Şirket adına kayıtlı bulunan gayrimenkulün yeni kurulacak olan şirkete ayni sermaye olarak konulması sonucunda devir ve teslimlerde kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı.-Kemal Ozmen
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.20.15.01-31-MUK-2010-78-205
13/03/2012
Konu
:
Şirket adına kayıtlı bulunan gayrimenkulün yeni kurulacak olan şirkete ayni sermaye olarak konulması sonucunda devir ve teslimlerde kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizce satın alınan ve 16.09.2003 tarihinde şuyulandırılarak tapuya tescil edilen gayrimenkulün ortaklarınızın kuracakları bir anonim şirkete ayni sermaye olarak konulacağı, bahse konu gayrimenkulün rayiç değerinin mahkemece tayin edilecek bilirkişilerce tespit edilecek değer üzerinden yapılacağından, bu şekilde devir edilmesi halinde gayrimenkulün maliyet bedeli ile rayiç değeri arasındaki fark için Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında istisna uygulanıp uygulanmayacağı ile gayrimenkulün kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması sonucunda devir ve teslim işleminin katma değer vergisine tabi olup olmayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı; 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu hüküm altına alınmıştır.
Diğer yandan, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılmış olup, aynı Kanunun mükerrer 80 inci maddesinde gayrimenkuller dahil olmak üzere bazı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olduğu, elden çıkarma deyiminin kapsamına bir mal veya hakkın ticaret şirketine sermaye olarak konulmasının da girdiği hükme bağlanmıştır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde ise kurumlar vergisinden müstesna kazançlar bentler halinde belirtilmiş olup, anılan maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’inin kurumlar vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğin “5.6.2.4.1. Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” başlıklı bölümünde; “İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, şirketinize ait taşınmazın başka bir şirkete ayni sermaye olarak konulması işlemi Gelir Vergisi Kanununa göre “elden çıkarma” niteliğinde olduğundan, rayiç değer ile maliyet bedeli arasındaki olumlu farkın kurum kazancının tesptinde dikkate alınması gerekmektedir. Diğer yandan, bahse konu işlem kurumun mali yapısını iyileştirmeye yönelik bir işlem olmadığından, elde edilen kazancın taşınmaz satış kazancı istisnası kapsamında değerlendirilmesi de mümkün bulunmamaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 nci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun 17/4-r maddesi ile de kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisseleri hariç olmak üzere, KDV’den istisna edilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 2/5 inci maddesinde trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu belirtilmiş olup her bir teslimin ayrı ayrı vergilendirilmesi gerekmektedir.
Söz konusu olayda, bir başka şirkete ortak olmak üzere şirket aktifinde kayıtlı bir taşınmaz teslimi, ortak olunan şirket tarafından ise hisse senedi veya iştirak hissesi teslimi söz konusu olup her bir teslim ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Buna göre; ticari amaçlarla aktifte bulundurmamak kaydıyla şirketiniz aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan söz konusu gayrimenkulün bir başka şirkete ortak olmak amacıyla ayni sermaye olarak konulmak suretiyle teslimi KDV den istisna tutulacaktır.
Bilgilerinize rica ederim.
İbra edilen bilançoya dava açılabilir mı ?-Kooperatif danismani Mali Musavir Kemal Ozmen
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3234
K. 2006/3852
T. 5.4.2006
• YÖNETİCİ VE DENETİCİLERİN SORUMLULUĞU ( Genel Kurul Gündeminde Yönetici ve Deneticiler İbra Edilseler Dahi Kurula Sunulan Harcama Kalemleri Arasında Gösterilmeyen Harcamalar Bakımından Tazminat Sorumluluğu Devam Ettiği )
• İBRA EDİLME ( Genel Kurul Gündeminde Yönetici ve Deneticiler İbra Edilseler Dahi Kurula Sunulan Harcama Kalemleri Arasında Gösterilmeyen Harcamalar Bakımından Tazminat Sorumluluğu Devam Ettiği )
• TAZMİNATTAN SORUMLULUK ( Genel Kurul Gündeminde Yönetici ve Deneticiler İbra Edilseler Dahi Kurula Sunulan Harcama Kalemleri Arasında Gösterilmeyen Harcamalar Bakımından Devam Ettiği )
• KURULA SUNULAN HARCAMA KALEMLERİ ( Genel Kurul Gündeminde Yönetici ve Deneticiler İbra Edilseler Dahi Kurula Sunulan Harcama Kalemleri Arasında Gösterilmeyen Harcamalar Bakımından Tazminat Sorumluluğu Devam Ettiği )
6762/m.380
ÖZET : Genel kurul gündeminde yönetici ve deneticiler ibra edilseler dahi kurula sunulan harcama kalemleri arasında gösterilmeyen harcamalar bakımından yönetici ve deneticilerin tazminat sorumluluğu devam eder.
DAVA : Davacı … ( İlçesi ) Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı vekili Av. A.Y. tarafından, davalılar A.B. vd. aleyhine../../2001 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen ../../2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimitarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Davacı … ( İlçesi ) Esnaf ve Sanatkarlar Odasının eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalılar ise, ../../1999 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yeniden seçilemediklerini ancak oybirliği ile ibra edildiklerini ve bu nedenle istenen tazminattan sorumlu tutulamayacaklarını savunmuşlardır.
Yerel Mahkemece, ../../1999 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, yönetim ve denetim kurullarının oy birliği ile ibra edildikleri, davalıların ibra edildikleri bu borçtan dolayı sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yanın iddiasına dayanak oluşturan ve yukarıda tarihi belirtilen genel kurul toplantısından sonra odalar birliği tarafından yapılan denetim sonucunda düzenlenen ../../1999 tarihli ön inceleme raporunda; davalıların yönetim ve denetim kurulu üyeleri olarak görev yaptıkları 1996, 1997 ve 1998 yıllarında, bazı aylara ait SSK prim bildirgeleri ile dönem bordrolarının zamanında SSK’na verilmediği ve bu nedenle SSK tarafından oda adına idari para cezası tahakkuk edildiği, yine bazı aylara ait muhtasar vergisinin ödenmediği, bundan dolayı da Malmüdürlüğü tarafından odaya borç tahakkuk ettirildiği belirlenmiştir. Davacı, bu ön inceleme raporuna dayanarak SSK prim bildirgeleri ile dönem bordrolarının zamanında ilgili kuruma verilmemesi ve ödenmeyen vergiler nedeniyle uğradıkları zararın ödetilmesini istemiştir.
1996, 1997 ve 1998 yıllarında … ( İlçesi ) Esnaf ve Sanatkarlar Odası yönetim ve denetim kurulu üyeleri olarak görev yapan davalılar, ../../1999 tarihli olağan genel kurul toplantısında ibra edilmişlerdir. Ancak bu genel kurul toplantısına sunulan geçmiş yıllara ait faaliyet ve kesin hesap raporları ile tahmini bütçe ve denetleme raporlarında; ön inceleme raporunda tespit edilen idari para cezası ile vergi borçlarının gösterilmemiş olduğu, bu borçların varlığı bilinmeksizin davalıların ibra edildikleri anlaşılmaktadır. Şu durumda genel kurul toplantısında ibra edilmiş olmaları davalıları sorumluluktan kurtarmaz. Belirlenen bu durum itibariyle davalıların tazminat sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmelidir. O halde mahkemece zarar kapsamı belirlenerek davalıların sorumluluğu yönünde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 05.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kooperatiflerde Genel kurullar-Kemal OZMEN
Kemal OZMEN ‘in kooperatiflerde genel kurullar kitabına ulaşmak icin
www.ozmconsultancy.com
İ[email protected]
kooperatif ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:-Mali Musavir Kemal OZMEN
C ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:
Madde 16 – (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir.
Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir.
Tasfiyeden vazgeçme -Kemal OZMEN
5520 s. kurumlar kanunun 17. maddesinde”……….. d) Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer. Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri, tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başından itibaren başlar. ….” denilmektedir.
İsletme kooperatifi yap islet devret -Kemal OZMEN
Başlık Yap-İşlet-Devret Usulü Kira Sözleşmesine ilişkin damga vergisi hk.
Tarih 06/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-448
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-448
06/02/2012
Konu : Yap-İşlet-Devret Usulü Kira Sözleşmesine
ilişkin damga vergisi hk.
…
İlgi : 23/08/2010 tarihli özelge talep formu
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, şirketiniz ile … Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi arasında düzenlendiği belirtilen “… Sosyal Tesis Binasının Yap-İşlet-Devret Usulündeki Genel Şartlar Dahilinde Yapımı İşine Ait Kira Sözleşmesi” başlıklı kağıda uygulanacak nispi damga vergisi oranının sorulduğu anlaşılmıştır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde; damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergisinin alınacağı; 6 ncı maddesinde, bir kâğıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınacağı; 10 uncu maddesinde ise damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükümlerine yer verilmiştir.
Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I-Akitlerle İlgili Kağıtlar” başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin binde 7,5 nispetinde; A/2 fıkrasında, kira mukavelenamelerinin mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden binde 1,5 nispetinde damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 29/12/2009 tarih ve 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere nispi damga vergisi oranları, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrasındaki kağıtlar için binde 8,25; I/A-2 fıkrasındaki kağıtlar için binde 1,65 olarak belirlenmiştir.
Özelge talep formu eki sözleşmenin incelenmesinden; sözleşmenin konusunun … arsa üzerinde betonarme karkası tamamlanmış 14.399 mm inşaat alanlı sosyal tesis imarlı, ince inşaatları iç dekorasyon ve dış cephe kaplamaları tamamlanmış 7 katlı binanın Yap-İşlet-Devret modelindeki genel esaslar dahilinde onaylı imar planı ve projelerine uygun yapımı ve yapı kullanma izin belgesi (iskan) alınarak 10 yıllık süre kiralanması işi olduğu; 3 üncü maddesinde, sosyal tesis binasının kullanıma hazır hale getirilebilmesi için 18 aylık bir süre öngörüldüğü, bu sürenin 01/09/2010 tarihinde başlayacağı ve 01/03/2012 tarihinde sona ereceği, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 01/03/2012 olduğu ve hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan 01/03/2022 tarihinde sona ereceği; 6/a maddesinde, aylık net kira bedelinin ilk 10 (on) yıl için 60.025,00 TL+KDV+Stopaj olacağı, KDV ve stopaj bedelinin kiracıya ait olduğu, ancak kira bedelinin kiracı tarafından yapılacak harcamaların kira bedelinden mahsup edilmesi suretiyle ödeneceği, 6/b maddesinde, kiracı ve kiralayan arasında hazırlanan ve mutabakata varılan mahal listesi ve keşif özetine göre yapılacak işlerin maliyetinin 7.302.000,00 TL+KDV olduğu, 6/d maddesinde de, sözleşmede belirtilen 10 yılın bitiminde sözleşmenin kiracının opsiyonunda 10 yıl daha uzayacağı, ikinci 10 yılın aylık net kira başlangıcının 179.000,00 TL+KDV+Stopaj olduğu ve KDV ve Stopaj tutarının kiracıya ait olduğu belirlemelerine yer verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz ile … Sanayi Sitesi İşletme Kooperatifi arasında inşaat yapım karşılığı 10 yıllık kiralama ve bu sürenin sonunda 10 yıllık bir kiralama daha olmak üzere iki ayrı işlemin düzenlendiği söz konusu sözleşmenin;
– 7 katlı binanın ihale şartnamesi ekinde bulunan onaylı mimari plan ve projeye göre tamamlanmasına ve sonrasında kiralanmasına ilişkin kısmı yönünden, yapım işi ve kiralamaya yönelik bu iki işlemin bir asıldan doğma akit ve işlem olarak kabul edilerek, yapım işine ilişkin 7.302.000,00 TL üzerinden Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 fıkrası hükmüne göre hesaplanan tutar ile kiralamaya ilişkin ilk 10 yıl için ödenecek toplam kira bedeli (gelir (stopaj) vergisi dahil) üzerinden Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrasına göre hesaplanan tutarın karşılaştırılarak 488 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince en yüksek vergi alınmasını gerektiren işlem üzerinden,
– Yapım karşılığı kiralama süresi bittikten sonraki ikinci 10 yıllık süre için öngörülen kiralama işleminin de, kiracı tarafından ödeneceği belirtilen ve kira bedelinin bir unsuru olan gelir (stopaj) vergisine ilişkin tutarın ilave edilmesi suretiyle bulunacak kira bedeli (KDV hariç) üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrası gereğince,
damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Kısmi bölünmeye ilişkin mukayyet değerdeki değişiklikler-Kemal OZMEN
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 19-743
24/02/2012
Konu
:
Kısmi bölünmeye ilişkin mukayyet değerdeki değişiklikler.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olarak inşaat ve mühendislik işleri işi ile iştigal ettiğiniz, Şirketiniz aktifinde kayıtlı ve bir kısmı banka kredisiyle alınmış olan taşınmazların yeni kurulan tam mükellef bir sermaye şirketine Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi kapsamında kısmi bölünme esasları çerçevesinde devredildiği belirtilerek, uygulamada kısmi bölünme işleminin 31/12/2009 tarihli bilançoda kayıtlı değeri üzerinden bu taşınmazların kısa ve uzun vadeli kredi borçlarının tamamının düşülmesi ile Ticaret Mahkemesi aracılığı ile bilirkişi tarafından tespit edilen mukayyet değeri ile kısmi bölünmeye ilişkin 09/04/2010 tarihinde alınan yönetim kurulu kararının 23/07/2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan olunduğunu, yönetim kurulu kararının alınma tarihi ile ticaret sicil gazetesinde ilan tarihi arasında şirketiniz tarafından ödenen söz konusu taşınmazlara ilişkin kredi borçları nedeniyle bu taşınmazlara ilişkin daha önce belirlenen mukayyet değerlerindeki artışın nasıl değerlendirileceğinin sorulduğu anlaşılmış olup Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde,
“Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.”
hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükme göre, kısmi bölünme işlemine taşınmazlar, iştirak hisseleri, üretim veya hizmet işletmeleri konu edilebilmektedir. Şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, bölünme tarihidir.
Aynı Kanunun 20 maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre gerçekleşen kısmi bölünme işlemlerinden doğan kârlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir. Kısmi bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından, bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olacaklardır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “19.2.2. Kısmi bölünme” başlıklı bölümünde konu ile ilgili olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir. Anılan Tebliğin;
“19.2.2.2. Bölünmenin gerçekleştiği tarihe kadar bölünen varlıkların değerinde meydana gelecek değişikliklerin durumu” başlıklı bölümünde,
“Şirket organlarınca bölünme kararının alındığı tarih ile bölünmenin Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih arasında, işletmelerin faaliyetlerini devam ettirmeleri neticesinde, stoklarda meydana gelecek eksilmeler, devralan şirketin kabul etmesi halinde nakit ile tamamlanabilecektir.
Stoklarda fazlalık meydana gelmesi halinde ise bunların devredilebilmesi mümkün olduğu gibi işletmede bırakılması da kısmi bölünmeye engel teşkil etmeyecektir.”
“19.2.2.3. İştirak hisselerinin ortaklara verilmesi” başlıklı bölümünde ise
“Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.
……………………………….
Öte yandan, devralan şirketin hisselerinin devreden şirkette kalması halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin pasif kıymetlerin (borçların) devri ihtiyaridir.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, kısmi bölünmeye konu edilecek taşınmazların kayıtlı değeri üzerinden devredilmesi gerekmektedir. Devralan şirket hisselerinin ortaklarınıza verilmesi halinde devre konu taşınmazlara ilişkin borçların da devri zorunlu olup devralan şirket hisselerinin şirketinizde kalması halinde ise borçların devri ihtiyaridir.
Öte yandan, kısmi bölünme işlemi, kısmi bölünmeye ilişkin genel kurul kararının Ticaret Siciline tescil edilmesi ile hüküm ifade edeceğinden, tescil tarihine kadar kısmi bölünmeye konu taşınmazlara ilişkin kredi borçlarının ödenmesi nedeniyle taşınmazların mukayyet değerlerinde meydana gelen artışların da dikkate alınarak devrin gerçekleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Nisan 2012 vergi takvimi-Kemal OZMEN
Yıl Bilgisini Seçiniz: Ay Bilgisini Seçiniz:
Ay İlk Tarih Son Tarih Konu
Nisan 01/03/2012 02/04/2012 2011 Yılına İlişkin Yıllık Gelir Vergisinin 1. Taksit Ödemesi
01/02/2012 02/04/2012 6111 Sayılı Kanunun 2, 3, 5, 6, 7 ve 8. Maddeleri Hükümleri Uyarınca Ödenmesi Gereken 6. Taksit Ödemesi
01/03/2012 02/04/2012 Şubat 2012 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)
01/03/2012 02/04/2012 Şubat 2012 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
01/03/2012 02/04/2012 Şubat 2012 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/03/2012 10/04/2012 2011 Yılına İlişkin Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Gelir Vergisi Mükellefleri İçin Kesin Mizan Bildirimi
01/04/2012 10/04/2012 16-31 Mart 2012 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 10/04/2012 16-31 Mart 2012 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesi
01/04/2012 16/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 16/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 16/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisinin (Tescile Tabi Olmayanlar) Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 16/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 16/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 16/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi Bildirimi ve Ödemesi
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Kolalı Gazozlara İlişkin EK:7 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Alkollü İçeceklere İlişkin EK:8 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Tütün Mamullerine İlişkin EK:9 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin EK:10 No.lu ÖTV Bildirim Formu
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait 5602 Sayılı Kanunda Tanımlanan Şans Oyunlarıyla İlgili Veraset ve İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait İlan ve Reklam Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Müşterek Bahislere İlişkin Eğlence Vergisinin Beyanı ve Ödemesi ile Diğer Eğlence Vergilerine İlişkin Eğlence Vergisinin Ödemesi
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 20/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Yangın Sigortası Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 24/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait GVK 94. Madde ile KVK 15. ve 30. Maddelerine Göre Yapılan Tevkifatların Muhtasar Beyanname ile Beyanı
01/04/2012 24/04/2012 Ocak-Şubat-Mart 2012 Dönemine Ait Tevkifatların Muhtasar Beyanname ile Beyanı (GVK 98. Maddesinin 3. Fıkrasına Göre Üçer Aylık Beyanname Verme Hakkından Yararlananlar İçin)
01/04/2012 24/04/2012 Ocak-Şubat-Mart 2012 Dönemine Ait GVK Geçici 67. Madde Kapsamında Yapılan Tevkifatların Muhtasar Beyanname ile Beyanı
01/04/2012 24/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı
01/04/2012 24/04/2012 Ocak-Şubat-Mart 2012 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı
01/04/2012 24/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Beyanı
01/04/2012 25/04/2012 2011 Yılına İlişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Verilmesi
16/04/2012 25/04/2012 1-15 Nisan 2012 Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
16/04/2012 25/04/2012 1-15 Nisan 2012 Dönemine Ait Noterlerce Yapılan Makbuz Karşılığı Ödemelere Ait Beyannamenin Verilmesi ve Ödenmesi
01/04/2012 26/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait GVK 94. Madde ile KVK 15. ve 30. Maddelerine Göre Yapılan Tevkifatların Ödemesi
01/04/2012 26/04/2012 Ocak-Şubat-Mart 2012 Dönemine Ait Tevkifatların Ödemesi (GVK 98. Maddesinin 3. Fıkrasına Göre Üçer Aylık Beyanname Verme Hakkından Yararlananlar İçin)
01/04/2012 26/04/2012 Ocak-Şubat-Mart 2012 Dönemine Ait GVK Geçici 67. Madde Kapsamında Yapılan Tevkifatların Ödemesi
01/04/2012 26/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi
01/04/2012 26/04/2012 Ocak-Şubat-Mart 2012 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Ödemesi
01/04/2012 26/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi Gereken Damga Vergisinin Ödemesi
01/04/2012 30/04/2012 2011 Yılına İlişkin Kurumlar Vergisinin Ödemesi
01/04/2012 30/04/2012 2011 Yılına İlişkin Kurumlar Vergisi Mükellefleri İçin Kesin Mizan Bildirimi
01/04/2012 30/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)
01/04/2012 30/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)
01/04/2012 30/04/2012 Mart 2012 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
01/04/2012 31/05/2012 6111 Sayılı Kanunun 2, 3, 5, 6, 7 ve 8. Maddeleri Hükümleri Uyarınca Ödenmesi Gereken 7. Taksit Ödemesi
01/03/2012 31/05/2012 2012 Yılı Emlak Vergisi 1. Taksit Ödemesi
01/03/2012 31/05/2012 2012 Yılı Çevre Temizlik Vergisinin (İşyeri ve Diğer Şekilde Kullanılan Binalar ile Su İhtiyacını Belediyece Tesis Edilmiş Su Şebekesi Haricinden Karşılayan Konutlar İçin) 1. Taksit Ödemesi
Sozlesmenin feshi nedeni ile tebligat iadesi-Mali Musavir Kemal OZMEN
Başlık Sözleşmenin fesh edilmesi nedeniyle iade edilen prim tutarı ile ilgili fazla ve yersiz olarak ödenen tevkifatın iadesi hk.
Tarih 24/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 121-748
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 121-748
24/02/2012
Konu
:
Sözleşmenin fesh edilmesi nedeniyle iade edilen prim tutarı ile ilgili fazla ve yersiz olarak ödenen tevkifatın iadesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … İthalat İhracat Ltd. Şti. ile aranızda sözleşme imzalandığı ve bu sözleşme karşılığında sözleşmenin bir yıl içinde sonlandırılması halinde geri ödemek şartıyla tarafınıza “prim” adı altında brüt 60.000,00 TL ücret ödendiği, iş akdinin kurulmasından yaklaşık üç ay sonra sözleşmenin iptal edildiği ve tarafınıza ödenen tutarın adı geçen Şirket tarafından brüt olarak iadesinin talep edildiği ve tarafınızdan Aralık 2011 tarihine kadar bu tutarın 40.000,00 TL’sinin ödendiği belirterek, söz konusu prim tutarının brüt tutarın iadesi halinde vergiyi doğuran olayın meydana gelmemesi sebebiyle iade edilen tutara isabet eden fazla ve yersiz ödenen gelir vergisi kesintisinin tarafınıza iadesinin mümkün olup olmadığı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almış, aynı Kanunun 62 nci maddesinde ise “İş verenler hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.” denilmiştir.
Aynı Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,” hükmü yer almaktadır.
Anılan Kanunun 96 ncı maddesinde de vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, 98 inci maddesinde ise 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, Gelir Vergisi Kanununun ücretin vergilendirilmesine ilişkin “nakden veya hesaben ödeme”şartı gerçekleşmiş olduğundan … İthalat İhracat Ltd. Şti. tarafından adınıza sözleşme uyarınca tahakkuk ettirilerek ödenen primlere ilişkin vergilerin düzeltme yapılarak iade edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kooperatif genel kurulunda karar Nisabi nedir ?-Mali Musavir Kemal OZMEN
1. Genel olarak
Madde 51 – Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur.
Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3 ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çokluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.
Kooperatif genel kurullarında kimler oy kullanabilir kimler kullanamaz ?-Kemal OZMEN
2. Temsil
Madde 49 – Anasözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortak yazı ile izin vermek suretiyle Genel Kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabilir. Bir ortak Genel Kurulda birden fazla ortağı temsil edemez.
Üye sayısı 1.000 in üstünde olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla başka ortağı temsil edebileceği öngörülebilir. Eş ve birinci derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz.
3. Oya katılamayacaklar
Madde 50 – Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanlar Yönetim Kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Bu hüküm denetçiler hakkında uygulanmaz.
Ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamaz.
Kooperatifin yüzme havuzu yaptırması -Kemal OZMEN
İlgili Kanun : Katma Değer Vergisi Kanunu
İlgili Madde : 28, GEÇİCİ 15
İlgili Birim : Katma Değer Ve Özel Tüketim Vergileri Müdürlüğü
Özelge Tarihi : 01.05.2006
Özelge Sayısı : B.07.1.GİB.4.35.17.01/KDV:02-422/1256
Özelge Konusu :
Kooperatifinize ait site alanı içerisinde yaptırılacak yüzme havuzu yapım işinin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Geçici 15’nci maddesine göre vergiden istisna edilmesi mümkün bulunmadığından, genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi olması gerekmektedir.
Özelge Özeti :
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU
Tarih :01 MAYIS 2006
Sayı :B.07.1.GİB.4.35.17.01/KDV.02.422/1256
Birim :Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Madde No :28 md, Geçici 15, 5 ve 38 Nolu KDVSirküsü.
Konu : Kooperatifin yaptıracağı yüzme havuzu yapım işine %18 oranında kdv uygulanacağı.
………………
İlgi: …/2006 tarihli dilekçeniz.
Başkanlığımıza verilen ilgide kayıtlı dilekçenizde; Kooperatifinizin …/2005 tarihinde ………………. Ltd. Şti. ile düzenlediği sözleşme gereğince kooperatifinize ait site alanı içerisinde yaptırılacak “yüzme havuzu yapımı” işinin katma değer vergisinden istisna olup olmadığı konusunda tarafınıza bilgi verilmesi istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 28’inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulunca 17/07/2002 tarih ve 2002/4480 sayılı Kararname Eki Kararla;
a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için %18,
b) (I) sayılı liste kapsamanda yer alan teslim ve hizmetlere %1,
c) (II) sayılı liste kapsamında yer alan teslim ve hizmetlere %8,
Oranında katma değer vergisi uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, (I) sayılı listenin 12’nci sırasında yer alan “Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” (%1) oranında vergiye tabi tutulmuştur.
Öte yandan, anılan Kanuna 4369 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 15’inci maddesinde; 29/07/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Söz konusu istisnaya ilişkin gerekli açıklamalar 49 ve 66 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile 5 ve 38 Numaralı Katma Değer Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.
Söz konusu Tebliğlerde ve Sirkülerde yapılan açıklamalar kapsamında; 29/07/1998 tarihinden önce inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinin katma değer vergisinden istisna olabilmesi için;
-Kooperatifin konut yapı kooperatifi olması,
-İşin konut yapı kooperatifine yapılması,
-Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması,
-Arsanın kooperatife ait olması ve inşaat yapı ruhsatının da müstakil olarak kooperatif adına düzenlenmesi, gerekmektedir.
Buna göre, 29/07/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerine katma değer vergisi uygulanmayacaktır. Ruhsatın bu tarihten sonra alınması durumunda inşaat taahhüt işleri %1 oranında katma değer vergisine tabi olacaktır.
Diğer taraftan, 49 ve 66 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile 5 ve 38 Numaralı Katma Değer Vergisi Sirküleri’nde inşaat taahhüt işi kapsamında vergiden istisna edilen işlemler arasında “yüzme havuzu yapım” işi sayılmamış, ancak “yüzme havuzu yapımı”nın istisna kapsamına girip girmediği hususunda emsal bir hadise nedeniyle Bakanlığımızdan alınan 08/02/2005 tarih ve 5896 sayılı yazıda;”…….yüzme havuzu ve teçhizatı gibi konutlar için zaruri olmayan imalatların, inşaat taahhüt işi olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre, Kooperatifinize ait site alanı içerisinde yaptırılacak yüzme havuzu yapım işinin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Geçici 15’nci maddesine göre vergiden istisna edilmesi mümkün bulunmadığından, genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi olması gerekmektedir.
Konut kooperatiflerine yapılan İstisna Veya İndirimli Oran Kapsamına Girmeyen İnşaat Taahhüt İşleri:
2- İstisna Veya İndirimli Oran Kapsamına Girmeyen İnşaat Taahhüt İşleri:
Konut yapı kooperatiflerine yapılan ve inşaat işi niteliğinde olmayan veya taahhüde dayanmayan hizmet ifaları ile her türlü mal teslimleri, istisnadan veya indirimli orandan yararlanamayacaktır. Dolayısıyla bu teslim ve hizmetler genel hükümlere göre KDV’ye tabi olacaktır.
KDV Genel Tebliğleri ve özelgelerle konut yapı kooperatiflerine yapılan işlerden indirimli oran kapsamına girmeyen işlemler aşağıda belirtilmiştir.
a) Konut Yapı Kooperatifine Müstakilen Tek Başına Yapılan İşler
49 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde yer alan açıklamalara göre aşağıda belirtilen işlemler istisna kapsamına girmemektedir.
Buna göre, tek başına hafriyat işi, muhasebecilik, nakliye, plan-proje çizimi, anayoldaki refüjlerin ağaçlandırılması ve buralarda toprak üstünün bitki ile kapatılması, kooperatife ait arazinin çevresini kafes ve dikenli tel ile kapatma işi, parselasyon, aplikasyon (araziye uygulama) ve benzeri hizmetlerde % 1 oranı uygulanmayacaktır.
b) Konut Yapı Kooperatiflerine Yapılan Planlama İşleri
Konut yapı kooperatifinin tarafından yaptırılan plan kote alınması, kotlu çevre tanzim planı, arazi kazı ve dolgu planı hazırlanması işlerinin yüklenici firma tarafından ifasında KDV uygulanması gerekmektedir.
Maliye Bakanlığı 14.09.1999 tarih ve GEL.0.53/5112-191/029979 sayılı özelgede;
“Konu ile ilgili olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile yapılan yazışma sonucunda, plankote alınması, kotlu çevre tanzim planı, arazi kazı ve dolgu planı hazırlanması işlerinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 3. maddesinde tanımlanan yapım işi kapsamında değerlendirilemeyeceği, hizmet işi olarak kabul edilmelerinin gerekeceği, 49 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin istisna kapsamına girmeyen işlemlerle ilgili C bölümünde “…plan kote çizimi, … parselasyon, aplikasyon (araziye uygulama) ve benzeri hizmetlerde istisna uygulanmayacağı görüşüne varılmıştır.
Bu nedenle, ….. Konut Yapı Kooperatifinin plan kote alınması, kotlu çevre tanzim planı, arazi kazı ve dolgu planı hazırlanması işlerinin yüklenici firma tarafından ifası tarafından KDV uygulanması gerekmektedir.” Şeklinde görüş bildirilmiştir.
c) Kooperatifin Yaptıracağı Yüzme Havuzu Yapım İşi
Yüzme havuzu konutlar için zaruri olmayan bölümlerdendir. Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 01.05.2006 tarih ve GİB.4.35.17.01/ KDV. 02.422/1256 sayılı özelgesinde, kooperatifin kendisine ait site alanı içerisinde yaptıracağı yüzme havuzu yapım işine %18 oranında KDV uygulanacağını açıklamıştır
“KDV Kanunu’nun 28. maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulunca 17/07/2002 tarih ve 2002/4480 sayılı Kararname Eki Kararla;
a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için %18,
b) (I) sayılı liste kapsamanda yer alan teslim ve hizmetlere %1,
c) (II) sayılı liste kapsamında yer alan teslim ve hizmetlere %8,
Oranında KDV uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, (I) sayılı listenin 12. sırasında yer alan “Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” (%1) oranında vergiye tabi tutulmuştur.
………..
Buna göre, 29/07/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerine KDV uygulanmayacaktır. Ruhsatın bu tarihten sonra alınması durumunda inşaat taahhüt işleri %1 oranında katma değer vergisine tabi olacaktır.
Diğer taraftan, 49 ve 66 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 5 ve 38 No.lu KDV Sirküleri’nde inşaat taahhüt işi kapsamında vergiden istisna edilen işlemler arasında “yüzme havuzu yapım” işi sayılmamış, ancak “yüzme havuzu yapımı”nın istisna kapsamına girip girmediği hususunda emsal bir hadise nedeniyle Bakanlığımızdan alınan 08/02/2005 tarih ve 5896 sayılı yazıda;”…….yüzme havuzu ve teçhizatı gibi konutlar için zaruri olmayan imalatların, inşaat taahhüt işi olarak değerlendirilmemesi gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre, Kooperatifinize ait site alanı içerisinde yaptırılacak yüzme havuzu yapım işinin KDV Kanunu’nun Geçici 15. maddesine göre vergiden istisna edilmesi mümkün bulunmadığından, genel oranda (%18) KDV’ye tabi olması gerekmektedir.” denilmektedir.
d) Yüzme Havuzunun Filtre Ve Devri Daim Motorlarının Yaptırılması İle Çevre Aydınlatılması İçin Direk Satın Alınması İşleri
Yüzme havuzunun filtre ve devri daim motorlarının yaptırılması ile çevre aydınlatılması için direk satın alınması işleri inşaat taahhüt işleri kapsamına girmediğinden vergiye tabi bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı 18.08.1999 tarih ve GEL.0.52/5265-31/35320 sayılı özelgede,
“3065 sayılı KDV Kanununa 4369 sayılı Kanunun 62. maddesiyle eklenen geçici 15. madde ile 4369 sayılı Kanunun yayımlandığı 29.07.1998 tarihine kadar bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Yazınızda, sözü edilen site içi yolların taş kaplama işi bir taahhüde dayanarak yaptırılması halinde KDV Kanununun geçici 15. maddesi gereğince katma değer vergisi istisnasından yararlanabilecektir.
Ancak, yüzme havuzunun filtre ve devri daim motorlarının yaptırılması ile çevre aydınlatılması için direk satın alınması işleri bu kapsama girmediğinden vergiye tabi bulunmaktadır.” Şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
e) Kooperatifin Taahhüt Sözleşmesine Dayanmayan Çelik Kapı Alımı
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 14.03.2006 tarih ve 4.35.17.01/ KDV. 02.516/1658 sayılı özelgesinde; satış sözleşmesi çerçevesinde ihale edilen çelik kapı alımı ve montajı işinin KDV’den istisna olmadığını belirtmiştir.
“49 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (A/1-b) bölümünde istisna kapsamına giren işlemler arasında “….., bilumum doğrama işleri (demir doğrama işleri dahil), …..) sayılmış, ayrıca 5 Numaralı KDV Sirkülerinde de “Çelik kapı imalatı, montajı ve pres kapı yapım işi”nin inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirileceği belirtilmiş,
Aynı Tebliğin “istisna Kapsamına Girmeyen İşlemler” başlıklı (A/1-c) bölümünde ise;
“Konut yapı kooperatiflerine yapılan ve inşaat işi niteliğinde olmayan veya taahhüde dayanmayan hizmet ifaları ile her türlü mal teslimleri, istisnadan yararlanamayacaktır. Dolayısıyla bu teslim ve hizmetler genel hükümlere göre KDV’ye tabi olacaktır.
Öte yandan, kooperatiflere yapılan teslimler tamamıyla genel hükümler çerçevesinde katma değer vergisine tabi bulunmaktadır…..”Denilerek, kooperatiflerin inşaatta kullanılmak üzere piyasadan satın alacakları mal ve hizmetlerin vergiye tabi olacağı açıklanmış bulunmaktadır.
İlgide kayıtlı dilekçeniz eklerinin incelenmesi sonucunda; … Belediyesinden alınan 23/07/2004 tarih ve 50 sayılı bina inşaat yapı ruhsatının 29/07/1998 tarihinden sonra alındığı, ancak 23/08/2005 tarihli “Satış Sözleşmesi”nin sadece mal teslimi için tek taraflı düzenlendiği, kullanılacak malzeme ve işçiliğin ayrı ayrı belirtilmediği ve bir taahhüdü kapsamadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, çelik kapı alımı ve montajı işinin birlikte işin başında taahhüt sözleşmesine dayanmaması nedeniyle, söz konusu çelik kapı alımının tesliminde genel vergi oranında (%18) katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.” Şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
f) Yapı Kooperatifine Yapılan Sauna İşlerine %18 KDV Oranı Uygulanır
Konut yapı kooperatifine yapılan sauna imalatının, inşaat taahhüt işi olarak değerlendirilerek istisna veya indirimli oranda katma değer vergisine tabi olup olmayacağı hususunda uygulamada ortaya çıkan tereddütlerle ilgili olarak Maliye Bakanlığı 03.07.2007 tarih ve GİB.0.1.53/5317-2230-59000 sayılı özelgede aşağıdaki görüşünü açıklamıştır.
“…………………
Buna göre, sauna yapımı ve teçhizatının sağlanması gibi konutlar için zaruri olmayan işler inşaat taahhüt işi olarak değerlendirilemeyeceğinden konut yapı kooperatifine yapılan sauna imalatının genel oranda katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.”Denilmektedir.
g) Yapı Kooperatiflerine Ankastre Buzdolabı, Ankastre Fırın Ve Ankastre Set Üstü Ocak Teslimleri İnşaat Taahhüt İşi Kapsamında Değerlendirilmemektedir
Konut yapı kooperatiflerine teslim edilecek ankastre mutfak ürünlerinin inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirmek yerinde değildir. 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli I Sayılı listenin 12. sırasında sadece ‘Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri”nin % 1 oranında KDV’ye tabi tutulması uygun bulunmuştur. Konut yapı kooperatif lerine yapılan teslimlerde ise, indirimli oranının uygulanması mümkün değildir.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı 27.08.2008 tarih ve B.07.1.GİB. 04.99. 16. 01/2-Muk.329/24846 sayılı özelgede;
“ konut yapı kooperatiflerine teslimi düşünülen ankastre buzdolabı, ankastre fırın, ankastre set üstü ocak, anılan tebliğler ve sirkülerde yer almadığından inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirilemeyeceğinden teslimleri genel oran da KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.” Şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
h) Kooperatifin Jeneratör Satın Alması
Kooperatiflerin jeneratör satın alması ve montaji işlemlerini işin inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından , jeneratör alımının katma değer vergisinden istisna veya indirimli oranda (%1) katma değer vergisine tabi tutulması da mümkün bulunmamaktadır. Bu işlemlerin piyasadan yapılan mal alımı olarak değerlendirilmesi ve genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir.
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 02.02.2007 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.17.01/KDV:02-887/223 sayılı özelgede;
“T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) SAYI : B.07.1.GİB.4.35.17.01/KDV:02-887/223 KONU : KDV Oranı 02 ŞUBAT 2007 ….. İlgi : Tarihsiz dilekçeniz. Başkanlığımıza hitaben verilen ilgide kayıtlı dilekçenizde; Kooperatifinizin, bir firmaya ihale edilen 1 adet jeneratör alımı, gerekli güç ve kumanda kablolarının temini- çekilmesi ve buna bağlı şebeke- yük- transfer panosu bağlantıları, sistem ayar kontrolleri yapılması ve jeneratöre ilk start verilerek devreye alınması (montajı) taahhüt işinin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca katma değer vergisine tabi olup olmadığı, tabi ise uygulanması gereken katma değer vergisi oranı hakkında tarafınıza bilgi verilmesi talep edilmektedir.
……………
Diğer taraftan, 49 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (A/1-b) bölümünde istisna kapsamına giren işlemler arasında; “….., jeneratör montajı…..” işi sayılmıştır. Aynı Tebliğin “İstisna Kapsamına Girmeyen İşlemler” başlıklı (A/1-c) bölümünde ise; “Konut yapı kooperatiflerine yapılan ve inşaat işi niteliğinde olmayan veya taahhüde dayanmayan hizmet ifaları ile her türlü mal teslimleri, istisnadan yararlanamayacaktır. Dolayısıyla bu teslim ve hizmetler genel hükümlere göre katma değer vergisine tabi olacaktır.
……….
Öte yandan, kooperatiflere yapılan teslimler tamamıyla genel hükümler çerçevesinde katma değer vergisine tabi bulunmaktadır…..” Denilerek, kooperatiflerin inşaatta kullanılmak üzere piyasadan satın alacakları mal ve hizmetlerin vergiye tabi olacağı açıklanmış bulunmaktadır.
İlgide kayıtlı dilekçeniz ekinde yer alan 13/12/2006 tarih ve …. sayılı Satış Sözleşmesinin “Montaj” başlıklı 4’üncü maddesinde; “…. tarafından müşteri adresi düzayak teslim edilen jeneratör grubunun; yağ ve antifiriz ikmali gerekli güç ve kumanda kablolarının temini- çekilmesi ve buna bağlı şebeke yük bağlantıları uygun havalandırma koşullarının sağlanması ve her türlü inşaat işleri, yakıt temini, egzost sistem montajı, davlumbaz temini ve montajı yakıt tesisatı uygun havalandırma koşullarının sağlanması ve her türlü inşaat işleri, yakıt temini ve işletme ana panosunda yapılması gerekebilecek tadilatlar- düzenlemeler alıcı tarafından yapılacaktır. Bu işlemler bittikten sonra, beş gün önceden alıcı tarafından devreye alma talebinin yapılmasını müteakip, satıcı tarafından grubun sistem ayar kontrolleri yapılıp jeneratör ilk startı verilerek devreye alınacaktır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu itibarla, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; Kooperatifiniz ile … Satış ve Servis A.Ş. arasında düzenlenen bahse konu Satış Sözleşmesine göre söz konusu işin inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmayıp, jeneratör alımınızın katma değer vergisinden istisna veya indirimli oranda (%1) katma değer vergisine tabi tutulması da mümkün bulunmadığından, piyasadan yapmış olduğunuz mal alımı olarak değerlendirilmesi ve genel oranda (%18) KDV uygulanması gerekmektedir. “ denilmektedir.
Kooperatif tarafından inşa ettirilen konutlarla ilgili olarak yaptırılacak olan hidrofor, jenaratör alım ve montajı ile çevre düzeni işlerinin katma değer vergisinden istisna edilip edilmediğine sorusuna ilişkin olarak Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 04.03.2008 tarih ve B.07.1.GİB.4.16.16.02-300-08-440 sayılı özelgede;
“ 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 15’nci maddesi hükmü uyarınca, 4369 sayılı Kanunun yayımlandığı 29.07.1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış olan inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri katma değer vergisinden müstesnadır. Bu tarihten sonra adına inşaat ruhsatı alınmış olan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat-taahhüt işleri ise 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki (I) sayılı Listenin 12’nci sırası ile %1 oranında katma değer vergisine tabi tutulmuştur.
Söz konusu madde hükmünün uygulamasına ilişkin açıklamalar 49, 66 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 2003/5 ve 2006/38 Sıra No.lu KDV Sirkülerinde yapılmıştır.
………………………
28.07.2007 tarih ve 26596 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin B. Konut Yapı Kooperatiflerine Verilen İnşaat Taahhüt İşlerinde İstisna ve İndirimli Oran Uygulaması başlıklı bölümünde ise;
“……………..
Bu Tebliğin yayımlandığı tarihten itibaren sözleşmesi imzalanacak inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oranda KDV uygulamasından yararlanılabilmesi için, yukarıda belirtilen düzenlemelerde aranılan şartların yanı sıra, inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde inşaat taahhüt hizmetini alan kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması da gerekmektedir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dilekçeniz eki belgelerin tetkiki sonucunda; kooperatifinizce Bursa’nın …….. İlçesi, …….. Mahallesi’nde bulunan ve tapunun ………… pafta, ………. ada, ……. parselinde (eskisi; …… ada, ……parsel) kayıtlı olan arsa üzerine konut yaptırılması için kooperatifiniz adına …….. tarih ve ……… no.lu yapı ruhsatının alındığı, bu ruhsata konu edilen arsanın mülkiyetinin de kooperatifinize ait olduğu anlaşıldığından, 49 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile 2003/5 ve 2006/38 Sıra No.lu KDV Sirkülerinde sayılan inşaat taahhüt işleri arasında sayıldığından yapımlarının da taahhüde bağlanması şartıyla, kooperatifinizce yaptırılacak olan hidrofor ve jeneratör montajı ile çevre düzeni işlerinin katma değer vergisinden müstesna edilmesi, hidrofor ve jeneratörün alımının ise %18 oranında katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Bunun dışında inşaatta kullanılmak üzere piyasadan satın alacağınız mal ve hizmetlerin ve yine inşaat taahhüt işleri arasında sayılmasına rağmen yapımı taahhüde bağlanmayan işlerin genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi tutulmasının gerekeceği tabiidir.” Şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
Yapı kooperatifi tarafından inşa edilen işyeri ve konutlarda yaşayan insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sosyal tesislerin kat karşılığı inşa ettirilmesi ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Bu tesislerin yapımını müteakip, kooperatif tarafından işletilmesi halinde, işletilmeye başlandığı tarihte muafiyet şartı ihlal edilmiş sayılacaktır
4- Yapı Kooperatifi Tarafından İnşa Edilen İşyeri Ve Konutlarda Yaşayan İnsanların Sosyal İhtiyaçlarını Karşılamak Amacıyla Sosyal Tesislerin Kat Karşılığı İnşa Ettirilmesi
Yapı kooperatifi tarafından inşa edilen işyeri ve konutlarda yaşayan insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sosyal tesislerin kat karşılığı inşa ettirilmesi ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Bu tesislerin yapımını müteakip, kooperatif tarafından işletilmesi halinde, işletilmeye başlandığı tarihte muafiyet şartı ihlal edilmiş sayılacaktır.
5- Kooperatiflerin Konut İnşa Etmek Üzere Kum, Çimento, Demir vb. Malzeme Satın Alması ve Söz Konusu İnşaatın Finansmanı İçin Üçüncü Kişilerden Kredi Temin Etmesi
Kooperatiflerin konut inşa etmek üzere kum, çimento, demir v.b. malzeme satın alması, söz konusu inşaata finansman sağlamak üzere üçüncü kişilerden kredi temin etmesi de ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.
6- Yapı Kooperatiflerinin Ortaklardan Topladığı Paraları Değerlendirerek Nemalandırması
İşyeri veya konut inşa etmek üzere kurulan bir yapı kooperatifinin ortaklarından topladığı paraları değerlendirerek nemalandırması halinde, söz konusu nemaların Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesine göre vergilendirilmiş olması ve ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda harcanması şartıyla, muafiyet şartları ihlal edilmiş olmayacaktır.
7- Kooperatife Ait Sosyal Tesislerin Kiraya Verilmesi
Kooperatife ait taşınmazların, ortaklara veya ortak olmayanlara kiraya verilmesi veya kooperatifin inşa ettiği konut veya işyerlerinin ortaklara dağıtımından sonra elinde kalan işyeri, konut veya arsaların satılması ortak dışı işlem sayılacaktır.
Kooperatifin aktifinde kayıtlı sosyal tesis (ortak mülkiyet) binalarının ortaklarına veya üçüncü kişilere kiralaması halinde diğer şartları haiz olsa dahi kurumlar vergisi muafiyet şartları ihlal edilmiş olması nedeniyle kurumlar vergisine tabi olması gerekmektedir
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 11.02.2009 tarih ve GİB.4.34.16.01/KVK-4/1-k 8343 sayılı özelgede;
“……..
Öte yandan, bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde, “ortakların sosyal, kültürel ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurmak, işletmek veya kiraya vermek ….” hükmü yer alabilmektedir. Ana sözleşmelerinde söz konusu hüküm olsa dahi fiilen söz konusu tesislerin kurulup bizzat işletilmesi veya kiraya verilmesi ortak dışı işlem olarak değerlendirilecektir. Bu hükmün, ana sözleşmede yer alması tek başına mükellefiyet için yeterli olmayacaktır.” denilmekte ve söz konusu tebliğin “Yapı Kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı 4.13.2 bölümünde;
“……….
Yapı kooperatiflerinin yapı ruhsatı veya arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına bulunmadığı durumlarda da muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Örneğin, inşaatı üstlenen müteahhit adına düzenlenecek bir yapı ruhsatı, yapı kooperatifinin muafiyetten yararlanmasını engelleyecektir. (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 1. maddesiyle değiştirilen cümle)“Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır.
………..” açıklamalarına yer verilmiştir.
Diğer taraftan, Ana sözleşmenizin 6.1. maddesinde; “Kooperatifin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla kooperatif:
………
3-Ortaklarının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bunları ortaklarına aktarabilir.
4-Yukarıdaki fıkralardaki yazılı hususları sağlamak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalarda bulunabilir, gayrimenkul ve menkulleri iktisap eder, kiralar, kiraya verir, satar ve benzeri tasarruflarda bulunur, ayni haklar tesis eder.” hükümleri yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4/1-k bendinde yer alan şartların kooperatifinizin ana sözleşmesinde yer almasının yanında bu hükümlere fiilen de uyulması şartıyla, kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkündür.
Öte yandan, kooperatifinizin, Ana sözleşmenizin 6. maddesinin 3. bendinde belirtildiği üzere, ortaklarının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile gerekli tesisleri kurması halinde, bu tesislerin kooperatifiniz tarafından işletilmesi veya kiraya verilmesi veya aynı maddenin 4. bendinde belirtilen faaliyetlerin fiilen yapılması hallerinde, kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanamayacağı tabiidir.” Şeklinde idari görüş bildirilmiştir.
Diğer taraftan, kooperatifin aktifinde kayıtlı sosyal tesis (ortak mülkiyet) binalarının ortaklarına veya üçüncü kişilere kiraya verilmesi işleminin kurumlar vergisi mükellefiyeti konusunda sorulan sorulara İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 18.02.2009 tarih ve : B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-4/1-k -8439 sayılı özelgede.
“ 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38. maddesinde ise;
“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” denilmiştir.
………………………..
Bu hüküm ve açıklamalara göre … Çevresi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi’ne yapılan kira ödemeleri aktifinde kayıtlı sosyal tesis (ortak mülkiyet) binalarının ortaklarına veya üçüncü kişilere kiralaması halinde diğer şartlara haiz olsa dahi kurumlar vergisi muafiyet şartlarının ihlal edilmiş olması nedeniyle kurumlar vergisine tabi olması gerekmektedir.
Ayrıca kooperatife kira ödemelerinin tebliğde sayılan gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılması halinde nakden veya hesaben yapılacak kira ödemelerinin tevkifata tabi tutulması gerekeceği gibi üyelerden aidat veya gider karşılığı tahsil edilen tutarların ilgili dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.“ denilmektedir.
8- Yapı Kooperatifine Ait Gayrımenkulün Satılması
Kooperatif Ortaklığından Men Mümkün müdür ?
SANIĞIN 1163 SAYILI YASAYA AYKIRILIK OLUŞTURAN EYLEMİ NEDENİYLE “SANIĞIN 6 AY KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN MEN’İNE” ŞEKLİNDE HÜKMOLUNAN TEDBİRİN 647 SAYILI KANUNUN 4/4. MADDESİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİNE YASAL OLANAK BULUNMADIĞI NAZARA ALINMADAN KARAR VERİLMESİ YASAYA AYKIRIDIR.
“İçtihat Metni”
1163 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Ahmet hakkında yapılan duruşma sonunda; hükümlülüğüne ve ertelemeye dair (Ihsan gazi Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.10.2001 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 169530 sayılı tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
647 sayılı Kanunun 4/4. maddesinde kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar için bir yılı geçmemek kaydıyla muayyen bir yere gitmekten, bazı faaliyetleri veya meslek ve sanatı icradan men’e çevrilmesinden söz edildiği konular yasaklılığın suçluyu ıslah edeceği kanısını vermesi koşulu ile uygulanması mümkün olduğu cihetle sanığın 1163 sayılı Yasaya aykırılık oluşturan eylemi nedeniyle “sanığın 6 ay kooperatif üyeliğinden men’ine şeklinde hükmolunan tedbirin bu ölçüler içinde değerlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı nazara alınmadan yazılı sekide karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak (BOZULMASINA), bozmanın niteliği gereği hükmü temyiz etmeyen sanıklar Celal ile Kemal’e teşmiline 1.5.2003 günü oybirliğiyle karar verildi.
Üzerinde inşa halinde bina bulunan arsaya ait hissenin satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi hk. Tarih 06/01/2012
Üzerinde inşa halinde bina bulunan arsaya ait hissenin satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi hk.
Tarih 06/01/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-45
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-45
06/01/2012
Konu
:
Üzerinde inşa halinde bina bulunan arsaya ait hissenin satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi
İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formu ve ilgi (b)’de kayıtlı dilekçenizde; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, 05/09/1996 tarihinde ağabeyiniz … tarafından iktisap edilen tarlanın üzerine fabrika binası inşaatı yapıldığı, inşaatın 5 kat imar izninin bulunduğu, 4 katı biten inşaatın halen devam ettiği, bu arada, ağabeyinize ait tarla vasıflı arazinin % 50 hissesini 23/12/2008 tarihinde satın aldığınızı ancak, tarla üzerindeki inşaatı devam eden binanın ağabeyinize ait ve maliyetinin 100.000,00 TL olduğu, tapuda cins tashihi işleminin yapılmadığı, bahse konu tarladaki % 50 hissenizi satmanız halinde matrah tespitinde dikkate alınacak tutarın % 50 tarla hissesinin satışından elde edilecek bedelin olması gerektiği belirtilerek, elde edilen kazancın gelir vergisi karşısındaki durumu hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer artışı kazançları” başlıklı mükerrer 80’inci maddesinde;
“Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazançlarıdır.
…
6- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin 1 inci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.) Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000.TL.’si (278 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2011 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 8.000 TL) gelir vergisinden müstesnadır…” hükmü yer almakta olup aynı Kanun’un mükerrer 81’inci maddesinde safi değer artışının tespitine yönelik hükümlere yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinde,
“…
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” hükmü yer almakta olup aynı Kanun’un 8‘inci maddesinde ise “Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.”
hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki hükümlere göre, söz konusu tarlanın % 50 hissesinin iktisap edilmesi, bu tarla üzerinde inşa edilecek fabrika binasının % 50 hissesinin de tarafınızca iktisap edilmesi anlamına gelecektir.
Bu itibarla, anılan tarla hissesini iktisap ettiğiniz tarih ile bu hissenizin satışını yapacağınız tarih arasında beş yıldan az bir süre geçmesi halinde sözü edilen hisseyi bir defada bir kişiye satmanız durumunda bu satıştan elde edeceğiniz kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu tarla hissesinin satışı aynı zamanda bahsi geçen binadaki % 50 hissesinin de satışı anlamına gelecektir. Dolayısıyla, değer artışı kazancınıza ilişkin matrahınızın tespitinde hâsılat tutarı için tarladaki hissenizin satış bedelinin yanı sıra binada bulunan % 50 hissesinin satış bedeli de aranılacaktır.
Öte yandan, tapuda cins tashihi işleminin yapılmasından sonra binanın satılması durumunda ise tapuda cins tashihinin yapıldığı tarih iktisap ettiğiniz tarih olarak kabul edileceğinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinde belirtilen süre içerisinde elden çıkarılması halinde değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
kooperatiflerde muhasebe kayıtları-Mali Musavir Kemal OZMEN
Kooperatif yoneticilerin cezai sorumluluğu -Kemal OZMEN
Cezai sorumluluk
Ek Madde 2 – (3476 Sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile ek)
1. 8 inci maddenin üçüncü fıkrasına, 16 ncı maddenin beşinci fıkrasına, 56 ncı maddenin altıncı fıkrasına, 59 uncu maddenin dördüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkralarına ve 90 ıncı maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve memurları fiilin önem ve mahiyetine göre üç aydan iki yıla kadar hapis ve yüzbin liradan birmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
2. Genel kurulu olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri ile 2 nci maddenin dördüncü fıkrasına, 8 inci maddenin ikinci fıkrasına, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına, 66 ncı maddenin ikinci fıkrasına ve 90 ıncı madde-nin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yö-netim kurulu üyeleri fiilin önem ve mahiyetine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve ellibin liradan beşyüzbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
3. 56 ncı maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 66 ncı maddeye ve 67 nci maddeye aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyeleri fiilin önem ve mahiyetine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve ellibin liradan beşyüzbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
4. (12.6.1997 günlü 4274 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır).
Bu maddede öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez.
İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına müdahale talebinde bulunabilir.
kooperatifin feshi davası-Kemal OZMEN
G. DAVALARIN NİTELİĞİ VE MUHAKEME USULÜ
Madde 99 – Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
Bu davalarda basit muhakeme usulü uygulanır.