Kooperatif yoneticisi kooperatif ile is yapabilir mı? Yargıtay 15.daire

Kooperatifin yöneticisi iken mensubu bulunduğu şirket adına işi üstlenen kişiyle imzalanan sözleşme, 1163 sayılı Yasanın 59. maddesinin 6. fıkrasının amir hükmüne aykırı olmakla geçersizdir. Bu sebeple yüklenici, ancak sebepsiz iktisap kuralına dayalı olarak kooperatifin mal varlığına giren iş bedeline karsız olarak hak kazanır.

Kooperatifteki hisseye haciz gelir mı ?-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN

T.C.
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
Esas 2004 Karar
1276 6300
Y A R G I T A Y İ L A M I

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, alacaklı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin REDDİNE,
2-Borçlu Doğan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1163 Sayılı Kooperatif Kanunu’nun 19/son maddesi hükmüne göre, kooperatif ortağının alacaklıları ancak, ortağın faiz ve gider paylaşımından hissesine düşen miktarı ve kooperatifin dağılmasından ona düşecek payı haczettirebilirler. Ferdi münasebete geçilmedikçe ve kooperatif herhangi bir şekilde dağılmadıkça ortağın kooperatif payının haczi mümkün değildir. Alacaklının kooperatif olması da sözü edilen yasal durumu değiştirmez. Kaldı ki, kooperatifin aidat ödenmediği taktirde kooperatif ortağı hakkında ortaklıktan çıkarılma yasal hakkı da bulunmaktadır.
Anılan husus, Yasanın emredici kuralından kaynaklandığından buna ilişkin şikayet süreye tabi değildir.
Mahkemece borçlu Doğan’ın da şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Borçlu Doğan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Tarımsal amaçlı kooperatifin üyelerinden aldığı sütlerin satışı ve üyelerine yem teslimi ve temizlik malzeme tesliminde KDV uygulaması hk.

Tarımsal amaçlı kooperatifin üyelerinden aldığı sütlerin satışı ve üyelerine yem teslimi ve temizlik malzeme tesliminde KDV uygulaması hk.
Tarih 26/08/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.07.16.02-KDV-2010-47-269
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.07.16.02-KDV-2010-47-269

26/08/2011

Konu

:

Tarımsal amaçlı kooperatifin üyelerinden aldığı sütlerin satışı ve üyelerine yem teslimi ve temizlik malzeme tesliminde KDV

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; kooperatifinizin üyelerinden süt toplayarak herhangi bir işleme tabi tutmadan fabrikalara (mandıra) satış yaptığı, üyelerinize ait hayvanların yem, küspe, kepek gibi ihtiyaçlarının kooperatifinizce temin edilerek, kooperatif üyelerine bedel karşılığında teslim edildiği ve üyelere ait süt sağım makinaları ile kooperatifin kullanımında olan süt soğutma tankının temizliğinde kullanılmak üzere gerekli olan temizlik ürünlerinin satın alınarak üyelere bedel karşılığında teslim edildiği belirtilerek söz konusu işlemlerin katma değer vergisinden istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusunu oluşturduğu,

17/1 inci maddesinde, tarımsal amaçlı kooperatiflerin; ilim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu,

17/4-b maddesinde de, Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler tarafından yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden istisna tutulduğu,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre;

1. Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler tarafından kooperatifinize süt teslimi KDV den istisna olup, çiftçilerin gerçek usulde vergiye tabi olması halinde bu teslimler KDV ye tabi tutulacaktır.
2. Kooperatifinizin fabrikalara (mandıra) süt teslimleri, tarımı yaymak, ıslah ve teşvikten ziyade ticari amaç taşıdığından KDV ye tabi olacaktır.
3. Kooperatifinizin üyelerine bedel karşılığı yem, küspe, kepek gibi teslimleri ile süt makinelerinin temizliğinde kullanılmak üzere özel temizlik ürünleri teslimleri, tarımı yaymak, ıslah ve teşvikten ziyade ticari amaçlı teslimler kapsamında olduğundan KDV den istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.

KARŞILIKLI TESLİMLERDE UYGULANACAK KDV ORANI

D- KARŞILIKLI TESLİMLERDE UYGULANACAK KDV ORANI
Sirkülerde, müteahhitten arsa sahibine yapılacak bağımsız bölüm teslimleri için müteahhit tarafından düzenlenecek faturada bağımsız bölümün niteliğine göre emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden % 1(10) veya % 18(11) oranında KDV hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Bununla birlikte arsa sahibi tarafından teslim edilecek arsa payı için ise (bağımsız bölümlerin arsa payı dahil emsal bedeli üzerinden) genel oranda KDV hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda da vurguladığımız üzere gerçekte müteahhit arsa sahibine bağımsız bölüm teslimi yapmamaktadır. Müteahhit arsa sahibine inşaat yapım hizmeti vermekte, bu hizmetin karşılığında arsanın bir kısmını almaktadır. Bu hizmet ise genel oranda KDV’ne tabidir. Dolayısıyla hem müteahhit hem arsa sahibi aynı bedel üzerinden ve aynı oranda (yani %18) KDV hesaplayarak fatura düzenlemeli ve işin doğası gereği bu iki fatura KDV dahil tutarları itibariyle eşit olmalıdır.
Faturalaşmada KDV oranı açısından Maliye İdaresi’nin yönlendirmesine uyulacaksa, arsa sahibine verilecek bağımsız bölümlerin net 150 m2’nin altında konut olması halinde ortaya çıkacak KDV oran farklılığı nedeniyle cari hesap bakiyesi oluşacağı hesaba katılarak, arsa karşılığı inşaat sözleşmesinin başlangıçta bu hususun dikkate alınması suretiyle düzenlenmesinde fayda vardır.

Kat karşılığı arsa tesliminde arsa sahibi açısından,vergiyi doğuran olayın ne zaman vuku bulacağı ve teslim olunan katların hangi maliyet esasına göre hesaplanacağı hk.

Kat karşılığı arsa tesliminde arsa sahibi açısından,vergiyi doğuran olayın ne zaman vuku bulacağı ve teslim olunan katların hangi maliyet esasına göre hesaplanacağı hk.

Tarih 17/08/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-1326
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı :B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-1326 17/08/2011

Konu : Kat karşılığı arsa tesliminde arsa sahibi açısından,vergiyi doğuran olayın ne zaman vuku bulacağı ve teslim olunan katların hangi maliyet esasına göre hesaplanacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, maliki bulunduğunuz gayrimenkulu (arsa) kat karşılığı olarak müteahhide verdiğinizi, ancak dairelerin henüz tamamlanmadığını ve ticari kazanç esaslarına göre mükellef olduğunuzu belirterek, kat karşılığı arsa tesliminde satış yapılması halinde vergiyi doğuran olayın hangi tarihte vuku bulacağı, maliyetin hangi esaslara göre hesaplanacağı ve tarafınıza arsa karşılığı teslimi öngörülen bağımsız bölümlerin kayıtlarınıza hangi tutar üzerinden intikalinin sağlanacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde edilen kazancın ticari kazanç sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 38 inci maddesinde; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari Kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca ticari kazancın tespitine ilişkin Gelir Vergisi Kanununun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; “Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.” parantez içi hükmü yer almaktadır.

Kanunda yer alan düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, ticari kazancın tespitinde, dönemsellik ilkesi gereğince işletmenin sürekli kabul edilen ömrü belli dönemlere bölünür ve her dönemin faaliyet sonuçları diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanır. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılır. Tahakkuk ise gelirin ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder.

Öte yandan, başkasının arsası üzerine inşaat yapanların arsa sahibine vermiş oldukları dairelerin inşası için yapmış oldukları harcamalarla, kendilerine ait daireler için yapmış oldukları harcamaların toplamı inşaat maliyetini verir. Müteahhide ait dairelerin maliyeti, toplam inşaat maliyetinin bu dairelere dağıtımı suretiyle bulunur. İnşaatın toplam maliyetinin arsa sahibine verilen dairelere isabet eden kısmı müteahhidin kendisine ait dairelerin arsa maliyetidir.

Bu itibarla, işletmeniz tarafından müteahhide verilen arsanızın üzerine yapılan dairelerin inşası tamamen bitirilmediği müddetçe inşaat maliyeti oluşmayacağından, inşaatın devamı sırasında yapılan satışlar karşılığında alınan tutarların avans olarak değerlendirilmesi ve söz konusu dairelerin teslim edildiği dönem kazancına dahil edilmesi gerekmektedir. Ancak, dairelerin tamamlanması ile ilgili muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE, BANKALARIN HAMİLE ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU MİKTAR İLE ÇEK DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI KARARLARININ BİLDİRİLMESİNE VE DUYURULMASINA İLİŞKİN 2012

ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE, BANKALARIN HAMİLE ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ

OLDUĞU MİKTAR İLE ÇEK DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI

KARARLARININ BİLDİRİLMESİNE VE DUYURULMASINA İLİŞKİN

TEBLİĞ (SAYI: 2010/2)’DE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SAYI: 2012/2)

MADDE 1 – 20/1/2010 tarihli ve 27468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar ile Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’in 2 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Bu Tebliğ, 6273 sayılı Kanunla değişik 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununun 2, 3, 5, 6, geçici 1 ve geçici 3 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki (ç) bendi eklenmiştir.

“c) Çek defterlerinin her yaprağına, çek numarası, çekin basıldığı tarih, çek hesap numarası, çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı, çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, çek hesabı sahibi tüzel kişinin adı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin Vergi Kimlik Numarası ile tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadının yazılmasına ve imzaya imkan verecek ibareler konulur.

ç) Çek yaprağında çekin basıldığı tarih, ay ibaresi yazıyla olacak biçimde gün, ay, yıl şeklinde yer alır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Çek Kanununun 5 ve 6 ncı maddeleri kapsamında verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı ile bu yasağın kaldırılmasına ilişkin kararlara ait bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezi’ne elektronik ortamda bir hafta içinde bildirilir.

(2) Birinci fıkrada yer alan kararlara ilişkin bildirimlerde;

a) Kararın türü (çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı/çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması kararı),

b) Yargı merciinin adı,

c) Karar tarihi,

ç) Karar numarası,

d) Kararın kesinleşme tarihi,

e) Kararın esas tarihi ve numarası,

f) Dosya Türü (3-Mahkeme Esas, 4-Mahkeme Değişik İş, 16-Savcılık Soruşturma, 109-Savcılık Kabahat dosyalarını tanımlayan kodlar bulunmaktadır.)

g) Yasaklılık süresi,

ğ) Çek yasaklısı;

– Gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası, adı ve soyadı, baba adı, anne adı, doğum yeri, doğum tarihi, nüfusa kayıtlı olduğu il/ilçe/mah./köy bilgileri,

– Tüzel kişi ise Vergi Kimlik Numarası ve unvanı,

yer alır.”

MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.

Kooperatife ait taşınmazın Belediyeye iadesinde tapu harcı hk. Tarih 09/12/2011-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN

Başlık Kooperatife ait taşınmazın Belediyeye iadesinde tapu harcı hk.
Tarih 09/12/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.35.17.02-032-714
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ KDV VE DİĞER VERGİLER GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.17.02-032-714

09/12/2011

Konu

:

Kooperatife ait taşınmazın Belediyeye iadesinde tapu harcı

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, … Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı … ve … mahallelerindeki arsalar, 1580 sayılı Belediye Kanunu ile 5656 sayılı Kanuna istinaden … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Yönetmeliğe dayanılarak, ilgili belediye başkanlığı tarafından, kooperatifinize konut yapılmak üzere tahsis edildiği ve bahse konu arsalar üzerine inşa edilen konutların ortaklara tapularının verildiği anlaşılmış olup, ancak konut yapımı gerçekleşmeyen üç adet arsanın ise 5656 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve yapılan sözleşme gereği … Büyükşehir Belediyesine iadesi gerektiği belirtilerek, tapuda yapılacak devir işleminde aranılacak harç miktarı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde; tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu hükmüne, 58 inci maddesinde de; tapu ve kadastro harçlarını Kanuna ekli tarifede belirtilen kişilerin; tarifede belirtilmeyen işlemlerde taraflar aksini kararlaştırmamış ise Kanunda (6) bent halinde sayılan kişilerin ödeyeceği hükmüne ve 59 uncu maddesinin (a) bendinde ise, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerin iktisap edecekleri gayrimenkullerin vesair ayni hakların tescili, şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinlerinin harçtan müstesna olduğu, hükmüne yer verilmiştir.

492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/a fıkrasında; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu harcın oranı 29/12/2009 tarih ve 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere binde 16,5 olarak belirlenmiştir.

Ayrıca, Anayasanın 73 üncü maddesinde, Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulup, değiştirilip veya kaldırılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükme göre, tarafınıza … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Yönetmelik hükümlerine ve ilgili belediye başkanlığı ile yapmış olduğunuz sözleşme hükümlerine dayanılarak harca ilişkin muafiyet getirilemeyeceği tabidir.

Buna göre, 1580 sayılı Belediye Kanunu ile 5656 sayılı Kanuna istinaden … Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan Yönetmeliğe dayanılarak kooperatifinize tahsis edilen taşınmazların … Büyükşehir Belediye Başkanlığına tapuda yapılacak devir ve tescil işleminde; ilgili belediye başkanlığından 492 sayılı Harçlar Kanununun 59/a bendi gereğince harç aranılmaması, ancak kooperatifinizden aynı Kanuna ekli (4) sayılı tarifenin 20/a fıkrası gereğince binde 16,5 oranında tapu harcı aranılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk.

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk.

Tarih 14/09/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.01.16.01-2010-3299-KV-72
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.01.16.01-2010-3299-KV-72

14/09/2011

Konu

:

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk.

İlgi Özelge Talep Formu ile Başkanlığımız … Malmüdürlüğü’nün … vergi numarasında kayıtlı mükellef olduğunuzu; kooperatifinize 13.08.2010 tarihinde hidromek kırıcı iş makinası alındığını; iş makinası ile üyelerinize bedel karşılığında iş yapılacağını, üyelerinizin işi olmadığı zamanlarda ise üye olmayan kişi ve kurumlara bedel karşılığı iş yapılacağını belirterek; üye olmayanlara bedel karşılığı yapılan işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacağınız ile kurumlar vergisi mükellefi olmanız durumunda sadece iş makinası gelirinden mi yoksa tüm kooperatif gelirinden oluşan kardan mı vergilendirilmeniz gerektiği, hususunda görüş talep etmektesiniz.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup; 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında; kooperatiflerin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade edeceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile de tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere,ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilciliklerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin “4.13-Kooperatifler” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; kooperatifinizin 13.08.2010 tarihinde aldığı hidromek kırıcı iş makinası ile üyeleriniz dışındaki kişi ve kurumlara veya kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda üyelerinize bedel karşılığı hizmet verilmesi durumunda, Kurumlar Vergisi Kanununun 4/1-k bendindeki “sadece ortaklarla iş görülmesine” ilişkin muafiyet şartı ihlal edilmiş olacağından, kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefi olması ve kooperatifiniz bünyesinde elde edilen kazançların kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kat Karşılığı İnşaat Yapan Konut Yapı Kooperatifinin Zarar Mahsubu

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

AYDIN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.09.15.01-2.2010.3/KVK.9.MD.-3

02/10/2010

Konu

:

Kat Karşılığı İnşaat Yapan Konut Yapı Kooperatifinin Zarar Mahsubu

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu gereğince 01.01.2006 tarihi itibariyle … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından … vergi kimlik numarasında kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edildiğini; kooperatifinizce verilen 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait geçmiş yıl zararlarının yazılması nedeniyle, Vergi Dairesi Müdürlüğünce kurumlar vergisi mükellefiyetinizin bulunmadığı dönemlere ait geçmiş yıl zararlarının mahsup edilmemesi gerektiği ifade edilerek düzeltme beyannamesi vermeniz gerektiği yönünde sözlü uyarıda bulunulduğunu; oysa ki kooperatifinizin 1996 yılında kurulduğunu ve 1996 – 2005 yılları arasında bir takım giderlerinin bulunduğunu; söz konusu giderlerin “geçmiş yıl zararı” olarak beyan edilmemesi durumunda ne şekilde işlem yapılacağı hususunda bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.

Konu ile ilgili olarak … Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan … tarih ve … sayılı yazı ve eklerin incelenmesinden; kooperatifinize …/…/1996 tarihinden itibaren stopaj gelir vergisi mükellefiyetinin tesis edildiği; … tarihli yoklama fişiyle kooperatifinizin kurulduğu tarihte gayri faal olduğu ve stopaja tabi bir ödemenin bulunmadığı; … tarihinde yapılan genel kurul toplantısında tasfiye kararı alındığı ancak kooperatifin tasfiye edilmeyerek … tarihinde arsa temin edip üye kaydı yaparak yeniden faal duruma geldiği; temin edilen arsanın … adına kayıtlı bulunması ve inşaat ruhsatının adı geçen şahıs adına düzenlenmiş olması nedeniyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2006 tarihi itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, gerek Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, gerekse 01.01.2006 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu gereğince kooperatifler esas itibariyle kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmışlardır. Ancak kooperatifler sosyal amaçlı kurulan ve kendi ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumaya yönelik tüzel kişilikler olduğundan gerek Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, gerekse 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa hüküm konulmak suretiyle, kooperatiflerin belirli şartları taşımaları durumunda kurumlar vergisinden istisna tutulması sağlanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (k) bendinde; “Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri.” hükmü yer almaktadır.

Kooperatiflerin amacı, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlamak olduğundan, üçüncü kişilere değil, kendi ortaklarına hizmet etmesi gerekmektedir. Yapı kooperatiflerinin kendi ortakları dışındaki kişilere ait inşaat yapmaları, kooperatifçilik temel amacından uzaklaşılarak bir ticaret şirketi hüviyetine bürünmelerine neden olacaktır. Bu nedenle yapı kooperatiflerinin ortaklarının sahip olacağı payın üzerinde konut üreterek, fazla üretilen konutları arsa sahibine vermeleri istisna için gerekli olan “sadece ortaklarla iş görülmesi” şartının ihlaline ve genel esaslara göre vergilendirilmelerine neden olacaktır.

Kaldı ki, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (k) bendinde, daha önce yürürlükte bulunan 5422 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (16) numaralı bendinde bulunan şartlara ek olarak kooperatiflerin kuruluşundan inşaatın bitimine kadar yönetim ve denetim kurullarında görevli gerçek ve tüzelkişilerin inşaatın yapımında görev almamaları gerektiği, ayrıca yapı ruhsatı ve arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olma şartı getirilmiştir.

Bu hükümlere göre, kooperatifinizin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda muafiyet için belirtilen şartları taşımaması nedeniyle bina inşaat ruhsatı alarak faaliyete geçtiğiniz tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi işleminde herhangi bir hata bulunmamaktadır.

Öte yandan; aynı Kanunun “Zarar Mahsubu” başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında; kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla zararların indirilebileceği; (a) bendinde ise, beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre kurumlar vergisi mükellefiyetinizin başlangıç tarihi 2006 yılı olduğundan ve 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait herhangi bir beyanınız bulunmadığından,anılan yıllara ilişkin zararların mahsubuna kanunen imkan bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı V.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Konut yapı kooperatiflerinin KDV yönünden mükellefiyetlerinin silineceği, vergiye tabi işlem yapmadığı sürece de Katma Değer Vergisi Beyannamesi vermeyeceği tabiidir

Konut yapı kooperatiflerinin KDV yönünden mükellefiyetlerinin silineceği, vergiye tabi işlem yapmadığı sürece de Katma Değer Vergisi Beyannamesi vermeyeceği tabiidir.

Tarih 25/03/1999
Sayı B.07.0.GEL.0.52/5217-23/12184
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH : 25.03.1999
SAYI : B.07.0.GEL.0.52/5217-23/12184
KONU : Konut yapı kooperatiflerinin KDV
yönünden mükellefiyetleri hk.

ANKARA VALİLİĞİNE
(Defterdarlık: Vasıtalı Vergiler Gelir Müdürlüğü)

İLGİ : 30.11.1998 tarih ve 11041 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızdan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa göre kooperatiflere uygulanan muafiyet hükümlerinden bahsedilerek, bu Kanuna göre muafiyetten faydalanamadığı için kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatiflerin katma değer vergisi yönünden mükellef olup olmayacağı konusunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.

4369 sayılı Kanunun 60. Maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4. Maddesine eklenen (k) bendi hükmüne göre, konut yapı kooperatiflerinin inşa ettiği konutları üyelerine teslimi katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Sözü edilen istisna tüm konut yapı kooperatiflerinin konut teslimlerine münhasır olup, bu kooperatiflerin kurumlar vergisi istisnasından yararlanıp yararlanmaması, konut teslimlerinde katma değer vergisi istisnası uygulanmasını etkilememektedir.

Bu durumda, konut yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisi yönünden mükellef olup olmadıklarına bakılmaksızın, 69 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde açıklandığı gibi, vergiye tabi başka işlemlerinin bulunmaması şartıyla Temmuz, Ağustos ve Eylül 1998 dönemiyle ilgili Katma Değer Vergisi Beyannamesini verdikten sonra katma değer vergisi yönünden mükellefiyetlerinin silineceği, vergiye tabi işlem yapmadığı sürece de Katma Değer Vergisi Beyannamesi vermeyeceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini ve konunun buna göre değerlendirilerek durumun adı geçen mükellefe bildirilmesini rica ederim.

Bakan a.
Daire Başkanı

Emeklinin kullandığı tapusu kooperatif adına olan mesken için indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanıp yararlanılmayacağı hk.

Emeklinin kullandığı tapusu kooperatif adına olan mesken için indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanıp yararlanılmayacağı hk.

Tarih 11/04/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-259
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-259

11/04/2011

Konu

:

Emeklinin kullandığı tapusu kooperatif adına olan gayrimenkulün Emlak Vergisi hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ……, … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No:…’da bulunan kooperatifinizin henüz ferdileşmediğini, üyelerinizin ikamet ettiğini ve emlak vergisinin … Belediye Başkanlığınca tarafınızdan tahsil edildiğini belirterek emekli üyelerinizin indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun bina vergisinin mükellefini belirleyen 3 üncü maddesinde, bina vergisini binanın malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun, vergi değerini tadil eden sebepleri belirleyen 33 üncü maddesinin 6 ncı fıkrasında, bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesinin vergi değerini tadil eden sebep olduğu, bina vergisi mükellefiyetinin başlamasını belirleyen 9/a maddesinde de, bina vergisi mükellefiyetinin bu Kanunun 33 üncü maddesinin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde bu değişikliklerin vukubulduğu tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacağı belirtilmektedir.

Bu itibarla, Kooperatifiniz tarafından inşa edilen ve tapu devri yapılmaksızın üyelere teslim edilen gayrimenkullerin maliki, dolayısıyla emlak vergisi mükellefi Kooperatifiniz olduğundan, bu binalara ait emlak vergisinin Kooperatifiniz tarafından ödenmesi gerekmekte olup tapu devri yapılmadığı sürece emekli üyelerinizin indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Gayrimenkulün bulunduğu binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre müteahhite devredilmesi ve bu binanın arsası üzerine yapılan yeni binadan eski konutunuz yerine,yeni konutunuzu, iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre dolmadan değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Gayrimenkulün bulunduğu binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre müteahhite devredilmesi ve bu binanın arsası üzerine yapılan yeni binadan eski konutunuz yerine,yeni konutunuzu, iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre dolmadan değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Tarih 24/02/1999
Sayı B.07.0.GEL.0.43/4305-105/6587
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

TARİH : 24.02.1999
SAYI : B.07.0.GEL.0.43/4305-105/6587
KONU : İktisap tarihinden itibaren dört yıllık süre dolmadan
satışı yapılan konuttan doğan kazancın değer artış kazancına
tabi olup, olmayacağı hk.
……………….

İLGİ : 08.01.1999 tarihli dilekçeniz.
İlgi dilekçenizin incelenmesinden; 1988 yılında satın aldığınız konutun bulunduğu binanın diğer maliklerle de anlaşılarak 1994 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak müteahhite verildiği müteahhitin bu binayı yıkarak arsası üzerine yeni bir bina inşa ettiği, inşa edilen yeni binadan 1998 Ocak ayında eski binadaki konutunuzun yerine bir konut verildiğini ve buna ilişkin olarak tapuda cins tashihi yapılan konutu 1998 Kasım ayında 13 Milyar liraya sattığınızı belirterek, Gelir Vergisi Kanunu yönünden vergi mükellefiyetinizin doğup doğmadığı hakkında bilgi istediğiniz anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunla 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmadan önceki mükerrer 80 inci maddesinin 7 numaralı bendinde; iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkuller, tahsis tarihinden ortak tarafından satın alınmış sayılır.) değer artış kazıncı olarak vergiye tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4369 sayılı Kanunla kaldırılmadan önceki mükerrer 81 inci maddesine 3946 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle eklenen fıkrada, mükerrer 80 inci maddenin birinci fıkrasının 7 numaralı bendinde belirtilen değer artış kazancının hesabında iktisap bedelinin, gayrimenkul ve bu nitelikteki hakların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı takvim yılları hariç olmak üzere, her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak tespit edileceği belirtilmiştir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununa 4008 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle eklenen geçici 41 inci maddede, söz konusu fıkra hükmünün 01.01.1993 tarihinden itibaren iktisap edilen mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler çerçevsinde; 1988 yılında iktisap ettiğiniz gayrimenkulün (konut) bulunduğu binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükümlerine göre müteahhite devredilmesi ve bu binanın müteahhit tarafından yıkılarak, arsası üzerine yapılan yeni binadan eski konutunuz yerine, 1998 yılı Ocak ayında iktisap ettiğiniz yeni konutunuzu, iktisap tarihinden başlayarak dört yıllık süre dolmadan Kasım 1998 ayında elden çıkarmanızdan doğan kazanç, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Söz konusu değer artış kazancının hesabında, elden çıkardığınız konutun maliyet bedeli olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca iktisap tarihiniz esas alınmak suretiyle tespit edilecek değeri dikkate alınacaktır.

Bu suretle Takdir Komisyonunca takdir edilen bedel ile satış bedeliniz arasındaki olumlu farkın değer artış kazancı olarak 1999 yılı Mart ayı içerisinde verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatife Ait Gayrimenkulün Kiralanması İşleminin Kurumlar Vergisi ve KDV Karşısındaki Durumu 2012

Başlık Kooperatife Ait Gayrimenkulün Kiralanması İşleminin Kurumlar Vergisi ve KDV Karşısındaki Durumu hk.
Tarih 21/07/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.G.15-1053
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ KATMA DEĞER VERGİSİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.G.15-1053

21/07/2011

Konu

:

Kooperatife Ait Gayrimenkulün Kiralanması İşleminin Kurumlar Vergisi ve KDV Karşısındaki Durumu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Kooperatifinize ait gayrimenkulün kiraya verilmesinin Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu karşısındaki durumu konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmakla birlikte, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarım kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olacağı belirtilmiştir.

Aynı Kanunun “Beyan” başlıklı 14 üncü maddesinin beşinci fıkrasında ise, Kooperatiflerin gelirlerinin vergi kesintisine tâbi tutulan taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, bu gelirler için beyanname verilmeyeceği hükmüne yer verilmiş olup, anılan Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, maddenin birinci fıkrasında sayılanlar tarafından kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.

Maddenin dördüncü fıkrası ile Bakanlar Kuruluna, bu maddede belirtilen vergi kesintisi oranlarını, her bir ödeme ve gelir için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, kurumlar vergisi oranına kadar yükseltmeye ve aynı sınırlar dahilinde üçüncü fıkrada belirtilen kazançlar için fon veya ortaklık türlerine göre ya da portföylerindeki varlıkların nitelik ve dağılımına göre farklılaştırmaya yetki verilmiş olup, bu yetkiye istinaden yayımlanan 12/01/2009 tarihli ve 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ile kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden % 20 oranında vergi kesintisi yapılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Kanununun Genel Tebliğinin “14.5. Kooperatif gelirlerinin sadece taşınmaz kira gelirlerinden ve mevduat faizlerinden oluşması halinde beyan” başlıklı bölümünde, kooperatiflerin taşınmazlarım kiraya vermeleri ortak dışı işlem olarak değerlendirileceğinden, kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilmesinin gerektiği, ancak, anılan kooperatiflerin başkaca gelir getirici faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizlerinden ibaret olması halinde, kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri dahil) vermelerine gerek bulunmadığı, yapılan vergi kesintilerinin nihai vergileme olacağı, kesintiye tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile mevduat faizleri yanında diğer gelirleri de bulunan kooperatiflerin, kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorunda olduklarından, taşınmaz kira gelirlerini ve mevduat faizlerini de bu beyannameye dahil edecekleri, ancak,kira gelirleri ile mevduat faizleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi uyarınca kesinti yoluyla ödenmiş olan vergilerin, hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceği, öte yandan, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bu kooperatiflerin beyanname verme dışında mükellefiyetle ilgili diğer ödevlerini de yerine getireceklerinin tabii olduğu açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatiflerin taşınmazlarını kiraya vermeleri ortak dışı işlem olarak değerlendirileceğinden, kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin tesis edilmesi gerekmektedir. Ancak, anılan kooperatifin başkaca gelir getirici faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri dahil) vermesine gerek bulunmamakta olup, bu durumda kira ödemeleri üzerinden yapılan vergi kesintileri nihai vergi olacaktır.

Ancak, kesintiye tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile mevduat faizleri yanında diğer gelirlerinin de bulunması durumunda, söz konusu kooperatif kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorunda olduğundan, taşınmaz kira gelirlerini ve mevduat faizlerini de bu beyannameye dahil etmesi gerekecektir. Bununla birlikte, kira gelirleri ile mevduat faizleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi uyarınca kesinti yoluyla ödenmiş olan vergileri, hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edebilecektir.

Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi durumunda bahse konu kooperatifin beyanname verme dışında mükellefiyetle ilgili diğer ödevleri de yerine getirmek zorunda olduğu tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/3-f maddesinde de Gelir Vergisi Kanununun (70) inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı maddede, ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı açıklanmıştır.

Diğer taraftan, KDV Kanununun 17/4-d maddesiyle, sadece iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV den istisna edilmiştir.

Buna göre, Kooperatifinize ait gayrimenkulün kiraya verilmesi işlemi genel oranda (%18) KDV ye tabi olacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatifin bina inşaat harcından istisna olup olmadığı hk

Başlık Kooperatifin bina inşaat harcından istisna olup olmadığı hk.
Tarih 20/10/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.48.15.01-15.01/HK-10-99
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.48.15.01-15.01/HK-10-99

20/10/2011

Konu

:

Kooperatifin bina inşaat harcından istisna olup olmadığı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Kooperatifiniz üyelerinin işyeri ihtiyacını karşılamak amacı ile … İlçesi … beldesinde işyeri yapılmak istenildiği belirtilerek bu inşaattan dolayı bina inşaat harcından müstesna olup olmadığınız hususunda Başkanlığımızdan bilgi sorulmaktadaır.

Konuyla ilgili olarak … Belediye Başkanlığından alınan … tarihli ve … sayılı yazıda, üyeleriniz için yapılması düşünülen işyerlerinin, Belediyeleri sınırları içerisinde imar planında küçük sanayi alanı olarak planlanan … parseller üzerine yapılacağı belirtilmiştir.

İlgi özelge talep formu ekinde alınan Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Ana sözleşmesinin incelenmesinden, Kooperatifiniz amacının ortaklarınızın işyeri ihtiyaçlarını karşılamak olduğu anlaşılmaktadır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun; Ek 1 inci maddesinde, “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil) inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir.”, bina inşaat harcına ilişkin istisna hükümlerini düzenleyen Ek 2 nci maddesinin (e) fıkrasında ise, ” Kooperatifler eliyle, ana sözleşmelerine uygun olarak, yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşıları,”nın bina inşaat harcından müstesna olduğu hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “İmar ile İlgili Harçlar” başlıklı 80’inci maddesinin son fıkrasında, “Organize Sanayi Bölgeleri ile Sanayi ve Küçük Sanat Sitelerinde yapılan Yapı ve Tesisler Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Kooperatifiniz ana sözleşmesinin tetkikinden, yapılması düşünülen işyerlerinin, organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesislerden olmadığı ve Kooperatifinizin toplu işyeri yapı kooperatifi olduğu anlaşıldığından, ayrıca imar planında küçük sanayi alanı olarak planlanan işyerlerinin 2464 sayılı Kanunun 80’inci maddesi ile Ek 2’nci maddesinin (e) fıkrasında sayılanlar arasında yer almaması nedeniyle, bina inşaat harcından istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, Kooperatifiniz aracılığıyla yapılacak işyerlerinin, ilgili belediyece “esnaf çarşısı” kapsamında değerlendirilmesi halinde anılan Kanunun Ek 2’nci maddesinin (e) fıkrası hükmü gereğince bina inşaat harcından istisna tutulması mümkün olabilecektir.

20120228-231331.jpg

11 adet iş yeri bulunan 960 daireli sitede çalıştırılan, kaloriferci, elektrikçi,aşçı,bahçıvan,temizlik işçisi,güvenlik ve büro elemanlarına yapılan ücret ödemelerinin vergilendirilmesi hk.

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:24/02/2012
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık 11 adet iş yeri bulunan 960 daireli sitede çalıştırılan, kaloriferci, elektrikçi,aşçı,bahçıvan,temizlik işçisi,güvenlik ve büro elemanlarına yapılan ücret ödemelerinin vergilendirilmesi hk.
Tarih 14/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 23-1999
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 23-1999

14/11/2011

Konu

:

11 adet iş yeri bulunan 960 daireli sitede çalıştırılan, kaloriferci, elektrikçi,aşçı,bahçıvan,temizlik işçisi,güvenlik ve büro elemanlarına yapılan ücret ödemelerinin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 11 adet işyeri bulunan 20 blok 960 daireli sitenizde kaloriferci, elektrikçi, aşçı, bahçıvan, temizlikçi, güvenlik görevlisi olarak 16 kişi, büro elemanı olarak 2 kişi olmak üzere toplam 18 kişi çalıştırdığınız belirtilerek, bu kişilere yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisi tevkifatına tabi olup olmadığı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” denilmiş olup aynı maddenin dördüncü bendinde, yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde ise hizmetçilere ödenen ücretlerin istisna kapsamında olduğu belirtildikten sonra hizmetçinin tanımı yapılmıştır.

Bu tanıma göre;

-hizmetin özel fertler tarafından verilmesi,

-hizmetin ev, bahçe, apartman gibi ticaret mahalli olmayan yerlerde verilmesi,

-orta hizmetçilik, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi (Mürebbiyeler hariç) özel hizmetlerde çalıştırılması

gerekmektedir.

Öte taraftan Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar ile vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar sayılmış ve (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, 20 bloklu 960 daireli sitenin bağımsız bölümlerinden sadece 11 tanesinin iş yeri mahiyetinde bulunması söz konusu siteyi ticaret mahalline dönüştürmeyeceğinden, gerçek veya tüzel kişiye hizmet akdi ile bağlı olmaksızın, ticaret mahalli olmayan sitede çalıştırılan bahçıvan ve kaloriferciye yapılan ücret ödemelerinin Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden müstesna tutulması; elektrikçi, temizlikçi, aşçı, güvenlik ve büro işlerinde çalıştırılanların ise hizmetçi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından, bu kişilere yapılan ücret ödemelerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

”Sınırlı Sorumlu İnteryorum Basın Yayım ve İletişim

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, kooperatif ve organizasyonların yerel basın sektörünün gelişmesinde önemli rol oynayacağını söyledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, basın-yayım ve iletişim sektöründeki ilk kooperatifin İzmir’de kurulduğunu belirterek, ”Bu tür kooperatif organizasyonlarıyla düşük sermayeye sahip yerel basın yayın mensuplarının emeklerinin değerlendirilmesi sağlanarak yerel basın sektörünün gelişmesine önemli ölçüde katkıda bulunulacak” dedi.

Kooperatifçilik alanında yapılan çalışmalara ilişkin A.A muhabirine bilgi veren Bakan Yazıcı, bir şirket türü olmakla birlikte, kooperatifleri diğer şirketlerden ayıran temel özelliğin yardımlaşma ve dayanışma ilkesi olduğunu vurguladı.

İletişim sektöründe faaliyet göstermek üzere gerçek ve tüzel kişilerce kurulması amaçlanan kooperatif türü için bir ana sözleşme hazırlandığını aktaran Yazıcı, bu ana sözleşme uyarınca, Türkiye’de bir ilk olarak basın, yayım ve iletişim alanında faaliyet göstermek üzere, merkezi İzmir olan, ”Sınırlı Sorumlu İnteryorum Basın Yayım ve İletişim” Kooperatifi unvanı altında bir kooperatifin kuruluşuna izin verildiğini dile getirdi.

Yapılan işin yıllara sari inşaat işi olup olmadığı ve bu iş kapsamında şirketinize yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı.

Başlık Yapılan işin yıllara sari inşaat işi olup olmadığı ve bu iş kapsamında şirketinize yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk.
Tarih 05/09/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-42-17-686
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-42-17-686

05/09/2011

Konu

:

Yapılan işin yıllara sari inşaat işi olup olmadığı ve bu iş kapsamında şirketinize yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olarak havuzlara ve diğer ünitelere fıskiye su sistemleri ile ışıklı sistemlerinin imal ve montaj işi ile iştigal ettiğiniz, işveren Ankara … İnşaat Turizm AŞ. ile yüklenici … Peyzaj İnş. Proje Tic. Ltd. Şti. ve alt yüklenici olarak tarafınız arasında imzalanan 2009 tarihli sözleşme ile … Alışveriş Merkezi inşaatında yapılacak olan müzikli, danslı fıskiye sisteminin yapılmasına ilişkin söz konusu şirkete taahhütte bulunduğunuz belirtilerek ve firmanızın yapmış olduğu işin yıllara sari inşaat işi olup olmadığı ve bu iş kapsamında şirketinize yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususlarında görüş talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında “İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde (5035 sayılı Kanunun 48/4-b maddesiyle değişen ibare) (1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere) geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bir işin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamına giren inşaat ve onarma işlerinden olması için yapılan işin inşaat ve onarma işi olması, birden fazla takvim yılına sirayet etmesi ve taahhüde bağlı olarak yapılması gerekir.

Diğer taraftan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 4üncü maddesinde “yapım” bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihzarat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işleri olarak tanımlanmıştır.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemeleri üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

İlgide kayıtlı dilekçeniz ekindeki sözleşmenin incelenmesi neticesinde; sözleşmenin … Peyzaj İnş. Proje Tic. Ltd. Şti. ile şirketiniz arasında imzalandığı; sözleşmenin konusunun … Alışveriş Merkezi inşaatında yapılacak olan müzikli danslı fıskiye sistemi yapılması işi olduğu; sözleşmede … İnşaat ve Turizm ve İşletme AŞ.’nin işveren, … Peyzaj İnş. Proje Tic. Ltd. Şti.’nin ise yüklenici olarak yer aldığı; sözleşmenin “H- Alt Yüklenici ve Yükümlülükleri” başlıklı bölümünde şirketinizin alt yüklenici olduğu; yüklenici ve alt yüklenicinin sözleşme konusu işlerin yapımı ile ilgili olarak aynı oranlarda sorumlu olacağı; işin süresinin yer tesliminden itibaren 90 gün olduğu ancak sözleşmenin Mayıs 2009 tarihinde yapılmış olmasına rağmen fiskiye sistemi ile ilgili malzemelerin yurt dışından ithal edilmesi nedeniyle montaj işinin Haziran 2010 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.

Buna göre; müzikli ve danslı fıskiye sistemi montajı işinin altyapı olarak inşaat işini gerektirmesi ve anılan işin sözleşmede belirtilen 90 gün içerisinde bitirilmeyip bir sonraki takvim yılına sarkması ve alt yüklenici olarak şirketinizin de işe ilişkin imalat ve montaj işlerinin üstlenilmesinde yüklenici ile birlikte aynı oranda sorumlu olması nedenleriyle, söz konusu işin ertesi yıla sarktığı tarihten itibaren Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında inşaat ve onarma işi olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup bu tarihten itibaren şirketinize ödenecek istihkak bedellerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince kurumlar vergisine mahsuben vergi kesintisi yapılacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk. Tarih 14/09/2011

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk.
Tarih 14/09/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.01.16.01-2010-3299-KV-72
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.01.16.01-2010-3299-KV-72

14/09/2011

Konu

:

Kooperatifin üyesi olmayanlara bedel karşılığı yaptığı işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefiyetinin olup olmayacağı hususu ile nasıl vergilendirileceği hk.

İlgi Özelge Talep Formu ile Başkanlığımız … Malmüdürlüğü’nün … vergi numarasında kayıtlı mükellef olduğunuzu; kooperatifinize 13.08.2010 tarihinde hidromek kırıcı iş makinası alındığını; iş makinası ile üyelerinize bedel karşılığında iş yapılacağını, üyelerinizin işi olmadığı zamanlarda ise üye olmayan kişi ve kurumlara bedel karşılığı iş yapılacağını belirterek; üye olmayanlara bedel karşılığı yapılan işlerden dolayı kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacağınız ile kurumlar vergisi mükellefi olmanız durumunda sadece iş makinası gelirinden mi yoksa tüm kooperatif gelirinden oluşan kardan mı vergilendirilmeniz gerektiği, hususunda görüş talep etmektesiniz.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup; 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında; kooperatiflerin, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade edeceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile de tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere,ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilciliklerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak 03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin “4.13-Kooperatifler” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde; kooperatifinizin 13.08.2010 tarihinde aldığı hidromek kırıcı iş makinası ile üyeleriniz dışındaki kişi ve kurumlara veya kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda üyelerinize bedel karşılığı hizmet verilmesi durumunda, Kurumlar Vergisi Kanununun 4/1-k bendindeki “sadece ortaklarla iş görülmesine” ilişkin muafiyet şartı ihlal edilmiş olacağından, kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefi olması ve kooperatifiniz bünyesinde elde edilen kazançların kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Üst Birliğe ait arsanın kooperatife tahsisi durumunda kurumlar vergisi muafiyetinin etkileyip etkilemeyeceği

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:24/02/2012
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Üst Birliğe ait arsanın kooperatife tahsisi durumunda kurumlar vergisi muafiyetinin etkileyip etkilemeyeceği hk.
Tarih 11/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/20]-986
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/20]-986

11/11/2011

Konu

:

Üst Birliğe ait arsanın kooperatife tahsisi durumunda kurumlar vergisi muafiyetini etkileyip etkilemeyeceği hakkında

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, üst birlik adına tapuda tescili olan arsanın bir kısmının kooperatifinize tahsis edilmesinin kurumlar vergisi muafiyetini etkileyip etkilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümünde,

“… …

Yapı kooperatiflerinin yapı ruhsatı veya arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına bulunmadığı durumlarda da muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Örneğin, inşaatı üstlenen müteahhit adına düzenlenecek bir yapı ruhsatı,yapı kooperatifinin muafiyetten yararlanmasını engelleyecektir. Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır.

T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, konut ihtiyacının karşılanması amacıyla konut ve arsa üretimi yapmakta olup yapı kooperatifleri, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından tahsis edilen arsa ve araziler üzerine konut veya işyeri yapabilmekte, ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatif birlikleri veya kooperatifler merkez birlikleri de kooperatiflere arsa temini veya tahsisinde görevli ve/veya yetkili olabilmektedirler.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatif birlikleri veya kooperatifler merkez birlikleri de anılan Kanun uyarınca kooperatif olarak değerlendirildiğinden söz konusu arsa ve arazilerin tapusunun veya yapı ruhsatlarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya kooperatif birlikleri ya da kooperatifler merkez birlikleri adına olması halinde de bahse konu yapı kooperatifleri, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin tetkikinden, üyesi bulunduğunuz … Konut Yapı Kooperatifleri Birliğine ait 44467 ada 3 parselde yer alan 16.502,34 m2 imarlı arsanın … Yönetim Kurulunun 08.02.2008 gün ve 2008/7 sayılı kararı ile 8.847,00 m2’lik kısmının kooperatifinize tahsis edildiği anlaşılmaktadır.

Buna göre, kooperatifinize tahsis edilen arsanın tapusu ile yapı ruhsatının üyesi bulunduğunuz üst birliğin adına olması muafiyetinizi etkilemeyecek olup Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen diğer muafiyet şartlarının da sağlanması halinde kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanmanız mümkün olacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olarak belirli tarife üzerinden verilen yapı denetim hizmetinin, tarifenin altında bir bedelle verilmesi durumunda yapılacak vergilendirme işlemleri hk. Tarih 15/11/2011

Başlık Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olarak belirli tarife üzerinden verilen yapı denetim hizmetinin, tarifenin altında bir bedelle verilmesi durumunda yapılacak vergilendirme işlemleri hk.
Tarih 15/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-2013
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-2013

15/11/2011

Konu

:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olarak belirli tarife üzerinden verilen yapı denetim hizmetinin vergilendirilmesi.

İlgide kayıtlı dilekçenizde;

– ……. Vergi Dairesi Müdürlüğünün …. vergi kimlik numaralı mükellefi olan şirketinizin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olarak yapı denetim hizmeti verdiği ve hizmet bedelinin Bakanlık tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde belirlendiği,

– Fiili olarak, Bakanlık tarafından belirlenen fiyatların piyasa koşullarında %50 oranına kadar indirime tabi tutulduğu ancak bu indirimlerin faturalara yansıtılamadığı

belirtilmiş olup ilgili mevzuat dışında belirlenen ve fiili olarak tahsil edilmeyen indirim tutarlarının ne şekilde değerlendirilmesi gerektiği konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Ticari kazançta elde etme tahakkuk esasına bağlanmış bulunmaktadır. Bu esas dikkate alındığında, gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancında dikkate alınması gerekmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinde ise, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre, kurumunuz tarafından verilen yapı denetim hizmetlerinin ilgili mevzuatta yer alan ücret tarifesinden daha düşük bedelle verilmesi halinde, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından esas alınacak bedel, bu hizmetin karşılığını teşkil eden gerçek bedel olacaktır. Ancak, hasılat olarak gösterilen ve kurum kazancına dahil edilen söz konusu bedelin emsallere uygun olacağı ve kanaat verici vesikalarla tevsik edilmesi gerekeceği de tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.