PASAPORT BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ BELGELER

PASAPORT BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ BELGELER

Adım 1: Hazırlık

  • T.C. kimlik kartı, nüfus cüzdanı veya geçici kimlik belgesinizin yanınızda olduğundan emin olun.

Adım 2: Biyometrik Fotoğraf

  • Son altı ay içerisinde çekilmiş bir adet biyometrik fotoğraf hazırlayın.

Adım 3: Muvafakatname (Eğer gerekiyorsa)

  • Eğer başvuru sahibi kısıtlı veya ergin olmayan bir kişi ise, anne ve babanın ya da yasal temsilcinin başvuru merkezinde hazır bulunmamaları halinde muvafakatname düzenleyin.

Adım 4: Öğrenciler İçin Belge (Eğer öğrenci iseniz)

  • Öğrenci iseniz, “Öğrenci Belgesi”ni hazırlayın. Başvuru sırasında sistemde öğrencilik durumunun doğrulanması halinde belge talep edilmeyebilir.

Adım 5: Harç ve Defter Bedelinin Ödenmesi

  • Başvurudan önce pasaport defteri ve harç bedelinin ödendiğinden emin olun. Ödeme bilgileri “randevu.nvi.gov.tr” adresinden görüntülenebilir.

Adım 6: Eski Pasaport (Eğer varsa)

  • Daha önce almış olduğunuz ve iptal edilmemiş eski pasaportunuzu başvuru sırasında getirin.

Adım 7: Randevu Alınması

  • Pasaport başvurusu için randevu almanız gerekebilir. İlgili başvuru merkezini ve tarihi seçerek randevunuzu ayarlayın. Randevusuz başvurular da mümkün olabilir, bu durumu başvuru merkeziyle önceden kontrol edin.

Adım 8: Harç ve Defter Bedelinin Ödenmesi

  • Pasaport harç ve defter bedelinizi vergi dairelerinden, anlaşmalı bankalardan veya https://ivd.gib.gov.tr adresi üzerinden ödeyin.

Adım 9: Başvuru Merkezine Gitme

  • Randevu gününde veya randevusuz başvurular için belirlenen tarihte başvuru merkezine gidin. Başvuru merkezi randevunuzun türüne göre değişebilir.

Adım 10: Başvuru İşlemi

  • Başvuru merkezinde, başvuru memuru size gerekli bilgileri verecektir. Gerekli belgeleri ve ödemelerinizi sunun. Biyometrik verileriniz alınacaktır.

Adım 11: Başvuru Takibi

  • Başvurunuzun durumunu “randevu.nvi.gov.tr” adresinden veya başvuru merkezinizden takip edin. Pasaportunuz hazır olduğunda size bildirilecektir.

Kooperatiflerin İntibak İşlemleri: Önemli Bilgiler ve Adımlar

Kooperatiflerin İntibak İşlemleri: Önemli Bilgiler ve Adımlar

Kooperatifler, 01 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenlemelere uyum sağlamak için intibak işlemlerini gerçekleştirmelidirler. İntibak işlemleri sırasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır.

Öncelikle; Genel Kurul İşlemlerine (Çağrı vb.) Başlamadan Önce, İntibak İşlemleri Tamamlanması Önem Arzetmektedir.

1. Dilekçe:

  • İntibak işlemleri için başvuruda bulunmak amacıyla, kooperatifin anasözleşmesinin tamamının değişiklik talebine ilişkin bir dilekçe hazırlanmalıdır.

2. Yönetim Kurulu Kararı:

  • Yönetim kurulu kararı, noter onaylı olarak düzenlenmeli ve intibak işlemi için onaylanmalıdır.

3. İmza Sirküleri:

  • İmza sirküleri, görevdeki yönetim kurulu üyelerinin Ticaret Sicili Müdürlüğü veya noter tarafından düzenlenmiş olduğunu gösteren belgeler olmalıdır.

4. Mevcut Anasözleşme:

  • Kooperatifin mevcut anasözleşmesi, üzerinde intibak işlemi veya anasözleşme değişikliği yapılması sebebiyle izin merciinin mührü ve/veya izin merciinde görevli ilgili amirin kaşe ve imzası içermelidir.

5. Yeni Anasözleşme:

  • Yeni anasözleşme, Bakanlığın 2022/4 sayılı Genelgesi ekinde yer alan İntibak Anasözleşmesi Hazırlanma Yönergesi’ne uygun olarak MERSİS üzerinden hazırlanmalıdır.
  • Yeni anasözleşme, Ticaret Sicili Müdürlüğü onayından sonra altı nüsha olarak alınmalı ve her bir sayfası mevcut yönetim kurulu üyeleri tarafından imzalanmalıdır.
  • MERSİS üzerinden alınan yeni anasözleşmenin son sayfasında bulunan ilk yönetim kurulu ve ilk denetim kurulu başlıklı maddeler, mevcut yönetim kurulu tarafından doldurulmalıdır.

Genel Kurul Toplantısında İntibak İşlemleri:

  • İntibak onayı alındıktan sonra yapılacak Genel Kurul toplantısında, örnek anasözleşmenin intibakı için bir gündem maddesi eklenmelidir.
  • Genel Kurul’da bu gündem maddesi görüşülüp karar bağlandıktan sonra, Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne tescil ve ilan ettirilmesi gerekmektedir.

Mevzuat:

  • 2022/4 sayılı Genelge, 7339 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve bu kanunla eklenen Geçici Madde 9’un kooperatiflerin anasözleşmelerini üç yıl içinde bu kanuna uyumlu hale getirme zorunluluğunu öngördüğünü belirtmektedir. Bu nedenle, kooperatiflerin intibak işlemlerini 26 Ekim 2024 tarihine kadar tamamlamaları gerekmektedir.
  • Örnek anasözleşmelerin güncellendiği ve MERSİS üzerinde yayınlandığı bilgisi de vurgulanmaktadır.

Bu bağlamda, kooperatiflerin intibak işlemlerine hızla başlamaları ve süreci tamamlamaları önemlidir. İntibak işlemleri, yasal uyumluluğun sağlanması ve kooperatiflerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik bir adımdır.

Koopbis Girişinde Hangi Sorunlar Yaşanıyor?

Koopbis Girişinde Hangi Sorunlar Yaşanıyor?

Kooperatif Bilgi Sistemi kısa adı ile KOOPBİS kooperatifler ve ortakları açısından devrim niteliğinde bir düzenleme oldu.

Kooperatiflerin KOOPBİS sistemine yani ortaklarının tamamının ulaşabileceği dijital ortama birçok bilgi ve belgeyi belli süreler içinde yüklemek zorunda olacakları için şeffaf ve hesap verebilirlik artacağına şüphe yok ;

Koopbis-Kooperatif Bilgi Sistemine Yüklenmesi gereken evraklar genel olarak şu şekilde;

  • Yönetim-Denetim Kurulu Raporu
  • Hazirun cetveli-Posta Listesi-Genel Kurul tutanağı ve ekleri
  • Bilanço-Gelir Gider Farkı-Çalışma Programı ve Tahmini Bütçe
  • Genel Kurulun Tescil Olduğu Ticaret Sicil Gazetesi

Peki Problem Ne, Kooperatifler Koopbis Girişlerinde Hangi Konularda Zorluk Yaşıyorlar?

Koopbis sisteminde zamanla oturacak bazı problemler söz konusu, alınan hataları hata bildir bölümünden bildirebiliyorsunuz.

Genel olarak alınan hatalar;

1-Yurt dışı ikameti bulunan ortakların girilememesi-sistemin hata vermesi

2-Genel Kurul Ekle butonunun çıkmaması

3-Yönetici ve denetçilerin hatalı girilmesi durumunda silinememesi

4-Ortakların bilgilerinin tam olarak girilmesine rağmen kaydet butonunun gelmemesi

5-Her ne kadar kooperatiflerde payın bölünmesi mümkün olmasa da fiiliyatta paylı ortakların olması nedeni ile bu ortaklık bilgilerinin girilmesinde yaşanan problemler

6-Toplu ortak bilgileri yükleme bölümünün çalışmaması

info@ozmconsultancy.com

Kooperatifçilik Eğitimi ve Yükümlülükleri- 30 Eylül 2023 Tarihi Son

Kooperatifçilik Eğitimi ve Yükümlülükleri

Eğitim Zorunluluğu

Soru 1: Hangi kooperatifler için kooperatifçilik eğitimi zorunludur?

Cevap 1: Çalışma konusu, ortak sayısı, ciro gibi kriterlere göre belirlenen kooperatifler için ve ayrıca Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri ile Tarım Satış Kooperatifleri için kooperatifçilik eğitimi zorunludur.

Eğitim Süresi ve Ücreti

Soru 2: Kooperatifçilik eğitimi ne kadar sürer ve ücretli midir?

Cevap 2: Kooperatifçilik eğitimi 9 ay sürer ve ilkesel olarak eğitimi alan kişiler tarafından ödenir. Ancak organ üyeleri eğitim ücretini genel kurul kararı ile kooperatiften alabilirler.

Eğitimden Muafiyet

Soru 3: Kimler kooperatifçilik eğitiminden muaf tutulur?

Cevap 3: Kooperatifçilik E-Sertifika Programını tamamlayarak sertifika alanlar, eğitimden 8 yıl süreyle muaf tutulurlar. Bu sürenin sonunda sertifika alanlar yenileme eğitimine katılmak zorundadır.

Yenileme Eğitimi

Soru 4: Kooperatifçilik eğitimi katılım belgesinin geçerliliği ne kadar sürer ve nasıl yenilenir?

Cevap 4: Kooperatifçilik eğitimi katılım belgesinin geçerlilik süresi 8 yıldır. Bu sürenin sonunda kooperatiflerde üye olarak görev yapmak isteyenler, Bakanlık tarafından belirlenen konularda 10 saatten az olmamak üzere yenileme eğitimi alarak katılım belgelerini yenilemelidirler.

Geçiş Süreci

Soru 5: Kooperatifçilik eğitimi zorunluluğu hangi tarihten itibaren başlar ve kimler için muafiyet uygulanır?

Cevap 5: Kooperatifçilik eğitimi zorunluluğu, yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren organ üyeleri için başlar. Yönetmeliğin yayımlandığı tarihe kadar görev süresi devam eden üyeler için eğitim şartı aranmaz. 31.12.2022 tarihine kadar seçilen yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler için 9 aylık süre bu tarihten itibaren başlar. 01.01.2023 tarihinden önce seçilen organ üyeleri için 9 aylık süre 30.09.2023 tarihinde dolmuş olurken, 31.12.2022 tarihinden sonra seçilen organ üyeleri için 9 aylık süre seçildikleri tarihten itibaren başlar.

KOOPBİS ZORUNLU MU?

                                                                                                                                  11.09.2023

Konu: KOOPBİS işlemleri Hakkında

Bilindiği üzere Kooperatif Bilgi Sistemi Yönetmeliği 14 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Anılan Yönetmeliğin KOOPBİS yetkilisinin görev ve sorumlulukları başlıklı 11. maddesinin (e) fıkrasında “Genel kurul toplantılarından sonra toplantıya ilişkin tutanak, gündem, imzalı hazırun cetveli, genel durum bildirim formu gibi belgeleri, toplantıyı takip eden on beş gün içerisinde KOOPBİS’e yüklemek” ifadesi hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda gerekli evrakların aşağıda yer alan bağlantıda gösterildiği şekilde yüklenmesi gerekmektedir.

Ayrıca en geç 26.10.2023 tarihine kadar bütün ortak bilgilerinin KOOPBİS sistemine yüklenmesi gerekmekte olup, ilgili bakanlık genel kurullar öncesi hazırun cetvellerinin sistemden hazırlanmasını talep etmektedir.

Koopbis sistemine aktarımı gerçekleşmeyen her bir kalem için ayrı ayrı olmak üzere yönetim kurulu üyelerinin her biri bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılacağı hükmü dikkate alınarak gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini hatırlatırız.

Saygılarımızla

Giriş Video Bağlantısı: https://youtu.be/3QFfpXLresc?si=rpx4R1qpvHmdWIsr

Kooperatif Bilgi Sistemi’ne (Koopbis) Giriş İşlemlerine Başlamadan önce ortak Bilgilerine ek olarak hazır bulundurulması gereken belgeler aşağıdadır.

1-Kooperatif Yönetim Kurulu Raporu

2-Kooperatif Denetim Kurulu Raporu

3-Kooperatif Bilanço ve Gelir Gider Farkı Tablosu

4-Çağrı Mektubu-Posta Listesi-Hazirun Listesi

5-Çalışma Programı ve Tahmini Bütçe

6-Bordrolar ve SGK Hizmet Listeleri (Ödenen sigorta primleri ve çalışan sayısı için)

7-Genel Kurulun Tescil Olduğu Ticaret Sicil Gazetesi( Koopbis girişi genel kuruldan sonra en geç 15 gün içinde yapılmalıdır. O yüzden genel kurul sonrası tescil işlemi geciktirilmemelidir)

8-Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve ekleri

9-Genel Kurula Katılan Bakanlık Temsilcisinin Bilgileri

Sorularınız için info@ozmconsultancy.com

KOOPERATİFLERDE İNTİBAK İŞLEMLERİ NE ZAMANA KADAR YAPILMASI GEREKMEKTEDİR ?

KOOPERATİFLERDE İNTİBAK İŞLEMLERİ NE ZAMANA KADAR YAPILMASI GEREKMEKTEDİR.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen Geçici Madde 9 “Kooperatifler ve üst kuruluşları, anasözleşmelerini en geç üç yıl içinde bu Kanun hükümlerine intibak ettirmek zorundadır. Anasözleşmelerini intibak ettirmeyen kooperatif ve üst kuruluşları dağılmış sayılır.” hükmünü haizdir. Bu çerçevede Bakanlığımız Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünün 2022/4 sayılı Genelgesi ile intibak işlemlerinin usül ve esasları belirlenmiştir.

Anılan Genelge hükümlerine göre 23/08/2023 tarihinden sonra Bakanlığımızdan ya da ilgili Ticaret İl Müdürlüğünden aldıkları izne istinaden kurulan yahut Bakanlığımız yetki alanındaki bir kooperatif anasözleşmesini tümüyle kabul ederek kooperatif amaç ve faaliyetini değiştiren tüm kooperatiflerin en geç 26 Ekim 2024 tarihine kadar intibak etmesi zorunludur.

Yukarıda anılan mevzuat hükümlerine istinaden kooperatiflerin anasözleşmesinin intibak işlemlerinin yapılması gerekmektedir.

Detaylı bilgi için: info@ozmconsultancy.com

KOOPERATİF ELEKTRİK TRAFOSUNUN DEVRİNDE FATURA DÜZENLEYECEK Mİ?

Sayı

:

85550353-130[2020]-20150

05.08.2021

Konu

:

 

 

İlgi

:

… tarih ve … kayıt no.lu özelge talep başvurunuz.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kooperatifinizin adına kayıtlı bulunan elektrik trafosunun …’a devir edileceği ve … tarafından kooperatifinize ödeme yapılabilmesi için kooperatifinizden fatura talep edildiği, fatura düzenlenmesi durumunda kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden muafiyetinizin devam edip etmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

   I-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

   213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

 

   –172 nci maddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecburdurlar:

 

   1.Ticaret ve sanat erbabı;

   2.Ticaret şirketleri;

   3.İktisadi kamu müesseseleri;

   4.Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler;

   5.Serbest meslek erbabı;

   6.Çiftçiler.

 

   İktisadi kamu müesseseleriyle dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlere tabidirler.”,

 

   – 173 üncü maddesinde, “Defter tutma mecburiyeti aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanmaz:

 

   1.Gelir vergisinden muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler;

   2.Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler.

   3.Kurumlar vergisinden muaf olan:

   a)İktisadi kamu müesseseleri;

   b)Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler.

 

   Yukardaki istisna hükümlerinin gelir veya kurumlar vergilerinden muaf olmakla beraber diğer vergilerden birine tabi olan ve bu vergileri götürü usulde tespit edilmeyen mükelleflerin muaf olmadıkları vergiler için tutacakları defterlere şümulü yoktur.”

 

   – 176 ncı maddesinde, “Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:

 

   I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;

   II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre; defter tutarlar.”,

 

   – 177 nci maddesinde, “Aşağıda yazılı tüccarlar, I’inci sınıfa dahildirler:

   …

 

   4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);

 

   5.Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);

 

   6.İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.”

 

– 229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”

 

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendinde ise, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”

 

– 232 nci maddesinde, “birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin;

 

   1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

   2.Serbest meslek erbabına,

   3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,

   4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

   5.Vergiden muaf esnafa

 

   sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.”

 

   hükümlerine yer verilmiştir.

 

   Ayrıca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 124 üncü maddesinde, kooperatifler ticaret şirketleri içerisinde sayılmıştır.

 

   Bu kapsamda, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birinci sınıf tüccar kapsamında olan, bilanço esasına göre defter tutması ve aynı Kanunun belge düzeni ile ilgili hükümlerine riayet etmesi gereken kooperatifinizin, …’a elektrik trafosu devrine/teslimine ilişkin olarak genel hükümler çerçevesinde fatura düzenlemesi gerekmektedir.

 

 

   II-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde kooperatiflerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu, 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında ise kooperatiflerin kurumlar vergisi mükellefi olduğu hususları hükme bağlanmıştır.

 

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.

 

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “4.13.1. Muafiyet şartları” başlıklı bölümünde ise,

 

“Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde

• Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

• Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

• Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına,

• Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir. Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.”

 

açıklamaları yapılmış olup “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” alt başlığında;

 

“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına gerekli kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

 

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı defterlerde izleyeceklerdir.

 

Ayrıca, kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımları, iktisadi işletmeleri ile bu kurumlardan kazanç elde etmeleri ve söz konusu kazançları daha sonra ortaklarına dağıtmaları muafiyetlerini etkilemeyecektir.”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Kooperatifçe yapılan bir işlemin ortak içi işlem olarak dikkate alınabilmesi için; işlemin, faaliyet amacına, diğer bir ifadeyle, kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilen uğraşı konusuna dahil olması ve faaliyet amacına dahil olan işin münhasıran kooperatif ortağıyla yapılması gerekmektedir.

 

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir. Bu kooperatiflerin ortak dışı işlemlerden elde ettikleri kazançları, bu işlemleri nedeniyle oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak olup bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılan kooperatif tüzel kişiliği adına tarh olunacaktır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre; kooperatifinize ait elektrik trafosunun bedel karşılığı …’a devri ortak dışı işlem sayılacak olup söz konusu devirden doğan kazanç, bu işlem nedeniyle oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

 

Ancak, söz konusu trafonun ekonomik ömrünü tamamlamış olması halinde bu trafonun devri ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecek olup Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (4.13.) bölümünde belirtilen diğer şartların da taşınması kaydıyla, kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf tutulması mümkün olacaktır.

 

   III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabi bulunmakta olup, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi kanununda açıklık bulunmayan hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tespit edilmektedir.

 

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak 60 No.lu KDV Sirkülerinin “Trafo Devirleri” başlıklı (1.6 ) kısmında, “…Bu çerçevede, ortakların belirli ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ve herhangi bir kar amacı gütmeyen; konut yapı kooperatiflerinin, işyeri yapı kooperatiflerinin, küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin, site yönetimleri ile site işletme kooperatiflerinin ve organize sanayi bölgesi yönetimlerinin mülkiyetlerinde bulunan trafoların mevzuat gereği iz bedeli karşılığında elektrik dağıtım şirketlerine devri KDV Kanununun 1 inci maddesi uyarınca da KDV’ye tabi bulunmamaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, kooperatifinize ait elektrik trafosunun bedeli karşılığında …’a devri işlemi (iz bedeli karşılığı devirler hariç), ticari niteliğe haiz olduğundan genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

yurt dışında satın alınarak yurt dışında yararlanılan hizmetlerde kdv2

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, dünyada geçerli ihracat belgesi olarak kullanılan sertifikanın yurtdışı bir firmadan temin edildiği, bu sertifikanın yurtdışında pazarlama ve satışlarda aracılık edecek bir belge olduğu, yurt dışında satın alınarak yurt dışında yararlanıldığı, yurt içinde faydalanılmadığı belirtilerek, söz konusu belgenin temini için yapılan ödeme üzerinden katma değer vergisi (KDV) tevkifatı ile gelir vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.

info@ozmconsultancy.com

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Kurumlar Vergisi Mevzuatı Açısından:

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

 

Anılan Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında ise ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.

 

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olup söz konusu Anlaşmanın “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14 üncü maddesinin 2 ve 3 üncü fıkralarında;

 

2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:

 

(a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa veya

 

(b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa,

 

söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

 

Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, söz konusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7 nci Maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir bu diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir.

 

3.”Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki bilgi ve maharet gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır.

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Ayrıca, serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin olarak 26.09.2017 tarihli ve 30192 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “4 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği”nde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

 

Buna göre, Birleşik Krallık mukimi bir teşebbüsün Türkiye’ye gelmeksizin Birleşik Krallık’ta icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Birleşik Krallık’a aittir. Eğer bu hizmet veya faaliyetler Türkiye’de Anlaşmanın 5 inci maddesi kapsamında bir işyeri vasıtasıyla icra edilirse veya Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla süre veya sürelerde icra edilirse Türkiye’nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

 

İşyerinin tanımı Anlaşmanın 5 inci maddesinde yapılmış olup, hangi hallerde diğer Devlette bir işyeri oluşacağı belirtilmiştir.

 

Bununla birlikte, olayın gerçek mahiyeti ve ödemenin dayanağını teşkil eden sözleşme hükümlerine göre, yapılan ödemelerin Anlaşmanın 12 nci maddesinde belirtilen gayrimaddi hak bedeli niteliğinde olması durumunda, bu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak vergilendirileceği tabiidir. Bu durumda, Türkiye kaynaklı yapılacak ödemelerden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ödemenin gayrisafi tutarının %10’unu aşmayan oranda Türkiye’nin de vergi alma hakkı bulunmaktadır.

 

Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, bu vergiler, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 23 üncü maddesi çerçevesinde Birleşik Krallık’ta mahsup edilebilecektir.

 

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

 

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Birleşik Krallık teşebbüsünün Birleşik Krallık’ta tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Birleşik Krallık yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin noterce veya Birleşik Krallık’taki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.

 

Katma Değer Vergisi Mevzuatı Açısından:

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

 

1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

 

6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

 

9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

 

hüküm altına alınmıştır.

 

İkametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yapılan işlemlerde KDV tevkifatı uygulamasının usul ve esasları KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde belirlenmiştir.

 

Buna göre, şirketiniz tarafından yurtdışında mukim bir firmadan alınan ve Türkiye’de yararlanılan sertifika hizmeti KDV’ye tabi olup bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde yer alan açıklamalar uyarınca Şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Internet üzerinden Stock Photo-Video satın almanın vergisel boyutu

Yurt dışından fotoğraf ve video satın alınması karşılığında yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi

 

İlgi

:

… ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz tarafından film, video ve Tv programları yapımı ile iştigal edildiği, filmlerde kullanılmak üzere yurt dışında yerleşik firmalardan ve çoğunlukla Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) mukim olan ve … com adresinde faaliyet gösteren firmadan video ve fotoğraf satın alındığı, ödemelerin internet üzerinden kredi kartı ya da banka havalesi ile yapıldığı, satın alınan bu fotoğraf ve videolar üzerinde belirli bir süre ya da süresiz kullanım hakkına sahip olunabildiği, bu video ve fotoğrafların tek bir kişiye özel olmaksızın isteyen herkes tarafından satın alınabildiği, Şirketiniz tarafından söz konusu fotoğraf ve videoların yurt içinde üretmiş olduğunuz reklam filmlerinde kullanıldığı belirtilerek, bu fotoğraf ve video alımlarında yapılacak ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, söz konusu alımların katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Buna göre, Türkiye’de doğan ve ABD mukimi şirkete video ve fotoğraf satın alınması karşılığında yapılacak olan ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi alınması gerekmektedir. Söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

 

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu ABD şirketinin ABD’de tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin ABD yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya ABD’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi halinde ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.

KDV

Buna göre, Şirketiniz tarafından yurt dışında mukim firmalardan fotoğraf ve video satın alınması KDV’ye tabi olup, hizmeti verenin Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde KDV’nin tamamının hizmetin gerçekleştiği döneme ait 2 No.lu KDV Beyannamesi ile Şirketiniz tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen KDV’nin genel usul ve esaslar çerçevesinde 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Twitch üzerinden elde edilen gelirlerde KDV ayrımı nasıl yapılır?

Twitch üzerinden elde edilen gelirlerde KDV ayrımı nasıl yapılır?

“https://www.twitch.tv/” isimli internet sitesinde yayımlanan yayınlarınızın gösterimi nedeniyle elde edilen kazancınızın Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu olmaması durumunda, verdiğiniz hizmetin Türkiye’de ve yurt dışında izlenme verileri baz alınarak bulunacak (ve tarafınızca tevsik edilecek) yurt dışında izlenme oranına isabet eden kısmının yukarıda belirtilen şartlar dahilinde hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

info@ozmconsultancy.com

KOOPERATİF ELİNDE KALAN ARSALARI AÇIK ARTIRMA İLE SATABİLİR Mİ?

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda…. yılında almış olduğunuz arsaları işyerine dönüştürerek üyelerinize teslim ettiğiniz, … tarihinde yapılan …. yılı olağan genel kurul toplantısında ihtiyaç fazlası olan …. ada, ., , , , , , , , , .,., ., . parsellerde kayıtlı arsaların açık artırma usulüyle satışa çıkarılmasına karar verildiği belirtilmiş olup, söz konusu arsaların satışında Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesinde düzenlenen istisna uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususlarında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşü talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu, kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemlerin “ortak dışı” işlemler olduğu, kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

7061 sayılı Kanunla yapılan söz konusu düzenlemenin uygulamasına ilişkin açıklamalara 23.12.2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:14) de yer verilmiştir. 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” bölümünde, “…

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

 

 Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

 

 …” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

 

Bu istisnanın amacı, kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesi, bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkan sağlamak olup; satışın yapıldığı dönemde satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacaktır. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılacaktır.

 

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

 

Ayrıca 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu” başlıklı bölümünde,  “Yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

 

Bu açıklamalar çerçevesinde, diğer kooperatiflerin yapacakları işlemlerden doğan kazançlar da kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

 

İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre özelge talep formunuzda; kooperatifinizin almış olduğunu arsaları işyerine dönüştürerek üyelerine teslim ettiği, yapılan olağan genel kurul toplantısında ihtiyaç fazlası olan arsaların açık artırma usulüyle satışa çıkarılmasına karar verildiği belirtilmiş olduğundan, kooperatif amacı gerçekleştikten sonra söz konusu arsaların gerek kooperatif ortaklarına gerek ortak olmayanlara satışı ortak dışı işlem olarak değerlendirilecek ve elde edilecek kazanç kooperatifinize bağlı iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

 

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan şartları sağlamanız halinde söz konusu taşınmazların satışından elde edilecek kazancınızın % 50’sinin kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

– 1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai ve zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

 

– 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin vergiden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin ise istisna kapsamı dışında olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı (II/F-4.16.1.) bölümünde, “Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi, bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.

 

 

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz.

 

…”,

 

60 No.lu KDV Sirkülerinin (8.2.4.) bölümünde, “KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.

 

Bu hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışı KDV den müstesnadır. Bu satışların müzayede suretiyle yapılması halinde de istisna uygulanacaktır.

 

Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından, taşınmazların ticaretini yapan kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir organizasyon içinde satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları mümkün değildir.

 

…”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, en az iki tam yıl süreyle Kooperatifiniz aktifinde bulunan arsaların satışı, söz konusu arsaların Kooperatifinizce ticareti yapılan taşınmazlardan olmaması şartıyla 3065 sayılı KDV Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca KDV’den istisna olup aksi halde bu satış işlemleri için genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.

Kooperatife ait Giderler Kooperatif İktisadi İşletmesinde Gider Olarak Kullanılabilir mi?

Kooperatif tarafından eski çalışanına yapılacak kıdem, ihbar tazminatı vb. ödemelerinin vergilendirilmesi.

 

 

İlgi

:

….

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden;

 

– 7061 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yapılan ve ….. tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereği kooperatifinize bağlı iktisadi işletmenin kurulduğu,

 

– Kooperatifinizin işletme kooperatifi olarak faaliyet gösterdiği ….. tarihinden önce emekli olan bazı işçileriniz tarafından emekli ikramiyelerinin eksik ödendiği ve çalıştıkları dönemde bazı yasal haklarını alamadıkları gerekçesiyle açılan davayı kazanan eski işçiniz …. mahkeme kararına istinaden tazminat, gecikme faizi ve mahkeme masrafı olarak toplam …. TL ödendiği,

 

– Kooperatifinizin faaliyetine işletme kooperatifi olarak devam etmiş olsaydı mahkeme kararına göre ödenen tazminatın Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile atıf yapılan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre gider yazmanızın mümkün olacağı,

 

–  Şu anda işletme kooperatifi olarak kurumlar vergisi mükellefiyetinizin terkin edilerek Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde 7061 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle kooperatifiniz bünyesinde kurulan iktisadi işletmeye kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edildiği, böylece işletme kooperatifi ortaklarının kendilerine yapılan hizmetler karşılığı ödediği aidatlar ile yapılan giderler ayrılarak kurumlar vergisi dışında bırakıldığı

 

belirtilerek, söz konusu ödemelerin işletme kooperatifinin bünyesinde oluşan ve kurumlar vergisi açısından işletme kooperatifinin devamı niteliğindeki, ….. tarihinden itibaren kurumlar vergisi mükellefi olan iktisadi işletmeye ait defterlere gider yazılıp yazılamayacağı hususunda Başkanlığımızdan özelge talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde, “(1) Aşağıda sayılan kurumlar, kurumlar vergisinden muaftır:

 

 

k) Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri. (7061 sayılı kanunun 88 inci maddesiyle eklenen parantez içi ibare; Yürürlük: 01.01.2018) (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı”  işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.)”

 

hükmü yer almaktadır.

 

Aynı Kanunun 6 ncı maddesinde ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (3) numaralı bendinde, safi kazancın tespit edilmesi için işle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminat giderlerinin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir.

 

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” başlıklı bölümünde;

 

“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına gerekli kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

(17 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile değiştirilmiştir. Değişen paragraf: RG15/02/2019-30687) Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Öte yandan 7061 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yapılan değişiklikle birlikte ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle …. tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, …. tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacak olup, bu kooperatiflerin …. tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

Bu  hüküm ve açıklamalara göre, …. tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatifinizin ….. tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılarak gerçekleştirmiş olduğunuz ortak dışı işlemler nedeniyle kooperatifiniz tüzel kişiliğine bağlı oluşan iktisadi işletme adına mükellefiyet tesis edildiğinden, mahkeme kararı kapsamında eski çalışanınıza yapılan tazminat, gecikme faizi ve mahkeme masrafı ödemelerinin, kooperafinize bağlı iktisadi işletmenin hesaplarına gider olarak intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı Karar Sayısı: 10659

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı Karar Sayısı: 10659

 

Karar Tarihi:04.09.2023 Kurulun 04.09.2023 tarihli toplantısında, 31.08.2023 tarih ve E-24049440- 010.03-94113 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda; 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 93 üncü maddesine dayanılarak, finansal istikrarın güçlendirilmesine ve kaynakların daha verimli kullanılarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına yönelik atılan koordineli makro ihtiyati adımlar kapsamında alınan 7/7/2022 tarihli ve 10265 sayılı Kurul Kararı ile 21/10/2022 tarihli ve 10389 sayılı Kurul Kararı (Kurul Kararları) uyarınca uygulanan kredi kullandırım sınırlamalarına ilişkin olarak;

1- Belgelerin, süresi içerisinde veya 7/7/2022 tarihli ve 10265 sayılı Kurul Kararında belirlenen usule uygun olarak tevdi edilmemesi (yabancı para (YP) nakdi varlık tespiti kredi kullandırım tarihinde ya da kredi kullandırılmış sayılan tarihte yapılmayan, belgeleri Kurul Kararları uyarınca yetkisiz kişiler tarafından imzalanan vs.) sebebiyle Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine (Risk Merkezi) bildirilen, bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki şirketlerden, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi olan şirketlerin (Şirket) Kurul Kararları uyarınca kredi kullandırılan ya da kredi kullandırılmış sayılan tarihler itibarıyla durumlarının Kurul Kararları kapsamında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılık teşkil etmediğini veya Şirketlerin bağımsız denetime tabi olmadığını Kurul Kararlarına uygun içerikte hazırlanan ve ilgisine göre bağımsız denetim kuruluşlarınca, yeminli mali müşavir (YMM) ya da serbest muhasebeci mali müşavirlerce (SMMM) onaylanan belgeler ile kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına iletmeleri halinde, Risk Merkezine iletilen kayıtlarının “Süre ve içerik aykırılıklarının giderilmesi” koduyla güncellenmesine ve uygulanan yaptırımların kaldırılmasına,

2- Belgeler uyarınca YP nakdi varlıklarının Türk Lirası (TL) cinsinden karşılığının Kurul Kararları kapsamında belirlenen eşik tutarların üzerinde olduğunun ve YP nakdi varlıklarının en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının Kurul Kararları kapsamında belirlenen eşik değerleri aştığının ya da bağımsız denetime tabi olmadıklarına ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarının tespit edilmesi sebepleriyle Risk Merkezine bildirilen Şirketlerin; a) Mevcut durumlarının 21/10/2022 tarih ve 10389 sayılı Kurul Kararı kapsamında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılık teşkil etmediğini Kurul Kararlarına uygun içerikte hazırlanan ve ilgisine göre bağımsız denetim kuruluşlarınca ya da YMM’lerce onaylanan belgeler üzerinden kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına iletmeleri ve b) Aykırılığın giderildiğinin belgelendirildiği tarih ile aykırılığın giderilmesini takip eden üç aylık hesap döneminin başlangıç tarihi arasındaki iş günleri itibarıyla hesaplanan sınırlamaların ortalamaları ile aykırılığın giderilmesini takip eden üç aylık hesap dönemi içerisindeki iş günleri itibarıyla hesaplanan sınırlamaların ortalamalarının 21/10/2022 tarih ve 10389 sayılı Kurul Kararı kapsamında belirlenmiş olan sınırlamaları sağlayacağını kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına beyan ve taahhüt etmeleri durumunda Şirketler hakkında Risk Merkezine bildirilen kayıtların “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesi” koduyla güncellenmesine ve bu kapsamda Şirketlere uygulanan yaptırımların kaldırılmasına, c) (b) fıkrası uyarınca verdiği beyan ve taahhüdünün doğruluğunu gösteren Kurul Kararlarına uygun içerikte hazırlanan ve ilgisine göre bağımsız denetim kuruluşlarınca ya da YMM’lerce onaylanan belgeleri ilgili üç aylık hesap dönemini izleyen ayın son iş günü akşamına kadar kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına iletmelerine, ç) (b) fıkrası uyarınca verdiği beyan ve taahhüdün hatalı ya da gerçeğe aykırı olduğunun anlaşılması durumunda, “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesinde hatalı ve gerçeğe aykırı beyan” kodlu aykırılık bildirimlerinin Risk Merkezi ile paylaşılmasına, Kurul Kararlarında belirtilen yaptırımların bu aykırılığın bildirildiği tarihten itibaren kesintisiz olarak altı ay boyunca uygulanmasına ve Şirketlerin (a) ve (b) fıkralarında belirtilen usul ve esaslar kapsamında aykırılık kaldırılma talebinin tekrarının ancak bahse konu altı ay sonrasında dikkate alınmasına, d) Bahse konu Şirketlerin, işbu Karar kapsamında aykırılıklarını gidererek iş günleri itibarıyla hesaplanan sınırlamaların ortalamalarına ilişkin beyan ve taahhütlerini onaylayan belgeleri ((c) fıkrasında sayılan belgeler) sunacakları süre boyunca TL cinsinden yeni bir nakdi kredi kullanmaları durumunda Kurul Kararlarında belirlenmiş olan usul ve esaslar çerçevesinde ilave belge vermelerinin gerekli olmamasına,

3- 28/9/2022 tarih ve 10348 sayılı Kurul Kararı uyarınca Risk Merkezi tarafından toplanan bilgilere ek olarak, “Süre ve içerik aykırılıklarının giderilmesi”, “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesi” ve “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesinde hatalı ve gerçeğe aykırı beyan” koduyla ilave bilgilerin üyelerden toplanmasına ve üyeler ile paylaşılmasına,

4- Bu Kararın Kuruluş Birliklerine duyurulmasına ve Kurum internet sitesinde yayımlanmasına karar verilmiştir.

Financial Rights of Shareholders in Limited Liability Companies

Financial Rights of Shareholders in Limited Liability Companies

Today we will talk about the financial rights of shareholders in limited liability companies Shareholders of limited liability companies have certain rights and obligations arising from their shareholding capacity Shareholder rights in LLCs are categorized under two headings Financial rights and participatory rights.

We will examine the financial rights of the shareholders the shareholders of an LLC are entitled to a share of the net profits generated according to the annual balance sheet of
The company dividends may be distributed only from the net profit for the fiscal year and from the reserve set aside for the purpose of the dividend distribution Liquidation is a process by which a company begins the process of dissolution and provides for the closure of all accounts to see these activities once the liquidation is completed the assets remaining after the solution of the company are distributed among the shareholders in proportion to their share of the capital foreign if the company Issues new capital shares

The shareholders have a prioritized right to purchase the new shares in proportion to their Capital shares unless otherwise stipulated in the Articles of Association or in a resolution related to Capital increase The preemption rights may be limited or revoked only in the presence of Justified Reasons by a resolution of the general assembly Turkish Commercial Code stipulates that an LLC migrants are Visa rights or a superior voting rights to certain shareholders if the votes are equal in a journal assembly resolution

These rights to be exercised they must be set forth in the IOA LLC shareholders have a right to transfer their shares the transfer of the capital shares signifies the transfer of the shareholder’s status this rights can be restricted or removed by the AOA of the company but even in such a case it is still possible to withdraw from the shareholding with Justified reasons

Site Aidatlarında Üst Sınır Nasıl Uygulanacak?

Site Aidatlarında Üst Sınır Nasıl Uygulanacak?

Bilindiği üzere bazı mal ve hizmetlerin fiyat artışlarına kamu eli ile sınırlandırma konulması söz konusu olabiliyor. Bu konunun en bilinen uygulaması konut kira artışlarına getirilen %25 sınır.

Bu sınırlamalara yeni birisi daha mı eklenecek yakın zamanda göreceğiz.

Güncel Gelişme Nedir?

Basında yer alan haberlere göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından ortak bir çalışma yapılıyor.

Ekim ayı ile beraber başta 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu olmak üzere bazı kanunlarda değişiklikler yapılarak aidat artışlarına üst sınır getirileceği tahmin ediliyor.

Kat Mülkiyeti Kanunu Yetersiz mi, Neden Değişiklik Yapılacak?

1965 yılında Kat Mülkiyeti Kanunu yürürlüğe girdiğinde İstanbul’un nüfusu 1 milyon 700 bin, Türkiye’nin nüfusu 30 milyon iken şu an sayılar İstanbul için 16 milyon Türkiye’nin ise 84 milyon olmuştur. 

Kentte yaşama oranı ise %93’e ulaşmıştır.

  • Bilindiği üzere 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun en az 8 bağımsız bölümden fazla olan yapılarda uygulanması kanunun amir hükmüdür.
  • Ancak her ne kadar 2007 yılında bazı güncellemeler olsa da 1965 Yılında yasalaşan Kat Mülkiyeti Kanunu toplu yapılar başta olmak üzere günümüzün temel yaşam standartlarına ve ihtiyaçlarına cevap verememektedir.

1965 Yılının Türkiye’si ile 2023 Yılının Türkiye’si arasındaki yapılaşma anlamındaki farkları anlatmama gerek olmamasına rağmen sadece nüfus ve köy/ kent yaşama oranlarının değişimi Kat Mülkiyeti Kanunu’nun neden güncellenmesi gerektiğinin en net nedenidir.

Peki Site-Apartman Aidat Artışlarına Üst Sınır Konulması Mümkün mü?

  • Kanuni düzenleme getirilerek aidat artışlarına üst sınır getirilmesi şüphesiz ki mümkün ancak bu değişikliğin sebepler ile değil sonuçlar ile uğraşılmasından öteye gidileceğini şahsen düşünmüyorum.
  • Şaibeli ve gereksiz harcamalar bazı sitelerde söz konusu olsa da aidat artışının gerçek sebebi durdurulamayan enflasyon olduğu herkesin malumu.

Neden üst sınır istenilen sonucu vermeyebilir ?

  • Personel Giderlerindeki Artış: Sitelerin giderlerini oluşturan kalemlerin en büyüğü, hizmet işletmeleri olmaları nedeni ile personel gideridir.
  • Birçok site ve kooperatif için şahsen işletme projesi ve tahmini bütçe hazırlama sürecinde bulunduğum için ortalama giderin neredeyse en az %70’i personel gideri olduğunu defalarca gözlemledim.
  • Sitelerde çalışan personellerin büyük bir çoğunluğu asgari ücret veya asgari ücretin biraz üstü ücret almaktadırlar(Güvenlik-Temizlik-Tamir Bakım vb.)
  • Net Asgari ücret 2021 yılında 2.825 TL iken, şu an 11.402 TL’dir. Enflasyon artışı ise bu oranın çok daha üzerindedir.
  • Zaten asgari personel ile çalışan sitelerde normal mesai saatlerinin üzerinde personelin çalıştırılması İş Kanunu açısından site yönetimlerini riske sokmaktadır.
  • Sitelerde bu giderler dışında tamir bakım, asansör, temizlik gibi giderler de söz konusudur.

Örnek olarak;

  • Ortak alan enerji giderleri. Evinizin elektrik ve doğalgaz faturası nasıl arttı ise sitenizin ortak alanlarının da bu tip maliyetleri artmıştır
  • Tasarruflu ampul v.b. önlemler ile azaltma gibi yöntemler zaten uzun süredir birçok site tarafından uygulanmaktadır.
  • Artık iki asansör bulunan apartmanlarda döviz cinsinden yedek parça maliyeti, yeşil etiket ücretleri vb. nedenlerle tek asansörün kapatıldığını bile görmekteyiz.
  • Temizlik vb. malzeme fiyatlarındaki yüksek artış. Hem apartmanımın içi mis gibi koksun hem de aidatım artmasın maalesef pek mümkün değil.

Sabundaki enflasyon nedeni ile fiyat artışına ek KDV’yi de %8’den %20’ye çıkartıp ondan sonra aidat artışına üst sınır koyulması biraz sebepler ile değil sonuçlar ile uğraşmak gibi olabilir.

Tesis Yönetim Şirketleri Teminat Vermeden Siteleri Yönetmemeli

Yeni dönemde sadece sertifika almış yönetim şirketlerinin siteleri yöneteceği, bu şirketlerin de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından denetlenecek olması son derece önemli.

Ancak 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34. Maddesine göre “Yönetici atanırken kendisiyle yapılan sözleşmede, teminat göstermesi şart edilebilir; sözleşmede böyle bir şart olmasa bile, haklı bir sebebin çıkması halinde, kat malikleri kurulu, yöneticiden teminat göstermesini isteyebilir.” denilmektedir.

  • Karton şirketlerin piyasada faaliyet gösterememesi için tesis yönetim şirketlerinden de mutlaka teminat alınması gerektiğini düşünmekteyim.
  • Tesis yönetim şirketlerinin de kooperatifçilik genel müdürlüğünün altına alınması da olumlu bir gelişme.

Çünkü sitelerin yönetiminde kooperatifler kanunundan faydalanacak çok alan mevcut.

Örnek olarak;

1-Adli Sicil Kaydı Konusu: Kooperatiflerde devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) (1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkûm olmayanlar kooperatif yöneticisi olabilir.

Sitelerde ise yönetici ve denetçiler için bu tip şart bulunmamaktadır. Sitenizin yönetimini daha önce bu konularda suç işlemiş birine teslim etmeniz söz konusu olabilir.

2-Eğitim Konusu: Ayrıca kooperatiflere 7339 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler ile yönetici ve denetçiler için eğitim şartı da getirilmiştir. Site yöneticileri için eğitim zorunluluğu bulunmamaktadır.

3-Mal Bildirim Zorunluluğu: Ek olarak kooperatif yönetici ve denetçileri için göreve geldikleri dönemde ve ayrıldıkları dönemde mal bildirim formu verilmesi zorunlu iken sitelerde bu zorunlulukta yoktur. Site yönetici ve denetçilerinin mal bildirim formu verme zorunluluğu bulunmamaktadır.

4-Bağdaşmayan Görev: Ayrıca Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz iken sitelerde ticari muamele ve bağdaşmayan görev yasağı konusunda herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır.

5-Bakanlık Temsilcisi Konusu: Yukarıdaki Kat Mülkiyeti Kanunundaki eksiklere ek olarak Kooperatiflerde genel kurul toplantıları, bilindiği üzere Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder. Temsilci, toplantının kanunlara, ana sözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesine nezaret eder.

6-Toplantı Nizamı Konusu: Ancak kat malikleri toplantısına kooperatiflerde olduğu gibi resmi bir bakanlık temsilcisi katılmadığı için hazirun kontrolü, tutanak kontrolü, toplantı nisabı ve karar nisaplarının kontrolü noktasında önemli hatalar yapılmaktadır.

7-Tutanak kontrolü noktasında yetkili belirlenmiş bir kişi veya bakanlık temsilcisi olmadığı için site toplantılarında toplantı tutanağına şerhinizin yazılmaması nedeni ile Sulh Hukuk Mahkemesinde dava hakkını kaybedilmesi de söz konusu olabilmektedir.

8-Toplantı düzeninin sağlanmasında zorluklar yaşanmakta, evrakların kontrol edilmesi için belirlenmiş bir kişi olmadığı ve anonim bir sorumsuzluk hali ortaya çıkabilmesi muhtemel olduğu için art niyetli kişiler tarafından bu bilgi ve belgelerde tahrifatlar da sonradan yapılabilmektedir.

9-Ancak kooperatiflerde tutanak ve diğer evraklar bakanlık temsilcisi tarafından kontrol edilir ve bir nüshası teslim alınır taranarak Bakanlığın sistemine eklenir.

10-Site yönetimlerinde şikâyet merciinin kim olacağı belli değildir. Kooperatiflerde bir ortağın herhangi bir maliyete katlanmadan Cimer üzerinden yaptığı başvuru ile kooperatiflerin ilgili bakanlık tarafından hızlıca denetlenmesi mümkün ise sitelerde böyle bir merci bulunmamaktadır.

Saygılarımla

KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETİM VE DENETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREVLERİ SIRASINDA SORUMLULUK DOĞURACAK HUSUSLAR

KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETİM VE DENETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREVLERİ SIRASINDA SORUMLULUK DOĞURACAK HUSUSLAR

  • 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre Yönetim Kurulu; kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.
  • Yönetim kurulu kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği göstermek zorundadır. Bu esaslar çerçevesinde, kooperatif yönetim kurulu ve memurları işlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmesi esastır.
  • Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu olup, bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı ‘Kamu Görevlisi’ gibi ceza görürler.
  • Bu kapsamda Kooperatif ve Birlik yöneticileri ve memurları ile denetçilerinin Kanun ve ana sözleşmede belirlenen görevlerini yerine getirirken dikkat edilmesi gereken hususlar özet olarak aşağıda gösterilmiştir.

➢ Yönetim kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin ana sözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır. (Kooperatifler Kanunu madde. 8, fıkra: 2).

➢ Kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefil olan kooperatifler ile kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapan kooperatiflerde, yönetim kurulu ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyanları ortaklığa kabulden kaçınamaz. (KK m.8 f.4)

➢ Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. (KK. m. 16, f.1).

➢ Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. (KK. m.16, f.5).

➢ Kooperatifte kasa sorumlusu ile kasada günlük olarak bulundurulacak azami para miktarının yönetim kurulunca alınacak bir kararla belirlenmesi; ihtiyaç fazlası paranın bankaya yatırılması; Kooperatifin amaç ve işleri dışında avans verilmemesi; verilecek avansın sebebi, miktarı, süresi, geri alınma şartları, kapatılma şekli ve Kooperatif parasının amaçlara uygun şekilde değerlendirilmesi usulünün, yönetim kurulu tarafından belirlenmesi uygun olacaktır. Her türlü ödemelerin geçerli belgelere dayandırılması şarttır.

➢ Kooperatif kayıtları ile ilgili banka şubeleri kayıtları arasında uygunluk sağlanmalı ve doğacak uygunsuzlukların zamanında araştırılarak giderilmesi yoluna gidilmelidir.

➢ Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, bilanço, gelir-gider farkı hesapları ve denetçilerin 66 ncı ve 69 uncu madde hükümlerine uygun olarak tanzim edecekleri raporlar, genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile kooperatif merkezinde, varsa şubelerinde ve elektronik ortamda KOOPBİS’te ortakların tetkikine amade tutulur (KK m.24. f.1)

➢ Kooperatif ortaklarına KOOPBİS üzerinden, genel kurula katılma hakkını haiz ortakları gösterir listeye erişim yetkisi verilir (KK m.24. f.2).

➢ Talep eden ortaklara bilanço ve gelir gider farkı hesaplarının birer suretinin verilmesi mecburidir.

➢ Kooperatif yönetim kurulu ve temsile yetkili şahıslar, Kooperatifler Kanunu’nun 42’nci ve Kooperatif ana sözleşmesinin 53 üncü ve Birlik Ana sözleşmesinin 37’nci maddelerinde sayılan genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri kullanamaz. (KK. m. 42, f.2, m. 59, f.8).

➢ Genel kurul olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur. Ancak, usul ve esasları ilgili Bakanlıkça yapılacak düzenlemede gösterilmek üzere; kooperatif üst kuruluşlarına ortak olunması ve genel kurul toplantısının gündemine konuyla ilgili madde konulması şartıyla, olağan genel kurul toplantıları en fazla iki hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirilerek yapılabilir (KK. m. 45, f.1).

➢ Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur (KK m.46, f.2)

➢ Yönetim kurulunun üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir. (KK. m. 56, f.2).

➢ Denetçiler; yönetim kurlunun toplantı nisabını kaybetmesi halinde, boşalan yönetim kurulu üyeliklerine geciktirilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağırmak zorundadır (KK.m.56, f. 4).

➢ Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiç bir ad altında başkaca ödeme yapılamaz. Kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefil olan kooperatifler ile kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapan kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri, bunların ortağı olduğu üst kuruluşlarda görev alsalar dahi yalnızca bir ücret veya huzur hakkı alabilirler (KK. m. 56, f.6).

➢ Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır. . (KK. m. 59, f.4).

➢ Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz. (KK. m. 59, f.6).

➢ Kooperatif ve üst kuruluşlarca tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar, eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi, yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşıyamaz. .(KK. m. 59, f.7).

➢ Yönetim kurulu; kendi tutanakları, genel kurul tutanakları, ortak listeleri, gelir-gider hesapları ve yıllık bilançonun usulüne uygun olarak hazırlanması ve saklanmasından, tetkik olunmak üzere denetçilere verilmesinden sorumludur. Ayrıca görevi sona eren yönetim kurulu üyeleri tarafından sorumlulukları altında bulunan para, mal, defter, belge ve diğer kooperatif varlıklarının seçimlerin yapıldığı genel kurul toplantı tarihinden itibaren üç iş günü içinde tutanakla yeni seçilenlere teslimi zorunludur (KK m.62 f.2).

➢ Denetçiler, genel kurul namına kooperatifin bütün işlem ve hesaplarını tetkik eder.

➢ Denetçiler, işletme hesabiyle bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığını ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlüdürler. Ortakların şahsan sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde denetçiler, ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını da incelemek zorundadırlar (KK. m.66. f.1).

➢ Kooperatif yöneticileri, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler. Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir. (KK. m. 66, f.2).

➢ Denetçiler, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları, kanun veya anasözleşmeye aykırı hareketleri bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde aynı zamanda genel kurula haber vermekle yükümlüdürler. Denetçiler her yıl yazılı bir raporla beraber tekliflerini genel kurula sunmaya mecburdurlar. (KK. m. 67, f.1,2).

➢ Denetim kurulu üyeleri, Kooperatifler Kanununda ve Ana sözleşmede sayılan görev ve yetkilerini titizlikle yerine getirmeleri gerekir.

➢ Kooperatifler, kooperatif birliklerine; kooperatif birlikleri de merkez birliğine ortak olmadığı takdirde, kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefalet sağlayamaz ve kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapamaz. Bu kapsamdaki başvurularda; birlikler kooperatifleri, merkez birliği de birlikleri ortaklığa kabulden kaçınamaz (KK, m.72, f.4).

➢ Kooperatiflerde ve üst kuruluşlarında görevli bulunanlar bu kuruluşlara ait mal, para ve para hükmündeki kâğıtları ve gizli de olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine, denetimle görevlendirilen personele ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelemesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmakla yükümlüdürler. (KK.m.90, f. 5).

➢ Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez.

➢ Genel kurul toplantısına, yönetim kurulu tarafından KOOPBİS’ten alınan ortaklar listesinde adı bulunanlar katılabilir. Kooperatifin ticaret sicili kayıtlarının, finansal tablolarının, yönetim kurulu ve denetçi raporlarının, genel kurul toplantı evrakının, ortakların kimlik, iletişim, pay ve ödemelerine ilişkin bilgilerinin KOOPBİS’e işlenmesinden yönetim kurulu sorumludur. (KK. m.45, f.6, Ek m.5).

➢ Yönetim kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim kurulu üyeleri Kooperatif ve Birlik Ana sözleşmelerinde sayılan görev ve yetkilerini titizlikle yerine getirmeleri gerekir.

➢ Yönetim kurulu üyeleri; seçimi takiben yapacakları ilk toplantıda aralarından bir başkan, bir başkan yardımcısı ve muhasip üye seçerek görev bölümü yaparlar.

➢ Toplantılarda bulunmayan yönetim kurulu üyeleri yerine temsilen oy kullanılamaz. Üyeler, şahsi menfaatlerini ilgilendiren hususların görüşülmesi sırasında toplantıya katılamazlar.

➢ Özürsüz olarak üst üste üç toplantıda hazır bulunmayan üye çekilmiş sayılır.

➢ Kusurlu olmadığını ispat eden üyeler ile karara muhalif kalıp durumu hemen denetim kuruluna yazılı olarak bildiren veya özrü nedeniyle toplantıda hazır bulunmayan üyeler sorumluluktan kurtulurlar.

➢ Görevi sora eren üyenin iş gördüğü zamana ait sorumluluğu ayrılış tarihinden itibaren beş yıl devam eder.

➢ Denetim kurulu üyeleri, kendilerine kanun ve ana sözleşme ile verilen görev ve yetkileri, gerektiğinde tek başlarına da kullanabilirler.

➢ Denetim kurulu üyeleri, kanun ve ana sözleşme ile kendilerine yükletilen görevleri hiç veya gereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilden sorumludurlar.

➢ Yönetim kurulu her yıl 31 Aralık tarihi itibariyle envanter yapar, bilançoyu ve gelir gider farkı hesapların hazırlayıp genel kurul toplantısından en az bir ay önce denetim kurulu üyelerine verir. Denetim kurulu üyeleri bunları en çok 10 gün içinde inceleyerek müştereken düzenleyecekleri raporla birlikte yönetim kuruluna iade ederler. Bilanço ve netice hesapları genel kurul toplantısından en az 15 gün önce kooperatif merkezinde ortakların incelemesine sunulur ve isteyenlere birer sureti verilir.

➢ Kooperatifte aşağıdaki defterlerin tutulması zorunludur. 1-Yevmiye Defteri, 2-Defteri Kebir, 3-Envanter Defteri, 4-Yönetim Kurulu Karar Defteri 5-Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri 6-Ortaklar Defteri,

➢ Kooperatifin tutmak zorunda olduğu yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve her iki karar defteri kullanılmaya başlanılmadan önce Notere ibraz olunur. Noter bu defterleri mühür ve imzasıyla tasdik eder.

➢ Yevmiye defterine geçirilecek kayıtlar haklı sebep olmaksızın on günden fazla geciktirilemez. Yevmiye defteri yeni senenin en geç Haziran ayı sonuna kadar notere ibraz edilip, son kaydın altına noterce (görülmüştür) sözü yazılarak mühür ve imza ile tasdik ettirilmek şarttır.

➢ Envanter defterine, kooperatifin açılış tarihinde ve müteakiben her hesap dönemi sonunda çıkarılan envanterler ve bilançolar kaydolunur.

➢ Karar defterine genel kurul ve yönetim kurulu tarafından görüşmeler sonucunda verilen kararlar yazılır. Yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul karar defterleri ayrı ayrı tutulur.

➢ Yönetim kurulu karar defteri yeni senenin en geç Ocak ayı sonuna kadar Notere ibraz edilip, son kaydın altına Noterci (görülmüştür) sözü yazılarak mühür ve imza tasdik ettirilmesi şarttır.

➢ Genel kurul karar defterine yönetim kurulunca aslına uygunluğu tasdik edilmiş olarak genel kurul tutanakları yazılır veya yapıştırılır.

➢ Kooperatifle ilgili yazı, mektup, telgraf, fatura, cetvel, senet, makbuz, tutanak, şartname proje, hakediş, fiş gibi belgelerle ödemeleri gösteren belgeler, mukavele, taahhüt, kefalet, sair teminat senetleri ve mahkeme ilamları gibi belgeler muntazam bir şekilde dosya halinde muhafaza edilir.

➢ Bu belgelere defterler son kayıt tarihinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklanır.

Mustafa ÜN Emekli Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi

Kooperatifler Gerçek Faydalanıcı Bildirimini Ağustos Ayı Sonuna Kadar Göndermeyi Unutmayın

Kooperatifler Gerçek Faydalanıcı Bildirimini Ağustos Ayı Sonuna Kadar Göndermeyi Unutmayın

Gerçek Faydalanıcı Bildirimi-Kurumlar Vergisi Mükellefi Olmayan Kooperatifler için

Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.

Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik ortamda bildirmek zorundadır.

Koopbis Giriş Eğitim Videosu


Koopbis Giriş Eğitim Videosu

Koopbis’e Nasıl Giriş Yapılır?

KOOPERATİF BİLGİ SİSTEMİ EĞİTİMİ

Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS), Ticaret Bakanlığı tarafından kurulan, kooperatifçilikle ilgili hizmetlere elektronik ortamda erişim sağlayan ve merkezi veri tabanı niteliği taşıyan bir sistemdir.

Kooperatif Bilgi Sistemi Yönetmeliği (KBSY) kapsamında, kooperatife ve ortaklarına ilişkin bilgi, belge ve evrakın KOOPBİS’e tam ve zamanında işlenmesi ile bunların güncelliğinin sağlanmasından kooperatif yönetim kurulu üyeleri sorumludur.
  • Kooperatif Bilgi Sistemi’ne (Koopbis) Giriş İşlemlerine Başlamadan Önce Elinizde olması gereken belgeler aşağıdadır.
  • Bu belgeleri yanınıza aldıktan sonra koopbis giriş işlemini gerçekleştirmeniz daha hızlı ve kolay olacaktır.

Videoya buradan ulaşabilirsiniz: https://youtu.be/3QFfpXLresc?si=klfUP6uCc0SErBt1

1-Kooperatif Yönetim Kurulu Raporu

2-Kooperatif Denetim Kurulu Raporu

3-Kooperatif Bilanço ve Gelir Gider Farkı Tablosu

4-Çağrı Mektubu-Posta Listesi-Hazirun Listesi

5-Çalışma Programı ve Tahmini Bütçe

6-Bordrolar ve SGK Hizmet Listeleri (Ödenen sigorta primleri ve çalışan sayısı için)

7-Genel Kurulun Tescil Olduğu Ticaret Sicil Gazetesi( Koopbis girişi genel kuruldan sonra en geç 15 gün içinde yapılmalıdır. O yüzden genel kurul sonrası tescil işlemi geciktirilmemelidir)

8-Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve ekleri

9-Genel Kurula Katılan Bakanlık Temsilcisinin Bilgileri


Önemli Bilgilendirme: Yönetim Kurulu tarafından KOOPBİS’ten ve Bakanlığın internet sayfasından erişilebilen, kişisel verilerin KOOPBİS ile işlendiğini belirten aydınlatma metnini, kooperatifin merkezinde ve genel kurul toplantısının icra edileceği yerde herkesin görebileceği şekilde bulundurulması gerekmektedir.

25 Adımda Koopbis Giriş işlemleri

1-Koopbis Giriş Ekranı:Ekranda görülen bu giriş ekranı bizi karşılamaktır.

2-Koopbis Yetkilisinin Giriş Yapması: Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki oturum açabilmek için ya yönetim kurulu üyesi olmak gerekmekte ya da yönetim kurulu tarafından atanmış bir kişinin yetki tanımlamasının İl Müdürlüğü tarafından yapılmış olması gerekmektedir

3-e-devlet ile giriş butonuna tıklıyoruz.TC kimlik numaramız ve e-devlet şifremiz ile giriş yap diyoruz .

4-Kooperatifi Seç:Giriş yaptıktan sonra bu şekilde bir açılış ekranı bizi karşılamakta sol tarafta kooperatif butonuna tıkladığımızda yetkili olduğunuz kooperatif burada görünecektir

5-Kooperatif Kartı:Sağ tarafta git butonun altındaki mavi ok butonuna tıklıyoruz burada kooperatifin kartı görüntülenecektir

6-Genel Kurul Bilgileri:Şimdi genel kurul bilgilerin işlemeye başlayabiliriz ilk yapmamız gereken şey idari mali durum butonuna tıklıyoruz burada görmektesiniz sağ tarafta finansal bilgi ekle butonunu görüyorsunuz buraya tıklıyorsunuz

7-Hangi Yıla Ait Genel Kurul:Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki hangi yıla ait genel kurulu toplantısını yaptıysanız o yılın bilgilerini girmeniz gerekmekte

8– Genel Kurul Bilgileri Giriş:Biz 2023 yılında olduğumuz için 2022 yılının yerel kurulu toplantılarını yaptık Bundan dolayı 2022 yılına ait bilgileri gireceğiz ama sizin genel kurul toplantınız 2021’i de kapsıyor olabilir ya da 2023 yılında bir olağanüstü toplantıda yapmış olabilirsiniz bu bilgilere dikkat ederek istenilen bilgileri doldurmanız gerekmekte

9-Yıllık Bilgi Girişleri: 2022 yılı için başlangıç tarihini 01 .01.2022 olarak belirtiyoruz yani 1 Ocak 2022 başta bitiş tarihini ise 31 12 2022 yani 31 Aralık 2022 bu tarihleri girdikten sonra genel kurulca bir ortak için belirlenen yıllık ödenti toplamını sormakta burada kooperatifinizin ortaklarının bir yıl içerisinde kooperatifinize vermiş olduğu aidat miktarının toplamına girmeniz gerekmekte

10-Net Satışlar ve Bilanço-Gelir Tablosu: Ben şimdi farazi olarak 1000 TL ifadesini giriyorum net satışlar butonunda ise bu ifade ayrıntılı bilançonuzda mevcuttur Oradan bakarak bu değeri buraya girmeniz gerekmekte

11-Aktif toplamda aynı şekilde ayrıtları bilanço olursa mevcuttur Oradan bakarak bu kutucuğu daha doldurmanız gerekmekte

12-İstihdam edilen personel sayısını Ben 0 olarak giriyorum Siz kendi kooperatifinize göre bu kutucuğu doldurursunuz.Sigorta primini doğal olarak 0 oluyor.

13-Buradan kaydet butonuna tıklıyoruz görüneceği gibi aşağıda mali bilgileri içeren satırımız görüntülenmekte

14-Mali bilgileri girdikten sonra sağ tarafta şurada görmektesiniz genel kurul butonu var genel kurul butonuna tıklayıp sağdan genel kurul ekle butonuna tıklıyoruz

15-Genel kurul butonuna tıkladıktan sonra buradan hangi tarihte yaptıysanız genel kurulunuzu o tarihe giriyorsunuz Ben bunu 19 Haziran olacak şekilde seçtim

16-Toplantı türü ve yeri:Toplantımız Olağan bir şekilde olağan toplantı diyelim toplantı yeri Burada dikkat edilmesi gereken nokta Genel Kurul toplantı tutanağında adres ne belirtirmişse buraya aynı şekilde detayları bir şekilde adres bilgisini girmeniz gerekmekte

17– Çağrının Şekli:Eğer ki genel kurulunuz çağrısız yapılmışsa burayı Evet eğer ilanla yapılmışsa burayı Hayır şeklinde seçiyorsunuz

18-Tescil tarihinizi buradan girmeniz gerekmekte tescil edilen hususlar yoksa buraları boş bırakabilirsiniz Burası dikkat edilmesi gereken nokta Bu kutucuğa açıklama girmediğiniz takdirde Kaydır butonu aktif olmamaktadır genel kurulu yazalım kaydet butonuna tıklayalım bu şekilde göreceğiniz üzere 19 Haziran’daki genel kurul toplantımız burada listelenmeye başlamıştır

19-Bundan sonra işlemler butonuna tıklıyoruz Çağrı ekle butonuna tıklıyoruz göreceğiniz gibi burada genel kurulu çağrısı ile ilgili bilgiler var

20-Tarihi giriyorsunuz buradan eğer ki mektup İmza karşılığı ise İmza karşılığı ya da çağrısız yapmışsanız 47 maddeye giriyorsunuz yine tüm genelde çağrıyı yönetim kurulu yapar yönetim Kurulunu seçiyorsunuz

21-Çağrıyı yapan organ:eğer başka bir organ yapmazsa buradan değiştirerek farklı bir seçerek seçebilirsiniz sonrasında kaydet butonuna tıklıyorsunuz bu şekilde çağrınız kaydedilmiş oldu

22– Genel kurul temsilcisi: Bu işlemi tamamladıktan sonra yine aynı şekilde genel kurulumuzun işlemler butonuna tıklıyoruz genel kurul temsilci ekle diyoruz burada göreceğiniz gibi bağlı olduğunuz ili seçiyorsunuz sonrasında toplantınıza katılan bakanlık temsilcisi kimse onu seçiyorsunuz bakanlık temsilci ücreti ödemişsiniz başvuru esnasında buraya makbuz nosunu yazıyorsunuz

23-Toplantı saati:Eğer ki toplantınız mesai saatleri dışarı beşten sonra ise Ya da hafta sonu yapılmış işte mesai dışı hafta içi yapılmış işte mesai içi seçip kaydet butonuna tıklıyorsunuz

24– Toplantı Tutanağı ve ekleri:En önemli kısım burasıdır burada sırayla belgeleri ekliyoruz gördüğünüz gibi toplantı tutanağı ifadesini seçtikten sonra burada dosya seçin butonunu göreceksiniz buradan tutanağı seçiyorsunuz ve Diğer bir seçenek hazırun listesi aynı şekilde yine dosya seçip buradan hazırlığını seçiyorsunuz devam ediyorsunuz aynı şekilde diğer belgelerde de bilançonunuzu gelir gider tablonuzu ve genel kurula ilişkin diğer belgeleri buradan yükleyip Sorumluluk kabul ediyorum butonuna tıklayıp kaydet dediğinizde Evraklarınız koopbise yüklenmiş oluyor

25-İşlemlerinizi bu şekilde tamamlamış oluyorsunuz

KOOPERATİF TÜRLERİ NELERDİR?

KOOPERATİF  TÜRLERİ

Her ne kadar ekonomistler ve sosyologlar kendi bakış açılarına göre kooperatifleri muhtelif türlere ayırmakta iseler de, bu ayrım bağlayıcı değildir. Türlerin belirlenmesinde; daha ziyade bağlı oldukları mevzuat hükümleri ile kooperatiflerin faaliyet konuları ve amaçları ölçü olarak alınmaktadır.

Ülkemizdeki kooperatifler türler itibariyle önce tarımsal amaçlı kooperatifler ve diğer kooperatifler olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Tarımsal amaçlı kooperatiflerin ayrı yasaları olup, tarım kredi ve tarım satış kooperatifleridir. Diğer kooperatifler ise, tamamı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tâbi olan kooperatiflerdir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda kooperatif türleri konusunda bir düzenleme veya sınırlama getirilmemiştir. Ancak, bu Yasanın 88. maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve uygulanan anasözleşmelere göre uygulamada örneği bulunan kooperatifler amaçları, faaliyet konuları ile ortaklarının nitelikleri itibari ile sınıflandırılmıştır.

Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, 25 Ekim 1988 tarihinde 3476 sayılı yasa ile değiştirilmiş ve bazı maddelerine eklemeler getirilmiştir. Yasanın 56. maddesinde “yönetim kurulu üyelerinde aranacak koşullar arasında aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak” koşulu getirilmiştir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 30.06.1989 tarih ve 22311 sayılı Genelgesinde bu maddeye açıklık getiren tür ayrımına göre kooperatifleri 15 tür olarak sayılmış olmakla birlikte, daha sonra muhtelif kooperatif türleri ile ilgili Bakanlıkça anasözleşme örnekleri hazırlanıp uygulamaya konulmuştur. Zaman zaman yeni kooperatif türlerine ilişkin Bakanlıkça anasözleşme hazırlandığı bilinmektedir.

Bu türler:

  1. Konut Yapı Kooperatifi,
  2. Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi,
  3. Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi,
  4. Turizm Geliştirme Kooperatifi,
  5. Site İşletme Kooperatifi,
  6. Gayrimenkul İşletme Kooperatifi
  7. Küçük Sanat Kooperatifi,
  8. Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi,
  9. Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi,
  10. Üretim ve Pazarlama Kooperatifi,
  11. Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifi,
  12. Tahmil ve Tahliye Kooperatifi ile Ham Mallar Taşıma Kooperatifi,
  13. Tüketim Kooperatifi,
  14. Temin Tevzi Kooperatifi,
  15. Yayıncılık Kooperatifi,
  16. Sigorta Kooperatifi.
  17. Sağlık Hizmetleri Kooperatifi
  18. Elektrik Enerjisi Üretim ve Tüketim Kooperatifi

Yukarıdaki kooperatif türlerinden anlaşıldığı üzere yapı kooperatifleri temelde konut kooperatifleri ve işyeri kooperatifleri olmak üzere önce ikiye ayrılmaktadırlar. Konut kooperatifleri ve işyeri kooperatifleri amacını gerçekleştirdikten sonra artan taşınmazları var ise, yada mevcut arsaları konut yada işyeri sayısı için yeterli değilse, gayrimenkul işletme kooperatifine dönüşmek suretiyle de faaliyetlerini sürdürebilmektedirler. (KK. 81) Ayrıca kooperatiflerin birleşmesi ve tür değiştirmesi de mümkün olabilmektedir.

KOOPERATİFÇİLİĞİN YARARLARI

KOOPERATİFÇİLİĞİN YARARLARI

Kooperatifçilik hareketinin yararlarının bazıları ekonomik, bazıları ise sosyaldir.

Bu yararları özetle belirtecek olursak:

  1. Kooperatifler, ortaklarının ellerindeki küçük birikimlerin en verimli şekilde değerlendirilmesine olanak hazırlarlar.
  2. Kooperatifler, ortaklarının gereksinimlerini en uygun şekilde ve maliyet fiyatına sağlamalarını temin ederler.
  3. Kooperatifler, üretici ile tüketici arasındaki yolu kısaltıp, kaliteyi artırıp, maliyeti düşürürler.
  4. Kooperatifler, ortaklarını birlikte çalışmaya yöneltirler. Teknik bilgi ve görgülerini artırırlar. İşbirliği ve ihtisaslaşmaya olanak hazırlarlar.
  5. Kooperatifler, ortaklarının gelir düzeyini yükselterek, daha çağdaş ve düzenli bir yaşam için ortam hazırlarlar. Bu sayede toplumsal dengeyi de sağlamış olurlar.
  6. Kooperatif ortaklarında birlikte yaşama ve demokratik yönetim biçimi ile eşitlik duygu ve davranışını geliştirir, böylece sosyal barışı sağlarlar.
  7. Kooperatifler dengeli gelir dağılımını sağlayarak sermayenin sosyal barışı bozmasını engellerler.
  8. Birlikte yönetme ve birlikte karar verme kültürünü geliştirirler.

Kooperatiflerin yararları yukarıda sayılanlarla sınırlı olmayıp, daha birçok yararları bulunmaktadır.