Örnek Kooperatif Birleşme Sözleşmesi

Birleşme Sözleşmesi

S.S ………….. Gayrimenkul İşletme Kooperatifi ile S.S …………… Yapı Kooperatifi arasında akdedilen Birleşme Sözleşmesi

Birleşme Şartları

Bir tarafta İ.T.O Ticaret sicil Memurluğunun ….. sicil numarasında kayıtlı S.S ……… Yapı Kooperatifi ile diğer tarafta İ.T.O Ticaret Sicil Memurluğunun ……. sicil numarasına kayıtlı S.S ……….. Gayrimenkul İşletme Kooperatifi arasında iş bu Birleşme Sözleşmesi akdedilmiştir.

Madde 1- Gerek devralan S.S ………. Gayrimenkul işletme Kooperatifi ve gerekse devreden S.S …………. Yapı Kooperatifi Genel Kuralları Kooperatiflerin Faaliyetlerini dikkate alarak aşağıdaki şartlarla devreden S.S ………….. Yapı kooperatifi Devralan S.S …….. Gayrimenkul İşletme Kooperatifine katılması sureti ile birleşmesini uygun bulmuştur.

Madde 2-Birleşmede S.S ………..Yapı Kooperatifi ve Devralan S.S ……… Gayrimenkul İşletme Kooperatifinin 31.12.2015 tarihli bilançoları esas alınarak ve Birleşme Sonucunda Devreden Kooperatif tasfiyesiz infisah etmiş olacaktır.

Madde 3-Devralan S.S. ………. Gayrimenkul İşletme Kooperatifi kül halinde Devreden S.S. ………. Yapı Kooperatifinin tüm aktiflerini ve pasiflerini ve ortak paylarını aynen bilançosuna aktaracaktır.

Devreden S.S. …….. Yapı Kooperatifinin Ortaklar Pay Defterine kayıtlı tüm ortaklık payları 31.12.2015 tarihli bilançonun devri ile devir alınan tüm ortaklık payları devralan S.S. …….. Gayrimenkul İşletme Kooperatifinin Ortaklar Pay Defterine kayıt edilmesi sureti ile bütün hak ve sorumlulukları ile birlikte devrolunmuş/değiştirilmiş olacaktır.

Birleşme ile kazanılan ortaklık payları, devreden kooperatifin bilançosunun Aktif ve Pasifi ile devir alındığı 31.12.2015 tarihli bilançosu ile bilanço karına hak kazanacaklardır.

Madde 4-Taraflar birleşmenin tescil edilmesinden sonra ilan tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde tescil tarihi itibari ile düzenlenmiş devir bilançolarını ve devreden S.S. ……………. Yapı Kooperatifinin gelir-gider tablolarını da ekleyerek müştereken imzalayacakları Devir Beyannamesini birleşme sonucu tasfiyesiz infisah eden devreden S.S. ………… Yapı Kooperatifinin bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne verecektir.

 

Madde 5-Devralan S.S. …………. İşletme Kooperatifi, birleşme sonrasında tasfiyesiz infisah edecek olan devreden S.S. ……..Yapı Kooperatifinin tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğine dair bir taahhütnameyi Devreden kooperatifin bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne verecek, talep halinde ayrıca yeterli teminat gösterecektir.

Madde 6-Birleşme tarihi olan ………….tarihi itibari ile birleşmenin İ.T.O. Ticaret Siciline tescil edildiği tarih arasındaki süre zarfında vuku bulacak Devreden S.S. …………. Yapı Kooperatifinin muamelatı ayrı olarak tutulacak, birleşmenin tescilini müteakip söz konusu muamelatın bakiyesi devralan S.S. …….. Gayrimenkul İşletme Kooperatifinin kayıtlarına intikal ettirilecektir.

Madde 7-Devreden S.S. …….. Yapı Kooperatifi aktifinde yer alan tüm varlıkları (nakit, alacaklar vb) ile doğmuş doğacak olan tüm borçları birleşmeden itibaren tümüyle Devralan S.S. ……… Gayrimenkul İşletme Kooperatifine devir ve intikal edecektir.

Madde 8-Devreden S.S. ………. Yapı Kooperatifinin müracaat etmeyen alacaklıları ile vadesi gelmemiş ve ihtilaflı bulunan borçlarına ilişkin olarak Türk Ticaret Kanununun 445.maddesi hükmü dairesinde hareket edilecektir.

Madde 9-İş bu birleşme sözleşmesi Devreden S.S. ………. Yapı Kooperatifinin ve Devralan S.S. ………. Gayrimenkul İşletme Kooperatifinin yapılacak ilk genel kurul toplantısında onaylanmasından sonra ……… tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.

Devreden Kooperatif

S.S. ………. Yapı Kooperatifi

Ticaret Sicil No: ……

Vergi Dairesi: ….Vergi Dairesi

Vergi No: …….

Adres:……..

 

Yönetim Kurulu

 

 

 

 

Devralan kooperatif

S.S. …….. Gayrimenkul İşletme Kooperatifi

Ticaret Sicil No: …..

Vergi dairesi: …… Vergi Dairesi

Vergi No:

Adres: ……..

 

Yönetim Kurulu

 

2017 Yılı Kurumlar vergisi önemli Bilgiler

BORA YARGIÇ

Vergisel anlamda önemli değişikliklerin yaşandığı 2017 yılına ilişkin olarak bu yıl son defa %20 oranından hesaplanıp beyan edilecek olan 2017 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesinin düzenlenmesi ve beyanı tarihi yaklaştı.

Yıllık Kurumlar Vergisi Beyannamesi 1 Nisan 2018 tarihi itibarıyla artık nihai olarak verilebilir hale gelecek olup, İdare tarafından bir uzatma gelmediği takdirde 25 Nisan 2018 günü akşamına kadar beyan edilme zorunluluğu taşıyor.

Bu yıl yapılan vergisel değişikliklerle 1 Nisan 2018 tarihinden itibaren beyan edilebilecek olan 2017 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesine ilişkin önemli değişikliklere bir göz atalım.

Vergiye Uyumlu Mükelleflere Getirilen Vergi İndirimi

6824 sayılı Kanun’un 4. maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga mükerrer 121. maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş ve 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi 8 Mart 2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

İlgili madde uyarınca; “ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. Vergi indiriminden yararlanabilmek için getirilen şartlar 301 nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmış olup kısaca;

  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması gerekmektedir.
  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması, şarttı getirilmiştir.
  • İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.

301 No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde ayrıca; Bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibareleri, Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade ettiği de ayrıca hüküm altına alınmıştır.

Bu noktada dikkati çekmek istediğimiz husus; yukarıda belirtilen şartları taşıyanların, yıllık kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan verginin %5’ini ödenecek kurumlar vergisinden indiribileceğidir.

Bunun anlamı %5 düşük oranda kurumlar vergisi ödemesi olmayıp, hesaplanan verginin yani %20 oranındaki kurumlar vergisi oranının %5’i oranında bir indirim sağlanacak olmasıdır. Bu da %1 oranında bir kurumlar vergisi indirimine tekabül etmektedir.​

2017 yılı Yatırım Harcamaları ve İndirimli Kurumlar Vergisi

Bakanlar Kurulu Kararı 2017/9917 Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar’a eklenen 8.madde uyarınca; ​

2012/3305 sayılı Karar ve daha önceki kararlara istinaden imalat sanayiine yönelik “US-97 Kodu: 15-37″ düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 1/1/2017 ile 31/12/2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek yatırım harcamaları için;

a) Bina-inşaat harcamalarında KDV iadesi uygulanacaktır.

b) Bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi desteğinde uygulanacak;

  • Yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle,
  • Kurumlar vergisi veya gelir vergisi indirimi tüm bölgelerde %100 oranında
  • ​Yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı %100 olmak üzere
teşvik belgesi üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanacaktır. Bu durumda yatırım teşvik belgeli ve yatırımı devam eden mükellefler için yatırım teşvik mevzuatının 2017 yılı için daha avantajlı hale getirilmiş olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

Kurumlar Vergisi Beyannamesinde 2017 yılı Nakit Sermaye Artırımı Faiz İndirimi

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, 2017 hesap dönemine ilişkin olarak indirim uygulamasında TCMB tarafından en son açıklanan %17,06 (yüzde onyedi virgül sıfıraltı) oranı dikkate alınacaktır.

Burada da dikkat çekeceğimiz husus; Eğer 2017 yılında kazanç bulunmuyor veya yeterli değil ise Nakit Sermaye Artırımı Faiz İndirimi tutarı ertesi yıla devrebilecek ancak endekleme yapılamayacak olmasıdır.

2017 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Taşınmaz Satışı İstisna Oranı

7061 sayılı Kanun’un 89’uncu maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin birinci cümlesi değiştirilmiş olup; Taşınmazların satışından doğan kazançlara uygulanan %75’lik istisna oranının %50’ye indirilmiştir.

5 Aralık 2017 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın %50’lik kısmına istisna uygulanacak; bu tarihten önce yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın ise %75’lik kısmı istisna uygulamasına konu edilebilecektir.

5 Aralık 2017 tarihinden itibaren yapılan taşınmaz satışlarından elde edilen kazancın ise %50’lik kısmına istisna uygulanacağından, bu tarihten itibaren yapılan taşınmaz satışlarına ilişkin olarak kazancın sadece istisnaya konu edilen %50’lik kısmı fon hesabına alınacaktır.

2017 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Finansman Gider Kısıtlaması

Hatırlanacağı üzere, Gelir Vergisi Kanununu Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler bașlıklı 41/ 9. Maddesi ile 1 Ocak 2013 tarihinde yürülüğe girmek üzere, finansman gider kısıtlaması getirlmiş olup; kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını așan ișletmelerde, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, ișletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilișkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu așmamak üzere Bakanlar Kurulunca kararlaștırılan kısmın indirim imkanı kaldırılmıştır.

Halen Bakanlar Kurulu`nun Kararı yayımlanmadığından 2017 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Finansman Gider Kısıtlaması uygulanmayacaktır.

2017 yılı Kurumlar Vergisi Oranı ve 2018 yılı yeni Kurumlar Vergisi Oranı

Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 10.maddeye istinaden halen kurum kazancı üzerinden yüzde 20 oranında alınan kurumlar vergisi, kurumların 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerinde yüzde 22 olarak uygulanacak.

2017 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde son olarak %20 oranı uygulanacaktır.

2017 yılı Kurumlar Vergi Beyannamesinin Kanuni Süresinde Beyanı ve Ödenmesi

2017 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesi yasal süresi olan 25 Nisan tarihine kadar verilmelidir. Beyannamenin yasal süresinde verilmemesi hem usulsüzlük cezası doğurabilir hem de yararlanılması gereken bazı haklardan yararlanılamaması sonucu doğurabilecektir. Bu nedenle kanuni süresinde beyana dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Kurumlar Vergisi Beyannamesi, verildiği ayın sonuna kadar ödendiği için 2017 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesi’nin son ödeme tarihi 30 Nisan 2018 Pazartesi olacaktır.

2017 Yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Eksiksiz Olarak Doldurulması

Beyannamede yer alan doldurulması gereken bütün alanlar mutlaka doldurulmalıdır. Özellikle istisnalara ve zararlara ilişkin satırların doldurulması önem arz etmektedir.

Kazanç olmasına rağmen istisnalardan yararlanılmaması, bu hakkı geri getirilemez şekilde yok etmektedir. Bu çerçevede, kazanç olmasına rağmen, herhangi bir nedenle yatırım indirimi hakkının kullanılmaması, bu hakkı ortadan kaldırmaktadır. ​

Bu durumda; kullanılmayan bu hakkın pişmanlık yoluyla kurumlar vergisi düzeltme beyannamesi verilerek düzeltilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda da kullanılmayan hakkın 2017 yılı kurum kazançlarından indirimi de mümkün bulunmamaktadır.

Kooperatif Kurma Masrafı Hesaplama-2018

Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri nasıl kurulur ?-EVREN ÖZMEN

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin Kuruluş ve Ana sözleşme Değişiklik İşlemleri

GENELGE (2018/3)

Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin kuruluş ve anasözleşme değişiklik işlemlerinin daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla, bundan böyle aşağıdaki hususların uygulanması uygun görülmüştür.

1. Kooperatif anasözleşmede açıkça belirtilmek şartıyla il ve ilçe merkezlerinde kurulur.

2. Kooperatiflerin çalışma bölgesi ilçe sınırlarıdır.

3. Kooperatif en az 250 tütün üreticisi gerçek kişi tarafından kurulur.

4. Kuruluş başvurusu, ilgili Valiliğe (Ticaret İl Müdürlüğü) yapılır. İlgili Valilik yapılan başvuruyu bu Genelge çerçevesinde inceler, varsa eksikliklerin giderilmesini sağlayarak, uygun koşulları taşıyan kuruluşa ilişkin belgeleri, bir yazı ekinde kuruluş izni için Bakanlığımıza (Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü) gönderir.

5. Başvuru dilekçesi ekinde;

a) İlgili meslek odasından alınmış veya doğrulama kodu bulunması şartıyla elektronik ortamdan temin edilmiş, tüm kurucu ortakların tütün üreticisi olduğunu gösterir, başvuru tarihi itibariyle son 6 ay içinde düzenlenmiş münferit ya da liste halinde belge,

b) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ilk yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, bu görevlere seçilmelerine engel teşkil eden bir kayıtlarının bulunmadığına ilişkin güncel adli sicil belgeleri,

c) Kurucu ortaklarca imzalanmış 6 adet kooperatif anasözleşmesi (2 adet onaylı, 4 adet onaydan sonra fotokopi ile çoğaltılmış),

ç) Kooperatifin kuruluş sermayesinin en az 1/4 ünün (Anasözleşmenin sonunda yer alan ortaklar tablosunun “Ödediği Sermaye” kısmına da ortak başına bu oranın tekabül ettiği meblağ yazılmak şartıyla) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada, kurulmakta olan kooperatif adına açılacak özel bir hesaba, sadece kurulacak kooperatifin kullanabileceği şekilde yatırıldığını gösteren banka dekontu, . 2 / 2

d) Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bu görevleriyle bağdaşmayan başka bir görevlerinin bulunmadığı ve aralarında bu göreve getirilmelerine engel teşkil edecek akrabalık bağlarının bulunmadığına dair güncel tarihli ve imzalı yazılı beyanları,

e) Ortakların, faaliyet konuları arasında tütün ve/veya tütün ürünleri bulunan başka bir kooperatife ortak olmadıklarına dair güncel tarihli ve imzalı yazılı beyanları, yer alır.

6. Başvuruların kabul edilebilmesi için ayrıca;

a) Anasözleşmenin boş bırakılmış olan ilgili kısımlarının doldurulması,

b) Anasözleşmenin en son sayfasına, kurucu ortakların her biri ile ilk yönetim ve denetim kurulu üyelerinin adı ve soyadı, kurucuların T.C. kimlik numarası, adresi ile taahhüt ettiği ve ödediği sermaye tutarının yazılması ve anasözleşmenin bu bilgileri kapsayacak şekilde onaylattırılmış olması, şarttır.

7. Kooperatife ortak olabilmek için,

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi olmak,

b) Tütün ürünü üreticisi olmak,

c) Kendi ürettiği tütünü satmanın dışında, tütün ürünü üzerinde ticaret ve komisyonculuk yapmamak,

ç) Tütün ürünü üzerine faaliyet gösteren başka kooperatife ortak olmamak, şartları aranır.

8. Tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerine ait, “Unvan”, “Merkez”, “Sermaye” ve “Paylar” başlıklı maddelere ilişkin ana sözleşme değişiklik talepleri Ticaret İl Müdürlüklerince, bunların dışındaki talepler ise Bakanlığımız’ca (Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

Tütün Kooperatifleri Kuruluş Süreci

cropped-ekran-resmi-2018-03-11-22-45-24.pngTütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin kuruluş ve anasözleşme değişiklik işlemlerinin daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla, bundan böyle aşağıdaki hususların uygulanması uygun görülmüştür.

1. Kooperatif anasözleşmede açıkça belirtilmek şartıyla il ve ilçe merkezlerinde kurulur.

2. Kooperatiflerin çalışma bölgesi ilçe sınırlarıdır.

3. Kooperatif en az 250 tütün üreticisi gerçek kişi tarafından kurulur.

4. Kuruluş başvurusu, ilgili Valiliğe (Ticaret İl Müdürlüğü) yapılır. İlgili Valilik yapılan başvuruyu bu Genelge çerçevesinde inceler, varsa eksikliklerin giderilmesini sağlayarak, uygun koşulları taşıyan kuruluşa ilişkin belgeleri, bir yazı ekinde kuruluş izni için Bakanlığımıza (Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü) gönderir.

TÜTÜN KOOPERATİFLERİ GELİYOR-ÖZMEN MALİ MÜŞAVİRLİK

Üretici TÜTÜN kooperatifleri sayesinde aracısız ürününü satabilecek-

Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin Kuruluş ve Anasözleşme Değişiklik İşlemleri

Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin Kuruluş ve Anasözleşme Değişiklik İşlemleri

T.C.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

Sayı : 41677171-251.99

Tarih: 12 Mart 2018

Konu : Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin Kuruluş ve Anasözleşme Değişiklik İşlemleri

GENELGE

(2018/3)

Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatiflerinin kuruluş ve anasözleşme değişiklik işlemlerinin daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla, bundan böyle aşağıdaki hususların uygulanması uygun görülmüştür.

1. Kooperatif anasözleşmede açıkça belirtilmek şartıyla il ve ilçe merkezlerinde kurulur.

2. Kooperatiflerin çalışma bölgesi ilçe sınırlarıdır.

3. Kooperatif en az 250 tütün üreticisi gerçek kişi tarafından kurulur.

4. Kuruluş başvurusu, ilgili Valiliğe (Ticaret İl Müdürlüğü) yapılır. İlgili Valilik yapılan başvuruyu bu Genelge çerçevesinde inceler, varsa eksikliklerin giderilmesini sağlayarak, uygun koşulları taşıyan kuruluşa ilişkin belgeleri, bir yazı ekinde kuruluş izni için Bakanlığımıza (Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü) gönderir.

5. Başvuru dilekçesi ekinde;

a) İlgili meslek odasından alınmış veya doğrulama kodu bulunması şartıyla elektronik ortamdan temin edilmiş, tüm kurucu ortakların tütün üreticisi olduğunu gösterir, başvuru tarihi itibariyle son 6 ay içinde düzenlenmiş münferit ya da liste halinde belge,

b) 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 56 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ilk yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, bu görevlere seçilmelerine engel teşkil eden bir kayıtlarının bulunmadığına ilişkin güncel adli sicil belgeleri,

c) Kurucu ortaklarca imzalanmış 6 adet kooperatif anasözleşmesi (2 adet onaylı, 4 adet onaydan sonra fotokopi ile çoğaltılmış),

ç) Kooperatifin kuruluş sermayesinin en az 1/4 ünün (Anasözleşmenin sonunda yer alan ortaklar tablosunun “Ödediği Sermaye” kısmına da ortak başına bu oranın tekabül ettiği meblağ yazılmak şartıyla) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa bağlı bir bankada, kurulmakta olan kooperatif adına açılacak özel bir hesaba, sadece kurulacak kooperatifin kullanabileceği şekilde yatırıldığını gösteren banka dekontu,

d) Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bu görevleriyle bağdaşmayan başka bir görevlerinin bulunmadığı ve aralarında bu göreve getirilmelerine engel teşkil edecek akrabalık bağlarının bulunmadığına dair güncel tarihli ve imzalı yazılı beyanları,

e) Ortakların, faaliyet konuları arasında tütün ve/veya tütün ürünleri bulunan başka bir kooperatife ortak olmadıklarına dair güncel tarihli ve imzalı yazılı beyanları,

yer alır.

6. Başvuruların kabul edilebilmesi için ayrıca;

a) Anasözleşmenin boş bırakılmış olan ilgili kısımlarının doldurulması,

b) Anasözleşmenin en son sayfasına, kurucu ortakların her biri ile ilk yönetim ve denetim kurulu üyelerinin adı ve soyadı, kurucuların T.C. kimlik numarası, adresi ile taahhüt ettiği ve ödediği sermaye tutarının yazılması ve anasözleşmenin bu bilgileri kapsayacak şekilde onaylattırılmış olması,

şarttır.

7. Kooperatife ortak olabilmek için,

a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip gerçek kişi olmak,

b) Tütün ürünü üreticisi olmak,

c) Kendi ürettiği tütünü satmanın dışında, tütün ürünü üzerinde ticaret ve komisyonculuk yapmamak,

ç) Tütün ürünü üzerine faaliyet gösteren başka kooperatife ortak olmamak,

şartları aranır.

8. Tütün üretim ve pazarlama kooperatiflerine ait, “Unvan”, “Merkez”, “Sermaye” ve “Paylar” başlıklı maddelere ilişkin anasözleşme değişiklik talepleri Ticaret İl Müdürlüklerince, bunların dışındaki talepler ise Bakanlığımız’ca (Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü) sonuçlandırılır.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

Bülent TÜFENKCİ

Bakan

Hata: İletişim formu bulunamadı.

7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun-EVREN ÖZMEN

10/03/2018 tarihli 30356 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile muhtelif Kanunlarda yapılan değişiklikler özetle aşağıdaki gibidir;
1. 15.03.2018 tarihinden itibaren şirket kuruluşlarında kağıt ortamında tutulacak defterler, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin sadece şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret sicil müdürlüğünce tasdik edilecektir.
2. Kooperatiflerin kuruluş, pay devri, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemleri Harçlar Kanunu’nda yazılı harçlardan istisna edilmiştir.
3. Limited şirket kurucularının sözleşmedeki imzalarının noterce onaylanması uygulaması kaldırılmış olup, şirket sözleşmesi ticaret sicil müdürülüğünde yetkili personel huzurunda imzalanacaktır.
4. Kooperatifi temsile yetkili kişilerin isimleri, imzaları ve bu yetkiye dayanan kararların kooperatif yönetim kurulu tarafından ticaret siciline verilmesinden önce noter tasdik şartı kaldırılmıştır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Arazi cins tashihi ile Arsa olursa taşınmaz satış kazancı istisnası için hangi tarih dikkate alınır ?-EVREN ÖZMEN

03.06.2010 tarihinde Şirketiniz adına tescil edilerek aktifinize kaydedilen arazilerin 26.08.2015 tarihinde gerçekleştirilen imar işlemiyle cins tashihine tabi tutulması sonucunda oluşan söz konusu arsaların iki tam yıl süreyle şirketiniz aktifinde kaldıktan sonra satılmasından elde edilen kazancın, diğer şartların da sağlanması kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Arazi cins tashihi ile Arsa olursa taşınmaz satış kazancı istisnası için hangi tarih dikkate alınır ?-EVREN ÖZMEN

03.06.2010 tarihinde Şirketiniz adına tescil edilerek aktifinize kaydedilen arazilerin 26.08.2015 tarihinde gerçekleştirilen imar işlemiyle cins tashihine tabi tutulması sonucunda oluşan söz konusu arsaların iki tam yıl süreyle şirketiniz aktifinde kaldıktan sonra satılmasından elde edilen kazancın, diğer şartların da sağlanması kaydıyla, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Alt Taşeronun ödemediği sigorta primini ana işveren öderse gider yazabilir mi ?-mali müşavir evren özmen

Şirketin alt işvereni tarafından ödenmeyen SGK pirimlerinin gider yazılıp yazılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yapmakta olduğunuz otel inşaatının yapımında alt işveren olarak çalışan …’ın inşaatınızda çalıştırdığı işçilere ait SGK primlerini ödemediğinden bahisle şirketinize Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödeme emrinin tebliğ edildiği ve asıl işveren olarak alt işveren tarafından ödenmeyen SGK primlerini 6736 sayılı Yasa hükümlerinden faydalanarak ödeme talebinde bulunduğunuz ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılandırılan borcun ilk taksidini ödediğiniz belirtilerek, şirketiniz tarafından ödenen alt işverene ait SGK primlerinin gider olarak kaydedilip kaydedilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun safi kazancın tespitinde indirilecek giderlerin sayıldığı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, gelirin elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (2) numaralı bendinde hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27 nci maddede yazılı giyim giderlerinin; (3) numaralı bendinde ise, işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği belirtilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin, (g) bendinde ise sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirilmesinin mümkün bulunmadığı belirtilmiştir.

Öte yandan, 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren” başlıklı 12 nci maddesinin altıncı fıkrasında; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun “Primlerin ödenmesi” başlıklı 88 inci maddesinin onbirinci fıkrasında da kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı, belirtilmiştir.

Bu durumda asıl işveren olarak otel inşaatınızda alt işveren tarafından çalıştırılan işçilere ait ödenmeyen sigorta primlerinin tarafınızdan ödenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, alt işvereniniz tarafından söz konusu inşaatta çalıştırılan işçilere ait olup bu işverence ödenmemesi nedeniyle anılan Kanunun sorumluluk hükümleri çerçevesinde kurumunuz tarafından ödenen sosyal sigorta primlerinin ödendiği tarihte otel inşaatının maliyetine dahil edilmek suretiyle kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Ancak kurumunuzca ödenen söz konusu sosyal sigorta primlerinin ilgili firmaya rücu edilmek suretiyle sonradan tahsil edilmesi durumunda ise tahsil edilen tutarın oteli inşaatının maliyetinden çıkarılması, otel inşaatının tamamlanmış olması halinde ise tahsil edildiği döneme ilişkin kurum kazancınıza dahil edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmüne göre, söz konusu sigorta primlerine ilişkin gecikme cezaları veya zamlarının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.

 

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kat karşılığı inşaat sürecinde Arsa Sahibinden ayrıca para alınması durumunda vergilendirme nasıl olacaktır ?-EVREN ÖZMEN

Kat karşılığı inşaat sürecinde Arsa Sahibinden ayrıca para alınması durumunda vergilendirme nasıl olacaktır ?

..parselde kayıtlı 13 bağımsız bölümün inşası için taşınmazın malikleri ile yüklenici olan şirketiniz arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapılacak temlik işlemi ile inşa edilecek gayrimenkullerden tarafınıza 3 bağımsız bölüm ile daire maliklerince toplam 600.000,00 TL ödeme yapılacağı belirtilerek şirketinize verilecek 3 bağımsız bölüme ilaveten nakden ödenecek 600.000,00 TL’nin gelir kaydedilerek inşaat maliyetinden düşürülüp düşürülmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari Kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanun’un 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”

hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası” ve “dönemsellik” ilkeleri geçerlidir. Tahakkuk esasında gelir ve giderlerin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri ve giderleri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, dönemsellik ilkesinin uygulanmasına ilişkin özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Başkalarının arsasına kat karşılığı yapılan inşaatlarda toplam maliyet, arsa maliyeti ile inşaat maliyetinin toplanması suretiyle hesaplanmakta olup, her bir kat, dükkan veya dairenin maliyeti ise, her kat, daire veya dükkana belirli ölçü ve esaslara göre binanın tüm maliyetinden pay verilmek suretiyle tespit edilmektedir.

Toplam inşaat maliyeti, inşaatı yapanlar tarafından arsa sahibine verilen dairelerin inşası için yapılan harcamalar ile kendilerine ait daireler için yapılan harcamalardan oluşmakta, inşaatın toplam maliyetinin arsa sahibine verilen dairelere isabet eden kısmı ile arsa sahibine yapılan nakit ödemelerin toplamı ise toplam arsa maliyetini (müteahhidin kendisine ait dairelerin arsa maliyeti) vermektedir.

Arsa üzerinde müteahhidin payının bulunması durumunda toplam arsa maliyeti ise müteahhidin hissesine düşen arsa payının maliyeti ile arsa payı karşılığı arsa sahibine verilen dairelere isabet eden inşaat maliyeti ve arsa sahibine yapılan nakit ödemelerden oluşmaktadır.

Ne zaman gelir olarak dikkate alınacaktır ?

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yüklenici şirket olarak daire maliklerince tarafınıza ödenecek olan toplam 600.000,00 TL’nin elde edildiği döneme ait kurum kazancınıza dahil edilmesi gerektiği tabii olup söz konusu tutarın inşaatın maliyetiyle ilişkilendirilmek suretiyle dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

 

Müteahhitlerin teslim ettiği beyaz eşyanın kdv oranı kaç olacak ?-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

 

Müteahhitlerin teslim ettiği beyaz eşyanın kdv oranı kaç olacak ?-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Konu: İnşaat-taahhüt işi ile birlikte teslim edilecek beyaz eşyanın KDV oranı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, inşaat şirketiyle 107 m² büyüklüğündeki konutu kaba inşaat olarak teslim almak üzere sözleşme yaptığınız, bir süre sonra aynı inşaat şirketiyle ince işlerin (yer, parke ve fayans döşemeleri, sıva, boya, badana işleri, mutfak, banyo dolapları, klima, buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi, mikrodalga fırın) yapılması konusunda ikinci bir sözleşme daha yaptığınız belirtilerek, söz konusu sözleşmeler kapsamında yapılan işler için uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı sorulmaktadır.

KDV oranları, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Buna göre;

•Sözleşme uyarınca inşaat taahhüt işi kapsamında ifa edilen mutfak ve banyo dolapları; yer, parke ve fayans döşemeleri; sıva, boya, badana işleri ile

•Klima, buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi ve mikrodalga fırın teslimi

genel oranda (% 18) KDV’ye tabidir.

pexels-photo-213162.jpeg

 

MÜKELLEFİMİZE AİT ÖZELGE-YURTDIŞI İNŞAAT TAAHHÜT HİZMETLERİ-BAHREYN-EVREN ÖZMEN

Tarafımızdan talep edilmiş özelgenin tamamını aşağıda bulabilirsiniz.
Sorularınız için

Hata: İletişim formu bulunamadı.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı: 62030549-125[5-2016/372]-541480

08.12.2017

Konu: Bahreyn’de alt taşeron olarak yapılan kaba inşaat işinden elde edilen kazancın kurumlar vergisinden isisna olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizin 2016 yılında İstanbul merkezli olarak kurulduğu belirtilerek, Bahreyn’de …… alt taşeronu olarak imzalamış olduğunuz sözleşme gereğince Türkiye’den personel götürmek suretiyle … inşaatın gerçekleştirileceği belirtilerek, söz konusu inşaat işine ilişkin olarak elde edilen kazancın, yurt dışı inşaat taahhüt işi kapsamında kurumlar vergisinden istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Tam mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde; yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Diğer taraftan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde;

“Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, kurumların yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kazançlar, maddede belirtilen tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olmak ve en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi yükü taşımak koşuluyla vergiden istisna edilmiştir.

Benzer şekilde, anılan fıkranın (h) bendi ile de yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların (vergi yükü oranına bakılmaksızın), ayrıca yurt içinde de vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.

Teknik hizmetlerden elde edilen kazançların da anılan istisnadan yararlanabilmesi için bu işlerin yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması; yurt dışında ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci olmadan yapılan teknik hizmetlerin, hizmet ihracatı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teknik hizmetlerin yurt dışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerine bağlı olarak yapılma şartı bulunmamaktadır.

İnşaat, onarım ve montaj işlerinin yurt dışında gerçekleştirilmesi için bir işyeri bulunması gerekirken, bu işlere bağlı teknik hizmetlerin yurt dışında herhangi bir işyeri olmaksızın Türkiye’den gerçekleştirilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Proje hazırlanması gibi teknik hizmetler, inşaat ve onarma işinin tamamlayıcı bir unsuru olmasına karşın; kurumların yurt dışında devam eden bir inşaat ve onarma işi olmadığı ya da ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci bulundurulmadığı durumlarda, bu faaliyetin ihracat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yurt dışındaki inşaat işine bağlı olarak Türkiye’de yapılan teknik hizmetlerden sağlanan kazançların bu istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir. Kurumların yurt dışında yaptıkları bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurt dışında bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar istisnadan yararlanılabilecektir.

Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanması için yeterlidir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Diğer taraftan, aynı Tebliğin “33.3. Mahsup edilebilecek yurt dışı vergilerin sınırı” başlıklı bölümünde ise yurt dışında elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmiş olması halinde, bu kazançlar üzerinden yurt dışında ödenen vergilerin yurt içinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir.

Bu açıklamalara göre, alt taşeron olarak Bahreyn’de yapılan ……… işinin yurt dışında bulunan iş yeri veya daimi temsilci aracılığı ile yapılması halinde bu işle ilgili olarak Şirketinizce elde edilerek Türkiye’deki genel sonuç hesaplarına intikal ettirilecek kazançların, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI AÇISINDAN:

02.09.2007 tarihinden itibaren yürürlükte olan “Türkiye Cumhuriyeti ile Bahreyn Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” hükümleri 01.01.2008 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın “İşyeri” başlıklı 5 inci maddesinin, inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesi ile ilgili iş yerinin oluşmasını düzenleyen 3 üncü fıkrasının hükmü şu şekildedir:

“3. 9 ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım veya kurma projesi bir işyeri oluşturur.”

Buna göre, Türkiye-Bahreyn Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda inşaat işleri bakımından iş yerinin oluşması dokuz aylık süre koşuluna bağlanmış olup, bahsi geçen şirketin Bahreyn’de bir iş yeri bulunmasa dahi taşeron firma olarak yapılmış olduğu faaliyetlerin icrasının belirtilen süreyi aşması halinde Bahreyn’de bir iş yerinin varlığından söz edilmesi mümkün olacaktır.

Anlaşmanın “Ticari Kazançlar” başlıklı 7 nci maddesinin 1 inci fıkrasında ise;

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları yalnızca işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere bu diğer Devlette vergilendirilebilir.”

hükmü yer almaktadır.

Bu hükümler uyarınca, Bahreyn’de bir iş yerinin bulunması ya da şirketin üstlendiği faaliyetlerin dokuz ayı aşması neticesinde burada bir iş yerinin oluşması halinde vergileme, Anlaşmanın ticari kazançlara ilişkin 7 nci maddesi kapsamında bu iş yerine atfedilebilir kazançlarla sınırlı olmak üzere Bahreyn’nin de vergi alma hakkı olacaktır.

Ancak, yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde şirket tarafından üstlenilen söz konusu inşaat işinin süresinin dokuz ayı aşmaması halinde, Bahreyn’de bir iş yeri oluşmayacak ve bu faaliyetler çerçevesinde elde edilecek kazançlar, iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde yalnızca Türkiye’de vergiye tabi tutulacaktır.

Diğer taraftan, Türkiye mukimi bu şirketin Bahreyn’de ki faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri üzerinden Bahreyn’de vergi ödemesi durumunda, bu şekilde ödenecek vergiler söz konusu Anlaşmanın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 22 nci maddesinin 1 inci fıkrası çerçevesinde, Türkiye’de ödenecek vergiden Bahreyn’de ödenen verginin eşit tutarı kadarının mahsup edilmesi suretiyle çifte vergilendirme önlenebilecektir.

Anlaşma hükümlerinin uygulanabilmesi için ilgili şirket adına Türkiye’de tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini gösteren, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan alınacak mukimlik belgesinin Bahreyn yetkili makamlarına ibraz edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatiflerde Genel Kurul Karar Nisapları-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Kooperatif genel kurullarında karar nisapları en çok hata yapılan hususların başında gelmektedir.

Kooperatif genel kurulunda aşağıdaki 2 durumda en çok oyun alınması yeterlidir.

1-Divan Başkanı seçimi

2-Yönetim ve denetim kurulu seçimi

Bu 2 konu dışında diğer kararlar (ana sözleşme değişikliği hariç ) katılanlar 1/2 + 1 ile alınır.

Saygılarımla

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Kooperatiflerde Genel Kurul sonrası Yönetim Kurulu değişikliği olduğu takdirde devir teslim süreci-Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Genel Kurul sonucunda yönetim değişikliği olduğu takdirde

1-Eski yönetim genel kurul tutanağını tescil için ticaret odasına verir

2-Tescil sonuçlandıktan sonra yeni yönetim davet edilir

3-Eski ve yeni yönetim kendi aralarında ana sözleşmenin 73. maddesine göre devir teslim tutanağı tutulur.

Daha detaylı bilgi için aşağıdaki iletişim kutusundan bize ulaşabilirsiniz.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Siparişe Dayalı Ar-ge de siparişi veren ne kadar vergiden avantaj sağlıyor ?-EVREN ÖZMEN

Tasarım indirimine konu harcamalarının ne kadarı indirim olarak dikkate alınabilecektir?

Her bir geçici vergilendirme ve hesap dönemi itibarıyla yararlanılabilecek toplam Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarının yarısı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.

Bunun için her bir geçici vergilendirme ve hesap dönemi itibarıyla yararlanılabilecek toplam Ar-Ge ve tasarım indirimi tutarının yarısı, Ar-Ge merkezi veya tasarım merkezi tarafından beyanname verme sürelerinin başlangıcından önce siparişi verene yazılı olarak bildirilecektir.

Tebliğde konuya ilişkin olarak aşağıdaki örneğe yer verilmiştir.

Örnek 3: Tasarım merkezi bulunan (B) A.Ş., (C) Limited Şirketinden 2/4/2016 tarihinde sipariş usulüyle tasarım projesi gerçekleştirilmesine yönelik bir sipariş almış ve hazırladığı tasarım projesi 5746 sayılı Kanun çerçevesinde uygun bulunmuştur. (B) A.Ş. 2016 yılında tasarım indirimine konu 1.000.000 TL tutarında harcama yapmıştır.

Bu durumda (B) A.Ş., tasarım indirimine konu harcamalarının yarısı olan (1.000.000 x %50=) 500.000 TL’yi kurumlar vergisi beyannamesinde indirim olarak dikkate alabilecektir. Tasarım indirimine konu harcamaların geri kalan 500.000 TL’si ise 2016 yılına ilişkin beyanname verme döneminden önce (C) Limited Şirketine yazıyla bildirilecek ve (C) Limited Şirketi tarafından bu tutar kendi kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alınacaktır.