Kooperatif Yönetim Kurulunun Yeni Görevleri Nelerdir?

Kooperatif Yönetim Kurulunun Yeni Görevleri Nelerdir?

Yönetim kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.

Yönetim Kurulunun başlıca görev ve yetkileri şunlardır:

6 ve 17-18.maddeler yeni görevlerdir.

Kooperatif Yönetim Kurulunun Görevleri

1) Kooperatifin amaçlarına, ortakların menfaatlerine ve genel kurulca belirlenen esaslara uygun arsa bulmak, arsa alımına ilişkin işlemleri yürütmek, arsayı tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek satış vaadi sözleşmesi ile satın almak, imar planı ile arsaların parselasyonunu yaptırmak,

2) Yıllık bilanço ile gelir-gider hesabının hazırlanmasını sağlamak,

3) Ortaklar ile ortak olmak için başvuranların ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarını araştırmak,

4) Alınan arsada yaptırılacak konutlar ve diğer tesisler için gerekli plan, proje ve haritalar yaptırmak,

5) Yönetim kurulu seçilme şartlarını taşıdıklarına dair belgeleri, denetçilere vermek,

6) Genel kurul toplantısı akabinde, genel kurulda alınan kararlar hakkında ortakları bilgilendirmek ve talep eden ortaklara genel kurul toplantı tutanağının bir örneğini vermek,

7) Kooperatifin amaçlarının gerçekleşmesinde kullanılmak üzere genel kurul kararına dayalı olmak şartıyla, ilgili kuruluşlardan kredi almak, kredi alma işlerinde, kooperatife kredi açacak kuruluşlara olan taahhüt ve yükümlülüklerden ortakları haberdar etmek,

8) Satın alınacak arsa ile bunlar üzerinde yapılacak konutların bedellerini gerek sermaye mevcudundan, gerekse ortakların veya kredi kuruluşlarının verdikleri paralardan ödemek,

9) Kooperatife yapılan bağışları kooperatif amacına uygun işlerde kullanmak,

10) Bakanlıkça istenecek her türlü evrak ve belgeleri ibraz etmek, bilgi vermek ve denetim için gönderilen yetkili elemanlara gerekli kolaylığı göstermek,

11) Kooperatifi resmi dairelerde mahkemelerde ve üçüncü şahıslara karşı temsil etmek,

12) Dava açmak, sulh olmak veya davadan vazgeçmek,

13) Genel kurulda karar almak şartı ile kooperatifin taşınır ve taşınmaz mallarını satmak, rehine koymak veya mülkiyetlerini aktarmak,

14) Doğacak sorumluluk yönetim kuruluna ait olmak üzere kendi ortakları arasından veya hariçten bir veya birkaç kişiyi kooperatifi ilzam edecek tasarruflarda bulunmaya veya belirli işlerde kooperatifi temsil etmeye yetkili kılmak,

15) Kamu kaynaklı kredi kullanımı için kooperatif gayrimenkullerini ipotek ettirmek,

16) Kooperatifin ortak olduğu kooperatif, şirket ve teşekküllerde kooperatifi temsil etmek üzere görevlendirme yapmak,

17)Yılda en az iki kez Genel kurulda alınan kararların uygulamaya geçirilmesi ve inşaatların durumu ile ilgili olarak e-postası bulunan ortaklara e-posta yolu ile diğerlerine mektup ile bilgilendirme yapmak,

18) 17.11.2016 tarihli ve 29891 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yapı Kooperatiflerine Ait Bilgilerin Elektronik Ortamda Kaydına Dair Tebliğ uyarınca ortak bilgileri ile kooperatife ait taşınmaz bilgilerini mali bilgiler ile bilançoları e-kooperatif sistemine kaydetmek. Kanun ve anasözleşme ile yönetim kuruluna verilen diğer görevleri yerine getirmek.

Kooperatifler Genel Kurullarının Birleştirilmesini İstiyor.

Kooperatifler Genel Kurullarının Birleştirilmesini İstiyor.

Bilindiği üzere kooperatifler her yıl genel kurullarını haziran ayı sonuna kadar gerçekleştirmek zorundadır. Süresinde yapılmayan genel kurullar nedeni ile yönetim kurulu ve denetim kurullarının hukuki ve cezai sorumlulukları bulunmaktadır.

Ancak bu yıl Covid-19 Salgını nedeni ile kooperatiflerin genel kurulları 31.07.2020 Tarihine kadar ertelenmiştir.

Erteleme ile ilgili kanun 7224 Sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ismi ile 16.04.2020 Tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır.

Kanununun “Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma” başlıklı 2.maddesinin d fıkrası aşağıdaki şekildedir.

  1. d) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamındaki genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, ilgili Bakan tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır.Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder.

Ortalama her yıl 100’e yakın kooperatif genel kuruluna fiilen danışman/müşavir sıfatı ile iştirak etmekteyim.

Mevcut durum ve gelişmeler nedeni ile 31 Temmuz 2020–30 Ekim 2020 arası kooperatif genel kurullarının gerçekleştirilmesinin aşağıdaki nedenlerden dolayı uygun olmadığını, yapılacak düzenlemeler ile 2019 ve 2020 yılı genel kurullarının 2021 yılında genel kurulların birleştirerek yapılması gerektiğini düşünmekteyim.

Ertelenmeyi gerektiren bazı nedenleri aşağıda sıraladım.

1-Toplantı Salonlarının Durumu

Sağlık bakanlığının Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi isimli kapsamlı raporuna göre kapalı alanlarda toplantı yapılacak ise çok kısa süreli ve az sayıda katılım ile yapılması önerilmektedir.

Ancak bilindiği üzere kooperatif genel kurulları büyük toplantı salonlarında. veya otellerde havalandırmanın yetersiz olduğu genellikle küçük alanlarda kalabalık insan topluluğu ile gerçekleştirilmektedir.

2-Kooperatif Ortakların Yaş Ortalaması

Kooperatiflerin ortaklarının yaş ortalamaları yüksektir. Her yıl katıldığım bir çok kooperatifin genel kurulda bu durumu gözlemlemekteyim.

Genel olarak son yıllarda tekrar kooperatifçiliğe ivme kazandırmaya çalışılan düzenlemeler olsa da bugün Türkiye’nin bilinen ve ortak sayısı en fazla olan kooperatifleri kooperatifçiliğin altın çağları olan 1980 ve 90 lı yıllarda kurulmuş ve ortak kayıt etmeye başlamıştır.

Salgının artmaması için 65 yaş üzeri vatandaşlarımızı uzun süre evden çıkartmayıp, şimdi kooperatif genel kurullarına çağırmak kendi içinde çelişen bir düzenleme olmayacak mıdır ?

3-Ortaklar cetvellerinin imzalanması, sosyal mesafe ve ortak kullanım

Yine sağlık bakanlığının Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde yönetim kurulu toplantılarında kalemin bileortaklaşa kullanılmaması önerilirken, kooperatif genel kurulu başlamadan önce toplantı ortaklar cetvelinin imzalanması sırasında salgın riski kaçınılmaz hale gelecektir.

4–2020 Yılının Genel Kurullarının da çok kısa süre sonra yapılması gerektiği

Kooperatifler 2020 yılının genel kurulunu 2021 yılının ilk altı ayı içinde yapmak zorundadır.

2019 Yılı genel kurullarını ise en geç Ekim ayı sonuna kadar gerçekleştirmek zorundadır. Bu durumda 4–5 aylık ara ile iki genel kurul gerçekleştirilmesi gerektiği anlamına gelecektir.

Kooperatiflerde genel kurul çağrısının sadece tebliğ masrafları bile son derece yüksek tutarlara ulaşabilmektedir. Bu masraf dışında genel kurullarda bir çok ek masraf da söz konusudur. ( Otel kiralama, genel kurul tescil, personel güvenlik fazla mesai v.b.)

5-Bir çok Genel Kurulda Toplantı Nisabının Sağlanamayacak olması.

Bilindiği üzere yapı ve işletme kooperatiflerinde genel kurul nisabı 1/4 dür. Ortaklar cetvelinde ismi bulunan ortakların en az 1/4 ünün toplantıya asil veya vekil olarak katılması gerekmektedir.

Pandemi süreci öncesinde de bu nisaba ulaşılmasında zorluk yaşanmaktaydı.

Erteleme neticesinde Ağustos ve Eylül ayları özellikle ortak sayısı fazla olan kooperatiflerin genel kurullarını gerçekleştirmeyecek ve Ekim ayına sarkacaktır. ( Normal dönemlerde de son ay olan Haziran ayı içinde yapıldığı gibi )

Ekim ayına yığılan genel kurullar nedeni ile bakanlıklar tarafından temsilci atama noktasında da yoğunluk oluşacaktır.

Kaldı ki Ekim ayı içinde genel kurul yapılmak istense dahi nisap bulunamayacaktır. Yapı kooperatiflerinde ilk ve devam eden toplantılarda hep 1/4 nisap aranacağı için devam eden toplantılarda da nisap sağlanamayabilecek ve bir çok kooperatifte çözümsüz durumlar devam edecektir.

7244 Sayılı kanun ile Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam etse de genel kurulda nisap bulunamadığı takdirde organlar yetkisiz hale düşecektir.

Bu noktada bankalar tarafından ödeme işlemleri yapılmayacak ve kooperatifin iş ve işlemleri kitlenecektir.

Zaten hali hazırda 7244 sayılı Kanun’un hükümleri açık ve net iken bile kooperatifler banka işlemlerinde zorluk ve yetki sorunu yaşanmaktadırlar

6-Kooperatif Genel Kurullarının Birleştirilerek Yapılması Önündeki Engel Nedir ?

Her ne kadar mevcutta kooperatiflerin genel kurullarını birleştirerek yapmasına imkan veren düzenleme olsa da mevcut durumda ihtiyaca cevap vermemektedir.

Şöyle ki ilgili düzenlemeye göre;

  • Daha öncesinde genel kurullarda birleştirilerek yapılabilmesinin kabule edildiği bir genel kurul kararı olması gereklidir.
  • Kooperatifin üst birliğe bağlı olması gerekmektedir.

Bir çok kooperatifte bu şekilde bir karar bulunmamaktadır.

Zaten bulunsa dahi yönetim ve denetim kurulu görev sürelerinin daha uzun süreyi kapsayacak şekilde genel kurullar birleştirilemez hükmü gereği de bu durum mümkün değildir.

Sonuç ve Öneri

Bu süreçte bir çok kooperatif tarafından bağlı bulundukları bakanlıklara başvurular yapılarak veya kooperatif ortakları tarafından Cimer üzerinden kooperatif genel kurullarının 2021 yılında 2019 ve 2020 yılları birleştirilerek yapılması yönünde talepler iletilmiştir.

Özellikle kooperatiflerin yoğun olarak bulunduğu Dudullu ve İkitelli bölgesinden başvurular yapılmıştır.

Yapılacak kanuni düzenleme ile genel kurullarının birleştirilerek 2021 yılında yapılmasının önünün açılması gerekmektedir. Çünkü zaten bu yıl bir çok kooperatif bu tarihler içerisinde genel kurullarını gerçekleştiremeyecek ve bile bile boşuna masraflara katlanacaktır.

Ayrıca bir taraftan 2019 yılının genel kurulunu yapmaya çalışırken yetki tartışmaları arasında 2020 yılı genel kurulunun süresi de gelecektir.

Sonuç olarak kooperatiflerin toplum sağlığını ilgilendiren bu önemli ve gerçekçi talebinin göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla

Ek olarak Anonim Şirketlerin Genel Kurul toplantılarına Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi taleplerinin MERSİS üzerinden elektronik ortamda yapılmasına imkan sağlayan Genel Kurul Modülü, tüm Ticaret İl Müdürlüklerinde uygulamaya alınmıştır ancak kooperatifler için bu imkan geçerli değildir.

Kooperatifler için de bakanlık temsilcisi talebi online ortamda yapılmasının önü açılmalıdır.

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

 

 

 

 

 

Kooperatiflerde Denetim Kurulu Nasıl Çalışmalıdır ?

Kooperatiflerde Denetim Kurulunun hangi sıklıkla denetim yapacağı ana sözleşmede yazılmıştır.

Denetim Kurulu
1- En az 3 ayda bir denetim yapması gerekmektedir.
2- Denetimi bizzat kendisi yapması gereklidir
3- Kooperatifin bilgi ve belgelerini kooperatif dışına çıkartılması yasaktır.

Saygılarımla
Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde Vade Farkı Uygulaması

Kooperatif ortakları kooperatife karşı hak ve yükümlülüklerinde eşittirler.[1] Bu nedenle kooperatifçe bazı ortakların diğerlerinden farklı olarak korunması veya zorlanması söz konusu olamaz. Bu nedenle kooperatiflerin eşitlik ilkesi, ödemelerdeki eşitliği de içerir. Bu eşitlik süre ve miktar yönünden kendini gösterir. Diğer taraftan ödemelerini zamanında yapmayan ortaklara bir takım yaptırımlar uygulanır. Örneğin; ortaklıktan çıkarılma gibi

Kooperatiflerde ortakların yapacakları ödemelerin miktar, zaman ve ödeme esaslarını belirleme görev ve yetkisi genel kurula aittir. Gecikme farkı da bu kapsamdadır. Dolayısıyla ortaklar genel kurulca belirlenen miktar ve zamanlarda ödeme yapmadığı taktirde, gecikmelerde hangi faiz oranının uygulanacağının genel kurul tutanağında açıklıkça yer alması gerekmektedir. Aksi halde genel kurulca böyle bir karar alınmamış ise, yani tutanakta yazılı değilse yönetim kurulunun genel kurula ait bu yetkiyi kullanması söz konusu olamaz.


[1]           KK.23

Kooperatif Ortağına Konut Teslimi Yapılırken Yapılması Gereken İşlemler Nelerdir ?

Konut veya işyeri kooperatiflerinde inşaat tamamlanıp ferdileşme aşamasına gelinmesi ile beraber konut/işyeri teslim sürecinin de planlanması gerekmektedir.

Kooperatifin yapılaşması etap etap değil, bütün bloklar aynı zamanda inşaatını tamamlanmış ve tamamlanacak ise öncelikle ortaklara dağıtım şeklinin ana sözleşme ve kanununa uygun olarak işletilmesi gereklidir.

Kooperatiflerde konut veya işyerleri ortaklara iki şekilde dağıtılabilir. Bu dağıtım şekillerinden ilki kura ikincisi ise tercihli tahsistir.

Kooperatifler Kanunu

Kooperatifin genel kurullarında tercihli tahsis yönteminin uygulanacağına dair karar alınmamış ise kura yöntemi uygulanır.

Kura noter huzurunda gerçekleştirilir.

Kura çekimi sonucu kendisine konut veya işyeri isabet eden ortaklar yönetim kurulunun hazırladığı belli bir takvim çerçevesinde konut/işyerlerini teslim alırlar. Teslim sürecinde ortakların imzalaması gereken evraklardan bazıları teslim tutanağı ve taahhütnamedir. Teslim tutanağı konutun veya işyerinin kullanılabilir durumda teslim alındığını kanıtlayan belgedir. Taahhütname ise konut veya işyerinin kullanımdan doğan sorumlulukların belirtildiği dayanağını kooperatifler kanunu ve kat mülkiyeti kanunundan alan belgedir.

Daha detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

Mali Müşavir Evren Özmen- info@ozmconsultancy.com

Kitlesel Fonlama, Blockchain ve Kooperatifler

Sermayeye ihtiyaç duyan girişimcilerin taleplerini karşılayabilmek adına dünyada başarılı örneklerini gördüğümüz ( Kickstarter ve Indiegogo) Kitlesel fonlama (Crowdfunding) modelinin Türkiye’de istenen seviyede başarılı olamamasının öncelikli nedeni fonları toplayacak olan kurumun Sermaye Piyasası Kurumundan izin alması gerekliliği. Mevzuatımıza göre her isteyenin istediği şekilde para toplaması mümkün değil. Bu nedenle SPK’dan izin alınması ve devamında SPK denetimine tabi olunması aslında son derece doğru.

Kitlesel Fonlama

Kitlesel Fonlama Sürecinde Tünelin Ucunda Işık Gözüktü

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (SPKn) 3, 4, 16 ve 99’uncu maddelerinde yapılan değişiklikler ve SPKn’a eklenen 35/A maddesi ile kitle fonlamasına aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren kitle fonlaması platformlarının kurulması ve faaliyete başlaması Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabi tutulmuş olup, platformların kuruluşlarına, ortaklarına, pay devirlerine, çalışanlarına, her bir fon sağlayıcısı tarafından yatırılabilecek veya proje sahipleri ile girişim şirketleri tarafından toplanabilecek paranın azami limitine ve faaliyetleri sırasında uymaları gereken diğer ilke ve esaslar ile toplanan fonların ilan edilen amacına uygun olarak kullanıldığının kontrolü ve denetimine ilişkin esaslar hususunda ikincil düzenleme yapma yetkisi de Sermaye Piyasası Kurulu’na verilmiştir.

Kurulumuz nezdinde yürütülen ikincil düzenleme çalışmaları kapsamında, ortaklığa dayalı kitle fonlaması modelinin ülkemiz sermaye piyasası mevzuatına entegrasyonuna sağlıklı bir işleyiş kazandırılması amacıyla “III-35/A.1 Sayılı Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ Taslağı” hazırlanmıştır.

Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ Taslağı ile;

  • Kitle fonlama platformlarına,
  • Kitle fonlama platformlarının faaliyetlerine,
  • Kitle fonlama platformu üyeliğine ve kampanya sürecine,
  • Fon kullanım yerlerine ve girişim şirketlerine

ilişkin esaslar düzenlenmektedir.

Vergi yargısında 2019’un parasal değerleri

Bumin DOĞRUSÖZ

Genelde İdari yargıda, özelde vergi yargısında sistem bazen tek dereceli, bazen üç dereceli olarak çalışmaktadır. En altta idare ve vergi mahkemeleri, üzerinde ise istinaf mahkemeleri yer almaktadır. Sistemin en üstünde ise temyiz mercii olarak Danıştay yer almaktadır. Sistemde idari yargı mercileri hep kurul olarak örgütlenmiş olmakla birlikte, bu yargı manzumesinin en altında bulunan vergi mahkemeleri küçük rakamlı davalara tek hâkimli olarak bakmaktadır.

İdari yargı manzumesi içerisinde gerek tek hâkimle bakılacak davaların sınırı gerek mahkemeden istinafa, oradan da temyize geçişte sınırlar, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda dava konusu miktara göre belirlenmiştir.

Öte yandan İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ek 1. maddesinde; “Bu kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk Lirası’nı aşmayan kısımları dikkate alınmaz” hükmü yer almıştır. Bu düzenlemeye göre 2019 değerlerini yeniden hesaplamak gerekmektedir.

Söz konusu ek 1. maddeye göre 2019 yılında vergi mahkemelerinde tek hâkimle bakılacak davalarda sınır 44 bin TL olacaktır. Dava konusunun bu tutarı aşması halinde vergi mahkemeleri, davaya heyet halinde bakmak durumunda olacaklardır. Tek hâkimle bakılacak davalarda verilen kararlardan, konusu 6 bin TL’yi geçmeyenlerde verilen kararlar kesin olacaktır. Bir başka deyişle konusu 6 bin TL’yi geçmeyen davalarda verilen kararlara karşı istinaf ve/veya temyiz yolu kapalıdır. Konusu 6 bin TL’yi geçen davalarda ise vergi mahkemesi kararlarına karşı istinaf yolu açıktır.

İstinaf mahkemelerince verilen kararlardan konusu 144 bin TL’yi geçmeyen davalarda, istinaf mahkemelerince verilen kararlar 2019 yılı için kesin nitelik taşıyacak ve temyiz yolu kapalı olacaktır. 144 bin TL’yi geçen davalarda ise istinaf mahkemelerince verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurmak mümkün olacaktır.

Bu sınırlar önce, davaların açılış tarihine göre yaşama geçmektedir. Yani davaların açılış tarihinde geçerli tutarlara göre davaya tek hâkimin mi yoksa heyetin mi bakacağı belirlenmektedir. Bu nedenle 2018 yılında açılmış davalarda 2018 yılına ilişkin parasal sınırlar uygulanacaktır. Buna karşılık tek hâkim kararlarının kesin olup olmadığına veya istinaf mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilip gidilemeyeceği konularında ise karar tarihinde geçerli parasal sınırlar dikkate alınmaktadır. Bildiğim kadarı ile uygulama bu şekildedir.

Bu uygulamaya göre, 2018 yılında açılmış bir vergi davasında dava konusu 5 bin 500 TL ise davaya tek hâkim bakacak ancak karar 2019 yılında verilirse karar kesin olacak ve istinafa gidilemeyecektir. Oysa karar 2018 yılında verilseydi istinaf yolu açık olacaktı. Yargının bazen idari yargılama usulünün gerektirdiği usul kuralları dolayısıyla bazen de iş yükü sebebiyle davanın açıldığı yılda karar verememesinin müsebbibi davanın tarafları değildir. İstinafa veya temyize gitme konusundaki parasal sınırların da dava açma tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Zira bu durumda açılmış bir davada, idarece açıklanan oranlarla kişilerin yargı yolları ve üst mahkemeye başvuru hakları üzerinde değişiklik yapılmış olmaktadır. Öte yandan yeniden değerleme oranının belirleniş formülüne göre yıllık enflasyonu temsil etmediği de açıktır. Bu nedenle uygulamayı anayasa açısından yerinde görmek kanaatimce mümkün değildir.

Bu sınırlar hesaplanırken, toplam dava tutarlarına bakılması gerekmektedir. Örneğin tarh işlemi aleyhine açılmış davalarda dava konusu vergi ve cezanın toplamına, ödeme emrine karşı açılan davalarda dava konusu vergi, ceza ve gecikme faizi toplamına bakmak gerekmektedir.

Bazı kaynaklarda yukarıda aktardığımız parasal sınırlar farklı yer almaktadır. Bunun nedeni yapılan hesaplamada istinaf sisteminin kurulduğu 6545 sayılı Kanun’un yayım tarihi 2014 yılının baz alınarak yeniden değerleme oranına göre yıllık artırımların yapılmasıdır. Oysa ek 1. maddeye dikkat edilirse, “bir önceki yıl uygulanan” değerlerin yeniden değerleme oranına göre artırılması öngörülmektedir. 6545 sayılı Kanun 2016 yılında uygulanmaya başlamıştır. Bu nedenle önceki yıllar için artırım yapılması mümkün değildir. Nitekim görüştüğümüz yargı mensupları da uygulamada 2016 yılı öncesi için yeniden değerleme oranına göre revize hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığını ifade etmişlerdir.

Kimler Yabancı Personel Çalıştırabilir ?

info@ozmconsultancy.com

Yabancı Personel Çalıştırma Şartları Nedir ? 2019

  • En az 5 Türk Çalıştırmak (Her 1 Yabancı Personel için 5 Türk Personel çalıştırılmalıdır )
  • Ödenmiş Sermayenin en az 100.000 TL olması gerekmektedir.
  • veya ihracat yapan firma ise yıllık ihracat tutarının 250.000 usd olması
  • veya cirosunun 800.000 TL olması gereklidir.
  • izin almak isteyen şirketin yabancı ortağı var ise bu ortağın şirketin en az % 20 sine sahip olması ve sermaye payının da 40.000 TL den az olmaması gereklidir.
Kimler yabancı personel çalıştırabilir ?

Kooperatifler ve Toplu Yapı Site Yönetimlerinde Yapı Kayıt Belgesi Alındıktan Sonra Neler Yapılması Gerekli ?

Mali Müşavir Evren ÖZMEN- evrenozmen@ozmconsultancy.com

Bir çok yapı kooperatifi ve sitede çok hareketli bir dönemi geride bıraktık, bu süre içerisinde çok kısa bir sürede çok yüksek bedeller toplanarak bakanlığın hesabına yatırıldı ve yapı kayıt belgeleri çıkarıldı. Aidatlar süresinde zor toplanıyor bu rakamlar nasıl toplanılacak derken aidatların yaklaşık 10–15 katı büyüklüğünde rakamlar fırsatı kaçırmamak için hızla ödendi

İmar barışında ödeme yapmayarak son günü yapılması muhtemel uzatmayı beklemek bence vekalet akdi ile görev yapan kooperatif veya site yöneticilerinin almaması gereken bir riskti ve bir çoğu da zaten bu riski almadı.

Kat irtifakı olan ve kat mülkiyeti tapusu almak isteyen site ve kooperatiflerde veya hiç kat irtifakı kurulmamış site ve kooperatiflerde blok bazında yapı kayıt belgeleri çıkarıldı.

Peki şimdi ne yapılacak ? Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonraki süreç nasıl ?

Bilindiği üzere imar barışı 2 aşamalı, ilk aşama yapı kayıt belgesinin alınması, ikinci aşama kat mülkiyeti tapusu süreci .

Kooperatif veya Sitenizin blok bazında (mevcutta kat irtifak tapusu olan veya hiç tapusu olmayan yerler için ) yapı kayıt belgelerinizi aldıysanız 

  • Bağlı bulunduğunuz belediyeye dilekçe vermeniz gerekmektedir. Dilekçede 3194 sayılı imar kanununa eklenen geçici 16.madde kapsamında kooperatifinizde veya sitenizde imar barışı imkanından faydalanarak blok bazında yapı kayıt belgelerini çıkardığınızı, bu belgelere istinaden yıkım kararı veya idari para cezalarının kaldırılmasını arz edebilir, böyle bir ceza söz konusu değil ise de bilgi amaçlı olarak dilekçenin taraflarına gönderildiğini yazabilirsiniz.
  • Yapı kayıt belgesi aldığınız yerlerin tamamı için emlak vergisi ödemesi yapmamış iseniz belediyeler geriye dönük emlak vergisini de isteyebilir.

İkinci aşama ise yukarıda yazdığım üzere kat mülkiyeti süreci. 

Kat mülkiyeti süreci açıkcası herkesi ilgilendirmiyor, çünkü kat mülkiyeti sürecinde ilk aşama gibi sadece parayı toplamak ve yatırmak yeterli değil. Ancak ilk aşamada olduğu gibi bir son tarih yok, yani ne zaman parayı toplar ve gerekli belgeleri hazırlarsanız sürece devam edebiliyorsunuz. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün çıkarmış olduğu 2018–8 Sayılı genelgede yapı kayıt belgesi alındıktan sonraki süreç detaylı olarak anlatılmış. Toplu yapı veya kooperatiflerde parsel bazında birden fazla blok da var ise kat mülkiyet tapularının kat irtifakına çevrilmesi süreci biraz uzun ve meşakkatli. Bunun nedenleri

1-Terklerin yapılabilmenin fiilen mümkün olamaması (12 Ekim Tarihinde genelgeye bazı yeni maddeler eklendi, örnek olarak yol ve park ihlalleri de imar barışı kapsamına alındı. Ancak tapuda bu şerh belirtiliyor)

2-Bütün kat maliklerinden muvafakatname alınması zorunluluğu

yukarıda yazılı 2 madde dışında mimari projenin çizimi, harçların ödemesi ve ferdileşme sürecinde yapılması gereken bazı diğer işlemler de mevcut.

Sonuç olarak artı ve eksileri ile imar barışında bir noktaya gelindi. Umarız imar barışından elde edilen kaynaklar bu dönem kendini ufak ufak tekrar hatırlatan deprem güvenliği noktasında değerlendirilir.

Kooperatiflerde Genel Kurul Gündemi Hazırlanırken Dikkat Edilecek Hususlar

2019 Yılında Kooperatifler Genel Kurulları için Gündemi Nasıl Hazırlamalı ?

2019 Yılına girmemiz ile beraber kooperatifler yavaş yavaş genel kurul hazırlıklarına başladı. Genel kurul hazırlıklarına başlanabilmesinin ilk şartı muhasebe iş ve işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanmış olması. Muhasebe işlemleri tamamlanmış ise artık genel kurul hazırlıklarına başlanması mümkün hale gelmiş bulunmaktadır.

  • Denetim kurulu raporunun hazırlanması
  • 2018 Yılı Bilançosunun hazırlanması
  • Yönetim Kurulu raporunun hazırlanması
  • Denetim Kurulu raporunun hazırlanması
  • 2018 Yılına ilişkin gelir gider farkı hesabının hazırlanması
  • 2018 Yılı Planlanan, Gerçekleşen raporunun hazırlanması
  • 2018 Yılı Kooperatifin Genel kurul Gündeminin hazırlanması

Gündem Nasıl Hazırlanacak ?

Kooperatifin 2018 Yılı olağan genel kurul gündemi hazırlanırken öncelikle kooperatifin ana sözleşmesinin olağan genel kurul gündemi başlıklı maddesine bakılarak, gündemde bulunması zorunlu olan maddeler gündeme eklenir.

Bu maddeler eklendikten sonra genel kuruldan yetki alınmasını şart koşan, genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkiler kapsamında bulunan maddeler gündeme eklenir.

Bu maddeler de eklendikten sonra yönetim kurulunun insiyatifinde olan ancak genel kuruldan yetki alarak devam etmek istediği konular ile ilgili gündem maddeleri yazılır.

Bu maddeler yazıldıktan sonra yönetim kurulu gündemi içeren kararı yazar ve imzalar

Kooperatiflerde genel kurul süreci ile ilgili sorularınız ve danışmanlık talepleriniz için bize info@ozmconsultancy.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Saygılarımızla

Kooperatiflerde Tasfiye kurulu ne iş yapar ?

AGİ – Asgari Geçim İndirimi Hesaplama

Medeni durumunuza veya çocuk sayınıza göre belirlenen alacağınız asgari geçim indirimini (AGİ) hesaplayın.

Yıl içerisinde alacağınız maaşlar içine eklenen Asgari Geçim İndiriminin ne kadar olacağını öğrenmek için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.

Değerlendirme Yılı
:  2019

Medeni Durum
:     

Eş Durumu
:     

Çocuk Sayısı
:   Yok               



Almanız gereken Asgari Geçim İndirimi : 191.85 TL






*** Not: Site üzerinden yapılan hesaplamalar genel bilgilendirme amaçlı olup kesin hesaplama ve detaylı bilgi için info@ozmconsultancy.com adresine mail gönderebilirsiniz.





BİR YIL İÇİNDE HANGİ ŞİRKETİ KURARSAM NE KADAR VERGİ ÖDEYECEĞİM ?


BİR YIL İÇİNDE HANGİ ŞİRKETİ KURARSAM NE KADAR VERGİ ÖDEYECEĞİM ?

1 - Normal-Herhangi Bir Teşviksiz
2- Yurtdışı Yazılım
3- Genç Girişimci

ÖZMEN MALİ MÜŞAVİRLİK
Ataşehir-İstanbul
info@ozmconsultancy.com
ozmconsultancy.com

Normal Teşviksiz

Bir Yıl İçinde Hangi Şirketi Kurarsam Ne Kadar Vergi Ödeyeceğim ?

Hesaplama »

Yurtdışı Yazılım Teşvikli

Yazılım ve tasarım işi ile iştigal eden bir şirketin Türkiye’de ürettiği yazılımı yurtdışı yerleşik şirkete sattığının iddia edildiği bir ortamda elde ettiği kazancın yarısı beyannamede indirim imkanına sahip olacaktır.

Hesaplama »

Genç Girişimci Teşvikli

Genç Girişimcilere 75 Bin Lira Vergi Desteği Uygulaması

Hesaplama »

YAPI KOOPERATİFLERİNİN İNŞAATI GERÇEKLEŞTİRİP, İŞLETMEYE VEYA İSKANA AÇILDIKTAN SONRA GEÇECEKLERİ HUKUKİ STATÜNÜN BELİRLENMESİ

Kemal ÖZMEN-Kooperatif Danışmanı-Mali Müşavir

Gerek işyeri yapı kooperatifleri (küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri ve toplu işyeri yapı kooperatifleri), gerekse konut yapı kooperatifleri anasözleşmesinde gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip işyerlerinin veya konutların ortakları adına tapuda tescil ettirmiş olması ile anasözleşmelerinde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmiş olmaktadırlar.

Kooperatif Kuruluşu 2019

2019 Yılında Kooperatifi kuruluşu yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin öncelikle yapması gerekenler aşağıda madde madde yazılmıştır.

Kooperatifi kuruluşu ve devam eden süreçte danışmanlık ve mali müşavirlik hizmetleri için bize ulaşabilirsiniz.

  • Kooperatif Kuruluşu en az 7 gerçek veya tüzel kişi tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Bu nedenle 7 ortaktan az sayıda kooperatif kurulması mümkün değildir.
  • Kooperatiflerde kuruluş aşamasında yönetim ve denetim kurulları belirlenmelidir.
  • Kurulacak kooperatifin türüne göre başvuru yapılacak bakanlık netleştirilmelidir.
  • Yapı Kooperatifi kurulacak ise Çevre ve Şehircilik bakanlığına, işletme kooperatifi ise Gümrük ve Ticaret bakanlığına başvuru yapılması gerekmektedir.

info@ozmconsultancy.com

2019 Yılında Mal ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödeme Faiz Oranı Nedir ?

Mal ve Hizmet Tedarikinde Alacaklıya Yapılan Geç Ödemelere İlişkin Temerrüt Faiz Oranının Tespiti Hakkında Tebliğ

Faiz oranı yıllık 21,25 olmuştur. Ayrıca asgari gider tutarı 245 TL olmuştur.

2019 Fatura Kesme Sınırı Ne oldu ?

1200 TL olmuştur.

Fatura Kesme ve DüzenlemeSınırı 2019 yılı tutarı 1.200 TL ‘dir.

2019 Yılı Beyannameler Damga Vergileri

2019 Yılı Beyannameler Damga Vergileri

1- Yıllık Gelir Vergisi Beyannameleri 72,70 TL
2- Kurumlar Vergisi Beyannameleri 97,10 TL
3-Katma Değer Vergisi Beyannameleri 48,00 TL
4- Muhtasar Vergisi Beyannameleri 48,00 TL
5- Diğer Vergi Beyannameleri ( Damga vergisi beyannameleri hariç) 48,00 TL
6-Sosyal Güvenlik Kurumuna Verilen Sigorta Prim Bildirgeleri 35,70 TL

2019 Yılında Beyan Edilecek Kira Gelirleri hakkında bilgilendirme

Konut Kira Gelirleri ile ilgili olarak 5400 TL istisna tutarı düşülerek beyanname hesaplanacaktır.

Sadece İşyeri Kira Geliri olanlar ise 40.000 TL ye kadar beyan mecburiyetleri bulunmuyor

KDV’de yeni haklar ve yeni tartışmalar (2)-BUMİN DOĞRUSÖZ

KDV’de yeni haklar ve yeni tartışmalar (2)

Geçen yazımda 7104 sayılı Kanun’la getirilen, ancak 1.1.2019 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen üç düzenlemeden birincisini, yani “izleyen yılda da kullanılabilecek indirim hakkını” irdelemiştim. Diğer iki yeni düzenlemeyi de bu yazıma bırakmıştım.

7104 sayılı Kanun’la KDV Kanunu’nun 29/4’üncü maddesinde yapılan değişiklikle Vergi Usul Kanunu’nun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği; şu kadar ki Vergi Usul Kanunu’nun 323’üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.

Mükellefler tarafından yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarına ilişkin hesaplanan KDV’nin, bedellerinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın beyan edilerek ödenmesi gerektiğinden; yeni düzenlemeye göre 1.1.2019 tarihinden sonra alacağın değersiz alacak haline gelmesi durumunda söz konusu mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin hesaplanan KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün olacaktır. Karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde daha önce gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bu düzenlemeyi bir örnekle açıklamak da mümkün. Örneğin, mükellef 2019 yılında 3 şirkete yaptığı satışlardan doğan 1.000.000 TL ve 180.000 TL KDV’sini tahsil edememiş ve bu alacağı değersiz alacak haline gelmiş olsun. Mükellef bu tutar için daha önce şüpheli alacak karşılığı ayırmamış ise, 180.000 TL KDV’yi beyannamesinde indirim konusu yapacak ve değersiz hale gelen bu alacağa ilişkin borçlu mükellef bilgilerini beyanname eki formda beyan edecektir. Eğer mükellef şüpheli alacak karşılığı ayırmış ise, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate aldığı bu KDV’yi indirim konusu yapılabilmesi için bu defa gelir veya kurumlar vergisi açısından gelir olarak dikkate alması gerekecektir. Dolayısıyla bir taraftan 180.000 TL KDV gelir yazılırken diğer taraftan bu tutar KDV beyannamesinde indirim konusu yapılacaktır.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (30/e) maddesinde ise, değersiz hale gelen alacaklara ilişkin alıcı tarafından ödenmeyen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği düzenlemesi getirilmiştir. Bu düzenlemenin amacı mükerrer indirimin önüne geçmektedir. Bu nedenle söz konusu KDV alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde satıcı tarafından indirim konusu yapılacağından alıcı tarafından ödenmeyen ve daha önce indirim konusu yapılmış KDV’nin de aynı vergilendirme döneminde matraha alınarak beyan edilmesi gerekecektir.

Tutarlı olmak adına, bu sağlanan ikinci olanakta da, “düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihi itibariyle alacağın 1.1.2019 tarihinden sonra doğmuş olması gerektiğinin ileri sürülmesi gerekirdi”, denilebilir. Ancak neyse ki tebliğ taslağında böyle bir ifadeye rastlamadım. Aslında burada da böyle bir görüşün ileri sürülmemesi, indirim hakkının yürürlüğü konusundaki görüşümüzün haklılığını göstermektedir. Bence burada da alacağın değersiz alacak haline gelmesi koşullarının 1.1.2019 tarihinden sonra oluşmasının yeterli sayılması gerekir. 
1.1.2019’da yürürlüğe girecek bir diğer önemli düzenleme de katma değer vergisi iade incelemelerinin en fazla üç ay içinde bitirilmeleri zorunluluğu konusundadır. Bu zorunluluk 1.1.2019 tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin yapılacak incelemelerde uygulanmak üzere 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girecektir. Burada da düzenlemenin yürürlük tarihinin hangi dönemler için geçerli olduğunun belirtilmesi, buna karşılık indirim hakkına ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihi konusunda bu yönde bir belirleme yapılmamış olması da haklılığımızın bir başka göstergesidir.

2019 Yılı Ticaret Sicil Harçları

ANONİM ŞİRKET KURULUŞ MALİYETLERİ NE KADAR OLDU ?

2019 Yılı Ticaret Sicil Harçları Ne Kadar Oldu ?
1-Kayıt ve Tescil Harçları ( Ticari İşletme Rehni Dahil )
a-)Gerçek Kişilere ve Kooperatiflere ait işletmelerde330,9
b-)Şahıs Şirketlerine ait İşletmelerde949,5
c-)Sermaye Şirketlerine ait işletmelerde2139,5
2-Temsili Yetkili Kılınan Kimselerin Tescil ve İlanında
a-)Gerçek Kişilere ve Kooperatiflere ait işletmelerde163,9
b-)Şahıs Şirketlerine ait İşletmelerde235
c-)Sermaye Şirketlerine ait işletmelerde520,4
3-Ticaret Siciline tescil edilmiş vakalarda değişikliklerin tescilinde
a-)Gerçek Kişilere ve Kooperatiflere ait işletmelerde163,9
b-)Şahıs Şirketlerine ait İşletmelerde235
c-)Sermaye Şirketlerine ait işletmelerde520,4
4-Kayıt Silinmesinde
a-)Gerçek Kişilere ve Kooperatiflere ait işletmelerde63,8
b-)Şahıs Şirketlerine ait İşletmelerde92,5
c-)Sermaye Şirketlerine ait işletmelerde163,9