KOOPERATİF ORTAKLIĞININ TESPİTİ-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Taraflar arasında görülen tespit davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 16.10.2014 gün ve 4960 Esas, 6334 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken ortaklık haklarını dava dışı A.. Ö…e devrederek 1993 yılında ortaklıktan ayrıldığını,
aynı yıl ortaklığa yeniden alınması için yaptığı başvurunun kabul edildiğini, 1994 yılında yapılan genel kurula katıldığını, bu genel kurulda ortak sayısının 44`te dondurulduğu gerekçesiyle üyelik haklarından yararlandırılmadığını,
bu nedenle 1997 yılında dava dışı E…. E..`ten üyeliğini devraldığını ve 2002 yılına kadar ortaklık ilişkisini sürdürdüğünü,
1993 yılında kazanılan üyelik sıfatı bir başkasına devredilmediği halde müvekkilinin haklarının kullandırılmadığını ileri sürerek,
müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Kooperatif Tanımı
EVREN ÖZMEN


Davalı vekili,
09.04.1994 tarihli genel kurul kararı ile ortak sayısının 44 olarak dondurulduğunu, davacının dava açma hakkını yitirdiğini, 1998-2001 döneminde davacının müvekkili kooperatifin başkanlığını yaptığı halde, bu hisse ile ilgili iddiasını gündeme getirmediğini, sadece hazirun listesine sonradan adını yazdırmakla hak sahibi olduğunu iddia etmenin iyiniyetle bağdaşmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece,
davacının davalı kooperatife üç kez ortak olduğu,
ilk ortaklığın dava dışı A… Ö…`e devredildiği,
bundan sonra davacı adına yeniden ortaklık tesis edildiği, bu ortaklığın 09.04.1994 tarihli genel kurulda alınan kararla düşürüldüğü,
bu genel kuruldan sonra 26.06.1995-27.03.1996-15.06.1997 tarihli genel kurullara davacının davet edilmediği, davacının bu ortaklığa yönelik olarak aidat ödemesi yapmadığı, davacı ile davalı arasında ortaklığın kabullendiğini gösteren herhangi bir işlem veya yazışmanın olmadığı,
bu durumda davacının talebinin TMK`nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarına aykırı olduğu,
davacının 1998-2001 döneminde davalı kooperatifin başkanı olmasına rağmen dava konusu hisseye ilişkin bir iddia gündeme getirmediği, davacının talep konusu üyelik sıfatını taşımadığı gerekçesiyle,
davanın reddine dair verilen karar; Dairemizin 16.10.2014 tarih ve 4960 E., 6334 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.

Bu kez davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK`nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin ( REDDİNE ),   oybirliğiyle karar verildi.Y23HD 19.11.2015 E.2015/210 – K.2015/7418

Kooperatiflerde Yonetim kurulu kuraya katılmak ve şerefiye ödemek zorunda mıdır?

İnşaat işlerinde büyük emeği geçen Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin veya emanet komisyonu üyelerinin, biten inşaatlardan dilekleri daireyi seçmeleri ve kuraya iştirak etmemeleri yolundaki genel kurul kararı geçerlidir.

Bu üyelerin ücret almaları bu imtiyazın tanınmasına mani de değildir. Burada, Genel Kurul bu kişilerin yaptığı çalışmaları ödüllendirme yapmaktadır. Bunun kanuna aykırı bir durumu yoktur.

Kuraya katılmaksızın seçim hakkı tanınmasının eşitlik prensibine aykırı sanılabilir. Ortaklar yönünden hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi, Türk Hukuk sisteminde buyurucu, emredici bir yasa hükmüdür.

Ancak, kooperatif ortaklıklarında eşitlik ilkesi, mutlak ve nispi olmak üzere ikiye ayrılır.

Mutlak eşitlik, ortaklar arasındaki farklılıklar göz önüne almadan ve değerlendirmeden tanınan eşitliktir. Ortakların kooperatife katkıları ne olursa olsun, her ortağa genel kurulda bir oy vermek veya genel kurul kararlarının iptalini istemek hakkı gibi (Koop. K. m. 48, 53)

Nispi eşitlik ise; ortakların çeşitli nedenlerden doğan farklı durumlarını göz önüne alarak değerlendirmek ve sonuçta eşit olacak biçimde de bir ölçü uygulanmaktadır. Gelir-gider farkının risturn bölüşülmesi, ortakların işlemleri oranında yapılması gibi (Koop. K. m. 38)

Eşitlik ilkesinin asıl amacı kooperatiflerde hiçbir şekilde keyfi harekete yer vermemektedir. Nispi eşitliği sağlayan ölçü kooperatif amacının elde edilmesine yardım ediyorsa; ana sözleşme ile , ana sözleşme de düzenlenmemiş ise, usulüne uygun olarak alınan genel kurul kararları ile de kabul edilebilir.

Yönetim Kurulu Üyeleri; olağanüstü emek ve gayret sarfı ile Kooperatif gayesini kısa sürede ve ortakların menfaati olacak şekilde gerçekleştirmiş olmalıdırlar. Ortaklar için hak ve yükümlülüklerde eşitlik ilkesi geçerlidir. Ancak, kooperatif amacının elde edilmesinde olağanüstü katkıları olan ortaklar bakımından bu katkılar karşılığında doğan farklı durumlar göz önüne alınarak değerlendirilmek ve dolayısıyla mutlak eşitlik değil nispi eşitlik, yani, olumlu katkılar karşılığında bu ortaklara kura dışı kalmak hakkının tanınması hak ve nasafete uygun olur.

Ancak, Kooperatif Ana Sözleşmesinde böyle bir imtiyazın kullandırılmasını yasaklayan bir hüküm varsa, bu karar alınamaz.

Bu hususta Yerel mahkemenin olumsuz kararını önce tasdik eden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi daha sonra Kararını düzelterek konunun eşitlik ilkesini zedelemediğine karar vermiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Tarih: 03/03/1981 Esas No: 1981 / 287 Karar No: 1981 / 910)