Türkiye’nin İlk ‘Bisiklet Kooperatifi’ Kuruldu

Türkiye’nin İlk ‘Bisiklet Kooperatifi’ Kuruldu

Bisiklet Kooperatifi.png

Karşıyaka’dan Bisikletliler İçin Örnek Girişim

Karşıyaka Belediyesi, Türkiye’nin ilk ‘Bisiklet Kooperatifi’nin kuruluşuna öncülük etti. 40 ortağıyla yola çıkan BİSİKOOP, bisikletli ulaşımın yaygınlaşmasını sağlamak ve ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmek için çalışmalarına başladı.

Kooperatiflerde Tapu Müdürlüklerine İtiraz Nasıl Edilir ?-Evren ÖZMEN

Tapu müdürlüklerinde yapılan müracaatlarda talebin karşılanmaması halinde Tapu Sicili Tüzüğünün 26. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 1016. maddesi uyarınca ret edilmesi karşısında ret kararında da belirtildiği süre zarfında ilgili Bölge Müdürlüğüne itiraz edilmesi hakkı bulunmaktadır.

Bölge Müdürlüğünce ve konunun değerlendirilir, akabinde Bölge Müdürlüğünce verilen karara karşı da Genel Müdürlüğe itiraz edilebilebilmektedir.Özmen Danışmanlık-Ataşehir-Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde Satış Bedellerinin ortaklara devri-Evren ÖZMEN

Genel kuruldan karar alınması şartı ile (KK. 42, Anas. 23) kooperatif sosyal ve müşterek tesislerinin tamamının veya bir kısmının satılarak elde edilen gelirin ortaklara dağıtılması mümkün bulunmaktadır.

Genel kurulca satılacak sosyal ve müşterek tesislerin belirlenerek (asgari bedelinin ve satış yönteminin) satışına karar verilmesi ve satış gelirlerinin ortaklara dağıtılması mümkün olabilmektedir

 

İmar Barışı Kooperatiflerde neden istenilen sonuçlara ulaştıramıyor ?-EVREN ÖZMEN

İmar Barışı Kooperatiflerde neden istenilen sonuçlara ulaştıramıyor ?

Hazırlayan: Evren ÖZMEN

İmar Barışı ile kooperatiflerde ve toplu yapılarda istenilen hedeflere ulaşılamadığını gözlemlemek zor değil. Bunun nedenini detaylı olarak yazmadan önce bazı tanımlamalar yapmanın faydası olacağını düşünüyorum.

Ekran Resmi 2018-03-11 22.45.24

Genel olarak kooperatiflere ve toplu yapılar ile çalıştığım için karşılaşılan sorunları, ortaklar tarafından sorulan soruları ve paydaşların ( Belediye v.b.) çekincelerini, devam eden davaların akibetinin belli olmamasını, 2B arsalar ile ilgili süreçleri v.b hususları bu yazıda anlatmaya çalışacağım

İlk olarak Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarına konut veya işyeri teslim etmek olduğu için imar barışı diğer kooperatif türlerine göre daha çok tabi ki yapı kooperatiflerini ilgilendiriyor.

architecture bay bridge buildings
Photo by Pixabay on Pexels.com

Peki yapı kooperatiflerinde imar barışından yeterince istifade edilememesinin nedeni bütün yapı kooperatifleri için aynı mı ? 

Bilindiği üzere yapı kooperatifleri üç ayrı şekilde kurulabilmekte ve tüzel kişiliklerini devam ettirebilmektedirler.

1-Konut Yapı Kooperatifleri

2-Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri

3-Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri

Toplu İşyeri yapı kooperatifleri ve küçük sanayi sitesi kooperatiflerinde başvurunun az olması nedeni % 5 oranında yapı kayıt bedeli ve devamındaki % 5 ve diğer masrafların yüksekliği. Aynı şekilde organize sanayi bölgelerinde de oranının yüksekliğinden şikayet var. 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun ile sanayiciye önemli faydalar sağlanmıştı. Ancak imar barışında bu hususu göremiyoruz.

people standing near concrete buildings
Photo by Joshua Humphrey on Pexels.com

Sonuç olarak, işyeri yapı kooperatiflerinde ve organize sanayi bölgelerinde başvurunun az olmasının birinci sebebi ödenecek bedellerin yüksekliği.

Peki konut yapı kooperatiflerinde durum nedir ?

Yaz tatili, bayram tatili derken vatandaşlarımız oturdukları yerlere geri dönüş yapmaya başladı. Yaz boyunca kooperatif ortaklarının bir çoğu tatilde olması nedeni ile bir çok kooperatif ve site bu konuda ortaklarına/maliklere yeterli bilgilendirme yapamadı ve gerekli toplantılarını tertipleyemedi.

Eylül ayı itibari ile bir çok kooperatif ve site bu toplantılarını yapmaya başladı. Ancak yapı kayıt bedeli tutarının 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi gerekeceği için, bu rakamın bu kadar kısa sürede toplanması çok mümkün gözükmüyor. Ayrıca yapı kayıt bedeli için bankaların sunduğu kredi olanakları da, faiz oranlarının yüksekliği nedeni ile pek rağbet görmediği için şu an kooperatifler için yapı kayıt belgesi başvurularında benim gözlemlediğim pek artış yok.

pink car in front of building
Photo by Daria Shevtsova on Pexels.com

İmar barışı ile ilgili olarak her konut yapı kooperatifin kendine özel durumu olacağı için toplu olarak, şu şekilde işlem yapmaları gereklidir diye söylemek mümkün değil.

  • Kooperatifte kat irtifakı kurulmamış ise;
  1. a) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olabilir.
  2. b) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyeti kısmen kooperatif kısmen hazineye ait olabilir.
  3. c) Kooperatif arsa sahibi ile yapılan kat karşılığı sözleşme neticesinde ortaklarına konut teslimi yapmış olmasına rağmen, arsa sahibi eksik imalatlar nedeni ile arsanın ferağını yapmamış olabilir.

Bu durumda yapı kayıt belgesi için başvurulabilmesi için mülkiyetin tamamen kooperatife ait olması gerekmektedir. Kooperatifin amacı ana sözleşmesinin 6.maddesine istinaden ortaklarına konut teslim ederek, ortakları adına ferdileştirilmesi olduğu için yapı kayıt belgesi alınması kooperatifin amacını gerçekleştirdiği anlamına gelmemektedir.

Bu noktada arsasının mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olan konut yapı kooperatifi için yapı kayıt belgesi alındıktan sonra, belediyeden terklerin yapıldığına dair yazı ve beraberinde daha önceki yazılarımda belirttiğim belgeler ile beraber 2018–8 Tapu kadastro genel tebliğine uygun olarak başvuru yapılması gerekmektedir.

grayscale photo of concrete building
Photo by yentl jacobs on Pexels.com

Ancak terklerin fiilen yapılması mümkün değil ise ne yapılacaktır ?

Yani düzenleme ortaklık payı olarak belediyeye % 40 a kadar terk yapılması mümkün değil ise, kat mülkiyeti tapularının alınması da mümkün olmayacaktır.( Örnek olarak terk yapılacak alanın üzerinde bir blok bulunması ) İşte bu nedenden dolayı kooperatifler imar barışı noktasında istedikleri sonucu alamamaktadırlar.

Belediyeden terklere dair yazı alınabilmesi için devam eden davalar ile ilgili olarak sulh olunması gereklidir, ancak kooperatif ortakları da hukuki anlamda bir hak kaybı yaşamak istemedikleri için bu duruma da sıcak bakmamaktadırlar.

Plan tadilatı mümkün müdür ?

Belediyelerin imar barışı sürecinde biraz devre dışı bırakılmış olması nedeni ile imar barışının çözüm olmadığı siteler için plan tadilatları tekrar gündeme geldiğini duymaktayız.

Kat irtifakı kurulmuş ancak yapı ruhsatına uygun imalat yapmamış bu nedenle iskan alamamış kooperatiflerde imar barışı başvuruları neden istenilen seviyede değil ?

Kat irtifakı kurulmuş kooperatiflerde insiyatif kooperatif genel kurulunda değil, kat irtifakına sahip kat maliklerinde olduğu için blok bazında yapı kayıt belgesi başvurusu yapılıyor. Blokların tamamı yapı kayıt belgesi ödemesini yapıp, e devlet üzerinden yapı kayıt belgelerini indirdikten sonra ; devamında birden fazla bloktan oluşan kooperatif ve sitelerde projenin çizilmesi ve bütün maliklerin muvafakatname alınması ( örnek olarak 1000 konut) çok zor olduğundan süreç de, bu noktada tıkanıyor.

brown and white wooden house on green forest
Photo by Pixabay on Pexels.com

Peki ne yapılabilir ?

  • Öncelikle işyerleri için oranlar düşürülmelidir.
  • Yapı Kayıt Belgesi başvuru ve ödeme süresi uzatılmalıdır.
  • Muvafakatname zorunluluğunda bütün kat maliklerinden rıza alınması noktasında kentsel dönüşümdekine benzer oranlar uygulanmalıdır.

Saygılarımla

 

Kooperatiflerde Olağan üstü Genel kurullarda yönetim kurulları vekalet kullanabilir mi ?-Evren ÖZMEN

Gerek olağan, gerek olağan üstü kooperatif genel kurullarında Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kişiler vekaleten oy kullanamazlar.

Ekran Resmi 2018-04-23 21.30.14

Kooperatif aynı yükleniciden hem kaba inşaat hem de ince işler için hizmet almasının vergisel boyutu-Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde aynı yükleniciye ihale usulü  yaptırılan kaba inşaat ve devamında ince inşaat işleri dönem atladığı takdirde yıllara yaygın olması gereklidir ve hakedişlerden stopaj kesintisi yapılması gerekmektedir.

Ekran Resmi 2018-04-23 21.30.14

Kooperatiflerde Yönetim kurulları bu hususu özenle takip etmeleri gereklidir.

Evren ÖZMEN

 

Kooperatiflerde Murahhas Aza için sigorta primi ödenir mi ? Evren ÖZMEN

Uygulamada çok fazla örneği olmasa da bazı kooperatiflerde murahhas aza görevlendirilmesi söz konusu olmaktadır.

Eğer Murahhas aza kooperatifte fiilen çalışmakta ve mesai saatleri içinde görev yapmakta ise mutlaka sigorta ödemesi yapılması gerekmektedir.

Aksi takdirde cezai sorumluluklar söz konusu olmaktadır.

Kooperatiflerde murahhas aza

KOOPERATİFLERDE YÖNETİM VE  DENETİM KURULU ASIL ÜYELİKLERİNDE BOŞALMA OLURSA YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR ?

KOOPERATİFLERDE YÖNETİM VE  DENETİM KURULU ASIL ÜYELİKLERİNDE BOŞALMA OLURSA YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR ?

Hazırlayan : Mali Müşavir Evren ÖZMEN                                                                                       

Kooperatiflerde yönetim ve denetim kurulu asıl üyeliklerinde gerek istifa gerekse başka nedenlerle boşalma olduğu taktirde yapılacak işlem konusunda tereddüt yaşandığı görüldüğünden, bu konuda yapılması gereken uygulamaya özetle aşağıda yer verilmiştir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/2. maddesine ve bu kanunun 88.maddesine istinaden Bakanlıkça çıkarılan örnek anasözleşmenin 23/2.maddesine göre yönetim ve denetim kurullarını seçme görev ve yetkisi genel kurula ait olup, bu yetki başka bir organa devredilememektedir.

justice-law-case-hearing-159832

Bilindiği üzere kooperatiflerde  yönetim kurulu üye sayısı en az 3, denetim kurulu üye sayısı ise en az 2 kişidir. Yönetim kurulu üyelerinin görev süresi en fazla 4 yıl olduğu halde, denetim kurulu üyelerinin görev süresi ise  en fazla 3 yıldır.

Yönetim ve denetim kurulu asıl üye sayısı kadar yedek üyenin de genel kurulca seçilmesi zorunluluğu  bulunmaktadır. Bu nedenle  yönetim ve/veya denetim kurulu asıl üye sayısında boşalma olduğu taktirde, genel kurulca seçilen sayıda asıl üyelerin çalışma zorunluluğu bulunduğundan aşağıdaki doğrultuda işlem yapılarak asıl üye sayısı kadar kişi ile  yönetim ve/veya denetim kurullarının çalışması gerekmektedir. Aksi halde asıl üyelerde boşalma  söz konusu olduğu halde, genel kurulca seçilen sayıya tamamlanmamış olması cezai yaptırımı gerektirmektedir. (KK. 56/6)

cropped-ekran-resmi-2018-03-11-22-45-24.png

a-Yönetim kurulu asıl üyeliğinin boşalması durumunda yapılacak işlem:

Yönetim kurulu asıl üyelerinin genel kurulca seçilen sayıda çalışması gerekmektedir. Her ne kadar uygulamada yönetim kurulu toplantı nisabını (çoğunluğunu) kaybetmediği durumlarda yedek üye çağrılmadan işlem yapılmakta ise de, bu uygulama kooperatifler mevzuatına aykırıdır. Dolayısıyla  genel kurulca seçilen sayıda yönetim kurulu üyelerinin çalışması zorunluluğu bulunmaktadır.

Yönetim kurulu üyeliğinden boşalma olduğu taktirde, mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse yönetim kurulu tarafından yedeklerden alınan oy sayısına göre, liste halinde ise kur’a ile  tespit edilerek çağrılan yedeklerle asıl üye sayısı tamamlanır. Eğer yönetim kurulu  üyeliğinden boşalma dolayısıyla mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse yedekler denetçiler tarafından çağrılır.

Yedeklerle de genel kurulca seçilen  sayıya ulaşılamadığı taktirde, ortaklar arasından kişi veya kişiler çağrılarak asıl üye sayısı tamamlanır.

Yukarıdaki  uygulamada dikkat edilmesi gereken husus, boşalmalar dolayısıyla yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse  yedekten ve  üyeler arasından denetçiler tarafından çağrılacak kişi veya kişilerle birlikte yönetim kurulu genel kurulca seçilen sayıya tamamlanmak suretiyle işlem yerine getirilir. Ancak  mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmiş ise (sayının yarısının altına düşmüş ise) anasözleşme hükmü gereği (Anas. 47) denetim kurulu tarafından seçimler yapılmak üzere derhal genel kurul toplantıya çağrılır.

Bilindiği üzere yönetim kurulunun karar alabilmesi için toplantı  yeter sayısı  genel kurulca belirlenen yönetim kurulu asıl üye sayısının yarıdan fazlası olması gerekmektedir.

Ekran Resmi 2018-08-22 16.03.57

b-Denetim kurulu asıl üyeliğinin boşalması durumunda yapılacak işlem:

Yönetim kurulunda olduğu üzere; denetim kurulu üyelerinin de genel kurulca seçilen sayıda çalışması esas olup, çeşitli nedenlerle denetim kurulu üyeliğinden boşalma olursa boşalmalar yedeklerle tamamlanır. Yedeklerle tamamlanamıyor ise, üyeler arasından çağrı yapılarak tamamlanır. Toplam boşalma olduğu taktirde, yönetim kurulu genel kurul yaparak denetçi seçimini sağlayabileceği gibi, mahkemeden denetçi görevlendirilmesini isteyebilir.

Özetle; yönetim ve denetim kurulu asıl üyelerinin genel kurulca belirlenen sayıda çalışması esas olup, çeşitli nedenlerle boşalma olduğu taktirde, bu boşalmalar önce  yedeklerle  tamamlanır. Yedeklerle tamamlanması mümkün olmaz ise, ortaklar arasından çağrı yapılarak tamamlanır. Yönetim kurulunda toptan boşalma olursa, denetim kurulu seçimler için genel kurulu yapar. Ancak  denetim kurulu üyeliğinin  yedeklerde dahil tamamen boşalması durumunda yönetim kurulunun genel kurul yaparak denetçilerin genel kurulca seçimini sağlayacağı gibi, mahkemeden istekte bulunarak ilk genel kurula kadar görev yapacak denetçilerin mahkemece  atanmasını da isteyebilir.

Error: Contact form not found.

 

Kooperatiflerde Ana sözleşme değişikliği izin işlemleri-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde Ana sözleşme değişikliği izin işlemleri-EVREN ÖZMEN

Kooperatif-Ana sözleşme- değişiklik-.png

(1) Kooperatiflerde ana sözleşme değişiklikleri kuruluştaki usul ve esaslara tabidir.

(2) Anasözleşme değişiklik başvurusunda istenilecek gerekli bilgi, belge ve dilekçe örnekleri Genel Müdürlük internet sitesinde yayımlanır.

(3) Anasözleşme değişiklik izni talep edilmesi halinde sırasıyla;

a) Yönetim kurulunca, anasözleşmenin tamamının veya bazı maddelerinin değiştirilmesi talebine ilişkin gerekçeli karar alınır. Bazı maddelerin değiştirilmesinin talep edildiği durumlarda bu maddelerin numaraları yönetim kurulu kararında açıkça belirtilir.

b) İzin talebini içeren bir dilekçe ekinde değişiklik kararının sureti ve gerekli diğer belgeler ile izin merciine başvurulur.

Tescil ve ilan

(1) Kuruluş izin işlemi tamamlandıktan sonra ticaret sicili müdürlüğünde kooperatifin kuruluşu Kanunun 3 üncü maddesine göre tescil ettirilerek bu maddede belirtilen hususlar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir.

(2) Anasözleşme değişikliği izin işlemi tamamlandıktan sonra izin verilen değişiklikler kooperatif genel kurulunda görüşülür. Genel kurulca kabul edilen değişiklikler ticaret sicili müdürlüğünde tescil ettirilir.

(3) Ana sözleşmenin bazı maddelerinin değiştirilmesi halinde yapılan değişiklikler arasında Kanunun 3 üncü maddesinde belirtilen hususlar varsa ilan ettirilir. Ana sözleşmenin bütünüyle değiştirildiği durumlarda ise ilan bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yapılır.

 

KOOPERATİFLER VE KURULUŞU

Ekran Resmi 2018-03-11 22.45.24

KOOPERATİFLER VE KURULUŞU

  • Kooperatif ve Özellikleri

İnsanların ihtiyaçları sınırsız olup, bu ihtiyaçların tamamının kıt kaynaklarla karşılanması imkânsızdır. Kooperatifler, insanların “kıt kaynaklarla ihtiyaçlarımı en iyi şekilde nasıl karşılarım?” sorusuna bir cevap olarak ortaya çıkmıştır. Böylelikle ihtiyaçların; dayanışma, yardımlaşma ve iş birliği içerisinde ve en iyi şekilde karşılanması hedeflenmiştir.

 

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere kooperatiflerin amacı; ortaklarının ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle ve en az maliyetle karşılamaktır. İşte kooperatifler bu ortak amacı gerçekleştirmek için kurulur ve ticari işletmelerden farklı olarak kâr ön planda değildir. Bilindiği üzere diğer ticari işletmelerin ortak amacı kâr elde etmektir. Kooperatiflerde ise ana amaç ortakların ihtiyaçlarını en az maliyetle karşılamaktır. Kooperatifler, bireylerin tek başlarına yetersiz olan sermayelerini birleştirerek yatırıma yöneltir ve üretimde artış sağlar. Böylece bireysel tasarruflar uygun kooperatif modelleriyle ekonomiye kazandırılır.

 

 

 

Kooperatifler hem kişilerin tek başlarına yapmaya güçlerinin yetmediği işleri bir araya gelerek yapmalarını sağlar hem de toplumun kalkınmasına katkıda bulunur. Örneğin, insanların zorunlu ihtiyaçları arasında bulunan barınma ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan yapı kooperatifleri, insanların küçük birikimlerini bir araya getirerek hem insanların konut ihtiyaçlarını karşılar hem de inşaatın yapımında çalıştırdığı işçiler ile işsizliği azaltmış, belediyeye ödenen vergi ve harçlarla ülke ekonomisine katkı sağlamış olur.

Resim 1.1:Kooperatiflerde işbirliği

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını, işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermeyeli ortaklıklara kooperatif denir.

İnsanların konut ihtiyaçlarının karşılanmasında kooperatiflerin önemi büyüktür.

 

Kooperatiflerin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

 

  • Kooperatifler, ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını veya meslekleri ile ilgili gereksinimlerini en az maliyetle karşılamak amacıyla
  • Kooperatiflerde ortak sayısı arttıkça kooperatifin sermayesi de

 

 

 

  • Kooperatiflerde sermaye olarak ayni sermaye (paranın dışında mal, demirbaş, taşıt, bina vb.) konulması veya başka bir işletmenin kooperatife devredilmesi ancak ana sözleşmede belirtilmiş olmakla mümkündür.
  • Gerçek veya tüzel kişiler kooperatife ortak olabilirler. Her ortağın ortaklık haklarının ada yazılı ortaklık senedi ile temsil edilmesi
  • Kooperatiflerde ortaklıktan çıkış, ancak hesap döneminin sonunda ve en az 6 ay önceden haber vermek şartıyla yapılır. Ancak ana sözleşmeye ortaklıktan çıkış ile ilgili bir hüküm konmuşsa bu hüküm bağlayıcıdır.
  • Kooperatiflerde ortakların en az bir ortaklık payları vardır. Bir ortak 5000’den fazla paya sahip olamaz. Bir ortaklık payının değeri 100-TL’dir.
  • Kooperatiflerde her ortak sermaye payı ne olursa olsun bir oy hakkına sahip olup, ortak isterse oyunu başka bir ortağa ya da eşi ve birinci derece akrabasına (ortağın; çocuğu, ana ve babası, eşinin annesi ve babası) kullandırabilir.
  • Kooperatiflerin sorumluluğu ana sözleşmede aksi bir hüküm yoksa mal varlığıyla sınırlıdır. Ortaklar ise sermaye payları ile sorumludur.

 

  • Kooperatiflerle Diğer Şirketler Arasındaki Farklar

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kooperatifleri ticaret şirketlerinden biri olarak saymıştır. Kanun ticaret şirketlerini; sermaye şirketi, şahıs şirketi ve kooperatifler olarak üçe ayrılmıştır. Bu bakımdan her ne kadar yeni Türk Ticaret Kanununun 124’üncü maddesi gereği ticaret şirketi sayılsa da kooperatiflerin yapısını ve ekonomideki yerini tahlil edebilmek için diğer şirketlerden farklı olan yönlerinin de irdelenmesi gerekmektedir.

 

Sermaye şirketlerinde ve şahıs şirketlerinde amaç kâr elde etmektedir. Sermaye şirketlerinde kâr olgusu, her bir ortağın koymuş olduğu sermayeyle doğru orantılı olarak yılsonunda almayı hedeflediği kazançla açıklanır.

 

Kooperatiflerde ise amaç; her bir ortağın tek başına verdiği hizmetten elde ettiği meslek ve geçimine yönelik gelirinin kooperatif çatısı altında verimli olmasının sağlanması, ortakların verecekleri hizmetler için ihtiyaç duydukları araç,gereçlere tek başlarına ödeyecekleri miktarın kooperatif çatısı altında düşük seviyelere çekilmesi ve bunun gibi ortakların tek başlarına elde ettikleri gelirin ve verdikleri hizmetin yükseltilmesi gibi hususlar ön plana çıkar.

 

Şahıs şirketleri ve sermaye şirketlerinde hedef kitle müşteriler yani şirketin dışındakiler olduğu halde kooperatiflerde hedef kitle ortaklardır. Çünkü kooperatiflerde tabi oldukları mevzuat gereği ortak dışı işlemler sınırlıdır.

 

Şahıs ve sermaye şirketlerinin olmazsa olmazı sermaye olduğu halde kooperatiflerde ortakların kendisi önemlidir. Dolayısıyla, şirketler sermaye, kooperatifler ise şahıs ortaklığı olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Şirketlerin sermayesini oluşturan hisse senetleri ile kooperatifin sermayesini oluşturan ortaklık payları farklı özellikler gösterir. Hisse senetleri, alınıp satılabilmeleri sebebiyle

 

 

 

hisselerin tek bir elde toplanmasına imkân vermekte ve buna bağlı olarak sermaye şirketi şahıs şirketine veya aile şirketine dönüşebilmektedir. Kooperatiflerde ortaklık payları alınıp satılamaz ve belirli şartlar haricinde devredilemez. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesi gereğince de ortaklarının 5000 üzerinde pay almasına izin vermez, payı çok ortaklara fazla oy imkânı tanımaz.

 

Sermaye şirketlerinde belirli sermaye ve buna bağlı olarak değişik kâr söz konusudur. Kooperatiflerde ise sermaye değişkendir. Her yeni ortak sermayenin artmasını ve çıkan ortak azalmasını sağlar. Anonim şirketlerde hisse senetlerinin değeri şirketin başarısına göre değişmekle birlikte kooperatiflerde ortaklık payı sabittir.

 

  • Kooperatiflerle Dernekler Arasındaki Farklar

Kooperatiflerin ekonomik ve sosyal olmak üzere ortaklarına sunduğu iki farklı yönü bulunmasına rağmen derneklerin sadece sosyal yönü bulunmaktadır. Kooperatiflerde hedef kitle ortaklar olduğu halde derneklerde hedef kitle genelde üyeler değildir.

 

  • Kooperatiflerin Toplum Kalkınmasındaki Rolleri

 

Bireylerin refah düzeylerini artırmak amacıyla kurulan kooperatifler, bireyle birlikte toplumun çekirdeğini oluşturan aileyi ve ailelerle birlikte de toplumun refah düzeyini artırmada önemli bir fonksiyon icra etmektedir.

 

Konut, işyeri,tüketim, üretim pazarlama, turizm geliştirme, motorlu taşıyıcılar, işletme, temin ve tevzi, yayıncılık, enerji, bankacılık, sigortacılık gibi değişik türlerle ekonomik hayatın hemen her alanında kurulabilen kooperatifler vasıtasıyla kişiler tek başlarına yaptıkları tasarruflarla sahip olamayacakları konut ve işyerine, tüketiciler düşük fiyatla ucuz ve kaliteli mala sahip olabilmekte, üreticiler üretimde kullanacakları araç ve gereçleri ucuza mal edebilmekte ve bu sayede ürettikleri ürünleri de ucuza satabilmektedir. Yine bu kapsamda aracıların ortadan kaldırılması suretiyle üretici ve tüketici döngüsü oluşabilmekte, ihtiyaç fazlası malın ihracatı yapılabilmekte, serbest piyasa ekonomisinin oluşumu ve buna bağlı olarak pazarlarda fiyat düzeninin kurulmasına yardımcı olabilmekte ve üreticinin düşük ve uzun vadeli kredi ihtiyacı karşılanabilmektedir.

 

Bir diğer ve önemli husus olarak da kooperatiflerin demokrasiyi topluma öğretmeleridir. Demokratik bir sistemle yönetilen kooperatifler, ekonominin her alanında faaliyette bulunmalarından dolayı demokrasinin toplum geneline yayılmasında önemli bir yapıtaşıdırlar.

 

Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerde kalkınmanın temel araçlarından birisi kooperatifler olup, gelişmiş demokratik ülkelerin ekonomik ve sosyal alanlarda ileri konuma gelmelerinde kooperatiflerin büyük katkısı ve yardımı bulunmaktadır.

 

 

 

  • Kooperatifçilik İlkeleri

 

21 Aralık 1844 yılında İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi tarafından ilk tüketim kooperatifini kuran ve kendilerine Rochdale öncüleri adını veren kooperatif kurucularının kooperatiflerinin amacına ulaşmasına yönelik bazı ilkeleri kabul ettiği (Tüketim Kooperatifi ilkeleri) bilimsel olarak 1937 yılında Uluslararası Kooperatifler Birliğince saptanmıştır. 1895 yılında Londra’da kurulan ve 1982 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde faaliyetini sürdüren ve Türkiye’den Türk Kooperatifçilik Kurumu, Köykop,Yolkop, Kentkop gibi üst kooperatif örgütleri ile dünya ülkelerinin kooperatif üst örgütlerinin kayıtlı olduğu, dört yılda bir toplanan ve uluslararası kooperatifçilik dergisi adıyla bir dergi çıkartan ICA, muhtelif ülkelerin kooperatif uygulamalarını dikkate alarak 1937 yılından bu tarafa kooperatifçilik ilkeleri üzerinde çalışmalar yapmaktadır.

 

Değişen dünya koşulları, yoğun sosyal ve ekonomik gelişme ve değişikliklerin kooperatifçilik ilkelerini de etkilemesi sebebiyle bu ilkelerin sık sık gündeme gelmesine sebep olmuş ve bu ilkeler bir bütün ve birbirine eş değer olarak kabul edilmiş, mutlak ve ikinci derecedeki ilkeler ayrımından vazgeçilmiş ve kooperatiflerin genel tanımı ile kooperatifçiliğe ilişkin yedi ilke 1995 yılında kabul edilmiştir.

 

Buna göre kooperatif; “Ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilattır.” Bu tanımda kooperatiflerin temel değerleri olarak; kendi kendine yardım, kendi kendine sorumluluk, demokrasi, eşitlik, adalet, dürüstlük ve dayanışma sıralanmaktadır.

 

Aşağıda açıklanan kooperatifçilik ilkeleri birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, ilkelerden biri yerine getirilmediğinde kooperatif amacından uzaklaşmış olur. Diğer taraftan bu ilkeler aynen uyulması gereken emirler olarak algılanmamalı, kooperatif çalışmalarında bu ilkeler rehber alınarak, alınacak kararlarda bu ilkelere bağlı kalınmaya çalışılmalıdır.

ICA tarafından belirlenen yedi kooperatifçilik ilkesi şunlardır:

 

  • Gönüllü ve Serbest Giriş İlkesi

 

“Açık kapı ilkesi” olarak da adlandırılan bu ilke, kooperatif hizmetlerinden yararlanmak isteyen ve ortaklık koşullarını taşıyan herkesin sosyal, politik, ırk, din, mezhep ayrımı gözetilmeksizin gönüllü olarak kooperatife girip çıkabilmesini ifade etmektedir.

Resim 1. 3: Kooperatiflere girişte gönüllülük esastır.

 

 

 

Öte yandan gönüllü ve serbest giriş ilkesi, her isteyenin her istediği kooperatife ortak olabileceği anlamına da gelmez. Kooperatifler tabi oldukları yasaları dikkate alarak kooperatifin amacı, çalışma konusu, ortaklık sıfatını kazandıran ya da kaybettiren durum ve koşullara yönelik hükümleri kuruluş aşamasında bir anasözleşme hazırlayarak belirtir. Her ne kadar kural olarak ortaklığa giriş serbest ise de ortak olacak gerçek ve tüzel kişilerin anasözleşmede yer alan ortaklık şartlarını taşımaları gerekir. Örneğin kuruluş amacı ortaklarının taşıma hizmetlerini pazarlamak olan bir motorlu taşıyıcılar kooperatifine şoför esnafı olmayan ve aracı bulunmayan birinin ortak alınması doğru ve anlamlı olmayacaktır. Aynı şekilde on adet konut ihtiyacını gidermek için kurulmuş ve yeterli ortak sayısına ulaşmış bir yapı kooperatifine yeni ortak alınmaması da gayet doğaldır.

 

Dolayısıyla, amaç ve faaliyet konularına göre kooperatif türleri oluşturulduğundan, türe göre oluşturulan ortaklık şartlarıyla ortak olmaya bir sınırlama getirilmesi, bu ilkenin dışına çıkıldığı anlamına gelmemektedir.

 

  • Ortağın Demokratik Yönetimi İlkesi

 

Kooperatifler, tüm ortakların katılımıyla oluşan genel kuralda kooperatifi yönetecek ve onu temsil edecek yönetim kurulunu ve yönetim kurulunun yaptığı işlemleri denetleyecek olan denetim kurulunu seçer. Kooperatiflerde her ortak eşit oy hakkına sahiptir. Ortağın sermaye payı veya kooperatifle alışverişi ne olursa olsun genel kuralda yapılacak oylamalarda bir oy kullanma hakkına sahiptir.

Resim 1.4: Kooperatiflerde organların seçimi ve kararların alınması oylama ile yapılır.

 

Kooperatif ortakları seçilmiş yöneticileri eleştirebilir, hatta onları değiştirebilir. Gerek ortakların yönetim ve denetim kurallarını seçmesi, gerekse onları eleştirmesi hatta değiştirme yetkisinin olması, kooperatiflerin demokratik yönetiminin bir sonucudur.

 

 

 

Bu ilke ile belli bir amacın yerine getirilmesine yönelik olarak bir araya gelen kişilerce kurulan kooperatiflerde, bu amacın yerine getirilmesi görevi, kooperatif çatısı altında bir araya gelen kişilerce seçilen yönetim kuruluna aittir. Bu ilke sayesinde kooperatifteki sermayesi ne olursa olsun her ortak alınan kararlara, sahip olduğu bir oyla etki etmektedir. Ortak, ortağı olduğu kooperatifi temsil edecek kişileri yani yönetim kurulu üyelerini seçmede, yönetim kurulu üyelerinin yetkilerini belirlemede, amaca ulaşmak için alınacak kararlarda diğer ortaklar gibi sahip olduğu bir oyla söz sahibi olmaktadır.

 

  • Ortağın Ekonomik Katılımı İlkesi

 

Ortaklar, çatısı altında birleştikleri kooperatiflerinin amaç ve faaliyetlerinin gerçekleşmesini, koydukları sermaye payları ve tüm ortakların temsil edildiği genel kurulca alınan kararlar gereği ödemekle yükümlü oldukları aidat ve ek ödemelerle sağlamaktadırlar.

 

Bu bağlamda da ortaklar, kooperatifin elde ettiği olumlu gelir-gider farkından kooperatifle yaptıkları muameleleri oranında risturn almakta ve yine tasfiye durumunda arta kalan tasfiye artığından da faydalanmaktadırlar. Kısaca, kooperatifin amacını gerçekleştirebilmesi büyük ölçüde ortaklarının mali katılımı ile sağlanmaktadır.

 

Genel amacı ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını en az maliyetle gidermek olan kooperatiflerin iyi bir şekilde yönetilmesi sonucu gelir fazlası, yani kâr ortaya çıkabilir. Kooperatiflerin amaçları arasında kâr elde etmek olmadığından ortaya çıkan gelir ve gider fazlaları kâr veya zarar değil, gelir fazlası veya gider fazlası olarak adlandırılır. Ortağın ekonomik katılımı ilkesi, elde edilen gelir ve gider fazlalarının nasıl dağıtılacağını gösterir.

 

Ortaya çıkan gelir fazlası kanun ve anasözleşmede belirlenen yedek akçe, sermayeye faiz, üst birlik payları ve varsa fonlar ayrıldıktan sonra kalan risturn (ortakların kooperatiften yaptıkları alışveriş oranlarına göre gelir fazlasından pay alması) olarak dağıtılır.

 

  • İşletme gelir fazlasından yedek akçe ayrılması: Kooperatiflerde ortaya çıkan gelir fazlasının tamamı ortaklara dağıtılmaz. Kooperatiflerde doğabilecek zararlardan korunmak ve sermaye birikimi sağlamak için yedek akçeler kullanılır. Kooperatifler Kanunu’nun 39’uncu maddesi uyarınca; kooperatiflerde gelir farkının en az %10″u yedek akçe olarak, kooperatif üst kuruluşlarında ise

%10’a ilaveten %5’i fevkalade yedek akçe olarak ayrılmadıkça ortaklara dağıtım yapılamaz. Yine, Kooperatifler Kanununun 38’inci maddesi uyarınca anasözleşmede aksine bir hüküm yoksa ortaklarla yapılan muamelelerden bir yıllık faaliyet sonucunda elde edilen hâsılanın tamamı yedek akçe olarak ayrılır ve ayrılan yedek akçeler hiçbir şekilde ortaklara dağıtılamaz. Yedek akçelerin ortaklara dağıtılacağı şeklinde bir hüküm anasözleşmeye konmuş olsa dahi bu hüküm geçersizdir. Kooperatifin bir yıllık faaliyeti neticesinde gider farkı ortaya

 

 

 

çıkmış ise bu gider farkı ayrılan yedek akçelerden, yedek akçeler yetmezse, ayrılan özel fonlardan karşılanır.

Resim 1.5: Kooperatif gelirlerinden yedek akçe ayrılarak, kötü günler için tedbir alınır.

 

  • İşletme ortaklarının sermayelerine faiz verilmesi: Kooperatifler Kanununun 38’inci maddesine göre gelir-gider farkının en az %50″si ortaklara dağıtıldıktan sonra, ortakların sermaye paylarına genel kurul kararı ile devlet tahvillerine verilen en yüksek faiz haddini geçmemek üzere faiz ödenebileceği anasözleşme ile hükme bağlanabilir.
  • Özel fon ayrılması: Kooperatiflerin faaliyet yılı içerisinde kooperatif ortakları dışındaki gerçek ve tüzel kişilerden elde ettiği hasılanın ortaklara sermaye payları oranında dağıtılabileceği anasözleşmede belirtilerek, bu farkın ortaklara dağıtımı sağlanabilir. Anasözleşmede böyle bir hüküm yoksa bu farklar, kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılmak üzere özel bir fonda toplanır. Ayrıca anasözleşmede yer verilmek suretiyle gerek kooperatifin memurları ile işçileri, gerekse kooperatifin ortakları için yardım kuruluşları oluşturmak ve bunları işletmek amacı ile yardım fonları
  • Ortaklara “Risturn” dağıtılması: Kooperatifler yıllık faaliyetleri sonucu elde ettikleri işletme gelir fazlasını risturn adı altında ortaklarına dağıtır. Risturn dağıtımı yasa ve anasözleşmede belirtilen yedek akçeler, özel fonlar ve sermaye paylarına faiz verilmesi işlemleri tamamlandıktan sonra yapılır. Ortakların risturn payları anasözleşmedeki hükümlere göre ve ortakların kooperatiften yaptıkları muameleleri dikkate alınarak dağıtılır.

 

  • Özerklik ve Bağımsızlık İlkesi

 

Kooperatifler kendine özgü bir yasası (1163 sayılı Kooperatifler Kanunu) olması itibariyle özerk kuruluşlardır. Bazı durumlarda Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) bazı hükümleri uygulansa da kooperatiflerin kuruluşlarından dağılmalarına kadar tüm işlemler Kooperatifler Kanununda belirtilmiştir; bu da kooperatiflere özerklik kazandırmaktadır.

 

 

 

Resim 1.6: Kooperatiflerin kendine özgü yasaları bulunmaktadır.

 

Kooperatiflerin yönetimi ve denetiminin ana sözleşmelerinde belirlenen hükümler dâhilinde karşılıklı yardım ve dayanışma içerisinde yürütülmesi bağımsız bir kuruluş olduğunun göstergesidir.

 

Demokratik yönetim ilkesinin bir benzeri olarak algılanabilen bu ilke, kooperatifin ortakları tarafından özerk olarak karar alınıp yönetilmesini ifade etmektedir. Dolayısıyla, tüm ortakların temsil edildiği genel kurulca alınacak kararlara karışacak bir dış etmen bulunmamakta, Devlet sadece bu ortaklıkların kuruluşunu, işleyişini ve denetimini yürütmektedir.

 

  • Eğitim, Öğretim ve Bilgilendirme İlkesi

 

Kooperatiflerin başarıya ulaşması için kooperatifi yönetenlerin, ortaklarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgili olmaları gerekir. Oy kullanacak, kooperatif yöneticilerini seçecek, yeri geldiğinde eleştirecek, hatta değiştirecek ve fikir verecek olan ortakların tüm bunları yerine getirebilmeleri için kooperatifçilik hakkında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmaları gerekir.

 

Kooperatifin yönetimini üstlenen yönetim kurulu ile yönetim kurulu çalışmalarını kontrol edecek olan denetim kurulu üyeleri bu görevlerini yasaya uygun olarak yürütmelidir. Tüm bu nedenlerle ortakların, kooperatif organlarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgilendirilmesi zorunlu bir hal alacaktır.

 

Başta kooperatif ortakları olmak üzere, kooperatif çalışanlarına ve topluma kooperatif ilkeleri ile yararlarını ve kooperatifçiliğin diğer olumlu taraflarını anlatmak için kabul edilen bu ilke sayesinde kooperatif ortaklarının belirli bir bilgiye sahip olmaları ve sahip oldukları bilgiyle de kooperatif ana sözleşmesini, hesap ve işlemlerini anlayabilmeleri amaçlanmaktadır.

 

 

 

 

Bu ilkenin amaçlarından bir diğeri de ortakla kooperatif, kooperatif ile kooperatif üst örgütü arasındaki bağların kuvvetlenmesi, ortak, yönetici, personel ve geniş bir tabanı oluşturan halkın kooperatif eğitimi alması, kooperatif ile devlet arasındaki ilişkilerin düzenlenmesidir. Bu çerçevede, kooperatif ortaklarının, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, kooperatif müdür ve personelinin eğitilmesinde kooperatifçilik eğitiminin geliştirilmesi ilkesi önemli rol oynamaktadır.

 

  • Kooperatifler arası İş Birliği İlkesi

Kooperatiflerin amaçlarına ulaşabilmeleri için diğer kooperatiflerle iş birliğine gitmeleri gerekir. Bu sayede kooperatifler, ortaklarına daha fazla ve daha etkili hizmet sağlayacak aynı zamanda da ulusal ve uluslararası düzeyde kooperatifçilik hareketinin güçlenmesine katkıda bulunacaklardır.

 

Kooperatifler, iş birliği yaparak ulusal düzeyde büyük aracı, tefeci, sanayici ve holdinglerle; uluslararası düzeyde ise çok uluslu şirketlerle rekabet edebilir.

 

İşbirliğinin kooperatif çatısı dışındaki diğer kooperatifler arasında da gözetilmesini amaçlayan bu ilkeyle kooperatiflerin hem ortaklarına hem de işbirliği sayesinde topluma daha fazla hizmet etmeleri amaçlanmıştır.

 

Zira, kooperatif aracılığıyla ortakların sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel kalkınmalarında işbirliği önem arz etmektedir.

 

  • Toplumsal Sorumluluk İlkesi

 

Kooperatifler, ortaklarının gereksinimlerini ön planda tutarken diğer yandan da içinde bulundukları toplumun çıkarlarını gözetmelidir. Ayrıca kooperatifler, çevrenin korunması için de gereken önlemleri almakla sorumludur.

 

Bu ilkenin bir gereği olarak kooperatifler, toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalkınmalarını sağlamak ve korumak için de çalışmalıdırlar.

 

  • Kooperatiflerin Sınıflandırılması

 

Kooperatiflerin kuruluş amaçları birbirinden farklı olduğundan çeşitleri de bir hayli fazladır. Kooperatifleri tabi olduğu mevzuata göre sınıflandırmak mümkün olmakla birlikte en uygun sınıflandırma, faaliyet alanıyla irtibatlı sektör bazında yapılacak sınıflandırmadır. Bu çerçevede kooperatifleri üretim ve pazarlama, tüketim ve kredi sektörü olarak üç grupta ele alacağız.

 

 

 

  • Üretim ve Pazarlama Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Tarım Satış Kooperatifleri

 

Çiftçilerin, özellikle de küçük çiftçilerin en büyük sorunlarından biri ürettikleri ürünleri pazarlama aşamasında ortaya çıkmaktadır. Ürünlerin pazarlanması sırasında çiftçi çoğu kez tüccar ve komisyoncu ile karşılaşmakta ve ürününü pazar değerinin çok altına bu tür aracılara satmaktadır. Böylelikle birden fazla el değiştiren ürünün fiyatı artmakta, fiyatı artan mala olan talep ise düşmektedir. Ayrıca ürününü pazar fiyatının çok altında satan çiftçi de elde ettiği gelir ile çoğu kez üretim giderlerini ancak karşılar.

 

Tarım satış kooperatiflerinin en önemli amacı, ortakları olan çiftçilerin ürünlerini en iyi biçimde değerlendirmek, iç ve dış pazarlarda piyasa fiyatından satışını gerçekleştirmektir.

Resim 1.7: Tarım satış kooperatifleri ortaklarının ürünlerini pazarlar.

 

 

Tarım satış kooperatifleri sadece çitçilerin ürünlerini satmakla kalmaz aynı zamanda ürünlerin iyileştirilmesi ve standardizasyonu için onlara teknik yardımda da bulunur. Öte yandan ortaklarının tarımsal girdi ihtiyacını karşılar.

 

Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri

 

Ortağı olan kişilerin mal ve hizmet üretimine yönelik ihtiyaçlarını karşılamak ve ortaklarının ürettiği mal ve hizmetleri pazarlamak amacıyla kurulurlar.

 

Karayolu Yük ve Yolcu Taşıma Kooperatifleri

 

Ortaklarının karayoluyla yük ve yolcu taşıma hizmetlerini pazarlamak, bizzat taşımacılık yapmak ve yaptırmak, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyetlerde bulunmak ve ortaklarının bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

 

 

 

Taşıma sektöründe faaliyet gösteren kişilerin kurdukları bu kooperatifler; ortaklarına iş bulma, sözleşme yapma, yük bulma sorununu çözme, yükleme istasyonları kurma, yakıt, lastik, yedek parça alma, bakım onarım gibi konularda kolaylık sağlamaktadır. Ülkemizde bu alanda özelliklede motorlu taşıyıcılar adı altında çok sayıda kooperatif bulunmaktadır.

Resim 1.8: Taşıma kooperatifleri, üyelerine iş bulma, sözleşme yapma olanağı sağlar.

 

Tüketim kooperatifleri

 

Ortaklarının tüketim ihtiyaçlarını, aracıları ortadan kaldırarak veya onların kâr düzeylerini en düşük seviyeye indirerek daha ucuza karşılamak amacıyla kurulurlar. Örneğin ortaklarının ihtiyacı olan şekeri çuval olarak toptancıdan satın alarak, ortaklarının şeker ihtiyaçlarını market fiyatının altında bir fiyatla karşılar.

Resim 1.9.: Tüketim kooperatifleri, ortaklarının tüketim ihtiyaçlarını en ucuz ve kaliteli şekilde karşılamak için çalışır.

 

Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin ortaklarının tamamı veya büyük çoğunluğu kadındır. Konusu ile ilgili olarak belediyeler gibi tüzel kişiler de bu kooperatiflere ortak olabilmektedir.

 

Ortaklarının ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile ekonomik faaliyetleri kapsamında yer alan mal ve hizmet üretimi ile bunların pazarlanmasına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak, girişimlerini desteklemek, üretim becerilerini geliştirmek, böylece ortaklarının ekonomik menfaatlerini koruyarak sağlıklı ve gelişmiş bir çevrede yaşamalarını sağlamak amacıyla kurulurlar.

 

 

 

Resim 1.10: Kooperatifler, Kadın emeğini ekonomiye kazandırır.

 

Turizm Geliştirme Kooperatifleri

 

Doğal, tarihi arkeolojik ve kültürel turizm değerleri ile diğer turizm potansiyelinin gelişmesine yardımcı olmak ve ortaklarının turizm ile ilgili ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

 

Genellikle turizm sektöründe faaliyet gösteren işletme sahiplerinin bir araya gelerek kurdukları bu kooperatifler, turistlik yerlerde faaliyet gösteren ortaklarının kendilerini iç ve dış pazarda en iyi şekilde tanıtmaları ve pazarlamalarına yardımcı olur. Türkiye’de 1980 yılından beri turizm alanında kooperatifler kurulmaya başlanmış olup bu tür kooperatifler daha çok Ege, Akdeniz kıyıları ve Nevşehir’de yoğunlaşmıştır.

 

Yaş Sebze ve Meyve Pazarlama Kooperatifleri

 

İlgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ortaklarının yaş sebze ve meyve ürünlerini iyi şartlarla değerlendirmek, pazarlamak ve ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak amacıyla kurulurlar.

Resim 1.11: Sebze ve meyvenin üreticiden tüketiciye sunulmasında kooperatifler bir yandan ürün güvenliğini sağlarken bir yandan da piyasada fiyatların aşırı artmasını engeller.

 

Pazarcılar İşletme Kooperatifleri

 

Pazarcı esnafı olan ortaklarının mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını karşılayarak ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla kurulurlar.

 

 

 

Küçük Sanat Kooperatifleri

 

Ortaklarının sanat ve mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak amacıyla kurulurlar.

Resim 1.12: Küçük sanat kooperatifleri, ortalarının hammadde ihtiyacını karşılar.

 

Türkiye’de marangozluk, ayakkabı imalatı, leblebicilik, lüle taşı işletmeciliği, dokumacılık, kilimcilik, halıcılık, deri imalatı, battaniyecilik, av tüfeği imalatı, tabakçılık, fırıncılık vb. alanlarda faaliyet gösteren küçük sanatkârların kurdukları kooperatiflerdir.

 

Site İşletme Kooperatifleri

 

Ortaklarının sahibi bulunduğu konutlardan oluşan sitenin ve site sakinlerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre yetki verildiğinde site yönetimini üstlenmek, siteyi geliştirmek ve güzelleştirmek amacıyla kurulur.

 

Temin Tevzi Kooperatifi

 

Ortakları için gerekli olan mesleki ihtiyaç maddelerini sağlamak amacıyla kurulan bu kooperatifler üretim merkezlerinden, ilk ellerden ve diğer satıcılardan uygun şartlarla ve ucuza satın alacağı ürün ve mesleki ihtiyaç maddelerini peşin veya kredili olarak ortaklarına tevzi ederler.

 

Eczacılar Üretim Temin ve Dağıtım Kooperatifleri

 

Eczacılık alanında faaliyet gösteren ortaklarına ilaç temin etmek, ilaçların dağıtılması ve gerektiğinde üretilmesi gibi temel amaçları gerçekleştirmek için kurulur.

 

1970’li yıllarda ilaç deposu işletmelerinin keyfi bir uygulama sonucu istedikleri eczanelere ilaç verip, istediklerine vermemesi birçok eczanenin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına yol açmış ve bu durum eczacıları kooperatif kurmaya yöneltmiştir. Türkiye’de ilk ecza kooperatifi 1978 yılında 22 eczacının katılımı ile Manisa’da kurulmuş olup, daha sonra birçok ilde bu alanda faaliyet gösteren kooperatifler kurulmuştur.

 

 

 

  • Tarım Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Bu kooperatifler ortaklarının;
  • Her türlü bitkisel, hayvancılık, ormancılık konularındaki üretimini geliştirmek,
  • İhtiyaçlarını temin ve tedarik etmek; ortaklarının ekonomik ve sosyal yönden gelişmelerine yardımcı olmak,
  • İş sahası temin etmek,
  • Ortaklarının ekonomik gücünü arttırmak için tabi kaynaklardan faydalanmak,
  • El ve ev sanatları ile tarımsal sanayinin gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak gibi temel amaçları gerçekleştirmek için faaliyette

 

Tarımsal kalkınma kooperatifleri, ortaklarının ihtiyaç duydukları gübre, tohum, yem, ilaç gibi girdilerin temin edilmesini sağladığı gibi üretimin gerçekleştirilmesi aşamasında bu girdilerin hangi oranda kullanılacağı konularında da ortaklarına yardımcı olur. Böylelikle yanılma tehlikesine karşı ortakları olan çiftçileri korudukları gibi üretimin kalitesinin artmasını da sağlar.

 

Sulama Kooperatifleri:

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Sulama kooperatifleri kurak ve yeterli su kaynağı olmayan yerlerde zirai sulama tesislerini kurarak tarımda verimin arttırılması için büyük ihtiyaç olan su problemini çözmeyi amaçlar. Bu amaçla çiftçilerin kullanacağı su miktarını ve sırasını düzenlerler. Bu kooperatifler ayrıca kurulmuş olan sulama tesislerinin bakımını yapma görevini de üstlenir.

Resim 1.13: Sulama Kooperatifleri,

 

 

 

Su Ürünleri Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Bu kooperatifler her türlü su ürünlerinin üretimi, işlenmesi, depolanması ve pazarlanması konularında ortaklarına hizmet vermek ve ortaklarının ihtiyacı olan av araç gereçlerini ve donatımlarını temin etmek amacıyla kurulur ve faaliyet gösterir.

Resim 1.14: Su ürünleri kooperatifleri, ortaklarına üretim, işleme, depolama ve pazarlama hizmetleri sunar.

Pancar Ekicileri Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Pancar ekicileri kooperatifleri; üretim esnasında ortaya çıkan toprak hazırlığı, ekim işleri, pancar ve diğer tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, korunması, dekar veriminin artırılması konularında gerekli tedbirleri almak ve ortaklarının yararlı bilgiler edinmesine yardımcı olmak amacıyla kurulur.

 

  • İnşaat Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Konut Yapı Kooperatifleri

 

İnsanların zorunlu ihtiyaçları arasında yer alan barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan bu tür kooperatifler, özelliklede dar ve orta gelirli ailelerin konut sahibi olmasında aktif rol oynar. Bu tür kooperatifler sayesinde kişilerin küçük birikimleri bir araya getirilip, gerekli durumlarda banka kredilerinden de yararlanılarak, ortakların konut ihtiyaçları karşılanır. Ülkemizde bu tür kooperatiflere yaygın olarak rastlanmaktadır.

 

 

 

Resim 1.15: Yapı kooperatifleri insanları daha kolay ev sahibi yapar.

 

Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri

 

Küçük sanayicilerin günün icaplarına uygun modern ve teknik şartları haiz birer işyerine sahip olmalarını sağlamak ve topluluğun genel hizmetlerini karşılayacak tesisleri içine alan küçük sanayi sitesi kurarak teknik görgü ve bilgilerini artırmak, modern imalat metotlarından faydalandırmak, işbirliği ve ihtisaslaşmanın gerçekleşmesi gibi çalışmalar yaparak mesleki gelişmelerini sağlamak amacıyla kurulurlar. Sanayi sitesi uygulamalarına; çarpık sanayinin önlenmesi ve sanayi yapılaşmalarının disipline edilmesi amacıyla, planlı kalkınma dönemi olan 1960’lı yıllarda başlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, sanayi sitesi yapı kooperatifleri Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından büyük oranda altyapı ve üstyapı yapım kredileri ile desteklenmektedir.

Resim 1.16: Küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri küçük sanayicileri iş yeri sahibi yapar.

 

Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri

 

Ortaklarının işyeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

 

  • Kredi Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin amacı, kooperatife ortak olan esnaf ve sanatkârlara mesleki faaliyetleri için gerekli krediyi sağlamak veya kredi ve banka teminat mektubu almak üzere kefil olmaktır.

 

 

 

Türkiye’de ilk esnaf ve kefalet kooperatifi 1951 yılında Ankara’da kurulmuş olup, bugün sayıları bine yaklaşan kooperatifler Merkez Birliği(TESKOMB) çatısı altında toplanarak 650 bini aşkın ortağına hizmet sunmaktadır.

 

Resim 1.17: Kredi ve kefalet kooperatifleri

 

Tarım Kredi Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin amacı, tarımsal üretimde kullanılmak üzere ortaklarına olabildiğince ucuz ve yeterli kredi sağlamaktır. Türkiye’de 1929 yılına kadar çiftçilerin kredi ihtiyacı T.C Ziraat Bankası tarafından karşılanırken, 1929 yılından sonra tarım kredi kooperatifleri kurulmaya başlanmış ve böylelikle çiftçilerin kredi ihtiyaçları bu kooperatifler aracılığıyla giderilmeye başlanmıştır.

 

Bu kooperatiflerin ortakları genelde küçük çiftçilerdir. Küçük çiftçilerin bankalardan kredi almaları oldukça zordur; şahıslardan borç almaları durumunda ise yüksek faiz başta olmak üzere birçok sorunla baş başa kalmaktadırlar. Ayrıca bu işletmeler aracılığıyla çiftçi ortağın diğer ihtiyaçları da temin edilebilmektedir.

Resim 1.18: Tarımsal kredi kooperatifleri, ortaklarına ucuz ve yeterli kredi sağlar.

 

  • Kooperatiflerin Kuruluşu

Kooperatiflerin hedeflenen amaca ulaşması ve başarılı olabilmesi için, kooperatif kurma işlemlerine başlanmadan önce bazı araştırmaların yapılarak, elde edilecek bilgilerin iyi bir şekilde değerlendirilmesi yapılarak kooperatif kurma fikri hayata geçirilmelidir.

 

 

 

Resim 1.19: Kooperatif kurulmadan önce, iyice düşünülmeli ve gerekli araştırmalar yapılmalıdır.

 

Yapılacak bu araştırmada dikkat edilecek başlıca konular şunlardır:

 

  • Kooperatifin kurulacağı yerleşim yerinin kooperatifin amaçlarını gerçekleştirebilecek bir alt yapıya sahip olması (bir konut yapı kooperatifi kurulacaksa, konut yapılacak zeminin inşaata uygun olup olmadığı ve ihtiyaç duyulacak iş gücünün nerden sağlanacağı, konuları araştırılmalıdır).
  • Kooperatifin üretim ve pazarlamasını yapacağı ürünlere ilişkin ham madde ve pazar araştırmasının yapılması.
  • İhtiyaç duyulan sermayenin hesaplanması (konut inşa etmek amacıyla bir kooperatif kurulacak ise kooperatifin yapacağı konutların toplam maliyetleri belirlenmeli ve ortakların bu maliyetleri nasıl karşılayacağı ortaya konmalıdır).
  • Ortak sayısının belirlenmesi (bir konut yapı kooperatifi kurulacak ise bu kooperatifin yapmayı planladığı konut sayısından fazla ortak alınmamalıdır).
  • İhtiyaç duyulması durumunda kredinin hangi kaynaklardan sağlanacağı.
  • Kooperatifin çalışma alanıyla ilgili ileride doğabilecek riskler ve bunlara karşı alınacak önlemler.

 

Yukarıda saydığımız konular dışında, kurulacak kooperatifin türü ve amacına göre araştırılması gereken hususlar varsa ayrıca ortaya konulup, gerekli araştırmalar yapılmalıdır.

 

Bu araştırmalar yapılırken Tarımsal amaçlı kooperatif anasözleşmeleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yapı kooperatifi anasözleşmeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer anasözleşmeler ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın internet sayfalarından veya ilgili Bakanlıkla iletişime geçilerek temin edilebilir.

 

Yapılan araştırma sonucu olumlu bilgiler elde edilip kurulacak kooperatifin kuruluş amaçlarını başarıyla yerine getirebileceği fikri ortaya konmuşsa, kooperatifin kurulması için aşağıdaki işlemlere başlanmalıdır.

 

  • Kurucu Ortakların Bir Araya Gelmesi

 

Bir kooperatifin kurulması için en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda azami bir sınırlama getirilmediğinden yediden fazla kurucu ortakla kooperatif kurulması mümkündür.

 

 

 

Resim 1.20: Kooperatif kurulması için en 7 ortak gereklidir.

 

Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesine göre kooperatife giren her ortak en az bir ortaklık payı almayı taahhüt eder. Ortakların alabileceği en fazla ortaklık payı miktarı ise 5000 paydır. Bir ortaklık payının değeri 100-TL’dir.

 

Kurucuların taahhüt ettikleri pay bedellerinin en az ¼’ü tescilden önce, gerisi de kooperatifin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde kooperatife ödenmesi gerekir.

 

  • Anasözleşmenin Hazırlanması, İmzalanması ve Tasdiki

 

Kooperatif kuruluş başvuruları 2015 yılında uygulamaya konulacak Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOP-BİS) http://koopbis.gtb.gov.tr üzerinden yapılacaktır. Bu sistem üzerinden kuruluş başvurusu yapıldığında aşağıdaki yöntem izlenecektir:

 

Vatandaşlık kimlik numarası ve şifre ile e.devlet kapısından giriş yapılacak,

 

Kuruluş işlemleri seçilerek sonraki adımlar takip edilecektir. Yapılacak işlemler için eğitim CD’sinde gösterilen yol izlenmelidir.

 

KOOP-BİS yürürlüğe girinceye kadar kuruluş işlemleri Merkezi Sicil Sistemi(MERSİS)’ne ait http://mersis.gumrukticaret.gov.tr adresinden yapılmaktadır.

 

Kooperatif kuruluşu için en az yedi gerçek veya tüzel kişi bir araya geldikten sonra, anasözleşme hazırlanması ve her sayfasının kurucu ortaklar tarafından imzalanması ve imzaların da notere tasdik ettirilmesi gerekir.

 

Uygulamada ilgili Bakanlık tarafından hazırlanan örnek anasözleşmelerden yararlanılmaktadır. Örnek anasözleşmeler kullanılması, kuruluş izni verilmesi sırasında Bakanlığın (ya da İl Müdürlüğünün) denetimi ve incelenmesini kolaylaşmakta ise de bunlara uyma zorunluluğu yoktur.

 

Kooperatifler Kanununun 4’üncü maddesinde yer alan ve aşağıda değinilen hükümleri taşımak ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, kurucuların istedikleri şekilde anasözleşme hazırlamaları mümkündür.

 

 

 

 

Resim 1.21: Hazırlanan anasözleşme ortaklar tarafından imzalandıktan sonra noter tarafından imzalar onaylatılmalıdır.

 

Kooperatifler Kanunu uyarınca anasözleşmede bulunması gereken hükümler şunlardır:

 

Zorunlu Hükümler (KK md. 4);

 

  • Kooperatifin adı ve merkezi,
  • Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,
  • Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hâl ve şartlar,
  • Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,
  • Ortakların aynı sermayeyi koyup koymayacakları,
  • Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,
  • Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,
  • Kooperatifin temsiline ait hükümler,
  • Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,
  • Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,
  • İhtiyari Hükümler (KK md. 5);
  • Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler,
  • Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar,
  • Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri,
  • Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler,
  • Kooperatifin süresi.

 

Yorumlayıcı Hükümler (KK md. 6);

 

Yukarıda zikredilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 5’inci maddesinin 1 ve 2’nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.

 

  • Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahhütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.
  • Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyla sınırlıdır.

 

 

 

  • Kuruluş izninin Alınması

 

Bir kooperatifin kurulabilmesi için, öncelikle ilgili Bakanlıktan izin alınması gerekmektedir. Tarımsal amaçlı kooperatifler, tarım kredi kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; yapı kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; tarım satış kooperatifi, kredi ve kefalet kooperatifi ve motorlu taşıyıcılar kooperatifi ile diğer tüm kooperatifler ve bunların üst kuruluşları için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ilgili bakanlık olarak gerekli izin işlemini gerçekleştirmektedir. Uygulamada ilgili Bakanlıklarca hazırlanan örnek anasözleşmeyle kooperatif kuruluşlarına izin vermede illerde ilgili Bakanlığın İl Müdürlükleri yetkili kılınabilmektedir.

 

Ana sözleşme hazırlanıp notere onaylatıldıktan sonra kooperatife kuruluş izninin verilmesi hususunda, ilgili izin merciine hitaben iki nüsha dilekçe yazılır (Şekil 1.1).

 

Hazırlanan dilekçenin aslı kurulacak kooperatifin türüne göre izin alınacak Bakanlığa veya kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki il müdürlüklerine (Ticaret İl Müdürlüğü/İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü/Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) verilir.

 

Müracaat dilekçesini kurucu ortakların tamamı imzalayabileceği gibi hepsi adına ortaklardan biri de imzalayıp verebilir. Müracaat dilekçesine şu belgeler eklenir:

 

  • 6 adet noter onaylı anasözleşme,
  • Kooperatif kurucularının nüfus cüzdanı örnekleri ve ikametgâh belgeleri,
  • Yönetim kurulu üyelerinin iyi hal belgeleri,
  • Yönetim kurulu üyelerinin aynı türden başka bir kooperatifte yönetim kurulu üyesi olmadıklarına ilişkin beyanları,
  • Kuruluş bilgi formu,
  • Taahhüt edilen nakdi sermayenin ¼ tutarının 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada kurulmakta olan kooperatif adına açılacak özel bir hesaba yatırıldığına dair dekont,
  • Türüne göre ortaklık şartlarını ispat eder belgeler (oda kayıt belgesi ya da araç ruhsatı, mükellefiyet kaydı, kira sözleşmesi, tapu belgesi) (Şekil 2).

 

 

 

 

Şekil 1.1: Kuruluş müracaat dilekçesi

 

 

 

 

   
  KOOPERATİF KURULUŞ BİLGİ FORMU
  KOOPERATİFİN
UNVANI Sınırlı Sorumlu ………….Kooperatifi
ADRESİ ……………………………………………….

…………../ANKARA

KURUCU ORTAK SAYISI 13 (on üç)
  YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN
ADI SOYADI BABA ADI DOĞUM YERİ VE TARİHİ
1. ……………… ………………………….., ……………
2. ……………….. ……………………….., ……………..
3. ……………………………., …………….
  DENETİM KURULU ÜYELERİNİN
ADI SOYADI BABA ADI DOĞUM YERİ VE TARİHİ
1.……. …………..
2……… ……………

İmza

Kurucu ortaklar adına ……………………..

Şekil 1.2: Kooperatif kuruluş bilgi formu örneği

 

Kurucu ortaklar tarafından izin merciine verilen dilekçe ve ekleri izin mercii tarafından şekil ve esas yönünden incelenir. Şekil yönündeki incelemede dilekçeye ilave edilmesi gereken belgelerin mevcut olup olmadığı, esas yönünden ise ekte verilen belgelerin özellikle anasözleşmenin kanunlara ve genel kabul görmüş şekillere uygun hazırlanıp hazırlanmadığına bakılır.

 

Bu araştırma ve incelemeler sırasında noksan belgeler varsa bunların tamamlanması; anasözleşmede kanunun emredici hükümlerine aykırı hükümler yer alıyorsa, anasözleşme emredici hükümlerin bir veya birkaçını taşımıyorsa bunların düzeltilmesi istenir ve ondan sonra kuruluş izni verir.

 

 

 

  • Kooperatifin Tescil ve İlanı

 

Kooperatifin kurulması için gerekli izin alındıktan sonra 15 gün içerisinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret sicil müdürlüğüne başvurularak kooperatifin tescil ettirilmesi gerekir. Kooperatif ticaret siciline tescil edildikten sonra tüzel kişilik kazanır. Kooperatifler Kanunu’nun 7’nci maddesine göre kooperatifin tescilinden önce kooperatif adına işlem yapanlar, yaptıkları işler dolayısıyla şahsen ve zincirleme olarak sorumludurlar. Yani tescilden önce yapılan işlemlerden doğan zararlar kooperatifi değil, işlemleri yapan ortakları bağlar.

Resim 1.22: Kuruluş izni alınan kooperatifler, 15 gün içerisinde ticaret siciline tescil ettirilir.

 

Müracaat kooperatifi temsil ve ilzamla yükümlü yönetim kurulu üyelerince ya da vekillerince ticaret sicili müdürlüğüne verilecek bir dilekçe ile yapılır (Şekil 1.3).

 

 

 

Şekil 1.3: Tescil ve ilan için ticaret siciline verilecek dilekçe örneği

 

Tescil talebi için verilecek bu dilekçeye eklenecek belgeler şunlardır:

  • Anasözleşme: Kooperatifin tescili için ticaret sicili Müdürlüğüne iki adet anasözleşme verilir. Anasözleşmenin noterden tasdikli olması ve izin merciinin kuruluş izni verdiğine ilişkin şerhini taşıması
  • Bakanlık izin yazısı: Kooperatifin kuruluşuna ilişkin alınan izin yazısının aslı sicil Müdürlüğüne
Ø   Taahhütname
Ø   Yönetim kurulu imza sirküleri
Ø   Kurucuların nüfus cüzdanı örnekleri
Ø   Kurucuların ikametgâh belgeleri
Ø   Oda kayıt beyannamesi
  • Yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri (örnekleri): Kooperatifin kuruluşu sırasında, ilk genel kurul toplantısına kadar görev yapacak olan yönetim kurulu üyeleri anasözleşmeyle atandıklarından, bunların ad ve soyadları ile ne şekilde imza edeceklerine ilişkin imza sirküleri de dilekçe ekinde ticaret sicili Müdürlüğüne verilir (Şekil 1.5). İmza sirkülerinin noter tasdikli olması

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Adı ve Soyadı 1. İmzası 2. İmzası 3. İmzası
……………………… ………… ………… …………
…………………………… ………… ………… …………
…………………… ……….. ……….. ………….

 

 

 

Şekil 1.4: Yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri (örnekleri)

 

  • Kurucu ortakların nüfus cüzdanı örnekleri ve ikametgâh belgeleri: Kuruluş izni sırasında izin merciine verildiği gibi, kurucu ortakların nüfus cüzdanı örnekleri ile ikametgâh belgelerinin, tescil talebi dilekçesi ekinde sicil memurluğuna verilmesi zorunlu bulunmaktadır.

 

 

 

Ø   Tescil ve ilan edilecek hususlara ilişkin beyanname:

 

TESCİL VE İLANAN EDİLECEK HUSUSLARA İLİŞKİN BEYANNAME

  1. Şirket Sözleşmesindeki imzaların noter onay Tarihi: 20/07/2014
  2. Kooperatifin Amacı: Ortaklarının Eğitime yönelik ihtiyaçlarım sağlamak ve eğitim hizmetlerini pazarlamak,
  3. Kooperatifin Konusu: Arsa ve arazi satın alır, birleştirir, imar planına uygun olarak alt yapı, plan, proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına konut yaptırır.
  4. Kooperatifin Süresi (varsa): 15 yıl
  5. Kooperatifin Unvanı : S,,,,,,,,,,,,Kooperatifi
  6. Kooperatifin Merkezi: Ankara
  7. Kooperatifin sermayesi 13.000 TL olup, bunun nakdi kısmına karşılık 3.250 TL’si ödenmiştir. Her ortaklık payı ise 100 TL’dir.
  8. Ortaklık payı belgeleri her ortağın adına yazılıdır.
  9. Kooperatif ilk genel kurula kadar 10. maddede adı geçen yönetim kurulu üyelerince, ilk genel kuruldan soma ise seçilecek, yönetim kurulu üyelerince temsil
  10. Yönetim kurulu üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili olan kimselerin ad ve soyadları: …………………………., …………………, ………………………….
  11. Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yolu ile yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığı yapılması da mümkündür.

Şekil 1.5: Ticaret siciline tescil ve ilan edilecek hususlara ilişkin beyanname örneği

 

Kooperatifler Kanunu’nun 3’üncü maddesine göre tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:

 

a- Şirket Sözleşmesindeki imzaların noter onay tarihi, b- Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,

  • Kooperatifin unvanı ve merkezi,

ç- Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,

  • Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,
  • Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,

 

 

 

  • Kooperatif ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,

Denetçiler, Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatifi temsile yetkili kimselerin adı ve

KOOPERATİFE ORTAK OLMA VE ORTAKLIKTAN ÇIKMA

KOOPERATİFE ORTAK OLMA VE ORTAKLIKTAN ÇIKMA

ekran-resmi-2016-11-29-21-09-27

Kooperatiflerin ortak amacının; insanların müşterek ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle ve en az maliyetle karşılamak olduğunu söylemiştik. Bu amaçtan da anlaşılacağı üzere kooperatiflerin varlığı, ona ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerin bulunmasına bağlıdır.

Kooperatife Ortak Olmak Kişiler bir kooperatife değişik biçimlerde ortak olabilirler. Bunlar:

 Kooperatifin kuruluş aşamasında, kurucu olarak ortak olmak,

 Kooperatifin tüzel kişilik kazanmasından sonra ortak olmak,

 Kooperatifin tüzel kişilik kazanmasından sonra, kooperatif ortaklarından birinin ortaklık payını devralmak suretiyle ortak olmak,

 Kooperatif ortaklarından birinin ölümü durumunda, miras yolu ile ortak olmak,

 Taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortak olmaktır.

KOOPERATİF DAVALARI HANGİ MAHKEMELERDE GÖRÜLÜR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

KOOPERATİF DAVALARI HANGİ MAHKEMELERDE GÖRÜLÜR ?

MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN-info@ozmconsultancy.com

cropped-ekran-resmi-2018-03-11-22-45-24.png

Kooperatif ile ortaklar arasında veya ortaklar arasında çıkan uyuşmazlıklarından doğan davalara Ticaret Mahkemesinde bakılacaktır

Kooperatif ile tacir olmayan kişi arasındaki davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılacaktır.

Kooperatifin ortaklarına veya ortakların birbirlerine ya da kooperatife karşı açacakları davalara kooperatifin merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacaktır.

Kooperatifler kar ve zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklıklardır. Bu nedenle yapı kooperatiflerini tacir kabul edip tacir sıfatının sonuçlarıyla sorumlu tutmak mümkün değildir. Bu nedenle kooperatif ile şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir

Error: Contact form not found.

KOOPERATİFLERDE YILLIK ÇALIŞMA YÖNETİM RAPORU NASIL YAZILIR ? HANGİ TEBLİĞ DİKKATE ALINIR ?-EVREN ÖZMEN

Resmi Gazete Tarihi: 11.06.2008 Resmi Gazete Sayısı: 26903

KOOPERATİFLER VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN GENEL KURUL TOPLANTILARINA SUNACAKLARI YÖNETİM KURULU YILLIK ÇALIŞMA RAPORUNUN USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN TEBLİĞ

Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, kooperatif ortaklarının ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların bilgilendirilmelerini sağlamak amacıyla kooperatif yönetim kurulunun genel kurul toplantısına sunacağı “Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporu”nun hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

(2) Bu Tebliğ hükümleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa tabi olan Bakanlığımız görev alanındaki kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği hakkında uygulanır. Hukuki dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13 ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 86 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendi hükmüne dayanılarak düzenlenmiştir. Yönetim kurulu yıllık çalışma raporuna ilişkin genel hükümler

Ekran Resmi 2017-03-26 22.21.19

MADDE 3 – (1) Yönetim kurulu yıllık çalışma raporunda, yanıltıcı, abartılı ve yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez. (2) Bu rapor, genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile kooperatif merkezinde ve varsa şubelerinde ortakların incelemesine sunulur. Talep eden ortaklara raporun bir sureti verilir. (3) Bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla raporda 4 üncü maddede yer alan kısımlara ilave bilgiler verilebilir, kooperatifin türü ve özelliği ile yapılan iş ve işlemlere göre yeni bölüm eklenebilir. (4) Raporun, dönemi ve düzenleme tarihi belirtilir. Yönetim kurulu tarafından imzalanır. (5) Düzenlenen rapor genel kurula sunulur ve bir nüshası kooperatifte saklanır. Bununla birlikte, rapor, genel kurul toplantı gününden itibaren en geç bir ay içinde kooperatifin ticaret siciline tescil edildiği yerdeki İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne tevdi edilir. (6) Bu Tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen yönetim kurulu yıllık çalışma raporları, genel kurullarda görüşülemez ve kabul edilemez. Yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun içeriği MADDE 4 – (1) Yönetim kurulu yıllık çalışma raporu, içeriği aşağıda belirtilen bölümlerden oluşur. a) Genel bilgiler bölümünde; 1) Kuruluş bilgileri, unvanı, tüzel kişilik kazandığı tarih, ticaret sicil numarası, adres, telefon, faks numaralarını, elektronik site ve elektronik posta adreslerini içeren iletişim bilgileri, b) Yönetim ve denetim kurulu ile personel işlemleri bölümünde; 1 1) Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ad ve soyadları, görev dönemi, bunlara yapılan her tür ödemeler, 2) Müdür ve diğer personel ile muhasebecilerin ad ve soyadları, görev dönemi, bunlara yapılan ödemeler ve sigorta işlemleri, 3) Önceki dönem bütçe kalemlerinde belirtilen gelir ve gider rakamlarının gerçekleşme durumu, 4) Faaliyet dönemine ilişkin değerlendirme ve geleceğe yönelik beklentiler, c) Mali durum ve muhasebe işlemleri bölümünde; 1) Bilanço ve gelir gider farkı hesabı kalemleri hakkında genel bilgiler, 2) Tutulan defterlerin türleri, noter açılış ve kapanış tasdikleri, 3) Dönem içerisinde gerçekleşen toplam gelir ve giderler, 4) Arsa, proje, inşaat, vergi ve harç, sigorta, genel gider gibi harcamalar, 5) Kullanılan banka kredilerinin tutarı, kredinin şartları ve geri ödeme durumu, 6) Belediye, vergi ve sigorta gibi kurumlar ile kişilere olan borçlar, 7) Demirbaşların alım bedeli cinsi ve adedi ile diğer araçlara ilişkin bilgiler, ç) Ortaklık işlemleri bölümünde; 1) Mevcut ortak sayısı, dönem içerisinde kaydedilen ortak sayısı, yapı kooperatiflerinde genel kurulca belirlenen ortak sayısı, ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin kanun ve ana sözleşmede gösterilen şartları taşıyıp taşımadıkları, 2) Genel kurulca belirlenen aidat miktarı, ortaklardan yapılan aidat tahsilatı, ortakların aidat borçları, 3) Genel kurul kararı ile belirlenen gecikme faiz oranı, usul ve esasları, gecikme faizi tahakkuk ve tahsilat miktarı, 4) Hisse devirlerine ilişkin bilgiler, 5) Çıkarılan ortakların ad ve soyadları, çıkarılma sebepleri, çıkarılma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine ortak alınıp alınmadığına ilişkin işlemler, 6) İstifa, ölüm ve çıkarılma yoluyla ortaklığı sona eren kişilere yapılan ödemeler, d) Arsa, inşaat ve ferdileşme çalışmaları bölümünde; 1) Gayrimenkul alımı ve satımında takip edilen usul ile alınacak gayrimenkulün azami fiyatı, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatının belirlenmesine ilişkin genel kurul kararı, 2) Gayrimenkul alım ve satım tutarları, 3) Gayrimenkul alımının, kat karşılığı arsa devralınmasının tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesiyle yapıldığına ilişkin açıklamalar, 4) İnşaatların yaptırılma yöntemi, mevcut konut ve işyeri sayısı, bu konularda alınan genel kurul kararları, 5) Yapılan ihaleler, imzalanan sözleşmelerin tarihi, tarafları, konusu ve bedeli, 6) Arsa ve arazinin imar durumu, plan, proje, yapı ruhsatı, alt yapı işleri, imalat ve çevre düzenleme çalışmaları, 7) İnşaat giderleri, düzenlenen hak edişler, müteahhit ve taşeronlara yapılan ödemeler, 8) İnşaat seviyesi, inşaatların tahmini tamamlanma tarihi ve maliyetleri, 9) Konutların veya işyerlerinin kesin maliyetlerinin tespiti ve ortaklara dağıtılması, ferdileşme, tapu tahsisi ve yapı kullanma izni, tasfiye gibi işlemler, 2 e) Hukuki faaliyetler bölümünde; 1) Genel kurul kararlarına karşı açılan itiraz davaları, ihraç kararları aleyhine açılan itiraz davaları, alacak, tespit, iptal ve tazminat davaları gibi idare ve hukuk mahkemelerinde açılan tüm davaların mahkemesi, dosya numarası, taraflarına ve aşamasına ilişkin bilgiler, 2) Kooperatif hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılan suç duyuruları, 3) Kooperatif ile ilgili devam eden veya sonuçlanan tüm ceza davalarının mahkemesi ve dosya numaraları, verilir. Yürürlük MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür. 3

Kooperatif Nasıl Kurulur ? Kooperatif Kuruluş İşlemleri ? Kooperatif Kurmak Ne kadara mal olur ?-EVREN ÖZMEN

KOOPERATİFLERİN VERGİSEL İŞLEMLERİ ŞİRKETLER KADAR KOLAY VE NET DEĞİLDİR.HER KOOPERATİFİN TÜRÜNE VE YAPTIĞI İŞLEME GÖRE FARKLI VERGİSEL DURUMLARI OLABİLİR

KOOPERATİF KURMAK İÇİN ÖNCELİKLE 7 GERÇEK VEYA TÜZEL KİŞİNİN BİR ARAYA GELMESİ GEREKLİDİR.

BU KİŞİLERE KURUCU ORTAKLAR DENİR.

KURUCU ORTAKLAR GEREKLİ BELGELERİ HAZIRLADIKTAN SONRA BAKANLIK VE TİCARET ODASI İŞLEMLERİ VE VERGİ DAİRESİ , SGK İLE KOOPERATİFİN KURULUŞ İŞLEMİ GERÇEKLEŞİR.

BU KAPSAMDA SORULARINIZ İÇİN

 

Yapı Kooperatiflerde Kura çekimi ve Şerefiye uygulamasında dikkat edilecek konular-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatifler Yasası’nın 23.maddesinde bütün ortakların kooperatife karşı hak ve yükümlülüklerde eşit olduklarına dair hüküm yer almaktadır. Bu nedenle ortakların sahip olacakları konutların yapılaşma içindeki yeri, yapı durumu ve diğer özelliklerinden dolayı değer bakımından birbirleri ile karşılaştırılarak bu eşitliğin sağlanması gerektiği Anasözleşmenin 61.maddesinde hüküm altına alınmıştır.

Ekran Resmi 2016-07-20 06.52.59

Dolayısıyla Kooperatif Anasözleşmesi ve Yargıtay içtihatları gereği yapı kooperatiflerinde yer belirlemesinden önce şerefiye tespitinin yapılması zorunlu olduğundan bu gerekçe ile şerefiye tespiti yapılması gerekmektedir.

Şerefiye raporu ve kura yönetmeliği ile ilgili işlemler için info@ozmconsultancy.com

 

kooperatiflerde genel kurul evrakları,kooperatiflerde genel kurul ne zaman yapılır

Error: Contact form not found.

Kooperatif Genel Kurul Toplantısı İçin Gerekli Belgeler

1. Başvuru Müracaat Formu

2. Genel Kurul Toplantı Tutanağı

3. Hazirun Cetveli

4. Yönetim Kurulu Çalışma Raporu

5. Denetim Kurulu Çalışma Raporu

6.Kooperatif Genel Durum Bildirim Formu

7. Kooperatif Tarafından Bakanlık Temsilcisine Verilecek Form

8. Mal Bildirim Formu

9. Dilekçe (Toplantı Sonrası Eksik Evrakların Müdürlüğümüze Verilmesi İçin)

Kooperatiflerde Genel Kurul Kararları nasıl iptal edilir ?

RAPOR: KOOPERATİF GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ Avukat İlker Hasan Duman 


 
 
TUZLA 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE
 
 
DOSYA NO : 2010/509
 
“BİLİRKİŞİ RAPORU”
 
Davacılar Aykut ERDOĞAN, Mehmet ANGA, Rasim BABA, Yılmaz YILDIZ, Muhammet Bilal NAYIN, Filiz YILDIZ, Elif KARAŞİN, Elvira İNCE, Recep ÇİMEN, Abdusselam ŞİMŞEK, Yener POLAT, Zeki AKIN, Perihan AKIN, Mustafa ÖZLÜ, Fatma TAYLAN, Alper UĞURAL tarafından davalı SS Mutlu Aydın Türkoğlu Toplu Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu aleyhine açılan Kooperatif Olağan Genel Kurul Kararlarının İptali Davasında rapor vermemiz istendiğinden incelemeye geçildi.
İDDİA
Davacılar DAVA DİLEKÇESİNDE; SS Mutlu Aydın Türkoğlu Toplu Konut Yapı Kooperatifi’nin ortakları olduklarını, 29/05/2010 tarihinde SS Mutlu Aydın Türkoğlu Toplu Konut Yapı Kooperatifi Genel Kurulu adresinde toplanmış olup bu toplantıya iştirak ettiklerini, bu toplantı da kanunlara, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine aykırı usule uygun olmayan kararlar alındığını; Genel Kurul’un 4 ve 5 no’lu kararlarında 2009 yılına ait Bilanço ve Gelir Gider Hesapları okunarak müzakereye açıldığını, ancak K.K 24. maddeye göre Yıllık çalışma raporu, bilanço ve denetçiler raporu toplantı tarihinden 15 gün önce kooperatif merkezinde ortakların tetkikine amade tutulması gerekirken davalı tarafça bu kanuni sorumluluk yerine getirilmediğini, ve Genel Kurulun bu şartlar altında toplandığını, bakanlık komiserine bu durumu bildirdiklerini, Genel Kurul gündeminde bu konuyu müzakere etmeye çalıştıklarını ve tutanağa Ek-1 olarak muhalif olup bu durumu imza ve kayıt altına aldırmış olduklarını,Yıllık çalışma raporu, gelir ve gider hesapları Kooperatifler Kanununun öngördüğü “açık ve seçik bir biçimde görüşülme” şartına da aykırı olduğunu;
06.06.2009 tarihli bir önceki Genel Kurul toplantısının 7. maddesinde 2009 yılı tahmini bütçesine istinaden davalı Yönetim Kurulu kooperatif ortaklarından toplam 252.720,00 TL yılık aidat alınmasına karar vermiş olup 2009 yılında da 367.403,00 TL’lik iş yapıldığının bilançodan anlaşıldığını, İş olarak yapıldığı iddia edilen ve ortaklardan alınan bu paraların nerelere gittiğinin belli olmadığını,Gelir tablosunda ayrıntılara yer verilmediğini, üretimin ve oluşan fahiş farkın nereden kaynaklandığı da belirtilmediğini, bu konular hiç veyagereği gibi yerine getirilmeyerek kooperatif bilançosunun gerçek durumunu da yansıtmamakta olduğunu ve davalı tarafın kasıtlı ve bilinçli bir şekilde hareket ettiğinin de birer göstergesi olduğunu, dolaysıyla onama ibra etkisini doğurmamakta olup Genel Kurulun ibra kararının da yerinde olmadığını, Kar ve zarar hesapları ile bilançonun açık ve seçik bir biçimde görüşülmemesi nedeniyle örtülü bir ibra söz konusu olduğunu; davalı Kooperatif Yönetiminin aidat ödemelerine ilişkin olarak da K. Kanunun 23. maddesindeki ‘hak ve vecibelerde eşitlik’ ilkesine de aykırı hareket ettiğini, 31 Aralık 2008 tarihli bilançoda ortaklardan alacaklar için 420.550,00 TL ve alacak senetleri içinde 113.720,00 TL belirtilmesine rağmen 06.06.2009 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısında ortaklardan toplanmasına karar verilen aidatlar toplamı 252.720,00 TL olduğunu; bunların neticesi olarak 31 Aralık 2009 tarihinde düzenlenen bilançoya göre ortaklardan alacaklar 272.360,00 TL ve alacak senetleri ise 78.875,00 TL olarak beyan edildiğini, bu durumda zamanı geçmiş olmasına rağmen bir kısım ortaklardan tahsil edilmemiş alacak bulunduğunun aşikar olduğun; bununla birlikte aidat ödemesini yapmayan veya geç ödeyen ortaklardan aylık % 10 gecikme faizi alınması hususunda daha önceki Genel Kurul
toplantılarında alınmış kararda bulunmadığını, Yasalara ve iyiniyet kuralarına aykırı olan bu kararın yönetim tarafından bazı ortaklara karşı uygulandığı bazı ortaklara ise uygulanmadığı,Örneğin 50 no’lu ortak hakkında üyelikten çıkarma işlemleri başlandığını ancak aidatlarını hiç ödemeyen Yönetime Yandaş birçok kişiye de her hangi bir işlem yapılmadığını, kaldı ki günümüz sosyal ve ekonomik toplumunda bu gecikme faizinin de objektif olmadığını, fahiş bir miktar olduğunu, bu gecikme faizinin de mutlak butlan olduğunu, iptal edilmesi gerektiğini; ortaklardan alınmış aidat ödemelerine ilişkin kooperatif Yönetimi olarak düzenlenmiş ve yasalarauygun bir tahsilat makbuzunun bulunmadığını, Örneğin olarak; makbuzlar üzerinde matbu ve müteselsil numaralar bulunmadığını, Bunun anlamının da çok açık olduğunu, Davalı yönetimin ortaklardan toplanan aidat ve gelirleri keyfi bir şekilde kendi menfaatleri doğrultusunda harcamış olduklarını, muhasebekayıtlarının da çok sağlıklı tutulmadığını ve yönetimin kendi içinde bir takım usulsüzlükler yaptığının da mahkemece yapılacak araştırma ile ortaya çıkacağını; kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine aykırı bir durum ortadayken; kayıtların sağlıklı tutulmadığını, kayıtların denetime imkân verecek şekilde olmadığını, bilançonun yasalara aykırı olarak tutulduğunun aşikar olduğunu, böyle bir durumda yapılan genel kuruldakibilançonun görüşülüp karara bağlanmasının Kooperatifler Kanununa aykırı olduğunu, bu kararın mahkemece iptali gerekmekte olduğunu, vergi ve diğer yasal yükümlülüklerin  yönetim tarafından tam vezamanında yerine getirilmediğini, Belediyeye emlak vergisi adı altında ortaklardan 2005 yılında 50.000,00 TL aylık aidatlara bölünmüş olarak ve 2007 yılında 98.200,00 TL defaten toplanması da genel kurul toplantılarında karar altına alındığını, bu vergilerin hangi tarihlerde ve hangi tutarda ödendiğinin bilançodan anlaşılmadığını; 2982 sayılı yasanın 6. maddesine göre Konut Yapı Kooperatiflerin emlak vergisinden muaf olduğunu, bu konuda yasal bir istisna varken ortaklardan para toplanmasının yasalara aykırı olduğunu; toplanan bu paraların akıbetinin Genel Kurulda açık ve seçik bir biçimde görüşülmediğini, bundan dolada genel kurul kararlarının iptali gerektiğini; genel yönetim giderleri de usulüne uygun olarak ve kooperatif iş hacmine uygun bir biçimde tutulmadığını, Kooperatifin herhangi bir inşai faaliyeti olmamasına rağmen personel sayısının ve genel giderlerinin fahiş olduğunu, inşaatı yapılan 204 dairenin tamamının 2005 yılı itibariyle ortaklar ve arsa sahipleri tarafından kullanıldığını, buna rağmen toplamda ikiadet bekçi istihdam edildiğini, bekçi istihdamı ve ücreti konusunda da herhangi bir Genel Kurul kararının da bulunmadığını; Kooperatif Kanununun 42. maddesine göre İnşaatın yapım şekline dair alınmış birGenel Kurul kararının da bulunmadığını, bilançoda taşeronlara verilen avansların mevcut olmasınınyasalara ve mevzuatlara aykırı olduğunu; 18.06.2006 tarihli Genel Kurul toplantısının 8 no’lu kararında inşaatların bittiği ve bundan sonra sonra sadece tapu Harçları ile ilgili para toplanacağının karara bağlandığını, buna rağmen taşeronlara verilen avansların 2007 bilançosunda 234.520,00 TL 2008 bilançosunda 221.659,00TL ve 2009 yılında ise 202.950,00 TL olduğunu, bu şekildeki bilançoların ibra edilmesinin de ancak genel kuruldaki ortakların yönetim tarafından yanlış yönlendirmesiyle mümkün olduğunu; Kooperatif yönetimin bu şekilde davranması ve toplanan bu paraları kooperatif menfaatleri doğrultusundaharcanmadığının da aşikar olduğunu, böyle bir yönetim bilançosunun ibrasının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu, kooperatif yönetiminin yetki aşımı ve yetki gaspı ile genel kurulunvazgeçemeyeceği yetkilerini elinden alması ve bunu kullanarak taşeronlara iş yaptırmasının ve ortaklardan toplanan bu paraların uzun süreden beri avans olarak tutulmasının da gayri hukuki olduğunu, bu durumun kooperatif ortaklığına zarar verdiğini; yasalara aykırı bir şekilde oluşan bilançonundenetlenmemesinin de acizliğin bir göstergesi olduğunu, denetim kurulunun da sorumluluğunu doğurduğunu,kaldı ki denetim kurulunu da ibra edilmesinin, kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu,ayrıca kooperatifin taşeron olarak iş verdiği şirket ile kooperatifin merkezi aynı adreste bulunduğunu,bu durumda açıkça iddialarının kanıtlandığını, Kooperatif inşaatlarının ruhsatsız ve imar Kanununa aykırı bir şekilde yapılmış olduğunun ilk defa 29.05.2009 tarihli genel kurul toplansında açıklanmış olduğunun kayıtlara da geçtiğini, kooperatif gibi kar amacı gütmeyen ve sosyal bir amacı olan birliğin yönetiminin inşaatları ruhsatsız ve imar mevzuatına aykırı yapmasının da gayri hukuki olduğunu, bu durumda kooperatif ortaklarına zarar verilmekte olunduğunu ve bu durumda kooperatifbilançosunun, yönetimin ve denetim kurulunun ibra edilmesi de mümkün olmadığını, Kooperatifyöneticilerinin inşaatları ruhsatsız ve imar mevzuatına aykırı yapmış olmalarına rağmen, arsa sahiplerialeyhine tapu iptal ve tescil davası açtığını, buna istinaden arsa sahiplerinin de ‘hukuken ayıplı sayılan kaçakdairelerle edimini yerine getirmeye çalıştığı’ iddiasıyla sözleşmenin tek taraflı feshini talep ederek dava açtıklarını, arsa sahipleri ile kooperatif arasında çok sayıda dava olduğundan dolayı kooperatifin zarar gördüğünü,  böyle bir durumda yönetim ve denetim kurulunun ibra edilmesinin yasalara, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu, toplam 17 blok inşaattaki 204 dairenin %50 sinin inşa edilmesine ilişkin850.280.000.000,00 TL harcanmış olduğunu, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/135 değişik İş no’ludosyasındaki 14.07.1999 tarihli bilirkişi raporunda da sabit olduğunu, (Harcanan paranın Amerikan Doları karşılığı 2.200.000.00 USD olduğunu), inşaatın geri kalan yaklaşık %50 kısmına dair 6.669.000,00 TL toplanmış olmasına rağmen dairelerin matluba uygun olmadığının bu mahkeme tarafından da tespit edildiğini, 11 yılda toplanan 6.669.000,00 TL’nin aidatların toplandığı aylar ve yıllar itibariyle Amerikan doları karşılığının 5.200.000,00 USD’ olduğunu, bu şekildeki bir bilançonun, yönetim ve denetim kurulunun ibra edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,geçmiş dönemlerde yapılmış olan muamele ve faaliyetleri incelemekve çıkacak sonuçları Genel Kurula sunmak üzere Kooperatif Kanunun 46. maddesine göre 3 kişilik Hesap Tetkik Komisyonu kurulması hakkındaki önergenin gündeme alınmaması kararı da yukarıda açıklnannedenlerden dolayı gayri hukuki olduğunu, böyle bir durumdaki yönetim ve denetim kurulunun ibra edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu hususların bağımsız bir hesap tetkik komisyonu tarafından incelenmesi ve bilançonun açık ve seçik biçimde görüşülmesi gerektiğini, bu sebeple alınan bu ibra kararının yerinde olmadığını, genel kurul toplantısında asaleten ve vekaleten 102 ortağın toplantıdahazır bulunduğunun ortada olduğunu, Hazirun cetveli incelendiğinde yönetim kurulu başkanı Özdemir Atasevenin hem 58 nolu üye hem de 101 nolu üyenin adına oy kullandığının anlaşılmakta olduğunu,ayrıca 110 üye no’lu ortak Gülfidan Cansu Urpak’ın yurtdışında olmasına rağmen ve vekaleten oykullanıldığını ve bunun da yedek yönetim kurulu üyesi tarafından kullanıldığının hazirun cetvelinden anlaşmakta olduğunu, Genel Kurul tarafından alınan her bir kararın kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet ilkelerine açıkça aykırı olduğunu… öne sürerek Genel Kurul’un ve kararlarının iptalini talep ve iddia etmişlerdir.
SAVUNMA
Davalı kooperatif yönetimi savunmasında; davacının genel kuruldaki hangi madde veya maddelerin iptalinin talep edildiğinin açık ve net olmadığını, dava dilekçesinden bunun anlaşılamadığını, oysa ki genel kurul kararlarının hangilerinin iptal edileceği yönündeki talebin açık, net ve muayyen olması gerektiğini, bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi için o karara ilişkin muhalefet şerhi koyması ve bu şerhini tutanağa geçirterek imzalaması gerektiğini, Genel Kurul Tutanağından anlaşılacağı üzere; davacılardan sadece Mustafa Özlü’nün gündemde olmamasına rağmen gecikme faizi muhalefet şerhi düştüğünü, gündemin 5.maddesinde ise tüm davacıların muhalefet şerhi koyduklarını, Genel Kurulun diğer kararları için açık ve net bir şekilde muhalefet şerhi konulmadığını, muhalefet şerhi koymayan ortağın genel kurul kararının iptali davası açabilmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın öncelikle bu yönüyle incelenerek hangi üyenin hangi maddenin iptalini talep edebileceği hususunun belirlenmesi gerektiğini, tutanaktaki muhalefet şerhinden anlaşılacağı üzere davacıların sadece Genel Kurul gündeminin 5. Maddesine açıkça muhalefet şerhi koyduklarından davanın sadece bu madde yönüyle incelenmesini, diğer maddeler bakımından davanın incelenmemesi gerektiğini; Genel Kurulda alınan kararların kanuna, Kooperatif Ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyete uygun olduğunu, Kooperatifler Kanunu’nun 53’üncü maddesine göre “Bir genel kurul kararının iptal edilebilmesi amacıyla kararın Kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu ispat edilmelidir”denildiğini, “ve” ifadesinden kararın iptali için 3 aykırılığın (kanun, ana sözleşme ve iyi niyet) aynı anda bulunması gerektiğini, doktrin ve yüksek mahkeme içtihatlarının da bu yönde olduğunu; bilanço, Gelir-Gider hesapları ve Raporlar Kooperatif merkezinde toplantı tarihinden 15 gün evvel asılarak ilan edildiğini, Kooperatifler Kanunu md.24’e düzenlendiği şekilde kanuna uyulduğunu, dolayısıyla davacının bu yöndeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 29.05.2010 tarihli Genel Kurul’da 19 üyenin toplantı tutanağına ilave ettiği dilekçenin tarihinin 29.05.2010 olduğunu, söz konusu dilekçede, bilanço ve raporların Kooperatif merkezine asılmadığını iddia ettiklerini, oysa ki belirtilen bilanço ve raporların 14.05.2010 tarihinden itibaren Kooperatif merkezindeki panoda asıldığını, üyelerin iddialarının gerçeklik kazanması için bu 15 günlük sürede Kooperatife yazılı olarak başvurmaları ve bu taleplerinin reddi gerekmekte olduğunu, toplantı tarihinde verilen dilekçenin somut durumu kanıtlamasının fiilen mümkün olmadığını, hatta bir kısım üyelerin de bu raporları incelemiş olduğunu bilmesine rağmen toplantı tarihinde kötü niyetli olarak bu dilekçeyi tutanağa geçirdiklerini, dolayısıyla bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, davacıların hesap tetkik komisyonu kurulması hakkındaki önergenin gündeme alınmadığını beyan ettiklerini, K.K.’nun 46’ncı maddesine göre “Gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkındaki karar alınması konuları görüşülebilir” denildiği, hesap tetkik komisyonu seçilmesine, toplantıya katılanların yarısından bir fazlasının oyu ile karar verilebileceğini, 29.05.2010 tarihli genel kurulda da gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden evvel 1/10’luk nisabı sağlayan bir kısım üyelerce bu konuda önerge verildiğini, Bakanlık komiseri tarafından bu önergenin K.K.’nun 46.maddesine uygun olduğuna karar verildiğini ve hesap tetkik komisyonunun kurulup kurulmaması oylamaya açıldığını, yani bu hususun gündeme dahil edildiğini ve oylandığını ancak oylamada 46 kabule karşılık 52 ret oyu verildiğini ve karar için gerekli nisabın sağlanamadığını dolayısıyla hesap tetkik komisyonunun kurulmasının genel kurulca reddedildiğini, gündemin dilek ve temenniler kısmında; bir kısım ortakların söz alarak daha önceki genel kurullarda kararlaştırılan %10 gecikme faizinin düşürülmesini talep ettiklerini, dilek ve temenniler bölümünde bir karar alınması mümkün olmadığını, sadece görüşlerin ifade edilebileceğini, gündeme madde ilave edilmesi için K.K.’da yer alan usule riayet edilerek 1/10 çoğunlukla gündeme madde ilave edilebilmesi için önerge vermeleri gerekmekte olduğunu, gecikme faizine ilişkin böyle bir önerge de verilmediğinden daha önceki genel kurullarda kararlaştırılan %10 gecikme faizi ile ilgili bir iddianın bu davada görüşülmesinin mümkün olmadığını, zira söz konusu gecikme faizinin daha önceki genel kurullarda kabul edildiğini, eski genel kurul kararlarının da kesinleştiğini, daha önceki dönemde kesinleşen genel kurul kararlarının bu davada mevzu bahis edilemeyeceğini,
Davacıların dava dilekçesinde bilanço ile ilgili belirttikleri hususların hesap tetkik komisyonunun görevi olduğunu, hesap tetkik komisyonun kurulması talebinin de kanuna uygun olarak reddedilmiş olduğundan ayrıca bu davanın konusu edilemeyeceğini,
Gündemin 3,4 ve 8.maddeleri uyarınca 2010 yılı tahmini bütçesinin de 33 ret oyuna karşılık 52 kabul oyuyla kanuna ve ana sözleşmeye uygun olarak onaylandığını,
Kooperatifin tüm mali kayıtları ve bütçe usulüne ve kanuna uygun olarak tutulmakta olduğunu, kooperatifin bu konuda dışarıdan özel hizmet almakta olduğunu, kayıtları bir muhasebe şirketine tutturduklarını, davacılarının iddialarının başlangıcının neredeyse Kooperatifin kurulduğu tarihe dayanmakta olduğunu, iş bu dava kapsamında tüm kayıtların incelenmesinin mümkün olmadığını, zira bu davanın konusunun sadece 2009 yılı genel kurul toplandı gündemi ile sınırlı olduğunu, üyelerin bu maddeler için açıkça bir muhalefet şerhi de koymamış olduğundan hukuken incelenebilmesinin mümkün olmadığını,
Davacıların geçerli muhalefet şerhi koydukları maddenin gündemin 5’nci maddesi olan ibra maddesi olduğunu, bu maddenin de kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına uygun olduğunu, gündemin 5’nci maddesinde yönetim kurulu 41 ret oyuna karşılık 53 kabul oyu ile, denetim kurulunun ise 39 ret oyuna karşılık 52 kabul oyu ile ibra edildiğini, ibra maddesinin iş bu dava ile iptal edilebilmesi için kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyete aykırı olması gerektiği hususu dikkate alındığında bu maddenin de iptalinin mümkün olmadığını, söz konusu dava kapsamında tüm iddiaların Kooperatif yönetim kuruluna talip olan ancak seçilemeyen muhalif kısım tarafından kötü niyetle ileri sürülen iddialar olduğunu, açıklanan nedenlerden davanın reddi gerektiğini,
Davacıların dava dilekçesinde belirttikleri diğer hususların ise 29.05.2010 tarihinde icra edilen 2009 yılı olağan genel kurul gündem maddesi ile ilgili bulunmadığını; davacıların dava dilekçesinde ayrıca, vergi ve yasal yükümlülüklerden, Kooperatifin emlak vergisinden muaf olmasına rağmen 2007 yılında 198.200,00 TL para toplandığından, davacıların ifadesi ile 2005 yılından itibaren kullanılmaya başlanılan, inşaatların yapım şekli ile ilgili yönetim kuruldan yetki almadığından, bir kısım üyelere gecikme zammı uygulanıp bir kısmına uygulanmadığından bahisle ileri sürülen iddialarının 29.05.2010 tarihli genel kurul 9 adet gündem maddesi ile ilgili olmadığını, davanın usulden reddini, kabul edilmemesi halinde esastan reddini, yargılama gederleri ile ücreti vekaletin davacı taraflar üzerine bırakılması gerektiğini savunmuşlardır.
 
İNCELEME HESAP VE DEĞERLENDİRME
–       09.04.2010 tarihinde 377 nolu Yönetim Kurulu kararı ile; 29.05.2010 günü yapılacak Olağan Genel Kurul Toplantısının ilanlı olarak yapılmasına karar verilmiştir. Söz konusu karar, 15.04.2010 tarihinde Kartal 12.Noterliği tarafından 15643 yevmiye no’su ile tasdik edilmiştir. Kararın konusu 29.05.2010 tarihinde Cami Mahallesi Şehitler Caddesi No:33 Tuzla İstanbul adresinde yapılacak olan 2009 Yılı Olağan Genel Kurul toplantısıdır. Gündem maddeleri yazılmış, Yönetim Kurlu olarak Başkan, Başkan Yardımcısı ve Muhasip olmak üzere 3 kişi yazılmış, ancak 2 kişi tarafından imzalanmıştır, imzalardan birinin Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven’e aittir.
Genel Kurul Kararları bakımından inceleme;
–       29.05.2010 tarihinde saat 14:00 ‘te Tuzla, Cami Mah. Şehitler Cad. No.33 adresinde SS Mutlu Aydın Türkoğlu Toplu Konut Yapı Kooperatifinin Olağan Genel Kurulu toplantısı yapılmıştır.
–       Genel Kurul toplantı tutanağında, 22.04.2010 tarihinde Tuzla PTT Müdürlüğünden 125 ortağa, taahhütlü Olağan Genel Kurul tebligatı gönderilmiştir.
–       Hazirun cetvelinde 125 ortak kayıtlıdır.
–       Toplantıda 57 ortak asaleten, 45 ortak vekaleten olmak üzere toplam 102 ortak hazır olmuş, görüşmeye ve oylamaya katılmıştır. Toplantı yeter çoğunluğu bulunmaktadır.
–       İtirazlar üzerine vekaletnameler Bakanlık temsilcisi tarafından tek tek Genel Kurula okunarak teyit edilmiştir.
–       Genel Kurul Toplantı Tutanağı md. 2’ Divan için 2 liste önerildiği, 1.liste listenin 53 oy, 2.liste 47 oy aldığı, divan heyetine tutanakları imzalamak üzere yetki verilmesine oybirliği ile karar verildiği anlaşılmıştır. Gündemin diğer maddelerine geçmeden önce verilen önerge ile; Kooperatifler Kanunu md.46 uyarınca“Hesap Tetkik Komisyonu Seçimi” talep edilmiş, Hesap Tetkik Komisyonu seçimi; 46 kabul oyuna karşı 52 ret oyu ile Genel Kurulca kabul edilmemiştir.
–       Madde 3’te ; 2009 yılına ait faaliyet ve denetim kurulu raporları okunmuştur.
–       Madde 4’te; 2009 Yılına ait Bilanço ve Gelir Gider hesaplarının okunarak müzakereye açılmıştır. Bu arada 19 ortak tarafında verilen ve bilanço ve raporların 15 gün önceden kooperatif merkezinde ortakların tetkikine hazır tutulması gerektiği halde hazır tutulmadığı açıklama ve gerekçesinin yer aldığı itiraz tutanağa işlenmiştir.
–       Muhammet Yücel söz almış; bilançodaki aktif varlıklar olarak incelenmesi talebinin tutanağa geçirilmesini istemiştir.
Mehmet Anga söz almış; Kooperatifin SSK ve vergi borcu olup olmadığını sormuştur.
Yapılan oylama neticesinde 42 ret oyuna karşılık 52 kabul oyu ile Bilanço ve Gelir Tablosu hesapları kabul edilmiştir.
–       Madde 5’te; 41 ret oyuna karşılık 53 oyla Yönetim kurulu ibra edilmiştir. 39 ret oyuna karşılık 52 kabul oyu ile Denetim Kurulunun ibra edilmiştir.
–       Madde 8’de; 2010 yılı Tahmini Bütçe 33 ret oyuna karşılık 52 kabul oyu ile kabul edilmiştir.
Söz alan Muhammet Yücel; 2007 yılında Belediyeye olan vergi borçlarına ödenen 192.000 TL’nin makbuzlarının alınıp alınmadığının sormuştur.
Muhalefet şerhleri;
–       Olağan Genel Kurul toplantısı sonunda Mustafa Özlü’nün geçmiş yıllarda alınan gecikme faizi kararının, günün koşullarına indirilmesi gerekmekte olduğu, bu konuda karar alınmamasına muhalif olduğu şerhini belirtip imzaladığı; 46 ortak oyu ile madde 5’e muhalefet şerhi veren ortakların, diğer maddelere de muhalif oldukları tespit edildiği, madde 5 için verilen muhalefet şerhlerinde imzası bulunduğundan diğer maddeler için ayrıca imza alınmasına gerek duyulmadığı anlaşılmıştır.
Anasözleşme bakımından inceleme;
–       Söz konusu yapı kooperatifine ait Anasözleşme 08.09.1995 tarihinde Kartal 6.Noterliği tarafından 27574 yevmiye no’su ile tasdik edilmiştir. 08.02.1996 tarihinde Kadıköy Ticaret Sicili Memurluğunca tescil edilmiştir.
–       Anasözleşmenin 23.maddesinde “En yetkili organ olan Genel Kurulun görev ve yetkilerine” şöyle değinilmiştir:
Md. 23/1.’de  “Bilanço, bilanço hesaplarının dökümü, gelir-gider farkı hesapları ile yönetim kurulu ve denetçiler tarafından verilen raporları inceleyerek kabul veya reddetmek.
Md.23/2’de “ Yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerini seçmek, ibra etmek veya sorumluluklarına karar vermek, gerektiğinde bunları azletmek.” 
 
Md.23/5’de “Kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptal edilip edilmeyeceği konusunda karar vermek.”
 
Md.23/6’da “Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek.”
 
Md.23/10’da “İmalat ve inşaat işlerinin yaptırma yöntemini kararlaştırmak.”
 
Md.23 son bendinde ; “Genel kurulun yukarıda yazılı bulunan görev ve yetkilerini devir ve terk edemeyeceği gibi kooperatifin amaçları ile ilgili her türlü işler hakkında karar vermek.”
 
Md. 28’de; “Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yoluyla yapılır. çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığında yapılması da mümkündür.”
Md 31’de ; gündem ile ilgili kararlar ve gündeme eklenecek maddelere ilişkin şartlar yazılmıştır:
–       Yönetim ve denetim kurulları tarafından verilen raporların okunması,
–       Bilanço, envanter ve gelir – gider farkı hesaplarının incelenmesi, onanması veya reddi,
–       Yönetim kurulu ile denetim kurulu üyelerinin ibrası,
–       Süresi biten yönetim ve denetim kurulu üyelerinin yerine yenilerinin seçilmesi,
–       Gelecek yılın bütçe ve çalışma programının görüşülmesi ve karara bağlanması,
–        Gerekli görülen diğer hususlar.
 Yine aynı maddenin son bendine göre; “Gündemde olmayan hususlar görüşülemez, Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı tekliftebulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali,yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır”.
Md.32’ye göre; “Yönetim kurulu; her genel kurul toplantısından önce, tüm ortakların ortak numaraları, isim ve ikametgahları ile, asaleten ve vekaleten imzalanacak yerleri gösterir yönetim kurulunca imzalı bir ortaklar cetveli hazırlamakla yükümlüdür”.
Md.36’ya göre; “Bilançonun tasdikine dair olan Genel Kurul kararı Yönetim Kurulu ile Denetim kurulunun ibrasını da kapsar. Ancak, bilançoda bazı hususlar gösterilmemiş veya bilanço yanlış olarak düzenlenmiş ise bilançonun tasdiki ile bu organlar ibra edilmiş olmazlar.”
Md.38’de Genel Kurul Kararlarının iptaline değinilmiş, Genel Kurul Kararının iptaline başvurma şartlarını ve kimlerin başvurabileceğinden söz edilmiştir:
Aşağıdaki yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı izleyen günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler”
“Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimşelerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri”.
 
Md 39: “Genel kurul toplantılarının muteber olması için; ortaklar tarafından yapılan beyanlar ile muhalif kalanların muhalefet sebeplerini, yapılan seçimler ile verilen kararları içeren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta, toplantıya asaleten ve vekaleten katılanların sayısı ile kullanılan oy sayısı ayrıca gösterilir.”
 
Md.45; Kooperatif yönetim kurulunun toplantıları hakkında;
“….kararlar toplantıda bulunanların çoğunluğu ile verilir.”
Md.46; “Kooperatif adına düzenlenecek evrakın muteber olması veya kooperatifi ilzamı için, kooperatif ünvanı altında temsile yetkili olanlardan ikisinin imzası gereklidir.”
 
Md.60; “Alınan arsaya ilişkin proje, altyapı ve inşaat işlerinin yaptırılma usulü genel kurulca tespit edilir.”
 
Denetleme Kurulu Raporu Bakımından inceleme;
01.04.2004 Tarihinde bir denetleme kurulu raporu hazırlandığı, raporda; Yönetim kurulu üyelerinin üyelik şartlarına sahip olduğu, inceleme döneminde Yönetim kurulunun toplantı çoğunluğunu kaybetmemiş olduğu, yönetim kurulu üyelikleri hakkında dava açılmamış olduğu, Yönetim kurlu üyelerine genel kurulca tespit edilen ödemelerin dışında bir ödeme yapılmadığı, defter ve belgelerin incelenmesinde bir zorluk yaşanmadığı, Yönetim Kurulu raporunun gerçek durumu eksiksiz ve tam bir şekilde yansıttığı, Müdür ve çalışanlarına dair SSK primlerin düzenli bir şekilde yatırıldığı, ortaklar listesinin ana sözleşmeye uygun düzenlendiği, Genel Kurul ortaklar listesinin Pay defteri kayıtlarına uygun olduğu, oy kullanma hakkı olmayanların ortaklar listesinde yer almadığı, genel kurulca kararlaştırılan ortak sayısının üzerinde ortak kaydedilmediği, usule aykırı ortak ihraç edilmediği, çıkarma kararı kesinleşmeyen ortaklar yerine yeni ortaklar alınmadığı, Kooperatif ortakları tarafından denetim kuruluna Kooperatif Yönetim Kurulu üyeleri ve çalışanları hakkında intikal ettirilen şikayetlerin olmadığı, Türk Ticaret Kanunu uyarınca tutulması gereken defterden;Yevmiye Defterinin Kartal7. Noterliğince 52445 sayı ile 28.12.2007 açılmış olunduğu,Kartal 12. Noterinde 05084 sayı ile 30.01.2009tarihinde kapanışının yapıldığı, Kebir Defterinin Kartal 7. Noterliğince 52446 sayı ile 28.12.2007 tarihindeaçılmış olduğu,. Kartal 12. Noterliğince 05083 sayı ile 30.01.2009 tarihinde kapanışının yapıldığı, Envanter Defteri Kartal 7. Noterinde 52447 sayı ile 28.12.2007 tarihinde açılmış olup; Kartal 12. Noterliğince 05085 sayıile 30.01.2009 tarihinde kapanışının yapıldığının belirtildiği, defterlerin süresinde tasdik ettirildiğinin belirtildiği görüldü. Raporda;
Bilanço, Gelir-Gider tablosunun kayıtlara ve muhasebe standartları ve ilkelerine uygun olduğunun, 2009 yılı;
Hazır Değerler                                   Tutar
Kasa                                                                    5.216,87
Alınan Çekler                                        15.095.,71
Alacak Senetleri                                                 63.780,00
Ortaklardan Alacaklar                          272.363,46
Olarak belirtildiği,
–       Taşeron, Nurdeniz İnş. Ltd. Şti’ne avans olarak 202.950,75 TL verildiğinin,
–       Ortaklardan Toplam Alacak Miktarından Tahsil edilen düşüldükten sonra geriye 272.363,46 TL ortak alacağı kaldığının, (673.278,66-400.915,20)
–       Kooperatifin ödediği faizin ve gecikme cezasının bulunmadığının,
–       Genel giderlerin usulüne uygun, Kooperatifin iş hacmiyle uyumlu olduğunun,
–       İlgili faaliyet döneminde gerçekleşen olumlu yada olumsuz farkın 1163 Sayılı Koop.Kanunu ve Anasözleşmesine uygun olarak işlemler yapıldığının,
–       Yapılan sözleşmelerin kooperatif menfaatlerine, ihale sonucuna veya piyasa koşullarına uygun olduğunun, yükleniciye yapılan ödemelerin sözleşmeye uygun olduğunun,
–       Hak ediş raporlarının uygun olduğunun,
–       İnşaatın proje ve ruhsata uygun olduğunun,
Belirtildiği tespit edilmiştir.
2009 Yılı Faaliyet Raporu Bakımından İnceleme;
Faaliyet raporunda;
–       Yönetim kurulunun 06.06.2009 tarihinde yönetime seçildiği, bütçeye göre yolluk ve huzur hakkı ödemesi yapılmadığı,
–       Denetim kurulunun 06.06.2009 tarihinde seçildiği, huzur hakkı ve yolluk ödemesi yapılmadığı,
–       Kooperatifte büro işlemlerini takip etmek üzere 03.12.2007 tarihinden itibaren bir personel çalıştırıldığı, yılık 14.187,28 TL brüt maaş ödendiği,
–       Kooperatifte SSK lı olarak çalışan diğer personellerden birinin 18.09.2006 tarihinden itibaren çalıştığı, yıllık ücret olarak 10.935,80 TL ödediği, ikinci personele ise yıllık 5.331,84 TL ödendiği,
–       Şirketin muhasebe işlemlerini yürütmek üzere 2009 yılında 3.130,66 TL ödeme yapıldığı,
–       2009 yılı içerisinde yapılan olağan genel kurulda yer alan tahmini bütçe de ortaklardan 252.720 TL toplanması kararlaştırıldığı, 2009 yılı sonunda 400.915,20 TL toplandığı,
–       Genel kurula sunulacak 2009 yılına ait bilançonun aktifinde;
Kasa Hesabında                                   5.216,87 TL
Alınan Çekler Hesabında         15.095,71 TL
Senetler Hesabında                63.780,00 TL
Ortaklardan Alacak             272.363,46 TL
Pasifinde ise;
Muhtelif Borçlar olarak 54.214,73 TL bulunduğu,
–       Yasal defterlerin tasdikine ilişkin bilgilere yer verildiği,
–       2009 yılı içinde ortaklardan 400.915,20 TL toplam gelir elde edildiği, inşaat yatırım harcaması olarak 332.283,74 TL genel gider olarak 68.631,46 TL genel gider ödemesi yapıldığı,
–       Banka kredisi kullanılmadığı,
–       Vergi ve sigorta prim borcu olmadığı,
–       Kooperatif inşaatlarının genel kurul kararına istinaden ihale usulü ile yapıldığı,
–       Kooperatif tarafından daire karşılığı yapılan inşaatların plan ve proje işlemlerinin tamamlanmış olduğu, yapı ruhsatı kısmen alınmış olduğu, imalat ve çevre düzenleme çalışmalarının %95 oranında bitirildiği,
–       İnşaat giderleri, yüklenici firma ile yapılan sözleşmeler gereği yapıldığı,
–       Kooperatif aleyhine toplam 8 dava açılmış olduğu, buna karşılık kooperatif tarafından toplam 6 dava açıldığı,
Belirtildiği tespit edilmiştir.
–       2009 Yılı Defter Tasdik Bilgileri aşağıda olup, süresinde tasdik edilmiştir:
                                                                                               
AÇILIŞ TASDİĞİ
KAPANIŞ TASDİĞİ
DEFTER CİNSİ
YILI
ONAY MAKAMI
ONAY TARİHİ
ONAY NO
ONAY MAKAMI
ONAY TARİHİ
ONAY NO
YEVMİYE
2009
KARTAL 7.NOTER.
24.12.2008
44784
KARTAL 12.NOTER.
29.01.2010
4659
KEBİR
2009
KARTAL 7.NOTER.
24.12.2008
44785
YOK
ENVANTER
2009
KARTAL 7.NOTER.
24.12.2008
44786
YOK
 
Davalının 2009 yılı defteri kebir kayıtları incelendiğinde; 2008 yılından Nurdeniz İnş Ltd Şti’nden 221.659,26 TL iş avansı alacağı devrettiği, yıl içinde 348.694,49 TL iş avansı verildiği, yine aynı yıl içinde 367.403 TL hak ediş gerçekleştiği, 2009 yılı sonunda taşeron firmadan 202.950,75 TL lik iş avansı alacağının bulunduğu, faaliyet raporunda söz konusu avanslardan bahisle “inşaat giderlerinin, yüklenici ile yapılan sözleşme gereği gerçekleştiğini, 2009 yılında kalan bakiye olan 202.950,75 TL verilen iş avansının bilanço da ve denetleme kurulu raporunda gösterildiği,
–       Keşif neticesinde davacının iddia etmiş bulunduğu tahsilat makbuzlarının seri numaralarının olmadığı iddiasına karşılık yapılan tespitte 03.07.2009-31.12.2009 tarihleri arasında bulunan toplam 203 adet tahsilat makbuzunda seri numaralarının bulunmadığı, yine aynı tarihlerde tüm tediye makbuzlarında seri numarası takip ettiği,
–       2009 Yılı Kesin mizanında yer alan ortaklardan alacak tablosunun aşağıdaki şekilde olduğu, bilanço kayıtları ile uyuştuğu, kanuni defterlere işlenmiş bulunduğu, 31.12.2009 tarihi itibariyle bilançoda
 
Ortak No- Adı Soyadı
 Borç
Ortak No- Adı Soyadı
 Borç
Ortak No- Adı Soyadı
 Borç
(021) Osman Özkara
    1.679,56
(068) Ramazan Erdoğan
 3.040,00
(110) Gülfidan Cansu Uprak
      1.210,00
(022) Ahmet Kaya
    1.680,00
(072) Muhammet Bilal Nayın
 2.160,00
(130) Yaşar Kale
      9.940,00
(025) Ayişe Karaduman
    2.738,00
(083) Yüksel İpek
 2.160,00
(069) Tarkan Can
      2.160,00
(026) Fatma Şener
    1.380,00
(085) Suna Karaca
 3.480,00
(78) Mehmet Anga
      2.160,00
(033) Cahit ürün
    1.680,00
(086) Sevcan Omay
 8.490,00
(153) Yılmaz Yıldız
      1.800,00
(063) Erol Yalçınkaya
       130,00
(090) Fatma Nilgün Bayraktar
 2.160,00
(011) Perihan Akın
      1.660,00
(077) Mehmet Emin Güven
    1.680,00
(091) Şadan Bayraktar
 2.160,00
(175) Ganime Yıldız
      2.160,00
(084) Salih Yıldız
    1.680,00
(093) Orhan Bayraktar
 2.160,00
(lll) Yener Tutanak
      4.660,00
(092) Adnan Bayraktar
    1.680,00
(094) Serdar Öztürk
 1.260,00
(017) Mustafa Basut
      9.920,00
(101) Özdemir Ataseven
    1.680,00
(095) Hikmet Beyler
 2.160,00
(176) Zuhat/Ergül Kaya
      2.160,00
(105) Şehabettin Kolcu
    1.680,00
(096) Melek Karabacak
 5.440,00
(166) Mustafa çukur
      2.160,00
(106) Abdulselam Şimşek
       840,00
(100) Yener Polat
 1.440,00
(050) Elif Karaşin
    11.620,00
(107) Mehmet Özmen
    5.880,00
(103) Nurdan Karataş
 6.840,00
(073) Fatma-Mustafa Sezer
         930,00
(108) Zeki Akın
   1.180.00
(122) Gülten Açıkelli
 2.160,00
(178) Şadan Emercan
      1.620,00
(118) Şükrü Tahir Yaşdal
    1.300,00
(131) A.Fahriye Tezer
 1.620,00
(172) Mübeccel Ayvazoğlu
      2.160,00
(129) Ali-Selahattin Yazgaç
    2.070,00
(137) Volkan Geçişli
 3.940,00
(162) Elvira İnce
      2.220,00
(138) Tamer Serim
    5.880,00
(144) Ayşe Sevim Altuner
 7.440,00
(058) Özdemir Ataseven
      2.160,00
(145) Fatma Necla Yıldırım
    3.780,00
(146) Fatma Yıldırım
 4.910,00
(113) Mustafa Özlü
      7.190,00
(152) Alper Uğural
       980,00
(147) Zatiye Çiftçioğlu
 2.160,00
(001) Levent Sözer
      5.940,00
(164) Huriye Yeşilkır
    5.880,00
(151) Melis Seray Özden
 1.460,00
(119) Akın Ay tek
      2.160,00
(177) Ahmet Yürek
    1.200,00
(158) Adile Bardak
     860,90
(019) Ayşe Sınmaz
      4.940,00
(043) Bahadır Aydın
    1.680,00
(161) Kamuran Alparslan
 2.160,00
(034) İsmail Hakkı Orün
      2.940,00
(154) Nüket Eren
    1.680,00
(171) Emine Atamener
 2.160,00
(180) Necati Tazegül
      4.240,00
(098) Mustafa Karaman
       180,00
(179) Abdulkadir Açıkelli
 2.160,00
(148) Nursal Güven
      2.160,00
(114) (Filiz Yıldız)
    1.400,00
(070) Erhan Yenal
 2.160,00
(159) Bülent Eren
      2.160,00
(010) Mustafa Çetin Çelik
    2.160,00
(047) Zülküf Kılıç
 2.440,00
(020) Selim Bayrak
      1.620,00
(013) Tuncay Açıkelli
    2.160,00
(127) Hüseyin Ayabakan
 2.160,00
(061) Ahmet Yazıcı
         810,00
(015) Demet Beliktay
    2.440,00
(046) Ali Ayabakan
 2.160,00
(032) Tuğba Hicran Yaşar
      2.160,00
(027) Ayhan Caymaz
    1.800,00
(142) İbrahim Ayabakan
 2.160,00
(140) Cevat Kurudirek
      2.160,00
(029) Aykut Erdoğan
    2.260,00
(012) Nuran Işılganer
 2.160,00
(051) Halil Çalışır
      2.160,00
(035) Necdet Duvan
    1.940,00
(174) Nebahat Koştu
 8.825,00
(057) Tuncay Yıldız
    3.600,00
(163) Rasim Baba
 7.000,00
Toplam
 272.363,46
toplam rakam olarak gösterildiği,
 
–       Davacının belirttiği 50 nolu ortak olan Elif Karaşin hakkında görülmekte olan üyeliğin iptali davasının henüz sonuçlanmadığı, 2009 yılında kooperatife borç miktarı en yüksek ortak olduğu,
–       Bekçi istihdamı konusunda genel kurul kararının olmadığı,
–       Bilanço ve gelir tablosunun Envanter defterine işlendiği,
–       Gelir gider tablosunda bulunan kalemlerin faaliyet raporunda izah edildiği,
–       Denetleme raporunun düzenleme tarihinin 01.04.2010 olduğu, yönetim kuruluna sunulma tarihinin ise 20.05.2010 olduğu, genel kurul tarihi olan 29.05.2010 tarihinden 9 gün önce Yönetim Kuruluna sunulduğu,
–       2009 Yılı Çalışma raporunun Yönetim Kurulunca 20.05.2010 tarihinde hazırlandığı,genel kurul toplantı tarihi olan 29.05.2010 tarihinden 9 gün önce hazırlanmış olduğu ,
Tespit edilmiştir.
DEĞERLENDİRME:
           
–       “Yönetim kurulunun gelir gider farklarının dağıtım şekli hakkındaki tekliflerini ihtiva eden yıllık çalışma raporu ile bilanço ve denetçilerin 66 ncı madde hükümlerine uygun olarak tanzim edecekleri rapor genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile Kooperatif   merkezinde ve varsa şubelerinde ortakların tetkikine âmâde tutulur.(Koop.Kanun md.24)
Söz konusu davada; Bilanço ve gelir gider tablosunun hangi tarihte hazırlanıp, ortakların tetkine hazır hale getirildiği tespiti yapılamamış olup, Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan çalışma raporunun ve denetleme raporunun genel kurul toplantı tarihi olan 29.05.2010 tarihinden 9 gün önce hazırlandığı tespiti yapılmış olduğu, ancak;
Söz konusu davada, KK.md. 24 uyarınca 15 gün öncesinden şirket merkezinde ortakların tetkikine hazır tutulması gereken Çalışma raporu, denetleme raporu, bilanço, gelir-gider tablosu temini amacıyla, denetleme kuruluna,kooperatif merkezine yada muhasebe kayıtlarının tetkiki amacıyla muhasebecisine başvurulduğu konusunda herhangi bir belge ve bilgiye rastlanılmadığı, durumun genel kurulda 19 ortak tarafından tutanak altına alındığı ancak, genel kurulda yapılan oylamalarda, denetim kurulu ile yönetim kurulunun ibra edildiği, 2010 yılı tahmini bütçesinin kabul edildiği, hesap tetkik komisyonu kurulmasına ilişkin talebin genel kurulca reddedildiği, bilanço, gelir-gider tablosunun, denetleme kurulu raporunun, genel kurulca kabul edildiği, 22.04.2010 tarihinde ortaklara Tuzla PTT Müdürlüğünden taahütlü Genel Kurul toplantı yazısı gönderildiği de göz önünde bulundurulduğunda, yönetim kurulunun kanunun ve ana sözleşmenin belirttiği iyiniyet kurallarına aykırı hareket etmediğini dair kanaat oluştuğu , KK.md.24’te sayılan 15 günlük süre uyarınca genel kurul kararlarının iptal edilemeyeceği,
–       2009 yılına ilişkin Yönetim kurulunca hazırlanan faaliyet raporunda ilgili yıl ile ilgili tahsilatlar, harcamalar, gelir ve giderler, personel harcamaları konularında bilgi verildiği,
–       03.07.2009-31.12.2009 tarihleri arasındaki tahsilat makbuzları incelendiğinde ortaklardan yapılmış bulunan tahsilatlara ilişki düzenlenen tahsilat makbuzlarının tamamında seri numarasının bulunmadığı, tahsilat makbuzunun şekil yönüyle genel uygulama usullerine uymadığı, ancak tamamının seri numarası olmamasından bahisle, hangisinin gerçek olup hangisinin gerçek olmayabileceği yönünde menfi bir kanaate varılacak varsayımlarda bulunulamayacağı, davacının dava dilekçesinde bu tür şüphe uyandıran makbuzlara ait ortak ismi belirtmediği, zira toplam 125 olan kooperatif ortaklarından 94 ünün 31.12.2009 tarihi itibariyle kooperatife borçlu olduğu,
–       Yapılan inceleme neticesinde bilançonun yasalara aykırı olarak düzenlendiğine ilişkin net veriler tespit edilemediğinden bahisle, bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin temel kabul görmüş muhasebe ilke ve esaslarına ilişkin düzenlendiği, kesin mizanda bulunan kalemlerin gelir tablosuna ve bilanço hesaplarına intikal ettirildiği, kalem bazında yapılan inceleme neticesinde raporlarda yazılı bulunan rakamlar ile uyuştuğu,
–       2009 Yılına ilişkin Raporlarda Emlak vergisi hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmadığından 2009 yılı için; 2982 sayılı yasanın 6.maddesine uyulmadığı konusunda menfi kanaate varılmadığı,
–       Bekçi istihdamına ilişkin genel kurul kararı bulunmamakla birlikte, kooperatif çalışanlarının 2006-2007 yıllarında işe başladıkları tespit edildiği, 2009 Genel Kurulunda Faaliyet raporunda isimlerinin geçtiği, genel kurulca faaliyet raporuna icazet verilmesi sebebiyle raporda bulunan personel çalıştırılması hususu da genel kurulun kararları mahiyetinde sayılabileceği,
–       Taşeronlara verilen avanslara ilişkin kayıtların bilanço hesaplarında ve denetleme kurulu hesaplarında belirtiliği, genel kurulun denetleme kurulunu ve bilançoyu ana sözleşme md.33 de yeralan “yarısından bir fazla” şartı ile kabul ettiği,
–       Denetim kurulu raporunda 2009 yılı ile ilgili denetim kuruluna ulaşmış bulunan herhangi bir şikayetin bulunmadığı konusunda ibarenin bulunduğu,
–       Gerek Çalışma raporunda ve gerekse de denetleme raporunda ruhsat konusunda açıklama yapılmış olup, ruhsat türünün kısmi ruhsat olarak belirtildiği,
–       Genel kurulda 110 nolu üyenin vekaleten temsil edildiği,
–       110 nolu üyenin vekaleten temsil edildiği, genel kurul sırasında vekaletnameye itirazlar üzerine bakanlık temsilcisinin vekaletnameleri tek tek kontrol ettiği, vekaleten temsil eden ortağın 121 nolu ortak olan Mehmet Tiryakiler olduğu, 121 nolu Mehmet Tiryakilerin 2010 yılı için yönetim kurulu yedek üyesi seçildiği, 2009 yılında yedek üye olup olmadığına dair bir tespit yapılamadığı, kaldı ki; vekaletname ile 110 nolu ortak adına genel kurula katılabileceği ve vekalet veren adına oy kullanabileceği,
–       58 nolu ve 101 nolu ortağın aynı kişiler olduğu, toplantıya katılmakla beraber KK.48 uyarınca her ortağın 1 oy kullanma hakkı bulunduğundan bahisle Özdemir Ataseven’in iki defa oy kullanamayacağı,
–       2009 yılı denetleme kurulu raporunda “Taşeron, Nurdeniz İnş. Ltd. Şti’ne avans olarak 202.950,75 TL verildiğinin” ve “Hak ediş raporlarının uygun olduğunun”, “Yapılan sözleşmelerin kooperatif menfaatlerine, ihale sonucuna veya piyasa koşullarına uygun olduğunun, yükleniciye yapılan ödemelerin sözleşmeye uygun olduğunun” belirtildiği, konuyla ilgili taşeron firma ile Yönetim Kurulu arasında 2009 yılı hesap dönemi içerisinde yapılan incelemelerde fiili bir bağ tespit edilemediği,
–       09.04.2010 tarihinde 377 nolu Yönetim kurulu kararı ile ; 29.05.2010 günü yapılacak Olağan Genel Kurul Toplantısının ilanlı olarak yapılmasına karar verildiği, söz konusu kararın, 15.04.2010 tarihinde Kartal 12.Noterliği tarafından 15643 yevmiye no’su ile tasdik edildiği, kararın konusunun 29.05.2010 tarihinde Cami Mahallesi Şehitler Caddesi No:33 Tuzla İstanbul adresinde yapılacak olan 2009 Yılı Olağan Genel Kurul toplantısı olduğu, gündem maddelerinin yazıldığı, Yönetim Kurlu olarak Başkan, Başkan Yardımcısı ve Muhasip olmak üzere 3 kişi yazıldığı, ancak 2 kişi tarafından imzalandığı, imzalardan birinin Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven olduğu,
Anasözleşme Md.45’te ; Kooperatif yönetim kurulunun toplantıları hakkında bilgi verildiği “….kararlar toplantıda bulunanların çoğunluğu ile verilir” denildiği, Md.46’da “Kooperatif adına düzenlenecek evrakın muteber olması veya kooperatifi ilzamı için, kooperatif ünvanı altında temsile yetkili olanlardan ikisinin imzası gereklidir” denildiğinden bahisle üç kişiden teşekkül eden Yönetim Kurulunun ikisinin imzası ile Genel Kurul Toplantısı kararı alınabileceği, sonucuna varılmıştır.
SONUÇ:
1-    Yukarıda açıklanan gerekçe ve düşüncelerle; dava dilekçesinde “iptal nedeni olarak gösterilen nedenlerin” bir bölümü, yönetim kurulunun uygulamalarına ilişkindir. Bir bölümü ise, genel kurul tarafından henüz karar alınmamış konulardır. Bunların aleyhine iptal davası açılamaz.
2-    İptali istenen genel kurul maddelerine gelince; kanuna ve ana sözleşme hükümlerine aykırı bir durum bulunmamaktadır. Çağrı, toplanma ve karar yetersayısı ve gündeme bağlılık ilkeleri ihlal edilmemiştir.
3-    “Yönetim kurulunun gelir gider farklarının dağıtım şekli hakkındaki tekliflerini ihtiva eden yıllık çalışma raporu ile bilanço ve denetçilerin 66 ncı madde hükümlerine uygun olarak tanzim edecekleri rapor genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile Kooperatif   merkezinde ve varsa şubelerinde ortakların tetkikine âmâde tutulur” (Koop.Kanun md.24) hükmüne riayet edilip edilip edilmediği dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Ancak, anılan hükme riayetsizliğin sübutunda, iddia, savunma ve dayanılan belgelere göre söz konusu aykırılığın iyi niyet kurallarının ihlali anlamı taşımadığı görüşündeyiz. Zira raporların, genel kurul toplantı tarihi olan 29.05.2010 tarihinden 9 gün önce hazırlanmış olduğu, ortakların söz konusu genel kurul un 29.05.2010 tarihinde yapılması ile ilgili Yönetim kurulu kararını taahhütlü olarak teslim aldıkları da göz önünde bulundurularak, raporlarda bulunan hususların tetkiki ile ilgili mevcut organlardan herhangi birine bir başvuru yaptıkları hakkında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı gibi, söz konusu genel kurul kararlarında raporlar, bilanço, gelir tablosu, genel kurulca oy çokluğuyla onaylandığı, yönetimin ve denetim kurulunun ibra edildiği tespit edilmiştir.
4-    2009 yılına ait yapılan tüm tespitler sonucunda genel kurulun kararlarının iptali sonucunu doğuracak, genel kurulun kararlarına tesir edebilecek derecede yönetim ve denetim hataları tespit edilmediğinden, genel kurulca onaylanan maddelerin geçerli olacağı sonucuna varılmıştır.
Arz ederiz. 08.04.2011
BİLİRKİŞİ KURULU
İLKER HASAN DUMAN                                      ÜMİT TÜRKKAN
         ( HUKUKÇU)                                             (MALİ MÜŞAVİR)

YARGI HABERLERİ

TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ KARARLARI, rların ise İcra ve İflas Kanununun “ilamların yerine getirilmesi” hakkındaki hükümlere göre yerine getirileceği, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarına karşı[Devamı…]


Kooperatif Ortağı, Ödemiş Olduğu Aidatın Ayrıldığı Yıl Bilançosuna Göre Hesaplanacak Masraf Hissesi Düştükten Sonra Bakiyesini Talep Edebilir;, n ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep [Devamı…]


Likit Sayılması Gereken Kooperatif Aidat Alacağı Hakkında İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gerekir;, ooperatife ait üye kayıt defterinde davacının ödediği meblağlar açıkça yazılmıştır. Davalı kooperatif sadece alacağın muaccel hale gelmediğini savunmuştur. Bu durum [Devamı…]


Kooperatif Eski Yöneticilerinin Kooperatifi Zarara Uğrattığı İddiasına Dayalı Tazminat Davası;, rulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Fakat anılan yönteme uyulmaması durumunda davacı tarafa süre verilerek açılan[Devamı…]


Yönetim Kurulu Ve Tasfiye Kurulunun Yetkileri;, ooperatifler Kanunu’nun 55/1. maddesi aidat toplama görevinin yönetim kuruluna ait olduğunu, kooperatif ana sözleşmesinin 44/10. maddesi ise kooperatif adına dava açma ve[Devamı…]


İmar Kısıtlamalarından Doğan Davalar, [Devamı…]


Meskeniyet İddiası, [Devamı…]


Nafakaya İlişkin Kararlar;,[Devamı…]


Avukatın Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranışı;, kilde fazladan avukatlık ücreti isteyemez (8. HD. 9.3.2015, 5221/5534).  [Devamı…]


Tespite İlişkin Kararlar İcraya Konulamaz;, lir (8. HD. 8.9.2014, 23863/14838).  [Devamı…]


Haline Münasip Ev Haczedilemez, dil;lunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)” denilmek [Devamı…]


Acele Kamulaştırmada Acelelik Halinin Değerlendirilmesi, ele kamulaştırılacak taşınmazlar açıklıkla gösterilmek suretiyle acele kamulaştırmanın kapsamı ve çerçevesinin belirlenmesi, acelelik halinin dışındaki durumlar için[Devamı…]


Katkı Payı Davasında Zamanaşımı, t olaya yeni Medeni Kanunda yer alan zamanaşımı kuralları uygulanmaksızın mal rejimi ve Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri dikkate alınarak çözüm[Devamı…]


Vadeden Sonra Ciro Alacağın Temlikidir, (12. HD. 19.1.2010, 19566/934). [Devamı…]


Bonoda Zamanaşımı, ; yıldır (12. HD. 17.3.2009, 25557/5658). [Devamı…]


Sözleşmeye Aykırılıktan Kiracının Tahliyesi, lığın giderilmesinin istenmesi gerekir. Kiralanan yerin açık şekilde fena kullanılması durumunda ihtar gönderilmesine gerek yoktur (6. HD. 2.11.2010, 7891/11974).[Devamı…]


Kararın Yalnız Boşanma Hükmünün Kesinleşmiş Olması, uml;re, nafaka ve tazminat alacağı kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın takibe konulabilir hale gelmiştir (HGK. 22.10.2002, 656/638). [Devamı…]


Kiralanan Yerin Boşaltıldığının İspatı ve Geriye Kalan Ayların Kirasında Kiracının Sorumluluğu, nundan önce boşaltan kiracı geri kalan sürenin kira parsından sorumlu olur. Ancak kiralayan da zararın artmaması ve taşınmazı aynı koşullarda başkasına kiralamak için gerekli [Devamı…]


Sanayi Suyunun Kaçak Olarak Satılması, delin davalı tarafından ödenmediğini öne sürmüştür. Mahkemece, dava konusu olayla ilgili olarak davacının yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar [Devamı…]


Sigortalılık Başlangıç Tarihinin Tespiti Davası, varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur ve fiili çalışma [Devamı…]


Bağımsız Bölümde Oturanların Komşularını Rahatsız Etmesi Ya da Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Tahliye Nedeni Değildir, nda o kişinin ya da kişilerin bağımsız bölümden tahliyesini değil, Kat Mülkiyeti Kanunu md. 33/son’daki yaptırımın uygulanması gerekir. Tahliye hususu aynı Yasanın 24.[Devamı…]


Mal Ayrılığı Rejiminin Geçerli Olduğu Dönemde Taşınmaz Alırken Eşe Yapılmış Olan Katkı “Elden Bağış” Niteliğindedir, karşılıksız kazanma yoluyla gelen bu para, onun kişisel malı olmuştur. Davalıya ait pay “bağış” yoluyla gelen bu para ile alındığına ve davalının kişisel malı olduğuna göre, davalı [Devamı…]


Birbiriyle Çelişen Raporlar, l;m kurmaya elverişli değil ise mahkemece yapılacak iş ya HUMK 283. maddesi uyarına aynı bilirkişiden ek rapor almak ya da HUMK 284. maddesi uyarınca yeniden inceleme yaptırmaktan ibarettir. [Devamı…]


Takasa İbraz Edilen Çekin Kısmen Ödenmesi, l;ek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanunun 6/son maddesi “Takas odaları aracılığı ile ibraz edilmiş çekler için 10. maddede belirtilen sorumluluk miktarı dahil kısmi[Devamı…]


Hırsızlık ve Yağma Suçu Arasındaki Farklar, hdit veya hırsızlık ve yaralama suçunu oluşturur. Yağma suçunda tehdit veya cebir malın alınmasına veya teslimini sağlamaya yönelik olmalıdır. Mağdurun yaralanmasından sonra [Devamı…]


Başkasına Ait Kredi Kartını Kullanma, ;ğrenmek suretiyle ele geçirdiği menkul mal niteliğindeki banka kartıyla para çekmesi eyleminde kredi karının kötüye kullanılması yanında hırsızlık suçu da [Devamı…]


Fazla Mesainin İspatı, k dinlenebilir, herkes tarafından bilinen vakıalara da dayanılabilir. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma görünüyorsa ve işçi bordroları çekince koymadan[Devamı…]


İşçinin Başka Bir İşyerinde Çalıştırılması, n sözleşme hükmü geçerlidir. Ancak bu yetkinin işveren tarafından dürüstlük kuralına uygun olarak kullanılması gerekir (9. HD. 24.5.2010, 20411/14372). [Devamı…]


Verilen Onayın Geri Alınması TMK md. 2’ye Aykırıdır, a açmaları dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz (18. HD. 15.6.2010, 1416/9003).[Devamı…]


Bonoda Bedelsizlik İddiasının İspatı,[Devamı…]


Çek İptalini İsteme Hakkı, böyle bir hak tanınmamıştır. Böyle bir durumda keşideci, anılan Yasanın 711. Maddesi hükmü gereğince muhatabı ödemekten men edebilir veya elinden çıkan çek[Devamı…]


Kasko Sigortalı Araçta Meydana Gelen Hasar, ortalı aracın sürücü belgesiz kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen hasarlar teminat dışıdır. Kaza tarihinde sigortalı araç [Devamı…]


Manevi Tazminat, a açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarar uğrayanın manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Manevi[Devamı…]


Haksız Fiilde Failin Temerrüdü ve Faizden Sorumluluğu, inden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği[Devamı…]


Boşanma Davasında Ziynetlerin İstenmesi, ahsilini de istediğine göre, hüküm altına alınan ziynetlerin cins, gram ve ayarları gösterilmeden toplamının değerine göre hükmedilmesi doğru değildir (2. HD.[Devamı…]


Boşanma Davasında Çalışmaya İzin Verilmemesinden Kaynaklanan Kazanç Kaybının İstenmesi, asının izin vermediğini öne sürerek, bu yüzden yoksun kaldığı kazanç kaybına karşılık maddi tazminat istemiştir. Bu talep TMK’nun 174/1 kapsamında boşanmanın eki [Devamı…]


KAZANILMIŞ HAK, nmazdaki yapıların kaba inşaatının tamamlandığı, idare mahkemesince dava konusu yapı ruhsatlarıyla tespit edilen kısım haricinde yeni yapılaşma hakkı verilmediği, bu nedenle ruhsatların kazanılmış [Devamı…]


İŞLEMİ KURAN İDARE ONU GERİ ALABİLİR, “>Fazla çalışma ücretlerinden kesilen gelir vergisinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun Defterdarlık tarafından kabul edilerek yapılan kesintilerin davacıya ödendiği, sonrasında [Devamı…]


İDARE MAHKEMESİNDE DAVA AÇMA SÜRESİ, “>Anayasanın 125’inci ve 1602 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinde, dava açma süresinin her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren [Devamı…]


Karayolları Trafik Kanunundan Doğan Hukuk Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme, e yayımlanan değişiklikle bu kanunun uygulanmasından doğan hukuk davalarında görevli ve yetkili mahkemeler yeniden belirlendi: “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları [Devamı…]


Karayolları Trafik Kanunundan Doğan Hukuk Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme, e yayımlanan değişiklikle bu kanunun uygulanmasından doğan hukuk davalarında görevli ve yetkili mahkemeler yeniden belirlendi:          “İşleteni [Devamı…]


Alkollü Araç Kullanmak, ol açmaz. Mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan kurul aracılığıyla; olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip[Devamı…]


Bonoda Zamanaşımı, re üç yıllık zamanaşımı süresine tabi iseler de; söz konusu bonolar taraflar arasındaki temel borç ilişkisi yönünden yazılı delil başlangıcı olarak kabul [Devamı…]


Üye Kooperatifle İlişkisini Kesince Üyelik Sıfatı Sona Erer, üğünü yerine getirmeyen ve ilişkisini kesen davacının kooperatif ortağı olduğunun tespiti için açmış olduğu davanın MK’nın 2. Maddesi uyarınca kabul edilemeyeceği, [Devamı…]


Estetik Ameliyatı Yapılmasına İlişkin Sözleşme, öne sürerek maddi ve manevi tazminat istemiştir. Dosya kapsamından estetik ameliyat konusunda tarafların sözleştikleri anlaşılmaktadır. Tarafların sözleşme yapmaktaki asıl [Devamı…]


Müstehcen Görüntü Bulundurma, ideo görüntüleri olduğu, bir kısmının ise hayvanlarla insanların cinsel ilişkilerinin görüntülerini içerdiği, çocukların kullandığı müstehcen [Devamı…]


Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi-Yolsuz Tescil, nde olup, bu yolla oluşan tapu kayıtları gerçek mülkiyet durumunu oluşturmaz. Yüklenici edimini ifa ettiği oranda şahsi hak elde edebilir ve elde ettiği hakkını[Devamı…]


Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi-Alacağın Temliki-İtiraz ve Defiler, ly: Calibri; mso-fareast-language: TR; mso-ansi-language: TR; mso-bidi-language: AR-SA”>Yüklenici arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre kazandığı şahsi hakkını[Devamı…]


Temyiz Harcının Yatırılamaması-adil Yargılanma Hakkı, kça yüksek miktarda olan karar ve temyiz harcının yatırılmasının istenmesi ve verilen sürede yatırılmaması üzerine kanun yoluna başvuru hakkının ortadan[Devamı…]


Harici Satış Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil, kümleri uyarınca isteyebilirler. Taşınmazın güncel karşılığı talep edilmez ise de, harici satış nedeniyle ödenen bedelin uyarlama kuralları gereğince hesaplanması ve sonucuna göre [Devamı…]


Tespit Davasında Hukuksal Yarar Koşulu, rdan söz edebilmek için; bir hakkın veya hukuki durumun mevcut ve yakın bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdidin zarar doğurabilecek nitelikte olması, tespit [Devamı…]


Sözleşmeye Aykırılık Nedeniyle Tahliye, iş olmasının verilen süreden sonra olup akde aykırı davranışı ortadan kaldırmayacağı gözetilmelidir. Öte yandan kiralanan kiralanma amacı dışında kullanılmaya da devam etmekte olup, [Devamı…]


İştirak Nafakası, ;ocuğa bakıyorsa, çocuğa bakan taraf velayetin nezi davasını açmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir (3. HD. 11.10.2010, 14433/16126). [Devamı…]


Boşanmada Manevi Tazminat, zere boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden olmalıdır. Boşanma sebebi olarak gösterilmemiş, ancak boşanmanın kesinleşmesine kadar gerçekleşmiş sadakat [Devamı…]


CEMAAT VAKIFLARININ GAYRİMENKUL EDİNME HAKKI:, ip gerçek ve tüzel kişiler sahip olabilirler. Fransız … Rahipleri adlı topluluk adına tapuya kayıtlıyken, açılan dava sonucu tüzel kişiliği bulunmayan ve ne Türkiye[Devamı…]


AİHM’NCE HÜKMEDİLEN TAZMİNATIN HAZİNECE ÖDENMESİ:, ersonele rücu mekanizması işletilmediği için dava yoluna başvurulduğunu, sorumlulara rücu etme konusunda idarenin takdir yetkisi bulunmadığını; maddi mağduriyetleri ödenen [Devamı…]


AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NİN KESİNLEŞMİŞ HAK İHLALİ KARARLARI:, üler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuşlardır. Anılan mahkeme, hükümlülerin yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin bağımsız ve tarafsız olmaması, savunma[Devamı…]


AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NİN KESİNLEŞMİŞ HAK İHLALİ KARARLARI:, r, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuşlardır. Anılan mahkeme, hükümlülerin yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin bağımsız ve tarafsız olmaması, savunma hususunda [Devamı…]


AVRUPA SOSYAL ŞARTI:, uml;venlik sisteminden yararlanarak böyle bir imkan sağlayamayan herkese yeterli yardımı sağlamayı ve hastalık halinde bu kişinin şartlarının gerektirdiği bakımı sağlamayı akit taraflar [Devamı…]


AHİM ÖNÜNDE YAPILAN SULH ANLAŞMASI İİK’NIN BELİRTTİĞİ ANLAMDA İLAM SAYILMAZ:, ilişkin kararına dayanarak Dışişleri Bakanlığı aleyhine ilamlı icra takibine geçmiş, takibe mercii nezdinde borçlu vekilince şikayet edilmiştir. İlamlı icra yoluna başvuru için [Devamı…]


AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK:, lgili davalarda, davanın taraflarının herbirinin; diğer taraf karşısında kendisini önemli ölçüde dezavantajlı konumda bırakmayacak şartlarda iddia ve savunmalarını mahkemeye[Devamı…]


TERCÜMANLIK ÜCRETİ SANIĞA YÜKLETİLEMEZ:, nığa sağlanan tercüman için ödenecek ücretin mahkumiyet halinde dahi sanığa yükletilemez (7. CD. 24.6.2003, 2478/5303). [Devamı…]


AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ KAPSAMI:, n Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 10.maddelerinde öngörülen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları ile de desteklenen [Devamı…]


ADİL YARGILANMA HAKKINA AYKIRILIK, azlığın, taraflar arasında fark gözetmeksizin iddia ve savunmaların eşit ve karşılıklı yapıldığı dürüst bir yargılamadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uluslararası insan[Devamı…]


DİL BİLMEYEN SANIĞIN ÜCRETSİZ OLARAK ÇEVİRMENDEN YARARLANMA HAKKI, yardımından ücretsiz olarak yararlanmak hakkına sahiptir” hükmüne aykırı olarak mahkemece mahkum olan dil bilmeyen sanıktan çevirmenlik ücretinin alınmasına karar [Devamı…]


AHİM’in KESİNLEŞEN KARARI, in kararına ilişkin AHİM 2. Dairesinin kesinleşen kararı nedeniyle 2577 sayılı Yasa’nın 53/1-ı maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptali gerekir [Devamı…]


HIZLI ERİŞİM

Seçilmiş MevzuatSeçilmiş Yazı ve Yargı KararlarıDilekçelerSözleşmelerİhtarnamelerİnşaat-İmar Sözlüğüİnsan Hakları Belgeleriİnsan Hakları KararlarıBilirkişi RaporlarıYasal Faiz HesabıHukukumuzda Parasal SınırlarAvukatlık Asgari Ücret TablosuÖnemli Yasal Süreler

Dünya Kooperatifçilik Günü- 21 Aralık-MALİ MÜŞAVİR KEMAL ÖZMEN

KOOPERATİFLERİN YARARLARI, FAYDALARI, KOOPERATİF TOPLUM İLİŞKİSİ  (21 ARALIK DÜNYA KOOPERATİFÇİLİK GÜNÜ İLE İLGİLİ YAZILAR, ŞİİRLER, BİLGİLER)

21 Aralık Dünya kooperatifçilik günü

Kooperatiflerin pek çok ülkelerin ekonomik, sosyal ve politik amaçlarına ulaşmasında önemli katkıları olduğu ve toplumsal kalkınmada önemli roller oynadığı gözlemlenmiştir.

 

Kooperatifler, girişimcilik ruhuyla çelişmeyen erdemli topluluklar yaratmış dernekçi bir yapıdaki “bir başka ekonomi girişimleri”ni ekonomiye sokmuş, ayni zamanda ortak aklı karakterize eden dayanışma ruhunun da göstergeleridir.

 

Pek çok gelişmiş ülkede kooperatiflerin gelişmesi ve çalışma koşullarını iyileştiren ve destekleyen yasal ve kurumsal düzenlemeler düzenlenmiştir.

 

Pek çok gelişmiş ülkeler, kooperatiflerin geleceği konusunda projeksiyonlar üretmiş, kooperatiflerin geleceği için yüksek düzeyde vizyonlar öngörmüştür. “Daha büyük bir toplumsal bütünleşme ve daha üst düzeyde bir istihdam yaratmak ve istihdamın niteliğini iyileştirmek ve ekonomik büyümeyi olanaklı kılmada kooperatifleri olanaklar sağlayan tedbirler üzerinde önemle durmuşlardır. Rekabet koşullarını yeniden düzenlemede ve ekonominin yeniden dinamikleşmesinde kooperatiflerin katkısını önemseyen politikalar üreterek devreye sokmaktadırlar.

 

Böyle bir amaca ulaşmak için Türkiye, sadece ekonomisini değil, toplumsal yapısını da hızlı ve kararlı bir şekilde, kooperatiflerin rolünü artıracak düzenlemelere gitmek durumundadır.

 

Dünyadaki, özellikle kooperatiflerin önemli ekonomik roller üstlendiği AB, Kanada, hatta son yıllarda Güney Amerika’da, özellikle Venezüella’daki kooperatif uygulamaları incelenerek, Türkiye’nin Atatürk dönemindeki kooperatifçiliğe katkıları yeniden değerlendirilerek yorumlanmalı ve uygulamada kooperatifçiliğe hak ettiği rol verilmelidir. Gelecek kuşakların ortak aklı oluşturma ve uygulamaya sokmada kooperatifçiliğin önemli bir araç olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

 

Elbette her ülkenin koşulları farklıdır. Dolayısıyla kooperatif modeller de toplumlara göre farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Amaç ekonomik etkinliği ve sosyal adaleti bağdaştırmayı başarabilmektir. Türkiye, bu amaçların bağdaştırılamayacağı gibi bir fikri kabul edecek bir durumda değildir. Gelişmiş pek çok ülkede olduğu gibi böyle bir oluşumun sağlanmasında kooperatiflerin katkısını göz ardı edemez, etmemelidir.

 

Adil ve sorumlu bir toplumsal yapı için ekonomik kurallar içinde yeniden yapılanma pekala mümkündür. Kooperatifler, böyle bir yapılanmanın oluşumuna katkıda bulunabilecek en önemli kuruluşlardır.

 

Bunun gerçek olduğunu gelişmiş pek çok ülkelerin, hatta Türkiye’deki, binlerce kooperatifin deneyimlerini ve tarihçelerini iyi bakmak gerekir. Bunun için üniversitelerimizde, kooperatifçilik araştırma birimlerinin devreye sokulması gerekir.

 

Kooperatifler, gönüllü yurttaşların ve girişimcilerin yeniden bir araya gelerek örgütlenmesi temeli üzerinde oluşmuş, dernekçi bir yapı özelliği taşıyan sosyo-ekonomik birimler olarak ortaya çıkarlar. Onlar, fazla sermayeye gereksinim duymadan insanları istihdam yaratarak zenginlik üreten tek girişim biçimleridir.

 

Kooperatifler, kaynağındaki değerleri harekete geçirerek doğduğundan, öteki sermaye girişimlerinden daha farklı girişimlerdir. Beraberce ürün ve hizmet üretme, başkaları ile birlikte çalışma, gönüllü paylaşım, eşitlikçi ve dayanışmacı bir katılımcılıkla, toplumun adeta bir kimlik bütünlüğüne ulaşmasındaki toplumsal katkısı son derecede önemlidir.

 

Kooperatif model pek çok ülkede tıkır tıkır işlemektedir. Sadece Avrupa Birliğinde iki milyon üçyüz bin kişiye, Dünya ölçeğinde yüz milyon kişiye istihdam yaratmaktadır. Örneğin Venezüella’da son yıllarda ilginç bir devrim yaşanmaktadır. Kooperatiflerin ana eksenini oluşturduğu ekonomi politikaları aracılığı ile 2003 yılında yüzde 18 olan işsizlik, 2004’de yüzde 14,5’a, 2005’de yüzde 11,5’a düşürülmüştür. Yine Venezüella’da 1998’de toplam üye sayısı (bilgi yelpazesi.net) 20 000 olan 762 kooperatif bulunurken 2006 yılı ortasında 108 binden fazla kooperatifte 1,5 milyon kooperatif ortağı oluşmuştur. Üstelik bu kooperatiflerin yönetim biçimi, Türkiye’nin 1935’lerde oluşturduğu kooperatif yönetimini anımsatmaktadır. Yalnız en önemli fark, kooperatif kuracak ve yönetecek kişilerin belirli eğitimlerden geçirilmesi ve kooperatifin kurulmasını bizzat ortak olacak insanların karar vermesidir.

 

Kooperatifler, rekabet koşullarını da iyileştirmeğe önemli katkıda bulunurlar. Yenilikçi ve ayni zamanda daha genel karakterli toplumsal ve çevresel amaçları hedefleyen çalışmaları ile de ayrı bir katkı özelliği de taşırlar.

 

Kooperatifler, özel nitelikli girişimlerdir. Ekonomik ve toplumsal açıdan da farklı değerler katarlar. Bunları şöylece özetlemek mümkündür:

 

 

Kooperatiflerin İşletme olarak ekonomiye kattığı değerler:

 

İlk olarak kooperatifler, güncel karma ekonomi piyasası içinde önemli bir rol oynayan özerk, ekonomik olarak üretken ve yenilikçi girişimlerdir.

 

– Kooperatifler özerktir, çünkü onlar ortakları tarafından kurulan ve yönetilen ve Devlete bağımlı olmayan kuruluşlardır;

 

– Kooperatifler ekonomik olarak üretkendirler, çünkü Pazar koşullarında faaliyetlerini gerçekleştirmek durumundadırlar.

 

– Kooperatifler, yenilikçi hizmetler yaratırlar, çünkü karar süreçlerinin önemli kısımlarına doğrudan ortak olurlar.

 

–  Kooperatifler, her şeyden önce  ve bilhassa rekabet  koşullarında çalışmak durumunda olan işletmelerdir.

 

 

Kooperatiflerin topluma kattığı değerler:

 

İkinci olarak kooperatifler, ayni zamanda özgür birliklerdir. Kooperatif olarak onlar, üyelerine ve tüm topluma önemli avantajlar sağlarlar. Bu avantajlar, kooperatifleri bugün özel bir konum kazandırmaktadır. Örneğin küreselleşme ve bölgesel kalkınma konusunda.

 

Küreselleşme süreci pek çok insanı farklı şekillerde etkilemektedir. Bir kısım insanlar küreselleşmeden olumlu şekilde etkilenirken, önemli bir bölümü de küreselleşmeden hoşnut değillerdir.

 

Kooperatifler, küreselleşmenin bu olumsuz etkilerini karşı koymaya bize yardım ederler, çünkü onları canlandıran dayanışma ruhu sayesinde pazar ile küçük işletme veya birey arasında bileşik-geçit noktaları oluştururlar.

 

Kooperatifler, otomatik olarak kendisini ve kendi yerel bazında herkesi koruyarak çok geniş pazarlar üzerinde küçük işletmelerin varlığını sürdürmelerine imkan tanırlar.

 

Kooperatifler, özerk tarzda kendi ihtiyaçlarını yanıtlayan sermayeyi kendilerine çekmede güçlükler olan bölgelerde yaşayanlara olanak tanırlar.

 

Kooperatifler, yerel ve bölgesel kalkınmada kararlı bir rol oynarlar.

 

Kooperatif olarak birlikler, girişimleri ile yerel topluluklarda yerlerini sağlamlaştırır, çünkü onu destekleyen dayanışma girişimciliği sınırlamaz,  fakat toplumsal realiteyi de kapsar.

 

Çok sayıdaki kırsal yörelerde yerel hizmetlerin yaşamasını sürdüren kooperatiflerdir. Örneğin gelişmiş ülkelerde, küçük kentlerde ve köylerde çok sayıda banka şubeleri kapanırken oralarda finans hizmetlerini sunan sadece kooperatif bankaların şubeleri kalmışlardır.

 

Kooperatif girişimler, toplumsal sorumluğu geliştirerek topluma önemli yurttaşlık bilinci katarlar. Kooperatif girişimler, adeta toplumsal sorumluluk tohumlarını topluma eken nadir kuruluşlardır.

 

Son onlu yıllarda, pek çok gelişmiş ülkelerde küçük yatırımcılara kazanç sağlayan  nesnel özgür bir işletme özelliği ile ortaklarının, müşterilerinin ve toplumsal bütünlüğün yararına uzun dönemli bir perspektif yaratmaktadırlar.

 

Kooperatiflerin sosyal güvenliğin savunulması ve sürdürülmesine katkıları:

 

Örneğin AB ülkelerinde pek çok sosyal güvenlik konularında kooperatif kurumların yer aldığı, yurttaşların bu konudaki ihtiyaçlarını daha iyi yanıtlamak için etkin organizasyonlara gittiği gözlemlenmektedir. (Örneğin Fransa’daki Mutuel’ler).

 

Kooperatiflere katılım bilhassa, demokratik toplum değerlerinin hayati çekirdeğidir ve çapraz dallarda kalınarak katılımın genişlemesine katkıda bulunulmalıdır.

 

Kooperatifler, demokratik katılımın ve yurttaş olmanın okullarıdır.

 

Kooperatifler bireylere, geleceğini bizzat eline alma ve ortak amaçlara ulaşmak için organize olma olanağı verirler.

 

Kooperatifler aracılığı ile insanlar, istihdam yaratırlar, özerk tarzda sosyal hizmetler ve yardımlaşma sağlarlar, tüketici olarak (bilgi yelpazesi.net) ortak menfaatlerin yarattığı baskıyı giderebilirler, eşit oranlı ikrazlarını uyumlaştırırlar ve risklere karşı sigorta yardımlaşması sağlarlar.

 

 

Sonuç olarak:

 

Kooperatifler, 1,5 asrı aşan bir süredir önemli gelişmeler göstermiş ve bugünde çok büyük bir önemlilik göstermektedirler.

 

Kamu sektörünün ve ticari şirket sorumlularının ve onların değerleri ile enerjik ve etkili bir girişim yönetimiyle buluşması, onun kapasitesini,  gelişen ekonomik ve sosyal modelin temel bir bileşeni yapacaktır.

 

Ancak, Türkiye’de kooperatif araştırmalarının ve eğitiminin, örgün eğitimim sistemimizin her aşamasında önemle üzerinde durulması zorunludur. Bunun için her şeyin yapılması, kooperatif işletmelerin ülke kaynaklarını harekete geçirmede önemli potansiyele sahip olduğunu sürekli gündeme taşıyacak girişimlere ihtiyaç bulunmaktadır.

 

Prof. Dr. Ayhan ÇIKIN

Kooperatiflerde Proje, Alt Yapı ve İnşaat işleri-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Alınan arsaya ilişkin proje, altyapı ve inşaat işlerinin yaptırılma usulü genel kurulca

tespit edilir.

Yukarıdaki işlerin yaptırılmasında; ihale veya emanet usulünden hangisinin uygulanacağı, ihale usulünün kabulu halinde bunun kapalı teklif usulü, açık teklif usulü, pazarlık usulü veya yarışma usulü

suretiyle yürütüleceği, ihale komisyonunun nasıl teşkil edeceği,

emanet usulünün tercih edilmesi halinde ise emanet komisyonunun kimlerden oluşturulacağı hususları genel kurul kararında belirtilir.

Sözü geçen işlerin belirlenen usule, proje, şartname ve iş programlarına göre yürütülüp sonuçlandırılmasından yönetim kurulu üyeleri müteselsilen sorumlu olup, denetim kurulu üyeleri de buna ilişkin hesap ve işlemleri tetkik ve denetlemekle yükümlüdür.

Ekran Resmi 2015-12-13 08.58.09

Çalışmamıza ulaşmak için info@ozmconsultancy.com

KOOPERATİFLERDE ARSA ALIMI-KEMAL ÖZMEN

 Sorularınız için info@ozmconsultancy.com

ARSA ALIMI :

ARSA VE KONUTLAR

Madde 58- Arsa alımında takip edilecek usul ile alınacak arsanın niteliği, yeri ve azami fiyatı genel kurulca tespit edilir.

13

Arsa alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması ve alınacak arsanın kooperatifin amacına uygun olması şarttır.

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=1Z9JDE6H67c&w=560&h=315]