Başlık Faturalara dahil edilen bahşiş bedellerinin KDV ye tabi olup olmadığı hk.-Kemal ozmen

Başlık Faturalara dahil edilen bahşiş bedellerinin KDV ye tabi olup olmadığı hk.
Tarih 09/08/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.24-2486
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.24-2486

09/08/2012

Konu

:

Faturalara dahil edilen bahşiş bedellerinin KDV ye tabi olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz bünyesinde mevcut otelinizde konaklayan turist gruplarını gönderen firmalara düzenlenen faturalara, otel konaklama bedeli ile otelde yapılan hizmetlere ilave olarak tahsil edilen bahşişlerin de paid out bedeli adıyla dahil edildiği belirtilerek, söz konusu bahşiş bedellerinin KDV matrahına dahil edilip edilmeyeceği hususunun bildirilmesi istenilmiştir.

Katma Değer Vergisi Kanununun;

– 1/1 maddesinde, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 4/1 maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

– 20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

– 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil edilmesi gerektiği,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre; teslim ve hizmet bedelinden ayrı olarak müşterileriniz tarafından bir memnuniyet ifadesi olarak ya da örf ve adet gereği bahşiş kutularına nakit olarak bırakılan bahşişler, herhangi bir teslim ya da hizmet bedeli olarak düşünülemeyeceğinden KDV ye tabi bulunmamaktadır.

Ancak, otelinizde konaklayan turist gruplarını gönderen firmalardan, otel konaklama bedeli ile otelde yapılan hizmetlere ilave olarak tahsil edilen bahşiş bedelleri de yapılan teslim ya da ifa edilen hizmetin matrahına dahil bir unsur olup Kanunun 24/c maddesi gereğince KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif üyeliğinden ayrılanların ortaklık haklarının kooperatif tarafından satın alınması halinde ortak dışı işlem yapılmayacağı ve ortaklık haklarına ilişkin ödenen tutarların vergilendirilmesi

Başlık Kooperatif üyeliğinden ayrılanların ortaklık haklarının kooperatif tarafından satın alınması halinde ortak dışı işlem yapılmayacağı ve ortaklık haklarına ilişkin ödenen tutarların vergilendirilmesi hk.
Tarih 01/06/2010
Sayı B.07.1.GİB.4.16.16.01-KV-10-21-30
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.16.16.01-KV-10-21-30

01/06/2010

Konu

:

Kooperatiflerin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formu incelenmiş olup; Kooperatifinizce, henüz inşaat çalışmalarına başlanılmamış olması nedeniyle, aidatların bankalarda değerlendirilmek suretiyle faiz geliri elde edildiği ve bu gelirler üzerinden bankalarca gelir vergisi tevkifatı yapıldığı, istifa ederek ayrılan üyelere, ana sözleşmenin 15 inci maddesindeki “devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir.” hükme istinaden bilançonun aktifi üzerinden ödeme yapılması halinde, hissesine düşen birikmiş sermaye tutarı ile iade edilen tutar arasındaki fark üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ile söz konusu tutarın ortak tarafından gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilip edilmeyeceği hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

1163 sayılı Kooperatif Kanununun 1 inci maddesinde, Kooperatiflerin değişir ortaklı vedeğişir sermayeli teşekkürler olduğu, aynı Kanunun 17 inci maddesinde de, Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde haklarının olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu hususlarının ana sözleşmede gösterileceği; bu hakların, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, üyelikten ayrılmak isteyen ortakların hisselerinin yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanan değeri üzerinden kooperatif tarafından satın alınması 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen muafiyet şartlarının ihlali anlamına gelmeyecektir.

Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) bendinde; ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olduğu hükme bağlanmış ve bir takvim yılında elde edilen değer artış kazancının (01.01.2010 tarihinden itibaren) 7.700 TL’lık kısmı gelir vergisinden müstesna tutulmuştur. Dolayısıyla, hissesini kooperatifinize devreden gerçek kişi ortaklarınızca elde edilen değer artış kazancının istisna tutarını aşması halinde, aşan kısmının yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, ödeme sırasında kooperatifiniz tarafından herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Başlık Kooperatife ait taşınmazların kiralanması dolayısıyla yapılacak kira ödemelerinden vergi tevkifatı yapılması hk.

Başlık Kooperatife ait taşınmazların kiralanması dolayısıyla yapılacak kira ödemelerinden vergi tevkifatı yapılması hk.
Tarih 26/05/2010
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-4-12-384
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-KVK-4-12-384

26/05/2010

Konu

:

Kooperatife ait taşınmazların kiralanması dolayısıyla yapılacak kira ödemelerinde vergi tevkifatı

İlgi (a) kayıtlı dilekçenizde, kooperatifinizin işyeri ve mesken kira gelirleri elde ettiği belirtilerek, söz konusu kira gelirlerine ilişkin olarak kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyetiniz ve belge düzeni hakkında bilgi istenilmiş olup, ilgi (b) kayıtlı yazımız ile, söz konusu kira gelirleri nedeniyle kooperatifinizin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyetinin tesis edileceği hususu ve belge düzenine ilişkin hususlar tarafınıza bildirilmiştir.

Başkanlığımıza hitaben verilen ilgi (c) kayıtlı dilekçenizde ise, ilgi (a) kayıtlı dilekçenizde sorduğunuz hususlar ile kooperatifinize ait taşınmazların kiraya verilmesi nedeniyle yapılacak kira ödemelerine ait gelir vergisi stopajı hakkında Başkanlığımız görüşü istenilmiştir. Ancak, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyetiniz ile belge düzenine yönelik hususlara ilişkin ilgi (b) kayıtlı yazımızda gerekli açıklamalar yapılmış olup, bunlara ek olarak Başkanlığımızca ilave edilecek herhangi bir husus bulunmamaktadır.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde, bu maddede sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olan istihkak sahipleri belirtilmiş, maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde ise, kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılacak kira ödemelerinden kesinti yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen hususa ilişkin söz konusu tevkifat oranı ise, 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile % 20 olarak belirlenmiştir.

Bu çerçevede, kooperatifinize ait taşınmazların kiraya verilmesi nedeniyle yapılacak kira ödemelerinden ödemeyi yapacak olanlar tarafından Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince % 20 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı a.

Gelir İdaresi Grup Müdürü V.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif arsalarının Belediye aracıylığıyla Toplu Konut İdaresine devredilmesi ortak dışı işlem sayıldığından Kurumlar Vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.2012

Başlık Kooperatif arsalarının Belediye aracıylığıyla Toplu Konut İdaresine devredilmesi ortak dışı işlem sayıldığından Kurumlar Vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.
Tarih 12/02/2007
Sayı B.07.1.GİB.0.03.50/5006-306-11647
Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Sayı : B.07.1.GİB.0.03.50/5006-306-11647
Konu : 12.02.2007

…………………………………………………………

İlgi: … tarihli dilekçe.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, …………. Belediye Başkanlığının, Kooperatif arazinizin bir kısmını Toplu Konut İdaresi ile müştereken konut, ticaret merkezi, ilköğretim okulu ve öğretmen evi yapmak amacıyla satın almak istediği belirtilerek; bahse konu arazinizin para karşılığı satılması, arazi bedeli karşılığı konut alınması veya Kooperatif üyelerinin Toplu Konut İdaresinden ev alacak olması halinde arsa bedelinin konut peşinatına sayılması durumlarında mükellefiyet durumunuzun ne olacağı konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde ise kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, Kooperatif arsalarınızın ……… Belediyesi aracılığıyla Toplu Konut İdaresine devredilmesi ortak dışı işlem sayıldığından, kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekmekte; ancak, Kooperatifinizin aktifinde iki yıldan uzun süredir bulunan taşınmazların satışından elde edilen kazancın %75’i, Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-e maddesinde yer alan diğer şartların da sağlanması halinde, istisna olabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Başkan a.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ 29 Eylül 2012 resmi gazete

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1 – 25/3/2010 tarihli ve 27532 mükerrer sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinin 3.2. numaralı maddesinde aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

a) 3.2.1. numaralı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında ………… 5 TL” ibaresinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“(Bu tutarı vakıf üniversiteleri hariç olmak üzere 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında olan üniversitelerdeki öğretim üyesi muayenelerinde artırmaya ve farklılaştırarak uygulamaya Kurum yetkilidir.)”

b) 3.2.5. numaralı maddesinin onüç ve onbeşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı maddeye aşağıdaki yirmi birinci fıkra eklenmiştir.

“(13) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden SUT’ un 3.2.1, 3.2.2, 3.2.3 ve 3.2.4 numaralı maddelerinde tanımlanan katılım payları alınmaz.”

“(15) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlardan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden SUT’un 3.2.1, 3.2.2, 3.2.3 ve 3.2.4 numaralı maddelerinde tanımlanan katılım payları alınmaz.”

“(21) 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleşinceye kadar sağlanacak sağlık hizmetlerinde, bu kişilerden SUT’un 3.2.1, 3.2.2, 3.2.3 ve 3.2.4 numaralı maddelerinde tanımlanan katılım payları alınmaz.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 4.1.2.B- numaralı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine, “intravenöz veya inhalasyon ile sedasyon gerçekleştirilen tanısal veya cerrahi tüm işlemler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kapsül endoskopi,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 4.2.1.B.1- numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“4.2.1.B.1- Ayaktan tedavilerde ödeme uygulaması

(1) “Ayaktan tedavilerde ödeme” uygulaması kapsamında; sağlık kurumlarında ayaktan her bir başvuru için, SUT eki “Ayaktan Tedavilerde Sağlık Kurumları Sınıf ve Kodları Listesi” nde (EK-10/A) bulunduğu sınıfa göre belirlenmiş olan SUT eki “Ayaktan Başvurularda Ödeme Listesi” nde (EK-10/B) yer alan tutarlar esas alınarak ödeme yapılır. Ancak;

a) SUT eki “Ayaktan Başvurularda İlave Olarak Faturalandırılabilecek İşlemler Listesi” nde (EK-10/C) yer alan işlemlerin,

b) SUT eki EK-8 Listesinde “9.5. Moleküler Mikrobiyoloji” başlığı altında yer alan işlemlerin,

c) SUT eki EK-8 Listesinde “10. Refik Saydam Hıfzıssıhha Paneli” başlığı altında yer alan işlemlerin,

ç) Genetik tetkiklerin,

bedelleri Kurumca ayrıca ödenir.

(2) Hastanın aynı sağlık kurumunda acil servislere müracaatları hariç olmak üzere aynı branşa, ayaktan ilk müracaatını takip eden 10 gün içinde ikinci defa ayaktan başvurması halinde; ikinci müracaatıyla ilgili sadece birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen işlem bedelleri faturalandırılabilecek olup SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz.

(3) Hastaya birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen işlemlerin yapılmasının gerekli görülmesi, ancak söz konusu işlemlerin, ilk muayene başvurusundan sonra aynı sağlık kurumunda herhangi bir tarihte yapılması durumunda, SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarlar ikinci bir defa girilmeksizin sadece yapılan işlem faturalandırılır.

(4) Ayaktan ilk başvuru sonrasında aynı sağlık kurumunda aynı gün yatarak tedavi kapsamında, SUT eki EK-9 Listesinde yer alan bir işlem yapılması halinde bu işlem ile birlikte, ayaktan yapılan işlemler bu maddenin birinci fıkrasındaki hükümlere göre faturalandırılır. Ancak yatarak tedavi kapsamında hizmet başına ödeme yöntemi ile bir işlem yapılması durumunda SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarlar faturalandırılmayacak olup ayaktan başvurular da hizmet başına ödeme yöntemine göre faturalandırılır.

(5) Hastanın, aynı gün içinde aynı sağlık kurumunda ilk muayenesini takip eden diğer branşlardaki ayaktan tedavi kapsamında başvuruları, “ayaktan tedavilerde ödeme” uygulaması kapsamında değerlendirilmez ve SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarlar fatura edilemez. Ancak SUT eki EK-8 Listesindeki “normal poliklinik muayenesi” bedeli ve yapılması halinde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen işlem bedelleri faturalandırılabilir.

(6) Hastanın aynı gün içinde aynı sağlık kurumundaki ilk başvurusunun ana branş, sonraki başvurusunun ilk başvurulan ana branşın yan dalı olması durumunda yan dala başvurusu “ayaktan tedavilerde ödeme” uygulaması kapsamında faturalandırılır. Ana branşa başvurusu ise, SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarlar girilmeksizin, SUT eki EK-8 Listesindeki “normal poliklinik muayenesi” bedeli ve yapılması halinde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen işlem bedelleri faturalandırılabilir.

(7) Sağlık raporu ile yapılması gerekli görülen hiperbarik oksijen tedavisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, ESWL, ESWT tedavilerinde; ayaktan başvurularda tedavi için sağlık raporu düzenlendikten sonra tedavinin sonraki günlerde aynı veya başka bir sağlık hizmeti sunucusunda yapılması halinde, bu sağlık raporu ile yapılan tedavi başvuruları “ayaktan tedavide ödeme” uygulaması kapsamında SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarlar girilmeksizin SUT eki EK-9 Listesi üzerinden faturalandırılır.

(8) Özel tıp merkezleri ve dal merkezlerinin vermiş oldukları acil sağlık hizmetlerinin bedelleri uzmanlık dalı dikkate alınmaksızın SUT eki EK-10/B Listesinin “Acil” bölümünde yer alan ücret üzerinden faturalandırılır.

(9) Hastanın, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurumundan başka bir sağlık kurumuna sevk edilmesi halinde sevk eden sağlık kurumuna, SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarın % 75’i ödenir.

(10) Ayaktan başvurularda, SUT eki EK-10/C Listesinde yer alan işlemlerin faturalandırılmasında aşağıdaki hususlara uyulur.

a) İşlemin SUT eki EK-9 Listesinde yer alması halinde bedelleri “Tanıya Dayalı İşlem Üzerinden Ödeme” yöntemi ile faturalandırılır. Bu işleme ilişkin “Tanıya Dayalı İşlem Bedeli”ne dahil olmayan tıbbi malzeme ve ilaç bedelleri ayrıca faturalandırılabilir.

b) İşlemin sadece SUT eki EK-8 Listesinde yer alması halinde, SUT eki EK-10/B Listesinde yer alan tutarlara ilave olarak; işlem bedeli ve bu işlemle ilgili ilaç ve tıbbi malzeme bedelleri ayrıca faturalandırılabilir.

c) Üçüncü basamak resmi sağlık kurumları tarafından SUT eki EK-10/C Listesinde yer alan işlemler, işlem puanlarına %10 oranında ilave edilerek faturalandırılır.

(11) Ayaktan başvurularda özel sağlık hizmeti sunucuları için günlük muayene sınırı acil branşından başvurular hariç olmak üzere, sağlık hizmeti sunucusundaki sözleşme kapsamında çalışan hekimlerin çalışma saatlerinin 6 (altı) ile çarpılması ile bulunur. Her bir hekim için günlük muayene sayısı her halükarda 60 (altmış)’ı geçemez. Özel sağlık hizmeti sunucuları her bir hekim için ayrı ayrı olmak üzere bu sınırlarda muayene fatura edebilir. Bu sınırlar aşıldıktan sonra kabul edilen hastalar için yapılan işlemler Kuruma fatura edilemez.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin 4.2.1.B.2- numaralı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) ve (ı) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ç) MEDULA’da tedavi tipi “onkolojik tedavi” olarak seçilmiş onkolojik ön tanı/ tanı konulmuş hastalıklar ile ilgili tüm işlemler,”

“ı) Enjeksiyon/pansuman (Sadece enjeksiyon/pansuman amacıyla gelen hasta için sadece enjeksiyon/pansuman bedeli ödenir),”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin 4.2.2.A- numaralı maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(6) Kurumla sözleşmeli üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarınca yapılan SUT eki EK-8 Listesi “8. Radyoloji Görüntüleme ve Tedavi” ile “9. Laboratuar İşlemleri” bölümlerinde yer alan işlemler, listede belirtilen puanlara %10 ilave edilerek faturalandırılır.”

MADDE 6 – Aynı Tebliğin 4.2.2.B- numaralı maddesinde aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

a) Üçüncü numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) Aynı seansta aynı kesi ile birden fazla işlem yapılması halinde; işlem puanı yüksek olan tanıya dayalı işlemin puanı tam olarak, diğer işlemler ise kendi tanıya dayalı işlem puanının %25’i olarak faturalandırılır

b) Aynı seansta ayrı kesi ile birden fazla işlem yapılması halinde; işlem puanı yüksek olan tanıya dayalı işlemin puanı tam olarak, diğer işlemler ise kendi tanıya dayalı işlem puanının %50’si olarak faturalandırılır.”

b) (5) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(5) Kurumla sözleşmeli üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarınca yapılan SUT eki EK-9 Listesinde yanında (*) işareti olan işlemler, listede belirtilen puanlara %10 ilave edilerek faturalandırılır.”

MADDE 7 – Aynı Tebliğin 4.2.2.B-1- numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“4.2.2.B-1- Tanıya dayalı işlemlerin kapsamı

(1) Tanıya dayalı ödeme listesi işlem puanlarına;

1- Yatak bedeli,

2- Yatış dönemindeki muayeneler ve konsültasyonlar,

3- Operasyon ve girişimler,

4- Anestezi ilaçları,

5- İlaç (Kan ürünleri hariç),

6- Kan bileşenleri (Eritrosit süspansiyonu, tam kan, trombosit, plazma, ve benzeri),

7- Sarf malzemesi,

8- Anestezi bedeli,

9- Laboratuar, patoloji ve radyoloji tetkikleri,

10- Refakatçi bedeli (Tıbbi zorunluluk halinde)

gibi tanı ve tedavi kapsamında yapılan tüm işlemler dahil olup ayrıca faturalandırılamaz.

(2) Tanıya dayalı işlemlerde belirtilen istisnalar ayrıca faturalandırılabilir.

(3) Tanıya dayalı işlemin uygulandığı tarihten sonra aşağıda belirtilen süreler içerisinde bu işlemle ilgili olarak verilen sağlık hizmetleri tanıya dayalı işlem kapsamında değerlendirilir.

• A Grubu ameliyatlarda; 15 gün

• B Grubu ameliyatlarda; 10 gün

• C Grubu ameliyatlarda; 8 gün

• D Grubu ameliyatlarda; 5 gün

• E Grubu ameliyatlarda; 3 gün

(4) Bu sürelerin aşılması halinde verilen sağlık hizmetlerinin bedelleri, ayrıca fatura edilir.

(5) Tanıya dayalı işlem kapsamında olan, ilaç ve/veya tıbbi malzemelerin bedellerinin hasta tarafından ödendiğinin tespiti halinde ilaç ve/veya tıbbi malzemelerin fatura tutarları hastaya ödenir. Kurumca ödenen tutar ilgili sağlık kurumundan mahsup edilir. Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık hizmeti sunucuları için Bakanlığa yapılan global ödemeden mahsup edilir. Mahsup edilen tutar hiçbir surette sağlık hizmet sunucusuna iade edilmez.”

MADDE 8 – Aynı Tebliğin 4.2.2.B-4- numaralı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“4.2.2.B-4- Ameliyat sonrası kontroller ve testler

(1) Hastanın taburcu (Taburcu işleminin A, B, C, D, E grubunda belirtilen sürelerden önce gerçekleşmesi halinde belirtilen sürelerin bitimi taburcu tarihi olarak kabul edilir) olduktan sonraki, aynı sağlık kurumundaki aynı branşta; 10 gün içerisinde yapılan ilk kontrol amaçlı muayeneler ve bu muayene sonucunda gerekli görülen rutin biyokimyasal, bakteriyolojik, hematolojik, kardiyolojik (EKG, EKO, efor) ve radyolojik tetkikler tanıya dayalı ödeme işlem puanına dahil olup ayrıca faturalandırılamaz.”

MADDE 9 – Aynı Tebliğin 4.2.2.B-5- numaralı maddesinin 16 ncı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki 18 inci bent eklenmiştir.

“16- Dual meshler (karın duvarının kapatılamadığı intraabdominal hernilerde, göğüs duvarının rezeksiyon ve rekonstrüksiyonunda, diyafragmatik hernilerde sağlık kurulu raporu ile)”

Satışı yapılan kooperatife ait arsanın katma değer vergisinden ve kurumlar vergisinden müstesna olup olmadığı ile arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen faiz gelirlerinden kooperatif olarak gelir beyan edilip edilmeyeceği hk.

Başlık Satışı yapılan kooperatife ait arsanın katma değer vergisinden ve kurumlar vergisinden müstesna olup olmadığı ile arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen faiz gelirlerinden kooperatif olarak gelir beyan edilip edilmeyeceği hk.
Tarih 16/09/2010
Sayı B.07.1.GİB.4.41.15.01-KVK-2010/4-46
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.41.15.01-KVK-2010/4-46

16/09/2010

Konu

:

Kooperatife ait arsanın üçüncü kişilere satışı.

İlgide kayıtlı dilekçeniz ile kooperatifinizin amacına ulaşması imkansız hal aldığından tasfiyeye gidilmesine karar verildiği ve 27.12.1991 yılında satın alınan aktife kayıtlı arsanın 30.10.2009 tarihinde satışının yapıldığı belirtilerek katma değer vergisinden ve kurumlar vergisinden müstesna olup olmadığı ile arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen faiz gelirlerinden kooperatif olarak gelir beyan edilip edilmeyeceği, üyeler adına doğabilecek vergi olup olmayacağı hususlarında bilgi istenilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :

Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri, kurumlar vergisinden muaf tutulmuş olup, kooperatife ait arsanın üçüncü kişilere satılması işlemi ortak dışı işlem sayıldığından, kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde;

“Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışındandoğan kazançların % 75’lik kısmı.

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.

Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.”

hükmü bulunmaktadır.

Konuya ilişkin olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.3. Fon hesabında tutulan kazançların işletmeden çekilmemesi” başlıklı bölümünde, istisna uygulamasında, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması gereken kazançların, beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacağı belirtilerek, istisna uygulamasında satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması halinde, fon hesabında tutulması gereken kazancın işletmeden çekildiğinin kabul edileceği ifade edilmiştir.

Anılan Tebliğin “5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu” başlıklı bölümünde de;

“Yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması gerekmektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, diğer kooperatiflerin yapacakları işlemlerden doğan kazançlar da kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu olabilecektir.”

açıklamasına yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (7) numaralı bendinde mevduat faizlerinin menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun geçici 67 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında ise Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesin ikinci fıkrasının (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından ödemeyi yapanlarca %15 oranında vergi kesintisi yapılacağı; geçici 67 nci maddenin (5) numaralı fıkrasında ise, gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup olmamasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkra uyarınca yapılacak vergi kesintisini etkilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise; tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz.) %15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Bu durumda, kooperatifinize ait arsanın üçüncü kişilere satılması ortak dışı işlem sayılacağından bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekmektedir. Ancak, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenen şartları taşımanız halinde istisna hükmünden yararlanmanız mümkün bulunmakla birlikte, istisna uygulamasında satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması halinde, fon hesabında tutulması gereken kazancın işletmeden çekildiği kabul edileceğinden, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacağı tabiidir.

Ayrıca, Kooperatifinize ait arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen faiz gelirleri üzerinden Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına göre %15 oranında vergi kesintisi yapılacak olup, ortak dışı işlemler nedeniyle kurumlar vergisi mükellefi olmanız halinde de menkul sermeye iradı gelirlerinizi kurum kazancınıza dahil etmeniz ve vergi sonrası karın ortaklara dağıtılması aşamasında da %15 oranında kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, üyelerin de söz konusu menkul sermaye iradı gelirini beyan etmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 5615 sayılı Kanunla değişik 17/4-r maddesinde ise kurumların aktifinde veyabelediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

Buna göre, kooperatifinizce satışa konu edilen arsanın en az iki tam yıl süreyle aktifinizde yer alması şartıyla, söz konusu arsanın satışı işlemi katma değer vergisinden istisna olacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif evi satışında vergi nasıl hesaplanır ?-Kemal ozmen

Başlık Kooperatife ödenen bedellerin değer artışı kazancının beyanında maliyet unsuru olarak gösterilip gösterilemeyeceği hk.
Tarih 14/06/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-748
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-748

14/06/2011

Konu

:

Kooperatife ödenen bedellerin değer artışı kazancının beyanında maliyet unsuru olarak gösterilip gösterilemeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … TC kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu, 2005 yılında …. Konut Yapı Kooperatifi’ne üye olduğunuzu, 2006 yılında arsa değeri üzerinden kat irtifaklı tapu tahsisinin yapıldığı, 2008 yılında inşaat bitince kat irtifaklı tapunun, 2009 yılında ise, kat mülkiyeti tapunun yapıldığı belirtilerek, söz konusu gayrımenkulü satmanız halinde, kooperatife ödemiş olduğunuz bedellerin maliyet unsuru olarak değer artış kazancının beyanında gösterip gösteremeyeceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer Artış Kazancı” başlıklı mükerrer 80’inci maddesinde, “Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır).

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, (2010 takvim yılı için) 7.700,00 Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır…” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, aynı Kanun’un “Safi Değer Artışı” başlıklı mükerrer 81′ inci maddesinde, “Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hâsılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.

Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır.

Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır.” hükmü yer almaktadır.

Bu çerçevede, kooperatifiniz tarafından kura çekimi sonucu üyelere isabet eden gayrimenkullerin, çekiliş tarihi itibariyle üyelerin fiili kullanımlarına terk edilmesi halinde kura çekiliş tarihinin kooperatif tarafından gayrimenkullerin üyelere tahsis tarihi, üyeler için de söz konusu gayrimenkullerin iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Aksi taktirde ise söz konusu gayrimenkullerin tahsis tarihi kooperatif tarafından üyelerin fiili kullanımına bırakıldığı tarih olacaktır.

Bu hükümlere göre, … Yapı Kooperatifi tarafından gayrimenkulün tarafınıza tahsis edildiği tarihten itibaren 5 yıl ( tahsis tarihinin 1/1/2007 tarihinden önce olması halinde 4 yıl) içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak değerlendirilecektir.

Diğer taraftan, maliyet bedeli olarak, aldığınız gayrimenkulünüz için kooperatife yapmış olduğunuz ödemelerin ayrı ayrı endekslenmesi sonucu bulunacak tutar ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve uhdenizde kalan giderler ile ödenen vergi ve harçların eklenmesinden sonra bulunan tutarın, satış bedelinden indirilmesi sonucu kalan kısmın, 2010 yılı için 7.700,00 TL ‘yi aşması halinde aşan kısmın değer artışı kazancı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

Kooperatifte çalışan kapıcının ücretinden gelir vergisi kesilir mi ?-Kemal ozmen

Başlık Kooperatifin çalıştırmış olduğu kapıcılara ödediği ücretten gelir vergisi tevkifatıyapıp yapmayacağı hk.
Tarih 29/02/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.07.16.01-KVK.ÖZ.2011.77-144
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.07.16.01-KVK.ÖZ.2011.77-144

29/02/2012

Konu

:

Kooperatifin çalıştırmış olduğu kapıcılara ödediği ücretten gelir vergisi tevkifatıyapıp yapmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, 18.11.2011 tarihinden itibaren kapıcı çalıştırmaya başladığınız, tapularınız olmadığından dolayı kat mülkiyetine geçilmediği ve kapıcılarınızın Sosyal Güvenlik Kurumuna tescilinin işveren olarak kooperatif adına yapıldığı belirtilerek, kapıcılara ödenen ücretten gelir vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Mezkur Kanunun, 23/6 ncı maddesinde ise; Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.)(Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamında değildir.) gelir vergisinden istisna edilmiş olup; anılan madde hükmünde de açıkça belirtildiği üzere, kapıcıların ücretlerinin gelir vergisinden istisna edilmesinin temel şartı, kapıcıların özel fertler tarafından ticaret mahalli olmayan yerlerde çalıştırılması olarak belirlenmiştir.

Bu nedenle, kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatifinize bağlı olarak çalışan kişinin yaptığı iş nitelik olarak kapıcılık olsa dahi ödenen ücret Gelir Vergisi Kanununun 23/6 ncı maddesinde düzenlenen istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar ile vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratlar sayılmış olup, bir numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifler Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinde belirtilen tevkifat yapmak zorunda olan kurumlar arasında sayıldığından, kurumlar vergisi mükellefi olan kooperatifiniz tarafından çalıştırmış olduğu kapıcılara ödenen ücretlerin, aynı Kanunun 23/6 ıncı maddesinde yer alan istisnadan yararlanması mümkün olmadığından bunlara ödenen ücretlerden, anılan Kanunun 61, 63 ve 94/1 inci maddesi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

Döner sermayeye ait Gayrımenkul satışlarının KDV Kanunu 17/4-r maddesi karşısındaki durumu hakkında.

Başlık Gayrımenkul satışlarının KDV Kanunu 17/4-r maddesi karşısındaki durumu hk.
Tarih 16/08/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-4:2010-14017-11/-846
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-4:2010-14017-11/-846

16/08/2012

Konu

:

Gayrımenkul satışlarının KDV Kanunu 17/4-r maddesi karşısındaki durumu hakkında.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, müvekkiliniz … .’nin alacağının teminatını teşkil eden ve Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından ihale yoluyla satılacak olan … Vakfı Zirai İktisadi ve Sınai İşletmeler Döner Sermaye Müessesesi adına kayıtlı gayrimenkulün satışında, KDV Kanununun 17/4-r maddesi uyarınca istisna uygulanıp uygulanmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

Yine aynı Kanunun 1/3-g maddesi uyarınca, dernek ve vakıflara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve meslekî nitelikteki teslim ve hizmetleri de katma değer vergisine tabidir.

Diğer taraftan Kanunun 17 nci maddesinin (r) bendinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri KDV den müstesna tutulmuş ve mevzu bahis bendin devamında,

“İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.

İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.” hükmüne yer verilmiştir.

Dilekçeniz ekinde yer alan taşınmaz bilgileri dokümanından söz konusu taşınmazın Türkiye Kalkınma Vakfı Zirai İktisadi ve Sınai İşletmeler Döner Sermaye Müessesesi tarafından edinme tarihinin 1999 yılı olduğu anlaşılmıştır.

Buna göre, kurum vasfına sahip … Vakfı Zirai İktisadi ve Sınai İşletmeler Döner Sermaye Müessesesine ait taşınmazın icra yoluyla satışı, KDV ye tabi olmakla beraber, söz konusu taşınmazın iki tam yılı aşan süreyle … Vakfı Zirai İktisadi ve Sınai İşletmeler Döner Sermaye Müessesesinin mülkiyetinde bulunması nedeniyle bu satış işleminin, adı geçen kurumun satışa konu iktisadi kıymetin ticaretini yapmıyor olması şartıyla, Kanunun 17/4-r maddesi uyarınca KDV den istisna tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde ferdilesme ve site yönetim planı -kemal özmen

Hizmetlerimiz
1-Kooperatiflerin kuruluşu, organizasyonu, muhasebe hesap planı ve belge düzeninin oluşturulması,
2-Kooperatifle ortakları arasında ve kooperatifle yüklenici veya taşeronları arasındaki anlaşmazlıkların çözümü,
3-Genel kurulların hazırlanması ve sonuçlandırılması,
4-Kooperatifin iş ve işlemleri ile ilgili rapor hazırlanması,
5-İhale dosyasının hazırlanması,
6-İnşaat yapım sözleşmesinin hazırlanması,
7-Şerefiye Raporunun hazırlanması ve kesinleşme prosedürünün yerine getirilmesi, Ferdileşme süreci
8-Kur’a Yönetmeliğinin hazırlanması ve kur’a işleminin gerçekleştirilmesi,
9-Kat irtifakı ve/veya kat mülkiyeti tapuları ile ortakların ferdileştirilmesi,
10-Yapı kooperatiflerinin işletme kooperatifi olarak amaç ve tür değiştirmesi,
11-Yapı kooperatiflerinin anonim şirket olarak amaç ve tür değiştirmesi,
12-Kooperatiflere ve sitelere özel Toplu Yapı Yönetim Planı hazırlanması,
13-Kooperatifin muhasebe hesap planı ve muhasebe yönetmeliğinin hazırlanması, defter ve belge düzeninin oluşturulması,
14-Kooperatifin vergiler karşısındaki mükellefiyet ve sorumluluklarının belirlenmesi, vergi sorunlarının çözümlenmesi,
15-Yapı kooperatiflerinde iskan belgesi (yapı kullanma izin belgesinin) şartlarından biri olan sigortadan ilişiksizlik belgesinin alınması,
16-Kooperatifçilik konularında diğer danışmanlık hizmetlerinin verilmesi

20120925-073557.jpg

Kooperatifin inşaatını tamamlaması için kredi kullanması mümkün müdür ? Şartları nelerdir ?

Detaylı bilgi için bize ulaşın
İ[email protected]

Bireysel Bankacılık – Bireysel Krediler – Kooperatif Tamamlama Kredisi
Kooperatif Tamamlama Kredisi

KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNE İNŞAATLARINI TAMAMLAMALARI VEYA DEVAM ETTİRMELERİ AMACI İLE KOOPERATİF TAMAMLAMA KREDİSİ!

Özellikleri:
Kooperatiflerin ortalama inşaat seviyesi en az % 40 olacaktır.
Gayrimenkul Belediye sınırları içerisinde olacaktır.
Gayrimenkulün inşaat ruhsatı alınmış olacaktır.
Gayrimenkulün üzerinde başka takyidat (rehin, haciz) olmayacaktır.
İstenen Belgeler:
Kooperatif adına kayıtlı kat irtifaklı tapu senedi,
İmar planı, imar çapı,
İnşaat projesi,
İnşaat seviyesini gösteren rapor,
Kooperatif ana sözleşmesinin yayınlandığı Ticaret Sicil Gazetesinin sureti,
Kooperatif yöneticilerinin imza sirküleri ve en son tarihli Ticaret Sicilinden alınmış yetki belgesi,
Ekspertiz raporu
Tapu Sicil Müdürlüğünden en son tarihli tapu takyidat belgesi,
İmzaya yetkili kooperatif yöneticilerinin kimlik, ikametgah veya fatura fotokopileri,
Maaş bordroları,onaylı maaş kurum yazıları,
Kooperatif Yönetim Kurulunun;
Bankalardan kredi almaya ve ipotek vermeye yetkili kılan kararın noter onaylı sureti,
Kredi kullanma hususunda aldığı kararın noter onaylı sureti,
Banka riski tamamen tasfiye oluncaya kadar ferdileşmeye geçilmeyeceğine, tapu devir işlemlerinin yapılmayacağına dair aldığı kararın noter onaylı sureti.
Gayrimenku Sigortası yaptırılacak ve kredi vadesi uyumlu olarak her yıl yenilenecektir.

Kooperatifler bankadan kredi çekebilir mi veya 3.kişilere borçlanabilir mi ?

Detaylı bilgi için bize ulaşın
İ[email protected]

20120925-072933.jpg

Kooperatif genel kurul kararının iptali,kooperatif genel kurul kararının iptali ile ilgili aramalar kooperatif genel kurul kararlarının iptali kooperatif genel kurul kararına itiraz

Danışmanlık almak için bize ulaşın
İ[email protected]

20120925-072522.jpg

kooperatif genel kurul toplantı nisabı-Kemal ozmen

kooperatif genel kurul toplantı nisabı

20120925-072319.jpg

Yapı kooperatifleri tacir midir ?-Kemal özmen

YAPI KOOPERATİFLERİ TACİR OLMADIĞINDAN, CEZA KOŞULUNDA İNDİRİM YAPILMALIDIR
19- Borçlar Kanunu’nun 161/son maddesi gereğince; hakim, fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Ancak, borçlu tacir ise, TTK.’nun 24. maddesi uyarınca cezanın tenkisi istenemez. Somut olayda, borçlu, bir yapı kooperatifidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca “teşekkül” olarak tarif edilen kooperatifler, tacir sayılamazlar. Bu nedenle, yapı kooperatifleri hakkında BK.’nun 161/son maddesinin uygulanması mümkündür. Mahkemece; işin niteliği, tarafların durumu ve cezanın fahişliği gözden uzak tutularak, BK.’nun 161/son maddesi uyarınca tenkise gidilmemesi isabetli görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir (15. HD. 11.3.1996, 1048/1263).

20120925-071933.jpg

Hata: İletişim formu bulunamadı.

68 seri Nolu HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ-Kemal ozmen -anayasa mahkemesi bireysel başvurma harcı nereye ödenir ,ne kadardır ?-

Maliye Bakanlığından:

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 68)

30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 75 inci maddesi ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin “A) Mahkeme harçları” bölümünün “I- Başvurma harcı” maddesine eklenen 4 üncü fıkra ile Anayasa Mahkemesine yapılacak olan bireysel başvurular harç kapsamına alınmıştır. 6216 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde ise bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun olarak doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabileceği, başvurunun diğer yollarla kabulüne ilişkin usul ve esasların İçtüzükle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca 12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 63 üncü maddesinde, bireysel başvuruların mahkemeye şahsen yapılabileceği gibi diğer mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla da yapılabileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, bireysel başvuru harcının başvurudan önce başvuru yapılabilecek yerlerden birine makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu başvuru harcının Gelir İdaresi Başkanlığıyla anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödenmesi de mümkün bulunmaktadır.

Tebliğ olunur.

Anayasa mahkemesine bireysel başvuru harcı ne kadar ve nereye ödenir ?-Evren ozmen

Maliye Bakanlığından:

Başvuru Harcı
Kanun bireysel başvurunun harca tabi olduğunu belirtmiş ve harç miktarını da 150 TL olarak tespit etmiştir.

Daha detaylı bilgi için hukuk servisimiz ile görüşebilirsiniz. [email protected]

ekran-resmi-2016-09-20-06-24-44

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 68)

30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 75 inci maddesi ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin “A) Mahkeme harçları” bölümünün “I- Başvurma harcı” maddesine eklenen 4 üncü fıkra ile Anayasa Mahkemesine yapılacak olan bireysel başvurular harç kapsamına alınmıştır. 6216 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde ise bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun olarak doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabileceği, başvurunun diğer yollarla kabulüne ilişkin usul ve esasların İçtüzükle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca 12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 63 üncü maddesinde, bireysel başvuruların mahkemeye şahsen yapılabileceği gibi diğer mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla da yapılabileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, bireysel başvuru harcının başvurudan önce başvuru yapılabilecek yerlerden birine makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu başvuru harcının Gelir İdaresi Başkanlığıyla anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödenmesi de mümkün bulunmaktadır.

Tebliğ olunur.

Anayasa mahkemesine bireysel başvuru yaparken harç ödemesi nereye yapılır ?-Kemal ozmen 25.09.2012 resmi gazete

Maliye Bakanlığından:

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 68)

30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 75 inci maddesi ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) sayılı tarifenin “A) Mahkeme harçları” bölümünün “I- Başvurma harcı” maddesine eklenen 4 üncü fıkra ile Anayasa Mahkemesine yapılacak olan bireysel başvurular harç kapsamına alınmıştır. 6216 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde ise bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun olarak doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabileceği, başvurunun diğer yollarla kabulüne ilişkin usul ve esasların İçtüzükle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca 12/7/2012 tarihli ve 28351 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 63 üncü maddesinde, bireysel başvuruların mahkemeye şahsen yapılabileceği gibi diğer mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla da yapılabileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, bireysel başvuru harcının başvurudan önce başvuru yapılabilecek yerlerden birine makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu başvuru harcının Gelir İdaresi Başkanlığıyla anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödenmesi de mümkün bulunmaktadır.

Tebliğ olunur.

Kooperatifler tapu harcından muaf mıdır ?-Kemal ozmen

[email protected]

kooperatiflerde tapu masrafı,kooperatiflerde tapu masrafı hesaplama,kooperatiflerde tapu işlemleri,kooperatiften tapu nasıl çıkar ,kooperatiften tapu çıkarken masraf ödenir mi ?,kooperatifin ortak alanlarının tapusu nasıl çıkar ?-Kemal özmen

20120923-085400.jpg