Ara defter tasdikinde tasdik makamının seçilip, seçilmeyeceği hk. Tarih 30/07/2012

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:17/08/2012
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Ara defter tasdikinde tasdik makamının seçilip, seçilmeyeceği hk.
Tarih 30/07/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.18.02-1741-722
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.18.02-1741-722

30/07/2012

Konu

:

Ara defter tasdikinde tasdik makamının seçilip, seçilmeyeceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; İlimiz … İlçesinde mali müşavirlik yaptığınız, … İlçesindeki noterlerden yeterli hizmet alamadığınızdan bahisle, müşterilerinize ait ticari defterlerin ara tasdiklerini İlimiz … İlçesinde bulunan notere yaptırıp yaptıramayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Tasdik Makamı” başlıklı 223 üncü maddesinde; “Defterler, iş yerinin, iş yeri olmayanlar için ikametgahın bulunduğu yerdeki noter veya noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar, menkul kıymet ve kambiyo borsasındaki acentalar için borsa komiserliği tarafından tasdik olunur…” hükmü bulunmaktadır.

Bu hükme göre, defterlerin mükelleflerin işyerlerinin, işyerleri yoksa ikametgahlarının bulundukları yerdeki ( bulundukları yerden kasıt ilin büyükşehir belediyeliği, varsa merkez ilçeler de dahil olmak üzere büyükşehir belediye hudutları içinde kalan kısım, merkez ilçe olmayan diğer ilçelerde ise, o ilçe belediye hudutları içinin esas alınması anlaşılacaktır.) noterler veya noterlik görevini yapanlar tarafından tasdik edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, İlimiz büyükşehir belediye başkanlığı içinde yer alan … İlçesindeki mükelleflere ait defterlerin ara tasdik işlemlerinin yine İlimiz büyükşehir belediye başkanlığı içinde yer alan … İlçesi noterliğinde yapılmasında bir sakınca bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Yapı Kooperatifine karşı arsa payı sahiplerinin birlikte dava açması-Kemal Ozmen

Yapı Kooperatifine karşı arsa payı sahiplerinin birlikte dava açması
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/3130
Karar: 2008/2495
Karar Tarihi: 15.04.2008
SÖZLEŞMENİN FESHİ DAVASI – KOOPERATİFİN SÖZLEŞME ŞARTLARINI YERİNE GETİRMEDİĞİ İDDİASI – DAVANIN TAŞINMAZIN TÜM MALİKLERİNE AÇILIP AÇILMADIĞI – SÖZLEŞMENİN ARSA SAHİPLERİ VE DAVALIYI BAĞLAYICI OLUP OLMADIĞI BELİRLENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda, sözü edilen arsa payı karşılığı sözleşmenin tüm taraflarının davada yer aldığı saptanamadığı gibi, davacılara dava açılmasına ya da açılan davaya devam olunmasına yönelik olarak yetki verilip verilmediği anlaşılamamaktadır. Sözleşmenin iptali ya da feshi davası hukuksal niteliğince bir tespit davası olmayıp, eda davasıdır. Mahkemece, feshi istenen sözleşmenin, sözleşme konusu taşınmazın tüm maliklerine açılıp açılmadığı veya açılan davaya onay verilip verilmediği saptanmadan, sözleşmenin tümü getirtilerek incelenip zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ya da arsa sahipleri ve davalıyı bağlayıcı olup olmadığı belirlenmeden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.

(818 S. K. m. 213, 355) (4721 S. K. m. 692, 706) (2644 S. K. m. 26) (1512 S. K. m. 60)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, yanlar arasında yapıldığı ileri sürülen ve İzmir 16. Noterliğince doğrudan düzenlendiği bildirilen 25.10.2001 gün ve 28581 yevmiye numaralıbaşlıklı sözleşmenin, yüklenici kooperatifin sözleşme şartlarını yerine getirmediği ve süresi içinde de getiremeyeceği iddiasıyla feshi istemine ilişkindir.

Davalı vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra davacılar ile ek sözleşme yapıldığını ve 48 aylık ek süre verildiğini, sözleşmenin feshi koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece tespit davasında akdin feshi uyuşmazlığının incelenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiş ve verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Yanlar arasında yapıldığı ileri sürülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin İzmir 16.Noterliğincedüzenlenmiş olduğu bildirilmiş ise de; dosya kapsamındaki sözleşme metni incelendiğinde anılan noterlikçe düzenlemeyi gösterir metin ya da metinlerin sözleşmeye ekli olmadığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Borçlar Yasasının 355. maddesi hükmünde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olup, taraflara karşılıklı olarak haklar sağlayan ve borçlar yükleyen iki taraflı sözleşmelerdendir. Borçlar Kanunu’nun 213., T. Medeni Kanunun 706., Tapu Kanunu’nun 26 ve Noter Kanununun 60. maddeleri hükümleri gereğince tapulu taşınmaz payı ya da tapulu taşınmazın kayden temlikini içerdiğinden; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, zorunlu şekil koşuluna uygun olarak yapılmalıdır. Zorunlu şekil koşullarına uygun olarak yapılmayan bu tür sözleşmeler, istisnai hallerde taraflarını bağlayıcı olabilir. Az yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin, öncelikle yanlar arasındaki sözleşmenin zorunlu şekil koşullarına uygun olarak yapılıp yapılmadığını belirlemesi gerekmektedir.

Dosya kapsamındaki sözleşme ile dava dilekçesi ve mahkeme kararı karşılaştırıldığında, arsa sahibi sıfatıyla sözleşmeyi imzalayanların tamamının davada yer almadıkları görüldüğü gibi; sözleşmede arsa sahibi olarak isimleri yazılı bulunmayan gerçek kişilerin de davacı oldukları saptanmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Anılan yasa hükmüne uygun şekilde yapılan sözleşmenin feshi ya da iptali davası da, “olağanüstü tasarruf” niteliğinde olduğundan tüm paydaşların birlikte dava açması veya açılan davaya onay vermesi, vermedikleri durumda davaya katılmalarının sağlanması zorunludur.

Somut olayda, sözü edilen arsa payı karşılığı sözleşmenin tüm taraflarının davada yer aldığı saptanamadığı gibi, davacılara dava açılmasına ya da açılan davaya devam olunmasına yönelik olarak yetki verilip verilmediği de anlaşılamamaktadır.

Sözleşmenin iptali ya da feshi davası hukuksal niteliğince bir tespit davası olmayıp, eda davasıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar soruşturularak feshi istenen sözleşmenin, sözleşme konusu taşınmazın tüm maliklerine açılıp açılmadığı veya açılan davaya onay verilip verilmediği saptanmadan, sözleşmenin tümü getirtilerek incelenip zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ya da arsa sahipleri ve davalıyı bağlayıcı olup olmadığı belirlenmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

O halde; mahkemece yapılacak iş; az yukarıda açıklanan eksik soruşturma tamamlanarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi ile sözleşmenin feshi ya da iptali koşulları gerçekleşmiş ise, davanın kabulüne aksi halde davanın reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.

Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 15.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Kooperatif evinin Evin tapusunu geç alanlarda bazı ince noktalar

Evin tapusunu geç alanlarda bazı ince noktalar

GAYRİMENKUL alanlar, şu ya da bu nedenle tapuyu geç alabilirler.

Bu aşamada, vergisel yükümlülükler yönünden bazı ince noktaları bilmek gerekiyor.
Özellikle, alınan evin satılması olayında, 5 yıllık süre çok önemli.
Gayrimenkulün iktisap (yani edinme) tarihinden itibaren 5 yıl içinde elden çıkartılması halinde, satıştan doğan kazanç “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi oluyor. Bu süre geçtikten sonra olmuyor.

EDİNME TARİHİ

1. Kooperatiften Ev Edinenler:
Kooperatiflerde, ortaklara bu sıfatları nedeniyle tahsis edilen (örneğin konutlar teslim edilmeden noter huzurunda çekilen kuralarla evlerin belirlenmesi olayında) gayrimenkul “tahsis tarihinde” ortak tarafından satın alınmış sayılır (Gelir Vergisi Kanunu, Mükerrer Md.80/6-2).
Buna göre örneğin, 15.6.2007 tarihinde, noter huzurunda çekilişle tahsis edilen konutun tapusu 17.4.2010 tarihinde verilmişse, 5 yıllık sürenin hesabında 15.6.2007 evin satın alındığı tarih kabul edilir. Beş yıllık süre 15.6.2012 tarihinde dolduğundan, söz konusu evin satışından doğan kazanç gelir vergisine tabi tutulmayacak.
2. Evin Tapudan Önce Fiilen Kullanılması:
Gayrimenkulün, tapuya tescil tarihinden önce yani tapusu alıcıya verilmeden önce, malikin fiilen kullanımına bırakılmış olması halinde, evin iktisap (edinme) tarihi olarak, tapuya tescil tarihi değil, fiilen “kullanıma bırakılma tarihi” esas alınır.
Örneğin çok sayıda evin iskanı alınmadan kat irtifaklı tapu ile alındığı ve bu şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu durumda, evin fiilen kullanıldığı tarih, edinme (iktisap) tarihi olarak esas alınır.
3. TOKİ’den Alınan Ev:
Toplu Konut İdaresi’nden alınan dairenin 6.8.2009 tarihinde noterden kura çekimi yapılmış, 25.6.2010 tarihinde de “yapı kullanım izin belgesi” alınmış.
Dairenin tapuya tescil işlemi de TOKİ’ye yapılan ödemelerin tamamlanmasından sonra 9.8.2012 tarihinde yapılmış.
Bu durumda, değer artışı kazancının tespiti açısından, beş yıllık sürenin hesabında, gayrimenkulün yapı kullanma izin belgesinin alındığı 25.6.2010 tarihi esas alınacak (Bkz. 25.03.2011 tarih ve 2011/2 No.lu Gelir Vergisi Kanunu Sirküleri).

EMLAK VERGİSİ

Kooperatif yolu ile ev edinenlerin, tapuyu aldıkları tarihe kadar olan emlak vergisini, kooperatif öder. Kooperatif evinin tapusunun verildiği yıla ait emlak vergisini yine kooperatif öder.
Üye, tapuyu aldığı yılın sonuna kadar ilgili belediyeye “emlak vergisi bildirimi” verir. İzleyen yıldan itibaren de emlak vergisi mükellefiyeti başlar.
İnşaat firmasından ev alanlar ise, inşaat devam ederken “kat irtifaklı arsa tapusu” almışlarsa, “inşaat bitip iskanı alınıncaya kadar” arsa vergisi ödeyecekler. İnşaatın iskanı alındığında, ilgili belediyeye “bina vergisi bildirimi” verecekler ve izleyen yıldan itibaren bina vergisi ödeyecekler.
Bu konuya, başka örneklerle devam edeceğiz..

Kooperatifler Avans Kar Dağıtımı Yapabilir mi ?-Kooperatifler Kar Payı avansı Dağıtabilir mi ?

Bize Ulaşın [email protected]

9 Ağustos 2012 PERŞEMBE

Resmî Gazete

Sayı : 28379

TEBLİĞ

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

KÂR PAYI AVANSI DAĞITIMI HAKKINDA TEBLİĞ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, şirketlerin kâr payı avansı dağıtımında uyacakları usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi olmayan anonim şirketler ile limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 509 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına, 565 inci maddesinin ikinci fıkrasına ve 644 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

b) Kâr payı: Net dönem kârı veya serbest yedek akçeler üzerinden ortaklara ve kâra katılan diğer kimselere genel kurulca dağıtılmasına karar verilen tutarı,

c) Kâr payı avansı: Kâr payından mahsup edilmek üzere ara dönem finansal tablolara göre oluşan kârlar üzerinden bu Tebliğ hükümlerine göre hesaplanan tutarı,

ç) Ortak: Anonim şirketlerin pay sahiplerini, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin ortaklarını,

d) Serbest yedek akçe: Genel kanuni yedek akçelerin sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşan kısmı ile Kanun ve sözleşme gereği ayrılanlar dışında genel kurulca ayrılmasına karar verilen yedek akçeleri,

e) Şirket: 2499 sayılı Kanuna tabi olmayan anonim şirketler ile limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketleri,

f) Sözleşme: Anonim şirketler ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin esas sözleşmesini, limited şirketlerin şirket sözleşmesini,

g) Yönetim organı: Anonim şirketlerde yönetim kurulunu, limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunu, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticiyi veya yöneticileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kâr Payı Avansı Dağıtım Esasları

Kâr payı avansı dağıtım şartları

MADDE 5 – (1) Şirketlerin kâr payı avansı dağıtabilmeleri için, şirket genel kurulunca kâr payı avansı dağıtılmasına ilişkin karar alınması ve kâr payı avansı dağıtılacak hesap döneminde hazırlanan üç, altı veya dokuz aylık ara dönem finansal tablolara göre kâr edilmiş olması gereklidir.

Şirket genel kurulunca alınacak kararın içeriği

MADDE 6 – (1) Şirket genel kurulunca kâr payı avansı dağıtımına karar verildiği durumda bu kararda ayrıca aşağıdaki hususların belirtilmesi zorunludur.

a) İlgili hesap dönemi sonunda, yıl içinde dağıtılan kâr payı avansını karşılayacak tutarda net dönem kârı oluşmaması durumunda, net dönem kârını aşan kâr payı avanslarının varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan serbest yedek akçelerden mahsup edileceği, serbest yedek akçe tutarının da dağıtılan kâr payı avanslarını karşılayamaması halinde fazla ödenmiş olan kâr payı avanslarının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği,

b) İlgili hesap dönemi sonunda zarar oluşması durumunda;

1) Varsa bir önceki yıla ait bilançoda yer alan genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçelerin öncelikle oluşan zararın mahsubunda kullanılacağı, bu akçelerin oluşan zararı karşılayamaması halinde dönem içinde dağıtılan kâr payı avanslarının tamamının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği,

2) Genel kanuni yedek akçeler ile serbest yedek akçelerin, oluşan dönem zararından mahsubu sonrasında bakiye serbest yedek akçe tutarının dağıtılan kâr payı avanslarından indirileceği, indirim işlemi sonucunda dönem içinde dağıtılan kâr payı avansı tutarının bakiye serbest yedek akçe tutarını aşması halinde ise aşan kısmının yönetim organının ihtarı üzerine ortaklar tarafından şirkete iade edileceği.

(2) Birinci fıkrada belirtilen hususlar, kâr payı avansı dağıtılacak hesap dönemi içinde yapılacak genel kurul toplantısında karara bağlanır. Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, genel kurulca bu yönde karar alınabilmesi için sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır olması, bu nisabın toplantı süresince korunması ve toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğunun kâr payı avansı dağıtılması yönünde kullanılmış olması, limited şirketlerde ise toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğunun kâr payı avansı dağıtılması yönünde olması gereklidir.

(3) İlgili hesap dönemi öncesinde ödenen kâr payı avanslarının, ilgili olduğu yılın net dönem kârından mahsup edilmesi şarttır. Bu işlem yapılmadan, şirket genel kurulunca kâr payı dağıtılmasına ve kâr payı avansı ödenmesine karar verilemez.

Dağıtılacak kâr payı avansı tutarı ve hesaplanması

MADDE 7 – (1) Dağıtılacak kâr payı avansı; varsa geçmiş yıllar zararlarının tamamının, vergi, fon ve mali karşılıkların, kanunlara ve sözleşmeye göre ayrılması gereken yedek akçelerin, varsa imtiyazlı pay sahipleri, intifa senedi sahipleri ve kâra katılan diğer kimseler için ayrılacak tutarların, oluşan ara dönem kârından indirilmesi suretiyle hesaplanır. Ödenecek kâr payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemez.

(2) Aynı hesap dönemi içinde izleyen ara dönemlerde de kâr oluşması halinde dağıtılacak kâr payı avansı tutarı birinci fıkrada belirtilenlerin yanı sıra önceki ara dönem veya dönemlerde ödenmiş olan kâr payı avansı tutarları da indirilerek hesaplanır. Ödenecek kâr payı avansı, bu şekilde hesaplanan tutarın yarısını geçemez.

Kâr payı avansı ödemeleri

MADDE 8 – (1) Kâr payı avansı, dağıtım tarihleri itibarıyla ortaklara payları oranında ödenir.

(2) Kâr payı avansı, kârdan imtiyazlı paylara imtiyaz dikkate alınmadan ödenir. İntifa senedi sahiplerine, ortak olmayan yönetim organı üyelerine ve ortaklar dışında kâra katılan diğer kimselere kâr payı avansı ödenemez.

(3) Ortakların sermaye taahhüt borçları dışında şirkete borçlu olmaları halinde söz konusu borç ortağa ödenecek kâr payı avansından mahsup edilir.

(4) Bir hesap döneminde kâr payı avansı dağıtan ve ardından sermaye artırımı gerçekleştiren şirket, aynı hesap döneminde tekrar kâr payı avansı dağıtmak istediğinde aşağıda belirtilen esaslara uyar.

a) Sermaye artırımı sonrasında yapılacak kâr payı avansı ödemesinde, yeni ortaklara öncelik verilir.

b) Söz konusu öncelik, eski ve yeni ortakların dönem içerisinde her pay için aldıkları toplam kâr payı avans tutarları eşitleninceye kadar devam eder.

c) Eski ve yeni ortakların hesap dönemi içerisinde her pay için aldıkları toplam kâr payı avans tutarları eşitlendikten sonra, kalan kâr payı avansı tutarı veya bir sonraki ara hesap döneminde ödenecek kâr payı avansı tutarı mevcut ortaklara payları nispetinde ödenir.

Kâr payı avansı işlemlerinde yönetim organının görevleri

MADDE 9 – (1) Genel kurul tarafından kâr payı avansı dağıtılmasına karar verilmesi ve ara dönem finansal tablolara göre de kâr edilmiş olması halinde şirket yönetim organınca sırasıyla aşağıdaki görevler yerine getirilir.

a) Kâr payı avansı dağıtımına ilişkin rapor hazırlanır ve bu raporda;

1) Kâr payı avansı dağıtımına dayanak oluşturan ara dönem finansal tabloların Kanunun 515 inci maddesinde belirtilen dürüst resim ilkesine uygun olarak hazırlandığı,

2) Dağıtılacak kâr payı avansı tutarının 7 nci maddeye uygun olarak hesaplandığı,

belirtilir. Yapılan hesaplamalara ve diğer şartların yerine getirilmiş olduğuna dayanak teşkil eden belgeler bu rapora ek yapılır.

b) Raporda tespit edilen kâr payı avansının ortaklara ödenmesine ve bu ödemelerin yapılma usulüne ilişkin karar alınır.

c) Kâr payı avansı tutarları 8 inci maddeye uygun olarak kararı izleyen en geç 6 hafta içerisinde ödenir.

(2) Hamiline yazılı pay senedi sahiplerine kâr payı avansı ödenirken gerekli güvence yönetim organı tarafından alınır.

(3) 6 ncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen durumların ortaya çıkması halinde fazladan ödenen kâr payı avanslarının ortaklardan tahsil edilerek şirkete iadesine ilişkin işlemler yönetim organınca yerine getirilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Kâr payı avansı hesaplama tablosu

MADDE 10 – (1) Dağıtılacak kâr payı avansı tutarının hesaplanmasına ilişkin tablo ek-1’de yer almaktadır.

Geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 2012 yılına ilişkin hesap döneminde kâr payı avansı dağıtacak şirketler, avans tutarının hesaplanmasında 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre düzenlenen bilançoları esas alır. 9 uncu madde uyarınca düzenlenecek raporda, kâr payı avansı dağıtımına dayanak oluşturan ara dönem bilançosunun gerçeğe uygun olarak düzenlendiği belirtilir.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

 

Kooperatif Mali Tabloları ile ilgili Yargıtay Kararları-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN-2012

Kooperatiflerde bilançonun ortaklara tebliği zorunlu olmayıp, ancak kooperatif merkezinde incelemeye açık tutulması yeterlidir. (Y.11.HD. 08.02.1994 E.3562/K.870)

 

– İddia edilen zarar, genel kurulda görüşülmemiş olmasına göre, verilen ibra kararı kooperatifi bağlamaz. (Y.11.HD. 25.06.1993 E.3929/K.4650)

 

– Kooperatif defter ve belgesi zayi olmuş ise, TTK’nun 68’nci maddesindeki koşullar gözönüne alınarak, bu defter ve belgelerin zayi olduğuna karar verilmesi istenebilir. (Y.11.HD. 21.05.1993 E.3910/K. 3763)

 

– Bilançonun onanmasına ilişkin görüşmeler en az bir ay sonraya bırakılır. Bu süreden daha az bir süreye erteleme yasaya aykırıdır.

 

Genel kurulun ertelenmesi halinde, izleyen toplantının günü, toplantı yeri ve gündemin normal genel kurul toplantıları için yasaca  öngörülen biçimde çağrı ile ilân yoluyla paydaşlara duyurmalıdır. (Y.11.HD. 14.10.1982 E. 3556/K. 3887)

 

         – Yönetim kurulu üyelerinin oy hakkından mahrumiyetleri sadece ibraya ilişkindir (TTK. 374). Bilançonun onanmasında ise, yönetim kurulu üyeleri oy kullanabilirler. (Y.11.HD. 18.05.1982 E. 2253/K. 2385

“Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır

1- “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümün dördüncü paragrafının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır.”

Kooperatife ait arsanın Fuzuli işgali

Bir Arazi üzerine yapılan inşaat, Arazinin Bütünleyici parçası olur.Yani arazi üzerine yapılmış bina, arazinin ayrılmaz parçasıdır,kural olarak, arazinin maliki ile o arazi üzerine yapılmış binanın maliki ayrı kişiler olamaz. Yani arazinin maliki kimse, binanın sahibi de odur.Bilerek ya da bilmeyerek,başkasının arazinin üzerine bina yapılması durumunda, bir haksız inşaatın varlığı söz konusudur.MK 706. Madde gereğince taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille mümkün olup taşınmaz mülkiyeti devirni amaçlayan sözleşmeleri geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmeleri ve tescil edilmiş olmaları hukuki zorunluluktur. Kaldı ki olayımızda taraflar arasında taşınmaz mülkiyetini devre yönelik resmi veya resmi olmayan (protokol şeklinde)bir ilişki mevcut değildir. Davalı başkasına ait bir arazi üzerine haksız tecavüzde bulunarak “geçici olacağı” ve “en kısa sürede kaldırılacağı” şeklinde beyanlarda bulunarak bir bina inşa etmiş ve süreç içerisinde binayı kaldırmayarak işgalini devam ettirmiş ve iş bu davayı açma zarureti hasıl olmuştur.

Kooperatiflerde anasozlesmeye konulacak mecburi hükümler – Kooperatif danismani mali musavir Kemal Ozmen

D ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER:

I – MECBURİ HÜKÜMLER:
MADDE 4. Kooperatif anasözleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir.

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymıyacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,
[Yeni Şerh Ekleyin]
II – İHTİYARİ HÜKÜMLER:

Yapı Müteahhitliği Yetki Belgesi Numarası ve Geçici Ustalık Yetki Belgesi Başvuruları

Yapı Müteahhitliği Yetki Belgesi Numarası ve Geçici Ustalık Yetki Belgesi Başvuruları

16.12.2010 tarih ve 27787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik” kapsamında 01.01.2012 tarihinden itibaren yapı ruhsatına tabi bütün yapıların bir yapı müteahhidinin sorumluluğu altında inşa edilmesi,yapı müteahhitliğini üstlenecek olan her müteahhidin bir yapı müteahhidi yetki belgesi numarası alması,bu numaranın yapı ruhsatında , yapı kullanma izin belgesinde ve yapım işleri sözleşmesinde kullanılması zorunluluğu ve inşaat ve tesisat işlerinde çalışan ustaların yetki belgelerinin olması zorunluluğu getirilmiştir.

İl Müdürlüğümüzce “Yapı Müteahhitliği ve Yetki Belgesi Numarası Verilmesi ” ve “Geçici Ustalık Yetki Belgesi” için yapılan başvurular hususunda çalışmalar başlatılmıştır.
“Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik”
“Yapı Müteahhitliği ve Yetki Belgesi Numarası Başvuru Formu-(EK-1)
“Geçici Ustalık Yetki Belgesi” (EK-3)
“ YAPI MÜTEAHHİTLİĞİ YETKİ BELGESİ NUMARASI “ alınabilmesi için istenilen belgeler,

Yapı Müteahhitliği Yetki Belgesi Numarası almak isteyen gerçek kişi ise​;
1-Kayıtlı olduğu meslek odasından müracaat yılı içinde alınmış oda sicil kayıt sureti belgesi Aslı veya Müdürlükçe onaylı örneği
2- Nüfus Cüzdanı Fotokopisi,
3- Dilekçe
4- Yapı Müteahhiti Yetki Belgesi Numarası Başvuru formu (*)

Yapı Müteahhitliği Yetki Belgesi Numarası almak isteyen tüzel kişi ise​;
1- Şirketin kayıtlı olduğu meslek odasından alınmış oda sicil kayıt sureti belgesi Aslı veya Müdürlükçe onaylı
2-Şirket Kuruluş Sözleşmesinin yayımlandığı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin Aslı veya Müdürlükçe yada ilgili Sicil Memurluğunca tasdik edilmiş sureti
3- Şirket türüne göre (şirket ortaklarının , şirket müdürlerinin,Genel Müdürlerin,Yönetim Kurulu Üyelerinin vb) kimlik bilgileri için Nüfus Cüzdanı Fotokopileri ve ( Vergi No, Vergi Dairesi, Adres, Tel,Fax,Email vb bilgileri )
4- Dilekçe
5- Yapı Müteahhiti Yetki Belgesi Numarası Başvuru formu (**)
ile birlikte Müdürlüğümüze başvurmaları gerekmektedir.
Yapı Müteahhitliği Yetki Belgesi Numarası Başvurusu Dilekçe Örneği

Dilekçe Örnekleri ve Formlara Müdürlüğümüz ana sayfası Site İçi Aramada Yapı Müt.Şantiye Şefi ve Yetki Belgeli Ustalar Yönetmeliği Başlığı altından ulaşılabilir.

(*)Başvuru dilekçesi ekindeki bilgilerin YAMBİS -Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemine işlenerek , uygunluğu Müdürlük elemanlarınca teyit edilecek olan bilgilerin sistemden alınacak başvuru formunu , başvuru sahibinin kendisinin imzalaması yada başvuru formunu imzalayacak kişiye vekalet vermesi )
(**) Başvuru dilekçesi ekindeki bilgilerin YAMBİS -Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemine işlenmesi ve uygunluğu Müdürlükçe teyit edilecek olan bu bilgilerin sistemden alınacak başvuru formunu , başvuru sahibi şirketin imzaya yetkili kişilerinin imzalaması yada şirketin imzaya yetkili kişilerinin başvuru formunu imzalayacak kişiye vekalet vermesi )

” GEÇİCİ USTALIK YETKİ BELGESİ “ alınabilmesi için istenilen belgeler,

Geçici Ustalık Yetki Belgesi almak için ​;
1-Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmeliğinin “ Geçici Madde -1 de bahsi geçen diplama,ustalık belgesi,kalfalık belgesi ,sertifika ,kurs bitirme belgelerinden herhangi birisi veya
Bu belgelerden herhangi birisine sahip olmayanlar için , inşaat ve tesisat işlerinde çalıştığına dair müteahhitten alınacak yazı yada sosyal güvenlik kuruluşundan alınacak belge
2-Fotoğraf (2 Adet)
3- Nüfus Cüzdanı Fotokopisi,
4- Dilekçe
ile birlikte Müdürlüğümüze başvurmaları gerekmektedir.
Geçici Ustalık Yetki Belgesi Dilekçe Örneği

Dilekçe Örnekleri ve Formlara Müdürlüğümüz ana sayfası Site İçi Aramada Yapı Müt.Şantiye Şefi ve Yetki Belgeli Ustalar Yönetmeliği Başlığı altından ulaşılabilir.

(Not: “Geçici Ustalık Yetki Belgesi” Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verme yetkisine sahip idarelerden de alınabilecektir.)

Geçici Muaflıklar Madde 15-1319 sayılı emlak vergisi

Geçici Muaflıklar
Madde 15-
d) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, organize sanayi bölgeleri için iktisap olunduğu veya bu bölgelere tahsis edildiği kabul edilen arazi (Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar).

Geçici olarak muaflıktan istifade için arazinin bu maddede yazılı cihetlere tahsis edilmiş olduğunun ilgili vergi dairesine bütçe yılı içinde bildirilmesi şarttır. Muafiyetler, arazinin tayin olunan cihetlere tahsis edildiği yılı takibeden bütçe yılından başlar. Bütçe yılı içinde bildirim yapılmazsa muafiyet bildirimin yapıldığı yılı takibeden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer.

Apartmandaki boş kapıcı dairesi kiraya verilebilir mi?

Apartmandaki boş kapıcı dairesi kiraya verilebilir mi?
Kapıcı daireleri ortak mahallerdir. Ortak mahallerin maliki tüm bölüm malikleridir. Bu gibi bölümlerle ilgili bir tasarruf yapılacaksa oy çokluğu yeterli değildir, oy birliği gerekir. Yani tüm bağımsız bölüm maliklerinin oyunun alınması şarttır, Kat maliklerinin çoğunluğunun oyu yeterli değildir. Bu sayede kiraya verilmesi mümkündür

Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 280

Gelir Vergisi Genel Tebliği

(Seri No: 280)

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve 103 üncü maddelerinde yer alan ve yeniden değerleme oranında artırılan maktu had ve tutarlar ile 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen bir kısım menkul kıymetlerden 2011 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iradının beyanında dikkate alınacak indirim oranı uygulamasına ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

1. Yeniden Değerleme Oranında Artırılan Had ve Tutarlar

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 123 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında, Kanunun 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82 ve 86 ncı maddelerinde yer alan maktu had ve tutarların, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların % 5’ini aşmayan kesirlerinin dikkate alınmayacağı, Bakanlar Kurulunun, bu surette tespit edilen had ve tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkili olduğu hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında da 103 üncü maddede yer alan vergi tarifesinin gelir dilimi tutarları hakkında da yukarıdaki hükmün uygulanacağı öngörülmüştür.

Bu hüküm göz önüne alınarak Gelir Vergisi Kanununun 21, 23/8, 31, 47, 48, mükerrer 80, 82, 86 ve 103 üncü maddelerinde yer alıp, 2011 yılında uygulanan had ve tutarların 2011 yılı için % 10,26 (on virgül yirmi altı) olarak tespit edilen yeniden değerleme oranında1 arttırılması suretiyle belirlenen ve 2012 takvim yılında uygulanacak olan had ve tutarlar aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.

1.1. Gayrimenkul Sermaye İratlarında Uygulanan İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun 21 inci maddesinde yer alan mesken kira gelirleri için uygulanan istisna tutarı, 2012 takvim yılında elde edilen kira gelirleri için 3.000 TL olarak tespit edilmiştir.

1.2. Hizmet Erbabına İşyeri veya İşyerinin Müştemilatı Dışında Kalan Yerlerde Yemek Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlere İlişkin İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 8 numaralı bendinde yer alan, işverenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisna tutarı, 2012 takvim yılında uygulanmak üzere 11.70 TL olarak tespit edilmiştir.

1.3. Sakatlık İndirimi Tutarları

Gelir Vergisi Kanununun 31 inci maddesinde yer alan sakatlık indirimi tutarları, 2012 takvim yılında uygulanmak üzere; birinci derece sakatlar için 770 TL, ikinci derece sakatlar için 380 TL, üçüncü derece sakatlar için 180 TL olarak tespit edilmiştir.

1.4. Basit Usule Tabi Olmanın Genel Şartlarından Olan İşyeri Kira Bedeline İlişkin Tutar

Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinin (2) numaralı bendinde yer alan yıllık kira bedeli toplamı, 2012 takvim yılında uygulanmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde 5.000 TL, diğer yerlerde 3.500 TL olarak uygulanacaktır.

1.5. Basit Usule Tabi Olmanın Özel Şartlarını Belirleyen Hadler

Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yer alan hadler, 2012 takvim yılında uygulanmak üzere;

– 1 numaralı bent için 70.000 TL ve 105.000 TL,

– 2 numaralı bent için 35.000 TL,

– 3 numaralı bent için 70.000 TL

olarak tespit edilmiştir.

1.6. Değer Artışı Kazançlarına İlişkin İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinde yer alan değer artışı kazançlarına ilişkin istisna tutarı, 2012 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 8.800 TL olarak tespit edilmiştir.

1.7. Arızi Kazançlara İlişkin İstisna Tutarı

Gelir Vergisi Kanununun 82 nci maddesinde yer alan arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı, 2012 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 20.000 TL olarak tespit edilmiştir.

1.8. Tevkifata ve İstisnaya Konu Olmayan Menkul ve Gayrimenkul Sermaye İratlarına İlişkin Beyanname Verme Sınırı

Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinde yer alan tevkifata ve istisnaya konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarına ilişkin beyanname verme sınırı, 2012 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 1.290 TL olarak tespit edilmiştir.

1.9. Gelir Vergisine Tabi Gelirlerin Vergilendirilmesinde Esas Alınan Tarife

Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2012 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

10.000 TL’ye kadar % 15

25.000 TL’nin 10.000 TL’si için 1.500 TL, fazlası % 20

58.000 TL’nin 25.000 TL’si için 4.500 TL (ücret gelirlerinde 88.000 TL’nin

25.000 TL’si için 4.500 TL), fazlası % 27

58.000 TL’den fazlasının 58.000 TL’si için 13.410 TL (ücret gelirlerinde

88.000 TL’den fazlasının 88.000 TL’si için 21.510 TL), fazlası % 35

2. Kar Hadleri Emsallerine Göre Düşük Olarak Tespit Edilmiş Bulunan Emtia İçin Özel Hadler

Milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için özel hadler belirleme yetkisi Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesi ile Maliye Bakanlığına verilmiştir. Bu yetki kullanılarak 2011 yılı için 278 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği2 ile belirlenen tutarlar yeniden artırılmıştır.

Buna göre, anılan maddelerin ticaretini yapanların, 2012 takvim yılında da basit usulden yararlanabilmeleri için; alış, satış veya hasılatlarının 31/12/2011 tarihi itibariyle aşağıda belirtilen hadleri aşmaması gerekmektedir.

Emtianın Cinsi

Büyükşehir Belediye Sınırları

Dışında Kalan Yerlerde

Büyükşehir Belediye Sınırları

İçinde Kalan Yerlerde

Yıllık Alım Ölçüsü (TL)

Yıllık Satış Ölçüsü (TL)

Yıllık Alım Ölçüsü (TL)

Yıllık Satış Ölçüsü (TL)

Değerli Kağıt

110.000

129.000

150.000

170.000

Şeker – Çay

88.000

110.000

105.000

140.000

Milli Piy. Bileti, Hemen

Kazan, Süper Toto vb.

88.000

110.000

105.000

140.000

İçki (Bira ve Şarap Hariç) – İspirto– Sigara–Tütün

88.000

110.000

105.000

140.000

Akaryakıt ( LPG hariç )

129.000

140.000

170.000

190.000

Belirtilen bu malların alım satımı ile uğraşanlar hakkında, basit usulün özel şartları bakımından yukarıdaki hadler dikkate alınmak suretiyle, 136 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki3 hesaplamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

3. Basit Usule Tabi Mükelleflerde Gün Sonunda Toplu Belge Düzenleme Uygulaması

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerle ilgili 215 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği4 ile getirilen, belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenlemesine ilişkin uygulamanın, 31/12/2012 tarihine kadar devam etmesi Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden uygun görülmüştür.

4. 2011 Takvim Yılında Elde Edilen Bir Kısım Menkul Sermaye İradının Beyanında Dikkate Alınacak İndirim Oranı Uygulaması

Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesinin 5281 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılan ikinci fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5), (6), (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarına (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kâr payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) fıkrada belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın, bu iratların beyanı sırasında indirim olarak dikkate alınacağı belirtilmişti.

Gelir Vergisi Kanununun indirim oranı uygulamasına yönelik 76 ncı maddesinin ikinci fıkrası 1/1/2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere 5281 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmakla birlikte, anılan Kanunun geçici 67 nci maddesinin (9) numaralı fıkrası hükmü gereğince 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihinde yürürlükte olan hükümler esas alınacağından, indirim oranı uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasında yarar görülmüştür.

İndirim oranı; Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.

Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2011 yılı için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranı % 10,26’dır. Bu dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise % 8,12’dir.

Bu oranlar dikkate alındığında, 2011 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı birden büyük çıkmaktadır.

Bu kapsamda, 2011 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından, 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (5) numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler indirim oranının birden büyük olması dolayısıyla beyan edilmeyecektir.

Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranı uygulanmayacaktır.

Ayrıca, ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

Diğer taraftan, geçici 67 nci maddenin (4) numaralı fıkrası uyarınca, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından 1/1/2006 tarihinden itibaren ödemeyi yapanlarca % 15 oranında vergi tevkifatı yapılmakta olup, bu gelirlerin beyanı ve bu gelirlere indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

Tebliğ olunur.

———————————

1 17/11/2011 tarih ve 28115 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 410 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklanmıştır.

2 29/12/2010 tarih ve 27800 6. mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

3 2/5/1982 tarih ve 17682 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

4 6/12/1998 tarih ve 23545 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.