Internet üzerinden Stock Photo-Video satın almanın vergisel boyutu

Yurt dışından fotoğraf ve video satın alınması karşılığında yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi

 

İlgi

:

… ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz tarafından film, video ve Tv programları yapımı ile iştigal edildiği, filmlerde kullanılmak üzere yurt dışında yerleşik firmalardan ve çoğunlukla Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) mukim olan ve … com adresinde faaliyet gösteren firmadan video ve fotoğraf satın alındığı, ödemelerin internet üzerinden kredi kartı ya da banka havalesi ile yapıldığı, satın alınan bu fotoğraf ve videolar üzerinde belirli bir süre ya da süresiz kullanım hakkına sahip olunabildiği, bu video ve fotoğrafların tek bir kişiye özel olmaksızın isteyen herkes tarafından satın alınabildiği, Şirketiniz tarafından söz konusu fotoğraf ve videoların yurt içinde üretmiş olduğunuz reklam filmlerinde kullanıldığı belirtilerek, bu fotoğraf ve video alımlarında yapılacak ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı, söz konusu alımların katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Buna göre, Türkiye’de doğan ve ABD mukimi şirkete video ve fotoğraf satın alınması karşılığında yapılacak olan ödemelerin gayrisafi tutarı üzerinden Anlaşmanın 12 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi alınması gerekmektedir. Söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

 

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu ABD şirketinin ABD’de tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin ABD yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya ABD’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi halinde ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir.

KDV

Buna göre, Şirketiniz tarafından yurt dışında mukim firmalardan fotoğraf ve video satın alınması KDV’ye tabi olup, hizmeti verenin Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde KDV’nin tamamının hizmetin gerçekleştiği döneme ait 2 No.lu KDV Beyannamesi ile Şirketiniz tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Bu şekilde beyan edilen KDV’nin genel usul ve esaslar çerçevesinde 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Twitch üzerinden elde edilen gelirlerde KDV ayrımı nasıl yapılır?

Twitch üzerinden elde edilen gelirlerde KDV ayrımı nasıl yapılır?

“https://www.twitch.tv/” isimli internet sitesinde yayımlanan yayınlarınızın gösterimi nedeniyle elde edilen kazancınızın Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu olmaması durumunda, verdiğiniz hizmetin Türkiye’de ve yurt dışında izlenme verileri baz alınarak bulunacak (ve tarafınızca tevsik edilecek) yurt dışında izlenme oranına isabet eden kısmının yukarıda belirtilen şartlar dahilinde hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

[email protected]

KOOPERATİF ELİNDE KALAN ARSALARI AÇIK ARTIRMA İLE SATABİLİR Mİ?

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda…. yılında almış olduğunuz arsaları işyerine dönüştürerek üyelerinize teslim ettiğiniz, … tarihinde yapılan …. yılı olağan genel kurul toplantısında ihtiyaç fazlası olan …. ada, ., , , , , , , , , .,., ., . parsellerde kayıtlı arsaların açık artırma usulüyle satışa çıkarılmasına karar verildiği belirtilmiş olup, söz konusu arsaların satışında Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesinde düzenlenen istisna uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususlarında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşü talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu, kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemlerin “ortak dışı” işlemler olduğu, kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

7061 sayılı Kanunla yapılan söz konusu düzenlemenin uygulamasına ilişkin açıklamalara 23.12.2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:14) de yer verilmiştir. 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” bölümünde, “…

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

 

 Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

 

 …” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

 

Bu istisnanın amacı, kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesi, bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkan sağlamak olup; satışın yapıldığı dönemde satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacaktır. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılacaktır.

 

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

 

Ayrıca 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu” başlıklı bölümünde,  “Yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

 

Bu açıklamalar çerçevesinde, diğer kooperatiflerin yapacakları işlemlerden doğan kazançlar da kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

 

İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre özelge talep formunuzda; kooperatifinizin almış olduğunu arsaları işyerine dönüştürerek üyelerine teslim ettiği, yapılan olağan genel kurul toplantısında ihtiyaç fazlası olan arsaların açık artırma usulüyle satışa çıkarılmasına karar verildiği belirtilmiş olduğundan, kooperatif amacı gerçekleştikten sonra söz konusu arsaların gerek kooperatif ortaklarına gerek ortak olmayanlara satışı ortak dışı işlem olarak değerlendirilecek ve elde edilecek kazanç kooperatifinize bağlı iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

 

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan şartları sağlamanız halinde söz konusu taşınmazların satışından elde edilecek kazancınızın % 50’sinin kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

– 1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai ve zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

 

– 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin vergiden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin ise istisna kapsamı dışında olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı (II/F-4.16.1.) bölümünde, “Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi, bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.

 

 

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz.

 

…”,

 

60 No.lu KDV Sirkülerinin (8.2.4.) bölümünde, “KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.

 

Bu hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışı KDV den müstesnadır. Bu satışların müzayede suretiyle yapılması halinde de istisna uygulanacaktır.

 

Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından, taşınmazların ticaretini yapan kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir organizasyon içinde satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları mümkün değildir.

 

…”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, en az iki tam yıl süreyle Kooperatifiniz aktifinde bulunan arsaların satışı, söz konusu arsaların Kooperatifinizce ticareti yapılan taşınmazlardan olmaması şartıyla 3065 sayılı KDV Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca KDV’den istisna olup aksi halde bu satış işlemleri için genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.

Kooperatife ait Giderler Kooperatif İktisadi İşletmesinde Gider Olarak Kullanılabilir mi?

Kooperatif tarafından eski çalışanına yapılacak kıdem, ihbar tazminatı vb. ödemelerinin vergilendirilmesi.

 

 

İlgi

:

….

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden;

 

– 7061 sayılı Kanun ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yapılan ve ….. tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereği kooperatifinize bağlı iktisadi işletmenin kurulduğu,

 

– Kooperatifinizin işletme kooperatifi olarak faaliyet gösterdiği ….. tarihinden önce emekli olan bazı işçileriniz tarafından emekli ikramiyelerinin eksik ödendiği ve çalıştıkları dönemde bazı yasal haklarını alamadıkları gerekçesiyle açılan davayı kazanan eski işçiniz …. mahkeme kararına istinaden tazminat, gecikme faizi ve mahkeme masrafı olarak toplam …. TL ödendiği,

 

– Kooperatifinizin faaliyetine işletme kooperatifi olarak devam etmiş olsaydı mahkeme kararına göre ödenen tazminatın Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile atıf yapılan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre gider yazmanızın mümkün olacağı,

 

–  Şu anda işletme kooperatifi olarak kurumlar vergisi mükellefiyetinizin terkin edilerek Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde 7061 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle kooperatifiniz bünyesinde kurulan iktisadi işletmeye kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edildiği, böylece işletme kooperatifi ortaklarının kendilerine yapılan hizmetler karşılığı ödediği aidatlar ile yapılan giderler ayrılarak kurumlar vergisi dışında bırakıldığı

 

belirtilerek, söz konusu ödemelerin işletme kooperatifinin bünyesinde oluşan ve kurumlar vergisi açısından işletme kooperatifinin devamı niteliğindeki, ….. tarihinden itibaren kurumlar vergisi mükellefi olan iktisadi işletmeye ait defterlere gider yazılıp yazılamayacağı hususunda Başkanlığımızdan özelge talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde, “(1) Aşağıda sayılan kurumlar, kurumlar vergisinden muaftır:

 

 

k) Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri. (7061 sayılı kanunun 88 inci maddesiyle eklenen parantez içi ibare; Yürürlük: 01.01.2018) (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı”  işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.)”

 

hükmü yer almaktadır.

 

Aynı Kanunun 6 ncı maddesinde ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (3) numaralı bendinde, safi kazancın tespit edilmesi için işle ilgili olmak şartiyle, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminat giderlerinin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir.

 

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” başlıklı bölümünde;

 

“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına gerekli kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

(17 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile değiştirilmiştir. Değişen paragraf: RG15/02/2019-30687) Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Öte yandan 7061 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yapılan değişiklikle birlikte ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle …. tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, …. tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacak olup, bu kooperatiflerin …. tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

Bu  hüküm ve açıklamalara göre, …. tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatifinizin ….. tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılarak gerçekleştirmiş olduğunuz ortak dışı işlemler nedeniyle kooperatifiniz tüzel kişiliğine bağlı oluşan iktisadi işletme adına mükellefiyet tesis edildiğinden, mahkeme kararı kapsamında eski çalışanınıza yapılan tazminat, gecikme faizi ve mahkeme masrafı ödemelerinin, kooperafinize bağlı iktisadi işletmenin hesaplarına gider olarak intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı Karar Sayısı: 10659

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı Karar Sayısı: 10659

 

Karar Tarihi:04.09.2023 Kurulun 04.09.2023 tarihli toplantısında, 31.08.2023 tarih ve E-24049440- 010.03-94113 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda; 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 93 üncü maddesine dayanılarak, finansal istikrarın güçlendirilmesine ve kaynakların daha verimli kullanılarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasına yönelik atılan koordineli makro ihtiyati adımlar kapsamında alınan 7/7/2022 tarihli ve 10265 sayılı Kurul Kararı ile 21/10/2022 tarihli ve 10389 sayılı Kurul Kararı (Kurul Kararları) uyarınca uygulanan kredi kullandırım sınırlamalarına ilişkin olarak;

1- Belgelerin, süresi içerisinde veya 7/7/2022 tarihli ve 10265 sayılı Kurul Kararında belirlenen usule uygun olarak tevdi edilmemesi (yabancı para (YP) nakdi varlık tespiti kredi kullandırım tarihinde ya da kredi kullandırılmış sayılan tarihte yapılmayan, belgeleri Kurul Kararları uyarınca yetkisiz kişiler tarafından imzalanan vs.) sebebiyle Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine (Risk Merkezi) bildirilen, bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki şirketlerden, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi olan şirketlerin (Şirket) Kurul Kararları uyarınca kredi kullandırılan ya da kredi kullandırılmış sayılan tarihler itibarıyla durumlarının Kurul Kararları kapsamında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılık teşkil etmediğini veya Şirketlerin bağımsız denetime tabi olmadığını Kurul Kararlarına uygun içerikte hazırlanan ve ilgisine göre bağımsız denetim kuruluşlarınca, yeminli mali müşavir (YMM) ya da serbest muhasebeci mali müşavirlerce (SMMM) onaylanan belgeler ile kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına iletmeleri halinde, Risk Merkezine iletilen kayıtlarının “Süre ve içerik aykırılıklarının giderilmesi” koduyla güncellenmesine ve uygulanan yaptırımların kaldırılmasına,

2- Belgeler uyarınca YP nakdi varlıklarının Türk Lirası (TL) cinsinden karşılığının Kurul Kararları kapsamında belirlenen eşik tutarların üzerinde olduğunun ve YP nakdi varlıklarının en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının Kurul Kararları kapsamında belirlenen eşik değerleri aştığının ya da bağımsız denetime tabi olmadıklarına ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarının tespit edilmesi sebepleriyle Risk Merkezine bildirilen Şirketlerin; a) Mevcut durumlarının 21/10/2022 tarih ve 10389 sayılı Kurul Kararı kapsamında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılık teşkil etmediğini Kurul Kararlarına uygun içerikte hazırlanan ve ilgisine göre bağımsız denetim kuruluşlarınca ya da YMM’lerce onaylanan belgeler üzerinden kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına iletmeleri ve b) Aykırılığın giderildiğinin belgelendirildiği tarih ile aykırılığın giderilmesini takip eden üç aylık hesap döneminin başlangıç tarihi arasındaki iş günleri itibarıyla hesaplanan sınırlamaların ortalamaları ile aykırılığın giderilmesini takip eden üç aylık hesap dönemi içerisindeki iş günleri itibarıyla hesaplanan sınırlamaların ortalamalarının 21/10/2022 tarih ve 10389 sayılı Kurul Kararı kapsamında belirlenmiş olan sınırlamaları sağlayacağını kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına beyan ve taahhüt etmeleri durumunda Şirketler hakkında Risk Merkezine bildirilen kayıtların “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesi” koduyla güncellenmesine ve bu kapsamda Şirketlere uygulanan yaptırımların kaldırılmasına, c) (b) fıkrası uyarınca verdiği beyan ve taahhüdünün doğruluğunu gösteren Kurul Kararlarına uygun içerikte hazırlanan ve ilgisine göre bağımsız denetim kuruluşlarınca ya da YMM’lerce onaylanan belgeleri ilgili üç aylık hesap dönemini izleyen ayın son iş günü akşamına kadar kredi ilişkisi içinde bulunulan tüm bankalara, finansal kiralama, faktoring ve finansman kuruluşlarına iletmelerine, ç) (b) fıkrası uyarınca verdiği beyan ve taahhüdün hatalı ya da gerçeğe aykırı olduğunun anlaşılması durumunda, “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesinde hatalı ve gerçeğe aykırı beyan” kodlu aykırılık bildirimlerinin Risk Merkezi ile paylaşılmasına, Kurul Kararlarında belirtilen yaptırımların bu aykırılığın bildirildiği tarihten itibaren kesintisiz olarak altı ay boyunca uygulanmasına ve Şirketlerin (a) ve (b) fıkralarında belirtilen usul ve esaslar kapsamında aykırılık kaldırılma talebinin tekrarının ancak bahse konu altı ay sonrasında dikkate alınmasına, d) Bahse konu Şirketlerin, işbu Karar kapsamında aykırılıklarını gidererek iş günleri itibarıyla hesaplanan sınırlamaların ortalamalarına ilişkin beyan ve taahhütlerini onaylayan belgeleri ((c) fıkrasında sayılan belgeler) sunacakları süre boyunca TL cinsinden yeni bir nakdi kredi kullanmaları durumunda Kurul Kararlarında belirlenmiş olan usul ve esaslar çerçevesinde ilave belge vermelerinin gerekli olmamasına,

3- 28/9/2022 tarih ve 10348 sayılı Kurul Kararı uyarınca Risk Merkezi tarafından toplanan bilgilere ek olarak, “Süre ve içerik aykırılıklarının giderilmesi”, “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesi” ve “Kurul Kararlarında belirlenmiş olan sınırlamalara aykırılığın giderilmesinde hatalı ve gerçeğe aykırı beyan” koduyla ilave bilgilerin üyelerden toplanmasına ve üyeler ile paylaşılmasına,

4- Bu Kararın Kuruluş Birliklerine duyurulmasına ve Kurum internet sitesinde yayımlanmasına karar verilmiştir.

Financial Rights of Shareholders in Limited Liability Companies

Financial Rights of Shareholders in Limited Liability Companies

Today we will talk about the financial rights of shareholders in limited liability companies Shareholders of limited liability companies have certain rights and obligations arising from their shareholding capacity Shareholder rights in LLCs are categorized under two headings Financial rights and participatory rights.

We will examine the financial rights of the shareholders the shareholders of an LLC are entitled to a share of the net profits generated according to the annual balance sheet of
The company dividends may be distributed only from the net profit for the fiscal year and from the reserve set aside for the purpose of the dividend distribution Liquidation is a process by which a company begins the process of dissolution and provides for the closure of all accounts to see these activities once the liquidation is completed the assets remaining after the solution of the company are distributed among the shareholders in proportion to their share of the capital foreign if the company Issues new capital shares

The shareholders have a prioritized right to purchase the new shares in proportion to their Capital shares unless otherwise stipulated in the Articles of Association or in a resolution related to Capital increase The preemption rights may be limited or revoked only in the presence of Justified Reasons by a resolution of the general assembly Turkish Commercial Code stipulates that an LLC migrants are Visa rights or a superior voting rights to certain shareholders if the votes are equal in a journal assembly resolution

These rights to be exercised they must be set forth in the IOA LLC shareholders have a right to transfer their shares the transfer of the capital shares signifies the transfer of the shareholder’s status this rights can be restricted or removed by the AOA of the company but even in such a case it is still possible to withdraw from the shareholding with Justified reasons

Site Aidatlarında Üst Sınır Nasıl Uygulanacak?

Site Aidatlarında Üst Sınır Nasıl Uygulanacak?

Bilindiği üzere bazı mal ve hizmetlerin fiyat artışlarına kamu eli ile sınırlandırma konulması söz konusu olabiliyor. Bu konunun en bilinen uygulaması konut kira artışlarına getirilen %25 sınır.

Bu sınırlamalara yeni birisi daha mı eklenecek yakın zamanda göreceğiz.

Güncel Gelişme Nedir?

Basında yer alan haberlere göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından ortak bir çalışma yapılıyor.

Ekim ayı ile beraber başta 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu olmak üzere bazı kanunlarda değişiklikler yapılarak aidat artışlarına üst sınır getirileceği tahmin ediliyor.

Kat Mülkiyeti Kanunu Yetersiz mi, Neden Değişiklik Yapılacak?

1965 yılında Kat Mülkiyeti Kanunu yürürlüğe girdiğinde İstanbul’un nüfusu 1 milyon 700 bin, Türkiye’nin nüfusu 30 milyon iken şu an sayılar İstanbul için 16 milyon Türkiye’nin ise 84 milyon olmuştur. 

Kentte yaşama oranı ise %93’e ulaşmıştır.

  • Bilindiği üzere 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun en az 8 bağımsız bölümden fazla olan yapılarda uygulanması kanunun amir hükmüdür.
  • Ancak her ne kadar 2007 yılında bazı güncellemeler olsa da 1965 Yılında yasalaşan Kat Mülkiyeti Kanunu toplu yapılar başta olmak üzere günümüzün temel yaşam standartlarına ve ihtiyaçlarına cevap verememektedir.

1965 Yılının Türkiye’si ile 2023 Yılının Türkiye’si arasındaki yapılaşma anlamındaki farkları anlatmama gerek olmamasına rağmen sadece nüfus ve köy/ kent yaşama oranlarının değişimi Kat Mülkiyeti Kanunu’nun neden güncellenmesi gerektiğinin en net nedenidir.

Peki Site-Apartman Aidat Artışlarına Üst Sınır Konulması Mümkün mü?

  • Kanuni düzenleme getirilerek aidat artışlarına üst sınır getirilmesi şüphesiz ki mümkün ancak bu değişikliğin sebepler ile değil sonuçlar ile uğraşılmasından öteye gidileceğini şahsen düşünmüyorum.
  • Şaibeli ve gereksiz harcamalar bazı sitelerde söz konusu olsa da aidat artışının gerçek sebebi durdurulamayan enflasyon olduğu herkesin malumu.

Neden üst sınır istenilen sonucu vermeyebilir ?

  • Personel Giderlerindeki Artış: Sitelerin giderlerini oluşturan kalemlerin en büyüğü, hizmet işletmeleri olmaları nedeni ile personel gideridir.
  • Birçok site ve kooperatif için şahsen işletme projesi ve tahmini bütçe hazırlama sürecinde bulunduğum için ortalama giderin neredeyse en az %70’i personel gideri olduğunu defalarca gözlemledim.
  • Sitelerde çalışan personellerin büyük bir çoğunluğu asgari ücret veya asgari ücretin biraz üstü ücret almaktadırlar(Güvenlik-Temizlik-Tamir Bakım vb.)
  • Net Asgari ücret 2021 yılında 2.825 TL iken, şu an 11.402 TL’dir. Enflasyon artışı ise bu oranın çok daha üzerindedir.
  • Zaten asgari personel ile çalışan sitelerde normal mesai saatlerinin üzerinde personelin çalıştırılması İş Kanunu açısından site yönetimlerini riske sokmaktadır.
  • Sitelerde bu giderler dışında tamir bakım, asansör, temizlik gibi giderler de söz konusudur.

Örnek olarak;

  • Ortak alan enerji giderleri. Evinizin elektrik ve doğalgaz faturası nasıl arttı ise sitenizin ortak alanlarının da bu tip maliyetleri artmıştır
  • Tasarruflu ampul v.b. önlemler ile azaltma gibi yöntemler zaten uzun süredir birçok site tarafından uygulanmaktadır.
  • Artık iki asansör bulunan apartmanlarda döviz cinsinden yedek parça maliyeti, yeşil etiket ücretleri vb. nedenlerle tek asansörün kapatıldığını bile görmekteyiz.
  • Temizlik vb. malzeme fiyatlarındaki yüksek artış. Hem apartmanımın içi mis gibi koksun hem de aidatım artmasın maalesef pek mümkün değil.

Sabundaki enflasyon nedeni ile fiyat artışına ek KDV’yi de %8’den %20’ye çıkartıp ondan sonra aidat artışına üst sınır koyulması biraz sebepler ile değil sonuçlar ile uğraşmak gibi olabilir.

Tesis Yönetim Şirketleri Teminat Vermeden Siteleri Yönetmemeli

Yeni dönemde sadece sertifika almış yönetim şirketlerinin siteleri yöneteceği, bu şirketlerin de Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından denetlenecek olması son derece önemli.

Ancak 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34. Maddesine göre “Yönetici atanırken kendisiyle yapılan sözleşmede, teminat göstermesi şart edilebilir; sözleşmede böyle bir şart olmasa bile, haklı bir sebebin çıkması halinde, kat malikleri kurulu, yöneticiden teminat göstermesini isteyebilir.” denilmektedir.

  • Karton şirketlerin piyasada faaliyet gösterememesi için tesis yönetim şirketlerinden de mutlaka teminat alınması gerektiğini düşünmekteyim.
  • Tesis yönetim şirketlerinin de kooperatifçilik genel müdürlüğünün altına alınması da olumlu bir gelişme.

Çünkü sitelerin yönetiminde kooperatifler kanunundan faydalanacak çok alan mevcut.

Örnek olarak;

1-Adli Sicil Kaydı Konusu: Kooperatiflerde devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) (1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkûm olmayanlar kooperatif yöneticisi olabilir.

Sitelerde ise yönetici ve denetçiler için bu tip şart bulunmamaktadır. Sitenizin yönetimini daha önce bu konularda suç işlemiş birine teslim etmeniz söz konusu olabilir.

2-Eğitim Konusu: Ayrıca kooperatiflere 7339 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler ile yönetici ve denetçiler için eğitim şartı da getirilmiştir. Site yöneticileri için eğitim zorunluluğu bulunmamaktadır.

3-Mal Bildirim Zorunluluğu: Ek olarak kooperatif yönetici ve denetçileri için göreve geldikleri dönemde ve ayrıldıkları dönemde mal bildirim formu verilmesi zorunlu iken sitelerde bu zorunlulukta yoktur. Site yönetici ve denetçilerinin mal bildirim formu verme zorunluluğu bulunmamaktadır.

4-Bağdaşmayan Görev: Ayrıca Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz iken sitelerde ticari muamele ve bağdaşmayan görev yasağı konusunda herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır.

5-Bakanlık Temsilcisi Konusu: Yukarıdaki Kat Mülkiyeti Kanunundaki eksiklere ek olarak Kooperatiflerde genel kurul toplantıları, bilindiği üzere Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder. Temsilci, toplantının kanunlara, ana sözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesine nezaret eder.

6-Toplantı Nizamı Konusu: Ancak kat malikleri toplantısına kooperatiflerde olduğu gibi resmi bir bakanlık temsilcisi katılmadığı için hazirun kontrolü, tutanak kontrolü, toplantı nisabı ve karar nisaplarının kontrolü noktasında önemli hatalar yapılmaktadır.

7-Tutanak kontrolü noktasında yetkili belirlenmiş bir kişi veya bakanlık temsilcisi olmadığı için site toplantılarında toplantı tutanağına şerhinizin yazılmaması nedeni ile Sulh Hukuk Mahkemesinde dava hakkını kaybedilmesi de söz konusu olabilmektedir.

8-Toplantı düzeninin sağlanmasında zorluklar yaşanmakta, evrakların kontrol edilmesi için belirlenmiş bir kişi olmadığı ve anonim bir sorumsuzluk hali ortaya çıkabilmesi muhtemel olduğu için art niyetli kişiler tarafından bu bilgi ve belgelerde tahrifatlar da sonradan yapılabilmektedir.

9-Ancak kooperatiflerde tutanak ve diğer evraklar bakanlık temsilcisi tarafından kontrol edilir ve bir nüshası teslim alınır taranarak Bakanlığın sistemine eklenir.

10-Site yönetimlerinde şikâyet merciinin kim olacağı belli değildir. Kooperatiflerde bir ortağın herhangi bir maliyete katlanmadan Cimer üzerinden yaptığı başvuru ile kooperatiflerin ilgili bakanlık tarafından hızlıca denetlenmesi mümkün ise sitelerde böyle bir merci bulunmamaktadır.

Saygılarımla

KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETİM VE DENETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREVLERİ SIRASINDA SORUMLULUK DOĞURACAK HUSUSLAR

KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARI YÖNETİM VE DENETİM KURULU ÜYELERİNİN GÖREVLERİ SIRASINDA SORUMLULUK DOĞURACAK HUSUSLAR

  • 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre Yönetim Kurulu; kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.
  • Yönetim kurulu kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği göstermek zorundadır. Bu esaslar çerçevesinde, kooperatif yönetim kurulu ve memurları işlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmesi esastır.
  • Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumlu olup, bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı ‘Kamu Görevlisi’ gibi ceza görürler.
  • Bu kapsamda Kooperatif ve Birlik yöneticileri ve memurları ile denetçilerinin Kanun ve ana sözleşmede belirlenen görevlerini yerine getirirken dikkat edilmesi gereken hususlar özet olarak aşağıda gösterilmiştir.

➢ Yönetim kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin ana sözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır. (Kooperatifler Kanunu madde. 8, fıkra: 2).

➢ Kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefil olan kooperatifler ile kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapan kooperatiflerde, yönetim kurulu ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyanları ortaklığa kabulden kaçınamaz. (KK m.8 f.4)

➢ Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. (KK. m. 16, f.1).

➢ Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. (KK. m.16, f.5).

➢ Kooperatifte kasa sorumlusu ile kasada günlük olarak bulundurulacak azami para miktarının yönetim kurulunca alınacak bir kararla belirlenmesi; ihtiyaç fazlası paranın bankaya yatırılması; Kooperatifin amaç ve işleri dışında avans verilmemesi; verilecek avansın sebebi, miktarı, süresi, geri alınma şartları, kapatılma şekli ve Kooperatif parasının amaçlara uygun şekilde değerlendirilmesi usulünün, yönetim kurulu tarafından belirlenmesi uygun olacaktır. Her türlü ödemelerin geçerli belgelere dayandırılması şarttır.

➢ Kooperatif kayıtları ile ilgili banka şubeleri kayıtları arasında uygunluk sağlanmalı ve doğacak uygunsuzlukların zamanında araştırılarak giderilmesi yoluna gidilmelidir.

➢ Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, bilanço, gelir-gider farkı hesapları ve denetçilerin 66 ncı ve 69 uncu madde hükümlerine uygun olarak tanzim edecekleri raporlar, genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile kooperatif merkezinde, varsa şubelerinde ve elektronik ortamda KOOPBİS’te ortakların tetkikine amade tutulur (KK m.24. f.1)

➢ Kooperatif ortaklarına KOOPBİS üzerinden, genel kurula katılma hakkını haiz ortakları gösterir listeye erişim yetkisi verilir (KK m.24. f.2).

➢ Talep eden ortaklara bilanço ve gelir gider farkı hesaplarının birer suretinin verilmesi mecburidir.

➢ Kooperatif yönetim kurulu ve temsile yetkili şahıslar, Kooperatifler Kanunu’nun 42’nci ve Kooperatif ana sözleşmesinin 53 üncü ve Birlik Ana sözleşmesinin 37’nci maddelerinde sayılan genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri kullanamaz. (KK. m. 42, f.2, m. 59, f.8).

➢ Genel kurul olağan ve gerektiğinde olağanüstü olarak toplanır. Olağan toplantının her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur. Ancak, usul ve esasları ilgili Bakanlıkça yapılacak düzenlemede gösterilmek üzere; kooperatif üst kuruluşlarına ortak olunması ve genel kurul toplantısının gündemine konuyla ilgili madde konulması şartıyla, olağan genel kurul toplantıları en fazla iki hesap dönemini kapsayacak şekilde birleştirilerek yapılabilir (KK. m. 45, f.1).

➢ Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur (KK m.46, f.2)

➢ Yönetim kurulunun üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir. (KK. m. 56, f.2).

➢ Denetçiler; yönetim kurlunun toplantı nisabını kaybetmesi halinde, boşalan yönetim kurulu üyeliklerine geciktirilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağırmak zorundadır (KK.m.56, f. 4).

➢ Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiç bir ad altında başkaca ödeme yapılamaz. Kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefil olan kooperatifler ile kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapan kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri, bunların ortağı olduğu üst kuruluşlarda görev alsalar dahi yalnızca bir ücret veya huzur hakkı alabilirler (KK. m. 56, f.6).

➢ Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır. . (KK. m. 59, f.4).

➢ Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz. (KK. m. 59, f.6).

➢ Kooperatif ve üst kuruluşlarca tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar, eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi, yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşıyamaz. .(KK. m. 59, f.7).

➢ Yönetim kurulu; kendi tutanakları, genel kurul tutanakları, ortak listeleri, gelir-gider hesapları ve yıllık bilançonun usulüne uygun olarak hazırlanması ve saklanmasından, tetkik olunmak üzere denetçilere verilmesinden sorumludur. Ayrıca görevi sona eren yönetim kurulu üyeleri tarafından sorumlulukları altında bulunan para, mal, defter, belge ve diğer kooperatif varlıklarının seçimlerin yapıldığı genel kurul toplantı tarihinden itibaren üç iş günü içinde tutanakla yeni seçilenlere teslimi zorunludur (KK m.62 f.2).

➢ Denetçiler, genel kurul namına kooperatifin bütün işlem ve hesaplarını tetkik eder.

➢ Denetçiler, işletme hesabiyle bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığını ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlüdürler. Ortakların şahsan sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde denetçiler, ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını da incelemek zorundadırlar (KK. m.66. f.1).

➢ Kooperatif yöneticileri, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler. Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir. (KK. m. 66, f.2).

➢ Denetçiler, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları, kanun veya anasözleşmeye aykırı hareketleri bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde aynı zamanda genel kurula haber vermekle yükümlüdürler. Denetçiler her yıl yazılı bir raporla beraber tekliflerini genel kurula sunmaya mecburdurlar. (KK. m. 67, f.1,2).

➢ Denetim kurulu üyeleri, Kooperatifler Kanununda ve Ana sözleşmede sayılan görev ve yetkilerini titizlikle yerine getirmeleri gerekir.

➢ Kooperatifler, kooperatif birliklerine; kooperatif birlikleri de merkez birliğine ortak olmadığı takdirde, kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefalet sağlayamaz ve kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapamaz. Bu kapsamdaki başvurularda; birlikler kooperatifleri, merkez birliği de birlikleri ortaklığa kabulden kaçınamaz (KK, m.72, f.4).

➢ Kooperatiflerde ve üst kuruluşlarında görevli bulunanlar bu kuruluşlara ait mal, para ve para hükmündeki kâğıtları ve gizli de olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine, denetimle görevlendirilen personele ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelemesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmakla yükümlüdürler. (KK.m.90, f. 5).

➢ Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez.

➢ Genel kurul toplantısına, yönetim kurulu tarafından KOOPBİS’ten alınan ortaklar listesinde adı bulunanlar katılabilir. Kooperatifin ticaret sicili kayıtlarının, finansal tablolarının, yönetim kurulu ve denetçi raporlarının, genel kurul toplantı evrakının, ortakların kimlik, iletişim, pay ve ödemelerine ilişkin bilgilerinin KOOPBİS’e işlenmesinden yönetim kurulu sorumludur. (KK. m.45, f.6, Ek m.5).

➢ Yönetim kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim kurulu üyeleri Kooperatif ve Birlik Ana sözleşmelerinde sayılan görev ve yetkilerini titizlikle yerine getirmeleri gerekir.

➢ Yönetim kurulu üyeleri; seçimi takiben yapacakları ilk toplantıda aralarından bir başkan, bir başkan yardımcısı ve muhasip üye seçerek görev bölümü yaparlar.

➢ Toplantılarda bulunmayan yönetim kurulu üyeleri yerine temsilen oy kullanılamaz. Üyeler, şahsi menfaatlerini ilgilendiren hususların görüşülmesi sırasında toplantıya katılamazlar.

➢ Özürsüz olarak üst üste üç toplantıda hazır bulunmayan üye çekilmiş sayılır.

➢ Kusurlu olmadığını ispat eden üyeler ile karara muhalif kalıp durumu hemen denetim kuruluna yazılı olarak bildiren veya özrü nedeniyle toplantıda hazır bulunmayan üyeler sorumluluktan kurtulurlar.

➢ Görevi sora eren üyenin iş gördüğü zamana ait sorumluluğu ayrılış tarihinden itibaren beş yıl devam eder.

➢ Denetim kurulu üyeleri, kendilerine kanun ve ana sözleşme ile verilen görev ve yetkileri, gerektiğinde tek başlarına da kullanabilirler.

➢ Denetim kurulu üyeleri, kanun ve ana sözleşme ile kendilerine yükletilen görevleri hiç veya gereği gibi yapmamalarından doğan zararlardan dolayı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe müteselsilden sorumludurlar.

➢ Yönetim kurulu her yıl 31 Aralık tarihi itibariyle envanter yapar, bilançoyu ve gelir gider farkı hesapların hazırlayıp genel kurul toplantısından en az bir ay önce denetim kurulu üyelerine verir. Denetim kurulu üyeleri bunları en çok 10 gün içinde inceleyerek müştereken düzenleyecekleri raporla birlikte yönetim kuruluna iade ederler. Bilanço ve netice hesapları genel kurul toplantısından en az 15 gün önce kooperatif merkezinde ortakların incelemesine sunulur ve isteyenlere birer sureti verilir.

➢ Kooperatifte aşağıdaki defterlerin tutulması zorunludur. 1-Yevmiye Defteri, 2-Defteri Kebir, 3-Envanter Defteri, 4-Yönetim Kurulu Karar Defteri 5-Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri 6-Ortaklar Defteri,

➢ Kooperatifin tutmak zorunda olduğu yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve her iki karar defteri kullanılmaya başlanılmadan önce Notere ibraz olunur. Noter bu defterleri mühür ve imzasıyla tasdik eder.

➢ Yevmiye defterine geçirilecek kayıtlar haklı sebep olmaksızın on günden fazla geciktirilemez. Yevmiye defteri yeni senenin en geç Haziran ayı sonuna kadar notere ibraz edilip, son kaydın altına noterce (görülmüştür) sözü yazılarak mühür ve imza ile tasdik ettirilmek şarttır.

➢ Envanter defterine, kooperatifin açılış tarihinde ve müteakiben her hesap dönemi sonunda çıkarılan envanterler ve bilançolar kaydolunur.

➢ Karar defterine genel kurul ve yönetim kurulu tarafından görüşmeler sonucunda verilen kararlar yazılır. Yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul karar defterleri ayrı ayrı tutulur.

➢ Yönetim kurulu karar defteri yeni senenin en geç Ocak ayı sonuna kadar Notere ibraz edilip, son kaydın altına Noterci (görülmüştür) sözü yazılarak mühür ve imza tasdik ettirilmesi şarttır.

➢ Genel kurul karar defterine yönetim kurulunca aslına uygunluğu tasdik edilmiş olarak genel kurul tutanakları yazılır veya yapıştırılır.

➢ Kooperatifle ilgili yazı, mektup, telgraf, fatura, cetvel, senet, makbuz, tutanak, şartname proje, hakediş, fiş gibi belgelerle ödemeleri gösteren belgeler, mukavele, taahhüt, kefalet, sair teminat senetleri ve mahkeme ilamları gibi belgeler muntazam bir şekilde dosya halinde muhafaza edilir.

➢ Bu belgelere defterler son kayıt tarihinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklanır.

Mustafa ÜN Emekli Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi

Kooperatifler Gerçek Faydalanıcı Bildirimini Ağustos Ayı Sonuna Kadar Göndermeyi Unutmayın

Kooperatifler Gerçek Faydalanıcı Bildirimini Ağustos Ayı Sonuna Kadar Göndermeyi Unutmayın

Gerçek Faydalanıcı Bildirimi-Kurumlar Vergisi Mükellefi Olmayan Kooperatifler için

Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.

Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik ortamda bildirmek zorundadır.

Koopbis Giriş Eğitim Videosu


Koopbis Giriş Eğitim Videosu

Koopbis’e Nasıl Giriş Yapılır?

KOOPERATİF BİLGİ SİSTEMİ EĞİTİMİ

Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS), Ticaret Bakanlığı tarafından kurulan, kooperatifçilikle ilgili hizmetlere elektronik ortamda erişim sağlayan ve merkezi veri tabanı niteliği taşıyan bir sistemdir.

Kooperatif Bilgi Sistemi Yönetmeliği (KBSY) kapsamında, kooperatife ve ortaklarına ilişkin bilgi, belge ve evrakın KOOPBİS’e tam ve zamanında işlenmesi ile bunların güncelliğinin sağlanmasından kooperatif yönetim kurulu üyeleri sorumludur.
  • Kooperatif Bilgi Sistemi’ne (Koopbis) Giriş İşlemlerine Başlamadan Önce Elinizde olması gereken belgeler aşağıdadır.
  • Bu belgeleri yanınıza aldıktan sonra koopbis giriş işlemini gerçekleştirmeniz daha hızlı ve kolay olacaktır.

Videoya buradan ulaşabilirsiniz: https://youtu.be/3QFfpXLresc?si=klfUP6uCc0SErBt1

1-Kooperatif Yönetim Kurulu Raporu

2-Kooperatif Denetim Kurulu Raporu

3-Kooperatif Bilanço ve Gelir Gider Farkı Tablosu

4-Çağrı Mektubu-Posta Listesi-Hazirun Listesi

5-Çalışma Programı ve Tahmini Bütçe

6-Bordrolar ve SGK Hizmet Listeleri (Ödenen sigorta primleri ve çalışan sayısı için)

7-Genel Kurulun Tescil Olduğu Ticaret Sicil Gazetesi( Koopbis girişi genel kuruldan sonra en geç 15 gün içinde yapılmalıdır. O yüzden genel kurul sonrası tescil işlemi geciktirilmemelidir)

8-Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve ekleri

9-Genel Kurula Katılan Bakanlık Temsilcisinin Bilgileri


Önemli Bilgilendirme: Yönetim Kurulu tarafından KOOPBİS’ten ve Bakanlığın internet sayfasından erişilebilen, kişisel verilerin KOOPBİS ile işlendiğini belirten aydınlatma metnini, kooperatifin merkezinde ve genel kurul toplantısının icra edileceği yerde herkesin görebileceği şekilde bulundurulması gerekmektedir.

25 Adımda Koopbis Giriş işlemleri

1-Koopbis Giriş Ekranı:Ekranda görülen bu giriş ekranı bizi karşılamaktır.

2-Koopbis Yetkilisinin Giriş Yapması: Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki oturum açabilmek için ya yönetim kurulu üyesi olmak gerekmekte ya da yönetim kurulu tarafından atanmış bir kişinin yetki tanımlamasının İl Müdürlüğü tarafından yapılmış olması gerekmektedir

3-e-devlet ile giriş butonuna tıklıyoruz.TC kimlik numaramız ve e-devlet şifremiz ile giriş yap diyoruz .

4-Kooperatifi Seç:Giriş yaptıktan sonra bu şekilde bir açılış ekranı bizi karşılamakta sol tarafta kooperatif butonuna tıkladığımızda yetkili olduğunuz kooperatif burada görünecektir

5-Kooperatif Kartı:Sağ tarafta git butonun altındaki mavi ok butonuna tıklıyoruz burada kooperatifin kartı görüntülenecektir

6-Genel Kurul Bilgileri:Şimdi genel kurul bilgilerin işlemeye başlayabiliriz ilk yapmamız gereken şey idari mali durum butonuna tıklıyoruz burada görmektesiniz sağ tarafta finansal bilgi ekle butonunu görüyorsunuz buraya tıklıyorsunuz

7-Hangi Yıla Ait Genel Kurul:Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu ki hangi yıla ait genel kurulu toplantısını yaptıysanız o yılın bilgilerini girmeniz gerekmekte

8– Genel Kurul Bilgileri Giriş:Biz 2023 yılında olduğumuz için 2022 yılının yerel kurulu toplantılarını yaptık Bundan dolayı 2022 yılına ait bilgileri gireceğiz ama sizin genel kurul toplantınız 2021’i de kapsıyor olabilir ya da 2023 yılında bir olağanüstü toplantıda yapmış olabilirsiniz bu bilgilere dikkat ederek istenilen bilgileri doldurmanız gerekmekte

9-Yıllık Bilgi Girişleri: 2022 yılı için başlangıç tarihini 01 .01.2022 olarak belirtiyoruz yani 1 Ocak 2022 başta bitiş tarihini ise 31 12 2022 yani 31 Aralık 2022 bu tarihleri girdikten sonra genel kurulca bir ortak için belirlenen yıllık ödenti toplamını sormakta burada kooperatifinizin ortaklarının bir yıl içerisinde kooperatifinize vermiş olduğu aidat miktarının toplamına girmeniz gerekmekte

10-Net Satışlar ve Bilanço-Gelir Tablosu: Ben şimdi farazi olarak 1000 TL ifadesini giriyorum net satışlar butonunda ise bu ifade ayrıntılı bilançonuzda mevcuttur Oradan bakarak bu değeri buraya girmeniz gerekmekte

11-Aktif toplamda aynı şekilde ayrıtları bilanço olursa mevcuttur Oradan bakarak bu kutucuğu daha doldurmanız gerekmekte

12-İstihdam edilen personel sayısını Ben 0 olarak giriyorum Siz kendi kooperatifinize göre bu kutucuğu doldurursunuz.Sigorta primini doğal olarak 0 oluyor.

13-Buradan kaydet butonuna tıklıyoruz görüneceği gibi aşağıda mali bilgileri içeren satırımız görüntülenmekte

14-Mali bilgileri girdikten sonra sağ tarafta şurada görmektesiniz genel kurul butonu var genel kurul butonuna tıklayıp sağdan genel kurul ekle butonuna tıklıyoruz

15-Genel kurul butonuna tıkladıktan sonra buradan hangi tarihte yaptıysanız genel kurulunuzu o tarihe giriyorsunuz Ben bunu 19 Haziran olacak şekilde seçtim

16-Toplantı türü ve yeri:Toplantımız Olağan bir şekilde olağan toplantı diyelim toplantı yeri Burada dikkat edilmesi gereken nokta Genel Kurul toplantı tutanağında adres ne belirtirmişse buraya aynı şekilde detayları bir şekilde adres bilgisini girmeniz gerekmekte

17– Çağrının Şekli:Eğer ki genel kurulunuz çağrısız yapılmışsa burayı Evet eğer ilanla yapılmışsa burayı Hayır şeklinde seçiyorsunuz

18-Tescil tarihinizi buradan girmeniz gerekmekte tescil edilen hususlar yoksa buraları boş bırakabilirsiniz Burası dikkat edilmesi gereken nokta Bu kutucuğa açıklama girmediğiniz takdirde Kaydır butonu aktif olmamaktadır genel kurulu yazalım kaydet butonuna tıklayalım bu şekilde göreceğiniz üzere 19 Haziran’daki genel kurul toplantımız burada listelenmeye başlamıştır

19-Bundan sonra işlemler butonuna tıklıyoruz Çağrı ekle butonuna tıklıyoruz göreceğiniz gibi burada genel kurulu çağrısı ile ilgili bilgiler var

20-Tarihi giriyorsunuz buradan eğer ki mektup İmza karşılığı ise İmza karşılığı ya da çağrısız yapmışsanız 47 maddeye giriyorsunuz yine tüm genelde çağrıyı yönetim kurulu yapar yönetim Kurulunu seçiyorsunuz

21-Çağrıyı yapan organ:eğer başka bir organ yapmazsa buradan değiştirerek farklı bir seçerek seçebilirsiniz sonrasında kaydet butonuna tıklıyorsunuz bu şekilde çağrınız kaydedilmiş oldu

22– Genel kurul temsilcisi: Bu işlemi tamamladıktan sonra yine aynı şekilde genel kurulumuzun işlemler butonuna tıklıyoruz genel kurul temsilci ekle diyoruz burada göreceğiniz gibi bağlı olduğunuz ili seçiyorsunuz sonrasında toplantınıza katılan bakanlık temsilcisi kimse onu seçiyorsunuz bakanlık temsilci ücreti ödemişsiniz başvuru esnasında buraya makbuz nosunu yazıyorsunuz

23-Toplantı saati:Eğer ki toplantınız mesai saatleri dışarı beşten sonra ise Ya da hafta sonu yapılmış işte mesai dışı hafta içi yapılmış işte mesai içi seçip kaydet butonuna tıklıyorsunuz

24– Toplantı Tutanağı ve ekleri:En önemli kısım burasıdır burada sırayla belgeleri ekliyoruz gördüğünüz gibi toplantı tutanağı ifadesini seçtikten sonra burada dosya seçin butonunu göreceksiniz buradan tutanağı seçiyorsunuz ve Diğer bir seçenek hazırun listesi aynı şekilde yine dosya seçip buradan hazırlığını seçiyorsunuz devam ediyorsunuz aynı şekilde diğer belgelerde de bilançonunuzu gelir gider tablonuzu ve genel kurula ilişkin diğer belgeleri buradan yükleyip Sorumluluk kabul ediyorum butonuna tıklayıp kaydet dediğinizde Evraklarınız koopbise yüklenmiş oluyor

25-İşlemlerinizi bu şekilde tamamlamış oluyorsunuz

KOOPERATİF TÜRLERİ NELERDİR?

KOOPERATİF  TÜRLERİ

Her ne kadar ekonomistler ve sosyologlar kendi bakış açılarına göre kooperatifleri muhtelif türlere ayırmakta iseler de, bu ayrım bağlayıcı değildir. Türlerin belirlenmesinde; daha ziyade bağlı oldukları mevzuat hükümleri ile kooperatiflerin faaliyet konuları ve amaçları ölçü olarak alınmaktadır.

Ülkemizdeki kooperatifler türler itibariyle önce tarımsal amaçlı kooperatifler ve diğer kooperatifler olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Tarımsal amaçlı kooperatiflerin ayrı yasaları olup, tarım kredi ve tarım satış kooperatifleridir. Diğer kooperatifler ise, tamamı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tâbi olan kooperatiflerdir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda kooperatif türleri konusunda bir düzenleme veya sınırlama getirilmemiştir. Ancak, bu Yasanın 88. maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve uygulanan anasözleşmelere göre uygulamada örneği bulunan kooperatifler amaçları, faaliyet konuları ile ortaklarının nitelikleri itibari ile sınıflandırılmıştır.

Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, 25 Ekim 1988 tarihinde 3476 sayılı yasa ile değiştirilmiş ve bazı maddelerine eklemeler getirilmiştir. Yasanın 56. maddesinde “yönetim kurulu üyelerinde aranacak koşullar arasında aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak” koşulu getirilmiştir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 30.06.1989 tarih ve 22311 sayılı Genelgesinde bu maddeye açıklık getiren tür ayrımına göre kooperatifleri 15 tür olarak sayılmış olmakla birlikte, daha sonra muhtelif kooperatif türleri ile ilgili Bakanlıkça anasözleşme örnekleri hazırlanıp uygulamaya konulmuştur. Zaman zaman yeni kooperatif türlerine ilişkin Bakanlıkça anasözleşme hazırlandığı bilinmektedir.

Bu türler:

  1. Konut Yapı Kooperatifi,
  2. Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi,
  3. Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi,
  4. Turizm Geliştirme Kooperatifi,
  5. Site İşletme Kooperatifi,
  6. Gayrimenkul İşletme Kooperatifi
  7. Küçük Sanat Kooperatifi,
  8. Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi,
  9. Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi,
  10. Üretim ve Pazarlama Kooperatifi,
  11. Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatifi,
  12. Tahmil ve Tahliye Kooperatifi ile Ham Mallar Taşıma Kooperatifi,
  13. Tüketim Kooperatifi,
  14. Temin Tevzi Kooperatifi,
  15. Yayıncılık Kooperatifi,
  16. Sigorta Kooperatifi.
  17. Sağlık Hizmetleri Kooperatifi
  18. Elektrik Enerjisi Üretim ve Tüketim Kooperatifi

Yukarıdaki kooperatif türlerinden anlaşıldığı üzere yapı kooperatifleri temelde konut kooperatifleri ve işyeri kooperatifleri olmak üzere önce ikiye ayrılmaktadırlar. Konut kooperatifleri ve işyeri kooperatifleri amacını gerçekleştirdikten sonra artan taşınmazları var ise, yada mevcut arsaları konut yada işyeri sayısı için yeterli değilse, gayrimenkul işletme kooperatifine dönüşmek suretiyle de faaliyetlerini sürdürebilmektedirler. (KK. 81) Ayrıca kooperatiflerin birleşmesi ve tür değiştirmesi de mümkün olabilmektedir.

KOOPERATİFÇİLİĞİN YARARLARI

KOOPERATİFÇİLİĞİN YARARLARI

Kooperatifçilik hareketinin yararlarının bazıları ekonomik, bazıları ise sosyaldir.

Bu yararları özetle belirtecek olursak:

  1. Kooperatifler, ortaklarının ellerindeki küçük birikimlerin en verimli şekilde değerlendirilmesine olanak hazırlarlar.
  2. Kooperatifler, ortaklarının gereksinimlerini en uygun şekilde ve maliyet fiyatına sağlamalarını temin ederler.
  3. Kooperatifler, üretici ile tüketici arasındaki yolu kısaltıp, kaliteyi artırıp, maliyeti düşürürler.
  4. Kooperatifler, ortaklarını birlikte çalışmaya yöneltirler. Teknik bilgi ve görgülerini artırırlar. İşbirliği ve ihtisaslaşmaya olanak hazırlarlar.
  5. Kooperatifler, ortaklarının gelir düzeyini yükselterek, daha çağdaş ve düzenli bir yaşam için ortam hazırlarlar. Bu sayede toplumsal dengeyi de sağlamış olurlar.
  6. Kooperatif ortaklarında birlikte yaşama ve demokratik yönetim biçimi ile eşitlik duygu ve davranışını geliştirir, böylece sosyal barışı sağlarlar.
  7. Kooperatifler dengeli gelir dağılımını sağlayarak sermayenin sosyal barışı bozmasını engellerler.
  8. Birlikte yönetme ve birlikte karar verme kültürünü geliştirirler.

Kooperatiflerin yararları yukarıda sayılanlarla sınırlı olmayıp, daha birçok yararları bulunmaktadır.

KOOPERATİFÇİLİĞİN ÖZELLİKLERİ

KOOPERATİFÇİLİĞİN ÖZELLİKLERİ

Kooperatifler, hem ekonomik hem de sosyal oluşumlardır. Bu nedenle bazı ekonomistler ve sosyologlar kooperatifçiliği kamu ve özel sektörlerin yanında üçüncü bir sektör olarak kabul etmektedirler.

Ekonomik ve sosyal kuruluşlar, bir çok yönleri ile birbirlerinden ayrılırlar. Ekonomik kuruluşlarda sermaye unsuru ön plandadır. Ticari amaçla kurulurlar ve faaliyet gösterirler. Bu kuruluşlarda kâr elde etmek temel amaçtır. Kuruluşu oluşturanlar, kuruluşun sahibi ya da ortağıdırlar.

Kuruluşa ödedikleri paralara sermaye taahhüdü[1], kuruluştan aldıkları paya ise kar payı[2] denir. Kuruluşta yönetim, sermayeye bağlı olarak etkinlik gösterir. Sermayenin yarısından fazlasını elinde bulunduran kişi ya da kişiler, kuruluşun yönetiminde etkin ve genelde yetkilidirler.

Sosyal kuruluşlara gelince; bu kuruluşlarda sermaye değil, kişi unsuru ön plandadır. Kuruluşun amacı, hizmettir. Kuruluşu oluşturan kişiler, kuruluşun üyeleridirler. Bu kişilerin kuruluşa ödedikleri paralara aidat, kuruluştan aldıkları paralara ise risturn ya da faiz denilmektedir. Kooperatifin taşınmazlarının satış gelirinin dağıtılması ya da gelir fazlasının ortaklara dağıtılması söz konusu olduğu taktirde dağıtılan miktar kâr payı olarak adlandırılmaktadır.

Kooperatifler hem ekonomik hem de sosyal kuruluşlardır. Öncelikle ekonomik kuruluşlardır. Çünkü kooperatifi oluşturanlar kooperatifçe yaratılan ekonomik değerden pay almaktadırlar. Bunun yanında sosyal kuruluşlardır. Çünkü gelirin eşit olarak dağılmasına ve demokrasiye katkıda bulunmaktadırlar. Kooperatiflerin hem ekonomik hem de sosyal kuruluşlar olması nedeniyle kooperatifi oluşturan kişilere kooperatifin ortağı dendiği gibi üyesi de denilmektedir. Bu kişilerin kooperatife yaptıkları ödemelere sermaye taahhüdü ya da ortaklık taahhüdü dendiği gibi aidatta denilmektedir.

Kooperatiflerde bazı durumlarda kişi unsuru daha çok öne çıkmaktadır. Şöyle ki, kooperatiflerde ortaklık payına bakılmaksızın her ortağın bir oyu olması ve kooperatifin kuruluş amacını teşkil eden  konunun (taşınmaz vs)  maliyet bedeli ile ortaklarına verilmiş olması, kişi unsurunun ön planda olduğunu belirten hususlardır.

Diğer taraftan kooperatiflerin hizmet vermesi sosyal adaleti ve demokrasiyi birlikte yaşama, birlikte yönetme ve birlikte karar verme ile birlikte paylaşma yönünden  önem arz etmektedir. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler, kooperatiflerden büyük oranda yararlanmaktadırlar. Zira kooperatifler gelirin dağılmasını düzenleyen bir araç oldukları gibi, serbest rekabet ortamında da var olan kuruluşlardır.

Kooperatifler sadece yardım veya hayır kurumları değillerdir.  Vakıflardan  farklıdırlar. Kuruluş amacı ne ise, faaliyetinin temeli bu amacın gerçekleşmesine yöneliktir.

Kısaca kooperatifçilik hareketi, yeryüzünün en büyük sosyo-ekonomik hareketidir.

Kooperatifçilik hareketinin diğer bir özelliği de; dünyada 5 kıtaya yayılmış evrensel bir hareket olmasıdır. Gelişmemiş, gelişmekte olan ve gelişmiş bütün ülkelerde kooperatifler bulunmaktadır.

[1]      Anas. 21, 23/6, 61

[2]      KK. 39, Anas. 68

KOOPERATİFÇİLİK NEDİR VE HANGİ GEREKÇELERDEN DOĞMUŞTUR ?

KOOPERATİFÇİLİK NEDİR VE HANGİ GEREKÇELERDEN DOĞMUŞTUR ?

İnsanlar doğumdan itibaren gereksinimlerinin karşılanması uğraşını verirler. Çünkü genelde insanlar gereksinimlerinin karşılanması oranında huzurlu ve mutlu olmaktadırlar. Ancak bu sayede çağdaş ve düzenli bir yaşam sürdürebilirler. Genelde insanların temel gereksinimleri: beslenme, barınma ve örtünmedir. İstisnalar hariç, kişiler yaşam süreci içinde olanakları ve yeteneği ölçüsünde gereksinimlerini karşılarlar.

Ancak, insanların olanakları ve yeteneği tek başına bu gereksinimlerin karşılanması için yeterli olmayabilir, ya da yeterli olmakla birlikte, o işin birlikte yapılmasında daha fazla yararı olabilir. İşte kooperatifçiliğin doğma gerekçesi bu iki nedene dayanmaktadır. Yani kişiler tek başına o işi yapamamaktadırlar, ya da o işi birlikte yapmalarında daha fazla yararı bulunmaktadır. Bu sayede kişilerin tek başına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri, en iyi şekilde ve maliyet fiyatına yapmak üzere gönüllü olarak oluşturdukları ve demokratik bir şekilde yönetecekleri ekonomik ve sosyal ortaklıklara kooperatif denilmektedir.[1]

Kooperatifçiliğin temelinde ortaklaşa çalışma ve birlikte iş yapma düşüncesi bulunur. Latince kökenli bir sözcük olan kooperatif, “iş birliği yapmak” anlamına gelmektedir.

[1]      KK.1

Vergi artışı birçok sektörü vurdu ama belki de en sert artışlardan biri finansal sektöre oldu.

Vergi artışı birçok sektörü vurdu ama belki de en sert artışlardan biri finansal sektöre oldu.Şeytanlaştırılan bankalar ve diğer finansal sektörde faaliyet gösteren firmalar da bu artıştan nasibini aldı.

Bu artış finansal kurumlar için vergisel avantajları olan İstanbul Finans Merkezini daha da önemli hale getirdi.

Elektronik Ödeme ve Para Kuruluşları için Torba Kanunda Yer Alan 3 Önemli Düzenleme

1-Kurumlar Vergisi Oranı Artışı

Torba kanunda yer alan en önemli düzenlemelerden bir tanesi kurumlar vergisi oranındaki artış, bu artıştan finansal hizmetler sektörü nasıl etkileniyor diye baktığımızda bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin kurumlar vergisi oranının 5 puan kadar daha yüksek olarak düzenlendiğini görüyoruz.

Kooperatif Yönetici ve Denetçileri için Zorunlu Eğitimde Süre Daralıyor

Kooperatif Yönetici ve Denetçileri için Zorunlu Eğitimde Süre Daralıyor

Bilindiği üzere Kooperatifler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklikler Yapılmasına Dair 7339 sayılı Kanun’un; 5’inci maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55’ inci maddesine “Çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslara göre belirlenen kooperatiflerin yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve yedek üyeleri için zorunlu eğitim alma düzenlemesi getirilmiştir.

Eğitim süresi de dikkate alındığında Ağustos veya Eylül ayı içinde ilgili eğitimin asil ve yedek üyeler tarafından alınması gerekmektedir.

1-Hangi Kooperatif Yönetici ve Denetçileri eğitim almak zorundadır?

Aşağıdaki şartlardan birini sağlayan faal kooperatiflerin üyeleri eğitim şartına tabidir:

  • Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet, tarım satış, tarım kredi ve pancar ekicileri kooperatifleri,
  • İnşaat ruhsatı alınmış ve ortak sayısı 50 veya daha fazla olan yapı, turizm geliştirme ve gayrimenkul işletme konularında faaliyet gösteren kooperatifler,
  • Ortak sayısı 50 veya daha fazla olan taşıma konularında faaliyet gösteren kooperatifler,
  • Faaliyet konusuna bakılmaksızın 20 milyon Türk lirası ve üstü net satış hasılatı olan kooperatifler,
  • Faaliyet konusuna bakılmaksızın 1.000 ve daha fazla ortağı bulunan kooperatifler.

2-Kooperatiflerde Yedek Üyeler de Eğitim Almak Zorunda mıdır?

Yönetim ve Denetim Kurulu asil ve yedek üyelerinin tamamı kooperatifçilik eğitimine tabidir.

3-Kooperatifçilik Eğitimi Ne Zamana Kadar Alınmalıdır?

– 31.12.2022 tarihine kadar seçilmiş yönetim ve denetim kurulu asıl ve yedek üyeleri için dokuz aylık sürenin bu tarihten itibaren başladığı, yani 01.10.2023 tarihine kadar Yönetmelikte belirtilen eğitimi almaları,

– 31.12.2022 tarihinden sonra seçilmiş yönetim ve denetim kurulu asıl ve yedek üyelerinin seçilmelerini takiben en geç dokuz ay içerisinde Yönetmelikte belirtilen eğitimi almaları, gerekmektedir.

31.12.2022 tarihinden önce seçilmiş yönetim ve denetim kurulu üyeleri 01.10.2023 tarihine kadar, 31.12.2022 tarihinden sonra seçilmiş yönetim ve denetim kurulu üyeleri ise seçildikten sonra en geç 9 ay içinde 30 ders saati temel konular ve 10 ders saati destekleyici konulardan olmak üzere en az 40 ders saatinden oluşan yüz yüze veya uzaktan kooperatifçilik eğitimini almak zorundadırlar.

4-Kooperatifçilik Eğitimi Yönetim ve Denetim Kurulları tarafından alınmaz ise ne olur?

Kooperatifçilik Eğitim Yönetmeliği gereğince kooperatifçilik eğitimi alması zorunlu üyelerin süresi içinde eğitim alıp almadıklarının denetimi il müdürlükleri tarafından yapılır.

Bu denetimlerden sonra il müdürlükleri tarafından eğitim şartını sağlamayan üyelere gerekli uyarılar yazılı olarak yapılır.

5-Kooperatifçilik Eğitimi Nereden Alınacaktır?

Aşağıda unvanları yazılı kurum/kuruluşlara Bakanlıkça Kooperatifçilik Eğitimi vermek üzere yetkilendirme yapılmıştır.

Kooperatifçilik Eğitimi Sağlayıcısı olabilmek için başvuru ve inceleme süreci devam etmekte olup, yeni yetkilendirmeler yapıldıkça duyurulacaktır.

  • Türkiye S.S. Yapı Kooperatifleri Merkez Birliği
  • S.S. Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği
  • Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
  • Ankara İnternet Kafeciler Esnaf Odası
  • Hatay Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
  • İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
  • Necmettin Erbakan Üniversitesi
  • Atılım Üniversitesi
  • Türkiye Köy Kalkındırma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliği
  • İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
  • Ostim Teknik Üniversitesi
  • Ankara Üniversitesi
  • İstanbul Üniversitesi
  • Başkent Üniversitesi

Saygılarımla

[email protected]

Kooperatiflerde Dış Denetim ve Kooperatif Yöneticilerinin Eğitim Alması Hususu

Kooperatiflerde Dış Denetim ve Kooperatif Yöneticilerinin Eğitim Alması Hususu

7339 sayılı Kanunla 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda yapılan değişiklikler sonrasında; kooperatif ve üst kuruluşlarının mevcut denetim kurulu üyelerinin yaptığı denetimin yanı sıra, Bakanlığımız tarafından çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslar dikkate alınarak belirlenen kooperatif ve üst kuruluşlarının dış denetime tabi olacağı düzenlenmiştir.
            Hem iç hem de dış denetim ile bu denetimleri yapacak denetçilerin kriterlerini, bunların sunacakları raporların standardını ve denetimlere ilişkin uygulama esaslarını belirlemek amacıyla tüm kooperatif türlerini kapsayacak şekilde Ticaret Bakanlığı  tarafından hazırlanan “Kooperatif ve Üst Kuruluşlarının Denetimine Dair Yönetmelik” 1 Şubat 2022 tarihli ve 31737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelikte, kooperatiflerde denetim yapacak dış denetçilerin, bağımsız denetçiler hariç olmak üzere Bakanlık veya Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarca verilen özel bir eğitimi tamamlamaları ve 5 yılda bir bu eğitimi yenilemeleri hususu düzenlenmiştir.
Ayrıca 22.08.2022 tarihli Ticaret Bakanlık Makamı onayı ile yürürlüğe giren, “Kooperatif ve Üst Kuruluşlarında Dış Denetim Yapacakların Eğitimine İlişkin Usul ve Esaslar” ile, dış denetçi eğitiminin süresinin en az 80 ders saati olacağı belirlenmiş ve eğitime ilişkin ayrıntılar düzenlenmiştir.
Gelinen aşama itibariyle;
• Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
• Bursa Uludağ Üniversitesi
Dış denetçi eğitimi sağlayıcısı olarak Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilmiştir.
Kooperatiflerde dış denetim faaliyeti yürütebilmek için Kooperatif ve Üst Kuruluşlarının Denetimine Dair Yönetmeliğin 16 ncı maddesi uyarınca söz konusu eğitimin tamamlanmış olması gerekmektedir.
Öte yandan, Kooperatifler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklikler Yapılmasına Dair 7339 sayılı Kanun’un;  5’inci maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55’ inci maddesine “Çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslara göre belirlenen kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri ve yedeklerinin, seçilmelerini takiben en geç dokuz ay içinde kooperatifçilik eğitim programını tamamlamaları şarttır.
Eğitim programına ilişkin usul ve esaslar ile buna tabi olacak kooperatifler ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Ticaret Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir. Üçüncü fıkra, tüzel kişi üyelerin temsilcileri hakkında da uygulanır.”
 8’inci maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 65’ inci maddesine “Çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslara göre belirlenen kooperatiflerin denetleme organı üyeleri ve yedeklerinin, seçilmelerini takiben en geç dokuz ay içinde kooperatifçilik eğitim programını tamamlamaları şarttır. Eğitim programına ilişkin usul ve esaslar 55 inci maddenin üçüncü fıkrası kapsamında çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”,
 17’inci maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa Geçici 7’inci Madde olarak “55 inci ve 65 inci maddelerin üçüncü fıkraları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler için yapılacak ilk seçimlere kadar uygulanmaz. Mezkûr fıkralarda yer alan dokuz aylık süre 31/12/2022 tarihine kadar seçilecek yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler için bu tarihten itibaren başlar.” hükümleri eklenmiştir.
 14.01.2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kooperatifçilik Eğitimi Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinde “Aşağıdaki şartlardan birini sağlayan faal kooperatiflerin üyeleri eğitim şartına tabidir:…
 b) İnşaat ruhsatı alınmış ve ortak sayısı 50 veya daha fazla olan yapı, turizm geliştirme ve gayrimenkul işletme konularında faaliyet gösteren kooperatifler,” hükümleri getirilmiştir.

            Bu kapsamda;

 1 – Hukuki durumu faal olan, ortak sayısı 50 (elli) veya daha fazla, inşaat ruhsatı almış yapı kooperatiflerinin yönetim ve denetim kurulu asıl ve yedek üyelerinin kooperatifçilik eğitimine tabi oldukları,

 2- 31.12.2022 tarihine kadar seçilmiş yönetim ve denetim kurulu asıl ve yedek üyeleri için dokuz aylık sürenin bu tarihten itibaren başladığı, yani 01.10.2023 tarihine kadar Yönetmelikte belirtilen eğitimi almaları,

 3- 31.12.2022 tarihinden sonra seçilmiş yönetim ve denetim kurulu asıl ve yedek üyelerinin seçilmelerini takiben en geç dokuz ay içerisinde Yönetmelikte belirtilen eğitimi almaları, gerekmektedir.

 Kooperatifçilik Eğitimi Yönetmeliği kapsamında Eğitim Sağlayıcısı olarak başvuran üniversite, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kooperatif üst kuruluşlarının başvurularını değerlendirmek, uygun olanlarla protokol imzalamak ve bunlar hakkında bilgilendirme duyurularını yapmak Ticaret Bakanlığı’nın uhdesinde olup bu güne kadar yetkilendirilen Eğitim Sağlayıcılarının;
 Türkiye S.S. Yapı Kooperatifleri Merkez Birliği
 S.S. Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği
 Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
 Ankara İnternet Kafeciler Esnaf Odası
 Hatay Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
 Necmettin Erbakan Üniversitesi
 Atılım Üniversitesi
 Türkiye Köy Kalkındırma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri Merkez Birliği
 İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
 Ostim Teknik Üniversitesi
 Ankara Üniversitesi
yukarıda belirtilen üniversite, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kooperatif üst kuruluşları olduğu, söz konusu duyurulara dair güncel durum “https://esnafkoop.ticaret.gov.tr/” adresinden takip edilebilecektir.
        Bilginize sunulur.

Liaison Offices and Branches in Turkey: Differences and Similarities

Foreign-Based Companies Establishing Liaison Offices and Branches in Turkey: Differences and Similarities

Establishing liaison offices and branches in Turkey has become an essential step for foreign-based companies looking to establish commercial connections with Turkish entrepreneurs.

Contact offices offer a practical and streamlined approach to establishing a presence in Turkey. They provide an efficient application process, allowing companies to explore and strengthen their business connections in the Turkish market. However, it’s important to note that contact offices are not authorized to engage in commercial activities within Turkey.

In contrast, branches serve as fully-fledged entities that can actively conduct commercial operations. While the establishment and authorization process for branches may be more involved, they enable companies to engage in profit-generating activities and benefit from Turkey’s business environment.

Selecting between a contact office and a branch involves carefully considering business objectives, desired level of involvement, and the preferred scale of operations in Turkey. Each option carries distinct advantages and considerations.

Contact offices offer a low-risk entry point, ideal for market research and establishing initial connections. On the other hand, branches provide a comprehensive business presence, facilitating direct commercial engagement.

Ultimately, companies must assess their specific requirements and long-term business strategy when choosing between these two options. By aligning the choice with their unique goals, companies can effectively navigate the Turkish market and optimize their success

In recent years, numerous international firms have decided to open liaison offices in Turkey after forging substantial connections worth millions of dollars.

These companies leverage Turkey’s advanced network to expand their businesses, initiate partnerships, or invest in joint ventures and production facilities.

 

A-)Advantages of Opening Liaison Offices in Turkey:

  1. Strengthening Established Connections: Liaison offices in Turkey can reinforce existing partnerships and enhance interactions between companies.
  2. Access to Advanced Infrastructure: Turkey’s physical solid infrastructure and increasing strategic importance offer significant advantages to companies.
  3. Cost Reduction: Opening a liaison office in Turkey can lead to reduced production costs for firms.

Procedure for Opening Liaison Offices:

  • Obtaining permission from the Ministry of Industry and Technology.
  • Necessary establishment and extension procedures at the General Directorate of Incentive Implementation and Foreign Capital.
  • The foreign-based company intending to open a liaison office in Turkey must have been operational in its home country for at least one year. After evaluating factors such as the company’s activities, capital, turnover, and personnel, the necessary permission is granted.

Initial Application Requirements:

  • Application Form
  • Information Form
  • Declaration and Commitment (stating that the liaison office will not conduct commercial activities)
  • Activity Certificate (with apostille) from the foreign company
  • Income statements and balance sheets of the foreign company
  • An activity report prepared by the foreign company
  • Document proving the signatory’s authorization (with apostille)
  • Power of attorney if the establishment procedures are conducted by another person

Extension Requests after Opening Liaison Offices:

  • Initially, a maximum of 3 years of permission is granted.
  • To extend the permission, a request should be made to the General Directorate of Incentive Implementation and Foreign Capital before the expiration of the current period.
  • The extension request should include past year activities, future business plans, expenditure details, and personnel information, depending on the nature of the activities.

Duration of Extensions and Permissible Years:

  • Representation and hosting activities: 5 years
  • Technical support: 5 years
  • Information and communication transfer: 5 years
  • Regional management center: 10 years
  • Quality control and supplier sourcing: 5 years

Responsibilities of Liaison Offices:

  • Liaison offices are not required to keep accounting records, but they should maintain banking records, and all expenses should be paid from foreign funds.
  • They are not subject to income tax, corporate tax, or value-added tax (VAT).
  • They are not required to register with the Chamber of Commerce or be subject to the Turkish Commercial Code (TCC).
  • They are liable for withholding taxes on rental payments and taxes for employing an accounting consultant..

B-)Establishing Foreign-Based Branches in Turkey:

  • Having a branch in Turkey offers numerous advantages for international companies. Turkey provides favorable commercial and economic conditions for both small and large-scale businesses.
  • Opening branches in Turkey allows foreign-based companies to benefit from tax advantages, including lower corporate tax rates and customs duty discounts.
  • The legal norms and regulations in Turkey facilitate the process of establishing branches.

Procedures for Opening Branches:

  • Registration and establishment documents of the branch must be submitted to the Chamber of Commerce where the branch will operate.
  • Branches are deemed limited taxpayers and are only taxed on income generated in Turkey.

After Opening Branches:

  • Branches follow similar procedures as liaison offices and report their activities to the General Directorate of Incentive Implementation and Foreign Capital.

Both liaison offices and foreign-based branches offer unique opportunities for international companies seeking to connect with the Turkish market. Understanding the differences and similarities between these two options is crucial for making informed decisions and establishing a successful presence in Turkey.

For more information and our services please do not hesitate to contact us

[email protected]

New Comprehensive Tax Law Enacted: Key Changes Explained

New Comprehensive Tax Law Enacted: Key Changes Explained

Introduction:

On July 15, 2023, the Official Gazette published the Law No. 7456 titled “Law on the Establishment of Additional Motor Vehicle Tax for the Compensation of Economic Losses Caused by Earthquakes Occurred on 2/6/2023 and Amendments to Certain Laws and Decree Law No. 375.” The law, originally consisting of 15 articles, underwent amendments in the Grand National Assembly of Turkey’s Planning and Budget Commission, resulting in a total of 31 articles and two temporary articles, before being enacted and published in the Official Gazette on the same day.

This article provides a comprehensive overview of the key changes brought about by the New Comprehensive Tax Law, highlighting significant amendments to tax regulations.

  1. Corporate Tax Rate Increase and Incentive for Export Gains: The law raises the corporate tax rate by 5 percentage points to 25% for most companies. However, for specific entities like banks, companies under Law No. 6361, electronic payment institutions, authorized foreign exchange institutions, asset management companies, capital market institutions, insurance, and reinsurance companies, as well as pension companies, the tax rate is increased to 30%.

Additionally, companies exclusively engaged in exports will benefit from a 5 percentage point reduction in the corporate tax rate, allowing them to pay taxes at a lower rate of 15%.

Effective from October 1, 2023, this amendment applies to income earned in the tax years 2023 and beyond, while companies operating on a special accounting period will apply it to income earned in the special accounting period that starts in the calendar year 2023 and beyond.

  1. Removal of Exemptions for Real Estate Sales: The law eliminates the 50% tax exemption for gains arising from the sale of real estate assets held for a minimum of two years by corporations. This change, effective from July 15, 2023, means that such gains will be subject to full corporate tax.

Furthermore, the Value Added Tax (VAT) exemption for the transfer and delivery of real estate assets held for a minimum of two years by corporations has also been revoked.

  1. Removal of Exemption for Income from Other Investment Funds: Apart from the changes mentioned above, the law removes the exemption granted to income derived from other investment funds for corporations. However, this change is applicable only to investment fund participation shares and venture capital investment trust shares, excluding the exemption granted to income from venture capital investment funds. This amendment took effect from July 15, 2023, for investment fund participation shares acquired on or after this date.
  2. Introduction of Additional Motor Vehicle Tax: Starting from July 15, 2023, vehicles registered until this date and those to be first registered until December 31, 2023, will be subject to an additional motor vehicle tax. The amount of this tax will be equal to the motor vehicle tax due for the year 2023.

For vehicles already registered until July 15, 2023, the additional motor vehicle tax will be payable in two equal installments, with the first installment due by the end of August and the second by the end of November 2023. For vehicles to be registered from July 15, 2023, to December 31, 2023, the additional motor vehicle tax will be paid in a single lump sum together with the regular motor vehicle tax.

Exceptions to this tax are granted for vehicles affected by the earthquakes that occurred in Kahramanmaraş on 2/6/2023. Vehicles registered to the owners of buildings that were severely damaged or destroyed in the earthquake, as well as vehicles belonging to individuals who lost their close relatives in the earthquake, will be exempted from the additional motor vehicle tax.

  1. Empowering the President to Adjust Tax Amounts: The law grants the President the authority to increase the fixed tax amounts listed in Schedule (I) of the Excise Tax Law up to five times the highest amount specified in the schedule or decrease them by half. Additionally, the President is authorized to determine different tax amounts for certain goods based on their type, characteristics, place of use, or the method of importation. This change came into effect on July 15, 2023.
  2. Authority to Double the Recovery Contribution Fee: The law gives the President the power to increase the recycling participation fees listed in the Law No. 2872 by up to two times their current amount or decrease them by half. This change also became effective on July 15, 2023.
  3. VAT Exemption for Construction of Donated Houses in Earthquake Zones: Until December 31, 2024, the construction services and supplies provided by public professional organizations to construct houses donated to earthquake victims within the framework of a protocol signed with the Disaster and Emergency Management Presidency are exempt from VAT.

For transactions eligible for VAT credit, any uncredited VAT will be refunded upon request of the taxpayer. The exemption took effect from July 15, 2023.

  1. Minimum Wage Support: To support employment and reduce labor costs for employers, a temporary article (Article 96) has been added to Law No. 5510, Social Insurance and General Health Insurance Law. According to this article, between July and December 2023, employers will receive daily TL 16.66 or monthly TL 500 as a support for each employee, offsetting it against the social insurance premium they are obliged to pay.

Conclusion: The enactment of the New Comprehensive Tax Law brings significant changes to Turkey’s tax regulations. These amendments aim to increase tax revenues, boost export-oriented businesses, encourage domestic investment, and provide support for earthquake victims, while also ensuring economic stability and growth. Businesses and individuals should familiarize themselves with these changes to comply with the updated tax regulations and take advantage of any applicable benefits or exemptions.

Is there a need for a revision in VAT refund simultaneously with the increase in VAT rates?”

Is there a need for a revision in VAT refund simultaneously with the increase in VAT rates?”

With the Presidential Decree No. 7346, the general VAT rate, which was applied at 18%, has been increased to 20%, and the VAT rate for goods and services subject to 8% VAT has been raised to 10%. This regulation was published to be effective as of July 10, 2023.

As the agenda is focused on the increase in VAT rates, it is essential to consider the impact of this change on VAT refund requests.

VAT is an expenditure tax collected and declared by the seller with a deduction mechanism, except for the final consumers. If the calculated VAT amount is lower than the deductible VAT amount, a carry-over VAT occurs in the seller’s VAT declaration. The provision regarding this carry-over VAT is stated in Article 29/2(b) of the VAT Law No. 3065: “If the total amount of deductible value-added tax for a tax period exceeds the total amount of value-added tax calculated for the taxable transactions of the taxpayer, the difference is carried over to subsequent periods and is not refundable.” Generally, the carry-over VAT is not subject to refund unless the transactions fall under the exceptions defined in Article 32 of the VAT Law, allowing for the refund of VAT contained within the carry-over amount.

Article 32 of the VAT Law stipulates that a refund opportunity exists for transactions qualifying for full or partial exemption, and transactions covered by temporary provisions, based on the invoices and similar documents indicating VAT in relation to transactions exempt from VAT according to Articles 11, 13, 14, and 15 and Article 17(4)(s) of the same law. If there are no taxable transactions or the calculated tax is less than the deductible tax, the undeducted VAT can be refunded by the relevant parties according to the principles determined by the Ministry of Finance and Customs, provided that it is claimed until the end of the second calendar year following the period of the transaction.

The procedures and documents required for VAT refund requests are specified in the General Application Communiqué on VAT.

Considering the inflationary environment, the time value of money should be taken into account in the process of VAT refund requests until the date of appropriation.

Regarding the time interval mentioned, the control between the submission of the CPA reports and the response to deficiency letters falls under the control of the CPA, and thus there is no criticism in this regard.

For refund requests with offsetting:

  • Offset requests for tax debts to the tax offices are completed within 10 days following the completion of the necessary information and documents, as required by Article 2.1.1.a of the General Application Communiqué on VAT.

For cash refunds, the time limitations are as follows:

  • Within 10 business days from the creation of the VATIRI control report due to the delivery of the mandatory documents for inspection,
  • Within two months from the submission of the CPA report regarding the refund if the CPA report is submitted, VATIRI control, YMM report-related checks, and other checks to be made by the tax office are completed, and
  • Within five business days for refund requests with collateral, according to the relevant communiqué.

In cash refund requests, there is no predetermined period for the control by the tax authorities based on the YMM VAT refund approval reports.

Recently, the VDDK decision regarding the “Non-Application of Delay Penalties for the Period after the Additional 30-Day Period in VAT Offset Transactions” is in force. According to this decision, late payment penalties cannot be applied for periods exceeding the periods specified by the law and spent in the tax administration in offset requests.

Considering that no period has been specified for the control of cash refund requests based on the YMM reports submitted to the Tax Administration, the time value of the refund claim erodes during the tax authority’s control process. Adding the lack of standardization in the control of YMM VAT refund approval reports to this issue leads to further depreciation. Furthermore, delayed report checks result in customer loss for YMMs.

In the refund request phase:

  • The monthly VAT return is submitted the following month,
  • Mandatory documents are created and uploaded to the system,
  • VATIRI control reports are generated in the first week of the following month,
  • Reciprocal examinations are performed, and
  • The report is prepared and delivered.

After these stages, most of the process is under the control of the taxpayer, with the exception of the period between the delivery of deficiency letters and response letters. This can lead to delays in refund requests due to daily tasks that need to be prioritized, such as cash refunds with priority, SGK, and customs duty refunds, and may cause financial difficulties for taxpayers in an economic environment where obtaining funds is challenging.

The Directorate General of Revenue should take necessary measures to expedite cash refund requests based on YMM VAT refund approval reports and ensure the implementation of the taken measures. The refund of eroding VATs, which taxpayers are entitled to, as quickly as possible, will balance the financial situation.

In conclusion, our suggestion is to determine a reasonable period for the control and detection of deficiencies after the delivery of YMM VAT refund approval reports, and to apply these periods to all cash refund requests (as in the case of refund requests with pre-control). It is crucial for the Directorate General of Revenue to take necessary measures to expedite cash refund requests based on YMM VAT refund approval reports and ensure the implementation of these measures. This will enable taxpayers to receive the refunds they are entitled to without unnecessary delays, particularly in an inflationary environment.