Kooperatif ferdilesme işlemi icin istenen belgeler-Kemal OZMEN

KOOPERATİF ÜYELERİNE TAHSİS (FERDİLEŞME)

a) Açıklama ve İstenen Belgeler
Yapı kooperatiflerinin inşa ettikleri konut ve iş yerlerinin kooperatif üyeleri adına tescili işlemidir. Ferdileşme için kur’a keşidesini (tutanağını) aramaya gerek yoktur. Kooperatif temsilcilerinin talebiyle işlem sonuçlandırılır. Kat irtifaklı olarak ferdileşme yapılabileceği gibi kooperatifin amacına uygun ise arsa olarak da ferdileşme yapılabilir. Tescil gerçekleşinceye kadar tahsis edilecek üyelerin isimleri değiştirilebilir. Tescil yapıldıktan sonra üye isimlerindeki değişiklik ve yanlışlıklar ancak devir veya tashih yoluyla düzelti¬lebilir.
Ferdileşme için tapu sicil müdürlüğünce aşağıdaki belgeler istenir.
1) Kooperatifin yetki belgesi,
2) Kooperatif temsilcilerinin nüfus cüzdanları veya pasaportları,
3) Hangi üyeye nerenin tahsis edildiğini gösterir yönetim kurulunca onanmış liste ile üyelerin nüfus kimlik bilgileri,
4) Tapu senetlerine fotoğraf yapıştırılacak ise üyelerin birer adet vesikalık fotoğrafı.
b) Tescil İstem Belgesinin Yazımı
1) Yukarıda niteliği gösterilen taşınmaz malların tamamı Sınırlı Sorumlu 3.Basın Sitesi Konut Yapı Kooperatifi adında kayıtlı olup, bu kez ekte sunduğumuz yetki belgesine istinaden adı geçen Kooperatifi temsilen bizler Ömer Ali AKSAKAL ve Cemil BAŞTİRYAKİ iş bu taşınmazların her bir bağımsız bölüm için oluşturulan ferdileşme dosyalarında mevcut bulunan nüfus kayıtlarına istinaden ekli listede bulunan kooperatif üyelerimiz adlarına tahsis ve tescil işlemin yapılmasını …
2) Yukarıda niteliği gösterilen taşınmaz mal ekli listede görüldüğü üzere parsel 5777, 5779, 5782, 5804, 5811, 6032, 6035, 6036, 6057, 6064, 6129, 6185, 6186, 6188, 6189, 6244, 6275, 6288, 6289, 6312, 6318, 6319, 6325, 6327, 6329, 6330, 7251 numaralarda kayıtlı gayrimenkullerin tamamı Sınırlı Sorumlu Edirne Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına kayıtlı iken Edirne Ticaret Sicili Memurluğunun 16/02/1999 tarih ve 159 sayılı belgeleri gereğince adı geçen Kooperatifi temsilen Ömer Faruk TÜRKER ile Mustafa ALİŞAR yetkili kılınmış olup, bu kez biz temsilciler aşağıda görüldüğü üzere ortak¬larımız ile ferdileşmeye geçerek üyelerimiz adına isabet eden işyerlerinin tescilini talep ile 492 sayılı Harçlar Kanununa göre yukarıda gösterilen değerin emlak vergisi değerine yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden düşük olmadığını, aksi halde aradaki farkın V.U.K. na göre cezalı olarak tahsil edileceği hususunun Tapu Sicil Müdürü tarafından tarafımıza bildirildiğini beyan ederiz.
c) Tapuya Tescili

2.4.2000 2021

Sınırlı Sorumlu 3.Basın Sitesi Konut Yapı Kooperatifi Tam K.M.Çevirme 3.5.1997-2342

Nihal MAŞLAK: Ahmet Onur kızı Tam Ferdileşme 2.4.2000-2021

d) Tapu Senedinin Yazımı
İşbu taşınmaz malın tamamı Sınırlı Sorumlu 3.Basın Sitesi Konut Yapı Kooperatifi adında kayıtlı iken, kooperatif temsilcilerinin talepleri doğrultu-sunda ferdileşme işleminin tesciline istinaden düzenlenmiştir.
e) İşlemin Mali Yönü
Yapı kooperatiflerinin ortaklarına dağıtacağı taşınmaz malların ortaklar adına tescilinde kayıtlı değer üzerinden, Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifenin 15. Pozisyonu uyarınca, Binde 1.8 oranında harç tahsili gerekir.
Ayrıca, Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil edilir. Ancak bu ücretin ferdileşme talebi için (her yevmiye için) bir tane alınması, konut sayısına göre alınmaması gerekir.

ALINTI:
http://www.tkgm.gov.tr/ana.php?Sayfa=islemdetay&Id=12

GAYRİMENKUL ALIMINDA ÖDENEN KDV’ NİN İNDİRİM KONUSU YAPILIP YAPILAMAYACAĞI.-istisnadan vazgeçme

Sirküler Tarihi : 27.06.2012 Sirküler No : 1240
KONU: GAYRİMENKUL ALIMINDA ÖDENEN KDV’ NİN İNDİRİM KONUSU YAPILIP
YAPILAMAYACAĞI.
Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen 16.04.2012 tarih ve B.07.1.GİB.41.15.01- KDV-2012/1-98 sayılı özelgede, kurumların en az iki tam yıl aktiflerinde yer alan gayrimenkullerin satışında, alıcı tarafından ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı belirtilmiştir.
Söz konusu özelgede özetle;
Katma Değer Vergisi Kanununun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde, Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile taşınmazlarının satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Bir firmanın aktifinde en az iki tam yıl süreyle kayıtlı binasının başka bir şirkete satışı, KDV den istisnadır. KDV uygulanarak teslim edilmesi mümkün olmayıp, teslim KDV uygulanarak gerçekleşse bile bu işlemin 116 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 4. Bölümü kapsamında taraflarca düzeltilmesi zorunludur.
Bu nedenle, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde kayıtlı binaların başka bir şirkete satışının mutlaka istisna kapsamında gerçekleştirilmesi gerekir. KDV uygulanarak teslim edilmesi halinde, hesaplanan KDV’nin alıcı tarafından indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Açıklamasına yer verilmiştir.
İstisna kapsamındaki gayrimenkulün KDV hesaplanarak teslim edilebilmesi için satıcının Katma Değer Kanununun 18’inci maddesi gereğince istisnadan vazgeçmesi gerekmektedir.
Bilgilerinize sunarız.
www.nexiabursa.com

Ödenen emlak vergisinin gider olarak mı yoksa maliyet olarak mı dikkate alınacağı hk.-Kemal OZMEN

Başlık Ödenen emlak vergisinin gider olarak mı yoksa maliyet olarak mı dikkate alınacağı hk.
Tarih 25/07/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2292
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2292

25/07/2012

Konu

:

Ödenen emlak vergisinin gider olarak mı yoksa maliyet olarak mı dikkate alınacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin … ili …. ilçesi … Pafta … Ada … Parselde bulunan … m² arsayı … tarihinde satın aldığı arsa üzerinde bir inşaat projesi yapımına başlandığı, inşaat izin süreçleri ve mimari çalışmaların devam ettiği, arsanın … yılı emlak vergisinin 1. ve 2. taksitlerinin ödendiği, ödenen bu verginin inşaat maliyeti kapsamında ayrı bir hesapta bilançonun aktifinde takip edildiği belirtilerek, ödenen emlak vergisinin inşaat gideri olarak gelir tablosunda mı yoksa projenin bir maliyeti olarak bilançonun aktifinde mi takip edilmesi gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40’ıncı maddesinde; “Safî kazancın tespit edilmesi, için aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:

6. İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar” hükmü yer almaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Maliyet Bedeli” başlıklı 262’nci maddesinde; maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade edeceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun “Gayrimenkuller” başlıklı 269’uncu maddesinde, iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği hüküm altına alınmış ve “Gayrimenkullerde maliyet bedeline giren giderler” başlıklı 270’inci maddesinde ise; gayrimenkullerde maliyet bedeline, satın alma bedelinden başka, makine ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri ile mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsanın tesviyesinden mütevellit giderlerin gireceği, ayrıca noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Özel Tüketim Vergilerinin maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest oldukları hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun “İnşa ve imal giderleri” başlıklı 271’inci maddesinde ise; inşa edilen binalarda ve gemilerde, imal edilen makina ve tesisatta, bunların inşa ve imal giderlerinin, satın alma bedeli yerine geçeceği hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz tarafından satın alınarak inşaatına başlanılan arsa için ödenen emlak vergisinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Yapı Kooperatifine karşı arsa payı sahiplerinin birlikte dava açması-Kemal Ozmen

Yapı Kooperatifine karşı arsa payı sahiplerinin birlikte dava açması
T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/3130
Karar: 2008/2495
Karar Tarihi: 15.04.2008
SÖZLEŞMENİN FESHİ DAVASI – KOOPERATİFİN SÖZLEŞME ŞARTLARINI YERİNE GETİRMEDİĞİ İDDİASI – DAVANIN TAŞINMAZIN TÜM MALİKLERİNE AÇILIP AÇILMADIĞI – SÖZLEŞMENİN ARSA SAHİPLERİ VE DAVALIYI BAĞLAYICI OLUP OLMADIĞI BELİRLENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda, sözü edilen arsa payı karşılığı sözleşmenin tüm taraflarının davada yer aldığı saptanamadığı gibi, davacılara dava açılmasına ya da açılan davaya devam olunmasına yönelik olarak yetki verilip verilmediği anlaşılamamaktadır. Sözleşmenin iptali ya da feshi davası hukuksal niteliğince bir tespit davası olmayıp, eda davasıdır. Mahkemece, feshi istenen sözleşmenin, sözleşme konusu taşınmazın tüm maliklerine açılıp açılmadığı veya açılan davaya onay verilip verilmediği saptanmadan, sözleşmenin tümü getirtilerek incelenip zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ya da arsa sahipleri ve davalıyı bağlayıcı olup olmadığı belirlenmeden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.

(818 S. K. m. 213, 355) (4721 S. K. m. 692, 706) (2644 S. K. m. 26) (1512 S. K. m. 60)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, yanlar arasında yapıldığı ileri sürülen ve İzmir 16. Noterliğince doğrudan düzenlendiği bildirilen 25.10.2001 gün ve 28581 yevmiye numaralıbaşlıklı sözleşmenin, yüklenici kooperatifin sözleşme şartlarını yerine getirmediği ve süresi içinde de getiremeyeceği iddiasıyla feshi istemine ilişkindir.

Davalı vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra davacılar ile ek sözleşme yapıldığını ve 48 aylık ek süre verildiğini, sözleşmenin feshi koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece tespit davasında akdin feshi uyuşmazlığının incelenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiş ve verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Yanlar arasında yapıldığı ileri sürülen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin İzmir 16.Noterliğincedüzenlenmiş olduğu bildirilmiş ise de; dosya kapsamındaki sözleşme metni incelendiğinde anılan noterlikçe düzenlemeyi gösterir metin ya da metinlerin sözleşmeye ekli olmadığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, Borçlar Yasasının 355. maddesi hükmünde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olup, taraflara karşılıklı olarak haklar sağlayan ve borçlar yükleyen iki taraflı sözleşmelerdendir. Borçlar Kanunu’nun 213., T. Medeni Kanunun 706., Tapu Kanunu’nun 26 ve Noter Kanununun 60. maddeleri hükümleri gereğince tapulu taşınmaz payı ya da tapulu taşınmazın kayden temlikini içerdiğinden; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, zorunlu şekil koşuluna uygun olarak yapılmalıdır. Zorunlu şekil koşullarına uygun olarak yapılmayan bu tür sözleşmeler, istisnai hallerde taraflarını bağlayıcı olabilir. Az yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin, öncelikle yanlar arasındaki sözleşmenin zorunlu şekil koşullarına uygun olarak yapılıp yapılmadığını belirlemesi gerekmektedir.

Dosya kapsamındaki sözleşme ile dava dilekçesi ve mahkeme kararı karşılaştırıldığında, arsa sahibi sıfatıyla sözleşmeyi imzalayanların tamamının davada yer almadıkları görüldüğü gibi; sözleşmede arsa sahibi olarak isimleri yazılı bulunmayan gerçek kişilerin de davacı oldukları saptanmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Anılan yasa hükmüne uygun şekilde yapılan sözleşmenin feshi ya da iptali davası da, “olağanüstü tasarruf” niteliğinde olduğundan tüm paydaşların birlikte dava açması veya açılan davaya onay vermesi, vermedikleri durumda davaya katılmalarının sağlanması zorunludur.

Somut olayda, sözü edilen arsa payı karşılığı sözleşmenin tüm taraflarının davada yer aldığı saptanamadığı gibi, davacılara dava açılmasına ya da açılan davaya devam olunmasına yönelik olarak yetki verilip verilmediği de anlaşılamamaktadır.

Sözleşmenin iptali ya da feshi davası hukuksal niteliğince bir tespit davası olmayıp, eda davasıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar soruşturularak feshi istenen sözleşmenin, sözleşme konusu taşınmazın tüm maliklerine açılıp açılmadığı veya açılan davaya onay verilip verilmediği saptanmadan, sözleşmenin tümü getirtilerek incelenip zorunlu şekil koşuluna uygun şekilde yapılıp yapılmadığı ya da arsa sahipleri ve davalıyı bağlayıcı olup olmadığı belirlenmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

O halde; mahkemece yapılacak iş; az yukarıda açıklanan eksik soruşturma tamamlanarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi ile sözleşmenin feshi ya da iptali koşulları gerçekleşmiş ise, davanın kabulüne aksi halde davanın reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.

Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 15.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Kooperatiflerde denetçiler incelemeyi bizzat mı yapmak zorundadırlar ?-Kemal OZMEN

20120805-105444.jpg

kooperatif sözleşme örneği,kooperatif ana sözleşme örneği,yapı kooperatif ana sözleşme örneği-Kemal OZMEN

Bize ulaşın
İ[email protected]

Yeni TTK ve Kooperatifler- Berkant ŞENGEL YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ TETKİK HAKİMİ

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NUN KOOPERATİFLERE YANSIMASI

1-GENEL OLARAK

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu, 13.01.2011 tarihli TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek 14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi gazete’de yayınlanmıştır. Anılan Kanununun yürürlük maddesi olan 1534. maddesi hükmüne göre de, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bazı maddelerin yürürlülük tarih de 01.01.2013 tarihi olarak kararlaştırılmıştır. Böylelikle gerek doktrinin gerekse uygulamacıların başarılı bir düzenleme olarak kabul ettiği ve yaklaşık elli yılı aşkındır toplumumuzun ticaret hayatına yön veren 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu dönemi sona ermiştir.
​Türk Ticaret Kanunu’nun genel gerekçesinde de ayrıntılı olarak vurgulandığı üzere, Dünya’da 20. yüzyılın ikinci yarısıyla başlayan siyasal, sosyal, ekonomik ve teknolojik alanlarda meydana gelen gelişmeler, bunların ülkemize yansıması ve özellikle 1984 yılı ve sonrası ekonomide liberasyona geçiş, çağdaş bir ticaret kanunu ihtiyacını doğurmuştur. Ülkemizin Avrupa Birliği’ne tam üye olma çalışmaları, uluslararası ekonomi ile bütünleşme isteği, özellikle internet kullanımının yaygınlaşması ve diğer teknolojik gelişmeler, Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu gibi ana kanunların kabul edilmesi gibi bir çok etkenin bir araya gelmesi karşısında yeni ticaret kanununun kabul edilmesi, bir zorunluluk haline gelmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun genel gerekçesinde başta sermaye şirketleri olmak üzere, çeşitli hukuki kurumlarla ilgili olarak değerlendirmeler ve gelişmelerden bahsedilerek yapılan değişiklikler açıklanmıştır. 6762 sayılı TTK’nunda olduğu gibi kooperatifler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda da ticaret şirketleri arasında sayılmıştır. Ancak, kooperatifler doğrudan bu kanun içinde düzenlenmemiş, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun yürürlülüğüne dokunulmamıştır. 6762 sayılı TTK’nundan farklı olarak 134-194. maddeleri arasında düzenlenen birleşme, bölünme ve tür değiştirme kurumlarıyla ilgili olarak kooperatiflere ilişkin düzenlemelere de yer vermiştir.

2-KOOPERATİFLERİN HUKUKİ NİTELİĞİ

6102 sayılı Kanunun 124. maddesinde kooperatifler ticaret şirketleri arasında sayılmıştır. Diğer ticaret şirketleri de sermaye ve şahıs şirketleri olarak ayrıma tabi tutulmuştur. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, kooperatiflerin ana kaynağıdır. Anılan Kanunun 1. maddesinde kooperatif, tüzel kişiliğe haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve kamu tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklar olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, kooperatif şirketinin ne tam bir ticaret şirketi ne de tam bir dernek olarak kabulü mümkün değildir. Belirlenen amaca ulaşmak için bir araya gelen kişilerin oluşturduğu bir teşekküldür. Kooperatifin amacı, bireyin ekonomisini geliştirmektir(R.Poroy/Ü.Tekinalp/E.Çamoğlu.; Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, Güncelleştirilmiş 11. Basım, İstanbul 2009, s.977). Hukuki niteliğindeki tartışmalar devam edecektir. Kooperatifin tacir olmadığı kabul edilmektedir(Erişi G.; Açıklamalı ve İçtihatlı Uygulamalı Kooperatifler Hukuku, 3. Baskı, Ankara 2001, s.14). Esasen, kanun koyucu 6102 sayılı Kanunun 124. maddesinin gerekçesinde kooperatifin ticaret şirketi olup olmadığının tartışılabileceğini, adi ortaklık olarak kabul edilemeyeceğinden ve hukuki bakımından başka sorunların çıkabileceğinden ticaret şirketleri arasında sayıldığını açıklamıştır. Yargıtay uygulamasında da, kooperatifin tacir olmadığı, kar-zarar amacından ziyade sosyal bir fonksiyonu olduğu kabul edilmektedir(Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 23.03.2009 Tarih, 2007/14292 Esas-2009/3401 Karar sayılı ilamı).
Kooperatifin en önemli özelliği değişir ortaklı ve değişir sermayeli olmasıdır. Dolayısıyla diğer sermaye şirketlerinde olduğu gibi sermayenin artırılmasına veya azaltılmasına gerek yoktur. Ortak sayısı arttıkça sermaye artar, azaldıkça sermayesi azalır. 1163 sayılı Kanunun 8/3. maddesi dikkate alınmalıdır.

3-KOOPERATİFLERE UYGULANACAK HÜKÜMLER

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6762 sayılı Kanunun 138. maddesine paralel olarak ve dili sadeleştirerek 126. maddesiyle, her şirket türüne özgü hükümler saklı kalmak kaydıyla, Türk Medeni Kanunu’nun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile bu kısımda bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanunu’nun adi şirkete dair hükümleri her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanacağını düzenlemiştir.
Kooperatiflerle ilgili ana düzenleme şüphesiz ki, 10.05.1969 tarih ve 13195 sayılı Resmi Gazete ile yayınlanan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’dur. Ayrıca, kooperatiflerle ilgili olarak 1581 sayılı Tarım ve Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu gibi özel düzenlemeler ile diğer mevzuatta yer alan hükümler dikkate alınmalıdır. Daha sonra Türk Medeni Kanunu ile Borçlar Kanunun adi şirkete ilişkin hükümleri uygulama yeri bulacaktır.
Bu yönde dikkat çeken önemli düzenleme, 1163 sayılı Kanunu’nun 98. maddesi olup, anılan hükme göre, bu Kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunu’ndaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanacaktır. Dolayısıyla, kooperatiflerle ilgili uyuşmazlıklara öncelikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, daha sonra Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlere ilişkin düzenlemeleri tatbik edilecektir. Ancak, bazı hususlar, hem 1163 sayılı Kanunda hem 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda mevcut ise, özel kanun olması dolayısıyla 1163 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması tabiidir(Eriş, s.1204).

Kooperatiflerde denetçiler incelemeyi bizzat mı yapmak zorundadırlar ?-Kemal OZMEN

20120805-105444.jpg

Faaliyeti olmayan kooperatif nasil kapatılır ?-Kemal OZMEN

[email protected]

Kooperatif nasil kurulur ?

20120708-083941.jpg

KAMUNUN MÜLKİYETİNDE VEYA KULLANIMINDA OLAN YERLERDE KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM ALANI İLÂN EDİLMESİNİN USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN TEBLİĞ -Kemal OZMEN

KAMUNUN MÜLKİYETİNDE VEYA KULLANIMINDA OLAN YERLERDE KENTSEL DÖNÜŞÜM VE GELİŞİM ALANI İLÂN EDİLMESİNİN USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN TEBLİĞ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilân edilmesine ilişkin belediye talebine ve bu talebin teklif olarak Bakanlıkça Bakanlar Kuruluna sunulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesi ile 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 33 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,

b) Gerekçe raporu: Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilebilmesi için 5393 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasınında belirtilen kriterlerden en az birisine sahip olduğunu ve alanın mevcut kullanım fonksiyonları, bölgenin nüfusu, bina stoğu ve sosyo ekonomik durumu da dikkate alınmak suretiyle teklifin hangi gerekçeye dayanılarak yapıldığını belirten, teknik ve konusunda uzman kişilerden teşkil olunan bir heyet tarafından tanzim edilen açıklayıcı raporu,

c) Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı: Konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla ilgili belediyenin talebi ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alanı,

ifade eder.

Finansal durum

MADDE 4 – (1) Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilmesi planlanan alandaki gayrimenkullerden bazılarının kamulaştırılmasının gerekebileceği de gözetilerek, belediye bütçesinde gerekli tedbirlerin alınması şarttır.

Alan tespitine ilişkin hazırlıklar

MADDE 5 – (1) Belediye tarafından, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilmesi planlanan alanın sınırları hâlihazır harita üzerinde koordinatlı olarak belirlenir. Alanın tespitinde 5393 sayılı Belediye Kanununda belirtilen şartlar aranır.

(2) Belediye, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilecek alan içerisinde kamunun mülkiyetinde veya kullanımında bulunan gayrimenkullere ilişkin olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşuna yazılı olarak bilgi verir.

Mevcut durumun tespiti

MADDE 6 – (1) Belediye tarafından, mevcut durumun tespiti için; gerekçe raporunu, her biri ayrıca CD’ye de kaydedilmiş olmak üzere, alanın hâlihazır yapısına ilişkin bilgileri ve haritaları, kadastral bilgileri, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan gayrimenkullerin bilgilerini ve bu gayrimenkullere ilişkin olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bilgi verdiğine dair yazıyı, ada-parsel listesini, alan sınırlarını gösteren krokiyi ve koordinat listesini, var ise 1/1.000 ölçekli uygulama imar planını ve 1/5.000 ölçekli nâzım imar planını, milletlerarası anlaşmalardan doğan kazanılmış haklara ilişkin bilgileri, datum ve projeksiyon bilgilerini ve alan ve çevresine ait yüksek çözünürlüklü ve güncel ortofoto veya uydu görüntüsü gibi raster veriler üzerinde çizilmiş olan planı ihtiva eden bir dosya hazırlanır.

Talebin Bakanlığa iletilmesi

MADDE 7 – (1) Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilânına ilişkin belediye meclisi kararı, 6 ncı madde uyarınca hazırlanan dosya ile birlikte Bakanlığa gönderilir.

(2) Bakanlığa gönderilen bilgi ve belgelerde eksiklik bulunması halinde, Bakanlık eksiklerin tamamlanmasını belediyeden ister.

Alanın Bakanlar Kuruluna teklif edilmesi

MADDE 8 – (1) Bakanlık; kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilmesi talep edilen alanın, afet riski altındaki alanlar ve yenileme alanları gibi diğer alanlar ile bir ilişkisinin bulunup bulunmadığı yönünden gerekli incelemeyi yapar.

(2) Bakanlıkça, talep dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde, herhangi bir eksiklik bulunmadığının tesbit edilmesi üzerine, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân etmeye ilişkin talep teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce Bakanlığa iletilmiş ve fakat henüz Bakanlar Kuruluna teklif olarak sunulmamış olan kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân etme talebi işlemleri; alan içerisinde kamunun mülkiyetinde veya kullanımında bulunan gayrimenkullere ilişkin olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına Bakanlıkça bilgi verilmek suretiyle, bu Tebliğ hükümlerine göre tamamlanır.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

Organize sanayi bölgelerinin kuruluşunda kooperatiflerin önemi ve rolü -Kemal OZMEN

OSB;

a) İl Özel İdaresinin,

b) OSB’nin içinde bulunacağı il, ilçe veya belde belediyesinin,büyükşehirlerde ayrıca büyükşehir belediyesinin,

c) İl ve ilçelerdeki mevcudiyet durumuna göre sanayi odası, ticaret odası veya ticaret ve sanayi odasının,

d) Sanayici dernek veya kooperatiflerinin,

Biri veya daha fazlasının temsilcilerince imzalı ve valinin olumlu görüşünü muhtevi kuruluş protokolünün Bakanlıkça onaylanmasıyla tüzel kişilik kazanır.

İhtisas OSB’lerinde konuyla ilgili mesleki kuruluşlar ve teşekküllerin temsilcileri, talepleri halinde müteşebbis heyete dahil edilirler.

Bu madde ile ilgili esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.
Detaylı bilgi ve kurulus işlemleri icin bize ulaşın info @ozmconsultancy.com

Kooperatiflere ait hangi binalar geçici olarak emlak vergisinden muaftir?-Kemal OZMEN

f) (3365 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle eklenen fıkra) Organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.

193 sayili gelir vergisi kanunu madde 75- Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz

2. (3239 saylı Kanunun 57’nci maddesiyle değişen bent) İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)

Kisitli emlak vergisi ödeyen mukellefin ölmesi durumunda varislerinin emlak vergisi karşısındaki durumu-Kemal OZMEN

Başlık Veraset yoluyla intikal eden kısıtlı gayrimenkulün mirasçılara intikalinde tecil edilen emlak vergisinin ödenip ödenmeyeceği hk.
Tarih 16/07/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-175.01[30-2012/6-1.4.3490]-2134
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-175.01[30-2012/6-1.4.3490]-2134

16/07/2012

Konu

:

Veraset yoluyla intikal eden kısıtlı gayrimenkulün mirasçılara intikalinde tecil edilen emlak vergisinin ödenip ödenmeyeceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, babanız … adına kayıtlı olup veraset yoluyla mirasçılara intikal eden … ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, 63 numarada bulunan ve tapunun … ada, … parsel numarasında kayıtlı tasarrufu kısıtlı gayrimenkul ile ilgili olarak … Belediye Başkanlığı tarafından varislerden geriye dönük istenen emlak vergisinin tecil edilen 9/10’unun ödenip ödenmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, kısıtlamanın devam ettiği sürede tecil edilen verginin 9/10’unun, bina, arsa veya arazinin satılması, istimlakı veya hibe yoluyla başka şahıslara devir ve temliki halinde tahsilat zamanaşımına uğramamış olanlarının muaccel hale geleceği hükme bağlanmıştır.

Sözkonusu maddenin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, tasarrufu kısıtlı gayrimenkulün veraset yoluyla mirasçılara intikali, gayrimenkulün satılması, istimlakı veya hibe yoluyla başka şahıslara devir ve temliki hallerinden sayılamayacağından, varislerden geriye dönük olarak emlak vergisinin tecil edilen 9/10’unun tahsiline imkan bulunmamaktadır.

Bu itibarla, babanız … adına kayıtlı olup veraset yoluyla mirasçılara intikal eden … ilçesi, … Mahallesi, … Sokak 63 numarada bulunan ve tapunun … ada, … parsel numarasında kayıtlı tasarrufu kısıtlı gayrimenkulün veraset yoluyla intikalinde mirasçılardan geriye dönük olarak emlak vergisinin tecil edilen 9/10’unun tahsil edilmemesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Sosyal Güvenlik Kurumundan İki Ayrı Emekli Maaşı Alan Emeklinin İndirimli Emlak Vergisi Muafiyetinden Yararlanıp Yararlanamayacağı Hk-Kemal OZMEN

Başlık Sosyal Güvenlik Kurumundan İki Ayrı Emekli Maaşı Alan Emeklinin İndirimli Emlak Vergisi Muafiyetinden Yararlanıp Yararlanamayacağı Hk.
Tarih 17/07/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.17.02-175.01[8-2012/1]-686
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.17.02-175.01[8-2012/1]-686

17/07/2012

Konu

:

Sosyal Güvenlik Kurumundan İki Ayrı Emekli Maaşı Alan Emeklinin İndirimli Emlak Vergisi Muafiyetinden Yararlanıp Yararlanamayacağı Hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinde, Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli maaşının yanı sıra eş nedeniyle de ölüm aylığı alındığı belirtilerek bu durumda tek mesken için indirimli bina vergisi oranından (sıfır) yararlandırılıp yararlandırılmayacağı hususundaki Başkanlığımız görüşü sorulmaktadıır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Bakanlar Kurulu, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m² yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Anılan hükmün verdiği yetkiye dayanılarak muhtelif tarihlerde çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararları ile 1999-2006 yılları için, 2006/11450 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile de, 2007 ve müteakip yıllar için gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların Türkiye sınırları içinde brüt 200 m² yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde (2004 yılından itibaren intifa hakkına sahip olunması hali dahil), bu meskene ait bina vergisi oranı sıfır olarak belirlenmiştir.

Diğer taraftan; 38 seri Nolu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin “3. İndirimli Vergi Oranının Uygulanması İle İlgili Diğer Hususlar” başlıklı bölümünün (e) fıkrasında; “Sosyal güvenlik kurumlarından emekli, dul, yetim, ölüm ve malûliyet aylığı alanların, bu aylıkları dışında başka gelirlerinin bulunması halinde, bunların meskenine indirimli vergi oranı uygulanmayacaktır. Mükelleflerin gelir getirmeyen işyeri, arsa ve araziye sahip olmaları, indirimli vergi oranından yararlanmalarına engel teşkil etmemektedir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, Sosyal Güvenlik Kurumundan emekli, dul vb. şeklinde birden fazla maaşın alınması indirimli vergi uygulamasını engellememektedir. Bu itibarla, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan emekli maaşının yanı sıra eşten dolayı da ölüm aylığı alınması durumunda yukarıda belirtilen diğer şartları taşımak kaydıyla indirimli bina vergisi oranından (sıfır) yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İhtiyati haciz konulması işleminin şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında teminat olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hk.-Kemal OZMEN

Başlık İhtiyati haciz konulması işleminin şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında teminat olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hk.
Tarih 19/06/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.38.15.02-105[VUK-21-228]-78
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.38.15.02-105[VUK-21-228]-78

19/06/2012

Konu

:

İhtiyati Haciz Konulan Şüpheli Alacak Karşılığının Teminat Olarak Değerlendirilip Değerlendirilemeyeceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile, 2011 yılında icra takibine başlanılan … TL tutarındaki senet sahibi müşterinizin bir anonim şirketteki … TL nominal bedelli hissesine ihtiyati haciz konulduğu, A.Ş. hissesine haciz konulması işleminin İcra Müdürlüğü tarafından bu hisselerin değerinin bilirkişiye tayin ettirilmesini gerektirdiği, bu işlemin 2012 yılına kaldığı ve bilirkişi tarafından hisselerin değerinin … TL olarak belirlendiğinden bahisle 2011 yılında icra takibine başlanılan senet sahibi müşterinizin bir A.Ş.’deki hissesine ihtiyati haciz konulması işleminin şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında teminat olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, 2011 yılında icra takibine başlanılan 2012 yılında bilirkişi raporu düzenlenen … TL tutarındaki alacağınızın tamamına şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılmayacağı hakkında görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257 nci maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde;

“Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1-Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2-Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr-zarar hesabına intikal ettirilir.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıdaki kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava ve icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak kaydına imkân bulunmamaktadır.

Diğer yandan, şüpheli alacaklar için dava veya icra takibine başlanıldığı yılda karşılık ayrılması gerekmekte olup, şüpheli hale geldiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacaklar için daha sonraki dönemlerde karşılık ayrılması mümkün olmamaktadır. Bir alacağın dava veya icra safhasında olduğunun kabulü için mahkemeye dava veya icra merciine takip için dilekçe verilmiş olması, ancak gerek mahkemeye gerek icra merciine yapılan başvuruların takip edilmesi gerekmektedir.

Kanun hükmü, teminatlı alacaklarda bu karşılığı teminattan geri kalan miktarla sınırlamakta, alacağın ipotek, haciz, rehin, kefil vs. suretlerle teminata bağlanmış olması halinde, şüpheli alacak karşılığı ayrılmayacağını kabul etmiş bulunmaktadır.

Şüpheli alacak uygulamasında teminat sayılan haller arasında bulunan (alacaklının alacağının tahsili için icra daireleri aracılığıyla uygulanan) hacizler, alacağın tahsilinin kuvvetle muhtemel olduğunu ve alacağın teminatsız kalmadığının göstergesi olarak değerlendirilmekte olup, borçluların mal, hak veya alacaklarına haciz konulması suretiyle söz konusu alacağın haciz konulan kısmı teminatlı hale gelmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalara göre, alacaklıların alacaklarının tahsili için borçluların mallarına icra daireleri aracılığıyla uygulattığı hacizler Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesi kapsamında teminat kapsamında kabul edileceğinden, alacakların hacze konu edilmiş kısmı için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, değerleme günü itibariyle söz konusu alacağın (ihtiyati/kesin haciz konulmak suretiyle elde edilen) teminatı aşan kısım itibariyle anılan maddedeki şartların oluşması halinde şüpheli alacak olarak değerlendirmeye tabi tutulabilmesi imkan dahilindedir.

Buna göre, 2011 hesap döneminde icra takibine başlanılan alacak için borçlunun bir anonim şirketteki … TL nominal bedelli hissesine ihtiyati haciz konulması ve bu hisse senetlerinin gerçek değerinin tespit edilmemiş olması nedeniyle (hisse senetlerinin nominal bedeli kadar tutar, alacağın bu kısmını teminatlı hale getirdiğinden) … TL tutarındaki alacaktan belirtilen tutarın düşülmesi sonucu bulunacak miktar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır. Söz konusu hisselerin kesin bedel tespitinin 2012 yılına sarkması nedeniyle, bilirkişi tarafından tespit edilen hisse değeri olan … TL’den 2011 yılında teminat sayılan … TL’nin düşülmesi sonucu bulunacak … TL değerindeki tutar 2012 yılında teminat altına alınmış sayılacaktır.

Ancak, icra takibine başlanılan 2011 hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacak için daha sonraki dönemlerde karşılık ayrılması mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

Serbest meslek faaliyetinde envantere kayıtlı demirbaşların devri ile kapanış işlemlerinin serbest meslek makbuzu ile yapılabileceği hk.-Kemal OZMEN

Başlık Serbest meslek faaliyetinde envantere kayıtlı demirbaşların devri ile kapanış işlemlerinin serbest meslek makbuzu ile yapılabileceği hk.
Tarih 21/06/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1949
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1949

21/06/2012

Konu

:

Serbest meslek faaliyetinde envantere kayıtlı demirbaşların devri ile kapanış işlemlerinin serbest meslek makbuzu ile yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile diş hekimliği faaliyeti ile ilgili olarak düzenlenen serbest meslek makbuzunun bu faaliyetin sona erdirilmesi halinde mevcut demirbaşların devrinde kullanılıp kullanılamayacağı ve kapanış işlemlerinde belge düzeni hususlarında Başkanlığımız görüşünü talep etmektesiniz.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesine göre vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade etmektedir. İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması ise işi bırakma sayılmamaktadır.

Aynı Kanunun 210 uncu maddesinde, serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı, ‘‘Makbuz Mecburiyeti” başlıklı 236 ncı maddesinde ise serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla, envanterinize kayıtlı demirbaşların devri ve kapanış işlemlerinin serbest meslek makbuzu ile yapılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kemal Özmen’in kooperatifler isimli kitabı 2.baskisini yapmıştır

20120728-143353.jpg
İÇİNDEKİLER

BİRİNCİ KISIM

I. BÖLÜM ………………: GENEL BİLGİLER
1-Kooperatifçilik nedir ve hangi gerekçelerden doğmuştur …..:
2-Kooperatifçiliğin özellikleri …………………………………:
3-Kooperatifçiliğin yararları ……………………………………:
4-Kooperatifçilik ilkeleri …………………………………………:
5- Kooperatiflerle, şirketler ve dernekler arasındaki farklar …:
6-Kooperatif türleri ………………………………………………:
7-Kooperatiflerin mevzuat içindeki yeri ……………………….:
8-Kooperatiflerin Yeni Türk Ticaret Kanunu karşısındaki durumu .:
9-İşyeri kooperatiflerinin OSB ilişkileri …………………………..:
10-Devlet ve kooperatifçilik ……………………………………….:
11-Kooperatiflerin sorunları ……………………………………..:

II. BÖLÜM ………………: KURULUŞ
1-Hazırlık işlemleri ……………………………………:
2-İzin ……………………………………………………………..:
3-Tescil ve ilan …………………………………………………..:
4-Tescil ve ilandan sonra yapılacak işlemler …………………..:
5-Anasözleşme değişikliği ……………………………………….:
6-Kooperatif birliklerinin kuruluşu ……………………………:
7-İlgili yargıtay kararları ……………………………………….:
8-İlgili mevzuat …………………………………………………:
-Bakanlık yazısı ………………………………………..:

9-Yazışma belge örnekleri ……………………………………….:
-Kooperatif kuruluşuna izin verilmesi hk ……………………:

-Anasözleşme özeti ………………………………………….:

– Yönetim kurulu görev bölümü ve kooperatifin

temsil ilzamı …………………………………………………:

– Kooperatifin tescili hk ……………………………………….:

III. BÖLÜM ………………: ORTAKLIK İŞLEMLERİ
1-Ortak olma yolları ……………………………………………:

2-Ortaklığa kabul ………………………………………………:

3-Ortaklık konumu ………………………………………..:
4-Ortakların ödemeleri ………………………………………..:
5-Ödemeler ile ilgili genel kurul kararı ……………………:
6-Ortakların hak ve yükümlülükleri ………………………….:

6.1-Ortakların hakları ………………………………………..:

A-Ortakların bireysel olarak kullanacakları hakları …:

B-Toplu kullanılacak haklar ………………………….:

6.2-Ortakların yükümlülük ve sorumlulukları …………….:

A-Parasal yükümlüğünü yerine getirmesi görevi …….:

B-Sır saklama yükümlülüğü …………………………..:

7-Ortaklığın sona ermesi ……………………………………..:

7.1-Ortaklıktan çıkma ……………………………………:

7.2-Ortaklıktan çıkarılma ………………………………….:

7.3-Ortaklığın devri …………………………………………:

7.4-Ortağın ölümü …………………………………………:

8-Görev veya hizmetin sona ermesi ……………………………:

9- Ortaklığı sona erenlerle hesaplaşma ………………………:

10-Sabit (peşin) fiyatlı ortaklık kaydı ………………………….:

11-Yapı kooperatiflerine ortak olur iken dikkat

edilecek hususlar ……………………………………………:

12-İlgili yargıtay kararları …………………………………….:

12.1-Ortaklıktan çıkarma kararının iptali ile ilgili

yargıtay kararları ……………………………………:

12.2-Ortaklığın devri ile ilgili yargıtay kararları ……….:
12.3-Çıkan veya çıkarılan ortaklara geri iadeler ile ilgili

yargıtay kararları ……………………………………:

12.4-Konut veya işyeri verilemeyen kişiye ödenecek
tazminat ile ilgili yargıtay kararları ………………..:
12.5-İhraca gerekçe teşkil etmeyen ödemeler ile ilgili
yargıtay kararları ……………………………………:
12.6-Tebliğatlarla ilgili yargıtay kararları ………………..:
12.7-Ortaklıkla ile ilgili diğer yargıtay kararları ………..:
13- İlgili mevzuat ………………………………………………:

-Bakanlık yazıları …………………………………………..:

14-Yazışma belge örnekleri ……………………………………:

– Ortaklık hk ……………………………………………….:

– Ortaklık kararı hk ………………………………………:

– Ortaklığa kabul hk ………………………………………..:

– Ortaklık senedi hk ………………………………………:

– Ortaklıktan çıkma hk …………………………………….:

-1.İhtarname örneği ………………………………………:

-2. İhtarname örneği ……………………………………….:

– Ortaklıktan çıkarma hk …………………………………:

– Ortaklıktan çıkarılmaya genel kurul nezdinde

itiraz edilmesi hk ………………………………………..:

– İbraname hk ……………………………………………….:

– Ortaklığın devri hk ………………………………………:

– Ortaklık devri hk ………………………………………..:

– Veraset hk …………………………………………………:

– Temsilci hk ………………………………………………..:

IV. BÖLÜM ………………: GENEL KURUL
1-Genel kurul yapmaya yetkili organlar …………………….:

2-Genel kurula çağrı zamanı ve süresi ………………………..:

3-Genel kurul çalışmaları ………………………………………:

4-Genel kurullarda çoğunluk (nisap) …………………………:
5-Genel kurullarda oy kullanma ve vekalet ………………….:
6-Genel kurulların ertelenme nedenleri ………………………:

7-Genel kurulların iptal nedenleri ……………………………..:

8-Divan başkanının görevleri …………………………………..:
9- Genel kurul günü yapılan çalışmalar ………………………:

10-Genel kuruldan sonra yapılan çalışmalar …………………:

11-İlgili yargıtay kararları ………………………………..…:

12- İlgili mevzuat ……………………………………………..:

-Bakanlık yazıları ………………………………………..:

13-Yazışma belge örnekleri ……………………………………:

– Genel kurul için temsilci görevlendirilmesi hk …………:

– Genel kurul kararı hk ……………………………………:

– Gündem hk ……………………………………………….:

– Yıllık çalışma raporu hk …………………………………:

– Denetçiler raporu hk …………………………………….:

– Genel Kuruldan en az 20 gün önce gündeme alınması

istenen konular ile ilgili başvuru örneği hk ……………..:

– Genel kurulda gündem maddelerinin görüşülmesine

geçilmeden önce gündeme eklenmesi istenen hususlar

ile ilgili verilecek önerge hk …………………………….:

– Vekaletname hk …………………………………………..:

– Genel kurul tutanağı hk ………………………………..:

– Genel kurulun tescili hk ………………………………….:

V. BÖLÜM ………………: YÖNETİM KURULU
1-Genel bilgi …………………………………………….:
2-Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu …………………….:
3-Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ait konular …….:
4-Murahhas üyelik ………………………………………………:
5-Kooperatif genel müdürleri ve/veya müdürleri ………………:
6-Komisyonlar ……………………………………………………:
7-Kooperatiflerde yazışmalar ve dosyalama düzeni ………….:
8-Sözleşmeler …………………………………………………….:
9-İlgili yargıtay kararları ………………………………………..:
10- İlgili mevzuat ………………………………………………..:
-Bakanlık yazıları ……………………………………………..:

11-Görüş ve öneriler ……………………………………………..:

VI. BÖLÜM ………………: DENETİM KURULU
1-Genel bilgi ……………………………………………………:
2-Denetçilerin görevleri ………………………………………..:
3-Denetçi seçilme koşulları …………………………………….:
4-İlgili yargıtay kararları ……………………..………………:

5-İlgili mevzuat …………………………………………………:
-Bakanlık yazısı ………………………………………………:
-Tebliğler …………………………………………………….:

VII. BÖLÜM ………………: ARSA
1-Genel bilgi ………………………………………:
2-İlgili yargıtay kararları ……………………………….…….:
3- İlgili mevzuat ………………………………………………..:
-Bakanlık Yazısı …………………………………………….:
-Görüş ve öneriler ………………………………………….:

VIII. BÖLÜM …………: İHALE VE TEMİNAT
1-Genel bilgi ………………………………………………….:
1.1- İhale yöntemleri ……………………………………….:
1.2-İhale çalışmaları ………………………………………:
2-Teminat ……………………………………………………..:
2.1-Teminat alma nedenleri ……………………………….:
2.2-Teminat olarak alınacak değerler ……………………:
2.3-Teminat çeşitleri ve oranları ………………………….:
2.4-Teminat alma zamanları ……………………………..:
2.5-Kesin teminatın artması ………………………………:
2.6-Kesin teminatın geri verilme koşulları ……………….:
3-Görüş ve öneriler …………………………………………..:

IX. BÖLÜM …………: İNŞAAT
1-Genel bilgi ……………………………………………………..:

1.1-İnşaat sözleşmesinin hazırlanması ………………………:

1.2-İnşaat sözleşmesinin unsurları …………………………..:

1.3-Sözleşmenin şekli ve tarafları ……………………………:

1.4-Yüklenicinin borçları …………………………………….:

1.5-Kooperatifin borçları …………………………………….:

1.6-Hakedişlerin düzenlenmesi ………………………………:

1.7-İnşaat yapım yöntemleri ………………………………….:

2-Kat karşılığı inşaat …………………………………………….:
2.1-Kooperatifin kendi arsasını kat karşılığı

(konut veya işyeri) yapımcı firmalara vermesi ………….:

2.2-Kooperatifin üçüncü kişi veya firmalara ait arsa üzerine

kat karşılığı inşaat yapması …………………………….:

3-İlgili yargı kararları ………………………………………….:

X. BÖLÜM …………: ŞEREFİYE VE DAĞITIM
1-Genel bilgi ……………………………………………………….:

2- Şerefiye komisyonu ………………………………………….:

3-Şerefiye raporunun hazırlanması ………………………….:

4-Şerefiye raporuna yapılan itiraz ……………………………:

5-Geçici maliyetin belirlenmesi ……………………………….:

6-İşyeri kesin maliyetlerinin belirlenmesi ……………………:

7-Dağıtım (kur’a ve/veya tercihli tahsis) ………………………:

8-İlgili yargı kararları ………………………………..………:
9-Yapı kooperatifleri kur’a yönetmeliği ……………………….:

XI. BÖLÜM …………: FERDİLEŞME
1-Genel bilgi ……………………………………………………:

2-Ferdileşme çalışmaları ………………………………………:

3-Fesih ve tasfiye ………………………………………………..:

4-Kooperatiflerin birleşmesi …………………………………..:

-Birleşme sözleşmesi ………………………………………..:

5-İlgili yargıtay kararları ………………………………….…:

6-Bakanlık yazıları …………………………………………….:

İKİNCİ KISIM

I. BÖLÜM ………………: YAPI KOOPERATİFLERİNİN İŞLETME
KOOPERATİFİ OLARAK AMAÇ
VE TÜR DEĞİŞTİRMESİ
1-Genel bilgi ……………………………………………………..:

1.1-Yapı kooperatiflerinin amacını gerçekleştirdikten

sonra işletme sürecinde kooperatifin yönetilmesi

için amaç ve tür değişikliği yapması …………………:

-Ortaklık-mülkiyet ilişkisi ………………………….:

-İşletme kooperatifi olarak tür değişikliği yapılma

gerekçesi ………………………………………….:

-İşletme kooperatifleri ile Kat Mülkiyet Kanununa

(site yönetim planına) göre oluşan site

yöneticiliğinin farkları ……………………………:

-İşletme kooperatifi olarak amaç ve tür

değişikliğinde yapılacak iş ve işlemler …………..:

1.2-Yapı kooperatiflerinde işyeri sayısının yeterli

olmaması nedeniyle işletme kooperatifine dönüşmesi ..:

1.3-Kooperatif eliyle veya değişik şekillerde yapılaşan

yapı topluluklarının (konut ve/veya işyerlerinden

oluşan site özellikle yerlerin) yönetim hizmetlerinin

görülmesi için yeni işletme kooperatifi kurulması …….:

2-İlgili yargıtay kararları ……………………………….……….:

3-Özelgeler ………………………………………………………:

II. BÖLÜM …………..…: YAPI KOOPERATİFLERİNİN ANONİM ŞİRKET
OLARAK AMAÇ VE TÜR DEĞİŞTİRMESİ

1-Genel bilgi ……………………………………………………:
1.1-Kooperatifin doğrudan anonim şirkete dönüşmesi …:

1.2-Kooperatifin bir anonim şirket kurarak

(veya mevcut bir anonim şirketle) bu anonim

şirketle birleşmesi ………………………………………:

III. BÖLÜM …………: TOPLU YAPI SİTE YÖNETİM PLANI
1-Genel bilgi ……………………………………………………:
2-Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre yönetim planı …………….:
3-Toplu yapı site yönetim planının hazırlanması …………….:
4-Yapı kooperatiflerinin sorumluluğunda inşaatı
gerçekleştirilen konut yada işyerleri için yönetim planı

hazırlanmasında (iskan veya işletme aşamasında) tercih

edilecek hukuki statünün dikkate alınması ……………:

5-Giderlere katılma ………………………………………….:
6-Yönetim planının değiştirilmesi ……………………………:
7-Görüş ve öneriler …………………………………………….:

ÜÇÜNCÜ KISIM

I. BÖLÜM …………….…: KOOPERATİFLERDE MUHASEBE
VE UYGULAMASI

1-Muhasebenin tanımı ve amacı ……………………………:

2-Muhasebecinin görevleri, çalışma kuralları,

özellikleri ve kişiliği ………………………………………:

2.1-Hesaplara ilişkin görevleri ………………………….:

2.2-Mali görevleri ………………………………………..:

2.3-Yönetim görevleri ……………………………………:

2.4-Çalışanlarla ilgili görevleri ………………………….:

2.5-Muhasebecilerin çalışma kuralları …………………:

2.6-Muhasebecilik mesleğinin özellikleri ………………..:

2.7-Muhasebecinin kişiliği ……………………………….:

3-Hesap çerçevesi, hesap planı ve uygulaması ……………..:

3.1-Düzenlemenin kapsamı ………………………………:

3.2-Düzenlemenin amacı …………………………………:

3.3-Tekdüzen hesap planına uymamanın yaptırımı …..:
4-Yapı Kooperatiflerinde tekdüzen hesap planı

uygulaması ………………………………………………:

4.1-Kuruluş işlemlerine ait muhasebe kayıtları ………..:

4.2-Tahsilatlara ait muhasebe kayıtları ………………..:

-Aidatlarla ilgili muhasebe kayıtları ………………:
4.3-Harcamalara ait muhasebe kayıtları ……………..:
-Arsa, plan, proje ve inşaat işlemlerinin

Muhasebeleştirilmesi ……………………………..:

5-Yıl sonu işlemleri ………………………………………..:

6-Yedek akçe ayrımı ……………………………………….:

7-Bilanço ……………………………………………………:
8-Envanter …………………………………………………..:
9-Bütçe ………………………………………………………..:
-Bütçe ile bilançonun ve gelir-gider farkı hesabının

bağlantısı ……………………………………………….:

10-Yapı kooperatifleri tarafından tutulacak defterler ……:
-Defterlerin saklanması ……………………………….:

-Defter ve belgelerin delil olması ………………………..:
11-Yapı kooperatiflerinde defterlerle ilgili özellik
arzeden hususlar ………………………………………..:
12-Muhasebe işlemlerinde uyulacak kurallar …………….:
13-Yapı kooperatiflerinde muhasebe uygulamasına

ilişkin kişisel öneri ……………………………………..:

14-İlgili yargıtay kararları ………………………………….:
15-Kooperatifler, Kooperatif Birlikleri, Kooperatif

Merkez Birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler

Birliği Muhasebe Yönetmeliği …………………………:

16-Muhasebe hesap çerçevesi …………………………….:

II. BÖLÜM ………..……: YAPI KOOPERATİFLERİNDE VERGİLEME

-Genel bilgi ………………………………………………….:

1-Vergi Usul Kanunu …………………………………………..:

-Genel bilgi ………………………………………………..:

2-Kurumlar Vergisi Kanunu ………………………………….:

2.1-Genel bilgi …………………………………………….:
2.2- Uygulamada karşılaşılan sorunlar ……………………..:
2.3- İlgili mevzuat ……………………………………………:

3-Katma Değer Vergisi Kanunu ………………………………:

3.1-Genel bilgi …………………………………………….:
3.2-İşyeri yapı kooperatifleri ………………………………:

3.2.a-Toplu işyeri yapı kooperatifleri …………………:

3.2.b-Küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri ………:

3.3-Konut yapı kooperatifleri ……………………………….:

3.4- İlgili mevzuat …………………………………………..:

4-Gelir Vergisi Kanunu ………………………………………..:

4.1-Genel bilgi …………………………………………….:
4.2-Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde

vergi kesintisi …………………………………………..:

4.3-Kooperatif taşınmazlarının kira gelirlerinin

vergilendirilmesi ………………………………………:

4.4-Kooperatif ortaklarının, ortaklık hakkını

devretmelerinin Gelir Vergisi Kanunu

karşısındaki durumu ………………………………….:

4.5- İlgili mevzuat …………………………………………..:

5-Damga Vergisi Kanunu ………………………………………:

5.1-Genel bilgi …………………………………………….:
5.2-Belli para üzerinden vergileme …………………………:

6-Emlak Vergisi Kanunu ………………………………………:

6.1-Genel bilgi …………………………………………….:
6.2- İlgili mevzuat ……………………………………………:

7-Harçlar Kanunu ………………………………………………:

7.1-Genel bilgi ……………………………………………:
7.2- İlgili mevzuat ……………………………………………:

III. BÖLÜM …………: SİGORTA
1-Genel bilgi …………………………………………………..:

2-İnşaatın emanet yöntemiyle yapılması ……………………:

3-İnşaatın ihale yöntemiyle yapılması ……………………….:

4- İlgili mevzuat ……………………………………………..:

-Genelge ……………………………………………………:

-Yönetmelik ……………………………………………….:

-Tebliğ ………………………………………………………:

-Kooperatifler Kanunu …………………………………………….:
-Konut Yapı Kooperatifi Anasözleşmesi ………………………….:
-Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Anasözleşmesi ……………………:
-Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Anasözleşmesi ……………:
-İşletme Kooperatifi Anasözleşmesi ………………………………:

1163 sayili kooperatifler kanununa muhalefet -Kemal OZMEN

Kooperatif görevlileri işlenen suç normalde itimadı suistimal suçudur.Ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nunda hususi hüküm bulunduğundan zimmet suçundan hüküm tesis etmek gerekir
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 62. maddesinede olduğu gibi, bazı hususi kanunlarda, irtikap fiilin zimmet olarak vasıflandırılacağına dair bir hüküm olup olmadığına bakmak gerekir.Kooperatifte şoför olarak çalışan sanığın, köylerden topladığı suçu eksik teslim etme fiili, mezkur Kanunun 63/2 maddesi gereğince zimmet yönünden değerlendirilmesi gerekir(11.CD.04.02.2007 tarih ve 2005/8544, 2007/820)