Kooperatiflerde Ortaklığa Kabul Süreci- Adım Adım Yapılacak İşlemler- İnfografik
Mali Müşavir Evren Ö[email protected]
Kooperatifler Mevzuatı ile ilgili Güncel Bilgilere Sitemiz üzerinden ulaşabilirsiniz
Kooperatiflerde Ortaklığa Kabul Süreci- Adım Adım Yapılacak İşlemler- İnfografik
Mali Müşavir Evren Ö[email protected]
Kooperatiflerde Ortaklıktan İstifa Süreci-Adım Adım Yapılacak işlemler Nelerdir ?-İnfografik
Detaylı Bilgi için: [email protected]
Evren ÖZMEN
Anayasa Mahkemesinden Tartışmalı İmar Barışı Kararı
Evren ÖZMEN-Mali Müşavir
Yapı Kayıt Belgesi Başvurusu Yapılması, Tüketilmesi Gereken Bir Başvuru Yolu mudur ?
İskan Sürecindeki uyuşmazlıklar için dava açılmadan önce yapı kayıt belgesi başvurusu yapmamak hak kaybına neden olur mu ?
3194 Sayılı Sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16.madde ile Hukuk sistemimize giren Yapı Kayıt Belgesi’nin mahkemeler tarafından nasıl değerlendirileceği merakla beklenmekteydi.
20 kasım 2018 Tarihli Anayasa mahkemesi tarafından verilen karar , hukuk sistemimiz içinde yapı kayıt belgesinin ne ifade ettiği konusunda akıllardaki tereddütleri tartışmalı olsa da kaldırdı.
Yapı Kayıt belgesi başvuruları sona ermeden verilen bu karar, idare ile anlaşmazlık içinde olanların mutlaka yapı kayıt belgesi başvurusu yapması gerektiğini, yoksa hak kaybına uğrayacaklarını gösteriyor.
Kararda özet olarak; başvurucunun yapı kullanım izin belgesi ( iskan) aldığı bağımsız bölümünün, Danıştay tarafından daha sonra iptal edilen imar planı nedeni ile yapı kullanım izin belgesi iptal edildiği belirtilmektedir.
Bu durumda devamındaki süreçte yer alan hukuk yollarını tüketen başvurucu Mülkiyet hakkının ihlal edildiğini öne sürerek Anayasa mahkemesine başvurmuştur.
Anayasa Mahkemesi kararında, Anayasa mahkemesine başvuru yollarının tüketilip, tüketilmediğini ile ilgili olarak, “başvuru yapıldıktan sonra oluşturulan yeni başvuru yollarının tüketilmesi gerektiğine de karar verebilir “ denilmiştir.
Bu kapsamda başvuru yolunun tüketilmesi için başvuru yolunun aşağıdaki şartlara haiz olması gerektiği, yapı kayıt belgesi belgesine başvuru sürecinin de bu şartları taşıdığını belirtmiştir.
Kararda Sonuç olarak ise; Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine yönelik başvurusunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeni ile Kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir.
Verilen kararı yorumlar isek;
Yapı kullanma izin belgesi iptali, yıkım kararları, yapı ruhsatlarının iptalleri gibi konularda Anayasa mahkemesine başvurmadan önce mutlaka yapı kayıt belgesi başvurusu yapılması gerektiğini anlıyoruz. Yoksa başvuru yolları tüketilmediği için sonuç alınamayacak.
Anayasa mahkemesi kararına göre , ruhsat iptali mülkiyet hakkının ihlali kapsamında bile olsa, yapı kayıt bedeli ödenmeden Anayasa mahkemesine başvurulamaması, başvurucu için ek bir mali külfet getirse de , bu tutarların makul ve kabul edilebilir olduğu yönünde. Peki o zaman Türkiye çapında başvurular neden istenilen düzeyde değil ? Neden süre uzatımı yapıldı ? gibi sorular akıllara gelmiyor değil.
Madem bu bedel ödenmeden başvuru yapılamıyor,bu yapıya iskan veren belediyelere rucü edilebilir mi ayrı bir konu. (Danıştay 14. Daire, E.2011/14794, K.2013/1444, T.28/02/2013- Ancak; yıkım işlemi tesis edilmeden önce, hukuka aykırı bir şekilde plan oluşturan ve bu plana göre ruhsat veren idarenin kusurlu davranışı nedeniyle, iyi niyetli kişilere yıkıma konu taşınmaz bedelinin ödenmesi gerekmektedir)
Sonuç olarak; bu karardan bundan sonraki süreçte Anayasa mahkemesine yapılan yapı ruhsatı veya yapı kullanma izinleri ile ilgili hak ihlali başvurularında yapı kayıt belgesine başvuru yapılmamış olmasının red sonucu doğuracağını anlamak mümkün.
Bu nedenle mevcut durumda olan kişilerin bir an evvel yapı kayıt belgesi başvurularını yapmalarını öneriyorum.
Saygılarımla
p) (Ek : 17/7/1972 – 1610/1 md.) Tarım kredi, tarım satış kooperatifleri, 1163 sayılı Kanuna uygun olarak teşekkül eden kooperatifler ve bu kooperatiflerin kuracağı kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve Türk Kooperatifçilik Kurumunun sahip oldukları kendi hizmet binaları.
|
KAYNAK :MGC LEGAL
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 27.09.2018 tarihli 2016/2304 E., 2018/4341 K. Sayılı kararı ile “3194 Sayılı Kanun’a eklenen geçici 16. madde, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış imara aykırı ve kaçak yapılar için uygulanacağından içeriği itibarıyla geriye etkili olarak uygulanması öngörülmüş bir düzenlemedir, Usuli kazanılmış hakkın istisnası olan geriye etkili bir kanuni düzenleme olması sebebiyle anılan hükmün mahkemelerce eldeki davalar için de uygulanması gerektiğinden, kanunda belirtilen süre içinde başvurulup gerekli işlemler tamamlanarak yapı kayıt belgesi alınmak suretiyle yapının yasal hale getirilip getirilmediği saptanarak uyuşmazlığın mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiğine” hükmedilmiştir.
Baker McKenzie – Muhsin Keskin and Erdi Yildirim
Yeni Gelişme
T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından dövizle ödeme yasağının istisnalarında değişiklik yapıldı. Değişikliğe ilişkin tebliğ 16 Kasım 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.
Değişiklik ne getiriyor?
6 Ekim 2018 tarihli tebliğ ile getirilen istisnalara ek olarak, aşağıdaki sözleşmeler dövizle ödeme yasağına tabi olmayacak:
Diğer Hususlar
KOOPERATİFLERİN GENEL KURUL TOPLANTILARINDA
TOPLANTI YETER SAYISI VARSA AÇILISTAN ÖNCE BAKANLIK TEMSİLCİSİNİN GENEL KURULA HİTABEN YAPACAĞI KONUŞMA METNİ
Sayın ortaklar;
Kooperatifinizin genel kurul toplantısına, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 87 nci maddesi uyarınca Bakanlık temsilcisi olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım.
Toplantı başlamadan önce genel kurul toplantısı ve bakanlık temsilcisinin görevleri konusunda kısa bir açıklama yapmak istiyorum.
Toplantıya katılanlar listesi incelenmiştir. Yeter sayı vardır. Toplantı açılabilir. İtirazı olan ortakların, itiraz konularını bildirmeleri halinde gerekli değerlendirme yapılacaktır.
Bakanlık temsilcisi olarak, toplantının kanunlara, anasözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesini denetleme ve temin ile görevliyim.
Genel kurulun sevk ve idaresi, seçilecek olan divan tarafından sağlanacaktır. Bu nedenle sevk ve idareye karışmayacağım, ancak divan heyetine yardımcı olacağım. Gündem çerçevesinde bana sorulan sorulara cevap vereceğim. Toplantının kanun ve anasözleşmeye uygun bir şekilde yürütülmesi için gerekirse divan başkanını ve genel kurulu uyaracağım, yol göstereceğim ve açıklama yapacağım. Kanun ve anasözleşmeye aykırı olarak alınan kararlar hakkındaki görüşümü tutanakta belirteceğim.
Toplantı tutanağının hazırlanması, yazılması, tamamlanması görev ve yetkisi divan heyetine aittir. Ancak, divan heyetinin zorlandığı noktalarda ben de yardımcı olacağım.
Divan Heyeti; görüşmeleri, alınan kararları ve kaç oyla alındığını, kararlara muhalif kalan ortakların açıklamalarını ve gerektiğinde bakanlık temsilcisi olarak şahsımın tutanağa geçirilmesini istediğim görüşleri tutanağa yazmakla görevlidir.
Kooperatifler Kanununun 46 ncı maddesine göre gündeme madde eklenmesi için kayıtlı ortakların 1/10’u divan heyetinin seçilmesinden hemen sonra yazılı teklifte bulunmaları gerekmektedir. Divan heyeti seçilip gündem maddelerinin görüşülmesine geçildikten sonra, gündeme madde eklenmesi için verilecek önergeler Kanuna aykırı olduğundan gündeme alınamaz.
Toplantı sırasında, divan ve ortaklarca bu açıklamalarıma uygun hareket edilmesi genel kurul toplantısının sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olacaktır.
Genel kurulda alınan kararlar toplantıda bulunan veya bulunmayan ve aleyhte oy kullanan tüm ortaklar için hüküm ifade edecektir.
3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu hükümleri gereği yönetim kurulu üyelerinin; üyeliğe seçim, üyelikten istifa ve üyelik süresinin sona ermesinden itibaren 1 ay içinde ve varsa genel müdürlerin göreve giriş için gerekli belgelerle birlikte ve görevden ayrılma tarihini müteakip bir ay içinde, yine sonu (0) ile (5) biten yıllarda ve mal bildiriminde bir artış olduğunda Valiliğe (Ticaret İl Müdürlüğü) mal bildiriminde bulunmaları gerekmekte olup, aksine davranışın ise cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
Kooperatif ve birliklerin 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 64 üncü maddesi gereği tutulması gereken defter ve belgeleri usulüne uygun olarak tutmaları, yine bu Kanun kapsamında açılış ve kapanış onayına tabi defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmaları gerekmekte olup, aksine uygulamalarda yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
Teşekkür ederim.
Alınabilir
Gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.”
Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. |
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığından:
TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN
TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2018-32/52)
MADDE 1 – 28/2/2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 8 – (1) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
(2) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
(3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(4) Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(5) Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(6) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
(7) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.
(8) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(9) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(10) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(11) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(12) 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(13) 32 sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
(14) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(15) On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(16) Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(17) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(18) 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
(19) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(20) Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.
(21) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(22) Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.
(23) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.
(24) Bu madde uyarınca akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(25) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(26) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(27) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.
(28) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.
32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.
Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.”
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Kooperatifler iş ve işlemlerinde e-imza kullanabilir mi ?
Gizli oylamada, kooperatif mührü ile mühürlenmiş boş oy pusulalarının kullanılması esastır. Ancak, genel kurulca karar alınmak kaydıyla ayrıca basılı oy pusulası da kullanılabilir. Genel kurulun yalnızca basılı oy pusulası kullanılması yolunda alacağı karar geçersizdir. Genel kurulda kooperatif mührü ile mühürlenmiş boş oy pusulaları ve basılı oy pusulalarından başkaca bir pusula seçim için kullanılamaz. Matbaada basılmış veya yazı makinesi ile yazılmış ya da çoğaltılmış oy pusulaları basılı oy pusulası sayılır
2886 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin (g) bendinde belirtilen Devletin özel mülkiyetindeki taşınmaz kavramının, hazinenin özel mülkiyetinde olan taşınmazları ifade ettiğini kabul etmek gerekir. Dolayısıyla belediyelerin söz konusu maddeden yararlanarak pazarlık usulü ile kendi mülkiyetinde yer alan taşınmazları kiraya vermesi veya üzerlerinde gayri ayni hak tesis etmesi hukuka aykırıdır.
Mali Müşavir Evren Ö[email protected]
Günümüzde paket muhasebe ticari programlarının hızla modası geçerken SAAS dediğimiz tarzda programlar bir çok noktada karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda kooperatiflerin kullanacağı programda kendimce olması gereken özellikleri yazdım. Bunların tamamını bir muhasebe programında beklemek mümkün olmadığını biliyorum. Ancak bence artık kullanılan programların bir anlamda hem satın alma-hem crm-hem muhasebe- hem de finans programı aynı zamanda icra takip programı olması gerekiyor. Hepsinin aynı programda olması mümkün olamayacağı için en azından bu tarz programlar ile uyumlu çalışacak bir alt yapısı olması bence önemli
1- Genel Kurulda alınan kararlara istinaden alınan ödeme kararlarını bir seferde döneme yayarak tahakkuk edebilmelidir.
2-Banka hareketlerini otomatik olarak ortakların carilerine işleyebilmelidir.
3-İşletme Projesi/Tahmini Bütçeyi muhasebe programına yüklemek mümkün olmalı ve yüklenen tahmini bütçe ile fiili durumu kontrol edebilmelidir. Tahmini bütçede yazan hesap kalemleri dışında gider hesabı açmak için yönetici onayı gerekli olmalıdır.
4-Vade farklarını tahsil edilirken ana para faiz ayrımını doğru yapmalıdır.
5-Vade farklarını doğru hesaplamalıdır. Bileşik faiz hesaplaması yapmamalı, faize faiz tekrar hesaplamamalıdır.
6-Düzenli aralıklar ile ödemesini yapmayan ortaklara mail göndermesi gerekmektedir. Mail gönderilmesi için onay verilmesine gerek olmayıp, her ayın belli tarihlerinde kendisi göndermelidir.
7-Ortakların kişisel bilgilerinin tutulması için alanlar olması gerekmektedir. Ortağın ve vekalet verebileceği herkesin imzası sistemde taranmış olarak bulundurulmalı ve genel kurul günü gerektiği takdirde imza taraması yapabilmelidir.
8-Alacak raporunu haftalık olarak yönetim kurulu ve ilgililere göndermelidir. Alacak raporunun formatı basit sade anlaşılabilir ve grafikli olmalıdır.
9-Yönetim ve Denetim kurulu raporlarını bakanlık formatına uygun olarak hazırlayabilmelidir.
10-Ana sözleşmeye göre üç ayda bir hazırlanması gereken denetim raporu programdan çıkartılabilmelidir.
11-Denetim kurulu raporunun hazırlanması ile ilgili denetim kurulu üyelerinin mail adreslerine hatırlatma mailleri göndermelidir. Maile dönüş olmadığı takdirde tekrar gönderilmelidir.
12-Yönetim kurulu raporunun aslında koop bis sistemi üzerinden hazırlanması gerekmektedir. Ana sözleşmeye göre bu raporların hazırlanma süreleri genel kuruldan en az 15 gün önce olduğu için muhasebe programı yönetim kurulu ve ilgililere hatırlatma maili göndermelidir.
13-Hazır un cetvelini bakanlığın formatına göre hazırlamalıdır.
14-Koop bis sistemine ortakların bilgilerini muhasebe programından otomatik aktarmalıdır.
15-Ödemesini zamanında yerine getirmeyen ortakların ihtarname ve uyarı yazılarını herhangi bir komuta gerek kalmadan düzenli olarak hazırlayıp, yönetim kurulu ve avukatlara mail olarak otomatik göndermelidir.
16- Günlük Kasa ve Tahsilat raporunu otomatik olarak her sabah ilgililere mail atmalıdır.
17-Satıcı faturalarının girişinde vade alanını doldurmadan kayıt edilmesine imkan vermemeli, bu sayede sistemden haftalık aylık ödeme tabloları çıkartılmalıdır.
18-Muhasebe programı içinde vergi ödenebilmesi mümkün olabilmelidir.
19-Gider faturaları taranarak muhasebeleştirilebilmeli, ayrıca manuel evrak girişi olmaması gerekmektedir.
20-Muhasebe programı içinde satın alma yaparken teklif toplanabilmeli, trusted supplier gibi bir bölümde bulunan satıcılardan sadece alım yapılabilmelidir.Bu konu kooperatiflerde son derece önemli olup, şaibe olmaması açısından gereklidir.
21-Yönetim kurulu onayları ve banka çıkışları mutlaka sistem içinde banka ile entegre olarak giriş-onay şeklinde olmalıdır. Ödemelere onaya düşmeli ödeme yetkisi olanlar sistemden onaylamadığı sürece ödeme çıkmamalıdır.
22-Muhasebe programı tarafından hazırlanan aylık gelir-gider , nakit girişi-çıkışı gibi raporlar. Yönetim kurulunun uygun gördüğü zaman aralıkları ile ortakların mail adreslerine gönderilmelidir.
23-Muhasebe programı üzerinden sadece mali konular değil, diğer bazı hatırlatmalar ( emlak vergisi , kutlama v.b. ) mailing yapılabilmeli. Bu mailler hem genel hem de kişinin bilgilerine göre özelleştirilebilmelidir.
24-Kooperatif ortaklarının meslek gruplarından yaş aralıklarına, çocuk sayılarına v.b. bütün dataları toplanmalı ve demografisi yönetim kuruluna bilgi olarak sunulabilmelidir.
25-Maillerin altına kişisel verilerin korunması ile ilgili bilgilendirme notları eklenmelidir.
26-Düzenli aralıklar ile anket yapmalıdır veya Survey Monkey gibi programlar ile entegre çalışabilmelidir.
27-Tahsilat noktasında daha verimli olunabilmesi adına raklet programı örnek alınabilir.
28-Mailchimp alt yapısı kullanabilmesi ve oradaki şablonlar üzerinden mailing yapılması kolay hale getirebilir. Ortaklar edinilen bilgilere göre segmente edilerek mail gönderilebilir.
29-Dönemsel olarak kooperatifte olan gelişmeleri https://www.getrevue.co/ üzerinden newsletter gibi gönderilebilir. Örnek olarak inşaat aşamasında ise beton döküldü v.b. oturum aşamasında ise sitemizde şu işler yapıldı gibi. Bu news letterin düzenli gönderilmesi ortaklar ile yönetim arasında iletişimi artıracak ve sorunların çözülmesinde fayda sağlayacaktır.
30-Aylık Bordro raporu adı altında bir rapor çıkarabilmeli , bu rapor sadece rakamlardan değil, departman bazında hangi departmanın maliyeti ne kadar ? ödenen ücretin ne kadarı ssk ne kadarı vergi göstermesi gereklidir.
31-Aynı şekilde dış kaynak kullanımı yapılan yerlerde güvenlik, temizlik ve peyzaj için ödenen faturalarda bu rapora eklenip, çıkarılabilmeli, dış kaynak iç kaynak kullanımı karşılaştırılması da yapılabilmelidir.
32-Mutabakatların otomatik ve sistem üzerinden kendiliğinde e- mutabakat şeklinde yapılması zaten olmaz ise olmazdır.
33-Çek ve senet ile tahsilat var ise sistemde alınan çekin senetin vadesine göre gecikme faizi hesaplanabilmesi mümkün olmalıdır.
34-Kooperatifin sözleşmeleri mutlaka sisteme girilmeli, sözleşmelerin damga vergilerinden , son tarihleri, ödeme şartlarındaki değişiklikler v.b. parametler programa tanımlanmalı, unutulan ve kendiliğinde uzayan sözleşmeler olmamalıdır.
35-Kooperatifin kira gelirleri ile ilgili olarak ise de aynı şekilde sözleşme kira artış tutarlarını otomatik olarak ekleyip kira tutarını sözleşmeye göre kendi hesaplamalıdır.
36-Programın herhangi bir paydaşına tahsilatlar konusunda insiyatif vermemeli, bütün süreçleri otomatikleştirmelidir.
37-Program üzerinden satın alma yaparken – talep girme- teklif toplama- onaya düşme-onaylanma-ödeme- süreçleri giriş onay şeklinde ve süresinde yapılmayan işlerin bir üstüne bekleyen iş diye raporlanacak şekilde kurgulanması gerekmektedir.
38- Kat maliki/ortak/ üye şifre ile kendi ödemelerini ve bildirimlerini hem cep telefonundan hem de internet sayfasından görebilmeli ödeme yapabilmelidir.
39-Hasarlarda Sigorta talebi otomatik açılmalı sistemden sigortaya program üzerinden gönderilebilmelidir.
40-İcratek v.b. programlar ile uyumlu çalışabilmesi gerekiyor.
41-Gib sistemine bağlanarak sistem için beyanname onaylama, görüntüleme ve ödeme mümkün olmas gerekmektedir.
42-Sgk sistemine bağlanarak işe giriş, işten çıkış, prim hizmet bildirge onay, iptal v.b. yapılması gerekmektedir.
43-Trellodaki gibi görev dağıtımı ve son tarih eklenebilir.
Şu an için aklıma gelenler bunlar , yeni bir husus aklıma gelir ise ekleyeceğim. Sizler de önerilerinizi yazarsanız memnun olurum
Saygılarımla
Hata: İletişim formu bulunamadı.
|
Kooperatif Ana sözleşmesinin ortaklık şartları başlıklı 10.maddesine istinaden sosyal tesislerde kira akdine istinaden yer alan ve mülkiyet hakkı bulunmayan kiracılar işletme kooperatifine ortak olabilir mi ?
Konu ile ilgili detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla
https://medium.com/@evrenozmen/i%CC%87%C5%9Fletme-kooperatifi-nedir-6ba19e6d4e76
Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Günümüzde artık Televizyon çok az kişinin izlediği, herkesin kendi zevkine göre video yayınları izlediği bir döneme girdik. Özellikle belli yaş altı kişilerin, televizyonda kendilerine gösterilenleri değil, kendi seçtikleri içerikleri , istedikleri zaman seyrettiği bir dönemdeyiz.
Talep arttıkça bu alanda gelir tutarları da arttı. Hazırladığınız ve kolayca yayınladığınız videolara reklam alarak yüksek gelirler elde etmeniz mümkün. Türkiye’de yurtdışına oranla birim gelir tutarı görece düşük olsa da bu tutarlar izlenme saat sayısı ve kanal abone sayısına göre değişiklik arz ediyor.
Bir süredir tarafıma daha önce bu konuda uyarı mahiyetinde yazdığım yazılar nedeni ile kendilerine vergi incelemesi başlatıldığını ve ne yapacağını soran youtube yayıncılarının maillerini almaktayım.
Maliye Bakanlığı 464 Sıra numaralı vergi usul kanunu tebliğine göre bu tip geliri olanlar inceleme altına alındı. Hesabınıza Google Ireland Açıklaması ile gelen tutarlar üzerinden gerekli tespitler yapılarak,geriye dönük 5 yıl için izahat isteniyor.
Öncelikle Youtube üzerinden elde edilen Google Adsense gelirleri vergiye tabi , bu hususta bir şüphe yok. Aynı şekilde mobil uygulamalar üzerinden app store veya android market üzerinden kazanılan Admob geliri gibi.
Katma değer vergisi konusu ise şu şekilde, videonun kenarında köşesinde, başlamadan önce v.b. çıkan reklamlara tıklamalar yurtiçinden ise katma değer vergisi söz konusu ama yurtdışından ise katma değer vergisi olmayacak.
Bu noktada Maliye Bakanlığı bir çok ilde geriye dönük olarak öncelikle bu gelirler için izahat istiyor, daha sonrasında cezalı tarhiyatları yapıyor.
Bu geliri olan kişilerin forumlarda yazmış olduğu yazılardan büyük bölümünün vergi mükellefiyeti açtırmamış olduğu anlaşılıyor.
Sonuç olarak; bu tip gelir elde eden kişilerin mutlaka geliri elde etmeye başladıkları süreçte vergi mükellefiyetlerini açmalarını öneriyorum.
9 Kasım 2018 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 320 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı 170 TL den 500 TL ye yükseltilmiştir.