Haziran ayı tüketimine ait faturanın Temmuz ayında düzenlenmesi halinde söz konusu faturadaki KDV’nin indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ile geçici vergi beyannamesinin ne zaman verileceği-Kemal OZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-985

12/03/2012

Konu

:

Haziran ayı tüketimine ait faturanın Temmuz ayında düzenlenmesi halinde söz konusu faturadaki KDV’nin indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ile geçici vergi beyannamesinin ne zaman verileceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin elektrik enerjisinin tamamını TEİAŞ’tan temin ettiği, Haziran ayına ilişkin elektrik tüketimlerinin elektrik dağıtım şirketleri tarafından Temmuz ayının 1-5 inci günleri arasında (bazen 15’i) sayaçlar okunmak suretiyle saptanarak faturaya baz teşkil edecek bilgilerin TEİAŞ’a bildirildiği, TEİAŞ tarafından da 15-16 Temmuz tarihleri arasında hesapların kesinleştirilerek şirketinize “Haziran ayına ilişkin tüketim bedeli” açıklamasıyla Temmuz ayında fatura düzenlendiği, şirketiniz tarafından da müşterilerinize Haziran ayına ait tüketimin Temmuz ayında fatura edilebildiği belirtilerek, Haziran ayına ait elektrik faturasının Temmuz ayında düzenlenmesi nedeniyle, söz konusu elektrik giderlerine ilişkin faturadaki KDV’nin indirim hakkının ne zaman kullanılacağı ve geçici vergi dönemleri itibariyle gider kaydının hangi dönemde olacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

I-KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde de; safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesinde ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Ayrıca “Dönemsellik” kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanunun 32 inci maddesinin birinci fıkrasında, kurum kazancı üzerinden % 20 oranında kurumlar vergisi alınacağı, ikinci fıkrasında da kurumlar vergisi mükelleflerince, câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 120 inci maddesinde ise; ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42 nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103 üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi ödeyecekleri, hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilerek onyedinci günü akşamına kadar ödeneceği belirtilmiştir.

Buna göre, elektriğin aylık bazda satışı ve tedarikinde gelir veya gider mahiyet ve tutar itibariyle ay sonunda kesinleşmiş olduğundan, elektrik satışı ve tedarikinden doğan gelir ve giderin de ay sonu itibarıyla tahakkuk ettiğinin kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla şirketiniz tarafından elektrik satışı ve tedarikinden doğan gelir ve giderin tahakkuk tarihi itibarıyla ilgili geçici vergi ve takvim yılı hesap dönemlerinde kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

II-KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 inci maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

10 uncu maddesinin (a) bendinde; vergiyi doğuran olayın, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile (b) bendinde; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ile (g) bendinde; su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesinde meydana geldiği,

29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini indirebilecekleri,

29/3 üncü maddesinde ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, elektrik enerjisi tedariki ve satışına ilişkin olarak firmanız adına TEİAŞ tarafından düzenlenen faturalar ile ilgili olarak yüklenilen katma değer vergilerinin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, yılın son aylarında tüketilen elektrik bedellerine ait faturaların izleyen yılın Ocak ayında düzenlenmesi durumunda, bu faturalardaki KDV nin de, faturaların kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılması mümkündür.

Ayrıca, bir önceki yılın Aralık ayında tüketilen elektrik bedellerine ait faturaların takip eden yılın Ocak ayında düzenlenmiş olması halinde, bu faturalardaki katma değer vergisi, söz konusu belgelerin defterlere kaydedildiği Ocak vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir.”

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Giris katta oturan asansör parası öder mı ?-Kemal OZMEN

Kat malikleri, ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümlerinin durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamazlar.”

Kooperatife ait arsanın kat karşılığı bir inşaat firmasına verilerek herbir hisse için bir konut elde edilmesi durumunda vergilendirmenin nasıl olacağı ile belge düzeni hk-Kemal OZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[267-2012/VUK-1- . . .]-1123

22/03/2012

Konu

:

Kooperatife ait arsanın kat karşılığı bir inşaat firmasına verilerek herbir hisse için bir konut elde edilmesi durumunda vergilendirmenin nasıl olacağı ile belge düzeni hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesi neticesinde, 22.07.1999 tarihinde kurulan kooperatifinizin konut yapmak amacıyla satın aldığı arsayı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemek suretiyle müteahhit firmaya teslim ettiği ve yapılacak konut sayısı 199 olduğu için 240 olan üye sayısının genel kurulda her bir hisse için bir konut olacak şekilde yeniden belirlendiği belirtilerek, kooperatifinizin kurumlar vergisi ve katma değer vergisinden muaf olup olmadığı ile belge düzeni hususlarında özelge talep edildiği anlaşılmıştır.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; “Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13. maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin” kurumlar vergisinden muaf oldukları hükme bağlanmıştır.

1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde, “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normalolarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.”

açıklamaları yer almış,

Aynı Tebliğin “4.13.1.4.3. Yapı kooperatiflerinde ortak dışı işlemler” başlıklı bölümünde de, “Yapı kooperatiflerinin, arsalarını kat karşılığı vererek işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılacaktır. Ancak, bu kooperatiflerin, her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmesi halinde, bu işlem ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir.” denilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, yukarıda belirtilen şartlarla kooperatifinizin muafiyet hükmünden yararlanması mümkün olup kooperatifinize ait arsanın kat karşılığı bir inşaat firmasına verilerek her bir hisse için bir konut elde edilmesi halinde de, bu işlem ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecek ve muafiyetinizi etkilemeyecektir.

II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-2/5 inci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim olduğu,

-4/2 inci maddesinde, bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde bunların her birinin ayrı işlem olduğu, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi tutulacağı,

-10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması anında, 10/b maddesinde ise malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

-17/4-r maddesinde ise kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisseleri teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu,

-27 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, KDV oranları KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararname eki I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.

Kararname eki I sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan “net alanı 150 m² ye kadar olan konut teslimleri” % 1 oranında, Kararname eki listelerde yer almayan net alanı 150 m² yi aşan konut ve işyeri teslimleri ise % 18 oranında KDV ye tabi tutulmaktadır.

Öte yandan, KDV Kanununun geçici 28 inci maddesine göre, 03/07/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatifleri tarafından üyelerine yapılan konut teslimleri KDV den müstesnadır.

30 Seri No’lu KDV Genel Tebliğinin (D) bölümünde arsa karşılığı inşaat işinde KDV uygulamasına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, arsa karşılığı inşaat işinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine verilen konut veya işyeri teslimidir.

Arsa sahibi tarafından müteahhide arsa tesliminde, arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımının mutat ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürülmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi KDV`ye tabidir. Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsasını daire veya işyeri karşılığında müteahhide tesliminde KDV uygulanmayacaktır.

Ayrıca, 60 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin 1.8. Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde başlıklı bölümü ile 8.2.2. Konut Yapı Kooperatiflerinin Üyelerine Konut teslimi başlıklı bölümlerinde konuya ilişkin açıklamalar yer almaktadır.

Bu açıklamalar çerçevesinde,

1- Kooperatifiniz tarafından müteahhit firmaya yapılan arsa teslimi genel oranda KDV ye tabi olacaktır. Ancak, söz konusu arsanın en az iki tam yıl süreyle kooperatif aktifinde kayıtlı olması halinde arsa teslimi işlemi Kanunun 17/4-r maddesi kapsamında KDV`den istisna olacaktır.

2- Müteahhit firma tarafından Kooperatifinize arsa karşılığında yapılan konut tesliminde emsal bedel üzerinden fatura düzenlenerek, net alanı 150 m² ye kadar olan konutlar için %1, net alanı 150 m² yi aşan konut ile arsa ve işyeri teslimleri için %18 oranında KDV hesaplanacaktır.

3- Kooperatifiniz adına düzenlenen yapı ruhsatının; 3/7/2009 tarihinden önce alınmış olması halinde üyelerinize konut tesliminiz KDV Kanununun geçici 28 inci maddesi kapsamında KDV den istisna olacaktır. Ancak, yapı ruhsatının 3/7/2009 tarihinden sonra alınmış olması halinde üyelerinize net alanı 150 m² ye kadar konut tesliminiz %1, 150 m² nin üzerindeki konut teslimleriniz ile işyeri ve arsa teslimleriniz %18 oranında KDV ye tabi tutulacaktır.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin 5 inci fıkrasında faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 262 nci maddesinde maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği, 269 uncu maddesinde, iktisadi işletmelere dahil bulunan gayrimenkullerin maliyet bedeliyle değerleneceği ve 270 inci maddesinde de gayrimenkullerde, satın alma bedelinden başka, noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Özel Tüketim Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest oldukları hükmü yer almaktadır.

Mezkur Kanunun 267 nci maddesinde;

“Emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.

Emsal bedeli sıra ile aşağıdaki esaslara göre tayin olunur:

Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) aynı cins ve nevideki mallardan sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir evvelki veya bir daha evvelki aylarda satış yapılmışsa, emsal bedeli bu satışların miktar ve tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan “Ortalama satış fiyatı” ile hesaplanır. Bu esasın uygulanması için, aylık satış miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran %25’ten az olmaması şarttır.

İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) Emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için %5, perakende satışlar için %10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli eder.

Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.

Emsal bedelinin mükellef tarafından bizzat hesaplandığı hallerde, bu hesaplara ait kayıt ve cetveller ispat edici kağıtlar olarak muhafaza edilir.

Yukarıdaki esaslarla mukayyet olmaksızın kaza mercilerinin re’sen biçtikleri değerler ile zirai kazanç ölçülerini tespit eden kararnamelerde yer alan unsurlar emsal bedeli yerine geçer.

Ücretle yapılan imalatta ücretin gerçek miktarının bilinmemesi veya doğru olarak tayin edilememesi hallerinde tespit edilecek emsal ücret de aynı esaslara göre tayin olunur.”

hükmü bulunmaktadır.

Genellikle kat/arsa karşılığı inşaatlarda;

– Kat karşılığı olmak üzere arsa sahibine daire verilmesi durumunda karşılığı ayni olan bir taahhüt söz konusudur. Arsa sahibi arsasının bir kısmını müteahhide devretme, müteahhit ise bunun karşılığında inşa edeceği dairelerin bir kısmını arsa sahibine devretme taahhüdünde bulunmaktadır.

– Arsa sahibi, arsasının belli bir payını devretmiş olup, karşılığında müteahhidin verdiği dairelere, işyerlerine veya belli bir nakit paraya sahip olmaktadır. Arsa payının bir kısmı ise arsa sahibinde kalmakta, bu kalan kısım da müteahhit tarafından kendisine verilen dairelerin arsa payına isabet etmektedir.

– Arsa sahibi ticari işletme ise, bu işlem sonucunda arsası aktifinden çıkmakta olup, bunun karşılığında dairelere, işyerlerine veya belli bir nakit paraya sahip olmaktadır. Ticari işletmenin müteahhide devretmediği arsa payı, müteahhitçe verilen dairelere isabet ettiği için ticari işletme bu iktisadi kıymetleri kayıtlarına arsa payı dâhil olarak kaydetmelidir.

– Müteahhit ise, inşa ettiği dairelerden bir kısmını arsa sahibine vermekte olup, bunun karşılığında elde ettiği iktisadi kıymet ise müteahhidin arsa sahibinden devraldığı (müteahhide kalan dairelere isabet eden) arsa payıdır. Buna göre, arsa sahibine bırakılan dairelerin karşılığında müteahhit kendisinde kalan dairelere isabet eden arsa payını devralmaktadır. Diğer bir deyişle, müteahhit açısından arsa maliyet bedeli, arsa sahibine teslim edilen daire ve işyerlerinin inşaatı için yapılan harcamaların toplamını oluşturmakta olup, bu bedel inşaat maliyetinin de içerisinde yer almaktadır.

Kooperatifinize ait arsanın kat karşılığı bir inşaat firmasına verilerek her bir hisse için bir konut elde edilmesi işlemi ortak dışı işlem kabul edilmeyerek, kooperatifiniz muafiyet kapsamında değerlendirildiğinden;

– Müteahhit firma tarafından kat karşılığı olmak üzere kooperatifinize bırakılan daireler için, söz konusu dairelerin teslim edilmesinden (inşaatın tamamlanarak mülkiyetin alıcıya geçmesinden veya tescilden önce dairelerin alıcıların kullanımına terk edilmesinden) itibaren yedi gün içerisinde kooperatifiniz adına Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesine göre tespit edilen emsal bedel üzerinden fatura düzenlenmesi,

– Kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arsasını müteahhit firmaya tesliminde, kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefi olmamasından dolayı müteahhit firma tarafından kooperatifiniz adına teslim edilen dairelerin emsal bedeli üzerinden gider pusulası düzenlenmesi,

gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İsletme kooperatifi nedir ?-Kemal ÖZMEN

İşletme kooperatifi sosyal tesisleri olan ve daha çağdaş bir ilişki ve yönetimi benimseyen sitelerin gereksinimlerine cevap vermek üzere hazırlanmış ve uygulamaya konmuş bir kooperatif türüdür. Yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifi olarak tür değiştirmesi durumunda sitenin parsel bazında yönetilmesi, dolayısıyla bölünmesi riski önlenmiş olacaktır. Uygulamada işletme kooperatifi anasözleşmesi hükümleri öncelikle uygulanacak, ancak ortakların mülkiyete ilişkin hakları da korunmuş olacaktır.

Konu ile ilgili detaylı makalemiz için;

https://medium.com/@evrenozmen/i%CC%87%C5%9Fletme-kooperatifi-nedir-6ba19e6d4e76

 

Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak işletme kooperatifine dönüşmesi ve işletme kooperatifi olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır.

Yapı kooperatifleri statüsünden işletme kooperatifi statüsüne amaç ve tür değişikliği yaparak geçilmesi için yapılacak iş ve işlemleri anlatmadan önce, işletme kooperatifi hakkında genel olarak bilgi verilmesi uygun olduğundan aşağıda bu konuda, yani işletme kooperatifi konusunda bilgi verilmiştir.

İşletme kooperatifleri 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’na tabi olan bir kooperatif türüdür.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 30.06.1989 tarih ve 22311 sayılı tebliğinde halihazırda 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’na tabi 15 adet kooperatif türü olduğu belirtilmiştir. Ancak bu türlerin sabit olmayıp, ileride gereksinim duyulması halinde artabileceği belirtilmektedir. Kooperatifler Yasası’nın 56. maddesinde “Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak” hükmünün uygulanmasında bu sayı esas alınmaktadır.

SİTE İŞLETME KOOPERATİFİ ANASÖZLEŞMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KURULUŞ, TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ, UNVAN, MERKEZ, SÜRE, AMAÇ VE FAALİYET KONULARI

KURULUŞ:
Madde 1- Bu ana sözleşmede isimleri, tabiiyetleri, adresleri ve taahhüt ettikleri sermaye payları gösterilen kimseler tarafından, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre değişir ortaklı, değişir sermayeli ve sınırlı sorumlu bir toplu işyeri yapı kooperatifi kurulmuştur.

TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ:
Madde 2- Kooperatif Ticaret Siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tescilden önce kooperatif namına iş ve işlem yapanlar bunlardan şahsen ve zincirleme olarak sorumludurlar. Anasözleşmede yapılacak değişiklikler kuruluştaki usule tabidir.

UNVAN:
Madde 3- Kooperatifin unvanı Sınırlı Sorumlu ……………………………Toplu İşyeri Yapı Kooperatifidir.

MERKEZ:
Madde 4- Kooperatifin Merkezi…………………………………. dir.

SÜRE:
Madde 5- Kooperatifin süresi …………. yıldır.

Ortakliktan istifa-Kemal Ozmen

Taraflar arasında görülen davada (Karşıyaka Asliye Ticaret Mah-kemesi)’nce bozmaya uyularak verilen 21.06.2006 tarih ve 2006/157-2006/182 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmaiı olarak davalı vekili tarafından istenmiş, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildi ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatif ortağı olup, adına kat irtifak tapusu verilmiş bağımsız bölümün tasarrufunda bulunduğunu, davalının kooperatife gönderdiği istifaname İle üyelikten istifa ettiğini bildirdiğini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 10. maddesi ve Yargıtay içtihatlarına göre, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geleceği, ortaklıktan çıkma iradesi İle birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili kooperatif adına tesciline, dava konusu taşınmaza davalının vaki müdahalesinin önlenmesine ve taşınmazın boşaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davalının genel kurul kararları uyarınca yetkilendirilen kooperatif yönetiminin hesabı gibi peşin ödeme yapıp, ibranamesini ve ferdi tapusunu aldığını, davacının kendi yapbğı işlemi inkar ederek, ibra edilen davalıya tapusunu verdikten sonra tapu iptal ve tescil davası açmasının kötü niyetli bir davranış olduğunu, peşin ödeme yapan davalı ve diğer üyeler için her genel kurulda yeni Ödemeler öngörülüp, bunun üzerine istifa etmekten başka yol kalmadığını, davalının tüm ilişiğinin bittiği kooperatiften istifa ettiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince tem-yizi üzerine, karar Dairemizin 2004/15002 E., 2006/1790 K. sayılı ilamıyla, ilamda yer alan gerekçelerle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak ya-pılan yargılama sonucunda, kooperatifçe öngörülen giderlerin talep edildiği dönemde dava konusu konuttan davalının yararlandığı, istifa beyanının akçalı yükümlülüklerinden kaçınma amacına yönelik olduğu, istifanın ortaklıktan çıkma anlamına geldiği, ortaklıktan çıkma iradesi ile birlikte ortaklık payı dahil ortaklıktan kaynaklanan tüm hakların kooperatife iadesinin gerekeceği sonu-cuna varılarak, davanın kabulü ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı kooperatif adına tapuya tesciline, davalının taşınmaza vaki müda-halesinin önlenmesine, taşınmazın boş olarak davacıya teslimine karar ve-rilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, ferdi tapu mülkiyeti kurulduktan sonra istifa yolu ile kooperatif ortaklığından ayrılan ortağa yöneltilen kooperatif ortaklığı yolu ile edinilen bağımsız bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile bağımsız bölümün kooperatif adına tapuya tescili istemine ilişkindir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, kooperatif ortaklan bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve yü-kümlülüklerde eşittirler. Bu nedenle ilke olarak, aynı Yasa’nın 10. maddesinde

düzenlenen istifa yolu ile ortaklıktan çıkan kişinin, 17. maddede öngörülen ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak yedek akçeler ve genel giderlerden payına düşenin İndirilmesinden sonra yaptığı ödemelerinin istirdadı hakkı saklı kalmak kaydı İle kooperatif ortaklığı yolu ile edindiği haklarını kooperatife iade etmesi gerekir.

Davacı kooperatifin 23.06.2002 tarihinde toplanan genel kurulunda gündemin 6. maddesi görüşülerek hesaplanacak bakiye borcunu kapatan ortakların, kooperatif giderlerinden payına düşeni ödeme yükümlülüğü devam etmek kaydı ile ferdi tapularının çıkarılmasına ve tapuda gereken işlemleri yapmaya yönetim kurulunun yetkilendirilmesine karar verilmiştir.

Bu kararın alınmasından sonra kooperatifçe çıkarılan borcunu ödeyen davalı da dahil bir kısım ortaklara yönelik olarak kooperatifi temsil ve ilzama yetkili iki yönetim kurulu üyesi tarafından düzenlenerek imzalanan ibranameyle genel giderlere katılım payı dışında kalan borcun bulunmadığı belirtilmiş, akabinde Ekim 2002’de bu şekilde ödeme yapan ortaklara daha önce isabet edip de tahsis olunan konut niteliğindeki bağımsız bölümlerle ilgili ferdi tapular çıkartılarak verilmiştir. Bu durumdaki ortaklar, adlarına bireysel tapu kaydı oluşturulduktan sonra istifa yolu ile ortaklıktan ayrılmışlardır. Oysa, anılan genel kurul kararı ve davalı tarafa yönelik düzenlenen İbranamede dahi inşaat maliyetinden kaynaklanan bakiye borcunu hesaplanmış tutarı üzerinden ödeyerek adlarına ferdi tapular çıkarılacak ortakların, genel giderlerden pay-larına düşen katılım bedelini ödeme yükümlülüğünün süreceğinin açıkça be-lirtilmiş olması karşısında, varlığı ve faaliyetleri devam eden henüz tasfiye kararı alınmamış olan kooperatif ortaklığından istifa ile ayrılma halinde or-taklığın yüklediği mükellefiyetlerden tümüyle muaf kalınıp, ortak olmakla amaçlanan bütün yarar ve menfaatleri elde etmeye cevaz verilmesi açıklanan eşitlik ilkesini zedeleyici sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Bu bakımdan, davalı durumundaki istifa yolu ile ortaklığı sona erenlerin, belirtilen genel kurul kararı doğrultusunda yaptıkları (ve gerçek bakiye borçlarını yansıbp yansıtmadığı da ayrıca inceleme ve tespite muhtaç) ödeme ve karşılığında ibraname verilerek tahsisli konutlarının ferdi tapulu mülkiyetine kavuşmalarının sonrasında koo-peratif ortaklığı sayesinde edinilen hakların ortaklık statüsüne bağlı doğmuş ve doğacak yükümlülüklerden ayrı ve bağımsız bir himaye görmesi gerektiğine dayalı davalı savunmasına itibar edilmemesi kural olarak isabetsiz değildir.

Ancak, yapılan inceleme ve araştırma, açıklanan çerçevede gelişen uyuşmazlığı doğru çözüme götürmeye yeterli değildir.

Davalı kooperatif vekilinin temyize cevap dilekçesinde sunduğu ve karardan önceye ait olmasına rağmen hüküm verilinceye kadar dosyaya yan-sımamış olan 14.05.2006 günlü genel kurul toplantısında (9) nolu gündem maddesi görüşülerek alınan kararla, eldeki dava da dahil derdest tapu iptali ve tescil davalarında hasım gösterilen ortakların kooperatife olan borçlarının kapatılması kaydı ile ortaklığa yeniden kabul edilmeleri konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği görülmekle, öncelikle bu husus üzerinde durularak kararın kesinleşmiş olması halinde, yönetim kurulunca ne gibi işlem yapıldığı, hesaplanan borcun gerçek borcu yansıbp yansıtmadığı, genel kurul kararının özüne ve amacına uygun biçimde ilgili kişilere bildirim yapılarak genel kurulca tanınan olanağın kullandırılıp kullandınlmadığı, bu arada 28.06.2003 tarihli genel kurulun (5) nolu kararı ile davalı durumundaki eski ortaklar için ka-rarlaştırılan düzenlemenin iptali istemiyle açılan davanın akıbeti belirlenip, bunun kapatılacak borca etkisi de gözönünde bulundurularak yapılacak in-celeme, araştırma ve değerlendirmeyle oluşacak uygun sonuç dairesinde da-valı tarafın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan eksik incelemeyle sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Kooperatif Eski Yönetim Kurulu Üyeleri Aleyhine Açılan Sorumluluk Davası-Kemal OZMEN

BİR AYLIK SÜRE
KOOPERATİFLER HUKUKU
RESEN GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULACAK HUSUSLAR
SORUMLULUK DAVASI (Eski Yönetim Kurulu Üyeleri Aleyhine Açılan Sorumluluk Davası) USULİ EKSİKLİKLER (Dava Şartı Olamayan Sonradan Giderilebilecek Usuli Eksiklikler)
1163 Sa.Ka.98
TTK.341
HMK.115
TTK m.341/1`de öngörülen bir aylık dava açma sürenin geçirilmesi dava hakkını düşürmez. Eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi genel kurulun karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Bu usuli eksiklikler dava şartı olmayıp tamamlanabilir. Bu yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Bu usuli eksikliklerin giderilmesi gerekli olup, bu hususlar üzerinde mahkemece re`sen durulmalıdır. Noksan olan usuli işlemler tamamlandıktan sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde eksiklikler tamamlanmaz ise
1

Yapi denetimde tevkifat oranı değişti -Kemal OZMEN

3.2.6.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı
Tebliğin (3.1.2.) bölümünde sayılanlara verilen yapı denetim hizmetlerinde alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır.
3.2.6.2. Kapsam
Tevkifatın kapsamını, yapı denetim firmalarınca verilen yapı denetim hizmetleri oluşturmaktadır. Su yapıları denetim hizmeti ve benzeri hizmetler de bu kapsamda değerlendirilecektir.
Tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlara verilen yapı denetim hizmetlerinde bedelin kamu kurumları aracılığıyla ödenmesi halinde tevkifat, hizmeti satın alan ve adına yapı denetim hizmeti faturası düzenlenen tarafından uygulanacaktır. Kamu kurumları tarafından bizzat satın alınmayan yapı denetim hizmetlerine ilişkin bedellerin, bunlar adına açılan hesaplardan ödenmesi nedeniyle sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapmaları söz konusu değildir.
Arsa karşılığı inşaat işlerinde, hizmet bedeli müteahhit tarafından ödenmekle birlikte yapı denetim hizmetine ait fatura ilgili mevzuatı gereğince inşaat ruhsat sahibi (arsa sahibi) adına düzenlendiğinden, inşaat ruhsat sahibinin mükellefiyet durumuna göre hareket edilecektir. Ruhsat sahibinin Tebliğin (3.1.2.) bölümü kapsamında olması halinde, tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesis edilecektir.

birliğinizin sahibi bulunduğu arsaların birliği meydana getiren üye kooperatiflere devredileceği belirtilerek, yapılacak söz konusu devir işleminden ne şekilde harç aranılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.-Kemal OZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-003.01-1148

26/03/2012

Konu

:

Tapu Harcı

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, birliğinizin sahibi bulunduğu arsaların birliği meydana getiren üye kooperatiflere devredileceği belirtilerek, yapılacak söz konusu devir işleminden ne şekilde harç aranılacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 57’nci maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu belirtilmiş, söz konusu tarifenin “I-Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün 15’inci maddesinde, yapı kooperatiflerinin ortaklarına dağıtacağı gayrimenkullerin ortaklar adına tescilinde kayıtlı değer üzerinden harç alınacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu harcın oranı 29/12/2009 tarih ve 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere binde 1,98 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun Kooperatifler Birliklerinin görev ve sorumluluklarına ilişkin 70’inci maddesinde, “Kooperatiflerin müşterek menfaatlerini korumak, amaçlarını gerçekleştirmek için iktisadi faaliyette bulunmak, faaliyetlerini koordine etmek ve denetlemek, dış memleketlerle olan münasebetlerini düzenlemek, kooperatifçiliği geliştirmek ve eğitim yapmak, kooperatifçilik konularında tavsiyelerde bulunmak gibi hizmetlerin yerine getirilmesi için, Kooperatif birlikleri, kooperatifler merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği kurulur…” denilmiş, 72’nci maddesinde de, konuları aynı veya birbiriyle ilgili nitelikte olan 7 veya daha çok kooperatif tarafından birlikler kurulabileceğinin ana sözleşmelerinde tespit edilebileceği ve bu birliklerin “kooperatif şeklinde” kurulacağı hükme bağlanmıştır.

İncelenmesinden görüleceği üzere, 1163 sayılı Kanun’un 72’nci maddesi ile kooperatif birliklerinin kooperatif şeklinde kurulacağı hükme bağlandığından, kooperatif birlikleri de birer “kooperatif kuruluş” niteliği taşımaktadır.

Bu itibarla, yapı kooperatifi olan üstbirliklerin, adlarına kayıtlı gayrimenkulleri birlik ortağı olan kooperatiflere konut yapımı için devretmesi işlemi, yapı kooperatiflerinin ortaklarına gayrimenkul devri işlemi ile aynı mahiyette bulunmaktadır.

Buna göre, birliğiniz yapı kooperatifi olduğundan, sahip olduğu arsaların birliği meydana getiren üye kooperatiflere konut yapımı için devrinde 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (4) sayılı tarifenin I-15’inci maddesi uyarınca binde 1,98 oranında tapu harcı tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Konut yapı kooperatifinde KDV uygulamaları ve kurumlar vergisi yönünden vergilendirilmesi. -Kemal OZMEN

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-831

05/03/2012

Konu

:

Konut yapı kooperatifinde KDV uygulamaları ve kurumlar vergisi yönünden vergilendirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; konut yapı kooperatifinizin konut teslimleri için fatura düzenleyip düzenlemeyeceği, söz konusu teslimlere ilişkin katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı, hesaplanan KDV çıkması halinde bu vergiden, daha önce gider veya maliyet unsuru olarak değerlendirilen yüklendiğiniz KDV lerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı ve kurumlar vergisi beyannamesinde kar/zarar matrah tahakkukunun olup olmayacağına ilişkin Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (k) bendinde;” Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yöneti kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri “nin kurumlar vergisinden muaf olacağı hüküm altına alınmıştır.

Konuyla ilgili olarak 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13 Kooperatifler” başlıklı bölümünde konu hakkında detaylı açıklamalara yer verilmiştir.

Yapılan incelemede kooperatifinizin 1/1/2009 yılından itibaren kurumlar vergisi mükellefi olduğu ve bu tarihten itibaren mükellefiyetle ilgili ödevlerini yerine getirmesi gerektiği tespit edilmiştir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 Sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler KDV’ye tabi bulunmaktadır.

Aynı Kanunun 17/4-k maddesinde ise konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimlerinin KDV den müstesna olduğu hüküm altına alınmış, ancak söz konusu Kanun hükmü 3/7/2009 tarihinden geçerli olmak üzere 5904 sayılı Kanunun 13/b maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle 3/7/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV Kanununa eklenen geçici 28 inci maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır.” hükmüne yer verilerek, 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri KDV den istisna edilmiştir.

Konuya ilişkin olarak 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “Konut Yapı Kooperatiflerinin Üyelerine Konut Teslimlerinde KDV Uygulaması” başlıklı (A/4) bölümünde; “5904 sayılı Kanunun yayımlandığı 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatını almış olan konut yapı kooperatifleri tarafından, üyelerine yapılacak konut teslimleri, söz konusu konutlar için belirlenen oranlarda KDV’ye tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatifleri adına, bina inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren KDV mükellefiyeti tesis edilecek, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi sözü edilen konut yapı kooperatifleri tarafından takvim yılının üçer aylık dönemleri itibariyle KDV beyannamesi verilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan KDV Kanununun; 29/1 inci maddesinde mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin indirebileceği, 29/2 nci maddesinde ise, indirimli orana tabi işlemler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan kısmının yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen tutarların da izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden ya da mahsuben iadesi imkânı getirilmiştir.

İade uygulamalarına ilişkin usul ve esaslar 74, 76, 82, 85, 99, 101, 105, 106 ve 107 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde belirtilmiştir.

Bunun yanında konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimine ilişkin olarak 60 no.luı KDV Sirkülerinin 8.2.2. bölümünde gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, Kooperatifinizin 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olması halinde üyelerinize yapacağınız konut teslimleri KDV Kanununun geçici 28 inci maddesine göre KDV den istisnadır. 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı almış olmanız halinde ise üyelerinize yapacağınız 150 m² ye kadar konut teslimlerinde %1 oranında, 150 m² nin üstündeki konut teslimlerinde ise %18 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.

Kooperatifinizin bina inşaat ruhsatını 3/7/2009 tarihinden sonra almış olması halinde inşaat ruhsatının alındığı tarih itibariyle kooperatif adına KDV mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.

Kooperatifinizce indirimli oranda KDV uygulanarak teslim edilen konutlarla ilgili olarak yüklendiğiniz KDV nin indirimi mümkün olup, indirim yoluyla gideremediğiniz KDV Kanunun 29/2 nci maddesi ve yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yılı içerisinde mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı da izleyen yılda nakden veya mahsuben iade edilebilecektir.

Ayrıca KDV mükellefiyetinin tescilinden önce Kooperatifiniz tarafından yapılan giderlere ilişkin ödenen ve kurumlar vergisinde gider veya maliyet olarak dikkate alınan KDV nin ilgili kayıt ve beyanların düzeltilmesi şartıyla indirim hesaplarına alınması ve indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Emeklinin sahip olduğu arsa paylı (hisseli) gayrimenkul için indirimli emlak vergisi oranından yararlanıp yararlanamayacağı hk.-Kemal OZMEN

Emeklinin sahip olduğu arsa paylı (hisseli) gayrimenkul için indirimli emlak vergisi oranından yararlanıp yararlanamayacağı hk.
Tarih 21/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-655
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-655

21/02/2012

Konu

:

Emeklinin sahip olduğu arsa paylı (hisseli) gayrimenkul için indirimli emlak vergisi oranından yararlanıp yararlanamayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, emekli olduğunuzu, arsa paylı (hisseli) tek meskeninizin bulunduğunu ve bu mesken için ilgili belediye tarafından emlak vergisi istenildiğini belirterek indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 8’inci maddesinin ikinci fıkrasında, “Bakanlar Kurulu, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükmün verdiği yetkiye dayanılarak muhtelif tarihlerde çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararları ile 1998-2006 yılları için gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskene (muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılanlar hariç) sahip olmaları halinde (intifa hakkına sahip olunması hali dahil), bu meskene ait bina vergisi oranı sıfıra indirilmiştir.

1319 sayılı Kanunun 23’üncü maddesinde yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde, bina bütçe yılının son üç ayı içinde bitmiş veya kullanılmaya başlanmış ise üç ay içinde emlakın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye bina vergisi bildirimi verileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, binanın, su, elektrik ve doğalgaz aboneliğinin tesis edilmesi, mesken olarak kullanıldığına karine teşkil etmekte olup dolayısıyla mükelleflerin bina vergisi ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeleri icap etmektedir.

Bu durumda, 1319 sayılı Kanunun 8’inci maddesinde yer alan indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanılabilmesi için de binaya ait iskan belgesinin alınma şartı bulunmamaktadır.

Bu itibarla, Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskene (muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılanlar hariç) sahip olmanız ve kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldığınız aylık dışında başkaca bir gelirinizin olmaması halinde, gerekli şartları haiz olduğunuz tarihi takip eden bütçe yılından itibaren sahip olduğunuz arsa paylı (hisseli) mesken nedeniyle indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

ORTAKLAŞA KULLANILAN YERLERİN TESCİLİ-Kemal OZMEN

ORTAKLAŞA KULLANILAN YERLERİN TESCİLİ

Madde 26 – Sosyal tesis, ticari mahal, yüzme havuzu, tenis kortu gibi taşınmaz mal veya bağımsız bölümler ortaklaşa kullanıma ayrılmış ise, malik sütununa faydalanan taşınmaz malların ada ve parsel veya bağımsız bölüm numaraları yazılır.

Ortaklaşa kullanılan yerler, faydalanan taşınmaz mallarda aynı ada ve parsel içerisinde olabileceği gibi, ortak sınırı olmaksızın ayrı ada ve parsellerde de bulunabilir.

Faydalanan taşınmaz malların kütük sayfasının beyanlar bölümüne, ortaklaşa kullanılan taşınmaz malın, hangi ada ve parsel veya bağımsız bölümle ortak olduğu belirtilir.

Kooperatifler Yeni turk ticaret kanunu kapsamında bölünebilir mı?-Kemal OZMEN

Konuya iliskin raporumuz icin bize ulaşın
İ[email protected]

Site isletme kooperatifi amac ve konular -Kemal OZMEN

AMAÇ VE FAALİYET KONULARI:

Madde 6 –Kooperatifin amacı, ortaklarının sahibi bulunduğu konutlardan oluşan sitenin ve site sakinlerinin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre yetki verildiğinde site yönetimini üstlenmek, siteyi geliştirmek ve güzelleştirmektir.

Bu amaçla kooperatif:

1-Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşan Kat Malikleri Kurulu veya alt kurullarınca yönetici seçilmesi halinde, anılan Kanun hükümlerine göre yöneticilik görev ve yetkilerini kullanarak siteyi yönetir.

2-Mülkiyetinde olan ortak ve genel hizmet tesislerinin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümleri uyarınca işletilmesini ve kiraya verilmesini sağlar, bunların bakım, koruma ve onarımları ile ilgili gerekli önlemler alır.

3-Amacına uygun gördüğü menkul ve gayrimenkulleri satın alır veya yaptırır, gerekirse ihtiyaç fazlasını satar, site içinde mülkiyetinde olan boş alan veya uygun yerlere imar planı esaslarına göre ortak ihtiyaçları karşılayacak, işletme faaliyetinin gerekli kıldığı inşaatları yapar veya yaptırır.

4-Site sakinlerinin, gıda ve her türlü ihtiyaç maddelerinin ucuza temin edilerek, bu maksatla ayrılmış genel hizmet tesislerinde satışını sağlar, gerekirse ulaşım hizmetlerini düzenler.

5-Site sakinlerinin sportif faaliyetleri ile sosyal dayanışma ve yardımlaşmalarını temin maksadıyla, yardım fonları oluşturur, eğitim yayın ve benzeri faaliyetlerde bulunur.

6-Kooperatifin kredi ihtiyacının karşılanması amacıyla finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredinin zamanında ve amacına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirler alır.

7-Diğer kooperatiflerle işbirliği yapar, İşletme kooperatifleri üst kuruluşlarına girer.

8-Site sakinlerinin ve site içerisinde yer alan menkul ve gayrimenkullerin sigorta ihtiyaçlarına aracı olur.

Gayrimenkulün bulunduğu binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre müteahhite devredilmesi ve bu binanın arsası üzerine yapılan yeni binadan eski konutunuz yerine,yeni konutunuzu, iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre dolmadan değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Gayrimenkulün bulunduğu binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre müteahhite devredilmesi ve bu binanın arsası üzerine yapılan yeni binadan eski konutunuz yerine,yeni konutunuzu, iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre dolmadan değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Tarih 24/02/1999
Sayı B.07.0.GEL.0.43/4305-105/6587
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH : 24.02.1999
SAYI : B.07.0.GEL.0.43/4305-105/6587
KONU : İktisap tarihinden itibaren dört yıllık süre dolmadan
satışı yapılan konuttan doğan kazancın değer artış kazancına
tabi olup, olmayacağı hk.
……………….

İLGİ : 08.01.1999 tarihli dilekçeniz.
İlgi dilekçenizin incelenmesinden; 1988 yılında satın aldığınız konutun bulunduğu binanın diğer maliklerle de anlaşılarak 1994 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak müteahhite verildiği müteahhitin bu binayı yıkarak arsası üzerine yeni bir bina inşa ettiği, inşa edilen yeni binadan 1998 Ocak ayında eski binadaki konutunuzun yerine bir konut verildiğini ve buna ilişkin olarak tapuda cins tashihi yapılan konutu 1998 Kasım ayında 13 Milyar liraya sattığınızı belirterek, Gelir Vergisi Kanunu yönünden vergi mükellefiyetinizin doğup doğmadığı hakkında bilgi istediğiniz anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunla 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmadan önceki mükerrer 80 inci maddesinin 7 numaralı bendinde; iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkuller, tahsis tarihinden ortak tarafından satın alınmış sayılır.) değer artış kazıncı olarak vergiye tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4369 sayılı Kanunla kaldırılmadan önceki mükerrer 81 inci maddesine 3946 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle eklenen fıkrada, mükerrer 80 inci maddenin birinci fıkrasının 7 numaralı bendinde belirtilen değer artış kazancının hesabında iktisap bedelinin, gayrimenkul ve bu nitelikteki hakların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı takvim yılları hariç olmak üzere, her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak tespit edileceği belirtilmiştir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununa 4008 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle eklenen geçici 41 inci maddede, söz konusu fıkra hükmünün 01.01.1993 tarihinden itibaren iktisap edilen mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler çerçevsinde; 1988 yılında iktisap ettiğiniz gayrimenkulün (konut) bulunduğu binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre müteahhite devredilmesi ve bu binanın müteahhit tarafından yıkılarak, arsası üzerine yapılan yeni binadan eski konutunuz yerine, 1998 yılı Ocak ayında iktisap ettiğiniz yeni konutunuzu, iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre dolmadan Kasım 1998 ayında elden çıkarmanızdan doğan kazanç, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Söz konusu değer artış kazancının hesabında, elden çıkardığınız konutun maliyet bedeli olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca iktisap tarihiniz esas alınmak suretiyle tespit edilecek değeri dikkate alınacaktır.

Bu suretle Takdir Komisyonunca takdir edilen bedel ile satış bedeliniz arasındaki olumlu farkın değer artış kazancı olarak 1999 yılı Mart ayı içerisinde verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif nasıl kurulur?-Kemal OZMEN

Kooperatif Nasıl Kurulur 2012

Kuruluş işlemleri icin bize ulaşın

[email protected]

A) KURULUŞ

1. Dilekçe (yetkililer tarafından imzalanmalı, ekindeki evrak dökümünü içermelidir. Vekaleten imzalanmış ise vekaletin aslı veya tasdikli sureti eklenmelidir.)
2. İlgili Bakanlık tarafından onaylanmış ana sözleşme kitapçığı (1 adet)
3. Bakanlık izin yazısı
4. Kurucuların TC Kimlik Numaraları verilmeli

Devamı icin kitabımızı edilebilirsiniz

.
· 10.1.2003 Tarih 24984 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24.01.2002 tarih 2002/5089 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince; 1163 sayılı kooperatifler kanununa tabi kooperatiflerde 1 ortaklar payının değeri 100 TL yükseltilmiştir.

20120415-202147.jpg

Kooperatiflerde gorev bolumu ve toplantilar-Kemal Ozmen

Görev Bölümü ve Toplantılar:
​Madde 45- Yönetim kurulu üyeleri; seçimi takiben yapacakları ilk toplantıda aralarından bir başkan, bir ikinci başkan, gereğine göre de birer katip ve muhasip üye seçerek görev bölümü yaparlar.
​Yönetim kurulu, başkanın bulunmadığı zamanda ikinci başkanın çağrısı ile toplanır. Toplantı en az ayda bir defa ve en az yarıdan fazla üyenin katılmasıyla yapılır. Kararlar toplantıda bulunanların çoğunluğu ile verilir. Oyların eşitliği halinde keyfiyet gelecek toplantıya bırakılır. Onda da eşitlik halinde söz konusu teklif reddedilmiş sayılır.
​Toplantılarda bulunmayan üyeleri temsilen oy kullanılamaz. Üyeler, şahsi menfaatlerini ilgilendiren hususların görüşülmesi sırasında toplantıya katılamazlar.
​Özürsüz olarak üst üste üç toplantıda hazır bulunmayan üye çekilmiş sayılır.
​Toplantılar kooperatif merkezinde yapılır. Ancak, üyelerin çoğunluğunun tasvibi ile başka herhangi bir yerde de yapılabilir.
​Alınan kararlar tarih ve numara sırasıyla yönetim kurulu karar defterine işlenir. Tüm üyelerin isimleri kararın baş tarafına yazılır ve alt tarafı toplantıya katılanlarca isim yazılarak imzalanır.
Verilen karara karşı olanlarla çekimser kalan üyeler, karşı olma veya çekimser kalma sebeplerini kararın altına yazarak imzalarlar.

Kooperatiflerde Yonetim kurulunun gorevleri nelerdir?-Kemal Ozmen

​Madde 44- Yönetim kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.

Yönetim kurulunun başlıca görev ve yetkileri şunlardır:
​1- Kooperatifin amaçlarına, ortakların menfaatlerine ve genel kurulca belirlenen esaslara uygun arsa bulmak, arsa alımına ilişkin işlemleri yürütmek, arsayı tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek satış vaadi sözleşmesi ile satın almak, imar planı ile arsaların parselasyonu yaptırmak.
​2- Yıllık bilanço ile gelir-gider hesabının hazırlanmasını sağlamak,
​3- Ortaklar ile ortak olmak için başvuranların ana sözleşmede belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarını araştırmak,
​4- Alınan arsada yaptırılacak işyeri ve diğer tesisler için gerekli plan, proje ve haritalar yaptırmak, kooperatifin amaçlarının gerçekleşmesinde kullanılmak üzere ilgili kuruluşlardan borç para almak,
​5- Kredi alma işlerinde, kooperatife kredi açacak müesseselere olan taahhüt ve vecibelerden ortakları haberdar etmek,
​6- Satın alınacak arsa ile bunlar üzerinde yapılacak işyerlerinin bedellerini gerek sermaye mevcudundan, gerekse ortakların veya kredi kuruluşlarının verdikleri paralardan ödemek,
​7- Kooperatife yapılan bağışları kooperatif amacına uygun işlerde kullanmak,
​8- Bakanlıkça istenecek her türlü evrak ve vesaiki ibraz etmek, bilgi vermek ve denetim için gönderilen yetkili elemanlara gerekli kolaylığı göstermek,
​9- Kooperatifi resmi dairelerde, mahkemelerde ve üçüncü şahıslara karşı temsil etmek,
​10- İbra etmek, dava açmak, sulh olmak veya davadan vazgeçmek,
​11- Genel kuruldan karar almak şartı ile kooperatifin taşınır ve taşınmaz mallarını satmak, rehine koymak veya mülkiyetlerini aktarmak,
​12- Doğacak sorumluluk yönetim kuruluna ait olmak üzere, kendi ortakları arasından veya hariçten bir veya birkaç kişiyi kooperatifi ilzam edecek tasarruflarda kullanmaya veya muayyen işlerde kooperatifi temsil etmeye yetkili kılmak.
​13- Kamu kaynaklı kredi kullanımı için kooperatif gayrimenkullerini ipotek ettirmek.

Kooperatif Yonetim kuruluna secilme sartlari -Kemal Ozmen

​Seçilme Şartları:
​Madde 43- Yönetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.
​1- Türk vatandaşı olmak,
​2- Kooperatif ortağı olmak ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak,
​3- Başka bir toplu işyeri kooperatifinde yönetim kurulu üyesi olmamak,
​4- Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre mahkum olmamak,
​5- Aynı zamanda kooperatifte denetçi olmamak,
​Yönetim kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, yukarıdaki şartları taşıyan gerçek kişiler vasıtasıyla temsil edilirler.
​Seçilme şartları denetim kurulu tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir.
​Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle beraber, yönetim kurulunca bu durumdaki üyelerin genel kurulca azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur.

Toplu isyeri Yapi kooperatifi anasozlesmesi -Kemal Ozmen

TOPLU İŞYERİ YAPI KOOPERATİFİ ANASÖZLEŞMESİ

BİRİNCİ BÖLÜM

KURULUŞ, TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ, UNVAN, MERKEZ, SÜRE, AMAÇ VE FAALİYET KONULARI

KURULUŞ:
Madde 1- Bu ana sözleşmede isimleri, tabiiyetleri, adresleri ve taahhüt ettikleri sermaye payları gösterilen kimseler tarafından, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre değişir ortaklı, değişir sermayeli ve sınırlı sorumlu bir toplu işyeri yapı kooperatifi kurulmuştur.

TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE ANASÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ:
Madde 2- Kooperatif Ticaret Siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tescilden önce kooperatif namına iş ve işlem yapanlar bunlardan şahsen ve zincirleme olarak sorumludurlar. Anasözleşmede yapılacak değişiklikler kuruluştaki usule tabidir.

UNVAN:
Madde 3- Kooperatifin unvanı Sınırlı Sorumlu ……………………………Toplu İşyeri Yapı Kooperatifidir.

MERKEZ:
Madde 4- Kooperatifin Merkezi…………………………………. dir.

SÜRE:
Madde 5- Kooperatifin süresi …………. yıldır.

AMAÇ VE FAALİYET KONULARI:
Madde 6- Kooperatifin amacı ortakların işyeri ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Bu amaçla kooperatif:
1- Arsa ve arazi satın alır, birleştirir imar planına uygun biçimde böldürerek alt-yapı, plan, proje ve maliyet hesapları hazırlar ve ortaklarına toplu işyeri yaptırır.
2- Yaptırılan işyerlerinin mülkiyetini bu anasözleşmede yazılı esaslara göre ortaklarına aktarır.
3- Ortaklarının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bunları ortaklarına aktarabilir.
4- Yukarıdaki fıkralardaki yazılı hususları sağlamak üzere, ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalarda bulunabilir, gayrimenkul ve menkulleri iktisap eder, kiralar, kiraya verir, satar ve benzeri tasarruflarda bulunur, ayni haklar tesis eder.
5- Kooperatifin kredi ihtiyacının karşılanması amacıyla ilgili finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredinin zamanında ve amacına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirleri alır.
6- Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri üst kuruluşlarına katılır.
7- Gerektiğinde ortaklar ve personel için yardım fonları oluşturur, konusu ile ilgili eğitim, yayın, araştırma ve benzeri faaliyetlerde bulunur.

İKİNCİ BÖLÜM

SEMAYE VE PAYLAR

SERMAYE:
Madde 7- Kooperatifin sermayesi ortakların taahhüt ettikleri payların toplam tutarlarından ibaret olup değişkendir. Ancak, sermayenin en az haddi ………….-TL’dir. Kuruluşta bu sermayenin tamamının taahhüt edilmesi ve ¼’ünün peşin ödenmesi zorunludur.
​Ayni sermaye konamaz.

​PAYLAR:
​Madde 8- Bir ortaklık payının değeri 100.-TL’dir. Ortaklar en çok 5000 pay taahhüt edebilirler. Ancak her ortağın en az ………….. pay taahhüt etmesi zorunludur.
​Ortaklık payları, bu anasözleşmenin 19’uncu maddesine göre düzenlenen ortaklık senedinde gösterilir. Senetle temsil edilmeyen paylar 100.-TL üzerinden itibar olunur.

​PAYLARIN ÖDENMESİ:
​Madde 9- Ortakların taahhüt ettikleri pay bedellerinin en az ¼’ü peşin, geri kalanı ise yönetim kurulunca belli edilecek eşit aylık taksitler halinde ve en fazla bir yıl içinde ödenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ORTAKLIK İŞLEMLERİ

ORTAKLIK ŞARTLARI:
​Madde 10- Kooperatife ortak olabilmek için; Türk vatandaşı ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi ya da kamu veya özel hukuk tüzel kişisi olmak gerekir.

ORTAKLIĞA KABUL:
​Madde 11- Gerekli şartları taşıyıp ta, kooperatife ortak olmak isteyenler yazılı olarak yönetim kuruluna başvururlar. Bu başvuruda, anasözleşmenin tüm hükümlerinin ve getirilen yükümlülüklerin kabul edildiği açıkça belirtilir.
​Ortaklığa kabul yönetim kurulunun kararı ile gerçekleşir.
​Yönetim kurulu, ortaklar ile ortak olmak için başvuranların 10’ncu maddede gösterilen şartları taşıyıp taşımadığını araştırmak zorundadır.
Ortaklığa kabul veya red kararı, ilgiliye 15 gün içinde yazı ile bildirilir. İstekli, ortaklığa alındığı takdirde, kararın kendisine bildirildiği tarihten itibaren bir ay içinde sermaye taahhüdünün diğer ortaklarca ödenmiş taksidi ile diğer ortakların her birinin o tarihe kadar ödemiş oldukları paralara eşit meblağı bir defada öder.
17’nci madde uyarınca devir yoluyla ortaklığa alınanlar hariç olmak üzere daha sonra ortaklığa kabul edileceklerden, yukarıdaki fıkrada belirtilen meblağın üzerinde para talep edilmesi, genel kurulun bu hususta karar alması halinde mümkündür.
Yedek üye ve benzeri şekilde ortak kaydı yapılamaz. Bu amaçla para tahsil edilemez.

ORTAK SAYISI:
Madde 12- Kooperatifin ortak sayısı en az 7 kişidir. Ortak sayısı, işyeri imkanlarına göre genel kurulca belirlenir.
Yönetim kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.

ORTAKLIKTAN ÇIKMA:
Madde 13- Her ortak, hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa, ortak, çıkma dileğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.

ORTAKLIKTAN ÇIKARMA:
Madde 14- Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır.
1-10’ncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler
2-Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler.
3-Kur’a çekimi sonunda kendilerine düşen işyerlerini kabul etmeyenler.
4-Tapuda kendi adlarına tescilinden önce işyerlerinde yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmeyenler.
5-Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar.
Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir.
Ortaklar, bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.
Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.

ORTAKLIĞI SONA ERENLERLE HESAPLAŞMA:
Madde 15- Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir.
Ancak ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal geri verilir.
Ayrılan ortaklar kooperatifin yedek akçeleri üzerinde bir hak iddia edemezler.
Ortaklığı sona erenlerin alacak ve hakları, bunları isteyebilecekleri günden itibaren beş yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.

ÖLEN ORTAĞIN DURUMU:
Madde 16- Ferdi münasebete geçilmeden önce ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder.
Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve borçları 15’nci madde hükümlerine göre tasfiye edilir.

ORTAKLIĞIN DEVRİ:
Madde 17- Ortaklık, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek suretiyle 10’ncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebilir.
Yönetim Kurulu, bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz.
Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez.

ORTAKLIĞA TEKRAR GİRME:
Madde 18- Ortaklığı sona erenler, ayrılma nedenlerinin ortadan kalkması halinde yeniden ortaklığa kabul edilebilirler.
Bu ana sözleşmenin 14’ncü maddesinin 5’nci bendi gereğince çıkarılanlar kooperatife tekrar alınamazlar.

ORTAKLIK SENEDİ:
Madde 19- Her ortağın üyelik haklarının, ada yazılı ortaklık senedi ile temsil olunması şarttır. Bu senede kooperatifin unvanı, sahibinin adı ve soyadı, iş ve konut adresi, kooperatife girdiği ve çıktığı tarihler yazılır. Bu hususlar, senet sahibi ile kooperatifi temsile yetkili olan kimseler tarafından imzalanır. Ortağın yatırdığı veya çektiği paralar tarih sırasıyla kaydedilir. Bu kayıtlar kooperatifin ödediği paralara ait ise ortak imza eder. İmzalı ortak senedi makbuz hükmündedir. Mezkur senet ana sözleşmeyi ihtiva etmek şartıyla ortaklık cüzdanı şeklinde de düzenlenebilir. Ortaklık senetleri kıymetli evrak niteliğinde olmayıp sadece ispat vesikası hükmündedir.

ORTAKLARIN ŞAHSİ SORUMLULUKLARI:
Madde 20- Her ortak, kooperatifin borçlarına karşı, taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumludur.
Kooperatiften ilişkisi kesilen ortağın sorumluluğu, ayrıldığı tarihten itibaren iki yıl devam eder.
Kooperatife giren her ortak, girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından dolayı diğer ortaklar gibi sorumlu olur.
Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin sorumlulukları hakkındaki hükümler saklıdır.

ORTAKLIK PAYI DIŞINDAKİ ÖDEMELER:
Madde 21- Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere ek ödemeler genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki, arsa, altyapı ve üstyapı inşaat ortak alan ve tesisler ile genel giderler katılım payları taksitlerini ödemek zorundadırlar. Bu kararlarda ana sözleşmenin 33 maddenin 2’nci fıkrasında gösterilen nisap aranır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

KOOPERATİFİN ORGANLARI VE YÖNETİMİ

KOOPERATİFİN ORGANLARI:
Madde 22- Kooperatifin organları şunlardır:
​1- Genel Kurul,
2- Yönetim Kurulu,
3- Denetim Kurulu,

GENEL KURUL:
Görev Yetkileri:
Madde 23- En yetkili organ olan Genel Kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
1- Bilanço, bilanço hesaplarının dökümü, gelir – gider farkı hesapları ile yönetim kurulu ve denetçiler tarafından verilen raporları inceleyerek kabul veya reddetmek.
2- Yönetim kurulu üyeleri ile denetim kurulu üyelerini seçmek, ibra etmek veya sorumluluklarına karar vermek, gerektiğinde bunları azletmek.
3- Yönetim ve denetim kurulu üyelerine verilecek aylık ücret, huzur hakkı ve yolluk miktarı ile bütçeyi görüşerek karara bağlamak,
4- Yönetim kurulu tarafından verilen ortaklıktan çıkarma kararlarına yapılan itirazları inceleyip karara bağlamak,
5- Kanun, anasözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptal edilip edilemeyeceği konusunda karar vermek,
6- Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tesbit etmek.
7- Üst kuruluşa girme kararı vermek ve bu kuruluşta görevlendirilecek temsilcileri seçmek,
8- Ana sözleşmede yapılması öngörülen değişiklikler hakkında karar vermek,
9- Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek,
10- İmalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yönetimini kararlaştırmak,
11- Kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak işyeri sayısını tesbit etmek,
12- Kooperatifin dağılması hakkında karar vermek, tasfiye kurulunu seçmek,
13- Kanun ve anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan diğer konular hakkında karar vermek,
Genel kurul, yukarıdaki görev ve yetkilerini devir ve terk edemeyeceği gibi, kooperatifin amaçları ile ilgili her türlü işler hakkında da karar verebilir.

Oy Hakkı ve Temsil:
Madde 24- Bütün ortaklar genel kurula katılma hakkına sahiptir. Her ortak yalnız bir oya sahip olup, yazı ile izin verilmek suretiyle bir ortak diğer bir ortağın oyunu kullanmak üzere temsilci tayin edebilir.
Ortak sayısı 1000’i geçtiğinde her ortak en çok 9 olmak üzere birden fazla ortağı temsil edebilir.
Eş ve birinci derece (ortağın; çocuğu, anne ve babası, eşinin annesi ve babası) akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz.
Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kılınan kimseler vekaleten oy kullanamazlar.
Yönetim kurulu başkan ve üyeleriyle kooperatifin işlerinin görülmesine herhangi bir surette katılmış olanlar, yönetim kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Bu hüküm denetçiler hakkında uygulanamaz. Denetçiler kendi ibralarında oy kullanamazlar.
Hiç bir ortak; kendisi, eşi veya usul ve füruğu ile kooperatif arasında ortaklık ilişkileri dışındaki şahsi bir işe veya uyuşmazlığa ait görüşmelerde oy kullanamaz.

Toplantı Şekilleri ve Zamanı:
Madde 25- Genel kurul, olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanır.
Olağan genel kurul toplantısının, her yılın ilk altı ayı içinde yapılması zorunludur.
Olağanüstü genel kurul, kooperatif işlerinin ve ana sözleşme hükümlerinin gerektirdiği zaman ve surette toplanır.

Toplantı Yeri:
Madde 26- Genel kurul, kooperatif merkezinin bulunduğu yerde toplanır.

Çağrıya Yetkili Organlar:
Madde 27- Genel Kurul, yönetim kurulunca toplantıya çağrılır.
Gerekli hallerde denetim kurulu, kooperatifin ortağı bulunduğu üst birlik ve tasfiye memurları genel kurulu toplantıya çağırma yetkisine sahiptirler.
Genel kurul yukarıdaki şekilde toplanamadığı takdirde Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca toplantıya çağırılabilir.
Ayrıca, 4 ortakdan az olmamak kaydıyla toplam ortak sayısının 1/10’unun isteği halinde, genel kurul 10 gün içinde Yönetim Kurulu tarafından toplantıya çağırılır.
Bu başvurunun, müştereken ve noter tebligatı ile yapılması gerekir.
Yönetim kurulunca bu isteğin zamanında yerine getirilmemesi ve sırasıyla denetim kurulu, kooperatifin ortağı bulunduğu üst birlik ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığına aynı şekilde yapılan başvurulardan da bir sonuç alınamaması durumunda, istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma izni alabilirler.

Çağrının Şekli:
Madde 28- Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yoluyla yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığında yapılması da mümkündür.
Çağrının, toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok iki ay içinde yapılması, toplantının gün ve saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesi zorunludur.
Çağrıda, birinci toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde yapılacak olan sonraki toplantıların tarihi, saati ve yeri açıklanarak yeni bir bildirime gerek kalmaksızın bir defada ortaklara duyuru yapılabilir. Toplantılar arasında, en az 7 en fazla 30 gün süre bulunması gerekir.
Sürelerin hesabında duyuru ve toplantı günleri hesaba katılmaz.
Ana sözleşmenin değiştirilmesi söz konusu ise, yapılacak duyuruda değiştirilecek maddelerin numaralarının yazılması ile yetinir.

Bütün Ortakların Hazır Bulunması:
Madde 29- Kooperatifin bütün ortaklarının veya temsilcilerinin hazır bulunması ve itirazın olmaması halinde, genel kurul toplantılarına ilişkin diğer hükümler saklı kalmak şartıyla, toplantıya çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olsa da kararlar alınabilir. Ancak, kararların muteber olabilmesi için, toplantıda Bakanlık temsilcisi bulundurulması hususunda gerekli işlemlerin yapılmış olması şarttır.
​Yukarıdaki fıkraya göre alınan kararlar, tüm ortaklar ve ortakların toplantıda oy birliği ile seçecekleri temsilciler tarafından imzalanacak bir tutanağa bağlanır.

​Bakanlığa Müracaat ve Gönderilecek Belgeler:
​Madde 30- Genel kurul tarihi ile yeri ve gündemi, toplantıdan en az 15 gün önce, Ankara’da Sanayi ve Ticaret Bakanlığına (Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü) diğer illerde ise kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki Valiliğe (İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü) yazılı olarak bildirilir.
​Bu bildirime, Bakanlıkça tesbit edilen miktardaki temsilci ücretinin ilgili Maliye veznesine yatırıldığını gösteren belge eklenerek toplantıda temsilci bulundurulması talep edilir.

​Gündem:
​Madde 31- Olağan genel kurul gündemine aşağıdaki hususlar yazılır.
​1- Yönetim ve denetim kurulları tarafından verilen raporların okunması,
​2- Bilanço, envanter ve gelir-gider farkı hesaplarının incelenmesi, onanması veya reddi,
​3- Yönetim kurulu ile denetim kurulu üyelerinin ibrası,
​4- Süresi biten yönetim ve denetim kurulu üyelerinin yerine yenilerinin seçilmesi
​5- Gelecek yılın bütçe ve çalışma programının görüşülmesi ve karara bağlanması,
​6- Gerekli görülen diğer hususlar.

Olağan üstü genel kurul gündemi, çağrının amacına göre tayin ve tesbit olunur.

Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantı tarihinden en az yirmi gün önce müştereken ve noter tebligatı ile bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur.
​Gündemde olmayan hususlar görüşülemez. Ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağırılması ve kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar, genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınır.

​Ortaklar Cetveli:
​Madde 32- Yönetim kurulu; her genel kurul toplantısından önce, tüm ortakların ortak numaraları, isim ve ikametgahları ile asaleten ve vekaleten imzalanacak yerleri gösterir yönetim kurulunca imzalı bir ortaklar cetveli hazırlamakla yükümlüdür.
​Bu cetvel, toplantıya katılanlar ile genel kurul başkan ve Bakanlık temsilcisi tarafından isim yazılarak ayrıca imzalanır.

​Görüşme ve Karar Nisabı:
​Madde 33- Genel Kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuların görüşülebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortakların en az ¼’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda aynı nisap aranır.
​Genel kurulda kararlar, ortakların en az ¼’ünün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarıdan fazlasının oyu ile alınır.
​Ancak, kooperatifin dağılması, diğer bir kooperatifle birleşmesi veya ana sözleşmede değişiklik yapılması ile ilgili kararlar ortaklar cetvelinde imzası bulunanların 2/3 çoğunluğu ile verilir.
​Kamu kuruluşlarından alınan kredi miktarının arttırılmasından yararlanmak üzere alınacak kararlarda, ikinci fıkra hükmü uygulanır.

​Toplantının Açılması ve Başkanlık Divanı:
​Madde 34- Genel kurul toplantısı; Bakanlık temsilcisi bulundurulması hususunda usulüne uygun başvurunun ve 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun değişik 87’nci maddesine göre işlem yapıldığının tesbiti ile toplantı nisabının sağlanması üzerine ve çağrıyı yapan organca yetkili kılınan kimseler tarafından açılır. Müteakiben bir genel kurul başkanı ile kararlaştırılacak sayıda sekreter üye ve gerektiğinde oy toplayıcı üye seçilir.
​Bu seçimde en çok oy alan adaylar seçilmiş sayılır.
​Genel kurul başkan ve üyelerinin, ortaklardan veya kooperatifin üst kuruluşlarının temsilcileri arasından seçilmesi şarttır.

​Oy Kullanım Şekli:
​Madde 35- Oylamalar el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak, genel kurula katılanların yarıdan fazlasının talebi halinde gizli oya başvurulur.

Bilançonun Tasdiki ve İbra:
​Madde 36- Bilançonun tasdikine dair olan kurul kararı yönetim kurulu ile denetim kurulunun ibrasını da kapsar. Ancak, bilançoda bazı hususlar gösterilmemiş veya bilanço yanlış olarak düzenlenmiş ise bilançonun tasdiki ile bu organlar ibra edilmiş olmazlar.
​Denetim raporunun okunmasından önce bilanço ile hesapların kabulü hakkında verilen kararlar geçerli değildir.
​İbra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemezler.
​İbra edilmeyen yönetim kurulu aleyhine tazminat davası açılabilmesi için, bu konuda genel kurulca karar verilmiş olması gereklidir. Kooperatif denetçileri genel kurul karar tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müddetin geçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Davanın reddi halinde, yönetim kurulu üyeleri tazminat talebinde bulunamazlar.

​Kararların Tesiri:
​Madde 37- Kanun ve ana sözleşmeye uygun surette toplanmış genel kurulda alınan kararlar, toplantıda bulunamayanlar veya aleyhte oy kullananlar hakkında da geçerli ve bağlayıcıdır.

​Kararların İptali:
​Madde 38- Aşağıda yazılı kimseler kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı izleyen günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
​1- Toplantıda hazır bulunup da kararlara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;

​2- Yönetim Kurulu;
​3- Kararların yerine getirilmesi yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri.
​Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, yönetim kurulu tarafından usulen ilan olunur.
​Bir kararın bozulması, bütün ortaklar için hüküm ifade eder. Bozma kararının kesinleşmesi halinde, bu husustaki ilam tescil ve ilan ettirilir.

​Genel Kurul Tutanağı:
​Madde 39- Genel kurul toplantılarının muteber olması için, ortaklar tarafından yapılan beyanlar ile muhalif kalanların muhalefet sebeplerini, yapılan seçimler ile verilen kararları içeren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta, toplantıya asaleten ve vekaleten katılanların sayısı ile kullanılan oy sayısı ayrıca gösterilir.
​Genel kurul tutanağının altı, genel kurul başkan ve üyeleri ile Bakanlık temsilcisi tarafından imzalanır.​

Genel Kurul Kararlarının Tescil ve İlanı:
​Madde 40- Toplantıya çağrının usulüne uygun yapıldığını gösteren belgeler ile ortaklar cetveli ve genel kurul tutanağı toplantı tarihinden itibaren 15 gün içinde Ticaret Sicili Memurluğuna verilmekle birlikte gerekli tescil ve ilan işlemi yaptırılır.

​Bakanlığa Gönderilecek Belgeler:
​Madde 41- Toplantı gününden itibaren en geç bir ay içinde, yönetim ve denetim kurulları raporları ile bilanço ve gelir-gider cetvelleri, genel kurul toplantı tutanağı ile ortaklar cetvelinin ve istenebilecek diğer belgelerin onaylı birer örneği, kooperatifin ticaret siciline tescil edildiği yerdeki İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne tevdi edilir.

​YÖNETİM KURULU:
​Seçimi ve Süresi:
​Madde 42- Yönetim Kurulu, genel kurulca en az bir, en çok dört yıl için seçilir ve en az üç üyeden oluşur. Genel kurulca böyle bir süre tespiti yapılmaması halinde bir yıl için seçilmiş sayılır.
​Yönetim kuruluna seçilen üye sayısı kadar da yedek üye seçilir.
​Yönetim kurulunun asil ve yedek üyeleri, genel kurulda en çok oy alanlar arasından sıra ile belirlenir. Oylarda eşitlik halinde kur’ aya başvurulur.
​Süresi sona eren üyeler yeniden seçilebilir. Genel kurul lüzum görürse yönetim kurulu üyelerini her zaman değiştirebilir.

kooperatiflerde genel kurul-Kemal OZMEN

20120414-223253.jpg