Harçlar kanunundaki değişiklikler

Birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedeli ihtiva eden kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha için harç tahsil olunur.

Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik olarak yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin yapılan işlemler ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Öğrencilerin burs veya öğrenim kredisi almak ve okula veya öğrenci yurduna girebilmek için düzenledikleri sözleşme, taahhütname, kefaletname ve benzeri kâğıtlara ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır

 

OYUNCAK GÜVENLİĞİ YÖNETMELİĞİ

4 Ekim 2016 SALI Resmî Gazete Sayı : 29847
YÖNETMELİK
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

OYUNCAK GÜVENLİĞİ YÖNETMELİĞİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; oyuncakların güvenliğine ve serbest dolaşımına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;

a) Özellikle oyunda kullanımının amaçlanmasına veya oyun amaçlı tasarlanmasına bakılmaksızın 14 yaş altı çocuklar tarafından oyunlarda kullanılan ürünleri kapsar. Ek-1’de listelenen ürünler bu Yönetmelik kapsamında oyuncak olarak kabul edilmez.

b) Bu Yönetmelik aşağıda yer alan oyuncaklara uygulanmaz:

1) Halkın kullanımına yönelik oyun alanı ekipmanı,

2) Madeni para ile çalışsın veya çalışmasın halkın kullanımına yönelik otomatik oyun makineleri,

3) İçten yanmalı motorlu oyuncak vasıtalar,

4) Oyuncak buhar makineleri,

5) Sapan ve mancınıklar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanuna, 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye, 13/11/2001 tarihli ve 2001/3529 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmeliğe ve 15/1/1997 tarihli ve 97/9196 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Ürünlerinin İhracatının Arttırılmasına Yönelik Teknik Mevzuatı Hazırlayacak Kurumların Belirlenmesine İlişkin Karara dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Akreditasyon: Bir ulusal akreditasyon kurumu tarafından, bir uygunluk değerlendirme kuruluşunun belirli bir uygunluk değerlendirme faaliyetini yerine getirmek üzere, uyumlaştırılmış standartların belirlediği gerekleri ve uygulanabildiği yerlerde ilgili sektörel düzenlemelerde öngörülen ek gerekleri karşıladığının resmi kabulünü,

b) Aktivite oyuncağı: Aktivite yapılırken destek gövdesinin sabit kaldığı ve bir çocuk tarafından tırmanma, zıplama, asılma, kayma, sallanma, dönme, emekleme veya sürünme gibi hareketlerin veya bu hareketlerin bir kısmının birlikte yapılabilmesine yönelik evsel kullanılan oyuncağı,

c) AT: Avrupa Topluluğunu,

ç) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

d) “CE” işareti: İmalatçı tarafından konulan ve oyuncağın, “CE” işaretinin konulmasını öngören teknik mevzuatın ilgili bütün kurallarına uygun olduğunu gösteren işareti,

e) Dağıtıcı: Bir oyuncağı tedarik zincirinde yer alarak piyasada bulunduran, imalatçı ve ithalatçı dışındaki gerçek veya tüzel kişiyi,

f) Fonksiyonel oyuncak: Yetişkinler tarafından kullanıma yönelik bir ürün, cihaz veya donanımla aynı şekilde işleyen veya kullanılan ve söz konusu ürün, cihaz veya donanımın ölçekli maketi olabilen bir oyuncağı,

g) Fonksiyonel ürün: Ek-1’in 12 nci maddesinde belirtilen, yetişkinler tarafından kullanıma yönelik bir ürün, cihaz veya donanımla aynı şekilde işleyen veya kullanılan ve söz konusu ürün, cihaz veya donanımın ölçekli maketi olabilen bir ürünü,

ğ) Geri çağırma: Nihai kullanıcının elinde bulunan bir ürünün geri getirilmesini amaçlayan her türlü önlemi,

h) İktisadi işletme: İmalatçı, yetkili temsilci, ithalatçı ve dağıtıcıyı,

ı) İmalatçı: Bir oyuncağı imal ederek veya tasarımını veya imalatını yaptırarak kendi isim veya ticari markası ile pazarlayan gerçek veya tüzel kişiyi,

i) İthalatçı: Bir oyuncağı yurt dışından getirerek yurt içi piyasaya arz eden Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,

j) Kanun: 11/7/2001 tarihli ve 24459 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunu,

k) Kimyasal oyuncak: Belirli bir yaş grubuna uygun olacak şekilde ve bir yetişkinin gözetimi altında kullanılan ve kimyasal madde ve karışımların doğrudan elle tutulmasına yönelik oyuncağı,

l) Koku oyunu: Bir çocuğun farklı koku veya aromaları ayırt etmeyi öğrenmesine yardımcı olmayı amaçlayan oyuncağı,

m) Komisyon: Avrupa Komisyonunu,

n) Kozmetik kiti: Bir çocuğun koku, sabun, krem, şampuan, banyo köpüğü, parlatıcı, ruj, diğer makyaj malzemeleri, diş macunu ve saç kremi gibi ürünleri yapmayı öğrenmesine yardımcı olmayı amaçlayan oyuncağı,

o) Lezzet oyunu: Çocukların şeker, sıvı, toz ve aroma gibi gıda maddelerinin kullanımını içeren tatlılar veya yiyecekler yapmasını amaçlayan oyuncağı,

ö) Oyuncak: Özellikle oyunda kullanımının amaçlanmasına veya oyun amaçlı tasarlanmasına bakılmaksızın 14 yaş altı çocuklar tarafından oyunlarda kullanılan ürünleri,

p) Piyasa gözetimi ve denetimi: Ürünlerin sağlık, güvenlik veya diğer bir kamu yararının korunması bakımından tehlike oluşturmalarını önlemek ve varsa ilgili teknik düzenlemeye uygun olmalarını sağlamak amacıyla yetkili kuruluş tarafından yürütülen faaliyetleri ve alınan tedbirleri,

r) Piyasada bulundurma: Bir oyuncağın ticari bir faaliyet yoluyla, bedelli veya bedelsiz olarak dağıtım, tüketim veya kullanım için yurt içi piyasaya sağlanmasını,

s) Piyasadan çekme: Tedarik zincirindeki bir ürünün piyasada bulundurulmasını önlemeyi amaçlayan her türlü tedbiri,

ş) Piyasaya arz: Bir oyuncağın yurt içi piyasada ilk kez bulundurulmasını,

t) Risk: Zarara neden olacak bir tehlikenin gerçekleşme olasılığı ve zararın ciddiyet derecesini,

u) Su oyuncağı: Su üzerinde bir çocuğu taşıma veya destekleme kapasitesine sahip, sığ suda kullanılması amaçlanan oyuncağı,

ü) Tarafından kullanıma yönelik: Oyuncağın fonksiyonları, boyutları ve özelliklerinden dolayı, belirli yaş grubundaki çocuklarca kullanımının amaçlandığını ebeveyn veya gözetmenin makul bir şekilde varsayabilmesini,

v) Tasarım hızı: Oyuncağın tasarımı ile belirlenen temsili potansiyel çalışma hızını,

y) Tehlike: Potansiyel zarar kaynağını,

z) Uygunluk değerlendirme kuruluşu: Kalibrasyon, test, belgelendirme ve muayene dahil olmak üzere, uygunluk değerlendirme faaliyeti gerçekleştiren Türkiye’de yerleşik kuruluşu,

aa) Uygunluk değerlendirmesi: Bir oyuncakla ilgili olarak belirlenen gerekliliklerin yerine getirilip getirilmediğini gösteren süreci,

bb) Uyumlaştırılmış standart: 3/4/2002 tarihli ve 24715 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Teknik Mevzuatın ve Standartların Türkiye ile Avrupa Birliği Arasında Bildirimine Dair Yönetmeliğin ek-1’inde sıralanan Avrupa standardizasyon kuruluşlarından biri tarafından Avrupa Komisyonu’nun talebi üzerine hazırlanarak kabul edilen standardı,

cc) Yetkili temsilci: İmalatçının bu Yönetmelik kapsamındaki bazı yükümlülüklerini onun adına yerine getirmek üzere imalatçı tarafından yazılı bir şekilde görevlendirilen Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,

çç) Zarar: Uzun vadeli etkiler de dahil olmak üzere fiziksel yaralanma veya sağlık üzerindeki herhangi bir diğer zararı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

İktisadi İşletmelerin Yükümlülükleri

İmalatçıların yükümlülükleri

MADDE 5 – (1) İmalatçılar, oyuncaklarını piyasaya arz ederken oyuncakların 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uygun olarak tasarlandığını ve imal edildiğini temin eder.

(2) İmalatçılar, 22 nci madde uyarınca talep edilen teknik dosyayı hazırlamak, 20 nci madde uyarınca uygunluk değerlendirmesi işlemlerini yapmak veya yaptırmak, oyuncağın uygunluğunun söz konusu uygunluk değerlendirme işlemleri ile gösterildiği durumlarda 16 ncı maddede belirtildiği üzere AT uygunluk beyanını düzenlemek ve 18 inci maddenin birinci fıkrasında belirtildiği şekilde “CE” işaretini oyuncağa koymakla yükümlüdür.

(3) İmalatçılar, teknik dosya ile AT uygunluk beyanını oyuncak piyasaya arz edildikten sonra 10 yıl süre ile muhafaza eder.

(4) İmalatçılar, seri üretimlerde uygunluğun sürdürülmesi için gerekli mekanizmaların kurulmasını temin eder. Oyuncak tasarımındaki veya özelliklerindeki değişiklikler ile oyuncağın uygunluğunun dayanak alınarak beyan edildiği uyumlaştırılmış standartlardaki değişiklikler yeterli şekilde dikkate alınır. Oyuncağın yol açtığı risklerle ilgili olarak gerekli olduğu durumlarda, imalatçılar, tüketicilerin sağlık ve güvenliğinin korunması amacıyla piyasaya arz edilen oyuncaklardan numune alarak test eder, inceleme yapar ve gerekli durumlarda, şikayetlerin, uygun olmayan ve geri çağrılan oyuncakların kaydını tutar ve yaptığı bu izleme faaliyetleri hakkında dağıtıcıları bilgilendirir.

(5) İmalatçılar oyuncaklarının tip, parti, seri veya model numarası veya oyuncağın tanımlanmasını sağlayacak diğer bilgileri taşımasını veya oyuncağın boyutunun veya yapısının buna elverişli olmadığı durumlarda, gerekli bilgilerin ambalaj üzerinde veya oyuncakla birlikte verilen bir belgede yer almasını temin eder.

(6) İmalatçılar isimlerini, kayıtlı ticari isimlerini veya kayıtlı ticari markaları ile kendilerine ulaşılabilecek adreslerini oyuncağın üzerinde veya bunun mümkün olmadığı durumlarda oyuncağın ambalajı üzerinde veya oyuncakla birlikte verilen bir belgede gösterir. Söz konusu adres, imalatçı ile irtibata geçilebilecek tek bir yeri belirtir.

(7) İmalatçılar oyuncakla birlikte verilen kullanma talimatı ve güvenlik bilgilerini tüketicilerin kolayca anlayabileceği şekilde Türkçe olarak hazırlar.

(8) Piyasaya arz ettiği oyuncağın ilgili mevzuata uygun olmadığını değerlendiren veya bu yönde gerekçesi olan imalatçılar, söz konusu oyuncağın uygunluğunun sağlanması, piyasadan çekilmesi veya geri çağrılması için gerekli düzeltici önlemlerden uygun olanlarını hemen alır. Piyasada bulundurulan oyuncağın risk teşkil ettiği durumlarda imalatçılar, oyuncağın uygunsuzluğu ve alınan düzeltici önlemlere ilişkin hemen Bakanlığı bilgilendirir.

(9) İmalatçılar, Bakanlığın gerekçeli talebi üzerine oyuncağın uygunluğunu gösteren tüm bilgi ve belgeleri Türkçe olarak Bakanlığa sunar. Ayrıca Bakanlığın talebi üzerine imalatçılar, piyasaya arz ettikleri ürünlerin teşkil ettiği riskleri ortadan kaldırmak amacıyla alınan her türlü önlemle ilgili olarak işbirliği yapar.

Yetkili temsilcilerin yükümlülükleri

MADDE 6 – (1) İmalatçı yazılı bir vekâletle yetkili bir temsilci atayabilir.

(2) İmalatçının 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri ile teknik dosyayı hazırlamak yetkili temsilcinin görevleri arasında yer almaz.

(3) Yetkili temsilci imalatçıdan aldığı vekalette belirtilmiş olan görevleri yerine getirir. Söz konusu vekalet, yetkili temsilcinin asgari olarak aşağıda belirtilenleri yapmasına müsaade eder;

a) Oyuncak piyasaya arz edildikten sonra 10 yıl süre ile teknik dosya ile AT uygunluk beyanının Bakanlığa sunulmak üzere saklanması,

b) Bakanlığın gerekçeli talebine istinaden, oyuncağın uygunluğunu göstermek için gerekli olan tüm bilgi ve dosyanın tedarik edilmesi,

c) Bakanlığın talebi üzerine, vekalet kapsamında yer alan oyuncakların neden olduğu risklerin giderilmesi amacıyla alınan her türlü önlemle ilgili olarak Bakanlıkla işbirliğinde bulunulması.

İthalatçıların yükümlülükleri

MADDE 7 – (1) İthalatçılar yalnızca teknik düzenlemeye uygun oyuncakları piyasaya arz eder.

(2) İthalatçılar, bir oyuncak piyasaya arz edilmeden önce ilgili uygunluk değerlendirmesi işlemlerinin imalatçı tarafından yerine getirilmiş olduğunu, imalatçının oyuncağa ait teknik dosyayı hazırladığını, oyuncağın “CE” işaretini taşıdığını ve gerekli belgelerle birlikte verildiğini ve imalatçının 5 inci maddenin beşinci fıkrası ile altıncı fıkrasında belirtilen gerekliliklere uygunluk gösterdiğini teyit etmekle yükümlüdür. İthalatçı, oyuncağın 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uymadığını düşündüğü veya bu yönde gerekçesinin olduğu durumlarda, uygun hale getirilene kadar oyuncağı piyasaya arz edemez. Ayrıca, oyuncağın risk teşkil ettiği durumlarda ithalatçı bu hususta imalatçıyı ve Bakanlığı bilgilendirir.

(3) İthalatçılar isimlerini, kayıtlı ticari isimlerini veya kayıtlı ticari markaları ile kendilerine ulaşılabilecek adresi oyuncak üzerinde, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise ambalaj üzerinde veya oyuncakla birlikte verilen bir belgede belirtir.

(4) İthalatçılar, imalatçılar tarafından oyuncakla birlikte verilen kullanma talimatı ve güvenlik bilgilerinin tüketicilerin kolayca anlayabileceği şekilde ve Türkçe olarak hazırlanmasını sağlar.

(5) İthalatçılar, oyuncak kendi sorumluluklarında iken oyuncağın 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uygunluğunu riske etmeyecek şekilde depolama ve taşıma şartlarını sağlar.

(6) Oyuncağın yol açtığı risklerle ilgili olarak gerekli olduğu durumlarda, ithalatçılar tüketicilerin sağlık ve güvenliğinin korunması amacıyla piyasaya arz edilen oyuncaklardan numune alarak test eder, inceleme yapar ve gerekli durumlarda, şikayetlerin, uygun olmayan ve geri çağrılan oyuncakların kaydını tutar ve yaptığı bu izleme faaliyetleri hakkında dağıtıcıları bilgilendirir.

(7) Piyasaya arz ettiği oyuncağın ilgili mevzuata uygun olmadığını değerlendiren veya bu yönde gerekçesi olan ithalatçılar, söz konusu oyuncağın uygunluğunun sağlanması, piyasadan çekilmesi veya geri çağrılması için gerekli düzeltici önlemlerden uygun olanlarını hemen alır. Piyasada bulundurulan oyuncağın risk teşkil ettiği durumlarda, ithalatçılar özellikle uygunsuzluğa ve alınan her türlü düzeltici önlemlere ilişkin ayrıntıları vererek, bu hususta hemen Bakanlığı bilgilendirir.

(8) İthalatçılar, oyuncak piyasaya arz edildikten sonra 10 yıl süre ile AT uygunluk beyanının bir örneğini Bakanlığa sunmak üzere muhafaza etmek ve teknik dosyanın Bakanlık talebi halinde Bakanlığa sunulmasını sağlamakla yükümlüdür.

(9) İthalatçılar, Bakanlığın gerekçeli talebi üzerine, oyuncağın uygunluğunu gösteren tüm bilgi ve belgeleri Türkçe olarak Bakanlığa sunar. Ayrıca, Bakanlığın talebi üzerine ithalatçılar, piyasaya arz ettikleri ürünlerin teşkil ettiği riskleri ortadan kaldırmak amacıyla alınan her türlü önlemle ilgili olarak işbirliği yapar.

Dağıtıcıların yükümlülükleri

MADDE 8 – (1) Dağıtıcılar, oyuncak piyasada bulundurulurken uygulanabilir kurallara ilişkin gereken özeni göstererek faaliyette bulunur.

(2) Oyuncağı piyasada bulundurmadan önce dağıtıcılar, oyuncağın “CE” işaretini taşıdığını, Türkçe olmak şartıyla gerekli belge, kullanma talimatı ve güvenlik bilgileri ile birlikte verildiğini ve imalatçı ile ithalatçının 5 inci maddenin beşinci fıkrası ve altıncı fıkrası ile 7 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen gereklere uygun davrandığını doğrular. Dağıtıcı, oyuncağın 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uymadığını düşündüğü veya bu yönde gerekçesinin olduğu durumlarda, uygun hale getirilene kadar oyuncağı piyasada bulunduramaz. Ayrıca oyuncağın risk teşkil ettiği durumlarda, dağıtıcılar bu hususta imalatçı veya ithalatçı ile Bakanlığı bilgilendirir.

(3) Dağıtıcılar kendi sorumluluklarında iken, oyuncağın 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen kurallara uygunluğunu riske etmeyecek şekilde depolama ve taşıma şartlarını sağlar.

(4) Piyasada bulundurdukları oyuncağın ilgili mevzuata uygun olmadığını değerlendiren veya bu yönde gerekçesi olan dağıtıcılar söz konusu oyuncağın uygunluğunun sağlanması, piyasadan çekilmesi veya geri çağrılması için gerekli düzeltici önlemlerden uygun olanlarının alındığından emin olur. Ayrıca, piyasada bulundurulan oyuncağın bir risk teşkil ettiği durumlarda, dağıtıcılar özellikle uygunsuzluğa ve alınan her türlü düzeltici önlemlere ilişkin ayrıntıları vererek bu hususta Bakanlığı bilgilendirir.

(5) Dağıtıcılar, Bakanlığın gerekçeli talebi üzerine, oyuncağın uygunluğunu gösteren tüm bilgi ve belgeleri sunar. Dağıtıcılar, Bakanlığın talebi üzerine, piyasada bulundurulan oyuncakların teşkil ettiği riskleri ortadan kaldırmak amacıyla alınan her türlü önlemle ilgili olarak işbirliği yapar.

İthalatçı ve dağıtıcılar tarafından imalatçının yükümlülüklerinin üstlenildiği durumlar

MADDE 9 – (1) Oyuncağı kendi isim veya ticari markası altında piyasaya arz eden veya hâlihazırda piyasaya arz edilmiş bir oyuncağı uygulanabilir kurallara uygunluğunu etkileyecek şekilde değiştiren ithalatçılar veya dağıtıcılar bu Yönetmelik kapsamında imalatçı kabul edilirler ve 5 inci maddede sayılan imalatçının yükümlülüklerine tabidirler.

İktisadi işletmelerin tanımlanması

MADDE 10 – (1) İktisadi işletmeler, talep üzerine, aşağıda belirtilenlerin kimliğine ilişkin bilgileri Bakanlığa bildirir;

a) Oyuncağı kendilerine tedarik eden iktisadi işletmeler,

b) Kendilerinin oyuncak tedarik ettikleri iktisadi işletmeler.

(2) Birinci fıkrada atıf yapılan bilgileri imalatçı niteliğindeki iktisadi işletmeler oyuncak piyasaya arz edildikten sonra 10 yıl süreyle, diğer iktisadi işletmeler ise oyuncağın kendilerine tedarik edilmesinden sonra 10 yıl süreyle sunabilmelidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Oyuncakların Uygunluğu

Temel güvenlik gerekleri

MADDE 11 – (1) Bakanlık oyuncakların, ikinci fıkrada yer alan genel güvenlik gerekleri ile ek-2’de belirtilen özel güvenlik gerekleri dahil olmak üzere, temel güvenlik gereklerine uygunluk sağlamadığı taktirde piyasaya arz edilmemesi için gerekli tüm önlemleri alır.

(2) Oyuncaklar, içerdikleri kimyasallar da dahil olmak üzere, çocukların davranışları göz önünde bulundurulduğunda ve amaçlandığı veya öngörüldüğü şekilde kullanıldığında, kullanıcının veya üçüncü tarafların sağlığını veya güvenliğini tehlikeye atamaz. Özellikle 36 aydan küçük çocuklar veya diğer belirtilen yaş grupları tarafından kullanıma yönelik oyuncaklarda, kullanıcıların ve uygun olduğu durumlarda gözetmenlerinin yetenekleri göz önüne alınmalıdır. 12 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca konulan etiketler ve oyuncaklarla birlikte verilen kullanım talimatları, oyuncağın kullanılmasının içerdiği var olan tehlike ve zarar riskleri ile bu tehlike ve risklerden kaçınma yollarına ilişkin, kullanıcıların veya gözetmenlerinin dikkatini çekecek şekilde olmalıdır.

(3) Piyasaya arz edilen oyuncaklar, öngörülen ve normal kullanım süreleri boyunca temel güvenlik gereklerine uygun olmalıdır.

Uyarılar

MADDE 12 – (1) Güvenli kullanım için uygun olduğu durumlarda, 11 inci maddenin ikinci fıkrasının amaçları bakımından yapılan uyarılar, ek-5’in A Bölümü doğrultusunda, uygun kullanıcı kısıtlamalarını belirtir. Ek-5’in B Bölümünde listelenen oyuncak kategorileriyle ilgili olarak, burada belirtilen uyarılar kullanılır. Ek-5’in B Bölümünün 2 ile 10 uncu maddeleri arasında belirtilen uyarılar, burada yazıldığı şekilde kullanılır. Fonksiyonu, boyutu ve özelliklerine dayanılarak belirlenen uyarılar, oyuncağın amaçlanan kullanımı ile çeliştiği durumlarda; oyuncaklar ek-5’in B Bölümünde belirtilen özel uyarıların bir veya daha fazlasını taşıyamaz.

(2) İmalatçı uyarıları açıkça görünür, kolayca okunabilir, anlaşılabilir ve doğru bir şekilde oyuncağın üzerinde, oyuncağa iliştirilmiş etikette veya ambalaj üzerinde ve uygun olduğu durumlarda oyuncakla birlikte verilen kullanma talimatları üzerinde belirtir. Ambalajsız olarak satılan küçük oyuncaklarda, üzerlerine iliştirilmiş uygun uyarılar olmalıdır. Eğer uyarı kullanılacak ise, uyarılardan önce ‘Uyarı’ veya ‘Uyarılar’ ibaresi kullanılır. Kullanıcılar için minimum ve maksimum yaşları belirten uyarılar ve ek-5’de belirtilen diğer uygulanabilir uyarılar gibi oyuncağın satın alınması kararını belirleyen uyarılar, tüketiciye sunulan ambalajı üzerinde yer almalı veya satın almanın internet üzerinden yapıldığı durumlar da dahil olmak üzere satın alınmadan önce tüketici tarafından açıkça görünür olmalıdır.

(3) 5 inci maddenin yedinci fıkrası uyarınca, güvenlik talimatları ve uyarılar Türkçe yazılır.

Serbest dolaşım

MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine uygun oyuncakların piyasada bulundurulması engellenemez.

Uygunluk varsayımı

MADDE 14 – (1) Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde referansları yayımlanan uyumlaştırılmış standartlara veya bunların ilgili bölümlerine uygun olarak üretilen oyuncakların, söz konusu standartlar veya bunların ilgili bölümlerince kapsanan 11 inci madde ve ek-2’de düzenlenen gereklere uygun olduğu kabul edilir.

Uyumlaştırılmış standarda resmi olarak itirazda bulunulması

MADDE 15 – (1) Bakanlık, uyumlaştırılmış bir standardın amaçladığı ve 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gerekleri tamamen karşılamadığını tespit ettiğinde, Komisyona bildirilmesi veya 98/34/EC sayılı Direktif kapsamında faaliyet gösteren teknik komitenin gündemine getirilmesi amacıyla görüşlerini Ekonomi Bakanlığına iletir.

AT uygunluk beyanı

MADDE 16 – (1) AT uygunluk beyanı, 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklerin yerine getirildiğini gösterir.

(2) AT uygunluk beyanı, asgari olarak ek-3’de belirtilen hususlar ile 23/2/2012 tarihli ve 28213 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “CE” İşareti Yönetmeliğinin ek-3’ünde yer alan ilgili modülleri içerir ve gerektiği durumlarda güncellenir. AT uygunluk beyanı, ek-3’de yer alan örneğe uygun olarak hazırlanır. AT uygunluk beyanının Türkçe olmadığı durumlarda, Türkçe tercümesi beyanla birlikte verilir.

(3) İmalatçı AT uygunluk beyanını hazırlayarak, oyuncağın uygunluğu konusundaki sorumluluğu üstlenir.

“CE” işaretine ilişkin genel usul ve esaslar

MADDE 17 – (1) Piyasada bulundurulan oyuncaklar “CE” işareti taşımak zorundadır.

(2) “CE” işareti konulmasında, “CE” İşareti Yönetmeliği hükümlerine uyulması zorunludur.

(3) “CE” işaretini taşıyan oyuncakların bu Yönetmeliğe uygun olduğu varsayılır.

(4) “CE” işareti taşımayan veya bu Yönetmeliğe uygun olmayan bir oyuncak ancak, bu Yönetmeliğe uygun olmadığını ve uygunluk sağlanmadan piyasada bulundurulmayacağını açıkça belirten bir işaretle birlikte kullanılması şartıyla ticari fuarlar ve sergilerde teşhir edilebilir ve kullanılabilir.

“CE” işaretinin konulmasına ilişkin kurallar ve koşullar

MADDE 18 – (1) “CE” işareti görünür, okunabilir ve silinmeyecek şekilde oyuncağa, iliştirilmiş bir etikete veya ambalaja konulur. Küçük oyuncaklar ve küçük parçalardan oluşan oyuncaklarda ise, “CE” işareti alternatif olarak bir etikete veya eşlik eden broşüre konulabilir. Oyuncağın teşhir tezgahında satıldığı durumlarda, “CE” işaretinin oyuncağa konulmasının teknik olarak mümkün olmaması ve teşhir tezgahının oyuncağın kendi ambalajı olarak kullanılması şartıyla, “CE” işareti teşhir tezgahına konulabilir. “CE” işaretinin ambalajın dışından görünür olmadığı durumlarda, söz konusu işaret, en azından ambalaja konulmuş olmalıdır.

(2) “CE” işareti, oyuncak piyasaya arz edilmeden önce konulur. Özel bir riski veya kullanımı gösteren bir piktogram veya herhangi başka bir işaret, “CE” işaretini takiben kullanılabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Uygunluk Değerlendirmesi

Güvenlik değerlendirmeleri

MADDE 19 – (1) İmalatçılar, oyuncağı piyasaya arz etmeden önce, oyuncağın neden olabileceği kimyasal, fiziki, mekanik, elektriksel, alevlenebilirlik, hijyen ve radyoaktivite tehlikelerinin analizlerini ve söz konusu tehlikelere maruz kalma potansiyelinin değerlendirmesini yapar.

Uygulanabilir uygunluk değerlendirme yöntemleri

MADDE 20 – (1) Oyuncağı piyasaya arz etmeden önce; imalatçılar, oyuncağın 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uygun olduğunu göstermek amacıyla ikinci ve üçüncü fıkrada atıfta bulunulan uygunluk değerlendirme işlemlerini kullanır.

(2) İmalatçı, oyuncağa ilişkin gerekli tüm güvenlik gereklerini kapsayacak şekilde, Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde referans numaraları yayımlanan uyumlaştırılmış standartları uyguladığı durumlarda; “CE” İşareti Yönetmeliğinin ek-3’ünde yer alan Modül A’da belirtilen üretimin dahili kontrolü yöntemini kullanır.

(3) Aşağıda belirtilen durumlarda, oyuncak 21 inci maddede belirtilen AT-tip incelemesi ile birlikte “CE” İşareti Yönetmeliğinin ek-3’ünde yer alan Modül C’de belirtilen üretimin dahili kontrolüne dayalı tipe uygunluk yöntemine tabi tutulur:

a) Oyuncağa ilişkin gerekli tüm güvenlik gereklerini kapsayacak şekilde Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde referans numaraları yayımlanan uyumlaştırılmış standartların mevcut olmadığı durumlar,

b) (a) bendinde belirtilen uyumlaştırılmış standartların mevcut olduğu ancak imalatçının bu standartları uygulamadığı veya yalnızca kısmen uyguladığı durumlar,

c) (a) bendinde belirtilen uyumlaştırılmış standartların birinin veya birden fazlasının bir kısıtlama ile yayımlandığı durumlar,

ç) İmalatçının; oyuncağın mahiyetinin, tasarımının, yapısının veya amacının üçüncü taraf doğrulaması gerektirdiğini değerlendirdiği durumlar.

AT-tip incelemesi

MADDE 21 – (1) AT-tip incelemesi başvurusu, bu incelemenin gerçekleştirilmesi ve AT-tip inceleme belgesinin düzenlenmesi, “CE” İşareti Yönetmeliğinin ek-3’ünde yer alan Modül B’de belirtilen yöntemlere göre yürütülür. AT-tip incelemesi, bu modülün 2 nci fıkrasının (b) bendinde belirtildiği şekilde yürütülür. Bu hükümlere ek olarak, bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları arasında belirtilen gerekler uygulanır.

(2) AT-tip incelemesi başvurusu, adres de dahil olmak üzere imalat yeri ile oyuncağın tanımlamasını içerir.

(3) 23 üncü madde kapsamında bildirilen ve onaylanmış kuruluş olarak adlandırılan bir uygunluk değerlendirme kuruluşu, AT-tip incelemesini yürütürken; gerektiğinde imalatçı ile birlikte, 19 uncu maddeye göre oyuncağın neden olabileceği tehlikelerin imalatçı tarafından yapılan analizini değerlendirir.

(4) AT-tip incelemesi belgesi, bu Yönetmeliğin adını, bu Yönetmelikle aktarılan ve muadili olan Oyuncak Güvenliği Hakkında 18/6/2009 tarihli ve 2009/48/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi’ne yapılacak atıfı, oyuncağın renkli fotoğrafını, boyutları da dahil olmak üzere oyuncağın tanımlamasını ve ilgili test raporunun adı ile birlikte yapılan testlerin listesini içerir. AT-tip inceleme belgesi, gerektiğinde, özellikle de oyuncağın imalat sürecinde, hammaddelerinde veya bileşenlerinde bir değişiklik olması durumunda ve her durumda 5 yılda bir olmak üzere yeniden gözden geçirilir. Oyuncağın 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uygunluk sağlamadığı durumda, AT-tip incelemesi belgesi geri çekilir. Bakanlık, belgesi reddedilen veya geri çekilen bir oyuncağa ulusal onaylanmış kuruluşlarca AT-tip inceleme belgesinin verilmemesi için gerekli önlemleri alır.

(5) Teknik dosya ve AT-tip inceleme yöntemleri ile ilgili yazışmalar, onaylanmış kuruluş ülke içinde ise Türkçe, Avrupa Birliği üyesi ülkelerinden birinde ise bulunduğu ülkenin resmi dilinde veya bu onaylanmış kuruluş tarafından kabul edilen bir dilde hazırlanır.

Teknik dosya

MADDE 22 – (1) 5 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen teknik dosya, oyuncakların 11 inci madde ile ek-2’de belirtilen gereklere uygunluğunun sağlanması amacıyla tüm ilgili verileri veya imalatçı tarafından kullanılan araçların detaylarını içerir. Teknik dosya özellikle ek-4’te listelenen belgeleri içerir.

(2) Teknik dosya, Türkçe veya 21 inci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen gereklere tabi olarak Avrupa Birliği resmi dillerinden biri ile hazırlanır.

(3) İmalatçı, teknik dosyanın Türkçe olmadığı hallerde, Bakanlığın her gerekçeli talebine istinaden, teknik dosyanın ilgili bölümlerinin Türkçe çevirisini sağlar. İmalatçı, Bakanlık tarafından talep edilen teknik dosyanın veya teknik dosyada yer alan bölümlerin çevirisini en geç 30 gün içerisinde temin eder. Bakanlık, ciddi ve acil risk durumunu gerekçe göstererek daha kısa bir süre belirleyebilir.

(4) Bakanlık, imalatçının birinci, ikinci ve üçüncü fıkraların gereklerine uygunluk sağlamaması durumunda, uyumlaştırılmış standartlar ve temel güvenlik gereklerine uygunluğun doğrulanması amacıyla, imalatçıdan belirli bir süre içerisinde masrafları imalatçıya ait olmak üzere onaylanmış kuruluş tarafından yapılmış bir teste sahip olmasını talep edebilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Uygunluk Değerlendirme Kuruluşlarının Bildirimi

Bildirim

MADDE 23 – (1) Bakanlık, 21 inci madde kapsamında üçüncü taraf uygunluk değerlendirmesi görevlerini yürütmekle yetkilendirilen kuruluşları Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyon’a bildirir.

Onaylanmış kuruluşları görevlendiren yetkili kuruluşlara dair esaslar

MADDE 24 – (1) Bakanlık, onaylanmış kuruluşları görevlendirir ve bu kuruluşların gözetimi ve denetimini yürütür. Bakanlık;

a) İdareci ve personelinin, onaylanmış kuruluş adayları ile herhangi bir çıkar ilişkisinin bulunmaması,

b) İlgili birimlerinin, bağımsızlık ve tarafsızlıklarını koruyacak şekilde yapılanmaları ve çalışmaları,

c) Onaylanmış kuruluşların görevlendirilmesine ilişkin her bir kararın yetkin personelce alınması ve bu personelin onaylanmış kuruluş hakkında yeterlilik incelemesi yapmış olan personelden farklı olması,

ç) Onaylanmış kuruluşlara ilişkin yeterlilik incelemesi yapan veya karar alan hiçbir biriminin, idarecisinin ve personelinin, başta danışmanlık hizmeti olmak üzere uygunluk değerlendirme kuruluşları tarafından ticari ve rekabetçi bir temelde yürütülen faaliyetleri sunmamaları veya sağlamamaları,

d) İdareci ve ilgili personelinin elde ettikleri bilgilerin gizliliğini korumaları ve,

e) İdareci ve ilgili personelinin görevlendirdikleri onaylanmış kuruluşların gözetimini uygun bir şekilde yapacak yetkinlik, nitelik ve nicelikte olmaları,

amacıyla gerekli tedbirleri alır ve düzenlemeleri yapar.

Onaylanmış kuruluşları görevlendiren yetkili kuruluşun bilgilendirme yükümlülüğü

MADDE 25 – (1) Bakanlığın onaylanmış kuruluş adayı uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yeterliliklerini değerlendirme, bu kuruluşları onaylanmış kuruluş olarak görevlendirme, bildirme ve denetleme esasları ile bu esaslarda meydana gelen değişiklikler Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyona bildirilir.

Onaylanmış kuruluşlarda aranacak nitelikler

MADDE 26 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca onaylanmış kuruluş olarak görevlendirilecek bir uygunluk değerlendirme kuruluşunda aşağıdaki nitelikler aranır:

a) Uygunluk değerlendirme kuruluşu ulusal mevzuata uygun bir şekilde kurulmak ve tüzel kişiliği haiz olmak zorundadır.

b) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, uygunluk değerlendirmesi hizmeti sunacağı işletme veya değerlendireceği oyuncak ile herhangi bir bağı olmayan bağımsız ve üçüncü bir taraf niteliğinde olmak zorundadır. Değerlendirdikleri oyuncağın tasarımı, imalatı, tedariği, bir araya getirilmesi, kullanımı veya bakımında yer alan işletmeleri temsil eden sanayi, ticaret veya meslek odası, birliği veya derneğine veya mesleki federasyona bağlı bir uygunluk değerlendirme kuruluşu ancak, herhangi bir çıkar çatışmasının bulunmadığı ve bağımsız olduğu ispat edilebilir ise üçüncü taraf kuruluş olarak kabul edilebilir.

c) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun;

1) Kendisi, idarecileri ve personeli uygunluk değerlendirmesine konu oyuncağı tasarlayan, imal veya arz eden, kurulumunu yapan, satın alan, mülkiyetine alan, kuruluşun faaliyetleri için gereklilik hali veya kişisel amaçla kullanımı saklı kalmak kaydıyla kullanan, oyuncağın kurulumunu gerçekleştiren ve bakımını yapan kişiler veya bu kişilerin yetkili temsilcisi olamaz.

2) Kendisi, idarecileri ve personeli oyuncağın tasarımında veya imalatında, pazarlanmasında, kurulumunda, kullanılmasında veya bakımında doğrudan yer alamaz veya bu faaliyetleri gerçekleştirenlerin temsilcileri olamaz ve onaylanmış kuruluş olarak yürüttükleri uygunluk değerlendirme faaliyetlerine ilişkin kararlarının bağımsızlığını ve mesleğin gereklerinin layığıyla yerine getirilmesini olumsuz yönde etkileyebilecek, başta danışmanlık hizmeti verilmesi olmak üzere, hiçbir faaliyet içerisinde bulunamaz.

3) Şube, temsilcilik veya yüklenicilerinin faaliyetlerinin, yürüttüğü uygunluk değerlendirmesi faaliyetlerinin gizlilik, nesnellik veya tarafsızlığını etkilememesi için uygunluk değerlendirme kuruluşu gerekli önlemleri alır.

ç) Uygunluk değerlendirme kuruluşları ve personeli uygunluk değerlendirmesi faaliyetlerini mesleki kuralların gerektirdiği azami düzeyde ve kendi alanlarında gerekli teknik liyakat ile yerine getirirler ve kararları veya uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin sonuçları üzerinde etkide bulunabilecek ve özellikle bu faaliyetlerin sonuçları ile çıkar ilişkisi bulunan kişilerden gelebilecek her türlü baskıdan ve başta mali olmak üzere tüm teşviklerden uzak durur.

d) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, bu Yönetmeliğin 21 inci maddesi uyarınca hakkında görevlendirildiği tüm uygunluk değerlendirmesi işlemlerini, ister kendi yapsın ister onun sorumluluğunda ve adına yapılsın, yerine getirmeye muktedir olmak zorundadır. Kuruluş, onaylanmış kuruluş olarak görevlendirildiği her bir uygunluk değerlendirme işlemi ve her bir oyuncak çeşidi veya kategorisinde ve her zaman;

1) Uygunluk değerlendirme görevlerini yerine getirmek için teknik bilgiye ve yeterli ve gerekli deneyime sahip personele,

2) Uygunluk değerlendirmesi işlemlerinde izlenen yöntemlerin şeffaflığını ve bu yöntemlerin tekrar kullanılabilmesini sağlamak üzere kayıtlarına,

3) Onaylanmış kuruluş olarak yerine getirdikleri görevler ile diğer görevlerini birbirinden ayırmalarını temin edecek uygun politika ve usullere,

4) Uygunluk değerlendirmesi için başvuran işletmenin büyüklüğü, faaliyette bulunduğu sektör, yapısı, işlem yapılacak oyuncağa has kullanılan teknolojinin karmaşıklık düzeyi ile toplu veya seri üretim sürecinin niteliğini temel alan faaliyetlerin icrası için yöntemlere,

sahip olmak zorundadır.

e) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, görevlendirildiği uygunluk değerlendirme faaliyetleriyle ilgili teknik ve idari görevleri yerine getirmek için gerekli imkanlar ile gerekli tüm teçhizat veya olanaklara erişim yollarına sahip olmalıdır.

f) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun, uygunluk değerlendirme faaliyetlerini yerine getirmekten sorumlu personeli;

1) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun, onaylanmış kuruluş olarak yerine getirmekle görevlendirildiği uygunluk değerlendirme faaliyetlerinin tamamını kapsayan yeterli teknik ve mesleki eğitime,

2) Yapacakları değerlendirmenin gerekleri hakkında yeterli bilgiye ve değerlendirmeyi gerçekleştirmek için gereken yetkiye,

3) Yönetmeliğin temel gerekleri ve hükümleri ile uygulanabilir uyumlaştırılmış standartlar hakkında uygun bilgiye ve kavrayışa ve

4) Yaptıkları değerlendirmeleri gösteren belge, kayıt ve raporları hazırlama kabiliyetine,

sahip olmak zorundadır.

g) Onaylanmış kuruluşlar, yürüttükleri faaliyetleri kapsayacak nitelikte olmak ve mevzuat gereği sorumluluğun kamu tarafından üstlenildiği durumlar hariç olmak üzere, kapsamı Bakanlık tarafından uygunluk değerlendirme faaliyetine tabi oyuncağın doğası gereği taşıdığı ve normal kullanım süresi içinde arz edebileceği riskler, uygunluk değerlendirme faaliyetinin, kullanıcının ve tüketicilerin niteliği ile sektörün büyüklüğü gibi ölçüler göz önüne alınarak belirlenen mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır.

ğ) Uygunluk değerlendirme kuruluşu, kendisinin, idarecilerinin ve değerlendirmeyi yapacak personelinin tarafsızlığını sağlamak yükümlülüğündedir. Kuruluşun, idarecilerine ve değerlendirmeyi yapacak personeline vereceği ücretler, yapılan değerlendirmelerin sayısına veya bu değerlendirmelerin sonuçlarına göre belirlenemez.

h) Uygunluk değerlendirme kuruluşunun personeli, Bakanlığa, mevzuat gereği bilgi ve belge vermek yükümlülüğü hariç olmak üzere, Yönetmeliğin 21 inci maddesi kapsamında yürüttükleri faaliyetler sırasında edindikleri bilgilerin gizliliğini ve fikri mülkiyet hakkı kapsamındaki bilgileri korumak zorundadır. Mülkiyet hakları korunur.

ı) Uygunluk değerlendirme kuruluşları, ilgili standardizasyon faaliyetlerine ve onaylanmış kuruluşların koordinasyonu için 36 ncı madde kapsamında oluşturulan grubun çalışmalarına katılır veya değerlendirme faaliyetlerini yürüten personelinin bu faaliyetlerden haberdar olmasını sağlar ve onaylanmış kuruluşların koordinasyonu için oluşturulan grubun çalışmaları sonucunda ortaya çıkan idari karar ve belgeleri, genel rehber olarak uygular.

Uygunluk varsayımı

MADDE 27 – (1) 26 ncı maddede öngörülen gerekleri kapsayan Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde referansları yayımlanan uyumlaştırılmış standartlara veya bunların ilgili bölümlerine uyduğunu belgeleyen uygunluk değerlendirme kuruluşunun, bu maddede belirtilen gerekleri karşıladığı varsayılır.

Uyumlaştırılmış standarda resmi olarak itirazda bulunulması

MADDE 28 – (1) Bakanlığın 27 nci maddede atıf yapılan uyumlaştırılmış standartlara resmi bir itirazı olduğunda, 15 inci madde hükümleri uygulanır.

Şube, temsilcilik ve yükleniciler

MADDE 29 – (1) Bakanlık tarafından görevlendirilmiş bir onaylanmış kuruluşun uygunluk değerlendirmesine ilişkin bazı görevleri bir yükleniciye yaptırdığı veya bir şube veya temsilciliğini bu işler için kullandığı hallerde, bu şube, temsilcilik veya yüklenicilerin 26 ncı maddede düzenlenen nitelikleri karşılıyor olmasından ve Bakanlığı bu konuda bilgilendirmekten onaylanmış kuruluşun kendisi sorumludur.

(2) Yurt dışında yerleşik olanlar dahil tüm şube ve temsilciliklerinin veya iş yaptırdıkları yüklenici kuruluşların yürüttükleri faaliyetlerden onaylanmış kuruluş sorumludur.

(3) Uygunluk değerlendirme faaliyetleri ancak müşterinin rızasıyla bir şubeye, temsilciliğe veya yükleniciye yaptırılabilir.

(4) Bakanlık tarafından görevlendirilen bir onaylanmış kuruluş, şube, temsilcilik veya yüklenicilerinin yeterlilik değerlendirmesine ve 21 inci madde kapsamında yürüttükleri işlere dair belgeleri talebi halinde Bakanlığa sunmak üzere muhafaza eder.

Onaylanmış kuruluş başvurusu

MADDE 30 – (1) Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşlarının onaylanmış kuruluş olmak amacıyla Bakanlığa yapacakları başvurularda, başvuru belgesine, yetkin olduklarını belirttikleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri, modül veya modüller, oyuncak veya oyuncaklar hakkında gerekli bilgiler ile varsa, uygunluk değerlendirme kuruluşunun 26 ncı maddede belirtilen niteliklere sahip olduklarını tasdik eden ve 23/2/2012 tarihli ve 28213 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliğinde belirtildiği şekilde düzenlenmiş akreditasyon belgesi de eklenir.

(2) Birinci fıkrada belirtilen akreditasyon belgesine sahip olmayan uygunluk değerlendirme kuruluşları, onaylanmış kuruluş olmak için yapacakları başvurularda, bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde düzenlenen onaylanmış kuruluşlarda aranacak niteliklere sahip olduklarını teyit ve tasdik edecek ve bu niteliklere uygunluklarının düzenli bir şekilde gözetimini mümkün kılacak mahiyette kanıt ve belgeyi Bakanlığa sunar.

Bildirim süreci ve görevlendirme

MADDE 31 – (1) Bu Yönetmeliğin gerektirdiği hallerde, Bakanlık kendilerine başvuran Türkiye’de yerleşik uygunluk değerlendirme kuruluşları arasından uygun görecekleri sayıda kuruluşu, bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesi ve varsa görevlendirmeye ilişkin Bakanlıkça yayımlanan düzenleyici işlemde belirtilen usul ve esaslar ile Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliği çerçevesinde onaylanmış kuruluş olarak görevlendirir.

(2) Onaylanmış kuruluş adayına ilişkin gerekli kayıt ve belgeler Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyona ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere bildirilir. Bildirim, ilgili uygunluk değerlendirme faaliyetlerine, modül veya modüllere, uygunluk değerlendirmesine konu oyuncak veya oyuncaklara ve kuruluşun yetkinliğine dair tüm detayları içerir.

(3) Görevlendirmenin 30 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtildiği şekilde akreditasyon belgesine dayanmadığı durumlarda Bakanlık, onaylanmış kuruluşun 26 ncı maddede aranan niteliklere sahip olduğunu teyit ve tasdik edecek ve bu niteliklere uygunluğunun düzenli bir şekilde gözetimini mümkün kılacak mahiyette kanıt ve belgeyi Avrupa Komisyonuna ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere gönderilmek üzere Ekonomi Bakanlığına iletir.

(4) Komisyona yapılan bildirim tarihinden itibaren, onaylanmış kuruluş adayının yeterliliğinin değerlendirilmesinde akreditasyon belgesi kullanılmış ise iki hafta, kullanılmamış ise iki aylık süre içinde, Komisyon veya Avrupa Birliğine üye devletler, bildirimi yapılan onaylanmış kuruluş adayının yeterliliği hakkında ek bilgi isteyebilir veya itirazda bulunabilir.

(5) Bildirimi yapılan uygunluk değerlendirme kuruluşuna Komisyon tarafından bir kimlik kayıt numarasının tahsis edilmesini müteakip, Bakanlık bu kuruluşu onaylanmış kuruluş olarak görevlendirir. Görevlendirme kararı, Bakanlık tarafından en kısa sürede Resmî Gazete’de yayımlanır.

(6) Onaylanmış kuruluşların bildirime konu faaliyet ve özelliklerinde meydana gelen değişiklikler Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyona ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere bildirilir.

Koşulları yerine getirmeyen onaylanmış kuruluşlara uygulanacak yaptırımlar

MADDE 32 – (1) Bakanlık, gerekli gördüğü takdirde, görevlendirdikleri onaylanmış kuruluşların bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesi, Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliği ile görevlendirmeye ilişkin Bakanlıkça yayımlanan düzenleyici işlemde belirtilen nitelikleri karşılamaya devam edip etmediğini, sorumlulukları yerine getirip getirmediğini ve faaliyetlerini bu mevzuata uygun sürdürüp sürdürmediğini gözetler ve denetler.

(2) Bu gözetim ve denetimin olumsuz sonuçlanması halinde, bu kuruluşların onaylanmış kuruluş olarak gerçekleştirdikleri faaliyetleri Bakanlıkça kısıtlanır veya askıya alınır.

(3) Tespit edilen uygunsuzlukların;

a) Değerlendirmeye konu ürünün arz edebileceği risklerin ciddiyeti,

b) Tehlikenin aciliyeti,

c) Kullanıcı ve tüketicilerin nitelikleri,

gibi ölçüler göz önüne alınarak Bakanlıkça belirlenecek ve 20 iş gününden az, 60 iş gününden fazla olamayacak bir süre içinde giderilmemesi durumunda, Bakanlıkça, bu kuruluşların bu Yönetmelik kapsamındaki onaylanmış kuruluş statülerine son verilir.

(4) Onaylanmış kuruluşların faaliyetlerinin kısıtlanması, askıya alınması veya onaylanmış kuruluş statülerinin kaldırılmasına ilişkin kararlar Bakanlık tarafından Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu kararlar Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyona ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere bildirilir.

(5) Bakanlıkça faaliyeti kısıtlanan, askıya alınan veya onaylanmış kuruluş statüsüne son verilen veya kendi isteği ile faaliyetine son veren bir onaylanmış kuruluş, faaliyette bulunduğu dönemde yapmış olduğu uygunluk değerlendirmesi işlemleri ile ilgili belge ve kayıtları, aynı konuda faaliyette bulunan başka bir onaylanmış kuruluşa gerektiğinde devredilmek üzere Bakanlığa teslim eder. Ancak, bu onaylanmış kuruluşun söz konusu belge ve kayıtlara ilişkin sorumlulukları bu belge ve kayıtların düzenlendiği tarihten itibaren 10 yıl boyunca devam eder. Bakanlık, onaylanmış kuruluşun bu sorumlulukları yerine getirmesi için gereken tedbirleri alır.

Onaylanmış kuruluşların yeterliliğine itirazın değerlendirilmesi

MADDE 33 – (1) Komisyon veya Avrupa Birliğine üye devletlerden birinin Bakanlığın görevlendirdiği bir onaylanmış kuruluşun teknik yeterliliğinin ve ilgili mevzuata uygunluğunun incelemesini talep etmesi halinde, 1/2006 sayılı Türkiye – Avrupa Birliği Ortaklık Konseyi Kararının 4 üncü maddesinde belirtilen usul takip edilir. Bakanlık, gerekli bilgi ve belgeleri Ekonomi Bakanlığına iletir, ilgili taraflarla gerekli işbirliğini tesis eder ve gerekli tedbirleri alır.

Onaylanmış kuruluşların yükümlülükleri

MADDE 34 – (1) Bakanlıkça görevlendirilen onaylanmış kuruluşlar;

a) Uygunluk değerlendirmesini 21 inci maddede belirtilen uygunluk değerlendirmesi işlemlerine uygun olarak yerine getirmek,

b) Uygunluk değerlendirmesini bu Yönetmeliğe uygun olarak şeffaf, bağımsız, tarafsız, ayrım gözetmeden, müşterilerine gereksiz külfet yaratmadan ve uygunluk değerlendirmesi için başvuran işletmenin büyüklüğü, faaliyette bulunduğu sektör, yapısı, işlem yapılacak oyuncağa has kullanılan teknolojinin karmaşıklık düzeyi ile toplu veya seri üretim sürecinin niteliğini gözeterek işlem yapmak,

c) İmalatçının 11 inci madde ile ek-2 veya ilgili uyumlaştırılmış standartların koşullarına uymadığını tespit ettiklerinde imalatçıdan gerekli düzeltici önlemleri almasını talep etmek ve AT-tip inceleme belgesi düzenlememek,

ç) AT-tip inceleme sertifikası düzenledikten sonra yapacakları gözetim sırasında oyuncağın uygunsuzluğunu tespit ettikleri takdirde imalatçıdan gerekli düzeltici önlemleri almasını talep etmek ve gerekirse belgeyi askıya almak veya geri çekmek,

d) İmalatçı tarafından gerekli düzeltici önlemlerin alınmadığı veya bu önlemlerin istenen etkiyi doğurmadığı durumlarda uygunsuzluk haliyle orantılı bir şekilde belgenin kapsamını veya süresini kısıtlamak, belgeyi askıya almak veya geri çekmek,

zorundadır.

Onaylanmış kuruluşların bilgilendirme yükümlülüğü

MADDE 35 – (1) Bakanlıkça görevlendirilen onaylanmış kuruluşlar, vermeyi reddettikleri, kısıtladıkları, askıya aldıkları veya geri çektikleri AT tip inceleme belgelerini, onaylanmış kuruluş görevlendirilmesi kapsam ve koşullarını etkileyen değişiklikleri, piyasa gözetimi ve denetimini gerçekleştiren yetkili kuruluşlardan aldıkları uygunluk değerlendirme faaliyetlerine ilişkin bilgi talepleri ve talep edilmesi halinde, Türkiye dışındaki faaliyetleri ve taşeronluk ilişkileri de dahil olmak üzere onaylanmış kuruluş olarak gerçekleştirdikleri uygunluk değerlendirme faaliyetleri ve diğer faaliyetler hakkında Bakanlığı bilgilendirir.

(2) Bakanlıkça görevlendirilen onaylanmış kuruluşlar, görevlendirildikleri bu Yönetmeliğin kapsamına giren oyuncaklara ilişkin aynı tür uygunluk değerlendirme faaliyetleri sürdüren diğer onaylanmış kuruluşlara, olumsuz sonuçlanan uygunluk değerlendirmesi işlemleri ile talep edilmesi halinde, olumlu sonuçlanan uygunluk değerlendirmesi işlemleri hakkında bilgi verir.

Onaylanmış kuruluşların işbirliği

MADDE 36 – (1) Bakanlık görevlendirdiği onaylanmış kuruluşların veya temsilcilerinin, oyuncak direktifi kapsamında faaliyette bulunmak üzere görevlendirilen onaylanmış kuruşlar arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması amacıyla Avrupa Komisyonu tarafından kurulan sektörel grup veya gruplara katılımını temin eder.

ALTINCI BÖLÜM

Piyasa Gözetimi ve Denetimi

İhtiyatlılık ilkesi

MADDE 37 – (1) Bakanlık, bu Yönetmelikte, özellikle de 38 inci maddede belirtilen önlemleri alırken ihtiyatlılık ilkesini de göz önünde bulundurur.

Piyasa gözetimi ve denetiminin yürütülmesi

MADDE 38 – (1) Bakanlık, piyasaya arz edilen oyuncakların gözetimini ve denetimini bu Yönetmeliğin 40’tan 45’e kadar olan maddeleri ile 12/6/2014 tarihli ve 29028 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği çerçevesinde yerine getirir. Bu maddelere ek olarak, bu Yönetmeliğin 39 uncu maddesi de uygulanır.

Onaylanmış kuruluşlara ilişkin talimatlar

MADDE 39 – (1) Bakanlık, görevlendirdiği bir onaylanmış kuruluştan, bu kuruluş tarafından verilen veya geri çekilen herhangi bir AT-tip inceleme belgesine veya test raporları ve teknik dosya da dahil olmak üzere bu tür bir belgenin verilmesinin reddine ilişkin bilgi vermesini isteyebilir.

(2) Bakanlık, bir oyuncağın 11 inci madde ve ek-2’de belirtilen gereklere uygunluk göstermediğini tespit eder ise, uygun olduğu hallerde, onaylanmış kuruluştan söz konusu oyuncağa ait AT-tip inceleme belgesini geri çekmesini ister.

(3) Gerektiğinde ve özellikle 21 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen durumlarda, Bakanlık onaylanmış kuruluştan AT-tip inceleme belgesini gözden geçirmesini ister.

Bilgi paylaşımı

MADDE 40 – (1) Bakanlık;

a) Oyuncaklara ilişkin riskler hakkındaki şikâyetlerin veya raporların takibini yapacağı,

b) Oyuncakların neden olduğu veya olduğundan şüphelenilen kazaları ve sağlığa yönelik tehlikeleri gözleyeceği,

c) Gerekli düzeltici önlemlerin alındığını doğrulayacağı,

ç) Güvenlikle ilgili bilimsel ve teknik bilgiyi takip edeceği

uygun bir mekanizma kurar.

Alınan önlemler

MADDE 41 – (1) Bakanlık, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliğinde belirtilen denetimleri yaparken, mevcut risk değerlendirme kriterlerini, şikayetleri ve diğer bilgileri gözetir. Bakanlık, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri için gerekli her tür bilgiyi iktisadi işletmelerden sunmasını isteyebilir ve gerekli gördüğü ve gerekçesinin olduğu durumlarda iktisadi işletmenin imalathanesine girebilir ve üründen gerekli numuneleri alabilir. Gerekli hallerde, ciddi risk oluşturan ürünleri imha eder veya işlevsiz hale getirir. Bakanlık iktisadi işletmenin ürünlerinin uygunluğunu gösteren ve akredite edilmiş bir uygunluk değerlendirme kuruluşundan alınan test raporları veya belgeleri dikkate alır.

Ciddi risk taşıyan ürünler

MADDE 42 – (1) Ciddi riskin etkisinin hemen tespit edilemediği ürünler dahil olmak üzere, Bakanlık acil müdahale gerektiren ciddi riskli ürünlerin geri çağrılması, piyasadan çekilmesi veya piyasada bulunmasının yasaklanmasını temin eder ve konu hakkında bilgiyi Komisyona iletilmesi amacıyla Ekonomi Bakanlığına bildirir.

(2) Bir ürünün ciddi risk taşıyıp taşımadığı kararı, tehlikenin niteliği ve gerçekleşme ihtimalini ölçü alan uygun bir risk değerlendirmesine dayanır. Daha yüksek seviyede güvenlik temini veya daha az risk taşıyan ürünlerin mevcudiyeti, ürünün ciddi risk taşıdığı anlamına gelmez.

Kısıtlayıcı önlemler

MADDE 43 – (1) Bakanlık, bu Yönetmelik gereğince ürünlerin piyasada bulunmasının yasaklanması veya kısıtlanması, piyasadan çekilmesi veya geri çağrılmasına dair aldığı önlemlerin orantılı olmasını temin eder ve dayandığı gerekçeleri kararında açıkça belirtir.

(2) Birinci fıkrada belirtilen önlemler, bu önlemler karşısında takip edilebilecek yasal çözüm ve itiraz yolları ile bunlardan yararlanma süreleri Bakanlıkça iktisadi işletmeye bildirilir.

(3) Bu Yönetmelikte öngörülen sağlık veya güvenlik kurallarının veya diğer kamu menfaatlerinin gerektirdiği acil durumlar hariç olmak kaydıyla, Bakanlık birinci fıkrada belirtilen önlemi almadan önce iktisadi işletmeye görüşlerini sunması için 10 günden az olmamak kaydıyla bir süre tanır. İktisadi işletmenin görüşleri alınmadan bir önlem alınmışsa, mümkün olan en kısa zamanda iktisadi işletmeye bu olanak sağlanır ve alınan önlem tekrar gözden geçirilir.

(4) İktisadi işletmenin etkili önlemleri alması üzerine Bakanlık birinci fıkrada belirtilen önlemi hemen geri çeker veya tadil eder.

Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden ithal edilen oyuncakların denetimi

MADDE 44 – (1) Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerden ithal edilen oyuncakların ithalat aşamasında denetimi Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Rejimi Kararı ve alt düzenlemelerinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılır.

Riskli oyuncaklarda alınacak tedbirler

MADDE 45 – (1) Bakanlığın 42 nci madde uyarınca önlem aldığı veya bu Yönetmelik kapsamında yer alan oyuncağın kişilerin sağlığı veya güvenliği açısından bir risk teşkil ettiğine kanaat getirmesi için yeterli nedene sahip olduğu durumlarda, Bakanlık söz konusu oyuncağa ilişkin bu Yönetmelikte belirtilen gereklerin tümünü kapsayan bir değerlendirmede bulunur. İlgili iktisadi işletmeler, gerekli olduğunda Bakanlık ile işbirliği yapar. Bu değerlendirme esnasında, Bakanlık, oyuncağın bu Yönetmelik ile ortaya konulan gereklere uygunluk sağlamadığını tespit ettiğinde, vakit kaybetmeksizin ilgili iktisadi işletmeden, makul bir süre içerisinde bu oyuncağın bahse konu gereklere uygun hale getirilmesi, piyasadan çekilmesi veya piyasadan geri çağrılması için uygun düzeltici önlemleri almasını riskin niteliğiyle orantılı olarak talep eder. Bakanlık, ilgili onaylanmış kuruluşu bu doğrultuda bilgilendirir. Önlem alınmasına ilişkin değerlendirme sürecinde 43 üncü madde uygulanır.

(2) Bakanlık, uygunsuzluğun yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığını düşündüğü durumlarda, değerlendirmenin sonuçları ve ilgili iktisadi işletmeden yapmasını talep ettiği önlemler hakkında Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyonu ve Avrupa Birliği üyesi ülkeleri bilgilendirir.

(3) İlgili iktisadi işletme, piyasada bulundurduğu oyuncaklara ilişkin gerekli düzeltici önlemleri alır.

(4) İlgili iktisadi işletmenin birinci fıkrada atıfta bulunulan süre içerisinde uygun düzeltici önlemleri almadığı durumlarda, Bakanlık oyuncağın iç piyasada bulunmasını yasaklamak veya kısıtlamak, oyuncağı piyasadan çekmek veya geri çağırmak amacıyla uygun geçici önlemleri alır. Bakanlık, bu önlemler hakkında Ekonomi Bakanlığı aracılığıyla Komisyonu ve Avrupa Birliği üyesi ülkeleri en kısa sürede bilgilendirir.

(5) Dördüncü fıkrada belirtilen bilgi; mevcut olan tüm ayrıntıları, özellikle de uygun olmayan oyuncağın tanımlanması için gerekli veriyi, oyuncağın menşeini, iddia edilen uygunsuzluğun ve içerdiği riskin niteliğini, alınan ulusal önlemlerin niteliğini ve süresini ve ilgili iktisadi işletmenin ileri sürdüğü savunmaları içerir. Bakanlık, özellikle, uygunsuzluğun aşağıda belirtilen hususlardan birine bağlı olup olmadığını ortaya koyar:

a) Oyuncağın kişilerin sağlığı veya güvenliği ile ilgili gerekleri karşılayamaması veya

b) Uygunluk varsayımını belirleyen 14 üncü maddede belirtilen uyumlaştırılmış standartlardaki eksiklikler.

Resmi uygunsuzluk halleri

MADDE 46 – (1) 45 inci madde saklı olmak kaydıyla, Bakanlığın aşağıdaki tespitlerden birinde bulunması durumunda, Bakanlık ilgili iktisadi işletmelerden söz konusu uygunsuzluğa son vermesini talep eder:

a) “CE” işaretinin 17 nci veya 18 inci maddelerin ihlal edilerek konulması,

b) “CE” işaretinin konulmamış olması,

c) AT uygunluk beyanının düzenlenmemiş olması,

ç) AT uygunluk beyanının doğru bir şekilde düzenlenmemiş olması,

d) Teknik dosyanın mevcut olmaması veya eksik olması.

(2) Birinci fıkrada belirtilen uygunsuzluğun devamı halinde Bakanlık oyuncağın piyasada bulundurulmasının kısıtlanması veya yasaklanması için gerekli önlemleri alır veya oyuncağın geri çağrılması veya piyasadan çekilmesini sağlar.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Raporlama

MADDE 47 – (1) Bakanlık 5 yılda bir, bu Yönetmeliğin uygulanması hakkındaki raporu Komisyona iletilmek üzere Ekonomi Bakanlığına gönderir. İlk rapor 20/7/2019 tarihinde ibraz edilecektir. Söz konusu rapor, Bakanlık tarafından gerçekleştirilen piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin bir sunumunun yanı sıra oyuncakların güvenliği ve bu Yönetmeliğin etkinliği ile ilgili bir durum değerlendirmesini içerir.

Gizlilik

MADDE 48 – (1) Bakanlık, bu Yönetmeliği uygularken edindiği ticari sır niteliğindeki veya fikri ve sınai mülkiyet hakkına ilişkin bilgilerin gizliliğini korumak için gerekli tedbirleri alır. Ancak, mevzuatın ve insan sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği hallerde yapılan ifşa bu kapsamda sayılmaz.

Önlemlerin uygulanması

MADDE 49 – (1) Bir oyuncağın piyasaya arzının yasaklanması veya kısıtlanması, piyasadan çekilmesi veya geri çağrılması amacıyla bu Yönetmelik uyarınca Bakanlıkça alınan herhangi bir önlemin dayandığı gerekçeler, önleme ilişkin kararda açıkça belirtilir. Bu tür önlemlere ilişkin karar, yasal çözüm ve itiraz yolları ile bunlardan yararlanma süreleri de belirtilerek gecikmeksizin ilgili tarafa bildirilir.

Cezalar

MADDE 50 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davranan veya faaliyet gösterenler hakkında, fiilin niteliğine ve ağırlığına göre 4703 sayılı Kanun, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Geçici ve Son Hükümler

İlgili hükümler

MADDE 51 – (1) Kanunun ve ilgili diğer mevzuatın hükümleri uygulanır.

Avrupa Birliği mevzuatına uyum

MADDE 52 – (1) Bu Yönetmelik, Oyuncakların Güvenliği Hakkındaki 18/6/2009 tarihli ve 2009/48/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi dikkate alınarak Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Halen faaliyet gösteren ve bu Yönetmelik kapsamında yer alan iktisadi işletmeler, bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten yürürlüğe gireceği tarihe kadar olan süreç içerisinde Yönetmelik hükümleri ile uyumlu hale gelmek zorundadır.

(2) Bakanlık, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce 31/10/2013 tarihli ve 28807 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Oyuncaklar Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak piyasaya arz edilmiş oyuncakların piyasada bulundurulmasını engellemez.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 53 – (1) 31/10/2013 tarihli ve 28807 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Oyuncaklar Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 54 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 55 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız

 

 

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 77)


4 Ekim 2016 SALI Resmî Gazete Sayı : 29847
TEBLİĞ
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 77)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 9/8/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yer alan 492 sayılı Harçlar Kanununun uygulamasına yönelik düzenlemelere ilişkin açıklamaların yapılmasıdır.

(2) Bu Tebliğ, 492 sayılı Kanun ve bu Kanuna bağlı tarifeler ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 37 nci maddesinde 6728 sayılı Kanunla yapılan değişiklikleri kapsamaktadır.

Yasal düzenlemeler

MADDE 2 – (1) 6728 sayılı Kanunda yer alan Harçlar Kanununun uygulamasına yönelik düzenlemeler aşağıdaki gibidir.

“MADDE 30- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedeli ihtiva eden kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha için harç tahsil olunur.”

MADDE 31- 492 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin başlığı “Çeşitli işlemlerde harç:” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Noterde işleme konu edilmiş belli tutarı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kâğıtların değiştirilmesi halinde, değişikliğe ilişkin senet, mukavelename ve kâğıtlar artan miktar üzerinden aynı nispette harca tabidir.”

MADDE 32- 492 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“p) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde, kiralanan taşınmazın finansal kiralama sözleşmesinin süresi sonunda kiracıya devri.”

MADDE 33- 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinin;

a) Üçüncü fıkrasına “şirketlerin kuruluş,” ibaresinden sonra gelmek üzere “pay devri,” ibaresi, “bankalar,” ibaresinden sonra gelmek üzere “finansman şirketleri,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri” ibaresinden sonra gelen parantez içi hüküm “(Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından verilecek kefaletler dahil)” şeklinde değiştirilmiştir.

b) Dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden her türlü varlık ve hakların; devri, alımı, satımı, kiralanması, vekaleten yönetimi, kira sertifikası ihracı amacıyla bir ortak girişime ortak olunması, iş sahibi sıfatıyla bir eser veya işin yaptırılması ve bu iş veya eserin kiralanması veya satılması ile bu işlemlere bağlı olarak yapılan her türlü teminat, ipotek ve benzeri işlemler, bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”

c) Dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak Yatırım Teşvik Belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar, münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar, belge kapsamında sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar ile söz konusu yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik olarak yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin yapılan işlemler ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.

Öğrencilerin burs veya öğrenim kredisi almak ve okula veya öğrenci yurduna girebilmek için düzenledikleri sözleşme, taahhütname, kefaletname ve benzeri kâğıtlara ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”

MADDE 34- 492 sayılı Kanunun 132 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifenin “C)Ticaret sicili harçları:” başlıklı bölümünde yazılı ticaret sicili işlemlerine ilişkin harçlar, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları veyahut ilgili odalar tarafından makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilir. Bu suretle tahsil olunan bir aya ait harçlar şekil, içerik ve muhteviyatı Maliye Bakanlığınca belirlenen bir bildirim ile ticaret sicili müdürlüğünü bünyesinde bulunduran odanın muhtasar yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar bildirilip ödenir. Tahsil edilen harçların ilgili vergi dairesine süresinde ödenmemesi durumunda, harç ilgili odadan 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Süresinde vergi dairesine beyan edilmeyen tutarlar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanır. İşlemden doğan harçları tamamen almadan işlem yapan ticaret sicili müdürlüğü görevlileri ve ilgili odalar harcın ödenmesinden mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumludur.”

MADDE 36- 492 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifenin “A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III-Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Tahkim yargılamasında bu bende göre hesaplanan harç yüzde elli oranında uygulanır.” cümlesi “Tahkim yargılamasında bu bent hükümlerine göre harç alınmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 37- 492 sayılı Kanuna bağlı (2) sayılı Tarifenin “II- Maktu harçlar:” başlıklı bölümünün;

a) (3) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“3. Vekaletnamelerde beher imza için                      12,40 TL.”

b) (4) numaralı fıkrasının başlığı “4. Defter tasdiki (kuruluş aşamasında yapılan tasdikler hariç):” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 38- 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı Tarifenin “I-Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün (7) numaralı fıkrasına aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.

“(Tacirler arası ipotek tesis işlemlerinde bu fıkraya göre hesaplanan harçlar yüzde elli oranında uygulanır.)”

MADDE 74- 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Finansal kiralama sözleşmeleri, bu sözleşmelerin devrine ve tadiline ilişkin kâğıtlar, finansal kiralama konusu malların teminine ilişkin kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ile bunların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden, bu kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemler (finansal kiralama konusu gayrimenkullerin kiralayanlar tarafından devir alınmasına ilişkin tapu işlemleri hariç) harçtan müstesnadır.”

492 sayılı Harçlar Kanununda yapılan değişiklikler

MADDE 3 – (1) 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde yapılan değişiklikle, noterde işlem gören ve belli bir bedel ihtiva eden kâğıtların her bir nüshasından noter harcı tahsil edilmesi uygulamasına son verilmiştir. Söz konusu nispi harca tabi kağıtların birden fazla nüsha olarak düzenlenmesi durumunda, sadece tek nüsha üzerinden kağıtta yer alan imza sayısına göre nispi noter harcı alınacaktır.

(2) Noterde işleme konu edilmiş belli tutarı ihtiva eden her nev’i senet, sözleşme ve kağıtların değiştirilmesi halinde, daha önce bir işlem yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, değişikliğe ilişkin kağıdın ihtiva ettiği değer üzerinden noter harcı alınmaktaydı. 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununun 47 nci maddesinde yapılan değişiklikle, noterde işlem gören söz konusu kağıtların değiştirilmesine ilişkin kağıtlardan, sadece artan tutar üzerinden noter harcı alınacaktır.

(3) 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin (p) bendinde yapılan düzenleme ile konut finansmanı amacıyla yapılacak finansal kiralamalarda konutun kiralama süresi sonunda kiracıya devrine ilişkin tapu harcı istisnası uygulamasının kapsamı genişletilmiştir. Böylelikle, 6361 sayılı Kanun kapsamında yer alan finansal kiralamaya konu her türlü taşınmazın kiralama süresi sonunda kiracıya devrinde kiralayandan ve kiracıdan tapu harcı alınmayacaktır.

(4) 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde yapılan değişiklikler sonucunda;

a) Anonim, limited ve eshamlı komandit şirketlerin pay devirleri nedeniyle yapılacak işlemlere harç istisnası uygulanacaktır.

b) Kredi Garanti Fonunun, bankaların yanı sıra banka dışı kuruluşlardan da (TÜBİTAK, KOSGEB, kalkınma ajansları ve benzeri) temin edilecek kamusal destekler ve mali yardımlar için vereceği kefaletler nedeniyle yapılacak işlemler harçtan istisna olacaktır.

c) Finansman şirketlerince kullandırılan kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemlere (yargı harçları hariç) harç istisnası uygulanacaktır.

ç) Sermaye Piyasası Kurulunun düzenlemeleri çerçevesinde, sahipliğe dayalı kira sertifikalarının yanı sıra yönetim sözleşmesine, vadeli alım satım dahil alım satıma, ortaklığa, eser sözleşmesine dayalı farklı kira sertifikası türlerine ilişkin işlemler ile bu işlemlere bağlı olarak yapılan her türlü teminat, ipotek ve benzeri işlemler harçlardan istisna olacaktır.

d) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında;

1) Belgede yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar,

2) Münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar,

3) Sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar,

4) Söz konusu yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar,

ile ilgili işlemlere harç istisnası uygulanacaktır.

e) İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler harçtan istisna olacaktır.

f) Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemlere harç istisnası uygulanacaktır.

g) Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak yapılan işlemler ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik olarak yapılan işlemler harçtan istisna olacaktır.

ğ) Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin yapılan işlemler ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla yapılan işlemlere harç istisnası uygulanacaktır.

h) Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler harçtan istisna olacaktır.

ı) Öğrencilerin burs veya öğrenim kredisi almak ve okula veya öğrenci yurduna girebilmek için düzenledikleri sözleşme, taahhütname, kefaletname ve benzeri kâğıtlara ilişkin işlemlere harç istisnası uygulanacaktır.

Ticaret sicili harçlarının odalarca tahsil edilmesi

MADDE 4 – (1) 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununun 132 nci maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Harçlar Kanununa ekli (1) sayılı tarifede yer alan ticaret sicili harçları, ticaret sicil müdürlüğünün kurulduğu; ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları, oda bulunmayan veya sicil işlemlerinin yürütülebilmesi için yeterli teşkilatı bulunmayan veyahut teşkilatı sonradan yetersiz hale gelen odaların bulunduğu yerlerde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca belirlenen oda tarafından makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilebilecektir.

(2) Odalar tarafından tahsil olunan bir aya ait harçlar, bir örneği Tebliğin ekinde yer alan “Ticaret Sicili Harçlarına İlişkin Bildirim” ile ticaret sicili müdürlüğünü bünyesinde bulunduran odanın muhtasar yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, takip eden ayın on beşinci günü akşamına kadar bildirilip ödenecektir.

(3) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, ticaret sicili harçlarını tahsil eden odalara, “Ticaret Sicili Harçlarına İlişkin Bildirim”i 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No:340 ve 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:346)’nde yer alan usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir. “Ticaret Sicili Harçlarına İlişkin Bildirim”in süresinde elektronik ortamda gönderilmemesi durumunda Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi gereği özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

(4) “Ticaret Sicili Harçlarına İlişkin Bildirim”i, mevcut şifresi bulunan odaların daha önce beyannamelerin elektronik ortamda gönderilebilmesi için kendilerine verilmiş olan kullanıcı kodu, parola ve şifreleri ile mevcut şifresi bulunmayan odaların ise muhtasar yönünden bağlı oldukları vergi dairesine müracaat etmeleri durumunda kendilerine verilecek olan kullanıcı kodu, parola ve şifreleri ile elektronik ortamda göndermeleri gerekmektedir.

(5) Harç bildiriminin süresi içinde verilmemesi durumunda sözü edilen odalar hakkında 213 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacaktır.

(6) Ticaret Sicili Harçlarına İlişkin Bildirim ile bildirilen harcın süresinde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre harcın söz konusu odalardan takip ve tahsili sağlanacaktır.

(7) Ticaret sicili harçlarını tamamen almadan işlem yapan ticaret sicili müdürlüğü görevlileri ve harcın tahsiline yetkili odalar, harcın ödenmesinden mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumludur.

(8) Bu maddenin bir ila sekizinci fıkralarına göre yapılacak uygulama, il ve ilçeler itibarıyla Gelir İdaresi Başkanlığınca ayrıca ilan edilecektir. Bu ilan yapılıncaya kadar ticaret sicili harçlarının ilgili vergi dairelerince tahsil edilmesine devam edilecektir.

492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarifelerde yapılan değişiklikler

MADDE 5 – (1) Tahkim davalarında nispi karar ve ilam harcı 2014 yılından itibaren % 50 oranında uygulanmakta iken, 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifede yapılan düzenleme neticesinde tahkim yargılamasında nispi karar ve ilam harcı alınmayacaktır.

(2) 6728 sayılı Kanunla Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifede yapılan düzenlemeler sonucunda;

a) Genel ve özel vekaletnamelerden farklı tutarlarda noter harcı alınması uygulaması kaldırılmış olup, vekaletnamelerin tamamından aynı tutarda noter harcı alınacaktır.

b) Sermaye şirketleri dahil ticari işletmelerin kuruluş aşamasındaki defter tasdiki işlemleri noter harçlarının konusu dışına çıkarılmış olup, gerek ticaret sicil müdürlüklerinde gerekse noterliklerde yapılan söz konusu defter tasdiki işlemlerinden harç alınmayacaktır.

(3) Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin “I-Tapu İşlemleri:” başlıklı bölümünün 7 numaralı fıkrası gereğince ipotek tesisinde;

a) İpotekle sağlanan borç miktarı üzerinden (Binde 4,55),

b) İpoteğe dahil gayrimenkullerden birisinin çıkarılarak başkasının ithalinde veya teminat ilavesinde borç miktarı üzerinden (Binde 4,55),

c) Mevcut ipotek derecelerinin sonradan istenilen değişikliklerinde borç miktarı üzerinden (Binde 2,27),

oranında tapu harcı alınmaktadır. 6728 sayılı Kanunla söz konusu fıkraya “(Tacirler arası ipotek tesis işlemlerinde bu fıkraya göre hesaplanan harçlar yüzde elli oranında uygulanır.)” hükmü eklenmiştir. Söz konusu hüküm gereğince, tacirlerin kendi aralarında yaptıkları ipotek tesis işlemlerinde tapu harcı % 50 oranında uygulanacaktır. Bu indirimin uygulanabilmesi için, tapuda işlem esnasında tarafların tacir olduğunun ticaret sicil kaydı ile ipotek tesisinin ticari bir işlemden kaynaklandığının da fatura, sözleşme, irsaliye, senet ve benzeri belgelerle tevsiki gerekmektedir. Lehine ipotek tesis edilenin tacir olması ve işlemin tacirin ticari faaliyetine ilişkin olması kaydıyla, üçüncü kişilere ait gayrimenkuller üzerinde tacir lehine ipotek tesis işlemlerinde de indirimli harç oranı uygulanacaktır.

6361 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde yapılan değişiklik

MADDE 6 – (1) 6361 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile finansal kiralama şirketleri kiralayan olarak tanımlanmıştır.

(2) 6728 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi ile 6361 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde yapılan düzenleme öncesinde, sadece finansal kiralama sözleşmeleri ve bu sözleşmelerin devrine ve tadiline ilişkin kâğıtlar ile bunların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtlarla ilgili yapılacak işlemler harçtan müstesna tutulmakta, finansal kiralama konusu malların kiralayan konumundaki finansal kiralama şirketlerince tedarikine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlarla ilgili işlemlerden harç alınmaktaydı.

(3) Yapılan düzenleme ile 6361 sayılı Kanunda tanımlanan kiralayanlar ile finansal kiralama konusu malların tedarikçileri arasında imzalanan sözleşmeler ve bunların teminatına ilişkin kağıtlarla ilgili işlemler de istisna kapsamına alınmış olup, söz konusu işlemler nedeniyle harç alınmayacaktır. Ancak, finansal kiralama konusu taşınmazların kiralayanlar tarafından tedarikçilerden devralınmasına ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden tapu harcı alınacaktır.

Yürürlük

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ 9/8/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız

 

 

 

 

Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz

Kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranının anılan yasal düzenlemedeki yerine gelince;

Para borçları açısından borçlu temerrüdüne bağlanan sonuçlardan birisi, temerrüt faizi ödeme yükümlülüğüdür.

Temerrüt faizi
borçlunun para borcunu zamanında ödememesi ve temerrüde düşmesi üzerine kanun gereği kendiliğinden işlemeye başlayan ve temerrüdün devamı müddetince varlığını sürdüren bir karşılık olması itibariyle, zamanında ifa etmeme olgusuyla doğrudan bir bağlantı içindedir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 42. maddesine göre, genel kurul bütün üyeleri temsil eden en yetkili organ olup, kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar verme yetkisini haizdir.
Konut Yapı Kooperatifi Tip Anasözleşmesi`nin 23/1. maddesinin 6. bendi uyarınca ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek genel kurulun yetkisi dahilindedir.

Genel kurulca, ödeme günü belirlenerek, (belirlenmemişse ayın sonu ödeme günü olup) aidatın veya şerefiye bedelinin süresinde ödenmesine, süresinde ödenmemesi halinde ise temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin alınan kararın kesinleşmesi halinde, bu kararın tüm ortakları bağlayacağı açıktır.
Genel kurul kararları, üyeler ile kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğinde olup, kooperatif ve üyeler arasında ayrıca faiz oranları ile ilgili sözleşme yapılmasına gerek yoktur.
Ayrıca genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranları daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlar.

Bu durumda, 818 sayılı BK`nın 101/2. (6098 sayılı TBK`nın 117.) maddesi hükmü karşısında, genel kurulun belirlediği tarih kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği kuşkusuzdur.

Anapara faizi ise, borçlunun henüz temerrüde düşmeden ödemesi gereken sözleşmeyle kararlaştırılan faizdir. Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK`nın 88. maddesinde düzenlenen anapara faizi olmayıp, 120. maddede düzenlenen temerrüt faizine ilişkindir.

Kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal oranda temerrüt faizi uygulanmalıdır.

3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun`un 2/1. maddesi gereğince, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1. maddede belirlenen yasal faiz oranına göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Maddenin açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere temerrüt faizinin, yasal faiz oranından fazla alınması taraflarca kararlaştırılabilir.

Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, yukarıdaki paragrafta belirtilen 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır.

Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aylık % 5 faiz oranına göre hesaplanmış işlemiş faiz borcu TBK`nın 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, davalı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun`un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Öte yandan, mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra geçmişe etkili yeni bir kanunun yürürlüğe girmesi halinde, bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hak, hukuki değer taşımayacaktır. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK ile YHGK`nın 07.03.2012 tarih ve 2011/19 – 799 E, 2012/128 K sayılı ilamı bu yöndedir.)

Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden önce yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek,
İşlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faiz oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal düzenleme gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre tarafların hakları

ekran-resmi-2016-10-02-21-40-31Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenicinin arsa sahibine karşı arsa üzerinde bağımsız bölümlerden oluşan bir ana yapı inşa etme borcu, arsa sahibinin ise karşılık olarak arsadaki mülkiyetinin belirli bir payını veya meydana getirilecek ana yapıdaki bağımsız bölümlerden bir kısmının mülkiyetini yükleniciye devir borcu altına girdiği sözleşme olarak tanımlanabilir (Gümüş, Mustafa Alper, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2012, s.107).

Sözleşme Borçlar Kanununda tanımlanmamış olduğundan isimsiz sözleşmeler grubundadır.
Sözleşme, bünyesinde taşınmaz satışı ile eser sözleşmesinin unsurlarını barındıran karma bir sözleşmedir (Yavuz, Cevdet, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2009, s.557).

Kural olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 s. TBK) 470. maddesinde (818 s. BK., m. 355) maddesinde tanımlanan eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, karşılıklı edimleri içeren iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir.
Sözleşmenin taraflarından arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek, yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde de edimi karşılığı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmekle yükümlüdür.

Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edimi ise, sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir. İşte böyle bir sözleşme imzalayan yüklenici, inşaat sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kişisel hak kazanır ve sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunun adına nakledilmesini arsa sahibinden isteyebilir. BK`nın 162 ve devamı maddeleri uyarınca, bu kişisel hakkını arsa sahibinin rıza ve onayını almaya gerek olmaksızın yazılı olmak koşuluyla üçüncü kişilere de devir ve temlik edebilir.

Ancak gerek yüklenici gerekse ondan kişisel hakkını yazılı olarak temellük eden halefi üçüncü kişinin, bu hakkı arsa sahibine karşı ileri sürebilmesi için, yukarıda değinildiği üzere, yüklenicinin sözleşmenin kendisine yüklediği edimini tam olarak yerine getirmiş olması zorunludur (İzzet Karataş, Eser Sözleşmeleri, 2004, sayfa 34 vd.).

Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması, geçerlilik koşuludur (4721 s. Türk Medeni Kanunu m. 706; 818 s. BK m. 213; 6098 s. TBK m. 237, Tapu Kanunu m. 26; Noterlik Kanunu m. 60).

Ne var ki, geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bir bağımsız bölümün, yüklenici tarafından adi yazılı bir sözleşmeyle üçüncü bir kişiye satılması, Yargıtayın kökleşmiş uygulamasına göre, tapulu taşınmaza ilişkin bir satış sözleşmesi değil, 818 s. BK’nın 162, (6098 s. TBK, m.183) ve sonraki maddelerinde düzenlenen alacağın temliki hükümlerine tabi bir işlemdir.

Eş söyleyişle, böyle durumlarda, yüklenici kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşen bir bağımsız bölümü üçüncü kişiye satmış değil; kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde o bağımsız bölüm yönünden arsa sahibine karşı sahip olduğu alacağını, daha açık bir ifadeyle o sözleşmeden doğan kişisel hakkını (o bağımsız bölümün mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteme hakkını) üçüncü kişiye temlik etmiş sayılır.
Kısaca, böyle durumlarda yüklenici ile üçüncü kişi arasında bir “alacağın temliki” sözleşmesi bulunur.

818 s. BK’nın 163, (6098 s. TBK m.184) maddesinde alacağın temliki sözleşmesinin geçerliliği sadece yazılı şekle tabi tutulmuş olup, resmi şekle bağlanmamıştır.

Dolayısıyla, yazılı şekilde düzenlenmiş olması şartıyla, yüklenici, arsa sahibinden olan alacağını üçüncü kişiye devredebilir; böyle bir sözleşme, alacağın temliki hükmünde olarak hukuken geçerlidir. Ancak, alacağın temliki şeklinde gerçekleşen böyle bir sözleşmeye dayalı olarak temlik alanın talepte bulunabilmesi için, öncelikle yüklenici tarafından kendisine temlik edilen hakkın arsa sahibi nezdinde gerçekleşmesi; eş söyleyişle, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle arsa sahibine karşı üstlendiği edimi yerine getirmesi; inşaatı bitirmesi veya eksik kalan kısmın paraya dönüştürülerek tamamlanacak kadar cüzi bir boyutta olması gerekir. Aksi takdirde, temlik alan, temlik sözleşmesine dayalı olarak, o sözleşmenin tarafı durumunda bulunmayan arsa sahibinden herhangi bir talepte bulunamaz; sadece ve ancak, kendi akidi durumundaki yükleniciden tazminat isteyebilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.01.2013 gün ve 2012/13-592 E., 2013/65 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; şekil koşuluna uygun olmadığı için geçersiz olan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin fiilen hayata geçirildiği, tarafların edimlerini ağırlıkla yerine getirdiğinin anlaşıldığı durumlarda bu sözleşmelere geçerlilik tanınmaktadır.

Şekil zorunluluğunun birinci istisnası;

“sözleşme adi yazılı şekilde olsa bile, yüklenici edimini (bina meydana getirme borcunu) tamamen veya reddolunmayacak oranda yerine getirmişse, arsa sahibi artık bu sözleşmenin geçersizliğini ileri süremez”    kuralıdır.
Zira böyle bir davranış, TMK’nun 2.maddesinde tanımlanan “Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” kuralına aykırı düşer.

İkinci istisnası ise; “sözleşmeyle yükleniciye bedel olarak verilmesi kararlaştırılan taşınmazın devrine ilişkin yüküm, taşınmaz tapuda yükleniciye devredilerek gerçekleşmişse, başlangıçta geçersiz olan sözleşmenin geçerli hale gelmesidir.”
Zira karma nitelikteki sözleşmenin diğer kısmı, yani “inşaat sözleşmesi” zaten biçim koşuluna bağlı değildir.

Gerek, edimlerin karşılıklı olarak tümüyle veya önemli oranda yerine getirilmesi ve gerekse şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmeye rağmen,
arsa payının tapuda yükleniciye geçirilmesi halinde şekil eksikliğinin ileri sürülmemesi kuralı, dayanağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.09.1988 tarih, 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı kararının gerekçesinden almaktadır.

ARSA SAHİBİ OLMAYAN MÜTEAHHİTTEN DAİRE ALMAK

KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( Yüklenicinin Sattığı Pay Yönünden )
YÜKLENİCİNİN MÜLKİYET ALACAĞINI TEMLİK ETMESİ ( Kat Karşılığıİnşaat Sözleşmesi )
ALACAĞIN TEMLİKİ ( Yüklenicinin Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde )

1. Geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bir bağımsız bölümün, yüklenici tarafından adi yazılı bir sözleşmeyle üçüncü bir kişiye satılması(Yargıtayın kökleşmiş uygulamasına göre), tapulu taşınmaza ilişkin bir satış sözleşmesi değil; alacağın temliki hükümlerine tabi bir işlemdir.

Eş söyleyişle,
böyle durumlarda, yüklenici kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşen bir bağımsız bölümü üçüncü kişiye satmış değil;
kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde o bağımsız bölüm yönünden arsa sahibine karşı sahip olduğu alacağını, daha açık bir ifadeyle o sözleşmeden doğan kişisel hakkını (o bağımsız bölümün mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteme hakkını) üçüncü kişiye temlik etmiş sayılır.

Ancak,
Alacağın temliki şeklinde gerçekleşen böyle bir sözleşmeye dayalı olarak temlik alanın talepte bulunabilmesi için, öncelikle yüklenici tarafından kendisine temlik edilen hakkın arsa sahibi nezdinde gerçekleşmesi; eş söyleyişle, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle arsa sahibine karşı üstlendiği edimi yerine getirmesi; inşaatı bitirmesi veya eksik kalan kısmın paraya dönüştürülerek tamamlanacak kadar cüzi bir boyutta olması gerekir. Aksi takdirde, temlik alan, temlik sözleşmesine dayalı olarak, o sözleşmenin tarafı durumunda bulunmayan arsa sahibinden herhangi bir talepte bulunamaz; sadece ve ancak, kendi akidi durumundaki yükleniciden tazminat isteyebilir.

Adım Adım Kurumlar vergisi hesaplanması

KURUMLAR VERGİSİNİN HESAPLANMASI :

  1. Kurum Kazancı
– Ticari Bilanço kârı / zararı
  1. İlaveler (+)
–   Kanunen kabul edilmeyen giderler
–   Önceki yıl ayrılan finansman fonu
  1. İlaveler Sonrası Kâr/Zarar (1+2)
  2. Zarar Olsa da İndirilecek İstisna ve İndirimler
–         İştirak kazançları
–         Yatırım fonları ve ortaklıkları portföy işletmeciliği kazancı
–         Rüçhan hakkı satışı ve emisyon primi kazancı
–         Yurt dışı inşaat ve onarım işlerinden sağlanan kazançlar
–         Eğitim, öğretim ve rehabilitasyon merkezi kazançları
–         İştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından doğan kazançlar
–         Serbest bölgelerde elde edilen kazançlar
–         OHAL ve kalkınmada öncelikli yörelerde elde edilen kazançlar
–         Teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazançlar
–         Ar-ge indirimi
–         Diğer indirimler (Uluslararası anlaşmalarda yer alan istisnalar ve Türk Uluslararası     Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesi veya devrinden sağlanan kazançlar)
   5.    İstisnalar Sonrası Kâr/Zarar (3-4)
  1. Geçmiş Yıl Mali Zararları (İstisnalar sonrası kârdan büyük olamaz)
  2. Zarar Mahsubu Sonrası Kâr/Zarar (5-6). (Bu tutar pozitif çıkarsa yatırım indirimi uygulanır. Uygulanacak yatırım indirimi bu tutarı aşamaz.)
  3. Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler (-)
–         Risturnlar
–         Bağış ve yardımlar
–         Eğitim ve sağlık tesisleri ile yurt inşaatına ilişkin bağış ve yardımlar
–         Kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlar
–         Sponsorluk harcamaları
–         Yatırım indirimi
–         Diğer indirimler ( temettü ikramiyeleri)
9. Kurumlar Vergisi Matrahı (7-8)

“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”Mustafa Kemal Atatürk

Ekran Resmi 2018-06-10 11.44.42.png

“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
Mustafa Kemal Atatürk

Anadolu Osb’nin üretim reform paketi hakkında görüşleri

Alınan bir dizi ekonomik tedbir kapsamında, Türkiye ekonomisi ve sanayisi bakımından stratejik öneme sahip Organize Sanayi Bölgeleriyle(OSB) ilgili “Üretim Reformu Paketi” olarak da adlandırılan bir Torba Kanun Tasarısı Taslağı ile önemli değişiklikler yapılması hedefleniyor. Çok sayıda Kanun ve KHK’da değişiklikler yapılmasını içeriyor. Kapsamlı bir çalışma. OSB’leri ve sanayicileri, daha çok vergi kanunlarında ve OSB kanunda yapılanlar ilgilendiriyor. Önce bir tespitle başlamak istiyorum. OSB’ler, 12/4/2000 tarihinde çıkarılan 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile hukuki altyapısına kavuştu. Kanunda 16 yıllık uygulama süresinde neredeyse her yıl bir değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Bakanlığın OSB’lerin ve sanayicilerin sorunlarını çözmeye ve pozitif uygulamalar getirmeye yönelik iradesini takdirle karşılıyor ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

 

Hızla değişen teknoloji, ekonomik koşullar ve yeni ihtiyaçlar nedeniyle bu olumlu ve iyi niyetli girişimler sonucu yapılan değişiklikler yetersiz kalıyor. OSB Kanunu, yürürlük ve yürütme hariç 29 esas madde, 2 ek madde ve 12 geçici madde olmak üzere toplam 43 maddeden oluşmaktadır. Taslak ile; OSB Kanununun 19 esas ve 4 geçici maddesinde değişiklik yapılacak, 2 ek ve 3 geçici madde eklenecek. Toplam 28 madde yer alıyor. Bu değişiklik bugüne kadar yapılan en kapsamlı değişiklik olacak. Muhtemeldir ki bir torba kanun Taslağı kapsamında OSB Kanunda yapılacak bu değişiklikler de, OSB’lerin ve bölge sanayicisinin ihtiyaçlarını ve beklentilerini tam anlamıyla karşılamayacaktır.

 

Konuyla ilgili önerilerimiz ise şöyledir:

İlk olarak şunu söylemek lazım, herhangi bir kanun madde sayısı veya içeriği bakımından %40’ını oluşturan kısmı yahut varlık sebebi olan(kanuna ruhunu veren) esaslı maddeleri değiştiriliyor ise, o kanunun yeniden yazılması düzenleme tekniği bakımdan daha uygundur.  İkinci olarak; OSB Kanunu torba taslaktan ayrı, bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı, tüm maddeleri yeniden yazılmalı, maddeler ve bölümler arasında içerik ve sistematik bakımdan tutarlılık oluşturulmalı ve yenisi yürürlüğe konularak mevcut kanunun yürürlükten kaldırılmalıdır.  Bu çalışma, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, OSB’lerin iki kuruluşu OSBÜK ve OSBDER ile Bakanlıkça farklı nitelikleri esas alınarak belirlenecek en fazla üç OSB’den de temsilcilerin katılımıyla oluşturulan bir komisyonca yapılmalıdır. Bizim önerimiz mutfak çalışmasında OSB’lerin temsilcisinin olmasıdır. Yine son sözü ayın Bakanımız koysun.

 

Taslak, kamuoyuna “ÜRETİM REFORM PAKETİ” şeklinde sunuldu. Gerçekten Taslağın böyle bir özelliği ve fonksiyonu var mı? Buna bakmak gerekir. Öncelikle bir tespitle başlayalım. Taslak, özellikle vergi kanunlarında öngördüğü değişiklikler ile OSB’ler ve sanayiciler lehine önemli düzenlemeler içeriyor, bunu söyleyelim.

Üretim reformu deyince ne anlamak lazım? Bunun aslından nereden bakıldığına bağlıdır. Bizim ne anladığımızı söyleyeyim. Bir defa, Türkiye sanayisi, bilimsel ve teknolojik içerikten, yenilikçi ve yaratıcı fikirlerden yoksun, ürün ve üretim yöntem ve tekniklerini geliştirme ve uyarlama yeteneği zayıf, ürettiği ve satışa sunduğu ürünlerde (dolayısıyla ihracatında) ithalat bileşenin payı yüksek bir sanayidir. Bu kısır döngüden çıkmamız lazım. Bu durumda, sanayinde ithalata bağımlılığın makul düzeye indirilmesini (ithal ikameci politika) ve üretimde orta ve ileri teknoloji ürünü desenine geçişi sağlamayı, yani sanayide yapısal dönüşümü gerçekleştirmeyi hedefleyen Taslak, üretim reformu kanunu taslağı olabilir. Bazı küçük vergisel avantajlar ve üniversitelere yönelik düzenlemeler bir yana bırakılacak olursa, Taslağın üretim reformu niteliği olmadığı, OSB’ler ile bazı kuruluşların teşkilat ve personel sorunlarını çözmeyi hedeflediği söylenebilir. Tabi ki, Taslak çok önemli ve olumlu düzenlemeler içeriyor. Reform iddialı bir söylem, biz de sanayiciler olarak böyle olmasını arzu ederdik.

 

OSB’ler açısından vergisel bazı olumlu düzenlemelerde var. Örneğin; yatırım yapmak isteyen girişimciler, sanayi yatırım kredisi kullandıklarında bu kredilerde, banka ve sigorta muameleleri vergisi ödemeyecek.  OSB’lerde emlak vergine esas arazi ve arsa rayiç bedeli,  komşu emsal rayiç değerini aşamayacak. Beş yıllık muafiyetten sonra, emlak vergisi, organize sanayi bölgelerinde %75 indirimli olacak. Yine organize sanayi bölgelerinin altyapı yapım işleri, sanayi sitelerinin üstyapı ve altyapı yapım işleri ile organize sanayi bölgeleri ve sanayi sitelerinin arsa ve işyeri teslimlerinde KDV ödenmeyecek. Bunlar yasalaşması halinde önemli bir değişiklikler. Bir başka önemli değişiklik, organize sanayi bölgelerince katılımcıya yapılan arsa satış hasılatlarından KOSGEB’e yüzde 1 oranında ödeme yapılmayacak. Bu Taslak ile OSB’lerde, elektrik enerjisi satış bedelleri üzerinden kesilen TRT payının kaldırılmasını bekliyorduk. Ancak bu yok. Sanayici bakımından önemli bir mali yük.

 

OSB Kanunda yapılan değişiklikler kapsamlı; olumlu ve olumsuz olanlar var.  Beklediğimiz halde taslakta olmayanlar var. Bunları burada tek tek sayma imkanı yok. Ancak beklentilerimizi karşılamayan bazı önemli konulara değinmek gerekir.

 

Her parselde bir katılımcı veya kiracısı faaliyette bulunabileceği düzenleniyor. TTK’da tanımlanan hâkim ve bağlı şirketler bu hükümden istisna tutuluyor. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı mevzuatına göre;  aynı adreste bulunsa bile ana faaliyet konusu veya işletmecisi farklı olan işyerlerine ayrı ayrı ruhsat düzenlenebilir. Ancak, Taslak değişiklik önerisi yeni bir sınırlama getirecek. OSB’lerin ve katılımcıların, esas beklentisi; OSB katılımcısına ait işyerinde (parselde/tesiste), katılımcının farklı faaliyet konuları veya imalatını yaptığı malın pazarlaması yahut lojistik işleri için kurduğu diğer şirketleri ile üretim sürecinin bir aşamasını üstlenmiş olan taşeron firmanın/firmalarının katılımcıya ait işyerinde faaliyette bulunabilmesidir.

 

OSB’lerde genel kurula geçişin şartları ağırlaştırılıyor. Kanunun 25 inci maddesi, OSB’lerde genel kurula geçişin şartlarını düzenliyor. Maddenin mevcut halinde, 2/3 yapı kullanma izni ve bunun da yarısında (1/3=0,33) işyeri açma ve çalışma ruhsatı aranırken, bu taslakta ½ (0,50) işyeri açma ve çalışma ruhsatı aranmaktadır. Ayrıca mevcut kanunda orana esas hesaplamada “OSB de kurulacak toplam işletme sayısı” dikkate alınmakta iken, Taslakta idari ve sosyal tesis alanlarındaki katılımcılar da katılımcı sayısına eklenerek oran ½’i den de yukarıya taşınmıştır. Sanayiciler kendilerini yönetecek kişileri seçme ehliyetine sahiptir. Kendi seçtikleri yöneticiler tarafından yönetilmelerinin önünün açılması, OSB ruhuna ve demokratik kültürün yerleşmesine ve gelişmesine daha uygun olduğu tartışmasızdır. Bakanlığın idari vesayet yetkisinin güçlendiği ve çeşitlendiği de dikkate alındığında, OSB’lerin Bakanlıktan beklentileri, genel kurula geçişin kolaylaştırılması, bölgenin, sanayicileri tarafından seçilen yönetim ve denetim kurulları tarafından yönetilmelerine imkân sağlanmasıdır.

 

Yatırımcıya üst yapılı veya üst yapısız sanayi parseli sunmak üzere yeni bir İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT yaratılıyor). Taslak ile OSB Kanununa eklenen ek maddelerle; sanayi parseli arzını artırmak, yatırımcının üst yapılı veya üst yapısız sanayi alanlarına ulaşmasını sağlamak amacıyla sermayesi Devlete ait Sanayi Gayrimenkul Yatırım Anonim Şirketi unvanıyla bir şirket kuruluyor. Bu şirketin amacı ve faaliyet konuları, OSB’ler ve yine bu Kanuna göre kurulan özel OSB’ler tarafından yerine getirmesi mümkündür.  Devletin, yatırımcılara alt ve üstyapısı tamamlanmış sanayi parseli arzını OSB’ler aracılığıyla yapmasına hukuki bir engel bulunmadığı gibi; OSB’ler, bu konuda yeterli bilgi, tecrübe ve arazi/arsa arzı kapasitesine de sahiptir. Esas görevi de, yatırımcıya alt yapısı tamamlanmış sanayi parseli sunmaktır. Devlet OSB’lere faizsiz veya düşük faizli üst yapı kredisi vererek yatırımcının üstyapısı tamamlanmış yatırım yeri ihtiyacını karşılayabilir. Ayrıca, böyle bir şirket kuruluşunun piyasa ekonomisi dinamikleri ve iktisadi devlet teşekküllerinin özelleştirilmesi bakımından izahının zor olacağı da tartışmasızıdır.

 

Kanun tasarısında şunları beklerdik:

En önemlisi OSB’lerde katılımcıya arsa tahsisi, iptali ve geri alınması istemi sorun üretiyor, yeniden düzenlenmesi gereklidir. OSB’lerde arsa tahsisi, tahsisin iptali ve katılımcıdan arsanın geri alınması sorunlu alanların başında geliyor. OSB’lerin arsa tahsisi iptali kararlarından doğan hukuki uyuşmazlıklar, OSB mevzuatından doğan uyuşmazlıklar içinde önemli bir yer tutmaktadır. OSB’ler öz kaynak ihtiyacını karşılamak için biryandan katılımcı olma talepleri doğrultusunda yatırım yapmak isteyenlere tahsis yapıyor; diğer yandan da kamulaştırmayı, imar planlarını ve altyapı yatırımlarını etaplar halinde gerçekleştirmeyi planlayarak finansman sorununu çözmeye çalışıyor. Belirtilen gerekçe ile katılımcılara tahsis yapılmış olabilir. Bu aşamada henüz kamulaştırma, imar planları ve alt yapı yatırımları gerçekleştirilmemiştir. OSB mevzuatında arsa tahsisi düzenlendiği halde, arazi tahsisi düzenlenmemiştir. Tahsisin; finansman temini amacıyla parselasyon planından önce yapılan arazi ön tahsisi ve parselasyon planından ve alt yapı yatırımlarının gerçekleşmesinden sonra ve yapı yapmaya elverişli parsel teslimi şeklinde tahsis olarak iki aşamalı yapılması, arsa tahsisi iptali kararlarından doğan hukuki uyuşmazlıkları önemli ölçüde azaltacağı gibi, uygulama sorunlarının çözülmesine de önemli katkı sağlayacaktır.

Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelerde vergi Indirimi-Evren özmen mali Müşavir 

Uygulama için info@ozmconsultancy.com

TEBLİĞ
Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 293)

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Yurt Dışına Hizmet Veren İşletmelerde İndirim

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 22, 23 ve 25 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesinin yeniden düzenlenmesiyle getirilen yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulamasına yönelik hususları düzenlemektir.

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 6728 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girecektir.

“Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim:

MADDE 33 – Bu Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurtdışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilir.

Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi halinde, takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle uygulanır.

Bu maddede yer alan %85 oranını, hizmet alanları itibarıyla veya kazanç tutarına bağlı olarak ayrı ayrı veya birlikte %50’ye kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

Yurt dışına hizmet veren işletmelerin istihdam ettikleri hizmet erbabının ücretlerine ilişkin indirim uygulaması

MADDE 3 – (1) 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın Ocak ayına ait asgari ücretin safi tutarının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup edilebilecektir.

(2) Yurt dışına hizmet veren işletmelerin, istihdam ettikleri personelin ücretlerine ait stopaj indiriminden yararlanabilmeleri için aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmaları gerekmektedir:

a) Münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi hizmetleri.

b) İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında yürütülen hizmetler.

c) İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.

(3) Mükellefler, işletmelerinde ikinci fıkrada belirtilen hizmetlerden sadece birisini verebilecekleri gibi şartları taşımak kaydıyla birden fazlasını da verebileceklerdir.

(4) Söz konusu hizmetlerin Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi gerekmektedir.

6736 Dilekçe

 
………………. KURUMUNA[1]
              ………………………………        
 
         Kurumunuzun verdiği ve dava konusu yaptığım aşağıda belirtilen idari para cezaları için 6736 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmayı talep ediyor ve yapılandırılan borçlarımı aşağıdaki şekilde ödemek istiyorum.
                           
    Peşin (Yazıyla:…………….……..)[2]   12 eşit taksitte (Yazıyla:………..)
    6 eşit taksitte (Yazıyla:…………..)[3]       18 eşit taksitte (Yazıyla:………..)
    9 eşit taksitte (Yazıyla:…………..)          
               
Yapılandırılmasını talep ettiğim borçlarıma ilişkin ihtilafta, tarafıma tebliğ edilmiş en son karar ekte yer almaktadır.[4]
Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisini süresinde ödemem koşuluyla, bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememe ya da eksik ödeme yapmam halinde madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarıma ilişkin kalan taksitlerimi ödeme hakkımı kaybedeceğimi biliyor, iletişim bilgilerimin bilgilendirme amacıyla kullanılmasına izin veriyorum.

Yapılandırılan idari para cezalarıyla ilgili olarak; 5326 sayılı Kanun uyarınca indirim talep etmeyeceğimi, dava açmayacağımı, kanun yollarına başvurmayacağımı ve açmış olduğum tüm davalardan vazgeçtiğimi bildirir, gereğinin yapılmasını ve dilekçemin birer örneğinin ilgili mahkeme ile vergi dairesine gönderilmesini arz ederim.

 

                      …/…/2016
                      Adı ve Soyadı[5] / Unvanı
                      İmza / Kaşe

 

 

BORÇLUNUN KİMLİK BİLGİLERİ

VERGİ KİMLİK NUMARASI[6]  
ADI VE SOYADI / UNVANI  
İLETİŞİM BİLGİLERİ Adres  
Telefon Cep 0 (          )
İş 0 (         )
Ev 0 (         )
E-posta   @  
ARAÇ PLAKA NO [7] 1 2 3

 

BORÇLAR[8]

  Türü Dönemi Tutarı[9] Yargı Mercii Davanın Esas Numarası
1          
2          
3          
4          
5          

EKLER: ….. Adet LİSTE I

               ….. Adet Mahkeme Kararı

[1] İdari para cezasını veren kuruma üç örnek dilekçe verilecektir.

[2] Yapılandırılan alacak tutarının tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde ödenmek istenmesi halinde bu seçenek tercih edilecek ve el yazısı ile “peşin” ibaresi yazılacaktır.

[3] Hesaplanacak alacak tutarının 2’şer aylık dönemler şeklinde taksitle ödenmek istenmesi halinde, başvuru sırasında bu seçeneklerden biri tercih edilecek ve tercih edilen taksit sayısı el yazısı ile yazılacaktır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamayacaktır.

[4] İhtilafa ilişkin verilmiş herhangi bir karar bulunması halinde eklenecektir.

[5] Tüzel kişilik adına yapılacak başvurular kanuni temsilciler tarafından yapılacaktır. Başvuru sırasında kanuni temsilci sıfatını gösterir belge eklenecektir.

[6] T.C. vatandaşı olan gerçek kişilerde T.C. kimlik numarası, yabancı kimlik numarası bulunan yabancı gerçek kişilerde yabancı kimlik numarası yazılacaktır.

[7] Yapılandırmaya konu borcun ilişkili olduğu araç sayısının 3’ten fazla olması halinde EK: LİSTE I kullanılacaktır.

[8] Yapılandırmaya konu idari para cezalarının veya ihtilafların 5’ten fazla olması halinde EK: LİSTE I kullanılacaktır.

[9] Borcun tutarı bilinmiyorsa bu sütun boş bırakılacaktır.

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ

1 Ekim 2016 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 29844
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ
Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince tanığa ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tarife, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 265 inci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Ücret

MADDE 3 – (1) Tanığa, tanıklık nedeniyle kaybettiği zamanla orantılı olarak 20,00 ilâ 40,00 TL arasında ücret ödenir.

Giderler

MADDE 4 – (1) Tanık, hazır olabilmek için seyahat etmek zorunda kalmışsa yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki konaklama ve beslenme giderleri de karşılanır.

Muafiyet

MADDE 5 – (1) Tanığa bu Tarifeye göre ödenmesi gereken ücret ve giderler hiçbir vergi, resim ve harca tabi değildir.

Yürürlükten kaldırılan tarifeler

MADDE 6 – (1) Aşağıdaki tarifeler yürürlükten kaldırılmıştır:

a) 30/9/2015 tarihli ve 29488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi.

b) 28/9/2014 tarihli ve 29133 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi.

c) 26/9/2013 tarihli ve 28777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi.

ç) 2/10/2012 tarihli ve 28429 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi.

d) 30/9/2011 tarihli ve 28070 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi.

Yürürlük

MADDE 7 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 
 

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ

1 Ekim 2016 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 29844
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ
Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre tahkim yoluyla görülen dava ve işlerde, taraflarla hakem veya hakem kurulları arasında ücretin belirlenmesi konusunda anlaşmaya varılamaması veya tahkim anlaşmasında bir hüküm bulunmaması ya da taraflarca bu konuda yerleşmiş kurallara veya kurumsal tahkim kurallarına yollama yapılmaması hallerinde hakem veya hakem kuruluna ödenecek ücretin miktarı ile ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tarife, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 440 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Hakem ücretinin kapsadığı işler

MADDE 3 – (1) Tarifede yazılı hakem ücreti, tahkim davasının açıldığı tarihten itibaren nihaî hakem kararı verilinceye kadar yapılan dava ile ilgili iş ve işlemlerin karşılığıdır.

(2) Hakem kararının düzeltilmesi, yorumlanması veya tamamlanması halleri ek ücreti gerektirmez.

Başkanın ücreti

MADDE 4 – (1) Başkanın ücreti, hakemlerden her birine ödenecek hakem ücretinin yüzde on fazlası olarak hesaplanır.

Ücretin kısmen hak edilmesi ve ücret ödenmeyecek haller

MADDE 5 – (1) Hakemlerden birinin veya hakem kurulunun görevinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 435 inci maddesinin birinci fıkrasının (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde yazılı sebeplerden biriyle sona ermesi halinde, ücret tablosunda yazılı ücretin yarısına hükmedilir.

Davanın geri alınması, konusuz kalması, feragat, kabul veya sulh halinde ücret

MADDE 6 – (1) Anlaşmazlığın, davanın geri alınması, konusuz kalması, feragat, kabul veya sulh nedeniyle, hakem veya hakem kurulunca taraflara delillerin sunulması hususunda süre verilmesinden önce sona ermesi halinde ücret tablosunda belirlenen ücretin yarısına, süre verilmesinden sonra sona ermesi halinde ise tabloda belirlenen ücretin tamamına hükmolunur.

Kısmî kararda ücret

MADDE 7 – (1) Hakem veya hakem kurulunca kısmî karar verilmesi halinde ücret, kısmî karar konusu uyuşmazlığın değerine göre belirlenir.

(2) Kısmî kararın, nihaî karar olarak verilmesi halinde ücret tablosunda yazılı ücretin tamamına hükmedilir.

İptal davası sonucunda hakemin davaya yeniden bakması

MADDE 8 – (1) Hukuk Muhakemeleri Kanununun 439 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca tarafların eski hakemlerden birini yeniden tayin etmeleri durumunda ücret tablosunda yazılı ücretin yarısına hükmedilir.

Ücretin hak edilme zamanı

MADDE 9 – (1) Hakem ücreti, tahkim yargılamasının sona ermesi ile hak edilir.

Ücretin paylaşımı

MADDE 10 – (1) Ücret tablosuna göre belirlenecek ücret, 4 üncü madde hükmü de gözetilmek suretiyle hakemler arasında paylaştırılır.

Uygulanacak tarife

MADDE 11 – (1) Hakem ücretinin tayininde hüküm verildiği tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır.

Ücret tablosu

MADDE 12 – (1) Bu Tarifeye göre verilecek ücretler aşağıdaki ücret tablosuna göre hesaplanır.

 

ANLAŞMAZLIK KONUSU DEĞER

ÜCRET

TEK HAKEM

3 VEYA DAHA FAZLA 

SAYIDA HAKEM

İlk gelen 500.000,00 TL için

% 5

% 8

Sonra gelen 500.000,00 TL için

% 4

% 7

Sonra gelen 1.000.000,00 TL için

% 3

% 6

Sonra gelen 3.000.000,00 TL için

% 2

% 4

Sonra gelen 5.000.000,00 TL için

% 1

% 2

10.000.000,00 TL’den yukarısı için

% 0,1

% 0,2

 

Yürürlükten kaldırılan tarifeler

MADDE 13 – (1) Aşağıdaki tarifeler yürürlükten kaldırılmıştır.

a) 30/9/2015 tarihli ve 29488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi.

b) 28/9/2014 tarihli ve 29133 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi.

c) 26/9/2013 tarihli ve 28777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi.

ç) 2/10/2012 tarihli ve 28429 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi.

d) 30/9/2011 tarihli ve 28070 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi.

Yürürlük

MADDE 14 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 
 

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ

1 Ekim 2016 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 29844
TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ
Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tarife, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120 nci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Gider avansı

MADDE 3 – (1) Davacı, bu Tarifede gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri ile dosyanın Yargıtay’a gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsar.

Gider avansı miktarı

MADDE 4 – (1) Davacı;

a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri,

b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri,

c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 85 TL ulaşım gideri,

ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti,

d) Diğer iş ve işlemler için 55 TL,

toplamını avans olarak öder.

Gider avansının iadesi

MADDE 5 – (1) Gider avansının kullanılmayan kısmı hükmün kesinleşmesinden sonra davacıya iade edilir. Davacı tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle yapılır. Hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilir.

(2) Geçici hukuki koruma talebi için alınan gider avansının kullanılmayan kısmı verilen karardan sonra talep üzerine iade edilir.

Zaman bakımından uygulama

MADDE 6 – (1) 1/10/2011 tarihinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.

Yürürlükten kaldırılan tarifeler

MADDE 7 – (1) Aşağıdaki tarifeler yürürlükten kaldırılmıştır:

a) 30/9/2015 tarihli ve 29488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi.

b) 28/9/2014 tarihli ve 29133 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi.

c) 26/9/2013 tarihli ve 28777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi.

ç) 2/10/2012 tarihli ve 28429 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi.

d) 30/9/2011 tarihli ve 28070 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi.

Yürürlük

MADDE 8 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 
 

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ2016-2017

TEBLİĞ
Adalet Bakanlığından:

HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ
Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tarifenin amacı, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince bilirkişiye ödenecek ücret ve giderlerin miktarı ile bunların ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tarife, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 283 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Bilirkişi ücreti

MADDE 3 – (1) Bilirkişi ücreti, bilirkişiye sarf etmiş olduğu emek ve mesaisi karşılığı ödenen ücrettir.

Giderler

MADDE 4 – (1) Bilirkişiye inceleme, ulaşım, konaklama ve diğer giderleri de ödenir.

Bilirkişi ücretleri

MADDE 5 – (1) Bu Tarifeye göre verilecek bilirkişi ücretleri aşağıda gösterilmiştir.

 

a)Sulh hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 

165,00 TL

b) İcra hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için 

165,00 TL

c) Asliye hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için

275,00 TL

ç) Aile mahkemelerinde görülen dava ve işler için

220,00 TL

d) İş mahkemelerinde görülen dava ve işler için

220,00 TL

e) Kadastro mahkemelerinde görülen dava ve işler için

220,00 TL

f) Tüketici mahkemelerinde görülen dava ve işler için

165,00 TL

g) Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için

330,00 TL

ğ) Asliye ticaret ve denizcilik ihtisas mahkemelerinde görülen dava ve işler için

330,00 TL

 

(2) Dava, mahkemece hangi sıfatla görülüyorsa bilirkişi ücreti de buna göre belirlenir.

Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde ücret

MADDE 6 – (1) Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde, görülmekte olan davanın türüne göre ait olduğu mahkemeye ait bilirkişi ücreti ödenir.

Tarifede belirtilen ücretlerin azaltılması ve artırılması

MADDE 7 – (1) Hâkim, işin mahiyetine göre bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerini artırabilir ve indirebilir.

Seri dosyalarda bilirkişi ücreti

MADDE 8 – (1) Ayrı bir inceleme ve araştırmayı gerektirmeyen seri dosyalarda bu Tarifede yazılı bilirkişi ücretlerinde indirim yapılır.

Ücretin ödenmesi

MADDE 9 – (1) Yazı işleri müdürü veya görevli personel tarafından bilirkişi ücretinden gerekli vergiler kesildikten sonra kalanı bilirkişiye ödenir.

Uygulanacak tarife

MADDE 10 – (1) Bilirkişi ücretinin tayininde mahkemece görevlendirmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan tarife esas alınır.

Yürürlükten kaldırılan tarifeler

MADDE 11 – (1) Aşağıdaki tarifeler yürürlükten kaldırılmıştır.

a) 30/9/2015 tarihli ve 29488 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi.

b) 28/9/2014 tarihli ve 29133 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi.

c) 26/9/2013 tarihli ve 28777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi.

ç) 2/10/2012 tarihli ve 28429 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi.

d) 30/9/2011 tarihli ve 28070 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bilirkişi Ücret Tarifesi.

Yürürlük

MADDE 12 – (1) Bu Tarife yayımı tarihinde yürürlüğe girer.