KOOPERATİFLER MUHASEBE YÖNETMELİĞİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILDI-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

KOOPERATİFLER MUHASEBE YÖNETMELİĞİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILDI-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

NELER DEĞİŞTİ ?

[email protected]

pexels-photo-332835.jpeg

27 Nisan 2018 CUMA Resmî Gazete Sayı : 30404
YÖNETMELİK
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

KOOPERATİFLER, KOOPERATİF BİRLİKLERİ, KOOPERATİF MERKEZ

BİRLİKLERİ VE TÜRKİYE MİLLİ KOOPERATİFLER BİRLİĞİ MUHASEBE

YÖNETMELİĞİNİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA

DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 28/11/1973 tarihli ve 14726 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kooperatifler, Kooperatif Birlikleri, Kooperatif Merkez Birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Muhasebe Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

 

D) Muhasebe usulü ve defterler: Madde 89 – (Değişik: 15/2/2018-7099/9 md.) Kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin muhasebe usulleri ve mecbur olarak tutacakları defterler hakkında 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak tebliğ ile belirlenir. Vergi Usul Kanununun bu hususlarla ilgili hükümleri saklıdır.

 

 Kaldırılan Yönetmelik

 

 

Resmi Gazete Tarihi: 28.11.1973 Resmi Gazete Sayısı: 14726

KOOPERATİFLER, KOOPERATİF BİRLİKLERİ, KOOPERATİF MERKEZ BİRLİKLERİ

VE TÜRKİYE MİLLİ KOOPERATİFLER BİRLİĞİ MUHASEBE YÖNETMELİĞİ

 

 

Amaç ve kapsam

Madde 1 – 1163 sayılı Kanuna göre kurulan kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatifler merkez birliklerinin ve Türkiye Millî Kooperatifler Birliğinin muhasebe usulleri ve tutacakları defterler hakkında, bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

Tutulacak defterler

Madde 2 – Kooperatifler ve bunların üst kuruluşları aşağıda belirtilen defterleri tutarlar.

A. Kanunî defterler,

B. Diğer kanunî defterler,

C. Yardımcı defterler.

A. KANUNİ DEFTERLER

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 182 ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 66 ncı maddeleri gereğince tutulması zorunlu olan defterlerdir.

a. Yevmiye defteri (T.T.K. mad. 70)

Yevmiye defteri kayda geçirilmesi icabeden işlemleri vesikalardan çıkararak tarih sırasiyle ve madde halinde tertipli olarak yazmaya mahsus defterdir.

Yevmiye defteri ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralı olur. Vergi kanunlarına göre, müteharrik yapraklı yevmiye defterinin kullanılmasına müsaade olunduğu takdirde, vergi kanunlarına uygun olarak bu defterler de kullanılabilir.

Yevmiye defterlerinin en az aşağıdaki bilgileri ihtiva etmesi şarttır.

1. Madde sıra numarası,

2. Tarih,

3. Borçlu hesap,

4. Alacaklı hesap,

5. Meblağ (Yardımcı hesaplara taksim edilenlerin izahat sütununda gösterilmesi şarttır.)

6. Her kaydın dayandığı vesikaların nev’i, varsa tarih ve numarası,

Bu defter; borç, alacak, izahat fiş numarası, yevmiye defteri, madde numarası, defteri kebir sahife numarası ve varsa tarih kayıtlarının yazılmasına imkan verecek şekilde tertip edilir. (Örnek: 1)

Nakden yapılan işlemler için tahsil veya tediye, mahsuben yapılan işlemlerde ise mahsup fişi kullanlır.

Günlük işlemleri ihtiva eden bu fişler, yevmiye defterine aşağıda belirtilen şekilde kaydedilir.

Fişler önce türlerine göre ayırıma tabi tutulduktan sonra, muhasebe planındaki en küçük hesaptan başlamak üzere yevmiye defterine tahsil, tediye ve mahsup fişi sırasına göre kaydedilir.

İş hacminin genişliği, işlemlerin bir yevmiye defterine kaydına imkân vermediği durumda tek ve çift günler veya tek ve çift aylar için ayrı ayrı yevmiye defteri kullanılabilir.

İş yılı bittiği halde defter dolmamışsa, gelecek yıl işlemlerinin kaydında da kullanılabilir.

Yevmiye defterinin borç ve alacak toplamlarının biribirine eşit olması gerekir.

Her iş yılı sonunda katî mizanın çıkarılmasının müteakip katî mizan bakiyeleri esas alınmak ve borç bakiyesi veren hesaplar ALACAK, alacak bakiyesi veren hesaplar BORÇ  kaydedilmek üzere bir mahsup fişi düzenlenerek yevmiye defterinin sonuna kapanış maddesi kaydedilir. Yeni iş yılında yevmiye defterinin ilk maddesine kati mizan bakiyeleri yazılır.

b. Defteri kebir (T.T.K. mad. 71)

Defteri kebir, yevmiye defterine kaydedilmiş olan işlemleri buradan alarak sistemli bir surette hesaplara dağıtan ve tasnifli olarak bu hesaplarda toplayan defterdir.

Defteri kebir en azından şu bilgileri ihtiva etmek zorundadır:

1 Tarih,

2. Yevmiye defteri madde numarası,

3. Meblağ,

4. Toplu hesaplarda yardımcı nihaî hesapların isimleri,

Defteri kebir ciltli ve müteselsil sıra numaralıdır. Karşılıklı iki sahifesi bir hesaba tahsis edilir. Birinci sahifeye ilgili hesabın borç işlemleri, ikinci sahifeye alacak işlemleri kaydolunur. (Örnek: 2)

Defteri kebir sahifeleri, hesap planındaki sıraya ve hesabın işleme durumuna göre taksim olunur. (Örnek: 2)

İş hacmi az olan kooperatif kuruluşlar, yevmiyeli defteri kebir kullanabilirler.

Bu defter, defteri kebir ile yevmiye defteri ve kasa defterinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu üç defterin vazifesini görür.

Kasa ve mahsup işlemlerinin tarih sırasıyla düzenli ve müfredatlı olarak kaydına mahsustur. Ciltli olup sahifeleri müteselsil sıra numaraları taşır. (Örnek: 3)

c. Envanter ve bilanço defteri (T.T.K. mad.72, 73)

Envanter çıkarmak; saymak, ölçmek, tartmak ve değerlendirmek suretiyle, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları, kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.

Envanter defteri, işe başlama tarihinde ve müteakiben her iş yılı sonunda çıkarılan envanter ve bilançoların kaydına mahsus defterdir.

Envanter defteri, ciltli ve sahifeleri müteselsil sıra numaralıdır.

Kanunda aksine hüküm olmadıkça iş yılı sonu için çıkarılacak envanter ve bilançoların gelecek iş yılının ilk üç ayı içinde tamamlanmış olması lazımdır.

Envanter esas itibariyle defter üzerine çıkarılır. Ancak işlerinde geniş ölçüde ve çeşitli mal kullanan büyük kooperatif işletmeleri, envanterlerini listeler halinde tanzim ve listeler muhteviyatını envanter defterine icmalen kaydedebilirler.

Bu takdirde envanter cetvellerinin;

a. Sahifelerinin numaralanarak sıraya konulması,

b. Envanterleri çıkaran memurla yetkililer tarafından imzalanması ve tanzim tarihinin konulması gerekir.

ç. Karar defteri (T.T.K. mad. 78, 326)

Karar defterleri kooperatifin yetkili organlarınca (Genel kurul ve yönetim kurulu) alınan kararların kaydına mahsus defterlerdir.

I. Genel kurul karar defteri

Bu deftere, genel kurul tarafından alınmış olan kararlar, toplantı tarihi, toplantıda bulunan ortakların ortak numarası, ad ve soyadları ile, alınan kararlarda oy sayısı ve müzakerelerin tam bir surette bilinmesi için gerekli diğer hususlar kaydedilir. Kararların altı imzaya yetkili olanlar tarafından imzalanır.

Defter ciltli ve müteselsil sıra numaralı olacaktır.

Bu defter, sahifeleri bitinceye kadar kullanılır.

II. Yönetim kurulu karar defteri

Yönetim kurulu karar defteri yönetim kurulu tarafından alınan kararların kaydına mahsustur.

Ciltli ve müteselsil sıra numaralıdır.

Yönetim kurulu tarafından alınan kararların, deftere yazılması ve altının toplantıda hazır bulunan üyler tarafından toplantı sırasında imzalanması mecburidir.

Verilen karara aykırı oy kullanan veya çekimser kalan üyeler sorumluluktan kurtulabilmek için karar altına aykırı oy kullanma ve çekimserlik sebeplerini belirterek kararı imzalarlar ve bu durumu denetçilere bildirirler.

Karar metninde; toplantı günü, karar numarası, toplantıda hazır bulunan üyelerin ad ve soyadları, beyan edilen oy ve müzakerelerin tam bir surette bilinmesi için gerekli diğer hususlar bulunur.

Her karar için, ait olduğu iş yılında birden başlamak ve iş yılı sonunda hitam bulmak üzere numara verilir.

d. Ortaklar defteri (T.T.K. mad. 326, K.K.mad.16)

Bu deftere; ortakların ad ve soyadları, iş ve konut adresleri, ortaklığa giriş-çıkış tarihleri ve çıkarılma sebepleri, taahhüt ettikleri sermaye payları ile bu paylara karşılık yapılan tahsilat ve iadeler, ortaklığa kabul ve çıkışları ile ilgili yönetim kurullarının kararı, tarih ve numaraları kaydedilir. (Örnek: 4)

B. DİĞER KANUNİ DEFTERLER (V.U.K. mad.197, 201, 206, 213)

Vergi Usul Kanunu işletmelerin özelliğine göre bazı ilave defterlerin tutulmasını gerekli kılmıştır. Eğer kooperatif, sınai bir işletme kurmuşsa, bu işletme için (İmâlat defteri) ile (İstihsal vergisi defteri) tutacaktır. Kooperatif nakliyat işleri ile uğraşıyorsa (Nakliyat vergisi defteri) veya zirai işletme söz konusu ise (Çiftçi işletme defteri) tutulması gereklidir.

C. YARDIMCI DEFTERLER

Kooperatif ve üst kuruluşlar kanunî defterler dışında aşağıda belirtilen

yardımcı defterleri tutmakla zorunludur. (Örnek: 5 – 10)

1. Kasa defteri,

2. Stok giriş-çıkış defteri veya kartları,

3. Sabit kıymetler ve demirbaş defteri,

4. Kıymetli evrak defteri,

5. Teftiş defteri,

6. Gelen giden evrak kayıt defteri.

Bu defterler dışında ihtiyaca göre her hesap için ayrı ve müfredatlı diğer defter ve föyler tutulabilir.

Bu defterler tasdike tabi değildir. Defter veya kalamoza şeklinde tutulur. Şekilleri ihtiyaç ve iş icaplarına göre değişik olabilir.

1. Kasa defteri

Günlük tahsil ve tediye işlemlerinin kaydına ve kasa mevcudunun kontroluna yarıyan yardımcı bir defterdir.

Tahsil edilen paralar bu defterin borç kısmına, nakden yapılan ödemeler de alacak kısmına kaydedilir. Bu defterin borç bakiyesi kasa mevcudunu gösterir. (Örnek: 5)

Günlük işlemlerin sonunda kasadaki paralar sayılarak kasa yardımcı defteri kayıtlarına uygun olup olmadığı kontrol edilir.

Yevmiyeli defteri kebir kullanan kooperatif kuruluşlar, kasa mevcudunu bu defter üzerinde takip edebileceklerinden ayrıca kasa yardımcı defteri tutmalarına lüzum yoktur.

(Tahsil ve tediye işlemlerinden ve kasadaki paraların saklanmasından sorumlu olanların yönetim kurulu tarafından alınacak bir kararla yazılı olarak tesbiti gerekir.)

2. Stok giriş ve çıkış defteri

Depoya giren ve çıkan malların kaydına ve depodaki malların kontroluna mahsus bir defterdir.

Bu defterin borç kısmına depoya giren mallar, alacak kısmına depodan çıkan mallar miktar ve bedel olarak kaydedilir. Her malın cinsine göre bu defterde ayrı bölümler tahsis edilebildiği gibi işin önemine göre çeşitli türdeki mallar için ayrı ayrı defterler de tutulabilir. (Örnek: 6,7)

3. Sabit kıymetler ve demirbaş defteri

Bu defter, kooperatif kuruluşlara ait sabit kıymetlerle, demirbaşların alım tarihini, cinsini, maliyet bedellerini, miktarını, yıllar itibariyle ayrılan amortismanları gösteren bir defterdir. Sabit kıymetler ve demirbaş defteri şeklinde ayrı ayrı olarak da düzenlenebilir. (Örnek: 8)

4. Kıymetli evrak defteri

Bu defteri, kooperatifte kullanılan çekler, tahsil, tediye ve mahsup fişleri, ambar giriş ve çıkış fişleri, çek pusulaları, nakliye fişleri gibi evrakın giriş ve çıkışlarının kaydına mahsus defterdir. (Örnek: 9)

5. Teftiş defteri

Bu defter Ticaret Bakanlığı veya görevlendireceği kuruluşların müfettişleri ta-rafından yapılan teftişler ve düzenlenen raporlarla ilgili defterdir. (Örnek: 10)

6. Gelen giden evrak defteri

Kooperatife gelen ve kooperatiften gönderilen yazıların kaydına mahsus defterdir. (Örnek: 11)

Hesap dönemi

Madde 3 – Defterler hesap dönemi itibariyle tutulur. Kayıtlar her hesap dönemi sonunda kapatılır ve ertesi dönem başında yeniden açılır.

Hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır.

Şu kadar ki, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayan kooperatif kuruluşlar Maliye Bakanlığına müracaat ederek 12 aylık özel hesap dönemleri uygulayabilirler. (V.U.K. Mad. 174)

 

İKİNCİ BÖLÜM

         Kanuni defterlerin tasdiki

Madde 4 – Yevmiye defteri, defteri kebir, (veya yevmiyeli defteri kebir) envanter ve bilanço defteri, karar defterlerinin kullanılmaya başlanılmadan önce notere tasdik ettirilmesi gerekir. (T.T.K. mAD. 69)

Vergi mükellefiyeti yönünden defterlerin tasdiki hakkında Vergi Usul Kanununun 220 ve 221 inci maddeleri hükümleri saklıdır.

A. Beyanname verme

Kooperatif ve üst kuruluşlar tutmaya mecbur oldukları diğer defterlerle tutmak istedikleri defterlerin her birinin nev’i ve mahiyetleriyle sayfa sayılarını gösteren iki nüsha beyannameyi bu defterleri kullanmaya başlamadan önce  sicil memuruna vermeye mecburdur.

Memur bunlardan birisini tasdik ederek ilgili kuruluşa geri verir. Bu mükellefiyeti hiç veya kanuna uygun şekilde yerine getirmeyen kooperatif kuruluşun bu gibi defterleri lehine delil olamaz.(T.T.K. mad.69)

B. Tasdiki yenileme

Yevmiye ve envanter defteri ile V.U.Kanununa göre tutulması mecburi olan diğer defterleri ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar. (V.U.K. mad.222)

 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

 

Kayıt nizamı

Madde 5 – Bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinde sayılan kooperatif kuruluşları tutacakları defter ve kayıtların:

a. Türkçe olarak tutulması, (V.U.K. mad. 215)

b. Mürekkeple veya makina ile yazması, (V.U.K. mad.216) gerekir.

Bilumum defterlerde hesaplar kapatılıncaya kadar toplamlar geçici olarak kurşun kalemle yapılabilir. Bunlar mizan çıkarılarak mutabakat sağlandıktan sonra mürekkeplenir ve müteakip aya kurşun kalem ile yazılmış yazı veya yekûn bırakılmaz. (V.U.K. mad. 216)

Yevmiye defteri maddelerinde yapılan yanlışlar ancak muhasebe kaidelerine göre düzeltilebilir. Diğer bilumum defter ve kayıtlara rakam ve yazılar yanlış yazıldığı takdirde, düzeltmeler ancak yanlış rakam ve yazı okunacak şekilde çizilmek, üste veya yan tarafına veyahut ilgili bulunduğu hesaba doğrusu yazılmak suretiyle yapılabilir.

Defterlere geçirilen bir kaydı kazımak, çizmek veya silmek suretiyle okunamaz bir hale getirmek yasaktır. (V.U.K. mad.217)

Defterlerde, kayıtlar arasında usulen yazılmaya mahsus olan satırlar, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz.

Ciltli defterlerde, defter sayfaları ciltten koparılamaz. Tasdikli müteharrik yapraklarda bu yaprakların sırası bozulamaz ve bunlar yırtılamaz. (V.U.K. m. 218)

Kayıtların mazeretsiz ve sebepsiz olarak 10 günden fazla geciktirilmesi caiz değildir. (V.U.K. mad. 219/9)

 

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

 

Muhasebeyle ilgili belgeler

Madde 6 – Kooperatif kuruluşların işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde aşağıdaki belgeler kullanılır:

A. FİŞLER:

1. Tahsil fişi,

2. Tediye fişi,

3. Mahsup fişi.

1. Tahsil fişi

Tahsil fişleri, numaraları teselsül eden ve her numarası biri dip koçan olmak üzere ikişer nüshalı olan matbu belgelerdir. Kasaya giren paralar için kullanılır.

2. Tediye fişi

Tediye fişleri de tahsil fişleri şeklinde matbu belgelerdir. Kasadan çıkan paralar için kullanılır.

Fişlerin üzerinde borçlu veya alacaklı hesapların numara ve isimleri, tahsil veya tediyenin yapıldığı şahıs veya müessesenin ismi, meblağ ve muamelenin açık şekilde müstenidatının cins, numara ve tarihini de belirtecek izahat bulunur.

Fişlere eklenen evrakı müsbitenin cinsi ve adedi fiş üzerine kaydedilir. Fiş onu yazan tarafından ve ayrıca yetkililer tarafından imzalanır. Fişlere istinaden kasadan yapılacak tediye veya tahsilâtı müteakip bunların üzerine veznedar tarafından “tahsil edilmiştir”, “tediye edilmiştir” damgası vurulur ve imzalanır.

Bu fişlerin ilk nüshaları müsbit evrak olarak kayıt ve muhafaza olunur. Dip koçanı ayrıca muhafaza edilir.

3. Mahsup fişi

Mahsup fişlerinin numaralı olması zorunlu değildir. Bu fişte de tahsil ve tediye fişlerinde olduğu gibi muamelenin mahiyetini açıkça belirtecek şekilde izahat, müstenidatının cins, tarih ve numarası, borçlu ve alacaklı hesapların isim ve numaraları, miktar, fişi yazanın ve yetkililerin imzası bulunur. Fişlerin dayanağı olan eklerin adetleri de fişe kaydedilir.

Tahsil, tediye ve mahsup fişleri yevmiye defterine işlendikten sonra yevmiye defterinin madde numarası kırmızı mürekkeple bu fişler üzerine kaydedilir.

B. MAKBUZ

Kasaya giren paralar ile depoya giren ayniyat karşılığında verilen vesikalara makbuz denir.

Kasaya giren para karşılığında ve yatıranın isteği üzerine verilen kasa makbuzları iki nüsha olarak düzenlenir. Makbuz numaraları matbu ve müteselsildir. İlk nüsha ilgili şahıs veya müesseseye verilir. Sabit nüshası dip koçan olarak saklanır. Makbuz üzerinde paranın niçin alındığı, parayı verenin adı, alınan paranın yazı ve rakamla miktarı, makbuzu yazanın ve ayrıca yetkililerin imzaları ve tarih bulunur.

C. ÇEK

Kooperatif bankalar nezdinde açtırmış olduğu tevdiat hesaplarından veya bankalarca kooperatif lehine açılmış bulunan kredi dahilinde borçlu cari hesaplardan çekilecek paralar için kullanılan, usulüne uygun şekilde düzenlenen matbu bir vesikadır. Çekler ilgili bankalardan temin edilir. Kullanılan çeklerin dip koçanları saklanır.

D. FATURALAR

Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

a. Faturada bulunması gereken bilgiler

Faturada en az aşağıda belirtilen bilgiler bulunur.

1. Faturanın sıra numarası ve tarihi,

2. Faturayı çıkaranın ticaret unvanı ve iş adresi,

3. Müşterinin ticaret unvanı ve adresi,

4. Emtianın veya işin nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı,

5. Satılan mallar faturanın düzenlenmesinden evvel teslim edilmişse teslim tarihi.

b. Fatura düzenlenmesi (V.U.K. mad. 230, 231)

Faturanın düzenlenmesinde aşağıdaki kaideler uygulanır.

1. Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde, bu faturalara şube ve kısımlara göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.

2. Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kalemiyle doldurulur.

3. Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak çıkarılır. Birden fazla örnek çıkarıldığı takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.

4. Faturanın baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya yetkili olanların imzası bulunur.

c. Fatura kullanma mecburiyeti (V.U.K. mad. 232)

Kooperatif kuruluşlar Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birinci sınıf tüccar olarak mütalaa edilir.

Bu bakımdan:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2. Serbest meslek erbabına,

3. Kazançları götürü usulde tesbit olunan tüccarlara,

4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

5. Vergiden muaf esnafa,

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların kooperatiften satın aldıkları emtia veya kooperatife yaptırdıkları iş bedelinin bin lirayı geçmesi veya bedeli bin liradan az olsa dahi istemeleri halinde kooperatifin fatura vermesi mecburidir.

E. PERAKENDE SATIŞ VESİKALARI

Kooperatif kuruluşlar fatura vermek mecburiyeti olmayan satışlarını aşağıda belirtilen kayıtlardan herhangi biri ile tevsik eder.

1. Kasa veya satış fişleri,

2. Kasa veya satış fişlerinin dökümlerini ihtiva eden günlük bordrolar,

3. Makineli kasaların kayıt ruloları veya rulosuzlarda günlük satış toplamının yazıldığı fişler.

F. GİDER PUSULASI (V.U.K. mad.234)

Kooperatifler:

1. Kazançları götürü usulde tesbit olunan tüccara,

2. Kazançları götürü usulde tesbit olunan serbest meslek erbabına,

3. Vergiden muaf esnafa,

Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri bir gider pusulası tanzim ederler. Bu pusulanın bir nüshası işi yapana veya emtiayı satana verilir.

Gider pusulası, işin mahiyeti, emtianın cins ve nev’i ile miktar ve bedelini ve iş ücretini, işi yapan ile yaptıranın veya emtiayı satın alan ile satanın adları ile soyadlarını, adreslerini ve tarihi ihtiva eder.

G. MÜSTAHSİL MAKBUZU

Kooperatif ve üst kuruluşları birinci sınıf tüccar gibi defter tutmak mecburiyetinde olduklarından, götürü usule tabi veya vergiden muaf çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecburdur. (V.U.K. mad.225). Alınan bu nüsha fatura yerine geçer.

Müstahsil makbuzunda en az aşağıda yazılı bilgiler bulunur.

1. Makbuzun tarihi,

2. Kooperatif veya üst kuruluşun adı ve unvanı,

3. Malı satan çiftçinin soyadı, adı ve ikametgâh adresi,

4. Satın alınan malın, cinsi miktarı ve bedeli.

H. ÜCRET BORDROSU

İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar (V.U.K. mad.238). Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle götürü ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz.

Ücret bordrolarına en az aşağıdaki bilgiler yazılır.

1. Hizmet erbabının soyadı, adı, ücretin alındığına dair imzası veya mührü (Ücretin ödenmesinde ayrıca makbuz alan işverenlerin tutacakları ücret bordrosuna imza veya mühür konulması mecburî değildir.)

2. Varsa vergi karnesinin tarih ve numarası,

3. Birim ücreti (Aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti),

4. Çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre,

5. Ücret üzerinden hesaplanan vergilerin tutarı, (Varsa diğer kesintiler)

Bordronun hangi aya ait olduğu baş tarafında gösterilir. Bir aya ait bordro ertesi ayın yirminci gününe kadar hazırlanıp tarihlenerek kooperatif yetkilileri ile bordroyu tanzim eden memur tarafından imzalanır.

İşverenler, ücret bordrolarını, yukarıki esaslara uymak şartiyle diledikleri şekilde tanzim edebilirler.

 

BEŞİNCİ BÖLÜM

 

Defterlerin ve müsbit evrakın saklanma mecburiyeti ve müddeti

Madde 7 – Türk Ticaret Kanununa göre, defterlerin son kayıt tarihinden ve saklanması mecburî olan diğer hesap ve kağıtların tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklanması mecburidir. (T.T.K. mad. 68)

Kooperatiflerin, işletmeleriyle ilgili işler dolayısiyle aldıkları mektup, yazı, telgraf, fatura, cetvel, senet gibi vesika ve kâğıtlarla ödemelerini gösteren vesikaları ve yazdığı mektup, yazı ve telgrafların kopyalarını ve mukavelenameleri, taahhüt ve kefalet vesair teminat senetleri ve mahkeme ilâmları gibi belgeleri muntazam bir tarzda dosya halinde saklamaları mecburidir. (T.T.K. mad. 66)

Bu defterler ve kâğıtlar; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanunî müddet içinde ziyaa uğrarsa, ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içinde kooperatif yetkilileri kooperatifin bulunduğu yerin salâhiyetli mahkemesinden kendilerine bir vesika verilmesini isteyebilirler.

Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesikanın alınmamış olması halinde defterlerin ibrazından kaçınılmış sayılır. (T.T.K. ma6. 68)

 

ALTINCI BÖLÜM

 

Hesap planı

Madde 8 – (Tekdüzen Hesap Planı uygulamasına geçildiğindenYönetmeliğin kendi hesap planı yazılmamıştır)

 

Madde 9 – 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 89 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmış bulunan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Madde 10 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanlığı yürütür.

 

Takviye Kurslarında Kazanç İstisnası var mıdır ?-EVREN ÖZMEN

Eğitim Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

[email protected]

pexels-photo-261895.jpeg

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz incelenmiş olup, … Temel Lise faaliyetiniz ile ilgili olarak 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 20 nci maddesinde yer alan eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnasından yararlanmak üzere Maliye Bakanlığı’ndan gerekli olan izni aldığınız, söz konusu faaliyetinizin yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliği uyarınca temel lise faaliyetleri çerçevesinde ek ücret karşılığı takviye kursu verdiğiniz ve takviye kursundan elde ettiğiniz kazançlar için eğitim ve öğretim kazanç istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda  Defterdarlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

pexels-photo-710737.jpeg

Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Kreş ve Gündüz Bakımevleri ile Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası” başlıklı 20 nci maddesinde; “Özel kreş ve gündüz bakımevleri ile okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarının işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde beş vergilendirme dönemi gelir vergisinden müstesnadır. İstisna, kreş ve gündüz bakımevleri ile okulların faaliyete geçtiği vergilendirme döneminden itibaren başlar.” hükmü yer almaktadır.

girl-rabbit-friendship-love-160933.jpeg

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 254 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “2. Kapsam” başlıklı bölümünde ise; “Eğitim ve öğretim işletmelerine tanınan kazanç istisnası, ticari kazanç mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 625 sayılı Kanun kapsamında işletilen okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarından elde edilen kazançlara uygulanacaktır.

İstisna, okulların eğitim-öğretim, merkezlerin ise rehabilitasyon faaliyetlerinden elde edilen kazançlara uygulanacaktır. Dolayısıyla, eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinde yer alan kantin, büfe, kafeterya, kitap satış yeri gibi tesislerin gerek bizzat işletilmesinden gerekse kiraya verilmesinden elde edilen kazançlara istisna uygulanması söz konusu değildir. Ancak, yemek ve konaklama hizmetlerinin de okul bünyesinde verildiği ve yemek ve yatma bedelinin okul ücretine dahil olduğu durumlarda, herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın elde edilen kazanca istisna uygulanacaktır.

pexels-photo-206443.jpeg

Yukarıda belirtilenlerin dışında kalan; öğrencileri istedikleri derslere yetiştirmek, bilgi düzeylerini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren dershaneler ile kişilerin sosyal, kültürel ve mesleki alanlarda bilgi, beceri, yetenek ve deneyimlerini geliştirmek veya serbest zamanlarını değerlendirmek üzere faaliyet gösteren özel öğretim kurumları (üniversiteye veya Anadolu liselerine hazırlık, bilgisayar, sürücü, dans, bale, mankenlik ve spor kursları gibi) ile öğrenci etüt eğitim merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlar hakkında istisna uygulanmayacaktır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

pexels-photo-346796.jpeg

Bu hüküm ve açıklamalara göre, temel lise faaliyetiniz çerçevesinde öğrencilerinize derslerde eksik kaldığı konularda ders saatleri dışında ve belli bir ek ücret karşılığında verilen takviye kursları, bahsi geçen istisna kapsamındaki eğitim-öğretim faaliyetleri dışında, öğrencileri istedikleri derslere yetiştirme ve bilgi düzeylerini yükseltmek amacıyla yürütülen faaliyetler kapsamında değerlendirildiğinden, söz konusu takviye kurslarından elde ettiğiniz kazançlar nedeniyle Gelir Vergisi Kanununun 20 nci maddesinde yer alan eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnasından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Tasfiye halinde kooperatifin taşınmaz satışının kdv ve kurumlar vergisi karşısındaki durumu-ÖZMEN MALİ MÜŞAVİRLİK-EVREN ÖZMEN

Tasfiye halinde kooperatifin taşınmaz satışının kdv ve kurumlar vergisi karşısındaki durumu-Evren ÖZMEN

pexels-photo-983819.jpeg

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … yılında kurulan Kooperatifinizin … yılına kadar faaliyet göstererek … yılında tasfiyeye girdiği, … Belediyesince mülkiyeti Kooperatifinize verilmesi gereken arsanın yaklaşık 26 yıllık bir mahkeme sonucunda 2012 yılında verildiği, söz konusu arsa üzerine anılan Belediye tarafından bina yapıldığından Kooperatifinize arsa yerine 3 adet büro ve 3 adet dükkan teslim edildiği, teslim edilen 3 adet dükkanın üyelerinize satışının yapıldığı, Kooperatifinizin KDV ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyetinin bulunmadığı belirtilerek, 30 yıl önce Kooperatifinize ait olan, ancak uyuşmazlık nedeniyle tapusu verilmeyen ve bu nedenle aktife alınamayıp 2012 tarihli mahkeme kararına rağmen 2015 yılında tapusu verilen 3 adet dükkanın üyelerinize satışının KDV ve kurumlar vergisine tabi olup olmayacağı hususunda bilgi talep edilmektedir.

pexels-photo-534182.jpeg

Özelge talep formunuz ve eklerinin tetkikinden; Sanayi Çarşı ve Sitesi inşaatı için …… Bakanlığı emriyle ve …… Bankası aracılığıyla kullandırılacak kredilerin geri ödenmesini sağlamak üzere Kooperatifiniz ve 3 ayrı Kooperatif ile … Belediye Başkanlığı arasında düzenlenen … tarihli protokole göre, Sanayi Sitesinde bulunan genel hizmet ve sosyal tesislerin mülkiyetinin 100 hisse kabul edilerek her bir hissedar için ayrı ayrı 20/100 oranında hissedarlar arasında pay edildiği ve kredi borcunun ödenmesini müteakip tapuların dağıtımının yapılacağının hüküm altına alındığı, kredi borçlarının ödenip ipoteklerin 1986 yılında kaldırılmasına rağmen tapu devrinin yapılmaması üzerine konunun yargıya intikal ettirildiği, … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … esas sayılı kararı ile söz konusu taşınmazın 20/100 hissesinin Kooperatifiniz adına tapuya tesciline karar verildiği, mahkeme kararına istinaden 10.09.2013 tarihinde bahse konu taşınmazın hisseniz oranında tapu tescilinin yapıldığı, belediye ile mahkemelik olmanız nedeniyle tapusu zamanında alınamayan taşınmazın aktife kaydının yapılamadığı, söz konusu taşınmaz yerine üzerine yapılan işyerlerinden büro ve dükkanlardan oluşan 6 adet bağımsız bölümün 22.03.2015 tarihinde Kooperatifinizin kullanımına bırakıldığı ve 31.03.2015 tarihinde de Kooperatifiniz adına tapuya tescil edildiği,  büro ve dükkanların 15 no.lu bağımsız bölümün 20.10.2015 tarihinde, 16 no.lu bağımsız bölümün ise 09.12.2015 tarihinde kiraya verilmeden üyelerinize satıldığı anlaşılmıştır.

pexels-photo-974400.jpeg

            I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde de, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmış olup konuyla ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

pexels-photo-286744.jpeg

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.

Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, anılan maddenin (6/b-i) numaralı bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) % 15 oranında tevkifat yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

pexels-photo-259752.jpeg

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 1970 yılında kurulan ve 2009 yılında tasfiyeye giren kooperatifinizin …….. Belediyesinden yaklaşık 26 yıllık bir mahkeme sonucunda 2015 yılında mülkiyetini almış olduğu arsa ve üzerinde belediye tarafından inşa edilmiş olan 3 adet büro ve 3 adet dükkanın üyelerinizden bir kısmına bedeli mukabilinde satışı ortak dışı işlem olarak değerlendirileceğinden bu işlemden doğan kazancın kurum kazancı olarak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Ayrıca, kooperatifinize devredilen işyerlerinin üyelerinize satışından elde edilen kazancın ortaklarınıza dağıtılması halinde ortaklara dağıtılan tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (6/b-i) numaralı bendine göre %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

            II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-8 inci maddesinde; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların katma değer vergisi mükellefi olduğu,

-17/4-k maddesinde; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F.4.23. Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Sitelerine Tanınan İstisna” başlıklı bölümünde;

pexels-photo-806835.jpeg

“3065 sayılı Kanunun (17/4-k) maddesine göre; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri KDV’den istisnadır. Organize sanayi bölgesi veya küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla, müteşebbis heyet, kooperatif veya diğer isimler altında iktisadi işletmeler oluşturulmaktadır. Bu organizasyonlar, arsayı temin etme, altyapıyı tamamlama, işyerlerini inşa etme gibi hizmetlerin tamamını veya bir kısmını yürütmek üzere kurulmaktadır.

Sözü edilen organizasyonların sadece arsa teslimleri ile işyeri teslimleri istisna kapsamına alınmıştır. Bu organizasyonların yapacakları her türlü hizmetler ile arsa ve işyeri dışındaki teslimlerinin yanı sıra bölge ve site dışındaki arsa ve işyeri teslimleri de genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır. Ayrıca bunlara yapılan mal ve hizmet satışlarında genel hükümler çerçevesinde vergi uygulanacağı tabiidir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Tasfiye Halinde …………. Yapı Kooperatifinin ana sözleşmesinin incelenmesinden, Kooperatifin kuruluş amaçları arasında;

-Arsa ve arazi edinerek bunları küçük sanayi sitesi ile gerekli tesislerin yapımına uygun duruma getirmek,
-Alt yapı, küçük sanayi sitesi ve müşterek tesislerin plan ve projelerini yaptırmak,
-İlgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yapmak, küçük sanayi sitesi yapı üst kuruluşlarına katılmak

gibi faaliyetlerin bulunduğu anlaşılmıştır.
Buna göre, küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmenin arsa ve işyeri teslimleri KDV Kanununun 17/4-k maddesi gereğince KDV’den istisnadır.

 

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Belediyeler Fatura Kesebilir mi ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Belediye tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunun fatura yerine kullanılıp kullanılmayacağı

pexels-photo-70292.jpeg

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin “2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde de, iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliğinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

Ayrıca, mezkûr Kanun uygulamasında, Belediyeler tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri dolayısıyla Belediyelere bağlı oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti oluşmaktadır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer verilmiş olup, müteakip maddelerde, vergi mükelleflerinin faaliyetleri ile ilgili kayıtlarının tevsikinde kullanılacak belgeler sayılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun 230 ve müteakip maddelerinde vergi mükellefleri tarafından kullanılacak belgeler sayılmış olup, konuyla ilgili olarak yayımlanan 164 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; “… Genel ve Katma Bütçeli idarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan teşebbüs, teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeler tasdik mecburiyetine tabi olmaksızın Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre yukarıda sayılan belgeleri düzenleyeceklerdir. Ancak bu kuruluşlar kullanacakları belgelerin üzerine, “Vergi Usul Kanunu Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir.” ibaresini kaşe ile basacaklar veya matbaa baskısı ile belirteceklerdir.” hükmü yer almaktadır.

Bu belgelerin düzenlenmesi sırasında Vergi Usul Kanunu Yönetmelik hükümlerine göre anlaşmalı matbaalara veya 164 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca notere tasdik ettirmeleri şartı aranmamakta ancak, düzenlenen belgede bulunması zorunlu asgari bilgilerin yer alması gerekmektedir.

Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin verdiği izin gereği bu tür belgeleri kullanan işletmelerden kurumlar vergisinden muaf olanların, kullanacakları belgelere “Kurumlar Vergisinden Muaftır” şerhi koymaları gerektiği 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, … Belediyesi tarafından yürütülen asfalt satışı faaliyetinin bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde ve devamlılık arz edecek şekilde yapılması halinde, söz konusu belediye bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi, dolayısıyla yaptığı asfalt satışlarına ilişkin olarak oluşacak iktisadi işletme tarafından yukarıda belirtilen usuller çerçevesinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirecek bir faaliyetin bulunmaması halinde ise, adı geçen Belediyenin katma değer vergisine tabi işlemleri ile ilgili olarak fatura düzenlemesi mümkün bulunmakta olup fatura düzenlenmemesi durumunda, bu işlemlerini tabi olduğu ilgili mevzuata göre geçerli olan ve faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva eden bir belge düzenleyerek de tevsik etmesi mümkün bulunmaktadır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Belediye ve Kooperatif ilişkisi

“Kooperatif, kendisine tahsis edilen mekanlara kira, işletme bedeli vb. herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi, kendisinin kullandığı elektrik, su, ısınma vb. bütün giderler için ödeme yapmamakta, bu tür giderler kamu kaynağından müteşekkil Belediye bütçesinden karşılanmaktadır. Bu giderlerin bütçeden karşılanmasına yönelik bir düzenlemenin gerekli olduğu değerlendirilmektedir.”

Belediye adına kayıtlı taşınmazın Encümen Kararına istinaden Kooperatife devrinde harç alınır mı ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

 

Sayı

:

97895701-140[57-2013/55]-2018

26/12/2013

Konu

:

Belediye adına kayıtlı taşınmazın Encümen Kararına istinaden Kooperatife devrinde harç  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ile dilekçenizden, … Belediyesi adına kayıtlı … İlçesi, … Mahallesinde kain ve tapuda … ada, … parselde bulunan taşınmazdaki hisselerin … Belediyesinin …/…/2013 tarihli Encümen Kararına istinaden … … … Konut Yapı Kooperatifine devredileceği belirtilerek, tapuda yapılacak tescil işleminin harçtan istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde; “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir.” denilmekte, aynı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin 20/a fıkrasında, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra ve şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı (2013 yılı için) binde 20 oranında harç alınacağı belirtilmektedir.

Aynı Kanunun 59 uncu maddesinin (a) bendinde ise, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerin iktisap edecekleri gayrimenkullerin vesair ayni hakların tescili, şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinlerinin; (j) bendinde de, (a), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen şekilde iktisap olunan gayrimenkullerin herhangi bir şekilde başkalarına devir ve ferağının harçtan müstesna tutulacağı; Kanunun 123 üncü maddesinde ise, özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 93 üncü maddesinde kooperatiflerin muaflıkları belirtilmekle beraber söz konusu maddenin incelenmesinden de görüleceği üzere, harç muafiyeti; kooperatiflerin defterleriyle ana sözleşmelerinin tasdikine ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesine ve ortakların temlik edecekleri gayrimenkullerle ilgili işlemlere münhasır olup, bu muafiyetin kooperatiflerin satın alacağı gayrimenkullere uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Bu itibarla, … Belediyesi adına kayıtlı taşınmazın Kooperatifinize devri ile ilgili olarak tapuda yapılacak işlemde, Belediyenin 492 sayılı Kanunun 59/j maddesine göre harçtan müstesna tutulması, Kooperatifinizden ise 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/a bendine göre tapu harcı alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde ön muhasebe personelinin önemi ve görev tanımı- MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde ön muhasebe personelinin önemi ve görev tanımı- MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

[email protected]

Ekran Resmi 2018-04-26 14.08.10.png

Bilindiği üzere kooperatifler gerek mevzuat gerek faaliyet konuları kapsamında limited ve anonim şirketlerden ayrılmaktadır. Bu nedenle ön muhasebe personelinin yeterliliği kooperatifin başarısında önemli rol oynar.

Bu nedenle kooperatiflerde ön muhasebe firmalardaki ön muhasebe işlemlerine göre zaman zaman farklılık arz etmektedir.

Kooperatiflerde ön muhasebe personelinin genel olarak yapması gereken iş ve işlemler aşağıda sıralanmış olup, tereddüt uyandıran hususlarda tarafımızla iletişime geçilmesini rica ederiz.

1 Logo

  • Ön muhasebe personelinin günlük olarak banka giriş ve çıkışlarını kontrol etmeli, kooperatifte ön muhasebe programı var ise muhasebe programına işlemeli, ön muhasebe programı yok ise excel sayfalarına ortakların carilerini günlük olarak yazması gerekmektedir. Kasadan tahsilat kesinlikle yapılmamalıdır. Ofis programlarına hakim olması gerekmektedir.

Ekran Resmi 2018-04-26 14.15.26.png

  • Banka ekstreleri banka tarafından aynı anda hem mali müşavirlik firmasına hem de ön muhasebe personeline gönderilmesi gerekmektedir.
  • Ortaklar ile ilişkilerinde her zaman kibar ve problem çözme yanlısı olup, kesinlikle ortaklar ile tartışmaya girmemelidir. Cari hesap ekstrelerini ortaklar ile düzenli olarak paylaşmalıdır. Ödemesini aksatan ortaklara yönetim kurulunun belirlediği şekil ve zamanlarda iletişime geçmelidir.

Ekran Resmi 2018-04-26 14.16.35.png

  • Zorunlu olmadığı takdirde problemleri yönetim kurulu görüşme talebine gelmeden çözmelidir.
  • Günlük olarak kasa, banka ve ödeme, tahsilat listelerini yönetim kurulu ile paylaşılmalıdır.
  • Yönetim kurulu toplantılarının duyurusunun ve gündeminin ilgililere gönderilmesi, takiplerinin yapılması gerekmektedir

Ekran Resmi 2018-04-26 14.17.20.png

  • Ortaklarla ve 3. Kişiler ile mutabakatların düzenli olarak yapılması gerekmektedir
  • Yönetim kurulu karar defterine kararların danışmanların görüşü alınarak yazılması ve imzalarının takibinin yapılması gerekmektedir.
  • Kooperatif ortaklarının dosyalarının muntazaman tutulmasını sağlanması, eksik bilgi ve belgelerin zamanında tamamlanması gerekmektedir. Kooperatif ortaklarının ihraç sürecinde eksik bilgi belge nedeni ile ihraç zaman zaman mümkün olamamaktadır.

Ekran Resmi 2018-04-26 14.18.45.png

  • Ortaklar defterinin güncel tutulması ve genel kurul öncesi hazirun cetvelinin ortaklar defterine uygun girilmesi gerekmektedir.
  • Ortakların isimlerinin koop-bis sistemine eksiksiz girilmesi gerekmektedir.
  • Mali Müşavir ve Avukatı ile sürekli iletişim halinde olması , tereddüt ettiği noktalarda mutlaka bilgi alması gerekmektedir.
  • Kooperatifin sözleşme süreçlerinde danışmanlara gönderilmesi, danışmanların notlarını müteakip yönetim kurulu ile paylaşılması, gerekli kararların alınması ve sözleşmeler için ayrı bir dosya açılması gerekmektedir.

 

  • Kooperatif merkezine gelenlerin ve arayanların günlük olarak yönetim kurulu ile paylaşılması gerekmektedir.
  • Kooperatife ait mail adresi üzerinden, kooperatifi temsil ettiğini bilerek kurumsal ve kibar şekilde mail göndermesi gerekmektedir. Yönetim kurulu ile paylaşılacak gizli dosyaların mutlaka şifrelenmesi gerekmektedir.
  • Gelen ve giden evrak defterini son derece titiz olarak tutulması gerekmektedir.

Bilgilerinize sunarız

Saygılarımızla

Mali Müşavir Evren ÖZMEN- [email protected]

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kooperatifler ile ilgili en güncel özelge-22.02.2018-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

T.C.

KARABÜK VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne

Sayı: 35831311-010.01-5158
 
22.02.2018

Konu: Kooperatif üyelerine işyerlerinin tesliminin vergi kanunları karşısındaki durumu 

shout_1515906769465

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kooperatifinizin 01/08/1996 tarihinde üyelerinize işyeri temin etmek amacı ile kurulduğu ve kooperatifinize kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edildiği, ….. Genel Müdürlüğüne ait olan arsa üzerine 1998 yılında yap-işlet-devret modeli ile işyeri inşasına başlandığı ve 2012 yılında  arsa ile üzerinde bulunan yapıların 9.555.000,00 TL bedel karşılığı satın alınarak aktifinize kaydedildiği belirtilerek kooperatifiniz amacının gerçekleşmiş olması nedeniyle tapuda cins tashihi ve işyerlerinin üyelerinize devri yapılacağından söz konusu devir işlemlerinin kurumlar vergisinden istisna olup olmadığı, kooperatifinizin katma değer vergisi karşısındaki durumu ve tapu devir işlemlerinde harç doğup doğmayacağı hususlarında görüşümüz talep edilmektedir.

A) Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmış olup konuyla ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, ……. Genel Müdürlüğüne ait olan arsa üzerine 1998 yılında inşa edilmeye başlanılan ve 2012 yılında 9.555.000,00 TL bedel karşılığı mülkiyeti satın alınan işyerlerinin üyelerinize devrinden herhangi bir kazanç elde edilmesi durumunda, elde edilecek kazancın kurum kazancı olarak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

B) Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:

3065 sayılı KDV Kanununun 1/1  inci maddesine göre ; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler KDV’ye tabi bulunmaktadır.

Aynı Kanunun 17/4-k maddesinde ise organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimlerinin KDV den istisna olduğu hükme bağlanmış olup, konuya açıklık getiren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde ise “3065 sayılı Kanunun (17/4-k) maddesine göre; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri KDV’den istisnadır.

Organize sanayi bölgesi veya küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla, müteşebbis heyet, kooperatif veya diğer isimler altında iktisadi işletmeler oluşturulmaktadır. Bu organizasyonlar, arsayı temin etme, altyapıyı tamamlama, işyerlerini inşa etme gibi hizmetlerin tamamını veya bir kısmını yürütmek üzere kurulmaktadır.

Sözü edilen organizasyonların sadece arsa teslimleri ile işyeri teslimleri istisna kapsamına alınmıştır. Bu organizasyonların yapacakları her türlü hizmetler ile arsa ve işyeri dışındaki teslimlerinin yanı sıra bölge ve site dışındaki arsa ve işyeri teslimleri de genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır. Ayrıca bunlara yapılan mal ve hizmet satışlarında genel hükümler çerçevesinde vergi uygulanacağı tabiidir” denilmektedir.

Buna göre kooperatifinizin organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla kurulmuş olması halinde, söz konusu işyerlerinin kooperatif üyelerine teslimi Kanunun 17/4-k maddesine göre KDV’den istisna olabilecektir.

C) Harçlar Kanunu Yönünden:

492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde tapu ve kadastro işlemlerinden bu Kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu, Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin “I- Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün 13-a maddesinde, arsa ve arazi üzerine inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde (her bir bağımsız bölüm vesair tesis için) maktu tutarda harç alınacağı, 15 inci maddesinde de yapı kooperatiflerinin ortaklarına dağıtacağı gayrimenkullerin ortaklar adına tescilinde kayıtlı değer üzerinden binde 2,27 oranında harç alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinde, tapu harçlarından müstesna tutulan işlemler sayılmış ve aynı maddenin son fıkrasında, mevzu maddede yer alan istisnalara ilave olarak özel kanunlarda yer alan muafiyet ve istisnalara ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 123 üncü maddesinin ilk fıkrasında ise, özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun muaflıklar başlıklı 93 üncü maddesinde, kooperatiflerin hangi iş ve işlemlerinden dolayı vergi, resim ve harçtan muaf tutuldukları açıkça belirtilmiş, cins tashihi ve gayrimenkul devir işlemlerine ilişkin herhangi bir istisna ve muafiyet düzenlemesi yapılmamıştır.

Buna göre, gerek 492 sayılı Harçlar Kanununda, gerekse 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda kooperatiflerin tapuda yapacakları cins tashihi ve gayrimenkul devir işlemlerine ilişkin herhangi bir istisna hükmü bulunmadığından Kooperatifinizce yapılacak söz konusu işlemlerden tapu harcı aranılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

2018 Yapı Yaklaşık maliyetleri-Evren özmen

26 Nisan 2018 PERŞEMBE

Resmî Gazete

Sayı : 30403

TEBLİĞ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA

KULLANILACAK 2018 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM

MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

Yapı yaklaşık birim maliyetleri

MADDE 1 – (1) 16/7/1985 tarihli ve 85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi’nin 3.2 maddesi gereğince, mimarlık ve mühendislik hizmet bedellerinin hesabında kullanılacak 2018 yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri, yapının mimarlık hizmetlerine esas olan sınıfı dikkate alınarak; KDV hariç,  genel giderler (%15)  ile yüklenici kârı (%10) dâhil edilerek aşağıda gösterilmiştir.

Yapının Birim

                                                                                                                                          Maliyeti

YAPININ MİMARLIK HİZMETLERİNE ESAS OLAN SINIFI                      (BM) TL/m2

I. SINIF YAPILAR

A GRUBU YAPILAR……………………………………………………………               153,00

. Kâgir veya betonarme ihata duvarı (3 metre yüksekliğe kadar)

. Basit kümes ve basit tarım yapıları

. Plastik örtülü seralar

. Mevcut yapılar arası bağlantı-geçiş yapıları

. Geçici kullanımı olan küçük yapılar

. Kalıcı kullanımı olan yardımcı yapılar

. Gölgelikler-çardaklar

. Üstü kapalı yanları açık dinlenme, oyun ve gösteri alanları

. Depo amaçlı kayadan oyma yapılar

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

B GRUBU YAPILAR…………………………………………………………………………                 228,00

. Cam örtülü seralar

. Basit padok, büyük ve küçük baş hayvan ağılları

. Kâgir ve betonarme su depoları

. İş yeri depoları

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

II. SINIF YAPILAR

A GRUBU YAPILAR……………………………………………………………               369,00

. Kuleler, ayaklı su depoları

. Palplanj ve ankrajlı perde ve istinat duvarları

. Kayıkhane

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

B GRUBU YAPILAR……………………………………………………………                483,00

. Şişirme (Pnömatik) yapılar

. Tek katlı ofisler, dükkân ve basit atölyeler

. Semt sahaları, küçük semt parkları, çocuk oyun alanları ve eklentileri

. Tarımsal endüstri yapıları (Tek katlı, prefabrik beton, betonarme veya çelik depo ve atölyeler, tesisat ağırlıklı ağıllar, fidan yetiştirme ve bekletme tesisleri)

. Yat bakım ve onarım atölyeleri, çekek yerleri

. Jeoloji, botanik ve tema parkları

. Mezbahalar

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

C GRUBU YAPILAR……………………………………………………………               578,00

. Hangar yapıları (Uçak bakım ve onarım amaçlı)

. Sanayi yapıları (Tek katlı, bodrum ve asma katı da olabilen prefabrik beton, betonarme ve çelik yapılar)

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

III. SINIF YAPILAR

A  GRUBU YAPILAR…………………………………………………………….             800,00

. Okul ve mahalle spor tesisleri (Temel eğitim okullarının veya işletme

ve tesislerin spor salonları, jimnastik salonları, semt salonları)

. Katlı garajlar

. Ticari amaçlı binalar (üç kata kadar üç kat dâhil – asansörsüz- 2/11/1985 tarihli ve 18916 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 45 inci maddesine göre asansör yeri bırakılacak)

. Alışveriş merkezleri (semt pazarları, küçük ve büyük hal binaları, marketler, v.b.)

. Basımevleri, matbaalar

. Soğuk hava depoları

. Konutlar (üç kata kadar- üç kat dâhil- asansörsüz – 2/11/1985 tarihli ve 18916 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 45 inci maddesine göre asansör yeri bırakılacak)

. Akaryakıt ve gaz istasyonları

. Kampingler

. Küçük sanayi tesisleri (Donanımlı atölyeler, imalathane, dökümhane)

. Semt postaneleri

. Kreş ve Gündüz bakımevleri, Hobi ve Oyun salonları

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

B GRUBU YAPILAR……………………………………………………………….           966,00

. Entegre tarımsal endüstri yapıları, Büyük çiftlik yapıları

. Gençlik Merkezleri, Halk evleri

. Lokanta, kafeterya ve yemekhaneler

. Temel eğitim okulları

. Küçük kitaplık ve benzeri kültür tesisleri

. Jandarma ve emniyet karakol binaları

. Sağlık ocakları, kamu sağlık dispanserleri

. Ticari amaçlı binalar (Yapı yüksekliği 21,50 m’ye kadar olan)

. 150 kişiye kadar cezaevleri

. Fuarlar

. Sergi salonları

. Konutlar (Yapı yüksekliği 21,50 m’den az yapılar)

. Marinalar

. Gece kulübü, diskotekler

. Misafirhaneler, Pansiyonlar

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

IV. SINIF YAPILAR

A  GRUBU YAPILAR……………………………………………………………           1.016,00

. Özelliği olan büyük okul yapıları (Spor salonu, konferans salonu ve

ek tesisleri olan eğitim yapıları)

. Poliklinikler

. Liman binaları

. İdari binalar (ilçe tipi hükümet konakları, vergi daireleri, vb.)

. İlçe Belediyeleri

. 150 kişiyi geçen cezaevleri

. Kaplıcalar, şifa evleri vb. termal tesisleri

. İbadethaneler (1500 kişiye kadar)

. Entegre sanayi tesisleri

. Aqua parklar

. Müstakil spor köyleri (Yüzme havuzları, spor salonları ve statları bulunan)

. Yaşlılar Huzurevi, kimsesiz çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları

. Büyük alışveriş merkezleri

. Yüksekokullar ve eğitim enstitüleri

. Apartman tipi konutlar (Yapı yüksekliği 30,50 m.’den az yapılar)

. Oteller (1 ve 2 yıldızlı)

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

B GRUBU YAPILAR……………………………………………………………             1.177,00

. Araştırma binaları, laboratuvarlar ve sağlık merkezleri

. İl tipi belediyeler

. İl tipi idari kamu binaları

. Metro istasyonları

. Stadyum, spor salonları ve yüzme havuzları

. Büyük postaneler (merkez postaneleri)

. Otobüs terminalleri

. Eğlence amaçlı yapılar (çok amaçlı toplantı, eğlence ve düğün salonları)

. Banka binaları

. Normal radyo ve televizyon binaları

. Özelliği olan genel sığınaklar

. Müstakil veya ikiz konutlar (Bağımsız bölüm brüt alanı 151 m2 ~ 600 m2 villalar, teras  evleri, dağ evleri, kaymakam evi vb.)

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

C GRUBU YAPILAR…………………………………………………………….           1.308,00

. Büyük kütüphaneler ve kültür yapıları

. Bakanlık binaları

. Yüksek öğrenim yurtları

. Arşiv binaları

. Radyoaktif korumalı depolar

. Büyük Adliye Sarayları

. Otel (3 yıldızlı) ve moteller

. Rehabilitasyon ve tedavi merkezleri

. İl tipi hükümet konakları ve büyükşehir belediye binaları

. İş merkezleri (Yapı yüksekliği 21,50 m ile 30,50 m arası -30,50 m dâhil yapılar)

. Konutlar (Yapı yüksekliği 30,50 m ile 51,50 m arası -51,50 m dâhil yapılar)

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

V. SINIF YAPILAR

A GRUBU YAPILAR……………………………………………………………            1.642,00

. Televizyon, Radyo İstasyonları, binaları

. Orduevleri

. Büyükelçilik yapıları, vali konakları ve brüt alanı 600 m2 üzerindeki özel konutlar

. Borsa binaları

. Üniversite kampüsleri

. İş merkezleri (Yapı yüksekliği 30,50 m aşan yapılar)

. Yapı yüksekliği 51,50 metreyi aşan yapılar

. Alışveriş kompleksleri (İçerisinde sinema, tiyatro, sergi salonu, kafe, restoran, market, v.b. bulunan)

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

B GRUBU YAPILAR……………………………………………………………………………………         2.033,00

. Kongre merkezleri

. Olimpik spor tesisleri – hipodromlar

. Bilimsel araştırma merkezleri, AR-GE binaları

. Hastaneler

. Havalimanları

. İbadethaneler  (1500 kişinin üzerinde)

. Oteller (4 yıldızlı)

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

C GRUBU YAPILAR……………………………………………………………            2.331,00

. Oteller ve tatil köyleri (5 yıldızlı)

. Müze ve kütüphane kompleksleri

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

D GRUBU YAPILAR……………………………………………………………            2.746,00

. Opera, tiyatro ve bale yapıları, konser salonları ve kompleksleri

. Tarihi eser niteliğinde olup restore edilerek veya yıkılarak aslına uygun olarak yapılan yapılar

. Bu gruptakilere benzer yapılar.

Yapının mimarlık hizmetlerine esas olan sınıfının belirlenmesine ilişkin açıklamalar

MADDE 2 – (1) Benzer yapılar, ilgili gruptaki yapılara kıyasen uygulayıcı kurum ve kuruluşlarca Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesinin ilgili hükümlerinden yararlanılarak belirlenecektir.

(2) Tebliğin revizyonu çalışmalarında sınıfı veya grubu değiştirilen veya tebliğden çıkarılan yapılar için 2018 yılından önceki tebliğlere göre yapı sınıfı ve grubu belirlenmiş mimarlık ve mühendislik hizmetlerinde; belirlendiği yılın tebliğindeki yapı sınıfı ve grubu değiştirilmeksizin 2018 yılı tebliğinde karşılığı olan tutar esas alınmak suretiyle hesap yapılacaktır.

(3) Tebliğdeki sınıf ve gruplar yapım aşamasında belirlenirken tereddüte düşülmesi halinde, o yapının yapı yaklaşık maliyeti; yapının projesine göre hazırlanacak metrajlara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Birim Fiyatlarının uygulanması suretiyle hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

Organize Sanayi Bölgesi Seçimleri nasıl yapılır ?-Mali müşavir Evren ÖZMEN

Oy kullanma şekli

             Genel kurulda oylamalar, el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak, genel kurula katılanların salt çoğunluğunun karar vermesi halinde, herhangi bir konuda gizli oylamaya başvurulur. Birden fazla aday olması halinde seçimler, hücre ve sandık kullanılarak gizli oy ve açık tasnif usulü ile yapılır.

Kaçak yapılara metrekare bazında af-Kooperatifler bu kapsamda mıdır ?-Evren özmen

YAPI KAYIT BELGESİ NASIL ALINACAKTIR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2018-04-23 21.30.14

2981 Sayılı kanuna eklenmesi beklenen geçici madde ile

Yapı ruhsatı başvurusunu yapmış

Ancak yapı kullanma izin belgesi alamamış yapılardan % 3 oranında bedel alınarak yapı kayıt belgesi verilmesi planlanmaktadır.

Örnek olarak

500 metrekare izin alındı. 600 metrekare yapı yapıldı

Fazla 100 metrakere* yapı maliyeti ( Kaçıncı sınıf olduğuna bağlı)* %3 ödenecektir.

Detaylı bilgi için [email protected]

6 Haziran 2018 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 30443
TEBLİĞ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:

YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Usul ve Esasların amacı; 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16 ncımaddesi uyarınca Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. İşbu Usul ve Esaslar, Yapı Kayıt Belgesi müracaatına, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin hesaplanması ve ödenmesine, Yapı Kayıt Belgesi verilen Hazineye ait taşınmazların satışına, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmeyecek yapılar ile bu belgenin düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunanlar hakkında yapılacak işlemlere ilişkin hususları kapsar.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Usul ve Esaslarda geçen;

a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,

b) Kurum ve kuruluş: Yapı Kayıt Belgesi vermek üzere Bakanlık tarafından yetkilendirilen kurum ve kuruluşları,

c) Müdürlük: Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerini,

ç) Yapı Kayıt Sistemi: Bakanlıkça 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi kapsamında imar mevzuatına aykırı yapıların kaydedilmesi için oluşturulan elektronik yazılım sistemini,

ifade eder.

Yapı kayıt belgesi müracaatı

MADDE 4 – (1) Yapı Kayıt Belgesi 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için verilir. Yapı Kayıt Belgesi için müracaatın 31/10/2018 tarihine kadar yapılması ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi gerekir. Başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

(2) Yapı Kayıt Belgesi için yapı maliklerinden herhangi birisi veya vekili tarafından, e-Devlet üzerinden Yapı Kayıt Sistemindeki Yapı Kayıt Belgesi formunun doldurulması suretiyle müracaatta bulunulabileceği gibi kurum ve kuruluşlara başvurulmak suretiyle de müracaatta bulunulabilir.

(3) Müracaatın e-Devlet üzerinden yapılması durumunda, Yapı Kayıt Belgesi formunun eksiksiz olarak doldurulmasından ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin yatırılmasından sonra, Yapı Kayıt Sistemi tarafından oluşturulan Yapı Kayıt Belgesi talepte bulunan yapı sahibince e-Devlet üzerinden alınır.

(4) Müracaat kurum ve kuruluşlara yapılmış ise, Yapı Kayıt Belgesi formu müracaat sahibinin beyanına göre eksiksiz olarak doldurulur, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin yatırılması sağlanır, Yapı Kayıt Belgesi formu sistem üzerinden onaylanmak üzere Müdürlüğe gönderilir ve formun Müdürlükçe onaylanmasından sonra bir örneği talepte bulunan yapı sahibine verilir.

(5) Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir.

Yapı kayıt belgesi bedeli ve ödenmesi

MADDE 5 – (1) Yapı Kayıt Belgesi bedeli, yapının bulunduğu arsanın 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden, konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş oranındadır. Yapı Kayıt Belgesi bedeli belirlenirken;

a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.

b) Yapının yaklaşık maliyet bedeli belirlenirken birim maliyet bedeli;

1) Tarımsal amaçlı basit binalar için 200 TL/ m2

2) 1-2 katlı binalar ve basit sanayi yapıları için 600 TL/m2

3) 3-7 katlı binalar ve entegre sanayi yapıları için 1000 TL/m2

4) 8 ve daha yüksek katlı binalar için 1600 TL/m2

5) Lüks binalar, villa, alışveriş kompleksi, hastane, otel ve benzeri yapılar 2000 TL/m2

6) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) 100.000 TL/MW

esas alınmak suretiyle hesap yapılır.

c) Yapı Kayıt Belgesi bedeli; yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri ile binanın toplam yapı alanı dikkate alınarak hesaplanacak yapı yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden, yapının konut veya ticaret olarak tek kullanımlı veya karma kullanımlı olup olmadığı da gözetilerek ve karma kullanımlı yapılarda konut ve ticari olarak kullanılan alanların arsa oranları ayrı ayrı dikkate alınarak konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş katsayısı ile çarpılması suretiyle belirlenir.

(2) Yapı malikleri;

a) Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılardaki aykırılıklarda, birinci fıkranın (c) bendi uyarınca yapının tamamı için hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeline, kendi bağımsız bölümünün kullanım durumuna göre eşit olarak katılmak zorundadır. Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılardaki aykırılıklarda, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin tamamı ödenmeden Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmez. Yapı Kayıt Belgesi bedelinin tamamını ödeyen yapı maliki genel hükümler çerçevesinde diğer yapı maliklerinden kendi paylarına düşen miktarı talep etme hakkına sahiptir.

b) Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dahilolmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır. Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılık hangi bağımsız bölüm/bölümler ile ilgili ise o bölüm/bağımsız bölümlerin yapı maliklerinin, kendi bağımsız bölümleri için ödenmesi gereken bedeli ödemeleri durumunda aykırılığı olan bağımsız bölüm belirtilerek Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Bağımsız bölümünde aykırılık olmasına rağmen kendi bağımsız bölümüne düşen bedeli ödemeyen ve aykırılığı olan bağımsız bölümünü gösteren Yapı Kayıt Belgesi almayanlar aynı binada başka bir bağımsız bölüm için düzenlenen Yapı Kayıt Belgesinden faydalanmaz.

(3) Yapı Kayıt Belgesi bedeli, genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır.

Yapı kayıt belgesinin kullanım yerleri

MADDE 6 – (1) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların malikleri, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorundadır.

(2) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.

(3) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.

(4) Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın kullanım maksadı değişiklikleri de dahilolmak üzere tapuda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesisi yapılabilmesi için;

a) Yapı Kayıt Belgesi,

b) Mevcut yapının veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleriyle oranlı arsa payları, kat, daire, iş bürosu gibi nevi ile bunların birden başlayıp sırayla giden numarası ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı ve yapı maliklerini de gösteren ve mimar tarafından yapılan ve ana gayrimenkulün yapı maliki veya bütün paydaşlarının imzaları alınarak imzalanan ve elektronik ortamda Tapu Müdürlüğüne ibraz edilen proje,

c) İmar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edildiğine ilişkin ilgili belediyesinden alınan belge,

ç) Bağımsız bölümlerin kullanılış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran yapı maliki veya malikleri tarafından imzalanmış yönetim plânı,

d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,

ile birlikte ilgili tapu müdürlüğüne müracaatta bulunulur ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur.

(5) Kat mülkiyetine geçilmiş olması 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmez.

(6) İnşaat halindeki yapılarda 31/12/2017 tarihi itibari ile bitmiş olan kısımlar için ilave inşaat alanı ihdas etmemek şartı ile Yapı Kayıt Belgesi verilir ve Yapı Kayıt Belgesi verilen kısımların eksik inşaat işleri tamamlanabilir.

(7) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda ruhsat alınmaksızın yapılabilecek basit onarım ve tadilatlar yapılabilir.

(8) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda işyeri açma ve çalışma ruhsatı yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın verilir.

Hazineye ve belediyeye ait taşınmazlar üzerindeki yapılar

MADDE 7 – (1) Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlardan özel kanunları kapsamında kalan ve bu özel kanunlara göre değerlendirilmesi gerekenler dışında kalanlar Bakanlığa tahsis edilir. Tahsis işleminden sonra, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bu taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Rayiç bedel Bakanlıkça tespit edilir veya ettirilir. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az yüzde onu peşin ödenmek üzere beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına ödeme tarihine kadar kanunî faiz oranının yarısı uygulanır.

(2) Taşınmazın yüzölçümü büyük olmakla birlikte üzerindeki yapının küçük bir alanı kaplaması halinde yapının bulunduğu alan ifraz edilerek, ifrazın mümkün olmaması durumunda taşınmaz hisseli olarak satışa konu edilir.

(3) Birinci fıkra uyarınca yapılan satışlardan elde edilen gelirler genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır. Bu gelirler hakkında 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

(4) Belediyelerin özel mülkiyetinde olan taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olan yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Böyle bir durumda, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek kaydıyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan bunlara satılır.

Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar

MADDE 8 – (1) Yapı Kayıt Belgesi;

a) 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde, 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanda,

b) İstanbul tarihi yarımada içinde 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda,

c) 19/5/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanda,

ç) Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde,

d) Kesinleşmiş planlar neticesinde sosyal donatı alanı olarak belirlenmiş ve Maliye Bakanlığınca aynı amaçla değerlendirilmek üzere ilgili kurumlara tahsis edilmiş Hazineye ait taşınmazlar üzerinde,

bulunan yapılar hakkında Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemez.

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

Yapı kayıt belgesinin geçerlilik süresi

MADDE 9 – (1) Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır.

Denetim

MADDE 10 – (1) Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin iş ve işlemler Bakanlık tarafından denetlenebilir.

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

(3) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan husus Yapı Kayıt Belgesi bedelinin eksik olarak hesaplanması neticesini doğurmuş ise, eksik alınan bedel ilgilisinden alınır. Eksik alınan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir ve daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken hazırlanan ve Sayıştay görüşü alınan işbu Usul ve Esaslar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Usul ve Esasları Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Maliye Bakanı yürütür.

 

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Yapı Kayıt Belgesi ve Kooperatifler-Kooperatiflere imar affı mı geliyor ? EVREN ÖZMEN

Yapı Kayıt Belgesi Nedir  ? Kooperatifler faydalanabilir mi ?-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Şirket-Kooperatif mülkleri için imar barışına nasıl başvurulacak?

Cevap: Şirket mülklerinin yapı kayıt belgesi alabilmesi için yönetim kurulu kararı ile yetkili bir kişinin şahsının T.C. Kimlik Numarası ile başvuru yapılabilecek. Kim alısa alsın, belge kişiye değil, yapıya alınıyor. Bu nedenle şirket yönetimi kendi içerisinde sıkıntı yaşamaması adına bir kişiyi yetkilendirerek şirket mülkü için başvuruda bulunabilir. Buna karşın kamu kurumları için ayrı bir giriş yapılacak. Bu sistem için de çalışmalar devam ediyor.

Konu ile ilgili kapsamlı yazımız için

https://medium.com/@evrenozmen/kooperati%CC%87fler-toplu-yapilar-si%CC%87teler-ve-i%CC%87%C3%A7i%CC%87n-i%CC%87mar-bari%C5%9Fi-s%C3%BCreci%CC%87-f567274c1ee9

Şirket mülkleri için imar barışına nasıl başvurulacak?

Cevap: Şirket mülklerinin yapı kayıt belgesi alabilmesi için yönetim kurulu kararı ile yetkili bir kişinin şahsının T.C. Kimlik Numarası ile başvuru yapılabilecek. Kim alısa alsın, belge kişiye değil, yapıya alınıyor. Bu nedenle şirket yönetimi kendi içerisinde sıkıntı yaşamaması adına bir kişiyi yetkilendirerek şirtket mülkü için başvuruda bulunabilir. Buna karşın kamu kurumları için ayrı bir giriş yapılacak. Bu sistem için de çalışmalar devam ediyor.

Ancak ferdileşme işlemi yapılmış kooperatiflerde ortaklar bireysel olarak başvuru yapabilir.

Detaylı bilgi için [email protected]

Düzenlemeye göre Kat irtifak tapusu olup, kat mülkiyet tapusu alamayan, Belediyeye verdiği ruhsata göre inşaatını yapmamış ve iskan alamayanları ilgilendirmektedir.

Yapı kayıt belgesi 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için verilecektir,

 

pexels-photo-259962.jpeg

Başvuru nasıl olacaktır ?

İmara aykırılık bildirilecek ve kayıt altına alınacak. Yapı kayıt belgesi verilebilmesi için ücret yatırılacak.

  • Müracaatın 31/10/2018 tarihine kadar yapılması ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir (Başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir).
  • Müracaatlar yapı maliklerinden herhangi birisi veya vekili tarafından, e-Devlet üzerinden Yapı Kayıt Sistemindeki Yapı Kayıt Belgesi formunun doldurulması suretiyle veya kurum ve kuruluşlara başvurulmak suretiyle yapılabilecektir.

Ücret Tutarı nedir ?

Daire Yapım maliyetinin % 3 ü oranında ödenecektir.

Ekran Resmi 2018-08-22 16.03.57

 

Hata: İletişim formu bulunamadı.

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=PdC-GrJosIk&w=560&h=315]

6 Haziran 2018 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 30443
TEBLİĞ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:

YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Usul ve Esasların amacı; 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16 ncımaddesi uyarınca Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. İşbu Usul ve Esaslar, Yapı Kayıt Belgesi müracaatına, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin hesaplanması ve ödenmesine, Yapı Kayıt Belgesi verilen Hazineye ait taşınmazların satışına, Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmeyecek yapılar ile bu belgenin düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunanlar hakkında yapılacak işlemlere ilişkin hususları kapsar.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Usul ve Esaslarda geçen;

a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,

b) Kurum ve kuruluş: Yapı Kayıt Belgesi vermek üzere Bakanlık tarafından yetkilendirilen kurum ve kuruluşları,

c) Müdürlük: Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerini,

ç) Yapı Kayıt Sistemi: Bakanlıkça 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi kapsamında imar mevzuatına aykırı yapıların kaydedilmesi için oluşturulan elektronik yazılım sistemini,

ifade eder.

Yapı kayıt belgesi müracaatı

MADDE 4 – (1) Yapı Kayıt Belgesi 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için verilir. Yapı Kayıt Belgesi için müracaatın 31/10/2018 tarihine kadar yapılması ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi gerekir. Başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

(2) Yapı Kayıt Belgesi için yapı maliklerinden herhangi birisi veya vekili tarafından, e-Devlet üzerinden Yapı Kayıt Sistemindeki Yapı Kayıt Belgesi formunun doldurulması suretiyle müracaatta bulunulabileceği gibi kurum ve kuruluşlara başvurulmak suretiyle de müracaatta bulunulabilir.

(3) Müracaatın e-Devlet üzerinden yapılması durumunda, Yapı Kayıt Belgesi formunun eksiksiz olarak doldurulmasından ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin yatırılmasından sonra, Yapı Kayıt Sistemi tarafından oluşturulan Yapı Kayıt Belgesi talepte bulunan yapı sahibince e-Devlet üzerinden alınır.

(4) Müracaat kurum ve kuruluşlara yapılmış ise, Yapı Kayıt Belgesi formu müracaat sahibinin beyanına göre eksiksiz olarak doldurulur, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin yatırılması sağlanır, Yapı Kayıt Belgesi formu sistem üzerinden onaylanmak üzere Müdürlüğe gönderilir ve formun Müdürlükçe onaylanmasından sonra bir örneği talepte bulunan yapı sahibine verilir.

(5) Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir.

Yapı kayıt belgesi bedeli ve ödenmesi

MADDE 5 – (1) Yapı Kayıt Belgesi bedeli, yapının bulunduğu arsanın 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden, konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş oranındadır. Yapı Kayıt Belgesi bedeli belirlenirken;

a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.

b) Yapının yaklaşık maliyet bedeli belirlenirken birim maliyet bedeli;

1) Tarımsal amaçlı basit binalar için 200 TL/ m2

2) 1-2 katlı binalar ve basit sanayi yapıları için 600 TL/m2

3) 3-7 katlı binalar ve entegre sanayi yapıları için 1000 TL/m2

4) 8 ve daha yüksek katlı binalar için 1600 TL/m2

5) Lüks binalar, villa, alışveriş kompleksi, hastane, otel ve benzeri yapılar 2000 TL/m2

6) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) 100.000 TL/MW

esas alınmak suretiyle hesap yapılır.

c) Yapı Kayıt Belgesi bedeli; yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri ile binanın toplam yapı alanı dikkate alınarak hesaplanacak yapı yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden, yapının konut veya ticaret olarak tek kullanımlı veya karma kullanımlı olup olmadığı da gözetilerek ve karma kullanımlı yapılarda konut ve ticari olarak kullanılan alanların arsa oranları ayrı ayrı dikkate alınarak konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş katsayısı ile çarpılması suretiyle belirlenir.

(2) Yapı malikleri;

a) Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılardaki aykırılıklarda, birinci fıkranın (c) bendi uyarınca yapının tamamı için hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeline, kendi bağımsız bölümünün kullanım durumuna göre eşit olarak katılmak zorundadır. Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılardaki aykırılıklarda, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin tamamı ödenmeden Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmez. Yapı Kayıt Belgesi bedelinin tamamını ödeyen yapı maliki genel hükümler çerçevesinde diğer yapı maliklerinden kendi paylarına düşen miktarı talep etme hakkına sahiptir.

b) Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dahilolmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır. Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılık hangi bağımsız bölüm/bölümler ile ilgili ise o bölüm/bağımsız bölümlerin yapı maliklerinin, kendi bağımsız bölümleri için ödenmesi gereken bedeli ödemeleri durumunda aykırılığı olan bağımsız bölüm belirtilerek Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Bağımsız bölümünde aykırılık olmasına rağmen kendi bağımsız bölümüne düşen bedeli ödemeyen ve aykırılığı olan bağımsız bölümünü gösteren Yapı Kayıt Belgesi almayanlar aynı binada başka bir bağımsız bölüm için düzenlenen Yapı Kayıt Belgesinden faydalanmaz.

(3) Yapı Kayıt Belgesi bedeli, genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır.

Yapı kayıt belgesinin kullanım yerleri

MADDE 6 – (1) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların malikleri, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorundadır.

(2) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.

(3) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.

(4) Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın kullanım maksadı değişiklikleri de dahilolmak üzere tapuda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesisi yapılabilmesi için;

a) Yapı Kayıt Belgesi,

b) Mevcut yapının veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleriyle oranlı arsa payları, kat, daire, iş bürosu gibi nevi ile bunların birden başlayıp sırayla giden numarası ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı ve yapı maliklerini de gösteren ve mimar tarafından yapılan ve ana gayrimenkulün yapı maliki veya bütün paydaşlarının imzaları alınarak imzalanan ve elektronik ortamda Tapu Müdürlüğüne ibraz edilen proje,

c) İmar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edildiğine ilişkin ilgili belediyesinden alınan belge,

ç) Bağımsız bölümlerin kullanılış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre hazırlanmış, kat mülkiyetini kuran yapı maliki veya malikleri tarafından imzalanmış yönetim plânı,

d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,

ile birlikte ilgili tapu müdürlüğüne müracaatta bulunulur ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur.

(5) Kat mülkiyetine geçilmiş olması 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Ek 1 inci maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmez.

(6) İnşaat halindeki yapılarda 31/12/2017 tarihi itibari ile bitmiş olan kısımlar için ilave inşaat alanı ihdas etmemek şartı ile Yapı Kayıt Belgesi verilir ve Yapı Kayıt Belgesi verilen kısımların eksik inşaat işleri tamamlanabilir.

(7) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda ruhsat alınmaksızın yapılabilecek basit onarım ve tadilatlar yapılabilir.

(8) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda işyeri açma ve çalışma ruhsatı yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın verilir.

Hazineye ve belediyeye ait taşınmazlar üzerindeki yapılar

MADDE 7 – (1) Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlardan özel kanunları kapsamında kalan ve bu özel kanunlara göre değerlendirilmesi gerekenler dışında kalanlar Bakanlığa tahsis edilir. Tahsis işleminden sonra, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bu taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Rayiç bedel Bakanlıkça tespit edilir veya ettirilir. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az yüzde onu peşin ödenmek üzere beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına ödeme tarihine kadar kanunî faiz oranının yarısı uygulanır.

(2) Taşınmazın yüzölçümü büyük olmakla birlikte üzerindeki yapının küçük bir alanı kaplaması halinde yapının bulunduğu alan ifraz edilerek, ifrazın mümkün olmaması durumunda taşınmaz hisseli olarak satışa konu edilir.

(3) Birinci fıkra uyarınca yapılan satışlardan elde edilen gelirler genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır. Bu gelirler hakkında 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

(4) Belediyelerin özel mülkiyetinde olan taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olan yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Böyle bir durumda, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek kaydıyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan bunlara satılır.

Yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar

MADDE 8 – (1) Yapı Kayıt Belgesi;

a) 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde, 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanda,

b) İstanbul tarihi yarımada içinde 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda,

c) 19/5/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanda,

ç) Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde,

d) Kesinleşmiş planlar neticesinde sosyal donatı alanı olarak belirlenmiş ve Maliye Bakanlığınca aynı amaçla değerlendirilmek üzere ilgili kurumlara tahsis edilmiş Hazineye ait taşınmazlar üzerinde,

bulunan yapılar hakkında Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemez.

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

Yapı kayıt belgesinin geçerlilik süresi

MADDE 9 – (1) Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır.

Denetim

MADDE 10 – (1) Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin iş ve işlemler Bakanlık tarafından denetlenebilir.

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

(3) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan husus Yapı Kayıt Belgesi bedelinin eksik olarak hesaplanması neticesini doğurmuş ise, eksik alınan bedel ilgilisinden alınır. Eksik alınan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir ve daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığınca müştereken hazırlanan ve Sayıştay görüşü alınan işbu Usul ve Esaslar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Usul ve Esasları Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Maliye Bakanı yürütür.

 

İmar Barışı İle İlgili Tüm Merak Edilenler

Yapı Kayıt Belgesi hangi tarihten önce yapılmış yapılar için verilir?

Yapı Kayıt Belgesi 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için verilir.

Yapı Kayıt belgesi için başvuru tarihleri nedir?

Yapı Kayıt Belgesi için müracaatın 31/10/2018 tarihine kadar yapılması ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin 31/12/2018 tarihine kadar ödenmesi gerekir. Başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Yapı kayıt belgesi için kimler nasıl başvurabilir?

Yapı Kayıt Belgesi için yapı maliklerinden herhangi birisi veya vekili tarafından, e-Devlet üzerinden Yapı Kayıt Sistemindeki Yapı Kayıt Belgesi formunun doldurulması suretiyle müracaatta bulunulabileceği gibi kurum ve kuruluşlara başvurulmak suretiyle de müracaatta bulunulabilir.

E-Devletten başvurulabilir mi?

Müracaatın e-Devlet üzerinden yapılması durumunda, Yapı Kayıt Belgesi formunun eksiksiz olarak doldurulmasından ve Yapı Kayıt Belgesi bedelinin yatırılmasından sonra, Yapı Kayıt Sistemi tarafından oluşturulan Yapı Kayıt Belgesi talepte bulunan yapı sahibince e-Devlet üzerinden alınır.

Kuruma başvurulabilir mi?

Müracaat kurum ve kuruluşlara yapılmış ise, Yapı Kayıt Belgesi formu müracaat sahibinin beyanına göre eksiksiz olarak doldurulur, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin yatırılması sağlanır, Yapı Kayıt Belgesi formu sistem üzerinden onaylanmak üzere Müdürlüğe gönderilir ve formun Müdürlükçe onaylanmasından sonra bir örneği talepte bulunan yapı sahibine verilir.

Bir yapı için kaç adet yapı kayıt belgesi düzenlenir?

Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir.

Yapı kayıt belgesi bedeli nasıl hesaplanır ve ödenmesi nasıl yapılır?

Yapı Kayıt Belgesi bedeli, yapının bulunduğu arsanın 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden, konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş oranındadır. Yapı Kayıt Belgesi bedeli belirlenirken;

a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.

b) Yapının yaklaşık maliyet bedeli belirlenirken birim maliyet bedeli;

1) Tarımsal amaçlı basit binalar için 200 TL/ m2

2) 1-2 katlı binalar ve basit sanayi yapıları için 600 TL/m2

3) 3-7 katlı binalar ve entegre sanayi yapıları için 1000 TL/m2

4) 8 ve daha yüksek katlı binalar için 1600 TL/m2

5) Lüks binalar, villa, alışveriş kompleksi, hastane, otel ve benzeri yapılar 2000 TL/m2

6) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) 100.000 TL/MW

esas alınmak suretiyle hesap yapılır.

c) Yapı Kayıt Belgesi bedeli; yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri ile binanın toplam yapı alanı dikkate alınarak hesaplanacak yapı yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden, yapının konut veya ticaret olarak tek kullanımlı veya karma kullanımlı olup olmadığı da gözetilerek ve karma kullanımlı yapılarda konut ve ticari olarak kullanılan alanların arsa oranları ayrı ayrı dikkate alınarak konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş katsayısı ile çarpılması suretiyle belirlenir.

Malikler yapı kayıt belgesi bedelini nasıl paylaşacaklardır?

Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılardaki aykırılıklarda, yapının tamamı için hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeline, kendi bağımsız bölümünün kullanım durumuna göre eşit olarak katılmak zorundadır. Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılardaki aykırılıklarda, Yapı Kayıt Belgesi bedelinin tamamı ödenmeden Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmez. Yapı Kayıt Belgesi bedelinin tamamını ödeyen yapı maliki genel hükümler çerçevesinde diğer yapı maliklerinden kendi paylarına düşen miktarı talep etme hakkına sahiptir.

Yapı kayıt belgesi nerelerde kullanılır ne işe yarar?

(1) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapıların malikleri, bu belgenin bir örneğini belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyesine, bu sınırlar dışında il özel idaresine vermek zorundadır.

(2) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.

(3) Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.

(4) Tapuda cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesisi yapılabilir.

Hazineye ve belediyeye ait taşınmazlar üzerindeki yapılara yapı kayıt belgesi alınabilir mi?

(1) Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlardan özel kanunları kapsamında kalan ve bu özel kanunlara göre değerlendirilmesi gerekenler dışında kalanlar Bakanlığa tahsis edilir. Tahsis işleminden sonra, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bu taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Rayiç bedel Bakanlıkça tespit edilir veya ettirilir. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az yüzde onu peşin ödenmek üzere beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına ödeme tarihine kadar kanunî faiz oranının yarısı uygulanır.

(2) Taşınmazın yüzölçümü büyük olmakla birlikte üzerindeki yapının küçük bir alanı kaplaması halinde yapının bulunduğu alan ifraz edilerek, ifrazın mümkün olmaması durumunda taşınmaz hisseli olarak satışa konu edilir.

(3) Birinci fıkra uyarınca yapılan satışlardan elde edilen gelirler genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır. Bu gelirler hakkında 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

(4) Belediyelerin özel mülkiyetinde olan taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olan yapılara Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Böyle bir durumda, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek kaydıyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan bunlara satılır.

Hangi yapılara yapı kayıt belgesi verilemez?

Kayıt Belgesi;

a) 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde, 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanda,

b) İstanbul tarihi yarımada içinde 3194 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda,

c) 19/5/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanda,

ç) Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde,

d) Kesinleşmiş planlar neticesinde sosyal donatı alanı olarak belirlenmiş ve Maliye Bakanlığınca aynı amaçla değerlendirilmek üzere ilgili kurumlara tahsis edilmiş Hazineye ait taşınmazlar üzerinde,

bulunan yapılar hakkında Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemez.

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

Yapı Kayıt Belgesinin geçerlilik süresi nedir?

Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır.

 

Hata: İletişim formu bulunamadı.

 

 

Kooperatiflerde Genel Kurul Başvurusu Nasıl Yapılır ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde Genel Kurul Başvurusu Nasıl Yapılır ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde toplantı yeter sayısı kooperatifin türüne ve ilk ve devam eden toplantı olmasına göre değişiklik arz etmektedir. Genel olarak diğer kooperatif türleri yapı kooperatifleri ile karıştırılmaktadır.

Bu kapsada sorularınız ve danışmanlık hizmeti almak için [email protected]

Ekran Resmi 2018-04-24 12.18.11.png

Temsilci talebinde nasıl bulunulur?

Kooperatiflerce genel kurul toplantıları için temsilci görevlendirilmesi talebinde bulunulması zorunludur.

 Temsilci görevlendirilmesi başvurularında;

a) Bu genelge ekinde yer alan başvuru formu

b) Çağrı için alınan kararın örneği (görev süresi sona ermiş olsa bile kooperatifi temsil ve ilzamla yetkili son yönetim kurulu, denetim kurulu, ana sözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ veya tasfiye memurları, varsa ortağı olduğu birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşmiş mahkeme kararı),

c) Toplantı gündemi,

ç) Vezne alındısı genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce Müdürlüğe teslim edilir.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kooperatiflerde Tasfiye Kurulunun Görevleri ve Tasfiyenin Yürütülmesi-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde Tasfiye Kurulunun Görevleri ve Tasfiyenin Yürütülmesi-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Sorularınız için :[email protected]

pexels-photo-70292

Tasfiye memurları, tasfiye işlerinin bir an önce bitirilmesi için çalışmakla yükümlüdür. Bu amaçla, görevlerine başlar başlamaz, kooperatifin tasfiyenin başlangıcındaki durumunu incelerler; gerekirse kooperatif mallarına değer biçmek için uzmanlara başvurarak, kooperatifin malvarlığına ilişkin durumu ile finansal durumunu gösteren bir envanter ile bilanço düzenler ve genel kurulun onayına sunarlar.

Envanter ve bilançonun onaylanmasından sonra, tasfiye memurları kooperatifin envanterde yazılı bütün malları ile belgelerine ve defterlerine el koyarlar.

Aktiflerin toptan satışının görüşüleceği gündem maddesi hariç olmak üzere, tasfiye süresince yapılacak genel kurul toplantılarında nisap aranmaz.

Tasfiye, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse, tasfiye memurları yönetim kurulunca ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. Tasfiye işlerinin yönetim kurulunca yapılması hâlinde de bu hüküm uygulanır. Tasfiye süresince kooperatif unvanı “Tasfiye Halinde” ibaresi ilave edilerek kullanılır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

KOOPERATİFLER VE KURULUŞU

Ekran Resmi 2018-03-11 22.45.24

KOOPERATİFLER VE KURULUŞU

  • Kooperatif ve Özellikleri

İnsanların ihtiyaçları sınırsız olup, bu ihtiyaçların tamamının kıt kaynaklarla karşılanması imkânsızdır. Kooperatifler, insanların “kıt kaynaklarla ihtiyaçlarımı en iyi şekilde nasıl karşılarım?” sorusuna bir cevap olarak ortaya çıkmıştır. Böylelikle ihtiyaçların; dayanışma, yardımlaşma ve iş birliği içerisinde ve en iyi şekilde karşılanması hedeflenmiştir.

 

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere kooperatiflerin amacı; ortaklarının ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle ve en az maliyetle karşılamaktır. İşte kooperatifler bu ortak amacı gerçekleştirmek için kurulur ve ticari işletmelerden farklı olarak kâr ön planda değildir. Bilindiği üzere diğer ticari işletmelerin ortak amacı kâr elde etmektir. Kooperatiflerde ise ana amaç ortakların ihtiyaçlarını en az maliyetle karşılamaktır. Kooperatifler, bireylerin tek başlarına yetersiz olan sermayelerini birleştirerek yatırıma yöneltir ve üretimde artış sağlar. Böylece bireysel tasarruflar uygun kooperatif modelleriyle ekonomiye kazandırılır.

 

 

 

Kooperatifler hem kişilerin tek başlarına yapmaya güçlerinin yetmediği işleri bir araya gelerek yapmalarını sağlar hem de toplumun kalkınmasına katkıda bulunur. Örneğin, insanların zorunlu ihtiyaçları arasında bulunan barınma ihtiyacını gidermek amacıyla kurulan yapı kooperatifleri, insanların küçük birikimlerini bir araya getirerek hem insanların konut ihtiyaçlarını karşılar hem de inşaatın yapımında çalıştırdığı işçiler ile işsizliği azaltmış, belediyeye ödenen vergi ve harçlarla ülke ekonomisine katkı sağlamış olur.

Resim 1.1:Kooperatiflerde işbirliği

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını, işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermeyeli ortaklıklara kooperatif denir.

İnsanların konut ihtiyaçlarının karşılanmasında kooperatiflerin önemi büyüktür.

 

Kooperatiflerin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:

 

  • Kooperatifler, ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını veya meslekleri ile ilgili gereksinimlerini en az maliyetle karşılamak amacıyla
  • Kooperatiflerde ortak sayısı arttıkça kooperatifin sermayesi de

 

 

 

  • Kooperatiflerde sermaye olarak ayni sermaye (paranın dışında mal, demirbaş, taşıt, bina vb.) konulması veya başka bir işletmenin kooperatife devredilmesi ancak ana sözleşmede belirtilmiş olmakla mümkündür.
  • Gerçek veya tüzel kişiler kooperatife ortak olabilirler. Her ortağın ortaklık haklarının ada yazılı ortaklık senedi ile temsil edilmesi
  • Kooperatiflerde ortaklıktan çıkış, ancak hesap döneminin sonunda ve en az 6 ay önceden haber vermek şartıyla yapılır. Ancak ana sözleşmeye ortaklıktan çıkış ile ilgili bir hüküm konmuşsa bu hüküm bağlayıcıdır.
  • Kooperatiflerde ortakların en az bir ortaklık payları vardır. Bir ortak 5000’den fazla paya sahip olamaz. Bir ortaklık payının değeri 100-TL’dir.
  • Kooperatiflerde her ortak sermaye payı ne olursa olsun bir oy hakkına sahip olup, ortak isterse oyunu başka bir ortağa ya da eşi ve birinci derece akrabasına (ortağın; çocuğu, ana ve babası, eşinin annesi ve babası) kullandırabilir.
  • Kooperatiflerin sorumluluğu ana sözleşmede aksi bir hüküm yoksa mal varlığıyla sınırlıdır. Ortaklar ise sermaye payları ile sorumludur.

 

  • Kooperatiflerle Diğer Şirketler Arasındaki Farklar

 

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kooperatifleri ticaret şirketlerinden biri olarak saymıştır. Kanun ticaret şirketlerini; sermaye şirketi, şahıs şirketi ve kooperatifler olarak üçe ayrılmıştır. Bu bakımdan her ne kadar yeni Türk Ticaret Kanununun 124’üncü maddesi gereği ticaret şirketi sayılsa da kooperatiflerin yapısını ve ekonomideki yerini tahlil edebilmek için diğer şirketlerden farklı olan yönlerinin de irdelenmesi gerekmektedir.

 

Sermaye şirketlerinde ve şahıs şirketlerinde amaç kâr elde etmektedir. Sermaye şirketlerinde kâr olgusu, her bir ortağın koymuş olduğu sermayeyle doğru orantılı olarak yılsonunda almayı hedeflediği kazançla açıklanır.

 

Kooperatiflerde ise amaç; her bir ortağın tek başına verdiği hizmetten elde ettiği meslek ve geçimine yönelik gelirinin kooperatif çatısı altında verimli olmasının sağlanması, ortakların verecekleri hizmetler için ihtiyaç duydukları araç,gereçlere tek başlarına ödeyecekleri miktarın kooperatif çatısı altında düşük seviyelere çekilmesi ve bunun gibi ortakların tek başlarına elde ettikleri gelirin ve verdikleri hizmetin yükseltilmesi gibi hususlar ön plana çıkar.

 

Şahıs şirketleri ve sermaye şirketlerinde hedef kitle müşteriler yani şirketin dışındakiler olduğu halde kooperatiflerde hedef kitle ortaklardır. Çünkü kooperatiflerde tabi oldukları mevzuat gereği ortak dışı işlemler sınırlıdır.

 

Şahıs ve sermaye şirketlerinin olmazsa olmazı sermaye olduğu halde kooperatiflerde ortakların kendisi önemlidir. Dolayısıyla, şirketler sermaye, kooperatifler ise şahıs ortaklığı olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Şirketlerin sermayesini oluşturan hisse senetleri ile kooperatifin sermayesini oluşturan ortaklık payları farklı özellikler gösterir. Hisse senetleri, alınıp satılabilmeleri sebebiyle

 

 

 

hisselerin tek bir elde toplanmasına imkân vermekte ve buna bağlı olarak sermaye şirketi şahıs şirketine veya aile şirketine dönüşebilmektedir. Kooperatiflerde ortaklık payları alınıp satılamaz ve belirli şartlar haricinde devredilemez. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesi gereğince de ortaklarının 5000 üzerinde pay almasına izin vermez, payı çok ortaklara fazla oy imkânı tanımaz.

 

Sermaye şirketlerinde belirli sermaye ve buna bağlı olarak değişik kâr söz konusudur. Kooperatiflerde ise sermaye değişkendir. Her yeni ortak sermayenin artmasını ve çıkan ortak azalmasını sağlar. Anonim şirketlerde hisse senetlerinin değeri şirketin başarısına göre değişmekle birlikte kooperatiflerde ortaklık payı sabittir.

 

  • Kooperatiflerle Dernekler Arasındaki Farklar

Kooperatiflerin ekonomik ve sosyal olmak üzere ortaklarına sunduğu iki farklı yönü bulunmasına rağmen derneklerin sadece sosyal yönü bulunmaktadır. Kooperatiflerde hedef kitle ortaklar olduğu halde derneklerde hedef kitle genelde üyeler değildir.

 

  • Kooperatiflerin Toplum Kalkınmasındaki Rolleri

 

Bireylerin refah düzeylerini artırmak amacıyla kurulan kooperatifler, bireyle birlikte toplumun çekirdeğini oluşturan aileyi ve ailelerle birlikte de toplumun refah düzeyini artırmada önemli bir fonksiyon icra etmektedir.

 

Konut, işyeri,tüketim, üretim pazarlama, turizm geliştirme, motorlu taşıyıcılar, işletme, temin ve tevzi, yayıncılık, enerji, bankacılık, sigortacılık gibi değişik türlerle ekonomik hayatın hemen her alanında kurulabilen kooperatifler vasıtasıyla kişiler tek başlarına yaptıkları tasarruflarla sahip olamayacakları konut ve işyerine, tüketiciler düşük fiyatla ucuz ve kaliteli mala sahip olabilmekte, üreticiler üretimde kullanacakları araç ve gereçleri ucuza mal edebilmekte ve bu sayede ürettikleri ürünleri de ucuza satabilmektedir. Yine bu kapsamda aracıların ortadan kaldırılması suretiyle üretici ve tüketici döngüsü oluşabilmekte, ihtiyaç fazlası malın ihracatı yapılabilmekte, serbest piyasa ekonomisinin oluşumu ve buna bağlı olarak pazarlarda fiyat düzeninin kurulmasına yardımcı olabilmekte ve üreticinin düşük ve uzun vadeli kredi ihtiyacı karşılanabilmektedir.

 

Bir diğer ve önemli husus olarak da kooperatiflerin demokrasiyi topluma öğretmeleridir. Demokratik bir sistemle yönetilen kooperatifler, ekonominin her alanında faaliyette bulunmalarından dolayı demokrasinin toplum geneline yayılmasında önemli bir yapıtaşıdırlar.

 

Bu bağlamda, gelişmekte olan ülkelerde kalkınmanın temel araçlarından birisi kooperatifler olup, gelişmiş demokratik ülkelerin ekonomik ve sosyal alanlarda ileri konuma gelmelerinde kooperatiflerin büyük katkısı ve yardımı bulunmaktadır.

 

 

 

  • Kooperatifçilik İlkeleri

 

21 Aralık 1844 yılında İngiltere’nin Rochdale kasabasında 28 dokuma işçisi tarafından ilk tüketim kooperatifini kuran ve kendilerine Rochdale öncüleri adını veren kooperatif kurucularının kooperatiflerinin amacına ulaşmasına yönelik bazı ilkeleri kabul ettiği (Tüketim Kooperatifi ilkeleri) bilimsel olarak 1937 yılında Uluslararası Kooperatifler Birliğince saptanmıştır. 1895 yılında Londra’da kurulan ve 1982 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde faaliyetini sürdüren ve Türkiye’den Türk Kooperatifçilik Kurumu, Köykop,Yolkop, Kentkop gibi üst kooperatif örgütleri ile dünya ülkelerinin kooperatif üst örgütlerinin kayıtlı olduğu, dört yılda bir toplanan ve uluslararası kooperatifçilik dergisi adıyla bir dergi çıkartan ICA, muhtelif ülkelerin kooperatif uygulamalarını dikkate alarak 1937 yılından bu tarafa kooperatifçilik ilkeleri üzerinde çalışmalar yapmaktadır.

 

Değişen dünya koşulları, yoğun sosyal ve ekonomik gelişme ve değişikliklerin kooperatifçilik ilkelerini de etkilemesi sebebiyle bu ilkelerin sık sık gündeme gelmesine sebep olmuş ve bu ilkeler bir bütün ve birbirine eş değer olarak kabul edilmiş, mutlak ve ikinci derecedeki ilkeler ayrımından vazgeçilmiş ve kooperatiflerin genel tanımı ile kooperatifçiliğe ilişkin yedi ilke 1995 yılında kabul edilmiştir.

 

Buna göre kooperatif; “Ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar ve istekleri müşterek sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir teşkilattır.” Bu tanımda kooperatiflerin temel değerleri olarak; kendi kendine yardım, kendi kendine sorumluluk, demokrasi, eşitlik, adalet, dürüstlük ve dayanışma sıralanmaktadır.

 

Aşağıda açıklanan kooperatifçilik ilkeleri birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, ilkelerden biri yerine getirilmediğinde kooperatif amacından uzaklaşmış olur. Diğer taraftan bu ilkeler aynen uyulması gereken emirler olarak algılanmamalı, kooperatif çalışmalarında bu ilkeler rehber alınarak, alınacak kararlarda bu ilkelere bağlı kalınmaya çalışılmalıdır.

ICA tarafından belirlenen yedi kooperatifçilik ilkesi şunlardır:

 

  • Gönüllü ve Serbest Giriş İlkesi

 

“Açık kapı ilkesi” olarak da adlandırılan bu ilke, kooperatif hizmetlerinden yararlanmak isteyen ve ortaklık koşullarını taşıyan herkesin sosyal, politik, ırk, din, mezhep ayrımı gözetilmeksizin gönüllü olarak kooperatife girip çıkabilmesini ifade etmektedir.

Resim 1. 3: Kooperatiflere girişte gönüllülük esastır.

 

 

 

Öte yandan gönüllü ve serbest giriş ilkesi, her isteyenin her istediği kooperatife ortak olabileceği anlamına da gelmez. Kooperatifler tabi oldukları yasaları dikkate alarak kooperatifin amacı, çalışma konusu, ortaklık sıfatını kazandıran ya da kaybettiren durum ve koşullara yönelik hükümleri kuruluş aşamasında bir anasözleşme hazırlayarak belirtir. Her ne kadar kural olarak ortaklığa giriş serbest ise de ortak olacak gerçek ve tüzel kişilerin anasözleşmede yer alan ortaklık şartlarını taşımaları gerekir. Örneğin kuruluş amacı ortaklarının taşıma hizmetlerini pazarlamak olan bir motorlu taşıyıcılar kooperatifine şoför esnafı olmayan ve aracı bulunmayan birinin ortak alınması doğru ve anlamlı olmayacaktır. Aynı şekilde on adet konut ihtiyacını gidermek için kurulmuş ve yeterli ortak sayısına ulaşmış bir yapı kooperatifine yeni ortak alınmaması da gayet doğaldır.

 

Dolayısıyla, amaç ve faaliyet konularına göre kooperatif türleri oluşturulduğundan, türe göre oluşturulan ortaklık şartlarıyla ortak olmaya bir sınırlama getirilmesi, bu ilkenin dışına çıkıldığı anlamına gelmemektedir.

 

  • Ortağın Demokratik Yönetimi İlkesi

 

Kooperatifler, tüm ortakların katılımıyla oluşan genel kuralda kooperatifi yönetecek ve onu temsil edecek yönetim kurulunu ve yönetim kurulunun yaptığı işlemleri denetleyecek olan denetim kurulunu seçer. Kooperatiflerde her ortak eşit oy hakkına sahiptir. Ortağın sermaye payı veya kooperatifle alışverişi ne olursa olsun genel kuralda yapılacak oylamalarda bir oy kullanma hakkına sahiptir.

Resim 1.4: Kooperatiflerde organların seçimi ve kararların alınması oylama ile yapılır.

 

Kooperatif ortakları seçilmiş yöneticileri eleştirebilir, hatta onları değiştirebilir. Gerek ortakların yönetim ve denetim kurallarını seçmesi, gerekse onları eleştirmesi hatta değiştirme yetkisinin olması, kooperatiflerin demokratik yönetiminin bir sonucudur.

 

 

 

Bu ilke ile belli bir amacın yerine getirilmesine yönelik olarak bir araya gelen kişilerce kurulan kooperatiflerde, bu amacın yerine getirilmesi görevi, kooperatif çatısı altında bir araya gelen kişilerce seçilen yönetim kuruluna aittir. Bu ilke sayesinde kooperatifteki sermayesi ne olursa olsun her ortak alınan kararlara, sahip olduğu bir oyla etki etmektedir. Ortak, ortağı olduğu kooperatifi temsil edecek kişileri yani yönetim kurulu üyelerini seçmede, yönetim kurulu üyelerinin yetkilerini belirlemede, amaca ulaşmak için alınacak kararlarda diğer ortaklar gibi sahip olduğu bir oyla söz sahibi olmaktadır.

 

  • Ortağın Ekonomik Katılımı İlkesi

 

Ortaklar, çatısı altında birleştikleri kooperatiflerinin amaç ve faaliyetlerinin gerçekleşmesini, koydukları sermaye payları ve tüm ortakların temsil edildiği genel kurulca alınan kararlar gereği ödemekle yükümlü oldukları aidat ve ek ödemelerle sağlamaktadırlar.

 

Bu bağlamda da ortaklar, kooperatifin elde ettiği olumlu gelir-gider farkından kooperatifle yaptıkları muameleleri oranında risturn almakta ve yine tasfiye durumunda arta kalan tasfiye artığından da faydalanmaktadırlar. Kısaca, kooperatifin amacını gerçekleştirebilmesi büyük ölçüde ortaklarının mali katılımı ile sağlanmaktadır.

 

Genel amacı ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını en az maliyetle gidermek olan kooperatiflerin iyi bir şekilde yönetilmesi sonucu gelir fazlası, yani kâr ortaya çıkabilir. Kooperatiflerin amaçları arasında kâr elde etmek olmadığından ortaya çıkan gelir ve gider fazlaları kâr veya zarar değil, gelir fazlası veya gider fazlası olarak adlandırılır. Ortağın ekonomik katılımı ilkesi, elde edilen gelir ve gider fazlalarının nasıl dağıtılacağını gösterir.

 

Ortaya çıkan gelir fazlası kanun ve anasözleşmede belirlenen yedek akçe, sermayeye faiz, üst birlik payları ve varsa fonlar ayrıldıktan sonra kalan risturn (ortakların kooperatiften yaptıkları alışveriş oranlarına göre gelir fazlasından pay alması) olarak dağıtılır.

 

  • İşletme gelir fazlasından yedek akçe ayrılması: Kooperatiflerde ortaya çıkan gelir fazlasının tamamı ortaklara dağıtılmaz. Kooperatiflerde doğabilecek zararlardan korunmak ve sermaye birikimi sağlamak için yedek akçeler kullanılır. Kooperatifler Kanunu’nun 39’uncu maddesi uyarınca; kooperatiflerde gelir farkının en az %10″u yedek akçe olarak, kooperatif üst kuruluşlarında ise

%10’a ilaveten %5’i fevkalade yedek akçe olarak ayrılmadıkça ortaklara dağıtım yapılamaz. Yine, Kooperatifler Kanununun 38’inci maddesi uyarınca anasözleşmede aksine bir hüküm yoksa ortaklarla yapılan muamelelerden bir yıllık faaliyet sonucunda elde edilen hâsılanın tamamı yedek akçe olarak ayrılır ve ayrılan yedek akçeler hiçbir şekilde ortaklara dağıtılamaz. Yedek akçelerin ortaklara dağıtılacağı şeklinde bir hüküm anasözleşmeye konmuş olsa dahi bu hüküm geçersizdir. Kooperatifin bir yıllık faaliyeti neticesinde gider farkı ortaya

 

 

 

çıkmış ise bu gider farkı ayrılan yedek akçelerden, yedek akçeler yetmezse, ayrılan özel fonlardan karşılanır.

Resim 1.5: Kooperatif gelirlerinden yedek akçe ayrılarak, kötü günler için tedbir alınır.

 

  • İşletme ortaklarının sermayelerine faiz verilmesi: Kooperatifler Kanununun 38’inci maddesine göre gelir-gider farkının en az %50″si ortaklara dağıtıldıktan sonra, ortakların sermaye paylarına genel kurul kararı ile devlet tahvillerine verilen en yüksek faiz haddini geçmemek üzere faiz ödenebileceği anasözleşme ile hükme bağlanabilir.
  • Özel fon ayrılması: Kooperatiflerin faaliyet yılı içerisinde kooperatif ortakları dışındaki gerçek ve tüzel kişilerden elde ettiği hasılanın ortaklara sermaye payları oranında dağıtılabileceği anasözleşmede belirtilerek, bu farkın ortaklara dağıtımı sağlanabilir. Anasözleşmede böyle bir hüküm yoksa bu farklar, kooperatifin gelişmesine yarayacak işlerde kullanılmak üzere özel bir fonda toplanır. Ayrıca anasözleşmede yer verilmek suretiyle gerek kooperatifin memurları ile işçileri, gerekse kooperatifin ortakları için yardım kuruluşları oluşturmak ve bunları işletmek amacı ile yardım fonları
  • Ortaklara “Risturn” dağıtılması: Kooperatifler yıllık faaliyetleri sonucu elde ettikleri işletme gelir fazlasını risturn adı altında ortaklarına dağıtır. Risturn dağıtımı yasa ve anasözleşmede belirtilen yedek akçeler, özel fonlar ve sermaye paylarına faiz verilmesi işlemleri tamamlandıktan sonra yapılır. Ortakların risturn payları anasözleşmedeki hükümlere göre ve ortakların kooperatiften yaptıkları muameleleri dikkate alınarak dağıtılır.

 

  • Özerklik ve Bağımsızlık İlkesi

 

Kooperatifler kendine özgü bir yasası (1163 sayılı Kooperatifler Kanunu) olması itibariyle özerk kuruluşlardır. Bazı durumlarda Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) bazı hükümleri uygulansa da kooperatiflerin kuruluşlarından dağılmalarına kadar tüm işlemler Kooperatifler Kanununda belirtilmiştir; bu da kooperatiflere özerklik kazandırmaktadır.

 

 

 

Resim 1.6: Kooperatiflerin kendine özgü yasaları bulunmaktadır.

 

Kooperatiflerin yönetimi ve denetiminin ana sözleşmelerinde belirlenen hükümler dâhilinde karşılıklı yardım ve dayanışma içerisinde yürütülmesi bağımsız bir kuruluş olduğunun göstergesidir.

 

Demokratik yönetim ilkesinin bir benzeri olarak algılanabilen bu ilke, kooperatifin ortakları tarafından özerk olarak karar alınıp yönetilmesini ifade etmektedir. Dolayısıyla, tüm ortakların temsil edildiği genel kurulca alınacak kararlara karışacak bir dış etmen bulunmamakta, Devlet sadece bu ortaklıkların kuruluşunu, işleyişini ve denetimini yürütmektedir.

 

  • Eğitim, Öğretim ve Bilgilendirme İlkesi

 

Kooperatiflerin başarıya ulaşması için kooperatifi yönetenlerin, ortaklarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgili olmaları gerekir. Oy kullanacak, kooperatif yöneticilerini seçecek, yeri geldiğinde eleştirecek, hatta değiştirecek ve fikir verecek olan ortakların tüm bunları yerine getirebilmeleri için kooperatifçilik hakkında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmaları gerekir.

 

Kooperatifin yönetimini üstlenen yönetim kurulu ile yönetim kurulu çalışmalarını kontrol edecek olan denetim kurulu üyeleri bu görevlerini yasaya uygun olarak yürütmelidir. Tüm bu nedenlerle ortakların, kooperatif organlarının ve halkın kooperatifçilik hakkında bilgilendirilmesi zorunlu bir hal alacaktır.

 

Başta kooperatif ortakları olmak üzere, kooperatif çalışanlarına ve topluma kooperatif ilkeleri ile yararlarını ve kooperatifçiliğin diğer olumlu taraflarını anlatmak için kabul edilen bu ilke sayesinde kooperatif ortaklarının belirli bir bilgiye sahip olmaları ve sahip oldukları bilgiyle de kooperatif ana sözleşmesini, hesap ve işlemlerini anlayabilmeleri amaçlanmaktadır.

 

 

 

 

Bu ilkenin amaçlarından bir diğeri de ortakla kooperatif, kooperatif ile kooperatif üst örgütü arasındaki bağların kuvvetlenmesi, ortak, yönetici, personel ve geniş bir tabanı oluşturan halkın kooperatif eğitimi alması, kooperatif ile devlet arasındaki ilişkilerin düzenlenmesidir. Bu çerçevede, kooperatif ortaklarının, kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, kooperatif müdür ve personelinin eğitilmesinde kooperatifçilik eğitiminin geliştirilmesi ilkesi önemli rol oynamaktadır.

 

  • Kooperatifler arası İş Birliği İlkesi

Kooperatiflerin amaçlarına ulaşabilmeleri için diğer kooperatiflerle iş birliğine gitmeleri gerekir. Bu sayede kooperatifler, ortaklarına daha fazla ve daha etkili hizmet sağlayacak aynı zamanda da ulusal ve uluslararası düzeyde kooperatifçilik hareketinin güçlenmesine katkıda bulunacaklardır.

 

Kooperatifler, iş birliği yaparak ulusal düzeyde büyük aracı, tefeci, sanayici ve holdinglerle; uluslararası düzeyde ise çok uluslu şirketlerle rekabet edebilir.

 

İşbirliğinin kooperatif çatısı dışındaki diğer kooperatifler arasında da gözetilmesini amaçlayan bu ilkeyle kooperatiflerin hem ortaklarına hem de işbirliği sayesinde topluma daha fazla hizmet etmeleri amaçlanmıştır.

 

Zira, kooperatif aracılığıyla ortakların sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel kalkınmalarında işbirliği önem arz etmektedir.

 

  • Toplumsal Sorumluluk İlkesi

 

Kooperatifler, ortaklarının gereksinimlerini ön planda tutarken diğer yandan da içinde bulundukları toplumun çıkarlarını gözetmelidir. Ayrıca kooperatifler, çevrenin korunması için de gereken önlemleri almakla sorumludur.

 

Bu ilkenin bir gereği olarak kooperatifler, toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel yönden kalkınmalarını sağlamak ve korumak için de çalışmalıdırlar.

 

  • Kooperatiflerin Sınıflandırılması

 

Kooperatiflerin kuruluş amaçları birbirinden farklı olduğundan çeşitleri de bir hayli fazladır. Kooperatifleri tabi olduğu mevzuata göre sınıflandırmak mümkün olmakla birlikte en uygun sınıflandırma, faaliyet alanıyla irtibatlı sektör bazında yapılacak sınıflandırmadır. Bu çerçevede kooperatifleri üretim ve pazarlama, tüketim ve kredi sektörü olarak üç grupta ele alacağız.

 

 

 

  • Üretim ve Pazarlama Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Tarım Satış Kooperatifleri

 

Çiftçilerin, özellikle de küçük çiftçilerin en büyük sorunlarından biri ürettikleri ürünleri pazarlama aşamasında ortaya çıkmaktadır. Ürünlerin pazarlanması sırasında çiftçi çoğu kez tüccar ve komisyoncu ile karşılaşmakta ve ürününü pazar değerinin çok altına bu tür aracılara satmaktadır. Böylelikle birden fazla el değiştiren ürünün fiyatı artmakta, fiyatı artan mala olan talep ise düşmektedir. Ayrıca ürününü pazar fiyatının çok altında satan çiftçi de elde ettiği gelir ile çoğu kez üretim giderlerini ancak karşılar.

 

Tarım satış kooperatiflerinin en önemli amacı, ortakları olan çiftçilerin ürünlerini en iyi biçimde değerlendirmek, iç ve dış pazarlarda piyasa fiyatından satışını gerçekleştirmektir.

Resim 1.7: Tarım satış kooperatifleri ortaklarının ürünlerini pazarlar.

 

 

Tarım satış kooperatifleri sadece çitçilerin ürünlerini satmakla kalmaz aynı zamanda ürünlerin iyileştirilmesi ve standardizasyonu için onlara teknik yardımda da bulunur. Öte yandan ortaklarının tarımsal girdi ihtiyacını karşılar.

 

Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri

 

Ortağı olan kişilerin mal ve hizmet üretimine yönelik ihtiyaçlarını karşılamak ve ortaklarının ürettiği mal ve hizmetleri pazarlamak amacıyla kurulurlar.

 

Karayolu Yük ve Yolcu Taşıma Kooperatifleri

 

Ortaklarının karayoluyla yük ve yolcu taşıma hizmetlerini pazarlamak, bizzat taşımacılık yapmak ve yaptırmak, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında faaliyetlerde bulunmak ve ortaklarının bu hizmetlerle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

 

 

 

Taşıma sektöründe faaliyet gösteren kişilerin kurdukları bu kooperatifler; ortaklarına iş bulma, sözleşme yapma, yük bulma sorununu çözme, yükleme istasyonları kurma, yakıt, lastik, yedek parça alma, bakım onarım gibi konularda kolaylık sağlamaktadır. Ülkemizde bu alanda özelliklede motorlu taşıyıcılar adı altında çok sayıda kooperatif bulunmaktadır.

Resim 1.8: Taşıma kooperatifleri, üyelerine iş bulma, sözleşme yapma olanağı sağlar.

 

Tüketim kooperatifleri

 

Ortaklarının tüketim ihtiyaçlarını, aracıları ortadan kaldırarak veya onların kâr düzeylerini en düşük seviyeye indirerek daha ucuza karşılamak amacıyla kurulurlar. Örneğin ortaklarının ihtiyacı olan şekeri çuval olarak toptancıdan satın alarak, ortaklarının şeker ihtiyaçlarını market fiyatının altında bir fiyatla karşılar.

Resim 1.9.: Tüketim kooperatifleri, ortaklarının tüketim ihtiyaçlarını en ucuz ve kaliteli şekilde karşılamak için çalışır.

 

Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin ortaklarının tamamı veya büyük çoğunluğu kadındır. Konusu ile ilgili olarak belediyeler gibi tüzel kişiler de bu kooperatiflere ortak olabilmektedir.

 

Ortaklarının ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ile ekonomik faaliyetleri kapsamında yer alan mal ve hizmet üretimi ile bunların pazarlanmasına yönelik ihtiyaçlarını karşılamak, girişimlerini desteklemek, üretim becerilerini geliştirmek, böylece ortaklarının ekonomik menfaatlerini koruyarak sağlıklı ve gelişmiş bir çevrede yaşamalarını sağlamak amacıyla kurulurlar.

 

 

 

Resim 1.10: Kooperatifler, Kadın emeğini ekonomiye kazandırır.

 

Turizm Geliştirme Kooperatifleri

 

Doğal, tarihi arkeolojik ve kültürel turizm değerleri ile diğer turizm potansiyelinin gelişmesine yardımcı olmak ve ortaklarının turizm ile ilgili ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

 

Genellikle turizm sektöründe faaliyet gösteren işletme sahiplerinin bir araya gelerek kurdukları bu kooperatifler, turistlik yerlerde faaliyet gösteren ortaklarının kendilerini iç ve dış pazarda en iyi şekilde tanıtmaları ve pazarlamalarına yardımcı olur. Türkiye’de 1980 yılından beri turizm alanında kooperatifler kurulmaya başlanmış olup bu tür kooperatifler daha çok Ege, Akdeniz kıyıları ve Nevşehir’de yoğunlaşmıştır.

 

Yaş Sebze ve Meyve Pazarlama Kooperatifleri

 

İlgili mevzuat hükümleri çerçevesinde ortaklarının yaş sebze ve meyve ürünlerini iyi şartlarla değerlendirmek, pazarlamak ve ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak amacıyla kurulurlar.

Resim 1.11: Sebze ve meyvenin üreticiden tüketiciye sunulmasında kooperatifler bir yandan ürün güvenliğini sağlarken bir yandan da piyasada fiyatların aşırı artmasını engeller.

 

Pazarcılar İşletme Kooperatifleri

 

Pazarcı esnafı olan ortaklarının mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarını karşılayarak ekonomik durumlarını iyileştirmek amacıyla kurulurlar.

 

 

 

Küçük Sanat Kooperatifleri

 

Ortaklarının sanat ve mesleki faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak amacıyla kurulurlar.

Resim 1.12: Küçük sanat kooperatifleri, ortalarının hammadde ihtiyacını karşılar.

 

Türkiye’de marangozluk, ayakkabı imalatı, leblebicilik, lüle taşı işletmeciliği, dokumacılık, kilimcilik, halıcılık, deri imalatı, battaniyecilik, av tüfeği imalatı, tabakçılık, fırıncılık vb. alanlarda faaliyet gösteren küçük sanatkârların kurdukları kooperatiflerdir.

 

Site İşletme Kooperatifleri

 

Ortaklarının sahibi bulunduğu konutlardan oluşan sitenin ve site sakinlerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre yetki verildiğinde site yönetimini üstlenmek, siteyi geliştirmek ve güzelleştirmek amacıyla kurulur.

 

Temin Tevzi Kooperatifi

 

Ortakları için gerekli olan mesleki ihtiyaç maddelerini sağlamak amacıyla kurulan bu kooperatifler üretim merkezlerinden, ilk ellerden ve diğer satıcılardan uygun şartlarla ve ucuza satın alacağı ürün ve mesleki ihtiyaç maddelerini peşin veya kredili olarak ortaklarına tevzi ederler.

 

Eczacılar Üretim Temin ve Dağıtım Kooperatifleri

 

Eczacılık alanında faaliyet gösteren ortaklarına ilaç temin etmek, ilaçların dağıtılması ve gerektiğinde üretilmesi gibi temel amaçları gerçekleştirmek için kurulur.

 

1970’li yıllarda ilaç deposu işletmelerinin keyfi bir uygulama sonucu istedikleri eczanelere ilaç verip, istediklerine vermemesi birçok eczanenin kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına yol açmış ve bu durum eczacıları kooperatif kurmaya yöneltmiştir. Türkiye’de ilk ecza kooperatifi 1978 yılında 22 eczacının katılımı ile Manisa’da kurulmuş olup, daha sonra birçok ilde bu alanda faaliyet gösteren kooperatifler kurulmuştur.

 

 

 

  • Tarım Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Bu kooperatifler ortaklarının;
  • Her türlü bitkisel, hayvancılık, ormancılık konularındaki üretimini geliştirmek,
  • İhtiyaçlarını temin ve tedarik etmek; ortaklarının ekonomik ve sosyal yönden gelişmelerine yardımcı olmak,
  • İş sahası temin etmek,
  • Ortaklarının ekonomik gücünü arttırmak için tabi kaynaklardan faydalanmak,
  • El ve ev sanatları ile tarımsal sanayinin gelişmesini sağlayıcı tedbirler almak gibi temel amaçları gerçekleştirmek için faaliyette

 

Tarımsal kalkınma kooperatifleri, ortaklarının ihtiyaç duydukları gübre, tohum, yem, ilaç gibi girdilerin temin edilmesini sağladığı gibi üretimin gerçekleştirilmesi aşamasında bu girdilerin hangi oranda kullanılacağı konularında da ortaklarına yardımcı olur. Böylelikle yanılma tehlikesine karşı ortakları olan çiftçileri korudukları gibi üretimin kalitesinin artmasını da sağlar.

 

Sulama Kooperatifleri:

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Sulama kooperatifleri kurak ve yeterli su kaynağı olmayan yerlerde zirai sulama tesislerini kurarak tarımda verimin arttırılması için büyük ihtiyaç olan su problemini çözmeyi amaçlar. Bu amaçla çiftçilerin kullanacağı su miktarını ve sırasını düzenlerler. Bu kooperatifler ayrıca kurulmuş olan sulama tesislerinin bakımını yapma görevini de üstlenir.

Resim 1.13: Sulama Kooperatifleri,

 

 

 

Su Ürünleri Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Bu kooperatifler her türlü su ürünlerinin üretimi, işlenmesi, depolanması ve pazarlanması konularında ortaklarına hizmet vermek ve ortaklarının ihtiyacı olan av araç gereçlerini ve donatımlarını temin etmek amacıyla kurulur ve faaliyet gösterir.

Resim 1.14: Su ürünleri kooperatifleri, ortaklarına üretim, işleme, depolama ve pazarlama hizmetleri sunar.

Pancar Ekicileri Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Pancar ekicileri kooperatifleri; üretim esnasında ortaya çıkan toprak hazırlığı, ekim işleri, pancar ve diğer tarım ürünlerinin yetiştirilmesi, korunması, dekar veriminin artırılması konularında gerekli tedbirleri almak ve ortaklarının yararlı bilgiler edinmesine yardımcı olmak amacıyla kurulur.

 

  • İnşaat Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Bu kooperatiflerin kuruluşlarındaki izin işlemleri ve denetimleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülmektedir.

 

Konut Yapı Kooperatifleri

 

İnsanların zorunlu ihtiyaçları arasında yer alan barınma ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan bu tür kooperatifler, özelliklede dar ve orta gelirli ailelerin konut sahibi olmasında aktif rol oynar. Bu tür kooperatifler sayesinde kişilerin küçük birikimleri bir araya getirilip, gerekli durumlarda banka kredilerinden de yararlanılarak, ortakların konut ihtiyaçları karşılanır. Ülkemizde bu tür kooperatiflere yaygın olarak rastlanmaktadır.

 

 

 

Resim 1.15: Yapı kooperatifleri insanları daha kolay ev sahibi yapar.

 

Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri

 

Küçük sanayicilerin günün icaplarına uygun modern ve teknik şartları haiz birer işyerine sahip olmalarını sağlamak ve topluluğun genel hizmetlerini karşılayacak tesisleri içine alan küçük sanayi sitesi kurarak teknik görgü ve bilgilerini artırmak, modern imalat metotlarından faydalandırmak, işbirliği ve ihtisaslaşmanın gerçekleşmesi gibi çalışmalar yaparak mesleki gelişmelerini sağlamak amacıyla kurulurlar. Sanayi sitesi uygulamalarına; çarpık sanayinin önlenmesi ve sanayi yapılaşmalarının disipline edilmesi amacıyla, planlı kalkınma dönemi olan 1960’lı yıllarda başlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak, sanayi sitesi yapı kooperatifleri Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından büyük oranda altyapı ve üstyapı yapım kredileri ile desteklenmektedir.

Resim 1.16: Küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri küçük sanayicileri iş yeri sahibi yapar.

 

Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri

 

Ortaklarının işyeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar.

 

  • Kredi Sektöründe Faaliyet Gösteren Kooperatifler

 

Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin amacı, kooperatife ortak olan esnaf ve sanatkârlara mesleki faaliyetleri için gerekli krediyi sağlamak veya kredi ve banka teminat mektubu almak üzere kefil olmaktır.

 

 

 

Türkiye’de ilk esnaf ve kefalet kooperatifi 1951 yılında Ankara’da kurulmuş olup, bugün sayıları bine yaklaşan kooperatifler Merkez Birliği(TESKOMB) çatısı altında toplanarak 650 bini aşkın ortağına hizmet sunmaktadır.

 

Resim 1.17: Kredi ve kefalet kooperatifleri

 

Tarım Kredi Kooperatifleri

 

Bu kooperatiflerin amacı, tarımsal üretimde kullanılmak üzere ortaklarına olabildiğince ucuz ve yeterli kredi sağlamaktır. Türkiye’de 1929 yılına kadar çiftçilerin kredi ihtiyacı T.C Ziraat Bankası tarafından karşılanırken, 1929 yılından sonra tarım kredi kooperatifleri kurulmaya başlanmış ve böylelikle çiftçilerin kredi ihtiyaçları bu kooperatifler aracılığıyla giderilmeye başlanmıştır.

 

Bu kooperatiflerin ortakları genelde küçük çiftçilerdir. Küçük çiftçilerin bankalardan kredi almaları oldukça zordur; şahıslardan borç almaları durumunda ise yüksek faiz başta olmak üzere birçok sorunla baş başa kalmaktadırlar. Ayrıca bu işletmeler aracılığıyla çiftçi ortağın diğer ihtiyaçları da temin edilebilmektedir.

Resim 1.18: Tarımsal kredi kooperatifleri, ortaklarına ucuz ve yeterli kredi sağlar.

 

  • Kooperatiflerin Kuruluşu

Kooperatiflerin hedeflenen amaca ulaşması ve başarılı olabilmesi için, kooperatif kurma işlemlerine başlanmadan önce bazı araştırmaların yapılarak, elde edilecek bilgilerin iyi bir şekilde değerlendirilmesi yapılarak kooperatif kurma fikri hayata geçirilmelidir.

 

 

 

Resim 1.19: Kooperatif kurulmadan önce, iyice düşünülmeli ve gerekli araştırmalar yapılmalıdır.

 

Yapılacak bu araştırmada dikkat edilecek başlıca konular şunlardır:

 

  • Kooperatifin kurulacağı yerleşim yerinin kooperatifin amaçlarını gerçekleştirebilecek bir alt yapıya sahip olması (bir konut yapı kooperatifi kurulacaksa, konut yapılacak zeminin inşaata uygun olup olmadığı ve ihtiyaç duyulacak iş gücünün nerden sağlanacağı, konuları araştırılmalıdır).
  • Kooperatifin üretim ve pazarlamasını yapacağı ürünlere ilişkin ham madde ve pazar araştırmasının yapılması.
  • İhtiyaç duyulan sermayenin hesaplanması (konut inşa etmek amacıyla bir kooperatif kurulacak ise kooperatifin yapacağı konutların toplam maliyetleri belirlenmeli ve ortakların bu maliyetleri nasıl karşılayacağı ortaya konmalıdır).
  • Ortak sayısının belirlenmesi (bir konut yapı kooperatifi kurulacak ise bu kooperatifin yapmayı planladığı konut sayısından fazla ortak alınmamalıdır).
  • İhtiyaç duyulması durumunda kredinin hangi kaynaklardan sağlanacağı.
  • Kooperatifin çalışma alanıyla ilgili ileride doğabilecek riskler ve bunlara karşı alınacak önlemler.

 

Yukarıda saydığımız konular dışında, kurulacak kooperatifin türü ve amacına göre araştırılması gereken hususlar varsa ayrıca ortaya konulup, gerekli araştırmalar yapılmalıdır.

 

Bu araştırmalar yapılırken Tarımsal amaçlı kooperatif anasözleşmeleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yapı kooperatifi anasözleşmeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, diğer anasözleşmeler ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın internet sayfalarından veya ilgili Bakanlıkla iletişime geçilerek temin edilebilir.

 

Yapılan araştırma sonucu olumlu bilgiler elde edilip kurulacak kooperatifin kuruluş amaçlarını başarıyla yerine getirebileceği fikri ortaya konmuşsa, kooperatifin kurulması için aşağıdaki işlemlere başlanmalıdır.

 

  • Kurucu Ortakların Bir Araya Gelmesi

 

Bir kooperatifin kurulması için en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda azami bir sınırlama getirilmediğinden yediden fazla kurucu ortakla kooperatif kurulması mümkündür.

 

 

 

Resim 1.20: Kooperatif kurulması için en 7 ortak gereklidir.

 

Kooperatifler Kanununun 19’uncu maddesine göre kooperatife giren her ortak en az bir ortaklık payı almayı taahhüt eder. Ortakların alabileceği en fazla ortaklık payı miktarı ise 5000 paydır. Bir ortaklık payının değeri 100-TL’dir.

 

Kurucuların taahhüt ettikleri pay bedellerinin en az ¼’ü tescilden önce, gerisi de kooperatifin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde kooperatife ödenmesi gerekir.

 

  • Anasözleşmenin Hazırlanması, İmzalanması ve Tasdiki

 

Kooperatif kuruluş başvuruları 2015 yılında uygulamaya konulacak Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOP-BİS) http://koopbis.gtb.gov.tr üzerinden yapılacaktır. Bu sistem üzerinden kuruluş başvurusu yapıldığında aşağıdaki yöntem izlenecektir:

 

Vatandaşlık kimlik numarası ve şifre ile e.devlet kapısından giriş yapılacak,

 

Kuruluş işlemleri seçilerek sonraki adımlar takip edilecektir. Yapılacak işlemler için eğitim CD’sinde gösterilen yol izlenmelidir.

 

KOOP-BİS yürürlüğe girinceye kadar kuruluş işlemleri Merkezi Sicil Sistemi(MERSİS)’ne ait http://mersis.gumrukticaret.gov.tr adresinden yapılmaktadır.

 

Kooperatif kuruluşu için en az yedi gerçek veya tüzel kişi bir araya geldikten sonra, anasözleşme hazırlanması ve her sayfasının kurucu ortaklar tarafından imzalanması ve imzaların da notere tasdik ettirilmesi gerekir.

 

Uygulamada ilgili Bakanlık tarafından hazırlanan örnek anasözleşmelerden yararlanılmaktadır. Örnek anasözleşmeler kullanılması, kuruluş izni verilmesi sırasında Bakanlığın (ya da İl Müdürlüğünün) denetimi ve incelenmesini kolaylaşmakta ise de bunlara uyma zorunluluğu yoktur.

 

Kooperatifler Kanununun 4’üncü maddesinde yer alan ve aşağıda değinilen hükümleri taşımak ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, kurucuların istedikleri şekilde anasözleşme hazırlamaları mümkündür.

 

 

 

 

Resim 1.21: Hazırlanan anasözleşme ortaklar tarafından imzalandıktan sonra noter tarafından imzalar onaylatılmalıdır.

 

Kooperatifler Kanunu uyarınca anasözleşmede bulunması gereken hükümler şunlardır:

 

Zorunlu Hükümler (KK md. 4);

 

  • Kooperatifin adı ve merkezi,
  • Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,
  • Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hâl ve şartlar,
  • Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,
  • Ortakların aynı sermayeyi koyup koymayacakları,
  • Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,
  • Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,
  • Kooperatifin temsiline ait hükümler,
  • Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,
  • Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,
  • İhtiyari Hükümler (KK md. 5);
  • Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler,
  • Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar,
  • Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri,
  • Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler,
  • Kooperatifin süresi.

 

Yorumlayıcı Hükümler (KK md. 6);

 

Yukarıda zikredilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 5’inci maddesinin 1 ve 2’nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.

 

  • Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahhütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.
  • Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyla sınırlıdır.

 

 

 

  • Kuruluş izninin Alınması

 

Bir kooperatifin kurulabilmesi için, öncelikle ilgili Bakanlıktan izin alınması gerekmektedir. Tarımsal amaçlı kooperatifler, tarım kredi kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; yapı kooperatifleri ve bunların üst kuruluşları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; tarım satış kooperatifi, kredi ve kefalet kooperatifi ve motorlu taşıyıcılar kooperatifi ile diğer tüm kooperatifler ve bunların üst kuruluşları için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ilgili bakanlık olarak gerekli izin işlemini gerçekleştirmektedir. Uygulamada ilgili Bakanlıklarca hazırlanan örnek anasözleşmeyle kooperatif kuruluşlarına izin vermede illerde ilgili Bakanlığın İl Müdürlükleri yetkili kılınabilmektedir.

 

Ana sözleşme hazırlanıp notere onaylatıldıktan sonra kooperatife kuruluş izninin verilmesi hususunda, ilgili izin merciine hitaben iki nüsha dilekçe yazılır (Şekil 1.1).

 

Hazırlanan dilekçenin aslı kurulacak kooperatifin türüne göre izin alınacak Bakanlığa veya kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki il müdürlüklerine (Ticaret İl Müdürlüğü/İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü/Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) verilir.

 

Müracaat dilekçesini kurucu ortakların tamamı imzalayabileceği gibi hepsi adına ortaklardan biri de imzalayıp verebilir. Müracaat dilekçesine şu belgeler eklenir:

 

  • 6 adet noter onaylı anasözleşme,
  • Kooperatif kurucularının nüfus cüzdanı örnekleri ve ikametgâh belgeleri,
  • Yönetim kurulu üyelerinin iyi hal belgeleri,
  • Yönetim kurulu üyelerinin aynı türden başka bir kooperatifte yönetim kurulu üyesi olmadıklarına ilişkin beyanları,
  • Kuruluş bilgi formu,
  • Taahhüt edilen nakdi sermayenin ¼ tutarının 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada kurulmakta olan kooperatif adına açılacak özel bir hesaba yatırıldığına dair dekont,
  • Türüne göre ortaklık şartlarını ispat eder belgeler (oda kayıt belgesi ya da araç ruhsatı, mükellefiyet kaydı, kira sözleşmesi, tapu belgesi) (Şekil 2).

 

 

 

 

Şekil 1.1: Kuruluş müracaat dilekçesi

 

 

 

 

   
  KOOPERATİF KURULUŞ BİLGİ FORMU
  KOOPERATİFİN
UNVANI Sınırlı Sorumlu ………….Kooperatifi
ADRESİ ……………………………………………….

…………../ANKARA

KURUCU ORTAK SAYISI 13 (on üç)
  YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN
ADI SOYADI BABA ADI DOĞUM YERİ VE TARİHİ
1. ……………… ………………………….., ……………
2. ……………….. ……………………….., ……………..
3. ……………………………., …………….
  DENETİM KURULU ÜYELERİNİN
ADI SOYADI BABA ADI DOĞUM YERİ VE TARİHİ
1.……. …………..
2……… ……………

İmza

Kurucu ortaklar adına ……………………..

Şekil 1.2: Kooperatif kuruluş bilgi formu örneği

 

Kurucu ortaklar tarafından izin merciine verilen dilekçe ve ekleri izin mercii tarafından şekil ve esas yönünden incelenir. Şekil yönündeki incelemede dilekçeye ilave edilmesi gereken belgelerin mevcut olup olmadığı, esas yönünden ise ekte verilen belgelerin özellikle anasözleşmenin kanunlara ve genel kabul görmüş şekillere uygun hazırlanıp hazırlanmadığına bakılır.

 

Bu araştırma ve incelemeler sırasında noksan belgeler varsa bunların tamamlanması; anasözleşmede kanunun emredici hükümlerine aykırı hükümler yer alıyorsa, anasözleşme emredici hükümlerin bir veya birkaçını taşımıyorsa bunların düzeltilmesi istenir ve ondan sonra kuruluş izni verir.

 

 

 

  • Kooperatifin Tescil ve İlanı

 

Kooperatifin kurulması için gerekli izin alındıktan sonra 15 gün içerisinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret sicil müdürlüğüne başvurularak kooperatifin tescil ettirilmesi gerekir. Kooperatif ticaret siciline tescil edildikten sonra tüzel kişilik kazanır. Kooperatifler Kanunu’nun 7’nci maddesine göre kooperatifin tescilinden önce kooperatif adına işlem yapanlar, yaptıkları işler dolayısıyla şahsen ve zincirleme olarak sorumludurlar. Yani tescilden önce yapılan işlemlerden doğan zararlar kooperatifi değil, işlemleri yapan ortakları bağlar.

Resim 1.22: Kuruluş izni alınan kooperatifler, 15 gün içerisinde ticaret siciline tescil ettirilir.

 

Müracaat kooperatifi temsil ve ilzamla yükümlü yönetim kurulu üyelerince ya da vekillerince ticaret sicili müdürlüğüne verilecek bir dilekçe ile yapılır (Şekil 1.3).

 

 

 

Şekil 1.3: Tescil ve ilan için ticaret siciline verilecek dilekçe örneği

 

Tescil talebi için verilecek bu dilekçeye eklenecek belgeler şunlardır:

  • Anasözleşme: Kooperatifin tescili için ticaret sicili Müdürlüğüne iki adet anasözleşme verilir. Anasözleşmenin noterden tasdikli olması ve izin merciinin kuruluş izni verdiğine ilişkin şerhini taşıması
  • Bakanlık izin yazısı: Kooperatifin kuruluşuna ilişkin alınan izin yazısının aslı sicil Müdürlüğüne
Ø   Taahhütname
Ø   Yönetim kurulu imza sirküleri
Ø   Kurucuların nüfus cüzdanı örnekleri
Ø   Kurucuların ikametgâh belgeleri
Ø   Oda kayıt beyannamesi
  • Yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri (örnekleri): Kooperatifin kuruluşu sırasında, ilk genel kurul toplantısına kadar görev yapacak olan yönetim kurulu üyeleri anasözleşmeyle atandıklarından, bunların ad ve soyadları ile ne şekilde imza edeceklerine ilişkin imza sirküleri de dilekçe ekinde ticaret sicili Müdürlüğüne verilir (Şekil 1.5). İmza sirkülerinin noter tasdikli olması

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Adı ve Soyadı 1. İmzası 2. İmzası 3. İmzası
……………………… ………… ………… …………
…………………………… ………… ………… …………
…………………… ……….. ……….. ………….

 

 

 

Şekil 1.4: Yönetim kurulu üyelerinin imza sirküleri (örnekleri)

 

  • Kurucu ortakların nüfus cüzdanı örnekleri ve ikametgâh belgeleri: Kuruluş izni sırasında izin merciine verildiği gibi, kurucu ortakların nüfus cüzdanı örnekleri ile ikametgâh belgelerinin, tescil talebi dilekçesi ekinde sicil memurluğuna verilmesi zorunlu bulunmaktadır.

 

 

 

Ø   Tescil ve ilan edilecek hususlara ilişkin beyanname:

 

TESCİL VE İLANAN EDİLECEK HUSUSLARA İLİŞKİN BEYANNAME

  1. Şirket Sözleşmesindeki imzaların noter onay Tarihi: 20/07/2014
  2. Kooperatifin Amacı: Ortaklarının Eğitime yönelik ihtiyaçlarım sağlamak ve eğitim hizmetlerini pazarlamak,
  3. Kooperatifin Konusu: Arsa ve arazi satın alır, birleştirir, imar planına uygun olarak alt yapı, plan, proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına konut yaptırır.
  4. Kooperatifin Süresi (varsa): 15 yıl
  5. Kooperatifin Unvanı : S,,,,,,,,,,,,Kooperatifi
  6. Kooperatifin Merkezi: Ankara
  7. Kooperatifin sermayesi 13.000 TL olup, bunun nakdi kısmına karşılık 3.250 TL’si ödenmiştir. Her ortaklık payı ise 100 TL’dir.
  8. Ortaklık payı belgeleri her ortağın adına yazılıdır.
  9. Kooperatif ilk genel kurula kadar 10. maddede adı geçen yönetim kurulu üyelerince, ilk genel kuruldan soma ise seçilecek, yönetim kurulu üyelerince temsil
  10. Yönetim kurulu üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili olan kimselerin ad ve soyadları: …………………………., …………………, ………………………….
  11. Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yolu ile yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığı yapılması da mümkündür.

Şekil 1.5: Ticaret siciline tescil ve ilan edilecek hususlara ilişkin beyanname örneği

 

Kooperatifler Kanunu’nun 3’üncü maddesine göre tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:

 

a- Şirket Sözleşmesindeki imzaların noter onay tarihi, b- Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,

  • Kooperatifin unvanı ve merkezi,

ç- Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,

  • Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,
  • Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,

 

 

 

  • Kooperatif ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,

Denetçiler, Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatifi temsile yetkili kimselerin adı ve

YÖNETİM KURULUNUN ÜYELİK ŞARTLARI:

 

YÖNETİM KURULUNUN ÜYELİK ŞARTLARI:

Ekran Resmi 2018-04-23 21.30.14.png

Yönetim kurulu üyeliğine seçilebilmek için; a) Türk vatandaşı olmak, b) Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak, c) Türk Ceza Kanunundaki zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, görevi suistimal, sahtekarlık, hırsızlık, dolandırıcılık, hileli iflas, emniyeti suistimal ve Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlardan veya 1163 sayılı Kanuna göre mahkum olmamak, d) Orman Kanununa muhalefet suçundan hapis cezasıyla mahkûm olmamak, e) Birbirleriyle ve denetleme kurulu üyeleriyle üçüncü dereceye kadar (üçüncü derece dâhil) akraba olmamak, f) Aralarında herhangi bir iş ortaklığı bulunmamak, g) Hacir altında bulunmamak, h) 18 yaşından küçük olmamak, ı) En az ilkokul mezunu olmak, j) Kooperatifin çalışma konuları ile ilgili işlerin ticaret ve komisyonculuğunu yapmamak, gerekmektedir. Üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir. Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur. Genel kurulda en çok oy alan ortaklar aldıkları oy sayısına göre yönetim kurulu asıl ve yedek üyeliğine seçilmiş olurlar. Oylar eşit gelirse kuraya başvurulur. Yönetim kurulundan ayrılan bir üyenin yerine yedek üyelerden, alınan oy sırasına göre biri geçer. Herhangi bir sebeple, yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse boşalan yönetim kurulu üyeliklerine denetim kurulu üyeleri tarafından gecikilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağrılır. Yönetim kurulu üyelerinden biri veya bir kaçı kooperatifi temsil yetkisine sahip murahhas üye seçilebilir. Murahhas üyelerin seçilmesi, değiştirilmesi Ticaret Siciline tescil ettirilir. Yönetim kurulu en az iki üyenin katılımı ile toplanır ve kararları çoğunlukla alır. Yönetim kurulu üyeliğine seçilenler, denetçiliğe, hakem kurallarına hesap tetkik komisyonuna seçilemezler. Yönetim kuruluna seçilenler ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz

YAPI KOOPERATİFLERİNE ORTAK OLUR İKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

YAPI KOOPERATİFLERİNE ORTAK OLUR İKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

iletişim: [email protected]

building-joy-planning-plans.jpg

Günümüzde kooperatifçilik uygulamalarında bazı sorunların yaşandığı bilinmektedir. Bu sorunların başında inşaatın uzun sürmesi, baştan tahmin edilen fiyattan fazlaya mâl olması, kalitesiz olması gibi sorunlar gelmektedir.

Bunların da ötesinde çoğu kişinin kooperatife girmekle zarara uğradığı, hatta dolandırıldığı şeklinde yakınmalarına da tanık olmaktayız.

Bu nedenle bütün bu olumsuzluklardan zarar görmemek için kişilerin kooperatiflere ortak olur iken genelde aşağıdaki hususlara özen göstermeleri gerektiğini önerebiliriz:

Kooperatifin, Tescil Edilerek Tüzel Kişilik Kazanıp Kazanmadığı İncelenmelidir

Bilindiği üzere kooperatifler, Ticaret Sicili Memurluğu’na tescil ve ilan edilmek suretiyle tüzel kişilik kazanan kuruluşlardır. Bu nedenle öncelikle ortak olunması istenilen kooperatifin ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanıp kazanmadığı konusu ticaret sicil numarasından öğrenilmesi gerekir. Aksi halde, yani ortada kuruluş işlemlerini tamamlamamış bir kooperatif söz konusu ise yapılan yasal olmayan işlemlerden dolayı kooperatif tüzel kişiliği değil, bu işlemleri yapanlar şahsen sorumlu olacaklardır.

hands-people-woman-working.jpg

Kooperatif Anasözleşmesinin Temin Edilerek İncelenmesi Gerekmektedir

Kooperatifler, özelliği olan ortaklıklardır. Yapı Kooperatiflerinin Anasözleşmesi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 88. maddesine istinaden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tip olarak (örnek olarak) hazırlanmıştır. Ancak yapı kooperatiflerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilmesinden sonra, adı geçen Bakanlığın yapı kooperatifleri için yeni bir anasözleşme örneği hazırlamakta olduğu bilinmektedir.

Her ne kadar bazı kooperatiflerin anasözleşmesinde az da olsa farklı hükümler yer almakla birlikte genelde tek tip olduğu görülmektedir. Bu anasözleşme kooperatiften veya ilgili yerlerden temin edilerek incelenmesi gerekmektedir. İnceleme sonunda ortak olmak isteyen kişi kooperatife karşı hak ve yükümlülükleri ile diğer ilgili konuları öğrenmiş olacaktır.

Bilindiği üzere kişiler kooperatife ortak olur iken ortaklık başvuru dilekçelerinde kooperatif anasözleşmelerini okuduklarını ve bütün hükümlerini kabul ettiklerini ifade etmektedirler. Bu nedenle kooperatif–ortaklık ilişkisinde anasözleşme hükümleri dikkate alınarak işlemler yürütülmekte ve anlaşmazlık olduğu taktirde Anasözleşme hükümlerine göre çözümlenmektedir.

Ortaklık ilişkisi sırasında anasözleşmeye uygun düşmeyen istekler veya vaatler söz konusu olduğu taktirde bunun yasal olup olmadığı bilinmeli, bir yanılgıya düşülmemelidir.

space-desk-office-hero-7065.jpg

Kooperatifin Yöneticileri, Denetçileri ve Kurucuları Bilinmelidir

Kooperatifin başarısı, yöneticilerin ve diğer ilgililerin konu hakkında bilgisi ile birlikte kişiliklerine de bağlı olduğundan, yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin ve kurucuların hakkında bilgi sahibi olduktan sonra kooperatife ortak olup olmamaya karar verilmelidir.

pexels-photo-958174.jpeg

Kooperatife Ortak Olacak Kişiler Ortaklık Koşullarını Taşımalıdırlar

Kooperatife ortak olacak kişilerin ortaklık koşulları kooperatif anasözleşmesinde tek tek sayılmıştır. Bu koşulları taşımayan kişilerin kooperatife ortak olması söz konusu değildir. Dolayısıyla kooperatif yöneticilerinin tutumlarından dolayı bir ayrıcalık tanınarak ortak olunması gibi bir yanılgıya düşülmemelidir.

pexels-photo-684385.jpeg

Kooperatifin Tanıtımı İçin Yapılan Reklam, Broşür, İlan vs.’de Yer Alan Bilgilerin Doğru Olup Olmadığı ve Genel Kurul Kararına Dayanıp Dayanmadığı Araştırılmalıdır

Bazı kooperatiflerin ortak kaydını artırmak ve cazip hale getirmek için genel kurul kararı olmadan kurulacak sitede birçok sosyal donatı alanlarının ve sitenin değerini artırıcı diğer yapıların olacağını belirtmektedirler.

Bu bilgilerin doğru olup olmadığı, genel kurulca bu şekilde bir karar alınıp alınmadığı, ayrıca kooperatifin arsa ve imar durumunun bu yapılaşmalara uygun olup olmadığı araştırılarak karar verilmelidir.

pexels-photo-974477.jpeg

Kooperatifin ortak sayısı bilinmelidir.

Genelde kooperatiflerin ortak sayıları arsa durumuna göre baştan belirlenmektedir. Başka bir ifade ile arsa ile ortak sayısı arasında, dolayısıyla konut ya da işyeri sayısı ile ortak sayısı arasında doğrudan bağlantı bulunmaktadır.

Kooperatifin ortak sayısının en fazla kaç kişi olacağı bilinerek karar verilmelidir. Kayıt sırasında ortak sayısı tamamlanmamış olsa bile kooperatifin hedeflemiş olduğu ortak sayısı bilindikten sonra karar verilmelidir. Zira ortak sayısı çok olan kooperatiflerin genelde amacını daha geç gerçekleştirdiği bilinmektedir.

Diğer taraftan birtakım nedenlerle konut ya da işyeri sayısı artırılacağı düşüncesiyle fazla ortak kayıt edilip edilmediği hususu da bilinmelidir.

pexels-photo-70292.jpeg

Ödemelerle İlgili Bilgi Sahibi Olunmalıdır

Bilindiği üzere yapı kooperatiflerinde ortakların ödemelerine ilişkin miktar, zaman ve koşulları belirleme görev yetkisi genel kurula aittir. Bu nedenle kooperatifin kurulduğu tarihten itibaren genel kurul tutanakları incelenerek ortakların ödemeleri ile ilgili alınan genel kurul kararları ve uygulama konusunda bilgi sahibi olunmalı, bu bilgilerden hareketle karar verilmelidir.

Ortak olunduğu tarihe kadar diğer ortakların ödeme miktarları bilinmeli ve bir fark isteniliyor ise bu farkın genel kurul kararına dayanıp dayanmadığı genel kurul tutanakları incelenerek öğrenilmeli. Bu kapsamda sabit fiyatlı ya da özel statülü ortaklık şeklinde bir kayıt söz konusu ise bu isteğin genel kurul kararlarında yer alıp almadığı araştırılıp, almıyor ise istek kabul edilmemelidir.

pexels-photo-515169.jpeg

Ödemelerin Banka Hesaplarına Yapılması

Genel kurulca kararlaştırılan ödemelerin nasıl ödendiği konusu incelenmeli ve bankanın tercih edilip edilmediği konusu ile banka hesaplarının kooperatif tüzel kişiliği adına olup olmadığı araştırılmalıdır.

pexels-photo-936137.jpeg

Kooperatifin Ortak Yapısı Öğrenilmeye Çalışılmalıdır

Ortak olma sırasında mevcut ortakların meslek, kültürel, ekonomik ve sosyal durumları öğrenilmeli, bu bilgilerden sonra kooperatife ortak olup olmamaya karar verilmelidir.

pexels-photo-984549.jpeg

Arsanın Olup Olmadığı İncelenmelidir

Kooperatiflerde arsa önemli bir öge olduğundan kooperatifin arsasının olup olmadığı, var ise tapu senedi veya tapuya şerh ettirilen noter satış vaadi sözleşmesi olup olmadığı incelenmelidir.

Ayrıca kat karşılığı arsa alımı söz konusu ise bu sözleşmenin resmi şekilde yapılıp yapılmadığı ve tapuya şerh ettirilip ettirilmediği bilinmelidir.

pexels-photo-905873.jpeg

Kat Karşılığı İnşaat Yaptırılması Halinde Arsa Sahiplerine Verilecek Taşınmazlara Ortak Kayıt Edilmemelidir

Bazı kooperatifler kat karşılığı olarak arsa almakta ve arsa sahibine verilecek konutlar için arsa sahibini ya da yakınlarını (arsa sahibinin önereceği kişileri) ortak kayıt etmektedirler. Bu uygulama yanlıştır. Arsa karşılığı konut alacak kişiler ortak kayıt edilmemelidir. Bu kişilerle kooperatif arasındaki ilişkiler resmi şekilde düzenlenen noter satış vaadi sözleşmesi hükümlerine göre yürütülmektedir. Kooperatif tarafından noterce düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh ettirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca iş karşılığı olarak verilecek taşınmazlar içinde ortaklık kaydı yapılmamalıdır.

Gerek kat karşılığı arsa sahibine verilecek konutlar, gerekse iş karşılığı işi yapanlara verilecek konutlar, ortaklık ilişkisi dışında sayılan ilişkiler olması nedeniyle arsa sahibi ve işi yapanlar kooperatife ortak olarak kayıt edilmemelidirler.

pexels-photo-935756.jpeg

İnşaata Başlamış İse, İnşaat Ruhsatının Olup Olmadığı Araştırılmalıdır

İnşaatın kaçak olarak yapılmış olması durumunda kesinlikle kooperatife ortak olunmamalıdır. İleride ruhsatın alınacağı, ya da belirli bazı işlemlerin tamamlanmasından sonra ruhsatın alınacağı şeklindeki bilgilere itibar edilmemelidir. Temel kural; inşaata ruhsat alındıktan sonra başlanmış olmasıdır. Dolayısıyla inşaatın ruhsatsız olması imar sorunlarının yanında yükleniciyle ve diğer konularda da anlaşmazlık çıktığı taktirde kooperatifin zarar görmesi söz konusudur.

pexels-photo-57690.jpeg

Devirlerde, Devreden Ortağın Borcu ve/veya Kooperatife Karşı Bir Anlaşmazlığının Olup Olmadığı İncelenmelidir

Ortaklığın devrinde devreden ortağın bütün hakları yeni ortağa geçmektedir. Bu nedenle devirden önce bir sorun söz konusu ise bu sorun devralan ortağa da geçmiş olacaktır. Özellikle ihraç edildi düşüncesiyle boşaldığı düşünülen yere kayıt olan ortaklar daha sonra ilk ortağın haklarını elde etmesi nedeniyle mağdur edildikleri bilinmelidir. Diğer taraftan devirden önce bir borcunun var olup olmadığı, devreden ortağın kooperatife karşı herhangi bir anlaşmazlığının bulunup bulunmadığı incelenerek karar verilmelidir.

pexels-photo-669615.jpeg

Kooperatiflerde Ortak Adına Tapu Tescili Yapıldıktan Sonra İşyeri Devirlerinde Ayrıca Ortaklık Devrinin de Yapıldığı Belirtilmelidir

Kooperatifin amacı olan işyeri veya konut üzerindeki ortaklık hakkı tapu tescilinden sonra mülkiyet hakkına dönüştüğünden, tapuda satın alınan işyerinin kooperatife bağlı ortaklık haklarının da devredilmiş olabilmesi için ayrıca kooperatif nezdinde o işyeri ile ilgili ortaklık hakkının devredildiğine dair işyerini devreden ve devralan ortaklar tarafından kooperatife müracaat edilip ortaklık hakkının da devri sağlanmalıdır.

Devirlerde kooperatife yazılı başvuruda bulunulması zorunludur. Aksi halde devir işlemi haricen yapılmış olduğundan kooperatif yönünden hüküm ifade etmez.

 

Yöneticilerin ve Kurucuların Daha Evvel İnşaat Müteahhidi, ya da Yap-Sat Yöntemi ile İş Yapan Kişiler Olup Olmadığı Bilinmelidir

Son günlerde kooperatifler müteahhitlerin güdümünde hareket etmek zorunda bırakılmaktadır. Bu şekildeki bir uygulama başarılı sonuç verse bile kooperatifçilik ilkelerine uygun düşmediğinden, ortak olan kişilerin sonunda ticari bir yaklaşımla daha fazla ödeme yapmaları söz konusu olduğu gibi, yüklenici ticari düşüncesi nedeniyle kooperatifin genel kurullarında veya kararlarında lehine karar çıkartması mümkün olabilmektedir.

Bu nedenle kooperatif yönetim kurulu ile yüklenici arasında bir yakınlık (akrabalık), ya da ticari bir ilişkinin olup olmadığı incelenerek kooperatife ortak olup olmamaya karar verilmelidir.

Kooperatiflerde Yedek Ortaklığın Olmayacağının Bilinmelidir

Kooperatiflerde yedek ortaklık veya aday ortaklık gibi bir uygulama söz konusu değildir. Bu nedenle bu şekilde bir ortaklık ilişkisi tesis edilmemelidir.

Kooperatife Ortak Olan Kişilerin Ortaklık Senedini, ya da Ortaklık Cüzdanını Almaları Gerekmektedir

Kooperatifler Kanunu’nun 18. maddesine göre her ortağın ortaklık haklarının ad’a yazılı ortaklık senedi ile temsil olunması şart olduğundan bu hakkı ifade eden ortaklık senedinin kooperatif ortaklarına verilmesi gerekmektedir.

Ortaklık senetleri, kooperatif anasözleşmesini içermesi kaydıyla ortaklık cüzdanı şeklinde de düzenlenebildiğinden bu şekilde bir ortaklık cüzdanı da alınabilir.

Özetle; günümüzde yapı kooperatiflerine karşı güvenin azalmasının en önemli nedenlerinden biri, kooperatif hakkında gerekli bilgiler edinilmeden kooperatiflere ortak olunmasıdır. Bilgi edinme kooperatif hakkında bilgi edinme ile birlikte, kooperatifçilik mevzuatının bilinmesini de gerektirmektedir. Bu nedenle kooperatiflere ortak olmak isteyen kişiler hem kooperatif, hem de kooperatifçilik konusu hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.

 

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

 

E-FATURAYA GEÇİŞ SINIRI 5 MİLYONA DÜŞÜYOR-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

E-FATURAYA GEÇİŞ SINIRI 5 MİLYONA DÜŞÜYOR-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

e-Arşiv Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu Getirilen Diğer Mükellef Grupları

421 ve 454 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak; 2017 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı ( veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler, ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği hesap döneminin sonuna kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Arşiv ve e-Fatura uygulamalarına geçmek ve bu tarihlerden itibaren düzenleyecekleri faturaları Bu Tebliğin 12 nci maddesinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-Fatura veya e-Arşiv Fatura olarak düzenlemeleri zorunludur

shout_1515906769465

Hata: İletişim formu bulunamadı.