Osb Çevre ve Temizlik vergisi-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

SAYI:B.07.1.GİB.0.66/6619-616/100131                                                                 20.12.2006

KONU:

Ekran Resmi 2015-11-28 15.05.37

 

……….   BAKANLIĞI

İLGİ: a) 5.11.2002 tarihli ve B.07.1.GİB.0.66/6619-616/46463 sayılı yazımız.

b)7.4.2006 tarihli ve B.07.1.GİB.0.66/6619-616/725762 sayılı yazımız.

c) 3.5.2006 tarihli ve B050MAH0740001/45555 sayılı yazınız.

İstanbul İli İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığından alınan 10.3.2006 tarihli ve 2006/444 sayılı, 7.7.2006 tarihli ve 2006/1093 sayılı yazılar  ve ekleri ile ilgi (a)’da kayıtlı yazımızın birer örneği ilişikte gönderilmiş olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

Bilindiği gibi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabi olup maddenin ikinci fıkrasındaki çevre temizlik vergisinden muaf tutulan kurumlara ilişkin binalar arasında organize sanayi bölgelerinde yer alan binalar sayılmamıştır.

Anılan Kanunun 97 nci maddesinde de, “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediyeye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Çevre temizlik vergisinin uygulanması ile ilgili olarak 10.01.2004 tarihli ve 25342 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 30 Seri No’lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinin I inci bölümünün ikinci fıkrasında, “Maddenin birinci fıkrasında geçen, “Çevre temizlik hizmetinden”, bu madde kapsamındaki konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalarda yeme, içme, kullanma, büro ve benzeri faaliyetler sonucu veya park ve piknik alanları gibi yerlerde oluşan ve çevrenin kirlenmesine neden olan her türlü çevresel atıkların, çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin önlenmesi için düzenli bir şekilde toplanması, taşınması, geri kazanılması, düzenli depolanması ve bertarafı suretiyle çevreye ve insan sağlığına zararsız hale getirilmesi ve bu suretle ekonomiye katkı sağlama işlemlerinin tümünün veya birkaçının anlaşılması gerekir.” denilmektedir.

Ayrıca, 16.5. 2005 tarihli ve 25817 sayılı Resmi  Gazete’de yayımlanan 31 Seri No’lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinde belediyelerce ücret uygulaması ile ilgili olarak örneklerle gerekli açıklamalar yapılmıştır..

Diğer taraftan, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununun 21 inci maddesinde,

OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.

Atıksu arıtma tesisi işleten bölgelerden, belediyelerce atıksu bedeli alınmaz.”

hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan katılımcıların 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre çevre temizlik vergisinden muaf tutulmaması; ancak, belediyece organize sanayi bölgesinde bulunan katılımcılara 30 Seri No’lu Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliğinin I inci bölümünün ikinci fıkrasında belirtilen temizlik hizmetlerinin verilmesi halinde, yalnızca çevre temizlik vergisi alınması ayrıca ücret alınmaması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve konu hakkında Bakanlığınız görüşünün belirlenerek gerekli duyurunun yapılmasını ve sonucundan Başkanlığımıza da bilgi verilmesini arz ederim.

Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi Emlak vergisi muafiyeti-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Konu : Emlak Vergisinden Muaf olup olmadığı hk.  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, küçük sanayi sitesi kooperatifi olarak yapmış olduğunuz site içerisindeki binaların bir kısmına 2008 yılında işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının verildiği belirtilerek 5 yıllık emlak vergisi muafiyet başlangıç tarihinin; site içerisindeki binaların inşaat bitim tarihi olan 2011 yılı mı yoksa 2008 yılı işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı verildiği tarih itibariyle mi dikkate alınacağı hususu sorulmaktadır.

Ekran Resmi 2015-11-28 07.21.39

Bilindiği üzere, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu Kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu, 2 nci maddesinde, bina tabirinin, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsini kapsadığı, 3 üncü maddesinde de bina vergisinin binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler tarafından ödeneceği, hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanununun “Geçici muaflıklar”  başlıklı 5 inci maddesinde,

“….

  1. f) Organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.

            Yukarda (a), (b), (c) ve (d) fıkralarında yazılı muafiyetlerden istifade için, mezkür fıkralarda yazılı hallerin vukuunda, keyfiyetin bütçe yılı içinde ilgili vergi dairesine bildirilmesi şarttır. Ancak, bu olaylar bütçe yılının son üç ayı içinde vukubulduğu takdirde bildirim, olayın vukubulduğu tarihten itibaren üç ay içinde yapılır.

            Süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takibeden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer. (Köylerdeki inşaat için bildirimde bulunulmaz.)” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 33 üncü maddesinin (1) inci fıkrasında, yeni bina inşa edilmesinin vergi değerini tadil eden sebep olduğu belirtilmiş, 23 üncü maddesinde, bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde, değişiklik bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulmuş ise üç ay içinde ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi verileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kooperatifinizin küçük sanayi sitesinde yer alan ve inşaatları 2008 yılında sona eren binalarının 2009 yılından itibaren, inşaatları 2011 yılında sona eren binalarının ise 2012 yılından itibaren bildirim verilip verilmediğine bakılmaksızın 5 yıl süre ile emlak vergisinden muaf tutulması gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu taşınmazların yeni inşa edilmiş olması vergi değerlerinin tadiline neden olduğundan ilgili belediyeye bu duruma ilişkin bildirimin verilmesi zorunludur.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde kısıtlı emlak vergisi uygulaması-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2015-11-28 07.10.41

İlgide kayıtlı özelge talep formunun ekinde yer alan dilekçenizde, emlak vergisinde kısıtlılık uygulamasının kısıtlılık işlemlerini takip eden yıl itibariyle mi yoksa takip eden taksit itibariyle mi uygulanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, kanunla ve diğer mevzuatla yapılan kısıtlamaların neler olduğunun, süresinin, tevsikinin ve kısıtlama koyan kamu organlarının görevleri ve sorumluluklarının Bakanlığımızca, Milli Eğitim ve Bayındırlık ve İskan ve İçişleri Bakanlıklarının mütalaaları alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olunacağı hükme bağlanmıştır.

Kısıtlı vergi uygulaması, söz konusu hükme istinaden hazırlanan ve 17/11/1986 tarih ve 19284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 9/11/1985 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe giren “Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre yapılmaktadır.

Söz konusu Yönetmeliğin 2 nci maddesinde, “İmar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufu kısıtlanmış sayılır.

            Bu hallerde kısıtlı olarak vergileme, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yıl başından itibaren yapılır. Kısıtlama, ilgili arsa veya binanın bulunduğu alan imar programına alınıncaya (imar programının kesinleştiği tarihe) kadar devam eder.

            Arsanın imar planında kısıtlılığı gerektiren amaçlara tahsis edildiğinin bu yönetmeliğin 5 inci maddesindeki bildirim mecburiyeti hükümlerine göre tespit edilmemiş olması halinde, arsa veya bina sahibi tarafından yazılı müracaatta bulunularak kısıtlamayı koyan idareden alınacak kısıtlılık durumunu gösteren belge verginin tarhına yetkili daireye ibraz edildiğinde kısıtlılık aynı esaslar dairesinde uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, kısıtlı verginin, imar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binalar için uygulanması mümkün olup kısıtlı emlak vergisinin, (verginin 1/10 unun tahsili, 9/10 unun tecili) imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yıl başından itibaren uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde emlak vergisinde kısıtlılık uygulamasının kısıtlılık işlemlerini takip eden yıl itibariyle mi yoksa takip eden taksit itibariyle mi uygulanır ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

   
Sayı : 97895701-175.01[30-2014/6.1.59-196555]-85402 08/10/2015
Konu : Tasarrufu yasak edilen arazi ve kısıtlılık uygulaması HK.  

Ekran Resmi 2015-11-28 07.10.41

İlgide kayıtlı özelge talep formunun ekinde yer alan dilekçenizde, emlak vergisinde kısıtlılık uygulamasının kısıtlılık işlemlerini takip eden yıl itibariyle mi yoksa takip eden taksit itibariyle mi uygulanacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunacağı, kanunla ve diğer mevzuatla yapılan kısıtlamaların neler olduğunun, süresinin, tevsikinin ve kısıtlama koyan kamu organlarının görevleri ve sorumluluklarının Bakanlığımızca, Milli Eğitim ve Bayındırlık ve İskan ve İçişleri Bakanlıklarının mütalaaları alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olunacağı hükme bağlanmıştır.

Kısıtlı vergi uygulaması, söz konusu hükme istinaden hazırlanan ve 17/11/1986 tarih ve 19284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 9/11/1985 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe giren “Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre yapılmaktadır.

Söz konusu Yönetmeliğin 2 nci maddesinde, “İmar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufu kısıtlanmış sayılır.

            Bu hallerde kısıtlı olarak vergileme, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yıl başından itibaren yapılır. Kısıtlama, ilgili arsa veya binanın bulunduğu alan imar programına alınıncaya (imar programının kesinleştiği tarihe) kadar devam eder.

            Arsanın imar planında kısıtlılığı gerektiren amaçlara tahsis edildiğinin bu yönetmeliğin 5 inci maddesindeki bildirim mecburiyeti hükümlerine göre tespit edilmemiş olması halinde, arsa veya bina sahibi tarafından yazılı müracaatta bulunularak kısıtlamayı koyan idareden alınacak kısıtlılık durumunu gösteren belge verginin tarhına yetkili daireye ibraz edildiğinde kısıtlılık aynı esaslar dairesinde uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, kısıtlı verginin, imar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binalar için uygulanması mümkün olup kısıtlı emlak vergisinin, (verginin 1/10 unun tahsili, 9/10 unun tecili) imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yıl başından itibaren uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Elektronik Fatura nasıl red edilir, Elektronik fatura red süresi ?-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

   
Sayı : 67854564-1741-317 26/06/2015
Konu : Elektronik faturada red süresi hk.  

Ekran Resmi 2015-11-21 18.57.53

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ……….. Vergi Dairesi Müdürlüğünün …………. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, 28.04.2014 tarihinden itibaren e-fatura portalı üzerinden ticari fatura senaryosu ile göndermiş olduğunuz bazı faturalarınızın 11.08.2014 tarihinde alıcı firma tarafından e-fatura uygulaması üzerinden reddedildiği, söz konusu faturaların Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen 8 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmediğinden bahisle defterlerinize kayıt edilerek 2014/Nisan vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde beyan edildiği, 2014/Ağustos ayında karşı firma tarafından reddedilen ve 2014/Nisan ayında kayıtlara alınarak ilgili dönem beyannamesi ile beyan edilen söz konusu faturaların karşı firmanın kayıtlarına alınmadan yok hükmünde sayıldığı belirtilerek, konuyla ilgili olarak yapılacak işlem hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229’uncu maddesinde Faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Fatura ve teyit mektubu” başlıklı 21’inci maddesinin (1) nolu fıkrasında faturanın; ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer tarafın isteyeceği ve bedel ödenmiş ise bunun da gösterildiği belge olduğu hüküm altına alınmış ve aynı maddenin (2) nolu fıkrasında da ” Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 242’nci maddesinin ikinci fıkrası ile Maliye Bakanlığının elektronik defter, kayıt ve belgelerin oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafazası ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş ve aynı maddede Vergi Usul Kanunu ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu, Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Maliye Bakanlığına tanınan bu yetki çerçevesinde; yaygın olarak kullanılan belgelerden biri olan faturanın elektronik belge olarak düzenlenmesi, elektronik ortamda iletilmesi, muhafaza ve ibraz edilmesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği 397 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 05.03.2010 tarih ve 27512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Söz konusu Genel Tebliğin:

  1. “3.Genel Olarak e-Fatura” başlıklı bölümündee-Faturanın yeni bir belge türü olmadığı, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip olduğu,
  2. ”5.e-Fatura Düzenlenmesi ve İletilmesi” başlıklı bölümünde; e-Faturanın, bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslara uygun olarak düzenlenmesi, gönderme veya alma işlemlerinin de Başkanlık tarafından oluşturulan e-Fatura Uygulaması aracılığı ile gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğu, faturaların elektronik belge olarak oluşturulması ve gönderilmesinde uyulması gereken format ve standartların http://www.efatura.gov.tr/internet adresinde duyurulmuş olduğu, e-faturanın bu Tebliğde belirlenen usul ve esaslar ile söz konusu format ve standartlara uygun olarak düzenlenmemesi veya düzenlense dahi e-Fatura Uygulaması aracılığı ile gönderilmemesi veya alınmaması durumunda Vergi Usul Kanunu kapsamında düzenlenmiş fatura hükmünde olmayacağı, mükelleflerin e-Fatura düzenlerken, bu Tebliğde belirtilmeyen hususlarda süreler başta olmak üzere Vergi Usul Kanunu ve ilgili diğer kanun ve düzenlemelerde yer alan usul ve esaslara uymak zorunda oldukları,
  3. “11.Diğer Hususlar” başlıklı bölümünde; Gelir İdaresi Başkanlığının, e-Fatura Uygulamasının altyapısı ve işleyişini göz önünde bulundurarak, ilgilisine bilgi vermek suretiyle, e-Fatura Uygulamasından yararlanmak isteyen mükelleflerin başvurularının yanıtlanmasını belli bir süre erteleyebileceği veya başvuruları sıraya koyabileceği veya önceden haber vermek ve hazırlıklar için yeterli zaman tanımak kaydıyla, uygulama ile ilgili her türlü standart ile diğer teknik konularda genel veya özel değişiklikler yapabileceği gibi uluslararası standartlara uyma zorunluluğu getirebileceği, belirtilmiştir.

Söz konusu Genel Tebliğ uyarınca Gelir İdaresi Başkanlığınca e-Fatura Uygulamasından yararlanma yöntemlerine göre 3 temel Teknik Kılavuz yayımlanmış ve bu kılavuzların fatura senaryoları ile ilgili bölümlerinde e-faturaların Temel ve Ticari olmak üzere iki senaryo baz alınarak düzenlenebileceği, bu senaryolar ile ilgili olarak UBL-TR Kılavuzları paketinde yer alan senaryolar kılavuzlarında gerekli açıklamaların yapıldığı belirtilmiştir. Ticari fatura senaryosu kılavuzunun “2.3 Taraflar ve Rolleri” başlıklı bölümünde, tarafların ticari fatura düzenlenebilmesi için önceden anlaşmış olmaları gerektiği belirtilmiştir.

 

Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönülme imkanı bulunmaz iken, Ticari fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “red” yanıtı dönülebilmektedir. Temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtının dönülememesi, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen harici yöntemlerle ( noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile ) itiraz edilebilmesi imkanını ortadan kaldırmamaktadır. Bir başka ifade ile temel fatura senaryosunda düzenlenen faturalara Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen yöntemler ile itiraz edilebilmesi imkanı bulunmaktadır. Ticari fatura senaryosunda düzenlenmiş olan faturalara ilişkin olarak alıcıların e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönmemeleri, Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen yöntemlerin Kanunun 21’inci maddesinde belirtilen sürede kullanılabilme hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Gerek e-fatura uygulaması üzerinden red yanıtı dönülmesi gerekse Türk Ticaret Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen yöntemler ile faturaya itiraz edilmesine ilişkin olarak Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen 8 (sekiz) günlük itiraz süresine uymak tacir olmanın hukuki sonuçlarındandır. Bu süre geçtikten sonra yapılan itirazlar ve e-Fatura uygulaması üzerinden dönülen red yanıtları söz konusu faturaların alıcı tarafından fatura içeriğinin kabul edilmiş olduğu sonucunu doğurmaktadır.

 

Satıcısı tarafından düzenlenen e-Faturaların, elektronik fatura uygulaması üzerinden Başkanlık Bilgi Sistemlerince şema ve şematron kontrollerine tabi tutulduktan ve alıcısının posta kutusuna başarılı şekilde iletildikten sonra uygulama kılavuzlarında belirtilen sistem yanıtı alıcı tarafından dönülmektedir. Bu sistem yanıtları, uygulama yanıtı şeklinde iletilen “kabul”, “red” veya “iade” yanıtları ile farklılık arz etmektedir. Sistem yanıtları elektronik belgenin alıcının posta kutusuna elektronik olarak güvenli bir şekilde iletilmiş olduğunun tespiti açısından sistem tarafından otomatik olarak üretilirken, uygulama yanıtları alıcı tarafından (sistem tarafından otomatik olmaksızın) faturanın içeriğini kabul veya red etmek amacıyla oluşturulan ve elektronik imza mahiyetindeki mali mühür ile imzalanan elektronik bir belge mahiyetindedir.

 

           Ticari fatura senaryosuna göre düzenlenip gönderilmiş bir fatura için alıcısı tarafından dönülen “red” yanıtının satıcı açısından hukuki sonuç doğurabilmesi ve dikkate alınabilmesi için söz konusu yanıtın Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen sürede yapılması gerektiği açık olup, bu sürede itiraz edilmiş olması faturanın düzenlenmiş ve alıcısına iletilmiş olduğunu kabul etme gereğini ortadan kaldırmamaktadır.

 

Bu nedenle düzenlenmiş ve alıcısının posta kutusuna başarılı şekilde iletilmiş e-Fatura, itiraz halinde alıcı ile satıcı arasındaki hukuki ihtilaf süreci tamamlanıncaya kadar geçerli kabul edilmesi gerekmektedir. Alıcı tarafın hukuki ihtilafa (itiraza) konu hususlarının, satıcı tarafından yasal ve zorunlu olarak yerine getirilmesi için itirazın Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinde belirtilen sürede yapılması gerektiği açıktır. Süresinden sonra gerek e-Fatura uygulaması üzerinden “red” yanıtı ile gerekse harici yollar ile yapılan itirazların satıcı tarafından kabul edilme zorunluluğu bulunmamakta olup düzenlenmiş e-Faturanın taraflar arasındaki işlemlere dayanak teşkil etmesine hukuki bir engel bulunmamaktadır.

 

Ayrıca gerek e-Fatura uygulaması üzerinden “red” yanıtı ile gerekse harici yollar ile yapılan itirazların, fatura alıcısı tarafından süresinde yapılmış olup olmadığının satıcı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Bununla birlikte Başkanlığımızca e-Fatura uygulamasını portal yöntemi ile kullanan mükelleflerin düzenlemiş oldukları ticari fatura senaryosundaki faturalara alıcıları tarafından itiraz (red) yanıtı dönülebilmesi 8 (sekiz) günlük süre ile sınırlandırılmış olmakla birlikte, Entegrasyon ve özel entegrasyon yöntemlerinde ise itiraz (red) yanıtı dönülebilmesi 8 (sekiz) günlük süre sınırı, kısıtı “e-Fatura Uygulaması Entegrasyon Klavuzu”nda 05.01.2015 tarihinde yapılan düzenleme ile 15.01.2015 tarihinden geçerli olmak üzere getirilmiş ve söz konusu kılavuz www.efatura.gov.tr adresinde yayınlanmış ve 15.01.2015 tarihi itibariyle Entegrasyon ve Özel Entegrasyon yöntemi kullanıcılarının sistemlerinde buna yönelik güncellemelerini yapmak zorunda oldukları belirtilmiştir.

 

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; sistem üzerinden yapılan sorguda e-Fatura uygulamasından Entegrasyon yöntemi ile faydalanmakta olduğunuz ve belirttiğiniz tarih olan 28.04.2014’te de bu yöntemi kullandığınız belirlenmiş olup, teknik olarak bu tarihte ve sonrasında (15.01.2015 tarihine kadar) ticari fatura senaryosu kapsamında gönderdiğiniz faturalara 8 günden sonra alıcıları tarafından kabul / red uygulama yanıtı verilmesi mümkün olmakla beraber, Türk Ticaret Kanununun ilgili hükmü gereğince kanuni itiraz süresinden sonra yapılmış olan itirazları dikkate alma zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Bu nedenle, süresinden sonra yapılmış itiraza konu e-faturalarınızı ilgili oldukları vergilendirme dönemlerinde defter kayıtlarınıza almanız ve beyannamelerine intikal ettirmiş olmanız uygun olup, herhangi bir düzeltme işlemi yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Kooperatifin kat karşılığı verdiği arsa üzerinde ortaklarına teslim edeceği işyerlerinin tapu harcı matrahı

Ekran Resmi 2015-11-27 16.48.31

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.45.15.01-HARÇ-63-11-50

24/06/2011

Konu

:

tapu harcında esas alınacak vergi değeri  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, kooperatifiniz tarafından kat karşılığı sözleşme ile yapılan binaların üyelerinize teslimi sırasında ödenecek tapu harcının hesabında bina vergi değerinin mi yoksa arsa vergi değerinin mi esas alınacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57′ inci maddesinde tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu belirtilmiş, 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Bu kanunda sözü edilen “kayıtlı değer” veya “emlak vergisi değeri” deyimi; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre belirlenen vergi değerini ifade eder.” denilmiş, aynı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-15 inci fıkrasında da yapı kooperatiflerinin ortaklarına dağıtacağı gayrimenkullerin ortaklar adına tescilinde kayıtlı değer üzerinden harç aranılacağı hüküm altına alınmıştır. Söz konusu işleme ilişkin harç oranı 29/12/2009 tarih ve 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere binde 1,98 olarak belirlenmiştir.

Kanun hükümleri uyarınca, yapı kooperatiflerince inşa edilen gayrimenkullerin kooperatif üyelerine devrine yönelik işlemlerde tapu harcı, emlak vergisi değeri üzerinden binde 1,98 oranında gayrimenkul iktisap eden ortaklardan aranılacaktır.

Öte yandan, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29′ uncu maddesinin (b) bendine göre, vergi değerinin binalar için, Maliye ve Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak 31 inci madde uyarınca hazırlanmış bulunan tüzük hükümlerinden yararlanılmak suretiyle, hesaplanan bedel olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 23′ üncü maddesinde, yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde bina vergisi bildirimi verilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Buna göre, üzerine bina inşa edilen arsalar,yapı kullanma izin belgesinin alındığı veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlandığı tarihi takip eden bütçeyılından itibaren bina vasfını kazanacağından bina olarak vergilendirilecektir.

Kooperatif üyelerinden … … adına düzenlenen ilişiksiz ve rayiç değer belgesinin incelenmesinden, kooperatifiniz tarafından inşa edilerek 2004 yılında tamamlanan ve fiilen mesken olarak kullanılan gayrimenkullerin vasfının bina olarak değerlendirildiği görülmektedir.

Bu itibarla, bina olarak vergilendirilecek gayrimenkullerin üyelerinize tesliminde tapuda yapılacak işlemlerde harcın, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre belirlenen emlak vergisi değeri üzerinden aranılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Finansal Kiralama tanımı ve vergi kanunları karşısındaki durumu-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2015-11-27 08.52.36213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrasında finansal kiralama, kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar olarak tanımlanmış; kiralama işleminde, iktisadî kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün % 80 inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinin % 90 ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işleminin finansal kiralama kabul edileceği hükme bağlanmıştır. 

Aynı fıkranın devamında kira ödemelerinin, sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken kira ödemeleri olduğu, kira ödemelerinin bugünkü değerinin, sözleşme tarihinde, kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan bugünkü değerlerinin toplamı olduğu açıklanmıştır. Kiralamada kullanılan faiz oranının ise, kira ödemeleri ile garanti edilmemiş kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadî kıymetin rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranı olduğu hüküm altına alınmıştır.   

Öte yandan, 6361 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında,

“Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hallerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür. İade edilen malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödenir. Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödenir. İade alınan malın üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esaslar uygulanır.”

Finansal kiralama vergi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, finansal kiralama faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, finansal kiralamaya konu bir mala ilişkin olarak sözleşmede öngörülen ödeme planına uyulmaması ve kira faturalarının ödenmemesi nedeniyle söz konusu finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiği, finansal kiralamaya konu malın kiracıdan iade alındıktan sonra üçüncü bir kişiye satışının gerçekleştirileceği ve satış bedelinin gelir kaydedileceği belirtilerek; feshedilen finansal kiralama sözleşmesi dolayısıyla kiracı adına düzenlenmiş olup tahsil edilmeyen kira faturalarındaki alacakların 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 33 üncü maddesine göre kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kayıtlara alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerler arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise bu farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmış olup 40 ıncı maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrasında finansal kiralama, kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar olarak tanımlanmış; kiralama işleminde, iktisadî kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi, kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması, kiralama süresinin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün % 80 inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinin % 90 ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi birinin varlığı durumunda kiralama işleminin finansal kiralama kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı fıkranın devamında kira ödemelerinin, sözleşmeye göre, kira süresi boyunca yapılması gereken kira ödemeleri olduğu, kira ödemelerinin bugünkü değerinin, sözleşme tarihinde, kiralamada kullanılan faiz oranının dikkate alınması suretiyle hesaplanan bugünkü değerlerinin toplamı olduğu açıklanmıştır. Kiralamada kullanılan faiz oranının ise, kira ödemeleri ile garanti edilmemiş kalan değer toplamının bugünkü değerini, kiralamaya konu iktisadî kıymetin rayiç bedeline eşitleyen iskonto oranı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 6361 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında,

“Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi ile 30 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca kiracı tarafından feshi hallerinde, kiracı malı iade ile yükümlüdür. İade edilen malın üçüncü kişilere satılması hâlinde sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından düşük olması durumunda aradaki fark kiracı tarafından kiralayana ödenir. Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödenir. İade alınan malın üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esaslar uygulanır.”

hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, finansal kiralama sözleşmesinin feshi halinde kiralayanın vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa bunu aşan zararının, finansal kiralamaya konu malın üçüncü kişilere satılmasından ya da kiralanmasından elde edilen satış bedeli üzerinden karşılanması gerekmektedir. Dolayısıyla, feshedilen finansal kiralama sözleşmesi dolayısıyla kiracı adına düzenlenmiş olup tahsil edilmeyen kira faturalarındaki alacaklarınızın kiralamaya konu iktisadi kıymetin üçüncü kişilere satışından veya kiralanmasından doğan satış bedelinden tazmini cihetine gidilmesi; satış bedelinin vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa şirketinizin bunu aşan zararını karşılamaması durumunda ise söz konusu tutarın kiracı tarafından kiralayana ödenmesi gerekmekte olup bu durumda şirketinizin  söz konusu alacağını kiracı nezdinde takip etmesi gerektiği izahtan varestedir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre, feshedilen finansal kiralama sözleşmesi dolayısıyla kiracı adına düzenlenmiş olup tahsil edilmeyen kira faturalarındaki alacakların kiralamaya konu kıymetin üçüncü kişilere satışından veya kiralanmasından doğan satış bedelinden karşılanması; satış bedelinin şirketinizin zararını karşılamaması durumunda ise aradaki farkın kiracı nezdinde takibi gerektiğinden, söz konusu alacakların kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim

EMLAK VERGİSİNİN TAŞINMAZIN KISITLI OLMASI NEDENİYLE 1/10 ORANINDA ÖDENMESİ GEREĞİ ARSANIN TABİ OLDUĞU İMAR PLANININ DANIŞTAY TARAFINDAN İPTAL EDİLMESİ SONUCU İMAR DURUMUNUN VERİLMEMESİ TAŞINMAZIN KISITLI OLDUĞUNUN KABULÜ VE EMLAK VERGİSİNİN 1/10 ORANINDA ÖDENMESİ GEREĞİ KISITLI TAŞINMAZ İÇİN EMLAK VERGİSİNİN 1/10 ORANINDA ÖDENMESİ GEREĞİ İMAR PLANININ DANIŞTAY TARAFINDAN İPTALİ SEBEBİYLE TAŞINMAZA İMAR DURUMU VERİLMEMESİ

EMLAK VERGİSİNİN TAŞINMAZIN KISITLI OLMASI NEDENİYLE 1/10 ORANINDA ÖDENMESİ GEREĞİ
ARSANIN TABİ OLDUĞU İMAR PLANININ DANIŞTAY TARAFINDAN İPTAL EDİLMESİ SONUCU İMAR DURUMUNUN VERİLMEMESİ
TAŞINMAZIN KISITLI OLDUĞUNUN KABULÜ VE EMLAK VERGİSİNİN 1/10 ORANINDA ÖDENMESİ GEREĞİ
KISITLI TAŞINMAZ İÇİN EMLAK VERGİSİNİN 1/10 ORANINDA ÖDENMESİ GEREĞİ
İMAR PLANININ DANIŞTAY TARAFINDAN İPTALİ SEBEBİYLE TAŞINMAZA İMAR DURUMU VERİLMEMESİ
2577 Sa.Ka.49

1319 Sa.Ka.30

Dava, verilen emlak vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk eden emlakvergisi ile kesilen 2. derece usulsüzlük cezasının tahsili amacıyla yükümlü adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünün bulunduğu bölgenin 1/5000`lik nazım planının ve 1/1000`lik imar planının Danıştay Birinci Dairesince iptal edildiği, yükümlü tarafından 1998 genel beyan döneminde ek süre içinde kısıtlılık şerhi düşülerek emlak vergisibeyannamesi verildiği ve verginin 1/10`unun ödendiği, idarece taşınmazınkısıtlı olmadığı kabul edilerek dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlılık devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil edileceği ve kısıtlamanın kaldırılması halinde kaldırma tarihini izleyen bütçe yılından itibaren verginin emlak vergi değeri üzerinden alınacağı kanunda belirlenmiştir. Olayda Danıştay Birinci Dairesince verilen karar üzerine vergisi ihtilaf konusu olan arsaya imar durumunun verilmediği görüldüğünden, anılan taşınmazın kısıtlı olduğunun kabulü gerekeceğinden, 1/10 oranında emlakvergisini ve usulsüzlük cezasını ödediği ihtilafsız olan yükümlünün iddialarının “böyle bir borcum yoktur” kapsamında değerlendirilerek ödeme emrinin iptal edilmesi gerekmektedir.

DAVA VE KARAR:

İstemin Özeti : 1998 genel beyan döneminde ek süre içinde verilen emlak vergisi beyannamesi üzerine tahakkuk edenemlak vergisi ile kesilen 2. derece usulsüzlük cezasının tahsili amacıyla yükümlü adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden … Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünün bulunduğu bölgenin 1/5000`lik nazım planının ve 1/1000`lik imar planının Danıştay Birinci Dairesince iptal edildiğinin, yükümlü tarafından 1998 genel beyan döneminde ek süre içinde kısıtlılık şerhi düşülerek emlak vergisi beyannamesi verildiğinin ve verginin 1/10`unun ödendiğinin, idarece taşınmazın kısıtlı olmadığı kabul edilerek dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı, emlak vergisine tabi taşınmazların tasarrufunun kısıtlanması halinde verginin ne şekilde ödeneceği 1319 sayılı Kanunun 30. maddesinde düzenlenmiş olup kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlılığın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil edileceğinin, kısıtlamanın kaldırılması halinde kaldırma tarihini izleyen bütçe yılından itibaren verginin emlak vergi değeri üzerinden alınacağının hükme bağlandığı, “Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik”in 2. maddesinde de, imar planlarında resmi yapılara, tesislere, okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, Pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağının, bu hallerde kısıtlı olarak vergilemenin imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yıl başından itibaren yapılacağı, kısıtlamanın ilgili arsa veya binanın bulunduğu alanın imar programına alınıncaya ( imar programının kesinleştiği tarihe ) kadar devam edeceğinin öngörüldüğü, olayda Danıştay Birinci Dairesince verilen karar üzerine vergisi ihtilaf konusu olan arsaya imar durumunun verilmediği görüldüğünden anılan taşınmazın kısıtlı olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda 1/10 oranında emlak vergisini ve usulsüzlük cezasını ödediği ihtilafsız olan yükümlünün iddialarının “böyle bir borcum yoktur” kapsamında değerlendirilerek ödeme emrinin iptal edilmesi icabettiği, kaldı ki dosyadan arsanın kısıtlı olmadığı kabul edilse dahi yükümlünün ödediği vergi ve ceza mahsup edilmeden ödeme emri düzenlenerek mükerrer işlem yapıldığının da görüldüğü gerekçesiyle kabul eden İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 27.1.2000 tarih ve 2000/76 sayılı kararının; uyuşmazlıktaki kısıtlılık halinin adı geçen Yönetmeliğin 2. maddesinde sayılmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İmar planının iptal edilmesi ve arsa üzerine inşaat yapılamaması nedeniyle sahip olduğu taşınmazın tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağı, Mahkemece verilen kararın yerinde olduğu ve onanması gerektiği savunulmaktadır.

Savcı Cavit Zeybek`in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi Feyza Günel`in Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
DANIŞTAY 9. DAİRE KARARI:TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Temyiz edilen İzmir 1.Vergi Mahkemesinin 27.1.2000 tarih ve 2000/76 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından,
SONUÇ:

Temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına, 10.120.000.- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan (ALINMASINA), oyçokluğu ile karar verildi.

 

2016 Yılında Kullanılacak Olan Yasal Defterlere İlişkin Açılış Tasdiki

2016 Yılında Kullanılacak Olan Yasal Defterlere İlişkin Açılış Tasdiki

Dil Türkçe
İlk Tarih:
Salı, 1 Aralık, 2015
Son Tarih:
Perşembe, 31 Aralık, 2015

KAHRAMANMARAŞ
SERBEST MUHASEBECİ
MALİ MÜŞAVİRLER ODASI
(Chamber of ceritified accountants of Kahramanmaraş) 18.11.2015

Sayın Üyemiz;

Odamız üyeleri ile yapmış olduğumuz istişareler sonucunda, ücret tespit komisyonunca, 2016 yılında kullanılacak olan kanuni defterlerin tasdik ücretleri ile müşterileri adına yapılacak kırtasiye, posta vs. giderleri karşılığı ücretler aşağıda belirtilmiştir.

Odamız üyelerinin tespit edilen tarifeye aynen uymalarını rica ederiz. Saygılarımızla

2016 YILI DEFTER TASDİK VE KIRTASİYE ÜCRETLERİ

İŞÇİSİZ 250.00 TL

675.00 TL 1050.00 TL

İŞÇİLİ 350.00 TL

850.00 TL 1250.00 TL

1- İŞLETME DEFTERİ – SERBEST MESLEK DEFTERİ : İşletme Defteri, noter tasdik ücreti, 2016 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer masraflar 12 aylık evrak alım ve fotokopi giderleri, e- beyannamesi, e-bildirge, internet kullanım masrafları vs. 2015 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

ÜCRET TESBİT KOMİSYONU

2- BİLANÇO USULÜ DEFTER : Yevmiye, Defteri Kebir, Envanter noter tasdik ücreti, 2016 yılında kullanılacak
olan kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer masraflar. 12 aylık evrak alım, fotokopi giderleri e- beyanname, e-bildirge, internet kullanım masrafları vs. 2015 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

3- ŞİRKET VE KOOPERATİFLER : Yevmiye, Defteri Kebir, Envanter, Ortaklar Pay Defteri, Karar Defteri,
Genel Kurul toplantı ve müzakare defteri noter tasdik ücreti, 2016 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer masraflar. 12 aylık evrak alım, fotokopi giderleri e- beyanname, e-bildirge, internet kullanım masrafları vs. 2016 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

4- ELEKTRONİK ORTAMDA DEFTER : Elektronik ortamda defter tutulmasına olanak sağlayan Elektronik Defter Genel Tebliğde defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen
ve gereken şartlara – prosedürlere haiz olan gerçek ve tüzel kişiler için, Envanter ile pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri, noter
tasdik ücreti 2016 yılında kullanılacak olan kırtasiye sarf malzemeleri ve diğer masraflar.
12 aylık evrak alım fotokopi giderleri, e-beyanname, e-bildirge, internet kullanım masrafları vs 2016 yılı ücret sözleşmesi yıllık tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisi bedeli vs.

6102 Sayılı TTK’na göre Haziran 2015 sonuna kadar yapılacak olan kapanış tasdiki)

NOTLAR:

1- 300 sayfadan fazla olan defterlerden her 100 sayfa için 100.00 TL. fazla tasdik ücreti alınır. 2- Her şube için % 20 İlave tasdik ücreti alınır.

3- 2016 yılında hizmet vereceğiniz müşterilerinizle yazılı ücret sözleşmesi yapmanız zorunlu olup, sözleşmeler Damga Vergisi Kanunu hükümlerine göre sözleşme tutarının binde 9,48’i kadar damga vergisine tabidir

4- Ticaret Sicil Tasdikname bedelleri tabloda gösterilen rakamlara dâhil olmayıp ayrıca tahsil edilecektir. Değişiklik olmadığı taktirde hazırda bulunan Ticaret Sicil Tasdiknameleri geçerliliğini koruyacaktır.

BELİRLENEN ÜCRETLER TAVSİYE NİTELİĞİNDEDİR.

1500.00 TL

KOOPERATİFLERDE KISITLI EMLAK VERGİSİ BEYANNAMESİ-MALİ MÜŞAVİR EVREN ÖZMEN

Ekran Resmi 2015-11-16 21.04.28

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-37

21/04/2010

Konu

:

Tasarrufu Kısıtlanan Gayrimenkul Hk.  

İlgide kayıtlı dilekçenizde, … Belediyesi sınırları içinde bulunan arsanızın belediye imar planında ve imar durumu belgesinde yeşil saha olarak yer aldığı belirtilerek kısıtlı emlak vergisi uygulaması için söz konusu gayrimenkul üzerindeki kısıtlamanın tapuya şerh düşülmesinin gerekip gerekmediği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10’u oranında tahsil olunacağı, 9/10’unun ise tecil edileceği, kanunla ve diğer mevzuatla yapılan kısıtlamaların neler olduğunun, süresi, tevsiki ve kısıtlama koyan kamu organlarının görevleri ve sorumluluklarının Maliye Bakanlığınca, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan ve İçişleri Bakanlıklarının mütalâaları alınarak hazırlanacak bir yönetmelikle tanzim olunacağı hükme bağlanmıştır.

Söz konusu hükme istinaden hazırlanan “Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik”in 2 nci maddesinde, “İmar planlarında resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufu kısıtlanmış sayılır.

Bu hallerde kısıtlı olarak vergileme, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yıl başından itibaren yapılır. Kısıtlama, ilgili arsa veya binanın bulunduğu alan imar programına alınıncaya (imar programının kesinleştiği tarihe) kadar devam eder.

Arsanın imar planında kısıtlılığı gerektiren amaçlara tahsis edildiğinin bu yönetmeliğin 5 inci maddesindeki bildirim mecburiyeti hükümlerine göre tespit edilmemiş olması halinde, arsa veya bina sahibi tarafından yazılı müracaatta bulunarak kısıtlamayı koyan idareden alınacak kısıtlılık durumunu gösteren belge verginin tarhına yetkili daireye ibraz edildiğinde kısıtlılık aynı esaslar dahilinde uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre kısıtlı vergi, imar planlarında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binalar için imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yılın başından başlayıp, ilgili arsa veya binanın bulunduğu alan imar programına alınıncaya (imar programının kesinleştiği tarihe) kadar uygulanacaktır. Ayrıca, kısıtlılık şartlarını taşıyan gayrimenkuller nedeniyle kısıtlı vergi uygulaması yapılabilmesi için kısıtlılık durumunun tapuya şerh düşülmesine gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ VE KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ

GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ VE KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ

MADDE 1 – TANIMLAR :
İşbu Sözleşmede kullanılacak olan tanımlar aşağıda yazılıdır.

A – GAYRİMENKUL :
İstanbul İli,              İlçesi,            Köyü,          Pafta,          Ada      Parsel sayısında kayıtlı, ………………m2    büyüklüğünde , “………” vasfındaki gayrimenkulün tamamı olup, ARSA MALİKLERİ’nin hisseleri aşağıda yazılıdır.

1-………………………………………………………………………….hisse,
2-……………………………………………………….. hisse,

B –BİNA:

İstanbul İli,                     İlçesi,              Köyü ,       . Pafta,          Ada ,            Parsel sayısında kayıtlı, ……-m2 büyüklüğünde , “arsa” vasfındaki gayrimenkulün yetkili makamlarca tasdik edilecek projelere ve inşaat ruhsatlarına ve işbu Sözleşmeye ve Teknik Şartnameye uygun olarak konut tarzında yapılacak bağımsız bölümler ve sosyal tesislerin tamamıdır.

C – ARSA MALİKLERİ :
Gayrimenkul kat karşılığında inşaat yapımı için satış vaadi sözleşmesi yapmayı vaad ve taahhüt edenler ;
Bundan böyle aşağıda kısaca “ARSA MALİKLERİ” olarak anılacaktır.

Tebligat Adresleri 1- ………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

D – MÜTEAHHİT

Gayrimenkul kat karşılığında inşat yapımını satış vaadi sözleşmesi yapmayı vaad ve taahhüt eden……………………………………………………………………………….. ….. olup, bundan böyle aşağıda kısaca “MÜTEAHHİT” olarak anılacaktır.

Tebligat Adresi : ……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….

E – ANAHTAR TESLİMİ :

MÜTEAHHİT  tarafından yapılacak ve ilgili kurumlarda tasdik ettirilecek mimari projelere göre yapımı yüklenilen konut tarzındaki bağımsız bölümler ile sosyal tesislerin tasdikli mimari, statik, tesisat projelerine, inşat ruhsatına, teknik yapı şartnamesine ve işbu Sözleşme hükümlerine uygun olarak eksiksiz ve kusursuz bitirilmesi, Yapı Kullanma İzin Belgesi’nin ve kat mülkiyetinin  her türlü vergilerinin ve harçlarının (II no”lu harc beyanamesine gore taahhuk edecek harclar) yüklenici tarafından ödenerek alınmasıdır.Bağımsız bölümlerin her türlü maddi ve hukuki ayıplardan azade bir sekilde iskanlı, önce kat irtifaklı ve sonra kat mülkiyetli tapuları ile anahtarlarının arsa sahiplerine teslim edilmesidir.

MADDE 2 – SÖZLEŞMENİN KONUSU VE HISSE MIKTARLARI :

A – MÜTEAHHIİT, işbu Sözleşme’nin konusunu teşkil eden İstanbul İli,         İlçesi,                               Köyü,          Pafta,            Ada,              Parsel sayısında kayıtlı, …….m2 büyüklüğünde, “arsa” vasfındaki gayrimenkulün üzerinde mevcut imar mevzuatına,tasdikli projesine ve inşaat ruhsatına  göre yapacağı konut tarzındaki bağımsız bölümlerden ARSA MALİKLERİ’nin toplam % ……………..hisselerine tahsis ve tefrik edilecek bağımsız bölümlerin yapımı ve teslimi, ARSA MALİKLERİ’nin de malik bulundukları Sözleşme konusu Parseldeki % …………hisselerinin inşaat karşılığı olarak MÜTEAHHIT”e bu sözleşmenin ……Maddesine göre devredilmesi (satmayı vaad ve taahhüt etmeleri) işbu Sözleşmenin konusunu teşkil etmektedir.

B – ARSA MALİKLERİ, malik bulundukları ; İstanbul İli,         İlçesi,         Köyü, Pafta,            Ada,            Parsel sayısında kayıtlı, ………. –m2 büyüklüğünde, “arsa” vasfındaki gayrimenkulün %……….hissesini uhdelerine ipka ederek , bırakarak %………… hisselerini emlak bedeli olan…………………. ……TL karşılığında, MÜTEAHHİT”e, MÜTEAHHİT”in işbu Sözleşme ile yapımını yüklendiği inşaat bedeli karşılığı olarak bu sözleşmenin ……… maddesine göre satmayı,devretmeyi  vaad, kabul ve taahhüt etmişlerdir.
MÜTEAHHİT  de, İstanbul İli,………..           İlçesi,          Köyü,         Pafta,         Ada ,          Parsel sayılı gayrimenkullerin…… hissesini işbu Sözleşmede yazılı şartlar dairesinde yapacağı inşaat karşılığı olarak toplam emlak bedeli olan……………..TL karşılığında ARSA MALİKLERİ’nden bu sözleşmenin……… maddesine göre devir almayı vaad, kabul ve taahhüt etmiştir. MÜTEAHHİT”egöre ise %……………..arsa payı devri karşılığında inşaat yapılması amacıyla devir almayı vaad, kabul ve taahhüt etmiştir.

Taraflar yukarıda yazılı hisselerin devrinin MÜTEAHHİT”in bu Sözleşme ile yapımını üstlendiği inşaatın karşılığında ödemesi gereken inşaat bedeli olduğunu, bu hissenin hiçbir şekilde nakit karşılığında devir edilmesinin söz konusu olmadığını beyan ve kabul etmişlerdir.
Başka bir ifade ile ; MUÜTEAHHİT, ARSA MALİKLERİ’nden işbu Sözleşme ……. Maddesine göre devir alacağı hissenin bedelini hiçbir şekil ve surette nakit para ödemeden ve mutlak olarak bu Sözleşmede yazılı hükümler dairesinde inşa edeceği yukarıda nitelikleri yazılı inşaatta ARSA MALİKLERİ’nin uhdesinde kalacak konut tarzındaki bağımsız bölümlerin yapımı ve teslimi ile ödeyecektir.

ARSA MALİKLERİ’nin bu Sözleşme ile yükümlülükleri sadece ve sadece MÜTEAHHİT tarafından yapımı yüklenilen inşaatın Sözleşme’ye göre tamamlanarak kendilerine tahsis ve tefrik edilecek bağımsız bölümlerin vergi ve iskan müsaadesi,kat irtifakı ve kat mülkiyetine ait bilumum ödenmesi gereken her türlü harçlar ve vergilerin MÜTEAHHİT tarafından ödenerek ,bütün bu işlemlerin yapılmış olarak teslim alınmasına karşılık devir etmeyi vaat ve kabul ettiği hisselerin bu sözleşmenin ….. maddesine göre MÜTEAHHIT”e vermesidir.
Yukarıda miktarı yazılı inşaat bedeli noter harcına esas teşkil etmek üzere konulan bir değer olup taraflar arasında ileride çıkabilecek bir uyuşmazlıkta bu bedelin her iki taraf yönünden hesabında anlaşmazlık tarihindeki güncel değeri esas alınacaktır.

MADDE – 3 ARSA MALİKLERİNİN GAYRIMENKUL HİSSESİ KARŞILIĞINDA İNŞAAT YAPIMI NEDENIYLE SATMAYI VAAD ETTIGI HİSSENİN MÜTEAHHİT”E DEVİR ZAMANI:

ARSA MALIKLERI,Sözleşme konusu          İli,         İlçesi,             Köyü,          Pafta,          Parsel sayısında kayıtlı ……………………yüzölçümlü arsaya  MÜTEAHHİT ‘in anahtar teslimi kat karşılığı yapacağı inşaat için………… hissesinin tapu ferağ takririni proje tasdik edildikten sonra pürüzsüz olarak inşaat teminat ipoteği tesis etmek suretiyle  MÜTEAHHİT”e  verecektir.( MÜTEAHHİT bizzat kendi üzerine alacaktır.)
Ancak devir bedeli nakden alınmayacağı için müteahhide ferağ edilen kısım üzerine arsa sahipleri lehine satış bedeli karşılığı inşaat teminat ipoteği tesis edilecektir.Kat irtifakı tesis edildiğinde inşaat teminat ipotekleri müteahhide ait bağımsız bölümler üzerine devam edecektir.
Her türlü masraf, alım-satım,tapu harçları ve rücum ile ipotek tesis harçları müteahhide ait olacaktır.Bu ipotekler yapılacak inşaatlarda arsa sahiplerinin alacağı bağımsız bölümlerin teminatıdır.Ve müteahhit sözleşme mucibi inşaatları tamamladıkça aşağıdaki plan dahilinde arsa sahipleri ipotekleri kaldıracaktır.

MADDE 4- UYGULAMA ŞU ŞEKİLDE YAPILACAKTIR. HER BİR BLOK ICIN,

a-Temel izni alınarak ikinci kat tavan betonları döküldüğünde bağımsız bölümlerin % 20”sine isabet eden bağımsız bölümler
b-Sekizinci kat tavan betonları döküldüğünde bağımsız bölümlerin % 10”una isabet eden bölümler
c-İnşaatın karkası yapılıp çatı ve kiremitler örtüldüğünde bağımsız bölümlerin % 10”una isabet eden bağımsız bölümler
d-İnşaatın doğramaları takılıp iç ve dış sıvaları yapılıp sıhhi tesisatları ikmal edildiğinde bağımsız bölümlerin % 20”sine isabet eden bağımsız bölümler
e-Yer döşemeleri,duvar kaplamaları ve boyaların yapılması ,kalorifer,hidrofor,asansör tesisatlarının tamamlanması ile bağımsız bölümlerin % 20”sine isabet eden bağımsız bölümler
f-Tüm inşaatın sözleşme hükümlerine göre ve kat irtifakı tapuları,anahtarlar arsa sahiplerine teslim edilmiş olduğunda bağımsız bölümlerin üzerindeki bakiye kalan %30 ‘una isabet eden bağımsız bölümler üzerindeki inşaat teminat  ipotekleri kaldırılacaktır. Müteahhidin talebi üzerine (b) ve (c) fıkralarındaki oranlar (d) ve (e) fıkralarındaki imalat göz önüne alınarak arsa sahipleri tarafından arttırılabilir.Bu husustaki değerlendirme arsa sahiplerine aittir.Bu oranlar her blok için ayrı ayrı geçerlidir.

Her bağımsız bölümün üzerindeki ipoteğin kaldırılmasında ipotek bedelinde bir değişme olmayacak sadece o bağımsız bölüm üzerindeki ipotek kaldırılarak diğer bölümlerin üzerine kaydırılacaktır.Müteahhidin bu maddeye göre ipotek kaldırılması hususundaki davetlerine mal sahipleri azami on gün içinde icabet eder.

MADDE 5 – PROJELERİN TASDİK EDİLMESİ :

Yapılacak inşaatın bilcümle projeleri MÜTEAHHİT  tarafından hazırlanacak ve mal sahibinin yazılı onayı alındıktan sonra tasdik ettirilerek inşaat ruhsatı alınacaktır. MAL SAHİBİ’nin projelerin yapımı, tasdik ettirilmesi ve inşaat ruhsatının alınması ile ilgili olarak hiçbir sorumluluğu yoktur.
İşbu sözleşmenin imzasından sonra inşaat ile ilgili temel ruhsatı MUTEAHHİT tarafından en geç …………… …..içinde  alınacaktır. Binanın ruhsatı alındıktan sonra en geç ……………. içinde inşaatın yapımına başlanacaktır.
Projelerin uygulanması sırasında muhtemel proje tadilatları da yine ARSA MALİKLERİ’NE danışılarak ve yazılı onayları alınarak yapılacaktır.

MADDE 6 – BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN PAYLAŞIMI:

Müteahhit yapılacak olan binaların projesini hazırlayarak arsa sahibinin onayına sunacaktır. Arsa sahiplerinin onayını aldıktan sonra müteahhit inşaata başlayacaktır. Mimari,statik,tesisat,elektrik projeleri belediyece tasdikli ve tarafların imzalarını taşıyan birer nüshaları belediyeden tasdikten çıkardıktan sonra arsa sahiplerine verilecektir.İşbu projeler sözleşmenin eki olacaktır.
Müteahhit tarafından inşa edilmesi kabul ve taahhüt edilen A blokta bir bodrum,bir zemin ve        normal kattan ibaret olup toplam       kat olarak her katta yüzölçümleri birbirine eşit dörder daireden        daire olmak üzere toplam       adet bağımsız bölüm inşa edilecektir.Anılan bağımsız bölümlerin müteahhit ve arsa sahibi arasındaki bölüşümü işbu sözleşmenin ekinde yer alan paylaşım krokisinde ayrıntılı olarak gösterilmiştir.Buna göre,insşaa edilecek olan A bloktaki bağımsız bölümlerden

Arsa sahibine ait olacak geriye kalan diğer katlardaki daireler toplam  …. daire ise müteahhide ait olacaktır.Ekli kroki işbu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası mahiyetindedir.
Müteahhit tarafından inşa edilmesi kabul ve taahhüt edilen B blokta bir bodrum,bir zemin ve ….. normal kattan ibaret olup toplam…. kat olarak her katta yüzölçümleri birbirine eşit dörder daireden …… daire olmak üzere toplam….adet bağımsız bölüm inşa edilecektir.Anılan bağımsız bölümlerin müteahhit ve arsa sahibi arasındaki bölüşümü işbu sözleşmenin ekinde yer alan paylaşım krokisinde ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Buna göre,inşa edilecek olan B bloktaki bağımsız bölümlerden

Arsa sahibine ait olacak geriye kalan diğer katlardaki daireler toplam……. daire ise müteahhide ait olacaktır. Ekli kroki işbu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası mahiyetindedir.
Müteahhit tarafından inşa edilmesi kabul ve taahhüt edilen C blokta bir bodrum,bir zemin ve normal kattan ibaret olup toplam ….. kat olarak her katta yüzölçümleri birbirine eşit dörder daireden ……..daire olmak üzere toplam adet bağımsız bölüm inşa edilecektir.Anılan bağımsız bölümlerin müteahhit ve arsa sahibi arasındaki bölüşümü işbu sözleşmenin ekinde yer alan paylaşım krokisinde ayrıntılı olarak gösterilmiştir.Buna göre,inşa edilecek olan C bloktaki bağımsız bölümlerden

Arsa sahibine ait olacak geriye kalan diğer katlardaki daireler toplam daire ise müteahhide ait olacaktır.Ekli kroki işbu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası mahiyetindedir.

MADDE 7 – MÜTEAHHİT ’İN  İNŞAAT  İŞİNİN YÜRÜTÜLMESİNDE  UYMAK ZORUNDA  BULUNDUĞU  ESASLAR :

a-      MÜTEAHHİT,işbu  Sözleşme ile yapımın yüklendiği inşaatı,tasdikli inşaat projelerine, inşaat ruhsatına ve işbu Sözleşmeye ve teknik şartnameye daireleri ve ortak mahalleri “anahtar teslimi” inşa edecek ve ARSA MALİKLERİ’NE teslim edecektir. II no”lu harç beyanına göre ödenecek bütün iskan harçları ve vergileri MÜTEAHHİT tarafından ödenerek iskan müsaadesi de MÜTEAHHİT tarafından alınacaktır.
b-      MÜTEAHHIİT  yukarıda yazılı olduğu üzere, inşaatı “anahtar teslimi” olarak yapmayı yüklendiğinden, mali, sosyal sigortalar, iş ve her türlü mevzuattan doğan bilcümle kanuni vecibeleri yerine getirmeyi üzerine almış olduğu gibi, bunlardan doğacak her türlü mali, hukuki, idari ve cezai sorumluluğu da üzerine almıştır.
c-      ARSA MALİKLERİ’nin inşaatın yapımı ile hiçbir sorumlulukları bulunmadığından, inşaat işini fenni usul ve kurallara göre yürütmek, bunun için gerekli her türlü tedbirleri almak MÜTEAHHİT”in vecibesi ve sorumluluğu altındadır.
d-     İnşaat işinin bütün sorumluluğunu MÜTEAHHİT  yüklendiğinden, iş yerinin güvenliğinden ve iş yerinde olabilecek iş kazalarından ve üçüncü veya komşu gayrimenkullere verilebilecek zararlardan münhasıran MÜTEAHHİT sorumludur. Yüklenici işveren, üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortasını yapmak ve poliçenin bir nüshası ile tahsilat makbuzunun bir nüshasını da arsa sahiplerine vermek zorundadır. İnşaat sırasında doğabilecek her türlü kazalardan MÜTEAHHİT tek başına sorumludur. İşçilerin işyerlerinde uğrayacakları iş kazalarından talep edecekleri her türlü tazminattan MÜTEAHHİT tek başına sorumlu olacaktır.
e-      Sosyal Sigortalar Kurumuna iş yerini bildirmek, mükellefiyeti tesis ettirtmek ve sigorta primlerini Kanuna uygun şekilde tediye etmek yükümü MUTEAHHIT”e aittir. ARSA MALİKLERİ’nin bu konularla hiçbir ilgi ve sorumluluğu yoktur. İnşaatın işyeri tescili MUTEAHHIT adına yaptırılacaktır.
f-       İşin fenni mesuliyeti ve bütün işlerin plan ve projelerine uygun şekilde yapılmasını sağlamak, takip etmek, denetlemek ve sonuçlandırmak MÜTEAHHİT”e ait olup, O’nun sorumluluğu altındadır. Yapı denetim şirketiyle ilgili her türlü ödeme ve sorumluluk MÜTEAHHİT”e aittir.
g-      MÜTEAHHİT, işin başından yapı kullanma izin belgesini alıncaya kadar inşaat mahalinde mevzuatın gerektirdiği tüm güvenlik önlemlerini almaya gerek işyerinde çalışan işçilere gerek sair üçüncü şahıslara veya gerekse üçüncü şahıslara ait mallara verilecek her türlü zararlardan veya kazalardan dolayı münferiden ve müstekilen sorumlu olmayı ve bunların bedellerini ve tazminatlarını arsa sahibine rücu etmeksizin ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Bütün bunlara rağmen arsa sahipleri,üçüncü kişilere veya resmi mercilere inşaattan (iş kazası vs.)bir tazminat veya ceza ödemek zorunda kalırsa bunu müteahhitten rücu yoluyla tahsis edeceklerdir. Bu tazminat ve cezaların müteahhit tarafından ödenmemesi halinde bütün bloklardaki bu sözleşmenin dördüncü maddesi f bendindeki işlemlerin eksiksiz yapımı sonrası çözülmesi gereken %30 oranındaki inşaat teminat ipoteklerinin çözümü yapılmayacaktır. MUTEAHHIT tarafından mal sahiplerine verilen……………….liralık ve…………… vadeli teminat mektubu nakde çevrilecektir ve arsa sahiplerinin zararları ödenecektir.
h-      İnşaat nedeniyle İş Kanunu, SSK Kanunu vs.. her türlü mevzuattan doğacak her türlü mali,hukuki,idari ve cezai sorumluluk MÜTEAHHİT”e aittir.

MADDE 8 – KAT İRTİFAKININ KURULMASI :

MÜTEAHHİT , kat irtifakına esas teşkil edecek projelerin ilgili belediye tarafından tasdik edilmesini ve temel üstü ruhsatının alınmasını müteakip …… gün içerisinde kat irtifakını kuracaktır. Yönetim Planı da MÜTEAHHİT  tarafından hazırlanarak, tapuda tescil edilecektir. Ancak kanuni bir zorunluluk temel üstü ruhsatları alındıktan sonra kat irtifakı kurulabilinir.

MADDE 9 – YAPI KULLANMA İZİN BELGESİ (İSKAN)’NİN ALINMASI KAT MÜLKİYETİNİN KURULMASI :

MÜTEAHHİT, yapılacak inşaatın yapı kullanma izin belgesini (iskanı), ARSA MALİKLERİ’ne tahsis ve tefrik edilecek bağımsız bölümlerin “anahtar teslimi” olarak yapımını müteakip alacaktır.
ARSA MALİKLERİ’ne ait bağımsız bölümlere ilişkin II No.lu Harç Beyannamesi MÜTEAHHİT tarafından ilgili Harçlar Vergi Dairesine verilerek, bu beyanname uyarınca ilgili Harçlar Vergi Dairesine verilerek, bu beyanname uyarınca tahakkuk edecek olan harç ve vergiler MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir. Yine müteahhit tarafından kat mülkiyetinin de kurulması esnasında ödenecek her türlü vergi ve harçlar müteahhide ait olacaktır.

MADDE 10 – İNŞAATIN TESLİM SÜRESİ :

Sözleşme konusu inşaatın, temelüstü ruhsatının alınmasından itibaren inşaatın eksiksiz bitirilip teslim süresi ………….. aydır. Peyzaj ve çevre düzenleme işleri bu sürenin içindedir. Bu müddet sonunda binalar eksiksiz olarak bitirilip cins tashihi yapılmış kat mülkiyeti tapuları ve iskan raporu alınmış olarak anahtar teslimi halinde arsa sahiplerine teslim edilecektir.

MADDE 11 – İNŞAATIN TESLİMİNİN GECİKMESİ HALİNDE YÜKLENİCİ TARAFINDAN ÖDENECEK GECİKME CEZASI VE GECİKME TAZMİNATI ÖBÜR TAZMİNATLAR

A)               GECİKME CEZASI (CEZAİ ŞART):
İnşaatın iş bu sözleşme hükümlerine uygun olarak en geç ruhsat alındıktan sonra……… ay içerisinde eksiksiz olarak bitirilip cins tahsisi yapılmış, kat mülkiyeti tapuları ve iskan raporu alınmış olarak anahtar telimi halinde arsa sahibine teslim edilecektir. ( İskanla ilgili her türlü vergi ve harçlar MÜTEAHHİT ‘e aittir.)
İnşaatın mezkur süre sonunda gerek işbu sözleşme koşullarına gerekse işbu sözleşmenin ekinde yeralan teknik şartname şartlarına uygun olarak arsa sahibine teslim edilmemesi, eksik ve bozuk yapılması halinde MÜTEAHHİT,  geciken her ay için daire başına 1000 USD (Amerikan Doları) cezai şart ödeyecektir.

B)                GECİKME TAZMİNATI (KİRA MAHRUMİYETİ):
Yüklenici, teslim tarihinde, sözleşmeye ve imar durumuna uygun olarak ve yapı kullanma izni alınmış olarak inşa edip teslim etmediği takdirde, arsa sahiplerine, her bir daire ve her ay için emsal ve rayiç düzeyinde kira parası ödeyecektir.
Kira parası hesaplanırken, cezai şart ile irtibatlandırılmayacak ve müstakil olarak hesaplanacaktır.

C)                MÜTEAHHİT ’in  her bir bağımsız bölüm için işbu maddede öngörülen aylık cezai şartı ödeme yükümlülüğü ikinci MÜTEAHHİT inşaatı yapıp işbu sözleşme hükümlerine uygun olarak teslim edinceye kadar devam eder.

MÜTEAHHİT inşaata hiç başlamazsa ve yapmaktan vazgeçerse veya inşaatın herhangi bir safhasında müteahhit inşaat taahhüdünü yerine getirmekten vazgeçerse o güne kadar yapmış olduğu işler, malzemeler ve yaptığı harcamaları arsa sahiplerinden isteyemez; alıp veya söküp götüremez.

D)               OLUMLU VE OLUMSUZ ZARARLAR İÇİN TAZMİNAT
Yüklenici sözleşme ve imar mevzuatı gereklerine uygun olarak ve teslim tarihinde inşaatı teslim etmediği takdirde, arsa sahipleri, YASANIN KENDİLERİNE TANIDIĞI YASAL SÜRELER İÇİNDE, sözleşmeden dönerek, hem olumlu ve hem de olumsuz zararlarını birlikte talep edebilir.

E)     Yüklenici ayrıca, gecikilen her ay ve her daire için rayiç ve emsal düzeyinde gecikme tazminatı (kira mahrumiyeti) ödeyecektir. Kira tazminatı hesaplanırken, ceza koşulu ile irtibat kurulmayacak, ayrı ayrı ve tam olarak hesaplanacaktır.

F)     Yüklenici, yapı kullanma izni tarihinden başlayarak, inşaatın iş, işçilik ve malzemenin ve bu suretle meydana getirilen inşaatın sağlamlığından dolayı 5 yıl süreyle garanti vermiştir.

G)    Yüklenici, arsa sahiplerinin önerdiği yapı denetim kuruluşu ile sözleşme yapacak, bu kuruluşun ücretini ödeyecektir. Yüklenici yapı denetim kuruluşunun görevini yapmasına engel olmayacaktır.

H)    Proje çizimi, onaylatılması, harçların ödenmesi, ruhsatların alınması, kısaca ilk işten son iş olan yapı kullanma izninin alınmasına (dahil) kadar tüm iş ve işlemler yüklenici tarafından yapılacaktır. Arsa sahipleri yükleniciye bu konuda yeterli yetkileri bulunan vekaletname verecektir.

MADDE 12 – TESLİM :

MÜTEAHHİT inşa edeceği daireleri ve sosyal tesislerin tasdikli mimari projelerine, inşaat ruhsatına, teknik şartnamesine uygun olarak tamamlandıktan sonra “Anahtar Teslimi” olarak ARSA MALİKLERİ’ne teslim etmek üzere yazılı bildirimde bulunacaktır.
MÜTEAHHİT ’in bildirim tarihinden itibaren en geç …….. gün içerisinde ARSA MALİKLERİ’nin tayin edeceği yetkili fen adamları, MÜTEAHHİT ’in yetkili adamları ile birlikte binanın kabul işlemlerine geçecek ve en geç …… gün içerisinde bu işlemleri tamamlayacaklardır.
Taraflar neticeyi belirten bir teslim tutanağı hazırlayarak, imzalayacaklardır. Eksiklikler var ise bu eksiklikler yapının kullanım amacına uygun olarak kullanılmasına engel değilse blok teslim alınıp, teslim belgesi düzenlenecektir. Ancak mevcut eksikliklerin giderilmesi tarafından süre belirtilerek taahhüt edilecektir. Bütün eksikleri tamamlanınca iskan müsaadesi alınan bu dairelere kat mülkiyeti tapuları da müteahhit tarafından alınacaktır. Ancak bu işler tamamlanınca anahtar teslimi yapılacaktır.

MADDE 13 – YÜKLENİCİYE AİT GİDERLER :

ARSA MALİKLERİ ile MÜTEAHHİT  arasında “gayrimenkul kat karşılığında inşaat yapımı” esasında ve “anahtar teslimi” şeklinde sözleşme yapıldığından, inşaatın yapımı ve gayrimenkulle ilgili bilcümle masraflar, vergi ve harçlar MÜTEAHHİT  tarafından karşılanacaktır.
MÜTEAHHİT  tarafından yapılacak masraflar, vergi, resim, harç ve sair giderler aşağıda gösterilmiştir.

1 – İnşaatın temel üstü ruhsatlarının alınması ile ilgili olarak Belediye Gelirler Kanunu     gereğince ödenmesi gereken vergi,resim ve harçların tamamı, ruhsat alımı sırasında       ödenmesi gereken yapı denetim harcı, ruhsatla ilgili tüm harçlar MÜTEAHHİT       tarafından ödenecektir.
2 – Sözleşme konusu inşaatın yapımında, temelden çatıya ve “anahtar teslimi” olarak kullanılacak bilcümle malzemenin temini, bedelleri, nakliyesi, yerinde imalı ve montaj bedellerinin tamamı MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir.
3 – İnşaatta çalışacak işçilerin, teknik personelin, taşeronların, sair eleman ve personelin bilcümle ücretleri, hak edişleri, sosyal sigorta primleri, vergi stopajları, ikramiyeleri, her çeşit tazminatları ve haklarının tamamı MÜTEAHHİT tarafından ödenecektir.
4 – Bu sözleşmedeki gerek arsa sahiplerinin ve gerekse müteahhidin olmak üzere binaların tamamının bağımsız bölümlerinin yapı kullanma izin (iskan) belgelerinin alınması ile ilgili bilcümle vergi, harç ve masraflarının tamamı MÜTEAHHİT  tarafından, II No’lu Beyannameye göre ödenecek iskan harç ve vergileri de MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir.
5 – Bu sözleşmedeki binaların tamamının kat irtifakının kurulması ve kat mülkiyeti ile ilgili bilcümle masraflar, harçlar ve vergilerin tamamı MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir.
6 – İşbu Sözleşmenin damga vergisi, noter masrafları MÜTEAHHİT tarafından ödenecektir.
7 – Tapuya şerh harcı, tapuya şerh veren(MÜTEAHHİT) tarafından ödenecektir.
8 – İnşaatın devamı süresince işgaliye harçlarının tamamı MÜTEAHHİT tarafından ödenecektir.
9 – Bu gayrimenkulle ilgili sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren emlak vergisinin % 100’ü MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir.
10 – Bağımsız bölümlerin arsa malikleri tarafından sözleşmenin          maddesine göre tapuda MÜTEAHHİT ’e devri (ferağı) sırasında ödenmesi gereken alım ve satım harçlarının % 100’ü MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir. İnşaat teminat ipoteklerinin tesisi ve kaldırılması ile ilgili ödenmesi gereken bilumum vergi ve harçlar da yine MÜTEAHHİT tarafından ödenecektir.
11 – Binaların sözleşme konusu ikmal ve iskan raporunun alınmasından sonra binaların elektrik, doğalgaz ve su bağlantıları MÜTEAHHİT   tarafından yapılacak ve tüm tesisatlar denenip uygunluğu MÜTEAHHİT  tarafından onaylandıktan sonra arsa sahiplerine teslim edilecektir. İskan raporundan sonra MÜTEAHHİT  şantiye elektriği ve su paralarını da ödeyerek ilişkisini kesecektir.
12 – MÜTEAHHİT  inşaat safhasında Sular İdaresi, Elektrik İdaresi ve sair kurumlar ile yapacağı sözleşmeleri ARSA MALİKLERİ’ne vekaleten değil kendi adına yapacaktır. Bu konudaki tüm masraflar MÜTEAHHİT ’e ait olacaktır.
13 – İşbu sözleşmenin imzalanmasından itibaren işbu sözleşmenin hükümlerine uygun olarak KAT İRTİFAKI,KAT MULKIYETI (iskan müsaadesi alınmış olarak) Tapuları ve anahtarları ile birlikte bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine teslim edilinceye kadar arsa sahipleri adına tahakkuk edenlerde dahil olmak üzere gerek gayrimenkul ve gerekse inşaat harcamalarıyla ilgili bütün masraflar bu sözleşmenin masrafları da dahil olmak üzere yapılacak olan keşif proje yaptırılması proje ve ruhsat harcamaları vs. masraflarla bunlara ilişkin K.D.V. tümüyle Emlak alım Vergileri, İskan Harçları Vergileri, Çevre Temizlik Vergileri, KAT İTTİFAKI TESCİL Masrafları Harcı , Belediye ve bilumum resmi ve özel dairelere ödenecek resim ve harçlar tapunun bağımsız bölüm devir masrafları tüm inşaat işçilik ve malzeme masrafları hafriyat ve nakliye bedelleri sosyal sigortalar primleri, stopaj vergileri, şantiye elektrik su masrafları, trafo bedeli, otopark harcı, kanalizasyon elektik su bağlama masrafları, noter harçları masrafları, iş kazaları dolayısıyla doğacak maddi ve manevi tazminatlar, cezai ve hukuki sorumluluklar, bina inşaat vergisi MÜTEAHHİT,  kazanç vergileri, temizleme ve velhasıl işbu sözleşmenin imzalanmasından binaların sözleşmedeki hukuki ve teknik şartlar dahilinde yapılıp teslim edildiği tarihe kadar yapılacak her türlü masraflar cezalar, cezai hukuki ve mali sorumluluklar münhasıran MÜTEAHHİT ’ e ait olup bunlarla ilgili bilcümle ödemelerde MÜTEAHHİT ’e aittir. Keza tadilat ruhsatı, harç ve giderleri ve burada hasren sayılmayan her türlü masraflar ile şantiye binası inşası ve yıkım masrafları, bahçe ve otopark tanzimi vb. masrafların tamamı  MÜTEAHHİT  tarafından karşılanacak ve arsa sahibinden talep edilmeyecektir. İnşaatın devamı sırasında yasalarda yapılacak değişikliklere göre tahakkuk edecek her türlü harç ve vergilerde MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir. İskan alınırken emlak alım vergileri, iskan vergileri II. No’lu Harç Beyannamesi’ne göre ödenecek harç ve vergilerde yine MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir. Ve burada sayılmayan tüm inşaat giderleri de yine müteahhit tarafından ödenecektir.

MADDE 14- ARSA SAHİPLERİNE AİT GİDERLER

ARSA MALİKLERİ tarafından yapılacak masraflar, aşağıda gösterilmiştir:
İşbu Sözleşme’nin imzası tarihinden önceki döneme ilişkin olarak ARSA MALİKLERİ adına tahakkuk etmiş ve/veya edecek olan her türlü vergi, ceza,emlak vergisi ve cezası , gecikme faizleri ve benzeri yükümlülüklerin tamamı ARSA MALİKLERİ tarafından ödenecektir.

MADDE 15 – TAPUYA ŞERH :

Taraflardan her biri tek başına müracaatla işbu Sözleşmeyi İstanbul İli, ……………. İlçesi,…………….Köyü,……………… Pafta,………….. Parsel de satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak tapuya şerh ettirebilir. ARSA MALİKLERİ iş bu sözleşmenin MÜTEAHHİT  tarafından münferiden tapuya şerh ettirilmesini kabul ettiklerini beyan ve ikrar ederler.
Tapuya şerh masrafları YÜKLENİCİ’ye ait olacaktır.

MADDE 16 – ÖZEL ŞARTLAR :

Taraflar arasında uygulanacak özel şartlar aşağıda yazılıdır.
a – MÜTEAHHİT , hiçbir sebep ve şart altında ve hiçbir şekilde ARSA MALİKLERİ’nden fiyat ve maliyet farkı ya da bağımsız bölümlerin paylaşım yüzdesinde herhangi bir değişiklik, bedel ve fark isteyemez.
b – ARSA MALİKLERİ de MÜTEAHHİT ’den bağımsız bölümlerin paylaşım oranında hiçbir şekil ve surette değişiklik talep edemez.
c – İnşaatın devamı sırasında gerek arsa sahibi gerekse MÜTEAHHİT  firma işbu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmez veya sözleşmeye aykırı davranışlarda bulunursa bu takdirde sözleşmeyi ihlal eden tarafa ihtar gönderilerek ihlalin giderilmesi için münasip bir süre verilebilir. Bu süre içerisinde de ihlal giderilmezse sözleşme feshedilebilir.
d – MÜTEAHHİT  projeye aykırı hiçbir değişiklik yapamaz, iskanı engelleyici bir durum olursa vaki zararları ödemekle mükelleftir. Keza arsa sahibine ait bölümler ile ortak bölümleri tadil eder nitelikte bir durum mevcut olursa MÜTEAHHİT  arsa sahiplerinin yazılı onayını almak zorundadır.
e – İnşaat yapımı denetim firmasını seçme hakkı arsa sahibine aittir. Arsa sahibinin seçeceği yapı denetim firmasının ücret ve masraflar MÜTEAHHİT  tarafından karşılanacaktır.
f – Arsa sahibinin işin başlangıcından bitimine kadar bütün işleri  kontrol ettirme hakkı vardır. Aykırı bir durum olduğu taktirde ilgili mercilere yapılacak müracaat ile durum  tespitini müteakip işin durdurulması yetkisine sahiptir.
g – MÜTEAHHİT  işbu sözleşmenin imzalanmasından önce inşaat yapılacak arsayı hem hukuki olarak hem de fiilen incelemiştir. Bu nedenle sözleşmenin imzasını takiben arsa hakkında fikir beyanıyla sözleşmeden vazgeçemez ve bağımsız bölüm artırımı talep edemez.
h – Yetkili ve uzman bir kurum ve kuruluşa zemin etüdü yaptırılacaktır.
ı – MÜTEAHHİT  sözleşmede üstlendiği yükümlülükleri bizzat yerine getirmeye mecburdur. Hiçbir suretle inşaatı başkasına devredemez. Aksi taktirde bu bir fesih nedenidir.
i – İmar durumu ile ilgili olarak inşaata ilişkin hakların artması taraflarca bu sözleşmedeki oranlar dahilinde paylaşılır. Bu durumda tarafların birbirinden ek bir ivaz talebi mevzubahis olamaz.
j – İnşaatın işbu sözleşme hükümlerine uygun olarak süresi içerisinde eksiksiz şekilde bitirilip binanın iskan raporu ve Kat Mülkiyeti Tapularını alarak anahtar teslimi halinde arsa sahibine teslim edilmesi esastır. Her ne sebep ve suretle olursa olsun bina sözleşme ve teknik şartname hükümlerine uygun olarak,kat irtifaklı ve kat mülkiyetli olarak  anahtar teslimi halinde arsa sahiplerine teslim edilmedikçe MÜTEAHHİT ’in işbu sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılmayacaktır.
k – MÜTEAHHİT  arsa sahibinin payına düşen bağımsız bölümlerin inşaatında kendi kusurundan dolayı gecikmeye meydan vermeyecek arsa sahiplerinin payına düşen daireleri kendi payına düşenleri ile aynı sürede tamamlayacaktır
l – MÜTEAHHİT  Kast kusur ve ihmali neticesinde arsa sahiplerine gelebilecek her türlü harç masraf ceza ve tazminat ile bu zararlardan dolayı yine arsa sahiplerine gelebilecek mali hukuki ve cezai her türlü sorumluluklar müteahhide ait olacaktır ve bunların tüm sonuçları arsa sahiplerine rücu edilmeksizin münferiden ve mustakilen MÜTEAHHİT  tarafından ödenecektir.
m – İşbu sözleşme karşılıklı anlayış ve iyi niyet kuralları içinde hazırlanıp imza altına alınmıştır. Yine taraflar işbu sözleşme hükümlerine iyi niyetle riayeti peşinen kabul ederler.
n – Tarafların vefatı halinde varisleri de sözleşmeyi hukuki ve teknik şartları ile beraber bütünüyle şimdiden kabul ve taahhüt ederler.
o – ARSA MALİKLERİ, MÜTEAHHİT ’den teknik şartnameden farklı bir talepte bulunması halinde, iş programının bozulmaması kaydı ile MÜTEAHHİT  imkanlar ölçüsünde bu istekleri yerine getirecektir.
Farklı malzemenin kullanılması süre kaybına neden olması halinde kaybedilen süre inşaat süresine ilave edilecektir.

MADDE 17 – MÜCBİR NEDENLER

Mücbir neden, akdi sorumlulukların tamamen veya kısmen ifasını engelleyen veya geciktiren, kendisinden kaçınılamayan ve önceden kestirilemeyen olayları ifade etmek olup, deprem, doğal afetler, savaş, iç savaş gibi olaylar ile MÜTEAHHİT ’in kusurundan kaynaklanmayan  gecikmelerdir.

İşbu sözleşmeden doğacak anlaşmazlıklar Kartal Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkilidir.

MADDE 18 – TEBLİGAT ADRESLERİ

Tarafların tebligat adresleri işbu Sözleşmede yazılıdır. Taraflar adres değişikliklerini bir hafta içerisinde noter kanalı ile diğer tarafa bildirmedikçe bu adreslere yapılacak tebligatlar geçerli olacaktır.

Binalar, ilgili Belediyesince tasdik edilen elektrik, tesisat, ısı yalıtım, statik ve mimari projeler ile yukarıda yazılı ……… Maddelik teknik şartnameye uygun olarak inşa edilecektir.

MADDE 19-İNŞAATIN TEKNİK ŞARTLARI

Binalar, ilgili Belediyesince tasdik edilen elektrik, tesisat, ısı yalıtım, statik ve mimari projeler ile yukarıda yazılı 29 maddelik teknik şartnameye uygun olarak inşa edilecektir.

maddeden ibaret işbu teknik şartname sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır.

Arsa Malikleri:                                                                                                  Müteahhit

DÜZENLEME SURETİYLE GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ

gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi

DÜZENLEME SURETİYLE
GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ

1. TARAFLAR

İşbu sözleşme, bir taraftan ………………………….adres………………………. adresinde yerleşik …………….SATICI ADI/UNVANI…………………. (bundan böyle kısaca “Satıcı” olarak anılacaktır) ile diğer taraftan  …………………. .adres ……………………………….. adresinde yerleşik (  …………..ALICI ADI/UNVANI…………….) (bundan böyle kısaca “Alıcı” olarak anılacaktır) arasında aşağıdaki şartlar dahilinde imzalanmıştır.

2. SÖZLEŞMENİN KONUSU

İşbu Sözleşme’nin konusu Satıcı’nın maliki olduğu ve adına tescilli, tapunun (……………) ili, (………………………) ilçesi, ……………………………….. köyü sınırları içinde olan pafta (………), ada (………), parsel (………)’da kayıtlı (…………) m2 yüzölçümlü “mesken” niteliğindeki gayrimenkulün (“Gayrimenkul”) Alıcı’ya satışının Satıcı tarafından vaad ve taahhüdü ile Alıcı’nın bu vaad ve taahhüdü kabulünden ibarettir.

3. GAYRİMENKUL’UN SATIŞ BİLGİSİ VE ÖDEME PLANI

3.1. Gayrimenkul’ün toplam satış bedeli (…………satış bedeli……………)TL’dir.

3.2. Taraflar satış bedelinin Alıcı tarafından Satıcı’ya aşağıdaki belirlenen şekilde ödenmesini kararlaştırmıştır:
– Toplam satış bedelinin %(……)’sine tekabül eden (………………………)TL işbu Sözleşmenin imza tarihinde,
– Toplam satış bedelinin %(……)’sine tekabül eden (………………………)TL, işbu Sözleşmenin imzalandığı ayı izleyen aydan itibaren (………) ayda (……………)TL.lik eşit taksitler halinde,
– Toplam satış bedelinin kalan %(……)’si peşin ve nakit olarak tapu senedinin devredilmesi anında

3.3. Taksitler aylık olarak her ayın en geç 5 nci günü Satıcı’nın bildireceği banka hesabına ödenecektir. Alıcı, taksitleri ödemede temerrüde düşerse, her taksit için ayrı olarak taksit bedelinin % (………) gecikme tazminatı ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder.

3.4. Alıcı, satış bedelinin usulüne uygun olarak ödenmemesi nedeniyle, Satıcı’nın sözleşmeyi feshetmesi halinde, toplam satış bedelinin %(……) kısmını karşılayan ilk ödemenin kendisine iadesinden gayrikabili rücu feragat ettiğini peşinen kabul ve taahhüt eder.

4. TAPU DEVRİ

4.1. Sözleşme konusu gayrimenkulün satış bedelinin yukarıda belirtildiği şekilde Alıcı tarafından Satıcı’ya ödenmiş olması kaydıyla; gayrimenkulün mülkiyetinin resmi
ÖRNEK: GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ
2 şekilde Alıcı’ya tapu devri, ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde en geç ……………………………….. tarihine kadar gerçekleştirilecektir. Ancak Taraflar karşılıklı ve yazılı irade beyanları ile bu süreyi uzatabilirler. Satıcı, yukarıda belirtilen tarihe kadar resmi şekilde Alıcı’ya tapu devrini gerçekleştirmediği takdirde her gecikilen ay için Alıcı’ya (…………………)TL.’yi cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Bu durumda, ayrıca Alıcı’nın sözleşmeyi feshetme ve ödemiş olduğu tutarları aylık %(……) gecikme faiziyle birlikte geri alma hakkı saklıdır.

4.2. Satıcı Sözleşme konusu Gayrimenkul’ü Alıcı’ya her türlü yasal kısıtlamadan (haciz, ipotek vs) ari ve boş şekilde teslim edecektir.

5. SÖZLEŞME’NİN DEVİR EDİLMESİ
Taraflar, işbu Sözleşme’den doğan hak ve borçlarını yazılı olarak aralarında mutabık kalmadıkça üçüncü kişilere devir veya temlik edemezler.

6. SÖZLEŞME’NİN FESHİ
Satıcı, Alıcı’nın Sözleşme’den kaynaklanan ödeme yükümlülüklerini tam ve usulüne uygun olarak yerine getirmemesi halinde, işbu Sözleşme’yi feshedebilecektir.
Alıcı’nın fesih hakkı ise yukarıda 4 no.lu maddede düzenlenmiştir.

7. HARÇ VE MASRAFLAR
İşbu Sözleşme’nin tapuya şerh edilmesine ilişkin harçlar ……………………………….. tarafından ödenecektir. İşbu Sözleşme tahtında ve Gayrimenkul’lerin tapuda devri sırasında doğacak (damga vergisi ve Noter masrafları dahil) tüm vergi, harç ve masraflar ……………………………….. tarafından ödenecektir.

8. SÖZLEŞME’NİN TAPUYA ŞERH EDİLMESİ
İşbu Sözleşme tapu kütüğüne taraflarca birlikte veya taraflardan birince şerh edilebilir.

9. TEBLİGAT ADRESLERİ
Tarafların tebligat adresleri Sözleşme`nin birinci maddesinde belirtilen adreslerdir. Taraflarca bu adreslere yapılacak tebligatlar geçerli sayılacaktır. Taraflar adres değişikliğini yazılı olarak diğer Taraf’a bildirmediği takdirde, bu adreslere yapılacak tebligatlar diğer Taraf’ca kabul edilmiş sayılır.

10. İHTİLAFLARIN ÇÖZÜMÜ
İşbu Sözleşme’den doğacak ihtilafların çözümünde (………………………) Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.
İşbu Sözleşme …….. tarihinde ……………..’da…………….. kopya olarak tanzim edilmiştir.

ALICI                                                                                      SATICI

Apartman Huzurunu Kaçıranlar Hakkında Şikayet davası

Apartman Huzurunu Kaçıranlar Hakkında Şikayet

SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

………

DAVACI                   : …

DAVALILAR           :

DAVA                       : 634 NO.LU KAT MÜLKİYETİ KANUNUN 18 NCİ ADRESİ GEREĞİNCE TAHLİYE

AÇIKLAMALAR     : Yöneticisi bulunduğum …….. adresinde mukim bulunan Apartmanda yukarıda isim ve adresini belirttiğim davalılar MAL SAHİBİ olarak oturmaktadır.
Ancak kat maliklerimizin (sakinlerimizin) müteakip tarihlerde yönetimimize dilekçe ile başvurarak davalıların kendilerine rahatsız edici davranışlarda bulunduğu,apartmanda huzuru,sakinliği ve düzeni bozduğunu dile getirmişlerdir.

Davalılara, apartman yöneticisi olarak gerekli sözlü ve yazılı ihtarlar yapıldığı halde davalılar aynı apartmanda oturan kat maliklerini rahatsız eden gürültü ve hareketleri yapmaya devam ettiği ve verdiği rahatsızlığın her an apartmanda düzen ve huzurun kaçmasına ve ileride telafisi mümkün olmayan olayların çıkacağından kuşku duymaktayım.

Tüm ihtarlara rağmen apartmandaki huzur ve düzeni rahatsız eden hal ve davranışlarını düzeltmeyen davalıların 634 sayılı kat maliki kanunun 18 nci maddesine aykırı davrandığından Cankent B Blok 37 Ada daki meskenden TAHLİYESİNE temin için iş bu müracaatı yapmak zarureti hasil olmuştur.

KANUN MADDELERİ: 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 18,24,33 ncü maddeleri ve ilgili hükümler.

SÜBUT DELİLLER     : Yönetim Kurulu Karar defteri,şikayet Dilekçeleri ,tanık beyanları Vs.

NETİCE VE TALEP: İş bu müracaatımızın kabulü ile dilekçemizin bir suretinin davalılara tebliğine, duruşma günü tayinine,yargılama icrası sonunda iddiamiz sübuta ereceğinden davalıların 634 sayılı kat mülkiyeti kanunun ilgili hükümlerine aykırı hareket ederek apartman içerisindeki huzur ve düzeni bozduğundan dolayı ……….. B Blok 37 Ada ADRESİNDEKİ MESKENDEN TAHLİYESİNE;

Dava masraflarının dahi davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

DAVACI
……. B Blok 47 Ada

YÖNETİCİSİ

Apartmanda hasar tespiti dava dilekçesi

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

……….

DELİL TESPİTİ                      :

İSTEYEN                              :

KARŞI TARAF                      :

APARTMAN YÖNETİCİSİ      :

TALEP KONUSU                  : Delil Tespiti,

AÇIKLAMALAR                  : Aleyhine tespit istenen ………….. benimle birlikte beraber ikamet eden diğer kat malikleri ile birlikte oturan apartman yöneticimizdir.

Bu apartmanda ikamete baslayalıdan beri çatıda oluşan eksiklik ve kusurlar sebebi ile mağdur durumdayım. Kusurlu ve eksik yapılan inşaat sebebi ile ve apartman sakinlerinin çatıya monte ettirmiş oldukları güneş enerjisi sistemleri,TV antenleri,buna benzer teknolojik aygıtların monte edilmeleri sırasında ve monte edildikten sonra çatıda meydana getirdikleri hasar ve bacaların kullanım sonrası dökük ve virane bir hal alması sonucu çatılar akmakta ve üst katlar oturulamaz hale gelmektedir.Hatta bu nedenle üst katta mal sahibi olan apartman sakini evini terk etmek zorunda kalmıştır. Bu durumu apartman yöneticisi olarak davalıya defalarca bildirdik ve ihtar ettik. En son ….. 1.Noterliğinin ….. numaralı ve ………. tarihli ihtarnamesi ile ihtar ettim.Ancak noter kanalı ile vermiş olduğum sürenin dolmasına rağmen yönetici hiçbir faaliyette bulunmadığı gibi benimle istisarede de bulunmamıştır.Bu Sebeple Yukarıda bahsettiğim eksiklikleri ve kusurların Apartman Dairelerine verdiği zararların resen mahkemece seçilecek bilirkişi marifeti ile tespitinin yapılmasını,ileride açacağım davaya karine olması yönünden talebimin kabul olunmasını ve gereğini arz ederim.

NETİCE VE TALEP            :Yukarıda arz ve izah ettiğim üzere tespitin yapılmasını,talep olunan hususlarda tespit olunacak durumları gösterir raporun tanzimini ve gereğinin arz ederim.

TESPİT İSTEYEN

APARTMAN YÖNETİCİ ATANMASI DAVASI DİLEKÇESİ

…………………………SULH HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

DAVANIN DEĞERİ : ……………..-TL

KONU : Apartman Yöneticisi Atanması İstemimizdir.

AÇIKLAMALAR :

1-
2-
3-

YASAL NEDENLER : Kat Mülkiyeti Kanunu m.34/6, BK, HUMK ve Sair Yasal Mevzuat.

DELİLLER : Yönetim Planı, Karar Defteri ve sair delil.

İSTEM SONUCU : Açıklanan nedenler ile müvekkilimizin oturmakta olduğu ………… Apartmanına mahkemenizce Yönetici atanmasına karar verilmesini bilvekale talep ederiz.

DAVACILAR VEKİLİ
Avukat —————

Sat Geri kirala

Şükrü kızılot

Ofis, dükkân, otel, fabrika binası, arsa, arazi, şirket binası ve depo gibi üzerinde (aktifinde) kayıtlı gayrimenkulü olan ve özellikle “nakit ihtiyacı” bulunan ve “bankalardan kredi almakta zorlanan” şirketler, bu uygulamadan yararlanarak “bir taşla 12-13 kuş” vurabilirler.
Örneğin, işini büyütmek isteyen ya da nakde ihtiyacı olan bir KOBİ, aktifinde 500 bin liraya kayıtlı ama piyasa değeri 10 milyon lira olan binasını;
1- Bir leasing şirketine 10 milyon liraya satar.
2- 10 milyon lirayı tahsil edip, finansman sorununu çözer.
3- Satıştan doğan kazanç Kurumlar Vergisine tabi olmaz.
4- Satış işlemi KDV’den de istisna tutulur.
5- Satış işleminde, binde 20 yerine binde 4.55 “tapu harcı” alınır.
6- Satışın ardından, leasing şirketi ile sözleşme yaparak, sattığı binayı kiralar.
7-.Ödediği faizleri defterine masraf yazar.
8- Kira ödemesi KDV’den istisna tutulur.
9- Bilançosunda duran varlıklar 500 bin lira azalırken, dönen varlıklar 10 milyon lira artmış olur.
10- Bu tablo, kamu ihalelerinde şirketin rasyolarını olumlu etkiler.
11- Kiralama süresinin bitiminde, binayı geri alır. O aşamada para da ödemez.
12- Binanın geri alımı da KDV’den istisna.
13- Binayı şirket üzerine alırken “tapu harcı” da ödemez.

Sat ve Geri Kiralama

Erdoğan Karahan
Yeminli Mali Müşavir
İstanbul Denetim ve YMM AŞ. Genel Müdürü erdogankarahan@istanbulymm.com

ŞİRKET AKTİFİNDE YER ALAN GAYRİMENKULLER ARTIK BİRER FİNANSMAN KAYNAĞI:

Şirketlerin aktiflerinde gerek fabrika, depo, ofis gibi kullandıkları, gerekse arsa ve arazi gibi yatırım amacıyla elde tuttukları birçok gayrimenkul bulunabilir. Bu gayrimenkullerin atıl durumdan çıkarılarak ekonomiye kazandırılması ve şirketin sermaye yapısının güçlendirilmesi amacıyla, literatürdeki adıyla “İştirak Hissesi ve Gayrimenkul satış kazanç istisnası” olarak bilinen uygulama, Türk Vergi Sisteminde (5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu) yıllardır mükelleflerin yararlandıkları bir uygulama olarak varlığını sürdürmektedir.

Şirketlerin aktifine en az iki yıldır kayıtlı bulunan gayrimenkuller kanunda belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla satılmaları durumunda, satıştan elde edilen kazancın %75’i, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/e maddesine göre kurumlar vergisinden istisna tutulmaktadır. Bunun yanı sıra bu kapsamdaki bir gayrimenkulün satışı aynı zamanda 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesine göre katma değer vergisinden de istisna tutulmuştur.

İşletmelerin aktifinde kayıtlı olan taşınmazların ekonomiye kazandırılması, şirketlerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi, kredi talep edilmesi ve alınması sürecinde yaşanan gecikmeler, finansman sıkıntılarının aşılması ve acil nakit ihtiyaçlarının karşılanmasıamacıyla, kanun koyucu bu defa 6495 sayılı kanunla, birçok açıdan kolaylıklar sağlayan, adeta devrim niteliğinde bir istisna hükmü tesis etmiştir. Makalemizin konusunu bu yeni düzenlemenin sağladığı avantajlar oluşturmaktadır.

Şimdi Gel de Gayrimenkulü Satma:

Şirket aktifinde; dükkan, otel, üretim tesisi, arsa, arazi, yönetim binası,fabrika, ofis, depo gibi gayrimenkuller bulunan ve nakit ihtiyacı olan işletmeler artık bankalardan kredi almak için türlü sıkıntıların için girmeyecek, daha kolay ve daha az maliyetli olan sat, kiralave tekrar geri alyöntemini uygulayabileceklerdir. Bu yeni yöntemin uygulanabilmesi için öncelikle finansal kiralamanın tanımı değiştirilmiş ve düzenleme tam olarak amacına ulaşsın diye vergi kanunlarında da gerekli düzenlemeler yapılmıştır.

Finansal kiralamanın yeni tanımı: “kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşmedir.” Şeklindedir. Bu tanımlamaya göre kiracı elindeki varlığı finansal kiralama şirketine satıp, tekrar finansal kiralama

şirketinden aynı varlığı kiralayabilecektir. Bu durumda finansal kiralama şirketine satış yapan ve kiracı aynı işletme olacaktır. Böylece kiracı elindeki mevcut bir varlık ile finansman temin etmiş olacaktır.

Sat Kirala ve Tekrar Geri Al Yöntemi Olarak Adlandırabileceğimiz Bu Yöntem Nedir ve Nasıl İşlemektedir?

Düzenlemenin özü,şimdiye kadar yaygın olarak kullanılan şirket aktifine kayıtlı olan veya ortağa ait gayrimenkulün bankaya ipotek verilmesi ve karşılığında kredi alınması uygulamasının bir adım öteye taşınmasıdır.

Şirket, elindeki gayrimenkulü finansal kiralama şirketine satar ve parasını alır,finansal kiralama şirketi bu gayrimenkulü, şirkete finansal kiralama sözleşmesi ile kiralar, kira süresincegayrimenkulü kiralayan şirket tarafından leasing şirketine finansal kiralama bedeli (kira) ödenir,finansal kiralama sözleşmesinin sonunda şirket gayrimenkulü tekrar finansal kiralama şirketinden satın alır.

Bu yasal düzenleme vergisel yükler sebebiyle uygulanamaz bir hal almasın diye yapılan bazı vergi düzenlemeleri ile desteklenmiştir. Şimdi yapılan vergisel düzenlemelere değinelim.

Örneğin; Bir şirket aktifine 1 milyon TL. bedellekayıtlı olan ancak piyasa değeri de 7 milyon TL. olangayrimenkulünü, anlaştığı bir Leasing şirketine satıp 7 milyon lirayı tahsil ederek finansman sıkıntısını çözebilir.

-Taşınmaz Satışının 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/e Fıkrasında Düzenlenen Kurumlara Yapılmış Olması Gerekir; Bu kurumlar, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı yapan varlık kiralama şirketleri ile finansal kiralama şirketleridir. (Satış halihazırda uygulanmakta olan istisna hükümlerine göre bu kurumlar dışında kalan gerçek veya tüzel bir kişiye yapılırsa yeni düzenlemeden değil de eski hükümlerden yararlanılacaktır.)

-Satış İşlemi Sonucunda Elde Edilen Kazanç Kurumlar Vergisinden İstisnadır; Yani şirket elde etmiş olduğu 6 milyon TL. kazanç için kurumlar vergisi ödemeyecektir.Yeni düzenlemede elde edilen kazancın tamamı kurumlar vergisinden istisnadır. (Gayrimenkulün satışı varlık kiralama şirketleri ve leasing şirketleri dışında kalan kişi veya kurumlara yapılmış ise diğer şartları taşımaları durumunda istisna, %75 olarak uygulanmaya devam edecektir.)

-Satış İşlemi Aynı Zamanda Katma Değer Vergisinden de İstisna Tutulmuştur; Yani satışı gerçekleştiren şirket 7 milyon tutarında bir satış faturası düzenleyecek ancak bu faturada KDV hesaplamayacaktır.(Katma Değer Vergisi Kanunu 17/4-ubendine göre “Menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların, varlık kiralama şirketlerine devri ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri.” Katma Değer Vergisi Kanunu 17/4-yhükmüne göre de “21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında; finansal kiralama

şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralanmaya konu taşınmazların kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devri.”KDV’den istisnadır.

-İki Yıllık Süre Şartı Kaldırılmıştır; Öteden beri uygulanmakta olan“İştirak Hissesi ve Gayrimenkul satış kazanç istisnası” olarak adlandırdığımız uygulamada, satılacak olan gayrimenkulün istisnadan yararlanabilmesi için şirket aktifinde en az 2 yıldır kayıtlı olması şartı aranırken, yeni düzenlemede herhangi bir süre sınırı yoktur. Bir yıl önce alınarak şirket aktifine kaydedilen bir gayrimenkulün dahi belirlenen kurumlara satılması halinde istisnadan yararlanılacaktır.

-İstisna Tutarı Yüzde Yüzdür; Bunun yanı sıra öteden beri uygulanmakta olan “İştirak Hissesi ve Gayrimenkul satış kazanç istisnasında” satıştan elde edilen kazancın %75’i kurumlar vergisinden istisna iken, %25’i kurumlar vergisine tabi tutulmuştur. Ancak yeni düzenlemede satıştan elde edilen kazancın tamamı kurumlar vergisinden istisnadır.

-Satış İşleminde Düşük Oranlı Harç Uygulanacaktır;492 sayılı Harçlar Kanununun Tapu ve Kadastro işlemlerinden alınacak harçlar başlıklı (4) sayılı tarifesinin “I-Tapu işlemleri” bölümünün yirminci fıkrasına eklenen (g) bendinde “Satıp geri kiralama yöntemi ile gerçekleştirilen kiralama sözleşmeleri kapsamında kiracı tarafından sözleşme süresi sonunda geri alınmak kaydıyla kiralanan taşınmazların kiralayana satışı sırasında devredenden…binde 3,96”oranında tapu harcı alınacağına dair hüküm yer almaktadır. Normal satış işlemlerinde tapu harcı binde 20 olarak uygulanmaktadır.

Daha sonra Leasing şirketine satılan gayrimenkul yapılanfinansal kiralama sözleşmesiyle leasing şirketinden geri kiralanır. Yani işletme artık kendi gayrimenkulünün maliki değil kiracısıdır.

-Bu Kiralama İşlemi Karşılığında Leasing Şirketine Ödenen Faizler ve Kiralar Gider Olarak Yazılabilir; Bu uygulama da yapılan düzenlemenin diğer bir artısıdır. Satış işleminden sonra şirketin eline yüklü bir miktarda nakit geçtikten sonra, şirket küçük bedeller halinde geri ödemelerde bulunmakta ve bu ödemelerini de giderlerine yansıtabilmektedir.

-Ödenen Kiralar KDV’den İstisna Tutulmuştur;KDV Kanunu 17/4-y bendine yukarıda değinilmiştir.

-Gayrimenkulün Geri Alım İşlemi de KDV’den İstisnadır; KDV Kanunu 17/4-y bendine yukarıda değinilmiştir.

-Kiralama İşleminin Sonunda İşletme Kendi Gayrimenkulünü Herhangi Bir Bedel Ödemeden Geri Alır; Çünkü gerekli olan geri alım tutarı zaten aylık taksitler halinde kira olarak leasing şirketine ödenmiştir.

-Taşınmazın Geri Alınma İşlemi Tapu Harcından İstisnadır;Satıp geri kiralama yöntemi ile yapılan kiralama sözleşmeleri kapsamında kiralanan taşınmazların sözleşme süresi sonunda kiracı adına tapuya tescili tapu harcından müstesnadır.

DEĞERLENDİRME:

Normal şartlarda da kredi ihtiyacı olan bir şirket tarafından Bankalara müracaat edildiğinde, çoğu zaman şirketin aktifine kayıtlı gayrimenkuller üzerine kredi veren banka tarafından ipotek koyulmaktadır. Yani şirketlerin aktifinde bulunan gayrimenkuller bankalardan sağlanan finansman ihtiyacının garantisini oluşturmaktadır.

Kanun koyucu yapmış olduğu bu yeni düzenleme ile aktife cari değerinden daha düşük bir bedelle kayıtlı olan gayrimenkulü bulunan, ancak Türk Vergi Sistemi gereği satış yapmadan gayrimenkulünü güncel değerine yükseltemeyen şirketlerin imdadına yetişmiştir. Böylece şirketlerbankalardan kredi almak için uğraşmak zorunda kalmayacak, sat, kirala ve geri al yöntemi ile daha az bir maliyetle finansman ve nakit ihtiyaçlarına çözüm üretebilir duruma geleceklerdir.Sağlanan bu kadar avantajdan sonra insanın tapu dairesine kadar koşası geliyor.