A) GİRİŞ Kentleşmenin hızla geliştiği ülkemizde, özellikle 1970’li yıllardan itibaren konut ve işyeri inşaatlarında teknolojideki ve mühendislik faaliyetlerindeki gelişmelerin de etkisiyle büyük bir canlılık yaşanmaktadır. İnşaat sektöründeki bu canlılık aynı zamanda ekonomiye dinamizm kazandırmakta ve istihdam yaratmaktadır. Hızlı nüfus artışı, iç ve dış göç olayları ve sanayi alanındaki gelişmeler, kentlerin büyümesi sonucunu doğurmuş- tur. Bu durum, özellikle büyük kentlerde, arsa ve arazi fiyatlarını yükseltmiş ve spekülatif yollarla büyük kazanç ve servet sahibi insanlar yaratmıştır. Ekonomik ve sosyal politikalar nedeniyle bugüne kadar bu şekilde elde eden kazanç ve servetler tanı olarak vergi kapsamına alınamamıştır.
Arsa fiyatlarındaki aşırı yükselmeler, mühendislik ve müteahhitlik hizmetlerindeki gelişmeler, kendine özgü koşulların sonucunda, “arsa payı karşılığı kat inşaatı” olarak ifade edilen bir olguyu gündeme getirmiştir. fin tür bir faaliyetin doğması ve gelişmesinde etkin olan taraf, kuşkusuz kıt olan toprağı elinde bulunduran arsa sahipleridir.
inşaat işlerinde, özellikle konut inşaatlarında hangi faaliyetlerin ticari amaçlı olduğunu kestirmek bazen mümkün olmamaktadır. Miras yoluyla intikal eden bir arsanın üzerine veya uzun yıllar önce alınan veya mevcut evini yıkarak yerine yeni bir bina yapan ve bunlardan bir kaç tanesini satan veya hiç satış yapmayan kişi ile tamamen ticari amaç güden kişinin birbirlerinden ayrılması kolay olmamaktadır.
Arsa karşılığı inşaat işlerinin KDV yönünden vergilendirilmesine ilişkin vergi idaresi ile yargı organları görüşü aşağıdaki gibidir.
B) VERGİ İDARESİ GORÜŞÜ
Vergi idaresi, bugüne kadar arsa karşılığı inşaat işlerinde KDV uygu- laması ile ilgili iki farklı görüşe sahip olmuştur. Vergi idaresi, 30 Seri No’lu KDV Genel Tebliği’ne kadar olayı, müteahhidin arsa sahibine yaptığı bir inşaat işi olarak görmüş bu hizmetin karşılığını da müteahhide bırakılan konut ve/veya işyerlerine ait emsal bedellerinin oluşturduğunu kabul etmiştir
30 No’lu Tebliğ’de ise olay “trampa” işlemi ekseninde değerlendirilmiştir. Tebliğde yapılan açıklamalara göre, arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim vardır. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit tarafından arsaya karşılık olmak üzere arsa sahibine yapılan konut veya işyeri teslimidir.
Arsanın bir iktisadi işletmenin aktifine kayıtlı olması ya da arsa sahibinin arsa alım-satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan arsa teslimi KDV’ ne tabi olacaktır .
Vergiyi doğuran olay ise;
– Arsanın başlangıçta müteahhide devri diğer bir ifade ile teslimin tapu siciline tescille birlikte yapılması halinde, tescil anında.
– Teslimin tapu siciline tescilinden önce ya da sonra olması veya arsanın arsa sahibinin uhdesinde kalması ve yapılan sözleşmeyle birlikte müteahhide teslimi halinde, teslim anında, meydana gelmektedir
Arsa sahibinin gerçek usulde vergi mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arızi bir faaliyet olarak arsasını daire ya da işyeri karşılığında müteahhide teslimi ise KDV’nin konusuna girmemektedir
Müteahhitler tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan net alanı 150 m2’nin üzerindeki konutlar ile işyeri teslimleri ise KDV’ne tabidir. Bu teslimlerde vergiyi doğuran olay, yapı kullanma izninin diğer deyişle iskan raporunun alındığı tarihte gerçekleşecek, ancak yapı kullanım izninin alımından önce fiili kullanım gerçekleşirse, fiili kullanıma terk anında gerçekleşmiş sayılacaktır . KDV matrahı ise, arsanın karşılığı olarak verilen net alanı 150 m2’yi aşan konutlar ile işyerlerinin emsal bedelleridir.
Nitekim Vergi idaresince verilen bir özelgede:
“VUK’nun 328. madde,sinde devir ve trampanın satış hükmünde olduğu hüküm alınmış olup arsa karşılığı inşaat işinde de iki ayrı teslim söz konusu olduğundan, müteahhitlerin arsa alımlarının, istisna kapsamına girsin girmesin konut ve işyeri satışlarını VUK’ nda sayılan belgelerle belgelendirilmesi gerekmektedir.
Arsa karşılığı ölmek üzere arsa sahibine verilen işyerlerinde ait emsal bedellerinin anılan Kanunun 267. maddesinin üçüncü sırasına (takdir esası) göre takdir edilmesi ve bu bedel üzerinden fatura düzenlenmesi zorunludur. Bu şekilde tespit edilen bedellerden arsa paylarına isabet eden bedellerin düşülmesi suretiyle fatura düzenlenmesi mümkün değildir”
şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
C) YARGI ORGANLARININ GÖRÜŞÜ
Yargı organlarında, özellikle de Danıştay kararlarında idare uygulamasının tam aksi görüşlerden hareket edilmektedir. Öncelikle de bu gibi olaylarda üzerine inşaat yapılması şartıyla müteahhide bırakılan arsanın her türlü tasarruf hakkının ve mülkiyetinin devredilmeyip, yalnızca inşaat yapmak üzere müteahhidin kullanımına terk edildiği, bu durumda da müteahhidin arsa sahiplerine verdiği bağımsız bölümlerle, inşaat yapılmak üzere müteahhide bırakılan arsanın trampa edildiğinin kabulüne imkan bulunmadığı gerekçesi esas alınmaktadır.
Arsa sahibi ile müteahhit arasında yapılan sözleşmenin ise trampa istisna akdi niteliğinde karma özel bir akit türü olduğu kabul edilmektedir.
Bu görüşlerden hareketle bir kişinin arsasını, aralarında yapılan sözleşme uyarınca bir aracıya (müteahhit) vererek karşılığında, inşa edilen binadan kat sahibi olunması halinin hukuki açıdan değerlendirilmesi yapılmakta ve BK’nun 182. maddesindeki “satım bir akittir ki onunla satıcı satılan malı alıcının iltizam ettiği semeni mukabilinde alıcıya teslim ve mülkiyeti ona nakleylemek borcunu tahammül eder” tanımlamasından faydalanılmaktadır. Burada semen veya bedel denilen şey, satım akdinde paradır. Arsa karşılığında kat alımında ise, taşınmazın (arsa veya kat) para karşılığında satışı söz konusu değildir, trampada taraflar arasında malların niteliklerinde bir değişiklik olmamaktadır. Arsa karşılığı inşa edilen binadan kat sahibi olunması olayı, hukuki açıdan bir çok işlemi içeren ve arsanın değerlendirilmesi amacına yönelik, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanmasını da gerektiren, tamamen kendine özgü (sui generis) bir hukuki muamele olarak nitelendirilmektedir
Bu hukuki değerlendirmeler sonucunda varsayıma ve benzetmeye dayanılarak bir vergilendirme yapılması, verginin kanunilik ilkesi ile bağdaşmayacağından arsa karşılığı inşa edilen bağımsız bölümlerden bir kısmının arsa sahiplerine tesliminin KDV’ne tabi tutulmasının yerinde olmadığı şeklinde muhtelif kararlar verilmiştir
Nitekim Danıştay’ın
“Arsasını kat karşılığı müteahhide teslim eden arsa sahibinin bu işlemi kendi yönünden ticari bir muamele değil arsanın değerlendirilmesi amacına yönelik olduğundan, KDV’sine tabi bulunmamaktadır. Ayrıca, arsanın karşılığı olarak müteahhit tarafından inşa edilenbairelerin bir kısmının arsa sahibine verilmesi işlemi de trampa olmadığından K.D.V.’si ne tabi tutulmayacaktır.”
şeklinde bir kararı bulunmaktadır.
Konut ya da işyeri karşılığı başkalarının arsasına inşaat yapılması işleminin KDV yönünden vergilendirilmesi ve vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihin tespitinde problemlerle karşılaşılmaktadır. Bu problemlerin kaynağını ise kat karşılığı inşaat işlerinin vergilendirilmesi konusunda vergi idaresince yapılan uygulamanın yargı organları tarafından kabul görmemesi oluşturmaktadır. Vergi idaresinin görüşünde ısrar etmesi, yargı organı kararlarının ise vergi idaresi görüşünün aksine müstakar hale gelmesi, bir yandan vergi idaresini bir gelir kaybı ile karşı karşıya bırakırken, diğer yandan da, mükellefleri arsa karşılığı inşaat işlerinde vergileme yönünden yapacakları işlemler konusunda tereddüte düşürmektedir.
Yargı organları, konutun net alanı ya da işyeri olma durumu gibi özelliklere bakmaksızın, arsa karşılığı inşaat işlerinde konut ya da işyeri teslimini KDV’ne tabi tutmamaktadır. Yargı organları özellikle Danıştay’ın bu yönde süregelen kararları, ileride vergi idaresinin yeni bir düzenleme yapmasını gerektirmektedir.
D) ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİNİN KDV YÖNÜNDEN VERGİLENDİRİLMESİNE ILİŞKİN MEVCUT UYGULAMANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖNERİLERİMİZ
1- Mevcut Uygulamanın Vergi Kaybına Neden Olduğu Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergi idaresince yapılan KDV ııygulaması, yargı organlarınca benimsenmemekte ve bu konuda yapılan tarhiyatlar terkin edilmektedir. Vergi idaresi arsanın karşılığı olarak müteahhit tarafından arsa sahibine yapılan net alanı 150 m2’nin üzerindeki konutlar ile işyeri teslimlerini, KDV’ne tabi tutarken, yargı organları, konutun net alanı ya da işyeri olma durumu gibi özelliklere bakmaksızın, arsa karşılığı inşaat işlerinde arsanın karşılığı olarak arsa sahibine verilen konut veya işyerlerinin KDV’ne tabi tutulmamasını öngörmektedir.
Vergi idaresi yaklaşımı ile yargı organlarının kararları arasındaki temel farklılık, arsa karşılığı inşa edilen bağımsız bölümlerin bir kısmının alın- ması işleminin hukuki tanımlamasında yatmaktadır.
Vergi idaresi, olayı bir trampa olarak değerlendirerek her iki teslimi KDV’ne tabi tutmuştur. Yargı kararlarında ise, olay hukuki açıdan bir çok işlemi içeren ve arsanın değerlendirilmesine yönelik, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin uygulanmasını da gerektiren tamamen kendine özgü bir hukuki muamele olarak nitelendirilmekte ve her iki teslim halinde de vergilendirmeden söz edilemeyeceği belirtilmektedir.
Her iki kurum arasındaki görüş farklılığı sonucu arsa karşılığı konut ve işyeri inşa edilmesi işlemleri vergilendirilmemektedir. Bu durum ise kayda alınan inşaat işlerini kayıt dışına itmektedir.
2- Arsa Payı Karşılığı İnşaat İşinin Teslim Olarak Değerlendirilemeyeceği:
Bilindiği üzere, özel mülkiyete ait arsanın kat karşılığı müteahhide verilmesinde taraflar yapmayı ve vermeyi taahhüt ettikleri arsa payı ve bağımsız bölümlerin sayısı ve niteliklerini gösteren bir sözleşme yapmakta ve bu sözleşmeye göre arsa sahibi müteahhide vermeyi taahhüt ettiği bağımsız bölümlerin arsa payları üzerine “kat irtifakı hakkı” tesis ettirerek müteahhide devretmekte veya vekaletname vermekte, ancak kendisine verilecek bağımsız bölümlerin arsa paylarını ise kendi uhdesinde bırakmaktadır. İnşaat tamamlandığı zaman gerek arsa sahibi gerekse müteahhit veya alıcı durumundaki üçüncü şahıslar yapı kullanma izin belgelerini belediyeden kendi adlarına müracaat etmek suretiyle almaktadırlar. Müteahhitler çoğunlukla kendilerine ait bağımsız bölümleri inşaatın başlangıcında kat irtifakı tapusu ile üçüncü şahıslara satmaktadırlar. Bazı arsa sahipleri ise arsa paylarının tamamının kendi uhdelerinde tutmakta, müteahhide sözleşme ile verilen bölümlerin satışını tapuda müteahhit adına kendileri yapmaktadırlar.
Herhangi bir işlemin KDV’ne tabi olabilmesi yapılan işlemin, “teslim” veya “hizmet” tanımına girmesi ile mümkündür. Hizmeti, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlayan KDVK teslimi, “bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi” şeklinde tanımlamıştır.
Tasarruf etmek demek, sahip olunan malı satmak, devretmek veya üzerinde değişiklik yapmak… gibi işlemleri yapmaya yetkili olmak demektir. Mal üzerindeki tasarruf yetkisi ise sadece malike veya malik adına hareket edenlere tanınmış bir yetkidir.
Müteahhidin hukuken sahibi bulunmadığı ve sözleşme ile arsa sahibine bırakılan ve tapuda arsa sahibi üzerinde gösterilen bağımsız bölümler üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisi olabilir mi? Tasarruf yetkisi olmadığına göre, söz konusu bu işlemi teslim saymak mümkün olamaz.
Esasen arsa payı karşılığının müteahhit tarafından para olarak ödenmesi yerine bedelin inşaat veya hizmet olarak ödenmiş olması olayın gerçek mahiyetini değiştirmemelidir. Ortada müteahhit yönünden bir teslim bulunmadığına göre arsa payı karşılığı inşaat yapma işinin teslim hükümler çerçevesinde K.D.V.’ ne tabi tutulması mümkün değildir.
Manevi zarar nedir ?
…manevi zarar bir kimsenin şahsı varlığına vaki haksız bir tecavüz sonucu duyduğu fizikî ve normal acı, elem ve ızdırap sebebiyle yaşama zevkinden meydana gelen bir azalmadan ibarettir. Bundan dolayıdır ki, manevî zarara uğrayan bir kimsenin malvarlığında maddi bir kıymet eksilmesi olmamıştır. Ancak mağdur sosyal ve ruhi bakımlardan şahsiyetinden manevi kıymetler kaybederek fizikî ve moral sarsıntılara maruz kalmıştır. Hemen belirtelim ki, sözkonusu fiziki ve moral sarsıntılar gerek nitelik gerekse süre yönünden önemli ve sürekli olmalıdır. Yoksa fizik’ ve moral huzuru bozmayan, önemsiz ve geçici olan elem, ızdırap ve manevi acılar tazminata hak vermez. (Ünal, Mehmet, OSER, H./SCHÖNENBERGER, W.: Borçlar Hukuku, II. Kısım çeviren: Recai SEÇKİN), Ank. 1950, m. 47, N. 13; BELGESAY, M. Reşit: Mahkeme İçtihatları ve Manevî Tazminat, İBD. 1940, C. XIV, N. 11 (Belgesay, Manevî Tazminat), s. 654; HGK. 25/5/1965-787/225 ve 25/6/1965-807/253 (Karahasan, s. 870 vd.): Y 15
inşaat devam ederken kat irtifakı kurulmak suretiyle alıcıya fiilen teslim edilen gayrimenkullerde vergiyi doğuran olay, gayrimenkullerin tamamlanarak bunlar üzerindeki tasarruf hakkının alıcılara devredilmesi ile gerçekleşeceğinden, inşaat devam ederken arsa üzerine kat irtifakı kurulmak suretiyle yapılan satışlar karşılığında tahsil edilen bedellerin, avans olarak değerlendirilmesi ve inşaatın tamamlanıp teslimin yapıldığı yılın kazancı olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ancak, dairelerin tamamlanması ile ilgili muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.
Konu
:
İnşaat devam ederken kat irtifakı kurulmak suretiyle yapılan teslimin kaydı, bedelin tahsil edildiği dönemin kurum kazancına dahil edilip edilmeyeceği ve tahsilatın tevsiki.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda inşaat devam ederken kat irtifakı kurulmak suretiyle teslimlerinizin olduğunu belirterek bu teslim bağlamında tahsil edilen bedellerin kayıtlara nasıl alınacağı, bu bedellerin tahsil edildiği dönemin kurum kazancına dahil edilip edilmeyeceği, daire satışlarının vergi mükellefi olmayan gerçek kişilere yapılması ve bedellerinin 8.000 TL üzerinde olması nedeniyle bu tahsilatların banka, finans kurumu ve posta teşkilatı aracılığıyla olması gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşünü talep etmektesiniz.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağının veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, inşaat devam ederken kat irtifakı kurulmak suretiyle alıcıya fiilen teslim edilen gayrimenkullerde vergiyi doğuran olay, gayrimenkullerin tamamlanarak bunlar üzerindeki tasarruf hakkının alıcılara devredilmesi ile gerçekleşeceğinden, inşaat devam ederken arsa üzerine kat irtifakı kurulmak suretiyle yapılan satışlar karşılığında tahsil edilen bedellerin, avans olarak değerlendirilmesi ve inşaatın tamamlanıp teslimin yapıldığı yılın kazancı olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ancak, dairelerin tamamlanması ile ilgili muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığı, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Bu yetkiye istinaden yayımlanan 320, 323, 324, 332 ve 337 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri’nde tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu ve uygulamaya ilişkin esasları açıklanmıştır. Söz konusu Tebliğlerde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları 8.000 TL üzerindeki tahsilat ve ödemelerin Bankalar, Özel Finans Kurumları (Katılım Bankaları) ile Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracı kılınarak yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, inşaat devam ederken kat irtifakı kurulmak suretiyle yapılan teslimlerde bu teslim bağlamında tahsil edilen bedellerin 8.000 TL üzerinde olması halinde, tahsilatların bankalar, özel finans kurumları ve posta teşkilatı aracı kılınarak yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
İflas ertelemesi talep eden kiracılardan tahsil edilemeyen kiralar ile ortak giderler için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.10-627
20/02/2012
Konu
:
İflas ertelemesi talep eden kiracılardan tahsil edilemeyen kiralar ile ortak giderler için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği
İlgide kayıtlı özelge talep formlarınız ile, firmanızın işletmekte olduğu alışveriş merkezinde bulunan kiracılarından bazılarının iflas erteleme kararı aldıkları, ancak, kiracıların mali durumlarının iyi olmaması nedeniyle bunlara düzenlenen kira ve ortak gider faturalarının tahsil edilemediği, tahsil edilemeyen faturaların kurum kazancına dahil edilerek vergilendirildiği belirtilerek, tahsilat yapılamayan kiracılara yönelik olarak iflas ertelemesi süresince tahsil edilmeyen kiralar ve ortak giderler için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği konusunda görüş talep edilmektedir.
I- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun “Erteleme Tedbirleri” başlıklı, 179/a maddesi ile iflasın ertelenmesine karar veren mahkemenin, şirketin veya kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli her türlü tedbiri iyileştirme projesini de göz önünde tutarak alacağı, mahkemenin erteleme kararı ile birlikte kayyım atanmasına karar vereceği, mahkemenin, yönetim organının yetkilerini tümüyle elinden alıp kayyıma verebileceği gibi yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğini kayyımın onayına bağlı kılmakla da yetinebileceği, iflasın ertelenmesi kararında kayyımın görev ve yetkilerinin ayrıntılı olarak gösterileceği, mahkemenin erteleme kararının hüküm fıkrasını 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edeceği ve gerekli bildirimleri yapacağı;
Aynı Kanunun “Erteleme Kararının Etkileri” başlıklı 179/b (Ek: 17/7/2003-4949/50 md) maddesi ile de, erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
İflasın ertelenmesi, pasifleri aktiflerinden fazla olan, diğer bir deyişle borca batık durumda olan bir işletmenin belli koşullarla geçici olarak iflasına karar verilmesini önlemek, diğer bir deyişle iflas kararı verilmesini gerektiren borca batıklığı ortadan kaldırmak, firma durumunun ıslahı ve varlığını ve faaliyetini sürdürmesini sağlamak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. İflasın ertelenmesi bir haktır, görev ya da sorumluluk değildir.
İflasın ertelenmesi kurumunun temel amacı, mali durumu bozulmuş ve iflası istenmiş olan bir sermaye şirketinin mali durumunun düzelmesi olasılığı bulunuyorsa gerekli tedbirleri alarak şirkete toparlanma ve yeniden üretim ve istihdam yaratma imkânı vermektir. Süreç sırasında iyileştirme projesine uygun olarak ticari faaliyete devam edilmektedir. Süreç sonunda başarıya ulaşılabilir, ödemeler yapılabilir ve ticari hayata devam edilebilir. Ya da başarı sağlanamayarak iflas ya da konkordato sürecine de gidilebilir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Vergiyi doğuran olay” başlıklı 19 uncu maddesinde; “Vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar. Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu teşkil eder.” hükümlerine yer verilmiştir.
Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olup, anılan Kanunun 231/5 inci maddesinde, faturanın mal teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Vergi Usul Kanunu’nun 232 nci maddesi hükmüne göre; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2011 yılı için 700.-TL yi geçmesi veya bedeli 700.-TL den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.
“Şüpheli Alacaklar” hususundaki hükümlere ise Vergi Usul Kanunu’nun 323 üncü maddesinde yer verilmiş olup, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılır.
Buna göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak karşılığı ayrılmasına imkân bulunmamaktadır.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, kiralama şeklindeki hizmet ifalarında vergiyi doğuran olay hizmetin yapılması ile meydana gelmekte, herhangi bir sebeple kira bedellerinin eksik tahsil edilmesi veya hiç tahsil edilememesi faturanın düzenlenmesine engel teşkil etmemektedir. Dolayısıyla, her ayın bitiminden itibaren o aya ait kiralama hizmeti için takip eden yedi gün içinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, firmanızın, iflası ertelenen kiracılarından tahsil edemediği kiralar için mahkeme tarafından iflasın ertelenmesine ilişkin kararın verildiği yılda şüpheli alacak karşılığı ayırması mümkün olup, iflası ertelenen kiracıların daha sonra iflas veya iflastan kurtulma halleri söz konusu olur ise ayrılan şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarlarının tahsil edildikleri dönemde kâr/zarar hesabına intikal ettirileceği tabiidir.
II- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safı kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tarifinin yapıldığı 37 nci maddesinde her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmış olup, aynı Kanunun bilanço esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce; işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 70 inci maddesinde, binaların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu ancak, binaların ticarî veya zirai bir işletmeye dahil bulunması halinde bunların iratlarının, ticarî veya zirai kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre hesaplanacağı hükmüne yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 162 nci maddesinde, tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam edeceği hüküm altına alınmış olup; aynı Kanunun 341 inci maddesinde ise, vergi ziyamın, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade ettiği hükmüne yer verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu ile İcra İflas Kanunu uyarınca iflas ertelemesi, borca batık sermaye şirketlerinin Mahkemeye sunulan inandırıcı İyileştirme Projesi çerçevesinde Mahkeme tarafından atanacak bir kayyum nezaretinde ve belli süre içerisinde mali durumlarının düzeltilerek iflastan kurtulmaları için öngörülen hukuki bir müessesedir.
Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesi, gelir veya giderin tahsil edildikleri ve ödendikleri döneme bakılmaksızın miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olmasını ifade eder. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise, her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.
Buna göre, ticari kazancın tespitinde tahakkuk ilkesi esas olduğundan fatura tanziminde faturada belirtilen tutarın tahsil edilip edilemeyeceği hususu gelirin elde edilmesi açısından önem arz etmemektedir. Hakkında iflas ertelemesi kararı alınmış mükelleflerin hukuken diğer mükelleflerden herhangi bir farkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, iflas erteleme kararı alınmış mükelleflere yönelik fatura düzenlenip düzenlenmeyeceğinin bu mükelleflerin iflas erteleme süresinin sonundaki mali durumlarının nasıl olacağı hususu dikkate alınarak süreç sonuna bırakılması mümkün bulunmamakta olup, fatura düzenlenmesinin sürecin sonuna bırakılması halinde verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesine veya eksik tahakkuk ettirilmesine dolayısıyla vergi ziyaına sebebiyet verileceği aşikardır.
Dolayısıyla, şirketiniz tarafından işletilmekte olan alışveriş merkezinde bulunan hakkında iflas ertelemesi kararı alınmış kiracılara yönelik düzenlenecek kira ve ortak gider faturalarının tahsil edilip edilemeyeceği hususu dikkate alınmaksızın düzenlenmesi gerekmekte olup, bu faturaların düzenlendiği tarihte gelir mahiyet ve tutar olarak kesinleşmiş olacağından, söz konusu kiralama ile ortak gider masraflarına ilişkin faturaların düzenlendiği tarihte fatura tutarlarının gelir olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
III- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
– 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin;
– 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV’ye tabi olduğu;
– 4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği;
– 10 uncu maddesinde, vergiyi doğuran olayın, (a) fıkrasında, malın teslimi veya hizmetin yapılması, (b) fıkrasında, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi, (c) fıkrasında da, kısım kısım mal teslimi ve hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında doğacağı;
– 20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu;
– 20/2 nci maddesinde, bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği;
hükümleri yer almaktadır.
Buna göre, kısım kısım hizmet yapılması halinde her bir kısım hizmetin ifası ile KDV açısından vergiyi doğuran olay meydana geleceğinden, firmanızın aylık kiralama hizmeti ve ortak giderlerinin aktarılmasına ilişkin KDV hesaplanarak bu döneme ilişkin KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Bu işlemlere ait bedelin tahsil edilememesi özel hukuk kuralları çerçevesinde çözülmesi gereken bir husus olup, alacağın şüpheli alacak durumunda olması halinde bu alacağa ilişkin KDV için Vergi Usul Kanununun alacaklarda amortisman hükümleri çerçevesinde karşılık ayrılabilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kooperatiflerde Yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en çok (1) yıl içinde, ortakların bireysel mülkiyet işlerinin sonuçlandırılması şarttır.
ĠĢyerlerinin Ortaklara Teslimi ve Mülkiyetinin Devri:
Madde 64- İşyerlerinin, kullanmaya elverişli durumda oldukları saptanıp kabul heyetince geçici kabulleri yapıldıktan ve Belediye’den yapı kullanma izni alındıktan sonra yönetim kurulu kararına göre ortaklara teslim edilmeleri sağlanır.
Mülkiyetlerin aktarılması için işyeri maliyetlerinin ortaklarca kooperatife ödenmiş veya ödenmesi güvence altına alınmış olması; ayrıca kredi kullanılmışsa, krediyi açan kurum veya kuruluşun koşullarına ve ödeme planına göre bireysel ilişki işlemlerinin bitirilmiş veya bu işlemlere ilişkin belgelerin tamamlanmış ve yükümlülüklerin yerine getirilmiş bulunması gereklidir.
Yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en çok (1) yıl içinde, ortakların bireysel mülkiyet işlerinin sonuçlandırılması şarttır.
Denetim kurulu kooperatif
Sorumluluk:
Madde 55 – Denetim kurulu üyeleri Kanun ve anasözleşme ile kendilerine yükletilen görevleri hiç veya gereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumludurlar.
Bunlar görevleri sırasında öğrendikleri ve açıklanmasında kooperatif veya ortaklar için zarar umulan hususları açıklayamazlar.
Site isletme kooperatifi anasozlesmesi -Guncel
SİTE İŞLETME KOOPERATİFİ ANASÖZLEŞMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KURULUŞ, TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ, UNVAN, MERKEZ, SÜRE, AMAÇ VE FAALİYET KONULARI
Madde 1 – Bu anasözleşmede isimleri, tabiiyetleri, adresleri ve taahhüt ettikleri sermaye payları gösterilen kimseler tarafından, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre değişir ortaklı, değişir sermayeli ve sınırlı sorumlu bir Site işletme kooperatifi kurulmuştur.
TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ:
Madde 2 – Kooperatif Ticaret Siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tescilden önce kooperatif namına iş ve işlem yapanlar bunlardan şahsen ve zincirleme olarak sorumludurlar. Anasözleşmede yapılacak değişiklikler kuruluştaki usule tabidir.
UNVAN:
Madde 3–Kooperatifin unvanı “Sınırlı Sorumlu …………………………………………Site İşletme Kooperatifi’dir.
MERKEZ:
Madde 4 – Kooperatifin merkezi,…………………………..’dir.
SÜRE:
Madde 5 – Kooperatif süresizdir.
AMAÇ VE FAALİYET KONULARI:
Madde 6 –Kooperatifin amacı, ortaklarının sahibi bulunduğu konutlardan oluşan sitenin ve site sakinlerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre yetki verildiğinde site yönetimini üstlenmek, siteyi geliştirmek ve güzelleştirmektir.
Bu amaçla kooperatif:
1-Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşan Kat Malikleri Kurulu veya alt kurullarınca yönetici seçilmesi halinde, anılan Kanun hükümlerine göre yöneticilik görev ve yetkilerini kullanarak siteyi yönetir.
2-Mülkiyetinde olan ortak ve genel hizmet tesislerinin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri uyarınca işletilmesini ve kiraya verilmesini sağlar, bunların bakım, koruma ve onarımları ile ilgili gerekli önlemler alır.
3-Amacına uygun gördüğü menkul ve gayrimenkulleri satın alır veya yaptırır, gerekirse ihtiyaç fazlasını satar, site içinde mülkiyetinde olan boş alan veya uygun yerlere imar planı esaslarına göre ortak ihtiyaçları karşılayacak, işletme faaliyetinin gerekli kıldığı inşaatları yapar veya yaptırır.
4-Site sakinlerinin, gıda ve her türlü ihtiyaç maddelerinin ucuza temin edilerek, bu maksatla ayrılmış genel hizmet tesislerinde satışını sağlar, gerekirse ulaşım hizmetlerini düzenler.
5-Site sakinlerinin sportif faaliyetleri ile sosyal dayanışma ve yardımlaşmalarını temin maksadıyla, yardım fonları oluşturur, eğitim yayın ve benzeri faaliyetlerde bulunur.
6-Kooperatifin kredi ihtiyacının karşılanması amacıyla finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredinin zamanında ve amacına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirler alır.
7-Diğer kooperatiflerle işbirliği yapar, İşletme kooperatifleri üst kuruluşlarına girer.
8-Site sakinlerinin ve site içerisinde yer alan menkul ve gayrimenkullerin sigorta ihtiyaçlarına aracı olur.
İKİNCİ BÖLÜM
SERMAYE VE PAYLAR
SERMAYE:
Madde 7 – Kooperatifin sermayesi, ortaklarının taahhüt ettikleri payların toplam tutarından ibaret olup, değişkendir. Ancak sermayenin en az haddi ………-TL’dır. Kuruluşta bu sermayenin tamamının taahhüt edilmesi ve 1/4 ‘ünün peşin ödenmesi zorunludur.
Ayni sermaye konabilir. Kooperatif mevcut bir işletmeyi veya ayınları devralabilir. Ayın nevi’nden sermaye konması halinde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 21 ve 22’nci maddelerine göre hareket olunur.
PAYLAR:
Madde 8 – Bir ortaklık payının değeri 100 (yüz) Türk Lirasıdır. Ortaklar en çok 5000 pay taahhüt edebilirler. Ancak, her ortağın en az ……… pay taahhüt etmesi zorunludur.
Ortaklık payları, bu anasözleşmenin 19’uncu maddesine göre düzenlenen ortaklık senedinde gösterilir. Senetle temsil edilmeyen paylar 100 (yüz) TL itibar olunur.
PAYLARIN ÖDENMESİ:
Madde 9 – Ortakların taahhüt ettikleri pay bedellerinin en az 1/4‘ü peşin, geri kalanı ise yönetim kurulunca belli edilecek eşit aylık taksitler halinde ve en fazla bir yıl içinde ödenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ORTAKLIK İŞLEMLERİ
ORTAKLIK ŞARTLARI:
Madde 10 – Kooperatife ortak olabilmek için;
1-Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi yada kamu veya özel hukuk tüzel kişisi olmak,
2-Site dahilinde konut maliki, oturma hakkı sahibi, genel hizmet tesislerinden birinin maliki veya kiracısı olmak gerekir.
ORTAKLIĞA KABUL:
Madde 11 – Gerekli şartları taşıyanlar, kooperatife ortak olmak için yazılı olarak yönetim kuruluna başvururlar. Bu başvuruda anasözleşmenin tüm hükümlerinin ve getirilen yükümlülüklerin kabul edildiği açıkça belirtilir.
Ortaklığa kabul yönetim kurulunun kararı ile kesinleşir.
Yönetim kurulu, ortaklar ile ortak olmak için başvuranların 10’uncu maddede gösterilen şartları taşıyıp taşımadığını araştırmak zorundadır.
Ortaklığa kabul veya ret kararı, ilgiliye 15 gün içinde yazı ile bildirilir. İstekli, ortaklığa alındığı takdirde, kararın kendisine bildirildiği tarihten itibaren bir ay içinde sermaye taahhüdünün diğer ortaklar tarafından ödenmiş taksidi ile diğer ortakların her birinin o tarihe kadar ödemiş oldukları paralara eşit meblağı bir defada öder.
ORTAK SAYISI:
Madde 12 – Kooperatifin ortak sayısı en az 7 kişidir.
ORTAKLIKTAN ÇIKMA:
Madde 13 – Her ortak, hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak sureti ile ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu, bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.
ORTAKLIKTAN ÇIKARMA:
Madde 14 –Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar, yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır.
1-10’uncu madde de yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler.
2-Parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler.
Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine, genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir.
Ortaklar bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
ORTAK OLMAYANLARLA ORTAKLIĞI SONA ERENLERİN DURUMU VE HESAPLAŞMA:
Madde 15 – Gerekli nitelikleri taşıdığı halde ortak olmayanlar ile herhangi bir nedenle ortaklığı sona erenler, genel hizmet tesislerinden hiçbir şekilde yararlanamazlar.
Kat Mülkiyeti hükümleri saklıdır.
Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir.
Ayrılan ortaklar kooperatifin yedek akçeleri üzerinde bir hak iddia edemezler.
Ortaklığı sona erenlerin alacak ve hakları, bunları isteyebilecekleri günden itibaren beş yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
ÖLEN ORTAĞIN DURUMU:
Madde 16 –Ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder.
Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve borçları 15’inci madde hükümlerine göre tasfiye edilir.
ORTAKLIĞIN DEVRİ:
Madde 17 –Ortaklık, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek suretiyle 10’uncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebilir.
Yönetim kurulu bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz.
Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer.
ORTAKLIĞA TEKRAR GİRME:
Madde 18 – Ortaklığı sona erenler, ayrılma nedenlerinin ortadan kalkması halinde yeniden ortaklığa kabul edilirler.
ORTAKLIK SENEDİ:
Madde 19 – Her ortağın üyelik haklarının, ada yazılı ortaklık senedi ile temsil olunması şarttır. Bu senede kooperatifin unvanı, senet sahibinin adı ve soyadı, konut ve varsa iş adresi, kooperatife girdiği ve çıktığı tarihler yazılır. Bu hususlar, senet sahibi ile kooperatifi temsile yetkili olan kimseler tarafından imzalanır. Ortağın yatırdığı ve çektiği paralar tarih sırası ile kaydedilir. Bu kayıtlar kooperatifin ödediği paralara ait ise, ortak imza eder. İmzalı ortak senedi makbuz hükmündedir. Mezkur senet anasözleşmeyi ihtiva etmek şartı ile ortaklık cüzdanı şeklinde de düzenlenebilinir. Ortaklık senetleri kıymetli evrak niteliğinde olmayıp sadece ispat vesikası hükmündedir.
ORTAKLARIN ŞAHSİ SORUMLULUKLARI:
Madde 20 – Her ortak, kooperatifin borçlarına karşı, taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumludur.
Kooperatiften ilişkisi kesilen ortağın sorumluluğu, ayrıldığı tarihten itibaren iki yıl devam eder.
Kooperatife giren her ortak, girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından dolayı diğer ortaklar gibi sorumlu olur.
Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin sorumlulukları hakkındaki hükümler saklıdır.
ORTAKLIK PAYI DIŞINDAKİ ÖDEMELER:
Madde 21 – Ortaklar; taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere, genel kurulca belirlenecek miktardaki konutları ile ortak yer ve tesislerin sigorta, bakım, koruma, onarım, işletme ve benzeri giderlere katılım payları ile ortak ihtiyaçları karşılayacak veya işletmenin gerekli kıldığı bina ve tesisler ve benzeri giderlerin taksitlerini ödemekle yükümlüdürler.
Ortaklar bu yer ve tesisleri kullanmadıklarını veya bunlardan yararlanmalarına lüzum veya ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek katılım paylarını ödemekten kaçınamazlar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
KOOPERATİFİN ORGANLARI VE YÖNETİMİ
KOOPERATİFİN ORGANLARI:
Madde 22 – Kooperatifin organları şunlardır:
1-Genel Kurul,
2-Yönetim Kurulu,
3-Denetim Kurulu,
GENEL KURUL:
Görev ve Yetkileri:
Madde 23 – En yetkili organ olan genel kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
1-Bilanço, bilanço hesaplarının dökümü, gelir gider farkı hesapları ile yönetim kurulu ve denetçiler tarafından verilen raporları ve yıllık tahmini bütçeyi inceleyerek kabul veya reddetmek, gelir gider farkının dağıtımı konusunu karara bağlamak.
2-Yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerini seçmek, ibra etmek veya sorumluluklarına karar vermek, gerektiğinde bunları azletmek,
3-Yönetim ve denetim kurulu üyelerine verilecek aylık ücret, huzur hakkı ve yolluk miktarını görüşerek karara bağlamak.
4-Yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarma kararlarına yapılan itirazları inceleyip karara bağlamak,
5-Kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptal edilip edilmeyeceği konusunda karar vermek,
6-Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme esaslarını tespit etmek.
7-Üst kuruluşa girme kararı vermek ve bu kuruluşta görev alacak temsilcileri seçmek,
8-Anasözleşmede yapılması öngörülen değişiklikler hakkında karar vermek,
9-Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek,
10-İnşaat işlerinin yaptırılma yöntemini kararlaştırmak,
11-Kooperatifin dağılması hakkında karar vermek, tasfiye kurulunu seçmek,
12-Kanun ve anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan diğer konular hakkında karar vermek.
Genel kurul, yukarıdaki görev ve yetkilerini devir ve terk edemeyeceği gibi, kooperatifin amaçları ile ilgili her türlü işler hakkında da karar verebilir.
Oy Hakkı ve Temsil:
Madde 24 –Toplantı tarihinden üç ay evvel ortak olmayanlar hariç her ortak genel kurula katılma hakkına sahiptir. Her ortak yalnız bir oya sahip olup, yazı ile izin verilmek suretiyle bir ortak diğer bir ortağı, oyunu kullanmak üzere temsilci tayin edebilir.
Ortak sayısı 1.000’i geçtiğinde her ortak en çok 9 olmak üzere birden fazla ortağı temsil edebilir. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kılınan kimseler vekaleten oy kullanamaz.
Eş ve birinci derece akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz.
Hiçbir ortak; kendisi, eşi veya usul ve füruğu ile kooperatif arasında ortaklık ilişkileri dışındaki şahsi bir işe veya uyuşmazlığa ait görüşmelerde oy kullanamaz.
Kooperatif işlerinin görülmesine her hangi bir şekilde katılmış olanlar, yönetim kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamaz. Bu hüküm denetçiler hakkında uygulanmaz.
Toplantı Şekilleri ve Zamanı:
Madde 25 – Genel Kurul, olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanır.
Olağan genel kurul toplantısının her yılın ilk altı ayı içinde yapılması zorunludur.
Olağanüstü genel kurul, kooperatif işlerinin ve Ana sözleşme hükümlerinin gerektirdiği zaman ve surette toplanır.
Toplantı Yeri:
Madde 26 – Genel kurul, kooperatif merkezinin bulunduğu yerde toplanır.
Çağrıya Yetkili Olanlar:
Madde 27 – Genel kurul yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılır.
Gerekli hallerde denetim kurulu, Kooperatifin ortağı bulunduğu üst birlik ve tasfiye memurları genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptirler.
Genel Kurul yukarıdaki şekilde toplanamadığı takdirde Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca toplantıya çağırılabilir.
Ayrıca, dört ortaktan az olmamak kaydıyla toplam ortak sayısının 1/10’unun isteği halinde, genel kurul 10 gün içinde yönetim kurulu tarafından toplantıya çağırılır. Bu başvurunun müştereken ve noter tebligatı ile yapılması gerekir.
Yönetim kurulunca bu isteğin zamanında yerine getirilememesi ve, sırasıyla denetim kurulu, kooperatifin ortağı bulunduğu üst birlik ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığına aynı şekilde yapılan başvurulardan da bir sonuç alınmaması durumunda, istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma izni alabilirler.
Çağrının Şekli:
Madde 28 – Olağan ve olağanüstü genel kurullara çağrı, taahhütlü mektupla, gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yolu ile yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığında yapılması da mümkündür.
Çağrının toplantı gününden en az otuz gün önce ve en çok iki ay içinde yapılması, çağrıda, toplantının günü, saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesi zorunludur.
Çağrıda birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde, yapılacak olan sonraki toplantıların tarihi, saati ve yeri açıklanarak, yeni bir bildirime gerek kalmaksızın bir defada ortaklara duyuru yapılabilir. Toplantılar arasında en az yedi ve en fazla otuz gün süre bulunması gerekir. Sürelerin hesabında duyuru ve toplantı günleri hesaba katılmaz.
Anasözleşmenin değiştirilmesi söz konusu ise yapılacak duyuruda değiştirilecek madde numaralarının yazılması ile yetinilir.
Bütün Ortakların Hazır Bulunması:
Madde 29 – Kooperatifin bütün ortaklarının veya temsilcilerinin hazır bulunması ve itirazın olmaması halinde, genel kurul toplantılarına ilişkin diğer hükümler saklı kalmak şartı ile toplantıya çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olsa da kararlar alınabilir. Ancak, kararların muteber olabilmesi için toplantıda Bakanlık temsilcisi bulundurulması hususunda gerekli işlemlerin yapılması şarttır.
Yukarıdaki fıkraya göre alınan kararlar, tüm ortaklar veya ortakların toplantıda oybirliği ile seçecekleri temsilciler tarafından imzalanacak bir tutanağa bağlanır.
Bakanlığa Müracaat ve Gönderilecek Belgeler:
Madde 30 – Genel kurul tarihi, yeri ve gündemi, toplantıdan en az 15 gün önce kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki Valiliğe (İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü) yazılı olarak bildirilir.
Bu bildirime, Bakanlık tarafından tespit edilen miktardaki temsilci ücretinin ilgili Maliye veznesine yatırıldığını gösteren belge eklenerek toplantıda temsilci bulundurulması talep edilir.
Gündem:
Madde 31 – Olağan genel kurul gündemine aşağıdaki hususlar yazılır:
1-Yönetim ve denetim kurulu kurulları tarafından verilen raporların okunması,
2-Bilanço, envanter ve gelir – gider farkı hesaplarının incelenmesi onanması veya reddi,
3-Yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibrası,
4-Süresi biten yönetim ve denetim kurulu üyelerinin yerine yenilerinin seçilmesi,
5-Gelecek yılın bütçe ve çalışma programının görüşülmesi ve karara bağlanması,
6-Gerekli görülen diğer hususlar.
Olağanüstü genel kurul gündemi, çağrının amacına göre tayin ve tespit olunur.
Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantı tarihinden en az yirmi gün önce müştereken ve noter tebligatı ile bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.
Gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’ unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağrılması ve kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.
Ortaklar Cetveli:
Madde 32 – Yönetim kurulu; her genel kurul toplantısından önce, ortakların ortaklık numaraları isim ve ikametgahları ile asaleten ve vekaleten imzalanacak yerleri gösterir yönetim kurulunca imzalı ortaklar bir cetveli hazırlamakla yükümlüdür. Bu cetvel, toplantıya katılanlar ile genel kurul başkanı ve Bakanlık temsilcisi tarafından isim yazılarak ayrıca imzalanır.
Görüşme ve Karar Nisabı:
Madde 33 – Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşülebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az ¼’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir. İlk toplantıda nisap temin edilmediği takdirde, ikinci toplantıda nisap aranmaz.
Genel kurulda kararlar, ortaklar cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile alınır.
Ancak, kooperatifin dağılması, diğer bir kooperatifle birleşmesi veya anasözleşmede değişiklik yapılması ile ilgili kararlar ortaklar cetvelinde imzası bulunanların 2/3 çoğunluğu ile verilir.
Sorumluluk hükümlerinin değiştirilmesine ilişkin genel kurul kararlarında 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 52’nci maddesi hükmüne göre işlem yapılır.
Toplantının Açılması ve Başkanlık Divanı:
Madde 34 – Genel kurul toplantısı; Bakanlık temsilcisi bulundurulması hususunda usulüne uygun başvurunun ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun değişik 87’inci maddesine göre işlem yapıldığının tespiti ile toplantı nisabının sağlanması üzerine ve çağrıyı yapan organ tarafından yetkili kılınan kimse tarafından açılır. Müteakiben bir genel kurul başkanı ile kararlaştırılacak sayıda sekreter üye ve gerektiğinde oy toplayıcı üye seçilir.
Bu seçimde en çok oy alan adaylar seçilmiş sayılır.
Genel Kurul Başkan ve üyelerinin, ortaklardan veya kooperatifin üst kuruluşlarının temsilcileri arasından seçilmesi şarttır.
Oy kullanmanın Şekli:
Madde 35 – Oylamalar el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak, genel kurula katılanların yarıdan fazlasının talebi halinde gizli oya başvurulur.
Bilançonun Tasdiki ve İbra:
Madde 36 – Bilançonun tasdikine dair olan genel kurul kararı yönetim kurulu ile denetim kurulunun ibrasını da kapsar. Ancak, bilançoda bazı hususlar gösterilmemiş veya bilanço yanlış olarak düzenlenmiş ise bilançonun tasdiki ile bu organlar ibra edilmiş olmazlar.
Denetim raporunun okunmasından önce, bilanço ile hesapların kabulü hakkında verilen kararlar geçerli değildir.
İbra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara, aynı genel kurulda tekrar seçilemez.
İbra edilmeyen yönetim kurulu aleyhine tazminat davası açılabilmesi için, bu konuda genel kurulca karar verilmiş olması gereklidir. Kooperatif denetçileri genel kurul karar tarihinden itibaren, bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müddetin geçirilmesi ile dava hakkı düşmez. Davanın reddi halinde, yönetim kurulu üyeleri tazminat talebinde bulunamaz.
Kararların Tesiri:
Madde 37 – Kanun ve anasözleşmeye uygun surette toplanmış genel kurulda alınan kararlar, toplantıda bulunmayanlar veya aleyhte oy kullananlar hakkında da geçerli ve bağlayıcıdır.
Kararların İptali:
Madde 38 – Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı izleyen günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1-Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2-Yönetim kurulu;
3-Kararların yerine getirilmesi yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri.
Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur.
Bir kararın bozulması, bütün ortaklar için hüküm ifade eder. Bozma kararının kesinleşmesi halinde, bu husustaki ilam tescil ve ilan ettirilir.
Genel Kurul Tutanağı:
Madde 39 – Genel kurul toplantılarının muteber olması için, ortaklar tarafından yapılan beyanlar ile, muhalif kalanların muhalefet sebeplerini, yapılan seçimler ile verilen kararları içeren bir tutanak düzenlenir.
Bu tutanakta, toplantıya asaleten ve vekaleten katılanların sayısı ile kullanılan oy sayısı ayrıca gösterilir.
Genel kurul tutanağının altı, genel kurul başkan ve üyeleri ile Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır.
Genel Kurul Kararlarının Tescil ve İlanı:
Madde 40 – Toplantıya çağrının usulüne uygun yapıldığını gösteren belgeler ile ortaklar cetveli ve genel kurul tutanağı, toplantı tarihinden itibaren on beş gün içinde Ticaret Sicili Memurluğuna verilmekle birlikte gerekli tescil ve ilan işlemi yaptırılır.
Bakanlığa Gönderilecek Belgeler:
Madde 41 – Toplantı gününden itibaren en geç bir ay içinde yönetim ve denetim kurulları raporları ile bilanço ve gelir gider cetvelleri, genel kurul toplantı tutanağı ile ortaklar cetvelinin ve istenecek diğer belgelerin onaylı birer örneği, kooperatifin, ticaret siciline tescil edildiği yerdeki İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne tevdi edilir.
YÖNETİM KURULU:
Seçimi ve Süresi:
Madde 42- Yönetim kurulu; genel kurul tarafından en az bir, en çok dört yıl için seçilir ve en az üç üyeden oluşur. Genel kurulca süre tespit edilmemesi halinde, yönetim kurulu bir yıl için seçilmiş sayılır.
Yönetim kuruluna seçilen üye sayısı kadar da yedek üye seçilir.
Yönetim kurulunun asil ve yedek üyeleri, genel kuruldan en çok oy alanlar arasından sıra ile belirlenir. Oylarda eşitlik halinde kuraya başvurulur.
Süresi sona eren üyeler yeniden seçilebilir. Genel Kurul lüzum görürse yönetim kurulu üyelerini her zaman değiştirebilir.
Seçilme Şartları:
Madde 43 – Yönetim kurulu üyelerinde aşağıda yazılı şartlar aranır;
1-Kooperatif ortağı olmak ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak,
2-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
3-Aynı türde başka bir işletme kooperatifinde yönetim kurulu üyesi olmamak,
4-Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından yada 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre mahkum olmamak
5-Aynı zamanda kooperatifte denetçi olmamak,
Yönetim kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, yukarıdaki şartları taşıyan gerçek kişiler vasıtasıyla temsil edilirler.
Seçilme şartları denetim kurulu tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulu tarafından son verilir.
Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.
Görev ve Yetkileri:
Madde 44 – Yönetim kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.
Yönetim Kurulunun başlıca görev ve yetkileri şunlardır:
1-Yıllık bilanço ile gelir – gider hesabının ve yıllık tahmini bütçenin hazırlanmasını sağlamak,
2-Ortaklar ile ortak olmak için başvuranların anasözleşmede belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarını araştırmak,
3-Kooperatifin amaçlarının gerçekleşmesinde kullanılmak üzere ilgili kuruluşlardan borç para almak, kredi alma işlerinde kooperatife kredi açacak müesseselere olan taahhüt ve vecibelerin den ortakları haberdar etmek,
4-Bakanlıkça istenecek her türlü evrak ve vesaiki ibraz etmek, bilgi vermek ve denetim için gönderilen yetkili elemanlara gerekli kolaylığı göstermek,
5-Kooperatifi resmi dairelerde, mahkemelerde ve üçüncü şahıslara karşı temsil etmek,
6-Dava açmak, sulh olmak veya davadan vazgeçmek,
7-Genel Kuruldan karar almak şartı ile kooperatifin taşınır ve taşınmaz mallarını, satmak veya rehine koymak,
8-Doğacak sorumluluk yönetim kuruluna ait olmak üzere, kendi ortakları arasından veya hariçten bir veya birkaç kişiyi kooperatifi ilzam edecek tasarruflarda bulunmaya veya muayyen işlerde kooperatifi temsil etmeye yetkili kılmak,
9-Kooperatifin amaçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli tedbir ve kararları almak,
10-Kat Mülkiyeti Kanununa göre teşekkül eden bağımsız bölüm malikleri kurul ve alt kurulları yetki ve görev aktardıkları takdirde; bu kurulların toplantılarını düzenlemek, Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan her türlü yönetim ve yöneticilik, sıfat, yetki, hak ve sorumluluklarını üstlenmek.
Görev Bölümü ve Toplantılar:
Madde 45 – Yönetim kurulu üyeleri, seçimi takiben yapacakları ilk toplantıda aralarından bir başkan, bir ikinci başkan ve gereğine göre de birer katip ve muhasip üye seçerek görev bölümü yaparlar.
Yönetim kurulu, Başkanının bulunmadığı zamanlarda yönetim kurulu ikinci başkanın çağrısı ile toplanır. Toplantı en az ayda bir defa ve en az yarıdan fazla üyenin katılması ile yapılır. Kararlar, toplantıda bulunan üyelerin çoğunluğu ile alınır. Oyların eşitliği halinde konunun oylanması gelecek toplantıya bırakılır. Onda da eşitlik halinde söz konusu teklif reddedilmiş sayılır.
Toplantılarda bulunmayan üyeleri temsilen oy kullanılamaz. Üyeler şahsi menfaatlerini ilgilendiren hususların görüşülmesi sırasında toplantıya katılamazlar.
Özürsüz olarak üst üste üç defa toplantıda hazır bulunmayan üye çekilmiş sayılır.
Toplantılar kooperatifin merkezinde yapılır. Ancak üyelerinin çoğunluğunun tasvibi ile başka herhangi bir yerde de toplantı yapılabilir.
Alınan kararlar tarih ve numara sırası ile yönetim kurulu karar defterine işlenir. Tüm üyelerin isimleri kararın baş tarafına yazılır ve alt tarafı toplantıya katılanlarca isim yazılarak imzalanır.
Verilen karara karşı olanlarla çekimser kalan üyeler, karşı olma veya çekimser kalma sebeplerini kararın altına yazarak imzalarlar.
Kooperatifin Temsil ve İlzamı:
Madde 46 – Kooperatif adına düzenlenecek evrakın muteber olması veya kooperatifin ilzamı için, kooperatif unvanı altında temsile yetkili olanlardan ikisinin imzası gereklidir.
Yönetim kurulu, kooperatifi temsil ve kooperatif adına imza atmaya yetkili şahısları kararla tespit eder ve bu kararın noterlikçe onaylanmış bir sureti, imzalarla birlikte tescil edilmek üzere Ticaret Sicili Memurluğuna verilir.
Gerektiğinde, yukarıdaki fıkra hükmüne göre hareket edilerek imza yetkisine sahip kimseler değiştirilebilir.
Üyeliğin Boşalması:
Madde 47 – Yönetim kurulu üyeleri istifa etmek suretiyle her zaman çekilebilirler.
Herhangi bir sebeple yönetim kurulu üyeliğinin boşalması halinde, yönetim kurulu tarafından aldıkları oy sırasına göre yedek üyeler göreve çağrılır. Eşit oy alanlar arasında kur’a çekilir.
Yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse; boşalan yönetim kurulu üyeliklerine denetim kurulu tarafından geciktirilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağırılır.
Yedek üyelerle de yönetim kurulunun tamamlanamaması halinde, eğer yönetim kurulu toplantı nisabını kaybetmemişse, T.Ticaret Kanununun 315 inci maddesinin birinci fıkrasına göre hareket edilir. Yönetim Kurulu toplantı nisabının altına düşmüşse denetim kurulu tarafından seçimler yapılmak üzere genel kurul derhal toplantıya çağrılır.
Sorumluluk ve Yasak Muameleler:
Madde 48 – Yönetim kurulu, kooperatifin işlerinin yönetimi için gereken titizliği gösterir ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini sarf eder.
Üyeler, yönetim kurulundaki faaliyetleri sırasında öğrendikleri ticaret veya işletme sırlarını saklamakla yükümlüdürler.
Yönetim kurulu gerekli defter ve belgeler ile genel kurul evraklarının ve ortak listelerinin muntazam hazırlanıp, tutulup saklanmasından ve gelir-gider hesabı ile yıllık bilançonun kanuni hükümlere uygun olarak hazırlanıp incelenmek üzere denetçilere verilmesinden sorumludur.
Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatifin memurları ortaklık işlemleri dışında kendisi ve başkası namına, bizzat ve dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren ticari muamele yapamaz.
Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.
Yönetim kurulu üyeleri kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan müteselsilen sorumlu olup, kooperatife tazmin etmekle yükümlüdürler.
Kusurlu olmadığını ispat eden üyeler ile karara muhalif kalıp, durumu hemen denetim kuruluna yazılı olarak bildiren veya özrü nedeniyle toplantıda hazır bulunmayan üyeler sorumluluktan kurtulurlar.
Görevi sona eren üyenin iş gördüğü zamana ait sorumluluğu görevden ayrılış tarihinden itibaren beş yıl devam eder.
Yönetim Kurulu Üyelerinin Ücretleri:
Madde 49 – Yönetim kurulu başkan ve üyeler ile murahhas üyelere, bu sıfatla yapacakları hizmet için aylık ücret veya katılacakları her toplantı için bir huzur hakkı ve yapacakları görev seyahatleri için yolluk ödenir. Ödemenin miktar ve şekli genel kurulca kararlaştırılır. Yönetim kurulu üyelerine Genel kurulca kararlaştırılan yukarıdaki nev’i miktarların dışında hiçbir ödeme yapılamaz.
Murahhas Üye:
Madde 50 – Yönetim kurulu kararı ile üyelerden bir veya birkaçı kooperatifi temsil yetkisini haiz murahhas üye seçilebilir.
Murahhas üyelerin seçilmesi ve değiştirilmesi ticaret siciline tescil ettirilir.
Müdür ve Diğer Personel:
Madde 51 –Yönetim Kurulu, kooperatifin mali ve idari işlerini yürütmek üzere, kendi arasından veya hariçten bir müdür ile kooperatif işlerinin gerekli kıldığı diğer personeli istihdam edebilir. Bunlar kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludur.
İstihdam edilecek personelin nitelik ve görevleri yönetim kurulu kararı ile belirlenir. Bütçede belirtilmek şartı ile bu personele yönetim kurulunca tespit edilecek ücret verilir.
DENETİM KURULU:
Seçimi ve Süresi:
Madde 52 – Genel kurul tarafından en az bir yıl için ortaklar arasından veya dışarıdan en az iki veya daha fazla denetim kurulu üyesi ile bir o kadar da yedeği seçilir. Genel kurul tarafından süre belirtilmemiş ise seçim bir yıl için yapılmış sayılır. Süreleri biten üyeler tekrar seçilebilir.
Genel kurul denetim kurulu üyelerini her zaman değiştirebilir.
Bu anasözleşmenin 42. maddesinin 3’ncü fıkrası hükmü denetim kuruluna üye seçiminde de uygulanır.
Seçilme Şartları:
Madde 53 – Denetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır;
1-Türk vatandaşı olmak ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak.
2-Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre mahkum olmamak.
3-Aynı zamanda kooperatifte yönetim kurulu üyesi, kooperatif personeli veya yönetim kurulu üyeleri ile üçüncü derece dahil kan ve sıhri hısım olmamak, yönetim kurulu üyeleri ile aralarında iş ortaklığı bulunmamak.
Görev ve Yetkileri:
Madde 54 – Denetim Kurulunun Başlıca Görev ve Yetkileri Şunlardır:
1-Yıllık bilanço ve sonuç hesaplarını incelemek, görüşlerini birlikte veya tek başına genel kurula raporla bildirmek,
2-Kooperatif işlemlerinden bilgi edinmek ve gerekli kayıtların düzenli olarak tutulmasını sağlamak amacıyla en az üç ayda bir defa kooperatifin defterlerini incelemek,
3-En az üç ayda bir kooperatifin nakit mevcudu ile menkul değerlerini kontrol etmek,
4-Bütçe, bilanço ve gelir-gider cetvelini denetlemek,
5-Yönetim kurulunun ihmali halinde genel kurulu olağan veya olağanüstü toplantıya çağırmak,
6-Yönetim kurulu üyelerinin kanun ve anasözleşme hükümleri ile iyi niyet esaslarına uygun davranmalarına nezaret etmek.
7-Yönetim kurulu üyelerinin gerekli şartları taşıyıp taşımadıklarını araştırmak, toplantı nisabının kaybedilmesi halinde boşalan üyeliklere geciktirmeksizin yeteri kadar yedek üye çağırmak,
8-Kooperatif ortaklarının yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli hakkındaki şikayetlerini incelemek ve inceleme sonucunu yıllık raporunda açıklamak,
9-Uygun gördükleri teklifleri yönetim kurulu ve genel kurul toplantı gündemine koydurmak.
Denetim kurulu üyeleri, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları Kanun ve anasözleşmeye aykırı hareketleri, bundan sorumlu olanları bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde genel kurula haber vermekle yükümlüdürler.
Denetim kurulu üyeleri, kendilerine kanun ve anasözleşme ile verilen görev ve yetkileri, gerektiğinde tek başlarına da kullanabilirler.
Denetim kurulu üyeleri, yönetim ve genel kurul toplantılarına katılırlar ancak yönetim kurulu toplantılarında oy kullanamazlar.
Sorumluluk:
Madde 55 – Denetim kurulu üyeleri Kanun ve anasözleşme ile kendilerine yükletilen görevleri hiç veya gereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilen sorumludurlar.
Bunlar görevleri sırasında öğrendikleri ve açıklanmasında kooperatif veya ortaklar için zarar umulan hususları açıklayamazlar.
Denetim Kurulu Üyeliğinin Boşalması:
Madde 56 – Denetim kurulu üyeleri istifa etmek suretiyle her zaman görevlerinden çekilebilirler.
Kanun ve anasözleşmede belirtilen şartları taşımadıkları veya sonradan kaybettikleri anlaşılanların üyelikleri kendiliğinden sona erer.
Üyeliğin herhangi bir nedenle boşalması halinde yerine en çok oy alan yedek üye geçer. Yedeklerle beraber üye sayısı genel kurulca belirlenen sayının altına düştüğü takdirde, mevcut üye veya üyeler ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere yerine birisini seçerler. Yedekler de dahil toptan boşalma olursa T.Ticaret Kanununun 351. maddesinin son cümlesine göre hareket olunur.
Denetim Kurulu Üyelerinin Ücretleri:
Madde 57 – Denetim kurulu üyelerine verilecek ücretin miktarı ile ödeme şekli genel kurul tarafından tespit olunur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
KOOPERATİFİN HESAPLARI VE DEFTERLERİ
HESAPLAR:
Hesap Dönemi, Bilanço ve Netice Hesapları:
Madde 58 – Kooperatifin hesap dönemi takvim yılıdır. İlk faaliyete geçildiği yıldaki hesap dönemi kooperatifin kurulduğu tarihten başlar ve aynı yılın 31 Aralık tarihinde sona erer.
Yönetim kurulu her yıl 31 Aralık tarihi itibarı ile envanter yapar, bilançoyu ve gelir-gider hesaplarını hazırlayıp imzalayarak genel kurul toplantısından en az bir ay önce denetim kurulu üyelerine verir. Denetim kurulu üyeleri bunları en çok on gün içinde inceleyerek müştereken düzenleyecekleri raporla birlikte yönetim kuruluna iade ederler. İmzalı bilanço ve netice hesapları, genel kurul toplantısından en az 15 gün önce kooperatif merkezinde ortakların incelemesine sunulur ve isteyenlere birer sureti verilir.
Muhasebe Usulü:
Madde 59 – Kooperatifin hesapları, genel kabul görmüş muhasebe prensip ve usullerine uygun olarak tutulur ve mali durum tabloları buna uygun şekilde hazırlanır.
Gelir-Gider Farkı ve Dağılımı:
Madde 60 – Gelir-gider farkı genel kurulca onaylanan yıllık bilançoya göre tespit edilir.
Müspet gelir-gider farkının %20 si yedek akçe ayrıldıktan sonra, geri kalan müspet fark genel kurulca alınacak karara göre özel fon ile ortaklar ve personel için yardım fonu arasında bölüştürülür.
Gelir gider farkı menfi olduğu takdirde ortaya çıkan açık yedek akçelerden, bunların yetmemesi halinde 61 inci maddeye göre oluşturulan özel fon ile ortak sermaye paylarından karşılanır.
Menfi neticeler ortadan kaldırılmadıkça gelir gider farkı dağıtımı yapılamaz.
Yedek akçeler ortaklara dağıtılamaz. Sermaye üzerinden kazanç dağıtılamaz.
Yönetim ve denetim kurulu üyelerine kazanç üzerinden pay verilemez. Kooperatif yalnız ortakları ile işlem yapar.
Özel Fon ile Ortaklar ve Personel için Yardım Fonu:
Madde 61- 60’ıncı maddenin 2 inci fıkrasına göre kararlaştırılacak miktarlar, kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılmak üzere özel bir fon hesabı ile ortaklar ve personel için yardım fonu hesaplarında toplanır.
Bu fonlarda toplanan hasılanın kullanımına ilişkin esaslar genel kurulca belirlenir.
DEFTERLER:
Madde 62 – Kooperatifte aşağıdaki defterlerin tutulması zorunludur.
1-Yevmiye defteri,
Bağımsız bölümlerle arsa payı arasındaki bağlantı:-Kemal OZMEN
– Bağımsız bölümlerle arsa payı arasındaki bağlantı:
Madde 5 – Kat mülkiyetinin başkasına devri veya miras yoluyla geçmesi halinde, ona bağlı arsa payı da birlikte
geçer; arsa payı, kat mülkiyetinden veya kat irtifakından ayrı olarak devredilemiyeceği gibi, miras yoluyla da geçmez ve başka bir hakla kayıtlanamaz.
Anagayrimenkulde, kat mülkiyetine bağlanmamış veya lehine kat irtifakı kurulmamış arsa payı bırakılamaz.
Kat mulkiyeti kanununa göre ortak yerler neresidir ?-Kemal OZMEN
IV – Ortak yerler:
Madde 4 – Ortak yerlerin konusu sözleşme ile belirtilebilir. Aşağıda yazılı yerler ve şeyler bu Kanun gereğince her halde ortak yer sayılır.
a) Temeller ve ana duvarlar, taşıyıcı sistemi oluşturan kiriş, kolon ve perde duvarlar ile taşıyıcı sistemin parçası diğer elemanlar,bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, tavan ve tabanlar, avlular, genel giriş kapıları, antreler, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar ve buralardaki genel tuvalet ve lavabolar, kapıcı daire veya odaları, genel çamaşırlık ve çamaşır kurutma yerleri, genel kömürlük ve ortak garajlar, elektrik, su ve havagazı saatlerinin korunmasına mahsus olup bağımsız bölüm dışında bulunan yuvalar ve kapalı kısımlar, kalorifer daireleri, kuyu ve sarnıçlar, yapının genel su depoları, sığınaklar, (1)
b) Her kat malikinin kendi bölümü dışındaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanalları ile kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesisleri, telefon, radyo ve televizyon için ortak şebeke ve antenler sıcak ve soğuk hava tesisleri,
c) Çatılar, bacalar, genel dam terasları, yağmur olukları, yangın emniyet merdivenleri.
Yukarıda sayılanların dışında kalıp da, yine ortaklaşa kullanma, korunma veya faydalanma için zaruri olan diğer
yerler ve şeyler de (Ortak yer) konusuna girer.
B) Bağlantılar :
I – Bağımsız bölümlerle arsa payı arasındaki bağlantı:
Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği:-Kemal OZMEN
III – Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği:
Madde 3 – Kat mülkiyeti, arsa payı ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir.
(Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/1 md.) Kat mülkiyeti ve kat irtifakı, bu mülkiyete konu olan anagayrimenkulün bağımsız bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı olarak projesinde tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin payları ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir. Bağımsız bölümlerden her birine bu fıkra uyarınca tahsis edilen arsa payı, o bölümlerin değerinde sonradan meydana gelen çoğalma veya azalma sebebiyle değiştirilemez. 44 üncü madde hükmü
saklıdır.
(Değişik üçüncü fıkra: 23/6/2009-5912/1 md.) Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı
için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir.
Kat mülkiyeti ve kat irtifakı:
Kat mülkiyeti ve kat irtifakı:
I – Genel kural:
Madde 1 – Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı
ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları üzerinde, o gayrimenkulün maliki veya ortak malikleri tarafından, bu Kanun hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir.
Yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir yapının, birinci fıkrada yazılı nitelikteki bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya arsanın ortak malikleri tarafından, bu Kanun hükümlerine göre irtifak hakları kurulabilir.
kooperatif vekaletname örneği
kooperatif genel kurul başvurusu-Kemal OZMEN
KOOPERATİF ÜYELERİNE TAHSİS (FERDİLEŞME)-Kemal OZMEN
KOOPERATİF ÜYELERİNE TAHSİS (FERDİLEŞME)…
KOOPERATİF ÜYELERİNE TAHSİS (FERDİLEŞME)
KURUM ADI: Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü İŞLEM HAKKINDA KISA BİLGİ: Yapı kooperatiflerinin inşa ettikleri konut ve iş yerlerinin kooperatif üyeleri adına tescili işlemidir.
GEREKLİ BELGELER: 1) Kooperatifin yetki belgesi,
2) Kooperatif temsilcilerinin nüfus cüzdanları veya pasaportları,
3) Hangi üyeye nerenin tahsis edildiğini gösterir yönetim kurulunca onanmış liste ile üyelerin nüfus kimlik bilgileri,
4) Tapu senetlerine fotoğraf yapıştırılacak ise üyelerin birer adet vesikalık fotoğrafı.
İŞLEM ADIMLARI: İlgili Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurulur.
BAŞVURU YERİ: Taşınmaz kaydının bulunduğu Tapu Sicil Müdürlüğü (Tapu Sicil Müdürü )
BAŞVURU ŞEKLİ: Postayla yapılan başvurular kabul edilmez.
Şahsen yapılmayan bir başvuru,ilgili şahsın vereceği noter tasdikli vekaletname ile mümkündür.
ÖZEL DURUMLAR: İşlem kooperatif temsilcilerinin talebiyle sonulandırılır. Kat irtifaklı olarak ferdileşme yapılabileceği gibi kooperatifin amacına uygun ise arsa olarak da ferdileşme yapılabilir. Tescil gerekleşinceye kadar tahsis edilecek üyelerin isimleri değiştirilebilir. Tescil yapıldıktan sonra üye isimlerindeki değişiklik ve yanlışlıklar ancak devir veya tashih yoluyla düzeltilebilir.
kooperatif defterleri-Kemal OZMEN
Kooperatif başkanının sorumlulukları-Kemal OZMEN
Hata: İletişim formu bulunamadı.
14.03.2017
1163 Sayılı Kooperatifler kanununda yer alan yönetim ve denetim kurulları için cezai sorumluluk gerektiren fiiler ile yaptırımlar aşağıda detaylı olarak belirtilmiştir.
Bilgilerinize Sunarız Saygılarımızla
Cezai sorumluluk:
Ek Madde 2 – (Ek: 6/10/1988 – 3476/26 md.; Değişik: 23/1/2008-5728/340 md.)
- 8 inci maddenin üçüncü fıkrasına, 16 ncı maddenin beşinci fıkrasına, 56 ncı maddenin altıncı fıkrasına, 59 uncu maddenin dördüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkralarına ve 90 ıncı maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve memurları üç aydan iki yıla kadar hapis ve elli günden beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
- Genel kurulu olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri ile 2 nci maddenin
dördüncü fıkrasına, 8 inci maddenin ikinci fıkrasına, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına, 66 ncı maddenin ikinci fıkrasına ve 90 ıncı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
- 56 ncı maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 66 ve 67 nci maddeye aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyeleri bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile
memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma talebinde bulunabilir.
Fiil | Madde | Cezai sorumluluk |
8 inci maddenin üçüncü
fıkrasına, aykırı |
Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir.
Yönetim Kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez. |
yönetim kurulu üyeleri ve memurları üç aydan iki yıla kadar hapis ve elli günden beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
16 ncı maddenin beşinci fıkrasına, , aykırı | Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. | yönetim kurulu üyeleri ve memurları üç aydan iki yıla kadar hapis ve elli günden beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
59 uncu maddenin dördüncü, | Kooperatiflerce alınması | yönetim kurulu üyeleri ve |
altıncı, yedinci ve sekizinci | kararlaştırılan | memurları üç aydan iki yıla |
fıkralarına aykırı | gayrimenkullerin alımının, | kadar hapis ve elli günden |
tapu devri veya tapuya | beşyüz güne kadar adlî para | |
şerh verdirilecek bir satış | cezası ile cezalandırılırlar. | |
vaadi sözleşmesi ile | ||
yapılması şarttır. | ||
Yönetim kurulu üyeleri ve | ||
kooperatif personeli | ||
ortaklık işlemleri dışında | ||
kendisi | ||
veya başkası namına, | ||
bizzat veya dolaylı olarak | ||
kooperatifle kooperatif | ||
konusuna giren bir ticari | ||
muamele yapamaz. | ||
(Ek: 6/10/1988 – 3476/15 | ||
md.) Kooperatif ve üst | ||
kuruluşlarca tanıtma ve | ||
ortak kaydetmek amacıyla | ||
yapılacak ilan, | ||
reklam ve açıklamalar, | ||
eksik ve gerçeğe aykırı | ||
olamayacağı gibi, yanıltıcı | ||
bilgi ve unsurlar | ||
taşıyamaz. | ||
(Ek: 6/10/1988 – 3476/15 | ||
md.) Yönetim kurulu | ||
üyeleri ve temsile yetkili | ||
şahıslar, genel kurulun | ||
devredemeyeceği | ||
yetkilerini kullanamaz. | ||
90 ıncı maddenin beşinci fıkrasına aykırı | Anayasa mahkemesi iptal etti. | |
56 ncı maddenin altıncı fıkrasına | Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiç bir ad altında başkaca
ödeme yapılamaz |
yönetim kurulu üyeleri ve memurları üç aydan iki yıla kadar hapis ve elli günden beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
Genel kurulu olağan toplantıya
çağırmayan yönetim kurulu |
kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve |
üyeleri | otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. | |
2 nci maddenin dördüncü
fıkrasına, |
Kooperatifler ve üst kuruluşlarının unvanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının isimlerine yer verilemez. | kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
8 inci maddenin ikinci fıkrasına, | Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp
taşımadıklarını araştırmak zorundadır |
kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
16 ncı maddenin birinci fıkrasına, | Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar
anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar |
kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
66 ncı maddenin ikinci fıkrasına | Yöneticiler, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler.Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir | kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
90 ıncı maddenin üçüncü
fıkrasına |
Anayasa mahkemesi iptal etti | kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile |
cezalandırılırlar. | ||
56 ncı maddenin ikinci ve
dördüncü fıkralarına, |
Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak. Üyelik şartları denetçiler
tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir. |
bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
66 ve 67 nci maddeye aykırı hareket | I. İnceleme yükümlülüğü:
Madde 66 – Denetçiler, işletme hesabiyle bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığını ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlüdürler. Ortakların şahsan sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde denetçiler, ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını da incelemek zorundadırlar.
Yöneticiler, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler.Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir. |
bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. |
Ortaklar gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekmeye ve açıklama yapılmasını istemeye yetkilidirler.
2. Rapor düzenlenmesi:
Madde 67 – Denetçiler her yıl yazılı bir raporla beraber tekliflerini genel kurula sunmaya mecburdurlar.
Denetçiler, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları, kanun veya anasözleşmeye aykırı hareketleri bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde aynı zamanda genel kurula haber vermekle yükümlüdürler.
Denetçiler yönetim ve genel kurul toplantılarına katılırlar. Ancak, yönetim kurulunda oy kullanamazlar. |