2013 yılında kooperatiflerin genel kurullarını yaparken dıkkat edecekleri hususlar -Kemal özmen

20121114-222529.jpg

Kooperatifler kanunu, Kooperatiflerde genel kurul işlemleri 2013-Kemal özmen

20121114-222329.jpg

Kooperatifler ve ilan reklam vergisi-Kemal özmen

Aşağıda sayılan ilan ve reklamlardan vergi alınmaz.
1. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından yayınlanan ve yapılan ilan ve reklamlar,

2. Her türlü gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlar,

3. Gerçek kişilerin ikametgahlarının iç veya dışkapılarına konan ve kimliklerini gösteren levhalar,

4. İşletmelerin iştigal veya imal konusu maddelerinin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamları ile ambalaj muhtevasından olan prospektüs ve tarifnameler,

5. Gerçek veya tüzel kişilere ait işyerlerinin içine veya dışına asılan iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ve alanı 1/2 metrekareyi aşmayan ışıksız levhalar, (Alanı 1/2 metrekareyi aşan levhalar, aşan kısım üzerinden vergiye tabidir.)

6. Genel ve katma bütçeli idareler ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve bunların kuracakları birliklerin ve Posta-Telgraf-Telefon ve T.C. Devlet Demiryolları İşletmelerinin yapacakları her türlü ilan ve reklamlar,

7. Siyasi Partiler Kanununa göre, siyasi partilerin siyasi faaliyet sınırları içinde yapacakları ilan ve reklamlar,

8. Altıncı bentte yazılı idarelerle, kooperatifler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından ülke ürünlerinin ve turizminin reklamını yapmak ve herhangi bir ticari ve sınai kuruluşa ait olmamak üzere hazırlanan her türlü levha ve afişlerle, aynı kuruluşlar tarafından Türkiye’deki ticaret, sanayi, tarım ve mesleki müesseselerinin isim ve ticaret ünvanları ile ad ve adreslerini ihtiva etmek üzere yayınlanacak kitap, broşür, katalog ve dergiler,

9. Umumi mahallere reklam amacı ile konulacak sıra, bank ve benzeri gereçler üzerindeki ilan ve reklamlar,

10. Sinema ve tiyatroların kendi programlarına ilişkin olarak gösterinin yapıldığı binanın içinde ve dış yüzünde yaptıkları ilan ve reklamlar.

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Veraset ve İntikal Vergisine uygulanıp uygulanmayacağı hk-Kemal özmen

Başlık Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Veraset ve İntikal Vergisine uygulanıp uygulanmayacağı hk.
Tarih 19/09/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.17.02-160[12-2012/9]-861
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.17.02-160[12-2012/9]-861

19/09/2012

Konu

:

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Veraset ve İntikal Vergisine uygulanıp uygulanmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Alman vatandaşı … 27/7/2008 tarihinde Almanya’da vefatı üzerine yine Alman vatandaşı eşi … ann’a intikal eden Akbank Cumhuriyet Bulvarı/İzmir şubesindeki 76.933,91-Euro mevduat dolayısıyla Almanya’da mirasçılık vergisinin ödendiği belirtilerek Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması çerçevesinde söz konusu mevduattan veraset ve intikal vergisinin aranıp aranmayacağı hususundaki Başkanlığımızın görüşü sorulmaktadır.

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinin (b) bendinde ise mal tabirinin; mülkiyete konu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen diğer bütün hakları ve alacakları ifade ettiği; 7 nci maddesinde de “veraset yoluyla veya sair suretle ivazsız mal iktisap edenler iktisap ettikleri malları … bir beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.”, hükümleri yer almıştır.

Bu hükümlere göre, veraset yoluyla veya ivazsız olarak herhangi bir şekilde vukubulacak mal intikallerinin veraset ve intikal vergisinin konusuna girebilmesi için muris veya tasarrufu yapan (bir başkası lehine bağışta bulunan) kişinin, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunması ya da intikale konu malların Türkiye’de bulunması şarttır.

Diğer taraftan; 24/1/2012 tarih ve 28183 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi ve vergi kaçakçılığını önleme anlaşmasının “Kapsanan Vergiler” başlıklı 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasında; bu anlaşmanın ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir akit devlet, eyalet veya politik alt bölümleri ya da mahalli idareleri adına gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacağı, 3 üncü fıkrasında da, bu anlaşmanın uygulandığı vergiler sayılmış, bu vergiler arasında veraset ve intikal vergisine yer verilmemiştir.

Buna göre; Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında akdedilen çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, veraset ve intikal vergisini kapsamına almadığından, müvekkilinize intikal eden 76.933,91-Euro mevduatı Türkiye’de bulunan mallar kapsamına girdiğinden veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Konut Üretim Yapı Kooperatifler Birliğinin mal ve hizmet alımları nedeniyle yükleniciler ile arasında düzenlediği sözleşmelere ilişkin damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığı hk-Kemal özmen

Başlık Konut Üretim Yapı Kooperatifler Birliğinin mal ve hizmet alımları nedeniyle yükleniciler ile arasında düzenlediği sözleşmelere ilişkin damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığı hk.
Tarih 06/10/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.17.02-HÇ:123.MD-2010-146-838
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı :B.07.1.GİB.4.06.17.02-HÇ:123.MD-2010-146-838 06/10/2011

Konu : Konut Üretim Yapı Kooperatifler Birliğinin

mal ve hizmet alımları nedeniyle yükleniciler

ile arasında düzenlediği sözleşmelere ilişkin

damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığı hk.

… KONUT ÜRETİM YAPI KOOPERATİFLER BİRLİĞİ

İlgi : … tarih ve … evrak giriş sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Birliğinizin girişimcisi ve sahibi bulunduğu düşük yoğunluklu yeni yerleşim projelerinde, birim kooperatiflerin kendi başlarına yapamadıkları ada dışı altyapılar, yol, su deposu, isale hatları, arıtma, taşkın önleme betonarme işi ve yatırımları ile mal ve hizmet alımlarının, sözleşmeye dayalı olarak yüklenicilere yaptırılmakta olduğu belirtilerek, bu sözleşmelere ilişkin damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığınız hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; anılan Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılan kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.

492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde ise, noter işlemlerinden ilgili kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harcına tabi olduğu hükme bağlanmış olup, kooperatiflere ilişkin herhangi bir muafiyet veya istisna hükmüne yer verilmemiştir.

Diğer taraftan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 13 üncü maddesinde, yönetim kurulunun, ana sözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınması durumunda, ortak tarafından çıkma dileğinin noter aracılığı ile kooperatife bidirileceği; 93 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde, kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği’nin her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesinin her nevi harçtan ve damga vergisinden muaf olacağı; aynı fıkranın (e) bendinde ise, 13 üncü madde gereğince verilecek bildirinin damga vergisine, diğer harç ve resimlere tabi olmayacağı hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 1163 sayılı Kanuna tabi konut yapı kooperatiflerine tanınan muafiyet, defter ve ana sözleşmeleri ile açılış tasdikleri ile ortaklıktan ayrılma bildirimine ilişkin olup, damga vergisinden istisna edilen kağıtların yer aldığı Kanuna ekli (2) sayılı tabloda konut yapı kooperatifleri ve birlikleri ile ilgili olarak herhangi istisna ve muafiyet hükmü yer almamaktadır.

Buna göre, özelge talep formunuzda belirtilen işlere ilişkin olarak, yüklenicilerle aranızda düzenlenecek sözleşmeler damga vergisi ve noter harcına tabi olup, Birliğinizin damga vergisi ve harç yönünden muafiyeti bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifler 2013 yılında yeni Türk ticaret kanunu kapsamında hangi defterleri tasdik ettirecekler -Kemal özmen

Detaylı bilgi için [email protected]

Taşımacılık kooperatifinin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanıp yararlanmayacağı hususu hk.-Kemal özmen

Başlık Taşımacılık kooperatifinin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanıp yararlanmayacağı hususu hk.
Tarih 11/09/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.61.15.01-125[606-42-2012]-99
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

TRABZON VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.61.15.01-125[606-42-2012]-99

11/09/2012

Konu

:

Taşımacılık kooperatifinin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanıp yararlanmayacağı hususu

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; Kooperatifinizin unvanının taşıyıcılar kooperatifi olmakla beraber İl Özel İdaresi Müdürlüğünden ihale yolu ile kiralamış olduğunuz kum ocağından üyelerinize ait motorlarla çıkarılan kumların niteliğinde bir değişiklik yapılmadan bedel karşılığı kooperatifinize teslim edildiği, kooperatifinizin ise aldığı kumları üçüncü kişilere sattığı, bunun dışında (taşımacılık) faaliyetinizin bulunmadığı bu nedenle kooperatifinizce sadece ortaklarla iş yapıldığı, ayrıca ana sözleşmenize göre ortaklara sermaye üzerinden kazanç dağıtılmadığı, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmediği ve yedek akçelerin ortaklara dağıtılmadığı belirtilerek, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin (k) bendi gereğince kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde ise kooperatif ortaklarının yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak iade edilen kısımlar için hesaplanan risturnların ortaklara dağıtımının kâr dağıtımı sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.11.1. Yönetim gideri karşılığı olarak ödenen paralardan harcanmayarak ortaklara dağıtılan kısımlar” başlıklı bölümünde de, “Bütün kooperatifler için ortakların yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak ortaklara iade edilen kısımlar, risturn istisnasından yararlanacaktır. Yönetim gideri olarak ödenen paraların risturn sayılabilmesi için kooperatif tarafından üyelere iade edilmesi gerekmektedir. İade nakden olabileceği gibi hesaben de olabilir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, tüketim ve taşımacılık kooperatiflerinin muafiyet şartlarını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın kurumlar vergisi mükellefi olmaları ve kurumlar vergisi beyannamesi vermeleri gerekmekte olup kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanamayan kooperatifinizin, sadece ortakların yönetim gideri karşılığı olarak ödedikleri paralardan harcanmayarak ortaklara iade edilen kısımlar için risturn istisnasından yararlanabileceği tabiidir.

Kooperatifin İlçe Emniyet Müdürlüğü ile imzalanacak protokol gereği mülkiyeti hazineye ait arsa üzerinde kooperatif tarafından bağış olarak inşa edilecek karakol binasına ilişkin yapılacak harcamaların kurum kazancından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hk.-Kemal özmen

Başlık İlçe Emniyet Müdürlüğü ile imzalanacak protokol gereği mülkiyeti hazineye ait arsa üzerinde kooperatif tarafından bağış olarak inşa edilecek karakol binasına ilişkin yapılacak harcamaların kurum kazancından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hk.
Tarih 19/09/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/4]-981
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/4]-981

19/09/2012

Konu

:

İlçe Emniyet Müdürlüğü ile imzalanacak protokol gereği mülkiyeti hazineye ait arsa üzerinde kooperatif tarafından bağış olarak inşa edilecek karakol binasına ilişkin yapılacak harcamaların kurum kazancından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz belirtilerek, … İlçe Emniyet Müdürlüğü ile imzalanacak protokol gereğince mülkiyeti hazineye ait olan arsa üzerine tamamı kooperatifiniz tarafından bağış olarak inşa edileceği belirtilen karakol binası nedeniyle Kooperatifinizin kurumlar vergisi karşısındaki durumu hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde; tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.1. Muafiyet şartları başlıklı bölümünde,

“Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

•Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

•Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

•Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına,

•Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir.

Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Özelge talep formunuz ekinde yer alan ana sözleşmenizin 70 inci maddesinde;

“Gelir-gider farkı genel kurulca onaylanan yıllık bilançoya göre tespit edilir.

Yönetim ve denetim kurul üyelerine gelir- gider farkından pay verilemez ve kooperatif yalnız ortakları ile işlem yapar.

Gelir gider müspet farkının % 1’i, bilanço tarihinden itibaren üç ay içinde 1163 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı emrindeki fona yatırılır. Ortaklarla yapılan işlemlerden doğmuş bulunan geri kalan farkın tamamı yedek akçe olarak ayrılır. Yedek akçeler ortaklara dağıtılamaz.

Gelir gider farkı menfi olduğu takdirde, ortaya çıkan yedek akçelerden, bunun yetmemesi halinde ortak sermeye paylarından ve 71 inci maddeye göre oluşturulan özel fondan karşılanır.”

hükmü yer almaktadır.

Kooperatif ana sözleşmesinde “yönetim ve denetim kurulu üyelerine kazanç üzerinden hisse vermemek”, “ihtiyat akçelerini ortaklara dağıtmamak” ve “münhasıran ortaklarla iş görmek” şartları açıkça yazılı bulunmakta olup aynı maddede, ortaklar ile yapılan işlemlerden doğmuş bulunan kalan farkın tamamının yedek akçeye ayrılacağı ve ortaklara dağıtılmayacağı açıkça belirtildiğinden kooperatifinizin “sermaye üzerinden kazanç dağıtması” fiilen mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla ana sözleşmenizde her ne kadar açık bir hüküm yer almasa da sermaye üzerinden kazanç dağıtılması fiilen mümkün olmadığından sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması şartının da zımnen sağlandığının kabulü gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifinizin Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan muafiyet şartlarını taşıması halinde kurumlar vergisinden muaf olacağı, muafiyet şartlarının ihlal edilmesi halinde ise kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edileceği tabiidir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır.” hükmü yer almış olup, aynı maddenin (c) bendinde; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5’ine kadar olan kısmının indirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedelinin veya kayıtlı değerinin, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değerinin esas alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.3.2.2.4. Bağış ve Yardımın Belgelendirilmesi” başlıklı bölümünde; ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilerek kamu kurum ve kuruluşları ile imzalanan protokol gereğince kamu arazisi üzerine okul yaptırılması halinde söz konusu okul inşasına ilişkin olarak yapılan harcamaların, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği açıklanmıştır.

Buna göre, kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunması halinde, Gölbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü ile imzalanacak protokol gereğince mülkiyeti hazineye ait olan arsa üzerinde karakol binası inşasına ilişkin olarak kooperatifinizce yapılan harcamaların, kurum kazancının %5 ine kadar olan kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla harcamanın yapıldığı yıla ilişkin kurum kazancınızdan indirim konusu yapılabilecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifin Ortak dışı işlemleri dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilen kooperatifin daha sonra ortak dışı işlem yapmaması durumunda kurumlar vergisi ve stopaj yönünden muaf olup olmayacağı hk.-Kemal özmen

Başlık Ortak dışı işlemleri dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilen kooperatifin daha sonra ortak dışı işlem yapmaması durumunda kurumlar vergisi ve stopaj yönünden muaf olup olmayacağı hk.
Tarih 14/09/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.55.15.01-125[04-2012/ÖZE-06]-298
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.55.15.01-125[04-2012/ÖZE-06]-298

14/09/2012

Konu

:

Ortak dışı işlemleri dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilen kooperatifin daha sonra ortak dışı işlem yapmaması durumunda kurumlar vergisi ve stopaj yönünden muaf olup olmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ortak dışı işlem yapacağınızdan bahisle 01.01.2011 tarihinden itibaren kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirdiğiniz ancak 01.01.2012 tarihinden itibaren ortak dışı işlem yapmadığınız belirtilerek kurumlar ve stopaj yönünden muaf olup olmayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde muafiyet şartları detaylı olarak açıklanmış olup, “4.13.1.4 Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde de “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.”

açıklamasına yer verilmiştir.

Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.17. Şarta Bağlı Muafiyetlerin Kaybedilmesi ve Kazanılması” bölümünde ise; muafiyet şartlarını taşıyan bir kooperatifin muafiyet şartlarını ihlal etmesi durumunda muafiyet şartlarının ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi tutulması, muafiyet şartlarının tekrar kazanılması durumunda ise izleyen hesap dönemi başından itibaren muafiyetten yararlanılması gerektiği açıklanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, ortak dışı işlemleriniz dolayısıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilen kooperatifinizin Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen şartları taşıması halinde izleyen yılın başından itibaren kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde belirtilen ödemelerden vergi kesintisi yapmak zorunda olan kişi ve kurumlar arasında kooperatifler de sayılmış olup anılan ödemelerin kooperatifinizce yapılması halinde vergi kesintine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

Konut kooperatifinin yüzme havuzu yaptırmasının kdv karşısındaki durumu-Kemal özmen

Tarih 01/11/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.07.16.02-130[KDV.2012.164]-439
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.07.16.02-130[KDV.2012.164]-439

01/11/2012

Konu

:

Yüzme havuzu tadilatında KDV oranı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, henüz tasfiye edilmeyen Kooperatifinizce taahhüden yaptırılması planlanan yüzme havuzu bakım onarım inşaatı için uygulanması gereken katma değer vergisi oranı hususundaki bilgi istenilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunla eklenen geçici 15 inci maddesinde, bu Kanunun yayımlandığı 29.07.1998 tarihinden önce inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Söz konusu istisnaya ilişkin açıklamalar 49, 66 ve 106 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile 60 No.lu Katma Değer Vergisi Sirkülerinde yapılmıştır.

Bu durumda, 29.07.1998 tarihinden önce inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinin katma değer vergisinden istisna olabilmesi için;

– Kooperatifin konut yapı kooperatifi olması,

– İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

– Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması gerekmektedir.

Bina inşaat ruhsatının 29.07.1998 tarihinden sonra alınması durumunda konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri 2007/13033 sayılı Kararname Eki (I) sayılı listenin 12 inci sırası uyarınca % 1 oranında katma değer vergisine tabi olacaktır.

Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 15 inci maddesindeki istisna hükmü ile 2007/13033 sayılı Kararname Eki (I) sayılı listenin 12 nci sırasında öngörülen indirimli oran uygulamasının geçerli olabilmesi için konut yapı kooperatiflerinin inşa ettirecekleri konutların kullanılmaya başlanılmasına kadar yapılacak inşaat taahhüt işlerine yönelik olması gerekmektedir. Ancak, Kooperatifinizce inşaatına başlanılan konutların bitirildiği ve iskan ruhsatı alınmaksızın kullanıma açıldığı anlaşılmış bulunmaktadır.

Öte yandan, yüzme havuzu ve teçhizatı gibi konutlar için zaruri olmayan imalatların inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmamaktadır.

Bu durumda, yüzme havuzu teçhizatı gibi konutlar için zaruri olmayan imalatlar genel oranda (% 18) katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

Bireysel emeklilik bordrodan dusulecek mi ?-kemal Ozmen 2012-2013

• 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren, ücretliler için vergiye tabi ücret matrahının; yıllık beyanname veren mükellefler için vergi matrahlarının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları indirim konusu yapılamayacaktır.

• 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren, vergiye tabi ücret matrahının tespitinde, bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin elde edilen ücretin % 15’ine kadar olan kısmı ücret matrahının tespitinde indirilebilecektir. İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.

Hakedişlerde damga vergisi 2012 -Kemal özmen

488 sayılı Damga Vergisi Kanununa bağlı 1 sayılı tablonun IV. makbuzlar ve diğer kâğıtlar bölümünün 1/d pozisyonu, bilûmum avans makbuzlarını, ihtiva ettiği meblâğ üzerinden binde 4 damga vergisine tabi tutmuş bulunmaktadır.
Bu duruma göre tatbikatta, alacaktan bir kısmının vaktinden evvel ödenmesi karşılığında veya henüz hak edilmemiş olan bir kıymet veya bir mal bedeli karşılığında verilen makbuzlar avans makbuzu sayılmış ve bu makbuzlar nispî damga vergisine tabi tutula gelirken, inşaat ve onarım işlerinde muvakkat stuasyonlara müsteniden müteahhitlere ödenen paralar mukabilinde verilen makbuzlar da avans telâkki edilmiş ve bu nevi makbuzlar nisbi vergiye tabi tutulmuştur.

Yukarıda zikredilen makbuzların avans makbuzu olup olmadığı hususunda tahaddüs eden ihtilâflar dolayısiyle gerek malî kaza mercileri ve gerekse Danıştay’ca verilen ve hak ediş raporlarına istinaden müteahhitlere ödenen istihkakların bir iş mukabili ödendiği, hak kesbedilen paranın herhangi bir sebeple defaten verilmeyip kısım, kısım ödenmesinin avans olamayacağı yolundaki kararlar tevali ettiğinden kaza mercilerinin bu içtihadı müstakar bir hal almış bulunmaktadır.

İdarî kaza mercilerinin bu içtihadına uyulması muvafık bulunduğundan, bundan böyle aşağıda tespit edilen esaslar dairesinde muamele ifası icabetmektedir :

1. İnşaat ve onarım işlerinde düzenlenen mukavelelerde, işe başlamadan evvel ödenmesi şart koşulan paraların avans sayılması ve mezkûr paraların ödenmesinde düzenlenen makbuzların binde 4 vergiye tabi tutulması,

2. Mukavelede böyle bir şart yoksa yapılan iş ve görülen hizmet karşılığı ödenecek paralar bir istihkak raporuna müsteniden ödendiği takdirde bunun avans sayılmaması,

3. Resmî dairelerce yaptırılan işler mukabili ödenen paralar karşılığında verilen makbuzların her halükârda, 488 sayılı Kanuna bağlı 1 sayılı tablonun IV. makbuzlar ve diğer kâğıtlar bölümünün 1/e pozisyonu gereğince binde 4 damga vergisine tabi tutulması,

4. Bu konudaki Danıştay kararlarına müsteniden kendilerine iade yapılmış olan mükellefler evvelce, ödemiş oldukları damga resimlerini (vergilerinin ticarî kazançlarının tespitinde gider olarak hasılâtlarından indirmiş olmaları sebebiyle sonradan geri aldıkları bahis konusu paraların, iadenin vuku bulduğu yılın hasılâtı meyanına ithali suretiyle vergilendirilmesi, lâzımdır.

Bu bakımdan, bu tebliğ tarihinden sonra hak ediş raporlarına istinaden resmî daireler dışında kalan daire ve müesseselerce yapılan tediyelerde düzenlenen makbuzlardan alınmış olan nispî damga vergilerinin iade edilerek nisbî vergi yerine mezkûr makbuzlara ihtiva ettikleri paraya göre 25, 50 ve 100 kuruşluk pul ilsak ve iptal edilmesi gerekir.

Yıllara sari onarım işinden dolayı işi yaptıran A.Ş’nin hak edişlerinden damga vergisi kesintisi yapılıp yapılamayacağı

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
İSTANBUL DEFTERDARLIĞI
Vasıtalı Vergiler Gelir Müdürlüğü

SAYI : B.07.4.DEF.0.34.12.2.10-7363 21.09.2001/1502
KONU : Yıllara sari onarım işinden dolayı işi
yaptıran A.Ş’nin hak edişlerinden damga
vergisi kesintisi yapılıp yapılamayacağı.

………………. A.Ş

İLGİ : ……………

Dilekçenizde, yıllara sari “otel inşaatı” işini taahhüt etmiş olduğunuz Anonim Şirket tarafından sözkonusu inşaat işi ile ilgili olarak düzenlemiş olduğunuz hakediş bedelleri üzerinden binde 7.5, nispetinde damga vergisi kesintisi yapıldığı, resmi daire dışındaki kuruluş veya kişilere taahhüt edilen inşaat ve onarma işleri ile ilgili olarak düzenlenen hakediş bedelleri üzerinden damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 1 inci maddesinin 1 inci fıkrasında, “Bu kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir.” denilmekte olup, kanuna ekli 1 sayılı tablonun IV-1/g fıkrasında avans makbuzlarının binde 7,5, IV-I/h fıkrasında ise, kişiler tarafından belli parayı mutazammın olarak resmi dairelere verilen makbuz ve ibra senetleri ve resmi daireler hesabına ödenen paralar hakkında müteaddit nüsha olarak bankalara verilen makbuz senetlerinin mezkür dairelere ait nüshalarının binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi olacağı belirtilmiştir.

Damga Vergisi Kanununa göre resmi daire sayılmayan kişi ve kuruluşlar tarafından, diğer kişi ve kuruluşlara yapılan ödemelerde düzenlenen makbuzlar (bu meyanda, istihkak ödemelerinde düzenlenen makbuzlar) 01.12.1985 tarihinden önce Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-I/a-f fıkraları gereğince 10 ila 100 TL maktu damga vergisine tabi iken, 11.12.1985 gün ve 18995 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3239 sayılı Kanunun 140 ıncı maddesi ile 01.01.1986 tarihinden itibaren maktu vergiye tabi söz konusu makbuzlar damga vergisinin kapsamı dışında bırakılmıştır.

Diğer taraftan, aynı kanunun 8 inci maddesinde, “Bu kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, İl özel idareleri, belediyeler ve köylerdir.

Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.”denilmektedir.

Bakanlığımızca yayımlanan 4 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, inşaat ve onarım işlerinde düzenlenen mukavelelerde, işe başlamadan evvel ödenmesi şart koşulan paraların avans sayılması ve mezkur paraların ödenmesinde düzenlenen makbuzların binde (7,5) oranında vergiye tabi tutulması, mukavelede böyle bir şart yoksa yapılan iş ve öngörülen hizmet karşılığı ödenecek paralar bir istihkak raporuna müsteniden ödendiği takdirde bunun avans sayılmayacağı açıklanmıştır.

Ayrıca, sözkonusu tebliğ gereğince, hakediş raporlarına istinaden resmi daireler dışında kalan daire ve müesseselerce yapılan ödemeler üzerinden damga vergisi kesintisi yapılmayacak, ancak avans ödemeleri ile ilgili olarak düzenlenecek makbuzlar binde 7.5 damga vergisine tabi tutulacaktır.

10 Seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliği ile Damga Vergisinin istihkaktan kesinti suretiyle ödeme usulünün kapsamı genişletilmiş ve yaptıkları ödemelerden kestikleri gelir vergisini sorumlu sıfatıyla aylık muhtasar beyanname ile vergi dairesine bildirerek ödemek zorunda olan gerçek ve tüzel kişilerin, müteahhit ve diğer şahıslara yaptıkları avans ödemeleri üzerinden hesaplanan damga vergisinin de, bu kişilerce muhtasar beyanname ile beyan edilerek aynı süre içinde ödemeleri esası getirilmiştir.

11 Seri Nolu Damga Vergisi Genel Tebliğinde de, 193 Seri Nolu Gelir Vergisi Kanunun 98 nci maddesinden faydalanmak suretiyle gelir (stopaj) vergisini üç ayda bir beyan edip ödeme yolunu tercih eden tüm gerçek ve tüzel kişilerin; üç aylık dönem içinde müteahhitlere veya diğer şahıslara yaptıkları avans ödemeleri ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlara ait damga vergilerinin de üçüncü ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine beyan edilerek ödeyebileceği belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Resmi daire sayılmayan kişi ve kuruluşlarca, avans ödemeleri üzerinden hesaplanan damga vergisi muhtasar beyanname ile bağlı bulunulan vergi dairesine kesintinin yapıldığı ayın veya üç aylık dönemi takip eden ayın yirminci günü akşamına kadar beyan edilerek aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, resmi daireler dışında kalan gerçek ve tüzel kişilerce yaptırılan inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemelerde sadece avans ödemeleri ile ilgili olarak düzenlenen makbuzların binde 7,5 nispetinde damga vergisine tabi tutulması, kati istihkak ödemeleri üzerinden ise herhangi bir damga vergisi kesintisi yapılmaması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif genel kurul toplanti tutanağı örneği-Kemal OZMEN

KOOPERATİF GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI ÖRNEĞİ

TOPLANTI TUTANAĞI

S.S……………………. Kooperatifinin ………… hesap yılı olağan / olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmak üzere …………….. günü saat ………’da ………………………………………….adresinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Temsilcisi/Temsilcileri …………………………… gözetiminde toplanıldı.
Genel kurul toplantısına başlamadan önce yapılan incelemede;
a)Genel kurul toplantısına ait davet ilanının; …………….Gazetesinin…………….günlü nüshasında, toplantı yer ve saati ile gündemi de gösterilerek yapıldığı, gündemi içeren davet mektuplarının ………. ortağa……………….günü ……………..PTT şubesinden taahhütlü olarak gönderildiği, ………….ortağa ise ……………….günü imza karşılığı tebliğ edildiği;
b)Yönetim Kurulunca, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 26.maddesindeki niteliklere ve Ortak Kayıt Defterindeki kayıtlara uygunluğu beyan edilip onaylanarak hazırlanan ve ortakların incelemesine sunulan Ortaklar Listesinde kayıtlı ( ….. ) ortaktan ( ……. ) ortağın asaleten ve ( ………. ) ortağın vekaleten katılımı ile, toplam ( ………) ortağın toplantıda hazır bulunduğu, böylece toplantı için gerekli çoğunluğun mevcut olduğu / olmadığı, çağrıya ve ilana karşı herhangi bir itirazın bulunmadığı, (varsa itiraz eden ortakların ad ve soyadları ile itiraz nedenleri yazılır.)
anlaşılmıştır.

GÜMDEM MADDELERİ

Madde:1 – Genel kurul toplantısı saat ………..’de …………………’nin konuşması ile açıldı. Bu konuşmanın tamamlanması üzerine, verilen tekliflerin oylanması sonucu Divan Başkanlığına …………………….. Üyeliklere …………………….. ve …………………………………oy toplayıcı olarak da …………………. ile …………………..oybirliği ile / …………… oyla oy çokluğu ile seçildiler. Divan yerini aldıktan sonra saygı duruşu yapıldı.

(VARSA) Kooperatifler Kanunu7n 46 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince ……………..ortağın imzasını taşıyan bir teklifle …………………………….hususlarının gündeme ilavesi isteniliyordu. Teklif divan başkanı tarafından genel kurula okundu, …………. kabul, ………. red, …………….çekimser oyla gündeme ilavesi ve gündemin …………….sırasında görüşülmesi kabul/red edildi.
………………………………….
………………………………….
………………………………….
………………………………….
………………………………….
Bu genel kurul tutanağı tarafımızdan toplantı yerinde düzenlendi, okunarak imzalandı. (Şehir, Tarih ve saat yazılır).

Bakanlık Temsilcisi​Divan Başkanı​Üye ​Üye
(Ad, Soyad, İmza)​(Ad, Soyad, İmza)​(Ad, Soyad, İmza)​(Ad, Soyad, İmza)

Kdv yönünden binek araç ,ticari araç ayrımı-Kemal özmen

“1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar 87.03 pozisyonunda yer almakta olup, binek otomobiller bu kapsamda değerlendirilmektedir.”

ŞİRKETLERDE YAPI DEĞİŞİKLİĞİ VE AYNİ SERMAYE KONULMASINDA SİCİLLER ARASI İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN TEBLİĞ -Kemal özmen -31.10.2012 Resmi gazete

TEBLİĞ

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

ŞİRKETLERDE YAPI DEĞİŞİKLİĞİ VE AYNİ SERMAYE KONULMASINDA

SİCİLLER ARASI İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; birleşme, bölünme ve tür değiştirme gibi yapı değişiklikleri ile ayni sermaye konulması veya ticari işletmelerin devralınması sonucunda, tapu ve gemi sicili ile fikrî mülkiyete ilişkin sicillerde ve benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların sahipliklerinde meydana gelen değişikliklerin ilgili sicillere bildirilmesini ve sicil kayıtları ile belgelerindeki gerekli değişikliklerin yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek, başvuruda bulunacak kişiler ve gerekli belgeleri belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 17 nci maddesi ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

b) İlgili siciller: Tapu ve gemi sicilini, fikrî mülkiyete ilişkin sicilleri ve benzeri sicilleri,

c) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

ç) Müdürlükler: Ticaret sicili müdürlüklerini,

d) Şirket sözleşmesi: Anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde esas sözleşmeyi; kollektif, komandit ve limited şirketlerde şirket sözleşmesini ve kooperatiflerde ana sözleşmeyi,

ifade eder.

Müdürlüklerin ve ilgili sicilleri tutan kurumların bildirim yükümlülükleri

MADDE 4 – (1) Ticaret şirketlerinin Kanun hükümlerine göre birleşmelerinde devralan şirketin, bölünmelerinde ise bölünen şirket dışındaki bölünmeye katılan diğer şirketlerin kayıtlı olduğu müdürlükler tarafından; devrolunan veya bölünen şirketin malvarlığına dahil olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların, devralan şirketlerin adına tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla, birleşme veya bölünme kararının tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere 5 inci maddede düzenlenen hususlar bildirilir.

(2) Ticaret şirketlerinin Kanun hükümlerine göre tür değiştirmelerinde, tür değiştiren şirketin malvarlığına dahil olan tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların yeni tür adına tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla, tescili yapan müdürlük tarafından yeni türün tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere 5 inci maddede düzenlenen hususlar bildirilir.

(3) Kanun hükümlerine göre ticari işletmenin devrinde devredilen ticari işletmeye sürekli olarak özgülenmiş bulunan malvarlığına dahil olan; tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların devralan adına tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla, tescili yapan müdürlük tarafından ticari işletmenin devrinin tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere 5 inci maddede düzenlenen hususlar bildirilir.

(4) Kanun hükümlerine göre bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülmesi halinde, şirketin malvarlığına dahil olan; tapu, gemi ve fikri mülkiyet sicilleri ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların ticari işletme işletecek kişi veya kişiler adına tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla, tescili yapan müdürlük tarafından ticari işletmenin tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere 5 inci maddede düzenlenen hususlar bildirilir.

(5) Kanunun 128 inci maddesine göre bir ticaret şirketine ayni sermaye olarak konulan ve tapu, gemi ve fikri mülkiyet ile benzeri sicillerde kayıtlı bulunan mal ve hakların şirket adına tescilinin gecikmeksizin yapılması amacıyla; tescili yapan müdürlük tarafından şirketin tescili ile eş zamanlı olarak ilgili sicillere 5 inci maddede düzenlenen hususlar bildirilir.

(6) Kanuna uygun olarak yapılmış bir ticaret şirketi sözleşmesinde; ayni sermaye olarak konulan mal ve hakların ilgili sicillere şirkete ayni sermaye olarak konulduklarını belirten bir şerh verilerek belirgin duruma getirilmesine rağmen, ilgili müdürlükçe tescil edilinceye kadar söz konusu mal ve hakların başkasına devredilmesi veya üzerinde ayni bir sınırlama getirilmesi halinde ilgili sicilleri tutan kurumlar durumu derhal ilgili müdürlüğe bildirir. Bildirim üzerine, müdürlük bu hususu gerekçe olarak belirterek tescil talebini reddeder.

Bildirilecek hususlar ve bildirimin şekli

MADDE 5 – (1) Müdürlüklerce ilgili sicillere 4 üncü madde uyarınca yapılacak bildirimlerde, bildirime konu olan işlem açıkça belirtilmek suretiyle aşağıdaki hususlar yer alır:

a) Mülkiyet değişikliğine konu olan mal ve hakların ilgili sicillerdeki kayıtlarına ilişkin bilgileri,

b) Ayni sermaye konulması sonucu mülkiyet değişikliğine konu olan mal ve hakların mahkemece atanan bilirkişi tarafından tespit edilmiş değeri; birleşme, bölünme ve tür değişikliğinde ise mülkiyet değişikliğine konu olan mal ve hakların yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir, denetime tabi şirketlerde ise denetçi tarafından tespit edilmiş değeri,

c) Sermaye şirketlerinin kuruluşu sırasında bir ticari işletmenin ve/veya bazı ayni varlıkların devralınması halinde, mülkiyet değişikliğine konu olan mal ve hakların mahkemece atanan bilirkişi tarafından tespit edilmiş değeri,

ç) Ticari işletmelerin bir ticaret şirketine devrolmak suretiyle birleşmeleri ile ticaret şirketlerinin birleşme ve bölünmelerinde, mal ve hakları devralan şirketlerin unvanı, adresi, ticaret sicil numarası, ortaklık yapısı, şirketi temsile yetkili olanların adı, soyadı ve T.C. kimlik numarası ile devrolunan ve bölünen şirketlerin unvanı ve ticaret sicili numarası,

d) Bir ticaret şirketinin kuruluşunda ayni sermaye konulması durumunda şirketin kuruluşunun tescil edildiği, şirketin unvanı, adresi, ticaret sicili numarası, ortaklık yapısı ile şirketi temsile yetkili olanların adı, soyadı ve T.C. kimlik numarası,

e) Bir ticaret şirketine sermaye artırımında ayni sermaye konulması halinde sermaye artırımının tescil edildiği, şirketin unvanı, adresi, ticaret sicili numarası, ortaklık yapısı ile şirketi temsile yetkili olanların adı, soyadı ve T.C. kimlik numarası,

f) Bir ticaret şirketinin tür değiştirmesi durumunda yeni türün tescil edildiği, eski ve yeni türün unvanı ile yeni türün adresi, ticaret sicili numarası, ortaklık yapısı, şirketi temsile yetkili olanların adı, soyadı ve T.C. kimlik numarası,

g) Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüşmesi halinde, ticari işletmenin tescil edildiği, ticari işletmeyi işleteceklerin adı ve soyadı, vatandaşlığı, ticari işletmenin adresi ve faaliyet konusu ile ticari işletmeye dönüşen şirketin unvanı ve ticaret sicili numarası,

ğ) Bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüşmesi halinde, ticaret şirketinin tescil edildiği, şirketin unvanı, adresi, ticaret sicili numarası, ortaklık yapısı ile şirketi temsile yetkili olanların adı, soyadı ve T.C. kimlik numarası,

(2) Birinci fıkra gereğince yapılacak bildirimlere yeni hak sahibi şirketin şirket sözleşmesi ile değerlemeye ilişkin raporların birer örneği eklenir.

(3) Bildirimler yazılı şekilde yapılır. Müdürlükler ve ilgili siciller tarafından güvenli elektronik iletişim alt yapısı ile karşılıklı entegrasyonun sağlanması durumunda, bildirimler elektronik ortam üzerinden de yapılabilir.

Bildirim üzerine ilgili sicillerde yapılacak işlemler

MADDE 6 – (1) Müdürlüklerin bildirimini alan ilgili sicili tutan kurum tarafından, kendi kayıtlarında resen işlem yapılabilmesine imkan tanıyan durumlarda mal ve haklar yeni sahipleri adına tescil edilir. Resen tescilin mümkün olmadığı durumlarda ise; ilgili sicil memurluğunca bildirimin alındığı anda kendi kayıtlarına, mal ve hakların geçişinin dayanağı olan işlemin Kanun hükümlerine göre tamamlandığına ilişkin şerh konulur ve ilgililerin başvurusu üzerine gerekli harç ve giderler alındıktan sonra, mal ve hakların yeni sahipleri adına tescili yapılır.

(2) İlgili sicillerde; müdürlükler tarafından bildirilen mal ve haklar üzerinde, ilgili sicili tutan kurumların bildirimi aldığı andan itibaren, eski hak sahiplerinin, yeni hak sahipleri aleyhine sonuç doğuracak taleplerine ilişkin işlem yapılamaz.

Yürürlük

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

Payroll & Accounting Services in Turkey-Cpa Kemal Ozmen

Please feel free to contact us
[email protected]

November 2012 tax calendar-Cpa Kemal Ozmen

Please do not hesitate to contact us
[email protected]