Kooperatiflerde ortak dışı işlem ne demektir ?

4. Muafiyetler 

4.1. Kamu idare ve kuruluşları tarafından tarım ve hayvancılığı, bilimi, fenni ve güzel sanatları öğretmek, yaymak, geliştirmek ve teşvik etmek amacıyla işletilen kuruluşlar

Kamu idare ve kuruluşları tarafından tarım ve hayvancılığı, bilimi, fenni ve güzel sanatları öğretmek, yaymak, geliştirmek ve teşvik etmek amacıyla işletilen okullar, okul atölyeleri, konservatuvarlar, kütüphaneler, tiyatrolar, müzeler, sergiler, numune fidanlıkları, tohum ve hayvan geliştirme ve üretme istasyonları ile yarış yerleri, kitap, gazete ve dergi yayınevleri ve benzeri kuruluşlar Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

Bu muafiyetten yararlanabilmek için kuruluşun, yukarıda sayılan kamu idare ve kuruluşları tarafından işletilmesi ve amacının bilim, fen ve güzel sanatlar ile tarım ve hayvancılığı öğretmek, yaymak, geliştirmek ve teşvik etmek olması gerekmektedir.
Bentte sayılan kuruluşların aynı amaçlarla da olsa kamu idare ve kuruluşları dışındaki kurumlar tarafından işletilmesi halinde söz konusu muafiyet hükmünden yararlanılamayacaktır.

Kamu idare ve kuruluşlarından maksat, merkezi yönetim kapsamına dahil olan genel ve özel bütçeli daireler ile il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir.

4.1.1. Okul atölyeleri

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı meslek liseleri ve teknik okulların atölyelerinin döner sermaye işletmeleri tarafından öğrencilerin teorik bilgilerini pratikte de kullanabilmelerini sağlamak, el becerilerini arttırmak, müteşebbislik ruhlarının geliştirilmesine yardımcı olmak gibi eğitime yönelik amaçlar doğrultusunda işletilmesi halinde söz konusu işletmeler kurumlar vergisinden muaf olacaktır. Anılan işletmelerde, eğitim öğretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan ürünlerin satılmak suretiyle değerlendirilmesi halinde de muafiyetin kalkması söz konusu değildir.
İşletme faaliyetlerinde kullanılmak üzere dışarıdan işçi istihdam edilmesi, fason imalat yaptırılması veya ihale yoluyla iş alınması hallerinde ise okul döner sermaye işletmesi nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirileceği tabiidir.

4.1.2. Otelcilik ve turizm meslek liseleri uygulama otelleri

Okulların iktisadi alandaki ticari faaliyetlerinin muafiyet kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Otel işletmeciliği işi ticari bir organizasyonu gerektirdiğinden, meslek okulları bünyesinde faaliyet gösteren uygulama otellerinde okul öğrencilerinin stajlarını yapıyor olması, otelin iktisadilik vasfını değiştirmemekte ve iktisadi işletme olarak kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesini gerektirmektedir.

Meslek okullarındaki öğrenciler, otelcilik ve turizm ile ilgili olarak öğrendikleri bilgileri, okullarına bağlı uygulama otellerinde veya özel girişimcilere ait otellerde staj yaparak pratiğe dönüştürmektedirler. Stajın, özel girişimcilere ait otellerde yapılıyor olması ile meslek okullarına ait uygulama otelleri bünyesinde yapılıyor olması, teorinin pratiğe dönüşmesi açısından temel bir farklılık yaratmayacaktır. Ancak söz konusu faaliyetlerin, bünyesinde eğitim unsurunu da barındırıyor olması, faaliyetin iktisadilik vasfını ortadan kaldırmadığı için otel işletmeciliğinin kamu kurumu tarafından icra ediliyor olması, muafiyetten yararlanılmasını gerektirmemektedir.

4.2. Kamu idare ve kuruluşları tarafından genel insan ve hayvan sağlığını korumak ve tedavi etmek amacıyla işletilen kuruluşlar

Kamu idare ve kuruluşları tarafından genel insan ve hayvan sağlığını korumak ve tedavi amacıyla işletilen hastane, klinik, dispanser, sanatoryum, huzurevi, çocuk bakımevi, hayvan hastanesi ve dispanseri, hayvan bakımevi, veteriner bakteriyoloji, seroloji, distofajin kuruluşları ve benzeri kuruluşlar Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1.maddesiyle eklenen paragraflar)6009 sayılı Kanunla3 anılan bende eklenen parantez içi hüküm uyarınca söz konusu muafiyet kapsamına giren kuruluşlardan sağlık hizmeti sunanların teşhis ve tedaviye yönelik olarak birbirlerine yapacakları mal ve hizmet satışları bu muafiyeti ortadan kaldırmayacaktır. Böylelikle, kamu idare ve kuruluşlarına bağlı sağlık kuruluşlarının ihtiyaç fazlası mallarının birbirleri arasında devri veya mevcut kapasiteleri çerçevesinde arz edilebilecek hizmetlerinden birbirlerini yararlandırmaları muafiyeti etkilemeyecektir.

6225 sayılı Kanun4 ile değiştirilen parantez içi hüküm uyarınca, sadece Sağlık Bakanlığına bağlı hastane, klinik, dispanser, sanatoryum gibi kurum ve kuruluşlar tarafından Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri de söz konusu muafiyeti etkilemeyecektir. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığına bağlı anılan kurum ve kuruluşlar tarafından kuru mülkiyet kiralaması veya belli bir süreyle işletme hakkının devredilmesi (kantin kiralaması vb.) muafiyeti ortadan kaldırmayacaktır.

4.2.1. Vakıf üniversiteleri bünyesinde faaliyet gösteren sağlık kurumları

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56 ncı maddesinin (b) bendinde, üniversitelerin ve yüksek teknoloji enstitülerinin genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisna ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanacağı; ek 7 nci maddesinde de vakıflarca kurulacak yüksek öğretim kurumlarının 56 ncı maddede yer alan mali kolaylıklardan, muafiyet ve istisnalardan aynen istifade edecekleri hükmü yer almaktadır. Bu çerçevede, vakıf üniversitelerinin bünyelerinde yer alan ve ücret karşılığında sağlık hizmeti veren sağlık kurumları, iktisadi işletme niteliğinde olmakla birlikte, vakıflara ait üniversiteler Yükseköğretim Kanununun 56 ncı maddesi uyarınca genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan muafiyet, istisna ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlandığından, vakıf üniversiteleri bünyesinde faaliyet gösteren sağlık kurumları da kurumlar vergisinden muaf olacaktır.

4.3. Kamu idare ve kuruluşları tarafından sosyal amaçlarla işletilen kuruluşlar

Kamu idare ve kuruluşları tarafından sosyal amaçlarla işletilen şefkat, rehin ve yardım sandıkları, sosyal yardım kurumları, yoksul aşevleri, ceza ve infaz kurumları ile tutukevlerine ait işyurtları, darülaceze atölyeleri, öğrenci yurtları, pansiyonları ve benzeri kuruluşlar Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.

4.3.1. Kamu idare ve kuruluşları tarafından sosyal amaçlarla işletilen yardım sandıkları

Kamu idare ve kuruluşları tarafından kurulup yönetilen ve sosyal amaçlarla personelinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere işletilen yardım sandıkları bu kapsamda değerlendirilecektir.

4.3.2. Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan işyurtları

(Danıştay 4.Dairesinin 08/04/2007 tarihli ve Esas No:2007/1589, karar No:2008/1275 sayılı Kararıyla iptal edilmiştir.)

4.4. Kamu idare ve kuruluşları tarafından açılan sergiler, fuarlar ve panayırlar

Kamu idare ve kuruluşları tarafından yetkili idarî makamların izni ile açılan yerel, ulusal veya uluslararası nitelikteki sergiler, fuarlar ve panayırlar Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

Bu muafiyet, fuar alanında ticari faaliyet gösteren mükellefleri kapsamamaktadır.

4.5. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait kreş ve konukevleri ile askeri kışlalardaki kantinler

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait olup sadece kamu görevlilerine hizmet veren, kâr amacı gütmeyen ve üçüncü kişilere kiralanmayan kreş ve konukevleri ile askeri kışlalardaki kantinler Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

4.5.1. Kreş ve Konukevleri

5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinde genel yönetim kapsamındaki idareler belirtilmiş olup, buna göre, anılan Kanuna ekli (1), (2) ve (3) sayılı cetvellerde yer alan idarelere, sosyal güvenlik kurumlarına,  mahallî idarelere (İl özel idaresi ve belediyeler ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareler) ait kreş ve konukevleri, sadece kamu görevlilerine hizmet vermek, kâr amacı gütmemek ve üçüncü kişilere kiralanmamak koşuluyla kurumlar vergisinden muaf olacaklardır.

Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında kreş ve konukevlerine ilişkin muafiyetten sadece genel ve özel bütçeli idareler yararlanabilmekteydi. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile düzenleyici ve denetleyici kurumlara, sosyal güvenlik kurumları ile mahallî idarelere ait kreş ve konukevleri de muafiyet kapsamına alındığından söz konusu işletmeler, 1/1/2006 tarihinden itibaren kurumlar vergisinden muaftır.

Kreş: Kreş ve gündüz bakımevleri, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 3 üncü maddesinde, 0-6 yaş grubundaki çocukların bakımlarını gerçekleştirmek, bedensel ve ruhsal sağlıklarını korumak ve geliştirmek ve bu çocuklara temel değer ve alışkanlıkları kazandırmak amacıyla kurulan ve yatılı olmayan sosyal hizmet kuruluşları  olarak tanımlanmıştır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait kreşlerin, sadece kamu görevlilerine hizmet etmek amacıyla kurulması, kârlılık amacı gütmemesi ve üçüncü kişilere kiralanmaması koşuluyla kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkündür.

Konukevi: Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait olup sadece kamu görevlilerine barınma hizmeti verilen ve barınmanın gerektirdiği kahvaltı ve yemek gibi zaruri ihtiyaçların karşılandığı konukevleri kurumlar vergisinden muaftır. Bu nedenle, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait konukevlerinin amaçları dışında faaliyet göstermeleri veya kamu görevlileri dışındaki kişi ve kuruluşlara hizmet vermeleri ve bu durumun devamlılık arz etmesi halinde, bu faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Öte yandan, konukevlerinde berber, kuaför, bar, kafeterya, oyun salonu, çay bahçesi, pastane, düğün salonu, alakart, fastfood, lokanta, dansing, sauna, yüzme havuzu, fitness ve spor merkezi ile plaj v.b. yerlerde bir bedel karşılığı verilen hizmetlerin muafiyet kapsamında değerlendirilebilmesi mümkün değildir.

4.5.2. Askeri kışlalardaki kantinler

211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 51 inci maddesinde kışla, askerin barındırıldığı ve hizmet gördüğü tek bir bina veya toplu halde bulunan muhtelif binalar ile bunların müştemilatından olan diğer bina ve araziler ile karargah ve askeri kurumlar ile Deniz Kuvvetleri Teşkilatında bulunan gemiler gibi askeri tesisler olarak tanımlanmıştır.

Aynı Kanunun 106 ncı maddesinde, her kışlada askerlerin çeşitli ve zaruri ihtiyaçlarının daha ucuz ve kolaylıkla sağlanmasını temin etmek amacıyla bir kantin kurulacağı, kantinlerin işletilmesinden elde edilen kârın kışla kumandanının emriyle, ödeneği olmayan veya ödeneği olup da kafi gelmeyen zaruri ve resmi işlere sarf olunacağı hükme bağlanmıştır.
Askeri kışlalarda açılan ve askerlerin zaruri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan, kısıtlı türden malların satışının yapıldığı kantinler, kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır. Bu kantinler, ev ihtiyaçlarının karşılanmadığı, dışarıya satış yapılmayan ve dolayısıyla iktisadi alanda rekabet eşitsizliği yaratmayacak şekilde faaliyet gösteren yerlerdir. Bu yerlerde giyecek, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi dayanıklı tüketim malları v.b. satılması veya dışarıya satış yapılması hallerinde muafiyetten yararlanılamayacaktır. Ayrıca, askerlerin dışında ailelerinin de ihtiyaçlarını karşılayan ve askeri kışlaların dışında başka yerlerde faaliyet gösteren kantinlerin anılan muafiyet hükmünden yararlanması mümkün değildir.

Mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin (13) numaralı bendine göre, genel ve katma bütçeli dairelere ait olup sadece kamu mensuplarına hizmet veren, kâr amacı gütmeyen ve üçüncü kişilere kiralanmayan kreş, konukevleri ve bunların kantinleri kurumlar vergisinden muaf tutulmuştu. Söz konusu muafiyet, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile 1/1/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırıldığından, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait olsa dahi askeri kışlalar dışındaki kantinlerin kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

4.6. Kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik kurumları

Kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik kurumları, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

Anılan muafiyet, özel bir kanunla kurulmuş olan ve üyelerinden topladığı primleri üyelerine emekli aylığı ve diğer sosyal yardımları sağlamak amacıyla kullanan emekli ve yardım sandıkları ile sosyal güvenlik kurumlarına uygulanacaktır.
Bir emekli ya da yardım sandığı ile sosyal güvenlik kurumunun, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için, tüzel kişiliğinin yanında ayrıca “kanunla kurulmuş olma” şartı da aranacaktır.

20/5/2006 tarih ve 26173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun geçici 1 inci maddesine göre, T.C. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Kurumu, Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumuna devredildiğinden, anılan Kanuna göre kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu da kurumlar vergisinden muaf olacaktır.

4.7. Yaptıkları iş veya hizmet karşılığında resim ve harç alan kamu kuruluşları

Yaptıkları iş veya hizmet karşılığında resim ve harç alan kamu kuruluşları Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaf tutulmuşlardır.

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 2.maddesiyle değişen bölüm ) 4.8. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve 5602 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle tanımlanan ilgili kurum ve kuruluşlar

Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve şans oyunları lisans veya işletim haklarını hasılattan pay verme karşılığında devralan kurumlar hariç 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun5 3 üncü maddesinde tanımlanan ilgili kurum ve kuruluşlar kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur. Toplu Konut İdaresi Başkanlığının konut tedariki ile ilgili iktisadi işletmeleri de muafiyet kapsamındadır.(***)

4.9. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü ile askeri fabrika ve atölyeler

Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendiyle kuruluş amacına uygun işleri ile sınırlı olmak üzere Darphane ve Damga Matbaası ile askeri fabrika ve atölyeler kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.

4.10. İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen işletmeler

İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların oluşturdukları birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen,

  • Kanal, boru ve benzeri yollarla dağıtım yapan su işletmeleri,
  • Belediye sınırları içinde faaliyette bulunan yolcu taşıma işletmeleri,
  • Kesim, taşıma ve muhafaza işleriyle sınırlı olmak üzere mezbahalar

Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.

Muafiyet kapsamına giren su işletmelerinden, şebeke suyunun boru hattı ile dağıtımını yapan işletmelerin anlaşılması gerekir. Çeşitli kaplara konularak teslimi yapılan su satışları bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.

Taşıma faaliyetlerinin belediye sınırlarını (büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde büyükşehir belediye sınırlarını) aşacak şekilde yapılması halinde muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Taşıma faaliyetinin belediye sınırları içinde olup olmadığı, kalkış ve varış noktalarına bakılarak değerlendirilecek, bu noktalardan birinin belediye sınırları dışında yer alması halinde muafiyet hükmünden yararlanılamayacaktır.

Örneğin, Kırıkkale Belediyesinin belediye sınırları içinde gerçekleştirdiği yolcu taşıma faaliyetleri muafiyet kapsamında iken, anılan belediyenin Kırıkkale-Ankara arasında gerçekleştireceği yolcu taşıma faaliyetleri muafiyet kapsamında değerlendirilemeyecek, bu faaliyet nedeniyle söz konusu yolcu taşıma işletmesi nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

Taşıma faaliyetinin yük ve eşya taşıması şeklinde gerçekleşmesi halinde, belediye sınırlarının aşılıp aşılmadığına bakılmaksızın söz konusu taşımacılık işletmesi kurumlar vergisi mükellefi olacaktır.

İl özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler veya bunlara bağlı kuruluşlar tarafından işletilen mezbahalar sadece kesim, taşıma ve muhafaza işleri ile sınırlı olmak üzere muafiyet kapsamında olup, bu idareler dışındaki kuruluşlarca işletilen mezbahalar nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

4.11. Köyler veya köy birlikleri tarafından işletilen işletmeler

Köyler veya köy birlikleri tarafından köylünün genel ve ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla işletilen hamam, çamaşırhane, değirmen, soğuk hava deposu ve bağlı oldukları il sınırı içinde faaliyette bulunmaları şartıyla yolcu taşıma işletmeleri ile köylere veya köy birliklerine ait tarım işletmeleri Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

Yolcu taşıma faaliyetinin il sınırlarını aşması durumunda muafiyet söz konusu değildir. Buna göre, köyler ile bunların birliklerine ait yolcu taşıma işletmelerinin muafiyetten yararlanabilmesi için bağlı oldukları il sınırı içinde faaliyet göstermesi, taşımanın eşya ve yük dışında sadece yolcu taşımasına münhasır olması gerekir.

Mülga 5422 sayılı Kanunda yer alan il özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler veya bunlara bağlı müesseseler tarafından işletilen soğuk hava deposu işletmelerine ilişkin muafiyet, 5520 sayılı Kanunla daraltılarak, sadece köyler ve köy birlikleri tarafından işletilen soğuk hava deposu işletmeleri ile sınırlandırılmıştır.

4.12. Spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetinde bulunan anonim şirketler

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmeleri ile sadece idman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketler, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftırlar.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulüplerinin idman ve spor faaliyetlerinde bulunan iktisadi işletmelerinin muafiyet hükmünden yararlanabilmesi için iktisadi işletmenin;

  • Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve/veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan spor kulüplerine ait olması,
  • Faaliyetlerinin sadece idman ve spor faaliyetlerinden ibaret olması

gerekmektedir.

İdman ve spor faaliyetlerinde bulunan anonim şirketler ise sadece idman ve spor faaliyetinde bulunmaları kaydıyla kurumlar vergisinden muaf olacaktır.

Öte yandan, transfer ve bonservis gelirleri, saha reklam gelirleri, maç bileti satışları, sporcuların formalarına aldıkları reklamlar, maç yayın hakkının satılması faaliyetleri de idman ve spor faaliyeti kapsamında değerlendirilecektir.

Örneğin; Türkiye Futbol Federasyonuna tescil edilmiş bir spor kulübünün, idman ve spor faaliyetlerine bağlı olarak maç bileti satışları, sporcuların formalarına aldıkları reklamlar, maç yayın hakkının satılması gibi faaliyetleri muafiyet kapsamında değerlendirilecektir. Ancak, kulübün söz konusu idman ve spor faaliyetlerinin yanı sıra forma, ayakkabı ve diğer malzeme satışı, otopark, benzin istasyonu, restoran, otel, büfe ve plaj işletmeciliği yapması durumunda, idman ve spor faaliyetleri dışındaki faaliyetler ayrı bir iktisadi işletme olarak kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

4.13. Kooperatifler

Kooperatifler, üyelerin meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının karşılıklı dayanışma ve yardımlaşma ile sağlanması esasıyla kurulmaktadırlar. Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile de tüketim ve taşımacılık kooperatifleri dışında kalan kooperatifler belirli şartlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuşlardır.

4.13.1. Muafiyet şartları

Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

  • Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,
  • Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,
  • Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına,
  • Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir.
Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.

4.13.1.1. Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması 

Sermaye üzerinden kazanç dağıtılması sermaye şirketlerine ait bir özelliktir. Kooperatiflerin elde ettikleri kazancı ortaklarına sermaye paylarına göre dağıtması durumunda, kooperatiflerin sermaye şirketlerinden farkı kalmayacaktır. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

4.13.1.2. Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi

Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmesi sermaye şirketlerine ait bir özelliktir. Kooperatiflerin, elde ettikleri kazancı yönetim kurulu başkan ve üyelerine dağıtması durumunda, kooperatiflerin sermaye şirketlerinden farkı kalmayacaktır. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

4.13.1.3. Yedek akçelerin dağıtılmaması

Kooperatiflerce ayrılan yedek akçelerin ortakların sermayeye iştirak oranlarına veya kooperatif ile yaptıkları muamele miktarlarına ya da başka bir esasa göre dağıtılmasına izin verilmemiştir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde ayrılan yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi 

Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.

4.13.1.4.1. Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler

Üretim kooperatiflerinin, ortaklarından aldığı ürünleri, niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmadan üçüncü kişilere satmaları ortak dışı işlem sayılmamaktadır. Ortaklardan alınan ürünlerin bir takım işlemlerden geçirildikten sonra niteliği değiştirilmiş olarak üçüncü kişilere satılması ise ortak dışı işlem sayılmaktadır.

Örnek 1: Ortaklardan alınan sütlerin niteliği değiştirilmeksizin üçüncü kişilere satılması ortak dışı işlem sayılmazken, bu sütlerin işlendikten sonra peynir olarak ortaklara veya üçüncü kişilere satılması halinde, bu satış işlemi ortak dışı işlem sayılmaktadır.

Örnek 2: Ortaklardan alınan zeytinlerin ayıklanma ve temizlenme gibi işlemlerle sofralık zeytin haline getirilerek üçüncü kişilere satılması ortak dışı işlem sayılmazken, bu zeytinlerin çeşitli işlemlere tabi tutarak zeytinyağı şeklinde ortaklara veya üçüncü kişilere satılması halinde, bu satış işlemi ortak dışı işlem sayılacaktır.

Örnek 3: Kooperatiflerin üçüncü kişilerden satın aldığı üretimde kullanılan girdileri (ilaç, gübre, tohum gibi) ortaklara vermesi ve bedelin ortakların kooperatife satacakları ürün bedeli ile ilişkilendirilmesi ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Buna göre bir pancar üretim kooperatifi tarafından üçüncü kişilerden satın alınan gübrenin, kooperatif ortaklarından satın alınacak pancara ait ürün bedelinden mahsup edilmek üzere ortaklara dağıtılması, ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir.

4.13.1.4.2. Kredi kooperatiflerinde ortak dışı işlemler

Kredi kooperatiflerinin kendi kaynaklarından veya banka, kredi kuruluşu benzeri üçüncü kişilerden sağladığı fonları, sadece ortaklarına kredi olarak vermesi halinde, bu faaliyetler ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Kredinin, kooperatif ortağı olmayanlara verilmesi ise ortak dışı işlem olarak kabul edilecektir.

4.13.1.4.3. Yapı kooperatiflerinde ortak dışı işlemler

Yapı kooperatiflerinin, arsalarını kat karşılığı vererek işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılacaktır. Ancak, bu kooperatiflerin, her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmesi halinde, bu işlem ortak dışı işlem olarak kabul edilmeyecektir.

Yapı kooperatifi tarafından inşa edilen işyeri ve konutlarda yaşayan insanların sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sosyal tesislerin kat karşılığı inşa ettirilmesi de ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Bu tesislerin yapımını müteakip, kooperatif tarafından işletilmesi halinde, işletilmeye başlandığı tarihte muafiyet şartı ihlal edilmiş sayılacaktır.

Kooperatiflerin konut inşa etmek üzere kum, çimento, demir v.b. malzeme satın alması, söz konusu inşaata finansman sağlamak üzere üçüncü kişilerden kredi temin etmesi de ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.

İşyeri veya konut inşa etmek üzere kurulan bir yapı kooperatifinin ortaklarından topladığı paraları değerlendirerek nemalandırması halinde, söz konusu nemaların Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesine göre vergilendirilmiş olması ve ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda harcanması şartıyla, muafiyet şartları ihlal edilmiş olmayacaktır.

Kooperatife ait taşınmazların, ortaklara veya ortak olmayanlara kiraya verilmesi veya kooperatifin inşa ettiği konut veya işyerlerinin ortaklara dağıtımından sonra elinde kalan işyeri, konut veya arsaların satılması ortak dışı işlem sayılacaktır.
Kooperatifin amacını gerçekleştirmesinden sonra elinde kalan malzeme, alet ve edevatın satılması ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.

Öte yandan, bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde, “ortakların sosyal, kültürel ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurmak, işletmek veya kiraya vermek ….” hükmü yer alabilmektedir. Ana sözleşmelerinde söz konusu hüküm olsa dahi fiilen söz konusu tesislerin kurulup bizzat işletilmesi veya kiraya verilmesi ortak dışı işlem olarak değerlendirilecektir. Bu hükmün, ana sözleşmede yer alması tek başına mükellefiyet için yeterli olmayacaktır.

4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar 

Yapı kooperatiflerinde muafiyetten yararlanabilmek için yukarıda belirtilen şartlara ilaveten;

  • Kuruluşlarından, yapı inşaatlarının sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine ve Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili kişilere veya işçi işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi,
  • Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına olması

gerekmektedir.

Buna göre, yapı kooperatiflerinin muafiyetten yararlanabilmeleri için, kuruluşlarından inşaatın sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, inşaat işini üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya bunlarla ilişkili kişi kabul edilen kişi ve kurumlara veya bunlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermemeleri gerekir.

Burada sözü geçen ilişkili kişi, inşaat işini üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişilerin,

  • Ortaklarını,
  • Ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişileri,
  • Ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu  gerçek ve tüzel kişileri,
  • Ortaklarının eşlerini,
  • Ortaklarının veya eşlerinin üst soyları (usul) ve alt soyları (füruu) ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ile kayın hısımlarını

kapsamaktadır.

Yapı kooperatiflerinin yapı ruhsatı veya arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına bulunmadığı durumlarda da muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Örneğin, inşaatı üstlenen müteahhit adına düzenlenecek bir yapı ruhsatı, yapı kooperatifinin muafiyetten yararlanmasını engelleyecektir. (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 1. maddesiyle değiştirilen cümle) Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır.(*)

T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, konut ihtiyacının karşılanması amacıyla konut ve arsa üretimi yapmakta olup yapı kooperatifleri, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından tahsis edilen arsa ve araziler üzerine konut veya işyeri yapabilmekte, ayrıca 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatif birlikleri veya kooperatifler merkez birlikleri de kooperatiflere arsa temini veya tahsisinde görevli ve/veya yetkili olabilmektedirler.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatif birlikleri veya kooperatifler merkez birlikleri de anılan Kanun uyarınca kooperatif olarak değerlendirildiğinden söz konusu arsa ve arazilerin tapusunun veya yapı ruhsatlarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya kooperatif birlikleri ya da kooperatifler merkez birlikleri adına olması halinde de bahse konu yapı kooperatifleri, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilecektir.

2006 yılının sonuna kadar Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yazılı şartları sağlayamayan yapı kooperatiflerinin muafiyeti, 1/1/2006 tarihi itibarıyla sona ermiş sayılacaktır. Dolayısıyla, bu tarihten önce kurulan yapı kooperatifleri, 31/12/2006 tarihine kadar yukarıda belirtilen muafiyet şartlarını yerine getirmiş olmaları şartıyla kurumlar vergisinden muaf olacaklardır.

Örneğin; (A) Yapı Kooperatifinin inşaat işini üstlenen müteahhidin oğlunun kooperatif yönetim kurulunda bulunması durumunda, yönetim kurulu üyeliğinden 2006 yılı sonuna kadar ayrılmış olması gerekmektedir. Aksi halde, kooperatifin 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

4.14. Kredi teminatı sağlamak üzere kurulmuş olan kurumlar

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3.maddesiyle değişen bölüm )Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan malî ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde yalnızca kredi teminatı sağlamak üzere kurulmuş olup bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları fonları ortaklarına dağıtmaksızın kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 6009 sayılı Kanunun 43 üncü maddesi ile değiştirilen 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.

Söz konusu kurumun statüsü, muafiyetten yararlanma açısından önem arz etmemektedir. Bu kurumun, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı kurumlar arasında yer alması yeterlidir. Ancak, sözü edilen kurumların, kuruluş sözleşmelerinde yalnızca kredi teminatı sağlamak üzere kuruldukları ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kâr payı dağıtmayacakları açıkça yazılı olacaktır.

Yukarıda açıklanan şekilde kurulan bu kurumların anılan muafiyetten yararlanabilmeleri için;

  • Kurumun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları arasında imzalanan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere kurulmuş olması,
  • Kurumun elde ettiği kazançların kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kalan tutarının tamamının teminat sorumluluk fonuna eklenmesi,
  • Teminat sorumluluk fonunun ortaklara dağıtılmaması, sadece kredi temininde teminat sağlamak için kullanılması,
  • Teminat sorumluluk fonunun kredi sağlayan banka ve kuruluşlarda değerlendirilmesi

şarttır.

Diğer yandan, KOSGEB vb. kuruluşlar tarafından verilen mali yardımların temini maksadıyla teminat sağlanması da muafiyeti etkilemeyecektir.

4.15. Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar  

Sadece bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaf tutulmaktadır.

Bunların, muafiyetten yararlanmasına ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar Maliye Bakanlığınca belirlenir.

4.16. Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine ait iktisadi işletmeler

Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin alt yapılarını hazırlamak ve buralarda faaliyette bulunanların; arsa, elektrik, gaz, buhar ve su gibi ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kamu kurumları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce birlikte oluşturulan ve kazancının tamamını bu yerlerin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanan iktisadi işletmeler Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaftır.

Öte yandan, organize sanayi bölgeleri, tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisinin konusuna girmemektedirler. Ancak, organize sanayi bölgelerinin, muafiyet kapsamı dışındaki iktisadi işletmelerinin bulunması halinde, bu iktisadi işletmelerin kurumlar vergisi mükellefi olup olmayacakları hususu Tebliğin (2.4) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir.

4.17. Şarta bağlı muafiyetlerin kaybedilmesi veya kazanılması

Şarta bağlı muafiyet tanınan kurum ve kuruluşların yıl içinde muafiyet şartlarını kazanmaları veya kaybetmeleri halinde kurumlar vergisinden muaf olacakları veya kurumlar vergisine tabi olacakları tarih önem arzetmektedir.

Kurumlar vergisinden belirli şartlara bağlı olarak muaf tutulan bir kurum veya kuruluşun muafiyet şartlarını ihlal etmesi halinde, bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi tutulması, muafiyet şartlarının tekrar kazanılması halinde ise izleyen hesap dönemi başından itibaren muafiyetten yararlandırılması gerekmektedir.

Örneğin; muafiyet şartlarını haiz genel yönetim kapsamındaki kamu idaresine ait (Y) Konukevinin, 17/8/2006 tarihinde kamu görevlileri dışındaki üçüncü kişilere de hizmet vermesi halinde, anılan Kurumun bu tarihten itibaren geçerli olmak üzere kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.

(B) Belediyesine ait olan ve belediye sınırları dışında da yolcu taşıma faaliyeti bulunan yolcu taşıma işletmesinin, Belediye Meclisinin 10/10/2006 tarihinde aldığı kararla yalnızca belediye sınırları dahilinde faaliyet göstermeye başlaması halinde, söz konusu yolcu işletmesi 1/1/2007 tarihinden itibaren kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilecektir.

Muafiyet şartlarını haiz (Y) Konut Yapı Kooperatifinin, 17/8/2006 tarihinde muafiyet şartlarını kaybetmesi durumunda, anılan kooperatifin 17/8/2006 tarihinden geçerli olmak üzere kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir. Öteden beri kurumlar vergisi mükellefi olan (Z) İşyeri Yapı Kooperatifinin, 21/9/2006 tarihinde muafiyet şartlarını kazanması durumunda ise bu kooperatif, 1/1/2007 tarihinden itibaren kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır.
Muafiyet şartlarını kaybedip mükellef olan bir kooperatifin, ileriki dönemlerde ana sözleşmesinde gerekli düzenlemeleri yapıp fiilen şartlara uyması halinde tekrar muafiyetten yararlanabileceği tabiidir.

Şekilsel bir şartın gerçekleşmesi suretiyle ilk defa muafiyete hak kazanılması halinde ise şekilsel şartın sağlandığı tarihten itibaren kurumlar vergisinden muaf olunacaktır.

(*) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 1. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli)Yeni kurulan kooperatiflerde ise arsa temin edilmemesi veya henüz inşaat aşamasına gelinmemesi durumunda bu şart aranmayacaktır.

(**) (Danıştay 4.Dairesinin 08/04/2007 tarihli ve Esas No:2007/1589, karar No:2008/1275 sayılı Kararıyla iptal edilmeden önceki şekli.)4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanunun 6 ncı maddesinde iş yurtları; hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bunlara bir meslek ve sanat öğretmek, bu suretle öğretilen ekonomik değerleri pazarlamak için ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri üniteler olarak tarif edilmiştir.

Bu çerçevede, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bunlara bir meslek ve sanat öğretmek, bu suretle üretilen ekonomik değerleri pazarlamak için ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan işyurtları kurumlar vergisinden muaftır. Belirtilen amaçlar dışında faaliyet gösteren iş yurtları ise kurumlar vergisinden muaf değildir.

Örneğin; cezaevi işyurdu bünyesinde bulunan kantin veya otopark  işletmeciliği, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bunlara bir meslek ve sanat öğretmek amacı dışında yer alan faaliyetler olduğundan, söz konusu kantin veya otopark işletmesinin, işyurduna bağlı bir iktisadi işletme olarak kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekir.

(***)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 2.maddesiyle değişmeden önceki şekli ) 4.8. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü

Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Fonu, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü kurumlar vergisinden muaf kuruluşlar arasında sayılmıştır. Toplu Konut İdaresi Başkanlığının konut tedariki ile ilgili iktisadi işletmeleri de muafiyet kapsamındadır.

(****)(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3.maddesiyle değişmeden önceki bölüm)Yabancı ülkeler veya uluslararası finans kuruluşları ile yapılan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde yalnızca küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kurulmuş olup bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları teminat sorumluluk fonlarına ekleyen ve sahip oldukları fonları ortaklarına dağıtmaksızın küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlara yatıran kurumlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaf tutulmuşlardır.

Buna göre muafiyetten yararlanacak kurumun, 18/11/2005 tarih ve 25997 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik’te tanımlanan küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlama alanında karşılaşılan güçlüklerin giderilmesi amacıyla kurulmuş olması gerekmektedir.

Ayrıca muafiyetten yararlanacak kurumun, kuruluş sözleşmelerinde sadece küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kurulduğu ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kâr payı dağıtmayacakları açıkça yazılı olacaktır.

Söz konusu kurumun statüsü, muafiyetten yararlanma açısından önem arz etmemektedir. Bu kurumun, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde yazılı kurumlar arasında yer alması yeterlidir. Ancak, sözü edilen kurumların kuruluş sözleşmelerinde münhasıran küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi teminatı sağlamak üzere kuruldukları ve faaliyetlerini bu çerçevede sürdürecekleri, ortaklara kâr payı dağıtmayacakları açıkça yazılı olacaktır.

Yukarıda açıklanan şekilde kurulan bu kurumların, anılan muafiyetten yararlanabilmeleri için;

  • Kurumun, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile yabancı devletler veya uluslararası finans kuruluşları arasında imzalanan mali ve teknik işbirliği anlaşmaları çerçevesinde faaliyette bulunmak üzere kurulmuş olması,
  • Kurumun elde ettiği kazançların kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kalan tutarının tamamının teminat sorumluluk fonuna eklenmesi,
  • Teminat sorumluluk fonunun ortaklara dağıtılmaması, sadece küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi temininde teminat sağlamak için kullanılması,
  • Teminat sorumluluk fonunun küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlayan banka ve kuruluşlarda değerlendirilmesi,

şarttır.

Kooperatif ürün alımı stopaj-Evren Özmen

Bu açıklamalara göre, Birliğiniz zirai ürün alımı yapan kamu kurum kuruluşları gibi kabul edileceğinden, gerek çiftçiden, gerekse çiftçi dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlarından (destekleme alımı yapan kamu kurum ve kuruluşları ile zirai ürün alımında bulunan kamu kuruluşlarından ve borsada tescil ettirilerek satın alınanlar hariç) satın aldığı tüm zirai ürünler için (borsada tescil edilmiş olsa bile çiftçilerden satın alınanlar dahil) gelir vergisi tevkifatı yapmak ve söz konusu tevkifatları Birlik adına ödeme veya tahakkukun yapıldığı yer vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan etmek zorundadır.

Kooperatiflerde Risturn istisnası

kooperatife sattıkları veya kooperatiften üretim faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları malların değerine göre hesapladıkları risturnların kurumlar vergisinden istisna olduğu; bu risturnların ortaklara dağıtımının kâr dağıtımı sayılmayacağı, risturnun nakden veya aynı değerde mal ile ödenmesinin istisnanın uygulanmasına engel olmayacağı; ortaklardan başka kimselerle yapılan işlemlerden doğan kazançlar ile ortaklarla ortaklık statüsü dışında yapılan işlemlerden doğan kazançlar hakkında risturnlara ilişkin istisna hükmünün uygulanmayacağı, bunların genel kazançtan ayrılmasında, ortaklarla yapılan iş hacminin genel iş hacmine olan oranının esas alınacağı hükme bağlanmıştır.

Kadın Kooperatifleri kurumlar vergisi

Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler 

5.1. Üretim kooperatiflerinin, ortaklarından aldığı ürünleri, niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmadan üçüncü kişilere satmaları ortak dışı işlem olarak değerlendirilmemektedir. Kooperatifin üçüncü şahıslara sattığı ürünlere ilişkin olarak tahsil edemediği alacaklarına karşılık gayrimenkul iktisap etmesi ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Ancak, kooperatifin söz konusu gayrimenkulü gerek ortaklarına gerekse üçüncü kişilere satması halinde, bahse konu satış işlemi ortak dışı işlem olarak değerlendirilecektir.

5.2. Orman İşletme Müdürlüklerince ormancılık ve tarımsal kalkınma kooperatiflerine tahsisli olarak verilen dikili ağaçların kooperatif ortaklarınca orman emvali üretimi neticesinde tomruk ve odun haline getirilerek satılması ortak dışı işlem olarak değerlendirilmeyecektir.

Öte yandan, kooperatife ait sınai bir işletmede veya sınai bir işletme oluşturacak şekilde orman emvalinin işlenerek satılması halinde muafiyet şartları ihlal edilmiş olacaktır.

Duyurulur.

Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler

Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler” başlıklı alt bölümünde de, üretim kooperatiflerinin, ortaklarından aldığı ürünleri, niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmadan üçüncü kişilere satmalarının ortak dışı işlem sayılmadığı, ortaklardan alınan ürünlerin bir takım işlemlerden geçirildikten sonra niteliği değiştirilmiş olarak üçüncü kişilere satılmasının ise ortak dışı işlem sayılacağı açıklamalarına yer verilmiştir.

Kooperatiflerde Dağılma ve tasfiye-EVREN ÖZMEN

  • Kooperatiflerin Dağılması, Kooperatiflerin dağılma sebepleri, Anasözleşme gereği dağılma, ortak sayısının yediden aşağı düşmesi, Genel Kurul kararı ile dağılma, İflas nedeni ile dağılma, Birleşme ve devralınma sureti ile dağılma, Kooperatifin iflası, iflasın esasları ve hukuki sonuçları, İflas davası, İflas kararının tebliğ ve ilanı,

Yukarıdaki işlemler için info@ozmconsultancy.com

Ekran Resmi 2015-11-28 15.13.03
Evren ÖZMEN-Mesleki yayınlar

Kooperatif yönetim kurulu karar defterine muhalefet şerhi nasıl koyulur ?-EVREN ÖZMEN MALİ MÜŞAVİR

Ekran Resmi 2016-04-10 22.57.13

  1. Yönetim kurulu karar defteri

Yönetim kurulu karar defteri yönetim kurulu tarafından alınan kararların kaydına mahsustur.

Ciltli ve müteselsil sıra numaralıdır.

Yönetim kurulu tarafından alınan kararların, deftere yazılması ve altının toplantıda hazır bulunan üyler tarafından toplantı sırasında imzalanması mecburidir.

Verilen karara aykırı oy kullanan veya çekimser kalan üyeler sorumluluktan kurtulabilmek için karar altına aykırı oy kullanma ve çekimserlik sebeplerini belirterek kararı imzalarlar ve bu durumu denetçilere bildirirler.

Karar metninde; toplantı günü, karar numarası, toplantıda hazır bulunan üyelerin ad ve soyadları, beyan edilen oy ve müzakerelerin tam bir surette bilinmesi için gerekli diğer hususlar bulunur.

Her karar için, ait olduğu iş yılında birden başlamak ve iş yılı sonunda hitam bulmak üzere numara verilir.

PERAKENDECİLER KONSEYİ YÖNETMELİĞİ

19 Temmuz 2016 SALI

Resmî Gazete

Sayı : 29775
YÖNETMELİK
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

PERAKENDECİLER KONSEYİ YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Perakendeciler Konseyinin oluşumu ve görevleri ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 15 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;

a) Bakan: Gümrük ve Ticaret Bakanını,

b) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

c) Başkan: Perakendeciler Konseyi Başkanını,

ç) Genel Müdür: İç Ticaret Genel Müdürünü,

d) Genel Müdürlük: İç Ticaret Genel Müdürlüğünü,

e) Kanun: Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu,

f) Komisyon: Perakendeciler Konseyi Çalışma Komisyonlarını,

g) Konsey: Perakendeciler Konseyini,

ğ) Müsteşar: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarını,

h) Üye: Perakendeciler Konseyi üyesini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Konseyin Oluşumu ve Görevleri

İlkeler

MADDE 4 – (1) Konsey, görüş ve önerilerini sektördeki aktörlerin katılımı ve işbirliği temelinde nesnel esaslara göre oluşturarak perakende ticaret politikalarına katkı sağlayan bir danışma organıdır.

(2) Konsey çalışmalarında, evrensel tüketici hakları ile perakende ticarete ilişkin yurt içi ve yurt dışı gelişmeler ve eğilimler gözetilerek analize, katılımcılığa ve uzlaşıya dayalı bir çalışma biçimi benimsenir.

Konseyin oluşumu

MADDE 5 – (1) Konsey, Müsteşar veya Genel Müdürlüğün bağlı bulunduğu Müsteşar Yardımcısının başkanlığında aşağıda belirtilen üyelerden oluşur:

a) Doğal üyeler: Müsteşar veya Genel Müdürlüğün bağlı bulunduğu Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürü, Esnaf ve Sanatkârlar Genel Müdürü, Kooperatifçilik Genel Müdürü.

b) Temsilci üyeler:

1) Kamu kurum ve kuruluşları: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığını temsilen Müsteşar Yardımcısı veya Genel Müdür düzeyinde; Rekabet Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile Türk Patent Enstitüsünü temsilen Başkan Yardımcısı düzeyinde birer üye.

2) Sivil toplum kuruluşları: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği ile kendisine bağlı derneklere kayıtlı toplam üye sayısı en fazla olan üç tüketici dernekleri federasyonunun yönetim kurulu başkan veya üyesi, perakende sektörüne yönelik faaliyet yürüten federasyonların yönetim kurullarından üçer üye.

c) Seçilmiş üyeler: Perakende sektöründe iş deneyimi veya akademik çalışmaları bulunan kişiler arasından Bakan tarafından seçilen üç üye.

(2) Temsilci üyeler birden fazla kurum veya kuruluşu temsil edemez.

(3) Bu maddede belirtilmeyen sivil toplum kuruluşlarının Konseye üyelik taleplerinin sonuçlandırılmasına Bakan yetkilidir.

Federasyonların tespiti

MADDE 6 – (1) Tüketici federasyonları, kendilerine bağlı derneklerin üye sayılarını her yıl eylül ayı içinde yazılı olarak Bakanlığa bildirir. Bakanlığa bildirimde bulunanlar arasından en fazla dernek üyesine sahip federasyonlar ekim ayının ilk on günü içinde tespit edilerek Bakanlık internet sitesinde liste halinde ilan edilir. Sonuçlara, ilan tarihinden itibaren yedi gün içinde, bildirimde bulunan federasyonlar tarafından itiraz edilmemesi halinde liste kesinleşir ve Konseyde temsil edilecek federasyonlar bu listeye göre belirlenir. İtirazlar, Bakanlık tarafından on beş gün içinde karara bağlanır ve sonuç Bakanlığın internet sitesinde ilan edilir.

Konseyin görev ve yetkileri

MADDE 7 – (1) Konseyin görev ve yetkileri şunlardır:

a) Perakende ticaretin Kanunun amacına uygun olarak yapılmasını sağlamak üzere bu alanda politika üreten kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde çalışmalar yapmak.

b) Perakende sektöründe yaşanan sorunları ve bu sorunlarla ilgili kamuoyu beklentilerini tespit etmek, alınacak önlemleri belirlemek ve bunlara ilişkin görüş ve önerilerini ilgili kurum ve kuruluşlara bildirmek.

c) Perakende sektörüne ilişkin yurt içi ve yurt dışındaki gelişmeleri izlemek ve bu gelişmeleri sektöre yönelik politika üreten kurum ve kuruluşlara sunmak.

ç) Perakende ticaretle ilgili mevzuat çalışmalarına görüş bildirmek.

d) Çalışma komisyonları kurulmasına karar vermek.

e) Çalışma komisyonlarının faaliyetlerini izlemek, değerlendirmek, gerektiğinde yayımlamak ve bu hususta kamuoyunu bilgilendirmek.

f) Kuruluş amaçları doğrultusunda diğer görevleri yapmak.

Başkan

MADDE 8 – (1) Konsey Başkanı, Müsteşar ya da Genel Müdürlüğün bağlı bulunduğu Müsteşar Yardımcısıdır.

(2) Başkanın görevleri şunlardır:

a) Konseyi yönetmek ve temsil etmek.

b) Konsey faaliyetleri ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek ve gerekli açıklamaları yapmak.

c) Konsey çalışmalarının toplantı gündemine uygun ve düzen içinde yürütülmesini sağlamak.

ç) Genel Müdürlükçe hazırlanan gündemi onaylamak.

d) Konseyin toplantı tarih, saat ve yerini, gerektiğinde üyelerin de görüşünü alarak tespit etmek ve üyeleri toplantıya davet etmek.

Sekretarya

MADDE 9 – (1) Konseyin sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.

(2) Sekretaryanın görevleri şunlardır:

a) Konseyin çalışmalarına esas olacak ön hazırlıkları yapmak.

b) Konseyin raportörlük ve dosyalama faaliyetlerini yürütmek.

c) Üyelerin kasım ayının ilk on beş günü içinde yapacağı teklifleri de değerlendirerek gündemi hazırlamak ve Başkanın onayına sunmak.

ç) Konseyin toplantı tarih, saat, yer ve gündemini üyelere bildirmek.

d) Konsey toplantılarında alınan kararları ilgili kurum ve kuruluşlara iletmek.

e) Çalışma komisyonu toplantılarına ilişkin ön hazırlıkları yapmak ve koordinasyonu sağlamak.

f) Başkanın uygun göreceği diğer işleri yapmak.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çalışma Usul ve Esasları

Konseyin çalışma usul ve esasları

MADDE 10 – (1) Konsey, Başkan tarafından belirlenen tarihte, yılda en az bir kez olağan olarak toplanır. Olağan toplantının tarihi, saati, yeri ve gündemi, üyelere toplantı gününden en az on beş gün önce yazılı olarak bildirilir. Başkan, doğrudan veya üye tamsayısının yarıdan fazlasının yazılı talebi üzerine Konseyi her zaman olağanüstü toplantıya çağırabilir. Olağanüstü toplantının tarihi, saati, yeri ve gündemi, üyelere toplantı tarihinden en az yedi gün önce yazılı olarak bildirilir. Bildirim elektronik posta veya iadeli taahhütlü posta yoluyla yahut imza karşılığı elden yapılır.

(2) Konsey, üyelerin salt çoğunluğuyla toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar alır. Toplantılarda çekimser oy kullanılamaz. Oyların eşit çıkması halinde başkanın oy kullandığı taraf çoğunlukta sayılır. Alınan kararlar tutanağa bağlanır ve tutanak toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanır. Karara katılmayan üyeler gerekçelerini tutanakta belirtir.

(3) Konsey toplantılarına, gündeme göre üyelerin dışında, Başkanın çağrısıyla Bakanlığın ilgili birimleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katılabilir.

Komisyonlar

MADDE 11 – (1) Perakende sektörüne yönelik politika üretilmesine katkı sağlamak üzere perakendeciliğe ilişkin belirli hususlarda çalışmalar yapmak amacıyla Konsey tarafından çalışma komisyonları kurulabilir.

(2) Komisyon üyeleri, yapılacak çalışmanın niteliğine göre Konsey üyelerinin temsil ettiği kurum ve kuruluşlar ile diğer kurum ve kuruluşlardan Genel Müdürlükçe seçilir. Komisyonlar, kendi üyeleri arasından bir başkan ve bir başkanvekili seçer.

(3) Komisyon toplantılarında yapılan değerlendirmeler tutanağa bağlanır. Tutanaklar ve düzenlenen raporlar Konseyde değerlendirilmek üzere Sekretaryaya sunulur.

(4) Komisyonların çalışma usul ve esasları Konsey tarafından belirlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Giderler

MADDE 12 – (1) Üyeler ile çalışma komisyonlarına katılanların harcırahları, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre Bakanlık bütçesinden ödenir.

(2) Konsey ve komisyonların kuruluş ve çalışmalarına ilişkin giderler ile diğer harcamalar Bakanlık bütçesinden karşılanır.

(3) Konsey ve komisyon üyelerince yurt içi ve yurt dışında yapılacak çalışmalara ilişkin giderler, Konseyde temsilcisi bulunan kurum veya kuruluşlarca karşılanabilir.

Üyeliğin sona ermesi

MADDE 13 – (1) Üyelik;

a) Doğal üyeliklerde, üyenin bulunduğu makam ve görevden ayrılması,

b) Temsilci üyeliklerde;

1) Üyenin temsil ettiği kurumdan ayrılması veya temsil edilen kurumun temsilcisini değiştirmesi,

2) Üyenin toplantılara üst üste iki kez katılmaması,

3) Üyenin, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 20/2/1930 tarihli ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine aykırı davranış veya 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesine göre devlet memuru olmaya engel suçlardan biri nedeniyle mahkûm olması,

hallerinde sona erer.

(2) Konsey üyeliklerinin boşalması halinde, bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine uygun olarak yeni üye belirlenir.

Yürürlük

Kooperatiflerde Emlak vergisi gider mi maliyet midir ?-EVREN ÖZMEN

Aynı Kanunun “Gayrimenkuller” başlıklı 269. maddesinde, iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği hüküm altına alınmış ve “Gayrimenkullerde maliyet bedeline giren giderler” başlıklı 270. maddesinde ise; gayrimenkullerde maliyet bedeline, satın alma bedelinden başka, makine ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri ile mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsanın tesviyesinden mütevellit giderlerin gireceği, ayrıca noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Özel Tüketim Vergilerinin maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest oldukları hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun “İnşa ve imal giderleri” başlıklı 271. maddesinde ise; inşa edilen binalarda ve gemilerde, imal edilen makina ve tesisatta, bunların inşa ve imal giderlerinin, satın alma bedeli yerine geçeceği hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz tarafından satın alınarak inşaatına başlanılan arsa için ödenen emlak vergisinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde Genel kurul karar defteri-EVREN ÖZMEN-MALİ MÜŞAVİR

  1. Genel kurul karar defteri

Bu deftere, genel kurul tarafından alınmış olan kararlar, toplantı tarihi, toplantıda bulunan ortakların ortak numarası, ad ve soyadları ile, alınan kararlarda oy sayısı ve müzakerelerin tam bir surette bilinmesi için gerekli diğer hususlar kaydedilir. Kararların altı imzaya yetkili olanlar tarafından imzalanır.

Defter ciltli ve müteselsil sıra numaralı olacaktır.

Bu defter, sahifeleri bitinceye kadar kullanılır.

Ekran Resmi 2016-07-18 11.41.06.png
KOOPERATİFLERDE GENEL KURUL KARAR DEFTERİ

Henüz tapusu alınmamış kooperatiflerde ortaklık devri nasıl yapılır ? Noter zorunlu mudur ?EVREN ÖZMEN

Henüz tapusu alınmamış kooperatiflerde ortaklık devri nasıl yapılır ? Noter zorunlu mudur ?

info@ozmconsultancy.com

  • Hisse devri noterden yapılmak zorunda mıdır ?
  • Devreden ve Devralan ortak kooperatife gelmek zorunda mıdır ?
  • Birden fazla kişiye hisse devri olur mu ?
  • Kooperatif hisse devri kararı nasıl yazılır ? Şirketler kooperatife nasıl ortak olur ?
Ekran Resmi 2016-07-18 11.27.19.png
Kooperatif hisse devri -Evren özmen

Kooperatif Muhasebesi 2016-EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2016-07-18 00.00.53

Başlık Kooperatiflerin ortaklarından aldıkları üye aidatının tek düzen muhasebe sisteminde kaydı hakkında.
Tarih 25/02/2003
Sayı B.07.0.GEL.0.31/3185-59/007114
Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelirler Genel Müdürlüğü

SAYI : B.07.0.GEL.0.31/3185-59 25.02.2003- 007114

KONU :

…………………. VALİLİĞİ

(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğüne)

İLGİ : 07/02/2003 tarih ve B. 07.4. DEF. 0.20.10/33-848 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınız ve ekleri incelenmiş olup, Bakanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

Bilindiği üzere, tekdüzen muhasebe sisteminin uygulanmasına ilişkin açıklamalar, 26/12/1992 tarih ve 21447 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer tebliğlerde yapılmış bulunmaktadır.

Buna göre, kooperatiflerin ortaklarından aldıkları üye aidatı adı altındaki paraların kooperatif açısından gelir kabul edilmesi halinde, alınan paralar ilgili aktif hesabın (Kasa, Banka, v.s.) borcu karşılığında “649 Diğer Olağan Gelir Ve Karlar” hesabının alacağına kaydedilecektir.

Diğer taraftan, sözkonusu üye aidatı adı altındaki paraların kooperatif açısından borç ve ortaklar açısından alacak kabul edilmesi halinde, alınan paralar ilgili aktif hesabın (Kasa, Banka, v.s.) borcu karşılığında “431 Ortaklara Borçlar” hesabının alacağına kaydedilecektir.

Ayrıca, kooperatifin aldığı bağışlar “649 Diğer Olağan Gelir Ve Karlar” hesabının alacağına kaydedilerek muhasebeleştirilecektir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Kooperatif Kuruluşu İçin Gerekli İşlemler

KOOPERATİF KURULUŞU İÇİN GEREKLİ İŞLEMLER
Bakanlığımızca, yasal formaliteleri yerine getirmiş kooperatiflerden, kuruluş için aşağıdaki belgeler istenilmektedir:
– Başvuru dilekçesi,
– En az yedi kurucu tarafından düzenlenip imzalanarak Noterce onaylanan beş adet anasözleşme,
– Bilgi formu,
– Sermayenin kurucu ortaklardan birinin adına yatırıldığını gösterir beyanın kuruluş dilekçesinde belirtilmesi,
gerekmektedir.
Bunların haricinde;
Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri ile Küçük Sanat Kooperatiflerinin kuruluşlarında;
– Kurucu ortakların anasözleşmelerinin ilgili maddelerinde belirtilen ortaklık şartlarını taşıdıklarını belirtir ilgili esnaf odası veya sanayi ve ticaret odaları ile vergi dairelerinden verilmiş belgelerin,
Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kuruluşunda;
– Kurucuların taşıyıcılığı fiilen meslek edinmiş şoför esnafı olduklarına dair ilgili esnaf odasından verilmiş belge ile vergi dairelerinden verilmiş belgenin,
– Kurucuların sahip oldukları araçların İl Trafik Şubesine kayıt yaptırdıkları sicil cüzdanlarının noterden tasdikli birer suretinin,
Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kuruluşunda;
– Motorlu taşıyıcılar kooperatifinden farklı olarak kuruculara ait deniz motorlarının, deniz trafiğine elverişli olduğuna dair ilgili Liman Müdürlüğünce verilmiş denize elverişlilik belgelerinin noter tasdikli birer suretinin,
– Kurucu ortakların limana kayıtlı olduklarına dair Liman Müdürlüğünden verilmiş belgenin,
Üretim ve Pazarlama Kooperatifi kuruluşunda;
– Kooperatif kurucularının, kooperatifin konusu ile ilgili üretimde bulunduklarına dair ilgili Ziraat Odasından ve Vergi Dairesinden verilmiş belgelerin,
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi kuruluşunda;
–  Tamamı esnaf ve/veya sanatkar olmak üzere en az 100 kişiyle kurulan bu kooperatif kurucularının, esnaf ve sanatkar olduklarına dair kayıtlı oldukları oda tarafından verilmiş belge ile esnaf sicili ve vergi dairesince verilmiş esnaflık faaliyetini devam ettirdiklerine dair belge ve ilk yönetim ve denetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Savcılığında verilmiş olan adli sicil kaydının aranması,
gerekmektedir.

Kooperatif Nasıl Kurulur ? EVREN ÖZMEN Kooperatif kuruluş işlemleri 2016

Ekran Resmi 2016-07-17 16.23.46
Kooperatif Nasıl Kurulur ?

Hizmetlerimiz

info@ozmconsultancy.com

1-Kooperatiflerin kuruluşu, organizasyonu, muhasebe   hesap planı ve  belge düzeninin oluşturulması,

2-Kooperatifle ortakları arasında ve kooperatifle   yüklenici veya taşeronları arasındaki anlaşmazlıkların çözümü,

3-Genel kurulların hazırlanması ve   sonuçlandırılması,

4-Kooperatifin iş ve işlemleri ile ilgili rapor   hazırlanması,

5-İhale dosyasının hazırlanması,

6-İnşaat yapım  sözleşmesinin   hazırlanması,

7-Şerefiye Raporunun hazırlanması ve kesinleşme   prosedürünün yerine getirilmesi, Ferdileşme süreci

8-Kur’a Yönetmeliğinin hazırlanması ve kur’a işleminin   gerçekleştirilmesi,

9-Kat irtifakı ve/veya kat mülkiyeti tapuları ile   ortakların ferdileştirilmesi,

10-Yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifi olarak   amaç ve tür değiştirmesi,

11-Yapı kooperatiflerinin anonim şirket olarak amaç ve   tür değiştirmesi,

12-Kooperatiflere ve sitelere özel Toplu Yapı Yönetim   Planı hazırlanması,

13-Kooperatifin muhasebe hesap planı ve muhasebe   yönetmeliğinin hazırlanması, defter ve belge düzeninin   oluşturulması,

14-Kooperatifin vergiler karşısındaki mükellefiyet ve sorumluluklarının belirlenmesi, vergi sorunlarının çözümlenmesi,

15-Yapı kooperatiflerinde iskan belgesi (yapı kullanma   izin belgesinin) şartlarından biri olan sigortadan ilişiksizlik belgesinin   alınması,

16-Kooperatifçilik konularında diğer danışmanlık   hizmetlerinin verilmesi

KOOPERATİF NASIL KURULUR?
Bir kooperatif;
-Kurucu en az yedi gerçek veya tüzel kişinin hazırlayacakları anasözleşmeyi imzalaması,
-İmzaların notere tasdik ettirilmesi,
-Noterce onaylı anasözleşme ile Bakanlığımız veya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüklerine başvurarak kuruluş izni alınması,
-Anasözleşmenin Ticaret Sicili Memurluğuna  tescil ve ilan ettirilmesi suretiyle kurulur ve tüzel kişilik kazanır.

Detaylı Bilgi için info@ozmconsultancy.com

Geçici iş ilişkisi ne şekilde kurulabilir?

A) Geçici İş İlişkisi

1. Geçici iş ilişkisi ne şekilde kurulabilir?

Geçici iş ilişkisi, özel istihdam büroları aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme yapılmak suretiyle iki şekilde kurulabilecektir.

2. Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi nasıl kurulabilir?

Türkiye İş Kurumundan gerekli izni alan özel istihdam bürosunun bir işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yaparak bir işçisini geçici olarak bu işverene devretmesi ile özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulabilecektir.

3. Geçici iş ilişkisi kurabilmek için hangi şartların varlığı gerekir?

Geçici iş ilişkisi ancak Kanunda sayılan hallerde kurulabilecektir.

Buna göre:

  • İşçinin; doğum, askerlik hizmeti hâlinde ve iş sözleşmesinin askıda kaldığı diğer hâllerde bu hallerin devamı süresince,
  • Mevsimlik tarım işlerinde ve ev hizmetlerinde süre sınırı olmaksızın,
  • İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde, İş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması hâlinde, işletmenin ortalama mal ve hizmet üretim kapasitesinin geçici iş ilişkisi kurulmasını gerektirecek ölçüde ve öngörülemeyen şekilde artması hâlinde ve mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde en fazla 4 ay süreyle

kurulabilecektir.

Ayrıca yapılan bu sözleşme, yukarıda sayılan “Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde” hariç toplam 8 ayı geçmemek üzere en fazla 2 defa yenilenebilecektir.

Geçici işçi çalıştıran işveren, belirtilen sürenin sonunda aynı iş için altı ay geçmedikçe yeniden geçici işçi çalıştıramayacaktır.

4. İşçinin holding bünyesinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde geçici olarak devredilmesi de bu kapsamda mıdır?

İşverenin, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçisini, holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi hâlinde de geçici iş ilişkisi kurulmuş sayılacaktır. Bu kapsamda geçici iş ilişkisi, yazılı olarak 6 ayı geçmemek üzere kurulabilecektir ve en fazla 2 defayenilenebilecektir. İşçisini geçici olarak devreden işverenin ücret ödeme yükümlülüğü devam edecektir.

Görüldüğü üzere, yapılan düzenlemede işçinin rızasının alınması zorunlu kılarak, işçi bakımından hukuki güvence sağlanmaktadır.

5. Geçici iş ilişkisi hangi durumlarda kurulamayacaktır? 

Geçici işçi çalıştıran işveren, iş sözleşmesi feshedilen işçisini fesih tarihinden itibaren 6 ay geçmeden geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştıramayacaktır.

Bu şekilde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan daimi işçilerin geçici işçi olarak çalıştırılmak amacıyla işten çıkarılarak geçici işçi statüsünde tekrar işe alınmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.

Toplu işçi çıkarılan işyerlerinde 8 ay süreyle, kamu kurum ve kuruluşlarında ve yer altında maden çıkarılan işyerlerinde geçici iş ilişkisi kurulamayacaktır.

6. Geçici işçi çalıştıran işveren, geçici işçisine talimat verme yetkisine sahip midir?

Geçici işçi çalıştıran işveren, işin gereği ve geçici işçi sağlama sözleşmesine uygun olarak geçici işçisine talimat verme yetkisine sahiptir.

7. Geçici işçi çalıştıran işverenin sorumlulukları nelerdir?

Geçici işçi çalıştıran işveren;

  • İşyerindeki açık iş pozisyonlarını geçici işçisine bildirmek ve Türkiye İş Kurumu tarafından istenecek belgeleri belirlenen sürelerle saklamakla yükümlüdür.
  • Geçici işçinin iş kazası ve meslek hastalığı hâllerini özel istihdam bürosuna derhâl, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre ilgili mercilere bildirmekle yükümlüdür.
  • Geçici işçileri çalıştıkları dönemlerde, işyerindeki sosyal hizmetlerden eşit muamele ilkesince yararlandırır. Geçici işçiler, çalışmadıkları dönemlerde ise özel istihdam bürosundaki eğitim ve çocuk bakım hizmetlerinden yararlandırılır.
  • İşyerindeki geçici işçilerin istihdam durumuna ilişkin bilgileri varsa işyeri sendika temsilcisine bildirmekle yükümlüdür.
  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 17 nci maddesinin altıncı fıkrasında öngörülen eğitimleri vermekle ve iş sağlığı ve güvenliği açısından gereken tedbirleri almakla, geçici işçi de bu eğitimlere katılmakla yükümlüdür.

8. Geçici işçi kime karşı sorumludur?

Geçici işçi, işyerine ve işe ilişkin olmak kaydıyla kusuru ile neden olduğu zarardan, geçici işçi çalıştıran işverene karşı sorumludur.

 

B) Uzaktan Çalışma

1. Uzaktan çalışma nedir?

Uzaktan çalışma, işçinin mal ve hizmet üretmek amacıyla işyeri dışında, işverenin gözetiminden uzak bir mekanda iş edimini sunduğu ve bunun karşılığında işverenden ücret aldığı iş ilişkisi olarak tanımlanmaktadır.

2. Uzaktan çalışan işçiler farklı bir işleme mi tabi tutulacaklardır?

Uzaktan çalışan işçiler, ayrımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamayacaklardır.

Ayrıca işverenler, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda işçileri bilgilendirmek, gerekli eğitimleri vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü olacaklardır.

3. Uzaktan çalışmanın usul ve esasları nelerdir?

Uzaktan çalışmanın usul ve esasları, işin niteliği dikkate alınarak hangi işlerde uzaktan çalışmanın yapılamayacağı, verilerin korunması ve paylaşılmasına ilişkin işletme kurallarının uygulanması ile diğer hususlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenecektir.

 

Söz konusu Kanuna aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.

ZİRAAT ODALARININ GİRİŞ ÜCRETİ VE YILLIK AİDATLARI HAKKINDAYÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINADAİR YÖNETMELİK

Türkiye Ziraat Odaları Birliğinden:ZİRAAT ODALARININ GİRİŞ ÜCRETİ VE YILLIK AİDATLARI HAKKINDA

YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA

DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 12/1/2005 tarihli ve 25698 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ziraat Odalarının Giriş Ücreti ve Yıllık Aidatları Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (i) bendi yürürlükten kaldırılmış ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“ı) Giriş Ücreti ve Yıllık Aidat: Çiftçilerin Odaya kayıtları sırasında ve sonraki yıllarda ödemek zorunda oldukları ücreti (yıllık aidat),”

“l) İkamet Odası: Oda genel kurulu delegeliği için yapılacak seçimlerde, oda üyelerinin seçmen/aday olarak katılabilecekleri seçim çevresinin içinde kaldığı Ziraat Odasını,

m) Giriş ücreti ve yıllık aidat listesi: O yıl asgari ücretinin yüzde ikisi ile beş katı arasında kalmak üzere, altı kademede ve bölgeler, iller ve ilçeler bazında sayısı Birlikçe belirlenip, oda yönetim kurullarınca seçilen listeyi,

n) Tarımsal mal varlığı: Arazi varlığı ve eşdeğer arazi varlığı toplamını,

o) ZOBİS: TZOB ve Ziraat Odaları Bilgisayar Otomasyonu yazılımını,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 5 – Asgari ücretin yüzde ikisinden az, beş katından fazla olmayacak şekilde, Kanunun 20 nci maddesine uygun olarak, bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinde yer alan altı kademede gösterilen miktarlar dahilinde Birlikçe hesaplanarak, giriş ücreti ve yıllık aidat listeleri hazırlanır.

Birlik Yönetim Kurulu, giriş ücreti ve yıllık aidat listelerini, asgari ücretin %2 sinin altına düşmemek üzere, yörenin ürün desenini, toprak yapısını, üreticinin gelir durumunu göz önüne alarak; sulu arazilerde dekara belirlenen azami değerin %65 ine kadar, susuz ve kıraç arazilerde ise dekara belirlenen azami değerin %85 ine kadar düşürerek, bölgelere, illere ve ilçelere göre giriş ücreti ve yıllık aidat listeleri hazırlayabilir. Giriş ücreti ve yıllık aidat rakamlarının küsurları en yakın tama yuvarlanır.

Birlikçe belirlenen giriş ücreti ve yıllık aidat listelerinden, çay tarımı ile uğraşan üyelerin bulunduğu odalara Birlikçe istisna tanınabilir.

O yıla ait asgari ücret belirlendikten sonra, Birlikçe, ilk yönetim kurulu toplantısında, Yönetmelik gereğince alınması gereken giriş ücreti ve yıllık aidatları gösteren listeler; bölgeler, iller ve ilçeler bazında hazırlanır ve ZOBİS’e yüklenir. Söz konusu listelerden oda yönetim kurulu kararı ile belirlenen liste, ZOBİS’ten seçilir.

Bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesine göre yapılan dönüşümler, sulu arazi olarak değerlendirilir. Asli üyenin eşdeğer arazi varlığına uygun olarak yapılan dönüşümler, ayrıca hesaplanarak, diğer varlıkları ile toplanarak alınır.

Sulu-kuru arazi ayrımı yapmayan odaların belirlemiş olduğu aidat miktarları, kuru arazi üzerinden değerlendirmeye alınır.

Bu Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre, IV. kademede yer alan asli üyelerin, tarımsal malvarlığını kuru ve sulu olarak ayrı ayrı beyan etmesi durumunda; kuru ve sulu araziler ile eş değer tarım arazisinin toplam miktarı, sulu tarım arazisi olarak değerlendirilerek giriş ücreti ve yıllık aidat buna göre alınır.

En geç 1 ay içerisinde kendi odası için uygun olan listeyi tercih edip karar yazısını göndermeyen odalara, Birlik tarafından re’sen liste ataması yapılır. Birlik tarafından liste ataması yapılan odalar, yönetim kurulu kararı alınmak suretiyle uygulamaya başlar.

Talimatlar dışında hareket eden odalar, ilgili kanun, yönetmelik ve genelge dışında hareket etmiş olacağından, bu odalar hakkında 6964 sayılı Kanunun 18/7 maddesi uyarınca işlem yapılır.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 6 – Birden fazla odanın çalışma alanı içinde işletmesi olan tüzel kişiler ile tüzel kişiliğe sahip olmasa da Devlete, katma ve özel bütçeli dairelere ve bu dairelere bağlı döner sermayeli kuruluşlara, belediyelere ve kamu iktisadî teşebbüslerine ait işletme ve kuruluşların, ilk kayıt, kayıt güncellemesi ve sair işlemleri ile giriş ücreti ve yıllık aidat hesaplamaları aşağıdaki şekilde yapılır:

a) Bu üyeler; ilk kayıt, kayıt güncellemesi ve sair işlemler için tarımsal mal varlığının bulunduğu her odaya ayrı ayrı başvurabilecekleri gibi, işlemlerini işletme merkezinin bulunduğu yerin odasından (ikamet odası) da yapabilirler. İşlemlerin merkezinin bulunduğu odadan yapılabilmesi için, giriş ücreti ve yıllık aidatlarını, tarımsal mal varlığının bulunduğu her odaya veya odanın banka hesabına yatırılması, ödeme makbuzu veya banka dekontunu ibraz etmesi gerekir.

b) Bu üyelerin giriş ücreti ve yıllık aidatları, ilçelerdeki tarımsal mal varlığı ile ilçelerdeki odalarca kabul edilen giriş ücreti ve yıllık aidat listesine göre hesaplanır.

c) Bu üyeler; tüm ilçelerdeki ve/veya ilgili odanın çalışma alanındaki tarımsal mal varlığının yer aldığı çiftçi belgesini, tarımsal mal varlığının bulunduğu her odadan ayrı ayrı alabileceği gibi, diğer odaların tahakkuk etmiş aidatını ödemiş olmak kaydıyla merkezin bulunduğu odadan da alabilirler.

Birden fazla odanın çalışma alanı içinde işletmesi olan gerçek kişilerin, ilk kayıt, kayıt güncellemesi ve sair işlemleri ile giriş ücreti ve yıllık aidat hesaplamaları aşağıdaki şekilde yapılır:

a) Gerçek kişilerin ilk kayıtları, 6964 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, kişiye ait tarımsal mal varlığının bulunduğu her odaca ayrı ayrı yapılmak zorundadır.

b) Gerçek kişiler, kayıt güncellemelerini, tarımsal mal varlığının bulunduğu ilçedeki odalardan ayrı ayrı yapabilecekleri gibi, ilgili köy ve mahalle muhtarlıklarına tasdik ettirdikleri formları ve ilgili odaya ait giriş ücreti veya yıllık aidatını ödediğine ilişkin ödeme makbuzu veya banka dekontunu ibraz etmek şartıyla ikamet odasından da yaptırabilirler. Bu durumda, ikamet odası, diğer odaların çalışma alanındaki tarımsal mal varlıklarını gösteren muhtarlıkça onaylanmış formlar ile banka dekontunun bir suretini en geç onbeş gün içinde ilgili odaya gönderir.

c) Bu durumda olanlardan, üyeliği geçmiş yıllara dayananlarla, ilk kaydının üzerinden bir yıl geçmiş olanlar, gerek o yıla ait gerekse geçmiş yıllara ait aidat borçlarını kayıtlı oldukları her bir odaya ayrı ayrı yatırabilecekleri gibi ikamet odasına başvurarak, diğer odalara ait aidat borçlarını o odaların banka hesabına yatırabilirler.

ç) Giriş ücreti ve yıllık aidatlar, gerçek kişilerin ilçelerdeki tarımsal mal varlığı ile ilçelerdeki odalarca kabul edilen giriş ücreti ve yıllık aidat listesine göre hesaplanır.

d) İkamet odası tarafından verilecek çiftçi belgesinde, üyeye ait tüm ilçelerdeki veya kendi çalışma alanındaki tarımsal mal varlığı bilgileri yer alır.   

e) Gerçek kişilerin, tarımsal mal varlığının bulunduğu her odaya ayrı ayrı kayıt olmaları gerektiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu bildirimlerinin, tarımsal mal varlığının bulunduğu her bir oda tarafından ayrı ayrı yapılması zorunludur.

f) Gerçek kişilerin, ikamet odası çalışma alanı dışında tarımsal mal varlığı edinmesi (satın alma, kiralama ve benzeri) durumunda, bu kişiler ilgili odaya müracaat ederek ilk kayıtlarını yaptırıp bu odaya giriş ücreti öderler. İkamet odası çalışma alanı dışındaki tarımsal mal varlığının çeşitli şekillerle üçüncü kişilere geçmesi halinde, bu durum ilgililerce, tarımsal mal varlığının içinde bulunduğu odaya bildirilir. Aksi takdirde, üretim yılının başında tahakkuk eden yıllık aidat kişiden alınır. Giriş ücreti veya yıllık aidatlarını ödemeleri kaydıyla oda üyelerine verilen “Çiftçi Belgesi” nden ayrıca belge ücreti veya başka bir ad altında ücret alınamaz.

g) Esasen, o yılın aidatı anlamına gelen giriş ücretinin alındığı yıl, giriş ücreti ödenen odaya ayrıca yıllık aidat ödenmez.”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Giriş ücreti ve yıllık aidatın ilanı ve listelere yapılacak itiraz

MADDE 10 – Kademeler dahilinde, Birlik Yönetim Kurulunca belirlenen giriş ücreti ve yıllık aidat miktarlarına ait cetvel, odalar tarafından ilgili muhtarlığa imza karşılığı verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir. Cetvel, muhtarlar tarafından herkesin görebileceği bir yerde ilan tahtasına asılarak 15 gün süreyle ilan edilir. Cetvellerin muhtar tarafından ilan tahtasına asılma ve indirilme tarihleri tutanakla tespit edilir. Giriş ücreti ve yıllık aidat miktarları, re’sen kaydı yapılan gerçek kişilerle, gerçek kişiler dışında kalan asli üyelere yazı ile tebliğ edilir. Muhtarlar tarafından tahtaya asılarak ilan edilen giriş ücreti ve yıllık aidat miktarlarına ilgililer ilanın sona erdiği tarihten, yazı ile tebliğ edilenler tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Oda Meclisine itiraz edebilirler. Oda Meclisi itirazı bir ay içinde kesin olarak karara bağlar. Kesinleşen listeler oda ilan tahtasına asılmak suretiyle ilan edilir.”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddenin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 “Yıllık aidat olarak, oda yönetim kurulu kararıyla ödenecek miktar, pos cihazı ile en çok 9 eşit takside bölünebilir.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 11/A maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Engellilerin aidat hesaplamalarında tam teşekküllü kamu hastanelerinden heyet raporu ile belgelendirilmek koşuluyla, raporda belirtilen bedensel engelliliği oranında indirim yapılır.”

MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Zamanında ödenmeyen aidatların tahsili için öncelikle borcu olan üyeye ihtarname gönderilerek aidatın ödenmesi için süre verilir. Aidat, ihtardan sonra belirlenen süre içerisinde ödenmemesi durumunda icra yoluyla tahsil edilir. Geçmiş yıllara ait aidatlar, oda yönetim kurulu kararıyla, ödenecek miktar en çok 5 eşit taksitle pos cihazı aracılığı ile yapılandırılabilir.

Ölen üyenin mirasçıları mirası reddetmemişlerse, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun mirasa dair hükümleri kapsamında, oda aidatları ölenin mirasçılarından miras payları oranında talep edilebilir. Borcun ödenmemesi halinde mirasçılar aleyhine yasal yollara başvurulabilir.”

MADDE 8 – Bu Yönetmelik 1/1/2016 tarihinden itibaren yürürlüğe girer.

MADDE 9 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu yürütür.

 

ELEKTRONİK HABERLEŞME ALTYAPISI VE BİLGİ SİSTEMİNEİLİŞKİN YÖNETMELİK

13 Temmuz 2016 ÇARŞAMBA

Resmî Gazete

Sayı : 29769
YÖNETMELİK
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan:

ELEKTRONİK HABERLEŞME ALTYAPISI VE BİLGİ SİSTEMİNE

İLİŞKİN YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, EHABS’a ilişkin hususlar ile elektronik haberleşme altyapı tesislerine ilişkin asgari gerekliliklerin belirlenmesi ve denetlenmesine yönelik usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, işletmecilerin elektronik haberleşme altyapı bilgilerini EHABS’a girmesine ilişkin hususlar ile 27/12/2012 tarihli ve 28510 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sabit ve Mobil Haberleşme Altyapısı veya Şebekelerinde Kullanılan Her Türlü Kablo ve Benzeri Gerecin Taşınmazlardan Geçirilmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında geçiş hakkını kullanan işletmecilerin kuracakları elektronik haberleşme altyapı tesislerinin asgari gerekliliklerinin belirlenmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (u) bentleri ile 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığını,

b) Elektronik haberleşme altyapısı: Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleştirildiği anahtarlama ekipmanları, donanım ve yazılımlar, terminaller ve hatlar da dâhil olmak üzere her türlü şebeke birimlerini, ilgili tesisleri ve bunların bütünleyici parçalarını,

c) Elektronik Haberleşme Altyapı Bilgi Sistemi (EHABS): Elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmecilerin altyapılarına ilişkin bilgilerin kaydedildiği sistemi,

ç) Elektronik haberleşme şebekesi: Bir veya daha fazla nokta arasında elektronik haberleşmeyi sağlamak için bu noktalar arası bağlantıyı teşkil eden anahtarlama ekipmanları ve hatlar da dâhil olmak üzere her türlü iletim sistemleri ağını,

d) Geçiş hakkı: İşletmecilere, elektronik haberleşme hizmeti sunmak için gerekli şebeke ve alt yapıyı kurmak, kaldırmak, bakım ve onarım yapmak gibi amaçlar ile kamu ve özel mülkiyet alanlarının altından, üstünden, üzerinden geçmeleri için tanınan hakları,

e) İşletmeci: Yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve altyapısını işleten şirketi,

f) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Yükümlülükler ve İdari Müeyyideler
İşletmecilerin yükümlülükleri

MADDE 5 – (1) Sabit ve Mobil Haberleşme Altyapısı veya Şebekelerinde Kullanılan Her Türlü Kablo ve Benzeri Gerecin Taşınmazlardan Geçirilmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında geçiş hakkını kullanacak işletmeciler Kurum tarafından yayımlanan Elektronik Haberleşme Altyapı Tesisleri Referans Dokümanına uymakla yükümlüdür.

(2) İşletmeciler, Kurumun belirleyeceği usul ve esaslara uygun olarak elektronik haberleşme altyapılarına, şebekelerine ve hizmetlerine ilişkin bilgileri EHABS veri tabanına kaydetmek ve veri tabanına kaydedilen bilgilerin doğruluğunu ve güncelliğini sağlamakla yükümlüdür.

(3) Kurumun talebi üzerine işletmeciler, bilişim sistemlerine uzaktan erişim sağlamakla yükümlüdür.

Denetim

MADDE 6 – (1) Kurum, 5 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında yükümlü işletmeciler tarafından inşa edilen altyapıların Elektronik Haberleşme Altyapı Tesisleri Referans Dokümanına uyup uymadığını resen veya şikâyet üzerine denetleyebilir veya denetletebilir.

(2) Kurum, EHABS veri tabanına kaydedilen altyapı verilerinin doğruluğunun tespitine ilişkin resen veya şikâyet üzerine işletmecileri denetleyebilir veya denetletebilir.

İdari para cezaları ve diğer idari yaptırımlar

MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerinin ihlali nedeniyle verilebilecek İdari para cezaları ve diğer idari yaptırımlara ilişkin olarak 15/2/2014 tarihli ve 28914 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İdari Yaptırımlar Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uygulanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler
Hüküm bulunmayan haller ve EHABS

MADDE 8 – (1) Kurum, EHABS’ı kurabilir veya kurdurabilir.

(2) Kurum, EHABS’a ve bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallere ilişkin usul ve esasları belirleyebilir.

Yürürlük

MADDE 9 (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinden üç ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı yürütür.

 

Geçici vergiye ödeme emri icra gelir mi ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

i) Tür olarak; yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim ve banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiler ile bu vergi türlerine ait vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri,

Ekran Resmi 2016-05-24 22.50.14