Küçük Sanayi Siteleri hakkında genel bilgilendirme

Küçük Sanayi Siteleri hakkında genel bilgilendirme

Bu çalışmada küçük sanayi sitesi kooperatiflerinin

  1. Kooperatifler kanunu karşısındaki durumu
    1. Toplu işyeri yapı kooperatifleri ile farkları
  2. Vergi Kanunları karşısındaki durumu
    1. Katma değer vergisi kanunu karşısındaki durumu
    2. Emlak vergisi kanunu karşısındaki durumu
    3. Diğer vergi kanunları karşısındaki durumu ( Kurumlar, damga vergisi, tapu ve noter harçları v.b.)
  3. Kooperatifler kanunu karşısındaki durumu

Bilindiği üzere küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri yaptıkları bütün iş ve işlemlerde 1163 Sayılı kooperatifler kanunu ve bakanlık tarafından hazırlanmış tip ana sözleşmede yazılı hususlara uymak zorundadır.

Toplu işyeri kooperatifinin amaç ve faaliyet konularının yazıldığı ana sözleşmenin 6.maddesinde Kooperatifin amacı ortakların işyeri ihtiyaçlarını karşılamaktır denilirken küçük sanayi sitesi yapı kooperatifi ana sözleşmesinde ise bu ana sözleşmede sayılan imalat ve tamiratla ilgili meslek kollarında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarlar ile sanayicilerin, günün icaplarına uygun modern ve teknik şartları haiz birer işyerine sahip olmalarını sağlamak ve topluluğun genel hizmetlerin karşılayacak tesisleri içine alan bir küçük sanayi sitesi meydana getirmek yazılmıştır. Bu nedenle küçük sanayi sitesi yapı kooperatifinin hem kuruluşu hem de faaliyet sürecindeki işlemleri daha fazla özen ve bilgi gerekmektedir.

Kooperatifin kuruluşu sırasında gerekli belgeler tarafınıza daha sonra gönderilecektir. Ancak diğer kooperatiflerden farklı olarak KSS kuruluşunda diğer belgelere ek olarak, vergi levhası ile oda kayıt belgesi istenmektedir. Kurulacak küçük sanayi sitesi kooperatifinin karma küçük sanayi sitesi mi yoksa ihtisas KSS mi olacağı konusunda da bilgi vermeniz gerekmektedir.

  1. Vergi Kanunları karşısındaki durumu
    1. Katma Değer vergisi karşısındaki durumu; 3065 Sayılı katma değer vergisi kanununun 17-k maddesine göre  KSS lerin arsa ve işyeri teslimi katma değer vergisinden istisnadır. Bu nedenle ortaklarına işyerlerini teslim ederken katma değer vergisi tahakkuk ettirmeyecek, alımları nedeni ile yüklendikleri katma değer vergilerini maliyet unsuru olarak dikkate alacaklardır.
    2. Emlak vergisi kanunu karşısındaki durumu : 1319 Sayılı Emlak vergisi kanununun 5/f maddesine göre küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Ancak inşaat dönemi sürecinde arsaları için bu durum söz konusu değildir.
    3. Kurumlar vergisi yönünden: Kooperatif 5520 Sayılı kurumlar vergisi kanununun 4.madddesinde yazılı şartları taşıdığı sürece kurumlar vergisinden muaf olacaktır.
    4. Belediye gelirleri kanunu yönünden: Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından muaftır.
    5. Tapu harcı yönünden: Mülkiyeti hazineye ait arsa alındığı takdirde tapuda yapılacak devir işleminin tapu harcından istisna tutulması gerekmektedir. Ancak 3.kişilerden alınması durumunda bu istisna mevcut değildir.

Yukarıda özet olarak bilgilendirme yapılmıştır. Daha detaylı bilgi talep edildiği takdirde verilecektir.

Saygılarımızla

 

Kooperatiflerde Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Genel Kurulun görevleri Nelerdir?

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na göre Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Genel Kurul görevleri şu şekildedir:

Yönetim Kurulu Görevleri:

  1. Kooperatifin işlerini yürütmek ve yönetmek, kararlar almak.
  2. Genel kurul tarafından kabul edilen bütçe ve iş planlarına uygun hareket etmek.
  3. Kooperatifin defter ve kayıtlarını tutmak, hesapları düzenlemek ve raporlar hazırlamak.
  4. Üye kayıtlarını ve üyelerin hak ve yükümlülüklerini düzenlemek.
  5. Genel kurul kararlarını uygulamak.
  6. Kooperatifin çalışanlarını işe almak, görevlendirmek ve gerekli hallerde işten çıkarmak.

Denetim Kurulu Görevleri:

  1. Yönetim kurulunun faaliyetlerini ve kararlarını denetlemek.
  2. Kooperatifin hesap ve işlemlerini incelemek, mali raporlarını kontrol etmek.
  3. Kooperatifin yasal düzenlemelere uygunluğunu kontrol etmek.
  4. Denetim raporlarını düzenlemek ve genel kurula sunmak.
  5. Gerekli gördüğü takdirde, genel kurulun toplanmasını talep etmek.

Genel Kurul Görevleri:

  1. Yönetim ve denetim kurulları üyelerini seçmek.
  2. Yönetim ve denetim kurulları raporlarını incelemek, değerlendirmek ve onaylamak.
  3. Kooperatifin yıllık bütçe ve iş planlarını kabul etmek.
  4. Kooperatifin bilanço ve gelir-gider tablolarını onaylamak.
  5. Kooperatifin tüzüğünde ve yasal düzenlemelerde öngörülen diğer görevleri yerine getirmek.
  6. Gerekli hallerde yönetim ve denetim kurulu üyelerini görevden almak veya yeniden seçmek.
  7. Kooperatifin tasfiyesine karar vermek.

Kooperatifler Genel Kurullarının Birleştirilmesini İstiyor.

Kooperatifler Genel Kurullarının Birleştirilmesini İstiyor.

Bilindiği üzere kooperatifler her yıl genel kurullarını haziran ayı sonuna kadar gerçekleştirmek zorundadır. Süresinde yapılmayan genel kurullar nedeni ile yönetim kurulu ve denetim kurullarının hukuki ve cezai sorumlulukları bulunmaktadır.

Ancak bu yıl Covid-19 Salgını nedeni ile kooperatiflerin genel kurulları 31.07.2020 Tarihine kadar ertelenmiştir.

Erteleme ile ilgili kanun 7224 Sayılı Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ismi ile 16.04.2020 Tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır.

Kanununun “Süre uzatımı, toplantı erteleme ve uzaktan çalışma” başlıklı 2.maddesinin d fıkrası aşağıdaki şekildedir.

  1. d) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamındaki genel kurul toplantıları 31/7/2020 tarihine kadar ertelenir. Bu süre, ilgili Bakan tarafından 3 aya kadar uzatılabilir. Ertelenen genel kurul toplantıları, ertelemenin sona erdiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılır.Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam eder.

Ortalama her yıl 100’e yakın kooperatif genel kuruluna fiilen danışman/müşavir sıfatı ile iştirak etmekteyim.

Mevcut durum ve gelişmeler nedeni ile 31 Temmuz 2020–30 Ekim 2020 arası kooperatif genel kurullarının gerçekleştirilmesinin aşağıdaki nedenlerden dolayı uygun olmadığını, yapılacak düzenlemeler ile 2019 ve 2020 yılı genel kurullarının 2021 yılında genel kurulların birleştirerek yapılması gerektiğini düşünmekteyim.

Ertelenmeyi gerektiren bazı nedenleri aşağıda sıraladım.

1-Toplantı Salonlarının Durumu

Sağlık bakanlığının Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi isimli kapsamlı raporuna göre kapalı alanlarda toplantı yapılacak ise çok kısa süreli ve az sayıda katılım ile yapılması önerilmektedir.

Ancak bilindiği üzere kooperatif genel kurulları büyük toplantı salonlarında. veya otellerde havalandırmanın yetersiz olduğu genellikle küçük alanlarda kalabalık insan topluluğu ile gerçekleştirilmektedir.

2-Kooperatif Ortakların Yaş Ortalaması

Kooperatiflerin ortaklarının yaş ortalamaları yüksektir. Her yıl katıldığım bir çok kooperatifin genel kurulda bu durumu gözlemlemekteyim.

Genel olarak son yıllarda tekrar kooperatifçiliğe ivme kazandırmaya çalışılan düzenlemeler olsa da bugün Türkiye’nin bilinen ve ortak sayısı en fazla olan kooperatifleri kooperatifçiliğin altın çağları olan 1980 ve 90 lı yıllarda kurulmuş ve ortak kayıt etmeye başlamıştır.

Salgının artmaması için 65 yaş üzeri vatandaşlarımızı uzun süre evden çıkartmayıp, şimdi kooperatif genel kurullarına çağırmak kendi içinde çelişen bir düzenleme olmayacak mıdır ?

3-Ortaklar cetvellerinin imzalanması, sosyal mesafe ve ortak kullanım

Yine sağlık bakanlığının Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde yönetim kurulu toplantılarında kalemin bileortaklaşa kullanılmaması önerilirken, kooperatif genel kurulu başlamadan önce toplantı ortaklar cetvelinin imzalanması sırasında salgın riski kaçınılmaz hale gelecektir.

4–2020 Yılının Genel Kurullarının da çok kısa süre sonra yapılması gerektiği

Kooperatifler 2020 yılının genel kurulunu 2021 yılının ilk altı ayı içinde yapmak zorundadır.

2019 Yılı genel kurullarını ise en geç Ekim ayı sonuna kadar gerçekleştirmek zorundadır. Bu durumda 4–5 aylık ara ile iki genel kurul gerçekleştirilmesi gerektiği anlamına gelecektir.

Kooperatiflerde genel kurul çağrısının sadece tebliğ masrafları bile son derece yüksek tutarlara ulaşabilmektedir. Bu masraf dışında genel kurullarda bir çok ek masraf da söz konusudur. ( Otel kiralama, genel kurul tescil, personel güvenlik fazla mesai v.b.)

5-Bir çok Genel Kurulda Toplantı Nisabının Sağlanamayacak olması.

Bilindiği üzere yapı ve işletme kooperatiflerinde genel kurul nisabı 1/4 dür. Ortaklar cetvelinde ismi bulunan ortakların en az 1/4 ünün toplantıya asil veya vekil olarak katılması gerekmektedir.

Pandemi süreci öncesinde de bu nisaba ulaşılmasında zorluk yaşanmaktaydı.

Erteleme neticesinde Ağustos ve Eylül ayları özellikle ortak sayısı fazla olan kooperatiflerin genel kurullarını gerçekleştirmeyecek ve Ekim ayına sarkacaktır. ( Normal dönemlerde de son ay olan Haziran ayı içinde yapıldığı gibi )

Ekim ayına yığılan genel kurullar nedeni ile bakanlıklar tarafından temsilci atama noktasında da yoğunluk oluşacaktır.

Kaldı ki Ekim ayı içinde genel kurul yapılmak istense dahi nisap bulunamayacaktır. Yapı kooperatiflerinde ilk ve devam eden toplantılarda hep 1/4 nisap aranacağı için devam eden toplantılarda da nisap sağlanamayabilecek ve bir çok kooperatifte çözümsüz durumlar devam edecektir.

7244 Sayılı kanun ile Mevcut organların görev, yetki ve sorumlulukları erteleme süresi sonrasında yapılacak ilk genel kurula kadar devam etse de genel kurulda nisap bulunamadığı takdirde organlar yetkisiz hale düşecektir.

Bu noktada bankalar tarafından ödeme işlemleri yapılmayacak ve kooperatifin iş ve işlemleri kitlenecektir.

Zaten hali hazırda 7244 sayılı Kanun’un hükümleri açık ve net iken bile kooperatifler banka işlemlerinde zorluk ve yetki sorunu yaşanmaktadırlar

6-Kooperatif Genel Kurullarının Birleştirilerek Yapılması Önündeki Engel Nedir ?

Her ne kadar mevcutta kooperatiflerin genel kurullarını birleştirerek yapmasına imkan veren düzenleme olsa da mevcut durumda ihtiyaca cevap vermemektedir.

Şöyle ki ilgili düzenlemeye göre;

  • Daha öncesinde genel kurullarda birleştirilerek yapılabilmesinin kabule edildiği bir genel kurul kararı olması gereklidir.
  • Kooperatifin üst birliğe bağlı olması gerekmektedir.

Bir çok kooperatifte bu şekilde bir karar bulunmamaktadır.

Zaten bulunsa dahi yönetim ve denetim kurulu görev sürelerinin daha uzun süreyi kapsayacak şekilde genel kurullar birleştirilemez hükmü gereği de bu durum mümkün değildir.

Sonuç ve Öneri

Bu süreçte bir çok kooperatif tarafından bağlı bulundukları bakanlıklara başvurular yapılarak veya kooperatif ortakları tarafından Cimer üzerinden kooperatif genel kurullarının 2021 yılında 2019 ve 2020 yılları birleştirilerek yapılması yönünde talepler iletilmiştir.

Özellikle kooperatiflerin yoğun olarak bulunduğu Dudullu ve İkitelli bölgesinden başvurular yapılmıştır.

Yapılacak kanuni düzenleme ile genel kurullarının birleştirilerek 2021 yılında yapılmasının önünün açılması gerekmektedir. Çünkü zaten bu yıl bir çok kooperatif bu tarihler içerisinde genel kurullarını gerçekleştiremeyecek ve bile bile boşuna masraflara katlanacaktır.

Ayrıca bir taraftan 2019 yılının genel kurulunu yapmaya çalışırken yetki tartışmaları arasında 2020 yılı genel kurulunun süresi de gelecektir.

Sonuç olarak kooperatiflerin toplum sağlığını ilgilendiren bu önemli ve gerçekçi talebinin göz önüne alınması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla

Ek olarak Anonim Şirketlerin Genel Kurul toplantılarına Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi taleplerinin MERSİS üzerinden elektronik ortamda yapılmasına imkan sağlayan Genel Kurul Modülü, tüm Ticaret İl Müdürlüklerinde uygulamaya alınmıştır ancak kooperatifler için bu imkan geçerli değildir.

Kooperatifler için de bakanlık temsilcisi talebi online ortamda yapılmasının önü açılmalıdır.

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

 

 

 

 

 

Hangi Kooperatifler İktisadi İşletme Kurmak Zorundadır ?

Hangi Kooperatifler İktisadi İşletme Kurmak Zorundadır ?

Kooperatifinizin iktisadi işletme kurup, kurmaması gerektiği ile ilgili olarak ilk yapmanız gereken kooperatifinizin gelirlerini tek tek yazmaktır. Örnek olarak kooperatifinizin gelirleri aşağıdaki kalemlerden oluşsun

Kira Geliri

Aidat Geliri

Reklam Geliri

Yukarıda yer alan gelirleri ortak içi ve ortak dışı olarak ayırmamız gerekmektedir. Aidat Geliri dışındaki gelirler ortak dışı gelirlerdir.

Yazının devamı için bize ulaşabilirsiniz.

info@ozmconsultancy.com

2019 yılı itibarıyla mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin tespiti

2019 yılı itibarıyla mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin tespiti

MADDE 4 – (1) Mükellefiyeti 2019 yılında başlayanların, mükellefiyetleri ile ilgili bina, arsa ve arazi vergisi tarhiyatına esas alınacak vergi değerleri; takdir komisyonlarınca 2017 yılında takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin; 2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunacak asgari ölçüde metrekare birim değeri dikkate alınarak hesaplanacaktır.

ÖRNEK 2: Mükellef (B) 2018 yılında Iğdır Belediyesi sınırları içinde yer alan 950 m2  büyüklüğünde bir arsa satın almış ve bu arsaya ilişkin emlak vergisi bildirimini ilgili belediyeye vermiştir. Arsanın bulunduğu cadde için takdir komisyonunca 2018 yılından itibaren uygulanmak üzere takdir edilen asgari ölçüde arsa metrekare birim değeri 35,00 TL’dir.

2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı %11,865 olarak tespit edilmiş olduğuna göre, mükellefiyeti 2019 yılında başlayacak bu mükellefin 2018 yılında satın aldığı arsanın 2019 yılı arazi (arsa) vergisine esas vergi değeri aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

2019 Yılında Sigorta Prim Bildirgenin damga vergisi ne kadar olmuştur ?

2019 Yılında Sigorta Prim Bildirgenin damga vergisi ne kadar olmuştur ?

35,70 TL olmuştur

2019 Yılında Katma Değer ve Muhtasar Beyannamesinin Damga Vergisi Ne Kadar Oldu ?

2019 Yılında Katma Değer ve Muhtasar Beyannamesinin Damga Vergisi Ne Kadar Oldu ?

48 TL olmuştur

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ(SERİ NO: 50)

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ(SERİ NO: 50)

Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları ile 16 ncı maddesinde yer alan vergi tarifesi matrah dilim tutarlarının yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle tespit edilmesidir.

Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Maktu istisna tutarlarının tespiti
MADDE 3 – (1) 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “(b), (d) ve (e) bentlerine göre, her bir takvim yılında uygulanacak istisna hadleri, önceki yılda uygulanan istisna hadlerine bu yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artış yapılmak suretiyle tespit olunur. Artırım sırasında 1 milyon liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.(2) Bakanlığımızca 2018 yılı için yeniden değerleme oranı % 23,73 (yirmi üç virgül yetmiş üç) olarak tespit edilmiş ve 30/11/2018 tarihli ve 30611 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 503) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.(3) Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları;- Evlatlıklar dâhil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 250.125 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 500.557 TL),- İvazsız suretle meydana gelen intikallerde 5.760 TL,- Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerde 5.760 TL,olarak dikkate alınacaktır.

Matrah dilim tutarlarının tespiti
MADDE 4 – (1) 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Vergi tarifesinin matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının yüzde 5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. …” hükmüne yer verilmiştir.(2) Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren veraset yoluyla veya ivazsız suretle meydana gelen intikallerde veraset ve intikal vergisi aşağıdaki tarifeye göre hesaplanacaktır.
Yürürlük
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür. 

2019 Yılı Gelir Vergisi Dilimleri

18.000 TL’ye kadar                                              15
 40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası                       20
 98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin27
 40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası                                  
 98.000 TL’den fazlasının 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde35
148.000 TL’den fazlasının 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası             
2019 Gelir Vergisi Dilimleri

İstisnaya konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarına ilişkin beyanname verme sınırı 2019

86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde yer alan tevkifata ve istisnaya konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarına ilişkin beyanname verme sınırı 2.200 TL,

2019 Yılı Arızi Kazanç İstisnası Ne Kadar oldu ?

82 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan arızi kazançlara ilişkin istisna tutarı 33.000 TL,

2019 Yılı Engellilik İndirimi Tutarları

2019 yili aylik engellilik indirimi tutarlari ve sağlanan vergi avantaji

31 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan engellilik indirimi tutarları;

– Birinci derece engelliler için 1.200 TL,

– İkinci derece engelliler için 650 TL,

– Üçüncü derece engelliler için 290 TL,

2019 Yılında Gelir Vergisinden Muaf Olan Yemek Bedeli Ne Kadar Oldu ?

Vergiden İstisna Yemek Bedeli 2019

19 TL +kdv olarak belirlendi.

Yani Personele ödenen yemek bedelleri 19 TL’ye kadar gelir vergisinden muaf, geçen sene bu tutar 16 TL idi.

2019 Yılında Konut Kira Gelirleri için İstisna Tutarı Ne oldu ?

Konut Gelirleri Ne kadara kadar beyan edilmek zorunda değil ?

21 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan mesken kira gelirleri için uygulanan istisna tutarı 5.400 TL dir. Bu tutarın altında kira geliri elde ediyor iseniz beyan etmek zorunda değilsiniz.

Konut Gelirleri Ne kadara kadar beyan edilmek zorunda değil ?

2019 yılı için geçerli Gelir Vergisi Dilimleri açıklandı!

2019 yılı için geçerli Gelir Vergisi Dilimleri açıklandı!

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 302) 29 Aralık 2018 tarih ve Sayı: 30285 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife, 2018 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

Ücret Gelirlerine Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi 2018

Ücret Dışındaki Gelirlere Uygulanacak Gelir Vergisi Tarifesi 2018

18.000 TL’ye kadar                                                 % 15

 40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası                         % 20

 98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin

 40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası                                     % 27

 98.000 TL’den fazlasının 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde

148.000 TL’den fazlasının 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası             % 35

2019 YILI ARABULUCULUK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

2019 YILI ARABULUCULUK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ
Amaç, konu ve kapsam

MADDE 1 – (1) Özel hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde, arabulucu ile uyuşmazlığın tarafları arasında geçerli bir ücret sözleşmesi yapılmamış olan veya ücret miktarı konusunda arabulucu ile taraflar arasında ihtilaf bulunan durumlarda, 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 2/6/2018 tarihli ve 30439 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve bu Tarife hükümleri uygulanır.(2) Bu Tarifede belirlenen ücretlerin altında arabuluculuk ücreti kararlaştırılamaz. Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak bu Tarife hükümleri uygulanır.Arabuluculuk ücretinin kapsadığı işlerMADDE 2 – (1) Bu Tarifede yazılı arabuluculuk ücreti, uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulmasını sağlamak amacıyla, arabuluculuk faaliyetini yürüten arabulucular siciline kayıtlı kişiye, sarf ettiği emek ve mesainin karşılığında, uyuşmazlığın taraflarınca yapılan parasal ödemenin karşılığıdır.(2) Arabuluculuk faaliyeti süresince arabulucu tarafından düzenlenen evrak ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez.(3) Arabulucu, ihtiyari arabuluculuk süreci başlamadan önce arabuluculuk teklifinde bulunan taraf veya taraflardan ücret ve masraf isteyebilir. Bu fıkra uyarınca alınan ücret arabuluculuk süreci sonunda arabuluculuk ücretinden mahsup edilir. Arabuluculuk sürecinin başlamaması halinde bu ücret ve masraf iade edilmez.(4) Arabulucu, dava şartı arabuluculuk sürecinde taraflardan masraf isteyemez.(5) Arabulucu, arabuluculuk sürecine ilişkin olarak belirli kişiler için aracılık yapma veya belirli kişileri tavsiye etmenin karşılığı olarak herhangi bir ücret talep edemez. Bu yasağa aykırı olarak tesis edilen işlemler hükümsüzdür.Arabuluculuk ücretinin sınırlarıMADDE 3 – (1) Aksi kararlaştırılmadıkça arabuluculuk ücreti taraflarca eşit ödenir.(2) Aynı uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin birinci kısmında belirtilen hallerde arabuluculuk faaliyetinin birden çok arabulucu tarafından yürütülmesi durumunda, her bir arabulucuya bu Tarifede belirtilen ücret ayrı ayrı ödenir.(3) Aynı uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin ikinci kısmında belirtilen hallerde arabuluculuk faaliyetinin birden çok arabulucu tarafından yürütülmesi durumunda, bu Tarifede birden fazla arabulucu için belirtilen orandaki ücret her bir arabulucuya eşit bölünerek ödenir.Ücretin tümünü hak etmeMADDE 4 – (1) Arabuluculuk faaliyetinin, gerek tarafların uyuşmazlık konusu üzerinde anlaşmaya varmış olması, gerek taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi, gerekse taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi veya taraflardan birinin ölümü ya da iflası halinde veya tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi sebepleriyle sona ermesi hallerinde, arabuluculuk faaliyetini yürütme görevini kabul eden arabulucu, bu Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.(2) Arabuluculuk faaliyetine başlandıktan sonra, uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığı hususu ortaya çıkar ve bu sebeple arabuluculuk faaliyeti sona erdirilir ise, sonradan ortaya çıkan bu durumla ilgili olarak eğer arabulucunun herhangi bir kusuru yoksa, arabuluculuk faaliyetini yürütme görevini kabul eden arabulucu, bu Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.Arabuluculuk faaliyetinin konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücretMADDE 5 – (1) Uyuşmazlık, arabuluculuk faaliyeti devam ederken, arabuluculuk faaliyetinin konusuz kalması, feragat, kabul veya sulh gibi arabuluculuk yolu dışındaki yöntem ve nedenlerle giderilirse ücretin tamamına hak kazanılır.Yeni bir uyuşmazlık konusunun ortaya çıkmasında ücretMADDE 6 – (1) Somut bir uyuşmazlıkla ilgili arabuluculuk faaliyetinin yürütülmesi sırasında, yeni uyuşmazlık konularının ortaya çıkması halinde, her bir uyuşmazlık için ayrı ücrete hak kazanılır.Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre ücretMADDE 7 – (1) Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen hukuki uyuşmazlıklarda; arabuluculuk ücreti bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin birinci kısmına göre belirlenir.(2) Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlıklarda; arabuluculuk ücreti bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin ikinci kısmına göre belirlenir.(3) Arabuluculuk sürecinin sonunda anlaşma sağlanamaması halinde, arabuluculuğun konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlık olsa bile arabulucu, arabuluculuk ücretini bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin birinci kısmına göre isteyebilir.(4) Arabuluculuk sürecinin sonunda seri uyuşmazlıklarda anlaşma sağlanması halinde, arabuluculuğun konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlık olsa bile arabulucu, arabuluculuk ücretini bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin Birinci Kısmına göre isteyebilir. Taraflardan birinin aynı olduğu ve bir ay içinde başvurulan en az onbeş uyuşmazlık seri uyuşmazlık olarak kabul edilir.Arabuluculuk Ücret Tarifesinde yazılı olmayan hallerde ücretMADDE 8 – (1) Arabuluculuk Ücret Tarifesinde yazılı olmayan haller için, söz konusu Tarifenin birinci kısmındaki diğer tür uyuşmazlıklar için belirlenen ücret ödenir.Uygulanacak tarifeMADDE 9 – (1) Arabuluculuk ücretinin takdirinde, arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.YürürlükMADDE 10 – (1) Bu Tarife 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer. Eki için tıklayınız. 

2019 YILI SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

Konu

MADDE 1 – (1) 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46 ncı maddesi ile 2/1/1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca hazırlanan ve 2019 yılında meslek mensuplarınca uygulanacak olan asgari ücret tarifesi ekte yer almaktadır.

Yürürlük

MADDE 2 – (1) Bu Tarife 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer.

Ekleri için tıklayınız.

2019 Gelir vergisi dilimleri

 18.000 TL’ye kadar                                                 % 15

 40.000 TL’nin 18.000 TL’si için 2.700 TL, fazlası                         % 20

 98.000 TL’nin 40.000 TL’si için 7.100 TL, (ücret gelirlerinde 148.000 TL’nin

 40.000 TL’si için 7.100 TL), fazlası                                     % 27

 98.000 TL’den fazlasının 98.000 TL’si için 22.760 TL, (ücret gelirlerinde

148.000 TL’den fazlasının 148.000 TL’si için 36.260 TL), fazlası             % 35

EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 74)

31 Aralık 2018 PAZARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 30642 (3. Mükerrer)

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 74)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 2019 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2019 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin tespiti hususunda açıklamalar yapmaktır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bakanlığımızca 2018 yılı için yeniden değerleme oranı %23,73 (yirmi üç virgül yetmiş üç) olarak tespit edilmiş ve 30/11/2018 tarihli ve 30611 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 503) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.

(2) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasında, takdir komisyonlarının dört yılda bir arsalara ve araziye ait asgari ölçüde metrekare birim değerlerini takdir edecekleri hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca 2017 yılında söz konusu takdirler yapılmıştır.

(3) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde bina, 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde de arazi (arsa) vergisi mükellefiyetinin, dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır. Asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdirleri 2017 yılında yapıldığından, bu hükümler uyarınca bina ve arazi vergisi mükellefiyeti 2018 yılından itibaren başlamış bulunmaktadır.

(4) 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, vergi değerinin, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıla ait vergi değerinin Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunacağı; üçüncü fıkrasında da 33 üncü maddede yer alan vergi değerini tadil eden sebeplerle (8 numaralı fıkra hariç) mükellefiyet tesisi gereken hallerde, Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre takdir komisyonlarınca belirlenen arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin, takdir işleminin yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın başından başlamak suretiyle her yıl, bir önceki yıl birim değerinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre aynı yıl için tespit edilmiş bulunan yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.

(5) Ayrıca, 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında, vergi değerinin hesabında bin liraya kadar olan kesirlerin dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.

(6) 2018 yılında emlak vergisi mükellefi olanların 2019 yılına ait emlak vergisinin tarh ve tahakkukunda esas alınacak vergi değerinin (matrahın) hesabı ile bina, arsa veya araziye 2018 yılında malik olunması halinde mükellefiyetin başlangıç yılı olan 2019 yılı vergi değerinin hesabı bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacaktır.

2017 yılında yapılan takdirler nedeniyle 2018 yılında mükellefiyeti başlayanların 2019 yılına ait emlak vergi değerlerinin hesabı

MADDE 3 – (1) 2017 yılında yapılan takdirler nedeniyle bina ve arazi vergisi mükellefiyeti 2018 yılından itibaren yeniden başlamış bulunmaktadır.

(2) Bu mükelleflerin bina, arsa ve arazilerinin 2019 yılı vergi değerleri, 2018 yılı vergi değerlerinin, bu yıla ait yeniden değerleme oranının yarısı olan (%23,73/2=) %11,865 (on bir virgül sekiz yüz altmış beş) oranında artırılması suretiyle bulunacak tutarlar olacaktır.

ÖRNEK 1: Mükellef (A) Yozgat ili, Aydıncık Belediyesi sınırları içinde yer alan meskeni 2010 yılında satın almıştır. 2018 yılı emlak vergi değeri 140.000,00 TL olan meskenin 2019 yılı emlak vergi değeri aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

2019 yılı itibarıyla mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin tespiti

MADDE 4 – (1) Mükellefiyeti 2019 yılında başlayanların, mükellefiyetleri ile ilgili bina, arsa ve arazi vergisi tarhiyatına esas alınacak vergi değerleri; takdir komisyonlarınca 2017 yılında takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin; 2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunacak asgari ölçüde metrekare birim değeri dikkate alınarak hesaplanacaktır.

ÖRNEK 2: Mükellef (B) 2018 yılında Iğdır Belediyesi sınırları içinde yer alan 950 m2  büyüklüğünde bir arsa satın almış ve bu arsaya ilişkin emlak vergisi bildirimini ilgili belediyeye vermiştir. Arsanın bulunduğu cadde için takdir komisyonunca 2018 yılından itibaren uygulanmak üzere takdir edilen asgari ölçüde arsa metrekare birim değeri 35,00 TL’dir.

2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı %11,865 olarak tespit edilmiş olduğuna göre, mükellefiyeti 2019 yılında başlayacak bu mükellefin 2018 yılında satın aldığı arsanın 2019 yılı arazi (arsa) vergisine esas vergi değeri aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

ÖRNEK 3: Mükellef (C) Antalya ili, Alanya Belediyesi sınırları içinde yer alan 400 m2 arsa üzerinde inşa edilen ve inşaatı 2011 yılında sona ermiş olan bir işyerini 2018 yılında satın almıştır. Betonarme karkas, 1 inci sınıf olan inşaatın dıştan dışa yüzölçümü 120 m2’dir. Bu işyeri için 2019 yılına ait uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedeli 1.308,60 TL’dir. Arsanın bulunduğu cadde için 2018 yılında uygulanan asgari ölçüde arsa metrekare birim değeri 500,00 TL’dir.

2019 yılına ait asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin hesabında uygulanacak artış oranı %11,865 olarak tespit edildiğine göre mükellefiyeti 2019 yılında başlayan bu mükellefin işyerinin 2019 yılı vergi değerinin tespitinde emlak (bina) vergi değeri aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. (Vergi değerinin hesabında asansör, klima veya kalorifer payı ilavesi ile aşınma payı indirimi ihmal edilmiştir.)

2019 da emlak vergisi nasıl hesaplanacak

31 Aralık 2018 PAZARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 30642 (3. Mükerrer)

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 74)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 2019 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2019 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin tespiti hususunda açıklamalar yapmaktır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bakanlığımızca 2018 yılı için yeniden değerleme oranı %23,73 (yirmi üç virgül yetmiş üç) olarak tespit edilmiş ve 30/11/2018 tarihli ve 30611 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 503) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.

(2) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasında, takdir komisyonlarının dört yılda bir arsalara ve araziye ait asgari ölçüde metrekare birim değerlerini takdir edecekleri hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca 2017 yılında söz konusu takdirler yapılmıştır.

(3) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde bina, 19 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde de arazi (arsa) vergisi mükellefiyetinin, dört yılda bir yapılan takdir işlemlerinde takdir işleminin yapıldığı tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacağı hükme bağlanmıştır. Asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdirleri 2017 yılında yapıldığından, bu hükümler uyarınca bina ve arazi vergisi mükellefiyeti 2018 yılından itibaren başlamış bulunmaktadır.

(4) 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, vergi değerinin, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıla ait vergi değerinin Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunacağı; üçüncü fıkrasında da 33 üncü maddede yer alan vergi değerini tadil eden sebeplerle (8 numaralı fıkra hariç) mükellefiyet tesisi gereken hallerde, Vergi Usul Kanununun mükerrer 49 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre takdir komisyonlarınca belirlenen arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin, takdir işleminin yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın başından başlamak suretiyle her yıl, bir önceki yıl birim değerinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre aynı yıl için tespit edilmiş bulunan yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.

(5) Ayrıca, 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında, vergi değerinin hesabında bin liraya kadar olan kesirlerin dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.

(6) 2018 yılında emlak vergisi mükellefi olanların 2019 yılına ait emlak vergisinin tarh ve tahakkukunda esas alınacak vergi değerinin (matrahın) hesabı ile bina, arsa veya araziye 2018 yılında malik olunması halinde mükellefiyetin başlangıç yılı olan 2019 yılı vergi değerinin hesabı bu Tebliğde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacaktır.

2017 yılında yapılan takdirler nedeniyle 2018 yılında mükellefiyeti başlayanların 2019 yılına ait emlak vergi değerlerinin hesabı

MADDE 3 – (1) 2017 yılında yapılan takdirler nedeniyle bina ve arazi vergisi mükellefiyeti 2018 yılından itibaren yeniden başlamış bulunmaktadır.

(2) Bu mükelleflerin bina, arsa ve arazilerinin 2019 yılı vergi değerleri, 2018 yılı vergi değerlerinin, bu yıla ait yeniden değerleme oranının yarısı olan (%23,73/2=) %11,865 (on bir virgül sekiz yüz altmış beş) oranında artırılması suretiyle bulunacak tutarlar olacaktır.

ÖRNEK 1: Mükellef (A) Yozgat ili, Aydıncık Belediyesi sınırları içinde yer alan meskeni 2010 yılında satın almıştır. 2018 yılı emlak vergi değeri 140.000,00 TL olan meskenin 2019 yılı emlak vergi değeri aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

2019 yılı itibarıyla mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin tespiti

MADDE 4 – (1) Mükellefiyeti 2019 yılında başlayanların, mükellefiyetleri ile ilgili bina, arsa ve arazi vergisi tarhiyatına esas alınacak vergi değerleri; takdir komisyonlarınca 2017 yılında takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin; 2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı nispetinde artırılması suretiyle bulunacak asgari ölçüde metrekare birim değeri dikkate alınarak hesaplanacaktır.

ÖRNEK 2: Mükellef (B) 2018 yılında Iğdır Belediyesi sınırları içinde yer alan 950 m2  büyüklüğünde bir arsa satın almış ve bu arsaya ilişkin emlak vergisi bildirimini ilgili belediyeye vermiştir. Arsanın bulunduğu cadde için takdir komisyonunca 2018 yılından itibaren uygulanmak üzere takdir edilen asgari ölçüde arsa metrekare birim değeri 35,00 TL’dir.

2018 yılına ait yeniden değerleme oranının yarısı %11,865 olarak tespit edilmiş olduğuna göre, mükellefiyeti 2019 yılında başlayacak bu mükellefin 2018 yılında satın aldığı arsanın 2019 yılı arazi (arsa) vergisine esas vergi değeri aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

ÖRNEK 3: Mükellef (C) Antalya ili, Alanya Belediyesi sınırları içinde yer alan 400 m2 arsa üzerinde inşa edilen ve inşaatı 2011 yılında sona ermiş olan bir işyerini 2018 yılında satın almıştır. Betonarme karkas, 1 inci sınıf olan inşaatın dıştan dışa yüzölçümü 120 m2’dir. Bu işyeri için 2019 yılına ait uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedeli 1.308,60 TL’dir. Arsanın bulunduğu cadde için 2018 yılında uygulanan asgari ölçüde arsa metrekare birim değeri 500,00 TL’dir.

2019 yılına ait asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin hesabında uygulanacak artış oranı %11,865 olarak tespit edildiğine göre mükellefiyeti 2019 yılında başlayan bu mükellefin işyerinin 2019 yılı vergi değerinin tespitinde emlak (bina) vergi değeri aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. (Vergi değerinin hesabında asansör, klima veya kalorifer payı ilavesi ile aşınma payı indirimi ihmal edilmiştir.)