Kooperatifler Kanunun 27. maddesiyle sermaye yüklemleri ve sair ödemelerini (aidat vb.) yerine getirmeyen ortaklar hakkında yapılacak işlemler ve uygulama sırası düzenlenmiş ve ortaklığın kendiliğinden düşeceği belirtilmiştir. Burada geçen sermaye yüklemleri ile kanunun 19’uncu maddesinde düzenlenen ortaklık payları; sair ödemler ile de, ortaklık payı dışındaki ödemeler kastedilmektedir. Bu ödemeler ise kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak için genel kurulca kararlaştırılan tutarlardaki arsa-altyapı payı, ortak tesisler ile genel giderlere katılım payı gibi ödemeler ile bunların gecikme faizinden oluşmaktadır.
Kanun maddesine göre, ortaklığın kendiliğinden düşebilmesi için belirtilen yükümlülüklerden en az birinin yerine getirilmemesi gerekir. Yani, ortaklığın kendiliğinden düşebilmesi için o ortak; ya sermaye yüklemlerinden, ya sair ödemelerden, ya da her ikisinden dolayı kooperatife borçlu olmalıdır.
Ortaklığın kendiliğinden düşebilmesi için sırasıyla aşağıdaki işlemlerin yerine getirilmesi gereklidir.
a) Ortak parasal yükümlülüklerini belirli bir süre geciktirmiş, ödememiş olmalıdır:
Bu gecikme süresi kanunda gösterilmemiştir. Ancak, anasözleşmelerde serbestçe belirlenebilmektedir. Zira, Bakanlığımızca hazırlanan örnek anasözleşmelerde bu süre genellikle 30 gün, 1 ay veya 2 ay olarak belirlenmiştir.
b) İlk istem ve münasip bir süre:
Bu münasip süre, ortağın borcunu temin edip ödeyebileceği bir süre olmalıdır. Örnek anasözleşmelerde bu ilk süre 10 gün olarak belirlenmiş olup, istemin ortağa tebliğinden itibaren sürenin başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu ilk istemde, borcun (ana para + varsa gecikme zammı) tutarı da belirtilerek tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde kanun 27’inci maddesi ile anasözleşmenin ilgili maddesi gereğince hakkında gerekli işlemin yapılacağı ihtar edilir. Bu münasip süre ortağa ya elden yazılı olarak, ya taahhütlü mektupla, ya da noter aracılığıyla veyahut da her üç yolun mümkün olmaması halinde ilanla bildirilir. İlanla bildirim yapılması durumunda Tebligat Kanunu hükümlerine göre hareket edilmelidir.
c) İkinci istem ve 1 aylık süre:
İlk isteğe uymayan ortağa ikinci bir ihtar gönderilerek, bu ihtarın tebliğinden itibaren 1 ay içinde borcunu ödemesi istenir. Buradaki bir aylık süre kanunun emredici hükmü olduğundan herhangi bir şekilde azaltılamaz.
İkinci ihtarda da borcun tutarı gösterilerek, tamamının 1 aylık süre içinde ödenmemesi halinde, kanunun 27’inci ve anasözleşmenin ilgili maddesi gereğince ortaklığının kendiliğinden düşeceği ihtar edilir. İkinci ihtardaki borç tutarının da birinci ihtardakiyle aynı olmasına dikkat edilmeli, birinci ihtardan sonra herhangi bir ödeme yapıldıysa bunun da belirtilmesi ve borç tutarı, ödediği tutar ve kalan borcun ayrıntılı olarak yazılması gerekir.
d) İkinci ihtarın tebliğinden itibaren 1 aylık süre içinde borç ödenmemiş olmalıdır:
Ortaklığın kendiliğinden düşebilmesi için, ikinci ihtarnamenin tebellüğ tarihinden itibaren 1 aylık süre içinde de borç ödenmemiş olmalıdır.
e) Çıkarma kararı alınmalıdır:
Kanunun 27’inci maddesinde, yukarıda belirtilen şartların oluşması halinde ortaklığın kendiliğinden düşeceği belirtilmesine rağmen, ortaklığın düşebilmesi için genel kurul veya yönetim kurulu kararına ihtiyaç olup olmadığı konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Ancak, uygulamada oluşan yargı içtihatlarına göre, ikinci ihtarın tebliğinden itibaren 1 aylık süre içinde de borç ödenmemişse; anasözleşme ile yetkili kılınmışsa yönetim kurulu, böyle bir yetki yoksa genel kurul tarafından çıkarılma kararı alınmalıdır.
f) Çıkarma kararı ortağa tebliğ edilmelidir:
Ortaklığın kendiliğinden düşmesine ilişkin olarak alınan kararın ortağa tebliği ve itiraz yolları 2.5 nolu bölümde açıklanan ihraç kararının tebliği ve itiraz yolları ile aynıdır.
kooperatif genel kurul toplantısı
kooperatif genel kurul evrakları kooperatif genel kurul kararına itiraz kooperatif genel kurul kararının iptali kooperatif genel kurul işlemleri kooperatif genel kurul toplantı tutanağı kooperatif genel kurul sonrası kooperatif genel kurul hükümet komiseri kooperatif genel kurul başvurusu kooperatif genel kurul bilgi formu bayındırlık ve iskan bakanlığı kooperatif genel kurul evrakları 2012 şube tescili için gerekli evraklar kooperatif genel kurulu nasıl yapılır olağan genel kurul evrakları kooperatif yönetim kurulu faaliyet raporu örneği kooperatif genel kurul toplantısı kooperatif genel kurul bildirim formu kooperatif üst kuruluşları genel durum bildirim formu yapı kooperatifi bilgi formu kooperatif genel kurul sonuç bildirimi kooperatif genel kurul bilgi formu örneği kooperatif genel kurul evrakları kooperatifler bilgi formu kooperatif genel kurul toplantısı
KOOPERATİFLERİN GENEL kurul TOPLANTILARI -Kemal OZMEN kooperatif genel kurul işlemleri,kooperatif genel kurul tescil işlemleri,kooperatif genel kurul toplantısı,
KOOPERATİFLERİN GENELKURUL TOPLANTILARI !
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 3476 sayılı kanunla değiştirilen 45. maddesi gereğince, her yılın ilk altı ayı sonuna (30 Haziran) kadar, Bakanlığımız uhdesinde bulunan;
1- Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifleri,
2- Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefaret Kooperatifleri,
3- Tarım Satış Kooperatifleri,
4- Tüketim Kooperatifleri,
5- Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri,
6- Temin – Tevzi Kooperatifleri,
7- Küçük Sanat Kooperatifleri,
8- İşletme Kooperatifleri,
9- Kadın,Çevre,Kültür ve İşletme Kooperatifleri,
10- Yaş Sebze ve Meyve Kooperatifleri’ nin
Olağan genel kurul toplantılarını yapmaları hükme bağlanmış olup, belirtilen tarih itibariyle genel kurullarını yapmayan kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkında adı geçen kanun’un ek 2. maddesi gereğince işlem yapılacaktır. (Tasfiye halindeki kooperatifler ise ilk altı ayla sınırlı olmayıp, her yıl yıl sonuna kadar genel kurul toplantılarını yapacaklardır.)
Ayrıca; Kooperatif Anasözleşmelerinin 30. maddelerine göre genel kurul toplantı tarihinden 15 gün önce İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğüne yazılı olarak müracat edilme mecburiyeti bulunduğundan, Kooperatif Yönetim Kurulu üyelerinin önceki yıllarda olduğu gibi hukuki işleme maruz kalmamaları açısından ve kanunda belirtilen tarihinde (30 Haziran) göz önüne alınması durumunda konu önem arzetmektedir.
Kooperatif tarafından ihrac edilen ortağın yapması gerekenler-kooperatif davalari -Kemal OZMEN
Çıkarılma kararına karşı, Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemeye, bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz davası açılabilir. Öte yandan, itiraz davası ortağın lehine sonuçlanırsa, çıkarma kararı hiç alınmamış sayılır ve ortağın hak ve vecibeleri aynen devam eder. Dava ortak aleyhine sonuçlanırsa, ortak 15 gün içinde kararı Yargıtay’da temyiz edebilir.
Kooperatif Ortaklığından çıkarılma ,ihraç-Kemal OZMEN
Kooperatifler Kanunu, anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarmayı yasaklamıştır. Bu nedenle, çıkarılma sebebinin açık ve net bir şekilde anasözleşmede belirtilmesi zorunludur. Anasözleşmede sayılan nedenlerin dışında çıkarılma kararı alan yönetim kurulu üyeleri için cezai sorumluluk getirilmiştir (KK.Ek.m.2/2). Kooperatif türleri itibariyle Bakanlığımızca hazırlanan örnek anasözleşmelerde çıkarılma sebepleri açıkça gösterilmektedir. Kooperatiflerin türü, amacı ve çalışma konularına göre değişmekte olan çıkarılma nedenlerinin başında, ortağın parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve ortaklık şartlarının taşınmaması gelmektedir.
Kanuna göre ortaklıktan çıkarmaya esas itibariyle genel kurul yetkilidir. Bunun için yönetim kurulunun karar defteri üzerine çıkarma kararı alması, çıkarma hususunu genel kurul gündemine koyması ve genel kurulun da çıkarma kararı vermesi gerekir.
Ancak, anasözleşme ile çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere bu hususta yönetim kurulu da yetkili kılınabilmektedir.
Öte yandan, çıkarma kararı; genel kurulca verilmişse çıkarma kararı gerekçeleriyle birlikte genel kurul karar defterine; yönetim kurulunca verilmişse de aynı gerekçelerle yönetim kurulu karar defterine yazılır.
Kooperatif yetkililerince imzalanan çıkarma kararı, ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere verilerek, çıkarılan ortağa noter aracığıyla tebligat yapılması sağlanır. Kanunda bahsedilen 10 günlük süre ve notere tevdi ortaklıktan çıkarılmanın birer şekil şartı değildir. Kanunun 10 günlük süre ile amacı; çıkarılma işleminin bir an önce sonuçlandırılması, noter aracılığıyla tebliğindeki amacı ise tebliğin belgeli olarak kanıtlanabilmesidir. Bu itibarla, bu tebligatın taahhütlü mektupla ya da elden imza karşılığı yapılması da mümkündür. Ancak, noter aracılığıyla yapılan tebligatlar, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağından en emin tebligat şeklidir.
Ortaklıktan çıkarmaya yönetim kurulu karar vermiş ise ortak bu karara karşı, ya itiraz davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla, yönetim kurulunun çıkarma kararının kaldırılması için genel kurula başvurabilir ya da doğrudan mahkemeye itiraz davası açabilir. Ancak, yönetim kurulunca verilen çıkarma kararına karşı hem genel kurula itiraz hakkı ve hem de mahkemeye itiraz davası açma hakkı birlikte kullanılamaz.
Çıkarılma kararının tebellüğ tarihinden itibaren ortağın 3 ay içinde genel kurula itiraz etmesi ya da dava açması gerekir. Bu 3 aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmezse çıkarılma kararı kesinleşir.
Bununla birlikte, kooperatif davalarında basit yargılama usulü uygulanır. Bu nedenle, itiraz davalarına ve bunlara ilişkin temyiz inceleme sürelerine “adli tatilde (01 Ağustos-05 Eylül)” de devam edilir (HUMK.m.176, 177); yani bu süre içinde de itiraz davası açılabilir ve 3 aylık hak düşürücü süre işler.
Ancak, ortaklıktan çıkarmaya ilişkin yönetim kurulu kararı veya genel kurul kararı batılsa, çıkarılma kararına karşı genel kurula itiraz veya iptal davası açılması herhangi bir süreye tabi değildir.
Genel kurula itiraz, çıkarma kararının yönetim kurulunca verilmesi halinde mümkündür. Ortak, yönetim kurulunun çıkarma kararına karşı itiraz davası açma yerine genel kurula itirazı tercih ederse, bu itirazını toplanacak ilk genel kurula sunmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığıyla tebliğ ettireceği bir yazı ile yapması gerekir. Yönetim kurulunun çıkarma kararına karşı genel kurula itirazın esas itibariyle “noter” kanalıyla yapılması gerekmekle birlikte (KK.m.16), kooperatif yetkililerine elden imza karşılığı ya da iadeli taahhütlü mektupla yapılması da mümkündür.
Ortak, genel kurula itirazda bulunmuşsa, bu süreçte mahkemeye itiraz davası açamaz. Ancak, bu itirazı genel kurulda reddedilirse, yani genel kurul da yönetim kurulunun çıkarma kararını onaylarsa, genel kurulun bu kararına karşı itiraz davası açma hakkı saklıdır.
İtiraz davaları, ya yönetim kurulunun çıkarma kararı üzerine ve genel kurula itirazda bulunmadan ya da genel kurula yapılan itirazın reddedilmesi veya doğrudan doğruya genel kurulca ihraç kararının alınması durumunda açılabilir.
Çıkarılma kararına karşı, Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemeye, bulunmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz davası açılabilir. Öte yandan, itiraz davası ortağın lehine sonuçlanırsa, çıkarma kararı hiç alınmamış sayılır ve ortağın hak ve vecibeleri aynen devam eder. Dava ortak aleyhine sonuçlanırsa, ortak 15 gün içinde kararı Yargıtay’da temyiz edebilir.
Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
kooperatiften çıkmak-Kemal OZMEN
Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır (KK.m.10). Ortağa tanınan bu hak yönetim kurulu veya genel kurul kararıyla veyahut da kooperatif anasözleşmesine konulacak bir hükümle hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz.
Ancak, çıkma sonucu kooperatifin mevcudiyeti (mali durumu) tehlikeye düşecekse ayrılmak isteyen ortaktan kooperatifin belli bir tutarda tazminat isteneceği konusunda kooperatif anasözleşmesine hüküm konulabilir.
Diğer taraftan, ortaklıktan çıkma hakkının kullanılması, anasözleşmeyle en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir.
Çıkış, ancak bir hesap yılı sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap yılı içinde çıkışa izin verilebilir (KK. m. 12). Dolayısıyla, çıkış haberinin ne kadar süre önceden yapılması gerektiği konusunda kooperatif anasözleşmesine de bakılmalıdır.
Anasözleşmede belirlenen süre içinde yapılacak çıkış isteği, hesap senesi olarak takvim yılını kullanan kooperatifler için 31 Aralık günü gerçekleşmiş olacaktır. Ancak, ortaklıktan çıkmak için yönetim kurulunun istifayı kabul etmesi gerekir. Ortaklıktan çıkma hesap senesi sonunda gerçekleşeceğinden, istifa tarihinden hesap senesinin son gününe kadar ortaklık devam edecektir.
Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildirimin noter aracılığıyla kooperatife tebliğ edildiği tarih itibariyle çıkma gerçekleşmiş olur (KK.m.13). Bu tarih aynı zamanda, çıkan ortağın alacak ve haklarının ödenmesine ilişkin süreye, bunları isteyebileceğine ilişkin zamanaşımına (KK.m.17/2), ayrılmadan önce doğmuş olan kooperatif borçlarından dolayı sorumluluk zamanaşımına (KK.m.36/1) da başlangıç olması açısında oldukça önemlidir.
İstifa edildiğinin kanıtlanması açısından, istifa isteğinin yazılı olarak yapılması zorunluluğu doğmaktadır. İstifa istemi, elden imza karşılığı, taahhütlü mektupla veya noter aracılığıyla kooperatife bildirilebilir.
Kooperatiflerde ORTAKLIK SIFATININ KAYBEDİLMESİ, ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:-Kemal OZMEN
2. ORTAKLIK SIFATININ KAYBEDİLMESİ, ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ:
Bir ortağın ortaklık sıfatı genel olarak; çıkma hakkını kullanarak kendi isteği üzerine ayrılmasıyla (KK.m.10), ortağın ölümü ile (KK.m.14/1), ortaklık payının başkasına devredilmesiyle (KK.m.14/3), ortaklık sıfatının bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı olması halinde bu görev veya hizmetin sona ermesiyle (KK.m.15), parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu ortaklıktan çıkarılmasıyla (KK.m.27) sona ermektedir.
Bunlara ilave olarak, kooperatif anasözleşmesinde açıkça gösterilecek başkaca sebeplerle de ortaklıktan ihracıyla ortaklık sona erdirilebilecektir.
Kooperatife ortak Olurken dikkat edilecek hususlar -Kemal OZMEN
1.4. Ortak olurken dikkat edilmesinde fayda görülen hususlar:
Bir kooperatife ortak olmadan önce, o kooperatifin durumu, yönetim kurulu üyelerinin kim olduğu ve mesleklerinin neler olduğu, gerekli bilgi ve beceriye sahip olup olmadıkları, kendilerine güven duyulup duyulmadığı gibi konularda araştırma yapılmasında yarar vardır.
Bu bağlamda, özellikle yapı kooperatiflerine ortak olurken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi faydalı olacaktır.
• Kooperatife ortak olmak isteyen kişi, kooperatifin anasözleşmesini dikkatlice okumalı, hak ve ödevleri ile sorumluluklarının neler olduğunu iyi bilmelidir.
• Aylık aidatların sabit olduğu, hiç artmayacağı, ara ödeme olmayacağı, çok düşük aidatlarla iki-üç-dört sene gibi kısa bir sürede inşaatların bitirileceği şeklindeki sözlere, ilanlara hemen inanılmamalı, temkinli davranılmalıdır.
• Ödemeler kooperatif adına bankada açılmış hesaplara yatırılmalı ya da kooperatif yetkililerine kooperatif kaşesini ve ilgililerin imzasını taşıyan makbuz karşılığı ödeme yapılmalı, belgesiz ödeme yapılmamalı, yöneticiler adına açılan hesaplara para yatırılmamalıdır.
• Arsa alındığı söyleniyorsa, arsanın tapu devri ya da tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile alınıp alınmadığına, bu arsanın kooperatifin amacına uygun olup olmadığına bakılmalıdır.
• Ortak sayısının, genel kurulca belirlenen konut/işyeri sayısından fazla olup olmadığı araştırılmalıdır.
• İnşaata başlanılmış ise inşaat ruhsatının alınıp alınmadığı sorulmalı; inşaat seviyesi, mümkünse arsa alımı, inşaata yapılan harcamalar ve toplanan paralarla ilgili yönetim kurulundan bilgi edinmelidir.
• Ortaklığı devralınacak şahsın, kooperatifin ortağı olup olmadığı, kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
• Ödenen aidat ve günün fiyat artışları da dikkate alınarak, inşaatın ne kadar sürede bitirilebileceği hususunda bir fikir edinilmelidir.
Yukarıdaki ve benzeri hususlarda iyi bir araştırma, inceleme yapılıp bilgi sahibi olunduktan sonra, ortak olmaya karar verilmelidir.
Kooperatife Miras yoluyla ortak olma:
1.2.4 Miras yoluyla ortak olma:
Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşme ile, ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.
Kooperatifin anasözleşmesinde ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalabilceği hükmüne yer verilmişse, mirasçıların veraset ilamı getirmeleri ve ayrıca içlerinden birini temsilci tayin etmeleri gerekir.
Anasözleşmede ortaklığın mirasçılara geçebileceğine dair bir hüküm yoksa, mirasçıların ortak olarak kalmaları mümkün değildir.
Kooperatife Hisse devir almak suretiyle ortak olmak-Kemal OZMEN
1.2.3 Hisse devir almak suretiyle ortak olma:
Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması hâlinde, o kişiyi ortaklığa kabul etmek zorundadır (KK.m.14/2). Ancak, tarım satış kooperatiflerinde ortaklık payları (başka bir kooperatif ya da birlikle birleşme hali dışında) devredileyeceğinden, ortaklık devredilemez (4572 sayılı Kanun m.1/5).
Ortaklığın devri için de kooperatif yönetim kuruluna yazılı olarak başvurulmalıdır. Bu başvuru, devretmek isteyen ortak ile devralmak isteyen kişinin kooperatife ayrı ayrı verecekleri dilekçelerle olabileceği gibi, birlikte verecekleri dilekçe ile de olabilir.
İki taraf arasında yapılan devir sözleşmesi kooperatife bildirilmediği ve kooperatif yönetim kurulunca kabul edilmediği sürece hukuki bir değer taşımaz. Böyle bir sözleşme sadece devir etmek ve devralmak isteyen arasında kalmış bir işlemdir ve kooperatifi bağlamaz. Devir işlemi yönetim kurulu kararı ile hüküm ifade eder.
Kooperatifte ortaklık bir bütün olup, bütün hak ve vecibeleriyle devredilir ve devralınır. Ortaklığın kısmen devri mümkün değildir.
Devir bedeline kooperatifçe müdahale edilemez. Bu bedel devralan ile devreden arasında serbestçe kararlaştırılır.
.Kooperatife ortak olma şekilleri-Kemal OZMEN
1.2.Kooperatife ortak olma şekilleri:
Kişiler bir kooperatife şu şekillerde ortak olabilir:
– Bir kooperatif kurarak ortak olma (KK.m.1),
– Daha önce kurulmuş olan bir kooperatife sonradan ortak olma (KK.m.8),
– Ortaklardan birinin ortaklık payını devralmak suretiyle ortak olma (KK.m.14/3),
– Miras yoluyla ortak olma (KK.m.14/2),
– Taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortak olma (KK.m.15/2).
Kooperatif ortaklık sartlari -kemal özmen
1. ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI
1.1 Ortaklık Şartları
a) Medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmak:
Medeni hakları kullanma ehliyeti (fiil ehliyeti); bir kimsenin bizzat kendi fiil ve işlemleriyle kendi lehine haklar, aleyhine borçlar yaratabilme iktidarıdır.
Fiil ehliyeti, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olup, fiil ehliyeinin ikisi olumlu, birisi olumsuz olmak üzere üç şartı vardır. Olumlu şartlar, “ayırt etme gücüne sahip olmak” ve “ergin olmak”; olumsuz şart ise “kısıtlı olmamak” tır.
Tüzel kişilerde ise fiil ehliyeti, kanunen bulunması zorunlu organlarının tümünün mevcut olması halinde kazanılır.
b) Yazılı olarak kooperatif yönetim kuruluna başvurmak:
Kooperatife ortak olmak isteyen gerçek kişiler, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar (KK.m.8/1).
Ancak, başvurusu dilekçesine anasözleşme hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul edildiği yönünde bir ifadeyle yer verilmese de ortaklık için başvuran şahsın anasözleşme hükümlerini kabul ve tahahhüt ettiği; bu hükümleri bilmediğini ileri süremeyeceği kabul edilir.
Kooperatifler Kanununun 4. maddesiyle kooperatifin yükümlerinden dolayı ortakların sorumluluk durumu ve derecesine ilişkin hükümlerin anasözleşmeye konulması zorunlu tutulmuştur. Bu itibarla, kooperatif ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyorsa ortak olmak isteyen kişinin ortak olmak isteği, bu yükümlülükleri yazılı olarak kabul etmesi halinde değer taşır (KK.m.8/1). Bu yükümlülüklerin kabulü ayrı bir yazı ile yapılabileceği gibi ortak olmak için verilen başvuru dilekçesinde de belirtilebilir.
c) Kooperatif anasözleşmesinde aranan diğer şartları taşımak:
Kanundaki ortaklık şartlarına ek olarak, kooperatiflerin faaliyet türlerine göre anasözleşmelerinde ortaklık şartları belirlenebilmektedir.
Örnek olarak; motorlu taşıyıcılar kooperatifine ortak olmak için taşıyıcılığın bilfiil meslek edinilmesi ve motorlu araca sahip olunması şartları gereklidir. Bu şartlar, anasözleşmede aranan ilave şartlardır.
Bu tür kooperatiflere ortak olmak isteyenler, bu şartlara haiz olduklarını ilgili kurum ve kuruluşlardan alcakları belgeler ile ortaklık başvurusunda bulunabilecektir.
d) Ortaklık sıfatının kazanılması:
Yönetim kurulu ortak olmak için müracaat edenlerin ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırır. Ortaklık şartlarını taşıdığı belirlenen kişi, yönetim kurulunun karar vermesi halinde ortaklığa kabul edilir.
Kooperatife ortak olmak isteyenlerin ortaklığa kabulü için yönetim kurulunca karar alınır ve alınan bu karar kooperatifi temsile ve imzaya yetkili olanlar tarafından imzalanacak bir yazı ile ilgiliye duyurulur. Ortaklık sıfatı, kararın alındığı tarihten itibaren kazanılmış olur.
e) İstisnai Durum (Zımni ortaklık):
Ortaklığa kabul yönetim kurulunun kararı ile gerçekleşmekle birlikte, bazen yönetim kurulu kararı alınmadığı veya ortaklığa başvuran kişinin yönetim kurulunca ortaklığa kabul edilmediği durumda kooperatif ile ortaklık için başvuruda bulunan şahıs arasında normal ortaklar gibi bir hukuki ilişki başlamışsa ortaklığın zımnen doğduğunu kabul etmek gerekir. Örneğin, ortaklığa başvuran kişinin genel kurul toplantısına çağrılması, banka hesabına yatırdığı aidatların kullanılması gibi … Keza, bu yönde yerleşmiş yargı içtihatları bulunmaktadır.
kooperatife ortak olmak
1. ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI 3
1.1 Ortaklık Şartları 3
a) Medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmak 3
b) Yazılı olarak kooperatif yönetim kuruluna başvurmak 3
c) Kooperatif anasözleşmesinde aranan diğer şartları taşımak 3
d) Ortaklık sıfatının kazanılması 3
e) İstisnai Durum (Zımni ortaklık) 4
1.2. Kooperatife ortak olma şekilleri 4
1.2.1. Kurucu ortak olma 4
1.2.2. Kurulmuş olan bir kooperatife sonradan ortak olma 4
1.2.3. Hisse devir almak suretiyle ortak olma 4
1.2.4. Miras yoluyla ortak olma 5
1.2.5. Görev veya hizmet ya da taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortaklık 5
1.3. Yabancıların kooperatife ortak olup olamayacağı 5
1.4. Ortak olurken dikkat edilmesinde fayda görülen hususlar 5
Kooperatife nasil ortak olunur ?
1. ORTAKLIK SIFATININ KAZANILMASI 3
1.1 Ortaklık Şartları 3
a) Medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmak 3
b) Yazılı olarak kooperatif yönetim kuruluna başvurmak 3
c) Kooperatif anasözleşmesinde aranan diğer şartları taşımak 3
d) Ortaklık sıfatının kazanılması 3
e) İstisnai Durum (Zımni ortaklık) 4
1.2. Kooperatife ortak olma şekilleri 4
1.2.1. Kurucu ortak olma 4
1.2.2. Kurulmuş olan bir kooperatife sonradan ortak olma 4
1.2.3. Hisse devir almak suretiyle ortak olma 4
1.2.4. Miras yoluyla ortak olma 5
1.2.5. Görev veya hizmet ya da taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortaklık 5
1.3. Yabancıların kooperatife ortak olup olamayacağı 5
1.4. Ortak olurken dikkat edilmesinde fayda görülen hususlar 5
kooperatif hisse devri gelir vergisi
Kooperatif hissesinin haczi caiz değildir
Kooperatif hissesinin haczi caiz değildir. Ancak kooperatifin tasfiyesi halinde borçlunun hissesi haczedilebilir. Bu nedenle, kooperatifin haciz ihbarnamesine itirazının kabulü gerekir.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1994/10506
K. 1994/10713
T. 19.9.1994
• KOOPERATİF HİSSESİNİN HACZİ ( Kooperatif Tasfiye Edilmeden Mümkün Olmaması )
• HACZEDİLEMEZLİK ( Kooperatif Hissesinin )
• HİSSE HACZİ ( Kooperatifin Tasfiyesinde )
1163/m.19
2004/m.89,338
ÖZET : Kooperatif hissesinin haczi caiz değildir. Ancak kooperatifin tasfiyesi halinde borçlunun hissesi haczedilebilir. Bu nedenle, kooperatifin haciz ihbarnamesine itirazının kabulü gerekir.
DAVA : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3. kişi kooperatif tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 29.7.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayanılarak ihtiyati haciz kararı alınmış, … Toplu İşyeri Kooperatifindeki Borçlu S.A. hissesi için 3. kişi kooperatife 89/1. ihbarnamesi gönderilmiş, 3.11.1993 tarihinde tebliğ edilmiş Kooperatif Başkanı İcra Müdürlüğüne verdiği 3.11.1993 tarihli dilekçede ferdi mülkiyete geçilmediğini, kooperatif tasfiye edilmedikçe kooperatif hissesinin haczedilemeyeceğini ileri sürmüş, icra müdürlüğünce itiraz kabul edilmiştir. Alacaklı vekili 2.2.1994 tarihinde mercie başvurmuş, Kooperatifin haksız itirazının kaldırılması İİK`nun 338/1. maddesi gereğince kooperatif yetkililerinin cezalandırılmasını ve % 15`den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Alacaklının başvurusunun yasal dayanağı İİK`nun 89/4. maddesidir. Kooperatifler Kanunu`nun 19/son maddesi uyarınca kooperatif hissesinin haczi caiz değildir. Ancak kooperatifin tasfiyesi halinde borçlunun hissesi haczedilebilir. Mercice bu yön gözetilerek talebin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : 3. kişi Kooperatifin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kooperatif hissesi haciz işlemi
Kooperatifteki hisseye haciz gelir mı ?-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN
T.C.
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
Esas 2004 Karar
1276 6300
Y A R G I T A Y İ L A M I
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, alacaklı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin REDDİNE,
2-Borçlu Doğan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1163 Sayılı Kooperatif Kanunu’nun 19/son maddesi hükmüne göre, kooperatif ortağının alacaklıları ancak, ortağın faiz ve gider paylaşımından hissesine düşen miktarı ve kooperatifin dağılmasından ona düşecek payı haczettirebilirler. Ferdi münasebete geçilmedikçe ve kooperatif herhangi bir şekilde dağılmadıkça ortağın kooperatif payının haczi mümkün değildir. Alacaklının kooperatif olması da sözü edilen yasal durumu değiştirmez. Kaldı ki, kooperatifin aidat ödenmediği taktirde kooperatif ortağı hakkında ortaklıktan çıkarılma yasal hakkı da bulunmaktadır.
Anılan husus, Yasanın emredici kuralından kaynaklandığından buna ilişkin şikayet süreye tabi değildir.
Mahkemece borçlu Doğan’ın da şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Borçlu Doğan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kooperatif hisse devri dilekçeleri
Kooperatif hisse devri -Kemal OZMEN
KOOPERATİF HİSSESİ SATIŞINDA GELİR VERGİSİ 1. GİRİŞ
Bu yazının konusunu kooperatif hissesi satışları sonucu ortaya çıkan değer artış kazancının gelir vergisi karşısındaki durumu oluşturmaktadır. Bilindiği üzere Kooperatifler Kanunu çerçevesinde faaliyet gösteren kooperatifler üretim ve tüketim kooperatifleri olarak iki ana faaliyet konusuna ayrılmaktadır. Üretim kooperatiflerinin hisse satışları yazımızın kapsamı dışında olup, sadece tüketim kooperatifi tiplerinden olan yapı kooperatiflerinde sahip olunan ortaklık paylarının satışından elde edilen değer artış kazancının gelir vergisi karşısındaki durumu ele alınmaktadır.
Özellikle Yapı kooperatiflerinde, kooperatif arsası üzerine uzun yıllar süresince amaca uygun olarak inşaatın yapılamamış olması nedeniyle ortaklar, kooperatifteki ortaklık paylarını elden çıkarmakta ve devretmektedirler. Gelir Vergisi Kanunu uyarınca bu şekilde ortaklık paylarının devredilmesi sonucu elde edilen kazançlar ise gelir vergisine tabi tutulmakta olup bu konu kanaatimizce üzerinde tartışılması gereken bir hususu oluşturmaktadır.
2. KOOPERATİF FAALİYETİNİN MAHİYETİ
Bilindiği üzere kooperatifler 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve öncesinde 5422 sayılı Mülga Kurumlar Vergisi Kanununda vergi mükellefleri arasında sayılmak suretiyle vergi mükellefiyeti ile ilgili hususlar, muafiyet ve istisna hükümleri ayrı ayrı düzenlenmiştir. Yalnızca ortaklar arasında faaliyette bulunan, ortak içi işlemler yapan kooperatifler kurumlar vergisinden muaf tutulurken, ortaklar dışında diğer kişilerle faaliyette bulunan kooperatifler ise ortak dışı işlemleri bakımından kurumlar vergisine tabi tutulmakta fakat bu kooperatiflerde de ortak içi işlemler dolayısıyla oluşan kazançlar vergiden istisna edilmektedir.
Yazının asıl konusunu oluşturan konut veya işyeri inşaatı amacıyla kurulmuş olan kooperatifler, Kooperatifler Kanunu çerçevesinde kurulmalarını izleyen süreçte üye kabulü ile faaliyetlerine başlamakta ve ilerleyen süreçte de duruma göre yeni üyelerin kabulü veya mevcut üyelerin ortaklık paylarını ve haklarını devretmeleri suretiyle faaliyetlerini devam ettirmeleri mümkün olabilmektedir. Kooperatiflerde ortakların üyelikten doğan hakları yönetim kurullarınca kendilerine verilen ortaklık pay senedi ya da ortaklık payı belgesi ile belgelendirilmektedir. Bu belge Kooperatifler Kanununda da belirtildiği üzere bir kıymetli evrak hükmünde değildir.
Kooperatif üyesi kişilerin, ana sözleşmeye uygun olarak, devir tarihinde herhangi bir borcu bulunmayan kooperatif ortaklık paylarını ve haklarını kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen niteliklere uygun bulunan diğer kişilere devretmesi halinde kooperatif yönetim kurulunun yeni üyeyi kabul etmeme ve üye kaydetmeme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, bu şekildeki bir devrin söz konusu olması durumunda kooperatif yönetim kurulunun ortaklık payını devralan kişiyi üye olarak kaydını yapması ve üyelik haklarından yararlandırması yasal bir zorunluluktur.