Yillara yaygin İnşaat onarım isleri

Bilindiği üzere bu husus, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 42.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bu maddeye göre, bir işin yapım ve onarım işi sayılabilmesi için öncelikle bir yapım ve onarım işi olması, yapım ve onarım işinin taahhüt işi olması ve yapımının birden fazla yıllara sarkmış olması gerekmektedir.

Bu işin sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere, yukarıdaki üç şartın da var olduğu görülmektedir. Zira “inşaa” kelimesi, yapma, kurmayı da içermekte olup, malzemelerin tedariki ve montaj işi de, 5 no’lu KDV Sirkülerinde inşaa işi kapsamında sayılmıştır.

Herne kadar katma değer vergisi oranı ile ilgili alınan Özelgede bu işin inşaat taahhüt işi kapsamında ifade edilemeyeceği belirtilmiş ise de, bu değerlendirme katma değer vergisi yönünden yapılmıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 42.maddesinin değerlendirilmesi ile Özelgedeki değerlendirme örtüşmemektedir.

Şöyle ki, sözkonusu işin kar ve zararı, işin bittiği yıl tesbit edileceğinden, beyanı da bir sonraki yıla kalacaktır. Bu yönüyle vergi kesintisinin yapılmamış olması sözkonusu olduğu taktirde, kooperatifimiz yönünden bir sorumluluk sözkonusu olacaktır. (VUK. 11) Bu verginin mükellefi yüklenici firma, sorumlusu ise kooperatifimizdir. Sözkonusu vergi, peşin vergi mahiyetinde olup, ileride kurum kazancına mahsup edilecektir. Dolayısıyla bir gider değildir. Bu yönüyle herne kadar taraflar arasında bir görüş birliği oluşmamış ise de, bu verginin kesilmesi her iki taraf yönünden daha uygun düşmektedir. Aksi halde, bu konu için de Özelge alınmalıdır. Kaldı ki, bu işlemde vergi konusu 2011 yılına sarkan işle ilgilidir.

Hakediş belgesine bağlı olarak, kısım kısım hizmet ifasında bulunduğu anlaşılan adı geçen şirketin, faaliyetine ilişkin olarak vergiyi doğuran olay hakedişin onaylandığı tarihte meydana geleceğinden, hakediş belgesinin onaylandığı tarih itibarıyla düzenlenecek fatura da gösterilecek katma değer vergisini de, bu dönem beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir.

İlgili Kanun : Katma Değer Vergisi Kanunu
İlgili Madde : 10,41

İlgili Birim : Katma Değer Ve Özel Tüketim Vergileri Müdürlüğü

Özelge Tarihi : 08.02.2007

Özelge Sayısı : B.07.1.GİB.4.35.17.01/KDV:02-884/273

Özelge Konusu :

Hakediş belgesine bağlı olarak, kısım kısım hizmet ifasında bulunduğu anlaşılan adı geçen şirketin, faaliyetine ilişkin olarak vergiyi doğuran olay hakedişin onaylandığı tarihte meydana geleceğinden, hakediş belgesinin onaylandığı tarih itibarıyla düzenlenecek fatura da gösterilecek katma değer vergisini de, bu dönem beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir.

Özelge Özeti :

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

SAYI : B.07.1.GİB.4.35.17.01/KDV:02-884/273

KONU : KDV Beyanı

08 ŞUBAT 2007

MÜKELLEF HİZMETLERİ USUL GRUP MÜDÜRLÜĞÜNE

( Usul Müdürlüğü)

İlgi : 24.01.2007 tarih ve 1741-766/232 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızda İlimiz …Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi …..Yapı Denetim Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından Başkanlığımıza hitaben verilen 18.01.2007 tarihli dilekçelerde sorulan hususlara ilişkin olarak Müdürlüğümüz görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1’nci maddesinde;Türkiye’de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler kapsamında olduğu hüküm altına alınmış, Kanunun “Vergiyi Doğuran Olayın Meydana Gelmesi” başlıklı 10’uncu maddesinde;

“Vergiyi Doğuran Olay:

a) Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması,

b) Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi,

c) Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması,

d)….,

Anında meydana gelir.”

Aynı Kanun’un 41/1’inci maddesinde de;

“Mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takibeden ayın (5035 sayılı Kanunun 48/3-a maddesiyle değişen ibare.) yirminci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlüdürler.”

Hükümlerine yer verilmiştir.

Hakediş Belgelerine ilişkin açıklamaların yer aldığı 34 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin (A) bölümünde;

“Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34. maddelerinde verginin indirim konusu yapılabilmesi için fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi gerektiği, 53. maddesinde ise “fatura ve benzeri vesika” deyiminin Vergi Usul Kanununda düzenlenen belgeleri ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

Hakediş belgesi, Vergi Usul Kanununda düzenlenen bir belge olmadığından, hakediş belgesi düzenlenen işlerde katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren ayrıca fatura düzenlenmesi ve bu faturada verginin gösterilmesi gerekmektedir.”

Buna göre, yukarıda yer alan Kanun hükümleri ve Genel Tebliğ’de yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, hakediş belgesine bağlı olarak, kısım kısım hizmet ifasında bulunduğu anlaşılan adı geçen şirketin, faaliyetine ilişkin olarak vergiyi doğuran olay hakedişin onaylandığı tarihte meydana geleceğinden, hakediş belgesinin onaylandığı tarih itibarıyla düzenlenecek fatura da gösterilecek katma değer vergisini de, bu dönem beyannamesi ile beyan etmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesi ile konu hakkında Müdürlüğümüzce ilk defa görüş bildirilmiş olması nedeniyle adı geçen mükellefe hitaben düzenlenecek özelgenin bir örneğinin Bakanlığımız Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirilmesini rica ederim.

M. Yavuz ÖNER

Vergi Dairesi Başkanı a.

Gelir İdaresi Grup Müdür V.

Ortak olmayan kimselerin kooperatif hizmetlerinden yararlandığı ölçüde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olacağı da bir gerçektir-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/13959
Karar: 2005/11561
Karar Tarihi: 28.11.2005
ÖZET: Ortak olmayan kimselerin kooperatif hizmetlerinden yararlandığı
ölçüde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu olacağı da bir
gerçektir. Anılan sorumlunun temerrüt faiz oranı gibi hususlar dahil
olmak üzere genel hükümlere tabi bir sorumluluktur. Bu durum
karşısında, uzman bilirkişiler vasıtasıyla kooperatifin defter ve
kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 1163 sayılı K.
Yasası ve ana sözleşme hükümleri de gözetilerek davacının ortak kabul
edilip edilmeyeceğinin tespit edilmesi, ortaklık sıfatının
bulunmadığının ortaya çıkması halinde yaratılan muarazanın
giderilmesi, taşınmazların konumlarının ayrı ayrı değerlendirilerek
yararlandığı kooperatif hizmetlerinin karşılığının tespit edilmesi ve
sonuca göre karar verilmesi gerekir.
(818 S. K. m. 61)
Davacı vekili müvekkilinin Didim Mesut tatil köyü mevkiinde arsa
vasfında taşınmazının bulunduğunu, bunlardan birinde yazlık evinin
olduğunu, birtakım kişilerin kendisine aidat ödemesi gerektiğini
söylediklerini, evde kullanılan elektriğinin davalı adına kayıtlı
trafodan temin edildiğinin ortaya çıktığını, müvekkili aleyhine icra
takibi yapıldığını, ortak sıfatının bulunmadığını, genel kurullara
katılmadığını, kimseye yetki vermediğini, taşınmazının kooperatif
taşınmazının dışında olduğunu, aidat borcunu ödemediğin

Anahtar Teslim Insaat Sozlesmesi -Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Şartlar:
Madde 3-
3.1- Yüklenici, öncelikle kooperatifin onayladığı ve ilgili belediyece tasdik edilmiş olan mimari ve statik projeye uygun olarak; inşaatı, işbu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 20 (yirmi) ayda tamamlayacaktır. Ancak hafriyat ve kazık inşaatı bu süreden sayılmayacaktır.
3.2-Bu işle ilgili kooperatif, yükleniciye işlerin kamu kurum ve idareleri nezdinde yürütülmesi ile ilgili vekaletname verecektir.
3.3- İskân alınması hariç, işin başlangıcında ve uygulama sırasında doğacak tüm masraflar yüklenici tarafından karşılanacaktır.Yapının tamamlanmasından sonra kurulacak kat ittifakı giderleri yükleniciye, iskan (yapı kullanma izni) giderleri kooperatife ait olacaktır. Ayrıca arsa (emlak) vergisi, cins düzeltme harcı vs. dahil tüm diğer vergi, resim ve harçlar kooperatife aittir.
3.4-Mevcut durumda inşaat, yapım ruhsatı alınarak ihale edilmiş olup, daha sonra imar artışından dolayı taraflar proje değişikliğine gittikleri taktirde, bu değişiklikle ilgili her türlü vergi, resim ve harç giderleri konusunda taraflar anlaşacaklardır. İmar artışından 1 hisse kooperatife, 2 hisse yükleniciye verilecektir.

Devami icin bize ulasin

kooperatiflerin gayrimenkul satışları

kooperatiflerin gayrimenkul satışları, genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri arasında sayılmıştır. (KK. 42, Anas. 23) Ayrıca bu kapsamda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 1492 ve 1503 no’lu Genel Tebliğlerinde belirtilen, satılan gayrimenkulün yeri, asgari fiyatı ve satış yöntemi ile ilgili karar alınmıştır.

ORTAKLAR ARASINDA EŞİTLİK İLKESİNE GÖRE EŞİT MUAMELE EDİLMEDİĞİ KONUSUNDA YAPILAN İNCELEME-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

ORTAKLAR ARASINDA EŞİTLİK İLKESİNE GÖRE EŞİT MUAMELE EDİLMEDİĞİ KONUSUNDA YAPILAN İNCELEME

Kooperatifler kanunu 23.madde ortakların belirttiği ölçüler dairesinde hak ve vecibeler yönünden eşit olduğunu belirtmekte. Kooperatif Yönetim Kurulları da bu yükümlülüğünü genel Kuruldan aldığı yetki ile yerine getirmek zorundadır. Genel Kurullar üye aidatların tutarını belirlediği gibi ödenmeyen aidatların gecikme zammını da belirlemektedir. Üyeler ödemelerini aylık olarak ödeyenler ya da 6 aylık veya yıllık ödeme yaptıklarında 6 ayın veya 12 ayın ortalaması alınarak ödeme planı yapılmaktadır. Bu plana uymayan üyeleri ödeme yapmaları için yazı ile telefonla mesajla önce uyarılır sonra ihtar çekilerek yükümlülüklerini yerine getirilmesi istenir.

Kat mulkiyeti kanununa göre istenen aidatların geçerlilik şartı – Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Oysa Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamalarında Kat Mülkiyeti Yasası’nın özel ve mutlak nisap öngördüğü hususlara ilişkin kararlar dışındaki, aidatların belirlenmesi gibi mutad yönetim işlerine ilişkin kat malikleri kurulu kararlarının iptal edilmedikçe Yasa’nın 32. maddesinin ikinci fıkrasının buyurucu hükmü gereği olarak bütün kat maliklerini bağlayacağı kabul edilmektedir. Adi çoğunlukla alınabilen kararların, yönetim planı hükümleriyle çelişkili olması durumunda bunun iptalini, karara olumlu oylarıyla katılmayan maliklerden herbirisinin mahkemeden istemesi mümkündür. Nitekim somut olayda davaya dayanak yapılan kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemiyle bir dava da açılmış olup, kararın yasaya ve yönetim planına uygunluğu o davada değerlendirilip tespit edilecektir. Müstakil bir davaya konu edilmiş hususun eldeki davada ayrıca irdelenmesi olası değildir. İptal istemiyle açılan davanın sonucuna göre bir hak doğarsa bunun geri istenebileceği de kuşkusuzdur. Öte yandan, Kat Mülkiyeti Yasası’nın 37. maddesine göre işletme projesinin kat malikleri kurulu kararıyla belirlenmiş olması halinde yöneticinin ayrıca bir işletme projesi hazırlamasına gerek olmayıp bu husustaki kat malikleri kurulu kararının doğrudan uygulanmaya konulması yeterlidir.

Kooperatiflerin arsasını kat karşılığı vermesinin kurumlar vergisi karsisindaki durumu

Yukarıdaki değerlendirmede, bu ilişkide, yani kat karşılığı ilişkisinde servetin şekil değiştirdiği, taraflar arasında bir borçlanma ilişkisinin olmadığı, vergisel yönünün ancak teslim alınan yerlerin satılmasından sonra gündeme geleceği, kat karşılığı ilişkisinde kurumlar vergisi yönünden herhangi bir vergisel ilişkinin olmaması gerektiği, ancak teslim olayının 60 no’lu Katma Değer Vergisi Sirküsü kapsamında kdv’ye tabi tutulduğu nedeniyle tarafların fatura düzenlemesi gerektiği ve karşılıklı olarak beyan edilmesinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Kooperatif Ortak alanlarindan faydalanma- istirak halide mulkiyet

MK. nun 702. maddesine(iştirak halindeki mülkiyette paydaşların birlikte hareket etme zorunluluğu.Her bir paydaşın kendi adına hareket edemeyeceği.); Kamulaştırma Yasasının 14/3. maddesi ile bir ayrıcalık getirilerek, ister müşterek ister iştirak halinde mülkiyet olsun her bir paydaşın kendi payı ile sınırlı olarak dava açabileceği düzenlenmiştir.
Diğer paydaşlar isterlerse,kendilerine hiç tebligat yapılmamaış olmak veya yapılmakla birlikte 30 gün içinde kalmak kaydıyla açılan davaya harcını yatırarak müdahil olabilirler.

Kooperatiflerde Yonetim kurulunun sorumluluğunun belirlenmesi-Kooperatif Danismani Mali musavir Kemal Ozmen

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na ve bu kanunun 88.maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan tip (örnek) anasözleşme hükümlerine tabidir. Ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda hüküm olmayan hallerde, bu kanunun 98.maddesinin yollamasıyla Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ait hükümleri uygulanmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 336/4.maddesine göre; genel kuruldan çıkan kararların sebepsiz olarak yerine getirilmemesi yönetim kurulunun sorumluluğunu gerektirmektedir. Ayrıca Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif Anasözleşmesine göre, kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği görev ve yetkiler, Kanunun 42. ve Anasözleşmenin 23.maddelerinde tek tek sayılmıştır.

Kooperatiflerde olağan üstü genel kurul talebi -Kooperatif Danismani Kemal Ozmen

Bildiğiniz gibi kuruluşumuzun hukuki statüsü, toplu işyeri yapı kooperatifidir. Bütün iş ve işlemleri, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile bu kanunun 88.maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca örnek olarak çıkarılan ve kooperatifimizce de uygulanan anasözleşme hükümlerine tabidir.

Bu nedenle talebinizin sözkonusu mevzuata uygun olup olmadığının incelenmesinde; Herne kadar kooperatif anasözleşmesinin 31.ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 44.maddesinde; 4 ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının enaz 1/10’unun isteği üzerine genel kurul yapılması mümkün olabilmekte ise de, bu isteğin, anasözleşmenin hükmü gereği müştereken ve noter tebliğatı ile yapılması gerekmektedir. Noter tebliğatının gerekçesi ise, imza sahipleri ortakların kimliklerinin ve imzalarının noterce tesbit edilmesini ifade etmektedir. Bu prosedürün yerine getirilmediği görülmüştür.

Kaldı ki, görüşülmesini istediğiniz konuları içeren gündeminizin de yeteri kadar açık ve anlaşılır mahiyette olmadığı görülmüştür.

Diğer taraftan Kayabaşı’ndaki arsa ile ilgili 10 yıl önce alınan genel kurul satış kararının uygulanamayacağı konusunda yönetim kurulu kararımız alınmış ve genel kurulca alınan bir kararın yine genel kurulca iptali gerekeceğinden, bu kararın iptali için ilk genel kurulda gündem maddesi yapılması kararlaştırılmıştır.

Ayrıca Kooperatifler Kanunu’nun 45.maddesi gereği, her yıl en geç Haziran ayı sonuna kadar genel kurul yapma zorunluluğumuz bulunduğundan, şu anda genel kurul isteğinizin yerine getirilmesinin hem yasal gereklerinin yerine getirilmemiş olması, hem de isteklerinizin açık ve anlaşılır şekilde bulunmaması ve Haziran ayı sonuna kadar da genel kurul yapacağımızdan isteğiniz Yönetim Kurulumuzca yerine görülmemiştir.

Bilgilerinizi ve sizinle birlikte hareket eden arkadaşlarınıza bu durumun bildirilmesini rica ederiz.

OSB arsalarının devri -Mali musavir Kemal Ozmen

MADDE 109 – (1) Katılımcıların satın aldığı parsellerin tapu kayıtlarına geri alım hakkı şerhi konur.
(2) Katılımcılara tahsis veya satışı yapılan arsalar hiçbir şekilde tahsis amacı dışında kullanılamaz.
(3) Bu arsalar katılımcılar veya mirasçıları tarafından borcun tamamı ödenmeden ve tesis üretime geçmeden satılamaz, devredilemez ve temlik edilemez. Bu husus tapuya şerh edilir. Arsa tahsis ve satışının şirket statüsündeki katılımcılara yapılması halinde, borcu ödenmeden ve tesis üretime geçmeden arsanın satışını ve spekülatif amaçlı işlemlerle mülkiyet hakkının devrini önlemeye yönelik tedbirleri almakta Bakanlık yetkilidir.
(4) Arsa tahsisi veya satışı yapılan firmanın tasfiyesi halinde, firmanın katılımcı vasfını taşıyan ortağına veya ortaklarına tahsis hakkının devri mümkündür. Bu konudaki işlemlerin muvazaalı olup olmadığının tetkikiyle sonucuna göre gerekli tedbirleri almakta Bakanlık yetkilidir.
(5) OSB’ce teminat olarak gösterilen ve bu nedenle satışına karar verilen veya katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen gayrimenkullerin icra yoluyla satışı halinde; Bakanlık ve OSB alacaklarının öncelikle ödenmesi koşuluyla, OSB’nin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip alıcılara veya kredi alacaklısı kuruluşa satış yapılabilir. Satış ilanlarında kuruluş protokolünde yer alan katılımcı niteliklerine de yer verilir.
(6) Taşınmazların kredi alacaklısı kuruluşa satılması halinde, kredi alacaklısı kuruluş, satın aldığı taşınmazı sadece OSB’nin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip gerçek veya tüzel kişilere en geç 2 yıl içerisinde satmak veya aynı nitelikteki gerçek veya tüzel kişilere kiraya vermek zorundadır.
(7) Bu husustaki yasaklara aykırılığın mahkemelerce tespiti halinde, arsa kimin tasarrufunda olursa olsun, tahsis veya satış tarihindeki bedeliyle geri alınarak bir başka katılımcıya tahsis ve satışı yapılır.
(8) Alıcı tapusunu aldıktan ve tesisini ikmal ettikten sonra devir ya da satış söz konusu olması halinde; OSB’nin yeni alıcı ile yapacağı sözleşmede, ilk alıcı ile yaptığı sözleşmede bulunan hükümleri çıkarma veya yeni hükümler koyma hakkı vardır.

Kooperatifler ile organize sanayi bolgeleri arasındaki iliskiler- Mali Musavir Kemal Ozmen

Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerindeki Kooperatifler Birliği talepleri halinde müteşebbis heyete dahil edilirler.
Küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerinde her kooperatif bir katılımcı sayılır. Kooperatifler feshedildiğinde her bir site aralarından seçtiği bir kişi ile genel kurulda temsil edilir.

Organize sanayi bolgelerinde Ortak yerler – Madde 19-Kemal Ozmen

OSB alanından katılımcıların ortak yararlanmasına tahsis edilenlerin giderleri, OSB bütçesinden karşılanır.
OSB alanının katılımcılara devir ve temlik edilmemiş kısımları ile OSB imar planı hudutları içindeki yollar ve rekreasyon alanları, OSB tasarrufundadır. Bu husus şüyulandırma aşamasında tapuya işlenir.

OSB’nin, altyapı ya da genel hizmet tesislerinin geçtiği veya geçeceği sanayi parsellerinde ayrıca irtifak ve/veya intifa hakkı tesis edilmez.

KANUNLAR GEREKÇELERe B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER Son güncelleme:26/02/2011 Kanun No / Kabul Tarihi: 1319 – 29/7/1970 Resmi Gazete Sayısı / Tarihi :13576 – 11/8/1970 Muaflık ve İstisna Hükümlerinin Bu Kanunda Yer Alması Esası Kanun Ad EMLAK VERGİSİ KANUNU Madde No 22 Kapsam (1610 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değişen şekli) Bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümleri bu Kanuna eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir.

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Son güncelleme:26/02/2011
Kanun No / Kabul Tarihi: 1319 – 29/7/1970 Resmi Gazete Sayısı / Tarihi :13576 – 11/8/1970

Muaflık ve İstisna Hükümlerinin Bu Kanunda Yer Alması Esası

Kanun Ad EMLAK VERGİSİ KANUNU
Madde No 22
Kapsam
(1610 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değişen şekli) Bina ve arazi vergileriyle ilgili muaflık ve istisna hükümleri bu Kanuna eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir.

d) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, organize sanayi bölgeleri için iktisap olunduğu veya bu bölgelere tahsis edildiği kabul edilen arazi (Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar). Geçici olarak muaflıktan istifade için arazinin bu maddede yazılı cihetlere tahsis edilmiş olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi şarttır. Muafiyetler, arazinin tayin olunan cihetlere tahsis edildiği yılı takibeden bütçe yılından başlar. Bütçe yılı içinde bildirim yapılmazsa muafiyet bildirimin yapıldığı yılı takibeden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer.

d) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, organize sanayi bölgeleri için iktisap olunduğu veya bu bölgelere tahsis edildiği kabul edilen arazi (Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar).

Geçici olarak muaflıktan istifade için arazinin bu maddede yazılı cihetlere tahsis edilmiş olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi şarttır. Muafiyetler, arazinin tayin olunan cihetlere tahsis edildiği yılı takibeden bütçe yılından başlar. Bütçe yılı içinde bildirim yapılmazsa muafiyet bildirimin yapıldığı yılı takibeden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer.

39.6.4. Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası karşısındaki durumu Kanunun geçici 5 inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre, KOBİ birleşmelerinde, birleşme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının indirimli kurumlar vergisi uygulanan hesap dönemleri içinde satışı halinde, ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmünün uygulanması mümkün değildir.

39.6.4. Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası karşısındaki durumu

Kanunun geçici 5 inci maddesinin sekizinci fıkrasına göre, KOBİ birleşmelerinde, birleşme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının indirimli kurumlar vergisi uygulanan hesap dönemleri içinde satışı halinde, ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükmünün uygulanması mümkün değildir.

Kooperatiflerde kanunen Kabul edilmeyen giderler-Kemal Ozmen

4 – “11. Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.

“11.12. Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler

Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili giderler niteliğinde olmadığından, bu giderlerin gelir ve kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, rüşvet verme fiili Türk Ceza Kanununun 252 nci maddesinde suç olarak tanımlandığından, rüşvet ve rüşvet ile ilgili her türlü gider, vergiye tabi ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.”

Kooperatiflerde gayrimenkul satis kazanci istisnasi – Kemal Ozmen

1 – “5.6.2.3.2. Satış kazancının fon hesabında tutulması” başlıklı bölümün ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu değerlerin satışından elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, istisnadan yararlanacak olan kazanç tutarı, satışın yapıldığı dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnadan yararlanılabilecektir. Anılan istisnadan geçici vergi dönemleri itibarıyla da yararlanılması mümkün olup belirtilen süre zarfında söz konusu kazancın fon hesabına alınmaması durumunda, kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olmadığı gibi geçici vergi dönemleri itibarıyla yararlanılan istisna nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergilerden kaynaklanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin ayrıca aranacağı tabiidir.

Fon hesabına alınan kazanç tutarının mükelleflerce sermayeye ilavesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının sermayeye ilave dışında, beş yıl içinde başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde, istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk etmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.”

“Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır

1- “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümün dördüncü paragrafının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır.”