KOOPERATİFLER KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU KAPSAMINDA MIDIR ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Bu konu ile ilgili danışmanlık hizmeti almak için: [email protected]

Kooperatifler Özelinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Yapılması Gerekenler

Bilindiği üzere 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 07.04.2016 Tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun bazı hükümleri yayım tarihinde bazı hükümleri ise belli bir zaman cetveli kapsamında uygulanmaya başlanmıştır.

6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununu kooperatifler özelinde değerlendirmeden önce kanunda yer alan bazı tanımların açıklanması uygun olacaktır.

Hazırlayan Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Kişisel Veri Nedir ?

Kanunda yer alan kişisel veri tanımının ne anlama geldiği ile ilgili olarak, Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiye kişisel veri denilmektedir. ( 6698 -Madde 3-d)

Kişisel Veri Örnekleri Nelerdir ?

Kişisel verilere aşağıdaki veriler örnek olarak sayılabilir ;

  • Ad Soyad
  • T.C.KimlikNumarası
  • Araç Plakası
  • Özgeçmiş
  • Diploma, Sınav Sonuç Belgesi, Transkript
  • Fatura, Bordro, Şahsi Gelir Vergisi Beyanı
  • Ip Adresi, Internet Gezinme Geçmişi
  • Parmak İzi, Irk, Etnik Köken, Dernek veya Parti Üyeliği
  • Retina Taraması
  • Konum Bilgisi

Tüzel Kişilere ait veriler bu kapsamda mıdır ?

Kanunun gerçek kişilere ait verileri kapsamaktadır. Tüzel kişilere ait veriler bu kapsamda değildir. ( Bilanço, ticaret sicil gazetesi, beyannameler v.b.) Tüzel kişilere ait veriler Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında korunmaya devam etmektedir.

Kanuna Göre Veri İşleme Ne demektir ? Kooperatifler veri işlemekte midir ?

6698 Sayılı Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamında Kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hâle getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanılmasının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem veri işleme kapsamındadır. 

Kooperatifler özelinde değerlendirdiğimiz takdirde kooperatifler ortaklarının, kiracılarının, çalışanlarının bu tip bilgilerini hazirun cetveli hazırlanması, koop bis sistemine girilmesi, ortak kayıt defteri tutulması, bordro hazırlanması ve daha bir çok nedenle kayıtlamakta ve kanuni olarak zorunlu olarak aktarmak zorunda olduğu kurumlara aktarmaktadır.

Kanunda belirtilen veri sorumlusu kimdir ? Kooperatifler bu kapsamda mıdır ?

6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 3 maddesinin I fıkrasında veri sorumlusu olarak Kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişiler ifa edilmektedir. Bu nedenle kooperatifler kanunda veri sorumlusu olarak değerlendirilmektedir.

Kooperatiflerin Kanunda belirtilen Açık Rıza ve Aydınlatma Metni neyi ifade etmektedir ? Kooperatiflerin ilgili hükümleri yerine getirmesi gerekmekte midir ? 

Açık rıza6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 3-a maddesinde tanımlanmıştır. Maddeye göre açık rıza “belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rızayı” ifade etmektedir. Açık Rızanın yazılı alınmasına gerek olmasa da Açık rızanın bu anlamda, rıza veren kişinin “olumlu irade beyanı”nı içermesi gerektiği için ispat külfiyeti nedeni ile yazılı alınmasını önermekteyiz.

Açık rızanın elektronik ortam ve çağrı merkezi vb. yollarla alınması da mümkündür. Burada ispat yükümlülüğü veri sorumlusuna aittir.

Aydınlatma Metni nedir ?

Kişisel verilerin elde edilmesi sırasında veri sorumluları veya yetkilendirdiği kişilerce, ilgili kişilerin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu aydınlatma yapılırken kanunun öngördüğü şekilde aydınlatma yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda hazırlanan metne aydınlatma metni denir.

Kooperatiflerin Kimlerden Açık Rıza Alması gerekirken, kimlere sadece aydınlatma yapması yeterli olacaktır ?

6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanununun Kişisel verilerin işlenme şartları başlıklı 5.maddesinin 2. fıkrasında Aşağıdaki şartlardan birinin varlığı hâlinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesi mümkündür denilmiştir. Kanunlarda açıkça öngörülmesi halinde açık rıza alınmadan sadece aydınlatma yapılması yeterli olacaktır. Aydınlatma “Aydınlatma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ’e” uygun yapılması gerekmektedir.

Kooperatifler kimlere aydınlatma yapması gerekmektedir ?

Kooperatifler açık rıza almaya gerek kalmadan ortaklarına ve personellerini bu kapsamda aydınlatması gerekmektedir.

  • Ortaklarına
  • Personellerine ( Alt Taşerondan hizmet aldığı personelleri dahil)

Aydınlatma metninde aşağıdaki unsurların bulunması zorunludur.

  1. a) Kooperatifin ve varsa temsilcisinin kimliği,
  2. b) Kooperatifin ortakların veya çalışanların Kişisel verilerin hangi amaçla işleneceği, ( Bakanlığın istediği evrakların gönderilmesi, genel kurul yapılması, bordro hazırlanması v.b.)
  3. c) Kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği, ( Koop-bis sistemi, Maliye, Sosyal Sigortalar müdürlüğü, İş-kur v.b.)

ç) Kişisel veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi, ( 1163 Sayılı Kooperatifler kanunu ve diğer ilgili Kanunlar )

  1. d) İlgili kişinin Kanunun 11 inci maddesinde sayılan diğer hakları.

Hangi Kooperatifler Verbis Sistemine Kayıt Olması Gerekmektedir ?

Yukarıdaki yükümlülükleri bütün kooperatiflerin yerine getirmesi gerekmekle beraber Yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları için Veri Sorumluları Siciline kayıt yükümlülüğünün 30.09.2019 tarihine kadar gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Saygılarımızla

 

Kişisel verilerin işlenme şartları

Kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez.

(2) Aşağıdaki şartlardan birinin varlığı hâlinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesi mümkündür: a) Kanunlarda açıkça öngörülmesi.

b) Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması.

c) Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması.

ç) Veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması.

d) İlgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması.

e) Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması.

f) İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması

shout_1515906769465

 

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ek 2. maddesinin (3) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir

 

26 Temmuz 2013  CUMA

Resmî Gazete

Sayı : 28719

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı    : 2012/134

Karar Sayısı : 2013/34

Karar Günü : 28.2.2013

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Bodrum 1. Sulh Ceza Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU : 24.4.1969 günlü, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ek 2. maddesinin (3) numaralı fıkrasının Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir.

I- OLAY

Kooperatif denetçisi olan sanık hakkında, kooperatif yevmiye defterinin kapanış onaylarının süresinde yaptırılıp yaptırılmadığının denetiminde ihmal gösterdiği iddiasıyla açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

II- İTİRAZIN GEREKÇESİ

Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:

“Mahkememizin yukarıda esas sayısı yazılı dosyasının yapılan yargılaması sırasında verilen ara karar gereğince;

S.S. … Konut Yapı Kooperatifi’nin 2008 yılında kullandığı yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin süresinde yaptırılmadığı, bu işlemden sorumlu olan yönetim kurulu üyesi …’ya TTK m. 67/3 maddesine uyan eylemi nedeniyle çıkartılan ön ödeme ihtaratına uymayarak üzerine atılı suçu işlediği, kooperatifin denetim kurulu üyeleri olan sanıklar … ve …’ın da denetim görevlerini ifa etmeyerek 1163 sayılı Kanun’un Ek 2/3 maddesince düzenlenen müsnet suçu işledikleri anlaşılmakla, sanıkların mahkememizce yargılamasının yapılarak, sanık …’ın TTK m. 67/3 ve sanıklar … ile …’ın 1163 sayılı Yasanın Ek 2/3 maddesi gereği cezalandırılmasına karar verilmesi talebiyle kamu davası açıldığı, sanık …’nın eyleminin sabit görülmesi durumunda, hakkında, 20/06/2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 30. maddesi ile değişik, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 562/1. maddesi gereği, sanığın eylemi suç olmaktan çıkartılıp, kabahate dönüştürüldüğü için, dört bin TL idari para cezasının, adı geçen Yasanın 562/13. fıkrası gereği, mahallin en büyük mülki idari amirince uygulanacağı, bu itibarla adı geçen sanık hakkında, yargılamaya konu eylemin “suç” olmaktan çıkartıldığı, sanık …’nın, yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle atılı eylemde asli sorumlu olduğu; zira, 6102 sayılı Yasanın 64. maddesi ile ticari defterlerin usulüne uygun tutulmasının yasa ile doğrudan doğruya kendisine yüklenen görev olduğu, sanıklar… ve …’ın ise, sanık …’nın asli sorumluluğunu taşıdığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığını denetleme görevleri nedeni ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (iddianamede sehven 1162 yazılmıştır) Ek Madde 2/3 delaletiyle 1163 sayılı Yasanın 66. maddesine aykırı davrandıklarından bahisle cezalandırılmaları talebiyle kamu davasında sanık sıfatı ile yer aldıkları, sanıklar … ve…’ın, ticari defterler üzerindeki “denetim görevi”nin, tali sorumluluğa konu olduğu bir an için tüm sanıkların “ticari defterlerin, usulüne uygun tutulması ve bu uygunluğun denetlenmesi” yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle doğan sorumluluklarının eşit olduğu kabul edilse bile, “ticari defterleri usulüne uygun tutma” yükümlülüğüne aykırı davranan sanığın eyleminin suç olmaktan çıkartılıp kabahate dönüştürülmesi karşısında, “uygunluğu denetleme” yükümlülüğüne aykırı davranan sanıklar yönünden eylemin; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun. 66/1. maddesine göre “Denetçiler, işletme hesabiyle bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığını ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlüdürler. Ortakların şahsan sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde denetçiler, ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını da incelemek zorundadırlar.” ve aynı Yasanın Ek.Madde 2/3 uyarınca; “ … 66 ve 67 nci maddeye aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyeleri bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.” hükümleri gereği, eylemlerinin “suç” olarak kalması ve hapis ve adli para cezasına hükmedilmesi gerekliliğinin, 1982 Anayasası’nın 10. maddesinde tanımlanan “kanun önünde eşitlik” ilkesine aykırılık teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.

1982 Anayasası’nın 10. maddesine göre;

Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

(Ek fıkra: 07/05/2004 – 5170 S.K./l.mad) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 07/05/2010-5982 S.K./l. md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.

(Ek fıkra: 07/05/2010-5982 S.K./l. md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (..) (İptal ibare: Anayasa Mah.nin 05/06/2008 tarihli ve E. 2008/16, K. 2008/116 sayılı Kararı ile.) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Yasa önünde eşitlik ilkesi, “ayrımcılık yasağı”nı da içinde barındıran bir temel ilkedir. Eşitlik ilkesinde kural olarak, herkes için kanun önünde mutlak eşitlik (şekli eşitlik) geçerliyken, aynı durumda olan  hak öznelerinin “haklı nedenlere dayalı olarak” farklı muameleye tabi tutulmaları  “maddi eşitlik”de söz konusu olmaktadır.

Şöyle ki; “ayrımcılık yasaklı eşitlik, aynı durumda bulunan hak öznelerinin; haklı nedenler olmadıkça, özellikle ırk, cinsiyet, dil, din ve inanç, siyasal ya da başka görüşler, yaş, engel, cinsel yönelim ve benzeri nedenlere dayalı ayrım gözetilmeksizin aynı kurallara bağlı olmasını ve yasaklama, kısıtlama, dışlama ya da yeğleme gibi eylemlere başvurmaksızın, tüm insan haklarından eşitlik koşulları içinde Devlet tarafından yararlandırılmalarının sağlanmasını amaçlayan üstün bir ilke, temel bir haktır.”

Hukuk önünde eşitlik ilkesinin, gerek Uluslararası İnsan Hakları Ortak Hukuku, gerek Avrupa Birliği Hukuku ve gerekse iç hukukumuzun pozitif kuralları ile Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararları ve öğretideki kimi görüşler çerçevesinde yapılan bu “eklektik” tanımda, “olmazsa olmaz” nitelikli dört öge birlikte bulunmaktadır.

Birincisi, öncelikle hak öznelerinin insan haklarından yararlanmalarındadır ki; bu, kısaca, sosyal hakların da kapsamında olduğu “insan haklarından yararlanmada eşitlik” olarak ifade edilebilir. Bu özelliği nedeniyledir ki, ayrımcılık yasaklı eşitlik, Devlet’in uyması gereken “üstün” bir ilke, bir “ölçü” ilkedir; buna karşılık hak özneleri açısından, bir “insan hakkı”dır, uluslararası ve “usulüne göre yürürlüğe konuldukları” için Türkiye açısından “ulusalüstü” nitelik taşıyan uluslararası sözleşmelerin ve ulusal hukukun güvenceye aldığı bir “temel hak”tır

İkinci öge, ayrımcılık yasaklı eşitliğin ve eşit işlemin, hak öznelerinin her durumda, her koşulda, her konuda ve her zaman “mutlak” biçimde eşit olmadıkları, eşitleştirilmelerine olanak bulunmadığı gerçeğiyle ilgilidir.. Tersine bir söyleyişle, kimi zaman aynı, benzer ya da özdeş olmayan “farklı” durum ya da koşullarda bulunan kişilere, aynı kuralların uygulanamaması, uygulanmasının da eşitliği sağlama yerine daha da bozma, eşitsizliği artırma sonucu doğurmasıdır. Yani ayrımcılık yasaklı eşitlik, farklı durumlarda bulunan kişiler için farklı kurallar konulmasına ve uygulanmasına engel olmaz. Var olan eşitsizlikler bunu gerektirmektedir. Ancak, biçimsel düzenlemelerle üstesinden gelinemeyen eşitsizliklerin hafifletilmesi ve giderek kaldırılması amacıyla olumlu önlemler alınması da, ayrımcılık yasaklı eşitlik ilkesinin kapsamındadır.

Üçüncü öge, ikincisiyle bağlantılıdır. Birbirinin aynı olmayan durumlarda farklı kuralların uygulanabilmesinin “haklı” sayılabilecek gerekçeleri, ölçütleri olmalı; böyle bir uygulama, “keyfi” nitelik taşımamalıdır. Kimi hak özneleri için öngörülen farklı işlemler, nesnel, makul, inandırıcı, kısacası “haklı” nedenlere dayanıyorsa ayrımcı sayılmaz.

Dördüncü ve sonuncu öge, eşitlikle bağdaşmayan ayrımcı eylemlere ilişkindir. Haklı nedenlere dayanmayan ayrımcı bir eylem ya da farklı işlem, hak ve özgürlüklerin eşitlik koşullarına uygun biçimde kullanılmasını doğrudan yasaklama ve/veya kısıtlama biçiminde gerçekleştirilebileceği gibi, hak öznelerinin dışlanması ya da yeğlenmesi biçiminde de kendini gösterebilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılık yasağı öngören 14. maddesinde, gerekse de 12 sayılı protokolün 1. maddesinde eşitlik ilkesine doğrudan ve açık bir gönderme yapılmamış olmasına karşın, “işlem eşitliği” ve “cinsiyetlerin eşitliği” ilkelerine göndermelerde bulunmuş, sözleşme ve protokolün anılan maddelerinin bu ilkeleri içerdiğine karar vermiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ayrımcılık kavramını tanımladığı gibi, sözleşmenin sağladığı korumanın doğrudan ayrımcılıkların yanı sıra dolaylı ayrımcılıkları da kapsadığını belirtmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ayrımcılık kavramını, “bir birey ya da gruba, uygun haklı gösterme olmaksızın, sözleşme daha elverişli bir işlem gerektirmese bile, bir başkasına oranla daha az iyi davranıldığı durumları kapsar.” (Affaire Abdulaziz) şeklinde tanımlamış ve bir çok kararında bu tanımlamayı uygulamıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamaları ile, 1982 Anayasası’nın 10. maddesinde tanımlanan kanun önünde eşitlik ilkesinin yanı sıra, Anayasa’nın Başlangıç bölümü ve sistematiği de hep birlikte göz önüne alındığında, 1982 Anayasası’nın, genel olarak “eşitlik” ilkesini ve aynı zamanda “sosyal adalet” ilkesini, “kanun önünde eşitlik” ile sınırlı olmaksızın Cumhuriyetin “değiştirilemez” niteliklerinden biri (m.4) düzeyine yükselttiği sonucuna varılmaktadır.

Şöyle ki; 1961 Anayasası’nda olduğu gibi 1982 Anayasası da, “Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmının, Anayasa metnine dahil” olduğunu (m. 176) ve 2. maddesinde de, “Türkiye Cumhuriyeti’nin … başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan … sosyal bir hukuk devleti” niteliği taşıdığını öngörmüştür. Başlangıç’taki ilkeler arasında ise, “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak (…) onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu” da bulunmaktadır.

1982 Anayasası’nın, 1961 Anayasası’ndan ayrılarak, yasa önünde eşitlik ilkesine “Genel Esaslar” içinde yer vermiş olmasının, bu ilkeye “Anayasa’nın tümüne ve Devlet’e egemen bir ilke” niteliği kazandırdığı; bu düzenleme biçiminin, yani ilkenin Anayasa’daki yerinin, “eşitliğin temel bir Devlet yönetimi ilkesi olarak düşünülmesi gerektiği görüşüne güç kattığı belirtilmiştir. Yasa önünde eşitlik ilkesinin demokrasinin vazgeçilmez üç ilkesinden birini oluşturduğunu vurgulayan 10. maddenin gerekçesi göz önüne alındığında, “eşitlik ilkesinin Genel Esaslar kısmındaki Devlet’in kuruluş unsurları ve dayanaklarından biri olduğunu söylemek gereklidir, tıpkı 2. ve 5. maddelerde belirtilen Demokrasi, Hukuk Devleti ve İnsan Hakları gibi.”

Mevcut açıklamalar ışığında, somut olayda, sanık … ile sanıklar … ve …’ın eylemlerine farklı yasal düzenlemelerin tatbikinin, “haklı sayılabilecek gerekçelere ve ölçütlere” dayanmadığı, sanıkların aynı hukuki statüde bulundukları ve aralarında statüler eşitliğin de bulunduğu, mevcut yasal mevzuat ile hak özneleri arasında ayrımcılık oluşturulduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu arasında, özel yasa – genel yasa ilişkisinin bulunduğu, bu itibarla, sonradan yürürlüğe giren ve Kooperatifler Kanunu’ndaki yasal düzenlemeyi açıkça yürürlükten kaldırdığını ifade etmeyen genel yasa hükmü ile, özel yasa hükmünün çelişmesi durumunda, bu çelişkinin Hukukun genel ilkeleri ile giderilemeyeceği, özel yasanın genel yasaya karşı üstünlüğünü koruyacağı ve somut olayda sorumluluğun konusu aynı olan (hatta yönetim kurulu üyelerinin eylemine nazaran, denetim kurulu üyelerinin eylemi, kusuru, sorumluluğu ikincil nitelikte kalmaktadır, eylemi ve sorumluluğu doğuran asıl davranış yönetim kurulu üyelerinin davranışıdır.) sanıklar hakkında, eylemi daha ağır olan sanık …’nın eyleminin suç olmaktan çıkartılıp, hakkında yargılama yapmayı dahi gerektirmeyen ve idari mülki amir tarafından uygulanacak idari para cezasına çeviren 6102 sayılı Yasanın 562. maddesi karşısında, 1162 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun Ek 2/3 maddesinin Anayasa’nın 10. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14. maddesinde tanımlanan kanun önünde eşitlik ilkesine, Anayasa Mahkemesi’nin “aynı hukuksal durumda olan kişilerin aynı kurallara bağlı tutulacağı” ve “Anayasa’nın 10. maddesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin arasında haklı nedene dayanmayan ayrımları önleyerek eşitliği sağlamaktır” şeklindeki yorum ve uygulamaları ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılık yasağını öngören 14. maddesine, 12 sayılı protokolün işlem eşitliğine yer veren ilgili hükmüne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar ve uygulamalarına konu ve kaynak olan, Hukukun evrensel ilkesi, “eşitlik ilkesi”ne aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla, somut norm denetimi açısından Anayasa Mahkemesine müracaat edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesi uyarınca dosyanın ilgili belgeleri dizi pusulasına bağlanarak ekli gönderilmiş olup, Mahkemeniz kararının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir.”

III- YASA METİNLERİ

A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı

24.4.1969 günlü, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun itiraz konusu kuralı da içeren “Cezai sorumluluk”başlıklı ek 2. maddesi şöyledir:

“Ek Madde 2- (Ek: 6/10/1988 – 3476/26 md.; Değişik: 23/1/2008-5728/340 md.)

1. 8 inci maddenin üçüncü fıkrasına, 16 ncı maddenin beşinci fıkrasına, 56 ncı maddenin altıncı fıkrasına, 59 uncu maddenin dördüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkralarına ve 90 ıncı maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve memurları üç aydan iki yıla kadar hapis ve elli günden beşyüz güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.

2. Genel kurulu olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri ile 2 nci maddenin dördüncü fıkrasına, 8 inci maddenin ikinci fıkrasına, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına, 66 ncı maddenin ikinci fıkrasına ve 90 ıncımaddenin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî  para cezası ile cezalandırılırlar.

3. 56 ncı maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 66 ve 67 nci maddeye aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyeleri bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî  para cezası ile cezalandırılırlar.

İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına katılma talebinde bulunabilir.

B- İlgili Yasa Kuralları

1163 sayılı Kanun’un ilgili görülen “Üyelik şartları ve ücret” başlıklı 56.,  “İnceleme yükümlülüğü” başlıklı 66. ve “Rapor düzenlenmesi” başlıklı 67. maddeleri şöyledir:

“Madde 56- (Değişik: 6/10/1988 – 3476/14 md.)

Yönetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.

1. Türk vatandaşı olmak.

2. Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak.

3.(Değişik: 23/1/2008-5728/338 md.) Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkum olmamak.

Üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir.

Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.

Bu veya anasözleşmede gösterilecek diğer bir sebeple yönetim kurulu toplantı nisabını kaybederse, boşalan yönetim kurulu üyeliklerine denetim kurulu üyeleri tarafından gecikilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağrılır.

Yönetim kurulu üyelerinden bir veya bir kaç kooperatifi temsil yetkisini haiz murahhas üye seçilebilir. Murahhas üyelerin seçilmesi ve değiştirilmesi Ticaret Siciline tescil ettirilir.

Yönetim kurulu üyelerine genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında hiç bir ad altında başkaca ödeme yapılamaz.

Madde 66- Denetçiler, işletme hesabiyle bilançonun defterlerle uygunluk halinde bulunup bulunmadığını, defterlerin düzenli bir surette tutulup tutulmadığını ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlüdürler. Ortakların şahsan sorumlu veya ek ödeme ile yükümlü olan kooperatiflerde denetçiler, ortaklar listesinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını da incelemek zorundadırlar.

Yöneticiler, bu maksatla denetçilere defterleri ve belgeleri verirler. Denetçilerin istekleri üzerine müfredat defteri ve bu defterin hangi esaslara göre düzenlendiği ve istenilen her konu hakkında bilgi verilir.

Ortaklar gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekmeye ve açıklama yapılmasını istemeye yetkilidirler.

Madde 67- Denetçiler her yıl yazılı bir raporla beraber tekliflerini genel kurula sunmaya mecburdurlar.

Denetçiler, görevleri çerçevesinde işlerin yürütülmesinde gördükleri noksanlıkları, kanun veya anasözleşmeyeaykırı hareketleri bundan sorumlu olanların bağlı bulundukları organa ve gerekli hallerde aynı zamanda genel kurula haber vermekle yükümlüdürler.

Denetçiler yönetim ve genel kurul toplantılarına katılırlar. Ancak, yönetim kurulunda oy kullanamazlar.”

C- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları

Başvuru kararında, Anayasa’nın 10. maddesine dayanılmış, 2. maddesi ise ilgili görülmüştür.

IV- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri gereğince Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN’ın katılımlarıyla 22.11.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

V- ESASIN İNCELENMESİ

Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Hasan Mutlu ALTUN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve ilgili görülen yasa kuralları, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Başvuru kararında, kooperatif denetçileri ile ilgili olarak uygulanacak yaptırımları gösteren itiraz konusu kuralda yer alan hükümlerin, aynı görevi yapan ve bu görevin asli ve tali sorumluluklarını paylaşan kişiler arasında eşitsizliğe yol açabileceği, değişik görevleri ifa eden kişiler ile ilgili olarak sorumluluk belirlenirken haklı bir nedene dayanmayan bir ayrım yapılmasının da eşitsizlik doğuracağı belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 10. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural Anayasa’nın 2. maddesi yönünden de incelenmiştir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64. maddesinin (3) numaralı fıkrasında, ticari defterlerden olan yevmiye defterinin kapanış onaylarının notere yaptırılacağı kural altına alınmıştır. Aynı Kanun’un 562. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde ise bu kurala uymayan şirket yöneticilerinin idari para cezası ile cezalandırılacakları belirtilmiştir. Söz konusu kural, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi gereğince kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkında da uygulanmaktadır.

1163 sayılı Kanun’un 56. maddesinde, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin üyelik şartlarının ve sayılarının; 66. maddesinde, kooperatif defter ve hesaplarının düzenli tutulmasının; 67. maddesinde ise kooperatif raporlarının düzenli olarak genel kurula sunulmasının denetlenmesi yükümlülükleri düzenlenmektedir.

İtiraz konusu kuralda, bu maddelerde belirlenen görevlere aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyelerinin bir aydan altı aya kadar hapis ve otuz günden üçyüz güne kadar adlî  para cezası ile cezalandırılacakları hükme bağlanmıştır.

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Hukuk devletinde, ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerine ilişkin kurallar, ceza hukukunun ana ilkeleri ile Anayasa’nın konuya ilişkin kuralları başta olmak üzere, ülkenin sosyal, kültürel yapısı, etik değerleri ve ekonomik hayatın gereksinmeleri göz önüne alınarak saptanacak ceza siyasetine göre belirlenir. Kanun koyucu, cezalandırma yetkisini kullanırken toplumda kimlerin hangi eylemlerinin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edilebileceği konularında takdir yetkisine sahiptir.

İtiraz konusu kuralda, Kanunla belirlenen bazı görevleri yapmada ihmali bulunan denetim kurulu üyelerine verilecek cezalar düzenlenmiştir. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, kooperatif yönetim kurulu üyelerine uygulanan yaptırım ile denetim kurulu üyeleri hakkında uygulanan cezayı karşılaştırarak, bu hususun suç ve ceza dengesini bozduğunu ileri sürmüş ise de, kooperatif yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin görev ve sorumluluklarındaki farklılıkları dikkate alarak,  itiraz konusu kural uyarınca denetim görevinin ihmal edilmesi durumunu yaptırıma bağlamak ve bunun karşılığında verilecek cezayı belirlemek kanun koyucunun takdirindedir.

Anayasa’nın 10. maddesinde belirtilen “kanun önünde eşitlik ilkesi” hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlâli yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.

1163 sayılı Kanun’da, yönetim kurulu ve denetim kurulu arasında bir astlık ya da üstlük ilişkisine yer verilmemiştir. Ancak bu durum iki organın birbirine eşit olduğu anlamına gelmemektedir. Kooperatiflere özgü işbölümü esaslarına göre her iki organa farklı işlev ve statüler tanınmıştır. Bu durumuyla her iki organın birbiriyle eşit değil, birbirini tamamlayıcı statüde olduklarını kabul etmek gerekir. Dolayısıyla farklı hukuksal konumda bulunan kişiler hakkında farklı yaptırımların uygulanmasını öngören itiraz konusu kuralda eşitlik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

VI- SONUÇ

24.4.1969 günlü, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun ek 2. maddesinin (3) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 28.2.2013 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

Başkan

Haşim KILIÇ

Başkanvekili

Serruh KALELİ

Başkanvekili

Alparslan ALTAN

 

Üye

Mehmet ERTEN

Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ

Üye

Recep KÖMÜRCÜ

Üye

Burhan ÜSTÜN

 

Üye

Engin YILDIRIM

Üye

Nuri NECİPOĞLU

Üye

Hicabi DURSUN

 

Üye

Celal Mümtaz AKINCI

Üye

Erdal TERCAN

 

 

 

Üye

Muammer TOPAL

Üye

Zühtü ARSLAN

 

 

 

Kooperatiflerde Denetim Kurulu Raporu-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde Denetim Kurulu Raporu-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

 

Raporu online olarak sitemiz üzerinden ücretsiz hazırlayabilirsiniz.

http://raporolustur.raporhazir.com/

 

Raporu word olarak aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

Kooperatif Denetim Kurulu Raporu

Kooperatifinizin genel kurul işlemleri ile ilgili hizmet taleplerinizi aşağıdaki mail adresine gönderebilirsiniz.

  [email protected]

 

………………………………………………………………………………KOOPERATİFİ

………………….YILI GENEL KURULU’NA İLİŞKİN

DENETLEME KURULU RAPORU

(TASLAK)

Genel Kurul Toplantı Tarihi               :……………………………………………………………………………….

İncelemenin ait olduğu Dönem            : ………………………………………………………………………………

Rapor Düzenleme Tarihi                    : ……………………………………………………………………………… Raporun Yönetim Kuruluna teslim tarihi: …………………………………………………..

I- KURULUŞ İŞLEMLERİ

(Bu bölüm 1. Genel Kurul için doldurulacaktır.)

  • Kuruluş işlem ve harcamalarından usulsüzlük……………………………: (Varsa açıkla) ……………………………………………………………………………………………………
  • Kooperatif unvanında kamu kurum ve kuruluşunun ismine yer verilip verilmediği …………………………( varsa açıkla)

II. YÖNETİM KURULU VE PERSONEL İŞLEMLERİ

1.Yönetim Kurulu üyeleri üyelik şartlarını ………………………(değilse açıkla)………………………..

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. İnceleme dönemimiz içerisinde Yönetim Kurulu toplantı çoğunluğunu ……………………………

(kaybetmiş ise açıkla)……………………………………………………………………………………………………..

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Yönetim Kurulu Üyeleri hakkında dava açılmışsa son durumu açıkla:

Davacı                                    Dava Konusu             Mahkemesi               Dosya No

…………..                      ……………………….        ………………………         ………………………………….. 4. Yönetim Kurulu üyelerine genel kurulca tespit edilen ödemelerin dışında veya belirlenen tutarların üzerinde bir ödeme…………………………………

  1. Gayrimenkul alım ve satımında yapılan imalat ve inşaat işlerinde Genel Kurul kararlarına ..

………………………..(uyulmamış ise açıkla) …………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Yönetim Kurulu üyeleri ile kooperatif çalışanlarının kooperatifle, yaptığı işin konusuna giren bir ticari muamele ………………………………….(yapmış ise açıkla) …………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Yapı kooperatiflerinde, genel kurulca alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, kat karşılığı arsa devralınmasının, yönetim kurulunca tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılıp yapılmadığına yer verilir.
  2. Defter ve belgelerin incelenmesinde ve tesliminde bir zorluk ………………………………………….

(zorluk yaşanmışsa açıkla)………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Yönetim Kurulu Çalışma Raporu gerçek durumu eksiksiz ve hatasız olarak yansıtmaktadır. (değilse açıkla) ……………………………………………………………………………………………………………..

…………………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Müdür ve Kooperatif çalışanlarına ödenen ücretlere dair SSK primleri tam ve zamanında yatırılmaktadır. (değilse açıkla) ………………………………………………………………………………………

III- ORTAKLIK İŞLEMLERİ BÖLÜMÜ

  1. Ortaklar listesi Anasözleşmeye uygun ……………………………..(düzenlenmemiş ise açıkla)…

……………………………………………………………………………………………………………………………………

  1. Ortaklıktan ayrılanlar ile yeni ortakların Yönetim Kurulu kararları ……………………………….

(alınmamış ise açıkla) …………………………………………………………………………………………………..

  1. a) Genel Kurul Ortaklar Listesi Ortaklar Defteri kayıtlarına uygundur/uygun değildir.
  2. b) Oy kullanma hakkı olmayan ortaklar listelerinde yeralmıştır/yeralmamıştır.
  3. c) Çıkarma kararı kesinleşmeyen ortaklar listelerde yeralmıştır/yeralmamıştır.
  4. d) Üç ay öncesinden ortak olmayanlar ortaklar listesinde yer almıştır/almamıştır.
  5. Genel Kurulca kararlaştırılan ortak sayısının üzerinde ortak kaydedilmiştir/kaydedilme-miştir.
  6. a) Usule aykırı ortak ihraç edilmiştir/edilmemiştir
  7. b) Çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınmıştır/alınmamıştır.
  8. Kooperatif ortakları tarafından denetim kuruluna Kooperatif Yönetim Kurulu üyeleri ve çalışanları hakkında intikal ettirilen şikayetler vardır/yoktur. (varsa yapılan incelemeyi açıkla) ……………………………………………………………………………………………………………………

7.   Yönetim kurulu, ortaklar arasındaki eşitlik ilkesine uygun davranmıştır/davranmamıştır

IV- TÜRK TİCARET KANUNU GEREĞİ TUTULMASI ZORUNLU OLAN

        DEFTER VE BELGELER

  1. Defter Adı: Noter Tasdiki

(Açılış)             (Kapanış)       Noter  Kayıtlara

Var/Yok          Tarih             No       Tarih No         Adı   Uygundur

     

  1. Def, …..   …….        ………………..    ……………………………   ……………..
  2. Kebir, …..   …….        ………………..    ……………………………   ……………..
  3. ve Bilanço Def. …..   …….        ………………..    ……………………………   ………..
  4. Yön. Krl Karar Def. …..   …….       ………………..    ……………………………   …………..
  5. Krl. Karar Def. …..   …….        ………………..    ……………………………   …………….

Envanter defterine bilançolar işlenmiştir/işlenmemiştir.

  1. Defter ve belgeler 10 yıl süreyle

Saklanmaktadır/Saklanmamaktadır.

  1. Tahsilat ve ödemelerin tümü kanunen geçerli belgelere dayanmamaktadır/ dayanmaktadır.

 

V- BİLANÇO, GELİR GİDER FARKI HESABI VE MALİ DURUM

  1. Bilanço ve Gelir/Gider Tablosu, kayıtlara ve muhasebe standartları ve ilkelerine

uygundur/uygun değildir. (uygun değilse açıkla: …………………………………………………………

……………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Bir önceki yıla ait Tahmini Bütçe ile gerçekleşen bilanço uyumludur/uyumlu değildir. (uyumlu değilse açıkla: …………………………………………………..

……………………………………………………………………………………………………………………………….

  1. Hazır Değerler Tutar
  2. ………………………………………………………………. ………………………………………………..
  3. ………………………………………………………………. ………………………………………………..
  4. ………………………………………………………………. ………………………………………………..
  5. Menkul Kıymetler Tutar
  6. ………………………………………………………………. ………………………………………………..
  7. ………………………………………………………………. ………………………………………………..
  8. ………………………………………………………………. ………………………………………………..

Bu hesaplardaki tutarların sayımı yapılmış olup fiilen bulunduğu/bulunmadığı tespit edilmiştir.

  1. Kooperatif Alacakları

Alacağın Türü                       Borçlu Adı     Tutarı     Nedeni      Tahsil Tarihi

  1. ……………………………. ………………………….     ……………………       ……………………
  2. ……………………………. ………………………….     ……………………       ……………………
  3. ……………………………. ………………………….     ……………………       ……………………
  4. Avanslar Verildiği

Avans Verilen Kişi               Konusu          Tarih              Tutar             Kap. Tarihi …………………………………            ………………      ……………….     …………………   ………………..

…………………………………         ………………      ……………….     …………………   ………………..

…………………………………         ………………      ……………….     …………………   ………………..

…………………………………         ………………      ……………….     …………………   ………………..

 

  1. Kooperatif Borçlarının Dökümü

Borcun Konusu            Alacaklısı               Tutar              Ödenen             Bakiye …………………………           ………………………         ……………….       ………………           …………… …………………………        ………………………         ……………….       ………………         …………… …………………………            ………………………         ……………….       ………………         ……………

 

 

  1. Ortaklardan

Toplam Alacak Miktarı                               Tahsil Edilen                                  Bakiye ………………………………………………………….            ………………………………….       …………………

………………………………………………………….     ………………………………….       …………………

………………………………………………………….     ………………………………….       …………………

Tahakkuk Eden Gecikme Faizi                  Tahsil Edilen                                  Bakiye ………………………………………………………….            ………………………………….       …………………

………………………………………………………….     ………………………………….       …………………

………………………………………………………….     ………………………………….       …………………

  1. Kooperatifin Ödediği Faiz

Kurum                                    Tutarı                        Ödenen                     Bakiye

…………………………                  ………………………         ……………………            …………………

  1. Kooperatifin Ödediği Gecikme Cezası

Kurum                                    Tutarı                        Ödenen                     Bakiye

…………………………                  ………………………         ……………………            …………………

  1. Genel Yönetim Giderlerinin usulüne uygun, Kooperatifin iş hacmiyle uyumlu olup olmadığı:

…………………………………………………………………………………………………………………….

  1. İlgili faaliyet döneminde gerçekleşen farkın: Müsbet          Menfi

1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ve Anasözleşmesine uygun olarak işlemlerinin yapılıp/yapılmadığı …………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..

  1. Mali duruma ilişkin genel değerlendirme:

 

VI- ARSA ALIMI VE İNŞAAT ÇALIŞMALARI

  1. a) Alınan arsanın Genel Kurul kararlarına ve kooperatif amaçlarına uygun olup olmadığı : ………………………………….

………………………………………………………………………………………………………………………………

  1. b) Arsanın Alım Bedeli Yapılan Ödeme Tutarı Bakiye Borç

………………………………………         ……………………………………………..       ……………………………

………………………………………         ……………………………………………..       ……………………………

  1. a) Projelerin ilgili Belediyece onay tarihi:
  2. b) Yapı Ruhsatının Tarih ve Numarası:
  3. (Teknik) Yapılan sözleşmeler kooperatif menfaatlerine, ihale sonucuna veya piyasa koşullarına uygundur/ uygun değildir.
  4. Yükleniciye yapılan Ödemeler :

Ödeme Tarihi                             Tutarı                                     Avans/Hakediş

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

Yükleniciye yapılan ödemeler sözleşmeye uygundur/ uygun değildir.

  1. (Teknik) hak ediş raporları uygundur/ uygun değildir
  2. (Teknik) İnşaat, projeye ve ruhsata uygundur / uygun değildir
  3. İmalatın iş planlarına uygun olup olmadığı uygun değilse aksaklığın nedenleri : ………………………………………………………………………………………………………………………………

………………………………………………………………………………………………………………………………

  1. a) Yapılan Müşterek Altyapının

Cinsi                                            Miktarı                                  Tutarı

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

……………………………………….        ………………………………            ……………………………………..

  1. b) Yapılan Arsa Tahsisi :

Tahsis Yapılan Birlik                Tahsisin

veya Koop.                                Mik.(m2)        Tutarı       Tahsil Edilen       Bakiye

……………………………………….        ………………      ……………….     …………………..   ……………..

VII- AÇIKLAMALAR :        

  1. Kur’a Çalışması : ………………………………………………………………………………………..
  2. Tapu işlemleri : ………………………………………………………………………………………..
  3. Tasfiye Çalışması : ………………………………………………………………………………………..
  4. Gerekli Görülen Diğer Hususlar : ………………………………………………………………………………………..
  5. İncelemeler sırasında eksiklik ve kanuna aykırılık tespit edilmiş ise yapılacak işlem:

SONUÇ :

Kooperatifin işlem ve hesaplarının incelenmesi sonucunda, ibra ile ilgili olarak varılan kanaat olumlu/olumsuz …………………………………………………………………………………………………………….

RAPORU HAZIRLAYAN DENETİM KURULU

11 Haziran 2008 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 26903
TEBLİĞ

Sanayi ve Ticaret Bakanlığından:

KOOPERATİFLER VE ÜST KURULUŞLARI DENETİM KURULU ÜYELERİNİN GENEL KURUL TOPLANTILARINA SUNACAKLARI DENETİM KURULU

RAPORUNUN USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN TEBLİĞ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Dayanak

             Amaç

             MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyelerinin, mevzuat uyarınca kendilerine yüklenen işlem ve hesapları denetleme görev ve yetkisini yerine getirdikten sonra, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 67 nci maddesi uyarınca hazırlayarak genel kurul toplantılarına sunacakları “Denetim Kurulu Raporu”na ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

             Kapsam

             MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ hükümleri, 24/04/1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa tabi olan Bakanlığımız görev alanındaki kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği hakkında uygulanır.

             Hukuki Dayanak

             MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13 üncü maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 86 ncı maddesinin 1 inci fıkrasının 5 inci bendi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

 

İKİNCİ BÖLÜM

Denetim Kurulu Raporu Genel İlkeleri

             MADDE 4 – (1) Denetim kurulu raporunda; Raporun görüşüleceği genel kurul toplantı tarihi, incelemenin ait olduğu dönem ve düzenleme tarihi belirtilir. Raporun tüm sayfaları, düzenleyen denetim kurulu üyesi veya üyeleri tarafından imzalanır.

(2) Rapor, genel kurulda görüşülecek döneme ilişkin tüm işlem ve hesapları kapsayacak şekilde ayrıntılı bilgiler içerir. Rapor, açık, öz ve düzgün bir dille yazılır.

(3) Raporda, ortaklar ve diğer kişiler nezdinde yanlış kanaat uyandırıcı, gerçeğe aykırı ifadelere yer verilemez.

(4) Denetim kurulu raporu, ilgili olduğu genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce düzenlenerek yönetim kuruluna teslim edilir. Daha sonra rapor içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.

(5) Bu Tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen denetim kurulu raporları, genel kurullarda görüşülemez ve kabul edilemez.

 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Denetim Kurulu Raporunda Bulunması Zorunlu Hususlar

             Denetim Kurulu Raporunun İçeriği

             MADDE 5 – (1) Denetim kurulu raporunun, aşağıda belirtilen bölüm ve konuları içerecek şekilde düzenlenmesi esastır.

a) Kuruluş işlemleri bölümü

1) Yeni kurulan kooperatif veya üst kuruluşlarında, kuruluş işlemleri için yapılan harcamalar ve buna ilişkin muhasebe kayıtları incelenir, kuruluş işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunup bulunmadığı raporda belirtilir.

2) Kooperatif veya üst kuruluşun unvanında, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa aykırı olarak, kamu kurum ve kuruluşunun ismine yer verilip verilmediği açıklanır.

b) Yönetim kurulu ve personel işlemleri bölümü

1) Yönetim kurulu üyelerinin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif anasözleşmesinde öngörülen üyelik şartlarını taşıyıp taşımadığı yönünde yapılan araştırma neticesine yer verilir.

2) Raporun ilgili olduğu dönemde, yönetim kurulu toplantı nisabı kaybedilmiş ise, denetim kurulu tarafından gecikilmeksizin yeteri kadar yedek üye çağrılıp çağrılmadığı belirtilir.

3) Yönetim kurulu üyeleri hakkında, kooperatifi zarara uğratıcı eylemleri dolayısıyla açılmış hukuki sorumluluk davası veya göreve devam konusunu etkileyecek nitelikte Kooperatifler Kanununda belirtilen suçlarla ilgili açılmış kamu davası bulunmakta ise, davaya ilişkin genel bilgilere yer verilir.

4) Yönetim kurulu üyelerine, genel kurulca belirlenen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk dışında başka bir ad altında veya belirlenen bu tutarların üzerinde ödeme yapılıp yapılmadığı belirtilir.

5) 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesine aykırı olarak, genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin yönetim kurulu üyelerince kullanılıp kullanılmadığı, bu bağlamda; gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliği, yeri ve azami fiyatı ile satılacak gayrimenkulün asgari fiyatıyla ilgili genel kurul kararına uygun hareket edilip edilmediği, imalat ve inşaat işlerinin genel kurulca belirlenen yöntemle yapılıp yapılmadığı açıklanır.

6) Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurlarının, kooperatifle, kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapıp yapmadıkları belirtilir.

7) Yapı kooperatiflerinde, genel kurulca alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, kat karşılığı arsa devralınmasının, yönetim kurulunca tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılıp yapılmadığına yer verilir.

8) Yönetim kurulu üyelerinin, kooperatife ait defter ve belgeleri incelenmek üzere denetim kuruluna verip vermedikleri, bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşanıp yaşanmadığı ortaya konulur.

9) Genel kurul toplantısına sunulan yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun, kooperatifin gerçek durumunu yansıtır şekilde eksiksiz ve hatasız hazırlanıp hazırlanmadığı açıklanır.

10) Müdür ve kooperatif memurlarına ödenen ücretler kapsamında, ilgililerin sigorta primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna tam ve zamanında yatırılıp yatırılmadığı belirtilir.

c) Ortaklık işlemleri bölümü

1) Genel kurul toplantısına ilişkin ortaklar listesinin, kooperatif anasözleşmesinde belirtilen bilgileri içerir şekilde düzenlenip düzenlenmediği belirtilir.

2) Kooperatife ortak kaydedilen veya ortaklığı sona erenlerle ilgili olarak yönetim kurulu kararları alınıp alınmadığına yer verilir.

3) Genel kurul toplantısına ilişkin düzenlenen ortaklar listesinin, kooperatifin ortaklar defterindeki kayıtlarla uygunluk içerisinde bulunup bulunmadığı, bu bağlamda, genel kurul toplantısına katılma hakkı bulunmayanların ortaklar listesinde yer alıp almadığı, yapı kooperatifleri hariç olmak üzere diğer kooperatiflerde genel kurul tarihinin üç ay öncesinden ortak olmayanların listede yer alıp almadığı, haklarında alınan çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların listede kayıtlı olup olmadıkları hususlarına yer verilir.

4) Yapı kooperatiflerinde, genel kurulca kararlaştırılan ortak sayısının üzerinde ortak kaydedilip kaydedilmediği belirtilir.

5) Anasözleşmede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan ihraç olup olmadığı, haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınıp alınmadığı açıklanır.

6) Kooperatif ortakları tarafından, yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli hakkında, denetim kuruluna intikal ettirilmiş şikayetler var ise, bu konularda yapılan incelemelerden bahsedilir.

7) Yönetim kurulu tarafından, ortaklar arasında hak ve vecibelerde eşitlik ilkesine uygun hareket edilip edilmediği konusunda açıklama yapılır.

ç) Defter ve belgeler bölümü

1) Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca tutulması zorunlu olan, yevmiye defteri, defteri kebir, envanter ve bilanço defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul karar defterinin kullanılıp kullanılmadığı belirtilir.

2) Yevmiye defteri kayıtlarının kanunda öngörülen sürede yapılıp yapılmadığı, kayıt nizamına uyulup uyulmadığından bahsedilir.

3) Envanter ve bilanço defterine, kooperatifin dönem sonu bilançosu ile dönem başı açılış bilançosunun işlenip işlenmediği açıklanır.

4) Yevmiye ve envanter defterlerinin, kanunda öngörülen süre içerisinde noter kapanış tasdikinin yaptırılıp yaptırılmadığı ortaya konulur.

5) Defterler ile saklanması zorunlu olan belgelerin, Türk Ticaret Kanununda öngörülen süreyle saklanıp saklanmadığı belirtilir.

6) Muhasebe kayıtlarında yer alan tahsilat ve ödemelerin tümünün kanunen geçerli belgeye dayanıp dayanmadığı açıklanır.

d) Bilanço, gelir gider farkı hesabı ve mali durum bölümü

1) Bilanço ve gelir gider tablosunun, kooperatifin muhasebe defterlerine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığı, yanlış, eksik bilgi bulunup bulunmadığı, bilanço kalemlerinin ayrıntılı bilgi içerip içermediği ortaya konulur.

2) Bilanço ve gelir gider tablosunun muhasebe standartları ve ilkelerine göre düzenlenip düzenlenmediği belirtilir.

3) Bir önceki genel kurulda görüşülerek kabul edilen bütçe ile gerçekleşen bilanço kalemlerinin uyumlu olup olmadığı açıklanır.

4) Bilançoda “Hazır Değerler”, “Menkul Kıymetler” bölümünde yer alan tutarların fiilen bulunup bulunmadığı sayım ile tespit edilir ve sayım sonuçlarına raporda yer verilir.

5) Kooperatifin alacaklarının hangi işlemlerden kaynaklandığı, alacakların takibi ve tahsili konusunda yönetim kurulunca gerekli gayret ve titizliğin gösterilip gösterilmediği belirtilir.

6) Kooperatif kayıtlarında görünen avansların ayrıntılı dökümü ile bu avansların kooperatifin amaç ve faaliyeti kapsamında verilip verilmediği, avans kapatma işlemlerinde süre ve belge yönünden gerekli titizliğin gösterilip gösterilmediği ortaya konulur.

7) Kooperatifin genel olarak borçlarının dökümü, gerçek bir mal veya hizmet alımına dayanıp dayanmadıkları, borçların vadesinde ödenmesi konusunda yönetim kurulunca gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı doğrultusunda açıklama yapılır.

8) Ortaklardan yapılan her türlü tahsilatın kayıtlara eksiksiz intikal ettirilip ettirilmediği, gecikme faizi tahakkuk ve tahsilatlarının yapılıp yapılmadığı belirtilir.

9) Vergi ve diğer yasal yükümlülüklerin tam ve zamanında yerine getirilip getirilmediği, kooperatif faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında herhangi bir faiz, gecikme cezası ödenmiş ise bunların dökümü, nedenleri ve bilançoda açık olarak yer verilip verilmediği açıklanır.

10) Genel yönetim giderlerinin usulüne uygun, kooperatifin iş hacmiyle uyumlu olup olmadığı ortaya konulur.

11) Kooperatifin ilgili faaliyet dönemindeki işlemleri neticesinde olumlu gelir gider farkı oluşmuş ise, bu farkın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesi hükümlerine uygun olarak dağıtımının yapılıp yapılmadığı, işlemler neticesinde menfi gelir gider farkı oluşmuş ise, bu farkın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif anasözleşmesihükümlerine uygun olarak karşılanıp karşılanmadığı belirtilir.

12) Yukarıda yer verilen tespitler çerçevesinde, kooperatifin mali durumu hakkında genel bir değerlendirme yapılır.

             e) Arsa alımı ve inşaat çalışmaları bölümü

1) Arsa alımı gerçekleşmiş ise, arsanın kooperatif amaçlarına uygun olup olmadığı, alım bedeli, yapılan ödemelerin tutarı belirtilir.

2) İnşaat yapımına başlanmış ise, projelerin ilgili belediyece onaylanıp onaylanmadığı, yapı ruhsatı alınıp alınmadığı belirtilir.

3) Yapımcı firma veya taşeronlarla düzenlenen sözleşmelerin kooperatif menfaatlerine, ihale sonucuna veya piyasa koşullarına uygun olup olmadığı ortaya konulur.

4) Yüklenicilere yapılan ödemelerin, düzenlenen sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı açıklanır.

5) Yüklenicilerin hazırladığı hak ediş raporlarının, imalatın durumuna, teknik şartnameye ve sözleşmeye uygun olup olmadığı belirtilir.

6) İnşaatın, onaylı projeye, yapı ruhsatına uygun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği belirtilir.

7) İlgili faaliyet döneminde gerçekleşen imalat düzeyinin, iş planlarına uygun olup olmadığı, planlandığı halde tamamlanmayan işler var ise aksaklığın nedenleri ve sorumlularının kimler olduğu açıklanır.

8) Yapı kooperatifleri birlikleri ve merkez birliklerinde, arsa temini, alt yapı çalışmaları, ortak kooperatiflere arsa tahsisi işlemlerinin mevzuata uygun yapılıp yapılmadığı ortaya konulur.

f) Diğer açıklamalar ve sonuç bölümü

1) Kooperatif tasfiye halinde ise, tasfiye aşamasına ilişkin açıklamalara yer verilir.

2) Kooperatifin türü, özel durumu gibi nedenler gözetilerek, bu tebliğde yer almayan hususlara ilave olarak denetim kurulu raporlarında gerekli görülen açıklamalara ve önerilere yer verilebilir.

3) İşlerin yürütülmesinde görülen eksiklikler ile kanun ve anasözleşmeye aykırı hareketler belirlenmiş ise, kısa açıklama yapılır ve yapılacak işleme dair görüşlere yer verilir.

4) Sonuç bölümünde, kooperatifin işlem ve hesaplarının incelenmesi sonucunda ulaşılan kanaat belirtilerek, yönetim kurulunun ibra edilmesi veya ibra edilmemesi genel kurulun takdirine sunulur.

             Yürürlük

             MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

             Yürütme

             MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.

Kooperatiflerde kimler yönetici olarak seçilebilir ?-Mali Müşavir EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde kimler yönetici olarak seçilebilir ?-Mali Müşavir EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde yönetim kurulu.png

Yönetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.

1- Kooperatif ortağı olmak ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak

2- Türk vatandaşı olmak,

3- Başka bir konut yapı kooperatifinde yönetim kurulu üyesi olmamak,

4- Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre mahkum olmamak.

5-Aynı zamanda kooperatifte denetçi olmamak

Yabancıya Kdv siz taşınmaz satışı için Tapuya şerh düşülmesi gerekli-

Tapu müdürlüğü satış yapılırken tapu kütüğünün beyanlar listesine satışın KDV 13/i maddesine istinaden yapıldığını, ilgili taşınmazın bir yıl içinde elden çıkarılması halinde 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil faizi ile birlikte KDV’nin tahsil edileceğini şerh düşmesi gerekmektedir. Şerh işleminden de anlaşılacağı üzere devir işlemi yapıldıktan itibaren bir yıl içinde taşınmaz elden çıkarılırsa tecil faizi ile KDV’nin ödenmesi gerekmektedir.

2018 YILI BİLİRKİŞİLİK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ-EVREN ÖZMEN

14 Nisan 2018 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30391
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:

2018 YILI BİLİRKİŞİLİK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ile 3/8/2017 tarihli ve 30143 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bilirkişilik Yönetmeliği gereğince bilirkişilere ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

shout_1515906769465

Kapsam

MADDE 2 – (1) Adli ve idari yargı alanında yürütülen her türlü bilirkişilik faaliyetine ilişkin bilirkişi ücretleri bu Tarife esas alınarak belirlenir.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tarife, Bilirkişilik Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ğ) bendi ile Bilirkişilik Yönetmeliğinin 57 nci maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Bilirkişi ücreti

MADDE 4 – (1) Bilirkişi ücreti, bilirkişiye sarf etmiş olduğu emek ve zaman karşılığında ödenen ücrettir.

Giderler

MADDE 5 – (1) Bilirkişinin, görevlendirmenin mahiyetine uygun inceleme, ulaşım, konaklama, yemek ve diğer mutad giderleri belgesi karşılığında ayrıca ödenir. Ödemeler, rayiç bedeller dikkate alınarak yapılır ve ibraz edilen belgeler dosyasında saklanır.

Bilirkişi ücretleri

MADDE 6 – (1) Bu Tarifeye göre verilecek bilirkişi ücretleri aşağıda gösterilmiştir:

a) İcra ve iflas daireleri ile satış memurluklarında görülen işler için 190,00 TL
b) Sulh hukuk ve tüketici mahkemelerinde görülen dava ve işler için 190,00 TL
c) İcra hukuk ve icra ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için 190,00 TL
ç) Asliye hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 315,00 TL
d) Aile, iş ve kadastro mahkemelerinde görülen dava ve işler için 250,00 TL
e) Asliye ticaret mahkemeleri ile fikri ve sınai haklar mahkemelerinde görülen dava ve işler için 380,00 TL
f) İdare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işler için 315,00 TL
g) Cumhuriyet başsavcılıklarında yürütülen soruşturmalar için 190,00 TL
ğ) Sulh ceza hakimliklerinde görülen işler için 190,00 TL
h) Asliye ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için 315,00 TL
ı) Ağır ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için 380,00 TL
i) Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde görülen dava ve işler için 400,00 TL
j) Yargıtay ve Danıştay’da ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen dava ve işler için 500,00 TL

Tarifede belirtilen ücretlerin artırılması

MADDE 7 – (1) Görevlendirmeyi yapan merci, hayatın olağan akışına ve anayasal hak arama özgürlüğüne uygun olarak, aşağıdaki hususları dikkate alarak resen veya talep üzerine bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini artırabilir:

a) Bilirkişinin vasfı veya ilgili uzmanlık alanında bilirkişi temininde yaşanan güçlük,

b) Uyuşmazlığın niteliği, dosya ve eklerinin kapsamı,

c) Bilirkişinin görevlendirme yapılan yere gelmesi için gereken süre,

ç) İnceleme için geçirilen süre,

d) İncelemenin keşif yapılmasını gerektirmesi halinde keşifte geçirilen süre.

Tarifede belirtilen ücretlerin azaltılması

MADDE 8 – (1) Görevlendirmeyi yapan merci, işin mahiyetinin gerektirmesi halinde bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini indirebilir.

Seri dosyalarda bilirkişi ücreti

MADDE 9 – (1) Ayrı bir inceleme ve araştırmayı gerektirmeyen seri dosyalarda işin mahiyetine göre bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerinden görevlendirmeyi yapan merci tarafından uygun görülecek miktarda indirim yapılır.

Ek rapor için bilirkişi ücreti

MADDE 10 – (1) Görevlendirme kararında belirlenen sorular dışında ayrıca bilgi talep edilmesi halinde talebin içeriğine göre bilirkişiye, merci tarafından takdir edilecek miktarda ek ücret ödenebilir.

(2) Bilirkişi raporundaki eksiklik veya belirsizliğin giderilmesi ya da açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için ek rapor istenmesi halinde ayrıca bir ücret ödenmez.

(3) Görevlendirme kararında bilirkişiden cevaplaması istenilen soruların bir veya birkaçının bilirkişi tarafından cevaplanmaması nedeniyle ek rapor istenmesi halinde ayrıca bir ücret ödenmez.

Giderler için avans ödemesi

MADDE 11 – (1) Bilirkişinin ulaşım ve konaklama giderleri ile raporun hazırlanması için yapılması gereken harcamalar dikkate alınarak bilirkişinin talebi ve görevlendirmeyi yapan merciin uygun görmesi halinde, ileride bu Tarifenin beşinci maddesine göre ödenecek tutardan mahsup edilmek kaydıyla avans ödemesi yapılabilir.

Ücretin ödenmemesi

MADDE 12 – (1) Bilirkişilik Yönetmeliğinin 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılan görevlendirmeye aykırı olarak rapor düzenlenmesi halinde, görevlendirme yapan merci tarafından ücret veya gider adı altında ödeme yapılmamasına veya aykırılığın niteliğine göre takdir edilen ücret ve giderlerde indirim yapılmasına karar verilebilir.

Ücretin ödenmesi

MADDE 13 – (1) Görevli personel tarafından bilirkişi ücretinden vergi kesintisi yapıldıktan sonra kalanı bilirkişiye ödenir.

(2) Tarifenin beşinci maddesine göre belirlenen giderler herhangi bir kesinti yapılmaksızın ayrı bir sarf kararına istinaden ödenir.

Uygulanacak tarife

MADDE 14 – (1) Bilirkişi ücretinin tayininde, görevlendirmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır.

Yürürlükten kaldırılan tarife

MADDE 15 – (1) 1/10/2016 tarihli ve 29844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 16 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Kooperatiflerin Genel Kurullarını birleştirerek yapabilmesine ilişkin genelge-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

KOOPERATİF GENEL KURULLARININ BİRLEŞTİRİLEREK YAPILMASI HAKKINDA GENELGE

MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

[email protected]

G E N E L G E (2018/4)

ekran-resmi-2016-09-16-20-17-49
Kooperatif Nasıl Kurulur ?-EVREN ÖZMEN

Bakanlığımızca kuruluş izni verilen kooperatifler ve üst kuruluşlarının, olağan genel kurul toplantılarını iki ya da üç hesap dönemini kapsayacak şekilde erteleyip birleştirerek yapmak istemeleri durumunda aşağıdaki hususlara riayet edilecektir.

A. Birleşik Genel Kurul Toplantısı Öncesi Yapılacaklar

1. Genel kurul toplantılarını birleştirerek yapmak isteyen kooperatifler tarafından temsilci görevlendirilmesi taleplerinde;

a) Başvuru dilekçesinin (Ek:1),

  1. b)  Çağrı için alınan karar örneğinin (görev süresi sona ermiş olsa bile kooperatifi temsil ve ilzamla yetkili son yönetim kurulu, denetim kurulu, anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ veya tasfiye memurları, varsa ortağı olduğu birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşmiş mahkeme kararı),
  2. c)  Kooperatifin, tasfiye sürecine girmemiş bir kooperatif üst kuruluşuna ortak olduğuna ilişkin belgenin,

ç) Temsilci ücretinin yatırıldığına ilişkin vezne alındısının,

d) Ayrıca, toplantı gündeminde yer alan maddeler arasında;

i. Olağan genel kurul toplantısını iki veya üç hesap dönemini kapsayacak şekilde erteleyip birleştirmek suretiyle yapılmasına ilişkin maddenin,

ii. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ücret, huzur hakkı gibi parasal haklarının her yıl için ayrı görüşülüp karar verilmesine ilişkin maddenin,

iii. Ana sözleşmesinde gelir-gider farkının dağıtılacağına yönelik hüküm bulunan kooperatiflerin, birleştirme süresince gelir-gider dağıtımına ilişkin yapılacak uygulama hakkındaki maddenin,

iv. Birleştirme süresini kapsayacak şekilde her yıl için ayrı hazırlanacak tahmini bütçelerin karara bağlanması hakkındaki maddenin, bulunup bulunmadığı kontrol edilecektir.

2. Çağrının yetkili kişilerce yapılıp yapılmadığı ve başvuru tarihi ile genel kurul tarihi arasında en az 15 gün süre bulunup bulunmadığına dikkat edilecektir. Kanunun 47 nci maddesi kapsamında yapılacak genel kurul toplantılarına ilişkin başvurularda süre şartı aranmayacaktır.

3. Bakanlık temsilcisi görevlendirilmesi talebine yönelik dilekçe ve eki belgeler ile çağrı davetiyesi bu kapsamda incelenerek Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS)’ne kaydedilecektir.

4. Birleşik genel kurula ait hazirun listesi KOOPBİS üzerinden alınacaktır.

B. Birleşik Genel Kurul Toplantısı Sırasında Yapılacaklar

1. Birleşik genel kurul kararının görüşüleceği genel kurul toplantısı sırasında Bakanlık temsilcilerince;

a) Birleşik genel kurul kararı alan kooperatifin birleştirme süresinin, yönetim kurulu ve denetçilerin kalan görev sürelerini aşamayacağı,

b) Birleştirilen her bir hesap devresine ait ibraların ayrı ayrı görüşülmesi gerektiğinden, bir hesap döneminin oylanması sonucunda ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemeyeceği,

c) Gelecek hesap dönemlerine ilişkin tahmini bütçelerin birleştirme süresini kapsayacak şekilde her yıl için ayrı hazırlanacağı ve genel kurul toplantısında karara bağlanacağı,

ç) Anasözleşmelerinde gelir-gider farkının dağıtılacağına yönelik hüküm bulunan kooperatiflerin, birleştirme süresince gelir-gider dağıtımına ilişkin yapılacak uygulama hakkında karar alması gerektiği, yönünde bilgi verilecektir.

2. Ayrıca, birleştirme uygulamasının;

a) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde sayılan suçlarla ilgili olarak yönetim kurulu üyeleri hakkında kamu davası açılması,

b) Olağan genel kurul toplantılarını birleştirme kararı alan kooperatiflerin, bilanço, gelir-gider cetveli, tahmini bütçe, yönetim kurulu faaliyet ve denetçi rapor örneklerini her bir hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde il müdürlüğüne ve kooperatifin ortağı olduğu üst kuruluşa vermeleri zorunluluğuna uyulmaması, durumlarında sona ereceğinden, genel kurulun olağan toplantıya çağrılacağı yönünde de bilgiler verilecektir. 3. Bakanlık temsilcisi tarafından, birleşik genel kurul yapılması hakkındaki mevzuata aykırı durumlara ilişkin şerhler toplantı tutanağında belirtilecektir.

C. Birleşik Genel Kurul Toplantısı Sonrası Yapılacaklar Genel kurul toplantı tutanağı, bilanço, gelir-gider cetveli, yönetim kurulu faaliyet ve denetçi raporu ile tahmini bütçe de dâhil olmak üzere, birleşik genel kurul toplantısına ait evrak taranarak KOOPBİS’e yüklenecek ve sistemde ilgili bölümler doldurulacaktır.

D. Diğer Hususlar

1. Birleşik genel kurul yapılmasına dair uygulama, süre bitiminde aynı usulle karar alınması halinde tekrarlanabilecektir.

2. Birleştirme kararı alan kooperatiflerin; bilanço, gelir-gider cetveli, tahmini bütçe, yönetim kurulu faaliyet ve denetçi raporu örneklerini her hesap devresi sonundan itibaren 6 ay içinde Ticaret İl Müdürlüğüne verip vermediği kontrol edilecektir. Bu belgeler KOOPBİS’e yüklenecek ve sistemde ilgili bölümler doldurulacaktır.

3. Kooperatif üst kuruluşundan çıkan veya çıkarılan kooperatiflerin, derhal Ticaret İl Müdürlüğüne bildirilmesi gerektiği İlinizde bulunan üst kuruluşlara talimatlanacaktır.

4. Birleşik genel kurul yapılması hakkındaki mevzuata aykırı kararlara ilişkin açıklamalar temsilci raporunda belirtilecektir.

5. Bu Genelgede yer almayan hususlar hakkında 21/03/2017 tarihli ve 2017/1 sayılı “Kooperatiflerin Genel Kurullarında Bakanlık Temsilcisi Görevlendirilmesi Hakkında Genelge” hükümleri uygulanacaktır.

Bilgi ve gereğini rica ederim

Hata: İletişim formu bulunamadı.

7033 Sayılı kanun ile kimler daimi olarak emlak vergisinden muaf olacaktır ?-EVREN ÖZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

Sayı

:

16700543-175[17-515-192]-56251

17.11.2017

Konu

:

Emlak Vergisi

İlgi

:

08.09.2017 tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki yazınızda, 7033 sayılı Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan düzenlemeler sonucunda organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalara daimi bina vergisi muafiyeti getirildiği belirtilerek, söz konusu muafiyet dolayısıyla anılan binaların 2017 yılına ilişkin olarak tahakkuk ve tahsil edilen bina vergilerinin iade edilip edilmeyeceği ile iade edilecek ise hangi dönem itibarıyla iade edileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bina vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 7033 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile 1319 sayılı Kanunun daimi muaflıkları düzenleyen 4 üncü maddesi,

“Aşağıda yazılı binalar, kiraya verilmemek (24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla Bina Vergisinden daimi olarak muaftır. ( (a), (b), (s), (y) ve (z) fıkraları için kiraya verilmeme şartı aranmaz.)

m) Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait binalar (Vakıf senedindeki cihete tahsis edilmek şartiyle) ile organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalar” şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca, 7033 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi ile söz konusu düzenlemenin yürürlük tarihi Kanunun yayım tarihi olan 1/7/2017 olarak belirlenmiştir.

Aynı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan binadan dolayı mükellefiyetin, bu olayın vukubulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona ereceği, 11 inci maddesinde bina vergisinin ilgili belediyeler tarafından 29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh ve tahakkuk ettirileceği, 30 uncu maddesinde ise emlak vergisinin birinci taksitinin Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksitinin Kasım ayı içinde olmak üzere iki eşit taksitte ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre, 7033 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile 1319 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (m) fıkrasında yapılan düzenleme anılan Kanunun yayım tarihinde yürürlüğe girdiğinden bu tarihten itibaren bina vergisinden daimi olarak muaf tutulacak olan organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalardan 2017 yılı bina vergisi birinci taksitinin alınması, ikinci taksitinden başlayarak (bu taksit dahil) bina vergisi alınmaması gerekmektedir.

Öte yandan, 2017 yılına ilişkin bina vergisinin ikinci taksitinin tahsil edilmiş olması halinde, söz konusu tutarın mükelleflere red ve iade edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Günlük Olarak Kiraya Verilen Meskenlerin İşyerlerine Ait Vergi Oranından Vergilendirilip Vergilendirilemeyeceği Hk.

Günlük Olarak Kiraya Verilen Meskenlerin İşyerlerine Ait Vergi Oranından Vergilendirilip Vergilendirilemeyeceği Hk. Ekran Resmi 2018-04-05 23.26.41

İlgi : 18/08/2017 tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Belediyeniz yetki sınırları içerisinde bulunan bazı apartmanlardaki dairelerin konaklama yeri olarak günlük kiraya verildiğinin yapılan yoklama ile tespit edildiği, kiraya verenlerin aynı apartmanın bir dairesinde veya zemininde iş yerlerinin bulunduğu ve bu kişilerin vergi dairesi kayıtlarında “Kendine ait veya kiralanmış mobilyalı evlerde bir aydan daha kısa süreli olarak konaklama faaliyetleri” adı altında vergi mükellefi olduklarının anlaşıldığı belirtilerek, bu durumda bahse konu dairelerin iş yeri olarak değerlendirilip bina (emlak) vergilerinin iş yerlerinden alınan vergi oranından alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün sorulduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu Kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında, bina vergisi oranının meskenlerde binde bir, diğer binalarda ise binde iki olduğu, bu oranların 5216 sayılı Kanunun uygulandığı büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde % 100 artırımlı uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 37 nci maddesinde, bu Kanun hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu Kanuna göre alınacak vergiler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

213 sayılı Kanunun 3/B maddesinde; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 156 ncı maddesinde de ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yerinin; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu hükme göre, mükelleflerin ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetlerini sürdürdükleri yerlerin iş yeri özelliğini taşıyabilmesi için bu yerlerin ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olma özelliği taşıması gerekmektedir.

Bu itibarla, Belediyeniz yetki alanı sınırları içerisinde bulunan bazı apartmanlardaki konaklama yeri olarak günlük kiraya verilen dairelerin, ticari faaliyetin icrasına tahsis edilmeleri nedeniyle iş yeri sayılmaları ve bu taşınmazlardan alınacak olan bina vergilerinin mesken binaları dışında diğer binalara uygulanan vergi oranı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Arsanın Osb Tarafından Kamulaştırılması-EVREN ÖZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

17192610-125[KV-16-42]-118490

10.11.2017

Konu

:

İki tam sene aktifte kalmadan kamulaştırılan taşınmazın vergi kanunlarındaki istisna hükümleri karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; şirketiniz adına 11/12/2014 tarihinde tapuda tescil edilen ….. İlçesi, …… Mahallesi, ….. Mevkiinde yer alan 5 Pafta 1159 Parsel, 4 Pafta 1527 Parsel, 4 Pafta 1525 Parselde kayıtlı tarlaların, …… Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (….. TEKNOSAB) tarafından kamulaştırıldığı ve 24/06/2016 tarihinde tapuda tescil işleminin yapıldığı anlaşılmış olup, gayrimenkul ticareti ile uğraşmadığını belirttiğiniz şirketinizin  söz konusu kamulaştırma nedeniyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 17/4-r maddesinde yer alan istisnalardan faydalanıp faydalanamayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

            Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının anılan bentte sayılan şartlar dahilinde kurumlar vergisinden istisna olduğu, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Taşınmazlar” başlıklı (5.6.2.2.1) bölümünde;

İstisnaya konu olan taşınmazlar, Türk Medeni Kanununda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır.

            Bunlar Türk Medeni Kanunun 704 üncü maddesinde;

            – Arazi,

            – Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,

            – Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler

            olarak sayılmıştır.

            Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705 inci maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir binanın satışından doğan kazanca bu istisna uygulanmayacaktır.

            Fiiliyatta cins tahsisinin kurum adına tapuya tescilinin yapılmasında çeşitli nedenlerle gecikmeler olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl süre ile bulunup bulunmadığının tespitinde, işletmede iki yıldan fazla süre ile sahip olunarak fiilen kullanıldığının, yapı inşaat ruhsatı, vergi dairesi tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik edilebilmesi mümkün olabilecektir.

açıklamalarına yer verilmiştir.

Aynı tebliğin “İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma” başlıklı (5.6.2.3.1) bölümünde, istisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifade ile kurumun bu değerlere iki tam yıl süre ile bilfiil sahip olması gerektiği ifade edilmiş olup “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde;

            “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

            İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

            Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir. 

             ……………”

açıklamaları yapılmış olup, “Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” başlıklı 5.6.2.4.1 .bölümünde ise;

İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.

              ……………

            Düzenleme uyarınca, satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi gerektiğinden ve kamulaştırma işlemleri ile ilgili özel bir belirleme yapılmadığından, kamulaştırma işlemlerinde satış bedeline ilişkin uyuşmazlıkların maddede yer alan iki yıllık tahsil süresi içinde sonuçlandırılarak, varsa ek olarak alınan bedelin %75’inin de (geç ödeme dolayısıyla alınan faiz ve benzeri unsurlar hariç) bu süre içinde fon hesabına aktarılması şartıyla, uyuşmazlığın son bulduğu dönemde istisnadan yararlanılabilmesi mümkün bulunmaktadır.

            ……………”   

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde düzenlenen istisna uygulamasına ilişkin olarak kamulaştırma işlemleri ile ilgili özel bir belirleme yapılmamış olup, şirketinizin aktifinde 2 tam yıldan (730 gün) daha az süreyle yer alan taşınmazların kamulaştırılmasından doğan kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

            Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

– 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu,

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin ise istisna kapsamında yer almadığı,

İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,

hükümlerin yer verilmiştir.

Bu hükümlerin uygulanmasına ilişkin olarak, 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı bölümünün “4.16.İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan İştirak Hisseleri ve Taşınmazların Satışı” bölümünde gerekli açıklamalar yapılmış olup,

“4.16.1. Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı bölümünde de;

            “Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi,bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin

mülkiyetinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.

            İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz. …” denilmiştir.

 

Konuya ilişkin olarak 60 No.lu KDV Sirkülerinin “8.2.4. İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı” başlıklı bölümünde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin faaliyet konuları arasında gayrimenkul alım-satımının bulunmamasına karşın özelge talebine konu olan taşınmazların şirketiniz aktifinde 2 tam yıl kalmaması nedeniyle kamulaştırma yoluyla teslimi, KDV Kanununun  17/4-r maddesi uyarınca KDV’den istisna tutulmaksızın genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

TARIMSAL ARAZİ EDİNDİRME İŞ VE İŞLEMLERİNDE SÜREÇ-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

13 Nisan 2018 CUMA Resmî Gazete Sayı : 30390
YÖNETMELİK
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

TARIMSAL ARAZİ EDİNDİRME İŞ VE İŞLEMLERİ

HAKKINDA YÖNETMELİK

clouds-cloudy-agriculture-farm.jpg

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda öngörülen; tarım amaçlı arazi ediniminin kolaylaştırılması, tarımsal arazi piyasasının düzenlenmesi, mülkiyetten kaynaklanan ihtilafların giderilmesi, tarım arazilerinin değerinin tespiti, tarımsal üretimde kullanılmayan arazilerin üretime kazandırılması, arazi sahiplerinin satış talebi ve alıcıların alım taleplerinin değerlendirilip, tarafların birbirleriyle ilişkilendirilmesi ve işletmelerin yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne ulaştırılması veya daha da artırılmasını sağlamak amacıyla tarımsal arazi edindirme iş ve işlemlerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8/K maddesinde belirtilen tarımsal arazi edindirme iş ve işlemleri ile ilgili hususları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 24 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan;

a) Alıcı: Tarımsal arazi mülkiyetini devir almak isteyen gerçek ya da tüzel kişiyi,

b) Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını,

c) Çiftçi: Mal sahibi, kiracı, yarıcı veya ortakçı olarak devamlı veya en az bir üretim dönemi veya yetiştirme devresi tarımsal üretim yapan gerçek ve tüzel kişileri,

ç) Fiili kullanıcı: Herhangi bir tarım arazisini hâlihazırda yasal haklara uygun olarak kullanmakta olan mal sahibi, kiracı, ortakçı ve yarıcı gibi gerçek ya da tüzel kişiyi,

d) İl müdürlüğü: Gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünü,

e) İlçe müdürlüğü: Gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünü,

f) Kanun: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununu,

g) Kapitalizasyon oranı: Taşınmazın yıllık ortalama net geliri ile gerçek satış değeri arasındaki oranı,

ğ) Kiracılık: Tarım arazisinin kullanımını, belirli bir sürede ve bedel karşılığında, sahibi ile yapılacak sözleşmeye göre kullanılmasını,

h) Ortakçılık: Toprağın işlenmesi sonucunda elde edilecek ürünün, toprak sahibi ile toprağı işleyen arasında koşulları önceden belirlenen özel sözleşmeye göre paylaşılmasına dayanan işletme biçimini,

ı) Proje alanı: Arazi edindirme iş ve işlemleri ile arazi değerlemesi yapılacak yerlerin sınırları içinde kalan alanı,

i) Satıcı: Üzerine kayıtlı bulunan tarımsal arazi mülkiyetini devir etmek isteyen gerçek ya da tüzel kişiyi,

j) Tarım arazilerinin değeri: Tarım arazilerinden elde edilecek yıllık ortalama net gelirin, kapitalizasyon oranı kullanılarak hesaplanan değerini,

k) Yarıcılık: Bir tarımsal araziden elde edilen ürünün, girdilerin ortakçı tarafından sağlanarak toprak sahibi ile ortakçı arasında yarı yarıya paylaşıldığı üretim ilişkisini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Tarımsal Arazi Edindirme İş ve İşlemleri

Uygulama yapılacak yerler

MADDE 5 – (1) Tarımsal arazi edindirme iş ve işlemleri, gerçek ve tüzel kişilere ait olan tarım arazilerinde Bakanlıkça yapılır ya da yaptırılır.

Tarım arazilerinin değerinin tespiti

MADDE 6 – (1) Tarım arazilerinin değeri ve kira bedelleri Bakanlıkça tespit edilir ya da ettirilir.

Satış ve kiralama listelerinin hazırlanması

MADDE 7 – (1) Tarımsal arazi edindirme iş ve işlemlerine konu edilmek üzere;

a) Hisselilik, parçalılık, mülkiyet ihtilafı, tarımsal faaliyete son verilmesi ve göç gibi nedenlerle işlenmeyen ve tarımsal üretimde kullanılmayan,

b) Ekonomik olarak işletilememesi nedeniyle malikleri tarafından satışa çıkarılmak istenen,

c) Kiralama, ortakçılık veya yarıcılık şeklinde değerlendirilmesi talep edilen,

ç) İntikali yapılmamış, hisseliliğin giderilemediği ve intikal işlemleri çözülemeyen,

gerçek ve tüzel kişilere ait tarım arazileri tespit edilir.

(2)Tarımsal arazi edindirme iş ve işlemlerine konu edilmek üzere tespit edilen tarım parselleri, maliklerinin veya hissedarların talebi üzerine muvafakat alınmak kaydıyla mülkiyet bilgilerine de yer verilerek “Satışa Çıkarılacak Parseller Listesine” veya “Kiralama Yapılacak Parseller” listesine eklenir. Bu listeler, Bakanlığın kurumsal internet sitesinde ve mahallinde on beş gün süre ile ilan edilir. İlan usulü Bakanlıkça belirlenir.

(3) İlan edilen listelerdeki parselleri satın almak veya kiralamak isteyen gerçek ya da tüzel kişilikler belirlenerek alıcı ve kiracı listeleri oluşturulur.

(4) Öncelik sıralaması ile arz ve talep dengesi de göz önünde tutularak listeler eşleştirilir. Öncelik sıralaması aşağıdaki şekilde belirlenir:

a) Ön alım hakkına sahip olması,

b) Fiili kullanıcı olması,

c) İşletmelerin yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğüne ulaştırılması,

ç) Genç çiftçi olması.

(5) Satışa ve kiraya çıkarılan parseller ile alıcı ve kiracıların eşleştirildiği liste, Bakanlığın belirleyeceği usullerle on beş gün süre ile ilan edilir.

(6) Eşleştirilen listeye ilan süresi içinde varsa itiraz ve şikâyetler alınır. İtiraz ve şikâyetler ilanın yapıldığı mahalle/köyün bağlı olduğu il/ilçe gıda tarım ve hayvancılık müdürlüklerine yazılı olarak yapılır. İlan ve şikâyetlerin değerlendirilmesini müteakip listede bir değişiklik yapılmışsa yeniden ilan edilir. Bu ilan ile liste kesinleşir.

(7) Satış veya kiralama ile ilgili gerekli tüm bilgi ve belgeler temin edilir. İhtiyaç halinde devir işlemleri için taşınmazın malik veya hissedarlarından vekâletname alınır.

Satış ve kiralama işlemleri

MADDE 8 – (1) Alıcı, satıcı veya vekilleri tarafından mahalli tapu müdürlüklerinde devir işlemleri gerçekleştirilir. Tarafların talebi halinde, satışa çıkarılacak parseller listesindeki taşınmazların alıcısı ile satıcıları arasındaki satış işleminin gerçekleşmesine yönelik il/ilçe gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğünce aracılık işlemleri yapılır veya yaptırılır.

(2) Alıcı ve satıcılar, tespit edilen arazi değerinden farklı bir değer üzerinde anlaşırlarsa bu durumu yazılı olarak Bakanlığa bildirirler. Satış veya kiralama işlemleri bu bedel üzerinden yürütülür.

(3) Arazi ediniminde öz kaynak dışında kredi kullanmak isteyenlerin kredi işlemlerinde Bakanlıkça teknik destek sağlanır.

(4) Kira sözleşmeleri ile toprağın işlenmesi sonucu elde edilecek ürünün belirli bir oranda toprak sahibi ile toprağı işleyen arasında paylaşılmasını öngören, sözleşmeye dayanan ve yöre ve bölgelerdeki örf ve adetlere göre de değişen ortakçılık ve yarıcılık işletmecilik şekillerine ilişkin tip sözleşmeler Bakanlıkça hazırlanır ve önceden ilan edilir. Tarafların talebi halinde aracılık işlemleri yürütülür.

Toplulaştırma alanlarında arazi edindirme

MADDE 9 – (1) Arazi toplulaştırma alanlarında yeni parsel planlarının tanziminden önce; alım, satım, kiralama, hisseliliğin azaltılması, mülkiyetten kaynaklı ihtilafların giderilmesi, ortakçılık ve yarıcılık gibi işlemlerde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

(2) Arazi toplulaştırma proje alanlarında çalışmaların başlamasını müteakip, arazi edindirme iş ve işlemlerinin uygulamaları ile ilgili listeler hazırlanarak, otuz gün süre ile mahallinde ilan edilir.

(3) Özel toplulaştırma alanlarında çalışmaların başlamasını müteakip, özel toplulaştırmayı yürüten idare tarafından toplulaştırma yapılan alan, Bakanlığa bildirilir. Bakanlık tarafından arazi edindirme iş ve işlemlerinin uygulamaları ile ilgili listeler hazırlanarak, otuz gün süre ile mahallinde ilan edilir.

(4) Arazi toplulaştırma çalışmaları kapsamında yeni edinilen araziler ile alıcıların sahip oldukları parseller birlikte değerlendirilerek yeni parselasyon planları oluşturulabilir.

Mülkiyetten kaynaklanan ihtilafların çözülmesi ve kamulaştırma

MADDE 10 – (1) Bakanlık tarafından, Kanunun geçici 5 inci maddesi saklı kalmak kaydıyla paylaşımı yapılamayan, intikal işlemleri çözülemeyen, satış ve kiralama için muvafakat edilmeyen tarım arazilerinin, alıcısının bulunması halinde Kanun ve üretim amaçları doğrultusunda değerlendirilmek üzere kamulaştırılması için Maliye Bakanlığına talepte bulunulabilir.

(2) Kamulaştırma talebinde bulunulan tarım arazilerinin, malik, varis ve fiili kullanıcılarının, bedelinin ve alıcısının belirlenmesi, kamu yararı kararı alınması ve taşınmazın tespit edilen bedelinin alıcısı tarafından Maliye Bakanlığının belirttiği hesaba yatırılması işlemleri Bakanlıkça tamamlanır. Müteakiben söz konusu tarım arazilerinin alıcısı adına kamulaştırılması için Maliye Bakanlığından talepte bulunulur. Kamulaştırma bedeline yapılacak itirazlar sonucunda, mahkemenin kamulaştırma bedelini tespit edilen bedelden daha yüksek belirlemesi durumunda aradaki fark alıcı tarafından ödenir.

(3) Alıcısı adına kamulaştırma kararı alınması, arazi maliklerine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde tebligat yapılması, yapılan tebligatta bedelin yatırılacağı hesap numaralarının bildirilmesi halinde bedelin hesaba aktarılması, bildirilmemesi durumunda kamulaştırılacak arazi ile özgülenerek açılacak banka hesabına yatırılarak kamulaştırma işlemi gerçekleştirilmesi, ilgili parselin tapuda alıcı adına tescili Maliye Bakanlığınca sağlanır.

Tarım arazilerinin değerlemesinin yapılması

MADDE 11 – (1) Tarım arazilerinin gelir değeri, değerleme tarihinde, arazilerin optimum koşullarda işletilmesi halinde elde edilecek yıllık ortalama net gelire göre hesaplanır.

(2) Üretim dönemlerine ait gayrisafi üretim değerlerinin hesaplanmasında, çiftçi eline geçen ürün fiyatları ile verimler dikkate alınır. Çiftçi eline geçen ürün fiyatlarında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ile Bakanlık sistemlerindeki veriler esas alınır. Ürün deseni ve verimlerin hesabında, değerlemesi yapılacak arazinin veya bu arazilere benzer özellik arz eden yöredeki diğer arazilerin Bakanlık sistemlerindeki arazilerde yetiştirilen ürünlerin münavebe dönemine göre yıllık kayıtları esas alınarak belirlenir.

(3) Değerleme yapılan yıl içinde çiftçi eline geçen ürün fiyatlarıyla, arazilerde yetiştirilen ürünlerin münavebe dönemine göre yıllık verim ortalamaları çarpılarak araziden elde edilen yıllık gayrisafi üretim değeri hesaplanır. Bakanlıkça değerlemesi yapılacak tarım arazilerinde mutat münavebeye giren ürünler için yıllık üretim masraflarının, yıllık gayrisafi üretim değerinden çıkartılması sonucu, ürünlerin yıllık net geliri tespit edilir.

(4) Değerlemesi yapılacak arazide münavebeye giren ürünler dikkate alınarak, Bakanlık kayıtlarındaki sözkonusu arazide yetiştirilen ürün verim değerleri kullanılarak yıllık ortalama net gelir tespit edilir.

(5) Meyve bahçelerinde; tesis, artış, normal üretim ve eksiliş dönemleri dikkate alınarak, bu arazilerin ekonomik ömrü boyunca her yıla ait net gelirlerinden yararlanılarak değerleri belirlenir. Meyvesiz ağaçlıklarda ise net gelir; ilk tesis yılı ile kesim yılı arasında ağaçlıktan elde edilen toplam gayrisafi üretim değeri ile aynı dönemde yapılan toplam tesis ve bakım masrafları arasındaki fark kadardır. Bunların dışında kalan tarla tarımı ürünlerinden uzun ömürlü olanlarında da ekonomik ömrü boyunca her yıl elde ettiği gayrisafi üretim değeri ve yıla düşen masraflar dikkate alınarak arazi değerlemesi yapılır. Meyveli ve meyvesiz ağaçlıklarda hesaplanacak masraflar ve gelirler için Bakanlık verileri kullanılır.

(6) Tarımsal gelir değerine yapılacak itirazlar; hesaplamada kullanılan arazilerdeki ürün deseni ve verimleri, ürün maliyetleri ve çiftçi eline geçen fiyatlar üzerinden yeniden değerlendirilir. Arazilerin ürün desenine, masraflarına ve çiftçi eline geçen fiyatlara yapılacak itirazlarda Bakanlık ve TÜİK sistemlerindeki kayıtlar esas alınır.

(7) Arazi değerlemesinde kullanılacak kapitalizasyon oranı Bakanlık sistemindeki kayıtlar ile Bakanlık il ve ilçe müdürlüklerinden temin edilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

İstisnalar

MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında tarım işletmelerinin ölçeğinin büyütülmesi ve ekonomik açıdan verimli kılınması amacıyla yapılan devirlerde, 31/12/2014 tarihli ve 29222 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik ve 11/6/1985 tarihli ve 85/9588 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliği kapsamındaki uygulamalar kısıtlamalara yol açmaz.

Düzenleme yetkisi

MADDE 13 – (1) Bakanlık, bu Yönetmeliğin uygulaması ile ilgili olarak her türlü alt düzenlemeyi yapmaya yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.

 

Kooperatif yapı ruhsat harcından muaf mı? – Evren özmen

BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU YÖNÜNDEN

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 2 nci maddesinin (e) fıkrasında, kooperatifler eliyle, ana sözleşmelerine uygun olarak yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşılarına ait inşaatlar bina inşaat harcından, 80 inci maddesinin son fıkrası ile de organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesisler bina inşaat harcı ve yapı kullanma izni harcından müstesna tutulmuştur.

Bu itibarla, Kooperatifiniz eliyle, ana sözleşmenize uygun olarak yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşılarına ait bina inşaatlarının 2464 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinin (e) fıkrası uyarınca bina inşaat harcından müstesna tutulması, söz konusu bina inşaatının organize sanayi bölgesi ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde bulunmuş olması halinde aynı Kanunun 80 inci maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca yapı kullanma izni harcından da müstesna tutulması gerekmektedir.

Öte yandan, Kooperatifinizin bina inşaat harcı ve yapı kullanma izin harcı dışında 2464 sayılı Kanunda belirtilen vergi ve harçlardan istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.

Kat Maliklerine ait ortak alanların kiralanmasının vergi kanunları karşısındaki durumu-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

Kat Maliklerine ait ortak alanların kiralanmasının vergi kanunları karşısındaki durumu-EVREN ÖZMEN

Bilindiği üzere 634 Sayılı kat mülkiyeti kanununun tarifler başlıklı 2. Maddesinin b bendinde ortak yerlerin tanımı yapılmış olup, Ana gayrimenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine ortak yer denilmektedir.

Ekran Resmi 2017-06-19 00.41.40

Ortak yerler tapu sicil tüzüğünün 26.maddesine göre malikleri payları oranında tescil edilir. Ortak alanların maliki sitede tapu maliki olan gerçek veya tüzel kişilerin tamamıdır.

Bu kapsamda site yönetim planı hükümleri kapsamında yönetim tarafından kiralanan ortak yerlerin, kiralanması sırasında dikkate alınacak vergisel sorumluluk aşağıdaki şekildedir.

Ortak yerlerin maliki , bağımsız bölüm sahipleri olması nedeni ile yönetim tarafından malikler adına elde edilen bu gelirler 193 Sayılı gelir vergisi kanununa göre gayrimenkul sermaye iradı kapsamında değerlendirilmekte olup site yönetimi adına ayrıca gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmez.

 

Hata: İletişim formu bulunamadı.

 

Kooperatiflere verilen hangi hizmetler için indirimli oranda katma değer vergisi uygulaması yapılabilir ? Mali Müşavir Evren özmen

Kooperatiflere verilen hangi hizmetler için indirimli oranda katma değer vergisi uygulaması yapılabilir ?-Mali Müşavir Evren özmen

[email protected]

Bilindiği üzere 3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den istisna edilmiştir. Bu madde çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatı 29/7/1998 tarihinden önce alınmış ise KDV’den istisna tutulur. Bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa söz konusu işlere (% 1) oranında KDV uygulanır.

Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için;

– Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,
– İşin konut yapı kooperatifine yapılması,
-Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması gerekir.

Konut yapı kooperatiflerine yapılan ve inşaat işi niteliğinde olmayan veya taahhüde dayanmayan hizmet ifaları ile mal teslimleri, istisna ya da indirimli oran uygulamasından yararlanamaz. Dolayısıyla bu teslim ve hizmetlere genel hükümler çerçevesinde KDV uygulanır. Örneğin sadece hafriyat yapılması, sadece kooperatifin muhasebeci tutması, plan proje çizimi, peyzaj çalışmaları, maket yapımı, parselasyon ve aplikasyon çalışmaları gibi işler inşaat ve taahhüt kavramları içerisinde mütalaa edilmediği için istisnadan yararlandırmaları söz konusu olmayacaktır.

ekran-resmi-2016-12-24-14-20-33

Ek olarak her ne kadar tebliğde yer almasa da maliye bakanlığının vermiş olduğu muktezalar da oturuma başlanmış olmasının da indirimli oranda katma değer vergisi uygulamasına engel olacağı şeklinde görüşler mevcuttur.( 15.06.2015 İstanbul vergi dairesi 39044742-010.01-60685 numaralı özelgesi)

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kooperatiflerde Seçimlerde nasıl kapalı oylama yaptırılır ?-EVREN ÖZMEN

Kooperatiflerde Seçimlerde nasıl kapalı oylama yaptırılır ?-EVREN ÖZMEN

[email protected]

Genel kuruldan en az 20 gün önce 1/10 ortak noterden seçimlerin ve genel kuruldaki diğer oylamaların gizli oy açık tasnif olarak yapılmasını talep etmekteyiz diyerek müştereken kooperatif merkezine ihtarname göndermesi gereklidir

Ekran Resmi 2018-04-05 23.26.41

Kooperatif genel kurullarında Oy kullanmanın Şekli:

Madde 35 – Oylamalar el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak, genel kurula katılanların yarıdan fazlasının talebi halinde gizli oya başvurulur.

Ana sözleşme

  1. Genel olarak: Madde 48 – Genel Kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir. (Ek fıkra: 3/6/2010-5983/1 md.) Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri hariç olmak üzere, ortak sayısı 500’den fazla olan kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarındaki yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimleri, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Kooperatiflerin organ seçimlerinde her ortak, en fazla bir ortağı temsilen oy kullanabilir. Anasözleşmelerin bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz

Hata: İletişim formu bulunamadı.

 

Kooperatif Ana sözleşmesinin muteber olabilmesinin şartları nedir ?

Kooperatif Ana sözleşmesinin muteber olabilmesinin şartları nedir ?

 Genel kurul toplantılarının muteber olması için,  ortaklar tarafından yapılan beyanlar ile, muhalif kalanların muhalefet sebeplerini, yapılan seçimler ile verilen kararları içeren bir tutanak düzenlenir.

Bu tutanakta, toplantıya asaleten ve vekaleten katılanların sayısı ile kullanılan oy sayısı ayrıca gösterilir.

pexels-photo-260759.jpeg

Genel kurul tutanağının altı, genel kurul başkan ve üyeleri ile Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

 

Kooperatiflerde ön muhasebe personelinin önemi ve görev tanımı -MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2018-03-11 22.45.24

Kooperatiflerde ön muhasebe personelinin önemi ve görev tanımı

 

Bilindiği üzere kooperatifler gerek mevzuat gerek faaliyet konuları kapsamında limited ve anonim şirketlerden ayrılmaktadır. Bu nedenle ön muhasebe personelinin yeterliliği kooperatifin başarısında önemli rol oynar.

 

Bu nedenle kooperatiflerde ön muhasebe firmalardaki ön muhasebe işlemlerine göre zaman zaman farklılık arz etmektedir.

 

Kooperatiflerde ön muhasebe personelinin genel olarak yapması gereken iş ve işlemler aşağıda sıralanmış olup, tereddüt uyandıran hususlarda tarafımızla iletişime geçilmesini rica ederiz.

 

  1. Ön muhasebe personelinin günlük olarak banka giriş ve çıkışlarını kontrol etmeli, kooperatifte ön muhasebe programı var ise muhasebe programına işlemeli, ön muhasebe programı yok ise excel sayfalarına ortakların carilerini günlük olarak yazması gerekmektedir. Kasadan tahsilat kesinlikle yapılmamalıdır. Ofis programlarına hakim olması gerekmektedir.
  2. Banka ekstreleri banka tarafından aynı anda hem mali müşavirlik firmasına hem de ön muhasebe personeline gönderilmesi gerekmektedir.
  3. Ortaklar ile ilişkilerinde her zaman kibar ve problem çözme yanlısı olup, kesinlikle ortaklar ile tartışmaya girmemelidir. Cari hesap ekstrelerini ortaklar ile düzenli olarak paylaşmalıdır. Ödemesini aksatan ortaklara yönetim kurulunun belirlediği şekil ve zamanlarda iletişime geçmelidir.
  4. Zorunlu olmadığı takdirde problemleri yönetim kurulu görüşme talebine gelmeden çözmelidir.
  5. Günlük olarak kasa, banka ve ödeme, tahsilat listelerini yönetim kurulu ile paylaşılmalıdır.
  6. Yönetim kurulu toplantılarının duyurusunun ve gündeminin ilgililere gönderilmesi, takiplerinin yapılması gerekmektedir
  7. Ortaklarla ve 3. Kişiler ile mutabakatların düzenli olarak yapılması gerekmektedir
  8. Yönetim kurulu karar defterine kararların danışmanların görüşü alınarak yazılması ve imzalarının takibinin yapılması gerekmektedir.
  9. Kooperatif ortaklarının dosyalarının muntazaman tutulmasını sağlanması, eksik bilgi ve belgelerin zamanında tamamlanması gerekmektedir. Kooperatif ortaklarının ihraç sürecinde eksik bilgi belge nedeni ile ihraç zaman zaman mümkün olamamaktadır.
  10. Ortaklar defterinin güncel tutulması ve genel kurul öncesi hazirun cetvelinin ortaklar defterine uygun girilmesi gerekmektedir.
  11. Ortakların isimlerinin koop-bis sistemine eksiksiz girilmesi gerekmektedir.
  12. Mali Müşavir ve Avukatı ile sürekli iletişim halinde olması , tereddüt ettiği noktalarda mutlaka bilgi alması gerekmektedir.
  13. Kooperatifin sözleşme süreçlerinde danışmanlara gönderilmesi, danışmanların notlarını müteakip yönetim kurulu ile paylaşılması, gerekli kararların alınması ve sözleşmeler için ayrı bir dosya açılması gerekmektedir.
  14. Kooperatif merkezine gelenlerin ve arayanların günlük olarak yönetim kurulu ile paylaşılması gerekmektedir.
  15. Kooperatife ait mail adresi üzerinden, kooperatifi temsil ettiğini bilerek kurumsal ve kibar şekilde mail göndermesi gerekmektedir. Yönetim kurulu ile paylaşılacak gizli dosyaların mutlaka şifrelenmesi gerekmektedir.
  16. Gelen ve giden evrak defterini son derece titiz olarak tutulması gerekmektedir.

Bilgilerinize sunarız

Saygılarımızla

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kat Mülkiyeti Kanunu ve Kooperatifler kanununun işletme kooperatifleri özelinde değerlendirilmesi-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Kat Mülkiyeti Kanunu ve Kooperatifler kanununun işletme kooperatifleri özelinde değerlendirilmesi-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

ekran-resmi-2016-10-22-19-29-31

Hata: İletişim formu bulunamadı.

 

Kat Mülkiyeti Kanunu Kooperatifler Kanunu
Genel Kurulda Temsil-Kimlere vekalet verilebilir ? Kat maliklerinden biri, oyunu yetkili vekil
eliyle kullanabilir. Bir kişi, oy sayısının yüzde beşinden fazlasını kullanmak üzere vekil tayin
edilemez. Ancak, kırk ve daha az sayıdaki kat mülkiyetine tâbi taşınmazlarda bir kişi, en fazla iki
kişiye vekâlet edebilir. Vekaletin verileceği kişi malik olmak zorunda değildir.Anagayrimenkulde birden ziyade bağımsız bölümü olan kat maliki, her bağımsız bölüm
için ayrı bir oy hakkına sahiptir; bununla beraber onun malik olduğu bağımsız bölümlerin sayısı
ne olursa olsun, sahip olacağı oy sayısı bütün oyların üçte birinden fazla olamaz;
Başka bir ortak veya birinci derece akraba (eş, anne, baba, çocukları, eşin anne ve babası) vekil tayin edebilirler. 1000 ortağa kadar kooperatiflerde bir ortak bir vekalet alabilir. Çok hissesi olanın çok oy hakkı olmaz
Avukatlar Kat malikleri toplantıları veya Genel Kurula katılabilir mi ? Vekalet alabilir mi ? Avukatlar vekalet alabilir gelebilir Avukat vekalet alamaz. Kooperatif genel kuruluna giremez
Vergi Kanunları Karşısındaki durumu Sadece Personel ve Huzur hakkının gelir vergisi muhtasar beyanname ile bildirilir Tam Mükellef Kurumdur. Katma değer vergisi, kurumlar vergisi beyannamesi ve muhtasar beyannamesi verir
Sosyal Sigortalar Kanunu karşısındaki durumu İşveren sıfatı ile dosya açtırır İşveren sıfatı ile dosya açtırır
Yönetim Kurulu üyelerinin sigortalılığı Sigortalı olmalarına gerek bulunmamaktadır. Sigortalı olmalarına gerek bulunmamaktadır.
Yönetim kurulu kooperatif ortağı veya malik olmak zorunda mıdır ? Hayır Evet
Denetim Kurulu üyeleri kooperatif ortağı veya malik olmak zorunda mıdır ? Evet -Kat malikleri kurulu denetim işini, kendi aralarından sayı ve arsa payı çoğunluğuyla seçecekleri
bir denetçiye veya üç kişilik bir denetim kuruluna verebilir
Hayır
Tüzel Kişilik Yok Var
Ticari İşlemler Konusu Siteye ait sadece personelin gelir vergilerinin ödenmesi amacı ile muhtasar beyannamesi verilir. Kurumlar vergisi mükellefiyeti yoktur. Ancak bakım onarım- otopark v.b. Kiralama dışında kalan faaliyetleri site yönetimine bağlı iktisadi işletme veya adi ortaklık aracılığı ile yapılabilir.-Özelge:Faaliyetlerin site yönetim kurulunca yapılması halinde site yönetim kurulu Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin (D) bendinde sayılan kurumlar arasında yer almadığından kurumlar vergisine tabi olmayıp, adi ortaklık şeklinde değerlendirilerek gelir vergisine tabi olması gerekmektedir. Yapabilir
Toplantı Nisapları Kat malikleri kurulu, kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından yarısından
fazlasiyle toplanır ve oy çokluğuyla karar verir. İlk toplantı 1/2 devam eden toplantılarda nisap aranmaz. Devam eden toplantı en geç 15 gün içinde yapılır
İlk Toplantıda 1/4 İkinci toplantıda nisapsız yapılır. İlk toplantıda nisap sağlanmaz ise ikinci toplantı en erken 7 gün sonra yapılır. Ancak gündemde bu hususun yazması gereklidir. Yazmaz ise tekrar çağrı yapılmak zorunda kalınır
Genel Hükümlerin Uygulama Alanı Kat mülkiyetine veya kat irtifakına ait kütük kaydında veya kat malikleri arasındaki
sözleşmede veya yönetim planında veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat
mülkiyetinden doğan anlaşmazlıklar, Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlar hükümlerine göre
karara bağlanır.
Bu kanunda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.
Organlar Kat Malikleri-Temsilciler-Yönetim-Denetim Yönetim-Denetim-Genel Kurul
Muhasebe usulü ve defterler Kat Mülkiyeti Kanununda muhasebe usulüne ilişkin bir açıklama bulunmamakta olup, Kanunun 36.maddesinde gelir ve giderler bir defterde tutulur denilmektedir. Uygulamada malik sayısı fazla olan ve gelir giderlerin işletme defterinde tutulması mümkün olmayan toplu yapılarda bilanço usulü defterleri tasdik ettirmekteyiz.-Denetim kurulu defteri var Kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin,
kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin muhasebe usulleri ve
mecbur olarak tutacakları defterler hakkında 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümleri uygulanır-Denetim kurulu defteri yok
Birbirinin ikamesi tam olarak değil, işletme kooperatifi de bir çok konuda kat mülkiyeti kanununa göre hareket etmektedir. Site içi yaşamın düzenlenmesinde kat mülkiyeti kanunu dikkate alınmaktadır. Ancak idari ve yönetsel konularda kooperatif mevzuatı öne çıkmaktadır
Bağlı Bulunulan Bakanlık Yok Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Genel Kurullara Bakanlık Temsilcisi Katılma durumu Katılmaz-Bakanlığa bağlı değil Zorunludur
Genel Kurul Çağrı Şekli Olağan üstü toplantıda 15 gün önceden bütün kat maliklerine imzatılacak taahhütlü mektup veya elden tebliğ- Olağan toplantının zamanı zaten belli-ilan kapılara asılarak yapılmaktadır.-Yargıtay ise 15 günlük sürenin sadece olağanüstü toplantı için aranacağını, bu şartın olağan toplantı için gerek duyulmadığını savunmaktadır (Y. 5. HD, 12.01.1981, 1980/10230 E., 1981/36 K.) Mevcut Ana sözleşme ile 32 gün önce iadeli taahhütlü gönderilmesi gerekli- Değişir ise mail ve mesaj mümkün
Her yıl toplantı olmak zorunda mı Toplu yapılarda ise kurullar, en geç iki yılda bir
defadan az olmamak üzere yönetim plânlarında gösterilen zamanlarda, böyle bir zaman gösterilmemişse,
ikinci takvim yılının ilk ayı içinde toplanır
Evet Ancak bazı şartlar halinde 3 yılda bir yapılabilir-Ancak, usul ve esasları ilgili Bakanlıkça yapılacak düzenlemede
gösterilmek üzere; kooperatif üst kuruluşuna ortak olunması ve genel kurul toplantısının gündemine
konuyla ilgili madde konulması şartıyla, olağan genel kurul toplantıları en fazla üç hesap
dönemini kapsayacak şekilde ve birleştirilerek yapılabilir
Genel Kurul Zamanı Ocak Sonuna Kadar- Haziran Sonuna Kadar
Yönetim ve Denetim Kurulunun Sorumluluğu Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur. Kat malikleri kurulu, ada temsilciler kurulu veya
toplu yapı temsilciler kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye,
toplu yapılarda ise ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulunca seçilen yöneticiye
husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir. Yönetici, açılan davayı bütün kat maliklerine ve
ada veya toplu yapı temsilciler kuruluna duyurur. Kurul kararının iptali halinde bu konudaki
yargılama giderleri ortak giderlerden karşılanır
Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur.Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan
sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para
ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan
dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.(1)
İbra
Genel Kurula veya Kat Malikleri Toplantısına katılma Başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır 3 Ay öncesinden Kooperatife dilekçe verilmesi halinde
Aidatın hesaplanma yöntemi KMK-20 ve Yönetim Planı KMK-20 ve Yönetim Planı
Aidatın kesinleştirilme yöntemi Kat Malikleri toplantısında kabul edilir ise ayrıca tebliğe gerek yok ancak kat malikleri toplantısında görüşülmez veya toplantıdan önce veya sonra kesinleştirilecek ise kat maliklerine veya bağımsız bölümden fiilen yararlananlara, imzaları karşılı-
ğında veya taahhütlü mektupla bildirilir. Bildirimden başlayarak yedi gün içinde projeye itiraz
edilirse durum kat malikleri kurulunda incelenir ve proje hakkında, karar verilir, gerekirse yeni bir
proje hazırlanır
Genel Kurul Kararı
Olağan üstü Toplantı Nasıl Yapılır ? yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden
üçte birinin istemi üzerine ve toplantı için istenilen tarihten en az onbeş gün önce bütün kat maliklerine
imzalattırılacak bir çağrı veya bir taahhütlü mektupla, toplantı sebebi de bildirilmek şartiyle,
kat malikleri kurulu her zaman toplanabilir.
Dört ortaktan az olmamak kaydıyle ortak sayısının en az onda birinin isteği
üzerine Genel Kurul toplantıya çağrılır.
Yönetim Kurulu bu isteği en az on gün içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin
müracaatı üzerine veya doğrudan doğruya Ticaret Bakanlığı tarafından, yapı kooperatiflerinde
de İmar ve İskan Bakanlığı tarafından Genel Kurul toplantıya çağrılabilir.
Ticari Muamele Yasağı ve Bağdaşmayan Görev Bu duruma özel bir madde bulunmamaktadır Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık
işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif
konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.
Taşınır veya Taşınmaz edinebilir mi ? Tüzel kişiliği bulunmaması sebebi ile taşınır veya taşınmaz edinemez Edinebilir
https://kooperatiflerkanunu.com/2012/08/27/site-yonetimlerinin-tuzel-kisiliginin-olmamasi-kemal-ozmen/ Yönetimde Görev Alan Kişilerin Sorumluluklarının Kooperatifler Kanundaki Düzenlemeye Paralel Hale Getirilmesi
Kooperatifler Kanunu, (md 62); Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı “Devlet memurları” gibi ceza görürler. hükmü ile Kooperatif yönetiminde görev alanların bir anlamda kamu görevi yaptığı kabulü ile bunların görevleri ile ilgili suçlardan alacakları cezaları artırmıştır. Kooperatif Kanunda yer alan hükme benzer bir hükmün, benzer bir Topluluk Halinde Mülkiyet Formunun düzenlendiği Kat Mülkiyeti Kanununa da konulması uygun olur. Zira büyük sitelerde ve özellikle toplu yapılarda, büyük bütçeli harcamaların etkili bir kontrolü bulunmamaktadır.
Diğer yandan Kooperatifler Kanunun 56.Maddesinde yer alan ve Kooperatif Yönetim Kurulu üyeleri için aranan “Türk Ceza Kanununun zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, görevi suiistimal, sahtekarlık, hırsızlık, dolandırıcılık, hileli iflas, emniyeti suiistimal ve Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlara ilişkin hükümlerine veya bu Kanuna göre mahkum olmamak.” Şartının Kat Mülkiyetine konu anataşınmazın yöneticileri için de aranması yerinde olur
Uyuşmazlıkların Hakem Yoluyla Çözümü;
Yönetim Planlarına yer alan, kat maliklerinin birbirleri ve yönetimle uyuşmazlıklarının öncelikle hakem heyeti tarafından çözüleceği (tahkim şartı) yönündeki kurallar, Yargıtay’ca geçersiz sayılmaktadır.
Yargıtay’ın, “Buyurucu nitelikte olan Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi uyarınca yasanın uygulanmasından kaynaklanan tüm çekişmelerin sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğineve yönetim planındaki tahkim şartının geçerssiz olduğu” yönündeki yorumu mevcut yasal düzenleme karşısında yerindedir Ancak, komşuların kendi aralarındaki sorunların çözümünü tahkimle çözme yoluna gitmek istemeleri halinde yasanın buna imkan vermesi gerekir. Bu nedenle KMK da bu yönde bir değişiklik ihtiyacı bulunmaktadır.

Kooperatif Genel Kurullarında Bakanlık Temsilcilerine ödenen harç bedelleri muhtasar beyannameye eklenir mi ?-EVREN ÖZMEN-MALİ MÜŞAVİR

Temsilci ücretini brütleştirip muhtasara ekleyiniz

“Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Bu Toplantılarda Bulunacak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Komiserleri Hakkında Yönetmelik”’in 34’üncü maddesi hükmü uyarınca, hükümet komiserine ödenecek komiserlik ücretinin, Şirketinizce 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 96, 97, 103 ve 104 üncü maddeleri gereğince gelir vergisi tevkifatına tabi tutularak, kalan miktarın İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü adına açılmış banka hesabına yatırılması gerekmektedir.
Ayrıca, tevkif edilen vergilerin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 98 ve 119’uncu maddeleri uyarınca, bağlı bulunduğunuz vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekeceği tabiidir.”

Hata: İletişim formu bulunamadı.