yurt dışında satın alınarak yurt dışında yararlanılan hizmetlerde kdv2

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, dünyada geçerli ihracat belgesi olarak kullanılan sertifikanın yurtdışı bir firmadan temin edildiği, bu sertifikanın yurtdışında pazarlama ve satışlarda aracılık edecek bir belge olduğu, yurt dışında satın alınarak yurt dışında yararlanıldığı, yurt içinde faydalanılmadığı belirtilerek, söz konusu belgenin temini için yapılan ödeme üzerinden katma değer vergisi (KDV) tevkifatı ile gelir vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.

info@ozmconsultancy.com

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ve Kurumlar Vergisi Mevzuatı Açısından:

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun birinci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmış ve üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

 

Anılan Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede bentler halinde sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında ise ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi kesintisi oranları, 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 03.02.2009 tarihinden itibaren gayrimaddi hak bedeli ödemelerinde %20 olarak belirlenmiştir.

 

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olup söz konusu Anlaşmanın “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14 üncü maddesinin 2 ve 3 üncü fıkralarında;

 

2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikdeki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:

 

(a) Teşebbüs, bu faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa veya

 

(b) Faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa,

 

söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

 

Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, söz konusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit Devlette bu Anlaşmanın 7 nci Maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir bu diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir.

 

3.”Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki bilgi ve maharet gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır.

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Ayrıca, serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine ilişkin olarak 26.09.2017 tarihli ve 30192 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “4 Seri No’lu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Genel Tebliği”nde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

 

Buna göre, Birleşik Krallık mukimi bir teşebbüsün Türkiye’ye gelmeksizin Birleşik Krallık’ta icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Birleşik Krallık’a aittir. Eğer bu hizmet veya faaliyetler Türkiye’de Anlaşmanın 5 inci maddesi kapsamında bir işyeri vasıtasıyla icra edilirse veya Türkiye’de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla süre veya sürelerde icra edilirse Türkiye’nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.

 

İşyerinin tanımı Anlaşmanın 5 inci maddesinde yapılmış olup, hangi hallerde diğer Devlette bir işyeri oluşacağı belirtilmiştir.

 

Bununla birlikte, olayın gerçek mahiyeti ve ödemenin dayanağını teşkil eden sözleşme hükümlerine göre, yapılan ödemelerin Anlaşmanın 12 nci maddesinde belirtilen gayrimaddi hak bedeli niteliğinde olması durumunda, bu ödemelerin gayrimaddi hak bedeli olarak vergilendirileceği tabiidir. Bu durumda, Türkiye kaynaklı yapılacak ödemelerden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ödemenin gayrisafi tutarının %10’unu aşmayan oranda Türkiye’nin de vergi alma hakkı bulunmaktadır.

 

Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, bu vergiler, Anlaşma’nın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin 23 üncü maddesi çerçevesinde Birleşik Krallık’ta mahsup edilebilecektir.

 

Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye’de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

 

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Birleşik Krallık teşebbüsünün Birleşik Krallık’ta tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Birleşik Krallık yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin noterce veya Birleşik Krallık’taki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.

 

Katma Değer Vergisi Mevzuatı Açısından:

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

 

1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

 

6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

 

9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

 

hüküm altına alınmıştır.

 

İkametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yapılan işlemlerde KDV tevkifatı uygulamasının usul ve esasları KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde belirlenmiştir.

 

Buna göre, şirketiniz tarafından yurtdışında mukim bir firmadan alınan ve Türkiye’de yararlanılan sertifika hizmeti KDV’ye tabi olup bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde yer alan açıklamalar uyarınca Şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir