KOOPERATİFE ORTAK OLMADAN YAPILACAK İNCELEMELER VE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

KOOPERATİFE ORTAK OLMADAN
YAPILACAK İNCELEMELER VE DİKKAT
EDİLECEK HUSUSLAR

6. Arsa alındığı söyleniyorsa, arsanın tapu devri yada tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile alınıp alınmadığına (KK.m. 59, f. 4),bu arsanın kooperatifin amacına uygun olup olmadığına, (KK.m. 59. f. 5) bakılmalıdır.

7. İnşaata başlandı ise belediyeden ruhsat alınıp alınmadığını,

8. Kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak, konut ve iş yeri sayısının Genel Kurul kararıyla tespit edilip edilmediğini,

9. Konut ve işyeri sayısının üzerinde ortak bulunup bulunmadığını,

10. Ortaklık payı devir yoluyla değil de doğrudan kooperatiften alınacaksa, boş konut ve işyerinin bulunup bulunmadığını bugüne kadar diğer ortakların yaptığı ödeme miktarını bu miktarın üzerinde bir para talep edilmesi halinde konuya ilişkin Genel Kurul kararının bulunup bulunmadığının,

Yükleniyor…

11.Kooperatif ortaklığı bir kimseden devranılacaksa, bu kişinin halen kooperatifin ortağı olup olmadığını yoksa kooperatife borcu bulunup bulunmadığını,

12.Kooperatifin ortak kaydetmek amacı ile yaptığı ilan, reklam ve açıklamaların eksik,gerçeğe aykırı yanıltıcı bilgi ve unsurları taşıyıp taşımadığını,

13.Kooperatife ortak olmak istenilen tarihte inşaata başlandı ise inşaatların hangi seviyede olduğunu,
14. Kooperatif tarafından istenen taksit ara ödemelerin ne olduğunu ve inşaatların tamamlanması için ne kadar paraya daha ihtiyacı olduğunu ve bunun kaç yıl içerisinde isteneceğini, diğer bir ifadeyle inşaatın ne zaman bitirileceğinin planlandığını,

15. Aylık aidatların sabit olduğu, hiç artmayacağı, ara ödeme olmayacağı, iki üç dört sene gibi bir sürede inşaatların bitirileceği gibi sözlere, ilanlara kesinlikle kuşkuyla yaklaşılmalıdır. Çünkü,aylık aidatlar ve ara ödemeler her yıl yapılan Genel Kurulda belirlenmekte, fazla olan ve düzenli ödenen aidatlarla inşaat daha hızlı yürümekte, aksi halde yavaşlamaktadır. İnşaatların bitirilmesi süresi aidatlarla ters orantılıdır.Aidatlar fazla olduğu müddetçe inşaatların bitirilme süresi de azalmaktadır. İyi incelemek gerekir ve bu şartlar ve durumlar olumlu ise üye olmak gerekir.

YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARINDA BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

A) YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARINDA BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

1) Yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarınca, genel kurul toplantıları için Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi isteminde bulunulması zorunludur. Başvuru sırasında kullanılacak yazı örneği EK-1’de yer almakta olup, başvuru ile birlikte;

– Çağrı için alınan kararın örneği (yönetim kurulu, denetim kurulu veya tasfiye memurları, üst birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
– Çağrıyı yapanların yetkili olduklarını gösteren belge (Başvuru sahipleri, ticaret sicil memurluğundan kooperatifi temsile yetkili son yönetim kurulu üyeleri olduklarını gösterir yazı alacaklardır. Ticaret sicil memurluklarınca verilecek bu yazıda, başvuru sahiplerinin kooperatifin temsili konusunda yetkili oldukları, yetkilerinin başlangıç tarihi, yetki süreleri dolmuşsa yetkinin bitiş tarihi vb. hususlara yer vereceklerdir. Azlık tarafından çağrı yapılmakta ise çağrı iznini veren kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
– Toplantı gündemi,
– Vezne alındısı,

genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce İl Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.
(NOT: Yazı ekinde yer alacak “vezne alındısı” için Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğüne başvurulacaktır.)

Diğer yandan, Kooperatifler Kanununun 47 nci maddesine göre yapılan genel kurul toplantıları için de Bakanlık Temsilcisi görevlendirilmesi hususunda başvuruda bulunulması zorunlu olup, bu tip toplantılar için yapılacak başvurularda yukarıda belirtilen 15 günlük süre şartı aranmayacaktır.Ancak bu durumda yönetim kurulu kararı alınması ve müracaat dilekçesinde Genel Kurul Toplantısının 47. maddeye göre yapılacağı hususunun belirtilmesi gerekmektedir.

2) Genel kurul toplantılarını üç yıl üst üste yapmayarak kanunen dağılmış sayılan kooperatiflerin veya üst kuruluşlarının genel kurul toplantısı için Bakanlık Temsilcisi müracaatında bulunmaları halinde, toplantı gündeminde münhasıran tasfiye kararı alınması yönünde madde bulunması zorunludur. Söz konusu durumu içeren bir gündem maddesi yoksa temsilci görevlendirilmeyecek, ancak faaliyetlerinin devam ettiğine dair mahkemece verilmiş karar bulunması halinde temsilci görevlendirilebilecektir.

3) Genel kurul toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yerde yazılıp imzalanması zorunlu olup tutanağın toplantı yerinde, genel kurul divanınca düzgün ve okunaklı biçimde yazılacaktır. (Mümkünse bilgisayar ortamında)

4) Yanlış yazılan kelime, rakam ve satırlar karalanmamalı, okunacak biçimde ortasından tek çizgiyle iptal edilmeli, yanına parantez içinde (çizildi) denilerek doğrusu yazılmalıdır. Ay adları, bir ve iki basamaklı sayılar, rakamla değil yazıyla yazılmalı; tutanakta sonradan ilaveler yapılmasına imkân verebilecek boşluklar olmamalı ve çıkıntı yapılmamalıdır. Tutanağın başlangıç kısmına, genel kurul toplantısının başlama saati ve tutanağın son kısmına da genel kurul toplantısının bitiş saati mutlaka yazdırılmalıdır.Toplantı tutanağı EK-3’de yer alan formata uygun olarak hazırlanmalıdır.

5) Tutanağın giriş bölümü, her bir gündem maddesine ilişkin genel kurul kararı, tutanağın bitiş bölümü, sırasıyla genel kurulca görüşülüp belirlendikçe, genel kurul başkanınca katiplere yüksek sesle okutularak yazdırılacak, biri yazdırılıp bitirilmedikçe sonraki bölüm ya da gündem maddesinin görüşülmesine geçilmeyecektir.

6) Toplantı sonrasında, gündem, gazete ilanı (varsa), taahhütlü davet mektubu listesi ve/veya elden imza karşılığı teslim listesi, toplantı tutanağı, yönetim kurulu faaliyet raporu, denetim kurulu raporu, ortaklar listesi, bilanço, gelir-gider tablosu, genel durum bildirim formu ve gelir-gider tablosunun düzenlendiği hesap dönemine ilişkin yevmiye defterinin son kayıt ve noterce yapılan kapanış tasdikini içeren sayfasının fotokopisi, birer adet olmak üzere, Bakanlık temsilcisine teslim edilecektir.

7) Yönetim kurulunca hazırlanacak yıllık çalışma raporları ile denetim kurulunca hazırlanacak raporların, 11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanan “Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” ile “Kooperatifler ve Üst Kuruluşları Denetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Denetim Kurulu Raporunun Usul ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekmekte olup, bu Tebliğlerdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen raporlar genel kurulda görüşülemeyecek ve kabul edilemeyecektir.
Tebliğ hükümlerine uygun olmayan, bir iki cümle ya da paragraftan ibaret genel ve soyut bilgiler ihtiva eden raporlarla ilgili olarak, Kooperatifler Kanununun 86 ncı maddesinin beşinci fıkrası hükmüne uygun olarak görevli ve yetkili merci olan Bakanlığımızın yürürlüğe koyduğu düzenlemeye aykırı olduğu kabul edilerek, görevli Bakanlık Temsilcilerince toplantı tutanağına gerekli şerhler düşülecektir.
Ayrıca, yönetim ve denetim kurulu faaliyet raporlarının söz konusu Tebliğ hükümlerine uygun olmaması nedeniyle görüşülememesi, yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmedikleri anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla, bu durumda ibraya ilişkin menfi veya müspet bir genel kurul kararının varlığı söz konusu olmayacağından, mevcut yönetim ve denetim kurulu üyelerinin aynı organlara tekrar seçilmeleri de mümkün bulunmaktadır.

8) Yevmiye defterinin son kaydı ve noterce yapılan kapanış tasdikinin fotokopisinin tetkikinde, Türk Ticaret Kanununun 70/son maddesine uygun olarak ilgili dönem yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin bulunmadığının tespiti halinde, Türk Ticaret Kanununun 67. maddesi hükmü gereğince ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.

EKLER:
EK-1) Başvuru sırasında kullanılacak yazı örneği (1 sayfa)
EK-2) Temsilci görevlendirilmesi bildirim yazısı (1 sayfa)
EK-3) Genel kurul toplantı tutanağı formatı (2 sayfa)
EK-4) Genel kurul toplantısı yapacak kooperatif ve üst kuruluş tarafından doldurularak
Bakanlık Temsilcisine verilecek form (1 sayfa)
EK-5) Yönetim Kurulu yıllık çalışma raporu (11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kooperatifler Ve Üst Kuruluşları Yönetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma Raporunun Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun)
EK-6) Denetim Kurulu raporu (11.06.2008 tarih ve 26903 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Kooperatifler Ve Üst Kuruluşları Denetim Kurulu Üyelerinin Genel Kurul Toplantılarına Sunacakları Denetim Kurulu Raporunun Usul Ve Esaslarına İlişkin Tebliğ” hükümlerine uygun)
EK-7) Bakanlık Temsilcisi raporu (1 sayfa)
EK-8) Kooperatif ve üst kuruluşları genel durum bildirim formu (2 sayfa)
EK-9) Hazirun Cetveli Örneği (1 sayfa)
EK-10) Mal Durumu bildirim formu (2 sayfa)

Sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle alınan ceza ve tazminat

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-315

13/07/2011

Konu

:

Sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle alınan ceza ve tazminat

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ticari imtiyaz sözleşme hükümlerine istinaden tahsil ettiğiniz ceza ve tazminat bedelleri üzerinden katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda görüş istenilmektedir.

KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre verginin konusunu, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler oluşturmaktadır.

Bu itibarla, sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle kesilen ceza bedelleri herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV nin konusuna girmemektedir.

Dolayısıyla, ticari imtiyaz sözleşme hükümlerine istinaden tahsil ettiğiniz ancak bir teslim veya hizmetin karşılığı olmayan ceza ve tazminat bedelleri üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Yapı ruhsatı ve arsa tapusu kooperatif adına olan, inşaat yapı ruhsatında 16 adet bağımsız bölümden oluşan ve inşaatının % 60\’ı tamamlanan taşınmaz tesliminde KDV oranı

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:31/01/2012
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Yapı ruhsatı ve arsa tapusu kooperatif adına olan, inşaat yapı ruhsatında 16 adet bağımsız bölümden oluşan ve inşaatının % 60\’ı tamamlanan taşınmaz tesliminde KDV oranı hk.
Tarih 13/07/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.38.15.01-KDV-20-869-66
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.38.15.01-KDV-20-869-66

13/07/2011

Konu

:

Yapı ruhsatı ve arsa tapusu kooperatif adına olan, inşaat yapı ruhsatında 16 adet bağımsız bölümden oluşan ve inşaatının % 60’ı tamamlanan taşınmaz tesliminde KDV oranı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ile, inşaat yapı ruhsatı ve arsa tapusu kooperatif adına bulunan, Müdürlüğünüzce kıymet takdiri yapılan, inşaat yapı ruhsatından da 16 adet bağımsız bölümden oluştuğu ve inşaatının % 60 oranında tamamlandığı anlaşılan arsa vasıflı taşınmazın icra yoluyla satışında uygulanacak katma değer vergisi (KDV) oranı hususunda görüş isteminde bulunulmuştur.

Bilindiği üzere, 3065 Sayılı KDV Kanununun 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışların KDV ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılılistede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için%18 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Kararname eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m² ye kadar konut teslimlerine % 1 oranında KDV uygulanmaktadır.

15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin I bölümünde, KDV Kanununun 1/3-d maddesine göre, cebri icra, izale-i şuyu, ipoteği paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde, yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışların KDV ye tabi bulunduğu, ancak sözü edilen Kanunun istisna ve temel gıda maddelerine ilişkin hükümlerinin bu satışlar için de geçerli olacağı açıklanmış, bu satışlarda vergiyi doğuran olayın satışın yapıldığı tarihte vuku bulduğu, verginin mükellefinin satışları düzenleyen özel veya resmi kişi veya kuruluşlar olduğu, KDV Kanununun 23/d maddesi hükmüne göre satılan malın kesin satış bedelinin KDV matrahı olacağı ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin “İspat” başlıklı (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, söz konusu taşınmazın projesinde ve inşaat ruhsatında konut olarak gösterilmiş olması halinde kaba inşaatı bitmemiş olsa da konut olarak kabulü mümkün bulunmaktadır. Bu nedenle, taşınmazın icra yoluyla satışında, net alanının 150 m² ye kadar olması halinde %1, 150 m² yi aşması halinde ise (%18) oranında KDV uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında yapılan konut inşaatlarının imar çapı ücretinden muaf olup olmadığı hk

Kooperatiflerin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında yapılan konut inşaatlarının imar çapı ücretinden muaf olup olmadığı hk.
Tarih 17/03/2010
Sayı B.07.1.GİB.4.26.15.01-66-2/1-5
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ESKİŞEHİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.26.15.01-66-2/1-5

17/03/2010

Konu

:

İmar çapı ücreti

İlgide belirtilen özelge talep formunuzda; kooperatifinizin 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında inşa edeceği konutlar ile ilgili olarak inşaat ruhsatı çıkarmak için imar çapı ücreti istenildiği belirtilerek imar çapı ücretinden muaf olup olmadığınız hususunda görüşümüzün bildirilmesi istenilmektedir.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun “Ücrete Tabi İşler” başlıklı 97 nci maddesinde; “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediyeye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 775 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine dayanılarak yapılan ivazlı veya ivazsız devir, temlik, kamulaştırma, alım, satım, kira, geri alma, geri verme, ifraz, tevhit, tescil, cins değişikliği, rehin tesis ve terkini, ıslah, değişiklik, onarım, inşa ve ikmal gibi her türlü işlemler, sözleşmeler, beyannameler ve benzerleri, tasarruf bonosundan ve her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü bulunmaktadır.

Öte yandan imar çapı; belediyelerce bir arsanın üzerine yapılabilecek olan yapının taban alanını, toplam inşaat alanını, kat adedini, binanın yüksekliğini, komşu mesafelerini ve yol cephelerini gösteren onaylı belge şeklinde olup, imar çapı ücreti ise belediyeler tarafından 2464 sayılı Kanunda harç ve katılma payı konusu yapılmayan, ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edilecek hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre alınan bir bedeldir.

Yukarıda yer alan Kanun hükümleri ve açıklamalar uyarınca, Kooperatifinizin 775 sayılı Kanun kapsamında inşa edeceği konutlar ile ilgili olarak inşaat ruhsatı çıkarmak için ilgili belediyece istenilen imar çapı ücreti, ifa edilecek hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre alınan bir bedel olduğundan ve 2464 sayılı Kanun ile 775 sayılı Kanunda imar çapı ücretine ilişkin bir muafiyet hükmü bulunmadığından, Kooperatifiniz tarafından 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesi gereğince imar çapı ücretinin ödenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Emlak Vergisi Kanununun 5/a maddesindeki geçici muafiyetten faydalanılabilmesi için iskan alınıp alınmayacağı hk.

Başlık Emlak Vergisi Kanununun 5/a maddesindeki geçici muafiyetten faydalanılabilmesi için iskan alınıp alınmayacağı hk.
Tarih 13/10/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1809
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1809

13/10/2011

Konu

:

Emlak Vergisi Kanununun 5/a maddesindeki geçici muafiyetten faydalanılabilmesi için iskan alınıp alınmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, mesken olarak kullanılan binaların inşalarının sona erdiği yılı takip eden 5 yıl boyunca emlak vergisinin 1/4 indirimli olarak ödenebilmesi için binanın iskanının alınmasının zorunlu olup olmadığı, iskan alınmadan geçici muafiyet hükmünden yararlandırılıp yararlandırılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 5 inci maddesinin (a) fıkrasında, mesken olarak kullanılan bina veya apartman dairelerinin 2.500 TL’den az olmamak üzere vergi değerinin 1/4 ünün, inşalarının sona erdiği yılı takibeden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanun’un 23 üncü maddesinde de, yeni inşa edilen binalar için inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde, bina bütçe yılının son üç ayı içinde bitmiş veya kullanılmaya başlanmış ise üç ay içinde taşınmazın bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye emlak (bina) vergisi bildirimi verileceği belirtilmiştir.

Bu hükümlere göre, bina inşaatının sona ermesinden evvel mesken olarak kullanılması halinde inşaatın sona erdiği kabul edilmekte ve taşınmaz bina vasfını kazanmaktadır. Mesken olarak kullanılan binaların ise 2.500 TL’den az olmamak üzere vergi değerinin 1/4 ü, inşalarının sona erdiği yılı takibeden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılmaktadır.

Öte yandan, binaya ait su, elektrik ve doğalgaz aboneliğinin tesis edilmesi inşaatın sona erdiğine karine teşkil etmektedir.

Bu itibarla, 1319 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin (a) fıkrasında belirtilen geçici muafiyetten yararlanılabilmesi için binaya ait iskan belgesinin alınma şartı bulunmadığından, sahip olunan meskenin kullanılmaya başlandığı tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif adına kayıtlı kısıtlı arsa üzerine yapılan binaların ortaklarına devri halinde tecil edilen emlak vergilerinin tahsili hk

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1889

25/10/2011

Konu

:

Kooperatif adına kayıtlı kısıtlı arsa üzerine yapılan binaların ortaklarına devri halinde tecil edilen emlak vergilerinin tahsili hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Belediyesi sınırları içerisinde yer alan kooperatifiniz adına kayıtlı arsanın imar planı kesinleşmeden önce tasarrufunun kısıtlı olduğu, imar planının çıkması sonucunda söz konusu taşınmazın kısıtlılığının kaldırıldığı ve 3 yıldır tam vergi ödendiği, kısıtlılığın sona ermesinden sonra söz konusu arsa üzerine inşa edilen binaya ait bağımsız bölümlerin kooperatif ortaklarına tapuda tescil edilmesi esnasında kısıtlı olduğu dönemde tecil edilen emlak vergisinin 9/10 oranındaki kısmının adı geçen belediyece tahsil edilmesi gerektiğinin bildirildiği belirtilerek söz konusu kooperatif ortakları adına yapılan işlemin Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesi hükmü kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10’u oranında tahsil olunacağı, kısıtlamanın kaldırılması halinde kaldırılma tarihini takip eden bütçe yılından itibaren emlakın vergisinin tüm vergi değeri üzerinden ödeneceği, kısıtlamanın devam ettiği sürece tecil edilen verginin 9/10’unun bina, arsa veya arazinin satılması, istimlakı veya hibe yoluyla başka şahıslara devir ve temliki halinde tahsilat zamanaşımına uğramamış olanlarının muaccel hale geleceği hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, kooperatifiniz adına kayıtlı arsa üzerine inşa edilen binaya ait bağımsız bölümlerin kooperatif ortaklarına tapuda tescil edilmesi işlemi Kanunda belirtilen satış, istimlak veya hibe yoluyla başkasına devir ve temlik kapsamında olmadığından mezkûr arsanın tasarrufunun kısıtlı olduğu dönemlerde tecil edilen vergilerin tahsil edilmesine imkan bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi istisnasının olup olmadığı hk.

Başlık Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi istisnasının olup olmadığı hk.
Tarih 31/05/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.41.15.01-BGK-2010/4-55
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.41.15.01-BGK-2010/4-55

31/05/2011

Konu

:

Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi istisnasının olup olmadığı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesinde yer alan vergi, resim ve harç muafiyeti kapsamında organize sanayi bölgesinin ortak kullanım alanlarında tüketilecek elektriğin elektrik ve havagazı tüketim vergisinden istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 34 üncü maddesinde, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabidir”; 35 inci maddesinde de, “Elektrik ve Havagazı tüketenler, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisini ödemekle mükelleftirler.

20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşlar, satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumludurlar. Organize sanayi bölgelerinde tüketilen elektrik enerjisinin vergisini organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine elektriği temin eden kuruluş öder.” hükümleri yer almakta olup aynı Kanunun 36 ncı maddesinde, tüketilen elektrik ve havagazı için elektrik ve havagazı vergisinden istisna olan yerler arasında organize sanayi bölgeleri sayılmamıştır.

Öte yandan, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununun muafiyet başlıklı 21 inci maddesinde, “OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, organize sanayi bölgelerinde tüketilen elektrik için; 2464 sayılı Kanunda herhangi bir istisna hükmünün bulunmaması ve 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan muafiyet hükmünün de katılımcıları kapsamaması nedeniyle katılımcılar tarafından tüketilen elektrik için elektrik ve havagazı tüketim vergisinin alınması gerekmektedir. Ayrıca, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliği ile katılımcılar tarafından tüketilen elektriğin ayrı sayaçlarda izleneceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatifin bina inşaat harcından istisna olup olmadığı hk.

Başlık Kooperatifin bina inşaat harcından istisna olup olmadığı hk.
Tarih 20/10/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.48.15.01-15.01/HK-10-99
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.48.15.01-15.01/HK-10-99

20/10/2011

Konu

:

Kooperatifin bina inşaat harcından istisna olup olmadığı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Kooperatifiniz üyelerinin işyeri ihtiyacını karşılamak amacı ile … İlçesi … beldesinde işyeri yapılmak istenildiği belirtilerek bu inşaattan dolayı bina inşaat harcından müstesna olup olmadığınız hususunda Başkanlığımızdan bilgi sorulmaktadaır.

Konuyla ilgili olarak … Belediye Başkanlığından alınan … tarihli ve … sayılı yazıda, üyeleriniz için yapılması düşünülen işyerlerinin, Belediyeleri sınırları içerisinde imar planında küçük sanayi alanı olarak planlanan … parseller üzerine yapılacağı belirtilmiştir.

İlgi özelge talep formu ekinde alınan Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Ana sözleşmesinin incelenmesinden, Kooperatifiniz amacının ortaklarınızın işyeri ihtiyaçlarını karşılamak olduğu anlaşılmaktadır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun; Ek 1 inci maddesinde, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil) inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir.”, bina inşaat harcına ilişkin istisna hükümlerini düzenleyen Ek 2 nci maddesinin (e) fıkrasında ise, ” Kooperatifler eliyle, ana sözleşmelerine uygun olarak, yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşıları,”nın bina inşaat harcından müstesna olduğu hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “İmar ile İlgili Harçlar” başlıklı 80’inci maddesinin son fıkrasında, “Organize Sanayi Bölgeleri ile Sanayi ve Küçük Sanat Sitelerinde yapılan Yapı ve Tesisler Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Kooperatifiniz ana sözleşmesinin tetkikinden, yapılması düşünülen işyerlerinin, organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesislerden olmadığı ve Kooperatifinizin toplu işyeri yapı kooperatifi olduğu anlaşıldığından, ayrıca imar planında küçük sanayi alanı olarak planlanan işyerlerinin 2464 sayılı Kanunun 80’inci maddesi ile Ek 2’nci maddesinin (e) fıkrasında sayılanlar arasında yer almaması nedeniyle, bina inşaat harcından istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, Kooperatifiniz aracılığıyla yapılacak işyerlerinin, ilgili belediyece “esnaf çarşısı” kapsamında değerlendirilmesi halinde anılan Kanunun Ek 2’nci maddesinin (e) fıkrası hükmü gereğince bina inşaat harcından istisna tutulması mümkün olabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Yevmiye defterindeki son kaydın notere görüldü yaptırılmaması TTK 66. maddesi düzenlenen ve 67/3 gereğince yaptırıma bağlanan ticari defterleri tutma mükellefiyetini yerine getirmeme suçunu oluşturmaz.

Yevmiye defterindeki son kaydın notere görüldü yaptırılmaması TTK 66. maddesi düzenlenen ve 67/3 gereğince yaptırıma bağlanan ticari defterleri tutma mükellefiyetini yerine getirmeme suçunu oluşturmaz.
(Karar Tarihi : 1/7/2010)
T.C EDREMİT CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
Soruşturma No: 2010/2393
Karar No : 2010/2090

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARAR

DAVACI : K.H

İhbar Eden : SANAYİ VE TİCARET İL MÜDÜRLÜĞÜ, Merkez/BALIKESİR

ŞÜPHELİLER :

1- Exxx Çxxx.
2- RXXX KXXX
3- Mxxxx Kxxx

Suç : 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Muhalefet

SUÇ TARİHİ : 1/2/2010

Soruşturma Evrakı İncelendi;

Edremit ilçesinde faaliyet gösteren ….. Konut Yapı Kooperatifinin Türk Ticaret Kanunun 70/son maddesine göre yevmiye defterinin yeni yılın en geç Ocak ayı sonuna kadar notere ibraz edilip son kaydının altına görülmüştür şerhi yapılması gerekmesine rağmen bu zorunluluğa uymadığından bahisle aynı Kanunun 67 maddesi gereğince şüpheliler hakkında gereğinin takdiri için İhbarda bulunulmuşsa da; Türk Ticaret Kanununun 67 maddesinde, aynı Kanunun 66 maddesi gereğince tutulması gereken defterlerin hiç tutulmaması veya usulüne göre tutulmasının yaptırım altına alındığı,yevmiye defterindeki son kaydın notere görüldü yaptırılmamasının yaptırıma bağlanmadığı,TCK 2/1 maddesi gereğince Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz hükmü de dikkate alınarak ihbarla ilgili kamu adına KÖVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,

Karanın ihbar edene tebliğine,Kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Bergama Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına itiraz yolu açık olmak üzere CMK.l72.maddesı gereğince karar verildi
01/07/2010

Cumhuriyet Savcısı
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 67 :II- MESULİYET:

Bir tacirin defter tutma mükellefiyetini yerine getirmeye salahiyetli kıldığı kimsenin bu defterlere geçirdiği kayıtlar, o tacirin kendisi tarafından tutulmuş kayıtlar hükmündedir.

Ticari defterlerin kısmen veya tamamen mevcut olmamasından yahut kanuna uygun surette tutulmamasından veyahut saklanması mecburi olan defter ve kağıtların gereği gibi saklanmamasından doğan mesuliyet doğrudan doğruya işletme sahibine ve hükmi şahıslarda idare organının azalarına veya idare işlerine salahiyetli olan kimselere ve hükmi şahsiyeti olmıyan ticari işletme ve teşekküllerde onları idareye salahiyetli olan kimselere aittir. Bunlar, kusuru memur ve müstahdemlerine yükleterek bu mesuliyetten kurtulamazlar.

66 ncı maddenin birinci fıkrasının 1 ila 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri tutma mükellefiyetini hiç veya kanuna uygun şekilde yerine getirmeyip de ikinci fıkraya göre mesul olanlar üç milyon liradan otuz milyon liraya kadar adli para cezasiyle cezalandırılır. Defterlerin kanuna uygun şekilde tutulmaması halinde, bunları tutmakla vazifelendirilmiş olan kimseler dahi aynı cezaya mahkum edilirler. Diğer kanunlarda bulunan cezai hükümler mahfuzdur.

Hakimler, noterler, sicil memurları ve diğer memurlar resmi muameleler dolayısiyle bir tacirin defter tutma mükellefiyetine aykırı hareket ettiğini öğrenince keyfiyeti müddeiumumiliğe bildirmeye mecburdurlar.

Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen’in 2012 basim guncellestirilmis son kitabi Kooperatiflerde Genel Kurul Islemleri

20120201-073321.jpg

Tasfiye sürecinde dahi olsa kooperatifin yevmiye defterinin yıl sonu kayıt kapatmasının yasal süre olan yılın ilk ayı sonuna kadar yapılmaması Tasfiye memuru konumundaki yönetim kurulu üyelerinin TTK 67/3 gereğince cezalandırılmasını gerektirir.

Tasfiye sürecinde dahi olsa kooperatifin yevmiye defterinin yıl sonu kayıt kapatmasının yasal süre olan yılın ilk ayı sonuna kadar yapılmaması Tasfiye memuru konumundaki yönetim kurulu üyelerinin TTK 67/3 gereğince cezalandırılmasını gerektirir.
(Karar Tarihi : 07/12/2011)
T.C. EDREMİT 2. SULH CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2011/204
KARAR NO : 2011/1102

GEREKÇELİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

DAVACI : K.H.
SANIKLAR :
1- A…A…
2- B….B…
3- C….C….

SUÇ : 1163 sayılı Kanuna Aykırılık

SUÇ TARİHİ / SAATİ : 2010

SUÇ YERİ KARAR TARİHİ : BALIKESİR/EDREMİT : 07/12/2011

Yukarıda açık kimliği yazılı sanıklar hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:

İDDİA: Edremit C.Başsavcılığının 23/03/2011 tarih ve 2011/775 esas sayılı iddianamesi ile şüphelilerin yönetim kurulunda oldukları S.S. …. Konut Yapı Kooperatifinin 29/05/2010 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına ilişkin ihbar edene gönderilen evrakların incelenmesinde bahis konusu kooperatifin yevmiye defterinin 2009 yılı kayıt kapatmasının yasal süresinde yani takip eden yılın ilk ayı sonuna kadar yapılması gerekirken yaptırılmadığı,

Eylemin bu vasfı ile 6762 Sy. Yasanın 67/3 md. TCK’nun 75. md. 6762 Sy. Yasanın 66/1-1. 70/son. 1163 Sy. Yasanın 98. md. 5252 Sy. 5/1 maddesi uyarınca ön ödeme kapsamında kaldığı ve şüpheli B…. B…..’ın ön ödeme tebliğini yapılmasını istemediğini belirterek tebliğden imtina ettiği, şüpheli C….C…..’m ön ödeme tebliği yapılmak üzere çağrıldığına dair tebliği aldığı ancak ön ödeme tebliğinden imtina ederek ön ödeme tebliği yaptırtmadığı şüpheli A…. A….’a ise 08/11/2010 tarihinde yapılan ön ödeme tebliğine rağmen yasal süresinde yerine getirilmediği, uyap ortamında kayıtlı nüfus ve adli sicil kaydı ile ekli tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla;
Şüphelilerin yargılamalarının yapılarak yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi talebi ile mahkememize açılan kamu hukuku davasında :

SAVUNMA: Sanık C….C…..’m Kadıköy 5. Sulh Ceza Mahkemesince talimat ile alınan savunmasında:”Savunma beyanımı yazılı olarak hazırladım.Ekinde de emsal bir karar ile birlikte mahkemeye sunuyorum dedi.

2 sayfadan ibaret belge alındı. 14T0/2011 tarihli savunma beyanı ile sekinde Edremit C.Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair karar suretinin bulunduğu görüldü. Okundu.

Sanık savunma beyanına devamla:Yazılı savunmamı tekrar ederim ,beraatimi isterim.Kooperatif 2009 da tasfiye sürecine girmişti dedi.

CMK’nun 231.maddesi gereğince ,Sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartları ve sonuçları anlatılarak suçunun sabit olması ve koşullarının oluşması halinde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakat edip etmeyeceği soruldu.

Sanık beyanında:muvafakatım vardır ” şeklinde savunmada bulunduğu görülmüştür.

Sanık B…. B…..’ın Kadıköy 5. Sulh Ceza Mahkemesince talimat ile alınan savunmasında : ” Ben de savunma beyanımı yazılı olarak hazırladım.Ekinde de emsal bir karar ile birlikte mahkemeye sunuyorum dedi.

2 sayfadan ibaret belge alındı. 14/10/2011 tarihli savunma beyanı ile sekinde Edremit C.Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair karar suretinin bulunduğu görüldü. Okundu.

Sanık savunma beyanına devamla Yazılı savunmamı tekrar ederim,beraatimi isterim.Kooperatif 2009 da tasfiye sürecine girmişti dedi.

CMK’nun 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının şartlan ve sonuçları anlatılarak suçunun sabit olması ve koşullarının oluşması halinde hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakat edip etmeyeceği soruldu.

Sanık beyanında:muvafakatım vardır ” şeklinde savunmada bulunduğu görülmüştür. Sanık A…. A…..’ın Gönen SCM ‘nce talimat ile alman savunmasında
: “Ben S.S …. Yapı Kooperatifinde yönetim kurulu üyesiydim. Görevim 2010 yılının Haziran ayına kadar devam etti. Tarihini hatırlamadığım bir tarihte Yapı Kooperatif işlemini tamamladığı için kendi fes etti. Kooperatifle ilgili defter işlemlerini bizim muhasebecimiz takip ediyordu. Tahminen 2009 defterlerinin kapanışını süresinden 2 aydan sonra yaptırmış. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum. Ayrıca benzer bir olay ile ilgili olarak Edremit Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını mahkemenize ibraz ediyorum. Dedi.
Sanığın sunmuş olduğu 1 adet karar sureti alındı. Okundu, dosyasına koyuldu.

Sanığın talimat evrakına ekli beyanı olmadığından okunamadı.
Sanığa 6008 sayılı yasa ile değişik 5271 sayılı CMK 231 5,6 hükümleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının hukuki neticeleri hatırlatılarak üzerine atılı suçun subutu ve CMK 231/5 ve devamı maddelerindeki diğer koşulların gerçekleşmesi halinde hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmesini isteyip istemediği soruldu:

Sanık beyanında: hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hukuki müessesini kapsam ve sonuçlarını anladım, öncelikle beraatime karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda uygulanmasını kabul ederim” şeklinde savunmada bulunduğu görülmüştür.

DELILLER:İddia, ihbar yazıları, sanıkların talimat ile alınan savunmaları, sanıkların nüfus ve adli sicil kayıtları, sanıkların sosyal ve ekonomik durum araştırma müzekkeresi kurumlar arası yapılan ilgili yazışmalar, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İddia, ihbar yazıları, sanıkların talimat ile alman savunmaları, sanıkların nüfus ve adli sicil kayıtları, sanıkların sosyal ve ekonomik durum araştırma müzekkeresi kurumlar arası yapılan ilgili yazışmalar, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, suç tarihi itibarıyla S.S. …. Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu olan sanıkların 2009 yılı kayıt kapatmasının yasal süresinde yani takip eden yılın ilk ayı sonuna kadar 6762 Sayılı Yasa uyarınca yaptırması gereken onay işlemlerini yaptırmadıkları anlaşılmakla bu şekilde üzerlerine atılı suç sabit görülmekle tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ve tüm dosya kapsamına göre; Sanıkların üzerine atılı suçu işledikleri anlaşıldığından eylemine uyan Türk Ticaret Kanununun 67 3. Maddesi gereğince: suçun işleniş biçimi, suç sebep ve saikleri dikkate alınarak takdiren ve tercihen 450.00 TL Adli Para Cezası ile CEZALANDIRILMASINA,

Sanıkların dosyaya yansıyan hal ve tavırları, fiilden önceki ve sonraki davranışları lehine taktiri indirim sebebi kabul edilerek TCK 62/1 maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 375.00 TL Adli Para Cezası ile CEZALANDIRILMASINA, Sanıklar hakkında başkaca yasal artırım ve indirime takdiren yer olmadığına, Sanıklara verilen cezanın miktarı ve sanığın dosya kapsamından anlaşılan ödeme güçleri nazara alınarak sanığa verilen adli para cezasının TCK nun 52/4 maddesi gereğince taktiren 1 er ay ara ile ve 10 eşit taksitte sanıktan alınmasına ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususlarının sanığa ihtar edilmesine (ihtar edilemedi)

Koşulları oluşmadığından TCK’nun 53 . maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına,

Sanıklara hükmedilen cezanın sanıkların daha önceden kasıtlı suçtan tekerrüre esas mahkumiyetinin olmaması, sanığın kişiliği, duruşmadaki tutum ve davranışları , yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememize olumla kanaat hasıl olduğundan sanık hakkında verilen hükmün CMK. 231/5 maddesi gereğince HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA

Sanıkların CMK. 231/8 maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetim sürecine tabi tutulmasına, tedbire hükmedilmesine takdiren yer olmadığına,

Sanıkların denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği ve denetimli serbestlik tedbirine uygun davrandığı takdirde, hükmün ortadan kaldırılıp davanın düşürülmesine karar verileceğinin CMK. 231/10 mad. gereğince sanığa ihtarına (ihtar edilemedi)
Sanıkların denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine uymaması halinde mahkumiyet hükmünün açıklanacağının CMK. 231/11. maddesi gereğince sanığa ihtarına (ihtar edilemedi)

Yargılama gideri 3 davetiye gideri 15.00 TL ile 5.00 TL posta müzekkere gideri olmak üzere toplam 20.00 TL nin sanıklardan eşit olarak, alınmasına.

Dair, yokluğunda karar verilen sanıklar yönünden kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunulmak suretiyle itiraz mercii olan Edremit Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde İTİRAZ yasa yolu yolu açık olmak.üzere ve kanun yollarına başvurulmadığı taktirde hükmün kesinleşeceği hususu ihtar olunarak verilen karar, açıkça okundu ve usulen anlatıldı. 07/12/2011
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 67 :II- MESULİYET:

Bir tacirin defter tutma mükellefiyetini yerine getirmeye salahiyetli kıldığı kimsenin bu defterlere geçirdiği kayıtlar, o tacirin kendisi tarafından tutulmuş kayıtlar hükmündedir.

Ticari defterlerin kısmen veya tamamen mevcut olmamasından yahut kanuna uygun surette tutulmamasından veyahut saklanması mecburi olan defter ve kağıtların gereği gibi saklanmamasından doğan mesuliyet doğrudan doğruya işletme sahibine ve hükmi şahıslarda idare organının azalarına veya idare işlerine salahiyetli olan kimselere ve hükmi şahsiyeti olmıyan ticari işletme ve teşekküllerde onları idareye salahiyetli olan kimselere aittir. Bunlar, kusuru memur ve müstahdemlerine yükleterek bu mesuliyetten kurtulamazlar.

66 ncı maddenin birinci fıkrasının 1 ila 3 üncü bentlerinde sayılan defterleri tutma mükellefiyetini hiç veya kanuna uygun şekilde yerine getirmeyip de ikinci fıkraya göre mesul olanlar üç milyon liradan otuz milyon liraya kadar adli para cezasiyle cezalandırılır. Defterlerin kanuna uygun şekilde tutulmaması halinde, bunları tutmakla vazifelendirilmiş olan kimseler dahi aynı cezaya mahkum edilirler. Diğer kanunlarda bulunan cezai hükümler mahfuzdur.

Hakimler, noterler, sicil memurları ve diğer memurlar resmi muameleler dolayısiyle bir tacirin defter tutma mükellefiyetine aykırı hareket ettiğini öğrenince keyfiyeti müddeiumumiliğe bildirmeye mecburdurlar.

Kooperatiflerde vergilendirme

Yönetim kurulu, kooperatifi temsil ve idare eden organ olması nedeniyle, kooperatifin vergi ve sigorta ile ilgili yükümlülüklerini titizlikle takip ederek usulüne uygun olarak yerine getirmekle mükelleftir.
1.Kooperatif ve üst kuruluşlarının gerek birbirlerinden gerekse kendi ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar ile ortaklarına kefalet etmeleri dolayısıyla bunlardan aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaftır.
2.Kooperatif ve üst kuruluşların, gerek kuruluş sırasında ve gerekse faaliyeti devam ettiği sürece tutulması zorunlu olsun veya olmasın her türlü defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile ara tasdikleri her türlü harç ve damga vergisinden muaftır.
3.Kooperatif ve üst kuruluşlarının, sahip oldukları kendi hizmet binaları bina vergisinden muaftır.
4.Ortakların kooperatiflerine, kooperatiflerin veya birliklerin de üst kuruluşlarına temlik edecekleri taşınmaz mallar veraset ve intikal vergisinden muaftır.
5.Bir ortağın ana sözleşmeye uygun olarak yapacağı isteğe rağmen yönetim kurulunun ortağın istifasını kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma isteğini kooperatife bildirmesine ilişkin olarak noter vasıtasıyla yapacağı bildirim(KK Md.13) damga ve harçtan muaftır.
6.Kooperatifler kurumlar vergisi mükellefi olmakla birlikte, bir Kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için;
-Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,
-Yönetim kurulu üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi,
-Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması,
-Sadece ortakları ile iş görmesi
Şartlarını taşıması ve fiilen de bu şartlara uyması gerekmektedir.
Yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olmaları için yukarıda belirtilen hususlara ek olarak,
-Kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermemeleri(Kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyelerinin kooperatif ile ticari ilişki içine girmemeleri),
-Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması şartları aranmaktadır.
Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için üst kuruluşa girme zorunluluğu bulunmamaktadır.
7.Üretim, Tüketim ve Kredi kooperatifleri Risturn istisnasından yararlanabileceklerdir.Tüketim kooperatiflerinde, ortakların kooperatiften alacakları kişisel ve ailevi ihtiyaçları ile ilgili gıda ve giyecek ürünlerinden sağlanan risturnlar; Üretim kooperatiflerinde ortağın kendisinin üretip kooperatife sattığı ve üretiminde kullanmak üzere kooperatiften satın aldığı malların değerine göre hesaplanan risturnlar, kredi kooperatiflerinde ise ortakların kullandıkları kredilere göre hesaplanan risturnlar kurumlar vergisinden muaftır.
8.Kooperatif ortaklarından (genel) yönetim gideri olarak tahsil edilen tutarlardan harcanmayarak ortağa iade edilen tutarlar kurumlar vergisinden muaftır.
9.Kooperatiflerin en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmaz mal satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
10.Kooperatiflerin ortaklarından toplayarak bankaya yatırdıkları aidat bedellerinden mevduat faiz geliri elde etmeleri durumunda, elde edilen bu faiz vergi tevkifatına tabi tutulacaktır.
11.Kooperatiflerin sahibi oldukları taşınmazı 3. kişilere veya ortaklarına kiraya vermesi ortak dışı işlem niteliğinde olup, kurumlar vergisi muafiyetini ortadan kaldırır.
Kooperatifin taşınmazı, tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilere kiralaması halinde bu kişiler kooperatife ödedikleri kira bedeli üzerinden ödeme sırasında vergi sorumlusu olarak tevkifat yapmak ve ilgili vergi dairesine beyan edip ödemek zorundadır.
Taşınmazın, tevkifat yapmakla sorumlu olmayanlara kiralanması halinde kira geliri tevkifata tabi tutulmadan tahsil edilecektir.Kooperatif bu geliri varsa o yılın diğer gelirleri ile birlikte beyan edip vergilendirecektir.
12.Kooperatifler,
-Çalıştırdıkları personele yaptıkları ücret ve ücret sayılan ödemeler ile yönetim ve denetim kurulu üyelerine yaptıkları ücret/huzur hakkı gibi ödemelerden,
-Kooperatife yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden(Muhasebeci, Avukat gibi),
-Birden fazla takvim yılına yayılı inşaat ve onarım işleri dolayısıyla bu işleri yapan gerçek ve tüzel kişilere nakden ve hesaben ödenen istihkak bedelleri üzerinden (avans olarak ödenenler dahil),
-Yaptıkları kira ödemelerinden,
-Ortak dışı işlemlerden elde edilen olumlu gelir gider farkının sermaye payları oranında ortaklara dağıtılması halinde dağıtılan bu paylardan,
-Yönetim kurulu başkan ve üyelerine olumlu gelir gider farkından ödenen paylardan,
-Çiftçilerden alınan zirai mahsullerden,
-Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet karşılığı yapılan ödemelerden,
Gelir vergisi kesintisi yaparak ilgili vergi dairesine bildirmekle mükelleftir.
13.Kooperatifler ve kooperatiflerin imalat işlerini üstlenen müteahhit veya taşeronlar inşaat malzemesi alımı yaptıkları esnada Katma Değer Vergisi ödemekle mükellef olup, bu suretle ödedikleri KDV’nin iadesini talep edemezler.
14.İnşaat ruhsatını 29/07/1998 tarihinden önce alan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den muaf olmakla birlikte, inşaat ruhsatını anılan tarihten sonra temin eden konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat ve taahhüt işleri % 1 KDV’ne tabi olacaktır.
15.Konut yapı kooperatiflerince yaptırılan konutların ortaklara teslimi Katma Değer Vergisi’nden istisnadır.

20120129-184836.jpg

Kooperatiflerde. Yönetim kurulu üyelerinin Hukuki Sorumluluk Halleri Nelerdir?

9.3.Yönetim kurulu üyelerinin Hukuki Sorumluluk Halleri Nelerdir?
Yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif memurları, kendi kararlarına ilişkin tutanakların, genel kurul toplantı tutanaklarının, gerekli defterlerin, ortak listelerinin düzgün olarak hazırlanıp, tutulup, saklanmasından; işletme hesabıyla yıllık bilançonun kanuni hükümlere uygun olarak hazırlanmasından ve incelenmek üzere denetim kuruluna verilmesinden sorumlu bulunmaktadır(KK Md. 62/2,3).
Bununla birlikte, kooperatifin yönetimi ve temsili genel kurul veya yönetim kurulu kararıyla kısmen veya tamamen bir veya birkaç üyeye bırakılmış ise bu üyenin kendi kusurundan meydana gelen zararlardan o üye sorumlu olacaktır(TTK Md.336/2).
Ayrıca, yeni seçilen yönetim kurulu üyeleri kendilerinden önce görev yapan yönetim kurulu üyelerinin belli olan yolsuz işlemlerini denetçilere bildirmekle mükelleftir(TTK Md.337).
Kooperatifin göreve ilk seçilen yönetim kurulu üyeleri kooperatifin kurulmasında yolsuzluk olup olmadığını incelemekle yükümlüdürler.
Bunun yanında yönetim kurulu üyeleri,
-Ortaklar tarafından yapılan ödemelerin doğru olmaması,
-Dağıtılan ve ödenen gelir gider farklarının doğru olmaması,
-Kanunen tutulması gereken defterlerin mevcut olmaması veya bunların düzensiz olarak tutulması,
-Genel kurul kararlarının sebepsiz olarak yerine getirilmemesi,
-Kanun ve ana sözleşmeyle yönetim kuruluna yüklenilen diğer görevlerin kasten veya ihmal neticesi olarak yapılmaması gibi hallerden gerek ortaklara gerekse kooperatif alacaklılarına karşı sorumludurlar(TTK Md.336).

Kooperatiflerdeki belge düzeni ile tutulacak muhasebe defterlerinde kayıt düzeni nasıl olmalıdır?

8.2.Kooperatiflerdeki belge düzeni ile tutulacak muhasebe defterlerinde kayıt düzeni nasıl olmalıdır?
Yönetim kurulu ortaklardan tahsil ettiği tüm aidatlar veya senetler için kooperatifin unvanının basılı olduğu tahsilat makbuzu düzenlemeli ve düzenlenen bu makbuzların bir örneğini ödemeyi yapan ortağa teslim etmeli, kooperatifte kalan koçanları da kayıt altına alınması amacıyla muhasebeye intikal ettirmelidir.
Sağlanan tüm mal ve hizmetler karşılığında vergi kanunlarında belirtilen fatura, serbest meslek makbuzu gibi belgeler mutlaka alınmalı, vergiye tabi olmayan kişilere yaptırılan geçici işler için kooperatif tarafından bastırılan “Gider Pusulası” kullanılmalıdır.
Kooperatifin amaçları dışında avans verilmemeli ve her türlü avansın verilme nedeni, geri alınma biçimi ve koşulları ile kapatılması gibi hususlar ile kooperatif kasasında günlük olarak bulundurulacak azami para miktarı yönetim kurulunca alınacak bir kararla tespit edilmelidir(Örnek Anas.Md.74).
Vergi kanunları karşısında bilanço esasına göre defter tutmakla mükellef tüzel kişiler olmaları nedeniyle kooperatifteki muhasebe kayıtları Tekdüzen Hesap Planına göre tutulmalı, bu kapsamda genel kurulda aidatların belirlenmesini takiben muhasebe kayıtlarında gerekli tahakkuk kayıtları, ortaklar ödemeleri gerçekleştirdikçe tahsilat kayıtları yapılmalı ve muhasebe programı da ortak ödentilerini isim bazında gösterecek şekilde kullanılmalıdır.
Muhasebe kayıtları, makine(bilgisayar) veya mürekkeple yazılmalı, ifadeler Türkçe olmalı ve sayısal değerler Türk Lirası ile temsil edilmelidir.Yevmiye defterine geçirilecek kayıtlar haklı bir sebep olmaksızın on günden fazla geciktirilmemelidir(TTK Md.66, 75 VUK Md.215).
Ayrıca, muhasebe kayıtlarında meydana gelecek yanlışlıklar üzeri çizilmek veya silinmek suretiyle iptal edilmemeli, bu tür maddeler, yapılacak yeni bir doğru kayıtla geçersiz kılınmalı, kayıt yapmaya müsait satırlar boş geçilmemeli ve atlanmamalıdır(KMY Md.5 VUK md.216, 217, 218, 219).
Muhasebe kayıtlarına esas tüm belgeler dosyalar içinde özenle ve titizlikle muhafaza edilmeli, tüm kayıtların belgeli ve somut verilere dayandırılmasına muhakkak surette özen gösterilmelidir.

Kooperatiflerde Emanet komisyonuna seçilmiş yönetim kurulunun çalışma biçimi nasıl olmalıdır?

4.4.Emanet komisyonuna seçilmiş yönetim kurulunun çalışma biçimi nasıl olmalıdır?
Yönetim kurulu, yapılacak çalışmaları belgelemek ve takip edebilmek amacıyla noter tasdikli bir “Emanet Komisyonu Defteri” ihdas etmeli, bu deftere, sırasıyla alınan teklifler ve yapılan değerlendirmelerle ilgili olarak özet bilgiler yazılarak komisyon üyelerince imzalanır.
Ayrıca,
-Alımı yapılacak malzemeler ile sağlanacak işçiliğin belirlenmesinde ortakların genel kurul toplantılarında belirttikleri talepler dikkate alınmalı,
-Ortakların menfaati, maliyetlerin minimum seviyede tutulması ve serbest piyasa koşullarının sonucunda oluşan fahiş fiyatlardan korunmak amacıyla, yapımı düşünülen imalat kalemi ile ilgili malzeme ve işçilikler hakkında değişik firma ve şahıslardan teklif alınmalı ve alınan teklifler komisyon tarafından değerlendirildikten sonra sözleşmeye bağlanmalı, tekliflerin özet bilgileri komisyon defterine işlenmeli, ayrıca verilen tüm teklifler ile sözleşmelerin dosyalanmak suretiyle arşivlenmeli,
-Temin edilecek tüm malzeme ve işçilikler vergi ve sigorta mevzuatında belirtilen usul ve esaslara uygun olarak belgelendirilerek kayıt altına alınmalı, imalatların ifası esnasında komisyon üyelerince fiili kontrol ve takip yapılmalı veya görevli teknik elemanlar ile (varsa)sürveyanın çalışmaları ile plan/proje veya sözleşmeye aykırı hususların olup olmadığı gözetilmeli, bunun yanında, gerek Kooperatifin doğrudan ve gerekse taşeron vasıtasıyla çalıştırdığı işçilerin iş güvenliği ile ilgili hususlara riayet edip etmedikleri düzenli aralıklarla izlenmeli, İmalatla ilgili geçici ve kesin kabuller titizlikle yerine getirilmelidir.

Kooperatiflerde Yönetim kurulu üyelerinin arsa alımı ile satımında dikkat edecekleri hususlar nelerdir?

3.15.Yönetim kurulu üyelerinin arsa alımı ile satımında dikkat edecekleri hususlar nelerdir?
​Kooperatif tarafından alınacak gayrimenkulün alımında izlenecek usul ile gayrimenkulün niteliği, yeri ve azami fiyatı genel kurul tarafından açıkça belirlenir(KK Md.42, 59/8).
​Alınacak gayrimenkulün kooperatifin amacına uygun olması gerekir(KK Md.59/5).
​Alınacak gayrimenkulün tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek satış vaadi sözleşmesi ile temini şarttır(KK Md.59/4).​
Kooperatife ait gayrimenkulün satımında takip edilecek yöntem ile gayrimenkulün asgari satış fiyatı da genel kurulca belirlenmeli, yönetim kurulu bu hususta genel kurula ait yetkiyi kullanmamalıdır(KK Md.42, 59/8).

Kooperatiflerde Genel kurula ait olup yönetim kurulunca hiçbir şekilde kullanılamayacak yetkiler nelerdir?

3.10.Genel kurula ait olup yönetim kurulunca hiçbir şekilde kullanılamayacak yetkiler nelerdir?
Yönetim kurulu aşağıda belirtilen ve genel kurula ait olan yetkileri –genel kurulda yetki devri veya görevlendirme yapılmış olsa dahi- kullanamaz.
-Bilanço ve gelir gider hesaplarını inceleyerek kabul veya reddetmek,
-Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi, ibrası, azli gibi hususlarda karar almak,
-Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ücretlerini belirlemek,
-Ortaklardan tahsil edilecek tüm aidat ve sair ödentileri belirlemek, gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek,
-Üst birliğe girmeye ve görevlendirilecek temsilciye karar vermek,
-Gayrimenkul alım ve satımında izlenecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliği, yeri ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek,
-İmalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini tespit etmek,
-Kooperatifin dağılması hakkında karar vermek, tasfiye kurulunu seçmek.

Yönetim kurulu üyelerinde aranacak şartlar nelerdir ve bu şartlar kim tarafından araştırılır?

3.1.Yönetim kurulu üyelerinde aranacak şartlar nelerdir ve bu şartlar kim tarafından araştırılır?
Kooperatif yönetim kuruluna seçilebilmek için kooperatif ortağı olmanın yanı sıra,
-Türk vatandaşı olmak,
-Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak,
-Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun(1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu) hükümlerine göre mahkum olmamak,
Şartlarını taşımak gerekmektedir.
Göreve seçilen yönetim kurulu üyeleri yukarıda yer alan şartları taşıdıklarını ispat etmek amacıyla, Nüfus cüzdan fotokopisi, Adli Sicil Belgesi ile aynı türde başka bir kooperatifte yöneticilik görevleri olmadığına dair yazılı beyanlarını kooperatife sunarlar, bu belgeler her yöneticiye ayrı bir dosya açmak suretiyle kooperatifte muhafaza edilir.
Haklarında yukarıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davası açılmış olanların görevleri ilk genel kurul toplantısına kadar devam etmekle birlikte, yönetim kurulu tarafından bu durumdaki üyelerin azli veya göreve devamı hakkında karar alınmak üzere yapılacak ilk genel kurul gündemine madde konulur(KK Md.56).
Ayrıca, yönetim kurulu üyeleri ile kooperatif denetçileri arasında 3. dereceye kadar kan veya sıhri hısımlık ile iş ortaklığı bulunmamalıdır(Örnek Anas. Md.53).

Kooperatif anasözleşmesinin değiştirilmesi de kuruluştaki usullere bağlıdır

Kooperatif anasözleşmesinin değiştirilmesi de kuruluştaki usullere bağlıdır(KK Md.3).
Bu bağlamda, anasözleşmede değişiklik yapılması isteniyorsa;
-Öncelikle anasözleşme değişikliği için yönetim kurulu kararı alınmalı,
-Değişiklik taslağı eski ve yeni maddeler şeklinde beş nüsha olarak hazırlanarak notere tasdik ettirilmeli,
-Tasdikli maddeleri gösterir belgeler izin merciine(Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’ne) sunularak izin alınmalı,
-Daha sonra değişiklik için genel kuruldan izin alınmalı(Anasözleşme değişikliklerinde fiilen kullanılan oyların 2/3’ünün onayı gerekmektedir),
-Usulüne uygun olarak genel kurulda karar alındıktan sonra genel kurul kararı notere tasdik ettirilerek Ticaret Sicili Memurluğuna verilerek ilan ve tescil ettirilmelidir.