I- YAPI KOOPERATİFLERİNİN MUAFİYETTEN YARALANABİLMESİ İÇİN ARANAN ÖZEL ŞARTLAR
Konut yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muafiyetten yararlanabilmesi için bazı sınırlamalar getirilmiştir. Kooperatiflerin muafiyetten yararlanabilmeleri için aranan şartlar Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4-1/k maddesinde düzenlenmiştir. Ancak yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için yukarda sayılan genel şartlar yanında ayrıca ek özel şartlarda aranılmaktadır.
Yapı kooperatiflerinde muafiyetten yararlanabilmesi için yukarıda belirtilen şartlara ilaveten;
• Kuruluşlarından, yapı inşaatlarının sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine ve Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili kişilere veya işçi işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi,
• Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına olması
KOOPERATİFİN KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİNİN ŞARTLARI
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliğinin “4.17. Şarta bağlı muafiyetlerin kaybedilmesi veya kazanılması” başlıklı bölümünde;
“…
Kurumlar vergisinden belirli şartlara bağlı olarak muaf tutulan bir kurum veya kuruluşun muafiyet şartlarını ihlal etmesi halinde, bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi tutulması, muafiyet şartlarının tekrar kazanılması halinde ise izleyen hesap dönemi başından itibaren muafiyetten yararlandırılması gerekmektedir.” Açıklaması yer almaktadır.
C- KOOPERATİFİN KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİNİN ŞARTLARI
Kooperatifler belirli şartların gerçekleşmesi halinde kurumlar vergisinden muaf tutulmuşlardır. Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;
• Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,
• Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,
• Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına,
• Sadece ortaklarla iş görülmesine
dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir.
Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.
Yapı kooperatiflerinin muafiyetten yararlanabilmesi için yukarda sayılan şartlara ek olarak bazı şartlarda aranmaktadır. Söz konusu şartlar ilerde ayrı bir başlık altında ele alınacağı için bu bölümde üzerinde durmayacağız.
1- Sermaye Üzerinden Kazanç Dağıtılmaması
Sermaye üzerinden kazanç dağıtılması sermaye şirketlerine ait bir özelliktir. Kooperatiflerin elde ettikleri kazancı ortaklarına sermaye paylarına göre dağıtması amacı bulunmamaktadır. Kooperatiflerin elde ettikleri karı sermayeleri oranında ortaklarına dağıtmaları durumunda, sermaye şirketlerinden farkı kalmayacaktır. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ilk şart ana sözleşmesinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.
Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmayacağına ilişkin bir hükmün yer alması ve fiilen bu kurala uyulması gerekmektedir.
Kooperatiflerin ortak dışı işlemlerden doğan kazançların ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa dağıtılması yasaktır. Ortak içi işlemlerden doğan kazanç ise, en az %10’unun yedek akçe olarak ayrılması zorunludur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Gelir gider farkları, bölünmesi ve paylara faiz verilmesine” ilişkin konuları düzenleyen 38. madde hükmü aşağıya alınmıştır.
“Madde 38 – Anasözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde ortaklarla yapılan muamelelerden bir yıllık faaliyet sonunda elde edilen hasılanın tamamı gelir gider farkı olarak kooperatifin yedek akçelerine eklenir.
Gelir gider farkının ortaklar arasında bölüşülmesi öngörülmüş ise bu bölünme ortakların muameleleri oranında yapılır.
Gelir-gider farkının en az % 50′si ortaklara dağıtıldıktan sonra, ortakların sermaye paylarına genel kurul kararı ile Devlet Tahvillerine verilen en yüksek faiz haddini geçmemek üzere faiz ödenebileceği anasözleşme ile hükme bağlanabilir.
Ortak dışı işlemlerden elde edilen hasılanın ortaklara sermaye payları oranında
Dağıtılabileceği anasözleşmede hükme bağlanabilir. Dağıtılmadığı takdirde, bunlar kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılmak üzere özel bir fonda toplanır.
Bir yıllık faaliyet neticeleri menfi olduğu takdirde açık, yedek akçelerden ve bunların kafi gelmemesi halinde ek ödemelerle veya ortak sermaye paylariyle karşılanır.
Menfi neticeler ortadan kaldırılmadıkça gelir gider farkı ve faiz dağıtımı yapılamaz.”
Ana sözleşmede gelir gider farkının ortaklar arasında bölüşülmesi öngörülmüş ise bu bölünme ortakların işlemleri oranında yapılır. Risturn denilen bu yönteme göre yalnız ortaklarla ortaklık statüsü kapsamında yapılan işlerden doğan kazançlarla ilgilidir. Bundan dolayı ortaklardan yapılan işlerden doğan kazançlarla, ortaklardan başka kimselerle yapılan işlerden doğan kazançların ayrılması gerekmektedir. Ayırma işleminde, ortaklarla yapılan iş hacminin genel iş hacmine oranı esas alınır. Bu şekilde hesaplanan risturnların ortaklara dağıtılması halinde, dağıtılan bu karlar ortaklar açısından kar dağıtımı olarak değerlendirilmeyecektir.
Risturnun hesaplama yöntemi Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddenin 1. fıkrasının (i) bendinde açıklanmıştır.
Kooperatifler,ortaklarına kar dağıtımı yaptıkları takdirde muafiyet şartlarını ihlal etmiş olacaklarında, kurumlar vergisi muafiyetini de kaybetmiş olacaklardır. Dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefi sayılacaklardır.
kooperatiflerde genel kurul tescili-Kemal özmen
kooperatiflerde genel kurul zamanı,kooperatiflerde genel kurul nasıl yapılır kooperatif genel kurul evrakları kooperatifler kanunu kooperatiflerde genel kurul evrakları kooperatiflerde genel kurul ilanı kooperatiflerde genel kurul kararları, kooperatiflerde genel kurul tescili, kooperatiflerde genel kurul çağrısı,
kooperatiflerde genel kurul,kooperatiflerde genel kurul nasıl yapılır,kooperatiflerde genel kurul işlemleri,kooperatif genel kurul başvurusu ,kooperatif genel kurul ilanıkooperatiflerde genel kurul nasıl yapılır kooperatif genel kurul evrakları kooperatifler kanunu kooperatiflerde genel kurul evrakları kooperatiflerde genel kurul ilanı kooperatiflerde genel kurul kararları kooperatiflerde genel kurul tescili kooperatiflerde genel kurul çağrısı ,
Harçtan Müstesna Tutulan İşlemler-organize sanayi bölgeleri -Kemal OZMEN
n) (5281 sayılı Kanunun 9’unci maddesiyle eklenen bent. Yürürlülük; 31.12.2004) Organize sanayi, endüstri veya teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan gayrimenkullerin ifraz veya taksim veya birleştirme işlemleri.
Organize sanayi bölgelerinde parsellerin birleştirilmesi harca tabi mı ?-Kemal OZMEN
Harçtan Müstesna Tutulan İşlemler
Organize sanayi, endüstri veya teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan gayrimenkullerin ifraz veya taksim veya birleştirme işlemleri.
Organize sanayi, endüstri veya teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan gayrimenkullerin ifraz veya taksim veya birleştirme işlemleri.
Organize sanayi, endüstri veya teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan gayrimenkullerin ifraz veya taksim veya birleştirme işlemleri.
Fazla çalışmanın ispat yükümlülüğü -Kemal OZMEN
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Otopark yönetmeliği -2012 -Kemal OZMEN
Bayındırlık ve İskan Bakanlığından:
(01.07.1993 / 21624 sayılı R.G.; Değişik: 22.4.2006 / 26147 sayılı R.G.)
OTOPARK YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Amaç ve Dayanak
Madde 1- 3194 sayılı İmar Kanununun 37. ve 44. maddelerine dayanılarak hazırlanan bu Yönetmeliğin amacı, yerleşme yerlerinde araçların yol açtığı, trafik sorunlarının çözümü için otopark yapılmasını gerektiren bina ve tesislerin neler olduğunun ve otopark ihtiyacının miktar, ölçü ve diğer şartlarının tespit ve giderilme esaslarını aynı Kanunun 5 inci maddesinde tanımlanan ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümünü gösteren imar planlarına uygun olarak düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- (Değişik: 02/09/1999-23804 R.G.)
Bu Yönetmelik, 27/6/1984 tarihli ve 3030 sayılı Kanun kapsamında kalan belediyelerde, son nüfus sayımına göre nüfusu 10 000 ve daha fazla olan yerleşmelerde, nüfusu 10 000””””den az olmakla birlikte imar planı onaylanmış yerleşmelerde ve alanlarda ve imar planı bulunmamakla beraber bu Yönetmeliğin uygulanacağına dair belediye meclis veya il idare kurulu kararı alınan bütün yerleşmelerde uygulanır.
Tanımlar
Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bina otoparkları: Bir binayı çeşitli amaçlar için kullanan özel ve tüzel kişilere ait ulaşım ve taşıma araçları için bu binanın içinde veya bu binanın oturduğu parselde açık veya kapalı olarak düzenlenen otoparkları,
b) Bölge otoparkları ve genel otoparklar: Bir şehir veya bölgenin mevcut ve gelecekteki şartları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak imar planları ile düzenlenen ihtiyaca göre açık, kapalı ya da katlı olarak belediyeler veya diğer kamu kuruluşları ve özel kişiler tarafından yapılan ve işletilen otoparkları,
c) Birim park alanı: Bir aracın park etmesi için gerekli olan ve manevra alanları dahil toplam park alanını,
ifade eder.
Genel Esaslar
Madde 4- Otoparkla ilgili genel esaslar aşağıda açıklanmıştır.
a) Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanması esastır.
b) Binaların, imar planı ve mevzuat hükümlerine göre belirlenen ön ve yan bahçe mesafeleri, otopark olarak kullanılamaz.
c) Binanın ihtiyacı olan miktardaki otopark alanları, Kat Mülkiyeti Kanununda belirtilen ortak alanlardan olup, bu hali ile yönetilir.
d) Binek otoları için birim park alanı en az 20 m2 dir. Bu alan kamyon ve otobüsler için manevra alanı hariç olmak üzere en az 50 m2 üzerinden hesaplanır.
e) İmar planları hazırlanırken parselinde otopark tesisi mümkün olmayan yerlerde otopark ihtiyacının karşılanması amacıyla bölge ve genel otopark yerleri belirlenir.
Ayrıca parselinde otopark yapılması mümkün olan alanlarda imar parsellerinin büyüklükleri otopark yapımını mümkün kılacak şekilde tespit edilir.
f) (Değişik: 02/09/1999-23804 R.G.) Meskun alanlar, kentsel sit alanları, üzerinde korunacak yapı bulunan parseller, arazinin jeolojik ve topografik yapısı, giriş-çıkış, trafik emniyeti sağlanamaması gibi imar planındaki konumundan kaynaklanan nedenlerle otopark ihtiyacının parselinde karşılanması mümkün olmayan durumlara ilişkin ilkeler, belediye meclis veya il idare kurulu kararı ile belirlenir.
(Değişik: 14/06/2005-25845 R.G) Münferit talepler bu ilkelere göre değerlendirilir. Üzerinde tescilli 1, 2 ve 3 üncü grup yapı bulunan kentsel sit alanı içinde veya dışındaki parseller hariç, parselinde otopark ihtiyacı karşılanamayan durumlarda belediyesince veya valilikçe bu Yönetmelik hükümlerine göre belirlenecek otopark bedeli alınır.
(Ek: 22/04/2006-26147 R.G.) Otopark bedeli alınan parsellerin otopark ihtiyacının belediye veya valilikçe karşılanması zorunludur. Otopark ihtiyacı parselinde karşılanamayan ve idaresince İmar Kanununun 37. maddesine göre otopark tesis edilemeyen alanlarda otopark bedelinin arsa payı hariç %25’i yapı ruhsatının verilmesi sırasında nakden, kalan %75’i ve arsa payı ise belediyesince veya il özel idaresince parselin otopark ihtiyacı karşılandıktan en geç doksan gün sonra o yıla ait miktarlara göre değerlendirilerek tahsil edilir. Yapı ruhsatı düzenleme aşamasında ödemelere ilişkin taahhütname alınır ve tapu kütüğüne bu hususta şerh düşülür. Plansız alanlarda otoparkın parselinde veya yapıda karşılanması zorunludur.
g) (Değişik: 02/09/1999-23804 R.G.) Otoparkların giriş ve çıkışlarının yeterli olması, iç ve dış trafiği aksatmayacak şekilde düzenlenmesi mecburidir. Otoparklarda, İmar Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine uyularak yangına karşı gereken önlemlerin alınması, özürlülerin kullanımına dönük düzenlemelerin yapılması zorunludur. Ayrıca, özürlülere ilişkin standartlarda dahil olmak üzere Türk Standartları Enstitüsünce hazırlanan ilgili tüm standartlara uyulur. Standartların bu Yönetmelikte belirlenen ölçü ve miktarlardan daha az olması halinde Yönetmelik hükümleri geçerlidir. Bu düzenin sağlanmasından ve yürütülmesinden belediyeler ve valilikler sorumludur.
h) (Değişik: 02/09/1999-23804 R.G.) Bu Yönetmelikte belediye meclisi veya il idare kurulu kararı alınması öngörülen hususlarda, 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olmamak, bu Yönetmelik hükümlerine uyulmak koşuluyla uygulanacak şekli takdire belediye veya valilikler yetkilidir. İmar planları veya belediye meclisi ve il idare kurulu kararıyla bu Yönetmelik hükümlerine aykırı kararlar getirilemez.
ı) (Ek: 02/09/1999-23804 R.G.) Umumi bina ve bölge otoparkları ile genel otoparkların giriş-çıkış ve asansörlerine en yakın yerlerinde birden az olmamak şartıyla, her 20 park yerinden birinin özürlü işareti konularak özürlüler için ayrılması zorunludur.
j) (Değişik: 22/04/2006-26147 R.G.) Belediyelere veya valiliklere bu Yönetmelik ile tespit yetkisi verilen hususlarda, belediye meclisi veya il genel meclisi kararları alınmayan veya eksik alınan konularda Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan Tebliğ hükümlerine uyulur.
İKİNCİ KISIM
Planlama ve Uygulama Esasları
BİRİNCİ BÖLÜM
Planlama
Otopark Aranması Gereken Kullanımlar ve Miktarları
MADDE 5 – (Değişik: 22/04/2006-26147 R.G.)
Otopark aranması gereken kullanımlar ve miktarları aşağıda yer almaktadır;
a) Yerleşim alanlarında otopark aranması gereken kullanım çeşitleri ve bunlara ait en az otopark miktarları:
Kullanım Çeşitleri
Miktarları
1
Meskenler
3 daire için
2
Ticari amaçlı yapılar ve büro binaları
50 m2.ye kadar
3
Konaklama tesisleri
Oteller
Moteller
Hosteller
Tatil Köyleri
Apart Oteller
Pansiyonlar
Termal Tesisler
Kampingler
Kırsal Turizm Tesisleri
Diğerleri
5 oda için
Oda sayısının %80’i kadar
5 oda için
4 oda için
2 ünite için
4 oda için
4 oda için
1 ünite için
4 ünite için
75 m2 ye kadar
Kullanım Çeşitleri
Miktarları
4
Yeme, içme, eğlence tesisleri
50 m2.ye kadar
5
Sosyal kültürel ve spor tesisleri
30 oturma yeri için
6
Kongre ve sergi merkezleri
kapasitesinin %5’i oranında
7
Eğitim Tesisleri
400 m2.ye kadar
8
Sağlık Yapıları
125 m2.ye kadar
9
İbadet yerleri
300 m2.ye kadar
10
Kamu kurum ve kuruluşları
100 m2.ye kadar
11
Sanayi depolama ve toptan ticaret
200 m2.ye kadar
12
Küçük sanayi
125 m2.ye kadar
13
Semt pazarı
100 m2.ye kadar pazar alanı için
en az 1 otopark yeri ayrılır. Otopark miktarının, engellilere ayrılanlar da dahil araç park yerlerinin, varsa parsel sınırından itibaren otopark rampasının, trafik akışının ve tesis kapasitesinin yapının onaylı mimari projesinde sayısal değerleri ile birlikte belirtilmesi zorunludur. Otopark rampası hiçbir koşulda parsel sınırı dışından başlatılamaz. Otopark rampasının yapı yaklaşma sınırı içinden başlatılabilmesi için imar planı kararı alınması ve rampa projelerinin hazırlanması zorunludur.
Ancak, belirlenen otopark miktarları yöre ihtiyaçları göz önünde bulundurularak belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye meclislerince, dışında il genel meclislerince artırılabilir.
Otopark sayısı, açık tesislerde parsel alanı üzerinden, diğer yapılarda ise emsal hesabına konu alan üzerinden belirlenir.
b) Bu maddenin (a) bendinde sayılan kullanım çeşitlerinin alt türleri ve bunlarla ilgili otopark miktarları belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye meclisleri, dışında il genel meclisleri tarafından belirlenir.
Beş Yıllık İmar Programları
Madde 6- Onaylı imar planında tespit edilen bölge ve genel otoparklarının uygulama döneminde belediyelerce gerçekleştirilecek 5 yıllık imar programlarına alınması gerekir.
İKİNCİ BÖLÜM
Uygulama ve Denetim
Yapı Ruhsatı ve Kullanma İzinlerinin Verilmesi
Madde 7- Yapılacak yapılara bu Yönetmelikte belirtilen esaslara ve belediye meclislerince alınacak kararlara göre bina otopark yerleri ayrılmadıkça yapı ruhsatı, bu otoparklar inşa edilip hazır hale getirilmedikçe de yapı kullanma izni verilemez.
(Ek: 14/06/2005-25845 R.G) Üzerinde tescilli 1, 2 ve 3. grup yapı bulunan kentsel sit alanı içinde veya dışındaki münferit parsellerde yeni yapı, tadilat, ilave, güçlendirme ve restorasyona yönelik yapı ruhsatı taleplerinde ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi aşamasında otoparkın parselinde karşılanamadığı durumlarda otopark bedeli alınmaz.
(Ek: 22/04/2006-26147 R.G) Otopark Yönetmeliğine uygun olarak inşa edilen mevcut binalarda veya bağımsız bölümlerde yapılmak istenilen, sadece kullanım amacına yönelik olanlar da dahil ruhsata tabi tüm değişiklik ve ilaveler, otopark aranmasını gerektirecek nitelik ve büyüklükte ise, otopark tesisi aranır. Parselinde veya yapıda karşılanamayanlar için Yönetmeliğe uygun olarak otopark bedeli istenir. Otopark Yönetmeliği kapsamında inşa edilen mevcut binaların iç bünyesinde yapılan, otopark sayısını değiştirmeyen tadilatlarda otopark tesisi ve bedeli istenmez. Bu husus ruhsat eki onaylı mimari projesine ilgili bağımsız bölümlerde belirtilerek işlenir.
(Ek: 22/04/2006-26147 R.G.) Daha önce Otopark Yönetmeliği kapsamında olmayan yapılarda veya bağımsız bölümlerinde kullanım amacına yönelik olanlar da dahil ruhsata tabi tüm değişiklik ve ilavelerde, otopark tesisi aranır. Parselinde veya yapıda otopark tesisi mümkün olmadığı takdirde Yönetmeliğe uygun olarak otopark bedeli istenir. Bu husus ruhsat eki onaylı mimari projesine, ilgili bağımsız bölümlerde belirtilerek işlenir.
Otoparkların Amacı Dışında Kullanılamayacağı
Madde 8- Yapı kullanma izni alındıktan sonra otopark yerleri plan ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak başka amaçlara tahsis edilemez.
Belediyeler, bina otoparklarının kullanımını engelleyici her türlü ihlalleri önlemekle yetkili ve görevlidirler. Aksi uygulamalarda İmar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
Bina Otoparkı Yapılamayan Parseller
Madde 9- Bina içinde veya parselinde otopark yapılması mümkün olmayan yapıların durumu belediyece imar durumu ile ilgili ilk müracaat tarihinden başlayarak 30 gün içinde ilgilisine gerekçeleri ile birlikte bildirilir. Belediyeler bina otoparkı yerine otopark sorununun nasıl çözümleneceğini, binanın hangi bölge veya genel otoparkından yararlanacağını da bildirmekle ve bu otoparkları tesis etmekle yükümlüdür.
Bu durumda bölge veya genel otoparktan yararlananlardan ayrıca kullanım ücreti alınmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Mali Hükümler
Otopark Bedelinin Tahakkuk ve Tahsili
Madde 10- (Değişik: 22/04/2006-26147 R.G.) Otopark bedelinin hesabında, 4. maddenin (d) bendinde belirtilen birim park alanları ile 5. maddede belirtilen otopark sayısı esas alınır.
(Değişik: 22/04/2006-26147 R.G.) Otopark bedellerinin tahakkuk ve tahsil esasları Yönetmelik ve Tebliğ hükümleri de dikkate alınarak belediye meclisleri veya il genel meclisleri tarafından belirlenir.
Otopark bedelleri kamu bankalarından herhangi birinde açılacak otopark hesabına yatırılır. Bu hesapta toplanan meblağa yasaların öngördüğü faiz oranı uygulanır.
3030 sayılı Kanun kapsamında kalan belediyelerde, büyükşehir belediyesince ilçe belediyeleri adına otopark hesabı açtırılır.
İlçe belediyeleri hesabında toplanan otopark meblağı, büyükşehir belediyelerince o ilçe sınırları içerisinde yapılacak veya yaptırılacak bölge veya genel otoparkları için kullanılır.
Otopark Hesabından Yapılacak Harcamalar
Madde 11- Otopark hesabında toplanan meblağ, belediyelerin kendi kaynaklarından ayıracağı tahsisatla birlikte, tasdikli plan ve beş yıllık imar programına göre hazırlanan kamulaştırma projesi karşılığında otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge ve genel otoparkların inşaasında kullanılır.
Otopark hesabında toplanan meblağ otopark tesisi dışında başka bir amaçla kullanılamaz.
Otopark hesabında toplanan meblağ, belediyelerce hazırlanacak sarf belgesi, verile emri ve hakediş raporuna göre belediyesinin yazılı talimatı üzerine ilgili bankaca hak sahibine ödenir.
Otopark hesabında toplanan meblağın, amacında kullanılıp kullanılmadığı hususu İçişleri Bakanlığı””””nca denetlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Uygulanacak Hükümler
Madde 12- (Değişik birinci fıkra:RG-02/09/1999-23804) Ruhsat süresi içinde tamamlanması mümkün olamayacağı için 5 yıl içinde ruhsat yenilemek üzere ilgili idareye başvurularak ruhsat yenilemesi yapılan yapılar hakkında, ruhsat alma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uygulanır.
İnşasına 2 yıl içinde başlanmayan veya süresi içinde ruhsat yenilemesi yapılmayan yapılar ruhsatsız yapı olarak değerlendirilir. Bu yapılar hakkında yeniden ruhsat alındığı tarihte yürürlükte bulunan plan ve mevzuat hükümleri uygulanır.
Bu Yönetmelik ile kapsama alınmış yerleşmelerde de yukarıdaki hükümler uygulanır.
Madde 13- Daha önce yürürlükte olan mevzuata göre Bakanlıkça otopark yönetmeliği kapsamına alınan yerleşmelerde, bu Yönetmeliğe göre uygulama yapılır.
Yürürlükten Kaldırma
Madde 14- (Değişik: 29/09/1993-21713 R.G)
20/3/1991 tarih ve 20820 sayılı Resmi Gazete””””de yayımlanan Otopark yönetmeliği 1/1/1994 tarihi itibari ile yürürlükten kalkar.
Sorumlu İdare
Madde 15 – Bu Yönetmeliğin uygulanmasında yetki alanlarına göre belediyeler ve valilikler sorumludur.
(Değişik: 22/04/2006-26147 R.G) Bu Yönetmelik ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediye meclisine, belediye encümenine ve belediye başkanlığına verilen yetkiler, belediye mücavir alan sınırları dışında valilik görev alanında kalan alanlarda, il genel meclisi, il encümeni ve il özel idareleri tarafından kullanılır.
GEÇİCİ MADDE 1- 2981/3290/3366 sayılı Yasaya istinaden ruhsat ve kullanma izni alacak yapılara da bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 2- (Değişik: 29/09/1993-21713 R.G)
Belediyelerin bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar otoparklarla ilgili olarak tahsil etmiş oldukları meblağ, en geç 1/1/1994 tarihine kadar bu Yönetmelikte belirtilen otopark hesabına aktarılır veya yatırılır.
GEÇİCİ MADDE 3- (Değişik: 22/04/2006-26147 R.G)
Belediye veya valilikler, imar planı sınırları içerisinde kalan alanlardaki yerleşmenin projeksiyon nüfusunun otopark ihtiyacı ile otopark ihtiyacı kendi içinde karşılanamayan parsellerin otopark ihtiyacını tespit ederek, bu ihtiyacın karşılanması amacıyla bölge otopark alanı oluşturmaya yönelik imar planı revizyonlarını veya değişikliklerini en geç iki yıl içinde yaparlar. Planların yürürlüğe girmesinden en geç üç ay içinde bu planı tatbik etmek üzere beş yıllık imar programını hazırlayarak bu süre içerisinde uygularlar.
Kooperatif eli ile yapilasmis sitelerde Yonetim planı hk.
Company establishment services in Turkey
kooperatif genel kurul kararının iptali,kooperatif genel kurul kararının iptali süre,kooperatif genel kurul toplantısı
kooperatif olağan genel kurul toplantısı,kooperatif olağan genel kurul gündemi,kooperatif genel kurul toplantı tutanağı
kooperatif genel kurul müracaati ,kooperatif genel kurul toplantısı ,kooperatif olağanüstü genel kurul toplantısı
kooperatif kooperatif genel kurul vekalet örneği genel kurul toplantısı nasıl yapılır,kooperatif genel kurul tescil evrakları,
Kooperatif davalarında görevli mahkeme
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 2. Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.11.2003 tarih ve 2003/561-2003/1243 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, ayrıca, kooperatif aleyhine açılan Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1989/321 esas ve Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/405 esas sayılı dosyalarında da üye olduğunun tesbit edildiğini, ancak kooperatif tasfiye kurulunun usulsüz işlemle müvekkiline tahsisli daireyi davalı Dursun Yeniay’a tahsis ettiğini, kooperatifin bu işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin 1990 tarihinden beri kooperatifteki dairesinde oturduğunu, ileri sürerek, tapuda davalı Dursun Yeniay adına kayıtlı C Blok 11 nolu dairenin tapusunun iptali ile üye sıfatıyla müvekkilinin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, öncelikle davanın ticari nitelikte olduğunu dosyanın bu nedenle görevli Kadıköy Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, kooperatifin gerçek üyelerinin açılan dava sonucu tesbit edildiğini, davacının bunların içinde bulunmadığını savunarak, davanın görev yönünden ve esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davanın mahiyeti itibariyle ticari ilişkiden kaynaklandığı gerekçesiyle davalının işbölümü itirazının kabulü ile dosyanın Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Dosya kendisine gelen Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi ise, kooperatif davalı gözüksede davanın 1163 sayılı yasadan kaynaklanmadığı, kooperatifin ferdileşmesi sonucu dairenin diğer davalı adına tescili nedeniyle bu tapunun iptalinin istenildiği, taşınmazın değeri ve HUMK.13. madde gereğince mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip dosyanın Üsküdar Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava, kooperatif ortağı tarafından kooperatif ve kooperatifin adına kayıt oluşturduğu şahıs aleyhine açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı davasını ortak sıfatına dayanarak açmıştır. Davalı kooperatif ise tasfiye halinde olup tüzel kişiliği sona ermemiştir. Bu haliyle işbu dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereken bir dava olup, aynı kanunun 99.madde maddesi hükmüne göre bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayıldığından Ticaret Mahkemesi olan yerlerde ticaret mahkemeleri görevlidir. Bu itibarla, işbölümü itirazı ile dosyanın geldiği Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmaya görevli olup, işin esasına girerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, mahkemece olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
*****
Dava, kooperatif ile üyesi arasındaki aidat borcunun tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Yasanın 99. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmesine karşılık, bu tür davalar mutlak ticari dava değildir. Bu nedenle, iş bölümü itirazı yapılmazsa 1163 sayılı Yasadan doğan uyuşmazlıklar, asliye hukuk mahkemesinde görülebilir.
Hata: İletişim formu bulunamadı.
Kooperatif tapu masrafı hesaplama 2012-Kemal OZMEN
kooperatif hisse devri dilekçesi-Kemal OZMEN
Bize ulaşın [email protected]