Kooperatif Genel Kurullarına Katılan Bakanlık Temsilcisi, Hükümet Komiserine ödenen tutarlar üzerinden stopaj hesaplanıp beyan edilmesi hakkında-Kemal ÖZMEN

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Tarih  :  09.07.2008

Sayı     : B.07.1.GİB.4.16.16.01.GV.08.49/2869                                                                        

Konu  : Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğünce görevlendirilen

               Hükümet Komiserine ödenmek üzere söz konusu

               Müdürlüğün banka hesabına yatırılan ücretlerden

               gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı

 

 

……. SAN. TİC. A.Ş.

 

Başkanlığımıza verilen 07.07.2008 tarihli dilekçede, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü tarafından görevlendirilen hükümet komiserine ödenmek üzere aynı kurumun banka hesabına yatırılan ücretlerden Şirketinizce gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinin birinci fıkrasında, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlıolarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler ücret olarak tanımlanmış; ikinci fıkrasında da, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmişbulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtilmiştir.

Aynı Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlığını taşıyan 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaretşirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne; fıkranın 1’inci bendinde de, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerin (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104’üncü maddelere göre vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun “Müteferrikİstisnalar” başlığı altındaki 23 üncü maddesinde, hükümet komiseri olarak görevlendirilenlere yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna edildiğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 07.08.1996 tarih ve 22720 sayılıResmi Gazete yayımlanan “SermayeŞirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulunacak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Komiserleri Hakkında Yönetmelik” in 34’ncü maddesi, “Şirketlerin genel kurul toplantılarında görevlendirilen komiserlerin zaruri masraflarını karşılamak üzere her yıl Bütçe kanununun (H) cetvelinin (I-B) bendi ile tespit edilen Devlet memurlarına ödenen en yüksek yurtiçi gündelik tutarının iki katı; resmi tatil günleri için üç katı olarak ödenir. İlgili şirket tarafından bu tutarlara tekabül eden vergi ve kanuni kesintiler süresi içerisinde vergi dairesine yatırılmak üzere kesildikten sonar kalan miktar Ankara’da Genel Müdürlük adına, diğer illerde il sanayi ve ticaret müdürlükleri adına T.C. Ziraat Bankasında açılacak hesaplara yatırılır. 

……” hükümlerini içermektedir.

Bu hükümlere göre, “Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulunacak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Komiserleri Hakkında Yönetmelik”’in 34’üncü maddesi hükmü uyarınca,  hükümet komiserine ödenecek komiserlik ücretinin, Şirketinizce 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun  61, 94, 96, 97, 103 ve 104 üncü maddeleri gereğince gelir vergisi tevkifatına tabi tutularak, kalan miktarın İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü adına açılmış banka hesabına yatırılması gerekmektedir.

Ayrıca, tevkif edilen vergilerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 98 ve 119’uncu maddeleri uyarınca, bağlı bulunduğunuz vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekeceği tabiidir.

Bilgilerinizi rica ederim.

Kurumlar Vergisi Kapalı olan kooperatif vergi levhası almak ve asmak zorunda mıdır ?-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN

Tarih 14/07/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.20.15.02-VUK-MUKTEZA/18-200
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı:

B.07.1.GİB.4.20.15.02-VUK-MUKTEZA/18-200

14/07/2011

Konu:

VERGİ LEVHASI

İlgide kayıtlı dilekçenizde; ……Vergi Dairesi Müdürlüğünün ….hesap numarasında kayıtlı olduğunuz, 25 Temmuz 2008 tarihli ve 27299 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15236 sayılı “Bazı Düzey 2 Bölgelerinde Kalkınma Ajansları Kurulması Hakkında Karar” başlıklı Bakanlar Kurulu Kararıyla, ….. illerini kapsayan ve merkezi …. ili olarak belirlenen …. Kalkınma Ajansı olarak kurulduğunuz, sadece muhtasar beyanname yönünden mükellef olduğunuz, kurumunuzun kanunla kurulan bir kamu kurumu olması nedeniyle Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre vergi mükellefiyetiniz bulunmadığından Vergi Usul Kanununa göre vergi levhası asma, bulundurma ve tasdik ettirme zorunluluğunuzun olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 6111 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle değişen “Vergi Mahremiyeti” başlıklı 5 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında, “Gelir vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorundadırlar.” hükmü yer almaktadır.

27.05.2011 tarihli ve 27946 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 408 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Vergi Levhası Almak Mecburiyetinde Olanlar” başlıklı 2.1 inci bölümünde gelir vergisi mükelleflerinden ticari kazanç sahipleri, zirai kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının; kurumlar vergisinde anonim şirketler, limited şirketler ile eshamlı komandit şirketlerin vergi levhası almak mecburiyetinde oldukları belirtilmiştir.

Buna göre, sadece muhtasar beyanname yönünden mükellefiyetiniz olduğundan ve yukarıda sayılan şekilde gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetiniz olmadığından Vergi Usul Kanununun yukarıdaki hükmü gereğince vergi levhası alma ve bulundurma zorunluluğunuz bulunmamaktadır.

Bilgilerinize rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Kooperatiflerde tercihli tahsis yöntemi-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN

Detaylı bilgi icin bize ulaşın
www.ozmconsultancy.com

20120306-211832.jpg

Kooperatiflerde Yonetim kurulu kuraya katılmak ve şerefiye ödemek zorunda mıdır?

İnşaat işlerinde büyük emeği geçen Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin veya emanet komisyonu üyelerinin, biten inşaatlardan dilekleri daireyi seçmeleri ve kuraya iştirak etmemeleri yolundaki genel kurul kararı geçerlidir.

Bu üyelerin ücret almaları bu imtiyazın tanınmasına mani de değildir. Burada, Genel Kurul bu kişilerin yaptığı çalışmaları ödüllendirme yapmaktadır. Bunun kanuna aykırı bir durumu yoktur.

Kuraya katılmaksızın seçim hakkı tanınmasının eşitlik prensibine aykırı sanılabilir. Ortaklar yönünden hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi, Türk Hukuk sisteminde buyurucu, emredici bir yasa hükmüdür.

Ancak, kooperatif ortaklıklarında eşitlik ilkesi, mutlak ve nispi olmak üzere ikiye ayrılır.

Mutlak eşitlik, ortaklar arasındaki farklılıklar göz önüne almadan ve değerlendirmeden tanınan eşitliktir. Ortakların kooperatife katkıları ne olursa olsun, her ortağa genel kurulda bir oy vermek veya genel kurul kararlarının iptalini istemek hakkı gibi (Koop. K. m. 48, 53)

Nispi eşitlik ise; ortakların çeşitli nedenlerden doğan farklı durumlarını göz önüne alarak değerlendirmek ve sonuçta eşit olacak biçimde de bir ölçü uygulanmaktadır. Gelir-gider farkının risturn bölüşülmesi, ortakların işlemleri oranında yapılması gibi (Koop. K. m. 38)

Eşitlik ilkesinin asıl amacı kooperatiflerde hiçbir şekilde keyfi harekete yer vermemektedir. Nispi eşitliği sağlayan ölçü kooperatif amacının elde edilmesine yardım ediyorsa; ana sözleşme ile , ana sözleşme de düzenlenmemiş ise, usulüne uygun olarak alınan genel kurul kararları ile de kabul edilebilir.

Yönetim Kurulu Üyeleri; olağanüstü emek ve gayret sarfı ile Kooperatif gayesini kısa sürede ve ortakların menfaati olacak şekilde gerçekleştirmiş olmalıdırlar. Ortaklar için hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi geçerlidir. Ancak, kooperatif amacının elde edilmesinde olağanüstü katkıları olan ortaklar bakımından bu katkılar karşılığında doğan farklı durumlar göz önüne alınarak değerlendirilmek ve dolayısıyla mutlak eşitlik değil nispi eşitlik, yani, olumlu katkılar karşılığında bu ortaklara kura dışı kalmak hakkının tanınması hak ve nasafete uygun olur.

Ancak, Kooperatif Ana Sözleşmesinde böyle bir imtiyazın kullandırılmasını yasaklayan bir hüküm varsa, bu karar alınamaz.

Bu hususta Yerel mahkemenin olumsuz kararını önce tasdik eden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi daha sonra Kararını düzelterek konunun eşitlik ilkesini zedelemediğine karar vermiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Tarih: 03/03/1981 Esas No: 1981 / 287 Karar No: 1981 / 910)