kooperatiflerin başkaca gelir getirici faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizlerinden ibaret olması halinde, kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri dahil) vermelerine gerek bulunmamaktadır. Yapılan vergi kesintileri nihai vergileme olacaktır.
Konut kooperatifçiliği üzerine Kemal Özmen ile röportaj – Venedik Bienali Türkiye Pavyonu “Vardiya” projesi
Konut kooperatifçiliği üzerine Kemal Özmen ile röportaj
“Uçsuz Bucaksız Azınlık” atölyesi kapsamında | 16. Uluslararası Mimarlık Sergisi Venedik Bienali Türkiye Pavyonu “Vardiya” projesi
Interview with Kemal Özmen about housing cooperatives
As part of “The Vast Minority” workshop | 16th International Architecture Exhibition La Biennale Di Venezia Pavilion Of Turkey “the Shift” project
[vimeo 289683307 w=640 h=360] History of Cooperativism in Turkey – Kemal Özmen from Herkes İçin Mimarlık on Vimeo.
Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi (nev’i değişikliği) ve anonim şirket olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır
Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi (nev’i değişikliği) ve anonim şirket olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır:
EVREN ÖZMEN
Yakın zamana kadar kooperatiflerin ticari şirketlere dönüşümüne (nev’i değişikliği) izin verilmediği halde, 27.01.1999 tarihli Sanayi ve Ticaret Bakanlığı oluru ile aşağıdaki şartların yerine getirilmesi halinde kooperatiflerin anonim şirkete dönüşmesine izin verilmeye başlanmıştır. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Sayı: B. 14. 0.İTG. 0.10.00.01. – Onay No: 1998/12)
STB’nın yapı kooperatiflerinin anonim şirkete dönüşmesi için amacını gerçekleştirmiş olması koşulunu aramamaktadır. Bu nedenle kitabın yapı kooperatiflerinin inşaatı tamamlamasından sonra geçebilecekleri hukuki statüsünün neler olabileceği konusundaki çalışmalar kapsamında belirtilmiş olmasına rağmen, yapı kooperatiflerinin inşaatını tamamlamadan önce, hatta inşaata başlamadan anonim şirkete dönüşmesi olanaklıdır. Ancak, bu durumda A.Ş.’ye dönüşme gerekçesinin A.Ş.’nin kuruluşuna izin veren STB İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce uygun görülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yapı kooperatifleri inşaatını tamamladıktan sonra A.Ş.’ye dönüşebilecekleri gibi inşaatı tamamlamadan önce A.Ş.’ye dönüşebilmeleri olanaklıdır.
STB İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce kooperatiflerin anonim şirket olarak nev’i değişikliği yapabilmesi için yerine getirilmesini istediği iş ve işlemler aşağıda belirtilmiştir.
FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE PROJE DANIŞMANLIĞI KOOPERATİFİ AMAÇ VE FAALİYET KONULARI NELERDİR ?
Kooperatifin amacı; ortaklarının, bilgi birikimleri ve mesleki çalışmalarından somut projeler üretmelerini sağlamak üzere her türlü danışmanlık hizmeti vermek ve ortaklarının projelerinden doğacak her türlü fikri mülkiyet haklarını; hukuki ve ekonomik menfaatlerini korumaktır.
Bu amaçla kooperatif;
1- Ortakları ile tüzel kişiliği adına her türlü projenin geliştirilmesi, desteklenmesi ve yürütülmesi için faaliyette bulunur. Projelere ortak olur, projeleri gerekirse satar ya da satın alır.
2- Ortakları ya da tüzel kişiliği tarafından yürütülen projelerin finansmanı için ulusal ve uluslararası hibe, teşvik ve fonları araştırır, yatırım olanaklarının altyapısını sağlar ve başvuru süreçleri hakkında danışmanlık hizmeti verir.
3- Tüzel kişilik olarak taahhüt etmiş olduğu projelerin hayata geçirilmesi çalışmalarında ortakların birikimlerinden yararlanabilir.
4- Üretilen projelerle ilgili her türlü fikri mülkiyet haklarını kendisi, ortakları veya üçüncü şahıslar adına tescil ettirir. Hukuki uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda ortaklarının haklarını korumak için gerekli çalışmaları yürütür.
5- Ortaklarının projelerinin serbest piyasa koşulları çerçevesinde rekabet edebilir projeler haline gelmesine katkıda bulunur, danışmanlık yapar.
6- Ortaklarının yaptığı çalışmaların ve yürüttüğü projelerin haksız rekabet hükümleri çerçevesinde korunmasını sağlayıcı tedbirler alır.
7- Fikir ve Sanat Eserleri, Telif Hakları, Marka ve Patent mevzuatı gibi entelektüel mülkiyet hakları öncelikli olmak üzere ortaklarına her türlü hukuki koruma hizmeti verir, yol gösterici çalışmalarda bulunur.
8- Gerçek veya tüzel kişilerle iş ya da proje ortaklığı yapabilir. Bu kişilerin fikirlerini projelendirebilir. Fizibilite çalışması yapabilir. Finansman sağlayabilir. İlgili kurum ve kuruluşlarla görüşme yapar. Gerçek veya tüzel kişiliklere işin konusu ile ilgili her türlü danışmanlık hizmeti sunabilir.
9-Ortaklarının projelerinde kullanacakları araç-gereç ve her türlü ihtiyaç maddelerini iç ve dış piyasadan temin eder ve uygun fiyatlarla ya da ortaklarına intikal ettirir. 10- Üretim amaçlı oluşturulan projeler kapsamında üretim tesisleri kurar, işletir, işletilmesini sağlar, satın alır ve gerektiğinde satar.
11- Projelerin hayata geçirilmesinin ardından piyasaya arz edilecek ürünlerin kalitelerinin bozulmamasını sağlar. Toplam kalite standartları, çevre, moral, etik, mesleki kural ve teamüllere, bilimsel kriterlere uyar. Ulusal ve uluslararası standartlara uygunluk ve toplumun farklı kesimlerinin dini, ahlaki, örfi değerlerine karşı sorumluluk duygusu ile hareket eder.
12- Projelerin uygulanmasında karşılaşılacak olan fiyat, kalite ve konjonktürel dalgalanmalara ve muhtemel risklere karşı tedbirler alır.
13- Sosyal tesisler, bakım ve tamir tesisleri, irtibat büroları, ofisler, iş platformları kurar, kiralar, devralır, ortak olur, işletir ve işletilmesini sağlar.
14- Ortaklarının verimlilik ve etkinliklerini, katma değerlerini artırmak için eğitim verir ve ortaklar arasında oryantasyon, optimizasyon, senkronizasyon sağlar.
15- Ortaklarına yeni imkânlar sağlamak için, ulusal ve uluslararası kurum veya kuruluşların fonlarını takip ederek bu konularda ortaklarını bilgilendirir, yararlanmasını sağlar ve projelere yönelik organizasyonlar düzenler.
16- Ulusal projelerin ve çalışmalarının tanıtımı, evrensel değerlerin korunması, kamu yararı ile ilgili olan sosyal sorumluluk projelerine ortak olabilir.
17- Ortaklarının moral, etik, mesleki kural ve teamüllere uymaları konusunda her türlü tedbiri alır.
18- Amacına uygun kooperatif ve diğer kuruluşlarla işbirliği yapar, ortak tesisler kurar. Bunlarla birlik oluşturabilir, var olan birlik ve kuruluşlara ortak olabilir.
19-Ortakların bankalar ve diğer müesseselerden alacakları kredi ve fon destekleri için gerektiğinde teminat karşılığı garanti verir
20- Kooperatifin kendi ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredi ve fon desteğinin zamanında ve maksadına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirleri alır.
21- Şubeler açar.
22- Amacı doğrultusunda menkul, gayrimenkul değer ve mallar ile işletmeler satın alır, kiralar, gerektiğinde satabilir. Bunları teminat gösterebilir ve bunlar üzerinde diğer hukuki tasarruflarda bulunabilir.
23- Gerçek ve tüzel kişiliklerle iş ortaklığı kurabilir.
24- Ortaklarının kooperatif konusu ile ilgili sigorta ihtiyaçlarına aracı olabilir.
25- Gerektiğinde konusu ile ilgili eğitim, süreli-süresiz yayın, araştırma ve benzeri faaliyetlerde bulunabilir. Bu maksatla Üniversiteler ve diğer kamu kurumları ile işbirliği yapabilir.
26- Sponsorluk sözleşmeleri yapabilir. Yarışma ve araştırma projelerini hayata geçirebilir.
27- Fonlar oluşturabilir. Personel istihdam edebilir.
Sulama kooperatifine yapılan inşaat işinde KDV oranı
|
||||
Sayı |
: |
63611781-130[28-2018/5]-E.8940 |
10.07.2018 |
|
Konu |
: |
Sulama kooperatifine yapılan inşaat işinde KDV oranı |
|
|
İlgi |
: |
28/03/2018 tarihli özelge talep formunuz |
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …. Sulama Kooperatifi ile malzeme ve işçilik Şirketinize ait olmak üzere hizmet binası yapım işi için sözleşme imzaladığınız belirtilmekte ve bu sözleşme kapsamında yapacağınız inşaat taahhüt işi için uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı sorulmaktadır.
KDV oranları, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % l, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % l8 olarak belirlenmiştir.
Söz konusu Karar eki (I) sayılı listenin 12 nci sırasında, “Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” sayılmış ve bu hizmetin % 1 oranında KDV’ ye tabi tutulması öngörülmüştür.
Bu durumda, indirimli KDV oranı (% 1) uygulanabilmesi için;
– Kooperatifin münhasıran konut yapı kooperatifi statüsünde olması,
– İşin inşaat işi olması ve
– Taahhüde dayanması
şartlarının bir arada sağlanması gerekmektedir.
Buna göre, konut yapı kooperatifi statüsünde olmayan ….. Sulama Kooperatifi’ne yapılan inşaat taahhüt işi 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin 12 inci sırası kapsamında olmadığından, bu hizmetin genel oranda (% 18) KDV’ ye tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Kooperatif hissesinin satışında vergilendirme 2018
Nakliyat ambarı kooperatif hissesinin satışında vergilendirme. |
|
|||
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; yurt dışında yaşadığınızı, Türkiye’ye zaman zaman geldiğinizi, ……….. Kooperatifinde bulunan 2001 yılında satın aldığınız hissenizi satmak istediğinizi belirterek, bu hisse satışından elde edeceğiniz gelirin değer artış kazancı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olanlar ile resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşlarının tam mükellef olduğu belirtilerek bu kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesinde ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı, geçici ayrılmaların Türkiye’de oturma süresini kesmeyeceği, 6 ncı maddesinde de Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süre yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının elde ettikleri kazanç ve iratların vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yapıldığı 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de söz konusu Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerektiği, bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanların ise tam mükellefiyet esasında vergilendirilecekleri açıklamalarına yer verilmiştir.
Anılan Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde;
“Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
………
4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
…..
Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6000 (2014 takvim yılı için 9.700 TL) Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.”
hükümleri yer almaktadır.
Aynı Kanunun “Münferit Beyannamenin Verilmesi” başlıklı 101 inci maddesinde de;
“Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:
…
2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı,
…
Yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.
Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir. “
hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ……….. Kooperatifinde bulunan hissenizin devri karşılığında elde edeceğiniz kazanç, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine göre değer artışı kazancı niteliğinde olup, söz konusu kooperatif hissesinin elden çıkarıldığı dönemde altı aydan fazla süreyle Türkiye’de bulunmamanız durumunda değer artışı kazancının ilgili yıla ilişkin istisna tutarını (2014 yılı için 9.700 TL.) aşan kısmını, Gelir Vergisi Kanununun 101 inci maddesi gereği münferit beyanname ile beyan etmeniz gerekmektedir.
İlgili dönemde Türkiye’de altı aydan fazla süreyle bulunmanız durumunda ise, tam mükellefiyet esasında vergilendirilmeniz gerekeceğinden, söz konusu gelirin istisna tutarını aşan kısmının aynı döneme ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği tabiidir.
Site Yönetimine makbuz kesilirken stopaj olacak mıdır ?
Apartmanın yönetimini ve muhasebe işlerini yürütmek üzere görevlendirilen serbest muhasebeci mali müşavire bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemenin ne kadarının yönetim hizmeti karşılığı, ne kadarının muhasebe hizmeti karşılığı olarak yapıldığının belirlenerek, adı geçen kişiye yönetim hizmeti karşılığı olarak belirlenen ve ücret ödemesi kapsamında değerlendirilen tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre, muhasebe hizmeti karşılığı yapılan ve serbest meslek ödemesi kapsamında değerlendirilen tutar üzerinden ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması,
SANAYİ SİTELERİ KOOPERATİFLERİ VE ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNE YAPI KAYIT BELGESİ İLE İLGİLİ BÜYÜK İMKAN-EVREN ÖZMEN
Aşağıda yazdığım sorun nedeni ile başvurular çok az olarak gerçekleşmekteydi. Ancak yazının altında bulunan değişiklik ile başvuruların artacağını düşünüyorum
Saygılarımla
Evren ÖZMEN
Turizm, Hastane ve Sanayi Binalarında başvurunun az olmasının sebebi nedir ?
Belirtilen yapıların özellikleri gereği tek bağımsız bölüm olmaları nedeni ile (634 sayılı kat mülkiyeti kanunu madde 10 )İskanlı olmasına rağmen, ruhsatsız olarak ek imalat yapıldığında bütün alan üzerinden bedel hesaplanması ve oranın % 5 olması nedeni ile başvurular istenilen düzeyde değildir.
Bu durumda ilgili yapıların iskanının olmasının bir anlamı kalmamaktadır. Sanki iskan yokmuş gibi yapı kayıt bedeli ödenmektedir. Bu konuda bakanlığa gerekli öneriler il müdürlükleri tarafından sunulduğu bilinmektedir.
“c) Yapı kullanma iznine göre tek bağımsız bölüm olarak kullanılan; alışveriş kompleksi, hastane, otel, fabrika, imalathane ve benzeri yapılardaki aykırılıklarda, yapı yaklaşık maliyet bedeli aykırılıktan dolayı meydana gelen alan üzerinden hesap edilir. Yapılan aykırılık neticesinde herhangi bir alan kazanılmamış ise veya kazanılan alan 1000 m2 ve/veya bu miktarın altında ise yapı yaklaşık maliyet bedeli 1000 m2’den hesap edilir.”
YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI.-KARŞILAŞTIRMALI TABLO-EVREN ÖZMEN
YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARDA
DEĞİŞİKLİK YAPILDI.
Hazırlayan : Evren ÖZMEN
20 Eylül 2018 Tarih 30541 sayılı resmi gazete ile yapı kayıt belgesinin verilmesine ilişkin usul ve esaslarda değişiklik yapılmıştır.
Buna göre;
Eski Hali | Yeni Hali | |
MADDE 1 – 6/6/2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasların 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
|
(5) Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir.
|
(5) Yapı Kayıt Belgesi; yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılarda yapının tamamı için yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık hangi bağımsız bölümde/bölümlerde yapılmış ise o bağımsız bölümler için ayrı ayrı veya yapının tamamı tek bir malike ait ise ve aykırılık bütün bağımsız bölümlerde yapılmış ise yapının tamamı için düzenlenir.”
|
MADDE 2 – Aynı Usul ve Esasların 5 inci maddesinin;
a) Birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı fıkranın (b) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) bendine aşağıdaki alt bentler ile bu bendin sonuna aşağıdaki cümle ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
|
a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.
|
“a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır. Arsa emlak vergi değeri hesaplanırken;
1) Hazineye ve belediyelere ait taşınmazlar üzerinde inşa edilmiş yapılar için yapının oturum alanına karşılık gelen arsa payı üzerinden, 2) Parsel üzerinde birden fazla yapı bulunması durumunda, sadece Yapı Kayıt Belgesi müracaatında bulunulan yapıya isabet eden arsa payı üzerinden, 3) Hisseli taşınmazlarda, yapı malikine ait hisse oranı üzerinden, hesaplama yapılır.”
|
a) Birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı fıkranın (b) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) bendine aşağıdaki alt bentler ile bu bendin sonuna aşağıdaki cümle ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
|
6) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) 100.000 TL/MW
esas alınmak suretiyle hesap yapılır.
|
“6) Enerji üretim tesisleri için 2.000.000 TL/MW,”
“7) İskele, liman, tersane için 1500 TL/m2,” “8) İstinat duvarı, dolgu alanı, havuz, spor sahaları ve benzeri bina niteliğinde olmayan yapılar için 150 TL/m2,” “Binanın katları hesap edilirken bodrum katlar da hesaba katılır.” “ç) İbadethaneler ile merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin ticari maksatla kullanılmayan yapıları için belge bedeli alınmaz.”
|
b) İkinci fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesi aşağıdaki şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.
|
b) Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dahil olmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır. Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılık hangi bağımsız bölüm/bölümler ile ilgili ise o bölüm/bağımsız bölümlerin yapı maliklerinin, kendi bağımsız bölümleri için ödenmesi gereken bedeli ödemeleri durumunda aykırılığı olan bağımsız bölüm belirtilerek Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Bağımsız bölümünde aykırılık olmasına rağmen kendi bağımsız bölümüne düşen bedeli ödemeyen ve aykırılığı olan bağımsız bölümünü gösteren Yapı Kayıt Belgesi almayanlar aynı binada başka bir bağımsız bölüm için düzenlenen Yapı Kayıt Belgesinden faydalanmaz.
|
“Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dâhil olmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca kendi bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümler için hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır.”
|
ve bu fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir. | “c) Yapı kullanma iznine göre tek bağımsız bölüm olarak kullanılan; alışveriş kompleksi, hastane, otel, fabrika, imalathane ve benzeri yapılardaki aykırılıklarda, yapı yaklaşık maliyet bedeli aykırılıktan dolayı meydana gelen alan üzerinden hesap edilir. Yapılan aykırılık neticesinde herhangi bir alan kazanılmamış ise veya kazanılan alan 1000 m2 ve/veya bu miktarın altında ise yapı yaklaşık maliyet bedeli 1000 m2’den hesap edilir.”
c) Üçüncü fıkrasında yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresi “Hazine ve Maliye” olarak değiştirilmiştir.
|
|
MADDE 3 – Aynı Usul ve Esasların 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi ile aynı fıkranın bu bendin devamında gelen cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
|
d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,
ile birlikte ilgili tapu müdürlüğüne müracaatta bulunulur ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur.
|
“d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren ve tescil sayfasını da içeren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,
ile birlikte kadastro müdürlüğüne müracaatta bulunulur. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur. Bu sorumluluk gereğince kadastro müdürlüğü tarafından resen zemin tespit tutanağının sadece büro kontrolleri yapılmakla yetinilerek tescil için ilgili tapu müdürlüğüne gönderilir ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra ilgili tapu müdürlüğünce ilgili vergi dairesi müdürlüğüne ibraz edilmek üzere, Yapı Kayıt Belgesine konu yapıya (Mahalle/Sokak/Bina No-Ada/Parsel/Pafta No) ve söz konusu yapıdaki bağımsız bölümler veya sair tesisler ile maliklerine ait bilgileri içeren bir yazı düzenlenerek başvuru sahibine verilir ve ilgili vergi dairesince söz konusu yapıya ilişkin olarak cins değişikliği harcının tahsil edilmesi üzerine tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır.”
|
Aynı Usul ve Esasların 8 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
|
(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur.
|
“(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.”
|
MADDE 6 – Aynı Usul ve Esasların 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
|
(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.
(3) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan husus Yapı Kayıt Belgesi bedelinin eksik olarak hesaplanması neticesini doğurmuş ise, eksik alınan bedel ilgilisinden alınır. Eksik alınan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir ve daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez.
|
“(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan beyanda bulunulması durumunda;
a) Yapı Kayıt Belgesi bedeli eksik olarak ödenmiş ise müracaat sahibince e-Devlet üzerinden gerekli düzeltme işlemi yapılması ve eksik olan meblağın ödenmesi sağlanarak, duruma uygun yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Eksik olan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez ve yalan beyanda bulunan hakkında 5237 sayılı Kanunun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur. b) Yapı Kayıt Belgesi bedeli fazla ödenmiş ise, fazla ödenen kısmın iadesi için Müdürlüğe başvurulur. Müdürlükçe yapı mahallinde inceleme yapılarak Bakanlık resmi internet sitesinden yayımlanan düzeltme formu iki nüsha olarak doldurulmak suretiyle müracaat sahibine iade edilecek tutar belirlenir. Düzeltme formunun bir nüshası müracaat sahibinin talep dilekçesi ile birlikte resmi yazı ekinde iade işlemi yapılmak üzere il defterdarlık muhasebe müdürlüğüne gönderilir. İade işleminden sonra yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmez. Düzeltme formunun onaylı ikinci nüshası, fazla ödenen bedele göre verilen Yapı Kayıt Belgesinin ayrılmaz parçası kabul edilir ve Yapı Kayıt Belgesi bu form ile birlikte hüküm ifade eder.” |
KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININ ÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARA İLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ
|
Türkiye’nin İlk ‘Bisiklet Kooperatifi’ Kuruldu
Türkiye’nin İlk ‘Bisiklet Kooperatifi’ Kuruldu
Karşıyaka’dan Bisikletliler İçin Örnek Girişim
Karşıyaka Belediyesi, Türkiye’nin ilk ‘Bisiklet Kooperatifi’nin kuruluşuna öncülük etti. 40 ortağıyla yola çıkan BİSİKOOP, bisikletli ulaşımın yaygınlaşmasını sağlamak ve ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmek için çalışmalarına başladı.
Kooperatiflerde Tapu Müdürlüklerine İtiraz Nasıl Edilir ?-Evren ÖZMEN
Tapu müdürlüklerinde yapılan müracaatlarda talebin karşılanmaması halinde Tapu Sicili Tüzüğünün 26. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 1016. maddesi uyarınca ret edilmesi karşısında ret kararında da belirtildiği süre zarfında ilgili Bölge Müdürlüğüne itiraz edilmesi hakkı bulunmaktadır.
Bölge Müdürlüğünce ve konunun değerlendirilir, akabinde Bölge Müdürlüğünce verilen karara karşı da Genel Müdürlüğe itiraz edilebilebilmektedir.
Kooperatiflerde Satış Bedellerinin ortaklara devri-Evren ÖZMEN
Genel kuruldan karar alınması şartı ile (KK. 42, Anas. 23) kooperatif sosyal ve müşterek tesislerinin tamamının veya bir kısmının satılarak elde edilen gelirin ortaklara dağıtılması mümkün bulunmaktadır.
Genel kurulca satılacak sosyal ve müşterek tesislerin belirlenerek (asgari bedelinin ve satış yönteminin) satışına karar verilmesi ve satış gelirlerinin ortaklara dağıtılması mümkün olabilmektedir
İmar Barışı Kooperatiflerde neden istenilen sonuçlara ulaştıramıyor ?-EVREN ÖZMEN
İmar Barışı Kooperatiflerde neden istenilen sonuçlara ulaştıramıyor ?
Hazırlayan: Evren ÖZMEN
İmar Barışı ile kooperatiflerde ve toplu yapılarda istenilen hedeflere ulaşılamadığını gözlemlemek zor değil. Bunun nedenini detaylı olarak yazmadan önce bazı tanımlamalar yapmanın faydası olacağını düşünüyorum.
Genel olarak kooperatiflere ve toplu yapılar ile çalıştığım için karşılaşılan sorunları, ortaklar tarafından sorulan soruları ve paydaşların ( Belediye v.b.) çekincelerini, devam eden davaların akibetinin belli olmamasını, 2B arsalar ile ilgili süreçleri v.b hususları bu yazıda anlatmaya çalışacağım
İlk olarak Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarına konut veya işyeri teslim etmek olduğu için imar barışı diğer kooperatif türlerine göre daha çok tabi ki yapı kooperatiflerini ilgilendiriyor.
Peki yapı kooperatiflerinde imar barışından yeterince istifade edilememesinin nedeni bütün yapı kooperatifleri için aynı mı ?
Bilindiği üzere yapı kooperatifleri üç ayrı şekilde kurulabilmekte ve tüzel kişiliklerini devam ettirebilmektedirler.
1-Konut Yapı Kooperatifleri
2-Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri
3-Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri
Toplu İşyeri yapı kooperatifleri ve küçük sanayi sitesi kooperatiflerinde başvurunun az olması nedeni % 5 oranında yapı kayıt bedeli ve devamındaki % 5 ve diğer masrafların yüksekliği. Aynı şekilde organize sanayi bölgelerinde de oranının yüksekliğinden şikayet var. 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun ile sanayiciye önemli faydalar sağlanmıştı. Ancak imar barışında bu hususu göremiyoruz.
Sonuç olarak, işyeri yapı kooperatiflerinde ve organize sanayi bölgelerinde başvurunun az olmasının birinci sebebi ödenecek bedellerin yüksekliği.
Peki konut yapı kooperatiflerinde durum nedir ?
Yaz tatili, bayram tatili derken vatandaşlarımız oturdukları yerlere geri dönüş yapmaya başladı. Yaz boyunca kooperatif ortaklarının bir çoğu tatilde olması nedeni ile bir çok kooperatif ve site bu konuda ortaklarına/maliklere yeterli bilgilendirme yapamadı ve gerekli toplantılarını tertipleyemedi.
Eylül ayı itibari ile bir çok kooperatif ve site bu toplantılarını yapmaya başladı. Ancak yapı kayıt bedeli tutarının 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi gerekeceği için, bu rakamın bu kadar kısa sürede toplanması çok mümkün gözükmüyor. Ayrıca yapı kayıt bedeli için bankaların sunduğu kredi olanakları da, faiz oranlarının yüksekliği nedeni ile pek rağbet görmediği için şu an kooperatifler için yapı kayıt belgesi başvurularında benim gözlemlediğim pek artış yok.
İmar barışı ile ilgili olarak her konut yapı kooperatifin kendine özel durumu olacağı için toplu olarak, şu şekilde işlem yapmaları gereklidir diye söylemek mümkün değil.
- Kooperatifte kat irtifakı kurulmamış ise;
- a) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olabilir.
- b) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyeti kısmen kooperatif kısmen hazineye ait olabilir.
- c) Kooperatif arsa sahibi ile yapılan kat karşılığı sözleşme neticesinde ortaklarına konut teslimi yapmış olmasına rağmen, arsa sahibi eksik imalatlar nedeni ile arsanın ferağını yapmamış olabilir.
Bu durumda yapı kayıt belgesi için başvurulabilmesi için mülkiyetin tamamen kooperatife ait olması gerekmektedir. Kooperatifin amacı ana sözleşmesinin 6.maddesine istinaden ortaklarına konut teslim ederek, ortakları adına ferdileştirilmesi olduğu için yapı kayıt belgesi alınması kooperatifin amacını gerçekleştirdiği anlamına gelmemektedir.
Bu noktada arsasının mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olan konut yapı kooperatifi için yapı kayıt belgesi alındıktan sonra, belediyeden terklerin yapıldığına dair yazı ve beraberinde daha önceki yazılarımda belirttiğim belgeler ile beraber 2018–8 Tapu kadastro genel tebliğine uygun olarak başvuru yapılması gerekmektedir.
Ancak terklerin fiilen yapılması mümkün değil ise ne yapılacaktır ?
Yani düzenleme ortaklık payı olarak belediyeye % 40 a kadar terk yapılması mümkün değil ise, kat mülkiyeti tapularının alınması da mümkün olmayacaktır.( Örnek olarak terk yapılacak alanın üzerinde bir blok bulunması ) İşte bu nedenden dolayı kooperatifler imar barışı noktasında istedikleri sonucu alamamaktadırlar.
Belediyeden terklere dair yazı alınabilmesi için devam eden davalar ile ilgili olarak sulh olunması gereklidir, ancak kooperatif ortakları da hukuki anlamda bir hak kaybı yaşamak istemedikleri için bu duruma da sıcak bakmamaktadırlar.
Plan tadilatı mümkün müdür ?
Belediyelerin imar barışı sürecinde biraz devre dışı bırakılmış olması nedeni ile imar barışının çözüm olmadığı siteler için plan tadilatları tekrar gündeme geldiğini duymaktayız.
Kat irtifakı kurulmuş ancak yapı ruhsatına uygun imalat yapmamış bu nedenle iskan alamamış kooperatiflerde imar barışı başvuruları neden istenilen seviyede değil ?
Kat irtifakı kurulmuş kooperatiflerde insiyatif kooperatif genel kurulunda değil, kat irtifakına sahip kat maliklerinde olduğu için blok bazında yapı kayıt belgesi başvurusu yapılıyor. Blokların tamamı yapı kayıt belgesi ödemesini yapıp, e devlet üzerinden yapı kayıt belgelerini indirdikten sonra ; devamında birden fazla bloktan oluşan kooperatif ve sitelerde projenin çizilmesi ve bütün maliklerin muvafakatname alınması ( örnek olarak 1000 konut) çok zor olduğundan süreç de, bu noktada tıkanıyor.
Peki ne yapılabilir ?
- Öncelikle işyerleri için oranlar düşürülmelidir.
- Yapı Kayıt Belgesi başvuru ve ödeme süresi uzatılmalıdır.
- Muvafakatname zorunluluğunda bütün kat maliklerinden rıza alınması noktasında kentsel dönüşümdekine benzer oranlar uygulanmalıdır.
Saygılarımla
Kooperatiflerde Olağan üstü Genel kurullarda yönetim kurulları vekalet kullanabilir mi ?-Evren ÖZMEN
Gerek olağan, gerek olağan üstü kooperatif genel kurullarında Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kişiler vekaleten oy kullanamazlar.
Kooperatif aynı yükleniciden hem kaba inşaat hem de ince işler için hizmet almasının vergisel boyutu-Evren ÖZMEN
Kooperatiflerde aynı yükleniciye ihale usulü yaptırılan kaba inşaat ve devamında ince inşaat işleri dönem atladığı takdirde yıllara yaygın olması gereklidir ve hakedişlerden stopaj kesintisi yapılması gerekmektedir.
Kooperatiflerde Yönetim kurulları bu hususu özenle takip etmeleri gereklidir.
Evren ÖZMEN
Kooperatiflerde Murahhas Aza için sigorta primi ödenir mi ? Evren ÖZMEN
Uygulamada çok fazla örneği olmasa da bazı kooperatiflerde murahhas aza görevlendirilmesi söz konusu olmaktadır.
Eğer Murahhas aza kooperatifte fiilen çalışmakta ve mesai saatleri içinde görev yapmakta ise mutlaka sigorta ödemesi yapılması gerekmektedir.
Aksi takdirde cezai sorumluluklar söz konusu olmaktadır.
KOOPERATİFLERDE YÖNETİM VE DENETİM KURULU ASIL ÜYELİKLERİNDE BOŞALMA OLURSA YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR ?
KOOPERATİFLERDE YÖNETİM VE DENETİM KURULU ASIL ÜYELİKLERİNDE BOŞALMA OLURSA YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR ?
Hazırlayan : Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Kooperatiflerde yönetim ve denetim kurulu asıl üyeliklerinde gerek istifa gerekse başka nedenlerle boşalma olduğu taktirde yapılacak işlem konusunda tereddüt yaşandığı görüldüğünden, bu konuda yapılması gereken uygulamaya özetle aşağıda yer verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/2. maddesine ve bu kanunun 88.maddesine istinaden Bakanlıkça çıkarılan örnek anasözleşmenin 23/2.maddesine göre yönetim ve denetim kurullarını seçme görev ve yetkisi genel kurula ait olup, bu yetki başka bir organa devredilememektedir.
Bilindiği üzere kooperatiflerde yönetim kurulu üye sayısı en az 3, denetim kurulu üye sayısı ise en az 2 kişidir. Yönetim kurulu üyelerinin görev süresi en fazla 4 yıl olduğu halde, denetim kurulu üyelerinin görev süresi ise en fazla 3 yıldır.
Yönetim ve denetim kurulu asıl üye sayısı kadar yedek üyenin de genel kurulca seçilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle yönetim ve/veya denetim kurulu asıl üye sayısında boşalma olduğu taktirde, genel kurulca seçilen sayıda asıl üyelerin çalışma zorunluluğu bulunduğundan aşağıdaki doğrultuda işlem yapılarak asıl üye sayısı kadar kişi ile yönetim ve/veya denetim kurullarının çalışması gerekmektedir. Aksi halde asıl üyelerde boşalma söz konusu olduğu halde, genel kurulca seçilen sayıya tamamlanmamış olması cezai yaptırımı gerektirmektedir. (KK. 56/6)
a-Yönetim kurulu asıl üyeliğinin boşalması durumunda yapılacak işlem:
Yönetim kurulu asıl üyelerinin genel kurulca seçilen sayıda çalışması gerekmektedir. Her ne kadar uygulamada yönetim kurulu toplantı nisabını (çoğunluğunu) kaybetmediği durumlarda yedek üye çağrılmadan işlem yapılmakta ise de, bu uygulama kooperatifler mevzuatına aykırıdır. Dolayısıyla genel kurulca seçilen sayıda yönetim kurulu üyelerinin çalışması zorunluluğu bulunmaktadır.
Yönetim kurulu üyeliğinden boşalma olduğu taktirde, mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse yönetim kurulu tarafından yedeklerden alınan oy sayısına göre, liste halinde ise kur’a ile tespit edilerek çağrılan yedeklerle asıl üye sayısı tamamlanır. Eğer yönetim kurulu üyeliğinden boşalma dolayısıyla mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse yedekler denetçiler tarafından çağrılır.
Yedeklerle de genel kurulca seçilen sayıya ulaşılamadığı taktirde, ortaklar arasından kişi veya kişiler çağrılarak asıl üye sayısı tamamlanır.
Yukarıdaki uygulamada dikkat edilmesi gereken husus, boşalmalar dolayısıyla yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse yedekten ve üyeler arasından denetçiler tarafından çağrılacak kişi veya kişilerle birlikte yönetim kurulu genel kurulca seçilen sayıya tamamlanmak suretiyle işlem yerine getirilir. Ancak mevcut yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmiş ise (sayının yarısının altına düşmüş ise) anasözleşme hükmü gereği (Anas. 47) denetim kurulu tarafından seçimler yapılmak üzere derhal genel kurul toplantıya çağrılır.
Bilindiği üzere yönetim kurulunun karar alabilmesi için toplantı yeter sayısı genel kurulca belirlenen yönetim kurulu asıl üye sayısının yarıdan fazlası olması gerekmektedir.
b-Denetim kurulu asıl üyeliğinin boşalması durumunda yapılacak işlem:
Yönetim kurulunda olduğu üzere; denetim kurulu üyelerinin de genel kurulca seçilen sayıda çalışması esas olup, çeşitli nedenlerle denetim kurulu üyeliğinden boşalma olursa boşalmalar yedeklerle tamamlanır. Yedeklerle tamamlanamıyor ise, üyeler arasından çağrı yapılarak tamamlanır. Toplam boşalma olduğu taktirde, yönetim kurulu genel kurul yaparak denetçi seçimini sağlayabileceği gibi, mahkemeden denetçi görevlendirilmesini isteyebilir.
Özetle; yönetim ve denetim kurulu asıl üyelerinin genel kurulca belirlenen sayıda çalışması esas olup, çeşitli nedenlerle boşalma olduğu taktirde, bu boşalmalar önce yedeklerle tamamlanır. Yedeklerle tamamlanması mümkün olmaz ise, ortaklar arasından çağrı yapılarak tamamlanır. Yönetim kurulunda toptan boşalma olursa, denetim kurulu seçimler için genel kurulu yapar. Ancak denetim kurulu üyeliğinin yedeklerde dahil tamamen boşalması durumunda yönetim kurulunun genel kurul yaparak denetçilerin genel kurulca seçimini sağlayacağı gibi, mahkemeden istekte bulunarak ilk genel kurula kadar görev yapacak denetçilerin mahkemece atanmasını da isteyebilir.
Hata: İletişim formu bulunamadı.
İŞLETME KOOPERATİFİ NEDİR ? HANGİ AMAÇ İLE KURULUR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN
YAPI KOOPERATİFLERİNİN İNŞAATI GERÇEKLEŞTİRİP, İŞLETMEYE VEYA İSKANA AÇILDIKTAN SONRA GEÇECEKLERİ HUKUKİ STATÜNÜN BELİRLENMESİ
Evren ÖZMEN :[email protected]
Gerek işyeri yapı kooperatifleri (küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri ve toplu işyeri yapı kooperatifleri), gerekse konut yapı kooperatifleri anasözleşmesinde gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip işyerlerinin veya konutların ortakları adına tapuda tescil ettirmiş olması ile anasözleşmelerinde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmiş olmaktadırlar.
Bu nedenle bundan sonra faaliyetini yapı kooperatifi olarak sürdürmesi hukuken ve fiilen mümkün olamamaktadır. Şöyle ki hukuken mümkün değildir. Zira Kooperatifler Kanununun 81.maddesi kooperatifin amacını gerçekleştirdikten sonra hukuki statüsünün değişmesi gerektiğini hüküm altına almıştır. Diğer taraftan fiilen de mevcut statüsünü sürdürme olanağı bulunmamaktadır. Çünkü kooperatifin işletme veya iskan aşamasında gerek duyduğu hukuki düzenlemeler yapı kooperatifi anasözleşmesinde mevcut değildir.
Bilindiği üzere kooperatiflerin faaliyeti, kooperatifin amacı ve çalışma konusu ile sınırlıdır. (3) Bu durumda kooperatifin amaç ve konusuna aykırı faaliyette bulunulduğunun Bakanlıkça (STB) tesbit edilmesi durumunda (KK. 98.maddesinin yollaması ile TTK.’nın 24.06.1995 günlü 559 sayılı KHK ile değişik 274/2.maddesine göre) kanuna, anasözleşme hükümlerine veya kamu düzenine aykırı işlemler ve faaliyetlerde bulunduğu anlaşılan kooperatifler aleyhine Bakanlık tarafından fesih davası açılabilmektedir. Açılan bu dava üzerine mahkemece kooperatifin feshine karar verilmesi halinde kooperatif dağılmakta ve tasfiyeye girmektedir.
Bakanlıkça yaptırılan denetim sonucunda kooperatifin amaç ve konusuna aykırı hareket edildiğinin veya kamu yasaları gereğince kooperatifin feshini gerektiren bir nedenin varlığının tesbit edilmesi halinde düzenlenecek olan rapor Maliye Bakanlığı’na gönderilerek bu Bakanlığın Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü’nce gerekli dava açılmaktadır.
Kısaca kooperatiflerin anasözleşmelerinde yazılı amaçları doğrultusunda faaliyet göstermeleri zorunlu olup, amaç dışı faaliyetlerden dolayı STB’nın mahkemeye müracaat ederek, kooperatifin fesih ve tasfiyesine karar aldırma hak ve yetkisi bulunmaktadır.
Daha detaylı bilgi için
KOOPERATİFLERDE ÖN DENETİM NASIL YAPILIR ?-EVREN ÖZMEN
Hazırlayan: Evren ÖZMEN
Kooperatifin denetimi sırasında kooperatifin özelliğine göre bu şablonun genişletilebilmesine imkan tanıyan ve rapor konu bütünlüğü içinde bir çalışma yapılması uygun olacaktır.
Bu kapsamda aşağıdaki konuların da rapor içinde ve ilgili bölümlerde yer alması uygun olacaktır.
1-Yasal olarak tutulması zorunlu olan aşağıdaki defterlerin olup olmadığı ve usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, (noter onay bilgileri ile birlikte)
a-Yevmiye defteri
b-Defter-i Kebir
c-Envanter defteri
d-Kasa defteri
e-Yönetim kurulu karar defteri
f-Genel kurul karar defteri
g-Ortaklar defteri
ı-Ücretli izin defteri
2-Personel dosyalarının ve özlük haklarının düzenli takip edilip edilmediği konusu. (bu tesbitte personel ücret bordrolarının, işe giriş çıkış bildirgelerinin, hizmet sözleşmelerinin, izin ilişkilerinin gözden geçirilmesi varsa bir eksiklik tespit edilmesi gerekmektedir.)
3-Yapı kooperatiflerine ait bilgilerin elektronik ortamda kaydına dair 17 Kasım 2016 tarih ve 29891 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre ortakların kimlik bilgilerinin oluşturulup oluşturulmadığının tesbiti)
4-Kooperatifin hangi vergilerin mükellefi ve/veya sorumlusu olduğu.
a-Kurumlar vergisi,
b-Katma değer vergisi,
c-Muhtasar vergi,
d-Damga vergisi
e-Emlak vergisi
f-Diğer vergiler
5-Envanter kayıtlarının düzenli olarak tutulup tutulmadığı. (Envanter defterinde yada listelerde)
6-Kasada günlük olarak tutulacak azami para miktarına ilişkin yönetim kurulu kararı ile kasa sorumlusunun kim olduğuna dair yönetim kurulu kararının olup olmadığı. varsa bu karara uyulup uyulmadığı.