Yurtdışı Telefon Kayıt ücreti 500 TL olmuştur.

Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı 170 TL den 500 TL ye yükseltilmiştir.

9 Kasım 2018 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 320 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı 170 TL den 500 TL ye yükseltilmiştir.

selective focus photography of person using iphone x
Photo by Kerde on Pexels.com

Kooperatifler Düzenli olarak Vergi Borcunuzu sorgulayın

KARAR İLAM HARCI

Günümüzde bir çok kooperatifin devam eden birden fazla davası bulunmaktadır.

Bu süreçte bazı davalar sonuçlanabilmekte ve karar ilam harcı ödenmesi söz konusu olabilmektedir.

Ödenmesi gereken harç önce ¼’ünü ödenir, kalan kısım ise mahkemenin kararının verilmesi üzerine 1 ay içerisinde ödenir. ¾ karar harcının ödenmesi için mahkemece “Harç Tahsil Müzekkeresi” yazılır ve ödemesi gereken tarafa tebliğ edilir.

Bu nedenle karar ilam harçlarının ödenmesinin unutulmaması için düzenli olarak vergi borcu sorgulamanızı öneririz.

Saygılarımızla

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Site ve Toplu Yapılarda İşletme Projesi Nasıl Hazırlanmalı ve kesinleştirilmelidir?-

İşletme Projesi Nasıl Hazırlanmalı ve kesinleştirilmelidir?

 Hazırlayan : Mali Müşavir Evren ÖZMEN

[email protected]

634 Sayılı kat mülkiyeti kanununun 37.maddesine göre işletme projesi hazırlanırken işletme projesi kapsamında herkesin bildiği üzere

 

a) Anagayrimenkulün bir yıllık yönetiminde tahmini olarak gelir ve gider tutarları;
b) Tüm giderlerden her kat malikine, bu Kanunun 20 nci maddesindeki esaslara göre düşecek tahmini miktar; ( Eğer site yönetim planı farklı bir dağıtım öngörmüyor ise )
c) Tahmini giderlerle diğer muhtemel giderleri karşılamak üzere her kat malikinin 20 nci maddedeki esaslara göre vermesi gereken avans tutarı;gösterilir.

 

Aslında işletme projesi, site yönetim kurulunun site ile ilgili planladığı faaliyetlerin rakamsal olarak ifade edildiği bir dökümandır. Ancak günümüzde özellikle 1000 konutun üzerinde bulunan sitelerde işletme projesi hazırlamak profesyonel bütçe raporlama bilgisi gerektirmektedir. Bütçe çalışması çok markalı konut projelerinde bile maalesef afaki rakamlara dayanmaktadır.

 

Öncelikle İşletme projesi ( Tahmini bütçe) hazırlanırken mutlaka bir önceki sene içinde aylık bazda her giderin bütçe varyans analizi yapılmalıdır. Bütçe hazırlama her yıl yeni bir tecrübe edinip bir sonraki yıla daha hatasız olarak bütçe hazırlama prosedürüdür.

 

Örnek olarak işletme projesinde yer almayan veya daha az tutarda dikkate alınan kar küreme çalışmaları için alınan tuz miktarı veya sitenin yapılaşmasından kaynaklanan kanalizasyon açma gideri, bir sonraki senenin işletme projesinde mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu şekilde her sene sitenin kendine has özelikleri dikkate alınarak her yıl bütçenin gerçeğe en yakın gerçekleşme oranını yakalaması hedeflenir. Yönetim kurulu için hedeflenen bütçe gerçekleşmenin yakalanması, bütçenin zorunlu olmadıkça aşılmaması bir başarı kriteridir. Her ne kadar maliklerden istenen aylık ücretlerin avans niteliğinde olup, yıl sonunda kesin hesaba dönüşse de hiç bir kat maliki bir sonraki senenin aidatından düşmesi karşılığında bu yılın aidatını fazla ödemeyi kabul edeceğini düşünmemekteyim. Bu nedenle hedeflenen bütçenin aşılmaması ve gerçekçi bütçe yapılması kat maliklerinin site yönetimine olan güveninin artıracağı şüphesizdir.

 

 

Başka bir ilginç örnek ise 2016 yılında Istanbul’da yaşanan elektrik kesintileri nedeni ile jeneratör yakıt talebi ihtiyacıdır. Bu ve benzer bütçe kalemleri için jeneratör yakıt gideri kalemine ek olarak mutlaka öngörülemeyen gider kalemi toplam bütçenin belli bir oranında bütçeye eklenmelidir.

 

Bu rakamlara göre bir sonraki yılın enflasyon oranı da dikkate alınmalıdır. Ayrıca mutlaka site yönetim kurulunun imzaladığı sözleşmeler ve ödeme yükümlülükleri göz önüne alınmalıdır.

 

Bütçe uluslararası şirketlerde hazırlanırken nasıl bir süreç takip ediliyor ise benzer bir süreç yürütülmeli, bütçe çalışmaları kapsamında her birimden bilgi talep edilmelidir. Örnek olarak güvenlik, temizlik, teknik birimler ile görüşüp, talepleri olup, olmadığı, ek personel veya malzeme kalitesindeki eksiklik nedeni ile farklı malzeme talepleri olup, olmadığı kontrol edilmelidir.

 

Bütçe hazırlanırken eğer site dahilinde çalışan personeller taşeron firma çalışanı değil ise kıdem tazminatı karşılığının mutlaka dikkate alınması gerekmektedir. Kıdem tazminatı karşılığı hesaplanırken ne gereğinden fazla ne de az hesaplanmalıdır. Kıdem tazminatı karşılığı personelin devir hızı dikkate alınarak aktüeryal yöntem ile hesaplanması mümkündür.

 

Ayrıca sitenin demirbaşlarının yenilenmesi hususu da gerekli ise bu konuda dikkate alınmalıdır.

 

İşletme projesi iki şekilde kesinleştirilebilir.

 

1. Kat maliklerine veya bağımsız bölümden fiilen yararlananlara, imzaları karşılığında veya taahhütlü mektupla bildirilir. Bildirimden başlayarak yedi gün içinde projeye itiraz edilmez ise kesinleşir

2. Kat malikleri kurulunda karar alınması

 

Sonuç olarak tarafımdan bir çok konut ve sanayi sitesi işletme projesi ve tahmini bütçesi hazırlandığı için bu konuda yapılan hataları ve eksiklikleri tespit etme imkanım olmuştur. Sitede yaşayan insanların huzurunun kaçmaması, aidatların karşılığını aldıklarını hissetmeleri için mutlaka işletme projesi özenli ve detaylı olarak hazırlanıp kat maliklerine sunulmalıdır.

 

Saygılarımla

Mali Müşavir Evren Özmen

Turkey’s Data Protection Board Announces that Advertising Using Data Subjects’ Contact Addresses Unlawfully Must Cease

Turkey’s Data Protection Board (“Board”) has announced that advertising using data subjects’ contact details unlawfully should cease. The Board has stated that those advertising via e-mail, SMS and calls should cease such activities. The Board will impose sanctions for failures to do so.

The Board announced that:

– Data controllers and data processors must cease advertising through e-mail, SMS or calls if such activities do not fall within the scope of exceptions contained in the Data Protection Law, or data subjects’ consent for such processing is not obtained.

– Data controllers must take technical and administrative measures to prevent unlawful access and data processing, as well as provide adequate levels of protection. If data is processed by a third party, data controllers will be deemed jointly liable for such activities.

– Sanctions will apply to those who fail to comply with the points mentioned above. Given the risk of obtaining such information unlawfully, breaches will also be notified to the Prosecutor’s Office.

Please see this link for the full text of Ruling Number 2018/119, which was published in Official Gazette number 30582 on 1 November 2018 (only available in Turkish).

“Information first published in the MA | Gazette, a fortnightly legal update newsletter produced by Moroğlu Arseven.”

Kooperatiflerde Yapı Kayıt Belgesi Bedeli Ödemesi Ek Ödeme Kapsamında değildir.

Evren ÖZMEN

Kooperatif ortaklarının ek ödemelerle sorumlu olabilmesi için, öncelikle sorumluluk hallerinde olduğu gibi, ana sözleşmede bu yönde açık bir hüküm olmalıdır.

Eğer ana sözleşmede bu konuda bir hüküm yoksa, daha sonradan sözleşme değişikliği yapılarak böyle bir yüküm getirilebilir.

Bu durumda kanun koyucu ortakların yararına olarak daha ağır oy çokluğu aramış ve tüm ortakların 3/4’ünün rızasını yani, bu yönde olumlu oy kullanmasını şart koşmuştur (Koop. K. md.52, f.1).

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kooperatiflerde Ek Tasfiye, İhya Nedir Nasıl Uygulanır ?

Sorularınız için:[email protected]

Ek tasfiye

MADDE 547 (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.

(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.

GEREKÇE/Madde 547 – Madde, 6762 sayılı Kanunda bulunmayan, fakat uygulamanın ihtiyaçları nedeniyle öğreti ile yargı tarafından benimsenen ve uygulanan bir hukukî kurumu düzenlemektedir. Ek tasfiye, tasfiye işlemleri tamamlanıp tasfiyenin bitirilmiş olmasına rağmen, daha sonra başkaca tasfiye önlemleri alınmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde başvurulan geçici bir tedbirdir. Bu yeni düzenlemenin esasları şu şekilde sıralanabilir:
Birinci fıkra: Ek tasfiye kararı geçici bir tedbir kararıdır. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemekte, alınması ihmâl edilmiş tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Yapılması ihmâl edilmiş tasfiye işlemlerinin yapılmasını takiben, şirket yine sona erdirilecektir.
(1) Ek tasfiye sadece tasfiyenin kapanmış olmasına rağmen halen alınması zorunlu ek tedbirlere gereksinim duyulması halinde söz konusu olabilir. Zorunluluk yoksa ek tasfiyeye gidilemez. Bu hüküm bağlamında şirketin yeniden sicile kaydedilmesini ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek durumlar özellikle şunlar olabilir:
a) Şirkete ait bazı aktifler, dağıtım sırasında dikkate alınmamaları nedeniyle, dağıtım dışında kalmışlarsa; (bu malvarlığı unsuru bilinmekle beraber unutulmuş olabileceği gibi, sonradan bir malvarlığı unsuru da olabilir).
b) Anlaşmazlık konusu olan ve bu nedenle tasfiyeye ilişkin özel hüküm gereği tevdi edilmiş veya güvenceye bağlanmış bir borç, şirket lehine çözülmüşse ve söz konusu borçların karşılıkları boşta kalmışsa,
c) Malvarlığının dağıtımı esnasında ilgili kanunî hükümlere uyulmamışsa,
d) Pay sahiplerince haksız olarak alınmış olan tasfiye payları için geri verme davasının açılması gerekiyorsa,
e) Organlara karşı sorumluluk davası açılacaksa,
f) Şirket tarafından yapılması ve web sitesine konulması gerekli olan açıklamalar ve şirket tarafından kabul edilmesi zorunluluğu bulunan işlemler varsa,
g) Şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması, şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılması söz konusu ise.
(2) Yeniden tescil isteğinde bulunulabilmesi ve ek tasfiye yapılabilmesi, üç ana şartın gerçekleşmesine bağlıdır: Bu şartlar yukarıda örnek olarak verilen hallerde aranır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir.
a) Yeniden tescil isteği korunmaya değer bir menfaate dayanmalıdır (menfaat şartı). Korunmaya değer menfaatin varlığı inandırıcı delillerle açıklanmalıdır. İstemin ve ilgili delillerin inandırıcı olmaları yeterlidir. İspat şart değildir.
b) Yeniden tescil isteği amaca ulaşmada kullanılabilecek tek yol olmalıdır (amaca ulaşma şartı). Bu nedenle amacın gerçekleştirilmesinin bir başka yolu varsa ve örneğin alacağın bir başka şekilde elde edilmesi imkânı bulunuyorsa yeniden tescil isteğinde bulunulamaz.
c) Sicil memurunun şirketi sicilden silme kararına karşı; bir alacağın veya aktifin varlığı kanaat doğuracak bir şekilde belgelendirilerek, silme kararının iptali dava olunmalıdır.
(3) Ek tasfiye, tasfiyenin gayesinde herhangi bir değişikliğe yol açmaz. Şirket yine tasfiye şirketidir ve şirket organları tasfiye gayesi çerçevesinde işlem yapmak zorundadır.
(4) Ek tasfiyeyi talep edebilecek kişiler sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar, tasfiye memurları, son yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve şirket alacaklılarıdır. Ticaret sicil memurunun talepte bulunma yetkisi yoktur. O sadece ilgilileri talepte bulunmaya zorlayabilir.
(5) Ek tasfiye, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden talep edilir.
(6) Ek tasfiye, şirketin sicile yeniden tescilini talep etmeye yöneliktir.
İkinci fıkra: Mahkeme davada, talebin doğruluğunu inceledikten sonra, olumlu sonuca varırsa şirketin yeniden tesciline karar verir. Mahkeme gösterilen delilleri inandırıcı bulmazsa, yeniden tescil talebini reddeder. Davanın reddine karşı temyiz yoluna başvurulabilir.
(1) Ek tasfiye kararının tescili bildiricidir. Zira, eksik kalan işlemler nedeniyle gerçekte tasfiye sona ermemiştir. Tescil üzerine şirket, tüzel kişiliğini yeniden kazanır ve organlar yeniden çalışmaya başlarlar. Ancak, bu durum şirketin sona ermiş olduğu gerçeğini değiştirmez. Şirket yine tasfiye şirketidir.
(2) Ek tasfiye halinde yeniden alacaklılara çağrı yapılmasına ve bloke yılına gerek yoktur.
(3) Ek tasfiye tamamlandıktan sonra, yeni bir kapanış bildirimi, tescil ve defterlerin korumaya alınması işlemlerine ihtiyaç vardır.
(4) Ek tasfiye başlatıldığında tasfiye memurları yeniden atanmalıdır. Zira, önceki tasfiye memurlarının görevi sona ermiştir. Bu nedenle, mahkeme şirketin tescilini takiben tekrar son tasfiye memurlarını veya yeni kişi veya kişileri tasfiye memuru olarak atar. Davacı amaca uygun şekilde önceden şahsî bir öneri de sunabilir. Mahkemenin belirlediği tasfiye memuruna karşı temyiz yoluna başvurulabilir.
(5) Atanan kişi ticaret siciline tescil ve ilân ettirilmelidir. Tescil, yeniden atanan tasfiye memurları tarafından gerçekleştirilir.
(6) Ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredicidir. Bu usulden sözleşme hükümleri ve genel kurul kararlarıyla ayrılmak caiz değildir.

YAPI KOOPERATIFLERININ EMLAK VERGISI KANUNU KARSISINDAKI DURUMU

YAPI KOOPERATIFLERININ EMLAK VERGISI KANUNU KARSISINDAKI DURUMU

Kooperatif Uzmanı

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

 Genel Bilgi
31.12.1997 tarihinden itibaren konut yapı kooperatiflerinin arsaları ile bu arsalar üzerine inşaa ettirdikleri konutlar, emlak vergisine tabi olmuştur. Bu nedenle konut kooperatifleri de sahibi oldukları arsa ve binalar için emlak vergisi beyannamesi verip, emlak vergisi ödemek ile mükelleflerdir.
Bilindiği üzere ferdi mülkiyete geçilmeyen kooperatif binalarında mülkiyet kooperatif adına tescilli olduğundan, tapular ortaklar adına tescil edilmediği sürece inşaatlar tamamlanmış olsa bile emlak vergisi mükellefi kooperatif tüzel kişiliğidir. Kur’a veya tahsisin yapılmış olması, ortakların vergi mükellefi olmasını gerektirmeyeceği gibi, Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. maddesine göre intifa hakkı sahibi olmaları da bina beyannamelerini kendi adlarına vermelerini gerektiren bir husus değildir.
Arsa maliki kooperatif olduğu sürece (tapu devri yapılmadığı sürece ) emekli ortakların 200 metrekareyi aşmayan tek konutları olsa dahi indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

white generator set near industrial machines
Photo by Markus G on Pexels.com

Özetle:
1- Yapı kooperatiflerinin arsaları, emlak vergisine tabidir.
2- Konut yapı kooperatiflerinin konutlar ile ilgili vergi değerinin ¼’ü için inşaatın sona erdiği bütçe yılından itibaren 5 yıllık süre ile geçici olarak emlak vergisinden muaftır.
3- Organize Sanayi bölgesinde yer alan işyerleri-(sanayi siteleri) kiraya verilmemek şartı ile daimi olarak emlak vergisinden muaftır. ( İşyerini kendi kullananlar emlak vergisi ödemeyeceklerdir)
4-Yapı kooperatiflerinin kiraya vermedikleri kendi hizmet binaları, daimi olarak emlak vergisinden muaftır.
5- Kooperatiflere ait tasarrufları, yani yapılaşması kısıtlanan arsaların ilgili yönetmelik kapsamında emlak vergisi ödenmelidir.
6- Toplu işyeri yapı kooperatiflerinin kiraya vermedikleri kendi hizmet binaları için emlak vergisi ödemezler.
7- Yukarıdaki muafiyet hükümlerinden yararlanılması için yasal süresinde bildirim verilmiş olmalıdır. Aksi halde süresinde verilmeyen bildirimin geciktirildiği süre muafiyet süresinden düşürülmektedir. Muafiyetten yararlanmak için işyerinin el değiştirmesi bir engel teşkil etmemektedir.
8- Kamuya ait taşınmazların emlak vergisine tabi olmaması nedeniyle, Hazineden veya başka bir kamu kurumundan kiralık arsa üzerine inşaat yapan kooperatiflerin arsaları emlak vergisine tabi olmadığı gibi, daha sonra binaya dönüşmesi durumunda verilecek emlak vergisi beyannamesinde de (bina olarak) arsa ile ilgili emlak vergisi hesaplanmayacaktır
9-Yapı Kayıt Belgesi alınan ve daha önce emlak beyannamesi verilmeyen yerler için Belediyelerin geriye dönük tarhiyat yapma hakkı bulunmaktadır
10-Organize Sanayi Bölgelerindeki arsalar Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar emlak vergisinden muaftır.
Saygılarımla

 

Kooperatiflerin Düzenli Yapılmayan Mahsupları Vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indirimi avantajını kullanmasına engel

Konu: Vergi indirimi (Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi)

İlgi: 21/02/2018 tarihli ve 600945 sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin 12/2/2016 tarihinde 10.000 TL tutarındaki ihracat istisnasından doğan KDV iade talebinin 958,92 TL lik kısmına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı …….. Gümrük Müdürlüğünün …….. Vergi Dairesine göndermiş olduğu yazılara istinaden daha önce ihraç edilen ve KDV açısından ihracat istisnasına konu malların ithal edilmek üzere geri gelen eşya kapsamında olduğu gerekçesiyle bahsi geçen Müdürlük tarafından şerh konulduğu, mahsup talebi gerçekleştirilmeyen söz konusu tutar nedeniyle mahsup talebine konu geçici vergi borcunun 2,24 TL lik gecikme zammı ile birlikte ilgili Daire tarafından Şirketinizden tahsil edildiği belirtilerek, bu durumun Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinden faydalanılmasına engel teşkil edip etmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” başlıklı mükerrer 121 inci maddesinde; “Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir.

Söz konusu indirimden faydalanabilmek için;

1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.),

2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),

3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

şarttır.

…” hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan, konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara 301 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “4.1. İlgili dönem beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması” başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

Buna göre, Şirketinizin 2015/4 geçici vergilendirme dönemi beyannamesini kanuni süresi içerisinde vermekle birlikte tahakkuk eden vergiye ilişkin mahsup talebinizin 958,92 TL lik kısmının yerine getirilmeyerek gecikme zammı ile birlikte vadesinden sonra ödenmesi nedeniyle anılan madde hükmünden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

Hangi Kooperatifler %1 Kdv ile inşaat yaptırabilir ?

KOOPERATİFLERE YAPILAN İNŞAAT TAAHHÜT İŞLERİ:

1- “29.7.1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan “Konut Yapı Kooperatiflerine” yapılan inşaat taahhüt işleri, katma değer vergisinden müstesnadır.”(KDVK. Geçici 15. Md)

2- “29.7.1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat işleri ise 2007/13033 sayılı B.K. Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 12. sırası uyarınca %1 oranında KDV’ye tabi bulunmaktadır.

%1 KDV Olacak şekilde inşaat taahhüt işlerinin söz konusu olabilmesi için

Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulanabilmesi için;

a) Yapı ruhsatının konut yapı kooperatifine verilmiş olması, gerekmektedir

b) İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

c) Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması,

d) Arsanın tapu sicilinde kooperatif adına tescil edilmesi,

e) Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

Kooperatifte Çalışan Personelin Gelir Vergisi Muafiyeti var mıdır ?

Kooperatifler,

-Çalıştırdıkları personele yaptıkları ücret ve ücret sayılan ödemeler ile yönetim ve denetim kurulu üyelerine yaptıkları ücret/huzur hakkı gibi ödemelerden,Gelir vergisi kesintisi yaparak ilgili vergi dairesine bildirmekle mükelleftir.

Uygulamada konut kooperatifler ile siteler birbiri ile karıştırılarak, sanki kooperatiflerde de aşağıdaki maddenin uygulaması mümkün zannedilmektedir. Ancak ilgili madde kooperatiflerde değil, site yönetimleri veya apartman yönetimleri için geçerlidir.

Saygılarımla

Evren ÖZMEN

GVK 23-Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.) (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);

Kooperatifin Taşınmazının İmar Planında Kamu Hizmetine Ayrılması Hangi Durumlarda Mülkiyet Hakkını İhlal Eder ?

Hazırlayan: Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

3194 Sayılı İmar Kanunu 10.maddesine göre Belediyeler; imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisinde kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgili kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konulan gayrimenkuller kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder.

İmar Planı ile kamuya ayrılan yerler için kamulaştırılma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödenmez.

imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödenmesi durdurulur. Kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisi, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödenir

Düzenleme ortaklık payından fazlası bırakılır ise emlak alım ve satım vergisi alınmaz

Onaylanmış imar planlarında, birinci fıkrada yazılı yerlerdeki arsa ve arazilerin, bu Kanunda öngörülen düzenleme ortaklık payı oranı üzerindeki miktarlarının mal sahiplerince ilgili idarelere bedelsiz olarak terk edilmesi halinde bu terk işlemlerinden ayrıca emlak alım ve satım vergisi alınmaz.

İmar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde herhangi bir işlem yapılmaması halinde idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir mi ?

Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir. (2942 Sayılı kanun )

 

Kooperatifler vadeli mevduat geliri veya repo geliri elde edebilir mi ?

kooperatiflerin başkaca gelir getirici faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizlerinden ibaret olması halinde, kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri dahil) vermelerine gerek bulunmamaktadır. Yapılan vergi kesintileri nihai vergileme olacaktır.

Konut kooperatifçiliği üzerine Kemal Özmen ile röportaj – Venedik Bienali Türkiye Pavyonu “Vardiya” projesi

Konut kooperatifçiliği üzerine Kemal Özmen ile röportaj

“Uçsuz Bucaksız Azınlık” atölyesi kapsamında | 16. Uluslararası Mimarlık Sergisi Venedik Bienali Türkiye Pavyonu “Vardiya” projesi

Interview with Kemal Özmen about housing cooperatives

As part of “The Vast Minority” workshop | 16th International Architecture Exhibition La Biennale Di Venezia Pavilion Of Turkey “the Shift” project

 

[vimeo 289683307 w=640 h=360] History of Cooperativism in Turkey – Kemal Özmen from Herkes İçin Mimarlık on Vimeo.

İmar Barışında Güncel Konular-EVREN ÖZMEN

İmar Barışında Güncel Konular

 Merhaba, bu yazıda soru cevap olarak imar barışı ile ilgili güncel konularda bilgi vermeye çalışacağım. Umarım faydalı olur.

Turizm, Hastane ve Sanayi Binalarında başvurunun az olmasının sebebi nedir ?

 

Belirtilen yapıların özellikleri gereği tek bağımsız bölüm olmaları nedeni ile (634 sayılı kat mülkiyeti kanunu madde 10 )İskanlı olmasına rağmen, ruhsatsız olarak ek imalat yapıldığında bütün alan üzerinden bedel hesaplanması ve oranın % 5 olması nedeni ile başvurular istenilen düzeyde değildir.

 

Bu durumda ilgili yapıların iskanının olmasının bir anlamı kalmamaktadır. Sanki iskan yokmuş gibi yapı kayıt bedeli ödenmektedir. Bu konuda bakanlığa gerekli öneriler il müdürlükleri tarafından sunulduğu bilinmektedir.

 

Ferdileşmemiş Kooperatiflerde yapı kayıt belgesi başvurusu nasıl ve kimin adına yapılır ?

 

Ferdileşmemiş kooperatiflerde yönetim kurulu başkanı veya yetki verilen danışmanı kendi e –devlet şifresi ile başvuru yapabilir. Ancak kooperatiflerde yapı kayıt belgesi bedeli kooperatifin mevcut kaynaklarından değil, ortaklardan toplanacak ise ilgili husus kooperatifler kanunu ve kooperatif anasözleşmesine göre genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkiler arasında sayılması nedeni ile mutlaka genel kurul yapılması gerekmektedir. Benim şahsi görüşüm kooperatifin mevcut kaynakları yapı kayıt bedelini ödemeye yeterli olsa bile genel kurul yapılıp, bu husus ile ilgili tahmini bütçe ortakların onayına sunulmalıdır.

 

Ferdileşmiş Kooperatiflerde ve/veya Site Yönetimlerinde Yapı Kayıt belgesi başvurusu nasıl ve kimin adına yapılır ?

 

Bilindiği üzere ferdileşmiş kooperatiflerde kat irtifak veya kat mülkiyet tapuları ortaklara dağıtılmış bulunmaktadır. Aynı şekilde kooperatif eliyle yapılaşmamış, yüklenici firmanın inşaa etmiş olduğu sitelerde de maliklerin tamamının bireysel tapuları mevcut bulunmaktadır.

 

Site yönetimlerinin tapular üzerinde bir tasarruf hakkı bulunmaması nedeni ile

Tereddüt edilen husus; bireysel tapusu olan maliklerin yapı kayıt belgesi başvuruları blok bazında mı yapılacaktır ? Yoksa site yönetim kurulunun belirlediği kişi veya kişiler tarafından yapılabilmesi mümkün olabilecek midir ? Örnek olarak aynı veya bitişik parseller üzerinde yapılaşmasını tamamlanmış olan bir sitede 50 den fazla blok var ise, her bloktan bir temsilci seçilerek ilerlenmesi yerine kat malikleri veya kooperatif olağan üstü genel kurulunda alınan karar doğrultusunda site veya kooperatif yönetim kurulu başvuruyu yapabilir mi ? Çevre ve Şehircilik bakanlığının site veya kooperatif yönetimi tarafından belirlenen bir kişi üzerinden yapılan ( blok bazında değil ) başvuruları kabul ettiğini bilmekle beraber, uygulamada daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek adına görüş alınarak ilerlenmesini uygun bulmaktayım.

 

Bu noktada site yönetimlerinin tüzel kişiliği bulunmaması ancak yapı veya işletme kooperatiflerinin üzerlerine gayrimenkul edinmeleri mümkün olması ayrıca tüzel kişilikleri bulunması nedeni ile imar barışı sürecinde daha avantajlı olduklarını düşünmekteyim.

 

 

Sitelerde veya Kooperatiflerde Sosyal Tesisler ile ilgili olarak yapı kayıt başvurusu kimin tarafından ve nasıl yapılmalıdır ?

 

Bu noktada sosyal tesislerin tapu sicil tüzüğüne nasıl kayıt edildiği büyük önem arz etmektedir. Tapu sicil tüzüğünün 26.maddesinde ortak yerler başlı başına kullanıma ayrılmış, kendine ait arsa payı verilen şekilde kayıt edilmiş ise ( müşterek medhal ) olarak site yönetim kurulu kararı ile belirlenen kişi başvuru yapılabileceğini düşünmekteyim.

 

6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli alan ilan edilen yerlerde yapı kayıt belgesi başvuru yapılabilir mi ?

 

Tebliğde yapı kayıt belgesine başvurulamayacak durumlar bellidir. Başvurulmayacak yerler ile ilgili bölümde 6306 sayılı kanun ile riskli alan ilan edilen yerler sayılmamıştır. Taslakta başvurulmayacak yerler ile ilgili riskli alanlar bulunmakta iken ancak yayınlanan da riskli alanlar çıkarılmıştır.

 

 

Hangi yıkım kararları iptal edilecektir ?

 

Sadece 3194 Sayılı kanunun 32 ve 42.maddeleri kapsamında alınan yıkım kararları iptal edilecektir. Çünkü geçici 16.madde imar kanununa eklenmiş ve bu kanun kapsamında yıkım iptal edilecektir denilmiştir. Boğaziçi kanunu ve kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu ile ilgili yıkım kararlarının iptal edilip, edilmeyeceği net değildir.

 

31.12.2017 den sonra yapılan imara aykırılıklar ile ilgili yapılacak işlemler nedir ?

 

Geçici 16.madde 31.12.2017 den önceki imara aykırı imalatları kapsamaktadır. Ancak 31.12.2017 den sonra ruhsatsız ve ruhsat eklerine aykırı imalat yapanlar için belediyeler imar kanunun 32 ve 42.maddesini işleteceklerdir.

 

Karma Kullanımlar ile ilgili yapı kayıt bedeli nasıl hesaplanacaktır ?

 

Karma kullanımlı yapılarda konut ve ticari olarak kullanılan alanlar ayrı ayrı ve arsa payları da dikkate alınarak belirtilen kat sayı ile çarpılarak bulunacaktır.

 

 

 

 

İmar Barışı ile uzatılması söz konusu mudur ?

 

Bakanlar kurulu bir yıl kadar uzatmaya yetkili olup, hali hazırda bu konuda bir gelişme bulunmamaktadır. Ancak başvuru sayıları ve mevcut ekonomik süreç göz önüne alındığında 31.12.2017 sonrası ruhsatsız imalatlara engel olunabilecek ise uzatılmasının faydası olacağını düşünmekteyim.

 

Belediyelerden sokak rayicini öğrenmek için emlak vergisi borcu olmaması zorunlu mudur ?

 

Hayır zorunlu değildir. Web sitelerinden de öğrenebilirsiniz

 

 

Tahsisi yapılamayan sosyal donatı alanı olarak belirlenen yerler için başvuru yapılabilir mi ?

 

İmar planı yapılmış ise , örnek olarak eğitim alanı olarak belirlenmiştir ve Milli Eğitim bakanlığına tahsis edilmiştir ve üzerinde yapı vardır. Bu alana başvuru geçersizdir.

 

Ancak imar planı yapılmıştır. Uygulama görmemiş ve herhangi bir tahsis işlemi yapılmamış ve üzerine bina bulunmamaktadır. Bu alanlara başvuru yapılmasına engel bir durum bulunmamaktadır.

 

Saygılarımla

İmar Barışı ile ilgili Olağanüstü Genel Kurul yapacak kooperatiflerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir ?-Evren ÖZMEN

İmar Barışı ile ilgili Olağanüstü Genel Kurul yapacak kooperatiflerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir ?-Evren ÖZMEN

Gündem ve alınması gereken kararlar ile ilgili sorularınız için: [email protected]

İlk olarak Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarına konut veya işyeri teslim etmek olduğu için imar barışı diğer kooperatif türlerine göre daha çok tabi ki yapı kooperatiflerini ilgilendiriyor.

Peki yapı kooperatiflerinde imar barışından yeterince istifade edilememesinin nedeni bütün yapı kooperatifleri için aynı mı ?

Bilindiği üzere yapı kooperatifleri üç ayrı şekilde kurulabilmekte ve tüzel kişiliklerini devam ettirebilmektedirler.

1-Konut Yapı Kooperatifleri

2-Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri

3-Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri

Toplu İşyeri yapı kooperatifleri ve küçük sanayi sitesi kooperatiflerinde başvurunun az olması nedeni % 5 oranında yapı kayıt bedeli ve devamındaki % 5 ve diğer masrafların yüksekliği. Aynı şekilde organize sanayi bölgelerinde de oranının yüksekliğinden şikayet var. 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun ile sanayiciye önemli faydalar sağlanmıştı. Ancak imar barışında bu hususu göremiyoruz.

Sonuç olarak, işyeri yapı kooperatiflerinde ve organize sanayi bölgelerinde başvurunun az olmasının birinci sebebi ödenecek bedellerin yüksekliği.

Peki konut yapı kooperatiflerinde durum nedir ?

Yaz tatili, bayram tatili derken vatandaşlarımız oturdukları yerlere geri dönüş yapmaya başladı. Yaz boyunca kooperatif ortaklarının bir çoğu tatilde olması nedeni ile bir çok kooperatif ve site bu konuda ortaklarına/maliklere yeterli bilgilendirme yapamadı ve gerekli toplantılarını tertipleyemedi.

Eylül ayı itibari ile bir çok kooperatif ve site bu toplantılarını yapmaya başladı. Ancak yapı kayıt bedeli tutarının 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi gerekeceği için, bu rakamın bu kadar kısa sürede toplanması çok mümkün gözükmüyor. Ayrıca yapı kayıt bedeli için bankaların sunduğu kredi olanakları da, faiz oranlarının yüksekliği nedeni ile pek rağbet görmediği için şu an kooperatifler için yapı kayıt belgesi başvurularında benim gözlemlediğim pek artış yok.

İmar barışı ile ilgili olarak her konut yapı kooperatifin kendine özel durumu olacağı için toplu olarak, şu şekilde işlem yapmaları gereklidir diye söylemek mümkün değil.

  • Kooperatifte kat irtifakı kurulmamış ise;

a) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olabilir.

b) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyeti kısmen kooperatif kısmen hazineye ait olabilir.

c) Kooperatif arsa sahibi ile yapılan kat karşılığı sözleşme neticesinde ortaklarına konut teslimi yapmış olmasına rağmen, arsa sahibi eksik imalatlar nedeni ile arsanın ferağını yapmamış olabilir.

Bu durumda yapı kayıt belgesi için başvurulabilmesi için mülkiyetin tamamen kooperatife ait olması gerekmektedir. Kooperatifin amacı ana sözleşmesinin 6.maddesine istinaden ortaklarına konut teslim ederek, ortakları adına ferdileştirilmesi olduğu için yapı kayıt belgesi alınması kooperatifin amacını gerçekleştirdiği anlamına gelmemektedir.

Bu noktada arsasının mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olan konut yapı kooperatifi için yapı kayıt belgesi alındıktan sonra, belediyeden terklerin yapıldığına dair yazı ve beraberinde daha önceki yazılarımda belirttiğim belgeler ile beraber 2018–8 Tapu kadastro genel tebliğine uygun olarak başvuru yapılması gerekmektedir.

Türkiye’nin İlk ‘Bisiklet Kooperatifi’ Kuruldu

Türkiye’nin İlk ‘Bisiklet Kooperatifi’ Kuruldu

Bisiklet Kooperatifi.png

Karşıyaka’dan Bisikletliler İçin Örnek Girişim

Karşıyaka Belediyesi, Türkiye’nin ilk ‘Bisiklet Kooperatifi’nin kuruluşuna öncülük etti. 40 ortağıyla yola çıkan BİSİKOOP, bisikletli ulaşımın yaygınlaşmasını sağlamak ve ihtiyaçlara yönelik çözümler üretmek için çalışmalarına başladı.

Kooperatiflerde Tapu Müdürlüklerine İtiraz Nasıl Edilir ?-Evren ÖZMEN

Tapu müdürlüklerinde yapılan müracaatlarda talebin karşılanmaması halinde Tapu Sicili Tüzüğünün 26. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 1016. maddesi uyarınca ret edilmesi karşısında ret kararında da belirtildiği süre zarfında ilgili Bölge Müdürlüğüne itiraz edilmesi hakkı bulunmaktadır.

Bölge Müdürlüğünce ve konunun değerlendirilir, akabinde Bölge Müdürlüğünce verilen karara karşı da Genel Müdürlüğe itiraz edilebilebilmektedir.Özmen Danışmanlık-Ataşehir-Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde Satış Bedellerinin ortaklara devri-Evren ÖZMEN

Genel kuruldan karar alınması şartı ile (KK. 42, Anas. 23) kooperatif sosyal ve müşterek tesislerinin tamamının veya bir kısmının satılarak elde edilen gelirin ortaklara dağıtılması mümkün bulunmaktadır.

Genel kurulca satılacak sosyal ve müşterek tesislerin belirlenerek (asgari bedelinin ve satış yönteminin) satışına karar verilmesi ve satış gelirlerinin ortaklara dağıtılması mümkün olabilmektedir

 

İmar Barışı Kooperatiflerde neden istenilen sonuçlara ulaştıramıyor ?-EVREN ÖZMEN

İmar Barışı Kooperatiflerde neden istenilen sonuçlara ulaştıramıyor ?

Hazırlayan: Evren ÖZMEN

İmar Barışı ile kooperatiflerde ve toplu yapılarda istenilen hedeflere ulaşılamadığını gözlemlemek zor değil. Bunun nedenini detaylı olarak yazmadan önce bazı tanımlamalar yapmanın faydası olacağını düşünüyorum.

Ekran Resmi 2018-03-11 22.45.24

Genel olarak kooperatiflere ve toplu yapılar ile çalıştığım için karşılaşılan sorunları, ortaklar tarafından sorulan soruları ve paydaşların ( Belediye v.b.) çekincelerini, devam eden davaların akibetinin belli olmamasını, 2B arsalar ile ilgili süreçleri v.b hususları bu yazıda anlatmaya çalışacağım

İlk olarak Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarına konut veya işyeri teslim etmek olduğu için imar barışı diğer kooperatif türlerine göre daha çok tabi ki yapı kooperatiflerini ilgilendiriyor.

architecture bay bridge buildings
Photo by Pixabay on Pexels.com

Peki yapı kooperatiflerinde imar barışından yeterince istifade edilememesinin nedeni bütün yapı kooperatifleri için aynı mı ? 

Bilindiği üzere yapı kooperatifleri üç ayrı şekilde kurulabilmekte ve tüzel kişiliklerini devam ettirebilmektedirler.

1-Konut Yapı Kooperatifleri

2-Toplu İşyeri Yapı Kooperatifleri

3-Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri

Toplu İşyeri yapı kooperatifleri ve küçük sanayi sitesi kooperatiflerinde başvurunun az olması nedeni % 5 oranında yapı kayıt bedeli ve devamındaki % 5 ve diğer masrafların yüksekliği. Aynı şekilde organize sanayi bölgelerinde de oranının yüksekliğinden şikayet var. 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun ile sanayiciye önemli faydalar sağlanmıştı. Ancak imar barışında bu hususu göremiyoruz.

people standing near concrete buildings
Photo by Joshua Humphrey on Pexels.com

Sonuç olarak, işyeri yapı kooperatiflerinde ve organize sanayi bölgelerinde başvurunun az olmasının birinci sebebi ödenecek bedellerin yüksekliği.

Peki konut yapı kooperatiflerinde durum nedir ?

Yaz tatili, bayram tatili derken vatandaşlarımız oturdukları yerlere geri dönüş yapmaya başladı. Yaz boyunca kooperatif ortaklarının bir çoğu tatilde olması nedeni ile bir çok kooperatif ve site bu konuda ortaklarına/maliklere yeterli bilgilendirme yapamadı ve gerekli toplantılarını tertipleyemedi.

Eylül ayı itibari ile bir çok kooperatif ve site bu toplantılarını yapmaya başladı. Ancak yapı kayıt bedeli tutarının 31.12.2018 tarihine kadar ödenmesi gerekeceği için, bu rakamın bu kadar kısa sürede toplanması çok mümkün gözükmüyor. Ayrıca yapı kayıt bedeli için bankaların sunduğu kredi olanakları da, faiz oranlarının yüksekliği nedeni ile pek rağbet görmediği için şu an kooperatifler için yapı kayıt belgesi başvurularında benim gözlemlediğim pek artış yok.

pink car in front of building
Photo by Daria Shevtsova on Pexels.com

İmar barışı ile ilgili olarak her konut yapı kooperatifin kendine özel durumu olacağı için toplu olarak, şu şekilde işlem yapmaları gereklidir diye söylemek mümkün değil.

  • Kooperatifte kat irtifakı kurulmamış ise;
  1. a) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olabilir.
  2. b) Kooperatifin yapılaştığı arsanın mülkiyeti kısmen kooperatif kısmen hazineye ait olabilir.
  3. c) Kooperatif arsa sahibi ile yapılan kat karşılığı sözleşme neticesinde ortaklarına konut teslimi yapmış olmasına rağmen, arsa sahibi eksik imalatlar nedeni ile arsanın ferağını yapmamış olabilir.

Bu durumda yapı kayıt belgesi için başvurulabilmesi için mülkiyetin tamamen kooperatife ait olması gerekmektedir. Kooperatifin amacı ana sözleşmesinin 6.maddesine istinaden ortaklarına konut teslim ederek, ortakları adına ferdileştirilmesi olduğu için yapı kayıt belgesi alınması kooperatifin amacını gerçekleştirdiği anlamına gelmemektedir.

Bu noktada arsasının mülkiyetinin tamamı kooperatife ait olan konut yapı kooperatifi için yapı kayıt belgesi alındıktan sonra, belediyeden terklerin yapıldığına dair yazı ve beraberinde daha önceki yazılarımda belirttiğim belgeler ile beraber 2018–8 Tapu kadastro genel tebliğine uygun olarak başvuru yapılması gerekmektedir.

grayscale photo of concrete building
Photo by yentl jacobs on Pexels.com

Ancak terklerin fiilen yapılması mümkün değil ise ne yapılacaktır ?

Yani düzenleme ortaklık payı olarak belediyeye % 40 a kadar terk yapılması mümkün değil ise, kat mülkiyeti tapularının alınması da mümkün olmayacaktır.( Örnek olarak terk yapılacak alanın üzerinde bir blok bulunması ) İşte bu nedenden dolayı kooperatifler imar barışı noktasında istedikleri sonucu alamamaktadırlar.

Belediyeden terklere dair yazı alınabilmesi için devam eden davalar ile ilgili olarak sulh olunması gereklidir, ancak kooperatif ortakları da hukuki anlamda bir hak kaybı yaşamak istemedikleri için bu duruma da sıcak bakmamaktadırlar.

Plan tadilatı mümkün müdür ?

Belediyelerin imar barışı sürecinde biraz devre dışı bırakılmış olması nedeni ile imar barışının çözüm olmadığı siteler için plan tadilatları tekrar gündeme geldiğini duymaktayız.

Kat irtifakı kurulmuş ancak yapı ruhsatına uygun imalat yapmamış bu nedenle iskan alamamış kooperatiflerde imar barışı başvuruları neden istenilen seviyede değil ?

Kat irtifakı kurulmuş kooperatiflerde insiyatif kooperatif genel kurulunda değil, kat irtifakına sahip kat maliklerinde olduğu için blok bazında yapı kayıt belgesi başvurusu yapılıyor. Blokların tamamı yapı kayıt belgesi ödemesini yapıp, e devlet üzerinden yapı kayıt belgelerini indirdikten sonra ; devamında birden fazla bloktan oluşan kooperatif ve sitelerde projenin çizilmesi ve bütün maliklerin muvafakatname alınması ( örnek olarak 1000 konut) çok zor olduğundan süreç de, bu noktada tıkanıyor.

brown and white wooden house on green forest
Photo by Pixabay on Pexels.com

Peki ne yapılabilir ?

  • Öncelikle işyerleri için oranlar düşürülmelidir.
  • Yapı Kayıt Belgesi başvuru ve ödeme süresi uzatılmalıdır.
  • Muvafakatname zorunluluğunda bütün kat maliklerinden rıza alınması noktasında kentsel dönüşümdekine benzer oranlar uygulanmalıdır.

Saygılarımla