Kooperatif Yoneticilerinin kooperatif vergi borcundan sorumluluğu -Kemal OZMEN

Bu itibarla, ……. Üretim Paz. Kooperatifi nezdinde yapılan takip işlemleri sonucunda kooperatifin mal varlığından, vergi ve buna bağlı alacakların tamamen veya kısmen tahsil edilememesi halinde, vergi borcunun ödenmemesinden kooperatifi temsile yetkili bulunan kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsil edilmesi (Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği dönemdeki temsilcilerden), tüm bunların da mümkün olmaması durumunda, kooperatif ortaklarının ana sözleşmede belirlenen sorumluluk hallerine göre, hisseleri oranında ortaklara müracaat edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, kooperatif ortaklarının amme alacağından sorumluluğu, üyeliklerinin devam ettiği dönemlerdeki hisseleri nispetinde olacağı tabiidir.

Kooperatifin kamu borcundan ortağın sorumluluğu nedir ?-Kemal OZMEN

Bu itibarla, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesine göre adı geçen Kooperatif hakkında yapılan takibat sonucunda, Kooperatifin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının, Kooperatifin kanuni temsilcilerinin mal varlığından tahsili yoluna gidilmesi, sonuç alınamadığı takdirde ise ortaklara başvurulabilmesi için;

-adı geçen Kooperatifin iflasına, dağılmasına ya da dağıtılmasına karar verilmesi

-Kooperatifin tasfiyesinden sonra mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediğinin anlaşılması

gerekmekte olup, yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine istinaden adı geçen Kooperatifin anasözleşmesinde ortakları için belirlenen sorumluluk durumlarına göre, kooperatifin vergi borcundan dolayı ortaklara da müracaat edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifler bolunebilir mi?Bolunme Islemleri nelerdir ?-Kemal Ozmen

Gunumuzde Kooperatiflerin cesitli nedenlerle bolunmesi gerekmektedir.Bolunme isleminin yapilabilmesi icin gereken Islemler ve ornek kararlar ulasmak icin bizi arayabilirsiniz.
0216 352 29 61
[email protected]

Tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri kanunu-Kemal OZMEN

Kanun Numarası Kabul Tarihi Yayımlandığı R.Gazete Yayımlandığı Düstur
Kuruluş ve kapsam:
: 1581
: 18/4/1972
: Tarih : 28/4/1972 Sayı : 14172
: Tertip : 5 Cilt : 11 Sayfa : 2196
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ VE BİRLİKLERİ KANUNU
Madde 1 – Bu kanunda yazılı hükümlerden faydalanılmak suretiyle üreticiler, aralarında ekonomik menfaatlerini korumak ve özellikle meslek ve geçimleriyle ilgili ihtiyaçlarını sağlamak amaciyle karşılıklı yardım ilkesine dayanan ve tüzel kişiliği olan değişir ortaklı, değişir sermayeli Tarım Kredi Kooperatifleri kurabilirler.
(Değişik ikinci fıkra: 6/4/2005 – 5330/1 md.) Tarımsal amaçlı kooperatifler hariç olmak üzere; ortak ürünleri üzerinde ticaret ve komisyonculuk yapanlar, faizle para veya mal olarak kredi verenler bu kooperatiflere giremezler.
Bu esaslara göre kurulan bir veya birkaç il dahilindeki kooperatifler bölge birliklerini, en az 5 bölge birliği de, merkez birliğini kurarlar.
Merkez birliği tek üst kuruluş olup Ankara’dadır.
Kooperatiflerin ve bölge birliklerinin çalışma alanı içinde birden fazla kooperatif ve bölge birliği kurulamaz.
(Ek fıkra: 6/4/2005 – 5330/1 md.) Bu Kanun hükümlerine göre kurulmuş olan Tarım Kredi Kooperatifleri ve birlikleri, Devletçe kooperatiflere verilen desteklerden yararlanırlar.
Tarifler:
Madde 2 – Bu Kanunda geçen;
a) Ortak deyimi,
Bu kanuna göre kurulan Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarını,
b) Kooperatif deyimi,
Bu kanun kapsamına giren Tarım Kredi Kooperatiflerini,
c) Bölge birliği deyimi,
Kooperatifler tarafından kurulan Tarım Kredi Kooperatifleri bölge birliklerini,
ç) Merkez Birliği deyimi,
Faaliyeti bütün yurdu kapsıyan Tarım Kredi Kooperatifleri ve bölge birliklerinin bağlı bulundukları Türkiye Tarım
Kredi Kooperatifleri Merkez Birliğini. İfade eder.
Amaç ve çalışma konuları:
Madde 3 – Kooperatiflerin, bölge ve merkez birliklerinin çalışma konuları şunlardır: I – Kooperatifler
A) Ortaklarının;
a) Kısa ve orta vadeli kredi ihtiyaçlarını karşılamak,

Organize sanayi bölgesi tarafından yapılan arsa tesliminin iadesi durumunda KDV hesaplanır mı ?-Kemal OZMEN

Başlık KDV den istisna olarak teslim edilen malın iadesinde KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hk.
Tarih 17/05/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.59.15.01-130[35-2012/52]–27
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

TEKİRDAĞ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.59.15.01-130[35-2012/52]–27

17/05/2012

Konu

:

KDV den istisna olarak teslim edilen malın iadesinde KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı

İlgide kayıtlı dilekçenizde, … Organize Sanayi Bölgesinden … tarihinde almış olduğunuz arsa ile ilgili olarak düzenlenen faturada KDV Kanununun 17/4-k maddesine istinaden katma değer vergisi hesaplanmadığı ve satın alınan arsanın henüz firmanız adına tapu tescilinin de yapılmadığı belirtilerek, söz konusu arsanın … Organize Sanayi Bölgesine iade edilmesi durumunda düzenlenecek iade faturasında katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş sorulmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-k maddesinde, organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimlerinin KDV den istisna olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun 35 inci maddesinde, “Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vukubulduğu dönem içinde düzeltir. Şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şarttır.” hükmü yer almıştır.

Konuyla ilgili olarak yayımlanan 105 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “3.Malların İade Edilmesi, İşlemin Gerçekleşmemesi veya İşlemden Vazgeçilmesi” başlıklı kısmında da, matrahta değişikliğin vuku bulduğu tarihte işlemin tabi olduğu KDV oranının değişmiş olması halinde düzeltme işleminin, ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan KDV oranı esas alınmak suretiyle yapılması gerektiği açıklamaları yer almaktadır.

Bu durumda, … Organize Sanayi Bölgesinden KDV Kanununun 17/4-k maddesi kapsamında satın aldığınız arsanın daha sonra iade edilmesi işlemi yeni bir teslim olmayıp, işlemin mahiyetine uygun bir düzeltme sayılacağından, iade işlemi sırasında katma değer vergisi hesaplanması söz konusu değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Toplu isyeri Yapi Kooperatifi kurmanin vergisel avantajlari -Kemal Ozmen

[email protected]

Kooperatifin nevi değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi halinde aktife kayıtlı gayrimenkullerinin defter değeri ile gerçek değeri arasındaki farkın ne şekilde vergilendirmeye tabi tutulacağı hk.-Kemal Ozmen

Başlık Kooperatifin nevi değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi halinde aktife kayıtlı gayrimenkullerinin defter değeri ile gerçek değeri arasındaki farkın ne şekilde vergilendirmeye tabi tutulacağı hk.
Tarih 21/06/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-612
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.16.01-176300-612

21/06/2012

Konu

:

Kooperatifin nevi değiştirerek anonim şirkete dönüşmesi halinde aktife kayıtlı gayrimenkullerinin defter değeri ile gerçek değeri arasındaki farkın ne şekilde vergilendirmeye tabi tutulacağı hakkında.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf ve gayri faal olduğu, kooperatifinizin aktifine kayıtlı gayrimenkullerin piyasadaki gerçek değerinin ilgili mahkemede tespit ettirileceği, bu işlemden sonra kooperatifinizin nevi değiştirerek anonim şirkete dönüşeceği belirtilerek, söz konusu gayrimenkullerin defter değeri ile gerçek değeri arasındaki farkın ne şekilde vergilendirmeye tabi tutulacağı ve bu iki işlemin vergi uygulamalarında ne sonuç doğuracağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

A)Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla, adı geçen kooperatifinizin maddede belirtilen şartları taşıması halinde kurumlar vergisinden muaf tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan; Kanunun 19 uncu maddesinde;

“(1) Bu Kanunun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir:

a) Birleşme sonucunda infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması.

b) Münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi.

(2) Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde tür değiştirmeleri de devir hükmündedir.”

hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun “Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi Hallerinde Vergilendirme” başlıklı 20 nci maddesinde de;

“(1) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilir; birleşmeden doğan kârlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez:

a) Şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, devir tarihidir. Münfesih kurum ile birleşilen kurum;

1) Devir tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,

2) Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler.

b) Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.”

hükmüne yer verilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “19.” ve “20.” numaralı bölümlerinde konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Bu çerçevede; kooperatifinizin devir tarihindeki bilânço değerlerinin, nev’i değişikliği suretiyle kurulacak anonim şirket tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi kaydıyla söz konusu devir işlemi 5520 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında gerçekleştirilen bir devir işlemi olarak kabul edilecektir.

Öte yandan, söz konusu nev’i değişikliğinde, 5520 sayılı Kanunun 20 inci maddesinde belirtilen şartlara uyulduğu takdirde devir nedeniyle doğan kârlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir. Bu çerçevede, kooperatifiniz genel kurulunun nev’i değişikliği kararı alması üzerine anonim şirkete dönüşüm süreci başladığından, bu tarih itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis ettirilmesi ve devir tarihi itibarıyla hazırlanan ve müştereken imzalanan kooperatifinize ait kurumlar vergisi beyannamesinin nevî değişikliğinin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bağlı bulunduğunuz vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, nevî değişikliği sonucu kurulacak anonim şirket, kooperatifinizin tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini beyanname ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edecek ve söz konusu taahhütname ile birlikte devre ilişkin bilanço ve gelir tablosu da verilecektir.

B)Vergi Usul Kanunu Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde; “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”, 269 uncu maddesinde ise; “İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller maliyet bedelleri ile değerlenir…” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun Mükerrer 298 inci maddesi, 5024 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilerek “Enflasyon düzeltmesi ve yeniden değerleme oranı” başlığı altında yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme ile mali tabloların enflasyonun etkisinden arındırılması ve böylece vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesi amaçlanmış olup, 31.12.2003 tarihli mali tabloların düzeltme işlemine ilişkin hükümlere ise aynı Kanuna eklenen Geçici 25 inci maddesinde yer verilmiştir.

Geçici 25 inci maddenin (j) bendinde ise; 2004 yılı hesap döneminden itibaren ilk defa bilanço esasına geçen mükelleflerin bu maddede yer alan esaslara göre düzeltme yapacakları hüküm altına alınmış olup bu hükmün kapsamına enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde kazançlarını bilanço esasına göre tespit etmesine rağmen gelir veya kurumlar vergisinden muaf olmaları nedeniyle düzeltme yapmayan mükellefler de girmektedir.

Buna göre; kooperatifinizin bilançosunda yer alan taşınmazları maliyet bedeli ile değerlemeniz ve kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edildiği tarih itibariyle de düzenlenen bilançonuzun Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci maddesine göre, enflasyon düzeltmesine tabi tutmanız gerekmektedir.

Öte yandan, nev’i değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşecek olan kooperatifinizin aktifinde yer alan taşınmazların değerinin ilgili Mahkemece tespit edilmesi halinde ortaya çıkan farkların bilançonun dipnotlarında sadece bilgi amaçlı gösterilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

Pazar yerleri hakkinda yönetmelik yayınlandı -Kemal OZMEN

http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/07/20120712.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/07/20120712.htm

Konut Devrindeki KDV Oranı Hakkında

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Defterdarlığı
Katma Değer Vergisi Gelir Müdürlüğü

Tarih: 20.08.2001
Sayı : KDV.MUK.B.07.4.DEF.0.34.16.3982
Konu : Konut Devrindeki KDV Oranı Hakkında

S.S. ……… KONUT YAPI KOOPERATİFİ

İlgide kayıtlı dilekçenizde; …….. Konut Yapı Kooperatifinin ……. Konut Yapı Kooperatifine devir edilerek birleşmesinin sağlanacağı belirtilerek, …….. Konut Yapı Kooperatifinin mevcut üyeleri ve arsanın …………. Konut Yapı Kooperatifine aktif pasifi ile devri çerçevesinde ……….Konut Yapı Kooperatifinin kendisinin mevcut arsanın yanı …….. Konut Yapı Kooperatifinden birleşme-devir nedeni ile intikal eden arsa üzerine yaptığı ve yapacağı net kullanım alanı 150 m2’nin altında kalan daireleri ………. Konut Yapı Kooperatifinden intikal eden üyelerle birlikte …………..Konut Yapı Kooperatifi üyelerine teslim etmesi halinde gerek ……….. Konut Yapı Kooperatifinin gerekse ……… Konut Yapı Kooperatifinin gelir vergisi, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi karşısındaki durumu sorulmaktadır.

5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde “Aşağıda yazılı kurumların kazançları Kurumlar Vergisi’ne tabidir.

Sermaye şirketleri,
Kooperatifler,
İktisadi kamu müesseseleri,
Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler,
İş ortaklıkları
Bu Kanun’un tatbikatında sendikalar dernek, cemaatler vakıf hükmündedir.

Kurum kazancı, Gelir Vergisi mevzuuna giren gelir unsurlarından terekküp eder” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan aynı Kanun’un 7. maddesinin 2362 sayılı Kanun’la değişik 16 numaralı bendinde, kooperatiflerin; esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtmamaları, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse vermemeleri, ihtiyat akçelerini ortaklara dağıtmamaları ve münhasıran ortaklarla iş görmeleri şartlarının yazılı bulunması şartı ile (4369 sayılı Kanun’un 81/D-7 maddesiyle değiştirilen parantez içi hüküm) (Esas mukavelelerinde yukarıdaki şartlar mevcut olmakla beraber fiilen bu kayıt ve şartlara uymayan kooperatifler ile faaliyete geçen üst kuruluşlara girmeyen kooperatifler muafiyetten yararlanamaz.) Kurumlar Vergisi’nden muaf tutulacakları hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, kooperatife ait anasözleşmenin incelemesinden Kurumlar Vergisi Kanunu’nun yukarıda belirtilen muafiyet şartlarının 70. maddede yazılı olduğu anlaşılmıştır.

Anasözleşmelerinde muafiyet şartları yazılı bulunan ve fiilen de bu şartlara uyan kooperatiflerin, anasözleşmelerine “ortak dışı işlemlerde bulunulması halinde işlemlerden doğan gelir-gider farkının özel bir fon hesabında tutulmasına” ilişkin bir hüküm koymaları muafiyet şartlarını bozmayacaktır.

Diğer taraftan, anasözleşmenin 6. maddesinin 3 ve 4. bendinde yer alan “Ortaklarının sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurar, bunları ortaklarına aktarabilir.” ve “Yukarıdaki fıkralardaki yazılı hususları sağlamak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalarda bulunabilir. Gayrimenkul ve menkulleri iktisap eder, kiralar, kiraya verir, satar ve benzeri tasarruflarda bulunur, ayni haklar tesis eder.” hükümleri kooperatifin muafiyetini ihlal edici nitelikte değildir.

Ancak kooperatifinizin söz konusu tesisleri kurup işletmesi veya kiraya vermesi halinde bu işlemlerin yapıldığı tarihten itibaren Kurumlar Vergisi muafiyeti sona erecektir.

Bu durumda adı geçen kooperatifiniz fiiliyatta da muafiyet şartları dahilinde faaliyet göstermesi halinde, dilekçe ekinde bir üst kuruluştan alınarak Defterdarlığımıza ibraz edilen belgeden, 09.11.1995 tarihinde bir üst kuruluşa üye olduğunuz anlaşıldığından bu tarihten itibaren (üst birliğe üyeliğinin devam etmesi halinde) Kurumlar Vergisi’nden muaf tutulması gerekir.

Öte yandan 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 36. maddesinde “Bir veya birkaç kurumun diğer bir kurumla birleşmesi, birleşme sebebiyle infisah eden kurumlar bakımından tasfiye hükmündedir. Ancak, birleşmede tasfiye karı yerine birleşme karı vergiye matrah olur.

Tasfiye karının tespiti hakkındaki hükümler, birleşme karının tespitinde de caridir. Şu farkla ki, münfesih kurumun veya kurumların ortaklarına veya sahiplerine birleşilen kurum tarafından doğrudan doğruya veya vasıta ile verilen değerler, kurumun tasfiyesi halinde ortaklara dağıtılan değerler yerine geçer.

Birleşilen kurumdan alınan değerler Vergi Usul Kanunu’nda yazılı esaslara göre değerlenir.

…………………

37. maddesinde “Aşağıda yazılı şartlar dahilinde vaki olan birleşmeler devir hükmündedir.

1- Birleşme neticesinde infisah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezleri Türkiye’de bulunacaktır.

2- Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerini birleşilen (Devralan) kurum, kül halinde devralacak ve aynen bilançosuna geçirecektir.

Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde şekil değiştirmeleri de devir hükmündedir”,

4684 sayılı Kanun’un (Yürürlük; 03.07.2001) 18. maddesiyle değişik 39. maddesinde de “Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilip, doğrudan doğruya birleşmeden doğan karlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

1- Münfesih kurum ile birleşilen kurum, müştereken imzalayacakları bir devir beyannamesini, birleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler ve bu beyannameye devir bilançosunu bağlarlar.

2- Birleşilen kurum münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer vecibelerini yerine getireceğini devir beyannamesine bağlı bir beyanname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.” ………..hükmü yer almaktadır.

Bu hükümlere göre Kooperatifiniz birleşme tarihine kadar (yukarıda belirtilen şartları taşımanız kaydıyla) Kurumlar Vergisi’nden muaf olacaktır .Vergi kanunları bakımından S.S. Çengelköy Doktorlar Sitesi Konut Yapı Kooperatifi ile de birleşmenizde bir sakınca bulunmamakta olup, Kurumlar Vergisi muafiyetinin birleşme tarihinde de cari olması durumunda Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre bir vergilendirilmeden de bahsedilemeyecektir.

3065 Sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 17/4c maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunun 37 ve 39 . maddelerinde belirtilen işlemler KDV’den istisna edilmiştir.

4/k maddesinde ise organize sanayi bölgeleriyle, küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleriyle, konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri KDV’nden istisna edilmiştir.

Buna göre, Kooperatifinizin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 37 ve 39 uncu maddeleri çerçevesinde …………. Konut Yapı Kooperatifi ile birleşme/devir işlemi Katma Değer Vergisine tabi olmayacaktır.

Yine, birleşmeden sonra kooperatifinizin gerek kendi üyelerine gerekse birleşen kooperatifinizin üyelerine konut teslimleri de KDV ‘ne tabi olmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifin yenilenen ruhsatı nedeniyle kdv mükellefi olup olmayacağı hk. Tarih 09/03/2012

Başlık Kooperatifin yenilenen ruhsatı nedeniyle kdv mükellefi olup olmayacağı hk.
Tarih 09/03/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.33.15.01-2011-701-30-28
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.33.15.01-2011-701-30-28

09/03/2012

Konu

:

Kooperatifin yenilenen ruhsatı nedeniyle kdv mükellefi olup olmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Kooperatifinize ait arsa üzerinde 10.05.2004 tarihinde almış olduğunuz yapı ruhsatı ile başlatılmış olan konut inşaatına ilişkin yapı ruhsatının 31.12.2010 tarihinde yenilendiği belirtilerek, KDV mükellefiyetinizin tesis edilip edilmeyeceği hususunda bilgi istenilmektedir

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-k maddesindeki “konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” ibaresi 5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile madde metninden çıkarılmış; aynı Kanunun 16 ıncı maddesiyle Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 28 inci maddede ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu düzenlemelere ilişkin yayımlanan 113 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin A/4 bölümünde, 03.07.2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince üyelerine yapılan konut teslimlerinde istisna uygulamasına devam edileceği belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Kooperatifinizin 31.12.2010 tarihinde aldığı yenileme ruhsatı, 10.05.2004 tarihli ilk yapı ruhsatının devamı niteliğinde olduğundan, inşa ettirilen konutların üyelerinize teslimi Kanunun geçici 28 inci maddesi hükmü uyarınca katma değer vergisinden müstesnadır.

Bu durumda, 03.07.2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan Kooperatifinizin mükellefiyet tesis ettirmesine ve beyanname vermesine gerek bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif nasil kurulur ?

20120708-083941.jpg

Kredi kooperatifleri

TARIM KREDİ KOOPERATİFİ ANASÖZLEŞMESİ
Kuruluş
Madde-1: Bu anasözleşme altında ad ve soyadları ile ikametgâhları yazılı üreticiler arasında çalışma merkezi ……….de/da olmak ve ……….. sınırları içinde faaliyette bulunmak üzere, 1581 Sayılı Kanun ile ek ve değişikliklerine göre …….. Sayılı ……….. Tarım Kredi Kooperatifi adı altında sınırlı sorumlu, değişir ortaklı ve değişir sermayeli bir tarım kredi kooperatifi kurulmuştur.
Kuruluşa Karar Verme
Madde-2: Üreticilerin başvurması üzerine kooperatifin kurulmasına, çalışma merkezi ve çalışma alanlarının tespit edilmesine Merkez Birliği yönetim kurulunca karar verilir.
Tüzel Kişilik Kazanma
Madde-3: Kooperatif, 1581 Sayılı Kanun’un 21. maddesine göre tescil ve ilâna tâbi değildir. Kurucu ortaklarca imzalanan kooperatif anasözleşmesinin noterce tasdikinden sonra, Merkez Birliği yönetim kurulunca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iznine sunulur. Bakanlığın izin ve tasdikinden sonra kooperatif tüzel kişilik kazanır.
Bölge Birliğine Girme Mecburiyeti
Madde-4: Kooperatif, çalışma alanı içinde bulunduğu bölge birliğine girmek mecburiyetindedir. Bu mecburiyete uymayan kooperatif 1581 Sayılı Kanun hükümlerinden faydalanamaz.
Kuruluş genel kurulunda bölge birliğine ortak olunması için karar alınması gerekmektedir.
Kooperatifin Amacı, Çalışma Konuları
Madde-5: Üreticilerin ekonomik menfaatlerini korumak ve özellikle meslek ve geçimleriyle ilgili ihtiyaçlarını sağlamak amacıyla karşılıklı yardım prensibine dayanılarak kurulan kooperatifin çalışma konuları şunlardır:
A-Ortakların:
a-Kısa ve orta vadeli kredi ile her türlü tarımsal girdi ihtiyaçlarını karşılamak, b-Mahsullerini değerlendirmek ve pazarlamak,
c-Müştereken faydalanabilecekleri her çeşit makine, ekipman ve tesisleri temin etmek.
B-Ortak ve gerektiğinde diğer üreticilerin:
a-Üretim ve zarurî tüketim maddeleri ile üretim araçlarını toptan sağlamak ve bu maksatla, Merkez Birliği yönetim kurulunun müsaadesi ile kuruluşlara iştirak etmek,
b-Hükümetçe görev verildiği takdirde, Devletçe yapılacak destekleme ödemelerine aracılık etmek,
c-El sanatlarını geliştirmek ve mamullerini değerlendirmek,
d-Meslekî ve teknik yönden bilgilerini arttırmak, sosyal ve kültürel konularla ilgili faaliyetlerde bulunmak, kurslar açmak ve seminerler tertip etmek.
C-Mevduat toplamak, bankacılık hizmetleri ve sigorta acenteliği yapmak.
D-1581 Sayılı Kanun ile ek ve değişikliklerine göre kurulmuş diğer kooperatifler, bölge birlikleri ve Merkez Birliği ile kredi ihtiyaçlarını karşılamak üzere banka ve sigorta şirketi kurmak veya bu gibi kuruluşlara iştirak etmek,
E-Bölge birliğince kendisine verilecek diğer görevleri yapmak.
Kooperatif bu faaliyetlerini, üst kuruluşlarca tespit edilecek genel uygulama esaslarına göre yürütür.
1

Tarım kooperatifi

KOOPERATİFLER KANUNU

Kabul Numarası: 1163

Kanun Kabul Tarihi: 24/04/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 10/05/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 13195

BİRİNCİ BÖLÜM: KOOPERATİF VE KURULUŞLARI

A TARİF:

Madde 1 – (Değişik madde: 21/04/2004 – 5146 S.K. /1.mad) *1* Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.

B KURULUŞ, MUTEBERLİK ŞARTLARI, İSİM KULLANMA YETKİSİ:

Madde 2 – Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından imzalanacak ana sözleşme ile kurulur. Ana sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması gerekir.

Yapı kooperatifleri ile konusuna taşınmaz mal temliki dahil bulunan diğer kooperatiflerin anasözleşmelerinde ortaklara taşınmaz mal temlik edileceği hakkındaki taahhütler başka bir resmi şekil aranmaksızın muteberdir.

Sermaye miktarı sınırlandırılarak kooperatif kurulamaz. Kooperatif adını ancak bu kanuna göre kurulmuş teşekküller kullanabilir.

(Ek fıkra: 06/10/1988 – 3476/1 md.) Kooperatifler ve üst kuruluşlarının unvanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının isimlerine yer verilemez.

C İZİN VERME, TESCİL VE İLAN:

Madde 3 – Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:

1. Ana sözleşme tarihi,

2. Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,

3. Kooperatifin unvanı ve merkezi,

4. Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,

5. Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,

6. Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,

7. Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,

8. Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları,

9. Kooperatifin yapacağı ilanların şekli ve anasözleşmede de bu hususta bir hüküm varsa yönetim kurulu kararlarının pay sahiplerine ne suretle bildirileceği,

10. Kooperatifin şubeleri: Kooperatifler, lüzum gördükleri takdirde memleket içinde ve dışında şubeler açabilirler. Şubeler, merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.

Ticaret Bakanlığı, ana sözleşmelerin, kanunun ihtiyari hükümlerinden ayrıldığını ileri sürerek kooperatifleri kuruluşuna izin vermekten kaçınamaz.

Anasözleşmenin değişiklikleri de kuruluştaki usullere bağlıdır.

D ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER:

I – MECBURİ HÜKÜMLER:

Madde 4 – Kooperatif anasözleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir.

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymıyacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,

II – İHTİYARİ HÜKÜMLER:

Madde 5 – Anasözleşme ayrıca aşağıdaki hususları da kapsıyabilir.

1. Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler;

2. Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar;

3. Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri;

4. Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler;

5. Kooperatifin süresi.

III – YORUMLAYICI HÜKÜMLER:

Madde 6 – 5 inci maddenin 1 ve 2 nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.

1. Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.

5. Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyle sınırlıdır.

E TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE SORUMLULUK:

Madde 7 – Kooperatif ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tescilden önce kooperatif namına işlem yapanlar bunlardan şahsan ve zincirleme olarak sorumludur.

İKİNCİ BÖLÜM: ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ

A ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE EK ÖDEMELER:

I. ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE ORTAK SAYISI:

Madde 8 – (Değişik madde: 06/10/1988 -3476/2 md.)

Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır.

Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.

Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir. Yönetim Kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.

II – TÜZEL KİŞİLERİN ORTAKLIĞI:

Madde 9 – (Değişik madde: 21/04/2004 – 5146 S.K. /2.mad) *1* Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri amaçları bakımından ilgilendikleri kooperatiflerin kuruluşlarına yardımcı olabilir, önderlik edebilir ve ortak olabilirler.

B ORTAKLIĞIN SONA ERMESİ:

I – ORTAKLIKTAN ÇIKMA SERBESTİSİ – TAZMİNAT:

Madde 10 – Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir.

II – ORTAKLIKTAN ÇIKMANIN SINIRLANDIRILMASI:

Madde 11 – Kooperatiften çıkma hakkının kullanılması, anasözleşme ile en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir.

Haklı ve önemli sebeplerle bu süreden evvel çıkabileceği hususunda Anasözleşmeye hüküm konulabilir.

Bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamıyacağına dair bağlamalar hükümsüzdür.

III – BİLDİRME SÜRESİ VE ÇIKMA ZAMANI:

Madde 12 – Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap senesi içinde çıkışa müsaade edilebilir.

IV – ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA:

Madde 13 – Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.

V – ORTAĞIN ÖLÜMÜ VE ORTAKLIĞIN DEVRİ:

Madde 14 – Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.

(Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/3. md.) Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder.

VI – GÖREV VEYA HİZMETİN BİTMESİ, TAŞINMAZ MAL VEYA İŞLETME KARŞILIĞI ORTAKLIK:

Madde 15 – Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesi ile ortaklık sıfatı kalkar. Bu halde Anasözleşmeye hüküm konulmak suretiyle ortaklığın devamı sağlanabilir.

Ortaklık sıfatının kazanılması, Anasözleşme ile bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlanabilir. Bu gibi hallerde taşınmaz malın mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni malike veya işletmeyi alana geçebileceğini anasözleşme hüküm altına alabilir. Taşınmaz mala ait bu şekil iktisabın üçüncü şahıslara karşı muteber olması tapu siciline bu yoldan meşruhat verilmesine bağlıdır.

C ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:

Madde 16 – (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.

Yapi kooperatifi

KOOPERATİFLER KANUNU

Kabul Numarası: 1163

Kanun Kabul Tarihi: 24/04/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 10/05/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 13195

BİRİNCİ BÖLÜM: KOOPERATİF VE KURULUŞLARI

A TARİF:

Madde 1 – (Değişik madde: 21/04/2004 – 5146 S.K. /1.mad) *1* Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.

B KURULUŞ, MUTEBERLİK ŞARTLARI, İSİM KULLANMA YETKİSİ:

Madde 2 – Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından imzalanacak ana sözleşme ile kurulur. Ana sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması gerekir.

Yapı kooperatifleri ile konusuna taşınmaz mal temliki dahil bulunan diğer kooperatiflerin anasözleşmelerinde ortaklara taşınmaz mal temlik edileceği hakkındaki taahhütler başka bir resmi şekil aranmaksızın muteberdir.

Sermaye miktarı sınırlandırılarak kooperatif kurulamaz. Kooperatif adını ancak bu kanuna göre kurulmuş teşekküller kullanabilir.

(Ek fıkra: 06/10/1988 – 3476/1 md.) Kooperatifler ve üst kuruluşlarının unvanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının isimlerine yer verilemez.

C İZİN VERME, TESCİL VE İLAN:

Madde 3 – Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:

1. Ana sözleşme tarihi,

2. Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,

3. Kooperatifin unvanı ve merkezi,

4. Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,

5. Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,

6. Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,

7. Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,

8. Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları,

9. Kooperatifin yapacağı ilanların şekli ve anasözleşmede de bu hususta bir hüküm varsa yönetim kurulu kararlarının pay sahiplerine ne suretle bildirileceği,

10. Kooperatifin şubeleri: Kooperatifler, lüzum gördükleri takdirde memleket içinde ve dışında şubeler açabilirler. Şubeler, merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.

Ticaret Bakanlığı, ana sözleşmelerin, kanunun ihtiyari hükümlerinden ayrıldığını ileri sürerek kooperatifleri kuruluşuna izin vermekten kaçınamaz.

Anasözleşmenin değişiklikleri de kuruluştaki usullere bağlıdır.

D ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER:

I – MECBURİ HÜKÜMLER:

Madde 4 – Kooperatif anasözleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir.

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymıyacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,

II – İHTİYARİ HÜKÜMLER:

Madde 5 – Anasözleşme ayrıca aşağıdaki hususları da kapsıyabilir.

1. Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler;

2. Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar;

3. Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri;

4. Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler;

5. Kooperatifin süresi.

III – YORUMLAYICI HÜKÜMLER:

Madde 6 – 5 inci maddenin 1 ve 2 nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.

1. Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.

5. Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyle sınırlıdır.

E TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE SORUMLULUK:

Madde 7 – Kooperatif ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tescilden önce kooperatif namına işlem yapanlar bunlardan şahsan ve zincirleme olarak sorumludur.

İKİNCİ BÖLÜM: ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ

A ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE EK ÖDEMELER:

I. ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE ORTAK SAYISI:

Madde 8 – (Değişik madde: 06/10/1988 -3476/2 md.)

Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır.

Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.

Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir. Yönetim Kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.

II – TÜZEL KİŞİLERİN ORTAKLIĞI:

Madde 9 – (Değişik madde: 21/04/2004 – 5146 S.K. /2.mad) *1* Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri amaçları bakımından ilgilendikleri kooperatiflerin kuruluşlarına yardımcı olabilir, önderlik edebilir ve ortak olabilirler.

B ORTAKLIĞIN SONA ERMESİ:

I – ORTAKLIKTAN ÇIKMA SERBESTİSİ – TAZMİNAT:

Madde 10 – Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir.

II – ORTAKLIKTAN ÇIKMANIN SINIRLANDIRILMASI:

Madde 11 – Kooperatiften çıkma hakkının kullanılması, anasözleşme ile en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir.

Haklı ve önemli sebeplerle bu süreden evvel çıkabileceği hususunda Anasözleşmeye hüküm konulabilir.

Bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamıyacağına dair bağlamalar hükümsüzdür.

III – BİLDİRME SÜRESİ VE ÇIKMA ZAMANI:

Madde 12 – Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap senesi içinde çıkışa müsaade edilebilir.

IV – ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA:

Madde 13 – Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.

V – ORTAĞIN ÖLÜMÜ VE ORTAKLIĞIN DEVRİ:

Madde 14 – Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.

(Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/3. md.) Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder.

VI – GÖREV VEYA HİZMETİN BİTMESİ, TAŞINMAZ MAL VEYA İŞLETME KARŞILIĞI ORTAKLIK:

Madde 15 – Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesi ile ortaklık sıfatı kalkar. Bu halde Anasözleşmeye hüküm konulmak suretiyle ortaklığın devamı sağlanabilir.

Ortaklık sıfatının kazanılması, Anasözleşme ile bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlanabilir. Bu gibi hallerde taşınmaz malın mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni malike veya işletmeyi alana geçebileceğini anasözleşme hüküm altına alabilir. Taşınmaz mala ait bu şekil iktisabın üçüncü şahıslara karşı muteber olması tapu siciline bu yoldan meşruhat verilmesine bağlıdır.

C ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:

Madde 16 – (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.

Kooperatif kanunu-Kemal OZMEN

KOOPERATİFLER KANUNU

Kabul Numarası: 1163

Kanun Kabul Tarihi: 24/04/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 10/05/1969

Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 13195

BİRİNCİ BÖLÜM: KOOPERATİF VE KURULUŞLARI

A TARİF:

Madde 1 – (Değişik madde: 21/04/2004 – 5146 S.K. /1.mad) *1* Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.

B KURULUŞ, MUTEBERLİK ŞARTLARI, İSİM KULLANMA YETKİSİ:

Madde 2 – Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından imzalanacak ana sözleşme ile kurulur. Ana sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması gerekir.

Yapı kooperatifleri ile konusuna taşınmaz mal temliki dahil bulunan diğer kooperatiflerin anasözleşmelerinde ortaklara taşınmaz mal temlik edileceği hakkındaki taahhütler başka bir resmi şekil aranmaksızın muteberdir.

Sermaye miktarı sınırlandırılarak kooperatif kurulamaz. Kooperatif adını ancak bu kanuna göre kurulmuş teşekküller kullanabilir.

(Ek fıkra: 06/10/1988 – 3476/1 md.) Kooperatifler ve üst kuruluşlarının unvanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarının isimlerine yer verilemez.

C İZİN VERME, TESCİL VE İLAN:

Madde 3 – Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Tescil ve ilan olunacak hususlar şunlardır:

1. Ana sözleşme tarihi,

2. Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi,

3. Kooperatifin unvanı ve merkezi,

4. Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri,

5. Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu,

6. Ayni sermaye ve devralınan akçalı kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler,

7. Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği,

8. Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları,

9. Kooperatifin yapacağı ilanların şekli ve anasözleşmede de bu hususta bir hüküm varsa yönetim kurulu kararlarının pay sahiplerine ne suretle bildirileceği,

10. Kooperatifin şubeleri: Kooperatifler, lüzum gördükleri takdirde memleket içinde ve dışında şubeler açabilirler. Şubeler, merkezin sicil kaydına atıf yapılmak suretiyle bulundukları yer ticaret siciline tescil olunurlar.

Ticaret Bakanlığı, ana sözleşmelerin, kanunun ihtiyari hükümlerinden ayrıldığını ileri sürerek kooperatifleri kuruluşuna izin vermekten kaçınamaz.

Anasözleşmenin değişiklikleri de kuruluştaki usullere bağlıdır.

D ANASÖZLEŞMEYE KONACAK HÜKÜMLER:

I – MECBURİ HÜKÜMLER:

Madde 4 – Kooperatif anasözleşmesinde aşağıdaki hususlara ait hükümlerin yer olması gerektir.

1. Kooperatifin adı ve merkezi,

2. Kooperatifin amacı ve çalışma konuları,

3. Ortaklık sıfatını kazandıran ve kaybettiren hal ve şartlar,

4. Ortakların pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli, nakdi sermayenin en az 1/4 nün peşin ödenmesi,

5. Ortakların ayni sermaye koyup koymıyacakları,

6. Kooperatiflerin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesi,

7. Kooperatifin yönetici ve denetleyici organlarının görev ve yetki ve sorumlulukları ve seçim tarzları,

8. Kooperatifin temsiline ait hükümler,

9. Yıllık gelir gider farklarının, hesaplama ve kullanma şekilleri,

10.Kurucuların adı, soyadı iş ve konut adresleri,

II – İHTİYARİ HÜKÜMLER:

Madde 5 – Anasözleşme ayrıca aşağıdaki hususları da kapsıyabilir.

1. Genel kurulun toplantısı, kararların alınması, oyların kullanılması hakkındaki hükümler;

2. Kooperatifin çalışma şekline dair esaslar;

3. Kooperatifin birliklerle olan münasebetleri;

4. Kooperatifin diğer bir kooperatifle birleşmesine ait hükümler;

5. Kooperatifin süresi.

III – YORUMLAYICI HÜKÜMLER:

Madde 6 – 5 inci maddenin 1 ve 2 nci bentlerinde yazılı hususlar hakkında anasözleşmede hüküm olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır.

1. Genel kurul, kooperatifi temsile yetkililer tarafından imzalanan taahütlü mektuplarla veya mahalli gazete ile köylerde ise yazılı olarak imza karşılığı toplantıya çağrılır.

5. Kooperatifin faaliyeti; kooperatifin amacı ve çalışma konusuyle sınırlıdır.

E TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI VE SORUMLULUK:

Madde 7 – Kooperatif ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. Tescilden önce kooperatif namına işlem yapanlar bunlardan şahsan ve zincirleme olarak sorumludur.

İKİNCİ BÖLÜM: ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ

A ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE EK ÖDEMELER:

I. ORTAKLIĞA GİRME ŞARTLARI VE ORTAK SAYISI:

Madde 8 – (Değişik madde: 06/10/1988 -3476/2 md.)

Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir. Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzelkişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar. Kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği, bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşır.

Yönetim Kurulu; ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.

Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenir. Yönetim Kurulu, genel kurulca kararlaştırılan sayının üzerinde ortak kaydedemez.

II – TÜZEL KİŞİLERİN ORTAKLIĞI:

Madde 9 – (Değişik madde: 21/04/2004 – 5146 S.K. /2.mad) *1* Kamu ve özel hukuk tüzel kişileri amaçları bakımından ilgilendikleri kooperatiflerin kuruluşlarına yardımcı olabilir, önderlik edebilir ve ortak olabilirler.

B ORTAKLIĞIN SONA ERMESİ:

I – ORTAKLIKTAN ÇIKMA SERBESTİSİ – TAZMİNAT:

Madde 10 – Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır. Çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak istiyen ortağın, muhik bir tazminat ödenmesine dahi hüküm anasözleşmeye konulabilir.

II – ORTAKLIKTAN ÇIKMANIN SINIRLANDIRILMASI:

Madde 11 – Kooperatiften çıkma hakkının kullanılması, anasözleşme ile en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir.

Haklı ve önemli sebeplerle bu süreden evvel çıkabileceği hususunda Anasözleşmeye hüküm konulabilir.

Bir ortağın hiçbir suretle kooperatiften çıkamıyacağına dair bağlamalar hükümsüzdür.

III – BİLDİRME SÜRESİ VE ÇIKMA ZAMANI:

Madde 12 – Çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap senesi içinde çıkışa müsaade edilebilir.

IV – ORTAKLIKTAN ÇIKMAYI KABULDEN KAÇINMA:

Madde 13 – Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.

V – ORTAĞIN ÖLÜMÜ VE ORTAKLIĞIN DEVRİ:

Madde 14 – Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.

(Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/3. md.) Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder.

VI – GÖREV VEYA HİZMETİN BİTMESİ, TAŞINMAZ MAL VEYA İŞLETME KARŞILIĞI ORTAKLIK:

Madde 15 – Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesi ile ortaklık sıfatı kalkar. Bu halde Anasözleşmeye hüküm konulmak suretiyle ortaklığın devamı sağlanabilir.

Ortaklık sıfatının kazanılması, Anasözleşme ile bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlanabilir. Bu gibi hallerde taşınmaz malın mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni malike veya işletmeyi alana geçebileceğini anasözleşme hüküm altına alabilir. Taşınmaz mala ait bu şekil iktisabın üçüncü şahıslara karşı muteber olması tapu siciline bu yoldan meşruhat verilmesine bağlıdır.

C ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:

Madde 16 – (Değişik fıkra: 06/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar.

Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan konut yapı kooperatifinin vergi kanunları karşısındaki durumu.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.16.16.02-300.11.159-208

26/04/2012

Konu

:

Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan konut yapı kooperatifinin vergi kanunları karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunmadığı ve arsa tapusu ile inşaat ruhsatının kooperatifiniz adına tescilli olduğu belirtilerek, inşaatların yapımına başlayan Kooperatifinizin mal ve hizmet alımları ile banka ve diğer resmi kurumlardaki sair iş ve işlemlerinde kurumlar, katma değer ve damga vergileri ile harçlar karşısındaki durumunuz hakkında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmış olup, uygulamaya ilişkin açıklamalar 1 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılmış bulunmaktadır.

Buna göre; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen şartların taşınması halinde kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

KDV Kanununun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den müstesnadır.

29/7/1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak “konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” ise 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 12 inci sırası uyarınca % 1 oranında KDV’ye tabi tutulmaktadır.

Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde KDV uygulamasına ilişkin açıklamalara 49, 66 ve 106 seri nolu KDV Genel Tebliğleri ile 60 nolu KDV Sirkülerinde yer verilmiştir.

Bu düzenlemelere göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulanabilmesi için;

– Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

– İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

– Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması,

Şartlarının yanı sıra inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde inşaat taahhüt hizmetini alan kooperatif tüzel kişiliği veya kooperatifin bağlı olduğu üst birlik adına tescil edilmiş ve inşaat yapı ruhsatının konut yapı kooperatifine verilmiş olması da gerekmektedir.

Bu hükümler çerçevesinde Kooperatifinizin inşaat yapı ruhsatını 29.07.1998 tarihinden sonra alması nedeniyle Kooperatifinize yukarıda belirtilen mevzuata uygun olarak ifa edilecek inşaat taahhüt işlerinin %1 oranında katma değer vergisine tabi olması gerekmektedir. Ancak Kooperatifinize inşaat işi niteliğinde olmayan veya taahhüde dayanmayan hizmet ifaları genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi tutulacaktır.

Öte yandan, konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yapacakları konut teslimlerinin KDV karşısındaki durumu 113 seri nolu KDV Genel Tebliğinin A/4 bölümünde açıklanmıştır.

DAMGA VERGİSİ VE HARÇLAR YÖNÜNDEN:

488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 9 uncu maddesinde, Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu tabloda istisna edilen kağıtlar arasında konut yapı kooperatiflerinin iş ve işlemleri sayılmamıştır.

Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununda konut yapı kooperatiflerine tanınmış bir istisna ya da muafiyet hükmü yer almamaktadır.

Öte yandan; yapacağınız işlemlerin ve düzenleyeceğiniz kağıtların Damga Vergisi ve Harçlar Kanunu yönünden istisna olup olmadığı hususunun, nezdinizde böyle bir hadisenin vuku bulması ve olayla ilgili kayıt ve belgelerin de eklenmesi halinde olayın özelliği de dikkate alınarak Başkanlığımızdan görüş talep edilmesi halinde değerlendirilebileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifin dükkanları kiraya vermesi, sitenin bahçe bakım ve temizliği, otopark ve güvenlik hizmetleri için aidat toplanması ve arsa satışından elde edilecek gelirin ortaklara dağıtılması hk.

Başlık Kooperatifin dükkanları kiraya vermesi, sitenin bahçe bakım ve temizliği, otopark ve güvenlik hizmetleri için aidat toplanması ve arsa satışından elde edilecek gelirin ortaklara dağıtılması hk.
Tarih 20/04/2012
Sayı B.07.1.GİB.0.06.49-KVK 4-1417
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.0.06.49-KVK 4-1417

20/04/2012

Konu

:

Kooperatifin dükkanları kiraya vermesi, sitenin bahçe bakım ve temizliği, otopark ve güvenlik hizmetleri için aidat toplanması ve arsa satışından elde edilecek gelirin ortaklara dağıtılması hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, …. Vergi Dairesi Müdürlüğünün …. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu, yapı kooperatifi olarak kurulan kooperatifinizin, 1988 yılında inşaatlarını tamamlayarak ortaklara devretmesinden sonra işletme kooperatifi olarak unvan değişikliğine gittiğini, yapmış olduğu inşaat işinden sitenizin ihtiyaçlarını karşılamak için adınıza 4 adet dükkan ile 5 adet otopark alanı ayırdığınızı ve halen sitenin bahçe bakım ve temizliği, otopark ve güvenlik hizmeti işi ile iştigal ettiğinizi, başkaca bir faaliyetinizin bulunmadığını ve söz konusu faaliyetlere ilişkin giderlerin, kısmen kira gelirlerinden, yetmediği durumlarda ise site sakinlerinden giderlere katkı payı adı altında tahsilat yapılmak suretiyle karşılandığı belirtilerek; yapı kooperatifi döneminden ihtilaflı olan ve yargı kararı ile tekrar adınıza tescil edilen arsa mahiyetindeki gayrimenkulü satmanız ve bu satıştan elde edilecek kazanç ile işgalcilere açmış olunan kal davası sonucu elde edilen gelirlerin ortaklarınıza dağıtılması halinde kurumlar vergisi, gelir vergisi stopajı ve diğer vergi yükümlülüklerinizin neler olduğu hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

A) Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin son fıkrasında, kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşacağı; 6 ncı maddesinde de; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, yine aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlarının % 75’lik kısmı maddede belirtilen şartlar çerçevesinde kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu” başlıklı bölümünde, istisnadan yararlanmak için gereken diğer şartların yanında istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması ve hiçbir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması şartıyla yapı kooperatiflerinin de bu istisnadan yararlanabilmesinin mümkün olduğu ve kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabileceği açıklanmaktadır.

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (6/b-i) bendinde ise; tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) %15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre; kooperatifinizin unvan değişikliğinden önceki yapı kooperatifi olduğu dönemden uhdesinde kalan taşınmazları kiraya vermesi ortak dışı işlem sayıldığından, kooperatifin muafiyet şartını ihlal ettiği tarih itibariyle kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi; ayrıca, kira gelirleri ile sitenin, bahçe bakım ve temizliği, otopark ve güvenlik hizmetlerine ilişkin giderlerini karşılamak amacıyla sitede oturanlardan katkı payı adı altında tahsil edilen bedellerin, kurum kazancının bir unsuru sayılarak vergiye tâbi kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapı kooperatifi döneminde ihtilaflı olan ve yargı kararı ile tekrar adınıza tescil edilen arsanın iktisap tarihinin, yargı kararından önceki ilk iktisap tarihi olarak alınması gerektiğinden; söz konusu taşınmazın kooperatifinizin aktifinde iki yıldan fazla bulunması halinde, Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesinde yer alan diğer şartların da sağlanması durumunda taşınmaz satışından elde edilecek kazancın % 75’inin kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmakta; ancak söz konusu satıştan doğan kazançların, kooperatif ortaklarına dağıtılması, satışın yapıldığı yılı izleyen beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi ve bu süre içinde tasfiyeye girilmesi halinde, anılan istisna hükmünden yararlanılamayacak olup satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğrayacağı tabiidir.

Ayrıca, kooperatifinizin mahkeme kararı ile yapı kooperatifi döneminden ihtilaflı olan ve yargı kararı ile tekrar adınıza tescil edilen taşınmazın satılması sonucu bu satıştan elde edeceğiniz kazanç ile işgalcilere açmış olduğunuz kal davası sonucu elde ettiğiniz gelirleri ortaklarınıza dağıtmanız halinde, dağıtılan bu tutarlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6/b-i bendine göre %15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilerek süresi içerisinde ödenmesi gerektiği gibi ortaklar tarafından elde edilen menkul sermaye iradı mahiyetindeki bu gelirlerin, Gelir Vergisi Kanununun 22/2 nci maddesi uyarınca yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutarın ilgili yıl için belirlenen beyan haddini aşması halinde, tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecek olup, beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, kurum bünyesinde kârın dağıtımı aşamasında yapılan vergi kesintisinin tamamı mahsup edilecektir.

B-) Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, KDV’ye tabi olduğu,

-1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin katma değer vergisinin konusuna girdiği,

-17/4-d maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den istisna olduğu,

-17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu,

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamında yer almadığı; istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı

hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak 08.08.2011 tarihli KDVK-60/2011-1 sayılı KDV Sirkülerinde;

“1.3. Aidatlar

Üyelerden veya katılımcılardan alınan aidatlar, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmemek şartıyla KDV’nin konusuna girmemektedir. Örneğin dernek tüzüğünde belirtilen gelirlerden olan üye aidatları KDV’ye tabi tutulmayacaktır.

Ancak kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bir kooperatifin ticari nitelikteki teslim ve hizmetlerinin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV’ye tabi tutulacaktır. Örneğin tüketim ve taşımacılık kooperatifleri gibi kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kooperatiflerin üyeleri tarafından yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV’ye tabi bulunmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kooperatifin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği aidatlar ise ticari mahiyet arz etmediğinden KDV’ye tabi tutulmayacaktır.”

ifadeleri yer almaktadır.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre;

-Kooperatifiniz tarafından sitenin ihtiyaçları için yapılan konut yapı kooperatifi olunan dönemden kalan dükkan ve otoparkların kiralanması işlemi, Kanunun 1/3-f maddesi kapsamında KDV’ye tâbi olacaktır.

-Sitenin giderlerinin karşılanması için kira gelirlerinin yeterli olmaması halinde katkı payı adı altında toplanan bedeller, kurum kazancının bir unsuru sayıldığından KDV’ye tâbi tutulacaktır.

-Konut yapı kooperatifi olunan dönemle ilgili yargı kararı sonucu elde edilen veya edilecek arsaların satışı işlemi, mutad taşınmaz alım satımı ticareti kapsamında olmaması ve en az iki tam yıl süreyle kooperatifiniz aktifinde yer alması koşuluyla Kanunun 17/4-r maddesine göre KDV’den müstesna olacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Yeni Turk Ticaret kanununa gore Kooperatiflerin tutmasi gereken defterler

Bize ulasin
[email protected]

Kooperatife ait arsanın satılması durumunda vergilendirmenin nasıl yapılacağı hk.-Kemal Ozmen

Başlık Kooperatife ait arsanın satılması durumunda vergilendirmenin nasıl yapılacağı hk.
Tarih 08/06/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[229-2012/VUK-1- . . .]–1833
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[229-2012/VUK-1- . . .]–1833

08/06/2012

Konu

:

Kooperatife ait arsanın satılması durumunda vergilendirmenin nasıl yapılacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, kooperatifinizin 27/10/1997 tarihinde satın aldığı İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazı imar izni olmaması nedeniyle 26/01/2011 tarihinde sattığı belirtilerek, arsa satışından elde edilen gelirin kurum geçici vergi ve kurumlar vergisine tabi olup olmadığı, satılan arsa için enflasyon düzeltmesi yapılıp yapılmayacağı, arsa satın alınırken ödenen harç, emlak vergileri, satıcıya yapılan komisyon ödemesi, tapu harcı gibi giderlerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı, kooperatifinizin kuruluşundan bugüne kadar yapılan genel giderleri vergi matrahının belirlenmesinde hesaba katılıp katılmayacağı, kooperatifinizce üyeleriniz adına yapılacak ödemeler üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılamayacağı, bu satıştan dolayı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yer alan taşınmaz satış istisnasından yararlanıp yararlanılamayacağı ve üyelerinize yapılacak ödemelerin vergilendirilmesi durumunda vergi matrahınızın tespiti sırasında üyeleriniz tarafından kooperatifinize daha önce ödenen aidatların üyelerinize yapacağınız ödemelerden mahsup edilip edilemeyeceği konusunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

Başkanlığımız kayıtlarının incelenmesinden 01/01/1996 tarihinden itibaren kurumlar vergisi mükellefi olduğunuz görülmektedir.

A) Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, belirli şartlarla kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde ise kooperatif ortaklarının yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak iade edilen kısımlar için hesaplanan risturnların ortaklara dağıtımının kâr dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

1 Seri No’lu Tebliğinin “5.11.1. Yönetim gideri karşılığı olarak ödenen paralardan harcanmayarak ortaklara dağıtılan kısımlar” başlıklı bölümünde de, “Bütün kooperatifler için ortakların yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak ortaklara iade edilen kısımlar, risturn istisnasından yararlanacaktır. Yönetim gideri olarak ödenen paraların risturn sayılabilmesi için kooperatif tarafından üyelere iade edilmesi gerekmektedir. İade nakden olabileceği gibi hesaben de olabilir.” açıklamasına yer verilmiştir.

5520 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; safi kazancın tespitinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirilebileceği belirtildikten sonra aynı maddenin (6) numaralı bendinde de, işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında da, geçmiş yıl zararlarının; kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Yine aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur. Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

Ayrıca, 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu” başlıklı bölümünde, yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan yararlanabilmesinin mümkün olduğu, ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçlan doğrultusunda kullanılması gerektiği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (6/b-i) bendinde ise; tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) %15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre,

– Kooperatifiniz tarafından yapılmış olan Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde sayılan harcamaların, yapıldıkları dönemler itibarıyla kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olup ilgili dönemde gelir bulunmaması nedeniyle oluşan zararların da geçmiş yıl zararı olarak beş yıldan fazla nakledilmemek ve izleyen yılların kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla indirim konusu yapılabileceği, söz konusu giderlerin arsanın satışının yapıldığı yılda indirilmesinin söz konusu olmayacağı tabiidir.

– Kooperatifinizce varsa arsa satışı için yapılan giderlerin arsa satışından elde edilen kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün olacaktır.

– Kooperatifinizin aktifinde iki yıldan fazla süreyle bulunan taşınmazın satışından elde edilen kazancın; özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması ve 5520 sayılı Kanunun 5/1-e maddesinde yer alan diğer şartların da sağlanması halinde % 75’i kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir. Ancak, istisnaya konu kazancın kooperatif ortaklarına dağıtılması, satışın yapıldığı yılı izleyen beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, bu süre içinde tasfiyeye girilmesi halinde, anılan istisna hükmünden yararlanılamayacak olup satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğrayacağı tabiidir.

– Kooperatifinize ait taşınmaz satışından doğan kazanç ile varsa diğer kazançlarınızın ortaklara dağıtılması halinde dağıtım esnasında Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6/b-(i) alt bendi uyarınca %15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmekte olup dağıtılan kâr paylarının kooperatifiniz ortakları açısından Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesi gereğince menkul sermaye iradı sayılarak, ortaklar tarafından elde elde edilen menkul sermaye iradı mahiyetindeki bu gelirlerin, Gelir Vergisi Kanununun 22/2 nci maddesi uyarınca yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutarın ilgili yıl için belirlenen beyan haddini aşması halinde ortaklar tarafından da beyan edilmesi gerekmektedir.

– Üyeleriniz tarafından Kooperatifinize ödenmiş olan aidatlardan harcanmayıp üyelerinize geri iade edilen aidatlar ise risturn olarak kabul edildiğinden bu tutarlar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

B) Vergi Usul Kanunu Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde; “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”, 269 uncu maddesinde ise; “İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller maliyet bedelleri ile değerlenir…” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasında enflasyon düzeltmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Söz konusu Kanuna eklenen Geçici 25 inci maddede ise, mükelleflerin 31/12/2003 tarihli bilançolarını bu madde hükmüne göre, anılan maddede hüküm bulunmayan hallerde Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci maddesinde yer alan hükümlere göre düzeltecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı geçici maddenin (j) bendinde, 2004 yılı hesap döneminden itibaren ilk defa bilanço esasına geçen mükelleflerin bu maddede yer alan esaslara göre düzeltme yapacakları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatifinizin bilançosunun anılan Kanunun geçici 25 inci maddesine göre, şartların oluşması halinde de mükerrer 298 inci maddesine göre düzeltilmesi gerekmektedir.

Mezkur maddenin (l) bendinde ise “Bu madde uyarınca düzeltilen kalemlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet bedeli addolunur. Şu kadar ki, amortismana tâbi olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltilmiş değerle düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

Enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farklarının maliyet addolunacağı hükmü, aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin A fıkrasının 5 numaralı bendinde de yer almaktadır.

Bu durumda, 1996 yılından itibaren mükellef olan kooperatifinizin 27/10/1997 tarihinde satın aldığı arsa için 2003 ve 2004 yıllarında enflasyon düzeltmesi yapmış olması gerektiğinden, söz konusu arsayı elden çıkarmanız durumunda da buna ilişkin enflasyon düzeltme farkını arsanın maliyetine eklemeniz mümkün bulunmaktadır.

Kooperatifler ve kurumlar vergisi-Kemal OZMEN

5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu

Yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, diğer kooperatiflerin yapacakları işlemlerden doğan kazançlar da kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir.