|
Kooperatifler Mevzuatı ile ilgili Güncel Bilgilere Sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz
|
Kooperatif kurulması için en az 7 gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir. Kooperatif kuruluşu şirket kuruluşundan farklı olarak kooperatif türüne bağlı olarak bakanlık iznine tabiidir.
Kooperatif kurulduktan sonra en önemli konu olağan üstü genel kurulun gerçekleştirilmesidir. Olağan üstü genel kurulda alınacak kararlar eksik alındığı takdirde tekrar genel kurul yapılması gerekecektir. Çünkü genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri yönetim kurulu kullanamaz.
Kamuoyunda inşaat kooperatifi olarak adlandırılan kooperatiflerin türü yapı kooperatifidir.
Yapı kooperatifleri
olarak kurulabilmektedir.
Kooperatif kuruluşu sürecinde hatalı yapılan işlemler yönetim ve denetim kurulu için hukuki sorumluluk doğuracaktır. Bu nedenle kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin basiretli tacir gibi davranmaları önem arz etmektedir.
Kooperatif kuruluşu ile ilgili sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.
0 216 352 29 61
Bilindiği üzere enflasyon muhasebesi düzenlemesi yıl sonunda uygulanacak. Taslak tebliği de Gelir İdaresinin sayfasında yayımlandı. Tebliğde taslağında hiçbir sayısal örnek örnek olmaması biraz anlaşılmasını güçleştirse de genel olarak son derece özenli hazırlanmış bir taslak.
Bu kapsamda şu an birçok işletmede 2024 yılı bütçeleri ile beraber en çok gündemi oluşturan konu şüphesiz ki enflasyon düzeltmesi ve işletmelere potansiyel etkileri.
Finansal kurumların enflasyon düzeltmesi dışında kalıp, kalmayacağı ise net değil. Ancak dışarıda tutulmalarının vergisel olarak kamuya etkisinin pozitif olacağını tahmin etmek zor değil.
2023 Yılı sonu bilançolara enflasyon düzeltmesini yaptıktan sonra bu düzeltilmiş bilanço 2024 yılının başlangıç değeri oluyor.
İzleyen dönem başlangıç değerleri
2024 Yılında Enflasyon Düzeltmesi, Düzeltilmiş değerler üzerinden yapılacak.
2024 Hesap Dönemi ve Sonraki Dönemlerde Enflasyon Düzeltmesi İşlemleri
Yıllık belli bir tutarının üzerinde gelir elde ettiğinizde, hangi ülkenin vergi sistemi olursa olsun kademeli vergilendirme sistemi nedeni ile yüksek oranda vergilendirilmek kaçınılmaz oluyor. İşte bu noktada vergi planlaması veya vergi dilimi yönetimi konusu da ister istemez ortaya çıkıyor.
Modern vergi sistemlerinde de bireyler için tek bir oran yerine kademeli vergilendirme sistemi mevcut. Çok kazanandan çok vergi almak şüphesiz ki daha doğru yoksa lüks tüketim olmayan alkol, cep telefonu, araba gibi harcamalardan yüksek vergi almak değil adil bir vergi sistemi sağlamıyor.
Üst üste bu tip sorular çok geldiği için bu konuda bilgi vermenin faydası olacağını düşünüyorum.
Türkiye’de yaşayan yüksek gelir elde eden bir kişinin kanuni sınırlar içinde en az vergi ödemesini sağlayacak yöntemler neler olabilir?
1-Bordrolu çalışıp, en üst vergi dilimine giriyor olabilirsiniz. 2023 yılı vergi dilimlerine göre bu oran %40. Tutar olarak ise 1.900.000 TL üzeri oluyor.
2-Şahıs şirketiniz olabilir ve yurt içine veya yurt dışına düzenlediğiniz faturalar nedeni ile en üst vergi dilimine girmiş olabilirsiniz. Bilindiği üzere yurt dışına spesifik bazı hizmetleri veriyorsanız(yazılım-tasarım-veri analizi-mimarlık vb.) buralarda vergi avantajları var. Bu konuyu gözden kaçırmamak gerekiyor.
3-Limited veya Anonim şirketiniz mevcut ve kar payı veya huzur hakkı almanız nedeni ile yüksek gelir elde edip, en üst vergi dilimden vergilendiriliyor olabilirsiniz.
4-Bir veya birden fazla gayrimenkulden yüksek kira geliriniz olabilir.
5-Eurobond, yurt dışı hisse senedi gibi finansal enstrümanlardan gelir elde etmeniz nedeni ile üst vergi dilimine girmiş olabilirsiniz.
Türkiye’de yerleşik olan kişiler için bildiğiniz üzere gelir vergisi dilimleri % 15’den başlayıp, %40’a kadar çıkıyor. Şirketler için ise bu oran 2023 ve devam eden yıllarda % 25.
Bu yazının konusunu daha çok bireyler ilgilendirdiği için şirketlerin vergisel durumunun detayına girmeyeceğim. Şahıslarda ise vergi optimizasyonu-vergi planlaması konusu kişiden kişiye değişen biraz terzi dikim bir konu. Örnek olarak kimin kaç evi var, kimin eurobondu var, ne zaman almış, kim huzur hakkı alıyor gibi detaylara sahip olmadan çözüm üretmek zor. Ama ben yine de aşağıda olabildiğince gerçekten işinize yarayacak bilgiler vermeye çalıştım. Umarım faydası olur.
Serbest meslek erbabı sanatçının, eser niteliğini haiz, m.18’de belirtilenlerden olan kazancı toplamda (2023 yılı için) 1.900.000 TL’yi aştığı takdirde istisna kapsamında değerlendirilmemektedir. Bu durumda tutarı aşan kısmı değil; kazancın tamamı üzerinden vergilendirilmek üzere yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir. Bu usulle vergilendirilecek kazanç için, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapılması gerekmez.
Bildiğiniz üzere Türkiye’de 4 vergi dilimi var. 2023 yılı için oranlar şu şekilde;
-70.000 TL’ye kadar % 15
-150.000 TL’nin 70.000 TL’si için 10.500 TL, fazlası % 20
-370.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL (ücret gelirlerinde 550.000 TL’nin 150.000 TL’si için 26.500 TL), fazlası % 27
-1.900.000 TL’nin 370.000 TL’si için 85.900 TL, (ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’nin 550.000 TL’si için 134.500 TL), fazlası % 35
-1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 621.400 TL, (ücret gelirlerinde 1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’si için 607.000 TL), fazlası % 40
Detaylı bilgi: [email protected]
ASGARİ ÜCRET GELİR VERGİSİ VE DAMGA VERGİSİ İNDİRİMİ
Yapılan bir yasal düzenleme ile hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından; işçi sosyal güvenlik primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden istisna hale getirildi. Sadece asgari ücretle çalışanlar değil, asgari ücretin üzerinde ücret geliri elde eden çalışanlar da ücretlerinin asgari ücret kadarlık kısmı için bu istisnadan yararlanabiliyorlar.
*31700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7349 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 193 sayılı Gelir Vergisi Kanuna yapmış olduğu düzenlemeler gereğince 2022 yılının başından itibaren çalışanlardan asgari ücret üzerinden gelir ve damga vergisi hesaplaması ile asgari geçim indirimi uygulamaları kaldırılmıştır.
İşçinin iş sözleşmesi sona erdiği durumda ibraname ne zaman alınmalıdır?
İşçinin işten ayrılmasından sonra herhangi bir alacağının kalmadığına dair alınması gereken ibraname, iş ilişkisinin sona ermesinden 1 ay sonra alınmalıdır. Çalışma süresinde veya bir ay geçmeden alınan ibranameler geçersiz kabul edilir.
Doğum halinde kadın çalışanlara verilecek analık izni süresi nedir?
Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
Koopbis Yükümlülüğüne 6 Ay Ek Süre
Kooperatifler için önemli bir süre uzatması haberi geldi. Koopbis düzenlemesine göre, kooperatiflerin Ticaret Sicili kayıtları, finansal tabloları, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları, genel kurul toplantı evrakları ve ortakların bilgileri gibi verileri KOOPBİS’e aktarmaları gerekiyordu. Ancak birçok kooperatif bu süre içinde bu görevi yerine getiremedi.
Ticaret Bakanlığı, bu süreyi uzatma yetkisini kullanarak, veri girişi ve aktarım sürecini altı ay daha uzattı. Bu uzatmanın ana nedeni, birçok kooperatifin sistemsel sorunlar nedeniyle veri girişlerini tamamlayamamış olmaları ve toplu aktarımın çalışmamasıydı.
Excel ile veri aktarımı 24 Ekim 2023 tarihinde başlatıldı. Yeni son tarih, 26 Nisan 2024 tarihine kadar uzatıldı. Kooperatiflerin yapması gerekenler şunlardır:
Geçmiş yıllardan farklı olarak, genel kurul hazırlıkları artık hesap dönemi kapandıktan sonra başlamalıdır. Aksi takdirde, Koopbis sistemine zamanında yüklenmeyen belgeler nedeniyle yönetim kurulu üyeleri sorumlu tutulacaktır.
Unutulmaması gereken bir diğer konu ise intibak ana sözleşmedir. Ana sözleşmelerini intibak ettirmeyen kooperatifler ve üst kuruluşlar dağılmış sayılacakları için kooperatifler, en geç 26 Ekim 2024 tarihine kadar intibak işlemlerini gerçekleştirmelidir. 2023 olağan genel kurulu için gerekli çalışmaların yapılması önemlidir. Aksi takdirde, bu konularla ilgili karar alınmazsa, 26 Ekim 2024 tarihine kadar olağanüstü genel kurul yapılması gerekebilir.
Sorularınız için: [email protected]
Saygılarımla
kooperatifinizin 2013 yılında satmış olduğu arsayı maliyet bedeli ile değerlemesi ve enflasyon düzeltmesinin yapıldığı 2003 ve 2004 yıllarında arsanın kooperatifinizin aktifinde yer alması nedeniyle arsa için enflasyon düzeltmesi yapılması ve buna ilişkin enflasyon düzeltme farkının da arsanın maliyetine eklenmesi mümkün bulunmaktadır.
Bilindiği üzere 1163 sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Kooperatif ve üst kuruluşları yönetim kurulu üyeleri, kooperatifin;
KOOPBİS’in kurulmasını müteakip bir yıl içinde KOOPBİS’e aktarmakla yükümlü bulunmaktaydılar. Ancak birçok kooperatif süresi içinde aktarımlarını tamamlayamadı.
Bir yıllık sürenin Ticaret Bakanlığınca altı aya kadar uzatılabilir yetkisi uyarınca, veri giriş ve aktarım süreci Bakanlık Makamının 23.10.2023 tarih ve 90234003 sayılı Onayı ile 26.10.2023 tarihinden itibaren altı ay daha uzatıldı.
Uzatılmanın ana nedeni birçok kooperatifin sistemsel aksaklıklar nedeni ile veri girişlerini gerçekleştirememesi ve toplu aktarımın çalışmaması oldu.
Ancak 24.10.2023 tarihi itibari ile excel ile ortak aktarım kullanıma açıldı.
1–31.12.2023 Tarihli Mali Tablolarını hesap dönemi bittikten en kısa süre içinde hazır hale getirilmesi
2-Hazır hale gelen mali tablolar ile beraber yönetim-denetim kurulu raporları ile diğer bilgi ve belgeleri koopbis sistemine en geç 26.04.2024 tarihine kadar yüklenmesi gerekmektedir.
Geçmiş yıllardan farklı olarak kooperatiflerde genel kurul hazırlıkları genel kuruldan en az bir ay önce başlayacak şekilde değil artık hesap dönemi kapandıktan sonra başlamalıdır.
Aksi takdirde zamanında Koopbis sistemine yüklenmeyen belgeler nedeni ile yönetim kurulu üyeleri sorumlu olacaktır.
Bilindiği üzere ana sözleşmelerini intibak ettirmeyen kooperatif ve üst kuruluşları dağılmış sayılacakları için kooperatiflerin en geç 26 Ekim 2024 tarihine kadar intibak işlemlerini gerçekleştirmeleri gereklidir.
Bu nedenle de 2024 yılında Haziran ayı sonuna kadar yapılacak 2023 olağan genel kuruluna bu hususta gerekli çalışmaların yaparak gidilmesi, bakanlık izinlerinin alınması devamında da kooperatifin genel kurul gündemin de intibak konusunu içerek şekilde hazırlanması gerekmektedir. Aksi takdirde bu genel kurulda bu konular ile ilgili karar alınmaz ise 26 Ekim 2024 tarihine kadar olağan üstü genel kurul yapılmak zorunda kalınacaktır.
Saygılarımla
Bilindiği üzere kooperatiflerin dış denetime tabi oldukları halde söz konusu denetimi yaptırmamaları durumda finansal tabloları, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları ve ibra konularında alınan genel kurul kararları geçersiz olmaktadır.
Kooperatiflerde hali hazırda bir denetim kurulu bulunmasına rağmen ayrıca dış denetçinin de artık zorunlu olması nedeni ile bazı tereddütler hasıl olmuştur.
Dış denetçiler için ise durum bu şekilde olmayıp, kanunen dış denetçi olabilmek için;
Görüldüğü üzere dış denetim mevcut denetim kurulunun yapmış olduğu denetim göre çok daha kapsamlı ve teknik bir çalışma olması gerekmektedir.
Evet. Dış denetçinin seçimi ile görevden alınması veya ayrılması ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan ettirilir. Dış denetçinin tescilinde aşağıdaki belgeler ticaret sicili müdürlüğüne sunulur:
Hayır. Aşağıdaki kooperatifler dış denetçi seçmesi gerekmektedir.
Dış denetçinin ana görevi denetim raporu hazırlamaktadır.Dış denetim raporu ortakların denetim faaliyetleri ve sonuçları hakkındaki bilgilere tam ve doğru bir şekilde ulaşmasını sağlayacak ayrıntıda hazırlanır. Dış denetçi denetim raporunda; olumlu görüş, sınırlı olumlu görüş, olumsuz görüş bildirebilir veya şartların gerektirmesi halinde görüş bildirmekten kaçınabilir.
Dış denetim raporunun tamamı için bize ulaşabilirsiniz. [email protected]
KOOPERATİF DIŞ DENETİM RAPORU
İş bu rapor 1 Şubat 2022 Tarih 31737 Sayılı Kooperatif ve Üst Kuruluşlarının Denetimine Dair Yönetmeliğin 25.maddesine istinaden hazırlanmıştır.
Kooperatifin Unvanı | |
Kooperatifin Adresi | |
Kooperatifin iletişim bilgileri(mail adresi-telefon ve web sitesi) | |
Kooperatifin Ticaret Sicil Numarası | |
Kooperatifin Vergi Numarası | |
Dış Denetim Raporunun Tarihi | |
Raporun Kapsadığı Dönem | |
Dış Denetçi olarak seçilen kooperatifin genel kurul tarihi ve tescil edilen Ticaret Sicil Gazetesi Tarih ve Sayısı | |
Kooperatif Dış Denetçisinin İsim ve Soyadı |
PASAPORT BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ BELGELER
Adım 1: Hazırlık
Adım 2: Biyometrik Fotoğraf
Adım 3: Muvafakatname (Eğer gerekiyorsa)
Adım 4: Öğrenciler İçin Belge (Eğer öğrenci iseniz)
Adım 5: Harç ve Defter Bedelinin Ödenmesi
Adım 6: Eski Pasaport (Eğer varsa)
Adım 7: Randevu Alınması
Adım 8: Harç ve Defter Bedelinin Ödenmesi
Adım 9: Başvuru Merkezine Gitme
Adım 10: Başvuru İşlemi
Adım 11: Başvuru Takibi
Kooperatiflerin İntibak İşlemleri: Önemli Bilgiler ve Adımlar
Kooperatifler, 01 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenlemelere uyum sağlamak için intibak işlemlerini gerçekleştirmelidirler. İntibak işlemleri sırasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar bulunmaktadır.
Öncelikle; Genel Kurul İşlemlerine (Çağrı vb.) Başlamadan Önce, İntibak İşlemleri Tamamlanması Önem Arzetmektedir.
1. Dilekçe:
2. Yönetim Kurulu Kararı:
3. İmza Sirküleri:
4. Mevcut Anasözleşme:
5. Yeni Anasözleşme:
Genel Kurul Toplantısında İntibak İşlemleri:
Mevzuat:
Bu bağlamda, kooperatiflerin intibak işlemlerine hızla başlamaları ve süreci tamamlamaları önemlidir. İntibak işlemleri, yasal uyumluluğun sağlanması ve kooperatiflerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik bir adımdır.
Kooperatif Bilgi Sistemi kısa adı ile KOOPBİS kooperatifler ve ortakları açısından devrim niteliğinde bir düzenleme oldu.
Kooperatiflerin KOOPBİS sistemine yani ortaklarının tamamının ulaşabileceği dijital ortama birçok bilgi ve belgeyi belli süreler içinde yüklemek zorunda olacakları için şeffaf ve hesap verebilirlik artacağına şüphe yok ;
Koopbis sisteminde zamanla oturacak bazı problemler söz konusu, alınan hataları hata bildir bölümünden bildirebiliyorsunuz.
Genel olarak alınan hatalar;
1-Yurt dışı ikameti bulunan ortakların girilememesi-sistemin hata vermesi
2-Genel Kurul Ekle butonunun çıkmaması
3-Yönetici ve denetçilerin hatalı girilmesi durumunda silinememesi
4-Ortakların bilgilerinin tam olarak girilmesine rağmen kaydet butonunun gelmemesi
5-Her ne kadar kooperatiflerde payın bölünmesi mümkün olmasa da fiiliyatta paylı ortakların olması nedeni ile bu ortaklık bilgilerinin girilmesinde yaşanan problemler
6-Toplu ortak bilgileri yükleme bölümünün çalışmaması
Soru 1: Hangi kooperatifler için kooperatifçilik eğitimi zorunludur?
Cevap 1: Çalışma konusu, ortak sayısı, ciro gibi kriterlere göre belirlenen kooperatifler için ve ayrıca Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri ile Tarım Satış Kooperatifleri için kooperatifçilik eğitimi zorunludur.
Soru 2: Kooperatifçilik eğitimi ne kadar sürer ve ücretli midir?
Cevap 2: Kooperatifçilik eğitimi 9 ay sürer ve ilkesel olarak eğitimi alan kişiler tarafından ödenir. Ancak organ üyeleri eğitim ücretini genel kurul kararı ile kooperatiften alabilirler.
Soru 3: Kimler kooperatifçilik eğitiminden muaf tutulur?
Cevap 3: Kooperatifçilik E-Sertifika Programını tamamlayarak sertifika alanlar, eğitimden 8 yıl süreyle muaf tutulurlar. Bu sürenin sonunda sertifika alanlar yenileme eğitimine katılmak zorundadır.
Soru 4: Kooperatifçilik eğitimi katılım belgesinin geçerliliği ne kadar sürer ve nasıl yenilenir?
Cevap 4: Kooperatifçilik eğitimi katılım belgesinin geçerlilik süresi 8 yıldır. Bu sürenin sonunda kooperatiflerde üye olarak görev yapmak isteyenler, Bakanlık tarafından belirlenen konularda 10 saatten az olmamak üzere yenileme eğitimi alarak katılım belgelerini yenilemelidirler.
Soru 5: Kooperatifçilik eğitimi zorunluluğu hangi tarihten itibaren başlar ve kimler için muafiyet uygulanır?
Cevap 5: Kooperatifçilik eğitimi zorunluluğu, yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren organ üyeleri için başlar. Yönetmeliğin yayımlandığı tarihe kadar görev süresi devam eden üyeler için eğitim şartı aranmaz. 31.12.2022 tarihine kadar seçilen yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler için 9 aylık süre bu tarihten itibaren başlar. 01.01.2023 tarihinden önce seçilen organ üyeleri için 9 aylık süre 30.09.2023 tarihinde dolmuş olurken, 31.12.2022 tarihinden sonra seçilen organ üyeleri için 9 aylık süre seçildikleri tarihten itibaren başlar.
11.09.2023
Konu: KOOPBİS işlemleri Hakkında
Bilindiği üzere Kooperatif Bilgi Sistemi Yönetmeliği 14 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Anılan Yönetmeliğin KOOPBİS yetkilisinin görev ve sorumlulukları başlıklı 11. maddesinin (e) fıkrasında “Genel kurul toplantılarından sonra toplantıya ilişkin tutanak, gündem, imzalı hazırun cetveli, genel durum bildirim formu gibi belgeleri, toplantıyı takip eden on beş gün içerisinde KOOPBİS’e yüklemek” ifadesi hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamda gerekli evrakların aşağıda yer alan bağlantıda gösterildiği şekilde yüklenmesi gerekmektedir.
Ayrıca en geç 26.10.2023 tarihine kadar bütün ortak bilgilerinin KOOPBİS sistemine yüklenmesi gerekmekte olup, ilgili bakanlık genel kurullar öncesi hazırun cetvellerinin sistemden hazırlanmasını talep etmektedir.
Koopbis sistemine aktarımı gerçekleşmeyen her bir kalem için ayrı ayrı olmak üzere yönetim kurulu üyelerinin her biri bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılacağı hükmü dikkate alınarak gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini hatırlatırız.
Saygılarımızla
Giriş Video Bağlantısı: https://youtu.be/3QFfpXLresc?si=rpx4R1qpvHmdWIsr
Kooperatif Bilgi Sistemi’ne (Koopbis) Giriş İşlemlerine Başlamadan önce ortak Bilgilerine ek olarak hazır bulundurulması gereken belgeler aşağıdadır.
1-Kooperatif Yönetim Kurulu Raporu
2-Kooperatif Denetim Kurulu Raporu
3-Kooperatif Bilanço ve Gelir Gider Farkı Tablosu
4-Çağrı Mektubu-Posta Listesi-Hazirun Listesi
5-Çalışma Programı ve Tahmini Bütçe
6-Bordrolar ve SGK Hizmet Listeleri (Ödenen sigorta primleri ve çalışan sayısı için)
7-Genel Kurulun Tescil Olduğu Ticaret Sicil Gazetesi( Koopbis girişi genel kuruldan sonra en geç 15 gün içinde yapılmalıdır. O yüzden genel kurul sonrası tescil işlemi geciktirilmemelidir)
8-Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve ekleri
9-Genel Kurula Katılan Bakanlık Temsilcisinin Bilgileri
Sorularınız için [email protected]
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen Geçici Madde 9 “Kooperatifler ve üst kuruluşları, anasözleşmelerini en geç üç yıl içinde bu Kanun hükümlerine intibak ettirmek zorundadır. Anasözleşmelerini intibak ettirmeyen kooperatif ve üst kuruluşları dağılmış sayılır.” hükmünü haizdir. Bu çerçevede Bakanlığımız Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünün 2022/4 sayılı Genelgesi ile intibak işlemlerinin usül ve esasları belirlenmiştir.
Anılan Genelge hükümlerine göre 23/08/2023 tarihinden sonra Bakanlığımızdan ya da ilgili Ticaret İl Müdürlüğünden aldıkları izne istinaden kurulan yahut Bakanlığımız yetki alanındaki bir kooperatif anasözleşmesini tümüyle kabul ederek kooperatif amaç ve faaliyetini değiştiren tüm kooperatiflerin en geç 26 Ekim 2024 tarihine kadar intibak etmesi zorunludur.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerine istinaden kooperatiflerin anasözleşmesinin intibak işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
Detaylı bilgi için: [email protected]
Sayı |
: |
85550353-130[2020]-20150 |
05.08.2021 |
|
Konu |
: |
… |
|
|
İlgi |
: |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kooperatifinizin adına kayıtlı bulunan elektrik trafosunun …’a devir edileceği ve … tarafından kooperatifinize ödeme yapılabilmesi için kooperatifinizden fatura talep edildiği, fatura düzenlenmesi durumunda kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden muafiyetinizin devam edip etmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
I-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
–172 nci maddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler bu kanunun esaslarına göre defter tutmaya mecburdurlar:
1.Ticaret ve sanat erbabı;
2.Ticaret şirketleri;
3.İktisadi kamu müesseseleri;
4.Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler;
5.Serbest meslek erbabı;
6.Çiftçiler.
İktisadi kamu müesseseleriyle dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlere tabidirler.”,
– 173 üncü maddesinde, “Defter tutma mecburiyeti aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler hakkında uygulanmaz:
1.Gelir vergisinden muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler;
2.Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler.
3.Kurumlar vergisinden muaf olan:
a)İktisadi kamu müesseseleri;
b)Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler.
Yukardaki istisna hükümlerinin gelir veya kurumlar vergilerinden muaf olmakla beraber diğer vergilerden birine tabi olan ve bu vergileri götürü usulde tespit edilmeyen mükelleflerin muaf olmadıkları vergiler için tutacakları defterlere şümulü yoktur.”
– 176 ncı maddesinde, “Tüccarlar, defter tutma bakımından iki sınıfa ayrılır:
I inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre;
II nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre; defter tutarlar.”,
– 177 nci maddesinde, “Aşağıda yazılı tüccarlar, I’inci sınıfa dahildirler:
…
4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukardaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);
5.Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);
6.İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.”
– 229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”
– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendinde ise, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”
– 232 nci maddesinde, “birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin;
1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2.Serbest meslek erbabına,
3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
5.Vergiden muaf esnafa
sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 124 üncü maddesinde, kooperatifler ticaret şirketleri içerisinde sayılmıştır.
Bu kapsamda, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birinci sınıf tüccar kapsamında olan, bilanço esasına göre defter tutması ve aynı Kanunun belge düzeni ile ilgili hükümlerine riayet etmesi gereken kooperatifinizin, …’a elektrik trafosu devrine/teslimine ilişkin olarak genel hükümler çerçevesinde fatura düzenlemesi gerekmektedir.
II-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde kooperatiflerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu, 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında ise kooperatiflerin kurumlar vergisi mükellefi olduğu hususları hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “4.13.1. Muafiyet şartları” başlıklı bölümünde ise,
“Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde
Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,
Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,
Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına,
Sadece ortaklarla iş görülmesine
dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir. Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.”
açıklamaları yapılmış olup “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” alt başlığında;
“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.
Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına gerekli kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı defterlerde izleyeceklerdir.
Ayrıca, kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımları, iktisadi işletmeleri ile bu kurumlardan kazanç elde etmeleri ve söz konusu kazançları daha sonra ortaklarına dağıtmaları muafiyetlerini etkilemeyecektir.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Kooperatifçe yapılan bir işlemin ortak içi işlem olarak dikkate alınabilmesi için; işlemin, faaliyet amacına, diğer bir ifadeyle, kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilen uğraşı konusuna dahil olması ve faaliyet amacına dahil olan işin münhasıran kooperatif ortağıyla yapılması gerekmektedir.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir. Bu kooperatiflerin ortak dışı işlemlerden elde ettikleri kazançları, bu işlemleri nedeniyle oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak olup bu kazançlar üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi, kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılan kooperatif tüzel kişiliği adına tarh olunacaktır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; kooperatifinize ait elektrik trafosunun bedel karşılığı …’a devri ortak dışı işlem sayılacak olup söz konusu devirden doğan kazanç, bu işlem nedeniyle oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
Ancak, söz konusu trafonun ekonomik ömrünü tamamlamış olması halinde bu trafonun devri ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecek olup Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (4.13.) bölümünde belirtilen diğer şartların da taşınması kaydıyla, kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf tutulması mümkün olacaktır.
III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabi bulunmakta olup, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi kanununda açıklık bulunmayan hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tespit edilmektedir.
Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak 60 No.lu KDV Sirkülerinin “Trafo Devirleri” başlıklı (1.6 ) kısmında, “ Bu çerçevede, ortakların belirli ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ve herhangi bir kar amacı gütmeyen; konut yapı kooperatiflerinin, işyeri yapı kooperatiflerinin, küçük sanayi sitesi yapı kooperatiflerinin, site yönetimleri ile site işletme kooperatiflerinin ve organize sanayi bölgesi yönetimlerinin mülkiyetlerinde bulunan trafoların mevzuat gereği iz bedeli karşılığında elektrik dağıtım şirketlerine devri KDV Kanununun 1 inci maddesi uyarınca da KDV’ye tabi bulunmamaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, kooperatifinize ait elektrik trafosunun bedeli karşılığında …’a devri işlemi (iz bedeli karşılığı devirler hariç), ticari niteliğe haiz olduğundan genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, dünyada geçerli ihracat belgesi olarak kullanılan sertifikanın yurtdışı bir firmadan temin edildiği, bu sertifikanın yurtdışında pazarlama ve satışlarda aracılık edecek bir belge olduğu, yurt dışında satın alınarak yurt dışında yararlanıldığı, yurt içinde faydalanılmadığı belirtilerek, söz konusu belgenin temini için yapılan ödeme üzerinden katma değer vergisi (KDV) tevkifatı ile gelir vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Kurumlar Vergisi Mevzuatı Açısından:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Anılan Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında ise ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olup söz konusu Anlaşmanın “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14 üncü maddesinin 2 ve 3 üncü fıkralarında;
“2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
(a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa veya
(b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa,
söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, söz konusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7 nci Maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir bu diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir.
3.”Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki bilgi ve maharet gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca, serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin olarak 26.09.2017 tarihli ve 30192 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “4 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği”nde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre, Birleşik Krallık mukimi bir teşebbüsün Türkiye’ye gelmeksizin Birleşik Krallık’ta icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Birleşik Krallık’a aittir. Eğer bu hizmet veya faaliyetler Türkiye’de Anlaşmanın 5 inci maddesi kapsamında bir işyeri vasıtasıyla icra edilirse veya Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla süre veya sürelerde icra edilirse Türkiye’nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.
İşyerinin tanımı Anlaşmanın 5 inci maddesinde yapılmış olup, hangi hallerde diğer Devlette bir işyeri oluşacağı belirtilmiştir.
Bununla birlikte, olayın gerçek mahiyeti ve ödemenin dayanağını teşkil eden sözleşme hükümlerine göre, yapılan ödemelerin Anlaşmanın 12 nci maddesinde belirtilen gayrimaddi hak bedeli niteliğinde olması durumunda, bu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak vergilendirileceği tabiidir. Bu durumda, Türkiye kaynaklı yapılacak ödemelerden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ödemenin gayrisafi tutarının %10’unu aşmayan oranda Türkiye’nin de vergi alma hakkı bulunmaktadır.
Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, bu vergiler, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 23 üncü maddesi çerçevesinde Birleşik Krallık’ta mahsup edilebilecektir.
Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Birleşik Krallık teşebbüsünün Birleşik Krallık’ta tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Birleşik Krallık yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin noterce veya Birleşik Krallık’taki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.
Katma Değer Vergisi Mevzuatı Açısından:
3065 sayılı KDV Kanununun;
1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,
6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,
9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği
hüküm altına alınmıştır.
İkametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yapılan işlemlerde KDV tevkifatı uygulamasının usul ve esasları KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde belirlenmiştir.
Buna göre, şirketiniz tarafından yurtdışında mukim bir firmadan alınan ve Türkiye’de yararlanılan sertifika hizmeti KDV’ye tabi olup bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde yer alan açıklamalar uyarınca Şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.
Yurt dışından fotoğraf ve video satın alınması karşılığında yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi |
|
|||
İlgi |
: |
|
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz tarafından film, video ve Tv programları yapımı ile iştigal edildiği, filmlerde kullanılmak üzere yurt dışında yerleşik firmalardan ve çoğunlukla Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) mukim olan ve … com adresinde faaliyet gösteren firmadan video ve fotoğraf satın alındığı, ödemelerin internet üzerinden kredi kartı ya da banka havalesi ile yapıldığı, satın alınan bu fotoğraf ve videolar üzerinde belirli bir süre ya da süresiz kullanım hakkına sahip olunabildiği, bu video ve fotoğrafların tek bir kişiye özel olmaksızın isteyen herkes tarafından satın alınabildiği, Şirketiniz tarafından söz konusu fotoğraf ve videoların yurt içinde üretmiş olduğunuz reklam filmlerinde kullanıldığı belirtilerek, bu fotoğraf ve video alımlarında yapılacak ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, söz konusu alımların katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Buna göre, Türkiye’de doğan ve ABD mukimi şirkete video ve fotoğraf satın alınması karşılığında yapılacak olan ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi alınması gerekmektedir. Söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu ABD şirketinin ABD’de tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin ABD yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya ABD’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi halinde ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.
KDV
Buna göre, Şirketiniz tarafından yurt dışında mukim firmalardan fotoğraf ve video satın alınması KDV’ye tabi olup, hizmeti verenin Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde KDV’nin tamamının hizmetin gerçekleştiği döneme ait 2 No.lu KDV Beyannamesi ile Şirketiniz tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen KDV’nin genel usul ve esaslar çerçevesinde 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.