Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. |
Dövizli Sözleşmelerde Son Durum-
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığından:
TÜRK PARASI KIYMETİNİ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN
TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2008-32/34)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2018-32/52)
MADDE 1 – 28/2/2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 8 – (1) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
(2) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
(3) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(4) Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinin işletilmesi amacıyla kiralanmasıyla ilgili gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(5) Gümrüksüz satış mağazalarının kiralanmasına ilişkin gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(6) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
(7) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.
(8) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(9) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(10) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt kiralama sözleşmeleri dışında kalan menkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(11) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; bilişim teknolojileri kapsamında yurt dışında üretilen yazılımlara ilişkin satış sözleşmeleri ile yurt dışında üretilen donanım ve yazılımlara ilişkin lisans ve hizmet sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.
(12) 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda tanımlanan gemilere ilişkin finansal kiralama (leasing) sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(13) 32 sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında yapılacak finansal kiralama (leasing) sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
(14) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin taraf olduğu iş sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(15) On altıncı fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarının veya Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin taraf olduğu gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(16) Kamu kurum ve kuruluşlarının taraf olduğu döviz cinsinden veya dövize endeksli ihaleler, sözleşmeler ve milletlerarası andlaşmaların ifası kapsamında gerçekleştirilecek olan projeler dahilinde; yükleniciler veya görevli şirketlerin ve bunların sözleşme imzaladığı tarafların üçüncü taraflarla akdedeceği veya bahsi geçen projeler çerçevesinde akdedilecek, gayrimenkul satış sözleşmeleri ve iş sözleşmeleri dışında kalan sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(17) 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin olarak yapılan sözleşmelerde sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür. Bu işlemlerle ilgili olarak bankaların taraf olduğu sözleşmelerde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(18) 32 sayılı Karar hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile bu Kanuna dayalı olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil olmak üzere) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılması mümkündür.
(19) Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
(20) Türkiye’de yerleşik yolcu, yük veya posta taşıma faaliyetinde bulunan ticari havayolu işletmeleri; hava taşıma araçlarına, motorlarına ve bunların aksam ve parçalarına yönelik teknik bakım hizmeti veren şirketler; sivil havacılık mevzuatı kapsamında havalimanlarında yer hizmetleri yapmak üzere çalışma ruhsatı alan veya yetkilendirilen kamu ya da özel hukuk tüzel kişiliği statüsündeki kuruluşlar ile söz konusu kuruluşların kurdukları işletme ve şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak sermayelerinde en az yüzde elli hisse oranına sahip olduğu ortaklıkların Türkiye’de yerleşik kişilerle döviz cinsinden veya dövize endeksli bedeller içeren gayrimenkul satış, gayrimenkul kiralama ve iş sözleşmeleri haricindeki sözleşmeleri akdetmeleri mümkündür.
(21) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılamayan sözleşmeler kapsamında düzenlenecek kıymetli evraklarda yer alan bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi mümkün değildir. Ancak, 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş ve dolaşıma girmiş bulunan bu kapsamdaki kıymetli evraklar anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(22) Uluslararası piyasalarda fiyatı döviz cinsinden belirlenen kıymetli madenlere ve/veya emtiaya endekslenen ve/veya dolaylı olarak dövize endekslenen sözleşmeler, 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında dövize endeksli sözleşme olarak değerlendirilir. Ancak, taşımacılık faaliyetlerine ilişkin hizmet sözleşmelerinde akaryakıt fiyatlarına endeksleme yapılması mümkündür.
(23) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.
(24) Bu madde uyarınca akdedilecek sözleşmelerde istisna kapsamına alınan, ancak 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan sözleşmeler de anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(25) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, taşıt kiralama ve yolcu taşıma amaçlı ticari taşıt satış sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(26) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır.
(27) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedellerin 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.
(28) Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesi kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.
32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir. Bir sonraki kira yılı Türk parası cinsinden kira bedeli ise, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli bu fıkrada belirtilen iki yıllık sürenin sonuna kadar geçerli olur.
Bu madde uyarınca sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar için bu fıkra hükmü uygulanmaz.”
MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Kooperatifler iş ve işlemlerinde e-imza kullanabilir mi ?
Kooperatifler iş ve işlemlerinde e-imza kullanabilir mi ?
Kooperatif Seçimlerinde Oy Pusulaları
Gizli oylamada, kooperatif mührü ile mühürlenmiş boş oy pusulalarının kullanılması esastır. Ancak, genel kurulca karar alınmak kaydıyla ayrıca basılı oy pusulası da kullanılabilir. Genel kurulun yalnızca basılı oy pusulası kullanılması yolunda alacağı karar geçersizdir. Genel kurulda kooperatif mührü ile mühürlenmiş boş oy pusulaları ve basılı oy pusulalarından başkaca bir pusula seçim için kullanılamaz. Matbaada basılmış veya yazı makinesi ile yazılmış ya da çoğaltılmış oy pusulaları basılı oy pusulası sayılır
Belediyeler Pazarlık Usulü ile Sosyal Tesislerini Kiralayamazlar.
2886 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin (g) bendinde belirtilen Devletin özel mülkiyetindeki taşınmaz kavramının, hazinenin özel mülkiyetinde olan taşınmazları ifade ettiğini kabul etmek gerekir. Dolayısıyla belediyelerin söz konusu maddeden yararlanarak pazarlık usulü ile kendi mülkiyetinde yer alan taşınmazları kiraya vermesi veya üzerlerinde gayri ayni hak tesis etmesi hukuka aykırıdır.
Kooperatiflerin Kullanacağı Muhasebe Programı Nasıl Olmalıdır ?
Kooperatiflerin Kullanacağı Muhasebe Programı Nasıl Olmalıdır ?
Mali Müşavir Evren Ö[email protected]
Günümüzde paket muhasebe ticari programlarının hızla modası geçerken SAAS dediğimiz tarzda programlar bir çok noktada karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda kooperatiflerin kullanacağı programda kendimce olması gereken özellikleri yazdım. Bunların tamamını bir muhasebe programında beklemek mümkün olmadığını biliyorum. Ancak bence artık kullanılan programların bir anlamda hem satın alma-hem crm-hem muhasebe- hem de finans programı aynı zamanda icra takip programı olması gerekiyor. Hepsinin aynı programda olması mümkün olamayacağı için en azından bu tarz programlar ile uyumlu çalışacak bir alt yapısı olması bence önemli
1- Genel Kurulda alınan kararlara istinaden alınan ödeme kararlarını bir seferde döneme yayarak tahakkuk edebilmelidir.
2-Banka hareketlerini otomatik olarak ortakların carilerine işleyebilmelidir.
3-İşletme Projesi/Tahmini Bütçeyi muhasebe programına yüklemek mümkün olmalı ve yüklenen tahmini bütçe ile fiili durumu kontrol edebilmelidir. Tahmini bütçede yazan hesap kalemleri dışında gider hesabı açmak için yönetici onayı gerekli olmalıdır.
4-Vade farklarını tahsil edilirken ana para faiz ayrımını doğru yapmalıdır.
5-Vade farklarını doğru hesaplamalıdır. Bileşik faiz hesaplaması yapmamalı, faize faiz tekrar hesaplamamalıdır.
6-Düzenli aralıklar ile ödemesini yapmayan ortaklara mail göndermesi gerekmektedir. Mail gönderilmesi için onay verilmesine gerek olmayıp, her ayın belli tarihlerinde kendisi göndermelidir.
7-Ortakların kişisel bilgilerinin tutulması için alanlar olması gerekmektedir. Ortağın ve vekalet verebileceği herkesin imzası sistemde taranmış olarak bulundurulmalı ve genel kurul günü gerektiği takdirde imza taraması yapabilmelidir.
8-Alacak raporunu haftalık olarak yönetim kurulu ve ilgililere göndermelidir. Alacak raporunun formatı basit sade anlaşılabilir ve grafikli olmalıdır.
9-Yönetim ve Denetim kurulu raporlarını bakanlık formatına uygun olarak hazırlayabilmelidir.
10-Ana sözleşmeye göre üç ayda bir hazırlanması gereken denetim raporu programdan çıkartılabilmelidir.
11-Denetim kurulu raporunun hazırlanması ile ilgili denetim kurulu üyelerinin mail adreslerine hatırlatma mailleri göndermelidir. Maile dönüş olmadığı takdirde tekrar gönderilmelidir.
12-Yönetim kurulu raporunun aslında koop bis sistemi üzerinden hazırlanması gerekmektedir. Ana sözleşmeye göre bu raporların hazırlanma süreleri genel kuruldan en az 15 gün önce olduğu için muhasebe programı yönetim kurulu ve ilgililere hatırlatma maili göndermelidir.
13-Hazır un cetvelini bakanlığın formatına göre hazırlamalıdır.
14-Koop bis sistemine ortakların bilgilerini muhasebe programından otomatik aktarmalıdır.
15-Ödemesini zamanında yerine getirmeyen ortakların ihtarname ve uyarı yazılarını herhangi bir komuta gerek kalmadan düzenli olarak hazırlayıp, yönetim kurulu ve avukatlara mail olarak otomatik göndermelidir.
16- Günlük Kasa ve Tahsilat raporunu otomatik olarak her sabah ilgililere mail atmalıdır.
17-Satıcı faturalarının girişinde vade alanını doldurmadan kayıt edilmesine imkan vermemeli, bu sayede sistemden haftalık aylık ödeme tabloları çıkartılmalıdır.
18-Muhasebe programı içinde vergi ödenebilmesi mümkün olabilmelidir.
19-Gider faturaları taranarak muhasebeleştirilebilmeli, ayrıca manuel evrak girişi olmaması gerekmektedir.
20-Muhasebe programı içinde satın alma yaparken teklif toplanabilmeli, trusted supplier gibi bir bölümde bulunan satıcılardan sadece alım yapılabilmelidir.Bu konu kooperatiflerde son derece önemli olup, şaibe olmaması açısından gereklidir.
21-Yönetim kurulu onayları ve banka çıkışları mutlaka sistem içinde banka ile entegre olarak giriş-onay şeklinde olmalıdır. Ödemelere onaya düşmeli ödeme yetkisi olanlar sistemden onaylamadığı sürece ödeme çıkmamalıdır.
22-Muhasebe programı tarafından hazırlanan aylık gelir-gider , nakit girişi-çıkışı gibi raporlar. Yönetim kurulunun uygun gördüğü zaman aralıkları ile ortakların mail adreslerine gönderilmelidir.
23-Muhasebe programı üzerinden sadece mali konular değil, diğer bazı hatırlatmalar ( emlak vergisi , kutlama v.b. ) mailing yapılabilmeli. Bu mailler hem genel hem de kişinin bilgilerine göre özelleştirilebilmelidir.
24-Kooperatif ortaklarının meslek gruplarından yaş aralıklarına, çocuk sayılarına v.b. bütün dataları toplanmalı ve demografisi yönetim kuruluna bilgi olarak sunulabilmelidir.
25-Maillerin altına kişisel verilerin korunması ile ilgili bilgilendirme notları eklenmelidir.
26-Düzenli aralıklar ile anket yapmalıdır veya Survey Monkey gibi programlar ile entegre çalışabilmelidir.
27-Tahsilat noktasında daha verimli olunabilmesi adına raklet programı örnek alınabilir.
28-Mailchimp alt yapısı kullanabilmesi ve oradaki şablonlar üzerinden mailing yapılması kolay hale getirebilir. Ortaklar edinilen bilgilere göre segmente edilerek mail gönderilebilir.
29-Dönemsel olarak kooperatifte olan gelişmeleri https://www.getrevue.co/ üzerinden newsletter gibi gönderilebilir. Örnek olarak inşaat aşamasında ise beton döküldü v.b. oturum aşamasında ise sitemizde şu işler yapıldı gibi. Bu news letterin düzenli gönderilmesi ortaklar ile yönetim arasında iletişimi artıracak ve sorunların çözülmesinde fayda sağlayacaktır.
30-Aylık Bordro raporu adı altında bir rapor çıkarabilmeli , bu rapor sadece rakamlardan değil, departman bazında hangi departmanın maliyeti ne kadar ? ödenen ücretin ne kadarı ssk ne kadarı vergi göstermesi gereklidir.
31-Aynı şekilde dış kaynak kullanımı yapılan yerlerde güvenlik, temizlik ve peyzaj için ödenen faturalarda bu rapora eklenip, çıkarılabilmeli, dış kaynak iç kaynak kullanımı karşılaştırılması da yapılabilmelidir.
32-Mutabakatların otomatik ve sistem üzerinden kendiliğinde e- mutabakat şeklinde yapılması zaten olmaz ise olmazdır.
33-Çek ve senet ile tahsilat var ise sistemde alınan çekin senetin vadesine göre gecikme faizi hesaplanabilmesi mümkün olmalıdır.
34-Kooperatifin sözleşmeleri mutlaka sisteme girilmeli, sözleşmelerin damga vergilerinden , son tarihleri, ödeme şartlarındaki değişiklikler v.b. parametler programa tanımlanmalı, unutulan ve kendiliğinde uzayan sözleşmeler olmamalıdır.
35-Kooperatifin kira gelirleri ile ilgili olarak ise de aynı şekilde sözleşme kira artış tutarlarını otomatik olarak ekleyip kira tutarını sözleşmeye göre kendi hesaplamalıdır.
36-Programın herhangi bir paydaşına tahsilatlar konusunda insiyatif vermemeli, bütün süreçleri otomatikleştirmelidir.
37-Program üzerinden satın alma yaparken – talep girme- teklif toplama- onaya düşme-onaylanma-ödeme- süreçleri giriş onay şeklinde ve süresinde yapılmayan işlerin bir üstüne bekleyen iş diye raporlanacak şekilde kurgulanması gerekmektedir.
38- Kat maliki/ortak/ üye şifre ile kendi ödemelerini ve bildirimlerini hem cep telefonundan hem de internet sayfasından görebilmeli ödeme yapabilmelidir.
39-Hasarlarda Sigorta talebi otomatik açılmalı sistemden sigortaya program üzerinden gönderilebilmelidir.
40-İcratek v.b. programlar ile uyumlu çalışabilmesi gerekiyor.
41-Gib sistemine bağlanarak sistem için beyanname onaylama, görüntüleme ve ödeme mümkün olmas gerekmektedir.
42-Sgk sistemine bağlanarak işe giriş, işten çıkış, prim hizmet bildirge onay, iptal v.b. yapılması gerekmektedir.
43-Trellodaki gibi görev dağıtımı ve son tarih eklenebilir.
Şu an için aklıma gelenler bunlar , yeni bir husus aklıma gelir ise ekleyeceğim. Sizler de önerilerinizi yazarsanız memnun olurum
Saygılarımla
Hata: İletişim formu bulunamadı.
Yeterlilik Belgesi Olmayan İnşaat İşçisi Kalmayacak.
|
İşletme Kooperatiflerinde Sosyal Tesis Kiracıları Ortak olabilir mi ?
İşletme Kooperatiflerinde Sosyal Tesis Kiracıları Ortak olabilir mi ?
Kooperatif Ana sözleşmesinin ortaklık şartları başlıklı 10.maddesine istinaden sosyal tesislerde kira akdine istinaden yer alan ve mülkiyet hakkı bulunmayan kiracılar işletme kooperatifine ortak olabilir mi ?
Konu ile ilgili detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla
https://medium.com/@evrenozmen/i%CC%87%C5%9Fletme-kooperatifi-nedir-6ba19e6d4e76
Google Adsense ( Youtube ) Geliri Olan ve Beyan etmeyenlere Ceza Yağıyor.
Google Adsense ( Youtube ) Geliri Olan ve Beyan etmeyenlere Ceza Yağıyor.
Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Günümüzde artık Televizyon çok az kişinin izlediği, herkesin kendi zevkine göre video yayınları izlediği bir döneme girdik. Özellikle belli yaş altı kişilerin, televizyonda kendilerine gösterilenleri değil, kendi seçtikleri içerikleri , istedikleri zaman seyrettiği bir dönemdeyiz.
Talep arttıkça bu alanda gelir tutarları da arttı. Hazırladığınız ve kolayca yayınladığınız videolara reklam alarak yüksek gelirler elde etmeniz mümkün. Türkiye’de yurtdışına oranla birim gelir tutarı görece düşük olsa da bu tutarlar izlenme saat sayısı ve kanal abone sayısına göre değişiklik arz ediyor.
Bir süredir tarafıma daha önce bu konuda uyarı mahiyetinde yazdığım yazılar nedeni ile kendilerine vergi incelemesi başlatıldığını ve ne yapacağını soran youtube yayıncılarının maillerini almaktayım.
Maliye Bakanlığı 464 Sıra numaralı vergi usul kanunu tebliğine göre bu tip geliri olanlar inceleme altına alındı. Hesabınıza Google Ireland Açıklaması ile gelen tutarlar üzerinden gerekli tespitler yapılarak,geriye dönük 5 yıl için izahat isteniyor.
Öncelikle Youtube üzerinden elde edilen Google Adsense gelirleri vergiye tabi , bu hususta bir şüphe yok. Aynı şekilde mobil uygulamalar üzerinden app store veya android market üzerinden kazanılan Admob geliri gibi.
Katma değer vergisi konusu ise şu şekilde, videonun kenarında köşesinde, başlamadan önce v.b. çıkan reklamlara tıklamalar yurtiçinden ise katma değer vergisi söz konusu ama yurtdışından ise katma değer vergisi olmayacak.
Bu noktada Maliye Bakanlığı bir çok ilde geriye dönük olarak öncelikle bu gelirler için izahat istiyor, daha sonrasında cezalı tarhiyatları yapıyor.
Bu geliri olan kişilerin forumlarda yazmış olduğu yazılardan büyük bölümünün vergi mükellefiyeti açtırmamış olduğu anlaşılıyor.
Sonuç olarak; bu tip gelir elde eden kişilerin mutlaka geliri elde etmeye başladıkları süreçte vergi mükellefiyetlerini açmalarını öneriyorum.
Saygı ve Özlemle Anıyoruz….
Yurtdışı Telefon Kayıt ücreti 500 TL olmuştur.
Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı 170 TL den 500 TL ye yükseltilmiştir.
9 Kasım 2018 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 320 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Yolcu Beraberinde Getirilen Telefon Kullanım Harcı 170 TL den 500 TL ye yükseltilmiştir.
Kooperatifler Düzenli olarak Vergi Borcunuzu sorgulayın
KARAR İLAM HARCI
Günümüzde bir çok kooperatifin devam eden birden fazla davası bulunmaktadır.
Bu süreçte bazı davalar sonuçlanabilmekte ve karar ilam harcı ödenmesi söz konusu olabilmektedir.
Ödenmesi gereken harç önce ¼’ünü ödenir, kalan kısım ise mahkemenin kararının verilmesi üzerine 1 ay içerisinde ödenir. ¾ karar harcının ödenmesi için mahkemece “Harç Tahsil Müzekkeresi” yazılır ve ödemesi gereken tarafa tebliğ edilir.
Bu nedenle karar ilam harçlarının ödenmesinin unutulmaması için düzenli olarak vergi borcu sorgulamanızı öneririz.
Saygılarımızla
Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Site ve Toplu Yapılarda İşletme Projesi Nasıl Hazırlanmalı ve kesinleştirilmelidir?-
İşletme Projesi Nasıl Hazırlanmalı ve kesinleştirilmelidir?
Hazırlayan : Mali Müşavir Evren ÖZMEN
634 Sayılı kat mülkiyeti kanununun 37.maddesine göre işletme projesi hazırlanırken işletme projesi kapsamında herkesin bildiği üzere
a) Anagayrimenkulün bir yıllık yönetiminde tahmini olarak gelir ve gider tutarları;
b) Tüm giderlerden her kat malikine, bu Kanunun 20 nci maddesindeki esaslara göre düşecek tahmini miktar; ( Eğer site yönetim planı farklı bir dağıtım öngörmüyor ise )
c) Tahmini giderlerle diğer muhtemel giderleri karşılamak üzere her kat malikinin 20 nci maddedeki esaslara göre vermesi gereken avans tutarı;gösterilir.
Aslında işletme projesi, site yönetim kurulunun site ile ilgili planladığı faaliyetlerin rakamsal olarak ifade edildiği bir dökümandır. Ancak günümüzde özellikle 1000 konutun üzerinde bulunan sitelerde işletme projesi hazırlamak profesyonel bütçe raporlama bilgisi gerektirmektedir. Bütçe çalışması çok markalı konut projelerinde bile maalesef afaki rakamlara dayanmaktadır.
Öncelikle İşletme projesi ( Tahmini bütçe) hazırlanırken mutlaka bir önceki sene içinde aylık bazda her giderin bütçe varyans analizi yapılmalıdır. Bütçe hazırlama her yıl yeni bir tecrübe edinip bir sonraki yıla daha hatasız olarak bütçe hazırlama prosedürüdür.
Örnek olarak işletme projesinde yer almayan veya daha az tutarda dikkate alınan kar küreme çalışmaları için alınan tuz miktarı veya sitenin yapılaşmasından kaynaklanan kanalizasyon açma gideri, bir sonraki senenin işletme projesinde mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu şekilde her sene sitenin kendine has özelikleri dikkate alınarak her yıl bütçenin gerçeğe en yakın gerçekleşme oranını yakalaması hedeflenir. Yönetim kurulu için hedeflenen bütçe gerçekleşmenin yakalanması, bütçenin zorunlu olmadıkça aşılmaması bir başarı kriteridir. Her ne kadar maliklerden istenen aylık ücretlerin avans niteliğinde olup, yıl sonunda kesin hesaba dönüşse de hiç bir kat maliki bir sonraki senenin aidatından düşmesi karşılığında bu yılın aidatını fazla ödemeyi kabul edeceğini düşünmemekteyim. Bu nedenle hedeflenen bütçenin aşılmaması ve gerçekçi bütçe yapılması kat maliklerinin site yönetimine olan güveninin artıracağı şüphesizdir.
Başka bir ilginç örnek ise 2016 yılında Istanbul’da yaşanan elektrik kesintileri nedeni ile jeneratör yakıt talebi ihtiyacıdır. Bu ve benzer bütçe kalemleri için jeneratör yakıt gideri kalemine ek olarak mutlaka öngörülemeyen gider kalemi toplam bütçenin belli bir oranında bütçeye eklenmelidir.
Bu rakamlara göre bir sonraki yılın enflasyon oranı da dikkate alınmalıdır. Ayrıca mutlaka site yönetim kurulunun imzaladığı sözleşmeler ve ödeme yükümlülükleri göz önüne alınmalıdır.
Bütçe uluslararası şirketlerde hazırlanırken nasıl bir süreç takip ediliyor ise benzer bir süreç yürütülmeli, bütçe çalışmaları kapsamında her birimden bilgi talep edilmelidir. Örnek olarak güvenlik, temizlik, teknik birimler ile görüşüp, talepleri olup, olmadığı, ek personel veya malzeme kalitesindeki eksiklik nedeni ile farklı malzeme talepleri olup, olmadığı kontrol edilmelidir.
Bütçe hazırlanırken eğer site dahilinde çalışan personeller taşeron firma çalışanı değil ise kıdem tazminatı karşılığının mutlaka dikkate alınması gerekmektedir. Kıdem tazminatı karşılığı hesaplanırken ne gereğinden fazla ne de az hesaplanmalıdır. Kıdem tazminatı karşılığı personelin devir hızı dikkate alınarak aktüeryal yöntem ile hesaplanması mümkündür.
Ayrıca sitenin demirbaşlarının yenilenmesi hususu da gerekli ise bu konuda dikkate alınmalıdır.
İşletme projesi iki şekilde kesinleştirilebilir.
1. Kat maliklerine veya bağımsız bölümden fiilen yararlananlara, imzaları karşılığında veya taahhütlü mektupla bildirilir. Bildirimden başlayarak yedi gün içinde projeye itiraz edilmez ise kesinleşir
2. Kat malikleri kurulunda karar alınması
Sonuç olarak tarafımdan bir çok konut ve sanayi sitesi işletme projesi ve tahmini bütçesi hazırlandığı için bu konuda yapılan hataları ve eksiklikleri tespit etme imkanım olmuştur. Sitede yaşayan insanların huzurunun kaçmaması, aidatların karşılığını aldıklarını hissetmeleri için mutlaka işletme projesi özenli ve detaylı olarak hazırlanıp kat maliklerine sunulmalıdır.
Saygılarımla
Mali Müşavir Evren Özmen
Turkey’s Data Protection Board Announces that Advertising Using Data Subjects’ Contact Addresses Unlawfully Must Cease
Turkey’s Data Protection Board (“Board”) has announced that advertising using data subjects’ contact details unlawfully should cease. The Board has stated that those advertising via e-mail, SMS and calls should cease such activities. The Board will impose sanctions for failures to do so.
The Board announced that:
– Data controllers and data processors must cease advertising through e-mail, SMS or calls if such activities do not fall within the scope of exceptions contained in the Data Protection Law, or data subjects’ consent for such processing is not obtained.
– Data controllers must take technical and administrative measures to prevent unlawful access and data processing, as well as provide adequate levels of protection. If data is processed by a third party, data controllers will be deemed jointly liable for such activities.
– Sanctions will apply to those who fail to comply with the points mentioned above. Given the risk of obtaining such information unlawfully, breaches will also be notified to the Prosecutor’s Office.
Please see this link for the full text of Ruling Number 2018/119, which was published in Official Gazette number 30582 on 1 November 2018 (only available in Turkish).
“Information first published in the MA | Gazette, a fortnightly legal update newsletter produced by Moroğlu Arseven.”
Kooperatiflerde Yapı Kayıt Belgesi Bedeli Ödemesi Ek Ödeme Kapsamında değildir.
Evren ÖZMEN
Kooperatif ortaklarının ek ödemelerle sorumlu olabilmesi için, öncelikle sorumluluk hallerinde olduğu gibi, ana sözleşmede bu yönde açık bir hüküm olmalıdır.
Eğer ana sözleşmede bu konuda bir hüküm yoksa, daha sonradan sözleşme değişikliği yapılarak böyle bir yüküm getirilebilir.
Bu durumda kanun koyucu ortakların yararına olarak daha ağır oy çokluğu aramış ve tüm ortakların 3/4’ünün rızasını yani, bu yönde olumlu oy kullanmasını şart koşmuştur (Koop. K. md.52, f.1).
Hata: İletişim formu bulunamadı.
Kooperatiflerde Ek Tasfiye, İhya Nedir Nasıl Uygulanır ?
Sorularınız için:[email protected]
Ek tasfiye
MADDE 547– (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.
GEREKÇE/Madde 547 – Madde, 6762 sayılı Kanunda bulunmayan, fakat uygulamanın ihtiyaçları nedeniyle öğreti ile yargı tarafından benimsenen ve uygulanan bir hukukî kurumu düzenlemektedir. Ek tasfiye, tasfiye işlemleri tamamlanıp tasfiyenin bitirilmiş olmasına rağmen, daha sonra başkaca tasfiye önlemleri alınmasının zorunlu olduğunun anlaşılması halinde başvurulan geçici bir tedbirdir. Bu yeni düzenlemenin esasları şu şekilde sıralanabilir:
Birinci fıkra: Ek tasfiye kararı geçici bir tedbir kararıdır. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemekte, alınması ihmâl edilmiş tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Yapılması ihmâl edilmiş tasfiye işlemlerinin yapılmasını takiben, şirket yine sona erdirilecektir.
(1) Ek tasfiye sadece tasfiyenin kapanmış olmasına rağmen halen alınması zorunlu ek tedbirlere gereksinim duyulması halinde söz konusu olabilir. Zorunluluk yoksa ek tasfiyeye gidilemez. Bu hüküm bağlamında şirketin yeniden sicile kaydedilmesini ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek durumlar özellikle şunlar olabilir:
a) Şirkete ait bazı aktifler, dağıtım sırasında dikkate alınmamaları nedeniyle, dağıtım dışında kalmışlarsa; (bu malvarlığı unsuru bilinmekle beraber unutulmuş olabileceği gibi, sonradan bir malvarlığı unsuru da olabilir).
b) Anlaşmazlık konusu olan ve bu nedenle tasfiyeye ilişkin özel hüküm gereği tevdi edilmiş veya güvenceye bağlanmış bir borç, şirket lehine çözülmüşse ve söz konusu borçların karşılıkları boşta kalmışsa,
c) Malvarlığının dağıtımı esnasında ilgili kanunî hükümlere uyulmamışsa,
d) Pay sahiplerince haksız olarak alınmış olan tasfiye payları için geri verme davasının açılması gerekiyorsa,
e) Organlara karşı sorumluluk davası açılacaksa,
f) Şirket tarafından yapılması ve web sitesine konulması gerekli olan açıklamalar ve şirket tarafından kabul edilmesi zorunluluğu bulunan işlemler varsa,
g) Şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması, şirketin bir davada davalı olarak bulunması veya aleyhine icra takibi yapılması söz konusu ise.
(2) Yeniden tescil isteğinde bulunulabilmesi ve ek tasfiye yapılabilmesi, üç ana şartın gerçekleşmesine bağlıdır: Bu şartlar yukarıda örnek olarak verilen hallerde aranır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir.
a) Yeniden tescil isteği korunmaya değer bir menfaate dayanmalıdır (menfaat şartı). Korunmaya değer menfaatin varlığı inandırıcı delillerle açıklanmalıdır. İstemin ve ilgili delillerin inandırıcı olmaları yeterlidir. İspat şart değildir.
b) Yeniden tescil isteği amaca ulaşmada kullanılabilecek tek yol olmalıdır (amaca ulaşma şartı). Bu nedenle amacın gerçekleştirilmesinin bir başka yolu varsa ve örneğin alacağın bir başka şekilde elde edilmesi imkânı bulunuyorsa yeniden tescil isteğinde bulunulamaz.
c) Sicil memurunun şirketi sicilden silme kararına karşı; bir alacağın veya aktifin varlığı kanaat doğuracak bir şekilde belgelendirilerek, silme kararının iptali dava olunmalıdır.
(3) Ek tasfiye, tasfiyenin gayesinde herhangi bir değişikliğe yol açmaz. Şirket yine tasfiye şirketidir ve şirket organları tasfiye gayesi çerçevesinde işlem yapmak zorundadır.
(4) Ek tasfiyeyi talep edebilecek kişiler sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar, tasfiye memurları, son yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri ve şirket alacaklılarıdır. Ticaret sicil memurunun talepte bulunma yetkisi yoktur. O sadece ilgilileri talepte bulunmaya zorlayabilir.
(5) Ek tasfiye, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden talep edilir.
(6) Ek tasfiye, şirketin sicile yeniden tescilini talep etmeye yöneliktir.
İkinci fıkra: Mahkeme davada, talebin doğruluğunu inceledikten sonra, olumlu sonuca varırsa şirketin yeniden tesciline karar verir. Mahkeme gösterilen delilleri inandırıcı bulmazsa, yeniden tescil talebini reddeder. Davanın reddine karşı temyiz yoluna başvurulabilir.
(1) Ek tasfiye kararının tescili bildiricidir. Zira, eksik kalan işlemler nedeniyle gerçekte tasfiye sona ermemiştir. Tescil üzerine şirket, tüzel kişiliğini yeniden kazanır ve organlar yeniden çalışmaya başlarlar. Ancak, bu durum şirketin sona ermiş olduğu gerçeğini değiştirmez. Şirket yine tasfiye şirketidir.
(2) Ek tasfiye halinde yeniden alacaklılara çağrı yapılmasına ve bloke yılına gerek yoktur.
(3) Ek tasfiye tamamlandıktan sonra, yeni bir kapanış bildirimi, tescil ve defterlerin korumaya alınması işlemlerine ihtiyaç vardır.
(4) Ek tasfiye başlatıldığında tasfiye memurları yeniden atanmalıdır. Zira, önceki tasfiye memurlarının görevi sona ermiştir. Bu nedenle, mahkeme şirketin tescilini takiben tekrar son tasfiye memurlarını veya yeni kişi veya kişileri tasfiye memuru olarak atar. Davacı amaca uygun şekilde önceden şahsî bir öneri de sunabilir. Mahkemenin belirlediği tasfiye memuruna karşı temyiz yoluna başvurulabilir.
(5) Atanan kişi ticaret siciline tescil ve ilân ettirilmelidir. Tescil, yeniden atanan tasfiye memurları tarafından gerçekleştirilir.
(6) Ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredicidir. Bu usulden sözleşme hükümleri ve genel kurul kararlarıyla ayrılmak caiz değildir.
PERAKENDE TİCARETTE UYGULANACAK İLKE VE KURALLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK-7 KASIM 2018
Değişiklik ileBüyük mağaza, zincir mağaza ve tedarikçilerce bir gün içinde üreticiden teslim alınan birinci fıkra kapsamındaki malların en fazla yüzde beşi satılamadığı gerekçesiyle iade edilebilir. % 5 den fazla iade mümkün değildir.
Perakende işletmelerce üretici ve tedarikçiye yapılacak ödemeler
MADDE 12/C – (Ek:RG-28/9/2018-30549) (1) Hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı büyük mağaza ve zincir mağazalar ile bayi işletme ve özel yetkili işletmelerce, 5362 sayılı Kanunun 62 nci maddesi ile 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 12 nci maddesi çerçevesinde azami fiyatları tarifeyle belirlenen malların temini karşılığında üretici ve tedarikçiye birim miktar başına yapılacak ödeme, tarifedeki azami fiyatın yüzde seksenbeşinden az olamaz.
|
Üreticiye yapılacak ödemeler
MADDE 12/C – (1) 5362 sayılı Kanunun 62 nci maddesi ile 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 12 nci maddesi çerçevesinde azami fiyatları tarifeyle belirlenen hızlı tüketim mallarının temini karşılığında üreticiye birim miktar başına yapılacak ödeme; tedarikçiler ile büyük mağaza, zincir mağaza, bayi işletme ve özel yetkili işletmeler için tarifedeki azami fiyatın yüzde seksen beşinden, bunların dışındaki perakende işletmeler için ise yüzde sekseninden az olamaz. (2) Büyük mağaza, zincir mağaza ve tedarikçilerce bir gün içinde üreticiden teslim alınan birinci fıkra kapsamındaki malların en fazla yüzde beşi satılamadığı gerekçesiyle iade edilebilir.
|
Defter Raporu Beratı nedir ?
E – DEFTER DUYURU (06.11.2018)
————————————————-
2019/Ocak döneminden itibaren e-defter mükelleflerine “Defter Raporu Beratı” gönderme zorunluluğu getirildi.
GİB tarafından uyumlu yazılım firmaları için yayımlanan duyuruya göre e-defter kullanıcıları, GİB’e gönderdikleri berat dosyalarına ek olarak “Defter Raporu Beratı” olarak adlandırılan yeni bir dosyayı da Başkanlığa iletmekle yükümlü kılınmıştır.
“Defter Raporu Beratı”, 2019/Ocak döneminden başlamak üzere aylık dönemler halinde ve aynı sürede (ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar) berat dosyalarının yanı sıra Başkanlığa gönderilecektir.
Defter Raporu Beratı dokümanı temel olarak; revize edilmiş berat yapısının genişletilmiş bir şekli olarak düşünülebilir.
Beratta vergi detayı olarak kurgulandırılan bölüm, Defter Raporu Beratında hesap detayı şeklinde kurgulanmıştır.
Defter Raporu Beratında hesap detayı oluşturulurken; ilgili ayın kebir defterindeki hesapların her biri için birer kayıt yaratılacaktır.
Kebir hesap bazında yaratılan her bir kayıt sırasıyla; Hesap Kodu, Hesap Adı ve ilgili döneme ilişkin o hesaba ait toplam Borç İşlem Sayısı, Borç Tutarı; Alacak İşlem Sayısı ve Alacak Tutarı bilgilerini içerecektir.
Bir ayda kaç parçalı defter oluşturulursa oluşturulsun 1 adet “Defter Raporu Beratı” üretilecek, şubeli yapı kullanılmış ise aynı şekilde ilgili ayda her şube için 1 adet “Defter Raporu Beratı” üretilecektir.
—
Evren Özmen
Mali Müşavir-Cpa
Özmen Mali Müşavirlik
Teknik Yapı Deluxia Palace A-157/158/160
Batı-Ataşehir İstanbul
t: +90 216 352 29 61
e: [email protected]
www.ozmconsultancy.com LinkedIn icon
The content of this email is confidential and intended for the recipient specified in message only. It is strictly forbidden to share any part of this message with any third party, without a written consent of the sender. If you received this message by mistake, please reply to this message and follow with its deletion, so that we can ensure such a mistake does not occur in the future.
YAPI KOOPERATIFLERININ EMLAK VERGISI KANUNU KARSISINDAKI DURUMU
YAPI KOOPERATIFLERININ EMLAK VERGISI KANUNU KARSISINDAKI DURUMU
Kooperatif Uzmanı
Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Genel Bilgi
31.12.1997 tarihinden itibaren konut yapı kooperatiflerinin arsaları ile bu arsalar üzerine inşaa ettirdikleri konutlar, emlak vergisine tabi olmuştur. Bu nedenle konut kooperatifleri de sahibi oldukları arsa ve binalar için emlak vergisi beyannamesi verip, emlak vergisi ödemek ile mükelleflerdir.
Bilindiği üzere ferdi mülkiyete geçilmeyen kooperatif binalarında mülkiyet kooperatif adına tescilli olduğundan, tapular ortaklar adına tescil edilmediği sürece inşaatlar tamamlanmış olsa bile emlak vergisi mükellefi kooperatif tüzel kişiliğidir. Kur’a veya tahsisin yapılmış olması, ortakların vergi mükellefi olmasını gerektirmeyeceği gibi, Emlak Vergisi Kanunu’nun 3. maddesine göre intifa hakkı sahibi olmaları da bina beyannamelerini kendi adlarına vermelerini gerektiren bir husus değildir.
Arsa maliki kooperatif olduğu sürece (tapu devri yapılmadığı sürece ) emekli ortakların 200 metrekareyi aşmayan tek konutları olsa dahi indirimli bina vergisi oranı (sıfır) uygulamasından yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.
Özetle:
1- Yapı kooperatiflerinin arsaları, emlak vergisine tabidir.
2- Konut yapı kooperatiflerinin konutlar ile ilgili vergi değerinin ¼’ü için inşaatın sona erdiği bütçe yılından itibaren 5 yıllık süre ile geçici olarak emlak vergisinden muaftır.
3- Organize Sanayi bölgesinde yer alan işyerleri-(sanayi siteleri) kiraya verilmemek şartı ile daimi olarak emlak vergisinden muaftır. ( İşyerini kendi kullananlar emlak vergisi ödemeyeceklerdir)
4-Yapı kooperatiflerinin kiraya vermedikleri kendi hizmet binaları, daimi olarak emlak vergisinden muaftır.
5- Kooperatiflere ait tasarrufları, yani yapılaşması kısıtlanan arsaların ilgili yönetmelik kapsamında emlak vergisi ödenmelidir.
6- Toplu işyeri yapı kooperatiflerinin kiraya vermedikleri kendi hizmet binaları için emlak vergisi ödemezler.
7- Yukarıdaki muafiyet hükümlerinden yararlanılması için yasal süresinde bildirim verilmiş olmalıdır. Aksi halde süresinde verilmeyen bildirimin geciktirildiği süre muafiyet süresinden düşürülmektedir. Muafiyetten yararlanmak için işyerinin el değiştirmesi bir engel teşkil etmemektedir.
8- Kamuya ait taşınmazların emlak vergisine tabi olmaması nedeniyle, Hazineden veya başka bir kamu kurumundan kiralık arsa üzerine inşaat yapan kooperatiflerin arsaları emlak vergisine tabi olmadığı gibi, daha sonra binaya dönüşmesi durumunda verilecek emlak vergisi beyannamesinde de (bina olarak) arsa ile ilgili emlak vergisi hesaplanmayacaktır
9-Yapı Kayıt Belgesi alınan ve daha önce emlak beyannamesi verilmeyen yerler için Belediyelerin geriye dönük tarhiyat yapma hakkı bulunmaktadır
10-Organize Sanayi Bölgelerindeki arsalar Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar emlak vergisinden muaftır.
Saygılarımla
İşletme Aşamasına Gelmiş Organize Sanayi Bölgelerinde Kiralar için Fatura düzenlenmeli midir ?
İşletme Aşamasına Gelmiş Organize Sanayi Bölgelerinde Kiralar için Fatura düzenlenmeli midir ?
Mali Müşavir Evren ÖZMEN