Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. maddesi kapsamında değerlendirilebilir mi?

Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri Gelir Vergisi Kanunu’nun 42. maddesi kapsamında değerlendirilebilir mi?

 

(20.02.2012 tarih ve 252 sayılı özelge)

 

Arsa sahibi kooperatif ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan şirkete, bu sözleşmeye istinaden kendi payına düşen bağımsız bölümlere ilave olarak anılan kooperatif tarafından nakit ödemede bulunulması, söz konusu sözleşmenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğini değiştirmez.

 

Dolayısıyla, yıllara yaygın olmakla birlikte taahhüde bağlı bir inşaat işi olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan kat karşılığı inşaat işine bağlı olarak kooperatif tarafından firmaya yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Sitelerde yönetimin denetlenmesi-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Yönetimin denetlenmesi: Madde 41 – Kat malikleri kurulu, yöneticinin bu görevdeki tutumunu devamlı olarak denetler ve haklı bir sebebin çıkması halinde onu her zaman değiştirebilir. Hesapların denetlenmesi için yönetim planında, belli bir zaman konulmamışsa; bu denetim her üç ayda bir yapılır; bununla beraber haklı bir sebep çıkarsa, hesap denetlenmesi her zaman yapılabilir. Kat malikleri kurulu denetim işini, kendi aralarından sayı ve arsa payı çoğunluğuyla seçecekleri bir denetçiye veya üç kişilik bir denetim kuruluna verebilir; bu halde denetçi veya denetim kurulu yönetim planında yazılı zamanlarda, eğer zaman yazılmamışsa, her takvim yılının birinci ayı içinde kat malikleri kuruluna verecekleri bir raporla denetimin sonucunu ve anagayrimenkulün yönetim tarzı hakkındaki düşüncelerini bildirir; bu rapor çoğaltılarak birer örneği taahhütlü mektupla kat maliklerine gönderilir. Denetçiler bu raporu ve verecekleri kararları ve gerekli gördükleri diğer hususları, (1) den başlayıp sıra ile giden sayfa numaraları taşıyan ve her sayfası noter mührüyle tasdikli bir deftere geçirip tarih koyarak altını imza ederler.

Error: Contact form not found.

Sitelerde geçici yönetim kurulunun görevi ne zaman biter ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Geçici yönetim Madde 73 – (Ek: 14/11/2007-5711/22 md.) Yönetim plânında toplu yapı temsilciler kurulu oluşuncaya kadar, bu kurulun görevlerini üstlenmek, yetkilerini kullanmak ve kurulun oluşması için gerekli girişim ve çağrılarda bulunmak üzere, bir geçici yönetim kurulması öngörülebilir.

Bu takdirde yönetim plânında geçici yönetimin nasıl oluşacağına ve ne zamana kadar devam edeceğine ilişkin hükümlere yer verilir.

Geçici yönetim en geç toplu yapının bitimini izleyen bir yıl sonrasına kadar devam edebilir.

Bu süre, her halde toplu yapı kapsamındaki ilk yapı ruhsatının alınmasından itibaren on yıl geçmekle sona erer.

ekran-resmi-2016-10-22-19-29-31

Site Yönetim planları kat mülkiyeti kanununa aykırı düzenlenebilir mi ? Geçici yönetim kurulunun süresi ne zaman biter ?-EVREN ÖZMEN

Geçici yönetim Madde 73 – (Ek: 14/11/2007-5711/22 md.) Yönetim plânında toplu yapı temsilciler kurulu oluşuncaya kadar, bu kurulun görevlerini üstlenmek, yetkilerini kullanmak ve kurulun oluşması için gerekli girişim ve çağrılarda bulunmak üzere, bir geçici yönetim kurulması öngörülebilir. Bu takdirde yönetim plânında geçici yönetimin nasıl oluşacağına ve ne zamana kadar devam edeceğine ilişkin hükümlere yer verilir. Geçici yönetim en geç toplu yapının bitimini izleyen bir yıl sonrasına kadar devam edebilir. Bu süre, her halde toplu yapı kapsamındaki ilk yapı ruhsatının alınmasından itibaren on yıl geçmekle sona erer.

İşyeri Kooperatiflerinde Site Yönetim planı hazırlanırken dikkate alınacak konular-Mali Müşavir Evren Özmen

Öncelikle Yapı kooperatiflerinde ferdileşme işlemi tamamlandıktan sonra,

1- Tasfiye olup kapanabilir

2-İşletme kooperatifi olarak tür değişikliği yapılabilir.

3-Anonim şirket olarak tür değişikliği yapılabilir.

Site yönetim planı hazırlanırken bu hususlar önem arz etmektedir

Daha detaylı bilgi için

info@ozmconsultancy.com

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNİN BANKA MEVDUATLARINDAN ELDE EDİLEN FAİZ GELİRLERİNDEN STOPAJ KESİNTİSİ YAPILMASI GEREKMEKTE MİDİR ?-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

Kanun koyucunun söz konusu düzenleme ile gerek vergi kanunlarında gerekse özel kanunlarında gelir ve kurumlar vergisinden muaf oldukları belirtilen kurum ve kuruluşlarca çeşitli finansal araçlardan elde edilen gelirlerin nihai olarak kaynakta vergilendirilmesini amaçladığı dikkate alındığında, davacı organize sanayi bölgesinin banka mevduat faizi üzerinden 8.10.2007 tarihinde gelir vergisi tevkif edilmesi, tevkifatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve kuralına yukarıda yer verilen geçici madde hükümlerinin gereği olup değinilen bu geçici madde hükümleri uyarınca gelir sahibinin vergiden muaf olup olmaması dava konusu menkul sermaye iradı üzerinden yapılacak tevkifatı etkilemeyeceğinden, vergi mahkemesince 4562 sayılı Kanunun 21”inci maddesi gereğince bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde organize sanayi bölgesi tüzelkişiliğinin her türlü vergiden muaf olduğuna ilişkin düzenlemesi esas alınarak verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Muhtasar beyannamesi ile sgk bildirimi 2018 de birleşiyor-EVREN ÖZMEN

Muhtasar Beyannamesi ile Aylık Prim Hizmet Bildirgesinin birleştirilmesi hakkında-mali müşavir evren özmen

02.2017Konu: Muhtasar Beyannamesi ile Aylık Prim Hizmet Bildirgesinin birleştirilmesi hakkında

18.02.2017 Tarih 29983 Sayılı Resmi gazete ile yayımlanan 1 sıra numaralı muhtasar ve prim hizmet beyannamesi genel tebliği ile uygulamanın usul ve esasları netleştirilmiştir.

Buna göre ;
Vergi dairesine verilmesi gereken “Muhtasar Beyanname” ile Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi gereken “Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin birleştirilmesi sonucunda oluşturulan beyannameye Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi adı verilmiştir.

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi en geç ertesi ayın 23’üncü günü saat 23:59 a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.

Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar muhtasar beyannamelerini üçer aylık dönemler halinde veren ve işçi çalıştıran mükellefler Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini aylık dönemler halinde beyan etme zorunluluğu getirilmiştir.

Muhtasar beyannamelerini üçer aylık dönemler halinde vermekle birlikte yanında işçi çalıştırmayan mükellefler Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile önceden olduğu gibi üçer aylık dönemler halinde Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü günü akşamına kadar vermeye devam edeceklerdir.

Aracılık yetkisi almış meslek mensupları ile mükellefler arasında düzenlenmiş olan “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesine/Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesine” ait bilgilerin meslek mensupları tarafından; bu sözleşmelerin düzenlendiği tarihten itibaren en geç 30 gün içerisinde internet vergi dairesine (https://intvrg.gib.gov.tr/) bilgi girişinin yapılması gerekmektedir. Sözleşmelere ilişkin bilgi girişi yapılmaması durumunda Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesine izin verilmeyecektir.

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edilen vergi kesintileri ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri için ayrı ayrı tahakkuk fişleri düzenlenecektir.

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine ilişkin fiillerin vergi kanunlarına göre vergi cezası kesilmesini gerektirmesi halinde 213 sayılı Kanun uyarınca vergi dairelerince, bu fiillerin 5510 sayılı Kanuna göre idari para cezası gerektirmesi halinde 5510 sayılı Kanun uyarınca sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından ayrı ayrı ceza kesilecektir.

Alt işverenler, asıl işverenin Kurum işyeri sicil numarası ve kendilerine ait alt işveren kodunu yazarak çalıştırdıkları sigortalılar için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini vereceklerdir.

Vergi kimlik numaraları ile kurum işyeri sicil numaralarının eşleştirilmesi amacıyla bir defaya mahsus olmak üzere bu Tebliğ ekinde yer alan “Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesine İlişkin Bildirimi elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.

Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesine İlişkin Bildirim, eksiksiz ve hatasız bir şekilde doldurularak 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda bu Tebliğin yayım tarihini izleyen ayın sonuna kadar internet vergi dairesi üzerinden (https://intvrg.gib.gov.tr/) elektronik ortamda gönderilecektir. (Geçici 1. Madde)

Yürürlük

Geçici 1.madde yayım tarihinde, diğer maddeler 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Bilgilerinize Sunarız

Saygılarımızla

Muhtasar Beyannamesi ile Aylık Prim Hizmet Bildirgesinin birleştirilmesi hakkında-mali müşavir evren özmen 

02.2017Konu: Muhtasar Beyannamesi ile Aylık Prim Hizmet Bildirgesinin birleştirilmesi hakkında

18.02.2017 Tarih 29983 Sayılı Resmi gazete ile yayımlanan 1 sıra numaralı muhtasar ve prim hizmet beyannamesi genel tebliği ile uygulamanın usul ve esasları netleştirilmiştir.

Buna göre ;
Vergi dairesine verilmesi gereken “Muhtasar Beyanname” ile Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi gereken “Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin birleştirilmesi sonucunda oluşturulan beyannameye Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi adı verilmiştir.

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi en geç ertesi ayın 23’üncü günü saat 23:59 a kadar yetkili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi gerekmektedir.

Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar muhtasar beyannamelerini üçer aylık dönemler halinde veren ve işçi çalıştıran mükellefler Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini aylık dönemler halinde beyan etme zorunluluğu getirilmiştir.

Muhtasar beyannamelerini üçer aylık dönemler halinde vermekle birlikte yanında işçi çalıştırmayan mükellefler Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile önceden olduğu gibi üçer aylık dönemler halinde Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 23 üncü günü akşamına kadar vermeye devam edeceklerdir.

Aracılık yetkisi almış meslek mensupları ile mükellefler arasında düzenlenmiş olan “Elektronik Beyanname Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesine/Elektronik Beyanname Aracılık Sözleşmesine” ait bilgilerin meslek mensupları tarafından; bu sözleşmelerin düzenlendiği tarihten itibaren en geç 30 gün içerisinde internet vergi dairesine (https://intvrg.gib.gov.tr/) bilgi girişinin yapılması gerekmektedir. Sözleşmelere ilişkin bilgi girişi yapılmaması durumunda Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesine izin verilmeyecektir.

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile beyan edilen vergi kesintileri ile sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgileri için ayrı ayrı tahakkuk fişleri düzenlenecektir.

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine ilişkin fiillerin vergi kanunlarına göre vergi cezası kesilmesini gerektirmesi halinde 213 sayılı Kanun uyarınca vergi dairelerince, bu fiillerin 5510 sayılı Kanuna göre idari para cezası gerektirmesi halinde 5510 sayılı Kanun uyarınca sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından ayrı ayrı ceza kesilecektir.

Alt işverenler, asıl işverenin Kurum işyeri sicil numarası ve kendilerine ait alt işveren kodunu yazarak çalıştırdıkları sigortalılar için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini vereceklerdir.

Vergi kimlik numaraları ile kurum işyeri sicil numaralarının eşleştirilmesi amacıyla bir defaya mahsus olmak üzere bu Tebliğ ekinde yer alan “Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesine İlişkin Bildirimi elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.

Vergi Kimlik Numarası ile Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesine İlişkin Bildirim, eksiksiz ve hatasız bir şekilde doldurularak 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda bu Tebliğin yayım tarihini izleyen ayın sonuna kadar internet vergi dairesi üzerinden (https://intvrg.gib.gov.tr/) elektronik ortamda gönderilecektir. (Geçici 1. Madde)

Yürürlük

Geçici 1.madde yayım tarihinde, diğer maddeler 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Bilgilerinize Sunarız

Saygılarımızla

 

 
 

Asgari ücret teşviği

687 sayılı KHK kapsamında İstihdam için sağlanan Teşvikler

İŞKUR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 01/02/2017 tarihinden 31/12/2017 tarihine kadar Özel Sektör Kuruluşlarınca İŞKUR aracılığıyla istihdam edilen her bir yeni personelin işverene maliyeti içerisinde net ücret dışında kalan tüm giderleri üstlenecektir. İşverenin bir yıl süreyle ilave istihdam ettiği her bir işçi için sadece net ücret ödeyecektir.Destekleme Asgari Ücrete tekabül eden SGK Primi, Gelir Vergisi ve Damga Vergisi üzerinden sağlanacaktır.

 

Mevzuat ve Kaynaklar

* 687 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (3. Madde): http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/02/20170209-8.htm

* 4447 sayılı İşsizilik Sigortası Kanunu (Geçici 17. Madde ve Geçici 18. Madde): http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.4447.pdf

 

Teşvik unsurları

Teşvik unsuru

Uygulama

Teşvikin mali karşılığı

SGK Primi İşveren ve İşçi Hissesi Desteği

Teşvik uygulanacak süre içinde, sigortalının aylık prim ödeme gün sayısının 22,22 TL ile çarpılması sonucunda bulunacak tutar, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri sigortalı hisseleri dahil tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene destek ödemesi yapılacaktır.

Azami 666,6 TL

Gelir Vergisi Stopajı Desteği

Asgari ücret üzerindeki Asgari Geçim İndirimi (AGİ) düştükten sonra kalan gelir vergisi stopajı, işverenin beyan etmiş olduğu ilgili döneme ilişkin muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden düşürülecektir.

93,32 TL/aylık maaş

Damga Vergisi İndirimi

Destek kapsamında, işe alınan çalışanlara yapılan ücret ödemelerine ilişkin damga vergisinin aylık brüt asgari ücretin prim ödeme gün sayısına isabet eden kısmı beyan edilmeyecek ve ödenmeyecektir.

13,49 TL/aylık maaş

Toplam

Azami 773,41 TL/aylık maaş

 

Şartlar

* İstihdamın 01/02/2017 ile 31/12/2017 tarihleri arasında gerçekleşmiş olmalıdır.

* İstihdam edilen kişinin İŞKUR’a kayıtlı işsizler arasından temin edilmiş olması gerekmektedir.

* İşe alındığı tarihten önceki üç aya ilişkin kayıtlı sigortalılar dışında olması (asgari 3 aydır işsiz olması) gerekmektedir.

* İşletmenin 2016 Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave olması gerekmektedir. İşletmenin istihdam sayısında 2016 Aralık ayına göre düşme olmuş olması veya artış olmaması halinde teşvikten yararlanamaz.

* İşverenin hizmet beyannamelerini verme ve prim ödeme yükümlülüklerini yasal süreleri içerisinde yapıyor olması gerekmektedir.

* İşletmede kayıt dışı sigortalı veya sahte sigortalı çalıştırılmaması gerekmektedir.

Müteşebbis Heyet Kararı ile ilamlı takip yapılabilir mi ?-EVREN ÖZMEN

ekran-resmi-2016-10-22-19-29-31Organize sanayi bölgesinin işletme aşamasında genel kurulu konumundaki karar organı olan müteşebbis heyeti yargı yetkisine sahip bulunmadığından, yönetim aidatı ile ilgili verdiği kararlar kesin hüküm niteliği taşımamakta ve bu kararlara karşı yargı yoluna başvurulabilmektedir. İtiraz konusu kuralda yönetim aidatıyla ilgili kararların ilâm hükmünde olmasına bağlanan sonuç ilâmlar gibi infaz edilmesini ve ilâmların yerine getirilmesi usulünün uygulanmasını göstermesinden ibarettir. Bu nedenle kuralda müteşebbis heyetin yönetim aidatı ile ilgili kararlarının ilâm hükmünde olduğunun belirtilmesi, bu kararların maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşıdığı sonucunu doğurmaz.   İlâmlı icra yoluyla alacağın tahsilini kolaylaştırmak dışında bir özellik içermez.

OSB’LERDE AİDATA İTİRAZ EDİLİR Mİ ?

“OSB’lerin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece OSB’nin yetki ve sorumluluğundadır. Ancak, atıkların ortak arıtma tesisinin kabul edebileceği standartlara düşürülmesi amacıyla münferiden ön arıtma tesisi yapılması gerekir. OSB’de yer alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını OSB’nin tesislerinden karşılamak zorundadır. OSB’nin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz. Bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir ve temlik edemez ve başkalarının istifadesine tahsis edemez.” Hükümleri yer almaktadır.

KEMAL ÖZMEN’İN KOOPERATİFLER İLE İLGİLİ YAYINLANMIŞ SON KİTAPLARI

KEMAL ÖZMEN’İN KOOPERATİFLER İLE İLGİLİ YAYINLANMIŞ SON KİTAPLARI

https://www.seckin.com.tr/browser/fa/592786621/title/kemal-ozmen.html

15 Şubat 2017 ÇARŞAMBA-KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ


Resmî Gazete
Sayı : 29980
TEBLİĞ

Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

15 Şubat 2017 ÇARŞAMBA

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 11)

MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.) bölümünün üçüncü paragrafının (b) bendinde yer alan “ – Bankalar,” satırından sonra gelmek üzere “ – Büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idareleri,” satırı eklenmiştir.

MADDE 2 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.2.5.2.) bölümünün beşinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Kısmi tevkifat kapsamındaki işlemleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olup, insan veya hayvan sağlığına yönelik koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini ifa edenlere hekimler vasıtasıyla verilen hizmetler için işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifat uygulanmayacaktır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.4.3.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“Diğer taraftan fazla veya yersiz tevkif edilen KDV’nin alıcı tarafından beyan edilip ödenmiş olması halinde, alıcı ve satıcının yazılı talebi üzerine, alıcıya fazla veya yersiz ödenen KDV’nin iade edilmemesi kaydıyla, fazla veya yersiz tevkif edilen vergiye göre satıcının yapmış olduğu beyana ve bu beyana istinaden kısmi tevkifatuygulamasından kaynaklanan iadeye ilişkin herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, fazla veya yersiz KDV tevkif edildiğinin, satıcıya KDV iadesi yapılmadan önce anlaşılması halinde, fazla veya yersiz tevkifata ilişkin satıcıya KDV iadesi yapılmaz. Bu durumda işlemlerin tevkifat uygulanmadan önceki hale döndürülmesi gerekir.

Örnek: (A) Ltd. Şti. KDV mükellefi olmakla birlikte, belirlenmiş alıcılar kapsamında değildir. (A) Ltd. Şti. fabrika binasını inşaat taahhüt hizmeti almak suretiyle (B) İnşaat A.Ş.’ne yaptırmış olup, (A) Ltd. Şti. tevkifata tabi olmadığı halde bu işlem nedeniyle hesaplanan 400 TL KDV üzerinden (2/10) oranına tekabül eden 80 TL KDV’yi tevkif ederek 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş ve ödemiştir. (B) İnşaat A.Ş. ise hesaplanan KDV’nin tevkif edilmeyen 320 TL’lik kısmını 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş ve tevkif edilen 80 TL KDV’nin 50 TL’sini iade almıştır. Ancak bu işlemle ilgili olarak tevkifat yapılmaması gerektiğinin sonradan anlaşılması durumunda, (A) Ltd. Şti. ile (B) İnşaat A.Ş.’nin talep etmeleri halinde, (B) İnşaat A.Ş.’nin KDV Beyannamesinde ve almış olduğu KDV iadesinde herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır. Ayrıca (A) Ltd. Şti.’ne fazla ve yersiz tevkif ederek ödediği KDV’ye ilişkin herhangi bir KDV iadesi yapılmayacaktır.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin (I/C-2.1.5.2.1.) bölümünün sekizinci ve onuncu paragrafları sırasıyla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu ile yerine getirilir.”

“5.000 TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. İadenin YMM raporu ile talep edilmesi ve bu iadenin 5.000 TL’yi aşan kısmı için teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, YMM raporu sonucuna göre çözülür.”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin (II/A-3.3.) bölümünün birinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Bu belgenin alınamadığı durumlarda, istisna kapsamında işlemi beyan eden mükellefin ilgili ülkede kendisine verilen roaming hizmetine KDV uygulanmadığını tevsik eden fatura örneği de bu belgenin yerine geçer. Ancak, bu şekilde tevsik edilmiş olsa dahi ilgili ülkede karşılıklılık uygulanmadığının tespit edilmesi halinde, daha önce hesaplanmayan KDV ve buna ilişkin ceza ve faizlerin mükelleften aranacağı tabiidir.”

MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/A-8.9.) bölümünün birinci paragrafı aşağıda yer alan ilk paragraftaki şekilde değiştirilmiş, aşağıda yer alan diğer paragraflar aynı bölüme sırasıyla ikinci ve üçüncü paragraf olarak eklenmiştir.

“3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde, ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer vergisinin, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.”

“İmalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanmaz. Bu kapsamda düzenlenen faturaya; “3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla yapılan teslimlerde imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin olduğundan KDV hesaplanmamıştır.” ifadesi yazılır. Ayrıca söz konusu faturada, imalatçı tarafından düzenlenen faturanın tarih ve sayısına yer verilir.

İmalatçılara ihraç kayıtlı teslim nedeniyle iade edilecek KDV hesabında, imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarından doğanlar da dahil olmak üzere, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin (imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim edilen malın tabi olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir.”

MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/A-9.1.) bölümünün son paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Öte yandan, 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamında teslimde bulunan DİİB sahibi mükellefin iadesini talep edeceği KDV tutarı, ihraç kaydıyla teslim bedeli ile bu malların üretimi için yurtiçi ve yurtdışından KDV ödemeksizin temin ettiği malların bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.”

MADDE 8 – Aynı Tebliğin (II/F-4.9.) bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

4.9. Serbest Bölgelerde Verilen Hizmetler ile Bu Bölgelere İlişkin Yük Taşıma İşleri

3065 sayılı Kanunun (17/4-ı) maddesine göre, serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri KDV’den müstesnadır.

Söz konusu istisnanın kapsamına, yalnızca serbest bölgede ifa edilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işleri girmektedir. İhraç amaçlı yük taşıma işleri dışında, yurtiçinden serbest bölgeye verilen hizmetler ile serbest bölgeden yurtiçine yönelik olarak verilen hizmetler KDV’ye tabidir.

Buna göre, serbest bölgeden bir limana veya bir gümrük çıkış kapısına ihraç malının taşınması işi KDV’den istisnadır. Serbest bölgede üretilecek mamulün üretiminde kullanılacak malların yurtiçinden serbest bölgeye, serbest bölgeden bir başka serbest bölgeye taşınması da istisna kapsamında değerlendirilecektir. Diğer taraftan serbest bölgeden yurtiçine yapılacak taşıma işleri ihraç amaçlı yük taşıma işi kapsamında değerlendirilmeyeceğinden KDV’ye tabi olacaktır.

Örnek 1: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A) firmasına serbest bölgeye gelinerek makine bakım-onarım hizmeti verilmesi 3065 sayılı Kanunun (17/4-ı) maddesi kapsamında KDV’den istisna iken, (A) firmasının serbest bölge dışından araç kiralaması KDV’ye tabi bulunmaktadır.

Örnek 2: Serbest bölgede faaliyet gösteren (A) A.Ş., serbest bölgede üreteceği mallara ilişkin yurtiçinden satın aldığı hammaddeleri (B) Nakliyat Ltd. Şti.’ne taşıttırmıştır. (A) A.Ş. bu hammaddeleri kullanarak ürettiği malların bir kısmını ihraç etmiş, ihraç edilen malların limana kadar taşınması işini de yine (B) Nakliyat Ltd. Şti.’neyaptırmıştır. Ürettiği malların kalan kısmını da yurtiçine satmış ve söz konusu malları (D) Nakliyat A.Ş.’ne taşıttırmıştır. Bu durumda, (B) Nakliyat Ltd. Şti. tarafından yapılan taşıma işleri KDV’den istisna olacak, (D) Nakliyat A.Ş. tarafından yapılan taşıma işi ise ihraç amaçlı yük taşıma işi olmadığından KDV’ye tabi olacaktır.”

MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “Kanunu51”, “Kanun52” ve “Kanununun53” ibareleri sırasıyla “Kanunu”, “Kanun” ve “Kanununun” olarak değiştirilmiş ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“3065 sayılı Kanunun (10/a) maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; (10/b) maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.

Konut tesliminden önce fatura düzenlenmesi halinde, faturada gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden bu faturada gösterilen KDV’nin beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Konutun fiilen teslim edildiği tarih ile faturanın düzenlendiği tarihte konuta ilişkin geçerli olan KDV oranlarının farklı olması durumunda, faturanın düzenlendiği tarihte geçerli olan KDV oranı esas alınacaktır. Dolayısıyla faturanın düzenlendiği tarihte geçerli olan oran esas alınarak hesaplanan KDV’de, konutun fiilen teslim edildiği tarihte geçerli olan KDV oranına göre herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır.”

MADDE 10 – Aynı Tebliğin (III/B-3.1.2.) bölümünün altıncı paragrafının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 11 – Aynı Tebliğin (III/B-3.1.3.1.) bölümüne ilişkin “Örnek 1”de yer alan “mobilya,” ibaresinden sonra gelmek üzere “perde, avize,” ibaresi, “Örnek 1”in sonuna ise aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Diğer taraftan 150 m²’nin altındaki konutun inşasında kullanılan kombi, cam balkon, duş teknesi, duşakabin, küvet, mutfak dolabı, evye, batarya, duş başlığı, panel radyatör gibi eşyalara ilişkin yüklenilen KDV iade hesabına dahil edilebilecektir.”

MADDE 12 – Aynı Tebliğin (III/B-3.2.1.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “mahsup talepleri” ibaresi “mahsuben iade talepleri YMM raporu,” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 13 – Aynı Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünün birinci paragrafında yer alan “doğalgaz borçlarına” ibaresi “doğalgaz borçları ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve aidatlara ilişkin borçlarına” şeklinde değiştirilmiş olup, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade alacaklarının mükelleflerin organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve aidatlara ilişkin borçlarına mahsubu da yukarıda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir.”

MADDE 14 – Aynı Tebliğin (III/B-3.3.) bölümünün yedinci paragrafı yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 15 – Aynı Tebliğin (III/B-3.4.1.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“Aynı işlem dolayısıyla, tevkifat ve indirimli oran uygulamaları nedeniyle KDV iade alacağı doğmuşsa, öncelikle tevkifattan doğan KDV alacağı iade edilir. Buna göre, indirimli orana tabi olup tevkifat uygulanan işlemlerden doğan KDV iade talepleri, bu Tebliğin (I/C-2.1.5.) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir.

Diğer taraftan indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade tutarının hesaplanmasına ilişkin tablonun “Hesaplanan KDV” sütununa, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı (tevkif edilen tutar dahil) yazılır.

Örnek: (A) firması, dokumacı (B) firmasına 100.000 TL’lik tiftik teslim etmiştir. İndirimli orana tabi (%8) bu teslimde hesaplanan KDV (100.000×0,08=) 8.000 TL olup söz konusu teslim aynı zamanda (9/10) oranında tevkifata tabidir. (A) firmasının hem tevkifata tabi hem de indirimli orana tabi bu işleminde, tevkifata tabi tutulan (8.000×0,90=) 7.200 TL KDV’nin tevkifata ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde iadesi talep edilecektir. (A) firmasının indirimli orana tabi işlemler nedeniyle iade talep etmesi durumunda ise, hesaplama tablosunun hesaplanan KDV sütununa, hesaplanan KDV’nin kısmi tevkifat uygulanmadan önceki tutarı olan 8.000 TL yazılacaktır.”

MADDE 16 – Aynı Tebliğin (III/B-3.4.7.) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

3.4.8. Vergi İnceleme Raporuna Göre Mahsuben İade

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının, vergi inceleme raporuna göre Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünde belirtilen borçlara mahsubunun talep edilmesi halinde, mahsup işlemi vergi inceleme raporu dışında kalan diğer belgelerin tamamlanmış olması şartıyla standart iade talep dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla teminat aranmadan yapılır. Vergi inceleme raporunda iadeye engel bir durumun tespit edilmemiş olması kaydıyla mahsuben iade talep edilen borcun vade tarihinden vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı hesaplanmaz.”

MADDE 17 – Aynı Tebliğin (III/B-3.6.) bölümünde yer alan Tabloların (Tablo 1, Tablo 2 ve Tablo 3) altıncı sütunlarında yer alan “ÖNCEKİ DÖNEM SONU İADE EDİLEBİLİR KDV TUTARI” ibaresi “ÖNCEKİ DÖNEM SONU İADEYE ESAS KDV TUTARI” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 18 – Aynı Tebliğin (III/C-5.6.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“Diğer taraftan, düzenlenen faturanın alıcı tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilir.

Sorumlu sıfatıyla KDV beyanının hiç yapılmadığının veya eksik yapıldığının tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sıfatıyla verdiği beyanname üzerine bu vergilerin tarh edilmesi halinde, tarh edilen KDV’nin vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçekleştiği takvim yılı aşılmaması şartıyla, ödenen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür.

KDV’ye tabi işlemi yapan satıcı tarafından zamanında düzenlenmeyip, alıcı tarafından en geç fatura düzenleme süresinin son gününü takip eden vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname gönderilmesi üzerine satıcı tarafından düzenlenen faturada gösterilen KDV, alıcı tarafından faturanın düzenlendiği takvim yılı içinde kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirim konusu yapılabilir.”

MADDE 19 – Aynı Tebliğin (IV/A-1.5.) bölümünün birinci paragrafı yürürlükten kaldırılmış, ikinci paragrafının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından satın aldığı girdileri kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.”

MADDE 20 – Aynı Tebliğin (IV/A-4.) bölümünün beşinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“YMM raporu ile iade talebinde bulunan mükelleflerin teminat karşılığı aldıkları iadeye ilişkin olarak;

– İadenin yapıldığı tarihten itibaren altı ay içinde bu iade ile ilgili olarak YMM raporu ibraz edilmemesi ve ek süre talebinde bulunulmaması,

– Ek süre talebinin uygun bulunmaması,

– Altı aylık ek süre içinde de YMM raporunun ibraz edilmemesi

durumlarında, teminat karşılığı yapılan iade incelemeye sevk edilir ve teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.”

MADDE 21 – Aynı Tebliğin (IV/A-5.) bölümünün sonuna başlığı ile birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

5.6. Artırımlı Teminat Uygulaması

İade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel esaslara tabi olanlar hariç olmak üzere, mükelleflerin Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan ve işlem türü itibarıyla YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile talep edilen nakden iadelerinde, iade talep dilekçesi ile Tebliğin ilgili bölümlerinde iade taleplerine ilişkin aranan belgelerin (YMM KDV İadesi Tasdik Raporu hariç) tamamlanması sonrasında, nakden iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında (İTUS sertifikası sahibi mükellefler için %60’ı oranında) banka teminat mektubu verilmesi halinde, iade işlemi beş iş günü içinde gerçekleştirilir. İadeye ilişkin YMM raporunun iadenin yapıldığı tarihten itibaren altı ay içinde verilmemesi halinde, iade talebi sürenin sonunda ivedilikle incelemeye sevk edilir.

İadeye ilişkin YMM raporunun ibraz edilmesi halinde, KDVİRA, YMM raporuna ilişkin kontroller ile vergi dairesince yapılması gereken diğer kontroller iki ay içerisinde tamamlanır. İade hakkı doğuran işlem bazında yapılan bu kontroller sonucunda herhangi bir eksiklik/olumsuzluk tespit edilmemesi halinde, YMM raporunun ibraz edildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde teminat mektubu mükellefe iade edilir.

Ancak yapılan kontroller sonucunda eksiklik/olumsuzluk tespit edilmesi halinde, bu eksikliğin/olumsuzluğun giderilmesi için mükellefe 30 günlük süre verilir. Süresinde eksiklikleri/olumsuzlukları gidermeyen mükellefe 30 günlük ek süre verilir. Mükellefe verilen bu süreler, teminat mektuplarının iade edilmesine ilişkin iki aylık sürenin hesabında dikkate alınmaz. Bu süreler içinde eksikliklerin/olumsuzlukların giderilmemesi halinde haksız iade edilen tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranır.”

MADDE 22 – Aynı Tebliğin (IV/A-6.) bölümünün;

a) Birinci paragrafında (iii) sırasından sonra gelmek üzere aşağıdaki sıra eklenmiş,

“iv. Teminat veya YMM raporu karşılığı iade talep edilmesine karşın vergi dairelerinin yapacakları kontrollerde tespit edilen eksiklik veya olumsuzlukların mevzuata uygun şekilde düzeltilmemesi”

b) İkinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Yukarıda dördüncü sıra kapsamında, iade talebinin incelemeye sevki Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından yapılabilir. İncelemeye sevk, ancak öncesinde vergi dairelerince mükellefin iade dosyasındaki eksikliklerin/olumsuzlukların YMM veya mükellef tarafından düzelttirilmesine ilişkin yazının yazılması ve belirtilen sürede YMM veya mükellef tarafından gerekli düzeltmelerin mevzuata uygun şekilde yapılmaması veya olumsuzluğun giderilmemesi halinde mümkündür. Bu kapsamda incelemeye sevk edilen iade talepleri, iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında banka teminat mektubu verilmesi halinde yerine getirilir, teminat vergi inceleme raporuna göre çözülür.”

MADDE 23 – Aynı Tebliğin (IV/E-1.3.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2), (IV/E/3.3),” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 24 – Aynı Tebliğin (IV/E-2.2.) bölümünün ikinci paragrafındaki “(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2), (IV/E/3.3),” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 25 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 26 – Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

 

Katma değer vergisi iadesi Osb lere olan borçlardan mahsup edilebilecek-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Katma değer vergisi iadesi ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNE  olan borçlardan mahsup edilebilecek-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

MADDE 13 – Aynı Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünün birinci paragrafında yer alan “doğalgaz borçlarına” ibaresi “doğalgaz borçları ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve aidatlara ilişkin borçlarına” şeklinde değiştirilmiş olup, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade alacaklarının mükelleflerin organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve aidatlara ilişkin borçlarına mahsubu da yukarıda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirilir.”

ekran-resmi-2016-11-29-20-39-46

KONUT TESLİMLERİNDE KATMA DEĞER VERGİSİ ORANI FATURANIN KESİLDİĞİ ZAMANA GÖRE DİKKATE ALINACAKTIR-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

ÖRNEK OLARAK 150 METREKARE ÜSTÜ KONUTLARIN TESLİMİ EYLÜL SONUNA KADAR % 18 KDV ANCAK KONUT BİTMEMİŞ OLSA BİLE FATURASI KESİLİR İSE % 8 DİKKATE ALINCAKTIR.

MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

ekran-resmi-2016-11-29-21-09-27MADDE 9 – Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “Kanunu51”, “Kanun52” ve “Kanununun53” ibareleri sırasıyla “Kanunu”, “Kanun” ve “Kanununun” olarak değiştirilmiş ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

“3065 sayılı Kanunun (10/a) maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; (10/b) maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.

Konut tesliminden önce fatura düzenlenmesi halinde, faturada gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden bu faturada gösterilen KDV’nin beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Konutun fiilen teslim edildiği tarih ile faturanın düzenlendiği tarihte konuta ilişkin geçerli olan KDV oranlarının farklı olması durumunda, faturanın düzenlendiği tarihte geçerli olan KDV oranı esas alınacaktır. Dolayısıyla faturanın düzenlendiği tarihte geçerli olan oran esas alınarak hesaplanan KDV’de, konutun fiilen teslim edildiği tarihte geçerli olan KDV oranına göre herhangi bir düzeltme yapılmayacaktır.”

KOOPERATİFLERDE OLAĞAN GENEL KURUL İŞLEMLERİ 2017-EVREN ÖZMEN

Genel kuruldan önce, genel kurula hazırlık çalışmaları sırasında aşagıdaki iş ve işlemler yapılır.

ekran-resmi-2016-12-24-14-24-06

a-Genel kurul toplantısı için karar alınması.

Genel kurul yapılması için yönetim kurulu tarafından karar alınması gerekir. Bu kararda toplantının olağan veya olağanüstü oldugu, olağan ise hangi yıla ait olduğu, hangi tarihte, saatte ve nerede yapılacağı yazılır.

Uygulamada aranmamakla birlikte kararda genel kurul gündeminin yer alması uygundur.

Ayrıca istendiği takdirde nisap oluşmadığı takdirde toplantının ne zaman nerede tekrar yapılmak için toplanılacağı da yazılabilir. Yapı kooperatiflerinde ilk ve müteakip toplantılarda toplantı yeter sayısı hazır un cetvelinde kayıtlı ortakların ¼ üdür.

b-Genel kurul gündemi ve belgeleri hazırlanması.

Genel olarak olağan genel kurullarda hazırlanması zorunlu olan belgeler şunlardır:

1. Genel kurul gündeminin

Continue reading

DÜZENLİ VERGİSİNİ ÖDEYEN MÜKELLEFLERE İNDİRİM 01.01.2018 DE BAŞLAYACAK-EVREN ÖZMEN

Yukarıdaki koşulları taşıyan mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan verginin %5’ini, 1 milyon lirayı geçmemek üzere, ödenecek vergiden indireceklerdir. İndirilecek tutarın, ödenecek vergiden fazla olması halinde fazla kısım, 1 yıl içinde mahsuben iade edilecektir. Bu sürede mahsup edilemeyen vergiler ise, iade edilmeyecektir.

Ekran Resmi 2015-11-29 22.28.13Bu uygulama, 1.1.2018 tarihinden sonra verilecek yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için söz konusu olacaktır. Oysa bu yıl verilecek 2016 beyannamelerine uygulanmaması için hiçbir sebep yoktur. Dürüst mükellefleri ödül için bir yıl bekletmenin bir anlamı da yoktur. Öte yandan Bakanlar Kurulu’na %5 oranını sıfıra kadar indirme yetkisinin verilmesi de, bu uygulama için güven verici değildir. Malûm, vergisini vadesinden önce ödeyenler için 6183 sayılı Kanun’la getirilen “erken ödeme indirimi” (ek madde 1) uygulamasında da oran Bakanlar Kurulu Kararı ile sıfırlanmış ve uygulama kanuna rağmen sonlandırılmıştır. Umarım 2018’e kadar böyle bir uygulama yapılmaz.

Kooperatif kuruluşu, Kooperatif nasıl kurulur ? Kooperatif kuruluş işlemleri, kooperatiflerde kuruluş süreci- Kooperatif kurmak

 

1-Hatalı işlemlerden dolayı Kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleri kamu personeli gibi yargılanırlar.

2-Kooperatiflerin vergi mükellefiyetleri anonim ve limited şirketlerden farklıdır. Gereksiz vergi ödememek için hatalı vergi mükellefiyeti açılmaması gereklidir.

3-Kanunda kooperatifler için belirtilen istisna ve muafiyetlerden faydalanılması ortakların menfaatinedir.

4-Ödemelerini yapmayan ortaklar ile ilgili eksik işlem yapıldığı takdirde ortaklıktan ihracı mümkün değildir.

Bu kapsamda Hizmetlerimizi ve çalışma konularımızı aşağıda bulabilirsiniz. (info@ozmconsultancy.com)

ekran-resmi-2016-09-16-20-17-49

Hizmetlerimiz ve Çalışma Konularımız

1-Kooperatiflerin kuruluşu, organizasyonu, muhasebe hesap planı ve belge düzeninin oluşturulması,

2-Kooperatifle ortakları arasında ve kooperatifle yüklenici veya taşeronları arasındaki anlaşmazlıkların çözümü,

3-Genel kurulların hazırlanması ve sonuçlandırılması,
4-Kooperatifin iş ve işlemleri ile ilgili rapor hazırlanması,
5-İhale dosyasının hazırlanması,
6-İnşaat yapım sözleşmesinin hazırlanması,
7-Şerefiye Raporunun hazırlanması ve kesinleşme prosedürünün yerine getirilmesi, Ferdileşme süreci
8-Kur’a Yönetmeliğinin hazırlanması ve kur’a işleminin gerçekleştirilmesi,
9-Kat irtifakı ve/veya kat mülkiyeti tapuları ile ortakların ferdileştirilmesi,
10-Yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifi olarak amaç ve tür değiştirmesi,
11-Yapı kooperatiflerinin anonim şirket olarak amaç ve tür değiştirmesi,
12-Kooperatiflere ve sitelere özel Toplu Yapı Yönetim Planı hazırlanması,
13-Kooperatifin muhasebe hesap planı ve muhasebe yönetmeliğinin hazırlanması, defter ve belge düzeninin oluşturulması,
14-Kooperatifin vergiler karşısındaki mükellefiyet ve sorumluluklarının belirlenmesi, vergi sorunlarının çözümlenmesi,
15-Yapı kooperatiflerinde iskan belgesi (yapı kullanma izin belgesinin) şartlarından biri olan sigortadan ilişiksizlik belgesinin alınması,
16-Kooperatifçilik konularında diğer danışmanlık hizmetlerinin verilmesi

 

DETAYLI BİLGİ VE KURULUŞ İŞLEMLERİ İÇİN info@ozmconsultancy.com

Kooperatiflerin vergisel avantajları nedir ?

1- Başvuru dilekçesi (En az 7 imzalı birbiriyle 3. derece akraba olmayan, en az bir yıldan beri o yerde ikamet eden ve kırsal alan tanımına giren yerlerde oturan çiftçiler) 2- En az 7 kurucu ortağa ait nüfus cüzdan sureti 3- Kurucu ortaklara yerleşim yeri belgeleri (ikametgah senedi)  6- Kuruluş İşlemleri mutemet alındı belgesi (……. TL.) 7- Ana sözleşme tasdiki 8- Ticaret odasında Tescil – Ticaret Sicil Gazetesinde İlan