Ortağın çıkarılmasına iliskin kararın noterden yapılması geçerlilik koşulu değildir .tek ihtara dayanılarak verilen çıkarma kararı yasaya aykırıdır .
Kooperatiften çıkarılma hakkında Yargıtay kararı
Y.11.HD.11.10.1993
Ortağa bir çok kere ihtar gönderilse bile bu ihtarlar usulsüz ise ortağın çıkarılmasına karar verilemez
Kooperatiften çıkarılma hakkında Yargıtay kararı
Y.11.HD.11.10.1993
Ortağa bir çok kere ihtar gönderilse bile bu ihtarlar usulsüz ise ortağın çıkarılmasına karar verilemez
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi ile 02/01/1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanan ve 2012 yılında meslek mensuplarınca uygulanacak olan asgari ücret tarifesi Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi. Söz konusu Asgari Ücret Tarifesine ulaşmak için tıklayınız
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi ile 02/01/1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanan ve 2012 yılında meslek mensuplarınca uygulanacak olan asgari ücret tarifesi Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
Söz konusu Asgari Ücret Tarifesine ulaşmak için tıklayınız
Yapilasmasini tamamlamis fakat bazi nedenlerden dolayi henuz ortaklarina tapu verememis kooperatiflerin durumunun Vergi kanunlari karsisindaki durum
Projeye uygun yapilmama veya sair nedenlerle henuz ortaklarina kat irtifak veya kat mulkiyeti tapusu verememis kooperatiflerin Vergi kanunlari karsisindaki durumunu degerlendirmek amaci ile bu inceleme yapilmistir
Ilgili inceleme raporuna ulasmak icin bize mail atabilirsiniz
[email protected]
Kooperatife ait arsanın Fuzuli işgali
Bir Arazi üzerine yapılan inşaat, Arazinin Bütünleyici parçası olur.Yani arazi üzerine yapılmış bina, arazinin ayrılmaz parçasıdır,kural olarak, arazinin maliki ile o arazi üzerine yapılmış binanın maliki ayrı kişiler olamaz. Yani arazinin maliki kimse, binanın sahibi de odur.Bilerek ya da bilmeyerek,başkasının arazinin üzerine bina yapılması durumunda, bir haksız inşaatın varlığı söz konusudur.MK 706. Madde gereğince taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille mümkün olup taşınmaz mülkiyeti devirni amaçlayan sözleşmeleri geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmeleri ve tescil edilmiş olmaları hukuki zorunluluktur. Kaldı ki olayımızda taraflar arasında taşınmaz mülkiyetini devre yönelik resmi veya resmi olmayan (protokol şeklinde)bir ilişki mevcut değildir. Davalı başkasına ait bir arazi üzerine haksız tecavüzde bulunarak “geçici olacağı” ve “en kısa sürede kaldırılacağı” şeklinde beyanlarda bulunarak bir bina inşa etmiş ve süreç içerisinde binayı kaldırmayarak işgalini devam ettirmiş ve iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.
Aidat kooperatif
c) 21/12/2011 tarih ve 55 kayıt sayılı yazınız,
Sitemizde 1999 ada, 6 no’lu dükkanın mülkiyet sahibi ile aidatı mülk sahibine ait olmak üzere anlaşma yaptığınız halde, adınıza aidat faturaları çıkardığımızı, ayrıca bitişik dükkandaki aidatını mülk sahibi Fevzi….. adına fatura etmemizi belirterek, sonuç itibariyle kira bedelini net 2.750,00 TL’den aidat düşerek düzenlememizi ve bitişik dükkanın aidat faturasını da mülk sahibi adına düzenlememizi istemektesiniz.
Daha evvel ilgi (b) yazımızda belirtildiği üzere; kuruluşumuzun hukuki statüsü kooperatif olup, kooperatif genel kurulunun almış olduğu karar gereği site içinde yer alan ve kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişi ve firmaların aylık 250,00 TL aidat ödemesi kararı alınmıştır.
Aidat ödemesi, hizmet ilişkisine bağlı olup, fatura düzenlemek suretiyle tahsil edilmektedir. Bu husus, mali mevzuatın bir gereğidir. Bu nedenle kiracı kişi ve firmaların, mülk sahipleri ile olan anlaşmaları kendi aralarında hüküm ifade etmekle birlikte, kooperatifimiz yönünden bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
Özetle; Genel kurul kararına istinaden sitemizde faaliyette bulunan kişi ve firmalara fatura düzenlenmek zorunda olduğumuzdan, hizmet almayan kişi ve firmalara fatura düzenlememiz yasal olarak mümkün olamamaktadır. Diğer taraftan genel kurul kararını yerine getirmek yönetim kurulumuzun sorumluluğunda olan bir husustur.
Bu nedenlerle daha evvel belirttiğimiz üzere, talebinizin yerine getirilmesi yasal olarak mümkün olamamaktadır. Fatura karşılığı gerekli aidat ödemelerinizi yapmanızı rica eder, aksi halde gerekli yasal işlemleri yapmak mecburiyetinde kalacağımızın bilinmesini önemle rica ederiz.
Saygılarımızla
10-Yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifi olarak amaç ve tür değiştirmesi,
Yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifi olarak amaç ve tür değiştirmesi,
Konu hakkında detaylı bilgi için
Hata: İletişim formu bulunamadı.
8-Kur’a Yönetmeliğinin hazırlanması ve kur’a işleminin gerçekleştirilmesi,
Kooperatiflerde kura islemleri
Detayli bilgi icin bize ulasin
Kooperatiften ev veya isyeri alirken dikkat edilmesi gereken hususlar
Yapı kooperatiflerine ortak olur iken dikkat edilecek hususlar:
Günümüzde kooperatifçilik uygulamalarında bazı sorunların yaşandığı bilinmektedir. Bu sorunların başında inşaatın uzun sürmesi, baştan tahmin edilen fiyattan fazlaya mâl olması, kalitesiz olması gibi sorunlar gelmektedir.
Bunların da ötesinde çoğu kişinin kooperatife girmekle zarara uğradığı, hatta dolandırıldığı şeklinde yakınmalarına da tanık olmaktayız.
Bu nedenle bütün bu olumsuzluklardan zarar görmemek için kişilerin kooperatiflere ortak olur iken genelde aşağıdaki hususlara özen göstermeleri gerektiğini önerebiliriz:
12.1) Kooperatifin, tescil edilerek tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı incelenmelidir.
Kooperatifler, Ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ve ilan edilmek suretiyle tüzel kişilik kazanan kuruluşlardır. Bu nedenle öncelikle ortak olunması istenilen kooperatifin ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı konusu ticaret sicil numarasından öğrenilmesi gerekir. Aksi halde, yani ortada kuruluş işlemlerini tamamlamamış bir kooperatif sözkonusu ise yapılan yasal olmayan işlemlerden dolayı kooperatif tüzel kişiliği değil, bu işlemleri yapanlar şahsen sorumlu olacaklardır.
12.2) Kooperatif Anasözleşmesinin temin edilerek incelenmesi gerekmektedir.
Kooperatifler, özelliği olan teşekküllerdir. Yapı Kooperatiflerinin Anasözleşmesi 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 88.maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tip olarak (örnek olarak) hazırlanmıştır.
KONUNUN DEVAMINI Kooperatife Ortak olurken dikkat edilecek hususlar KİTABIMIZDA BULABİLİRSİNİZ
Kooperatife nasıl ortak olunur ?
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: ORTAKLARIN HAK VE ÖDEVLERİ
A ORTAKLIK SENEDİ:
MADDE 18. Her ortağın üyelik haklarının, ada yazılı ortaklık senedi ile tescil olunması şarttır. Bu senede kooperatifin unvanı, sahibinin adı ve soyadı, iş ve konut adresi, kooperatife girdiği ve çıktığı tarihler yazılır. Bu hususlar, senet sahibi ile kooperatifi temsile yetkisi olan kimseler tarafından imzalanır. Ortağın yatırdığı veya çektiği paralar tarih sırasiyle kaydedilir. Bu kayıtlar kooperatifin ödediği paralara ait ise ortak imza eder. İmzalı ortak senedi makbuz hükmündedir. Mezkur senet anasözleşmeyi ihtiva etmek şartiyle ortaklık cüzdanı şeklinde de düzenlenebilir. Ortaklık senetleri kıymetli evrak niteliğinde olmayıp sadece beyyine vesikası hükmündedir.
KOOPERATİFTEN ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ VE YÜKÜMLÜLÜK:
D KOOPERATİFTEN ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ VE YÜKÜMLÜLÜK:
MADDE 17. Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Kooperatiflerde ortaklıktan çıkarılma kararına itiraz
C ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:
MADDE 16. (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.
(Ek fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
2 İçtihat [Yeni Şerh Ekleyin]
ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA
IV – ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA:
MADDE 13. Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.
[Yeni Şerh Ekleyin]
Kooperatiflerde ortaklık hakkı
İKİNCİ BÖLÜM: ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ
A ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE EK ÖDEMELER:
I. ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE ORTAK SAYISI:
MADDE 8. (Değişik madde: 06/10/1988 -3476/2 md.)
Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır.
Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.
Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir. Yönetim Kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.
1 İçtihat [Yeni Şerh Ekleyin]
II – TÜZEL KİŞİLERİN ORTAKLIĞI:
YAPI KOOPERATİFLERİNDE AYRILAN ORTAKLARA YAPILACAK ÖDEMELER VE VARLIKLARDAN PAY VERİLMESİ
MALİ
ÇÖZÜM
Kasım – Aralık 2011
77
YAPI KOOPERATİFLERİNDE AYRILAN ORTAKLARA YAPILACAK ÖDEMELER VE VARLIKLARDAN
PAY VERİLMESİ
Merdan ÇALIŞKAN*
Öz
Bu çalışmanın amacı, çeşitli nedenlerden dolayı bir yapı kooperatifin den
ayrılan ortağın, kooperatife yaptığı ödemelerin hangi şartlarda ve ne
şekilde kendisine geri ödeneceğini ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda,
ko operatifleri ilgilendiren mevcut mevzuat hükümlerinden ve uygulanmakta
olan işlemlerden faydalanılarak, ayrılan ortağa kooperatif tarafından nasıl
bir ödeme yapılacağına, yapılacak olan ödemelerin ne şekilde
muhase beleştirilmesi gerektiğine ve yine ödemenin objektif kriterlere
dayalı bir değerleme sistemine tabi tutularak verilmesinin önemine
değinilmiştir. Ayrıca ayrılan ortaklara varlıklardan pay verilmesi hususu da
tartışılmıştır.
Anahtar Sözcükler : Kooperatif Ortaklığından Çıkma, Yedek Akçe, Olumlu Gelir
Gider Farkı, Varlık, Değerleme
1. Giriş
Yapı kooperatiflerinde ortaklar, uzun yıllar boyunca ortaklık aidatları
ödemekte ve konut veya işyeri sahibi olabilmek amacıyla çabalamaktadır.
Bununla birlikte bazı ortaklar yüksek enflasyon, işsizlik, ekonomik
kriz ler, durgunluk, kişisel iflaslar, karar değiştirmeler vb. nedenlerle
koope ratif ortaklığından ayrılmakta, mevzuat ve yanlış muhasebe
uygulamaları nedeniyle, yıllar boyunca ödedikleri aidatların çok küçük bir
kısmını geri alabilmektedirler.
Diğer taraftan bu olumsuzluk yapı kooperatiflerinin cazibesini azalt makta,
kredi olanaksızlıkları, arsa temininde güçlükler gibi diğer sebep lerle
birlikte yapı kooperatiflerinin gerileme ivmesi artmaktadır. Bu durum
şehircilik planlaması ve gecekondulaşma olgularını da etkilemektedir.
Ayrıca, yapı kooperatiflerinde profesyonel muhasebe anlayışı bulun mamakta,
aynı muhasebe işlemleri farklı şekillerde kayıtlanmakta, mali
* Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi
MALİ
ÇÖZÜM
Kasım – Aralık 2011
78
tabloların bazıları (nakit akış tablosu gibi) hiç düzenlenmemekte, bilanço
ve gelir tabloları açıklık, tutarlılık, karşılaştırılabilirlik ilkeleri
olmaksızın düzenlenmekte, mali tablolarda dipnotlar kullanılmamaktadır.
Buna ek olarak, denetçilerin vasıfsız olmaları nedeniyle kooperatif lerde
muhasebe denetimi yapılamamakta, mali tabloların kayıtlara uygun olup
olmadığı tespit edilememekte, bu durum bazı yöneticilerce kötüye
kullanılmaktadır.
Özellikle inşa konusu olan varlıkların değerlemiş haliyle, muhasebe
standartlarına uygun olarak hazırlanmış mali tablolar baz alınarak, ayrılan
ortaklara verilecek payın hesaplanması oldukça önemlidir.
Diğer önemli bir husus ise, mevzuatta yer alan ve fakat uygulaması pek
bulunmayan, ayrılan ortaklara varlıklar üzerinden pay verilmesidir. Amaç,
ortağın ayrıldığı tarihte kooperatifin gerçek değeri üzerinden kendine
dü şen payın verilmesidir. Bu uygulamanın, muhasebesel etkileri yanında,
özellikle nakit akışı ve bütçeleme gibi finansal ve yönetsel alanlarda
etki lerinin olacağı da açıktır.
2. Yapı Kooperatiflerinde Muhasebeyle İlgili Düzenlemeler
Yapı kooperatifleri için özel muhasebe mevzuatı bulunmamaktadır. Diğer
kooperatifler ve şirketler için uygulanan hükümler, yapı kooperatif lerine
de uygulanır.
Dolayısıyla yapı kooperatiflerinde muhasebe alanını düzenleyen hükümler,
Kooperatifler Kanunu, 6762 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu nu, Vergi Usul
Kanunu, Kooperatifler Muhasebe Yönetmeliği, Tekdüzen Muhasebe Sistemi
Uygulama Tebliğleri, Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları’nda
yer almaktadır.
Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Gelir
Vergisi Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Özel Tüketim Vergisi Ka nunu gibi
vergi mevzuatı da yapı kooperatiflerini ve muhasebe işlemlerini yakından
ilgilendirmektedir.
Yapı denetim mevzuatından kaynaklanan, yapı denetim şirketine dene tim
yaptırma zorunluluğu, bu sorumluluk ve ödeme şekil ve şartları da yapı
kooperatiflerinin muhasebesini oldukça etkilemektedir.Kasım – Aralık 2011 79
ÇÖZÜM MALİ
Kooperatif inşaatlarında çalışan kişilerin sosyal güvenceleri, iş
bildi rimleri, kıdem ve ihbar tazminatları, işçi ve işveren payları, inşaat
yüzöl çümü üzerinden hesaplanan asgari sigorta bedeli gibi hususlar
nedeniyle Sosyal Güvenlik Hukuku mevzuatı da önem arzetmektedir.
Diğer taraftan, belediyelerle ilgili harç ve katılım payları, imar ve iskan
ruhsatları, yerel vergiler gibi düzenlemeler nedeniyle, yerel yönetimler ve
imar mevzuatı da muhasebeyi yakından ilgilendirmektedir.
Kooperatife alınacak arsalar, bunların birleştirilmesi, bölünmesi, irti fak
ve mülkiyet işlemleri, kullandırma hakları, ipotek, şerh, ferdi mülkiye te
aktarma gibi işlemler nedeniyle tapu mevzuatının da, yapı kooperatifleri
muhasebesinde etkisi vardır.
3. Yapı Kooperatiflerinde Ortaklar Ve Kooperatif Arasındaki
İlişki
Kooperatiflerde “üyelik” yerine “ortaklık” müessesesi mevcuttur. Di ğer
taraftan, KK’nın 18’inci maddesinde “üyelik hakları”, 49’da ise “üye lik
sayısı”ndan bahsedilmiştir. Kanunda yer alan bu ikiliğin, kooperatifin
tanımında yaşanan sıkıntıdan kaynaklandığı, 1’inci maddenin değişmeden
önceki halinde yer alan “teşekküller” tanımlamasından kaynaklandığı
dü şünülmektedir. Kanunun 1’inci maddesinde 2004 yılında yapılan
değişik likle, kooperatiflerin bir “ortaklık” olduğu açıklığa
kavuşturulmuştur.
Kooperatifler aynı zamanda, TTK’nın 136’ncı maddesine göre de tica ret
şirketleri arasında yer almaktadır.
Kooperatiflerde ortaklar, kooperatife sermaye ödemekle mükelleftirler. Ancak
kooperatiflerde sermaye kayda alınmayacak derecede düşüktür. Ni tekim 1
ortaklık payının değeri, 1989 yılından 2003 yılına kadar 100.000 TL, 2003
yılından 2009 yılına kadar 1 YTL/TL idi. Bu tutar 2009 yılında Bakanlar
Kurulu Kararı ile 100 TL’ye yükseltilmiştir (Bak. Kur. Kararı: 2002 ve
2009).
Yapı kooperatiflerinde düşük sermaye ile amacın gerçekleştirilmesi mümkün
olmayacağından, aidat, gider taksidi, ara ödeme gibi adlar altın da para
toplanarak işyeri ve konut yapılması yoluna gidilmiştir. Ancak bu ödemeler,
kooperatif açısından birer yabancı kaynak olarak nitelendiril mekte ve
431.Ortaklara Borçlar Hesabında izlenmektedir (Kurtulan, 2000, 845-846).80
Kasım – Aralık 2011 ÇÖZÜM MALİ
4. Ortaklıktan Çıkış Ve Hesaplaşma Süreci
Kooperatiflerde ortaklık, kişinin çıkma isteğini yönetim kuruluna yazı ile
bildirmesi üzerine yönetim kurulunun kabulüyle veya çıkma isteğini noter
aracılığıyla bildirmesi halinde yazının tebliğ edildiği tarihte sona erer
(Yasalar, 1163, md.10, 12, 13).
Ayrıca ortağın ölümü ve ortaklığın devredilmesi halinde (ortaklık payı
birden fazla ise tümünün devri halinde) de ortaklık biter. Ölen ortakların
mirasçılarının ortak sayılabilmesi için kooperatif anasözleşmelerinde bu
yönde hüküm bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde ölen kişilerin
or taklığının, mirasçıları nezdinde devamı mümkün değildir (Yasalar, 1163,
md.10, 12, 13).
Ortaklık vecibelerinin yerine getirilmemesi veya kaybedilmesi duru munda
yönetim kurulunun tespiti ve genel kurul kararıyla ortaklıktan çı karma
işlemi yapılır (Yasalar, 1163, md. 13, 14, 16). Diğer taraftan Kanun,
ortaklıktan çıkarma konusunda anasözleşmede hüküm bulunması halinde yönetim
kurulunun yetkili kılınabileceğini ifade etmiş olup uygulama da bu yöndedir
(Yasalar, 1163, md. 16/2, Ör. Anas. Md. 14).
Çıkarma işleminin yönetim kurulunca yapılması halinde, çıkarmaya ilişkin
kararın ortağa tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde, ortağın genel ku rula
veya mahkemeye itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Genel kurula itiraz
edilmişse yönetim kurulu kararına karşı mahkemeye gidilemez. Ancak ge nel
kurulun kararına karşı itiraz davası açılabilir.
Ortaklıktan çıkarmada, yönetim kurulu kararına karşı 3 ay içerisinde genel
kurula veya mahkemeye itiraz edilmezse, çıkarma kesinleşmiş olur.
Genel kurulun verdiği karara karşı, üç aylık süre içerisinde itiraz dava sı
açılmaması durumunda, ortaklıktan çıkış kesinleşmiş sayılır. Genel ku rul
kararına karşı açılan davada, Kooperatifler Kanununun 53’üncü mad desinde
sayılan dava açma şartları aranmaz (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 1983, 1985).
Çıkışın gerçekleştiği tarih, mahkemenin kurucu değil açıklayıcı nitelik
taşıması nedeniyle, mahkeme kararının kesinleştiği veya tebliğ edildiği
ta rihte değil, yönetim kurulunca çıkarma kararının yapıldığı tarihtir
(Çevik, 1999, 371).Kasım – Aralık 2011 81 ÇÖZÜM MALİ
Ayrıca, belli bir görev veya hizmetin yerine getirilmesi ya da belli bir
taşınmaza bağlı hakların kullandırılması yahut belli bir teşebbüsün
işletil mesi karşılığı ortaklık durumunda, görev veya hizmetin sona ermesi,
taşın maz veya işletmenin başka bir şahsa devredilmesi halinde de ortaklık
sona erer (Yasalar, 1163, md.15).
Ayrılanların alacak ve haklarının istenebileceği günden itibaren beş yıl
geçmesi halinde haklarının zamanaşımına uğrayacağı KK’da düzenlen miştir
(Yasalar, 1163, md.17/3). Öte yandan KK’nın 17.maddesinde, “Ko operatifin
mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler,
anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç
yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.” denilmiştir.
Örnek anasözleşmenin 15’inci maddesinde, Kanunda belirtilen süre 1 aya
indirilerek bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri ödeme
yapıla cağı, ayrılan ortak yerine yeni ortak alınması durumunda gider
taksitlerinin derhal geri verileceği belirtilmiştir.
5. Ortakların Yaptıkları Ödemeler ve Ayrılan Ortaklara Yapılacak Ödemelerin
Belirlenmesi
Yapı kooperatiflerinde ortaklar kooperatife çeşitli adlar altında öde me
yapmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Sermaye, mevduat, ek ödeme,
şerefiye, sonradan ortak olanlardan, genel kurul kararıyla alınan giriş
aidatı ile diğer ortakların o güne kadar ödediği tutar arasındaki fark,
ödenen veya tahakkuk gecikme faizleri ve/veya gecikme cezaları, bağışlar.
KK’nın 17’nci maddesine göre ayrılan ortakların alacakları, ayrıldık ları
yılın bilançosuna göre belirlenir. Ayrıca ortakların ayrıldıkları takdirde
sermaye ve mevduatlarından yoksun bırakılamayacakları da ifade edilmiş tir.
Bu bakımdan ortakların, yukarıdaki bölümde saymış olduğumuz ödemelerinden
sermaye ve mevduat kapsamına girenleri, ayrılırken alabile cekleri
ortadadır.
Bu bağlamda, ayrılan ortağa 500.Sermaye Hesabı ve 501.Ödenmemiş Sermaye
Hesabı fark olan “ödenmiş sermaye” ile 431.Ortaklara Borçlar He sabı ve
131.Ortaklardan Alacaklar Hesabı arasındaki ödenen “mevduat”ın iadesi
gerekmektedir. Diğer taraftan, ortakların ödedikleri aidat, ödenti, ara
ödeme gibi paraların, başka hesaplarda izlendiği de görülmektedir.82 Kasım –
Aralık 2011 ÇÖZÜM MALİ
Öte yandan, ortakların kooperatife yaptıkları bağışların, ödedikleri gecikme
faizlerinin ve ek ödemelerin iadesi mümkün değildir. Bağış ve gecikme
faizleri kooperatifin geliri olarak, ek ödeme ise zararın kapatılma sında
kullanılacağından, sonuç olarak oluşan kar veya zararın, ayrılan or tağa
yapılacak ödemede dikkate alınacak olması nedeniyle, bunlar ayrılan ortağa
yapılacak ödemelerde hesaplanmaz. Yine, tahakkuk eden ve ortakça henüz
ödenmemiş olan ek ödeme ve gecikme faizlerinin de, ayrılan ortağın
alacağından indirilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, ayrılan ortağa yapılacak ödemenin ayrıldığı yıl bilan çosuna
göre belirleneceği, KK’nın 17’nci maddesinde ifade edilmiştir. Bu bakımdan,
ayrılan ortağa ödenecek tutarın bilanço kalemleri itibariyle göz atılmasında
da fayda vardır.
Bu bilanço kalemlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir;
* Yedek Akçeler – Dağıtılmayan Karlar,
* Fonlardaki Birikimler,
* Cari Yıl Karı veya Zararı,
* Geçmiş Yıllar Karları veya Zararları.
5.1. Yedek Akçeler – Dağıtılmayan Karlar
KK’nın 38’inci maddesine göre, anasözleşmede hüküm bulunmadığı durumda,
olumlu gelir-gider farkının tamamı yedek akçeye aktarılır. Ka nunun 39’uncu
maddesinde ise, gelir-gider farkının en az %10’unun yedek akçeye ayrılacağı
ifade edilmiştir. 41’inci maddede ise yedek akçelerin kullanım şekillerinin
anasözleşmede gösterileceği ifade edilmiştir.
Öte yandan Kanunun 17’nci maddesinde ayrılan ortaklara, varlıklar üzerinden
pay verilmesine anasözleşme ile izin verildiği durumda, yedek akçelerin bu
kapsam dışında olacağı belirtilmiş, 39’uncu maddede de ye dek akçelerin
ortaklara dağıtılacağına dair anasözleşme hükümlerinin ge çerli olmayacağı
vurgulanmıştır.
Yedek akçeler şu şekilde sınıflandırılmaktadır (Sevilengül, 2005, 64):
* Yasa gereği ayrılanlar “yasal yedekler” veya “kanuni yedek akçe”,
* Anasözleşme gereği ayrılanlar “statü yedekleri”,
* Genel kurul kararına göre ayrılanlar “olağanüstü yedekler” veya “isteğe
bağlı yedekler” ya da “ihtiyari yedekler”.
Temmuz – Ağustos 2011 Kasım – Aralık 2011 83 ÇÖZÜM MALİ
Dolayısıyla kooperatiflerde kanuni yedek akçe en az %10’dur. Yapı
kooperatifleri örnek anasözleşmesinin 70’inci maddesinde ise, olumlu gelir
gider farklarının %1’inin KK’nın 94’üncü maddesi uyarınca Tanıtma ve Eğitim
Hizmetlerini Sağlayacak Fona (T.C. Yasalar, 4629, geç. md. 1/A/c)1
aktarı lacağı, kalan kısmın tamamının yedek akçelere ayrılacağı ve yedek
akçelerin ortaklara dağıtılamayacağı, bunların sadece olumsuz gelir gider
farklarının karşılanmasında kullanılabile ceği belirtilmiştir.
Kanun ve anasözleşme hükümleri birlikte değerlendiril diğinde, kanuni
yedekler %10 ve statü yedekleri %89 olarak hesaplanacaktır. Öte yandan
TTK’da anonim şirketlere ilişkin olarak yer alan kanuni, ihtiyari, özel ve
gizli yedek akçe te rimleri, KK’da ayrıca tanımlanmamıştır (Çevik, 1999,
834). Kanun sadece “yedek akçe” tanımını kullanmıştır. Bu yüzden olumlu
farkın %99’unun tek bir yedek hesabında izlenmesi de mümkündür.
Ortaklara, bu yedek akçelerden pay verilmesi Kanunun açık hükmü karşısında
(KK md.17/2, 39/2) mümkün değildir. Ancak 41’inci maddede yedek akçelerin
nasıl kullanılacağı nın anasözleşmede gösterileceği belirtilmiştir. Yedek
akçe, kooperatifin ileride zarar etmesi durumunda, zararın öncelikle yedek
akçeden karşılanarak kooperatif sermayesinin kaybının önüne geçilmesi,
ortakların zarardan en az şekilde etkilenme lerini sağlamak üzere
geliştirilmiş bir uygulamadır. Kaldı ki, anasözleşmelerde de yedek akçeler,
zararın kapatılmasında kullanılmaktadır. Bu nedenle düzenlemenin yedek
akçelerin, kooperatiften ayrılması sözkonusu olmayan ortaklara dağıtım
yapılmaması yönünde algılanması, ayrılan ortakların ise bun lar üzerinde hak
sahibi olabilmesi mümkün görünmektedir.
Buna karşın hazırlanan örnek anasözleşmelerde (md.15),
1 KK’nın 94’üncü maddesi, 4629 sayılı Bazı Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun
ile yürürlükten kaldırılmış, buna karşın 4629 sayılı Kanunun Geçici 1/A/c
maddesi gereğince sözkonusu fon gelirinin tahsil edilmeye devam edileceği
belirtilmiştir.84 Kasım – Aralık 2011 ÇÖZÜM MALİ
ayrılan ortakların yedek akçeler üzerinde pay sahibi olama yacakları açıkça
belirtilmiş olup, bu sebeple kooperatifte “da ğıtılmayan kar” da oluşmayacak
ve ayrılan ortaklara dağıtımı sözkonusu olmayacaktır.
5.2. Fonlardaki Birikimler
KK’nın 41’inci maddesinde özel fonların kullanım şekil şartlarının
anasözleşmede gösterileceği ifade edilmiştir.
Yapı kooperatifleri örnek anasözleşmesinin “özel fon” başlıklı 71’inci
maddesine göre, eğer ortak dışı işlemlerden olumlu gelir gider farkı mev cut
ise, KK’nın 94’üncü maddesi gereğince %1’lik kısım ayrıldıktan sonra kalan
tutarın tamamının özel bir fon hesabında toplanacağı, bu paraların
kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılacağı belirtilmiştir.
Bu bakımdan ortak dışı işlemlerden elde edilen gelir gider farkından ayrılan
fon birikimlerinin de, ayrılan ortağa verilmesi mümkün değildir.
5.3. Cari ve Geçmiş Yıl Olumlu/Olumsuz Gelir Gider Farkları
Bilançoda yer alan ve kooperatiften ayrılan ortaklar için önemlilik arz eden
bir kalem ise, cari ve geçmiş yıl kar ve zararlarıdır.
Geçmiş ve cari yıl olumlu farklarının nasıl dağıtılacağı konusu KK’da ve
örnek anasözleşmede oldukça net ifade edilmiş olup bu farklar %1’lik kısmı
ayrıldıktan sonra kalan kısmın yedek akçelere aktarılacaktır.
Geçmiş ve cari yıl olumsuz farklarının ise, KK’nın 38/5’inci maddesi ne göre
olumsuz farkların yedek akçelerden, bunların yetmemesi halinde ek ödemelerle
veya sermaye paylarıyla karşılanması hükme bağlanmıştır.
Örneğin bir yapı kooperatifinin anasözleşmesinde ek ödeme toplayabi leceği
hususunda bir hükmün bulunduğunu, kooperatifin cari yılda 2.500 TL zarar
ettiğini(olumsuz gelir gider farkı), anasözleşmeye göre karın ta mamının
yedek akçeye ayrılacağını, yedek akçelerin tutarının 1.000 TL olduğunu
varsayalım. Kasım – Aralık 2011 85 ÇÖZÜM MALİ
/
131
Ortaklardan Alacaklar
XX
131.XX Ortak Kooperatif
…
540
Yasal Yedekler
XX
591
Dönem Net Zararı
XX
Dönem net zararının yedek akçeler ve ek ödeme ile kapatılması
/
Evren Özmen
Tel : 0 216 352 29 61 – ext 21
Fax : 0 216 371 07 46
Web:www.kemalozmen.com
ü Please consider the environment before printing this email
Kooperatif Kurulusu tescil ilan izin – Kemal Ozmen
C İZİN VERME, TESCİL VE İLAN:
MADDE 3. Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:
1. Ana sözleşme tarihi,
2. Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,
3. Kooperatifin unvanı ve merkezi,
4. Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,
5. Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,
6. Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,
7. Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,
8. Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları,
9. Kooperatifin yapacağı ilanların şekli ve anasözleşmede de bu hususta bir hüküm varsa yönetim kurulu kararlarının pay sahiplerine ne suretle bildirileceği,
10. Kooperatifin şubeleri: Kooperatifler, lüzum gördükleri takdirde memleket içinde ve dışında şubeler açabilirler. Şubeler, merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.
Ticaret Bakanlığı, ana sözleşmelerin, kanunun ihtiyari hükümlerinden ayrıldığını ileri sürerek kooperatifleri kuruluşuna izin vermekten kaçınamaz.
Anasözleşmenin değişiklikleri de kuruluştaki usullere bağlıdır.
[Yeni Şerh Ekleyin]
1319 sayılı emlak vergisi (geçici muafliklar – kooperatifler)
f) (3365 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle eklenen fıkra) Organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.
1319 sayılı emlak vergisi ( kooperatifler icin daima muafliklar)
kıraya verilmemek şartıyla Tarım kredi, tarım satış kooperatifleri, 1163 sayılı Kanuna uygun olarak teşekkül eden kooperatifler ve bu kooperatiflerin kuracağı kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve Türk Kooperatifçilik Kurumunun sahip oldukları kendi hizmet binaları;
Yapı Kooperatifine ait yapılacak olan inşaatın inşaat harçlarından muaf olup olmayacağı hakkında
Yapı Kooperatifine ait yapılacak olan inşaatın inşaat harçlarından muaf olup olmayacağı hakkında…
Tarih 23/03/2009
Sayı B.07.1.GİB.0.02.66/6609-627/31885
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı :B.07.1.GİB.0.02.66/6609-627/31885 23.3.2009
Konu :
………………………….. BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
(…………….. Müdürlüğü)
İlgi: ……………….. tarih ve ……………. sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınızda, ilçeniz sınırları içerisinde bulunan …………… Kooperatifine ait yapılacak olan inşaatın 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerine göre inşaat harçlarından muaf olamayacağı belirtilmektedir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil) inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek madde 6 da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir.” hükmü yer almakta ve bina inşaat harcına ilişkin istisna hükümlerini düzenleyen Ek 2 nci maddesinde 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerine göre yapılacak inşaatların bina inşaat harcından istisna tutulacağına dair herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Aynı Kanunun imarla ilgili harçlara ilişkin hükümleri düzenleyen 80 inci maddesinde;
“İmar mevzuatı gereğince aşağıda belirtilen harçlar belediyece tahsil olunur.
a) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanunu’na göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemleri “Parselasyon Harcına”, (Teşvik belgesini haiz organize sanayi bölgeleri hariç olmak üzere)
b) Verilecek ifraz ve tevhit kararları “İfraz ve Tevhit Harcına”,
c) Proje tasdik işlemleri “Plan ve Proje Tasdik Harcına”,
d) Zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesi “Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcına”,
f) Yapı kullanma izni verilmesi işlemi “Yapı Kullanma İzni Harcına” tabidir.
7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan harçlardan müstesnadır.
Organize Sanayi Bölgeleri ile Sanayi ve Küçük Sanat Sitelerinde Yapılan Yapı ve Tesisler Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından müstesnadır.”
hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, 775 sayılı Gecekondu Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun hükümlerine dayanılarak yapılan ivazlı veya ivazsız devir, temlik, kamulaştırma, alım, satım, kira, geri alma, geri verme, ifraz, tevhit, tescil, cins değişikliği, rehin tesis ve terkini, ıslah, değişiklik, onarım inşa ve ikmal gibi her türlü işlemler, sözleşmeler, beyannameler ve benzerleri, tasarruf bonosundan ve her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, ilçeniz sınırları içerisinde Gecekondu Önleme Bölgesinde konut yapı kooperatifleri tarafından yapılacak olan inşaatların 775 sayılı Gecekondu Kanununun 33 üncü maddesi hükmüne göre, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlardan istisna tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
Başkan a.