Gerek olağan, gerek olağan üstü kooperatif genel kurullarında Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kişiler vekaleten oy kullanamazlar.
Kooperatif aynı yükleniciden hem kaba inşaat hem de ince işler için hizmet almasının vergisel boyutu-Evren ÖZMEN
Kooperatiflerde aynı yükleniciye ihale usulü yaptırılan kaba inşaat ve devamında ince inşaat işleri dönem atladığı takdirde yıllara yaygın olması gereklidir ve hakedişlerden stopaj kesintisi yapılması gerekmektedir.
Kooperatiflerde Yönetim kurulları bu hususu özenle takip etmeleri gereklidir.
Evren ÖZMEN
Kooperatiflerde Murahhas Aza için sigorta primi ödenir mi ? Evren ÖZMEN
Uygulamada çok fazla örneği olmasa da bazı kooperatiflerde murahhas aza görevlendirilmesi söz konusu olmaktadır.
Eğer Murahhas aza kooperatifte fiilen çalışmakta ve mesai saatleri içinde görev yapmakta ise mutlaka sigorta ödemesi yapılması gerekmektedir.
Aksi takdirde cezai sorumluluklar söz konusu olmaktadır.
KOOPERATİFLERDE YÖNETİM VE DENETİM KURULU ASIL ÜYELİKLERİNDE BOŞALMA OLURSA YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR ?
KOOPERATİFLERDE YÖNETİM VE DENETİM KURULU ASIL ÜYELİKLERİNDE BOŞALMA OLURSA YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR ?
Hazırlayan : Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Kooperatiflerde yönetim ve denetim kurulu asıl üyeliklerinde gerek istifa gerekse başka nedenlerle boşalma olduğu taktirde yapılacak işlem konusunda tereddüt yaşandığı görüldüğünden, bu konuda yapılması gereken uygulamaya özetle aşağıda yer verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/2. maddesine ve bu kanunun 88.maddesine istinaden Bakanlıkça çıkarılan örnek anasözleşmenin 23/2.maddesine göre yönetim ve denetim kurullarını seçme görev ve yetkisi genel kurula ait olup, bu yetki başka bir organa devredilememektedir.
Bilindiği üzere kooperatiflerde yönetim kurulu üye sayısı en az 3, denetim kurulu üye sayısı ise en az 2 kişidir. Yönetim kurulu üyelerinin görev süresi en fazla 4 yıl olduğu halde, denetim kurulu üyelerinin görev süresi ise en fazla 3 yıldır.
Yönetim ve denetim kurulu asıl üye sayısı kadar yedek üyenin de genel kurulca seçilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle yönetim ve/veya denetim kurulu asıl üye sayısında boşalma olduğu taktirde, genel kurulca seçilen sayıda asıl üyelerin çalışma zorunluluğu bulunduğundan aşağıdaki doğrultuda işlem yapılarak asıl üye sayısı kadar kişi ile yönetim ve/veya denetim kurullarının çalışması gerekmektedir. Aksi halde asıl üyelerde boşalma söz konusu olduğu halde, genel kurulca seçilen sayıya tamamlanmamış olması cezai yaptırımı gerektirmektedir. (KK. 56/6)
a-Yönetim kurulu asıl üyeliğinin boşalması durumunda yapılacak işlem:
Yönetim kurulu asıl üyelerinin genel kurulca seçilen sayıda çalışması gerekmektedir. Her ne kadar uygulamada yönetim kurulu toplantı nisabını (çoğunluğunu) kaybetmediği durumlarda yedek üye çağrılmadan işlem yapılmakta ise de, bu uygulama kooperatifler mevzuatına aykırıdır. Dolayısıyla genel kurulca seçilen sayıda yönetim kurulu üyelerinin çalışması zorunluluğu bulunmaktadır.
Yönetim kurulu üyeliğinden boşalma olduğu taktirde, mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse yönetim kurulu tarafından yedeklerden alınan oy sayısına göre, liste halinde ise kur’a ile tespit edilerek çağrılan yedeklerle asıl üye sayısı tamamlanır. Eğer yönetim kurulu üyeliğinden boşalma dolayısıyla mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse yedekler denetçiler tarafından çağrılır.
Yedeklerle de genel kurulca seçilen sayıya ulaşılamadığı taktirde, ortaklar arasından kişi veya kişiler çağrılarak asıl üye sayısı tamamlanır.
Yukarıdaki uygulamada dikkat edilmesi gereken husus, boşalmalar dolayısıyla yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse yedekten ve üyeler arasından denetçiler tarafından çağrılacak kişi veya kişilerle birlikte yönetim kurulu genel kurulca seçilen sayıya tamamlanmak suretiyle işlem yerine getirilir. Ancak mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmiş ise (sayının yarısının altına düşmüş ise) anasözleşme hükmü gereği (Anas. 47) denetim kurulu tarafından seçimler yapılmak üzere derhal genel kurul toplantıya çağrılır.
Bilindiği üzere yönetim kurulunun karar alabilmesi için toplantı yeter sayısı genel kurulca belirlenen yönetim kurulu asıl üye sayısının yarıdan fazlası olması gerekmektedir.
b-Denetim kurulu asıl üyeliğinin boşalması durumunda yapılacak işlem:
Yönetim kurulunda olduğu üzere; denetim kurulu üyelerinin de genel kurulca seçilen sayıda çalışması esas olup, çeşitli nedenlerle denetim kurulu üyeliğinden boşalma olursa boşalmalar yedeklerle tamamlanır. Yedeklerle tamamlanamıyor ise, üyeler arasından çağrı yapılarak tamamlanır. Toplam boşalma olduğu taktirde, yönetim kurulu genel kurul yaparak denetçi seçimini sağlayabileceği gibi, mahkemeden denetçi görevlendirilmesini isteyebilir.
Özetle; yönetim ve denetim kurulu asıl üyelerinin genel kurulca belirlenen sayıda çalışması esas olup, çeşitli nedenlerle boşalma olduğu taktirde, bu boşalmalar önce yedeklerle tamamlanır. Yedeklerle tamamlanması mümkün olmaz ise, ortaklar arasından çağrı yapılarak tamamlanır. Yönetim kurulunda toptan boşalma olursa, denetim kurulu seçimler için genel kurulu yapar. Ancak denetim kurulu üyeliğinin yedeklerde dahil tamamen boşalması durumunda yönetim kurulunun genel kurul yaparak denetçilerin genel kurulca seçimini sağlayacağı gibi, mahkemeden istekte bulunarak ilk genel kurula kadar görev yapacak denetçilerin mahkemece atanmasını da isteyebilir.
Hata: İletişim formu bulunamadı.
İŞLETME KOOPERATİFİ NEDİR ? HANGİ AMAÇ İLE KURULUR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
YAPI KOOPERATİFLERİNİN İNŞAATI GERÇEKLEŞTİRİP, İŞLETMEYE VEYA İSKANA AÇILDIKTAN SONRA GEÇECEKLERİ HUKUKİ STATÜNÜN BELİRLENMESİ
Evren ÖZMEN :[email protected]
Gerek işyeri yapı kooperatifleri (küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri ve toplu işyeri yapı kooperatifleri), gerekse konut yapı kooperatifleri anasözleşmesinde gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip işyerlerinin veya konutların ortakları adına tapuda tescil ettirmiş olması ile anasözleşmelerinde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmiş olmaktadırlar.
Bu nedenle bundan sonra faaliyetini yapı kooperatifi olarak sürdürmesi hukuken ve fiilen mümkün olamamaktadır. Şöyle ki hukuken mümkün değildir. Zira Kooperatifler Kanununun 81.maddesi kooperatifin amacını gerçekleştirdikten sonra hukuki statüsünün değişmesi gerektiğini hüküm altına almıştır. Diğer taraftan fiilen de mevcut statüsünü sürdürme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü kooperatifin işletme veya iskan aşamasında gerek duyduğu hukuki düzenlemeler yapı kooperatifi anasözleşmesinde mevcut değildir.
Bilindiği üzere kooperatiflerin faaliyeti, kooperatifin amacı ve çalışma konusu ile sınırlıdır. (3) Bu durumda kooperatifin amaç ve konusuna aykırı faaliyette bulunulduğunun Bakanlıkça (STB) tesbit edilmesi durumunda (KK. 98.maddesinin yollaması ile TTK.’nın 24.06.1995 günlü 559 sayılı KHK ile değişik 274/2.maddesine göre) kanuna, anasözleşme hükümlerine veya kamu düzenine aykırı işlemler ve faaliyetlerde bulunduğu anlaşılan kooperatifler aleyhine Bakanlık tarafından fesih davası açılabilmektedir. Açılan bu dava üzerine mahkemece kooperatifin feshine karar verilmesi halinde kooperatif dağılmakta ve tasfiyeye girmektedir.
Bakanlıkça yaptırılan denetim sonucunda kooperatifin amaç ve konusuna aykırı hareket edildiğinin veya kamu yasaları gereğince kooperatifin feshini gerektiren bir nedenin varlığının tesbit edilmesi halinde düzenlenecek olan rapor Maliye Bakanlığı’na gönderilerek bu Bakanlığın Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nce gerekli dava açılmaktadır.
Kısaca kooperatiflerin anasözleşmelerinde yazılı amaçları doğrultusunda faaliyet göstermeleri zorunlu olup, amaç dışı faaliyetlerden dolayı STB’nın mahkemeye müracaat ederek, kooperatifin fesih ve tasfiyesine karar aldırma hak ve yetkisi bulunmaktadır.
Daha detaylı bilgi için
KOOPERATİFLERDE ÖN DENETİM NASIL YAPILIR ?-EVREN ÖZMEN
Hazırlayan: Evren ÖZMEN
Kooperatifin denetimi sırasında kooperatifin özelliğine göre bu şablonun genişletilebilmesine imkan tanıyan ve rapor konu bütünlüğü içinde bir çalışma yapılması uygun olacaktır.
Bu kapsamda aşağıdaki konuların da rapor içinde ve ilgili bölümlerde yer alması uygun olacaktır.
1-Yasal olarak tutulması zorunlu olan aşağıdaki defterlerin olup olmadığı ve usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, (noter onay bilgileri ile birlikte)
a-Yevmiye defteri
b-Defter-i Kebir
c-Envanter defteri
d-Kasa defteri
e-Yönetim kurulu karar defteri
f-Genel kurul karar defteri
g-Ortaklar defteri
ı-Ücretli izin defteri
2-Personel dosyalarının ve özlük haklarının düzenli takip edilip edilmediği konusu. (bu tesbitte personel ücret bordrolarının, işe giriş çıkış bildirgelerinin, hizmet sözleşmelerinin, izin ilişkilerinin gözden geçirilmesi varsa bir eksiklik tespit edilmesi gerekmektedir.)
3-Yapı kooperatiflerine ait bilgilerin elektronik ortamda kaydına dair 17 Kasım 2016 tarih ve 29891 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre ortakların kimlik bilgilerinin oluşturulup oluşturulmadığının tesbiti)
4-Kooperatifin hangi vergilerin mükellefi ve/veya sorumlusu olduğu.
a-Kurumlar vergisi,
b-Katma değer vergisi,
c-Muhtasar vergi,
d-Damga vergisi
e-Emlak vergisi
f-Diğer vergiler
5-Envanter kayıtlarının düzenli olarak tutulup tutulmadığı. (Envanter defterinde yada listelerde)
6-Kasada günlük olarak tutulacak azami para miktarına ilişkin yönetim kurulu kararı ile kasa sorumlusunun kim olduğuna dair yönetim kurulu kararının olup olmadığı. varsa bu karara uyulup uyulmadığı.
Kooperatiflerde Denetim Raporu yazılırken dikkat edilecek hususlar-Evren özmen
Denetim Kurulu Raporu Genel İlkeleri
Denetim kurulu raporunda; Raporun görüşüleceği genel kurul toplantı tarihi, incelemenin ait olduğu dönem ve düzenleme tarihi belirtilir. Raporun tüm sayfaları, düzenleyen denetim kurulu üyesi veya üyeleri tarafından imzalanır.
(2) Rapor, genel kurulda görüşülecek döneme ilişkin tüm işlem ve hesapları kapsayacak şekilde ayrıntılı bilgiler içerir. Rapor, açık, öz ve düzgün bir dille yazılır.
(3) Raporda, ortaklar ve diğer kişiler nezdinde yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez.
(4) Denetim kurulu raporu, ilgili olduğu genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce düzenlenerek yönetim kuruluna teslim edilir. Daha sonra rapor içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.
(5) Bu Tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen denetim kurulu raporları, genel kurullarda görüşülemez ve kabul edilemez.
Ortağı-Üyesi olunan kooperatif bilgilerine ulaşmak için nasıl bir yol izlenmesi gerekir? EVREN ÖZMEN
Yapı kooperatifi üyesi olan bir kişinin, üye olduğu kooperatife ait e-kooperatif sistemindeki bilgilere ulaşılabilmesi için; Bakanlığın Web sitesinde (csb.gov.tr) bulunan “Uygulamalar” butonu içerisinden “e-kooperatif Yapı Kooperatif Sistemine” giriş yapılması ve “Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanları ve Ortakları” linki tıklandığında sistemin talep sahibini “e-devlet Kimlik Doğrulama Sistemine” yönlendirmesini müteakip, üye olunan kooperatif bilgilerine ulaşılması mümkündür.
Kooperatiflerin incelenmesi için nereye ve ne şekilde başvuru yapılabilir?-Evren ÖZMEN
TOPLU YAPILAR, SİTELER VE KOOPERATİFLER İÇİN İMAR BARIŞI SÜRECİ
TOPLU YAPILAR, SİTELER VE KOOPERATİFLER İÇİN İMAR BARIŞI SÜRECİ
Evren ÖZMEN
İmar barışı kapsamında başvurular büyük bir hızla devam ederken, bu süreçte belirsizlik bir çok konuda maalesef sürüyor. Yakın zamanda, bu belirsizlikleri çözecek bir genelgenin yayınlanacağı konusunda bir çok kaynaktan bilgiler gelmekte,
Özellikle toplu yapılar ve sitelerde başvurunun nasıl yapılacağı net olmadığı için şu ana kadar yapılan başvuruların çoğunun 1 ve 2 katlı yapılar için olduğu konusunda yapılan açıklamayı görmüşsünüzdür.
Toplu Yapı, Site ve Kooperatiflerin yapılaşmalarının ve mevcut durumlarının birbirinden farklı olması nedeni ile genelgenin son derece detaylı hazırlanacağını umuyoruz.
Örneğin henüz ferdileşmemiş kooperatiflerde başvurunun kooperatif tarafından yapılacağına şüphe yok. Ama tüzel kişi başvurularının nasıl yapılacağı konusunda net bir bilgi yok, büyük ihtimal yönetim kurulu kararı alınarak, yetkilendirilen yönetim kurulu üyesinin e-devlet şifresi üzerinden yapının tamamı için başvuru yapılacak. ( Bu noktada kooperatifin genel kurul gündemi v.b. konular son derece detaylı olduğu için sadece başvuru kısmı konusunda bilgi vermek ile yetiniyorum )
Ancak kat irtifak tapusu olan, kat mülkiyetine geçmek isteyen toplu yapılarda ise başvuruların blok bazında yapılıp, yapılamayacağı ile ilgili muamma devam ediyor.
Benim önerim, imar kanununa eklenen geçici 16.madde kapsamında her yapı için bir yapı kayıt belgesi düzenlenebileceğinden kat malikleri toplantısı yapılarak ,her blok için, ilgili blok temsilcisinin e devlet şifresi ile başvurulmasına karar alınarak, devamında izlenecek süreç ile ilgili kat maliklerine bilgilendirme yapılabilir.
Peki Yapı kayıt belgesi bir şekilde alındıktan sonra , devam eden süreçte kat mülkiyet tapusu nasıl alınacaktır ?
Kat mülkiyeti tapusu başvurusu yapılabilmesi için kat irtifak tapusu mevcut olan bütün kat maliklerinden muvafakkat veya vekaletname alınması gerekmektedir. Peki kat maliklerinden herhangi biri bu vekaleti vermez ise bütün bu süreç boşa mı gidecektir ?
Bu noktada benim görüşüm 634 sayılı kat mülkiyeti kanununda yönetim planı değişikliği için nasıl bütün kat maliklerinin 4/5 çoğunluğu aranıyorsa burada da en fazla bu çoğunluk aranmalıdır.
Aynı çoğunluk kat mülkiyet tapusu olan ancak iskandan sonra fazla imalat yapan site veya toplu yapılar için de geçerli olması gerekmektedir. Bu durumun istisnası, sadece villalardan oluşan ve daha önce kat mülkiyet tapusu almış olan sitelerde, yapılara sonradan eklenen imalatlar için bireysel başvuru yapılabilmesidir.
Deprem Riskini Lütfen unutmayalım !!!
Bu sürecin sonunda deprem riski taşıyan konutlarda yapılarını kayıt altına alan vatandaşların kentsel dönüşümden vazgeçmeyeceğini nasıl emin olunabiliyor ?
Yapı kayıt belgesi verilen yapıların ne kadarı depreme dayanıklıdır , bunun tespitini yapmak için en azından kat mülkiyetine geçişte yapı denetim istenemez miydi ?
Yapı ruhsatlarında mimar ve mühendislerin imzalarının olduğu bölümlerin kaldırılması ile ilgili tepkiler sürerken, üzerine bir de imar affı sürecinde kısmen devre dışı bırakılmaları ne kadar mantıklıdır ? diye sormadan edemiyorum
Saygılarımla
Sitede yayınlanan yazılar ve bilgiler izinsiz kullanılamaz
Hata: İletişim formu bulunamadı.
KOOPERATİFLER, TOPLU YAPILAR İÇİN İMAR BARIŞI SÜRECİ
Kooperatifiniz veya siteniz kapsamında imar barışı sürecinde hukuki ve mali olarak yapılması gereken işlemler ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti almak için aşağıdaki mail adresinden tarafımıza ulaşabilirsiniz.
KOOPERATİFLER, TOPLU YAPILAR, SİTELER VE İÇİN İMAR BARIŞI SÜRECİ
İmar barışı kapsamında başvurular büyük bir hızla devam ederken, bu süreçte belirsizlik özellikle kooperatifler ve toplu yapılar için bir çok konuda maalesef sürüyor. Yakın zamanda, bu belirsizlikleri çözecek bir genelgenin yayınlanacağı konusunda bir çok kaynaktan bilgiler gelmekte,
Bu konudaki detaylı makalemiz için
https://medium.com/@evrenozmen/kooperati%CC%87fler-toplu-yapilar-si%CC%87teler-ve-i%CC%87%C3%A7i%CC%87n-i%CC%87mar-bari%C5%9Fi-s%C3%BCreci%CC%87-f567274c1ee9
Özellikle kooperatifler, toplu yapılar ve sitelerde başvurunun nasıl yapılacağı net olmadığı için şu ana kadar yapılan başvuruların çoğunun 1 ve 2 katlı yapılar için olduğu konusunda yapılan açıklamayı görmüşsünüzdür.
Toplu Yapı, Site ve Kooperatiflerin yapılaşmalarının ve mevcut durumlarının birbirinden farklı olması nedeni ile genelgenin son derece detaylı hazırlanacağını umuyoruz.
Örneğin henüz ferdileşmemiş kooperatiflerde başvurunun kooperatif tarafından yapılacağına şüphe yok. Ama tüzel kişi başvurularının nasıl yapılacağı konusunda net bir bilgi yok, büyük ihtimal yönetim kurulu kararı alınarak, yetkilendirilen yönetim kurulu üyesinin e-devlet şifresi üzerinden yapının tamamı için başvuru yapılacak. ( Bu noktada kooperatifin genel kurul gündemi v.b. konular son derece detaylı olduğu için sadece başvuru kısmı konusunda bilgi vermek ile yetiniyorum )
Ancak kat irtifak tapusu olan, kat mülkiyetine geçmek isteyen toplu yapılarda ise başvuruların blok bazında yapılıp, yapılamayacağı ile ilgili muamma devam ediyor.
Önerimiz
Benim önerim, imar kanununa eklenen geçici 16.madde kapsamında her yapı için bir yapı kayıt belgesi düzenlenebileceğinden kat malikleri toplantısı yapılarak ,her blok için, ilgili blok temsilcisinin e devlet şifresi ile başvurulmasına karar alınarak, devamında izlenecek süreç ile ilgili kat maliklerine bilgilendirme yapılabilir.
Peki Yapı kayıt belgesi bir şekilde alındıktan sonra , devam eden süreçte kat mülkiyet tapusu nasıl alınacaktır ?
Kat mülkiyeti tapusu başvurusu yapılabilmesi için kat irtifak tapusu mevcut olan bütün kat maliklerinden muvafakkat veya vekaletname alınması gerekmektedir. Peki kat maliklerinden herhangi biri bu vekaleti vermez ise bütün bu süreç boşa mı gidecektir ?
Bu noktada benim görüşüm 634 sayılı kat mülkiyeti kanununda yönetim planı değişikliği için nasıl bütün kat maliklerinin 4/5 çoğunluğu aranıyorsa burada da en fazla bu çoğunluk aranmalıdır.
Aynı çoğunluk kat mülkiyet tapusu olan ancak iskandan sonra fazla imalat yapan site veya toplu yapılar için de geçerli olması gerekmektedir. Bu durumun istisnası, sadece villalardan oluşan ve daha önce kat mülkiyet tapusu almış olan sitelerde, yapılara sonradan eklenen imalatlar için bireysel başvuru yapılabilmesidir.
Deprem Riskini Lütfen unutmayalım !!!
Bu sürecin sonunda deprem riski taşıyan konutlarda yapılarını kayıt altına alan vatandaşların kentsel dönüşümden vazgeçmeyeceğini nasıl emin olunabiliyor ?
Yapı kayıt belgesi verilen yapıların ne kadarı depreme dayanıklıdır , bunun tespitini yapmak için en azından kat mülkiyetine geçişte yapı denetim istenemez miydi ?
Yapı ruhsatlarında mimar ve mühendislerin imzalarının olduğu bölümlerin kaldırılması ile ilgili tepkiler sürerken, üzerine bir de imar affı sürecinde kısmen devre dışı bırakılmaları ne kadar mantıklıdır ? diye sormadan edemiyorum
Saygılarımla
Kooperatiflerde Ana sözleşme değişikliği izin işlemleri-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
Kooperatiflerde Ana sözleşme değişikliği izin işlemleri-EVREN ÖZMEN
(1) Kooperatiflerde ana sözleşme değişiklikleri kuruluştaki usul ve esaslara tabidir.
(2) Anasözleşme değişiklik başvurusunda istenilecek gerekli bilgi, belge ve dilekçe örnekleri Genel Müdürlük internet sitesinde yayımlanır.
(3) Anasözleşme değişiklik izni talep edilmesi halinde sırasıyla;
a) Yönetim kurulunca, anasözleşmenin tamamının veya bazı maddelerinin değiştirilmesi talebine ilişkin gerekçeli karar alınır. Bazı maddelerin değiştirilmesinin talep edildiği durumlarda bu maddelerin numaraları yönetim kurulu kararında açıkça belirtilir.
b) İzin talebini içeren bir dilekçe ekinde değişiklik kararının sureti ve gerekli diğer belgeler ile izin merciine başvurulur.
Tescil ve ilan
(1) Kuruluş izin işlemi tamamlandıktan sonra ticaret sicili müdürlüğünde kooperatifin kuruluşu Kanunun 3 üncü maddesine göre tescil ettirilerek bu maddede belirtilen hususlar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir.
(2) Anasözleşme değişikliği izin işlemi tamamlandıktan sonra izin verilen değişiklikler kooperatif genel kurulunda görüşülür. Genel kurulca kabul edilen değişiklikler ticaret sicili müdürlüğünde tescil ettirilir.
(3) Ana sözleşmenin bazı maddelerinin değiştirilmesi halinde yapılan değişiklikler arasında Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen hususlar varsa ilan ettirilir. Ana sözleşmenin bütünüyle değiştirildiği durumlarda ise ilan bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yapılır.
Kooperatif yöneticilerinin uyması gereken kurallar-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
Kooperatif yöneticilerinin uyması gereken kurallar-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
Sorularınız için [email protected]
Kooperatif yöneticilerinin uyması gereken kurallar (Yöneticilik kuralları)
Aşağıda ideal bir yöneticinin kooperatif iş ve işlemlerinde özen göstermesi gereken konular belirtilmeye çalışılmıştır. Bu konuların çoğu mevzuat gereği zorunlu olmakla birlikte daha çok uygulamadan elde edilen deneyimler dikkate alınarak belirtilmeye çalışılmıştır. Yöneticilerin bu kurallara uymaları halinde ileride muhtemel zorlukları ve olumsuzlukları azaltacağını, hatta önleyeceğini düşünmekteyiz. Bu nedenle konuları kurallar olarak ifade etmenin daha uygun olacağını düşünmekteyim.
1. kural: Her kooperatif yöneticisi kooperatif adına yapmış olduğu bütün işlerin ve işlemlerin daha sonra denetleneceğini dikkate alarak söz konusu işleri ve işlemleri yapmalıdır.
Bu yaklaşım kooperatif yöneticilerinin uyması gereken birinci kural olmalıdır. Aksi halde, yani daha sonra yapılan iş ve işlemlerin incelenmeyeceğini varsaymak ya da geleceği düşünmeden hareket etmek ileride büyük zorlukların yaşanmasına neden olmaktadır.
Bilindiği üzere kooperatifler denetçiler, hesap tetkik komisyonu, Bakanlık müfettişleri ve kontrolörleri, Yargı bilirkişileri, Maliye, Sigorta vs. gibi çok sayıda kişi ve kuruluşlarca denetlenebilmektedir. Bu kadar denetleyeni olan bir kuruluşun ileride denetlenmeyeceğini düşünmek büyük yanılgı olur. Zira kooperatifçilik sisteminin işlerliği denetleme özelliğine sıkıca bağlıdır. Bu husus kooperatiflerin demokratik ve ilkeli kuruluşlar olmasının da bir gereğidir. Ayrıca kooperatiflerle ortakları arasındaki ilişkinin kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle inceleme sırasında saptanan yasal olmayan iş ve işlemlerin re’sen dikkate alınması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu hususa ortaklıktan ihraç kararının iptali davalarında sıkça rastlanmaktadır.
Diğer taraftan kooperatiflerde yönetim görev değişikliğinde görevi yeni devralan yönetim kurulunun kendilerinden önce görev yapan yöneticilerin yasal olmayan iş ve işlemlerini saptadıkları taktirde bunların yasal gereklerini yerine getirmek (denetçilere bildirmek) zorundadırlar. Aksi halde yasal olmayan bu iş ve işlemlere kendileri de iştirak etmiş sayılmaktadır. (KK. 98, TTK. 337) Ayrıca genel kurul tarafından hesap tetkik komisyonu oluşturularak hesapların incelenmesi (KK. 42, Anas. 23) Denetçilerin sürekli ve sınırsız inceleme hak ve yetkilerinin bulunması ve incelemede saptadıkları hususları yıllık raporları ile genel kurula sunmak zorunda bulunmaları, suç teşkil eden işlemleri şikayet konusu yapmaları gibi yasal düzenlemeler kooperatiflerin muhakkak denetleneceğinin yasal dayanaklarıdır.
Kısaca her kooperatif yöneticisi kooperatif adına yapmış olduğu bütün iş ve işlemlerin daha sonra denetleneceğini dikkate alarak iş ve işlemi yapmalıdır. Hiçbir neden ve mazeret bu kuralın göz ardı edilmesine gerekçe teşkil etmez.
2. kural: İdeal bir kooperatif yöneticisi kooperatif kasa ve banka hesapları ile ilgili son derece özenli davranması gerekmektedir
Bu kural kooperatif yöneticisinin kooperatifi kendi şirketi gibi görmemesi gerektiğini ifade etmektedir. Zira kooperatif yöneticileri kooperatifin vekili olması nedeniyle vekalet akdine istinaden kooperatifin iş ve işlemlerini yaparlar. Bu nedenle kooperatiften istedikleri taktirde para alıp vermeleri söz konusu olamaz. Para alıp verme işlemi ancak mevzuatta belirtilen kurallar ve gerekçeler olduğu taktirde yapılabilir. Özellikle kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kasa hararetlerinde adının sık sık geçmesi uygun görülmediği gibi kuşku da yaratmaktadır.
Özetle; çok zorunlu olmadığı taktirde kooperatif yöneticileri kooperatife para alma-verme işlemi yapmamalıdırlar. Yapmak zorunda kaldıkları taktirde önce yönetim kurulu kararı alıp, protokol yaptıktan sonra alıp-verme işlemini yapmalıdırlar.
3. kural: Kooperatif yöneticilerinin yönetim kurulu kararı almadan kooperatifin herhangi bir iş ve işlemini yapmaması ve karar alınma şeklinin mevzuata uygun olması.
Kooperatifler yönetim kurulunca müştereken ve müteselsil sorumluluk ilkesine uygun olarak yönetilirler. Bu nedenle yapılacak iş ve işlemin yapılmasından önce yönetim kurulunca değerlendirilip karar alındıktan sonra uygulama yapılması gerekir. Kararın yönetim kurulu toplantısında ve oylanarak alınması, alınan kararın doğrudan deftere yazılması gerekir. Aksi halde karar alınmadan yapılan iş ve işlemlerden doğan sorumluluk kooperatife ait olamaz.
Bu nedenle yönetim kurulu üyelerine haber verilmeden kararın yazılması ve defterin dolaştırılarak kararların imzalattırılması şeklinde uygulamada çok rastlanılan hatalı karar alma uygulaması yapılmamalıdır
Özetle; görüşülecek konuların önceden gündem maddesi yapılarak görüşülmesi ve alınan kararların doğrudan deftere yazılıp imzalanması veya muhalefet şerhi konularak denetçilere bildirilmesi gerekir. Aksi bir uygulama mevzuata aykırıdır.
4. kural: Kooperatif yöneticileri kooperatifin sahibi değil, ortakların vekili sıfatıyla görev yaptığını dikkate almalıdır.
Uygulamada bazı yöneticilerin sanki kooperatif bir şirket kendileri de şirketin sahibi gibi bir tutum içinde hareket etmektedirler. Bu tutum ileride büyük zorlukların yaşanmasına neden olmaktadır. Zira bazı yöneticilerin sabit fiyatlı ortaklık sözleşmesi yapması, bazı kişilere herkesten farklı uygulama yapması gibi yetkisiz uygulamalarına tanık olmaktayız. Bu nedenle kooperatif yönetim kurulu üyelerinin vekaleten iş yaptıkları hususunu unutmamaları gerekir.
5. kural: Kooperatif yöneticilerinin eleştiriye açık ve demokratik olmaları gerekir.
Kooperatif yöneticilerinin kooperatifçilik ilkelerini bilen kişiler olması gerekir. aksi halde kooperatifçilik ilkelerini bilmeyen veya bildiği halde benimsemeyen kişilerin kooperatif yönetim kurulu üyeleri olmaması gerekir.
6. kural: Kooperatif yönetim kurulu üyeleri zamanı geldiğinde görevlerini bırakmasını bilmelidirler.
Kooperatif yöneticiliği bir meslek olmadığı için sürekli geçim kaynağı teşkil etmemelidir. Oysa ki günümüzde bazı yöneticiler başarısız oldukları halde bir türlü görevi bırakmak istememekte, görevden gitmemek için yasal olmayan yollar dahi kullanmaktadırlar. Hatta kooperatif yöneticiliğini bir meslek olarak görüp, çocuklarını ve yakın akrabalarını dahi çevresinde bu işe yardımcı olmasını ve bu arada görevden alınmaması için örgütlenmektedirler. Bu şekildeki bir yaklaşım kooperatifçilik ilkelerine uymadığı gibi sürekli görevde kalma planları yapan kişileri de yanlış ve menfaatine olan tutumlar içine girmesine neden olur.
7. kural: Kooperatifler mevzuatının gerektirdiği bütün defter ve belgelerin usulüne uygun olarak tutulmasını ve düzenlenmesini sağlamak.
Kesinlikle bütün ödeme ve tahsilatlar için usulüne uygun belgeler düzenlemek yöneticilerin uyması gereken en önemli kurallardan biridir.
8. kural: İş ve işlemleri aksatmadan günlük olarak yürütülmesini sağlamak, devir teslimi söz konusu olduğu taktirde en kısa zamanda devir teslim işlemini yapmak.
9. kural: Olumsuz eleştirilerden etkilenmemek.
Ancak olumsuz eleştirilerin mahiyetini araştırıp, gerekiyorsa eleştirilerin giderilmesini sağlamak.
10. kural: Kooperatifçiliği, insanları ve yurdunu seven, bunu bir yaşam biçimi haline getiren dürüst ve güvenilir ve kişiliğe sahip olmalıdır.
Yukarıda yöneticiler için belirtilen kurallardan bir çoğu zaten yöneticilerin mevzuat gereği yapması gereken iş ve işlemlerdir. Ancak önemli bir kısmı ise yöneticinin kişiliği ve karakteri ile ilgilidir. Bu nedenle yöneticilerin başarılı olabilmesi ve kooperatifin amacını kısa sürede gerçekleştirmesi için bu kuralların gereği olan özellikleri bir bütün olarak yöneticilerin taşıyıp taşımadıklarını gözden geçirip ona göre hareket etmenin yararlı olacağını düşünmekteyim.
Özetle; kooperatiflerin yönetim kurulu başkan ve üyelerinin aşağıdaki hususlara uymaları gerekmektedir.
1. Kooperatifin bütün iş ve işlemlerini en iyi şekilde ve basiretli bir iş adamının vasıflarına uygun olarak, daha sonra denetlenebileceği husu-sunu gözönünde tutarak yapmalıdırlar.
2. Kooperatifin kasası, yani parası ile ilgili avans alma vs gibi işlerde adının geçmemesine özen göstermelidirler.
3. Yönetim kurulu kararı almadan herhangi bir iş ve işlem yapma-malıdırlar. Dolayısıyla kooperatife ait iş ve işlemleri yönetim kurulunda karar aldıktan sonra yapmalıdırlar.
4. Kooperatifin işlerinde kooperatifin vekili sıfatıyla iş yaptıklarını, dolayısıyla kooperatifin sahibi olmadıkları hususunu gözönünde tutmalıdırlar.
5. Kooperatifle kooperatif konusuna giren iş yapma yasağına kesinlikle uymalıdırlar. (Doğrudan veya dolaylı olarak kendileri, yakın akrabaları ve iş ortakları ile kooperatif işlerini yapmamalıdırlar.)
6. Hoşgörülü, eleştiriye açık ve demokrat bir yapıda olmalıdırlar.
7. Belirli bir hedefi ve programları olmalıdır. Dolayısıyla gerektiğinde görevini bırakmalıdırlar. Bu kararı kendisi vermelidir. Dolayısıyla or-taklar tarafından görevli bıraktırmaya ortam hazırlamamalıdırlar.
8. Kooperatifçilik mevzuatının gerektirdiği bilgi donanımına sahip ol-malıdırlar. Ayrıca kooperatif çalışanlarını güvenilir kişilerden oluştur-malıdırlar. Aksi halde personelin usulsüz işlemlerinden yönetim kuru-lunun sorumlu olacağı hususunu bilmelidirler.
9. İşlerin süresinde yapılmasına, dolayısıyla aksamamasına özen gösterme-lidirler. Görev değişikliğinde kısa süre içinde devir teslimi yapabilmelidirler. Kooperatif amaçları dışında kooperatifin parasını kul-landırmamalıdırlar.
10. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği görev ve yetkileri kap-samındaki işleri, genel kurul kararı olmadan yapmamalıdırlar. Genel ku-rulun devir ve terk edemeyeceği yetkiler K.K. 42., Anasözleşme 23. maddelerinde yer almıştır. Ortaklar arasında hak ve yükümlülüklerde eşitlik kuralını sürekli gözönünde tutmaları gerekmektedir. Genel kurul kararı olmadan sabit fiyatlı ortak, özel statülü ortak vs gibi kanunda ve anasözleşmede genel kurula ait olan görev ve yetkileri kullanmamalıdırlar.
Hata: İletişim formu bulunamadı.
KOOPERATİFLER VE KURULUŞU
KOOPERATİFLER VE KURULUŞU
- Kooperatif ve Özellikleri
İnsanların ihtiyaçları sınırsız olup, bu ihtiyaçların tamamının kıt kaynaklarla karşılanması imkânsızdır. Kooperatifler, insanların “kıt kaynaklarla ihtiyaçlarımı en iyi şekilde nasıl karşılarım?” sorusuna bir cevap olarak ortaya çıkmıştır. Böylelikle ihtiyaçların; dayanışma, yardımlaşma ve iş birliği içerisinde ve en iyi şekilde karşılanması hedeflenmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere kooperatiflerin amacı; ortaklarının ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle ve en az maliyetle karşılamaktır. İşte kooperatifler bu ortak amacı gerçekleştirmek için kurulur ve ticari işletmelerden farklı olarak kâr ön planda değildir. Bilindiği üzere diğer ticari işletmelerin ortak amacı kâr elde etmektir. Kooperatiflerde ise ana amaç ortakların ihtiyaçlarını en az maliyetle karşılamaktır. Kooperatifler, bireylerin tek başlarına yetersiz olan sermayelerini birleştirerek yatırıma yöneltir ve üretimde artış sağlar. Böylece bireysel tasarruflar uygun kooperatif modelleriyle ekonomiye kazandırılır.
Kooperatifler hem kişilerin tek başlarına yapmaya güçlerinin yetmediği işleri bir araya gelerek yapmalarını sağlar hem de toplumun kalkınmasına katkıda bulunur. Örneğin, insanların zorunlu ihtiyaçları arasında bulunan barınma ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan yapı kooperatifleri, insanların küçük birikimlerini bir araya getirerek hem insanların konut ihtiyaçlarını karşılar hem de inşaatın yapımında çalıştırdığı işçiler ile işsizliği azaltmış, belediyeye ödenen vergi ve harçlarla ülke ekonomisine katkı sağlamış olur.
Resim 1.1:Kooperatiflerde işbirliği
1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını, işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermeyeli ortaklıklara kooperatif denir.
İnsanların konut ihtiyaçlarının karşılanmasında kooperatiflerin önemi büyüktür.
Kooperatiflerin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kooperatifler, ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını veya meslekleri ile ilgili gereksinimlerini en az maliyetle karşılamak amacıyla
- Kooperatiflerde ortak sayısı arttıkça kooperatifin sermayesi de
- Kooperatiflerde sermaye olarak ayni sermaye (paranın dışında mal, demirbaş, taşıt, bina vb.) konulması veya başka bir işletmenin kooperatife devredilmesi ancak ana sözleşmede belirtilmiş olmakla mümkündür.
- Gerçek veya tüzel kişiler kooperatife ortak olabilirler. Her ortağın ortaklık haklarının ada yazılı ortaklık senedi ile temsil edilmesi
- Kooperatiflerde ortaklıktan çıkış, ancak hesap döneminin sonunda ve en az 6 ay önceden haber vermek şartıyla yapılır. Ancak ana sözleşmeye ortaklıktan çıkış ile ilgili bir hüküm konmuşsa bu hüküm bağlayıcıdır.
- Kooperatiflerde ortakların en az bir ortaklık payları vardır. Bir ortak 5000’den fazla paya sahip olamaz. Bir ortaklık payının değeri 100-TL’dir.
- Kooperatiflerde her ortak sermaye payı ne olursa olsun bir oy hakkına sahip olup, ortak isterse oyunu başka bir ortağa ya da eşi ve birinci derece akrabasına (ortağın; çocuğu, ana ve babası, eşinin annesi ve babası) kullandırabilir.
- Kooperatiflerin sorumluluğu ana sözleşmede aksi bir hüküm yoksa mal varlığıyla sınırlıdır. Ortaklar ise sermaye payları ile sorumludur.
- Kooperatiflerle Diğer Şirketler Arasındaki Farklar
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kooperatifleri ticaret şirketlerinden biri olarak saymıştır. Kanun ticaret şirketlerini; sermaye şirketi, şahıs şirketi ve kooperatifler olarak üçe ayrılmıştır. Bu bakımdan her ne kadar yeni Türk Ticaret Kanununun 124’üncü maddesi gereği ticaret şirketi sayılsa da kooperatiflerin yapısını ve ekonomideki yerini tahlil edebilmek için diğer şirketlerden farklı olan yönlerinin de irdelenmesi gerekmektedir.
Sermaye şirketlerinde ve şahıs şirketlerinde amaç kâr elde etmektedir. Sermaye şirketlerinde kâr olgusu, her bir ortağın koymuş olduğu sermayeyle doğru orantılı olarak yılsonunda almayı hedeflediği kazançla açıklanır.
Kooperatiflerde ise amaç; her bir ortağın tek başına verdiği hizmetten elde ettiği meslek ve geçimine yönelik gelirinin kooperatif çatısı altında verimli olmasının sağlanması, ortakların verecekleri hizmetler için ihtiyaç duydukları araç,gereçlere tek başlarına ödeyecekleri miktarın kooperatif çatısı altında düşük seviyelere çekilmesi ve bunun gibi ortakların tek başlarına elde ettikleri gelirin ve verdikleri hizmetin yükseltilmesi gibi hususlar ön plana çıkar.
Şahıs şirketleri ve sermaye şirketlerinde hedef kitle müşteriler yani şirketin dışındakiler olduğu halde kooperatiflerde hedef kitle ortaklardır. Çünkü kooperatiflerde tabi oldukları mevzuat gereği ortak dışı işlemler sınırlıdır.
Şahıs ve sermaye şirketlerinin olmazsa olmazı sermaye olduğu halde kooperatiflerde ortakların kendisi önemlidir. Dolayısıyla, şirketler sermaye, kooperatifler ise şahıs ortaklığı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şirketlerin sermayesini oluşturan hisse senetleri ile kooperatifin sermayesini oluşturan ortaklık payları farklı özellikler gösterir. Hisse senetleri, alınıp satılabilmeleri sebebiyle
hisselerin tek bir elde toplanmasına imkân vermekte ve buna bağlı olarak sermaye şirketi şahıs şirketine veya aile şirketine dönüşebilmektedir. Kooperatiflerde ortaklık payları alınıp satılamaz ve belirli şartlar haricinde devredilemez. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesi gereğince de ortaklarının 5000 üzerinde pay almasına izin vermez, payı çok ortaklara fazla oy imkânı tanımaz.
Sermaye şirketlerinde belirli sermaye ve buna bağlı olarak değişik kâr söz konusudur. Kooperatiflerde ise sermaye değişkendir. Her yeni ortak sermayenin artmasını ve çıkan ortak azalmasını sağlar. Anonim şirketlerde hisse senetlerinin değeri şirketin başarısına göre değişmekle birlikte kooperatiflerde ortaklık payı sabittir.
- Kooperatiflerle Dernekler Arasındaki Farklar
Kooperatiflerin ekonomik ve sosyal olmak üzere ortaklarına sunduğu iki farklı yönü bulunmasına rağmen derneklerin sadece sosyal yönü bulunmaktadır. Kooperatiflerde hedef kitle ortaklar olduğu halde derneklerde hedef kitle genelde üyeler değildir.
- Kooperatiflerin Toplum Kalkınmasındaki Rolleri
Bireylerin refah düzeylerini artırmak amacıyla kurulan kooperatifler, bireyle birlikte toplumun çekirdeğini oluşturan aileyi ve ailelerle birlikte de toplumun refah düzeyini artırmada önemli bir fonksiyon icra etmektedir.
Konut, işyeri,tüketim, üretim pazarlama, turizm geliştirme, motorlu taşıyıcılar, işletme, temin ve tevzi, yayıncılık, enerji, bankacılık, sigortacılık gibi değişik türlerle ekonomik hayatın hemen her alanında kurulabilen kooperatifler vasıtasıyla kişiler tek başlarına yaptıkları tasarruflarla sahip olamayacakları konut ve işyerine, tüketiciler düşük fiyatla ucuz ve kaliteli mala sahip olabilmekte, üreticiler üretimde kullanacakları araç ve gereçleri ucuza mal edebilmekte ve bu sayede ürettikleri ürünleri de ucuza satabilmektedir. Yine bu kapsamda aracıların ortadan kaldırılması suretiyle üretici ve tüketici döngüsü oluşabilmekte, ihtiyaç fazlası malın ihracatı yapılabilmekte, serbest piyasa ekonomisinin oluşumu ve buna bağlı olarak pazarlarda fiyat düzeninin kurulmasına yardımcı olabilmekte ve üreticinin düşük ve uzun vadeli kredi ihtiyacı karşılanabilmektedir.
Bir diğer ve önemli husus olarak da kooperatiflerin demokrasiyi topluma öğretmeleridir. Demokratik bir sistemle yönetilen kooperatifler, ekonominin her alanında faaliyette bulunmalarından dolayı demokrasinin toplum geneline yayılmasında önemli bir yapıtaşıdırlar.
Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerde kalkınmanın temel araçlarından birisi kooperatifler olup, gelişmiş demokratik ülkelerin ekonomik ve sosyal alanlarda ileri konuma gelmelerinde kooperatiflerin büyük katkısı ve yardımı bulunmaktadır.
- Kooperatifçilik İlkeleri
21 Aralık 1844 yılında İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi tarafından ilk tüketim kooperatifini kuran ve kendilerine Rochdale öncüleri adını veren kooperatif kurucularının kooperatiflerinin amacına ulaşmasına yönelik bazı ilkeleri kabul ettiği (Tüketim Kooperatifi ilkeleri) bilimsel olarak 1937 yılında Uluslararası Kooperatifler Birliğince saptanmıştır. 1895 yılında Londra’da kurulan ve 1982 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde faaliyetini sürdüren ve Türkiye’den Türk Kooperatifçilik Kurumu, Köykop,Yolkop, Kentkop gibi üst kooperatif örgütleri ile dünya ülkelerinin kooperatif üst örgütlerinin kayıtlı olduğu, dört yılda bir toplanan ve uluslararası kooperatifçilik dergisi adıyla bir dergi çıkartan ICA, muhtelif ülkelerin kooperatif uygulamalarını dikkate alarak 1937 yılından bu tarafa kooperatifçilik ilkeleri üzerinde çalışmalar yapmaktadır.
Değişen dünya koşulları, yoğun sosyal ve ekonomik gelişme ve değişikliklerin kooperatifçilik ilkelerini de etkilemesi sebebiyle bu ilkelerin sık sık gündeme gelmesine sebep olmuş ve bu ilkeler bir bütün ve birbirine eş değer olarak kabul edilmiş, mutlak ve ikinci derecedeki ilkeler ayrımından vazgeçilmiş ve kooperatiflerin genel tanımı ile kooperatifçiliğe ilişkin yedi ilke 1995 yılında kabul edilmiştir.
Buna göre kooperatif; “Ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilattır.” Bu tanımda kooperatiflerin temel değerleri olarak; kendi kendine yardım, kendi kendine sorumluluk, demokrasi, eşitlik, adalet, dürüstlük ve dayanışma sıralanmaktadır.
Aşağıda açıklanan kooperatifçilik ilkeleri birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, ilkelerden biri yerine getirilmediğinde kooperatif amacından uzaklaşmış olur. Diğer taraftan bu ilkeler aynen uyulması gereken emirler olarak algılanmamalı, kooperatif çalışmalarında bu ilkeler rehber alınarak, alınacak kararlarda bu ilkelere bağlı kalınmaya çalışılmalıdır.
ICA tarafından belirlenen yedi kooperatifçilik ilkesi şunlardır:
- Gönüllü ve Serbest Giriş İlkesi
“Açık kapı ilkesi” olarak da adlandırılan bu ilke, kooperatif hizmetlerinden yararlanmak isteyen ve ortaklık koşullarını taşıyan herkesin sosyal, politik, ırk, din, mezhep ayrımı gözetilmeksizin gönüllü olarak kooperatife girip çıkabilmesini ifade etmektedir.
Resim 1. 3: Kooperatiflere girişte gönüllülük esastır.
Öte yandan gönüllü ve serbest giriş ilkesi, her isteyenin her istediği kooperatife ortak olabileceği anlamına da gelmez. Kooperatifler tabi oldukları yasaları dikkate alarak kooperatifin amacı, çalışma konusu, ortaklık sıfatını kazandıran ya da kaybettiren durum ve koşullara yönelik hükümleri kuruluş aşamasında bir anasözleşme hazırlayarak belirtir. Her ne kadar kural olarak ortaklığa giriş serbest ise de ortak olacak gerçek ve tüzel kişilerin anasözleşmede yer alan ortaklık şartlarını taşımaları gerekir. Örneğin kuruluş amacı ortaklarının taşıma hizmetlerini pazarlamak olan bir motorlu taşıyıcılar kooperatifine şoför esnafı olmayan ve aracı bulunmayan birinin ortak alınması doğru ve anlamlı olmayacaktır. Aynı şekilde on adet konut ihtiyacını gidermek için kurulmuş ve yeterli ortak sayısına ulaşmış bir yapı kooperatifine yeni ortak alınmaması da gayet doğaldır.
Dolayısıyla, amaç ve faaliyet konularına göre kooperatif türleri oluşturulduğundan, türe göre oluşturulan ortaklık şartlarıyla ortak olmaya bir sınırlama getirilmesi, bu ilkenin dışına çıkıldığı anlamına gelmemektedir.
- Ortağın Demokratik Yönetimi İlkesi
Kooperatifler, tüm ortakların katılımıyla oluşan genel kuralda kooperatifi yönetecek ve onu temsil edecek yönetim kurulunu ve yönetim kurulunun yaptığı işlemleri denetleyecek olan denetim kurulunu seçer. Kooperatiflerde her ortak eşit oy hakkına sahiptir. Ortağın sermaye payı veya kooperatifle alışverişi ne olursa olsun genel kuralda yapılacak oylamalarda bir oy kullanma hakkına sahiptir.
Resim 1.4: Kooperatiflerde organların seçimi ve kararların alınması oylama ile yapılır.
Kooperatif ortakları seçilmiş yöneticileri eleştirebilir, hatta onları değiştirebilir. Gerek ortakların yönetim ve denetim kurallarını seçmesi, gerekse onları eleştirmesi hatta değiştirme yetkisinin olması, kooperatiflerin demokratik yönetiminin bir sonucudur.
Bu ilke ile belli bir amacın yerine getirilmesine yönelik olarak bir araya gelen kişilerce kurulan kooperatiflerde, bu amacın yerine getirilmesi görevi, kooperatif çatısı altında bir araya gelen kişilerce seçilen yönetim kuruluna aittir. Bu ilke sayesinde kooperatifteki sermayesi ne olursa olsun her ortak alınan kararlara, sahip olduğu bir oyla etki etmektedir. Ortak, ortağı olduğu kooperatifi temsil edecek kişileri yani yönetim kurulu üyelerini seçmede, yönetim kurulu üyelerinin yetkilerini belirlemede, amaca ulaşmak için alınacak kararlarda diğer ortaklar gibi sahip olduğu bir oyla söz sahibi olmaktadır.
- Ortağın Ekonomik Katılımı İlkesi
Ortaklar, çatısı altında birleştikleri kooperatiflerinin amaç ve faaliyetlerinin gerçekleşmesini, koydukları sermaye payları ve tüm ortakların temsil edildiği genel kurulca alınan kararlar gereği ödemekle yükümlü oldukları aidat ve ek ödemelerle sağlamaktadırlar.
Bu bağlamda da ortaklar, kooperatifin elde ettiği olumlu gelir-gider farkından kooperatifle yaptıkları muameleleri oranında risturn almakta ve yine tasfiye durumunda arta kalan tasfiye artığından da faydalanmaktadırlar. Kısaca, kooperatifin amacını gerçekleştirebilmesi büyük ölçüde ortaklarının mali katılımı ile sağlanmaktadır.
Genel amacı ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını en az maliyetle gidermek olan kooperatiflerin iyi bir şekilde yönetilmesi sonucu gelir fazlası, yani kâr ortaya çıkabilir. Kooperatiflerin amaçları arasında kâr elde etmek olmadığından ortaya çıkan gelir ve gider fazlaları kâr veya zarar değil, gelir fazlası veya gider fazlası olarak adlandırılır. Ortağın ekonomik katılımı ilkesi, elde edilen gelir ve gider fazlalarının nasıl dağıtılacağını gösterir.
Ortaya çıkan gelir fazlası kanun ve anasözleşmede belirlenen yedek akçe, sermayeye faiz, üst birlik payları ve varsa fonlar ayrıldıktan sonra kalan risturn (ortakların kooperatiften yaptıkları alışveriş oranlarına göre gelir fazlasından pay alması) olarak dağıtılır.
- İşletme gelir fazlasından yedek akçe ayrılması: Kooperatiflerde ortaya çıkan gelir fazlasının tamamı ortaklara dağıtılmaz. Kooperatiflerde doğabilecek zararlardan korunmak ve sermaye birikimi sağlamak için yedek akçeler kullanılır. Kooperatifler Kanunu’nun 39’uncu maddesi uyarınca; kooperatiflerde gelir farkının en az %10″u yedek akçe olarak, kooperatif üst kuruluşlarında ise
%10’a ilaveten %5’i fevkalade yedek akçe olarak ayrılmadıkça ortaklara dağıtım yapılamaz. Yine, Kooperatifler Kanununun 38’inci maddesi uyarınca anasözleşmede aksine bir hüküm yoksa ortaklarla yapılan muamelelerden bir yıllık faaliyet sonucunda elde edilen hâsılanın tamamı yedek akçe olarak ayrılır ve ayrılan yedek akçeler hiçbir şekilde ortaklara dağıtılamaz. Yedek akçelerin ortaklara dağıtılacağı şeklinde bir hüküm anasözleşmeye konmuş olsa dahi bu hüküm geçersizdir. Kooperatifin bir yıllık faaliyeti neticesinde gider farkı ortaya
çıkmış ise bu gider farkı ayrılan yedek akçelerden, yedek akçeler yetmezse, ayrılan özel fonlardan karşılanır.
Resim 1.5: Kooperatif gelirlerinden yedek akçe ayrılarak, kötü günler için tedbir alınır.
- İşletme ortaklarının sermayelerine faiz verilmesi: Kooperatifler Kanununun 38’inci maddesine göre gelir-gider farkının en az %50″si ortaklara dağıtıldıktan sonra, ortakların sermaye paylarına genel kurul kararı ile devlet tahvillerine verilen en yüksek faiz haddini geçmemek üzere faiz ödenebileceği anasözleşme ile hükme bağlanabilir.
- Özel fon ayrılması: Kooperatiflerin faaliyet yılı içerisinde kooperatif ortakları dışındaki gerçek ve tüzel kişilerden elde ettiği hasılanın ortaklara sermaye payları oranında dağıtılabileceği anasözleşmede belirtilerek, bu farkın ortaklara dağıtımı sağlanabilir. Anasözleşmede böyle bir hüküm yoksa bu farklar, kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılmak üzere özel bir fonda toplanır. Ayrıca anasözleşmede yer verilmek suretiyle gerek kooperatifin memurları ile işçileri, gerekse kooperatifin ortakları için yardım kuruluşları oluşturmak ve bunları işletmek amacı ile yardım fonları
- Ortaklara “Risturn” dağıtılması: Kooperatifler yıllık faaliyetleri sonucu elde ettikleri işletme gelir fazlasını risturn adı altında ortaklarına dağıtır. Risturn dağıtımı yasa ve anasözleşmede belirtilen yedek akçeler, özel fonlar ve sermaye paylarına faiz verilmesi işlemleri tamamlandıktan sonra yapılır. Ortakların risturn payları anasözleşmedeki hükümlere göre ve ortakların kooperatiften yaptıkları muameleleri dikkate alınarak dağıtılır.
- Özerklik ve Bağımsızlık İlkesi
Kooperatifler kendine özgü bir yasası (1163 sayılı Kooperatifler Kanunu) olması itibariyle özerk kuruluşlardır. Bazı durumlarda Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) bazı hükümleri uygulansa da kooperatiflerin kuruluşlarından dağılmalarına kadar tüm işlemler Kooperatifler Kanununda belirtilmiştir; bu da kooperatiflere özerklik kazandırmaktadır.
Resim 1.6: Kooperatiflerin kendine özgü yasaları bulunmaktadır.
Kooperatiflerin yönetimi ve denetiminin ana sözleşmelerinde belirlenen hükümler dâhilinde karşılıklı yardım ve dayanışma içerisinde yürütülmesi bağımsız bir kuruluş olduğunun göstergesidir.
Demokratik yönetim ilkesinin bir benzeri olarak algılanabilen bu ilke, kooperatifin ortakları tarafından özerk olarak karar alınıp yönetilmesini ifade etmektedir. Dolayısıyla, tüm ortakların temsil edildiği genel kurulca alınacak kararlara karışacak bir dış etmen bulunmamakta, Devlet sadece bu ortaklıkların kuruluşunu, işleyişini ve denetimini yürütmektedir.
- Eğitim, Öğretim ve Bilgilendirme İlkesi
Kooperatiflerin başarıya ulaşması için kooperatifi yönetenlerin, ortaklarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgili olmaları gerekir. Oy kullanacak, kooperatif yöneticilerini seçecek, yeri geldiğinde eleştirecek, hatta değiştirecek ve fikir verecek olan ortakların tüm bunları yerine getirebilmeleri için kooperatifçilik hakkında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmaları gerekir.
Kooperatifin yönetimini üstlenen yönetim kurulu ile yönetim kurulu çalışmalarını kontrol edecek olan denetim kurulu üyeleri bu görevlerini yasaya uygun olarak yürütmelidir. Tüm bu nedenlerle ortakların, kooperatif organlarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgilendirilmesi zorunlu bir hal alacaktır.
Başta kooperatif ortakları olmak üzere, kooperatif çalışanlarına ve topluma kooperatif ilkeleri ile yararlarını ve kooperatifçiliğin diğer olumlu taraflarını anlatmak için kabul edilen bu ilke sayesinde kooperatif ortaklarının belirli bir bilgiye sahip olmaları ve sahip oldukları bilgiyle de kooperatif ana sözleşmesini, hesap ve işlemlerini anlayabilmeleri amaçlanmaktadır.
Bu ilkenin amaçlarından bir diğeri de ortakla kooperatif, kooperatif ile kooperatif üst örgütü arasındaki bağların kuvvetlenmesi, ortak, yönetici, personel ve geniş bir tabanı oluşturan halkın kooperatif eğitimi alması, kooperatif ile devlet arasındaki ilişkilerin düzenlenmesidir. Bu çerçevede, kooperatif ortaklarının, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, kooperatif müdür ve personelinin eğitilmesinde kooperatifçilik eğitiminin geliştirilmesi ilkesi önemli rol oynamaktadır.
- Kooperatifler arası İş Birliği İlkesi
Kooperatiflerin amaçlarına ulaşabilmeleri için diğer kooperatiflerle iş birliğine gitmeleri gerekir. Bu sayede kooperatifler, ortaklarına daha fazla ve daha etkili hizmet sağlayacak aynı zamanda da ulusal ve uluslararası düzeyde kooperatifçilik hareketinin güçlenmesine katkıda bulunacaklardır.
Kooperatifler, iş birliği yaparak ulusal düzeyde büyük aracı, tefeci, sanayici ve holdinglerle; uluslararası düzeyde ise çok uluslu şirketlerle rekabet edebilir.
İşbirliğinin kooperatif çatısı dışındaki diğer kooperatifler arasında da gözetilmesini amaçlayan bu ilkeyle kooperatiflerin hem ortaklarına hem de işbirliği sayesinde topluma daha fazla hizmet etmeleri amaçlanmıştır.
Zira, kooperatif aracılığıyla ortakların sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel kalkınmalarında işbirliği önem arz etmektedir.
- Toplumsal Sorumluluk İlkesi
Kooperatifler, ortaklarının gereksinimlerini ön planda tutarken diğer yandan da içinde bulundukları toplumun çıkarlarını gözetmelidir. Ayrıca kooperatifler, çevrenin korunması için de gereken önlemleri almakla sorumludur.
Bu ilkenin bir gereği olarak kooperatifler, toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalkınmalarını sağlamak ve korumak için de çalışmalıdırlar.
- Kooperatiflerin Sınıflandırılması
Kooperatiflerin kuruluş amaçları birbirinden farklı olduğundan çeşitleri de bir hayli fazladır. Kooperatifleri tabi olduğu mevzuata göre sınıflandırmak mümkün olmakla birlikte en uygun sınıflandırma, faaliyet alanıyla irtibatlı sektör bazında yapılacak sınıflandırmadır. Bu çerçevede kooperatifleri üretim ve pazarlama, tüketim ve kredi sektörü olarak üç grupta ele alacağız.
- Üretim ve Pazarlama Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler
Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yürütülmektedir.
Tarım Satış Kooperatifleri
Çiftçilerin, özellikle de küçük çiftçilerin en büyük sorunlarından biri ürettikleri ürünleri pazarlama aşamasında ortaya çıkmaktadır. Ürünlerin pazarlanması sırasında çiftçi çoğu kez tüccar ve komisyoncu ile karşılaşmakta ve ürününü pazar değerinin çok altına bu tür aracılara satmaktadır. Böylelikle birden fazla el değiştiren ürünün fiyatı artmakta, fiyatı artan mala olan talep ise düşmektedir. Ayrıca ürününü pazar fiyatının çok altında satan çiftçi de elde ettiği gelir ile çoğu kez üretim giderlerini ancak karşılar.
Tarım satış kooperatiflerinin en önemli amacı, ortakları olan çiftçilerin ürünlerini en iyi biçimde değerlendirmek, iç ve dış pazarlarda piyasa fiyatından satışını gerçekleştirmektir.
Resim 1.7: Tarım satış kooperatifleri ortaklarının ürünlerini pazarlar.
Tarım satış kooperatifleri sadece çitçilerin ürünlerini satmakla kalmaz aynı zamanda ürünlerin iyileştirilmesi ve standardizasyonu için onlara teknik yardımda da bulunur. Öte yandan ortaklarının tarımsal girdi ihtiyacını karşılar.
Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri
Ortağı olan kişilerin mal ve hizmet üretimine yönelik ihtiyaçlarını karşılamak ve ortaklarının ürettiği mal ve hizmetleri pazarlamak amacıyla kurulurlar.
Karayolu Yük ve Yolcu Taşıma Kooperatifleri
Ortaklarının karayoluyla yük ve yolcu taşıma hizmetlerini pazarlamak, bizzat taşımacılık yapmak ve yaptırmak, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyetlerde bulunmak ve ortaklarının bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.
Taşıma sektöründe faaliyet gösteren kişilerin kurdukları bu kooperatifler; ortaklarına iş bulma, sözleşme yapma, yük bulma sorununu çözme, yükleme istasyonları kurma, yakıt, lastik, yedek parça alma, bakım onarım gibi konularda kolaylık sağlamaktadır. Ülkemizde bu alanda özelliklede motorlu taşıyıcılar adı altında çok sayıda kooperatif bulunmaktadır.
Resim 1.8: Taşıma kooperatifleri, üyelerine iş bulma, sözleşme yapma olanağı sağlar.
Tüketim kooperatifleri
Ortaklarının tüketim ihtiyaçlarını, aracıları ortadan kaldırarak veya onların kâr düzeylerini en düşük seviyeye indirerek daha ucuza karşılamak amacıyla kurulurlar. Örneğin ortaklarının ihtiyacı olan şekeri çuval olarak toptancıdan satın alarak, ortaklarının şeker ihtiyaçlarını market fiyatının altında bir fiyatla karşılar.
Resim 1.9.: Tüketim kooperatifleri, ortaklarının tüketim ihtiyaçlarını en ucuz ve kaliteli şekilde karşılamak için çalışır.
Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri
Bu kooperatiflerin ortaklarının tamamı veya büyük çoğunluğu kadındır. Konusu ile ilgili olarak belediyeler gibi tüzel kişiler de bu kooperatiflere ortak olabilmektedir.
Ortaklarının ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile ekonomik faaliyetleri kapsamında yer alan mal ve hizmet üretimi ile bunların pazarlanmasına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak, girişimlerini desteklemek, üretim becerilerini geliştirmek, böylece ortaklarının ekonomik menfaatlerini koruyarak sağlıklı ve gelişmiş bir çevrede yaşamalarını sağlamak amacıyla kurulurlar.
Resim 1.10: Kooperatifler, Kadın emeğini ekonomiye kazandırır.
Turizm Geliştirme Kooperatifleri
Doğal, tarihi arkeolojik ve kültürel turizm değerleri ile diğer turizm potansiyelinin gelişmesine yardımcı olmak ve ortaklarının turizm ile ilgili ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.
Genellikle turizm sektöründe faaliyet gösteren işletme sahiplerinin bir araya gelerek kurdukları bu kooperatifler, turistlik yerlerde faaliyet gösteren ortaklarının kendilerini iç ve dış pazarda en iyi şekilde tanıtmaları ve pazarlamalarına yardımcı olur. Türkiye’de 1980 yılından beri turizm alanında kooperatifler kurulmaya başlanmış olup bu tür kooperatifler daha çok Ege, Akdeniz kıyıları ve Nevşehir’de yoğunlaşmıştır.
Yaş Sebze ve Meyve Pazarlama Kooperatifleri
İlgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ortaklarının yaş sebze ve meyve ürünlerini iyi şartlarla değerlendirmek, pazarlamak ve ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak amacıyla kurulurlar.
Resim 1.11: Sebze ve meyvenin üreticiden tüketiciye sunulmasında kooperatifler bir yandan ürün güvenliğini sağlarken bir yandan da piyasada fiyatların aşırı artmasını engeller.
Pazarcılar İşletme Kooperatifleri
Pazarcı esnafı olan ortaklarının mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını karşılayarak ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla kurulurlar.
Küçük Sanat Kooperatifleri
Ortaklarının sanat ve mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak amacıyla kurulurlar.
Resim 1.12: Küçük sanat kooperatifleri, ortalarının hammadde ihtiyacını karşılar.
Türkiye’de marangozluk, ayakkabı imalatı, leblebicilik, lüle taşı işletmeciliği, dokumacılık, kilimcilik, halıcılık, deri imalatı, battaniyecilik, av tüfeği imalatı, tabakçılık, fırıncılık vb. alanlarda faaliyet gösteren küçük sanatkârların kurdukları kooperatiflerdir.
Site İşletme Kooperatifleri
Ortaklarının sahibi bulunduğu konutlardan oluşan sitenin ve site sakinlerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre yetki verildiğinde site yönetimini üstlenmek, siteyi geliştirmek ve güzelleştirmek amacıyla kurulur.
Temin Tevzi Kooperatifi
Ortakları için gerekli olan mesleki ihtiyaç maddelerini sağlamak amacıyla kurulan bu kooperatifler üretim merkezlerinden, ilk ellerden ve diğer satıcılardan uygun şartlarla ve ucuza satın alacağı ürün ve mesleki ihtiyaç maddelerini peşin veya kredili olarak ortaklarına tevzi ederler.
Eczacılar Üretim Temin ve Dağıtım Kooperatifleri
Eczacılık alanında faaliyet gösteren ortaklarına ilaç temin etmek, ilaçların dağıtılması ve gerektiğinde üretilmesi gibi temel amaçları gerçekleştirmek için kurulur.
1970’li yıllarda ilaç deposu işletmelerinin keyfi bir uygulama sonucu istedikleri eczanelere ilaç verip, istediklerine vermemesi birçok eczanenin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına yol açmış ve bu durum eczacıları kooperatif kurmaya yöneltmiştir. Türkiye’de ilk ecza kooperatifi 1978 yılında 22 eczacının katılımı ile Manisa’da kurulmuş olup, daha sonra birçok ilde bu alanda faaliyet gösteren kooperatifler kurulmuştur.
- Tarım Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler
Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.
Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Bu kooperatifler ortaklarının;
- Her türlü bitkisel, hayvancılık, ormancılık konularındaki üretimini geliştirmek,
- İhtiyaçlarını temin ve tedarik etmek; ortaklarının ekonomik ve sosyal yönden gelişmelerine yardımcı olmak,
- İş sahası temin etmek,
- Ortaklarının ekonomik gücünü arttırmak için tabi kaynaklardan faydalanmak,
- El ve ev sanatları ile tarımsal sanayinin gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak gibi temel amaçları gerçekleştirmek için faaliyette
Tarımsal kalkınma kooperatifleri, ortaklarının ihtiyaç duydukları gübre, tohum, yem, ilaç gibi girdilerin temin edilmesini sağladığı gibi üretimin gerçekleştirilmesi aşamasında bu girdilerin hangi oranda kullanılacağı konularında da ortaklarına yardımcı olur. Böylelikle yanılma tehlikesine karşı ortakları olan çiftçileri korudukları gibi üretimin kalitesinin artmasını da sağlar.
Sulama Kooperatifleri:
Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.
Sulama kooperatifleri kurak ve yeterli su kaynağı olmayan yerlerde zirai sulama tesislerini kurarak tarımda verimin arttırılması için büyük ihtiyaç olan su problemini çözmeyi amaçlar. Bu amaçla çiftçilerin kullanacağı su miktarını ve sırasını düzenlerler. Bu kooperatifler ayrıca kurulmuş olan sulama tesislerinin bakımını yapma görevini de üstlenir.
Resim 1.13: Sulama Kooperatifleri,
Su Ürünleri Kooperatifleri
Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.
Bu kooperatifler her türlü su ürünlerinin üretimi, işlenmesi, depolanması ve pazarlanması konularında ortaklarına hizmet vermek ve ortaklarının ihtiyacı olan av araç gereçlerini ve donatımlarını temin etmek amacıyla kurulur ve faaliyet gösterir.
Resim 1.14: Su ürünleri kooperatifleri, ortaklarına üretim, işleme, depolama ve pazarlama hizmetleri sunar.
Pancar Ekicileri Kooperatifleri
Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.
Pancar ekicileri kooperatifleri; üretim esnasında ortaya çıkan toprak hazırlığı, ekim işleri, pancar ve diğer tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, korunması, dekar veriminin artırılması konularında gerekli tedbirleri almak ve ortaklarının yararlı bilgiler edinmesine yardımcı olmak amacıyla kurulur.
- İnşaat Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler
Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülmektedir.
Konut Yapı Kooperatifleri
İnsanların zorunlu ihtiyaçları arasında yer alan barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan bu tür kooperatifler, özelliklede dar ve orta gelirli ailelerin konut sahibi olmasında aktif rol oynar. Bu tür kooperatifler sayesinde kişilerin küçük birikimleri bir araya getirilip, gerekli durumlarda banka kredilerinden de yararlanılarak, ortakların konut ihtiyaçları karşılanır. Ülkemizde bu tür kooperatiflere yaygın olarak rastlanmaktadır.
Resim 1.15: Yapı kooperatifleri insanları daha kolay ev sahibi yapar.
Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri
Küçük sanayicilerin günün icaplarına uygun modern ve teknik şartları haiz birer işyerine sahip olmalarını sağlamak ve topluluğun genel hizmetlerini karşılayacak tesisleri içine alan küçük sanayi sitesi kurarak teknik görgü ve bilgilerini artırmak, modern imalat metotlarından faydalandırmak, işbirliği ve ihtisaslaşmanın gerçekleşmesi gibi çalışmalar yaparak mesleki gelişmelerini sağlamak amacıyla kurulurlar. Sanayi sitesi uygulamalarına; çarpık sanayinin önlenmesi ve sanayi yapılaşmalarının disipline edilmesi amacıyla, planlı kalkınma dönemi olan 1960’lı yıllarda başlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, sanayi sitesi yapı kooperatifleri Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından büyük oranda altyapı ve üstyapı yapım kredileri ile desteklenmektedir.
Resim 1.16: Küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri küçük sanayicileri iş yeri sahibi yapar.
Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri
Ortaklarının işyeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.
- Kredi Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler
Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri
Bu kooperatiflerin amacı, kooperatife ortak olan esnaf ve sanatkârlara mesleki faaliyetleri için gerekli krediyi sağlamak veya kredi ve banka teminat mektubu almak üzere kefil olmaktır.
Türkiye’de ilk esnaf ve kefalet kooperatifi 1951 yılında Ankara’da kurulmuş olup, bugün sayıları bine yaklaşan kooperatifler Merkez Birliği(TESKOMB) çatısı altında toplanarak 650 bini aşkın ortağına hizmet sunmaktadır.
Resim 1.17: Kredi ve kefalet kooperatifleri
Tarım Kredi Kooperatifleri
Bu kooperatiflerin amacı, tarımsal üretimde kullanılmak üzere ortaklarına olabildiğince ucuz ve yeterli kredi sağlamaktır. Türkiye’de 1929 yılına kadar çiftçilerin kredi ihtiyacı T.C Ziraat Bankası tarafından karşılanırken, 1929 yılından sonra tarım kredi kooperatifleri kurulmaya başlanmış ve böylelikle çiftçilerin kredi ihtiyaçları bu kooperatifler aracılığıyla giderilmeye başlanmıştır.
Bu kooperatiflerin ortakları genelde küçük çiftçilerdir. Küçük çiftçilerin bankalardan kredi almaları oldukça zordur; şahıslardan borç almaları durumunda ise yüksek faiz başta olmak üzere birçok sorunla baş başa kalmaktadırlar. Ayrıca bu işletmeler aracılığıyla çiftçi ortağın diğer ihtiyaçları da temin edilebilmektedir.
Resim 1.18: Tarımsal kredi kooperatifleri, ortaklarına ucuz ve yeterli kredi sağlar.
- Kooperatiflerin Kuruluşu
Kooperatiflerin hedeflenen amaca ulaşması ve başarılı olabilmesi için, kooperatif kurma işlemlerine başlanmadan önce bazı araştırmaların yapılarak, elde edilecek bilgilerin iyi bir şekilde değerlendirilmesi yapılarak kooperatif kurma fikri hayata geçirilmelidir.
Resim 1.19: Kooperatif kurulmadan önce, iyice düşünülmeli ve gerekli araştırmalar yapılmalıdır.
Yapılacak bu araştırmada dikkat edilecek başlıca konular şunlardır:
- Kooperatifin kurulacağı yerleşim yerinin kooperatifin amaçlarını gerçekleştirebilecek bir alt yapıya sahip olması (bir konut yapı kooperatifi kurulacaksa, konut yapılacak zeminin inşaata uygun olup olmadığı ve ihtiyaç duyulacak iş gücünün nerden sağlanacağı, konuları araştırılmalıdır).
- Kooperatifin üretim ve pazarlamasını yapacağı ürünlere ilişkin ham madde ve pazar araştırmasının yapılması.
- İhtiyaç duyulan sermayenin hesaplanması (konut inşa etmek amacıyla bir kooperatif kurulacak ise kooperatifin yapacağı konutların toplam maliyetleri belirlenmeli ve ortakların bu maliyetleri nasıl karşılayacağı ortaya konmalıdır).
- Ortak sayısının belirlenmesi (bir konut yapı kooperatifi kurulacak ise bu kooperatifin yapmayı planladığı konut sayısından fazla ortak alınmamalıdır).
- İhtiyaç duyulması durumunda kredinin hangi kaynaklardan sağlanacağı.
- Kooperatifin çalışma alanıyla ilgili ileride doğabilecek riskler ve bunlara karşı alınacak önlemler.
Yukarıda saydığımız konular dışında, kurulacak kooperatifin türü ve amacına göre araştırılması gereken hususlar varsa ayrıca ortaya konulup, gerekli araştırmalar yapılmalıdır.
Bu araştırmalar yapılırken Tarımsal amaçlı kooperatif anasözleşmeleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yapı kooperatifi anasözleşmeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer anasözleşmeler ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın internet sayfalarından veya ilgili Bakanlıkla iletişime geçilerek temin edilebilir.
Yapılan araştırma sonucu olumlu bilgiler elde edilip kurulacak kooperatifin kuruluş amaçlarını başarıyla yerine getirebileceği fikri ortaya konmuşsa, kooperatifin kurulması için aşağıdaki işlemlere başlanmalıdır.
- Kurucu Ortakların Bir Araya Gelmesi
Bir kooperatifin kurulması için en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda azami bir sınırlama getirilmediğinden yediden fazla kurucu ortakla kooperatif kurulması mümkündür.
Resim 1.20: Kooperatif kurulması için en 7 ortak gereklidir.
Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesine göre kooperatife giren her ortak en az bir ortaklık payı almayı taahhüt eder. Ortakların alabileceği en fazla ortaklık payı miktarı ise 5000 paydır. Bir ortaklık payının değeri 100-TL’dir.
Kurucuların taahhüt ettikleri pay bedellerinin en az ¼’ü tescilden önce, gerisi de kooperatifin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde kooperatife ödenmesi gerekir.
- Anasözleşmenin Hazırlanması, İmzalanması ve Tasdiki
Kooperatif kuruluş başvuruları 2015 yılında uygulamaya konulacak Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOP-BİS) http://koopbis.gtb.gov.tr üzerinden yapılacaktır. Bu sistem üzerinden kuruluş başvurusu yapıldığında aşağıdaki yöntem izlenecektir:
Vatandaşlık kimlik numarası ve şifre ile e.devlet kapısından giriş yapılacak,
Kuruluş işlemleri seçilerek sonraki adımlar takip edilecektir. Yapılacak işlemler için eğitim CD’sinde gösterilen yol izlenmelidir.
KOOP-BİS yürürlüğe girinceye kadar kuruluş işlemleri Merkezi Sicil Sistemi(MERSİS)’ne ait http://mersis.gumrukticaret.gov.tr adresinden yapılmaktadır.
Kooperatif kuruluşu için en az yedi gerçek veya tüzel kişi bir araya geldikten sonra, anasözleşme hazırlanması ve her sayfasının kurucu ortaklar tarafından imzalanması ve imzaların da notere tasdik ettirilmesi gerekir.
Uygulamada ilgili Bakanlık tarafından hazırlanan örnek anasözleşmelerden yararlanılmaktadır. Örnek anasözleşmeler kullanılması, kuruluş izni verilmesi sırasında Bakanlığın (ya da İl Müdürlüğünün) denetimi ve incelenmesini kolaylaşmakta ise de bunlara uyma zorunluluğu yoktur.
Kooperatifler Kanununun 4’üncü maddesinde yer alan ve aşağıda değinilen hükümleri taşımak ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, kurucuların istedikleri şekilde anasözleşme hazırlamaları mümkündür.
Resim 1.21: Hazırlanan anasözleşme ortaklar tarafından imzalandıktan sonra noter tarafından imzalar onaylatılmalıdır.
Kooperatifler Kanunu uyarınca anasözleşmede bulunması gereken hükümler şunlardır:
Zorunlu Hükümler (KK md. 4);
- Kooperatifin adı ve merkezi,
- Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,
- Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hâl ve şartlar,
- Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,
- Ortakların aynı sermayeyi koyup koymayacakları,
- Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,
- Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,
- Kooperatifin temsiline ait hükümler,
- Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,
- Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,
- İhtiyari Hükümler (KK md. 5);
- Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler,
- Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar,
- Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri,
- Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler,
- Kooperatifin süresi.
Yorumlayıcı Hükümler (KK md. 6);
Yukarıda zikredilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 5’inci maddesinin 1 ve 2’nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.
- Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahhütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.
- Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyla sınırlıdır.
- Kuruluş izninin Alınması
Bir kooperatifin kurulabilmesi için, öncelikle ilgili Bakanlıktan izin alınması gerekmektedir. Tarımsal amaçlı kooperatifler, tarım kredi kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; yapı kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; tarım satış kooperatifi, kredi ve kefalet kooperatifi ve motorlu taşıyıcılar kooperatifi ile diğer tüm kooperatifler ve bunların üst kuruluşları için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ilgili bakanlık olarak gerekli izin işlemini gerçekleştirmektedir. Uygulamada ilgili Bakanlıklarca hazırlanan örnek anasözleşmeyle kooperatif kuruluşlarına izin vermede illerde ilgili Bakanlığın İl Müdürlükleri yetkili kılınabilmektedir.
Ana sözleşme hazırlanıp notere onaylatıldıktan sonra kooperatife kuruluş izninin verilmesi hususunda, ilgili izin merciine hitaben iki nüsha dilekçe yazılır (Şekil 1.1).
Hazırlanan dilekçenin aslı kurulacak kooperatifin türüne göre izin alınacak Bakanlığa veya kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki il müdürlüklerine (Ticaret İl Müdürlüğü/İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü/Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) verilir.
Müracaat dilekçesini kurucu ortakların tamamı imzalayabileceği gibi hepsi adına ortaklardan biri de imzalayıp verebilir. Müracaat dilekçesine şu belgeler eklenir:
- 6 adet noter onaylı anasözleşme,
- Kooperatif kurucularının nüfus cüzdanı örnekleri ve ikametgâh belgeleri,
- Yönetim kurulu üyelerinin iyi hal belgeleri,
- Yönetim kurulu üyelerinin aynı türden başka bir kooperatifte yönetim kurulu üyesi olmadıklarına ilişkin beyanları,
- Kuruluş bilgi formu,
- Taahhüt edilen nakdi sermayenin ¼ tutarının 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada kurulmakta olan kooperatif adına açılacak özel bir hesaba yatırıldığına dair dekont,
- Türüne göre ortaklık şartlarını ispat eder belgeler (oda kayıt belgesi ya da araç ruhsatı, mükellefiyet kaydı, kira sözleşmesi, tapu belgesi) (Şekil 2).
Şekil 1.1: Kuruluş müracaat dilekçesi
KOOPERATİF KURULUŞ BİLGİ FORMU | |
KOOPERATİFİN | |
UNVANI | Sınırlı Sorumlu ………….Kooperatifi |
ADRESİ | ……………………………………………….
…………../ANKARA |
KURUCU ORTAK SAYISI | 13 (on üç) |
YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN | |
ADI SOYADI | BABA ADI DOĞUM YERİ VE TARİHİ |
1. ……………… | ………………………….., …………… |
2. ……………….. | ……………………….., …………….. |
3. | ……………………………., ……………. |
DENETİM KURULU ÜYELERİNİN | |
ADI SOYADI | BABA ADI DOĞUM YERİ VE TARİHİ |
1.……. | ………….. |
2……… | ……………
İmza Kurucu ortaklar adına …………………….. |
Şekil 1.2: Kooperatif kuruluş bilgi formu örneği
Kurucu ortaklar tarafından izin merciine verilen dilekçe ve ekleri izin mercii tarafından şekil ve esas yönünden incelenir. Şekil yönündeki incelemede dilekçeye ilave edilmesi gereken belgelerin mevcut olup olmadığı, esas yönünden ise ekte verilen belgelerin özellikle anasözleşmenin kanunlara ve genel kabul görmüş şekillere uygun hazırlanıp hazırlanmadığına bakılır.
Bu araştırma ve incelemeler sırasında noksan belgeler varsa bunların tamamlanması; anasözleşmede kanunun emredici hükümlerine aykırı hükümler yer alıyorsa, anasözleşme emredici hükümlerin bir veya birkaçını taşımıyorsa bunların düzeltilmesi istenir ve ondan sonra kuruluş izni verir.
- Kooperatifin Tescil ve İlanı
Kooperatifin kurulması için gerekli izin alındıktan sonra 15 gün içerisinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret sicil müdürlüğüne başvurularak kooperatifin tescil ettirilmesi gerekir. Kooperatif ticaret siciline tescil edildikten sonra tüzel kişilik kazanır. Kooperatifler Kanunu’nun 7’nci maddesine göre kooperatifin tescilinden önce kooperatif adına işlem yapanlar, yaptıkları işler dolayısıyla şahsen ve zincirleme olarak sorumludurlar. Yani tescilden önce yapılan işlemlerden doğan zararlar kooperatifi değil, işlemleri yapan ortakları bağlar.
Resim 1.22: Kuruluş izni alınan kooperatifler, 15 gün içerisinde ticaret siciline tescil ettirilir.
Müracaat kooperatifi temsil ve ilzamla yükümlü yönetim kurulu üyelerince ya da vekillerince ticaret sicili müdürlüğüne verilecek bir dilekçe ile yapılır (Şekil 1.3).
Şekil 1.3: Tescil ve ilan için ticaret siciline verilecek dilekçe örneği
Tescil talebi için verilecek bu dilekçeye eklenecek belgeler şunlardır:
- Anasözleşme: Kooperatifin tescili için ticaret sicili Müdürlüğüne iki adet anasözleşme verilir. Anasözleşmenin noterden tasdikli olması ve izin merciinin kuruluş izni verdiğine ilişkin şerhini taşıması
- Bakanlık izin yazısı: Kooperatifin kuruluşuna ilişkin alınan izin yazısının aslı sicil Müdürlüğüne
Ø Taahhütname
Ø Yönetim kurulu imza sirküleri
Ø Kurucuların nüfus cüzdanı örnekleri
Ø Kurucuların ikametgâh belgeleri
Ø Oda kayıt beyannamesi
- Yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri (örnekleri): Kooperatifin kuruluşu sırasında, ilk genel kurul toplantısına kadar görev yapacak olan yönetim kurulu üyeleri anasözleşmeyle atandıklarından, bunların ad ve soyadları ile ne şekilde imza edeceklerine ilişkin imza sirküleri de dilekçe ekinde ticaret sicili Müdürlüğüne verilir (Şekil 1.5). İmza sirkülerinin noter tasdikli olması
Adı ve Soyadı | 1. İmzası | 2. İmzası | 3. İmzası |
……………………… | ………… | ………… | ………… |
…………………………… | ………… | ………… | ………… |
…………………… | ……….. | ……….. | …………. |
Şekil 1.4: Yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri (örnekleri)
- Kurucu ortakların nüfus cüzdanı örnekleri ve ikametgâh belgeleri: Kuruluş izni sırasında izin merciine verildiği gibi, kurucu ortakların nüfus cüzdanı örnekleri ile ikametgâh belgelerinin, tescil talebi dilekçesi ekinde sicil memurluğuna verilmesi zorunlu bulunmaktadır.
Ø Tescil ve ilan edilecek hususlara ilişkin beyanname:
TESCİL VE İLANAN EDİLECEK HUSUSLARA İLİŞKİN BEYANNAME
- Şirket Sözleşmesindeki imzaların noter onay Tarihi: 20/07/2014
- Kooperatifin Amacı: Ortaklarının Eğitime yönelik ihtiyaçlarım sağlamak ve eğitim hizmetlerini pazarlamak,
- Kooperatifin Konusu: Arsa ve arazi satın alır, birleştirir, imar planına uygun olarak alt yapı, plan, proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına konut yaptırır.
- Kooperatifin Süresi (varsa): 15 yıl
- Kooperatifin Unvanı : S,,,,,,,,,,,,Kooperatifi
- Kooperatifin Merkezi: Ankara
- Kooperatifin sermayesi 13.000 TL olup, bunun nakdi kısmına karşılık 3.250 TL’si ödenmiştir. Her ortaklık payı ise 100 TL’dir.
- Ortaklık payı belgeleri her ortağın adına yazılıdır.
- Kooperatif ilk genel kurula kadar 10. maddede adı geçen yönetim kurulu üyelerince, ilk genel kuruldan soma ise seçilecek, yönetim kurulu üyelerince temsil
- Yönetim kurulu üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili olan kimselerin ad ve soyadları: …………………………., …………………, ………………………….
- Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yolu ile yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığı yapılması da mümkündür.
Şekil 1.5: Ticaret siciline tescil ve ilan edilecek hususlara ilişkin beyanname örneği
Kooperatifler Kanunu’nun 3’üncü maddesine göre tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:
a- Şirket Sözleşmesindeki imzaların noter onay tarihi, b- Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,
- Kooperatifin unvanı ve merkezi,
ç- Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,
- Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,
- Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,
- Kooperatif ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,
Denetçiler, Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatifi temsile yetkili kimselerin adı ve
KOOPERATİFE ORTAK OLMA VE ORTAKLIKTAN ÇIKMA
KOOPERATİFE ORTAK OLMA VE ORTAKLIKTAN ÇIKMA
Kooperatiflerin ortak amacının; insanların müşterek ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle ve en az maliyetle karşılamak olduğunu söylemiştik. Bu amaçtan da anlaşılacağı üzere kooperatiflerin varlığı, ona ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin bulunmasına bağlıdır.
Kooperatife Ortak Olmak Kişiler bir kooperatife değişik biçimlerde ortak olabilirler. Bunlar:
Kooperatifin kuruluş aşamasında, kurucu olarak ortak olmak,
Kooperatifin tüzel kişilik kazanmasından sonra ortak olmak,
Kooperatifin tüzel kişilik kazanmasından sonra, kooperatif ortaklarından birinin ortaklık payını devralmak suretiyle ortak olmak,
Kooperatif ortaklarından birinin ölümü durumunda, miras yolu ile ortak olmak,
Taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortak olmaktır.
Kooperatiflerde Genel Kurul Nasıl Yapılır ?-EVREN ÖZMEN
KOOPERATİFLERDE GENEL KURUL ÇALIŞMALARI
A-GENEL KURULA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
01-Kooperatif Yönetim kurulu tarafından karar alınması,
02-Genel kurul gündeminin hazırlanması,
03-Ortaklara çağrı (duyuru) yapılması,
04-Gündemde yer alan raporların ve diğer belgelerin hazırlanması,
4.a-Yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun hazırlanması,
4.b-Denetim kurulu raporunun hazırlanması,
4.c-Bilanço, envanter ve gelir-gider farkı hesaplarının hazırlanması,
4.d-Çalışma programı ve tahmini bütçenin hazırlanması,
4.e-Yönetim ve denetim kurulu seçimi varsa, hazırlık yapılması,
4.f-Gündemde yer alan diğer konularla ilgili hazırlık yapılması.
05-Bakanlık temsilcisi için İl Müdürlüğüne müracaat edilmesi,
06-Ortaklar cetvelinin hazırlanması,
07-Genel durum bildirim formunun hazırlanması.
KOOPERATİFLERDE İKTİSADİ İŞLETME KARMAŞASI-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi-EVREN ÖZMEN
Bu konu ile ilgili rapor talebinizi iletişim kutusundan yapabilirsiniz
7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.
Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Kooperatiflerin kurumlar vergisi karşısındaki durumunu hatalı olarak değiştiren madde aşağıdadır-EVREN ÖZMEN
Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı defterlerde izleyeceklerdir.
Ayrıca, kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımları, iktisadi işletmeleri ile bu kurumlardan kazanç elde etmeleri ve söz konusu kazançları daha sonra ortaklarına dağıtmaları muafiyetlerini etkilemeyecektir.
Örnek 1: (A) narenciye üretim kooperatifinin ortaklarından almış olduğu narenciyeyi niteliğini değiştirmeden üçüncü kişilere satması ortak dışı işlem sayılmazken, niteliğini değiştirerek reçel olarak satması durumunda, kooperatif ortak dışı işlem yapmış olacağından, bu işlem nedeniyle kooperatife bağlı oluşan ayrı bir iktisadi işletme nezdinde bu işlemden doğan kazançlar kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Örnek 2: (B) tohum üretim kooperatifi, gıda ürünleri üreten (K) A.Ş.’nin sermayesinin %20’sine iştirak etmiş ve bu iştirakinin 2017 hesap dönemine ait kârını 2018 yılı Haziran ayında dağıtması sonucunda 1.500.000.-TL kâr payı elde etmiştir. (B) kooperatifi elde ettiği bu kâr payının 600.000.-TL’lik kısmını 2019 yılı içerisinde ortaklarına dağıtmıştır.
(B) tohum üretim kooperatifinin sermaye şirketine iştirak etmesi, bu iştirakinden kazanç elde etmesi ve elde ettiği bu kazancı ortaklarına dağıtması kooperatifin muafiyetine etki etmeyecektir. (B) kooperatifinin başkaca ortak dışı işlemleri nedeniyle iktisadi işletme oluşması halinde (K) A.Ş.’nin sermayesine katılımından elde ettiği kazancını iktisadi
işletme ile ilişkilendirmesi de söz konusu olmayacaktır.”
UYGULAMA ILE ILGILI SORULARINIZ ICIN
Hata: İletişim formu bulunamadı.
KOOPERATİFLERDE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK-GENEL KURULLAR 3 YILDA BİR YAPILACAK
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çıkartılan tebliğle, kooperatif ve üst kuruluşların olağan genel kurul toplantılarının birleştirilerek yapılmasının yolu açıldı. Tebliğ, tarımsal amaçlı kooperatifler, yapı kooperatifleri ile diğer kooperatifler ve üst kuruluşlarını kapsıyor.
Kooperatif ve Üst Kuruluşların Olağan Genel Kurul Toplantılarının Birleştirilerek Yapılması Hakkında Tebliğ, 31 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğ ile kooperatif ve üst kuruluşlarınca, olağan genel kurul toplantılarının en fazla üç hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirilerek yapılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlendi
Raporlar ve tahmini bütçe
Olağan genel kurul toplantılarını birleştirme kararı alan kooperatiflerin, rapor örneklerini her bir hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde il müdürlüğüne ve kooperatifin ortağı olduğu üst kuruluşa vermeleri zorunlu olacak.
Gelecek hesap dönemlerine ilişkin tahmini bütçelerin birleştirme süresini kapsayacak şekilde her yıl için hazırlanarak, birleştirme kararının görüşüleceği genel kurul toplantısında karara bağlanması şartı aranacak.
Anasözleşmelerinde gelir-gider farkının dağıtılacağına yönelik hüküm bulunan kooperatifler, birleştirme kararı alınacak genel kurul toplantısında, birleştirme süresince gelir-gider dağıtımına ilişkin yapılacak uygulama hakkında da karar alacaklar.
Hesaplaşma ve ibra
Olağan genel kurul toplantılarının birleştirilmesi sonrası devir dışında bir sebeple ortaklığı sona erenlerin, sermaye ve diğer alacakları, bilançonun genel kurulca onaylanması beklenmeksizin ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak. Hesaplanan tutar, hesap döneminin kapanmasını izleyen 4’üncü ayın 25’inci gününü takiben en geç bir ay içerisinde geri verilecek.
Birleşik genel kurulda, birleştirilen her bir hesap devresine yönelik raporlar ve ibralar ayrı ayrı görüşülecek. Herhangi bir hesap dönemine yönelik ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemeyecekler.
Ortaklıktan çıkma ya da çıkarılma suretiyle üst kuruluş ile ortaklık ilişkisi sona eren kooperatifler, üst kuruluşlar tarafından il müdürlüğüne bildirilecek.
Birleştirme şartlarının kaybedilmesi
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda sayılan suçlarla ilgili olarak yönetim kurulu üyeleri hakkında kamu davası açılması veya Tebliğin maddelerinde sayılan şartlara aykırı hareket edilmesi halinde birleştirme şartları kaybedilecek ve genel kurul olağan toplantıya çağrılacak.
Olağan genel kurul toplantılarını birleştirme kararı alan kooperatiflerin Tebliğdeki hükümlere aykırı ana sözleşme hükümleri, birleştirme süresince uygulanmayacak.
KOOPERATİFLERDE YILLIK ÇALIŞMA YÖNETİM RAPORU NASIL YAZILIR ? HANGİ TEBLİĞ DİKKATE ALINIR ?-EVREN ÖZMEN
Resmi Gazete Tarihi: 11.06.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26903
KOOPERATİFLER VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN GENEL KURUL TOPLANTILARINA SUNACAKLARI YÖNETİM KURULU YILLIK ÇALIŞMA RAPORUNUN USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN TEBLİĞ
Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, kooperatif ortaklarının ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların bilgilendirilmelerini sağlamak amacıyla kooperatif yönetim kurulunun genel kurul toplantısına sunacağı “Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporu”nun hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
(2) Bu Tebliğ hükümleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa tabi olan Bakanlığımız görev alanındaki kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği hakkında uygulanır. Hukuki dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 86 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendi hükmüne dayanılarak düzenlenmiştir. Yönetim kurulu yıllık çalışma raporuna ilişkin genel hükümler
MADDE 3 – (1) Yönetim kurulu yıllık çalışma raporunda, yanıltıcı, abartılı ve yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez. (2) Bu rapor, genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile kooperatif merkezinde ve varsa şubelerinde ortakların incelemesine sunulur. Talep eden ortaklara raporun bir sureti verilir. (3) Bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla raporda 4 üncü maddede yer alan kısımlara ilave bilgiler verilebilir, kooperatifin türü ve özelliği ile yapılan iş ve işlemlere göre yeni bölüm eklenebilir. (4) Raporun, dönemi ve düzenleme tarihi belirtilir. Yönetim kurulu tarafından imzalanır. (5) Düzenlenen rapor genel kurula sunulur ve bir nüshası kooperatifte saklanır. Bununla birlikte, rapor, genel kurul toplantı gününden itibaren en geç bir ay içinde kooperatifin ticaret siciline tescil edildiği yerdeki İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne tevdi edilir. (6) Bu Tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen yönetim kurulu yıllık çalışma raporları, genel kurullarda görüşülemez ve kabul edilemez. Yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun içeriği MADDE 4 – (1) Yönetim kurulu yıllık çalışma raporu, içeriği aşağıda belirtilen bölümlerden oluşur. a) Genel bilgiler bölümünde; 1) Kuruluş bilgileri, unvanı, tüzel kişilik kazandığı tarih, ticaret sicil numarası, adres, telefon, faks numaralarını, elektronik site ve elektronik posta adreslerini içeren iletişim bilgileri, b) Yönetim ve denetim kurulu ile personel işlemleri bölümünde; 1 1) Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ad ve soyadları, görev dönemi, bunlara yapılan her tür ödemeler, 2) Müdür ve diğer personel ile muhasebecilerin ad ve soyadları, görev dönemi, bunlara yapılan ödemeler ve sigorta işlemleri, 3) Önceki dönem bütçe kalemlerinde belirtilen gelir ve gider rakamlarının gerçekleşme durumu, 4) Faaliyet dönemine ilişkin değerlendirme ve geleceğe yönelik beklentiler, c) Mali durum ve muhasebe işlemleri bölümünde; 1) Bilanço ve gelir gider farkı hesabı kalemleri hakkında genel bilgiler, 2) Tutulan defterlerin türleri, noter açılış ve kapanış tasdikleri, 3) Dönem içerisinde gerçekleşen toplam gelir ve giderler, 4) Arsa, proje, inşaat, vergi ve harç, sigorta, genel gider gibi harcamalar, 5) Kullanılan banka kredilerinin tutarı, kredinin şartları ve geri ödeme durumu, 6) Belediye, vergi ve sigorta gibi kurumlar ile kişilere olan borçlar, 7) Demirbaşların alım bedeli cinsi ve adedi ile diğer araçlara ilişkin bilgiler, ç) Ortaklık işlemleri bölümünde; 1) Mevcut ortak sayısı, dönem içerisinde kaydedilen ortak sayısı, yapı kooperatiflerinde genel kurulca belirlenen ortak sayısı, ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin kanun ve ana sözleşmede gösterilen şartları taşıyıp taşımadıkları, 2) Genel kurulca belirlenen aidat miktarı, ortaklardan yapılan aidat tahsilatı, ortakların aidat borçları, 3) Genel kurul kararı ile belirlenen gecikme faiz oranı, usul ve esasları, gecikme faizi tahakkuk ve tahsilat miktarı, 4) Hisse devirlerine ilişkin bilgiler, 5) Çıkarılan ortakların ad ve soyadları, çıkarılma sebepleri, çıkarılma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine ortak alınıp alınmadığına ilişkin işlemler, 6) İstifa, ölüm ve çıkarılma yoluyla ortaklığı sona eren kişilere yapılan ödemeler, d) Arsa, inşaat ve ferdileşme çalışmaları bölümünde; 1) Gayrimenkul alımı ve satımında takip edilen usul ile alınacak gayrimenkulün azami fiyatı, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatının belirlenmesine ilişkin genel kurul kararı, 2) Gayrimenkul alım ve satım tutarları, 3) Gayrimenkul alımının, kat karşılığı arsa devralınmasının tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesiyle yapıldığına ilişkin açıklamalar, 4) İnşaatların yaptırılma yöntemi, mevcut konut ve işyeri sayısı, bu konularda alınan genel kurul kararları, 5) Yapılan ihaleler, imzalanan sözleşmelerin tarihi, tarafları, konusu ve bedeli, 6) Arsa ve arazinin imar durumu, plan, proje, yapı ruhsatı, alt yapı işleri, imalat ve çevre düzenleme çalışmaları, 7) İnşaat giderleri, düzenlenen hak edişler, müteahhit ve taşeronlara yapılan ödemeler, 8) İnşaat seviyesi, inşaatların tahmini tamamlanma tarihi ve maliyetleri, 9) Konutların veya işyerlerinin kesin maliyetlerinin tespiti ve ortaklara dağıtılması, ferdileşme, tapu tahsisi ve yapı kullanma izni, tasfiye gibi işlemler, 2 e) Hukuki faaliyetler bölümünde; 1) Genel kurul kararlarına karşı açılan itiraz davaları, ihraç kararları aleyhine açılan itiraz davaları, alacak, tespit, iptal ve tazminat davaları gibi idare ve hukuk mahkemelerinde açılan tüm davaların mahkemesi, dosya numarası, taraflarına ve aşamasına ilişkin bilgiler, 2) Kooperatif hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılan suç duyuruları, 3) Kooperatif ile ilgili devam eden veya sonuçlanan tüm ceza davalarının mahkemesi ve dosya numaraları, verilir. Yürürlük MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür. 3
KOOPERATİFLERDE İBRA -EVREN ÖZMEN
Bilançonun tasdikine dair olan genel kurul kararı, yönetim kurulu ile denetim kurulunun ibrasını da kapsar.
Ancak, bilançoda bazı hususlar gösterilmemiş veya bilanço yanlış olarak düzenlemiş ise bilançonun tasdiki ile bu organlar ibra edilmiş olmazlar.
Denetim raporunun okunmasından önce bilanço ile hesapların kabulu hakkında verilen kararlar geçerli değildir.
İbra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemezler.
İbra edilmeyen yönetim kurulu aleyhine tazminat davası açılabilmesi için, bu konuda genel kurulca karar verilmiş olması gereklidir.
Kooperatif denetçileri genel kurul karar tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur.
Bu müddetin geçirilmesi ile dava hakkı düşmez.
Davanın reddi halinde, yönetim kurulu üyeleri tazminat talebinde bulunamazlar
Hata: İletişim formu bulunamadı.