İmal edilmeyen mallar için düzenlenen fatura bedellerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahında tespiti hk.

Başlık İmal edilmeyen mallar için düzenlenen fatura bedellerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahında tespiti hk.
Tarih 25/07/2013
Sayı 35831311-010.01-8
Kapsam

T.C.

KARABÜK VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

35831311-010.01-8

25/07/2013

Konu

:

İmal edilmeyen mallar için düzenlenen fatura bedellerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahında tespiti

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– Şirketiniz (Satıcı) ile … – … Adi Ortaklığı (Alıcı) arasında 10.09.2012 tarihinde mal alım sözleşmesi düzenlendiği,

– Sözleşme gereği satışı öngörülen ve şirketiniz tarafından üretilecek malların, sözleşme ve fatura tarihleri itibariyle işletme stoklarında bulunmadığı,

– Malların üretimi tamamlandıkça alıcıya tesliminin gerçekleştirileceği, ilk teslimatın Eylül/2012 döneminde başlatılması ve Kasım/2013 döneminde teslimatın tamamlanmasının öngörüldüğü ancak, malların tamamının üretiminin 2012 takvim yılında gerçekleştirilemediği,

– Satışı öngörülen mamullerin toplam satış bedeli için, 2012 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında 105-225 gün arasında değişen vadeli çekler alındığı, mal teslim edilmediği halde alıcının talebi üzerine çeklerin alındığı aylar itibariyle çek tutarları kadar dört adet satış faturasının tanzim edildiği,

– 5824 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan IPA çerçeve anlaşmasının 26/2 maddesi gereğince AT sözleşmesine göre faturada KDV hesaplanmadığı,

– Mal teslim edilmeden düzenlenen fatura tutarlarının, faturaların tanzim edildiği tarihler itibariyle “380. Gelecek Aylara Ait Gelirler” hesabı kapsamında aktifleştirildiği, 2012 yılında üretimi gerçekleştirilen ve alıcıya teslim edilen mal tutarlarının “380. Gelecek Aylara Ait Gelirler” hesabından çıkartılarak “600. Yurt İçi Satışlar” hesabına aktarıldığı ve 2012 yılı dönem ticari kazancının tespitinde dikkate alındığı, 2012 yılında üretim ve teslimatı gerçekleşen mallara isabet eden üretim maliyetleri ve satış maliyetlerinin, maliyet muhasebesi hesaplamaları içinde oluşturulduğu ve 2012 yılına ait satılan ticari mal maliyeti kapsamına dahil edildiği,

– Faturası 2012 yılında tanzim edilen, ancak üretimi ve teslimatı 2012 yılında gerçekleştirilemeyen mallara ait satışların ise 2012 yılının ticari karının tespitinde gelir olarak dikkate alınmadığı ve bu tutarlara 31.12.2012 tarihli bilançoda gelecek yıllara ait gelirler kapsamında yer verildiği

belirtilmiş ve açıklanan uygulamanın doğru olup olmadığı konusunda Defterdarlığımız görüşü sorulmuştur.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde de, safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıca “dönemsellik” kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar.

Vergi Usul Kanununun 283 üncü maddesinde, gelecek bir hesap dönemine ait olarak peşin ödenen giderler ile cari hesap dönemine ait olup da henüz tahsil edilmemiş olan hasılatın, mukayyet değerleri üzerinden aktifleştirilmek suretiyle değerleneceği; 287 nci maddesinde ise, gelecek hesap dönemlerine ait olarak peşin tahsil olunan hasılat ile cari hesap dönemine ait olup henüz ödenmemiş olan giderlerin mukayyet değerleri üzerinden pasifleştirmek suretiyle değerleneceği hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; henüz üretimi ve teslimi yapılmayan, bedeli vadeli çekle tahsil edilen ve tesliminden önce faturası düzenlenen malların bedellerinin, Vergi Usul Kanununun 287 nci maddesi hükmü gereğince mukayyet değerleri üzerinden pasifleştirilmesi suretiyle değerlenmesi ve ilgili oldukları dönemler itibariyle gelir olarak kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan, söz konusu faturaların düzenlenmesi ve malların teslimiyle ilgili muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif arsasına yap işlet devret yöntemi ile bina yapılması-Kemal Özmen

Tarih 07/08/2013
Sayı 62030549-120[94-2013/391]-1213
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-120[94-2013/391]-1213

07/08/2013

Konu

:

Yap-işlet-devret modeline göre inşa edilen binanın vergisel boyutu.

Özelge talep formunuzda, sağlık sektöründe faaliyette bulunan şirketinizin, arsa sahibi şahıslar ile imzalamış olduğu 8 yıllık yap işlet devret sözleşmesi kapsamında inşa edilecek binayı, tamamlanmasından itibaren sözleşme süresi doluncaya kadar kullanacağı ve sözleşme bitiminde binanın arsa sahiplerine bedelsiz olarak teslim edileceği belirtilerek sözleşme süresince arsa sahiplerine nakdi ve ayni kira ödemesinde bulunulmayacağından şirketiniz tarafından gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, sözleşme süresinin sonunda bina devredilirken arsa sahibinin elde ettiği gayrimenkul sermaye iradı hesabında şirketin inşaat için yapmış olduğu harcama miktarının mı yoksa emsal bedelinin mi esas alınacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde de; safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 70 inci maddesinde gayrimenkul sermaye iradının tarifi yapılmış ve maddede 8 bent halinde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş olup 72 nci maddesinde de, gayrimenkul sermaye iratlarında gayrisafi hasılatın 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarı olduğu; ayın olarak tahsil edilen kiraların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrileceği; kiracı tarafından gayrimenkulü genişletecek veya iktisadi değerini devamlı suretle arttıracak şekilde gayrimenkule ilave edilen kıymetlerin, kira müddetinin hitamında bedelsiz olarak kiralayana devrolunduğu takdirde, mezkur kıymetlerin kiralayan bakımından, bu tarihte aynen tahsil edilmiş sayılacağı, kıymetlerin emsal bedelinden düşük değerle devri halinde aradaki farkın bedelsiz devir sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun “Gayrisafi hasılat” başlıklı 72 nci maddesinin dördüncü fıkrasında kira olarak doğan alacağın başka şahsa temlikinin veya kiracısına olan borcu ile takasının tahsil hükmünde olduğu ifade edilmiştir. Kanunun 73 üncü maddesinde ise kiraya verilen mal ve hakların kira bedelinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (c) alt bendinde ise vergiye tabi gelir toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmaması koşuluyla, Türkiye’de vergi kesintisine tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği; 94 üncü maddesinde ise vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar sayılmış olup maddenin (5/a) bendinde 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemelerinden %20 oranında kesinti yapılacağı, 96 ncı maddesinde ise vergi kesintisinin, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi kesintisine tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, ücretler dışında kalan ödemelerde gayrisafi tutarlar üzerinden yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı, alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir

Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 272 nci maddesinde; “Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarını genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler, gayrimenkulün veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının maliyet bedeline eklenir.

Gayrimenkuller kira ile tutulmuş ise veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının işletme hakkı verilmiş ise, kiracı veya işletme hakkına sahip tüzel kişi tarafından yapılan bir ve ikinci fıkralardaki giderler bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerlenir. Kiracının veya işletme hakkına sahip tüzel kişinin faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderler de bu hükümdedir. ….”

hükmüne yer verilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “15.3.2.3. Diğer kurumlar vergisi mükelleflerine ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri” bölümünde, “Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. Bu kurumların elde ettikleri kira gelirleri ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.” açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde

– Şirketiniz ile arsa sahibi şahıslar arasında akdedilen sözleşmeye istinaden bina inşa edilmesi için yapılan harcamaların özel maliyet bedeli olarak dikkate alınması mümkün bulunmayıp, sözleşmeye göre yapılan tesislerin tamamlanıp cins tashihinin yapıldığı veya fiilen kullanılmaya başlandığı tarih itibarıyla, şirketinizce sözleşmeye konu arsa üzerine bina yapılarak söz konusu şahıslara teslim edildiğinin kabul edilmesi,

-Sözleşmeye istinaden arsa sahiplerine bina yapım hizmeti verilmek suretiyle inşa edilen bina için yapılan harcamaların emsale uygun belirlenen bir kâr marjı ile arsa sahibi şahıslara fatura edilerek bina yapım hizmeti karşılığı alacak olarak kayıtlara intikal ettirilmesi ve yapım hizmeti nedeniyle oluşan kazancın da kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi,

-Şirketiniz ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşme hükümleri dikkate alındığında, sözleşme süresinin sonuna kadar binanın kullanım hakkı şirketinize ait olduğundan şirketiniz tarafından fatura edilen ve alacak olarak kayıtlara intikal ettirilen tutarın, binanın kullanılmaya başlandığı tarihi müteakip kalan kira süresine bölünmek suretiyle hesaplanan kısmının ilgili yıllar itibariyle alacak tutarından düşülerek safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca ilgili yıllar itibarıyla kira gideri olarak dikkate alınması,

-Şirketinizce ilgili yıllar itibarıyla kira gideri olarak dikkate alınan tutarların arsa sahibi şahıslara hesaben yapılan kira ödemesi olarak kabul edilmek suretiyle bu tutarlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre gelir vergisi kesintisi yapılması; arsa sahibinin kurumlar vergisi mükellefi veya gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olması halinde ise elde edilen kira gelirleri ilgili dönem kurumlar vergisi veya gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceğinden vergi kesintisi yapılmaması,

– Gelir Vergisi Kanununun 72 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, mülk sahibinin şirketinize olan borcundan yıllar itibariyle mahsup edilen tutarlar tahsil hükmünde olduğundan, anılan Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1/c) bendinde yer alan haddin (2013 yılı için 26.000 TL) aşılması halinde, gerçek kişiler tarafından elde edilen ve kesinti yoluyla vergilendirilmiş olan söz konusu kira gelirlerinin beyan edilmesi

gerekmektedir.

Diğer yandan, anılan sözleşme kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin ilişkili kişilerle yapılması halinde Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan hükümlere uyulması gerektiği ise tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kat mülkiyeti kanununa göre gecikme tazminatı % 5 ten fazla olabilir mi?

18. Hukuk Dairesi 1998/6087 E., 1998/7248 K.
• GEÇİKME TAZMİNATI VE ORANI
“İçtihat Metni”

T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ

ESAS KARAR
1998/6087 1998/7248

Y A R G I T A Y İ L A M I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kat Mülkiyeti Kanununun 20.maddesinde geçikme tazminatı aylık 10
olarak belirlenmiştir. Kat malikleri kurulunun bunun üzerinde bir geçikme
tazminatını kararlaştırması ancak yönetim planındaki bir değişiklikle veya
oybirliği ile alınacak bir kararla mümkün olabilir. Davalı bu konuda alınmış
kararı imzalamış dadeğildir. Bu durumda yasada öngörülen 10 yerine 30
geçikme tazminatına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi
yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının bir ve iki
numaralı bentlerinde yeralan “12.774.000” rakamları yerine “4.258.000 ”
rakamları yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli
ile ONANMASINA, 16.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Iade talepleri artık internetten verilecek

10 Ekim 2013 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 28791

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığından:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO:429)

1. Giriş ve Kapsam

Vergi kanunları gereği iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben talep edilecek iadelerin başvurularına ilişkin olarak 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesi ve diğer vergi kanunlarının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

2. İade Talep Dilekçelerinin Standart Hale Getirilmesine İlişkin Esaslar

Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade talepleri, Başkanlığımız internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, bu Tebliğ ekindeki standart dilekçeler kullanılmak suretiyle yapılır.

İade talep dilekçeleri, internet vergi dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bir meslek mensubu (serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir) vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.

Yetkilendirme olması durumunda, meslek mensubunun kimlik bilgileri (adı soyadı, T.C. kimlik numarası, vergi dairesi, adresi, telefon numarası, ortaklık veya şirket olması halinde ortaklığın veya şirketin adı veya unvanı, meslek unvanı ve ruhsat numarası) ile bağlı olduğu meslek odasının adını da içeren bir dilekçenin mükellef tarafından bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, mükellefler tarafından meslek mensuplarına verilen yetkinin iptal edilmek istenmesi halinde, mükellefçe bu husus bağlı olunan vergi dairesine bir dilekçe ile bildirilir.

Mükellefler aynı standart dilekçe ile hem mahsuben hem de nakden iade talebinde bulunabilirler. Bu durumda mahsuben iadesi talep edilen tutar için mahsuben iadenin şartları, nakden iadesi talep edilen tutar için nakden iadenin şartları aranır.

Dilekçelere eklenmesi gereken belgeler elektronik olarak eklenir. Elektronik olarak verilmesi mümkün olmayanlar ise vergi dairesine evrak kayıt numarası/iade dosya numarası belirtilmek suretiyle teslim edilir.

İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade talepleri dikkate alınmayacaktır.

Bu Tebliğe ekli (6) numaralı iade talep dilekçesi ile yapılacak iade taleplerinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulmak suretiyle veya elektronik olarak yapılması mümkündür. Dolayısıyla, (6) numaralı talep dilekçesine konu iade taleplerinin elektronik ortamda verilmesi ihtiyaridir.

Verilmesi gereken beyannamelerden hiçbirini elektronik ortamda verme zorunluluğu bulunmayan mükellefler, iade taleplerini elektronik ortamda yapabilecekleri gibi, standart iade talep dilekçelerini kullanarak vergi dairesine de başvurabilirler.

Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda alınması uygun görülen belgeler ayrıca kâğıt ortamında vergi dairesine verilmez.

Bu Tebliğde yer verilen başvuru şartlarına uygun olmaması nedeniyle iade talebinin dikkate alınmaması, iade hakkını ortadan kaldırmadığı gibi gerekli şartların sağlanması halinde yeniden iade talebinde bulunulmasına da engel değildir.

3. Standart İade Talep Dilekçeleri

İade talep dilekçeleri, aşağıda belirtilen adlarla, ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uygun olarak standart formlar halinde düzenlenmiştir.

Buna göre;

a. Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),

b. Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),

c. Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),

ç. İhracat istisnası nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2A),

d. İhracat istisnası dışındaki tam istisnalar nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2B),

e. Kısmi tevkifat uygulamasına ilişkin katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2C),

f. İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2D),

g. Katma değer vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2E),

ğ. Fazla veya yersiz ödenen katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2F),

h. İhracat istisnasından ve indirimli ÖTV uygulamalarından doğan özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3A),

ı. Fazla veya yersiz ödenen özel tüketim vergisi ile bazı uluslararası anlaşmalar kapsamındaki alımlara ilişkin özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3B),

i. Özel iletişim vergisi beyannamesine bağlı olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4A),

j. Özel iletişim vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4B),

k. Avrupa Birliği mali yardımları kapsamındaki vergilerle ilgili nakden veya mahsuben iadeye ilişkin talepler için Avrupa Birliği Mali Yardımları Kapsamındaki Vergilerle İlgili İade Talep Dilekçesi (5),

l. Diğer iade talepleri için Diğer İadelere İlişkin Talep Dilekçesi (6)

kullanılacaktır.

4. İade Talebinin Değiştirilmesi veya Talepten Vazgeçilmesi

Mahsuben ve/veya nakden iade talebi, muhasebe işlem fişinin düzenlenmesinden önce verilecek yeni bir dilekçe ile değiştirilebilir veya iade talebinden vazgeçilebilir.

Değişiklik veya vazgeçme taleplerinin Tebliğ ekinde yer alan “İade Talebinin Değiştirilmesine/İade Talebinden Vazgeçilmesine İlişkin Dilekçe (7)” ile yapılması gerekmektedir.

Üçüncü şahısların borçlarına yönelik mahsup taleplerinin değiştirilebilmesi için üçüncü şahısların bu husustaki muvafakatlarının alınması ve bunu gösteren belgenin (noter tasdikli) dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır.

5. Diğer Hususlar

5.1. Bu Tebliğle iade taleplerinde kullanılması öngörülen standart iade talep dilekçeleri muhteviyatında değişiklik yapmaya Gelir İdaresi Başkanlığı yetkili olup, güncel standart iade talep dilekçelerine Başkanlık internet sitesinden ulaşılabilecektir.

5.2. Elektronik ortamda iade talebinde bulunmak zorunda olmayan mükellefler, iade talep dilekçelerini ve eklerini, ilgili vergi dairesine elden verebilecekleri gibi posta ile de gönderebilirler. Taahhütlü posta veya APS ile gönderilen dilekçe ve eklerinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilen dilekçe ve eklerinde ise vergi dairesi kayıtlarına giriş tarihi esas alınır.

5.3. 21/6/2006 tarihli ve 26205 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fonların ve yatırım ortaklıklarının, 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (34.6) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde doğan iade talepleri “Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A)” ile yapılır.

6. Yürürlük

Bu Tebliğ yayımı tarihini izleyen ayın başında yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Tebliğin Ekleri

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO:429)

10 Ekim 2013 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 28791

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığından:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO:429)

1. Giriş ve Kapsam

Vergi kanunları gereği iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben talep edilecek iadelerin başvurularına ilişkin olarak 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesi ve diğer vergi kanunlarının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

2. İade Talep Dilekçelerinin Standart Hale Getirilmesine İlişkin Esaslar

Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade talepleri, Başkanlığımız internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, bu Tebliğ ekindeki standart dilekçeler kullanılmak suretiyle yapılır.

İade talep dilekçeleri, internet vergi dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bir meslek mensubu (serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir) vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.

Yetkilendirme olması durumunda, meslek mensubunun kimlik bilgileri (adı soyadı, T.C. kimlik numarası, vergi dairesi, adresi, telefon numarası, ortaklık veya şirket olması halinde ortaklığın veya şirketin adı veya unvanı, meslek unvanı ve ruhsat numarası) ile bağlı olduğu meslek odasının adını da içeren bir dilekçenin mükellef tarafından bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, mükellefler tarafından meslek mensuplarına verilen yetkinin iptal edilmek istenmesi halinde, mükellefçe bu husus bağlı olunan vergi dairesine bir dilekçe ile bildirilir.

Mükellefler aynı standart dilekçe ile hem mahsuben hem de nakden iade talebinde bulunabilirler. Bu durumda mahsuben iadesi talep edilen tutar için mahsuben iadenin şartları, nakden iadesi talep edilen tutar için nakden iadenin şartları aranır.

Dilekçelere eklenmesi gereken belgeler elektronik olarak eklenir. Elektronik olarak verilmesi mümkün olmayanlar ise vergi dairesine evrak kayıt numarası/iade dosya numarası belirtilmek suretiyle teslim edilir.

İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade talepleri dikkate alınmayacaktır.

Bu Tebliğe ekli (6) numaralı iade talep dilekçesi ile yapılacak iade taleplerinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulmak suretiyle veya elektronik olarak yapılması mümkündür. Dolayısıyla, (6) numaralı talep dilekçesine konu iade taleplerinin elektronik ortamda verilmesi ihtiyaridir.

Verilmesi gereken beyannamelerden hiçbirini elektronik ortamda verme zorunluluğu bulunmayan mükellefler, iade taleplerini elektronik ortamda yapabilecekleri gibi, standart iade talep dilekçelerini kullanarak vergi dairesine de başvurabilirler.

Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda alınması uygun görülen belgeler ayrıca kâğıt ortamında vergi dairesine verilmez.

Bu Tebliğde yer verilen başvuru şartlarına uygun olmaması nedeniyle iade talebinin dikkate alınmaması, iade hakkını ortadan kaldırmadığı gibi gerekli şartların sağlanması halinde yeniden iade talebinde bulunulmasına da engel değildir.

3. Standart İade Talep Dilekçeleri

İade talep dilekçeleri, aşağıda belirtilen adlarla, ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uygun olarak standart formlar halinde düzenlenmiştir.

Buna göre;

a. Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),

b. Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),

c. Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),

ç. İhracat istisnası nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2A),

d. İhracat istisnası dışındaki tam istisnalar nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2B),

e. Kısmi tevkifat uygulamasına ilişkin katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2C),

f. İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2D),

g. Katma değer vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2E),

ğ. Fazla veya yersiz ödenen katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2F),

h. İhracat istisnasından ve indirimli ÖTV uygulamalarından doğan özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3A),

ı. Fazla veya yersiz ödenen özel tüketim vergisi ile bazı uluslararası anlaşmalar kapsamındaki alımlara ilişkin özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3B),

i. Özel iletişim vergisi beyannamesine bağlı olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4A),

j. Özel iletişim vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4B),

k. Avrupa Birliği mali yardımları kapsamındaki vergilerle ilgili nakden veya mahsuben iadeye ilişkin talepler için Avrupa Birliği Mali Yardımları Kapsamındaki Vergilerle İlgili İade Talep Dilekçesi (5),

l. Diğer iade talepleri için Diğer İadelere İlişkin Talep Dilekçesi (6)

kullanılacaktır.

4. İade Talebinin Değiştirilmesi veya Talepten Vazgeçilmesi

Mahsuben ve/veya nakden iade talebi, muhasebe işlem fişinin düzenlenmesinden önce verilecek yeni bir dilekçe ile değiştirilebilir veya iade talebinden vazgeçilebilir.

Değişiklik veya vazgeçme taleplerinin Tebliğ ekinde yer alan “İade Talebinin Değiştirilmesine/İade Talebinden Vazgeçilmesine İlişkin Dilekçe (7)” ile yapılması gerekmektedir.

Üçüncü şahısların borçlarına yönelik mahsup taleplerinin değiştirilebilmesi için üçüncü şahısların bu husustaki muvafakatlarının alınması ve bunu gösteren belgenin (noter tasdikli) dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır.

5. Diğer Hususlar

5.1. Bu Tebliğle iade taleplerinde kullanılması öngörülen standart iade talep dilekçeleri muhteviyatında değişiklik yapmaya Gelir İdaresi Başkanlığı yetkili olup, güncel standart iade talep dilekçelerine Başkanlık internet sitesinden ulaşılabilecektir.

5.2. Elektronik ortamda iade talebinde bulunmak zorunda olmayan mükellefler, iade talep dilekçelerini ve eklerini, ilgili vergi dairesine elden verebilecekleri gibi posta ile de gönderebilirler. Taahhütlü posta veya APS ile gönderilen dilekçe ve eklerinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilen dilekçe ve eklerinde ise vergi dairesi kayıtlarına giriş tarihi esas alınır.

5.3. 21/6/2006 tarihli ve 26205 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fonların ve yatırım ortaklıklarının, 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (34.6) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde doğan iade talepleri “Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A)” ile yapılır.

6. Yürürlük

Bu Tebliğ yayımı tarihini izleyen ayın başında yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Tebliğin Ekleri

İade Talep Dilekçelerinin Standart Hale Getirilmesine İlişkin Esas

10 Ekim 2013 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 28791

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığından:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO:429)

1. Giriş ve Kapsam

Vergi kanunları gereği iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben talep edilecek iadelerin başvurularına ilişkin olarak 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesi ve diğer vergi kanunlarının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

2. İade Talep Dilekçelerinin Standart Hale Getirilmesine İlişkin Esaslar

Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade talepleri, Başkanlığımız internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, bu Tebliğ ekindeki standart dilekçeler kullanılmak suretiyle yapılır.

İade talep dilekçeleri, internet vergi dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bir meslek mensubu (serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir) vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.

Yetkilendirme olması durumunda, meslek mensubunun kimlik bilgileri (adı soyadı, T.C. kimlik numarası, vergi dairesi, adresi, telefon numarası, ortaklık veya şirket olması halinde ortaklığın veya şirketin adı veya unvanı, meslek unvanı ve ruhsat numarası) ile bağlı olduğu meslek odasının adını da içeren bir dilekçenin mükellef tarafından bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, mükellefler tarafından meslek mensuplarına verilen yetkinin iptal edilmek istenmesi halinde, mükellefçe bu husus bağlı olunan vergi dairesine bir dilekçe ile bildirilir.

Mükellefler aynı standart dilekçe ile hem mahsuben hem de nakden iade talebinde bulunabilirler. Bu durumda mahsuben iadesi talep edilen tutar için mahsuben iadenin şartları, nakden iadesi talep edilen tutar için nakden iadenin şartları aranır.

Dilekçelere eklenmesi gereken belgeler elektronik olarak eklenir. Elektronik olarak verilmesi mümkün olmayanlar ise vergi dairesine evrak kayıt numarası/iade dosya numarası belirtilmek suretiyle teslim edilir.

İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade talepleri dikkate alınmayacaktır.

Bu Tebliğe ekli (6) numaralı iade talep dilekçesi ile yapılacak iade taleplerinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulmak suretiyle veya elektronik olarak yapılması mümkündür. Dolayısıyla, (6) numaralı talep dilekçesine konu iade taleplerinin elektronik ortamda verilmesi ihtiyaridir.

Verilmesi gereken beyannamelerden hiçbirini elektronik ortamda verme zorunluluğu bulunmayan mükellefler, iade taleplerini elektronik ortamda yapabilecekleri gibi, standart iade talep dilekçelerini kullanarak vergi dairesine de başvurabilirler.

Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda alınması uygun görülen belgeler ayrıca kâğıt ortamında vergi dairesine verilmez.

Bu Tebliğde yer verilen başvuru şartlarına uygun olmaması nedeniyle iade talebinin dikkate alınmaması, iade hakkını ortadan kaldırmadığı gibi gerekli şartların sağlanması halinde yeniden iade talebinde bulunulmasına da engel değildir.

3. Standart İade Talep Dilekçeleri

İade talep dilekçeleri, aşağıda belirtilen adlarla, ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uygun olarak standart formlar halinde düzenlenmiştir.

Buna göre;

a. Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),

b. Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),

c. Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),

ç. İhracat istisnası nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2A),

d. İhracat istisnası dışındaki tam istisnalar nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2B),

e. Kısmi tevkifat uygulamasına ilişkin katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2C),

f. İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2D),

g. Katma değer vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2E),

ğ. Fazla veya yersiz ödenen katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2F),

h. İhracat istisnasından ve indirimli ÖTV uygulamalarından doğan özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3A),

ı. Fazla veya yersiz ödenen özel tüketim vergisi ile bazı uluslararası anlaşmalar kapsamındaki alımlara ilişkin özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3B),

i. Özel iletişim vergisi beyannamesine bağlı olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4A),

j. Özel iletişim vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4B),

k. Avrupa Birliği mali yardımları kapsamındaki vergilerle ilgili nakden veya mahsuben iadeye ilişkin talepler için Avrupa Birliği Mali Yardımları Kapsamındaki Vergilerle İlgili İade Talep Dilekçesi (5),

l. Diğer iade talepleri için Diğer İadelere İlişkin Talep Dilekçesi (6)

kullanılacaktır.

4. İade Talebinin Değiştirilmesi veya Talepten Vazgeçilmesi

Mahsuben ve/veya nakden iade talebi, muhasebe işlem fişinin düzenlenmesinden önce verilecek yeni bir dilekçe ile değiştirilebilir veya iade talebinden vazgeçilebilir.

Değişiklik veya vazgeçme taleplerinin Tebliğ ekinde yer alan “İade Talebinin Değiştirilmesine/İade Talebinden Vazgeçilmesine İlişkin Dilekçe (7)” ile yapılması gerekmektedir.

Üçüncü şahısların borçlarına yönelik mahsup taleplerinin değiştirilebilmesi için üçüncü şahısların bu husustaki muvafakatlarının alınması ve bunu gösteren belgenin (noter tasdikli) dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır.

5. Diğer Hususlar

5.1. Bu Tebliğle iade taleplerinde kullanılması öngörülen standart iade talep dilekçeleri muhteviyatında değişiklik yapmaya Gelir İdaresi Başkanlığı yetkili olup, güncel standart iade talep dilekçelerine Başkanlık internet sitesinden ulaşılabilecektir.

5.2. Elektronik ortamda iade talebinde bulunmak zorunda olmayan mükellefler, iade talep dilekçelerini ve eklerini, ilgili vergi dairesine elden verebilecekleri gibi posta ile de gönderebilirler. Taahhütlü posta veya APS ile gönderilen dilekçe ve eklerinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilen dilekçe ve eklerinde ise vergi dairesi kayıtlarına giriş tarihi esas alınır.

5.3. 21/6/2006 tarihli ve 26205 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fonların ve yatırım ortaklıklarının, 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (34.6) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde doğan iade talepleri “Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A)” ile yapılır.

6. Yürürlük

Bu Tebliğ yayımı tarihini izleyen ayın başında yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Tebliğin Ekleri

Iade ve mahsup talepleri artık internet üzerinden verilecektir

10 Ekim 2013 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 28791

TEBLİĞ

Maliye Bakanlığından:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO:429)

1. Giriş ve Kapsam

Vergi kanunları gereği iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben talep edilecek iadelerin başvurularına ilişkin olarak 10/1/1961 tarihli ve 10703 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120 nci maddesi ve diğer vergi kanunlarının Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

2. İade Talep Dilekçelerinin Standart Hale Getirilmesine İlişkin Esaslar

Bu Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle nakden veya mahsuben yapılacak iade talepleri, Başkanlığımız internet vergi dairesi üzerinden elektronik ortamda, bu Tebliğ ekindeki standart dilekçeler kullanılmak suretiyle yapılır.

İade talep dilekçeleri, internet vergi dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bir meslek mensubu (serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir) vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.

Yetkilendirme olması durumunda, meslek mensubunun kimlik bilgileri (adı soyadı, T.C. kimlik numarası, vergi dairesi, adresi, telefon numarası, ortaklık veya şirket olması halinde ortaklığın veya şirketin adı veya unvanı, meslek unvanı ve ruhsat numarası) ile bağlı olduğu meslek odasının adını da içeren bir dilekçenin mükellef tarafından bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, mükellefler tarafından meslek mensuplarına verilen yetkinin iptal edilmek istenmesi halinde, mükellefçe bu husus bağlı olunan vergi dairesine bir dilekçe ile bildirilir.

Mükellefler aynı standart dilekçe ile hem mahsuben hem de nakden iade talebinde bulunabilirler. Bu durumda mahsuben iadesi talep edilen tutar için mahsuben iadenin şartları, nakden iadesi talep edilen tutar için nakden iadenin şartları aranır.

Dilekçelere eklenmesi gereken belgeler elektronik olarak eklenir. Elektronik olarak verilmesi mümkün olmayanlar ise vergi dairesine evrak kayıt numarası/iade dosya numarası belirtilmek suretiyle teslim edilir.

İade taleplerini elektronik olarak yapmak zorunda olan mükelleflerin iade taleplerini elektronik olarak yapmamaları durumunda iade talepleri dikkate alınmayacaktır.

Bu Tebliğe ekli (6) numaralı iade talep dilekçesi ile yapılacak iade taleplerinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurulmak suretiyle veya elektronik olarak yapılması mümkündür. Dolayısıyla, (6) numaralı talep dilekçesine konu iade taleplerinin elektronik ortamda verilmesi ihtiyaridir.

Verilmesi gereken beyannamelerden hiçbirini elektronik ortamda verme zorunluluğu bulunmayan mükellefler, iade taleplerini elektronik ortamda yapabilecekleri gibi, standart iade talep dilekçelerini kullanarak vergi dairesine de başvurabilirler.

Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda alınması uygun görülen belgeler ayrıca kâğıt ortamında vergi dairesine verilmez.

Bu Tebliğde yer verilen başvuru şartlarına uygun olmaması nedeniyle iade talebinin dikkate alınmaması, iade hakkını ortadan kaldırmadığı gibi gerekli şartların sağlanması halinde yeniden iade talebinde bulunulmasına da engel değildir.

3. Standart İade Talep Dilekçeleri

İade talep dilekçeleri, aşağıda belirtilen adlarla, ilgili mevzuatta belirlenen esaslara uygun olarak standart formlar halinde düzenlenmiştir.

Buna göre;

a. Kesinti yoluyla ödenen vergilerden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A),

b. Geçici vergiden doğan gelir veya kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1B),

c. Fazla veya yersiz olarak ödenen gelir/kurumlar vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1C),

ç. İhracat istisnası nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2A),

d. İhracat istisnası dışındaki tam istisnalar nedeniyle doğan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2B),

e. Kısmi tevkifat uygulamasına ilişkin katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2C),

f. İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2D),

g. Katma değer vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2E),

ğ. Fazla veya yersiz ödenen katma değer vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Katma Değer Vergisi İade Talep Dilekçesi (2F),

h. İhracat istisnasından ve indirimli ÖTV uygulamalarından doğan özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3A),

ı. Fazla veya yersiz ödenen özel tüketim vergisi ile bazı uluslararası anlaşmalar kapsamındaki alımlara ilişkin özel tüketim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel Tüketim Vergisi İade Talep Dilekçesi (3B),

i. Özel iletişim vergisi beyannamesine bağlı olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4A),

j. Özel iletişim vergisi beyannamesinden bağımsız olarak yapılacak özel iletişim vergisinin nakden veya mahsuben iadesine ilişkin talepler için Özel İletişim Vergisi İade Talep Dilekçesi (4B),

k. Avrupa Birliği mali yardımları kapsamındaki vergilerle ilgili nakden veya mahsuben iadeye ilişkin talepler için Avrupa Birliği Mali Yardımları Kapsamındaki Vergilerle İlgili İade Talep Dilekçesi (5),

l. Diğer iade talepleri için Diğer İadelere İlişkin Talep Dilekçesi (6)

kullanılacaktır.

4. İade Talebinin Değiştirilmesi veya Talepten Vazgeçilmesi

Mahsuben ve/veya nakden iade talebi, muhasebe işlem fişinin düzenlenmesinden önce verilecek yeni bir dilekçe ile değiştirilebilir veya iade talebinden vazgeçilebilir.

Değişiklik veya vazgeçme taleplerinin Tebliğ ekinde yer alan “İade Talebinin Değiştirilmesine/İade Talebinden Vazgeçilmesine İlişkin Dilekçe (7)” ile yapılması gerekmektedir.

Üçüncü şahısların borçlarına yönelik mahsup taleplerinin değiştirilebilmesi için üçüncü şahısların bu husustaki muvafakatlarının alınması ve bunu gösteren belgenin (noter tasdikli) dilekçe ekinde vergi dairesine ibraz edilmesi şarttır.

5. Diğer Hususlar

5.1. Bu Tebliğle iade taleplerinde kullanılması öngörülen standart iade talep dilekçeleri muhteviyatında değişiklik yapmaya Gelir İdaresi Başkanlığı yetkili olup, güncel standart iade talep dilekçelerine Başkanlık internet sitesinden ulaşılabilecektir.

5.2. Elektronik ortamda iade talebinde bulunmak zorunda olmayan mükellefler, iade talep dilekçelerini ve eklerini, ilgili vergi dairesine elden verebilecekleri gibi posta ile de gönderebilirler. Taahhütlü posta veya APS ile gönderilen dilekçe ve eklerinde postaya verildiği tarih, adi posta ile gönderilen dilekçe ve eklerinde ise vergi dairesi kayıtlarına giriş tarihi esas alınır.

5.3. 21/6/2006 tarihli ve 26205 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fonların ve yatırım ortaklıklarının, 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (34.6) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde doğan iade talepleri “Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talep Dilekçesi (1A)” ile yapılır.

6. Yürürlük

Bu Tebliğ yayımı tarihini izleyen ayın başında yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Tebliğin Ekleri

Ödeme Kaydedici Cihaz Ruhsatnamelerini ve Levhalarını Kaybeden ve Yenisini Çıkarttırmak İçin Vergi Dairesine Müracaat Eden Mükelleflere Ceza Uygulanmaması

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Son güncelleme:04/10/2013
Kanun No / Kabul Tarihi: 3100 – 6/12/1984 Resmi Gazete Sayısı / Tarihi :18606 – 15/12/1984

KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDA İÇ GENELGE SERİ NO : 2001/2

Tarih 12/04/2001
Sayı B.07.0.GEL.0.65/6503-14-020356
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
ANKARA

SAYI : B.07.0.GEL.0.65/6503-14
KONU :

KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ
CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDA
İÇ GENELGE
SERİ NO: 2001/2

……………….. VALİLİĞİ
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğüne)

Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanun uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek duyulmuştur.

1-Şirketlerin ve Ortaklıkların, Fesih, İflas ve Tasfiye Hallerinde Ödeme Kaydedici Cihazların Durumu:

3100 Sayılı Kanunla ilgili 50 Seri No.lu Genel Tebliğin “B” bölümünde işi bırakan, ödeme kaydedici cihaz kullanmayı gerektiren bir işle uğraşmayan ve cihazını bir başkasına satmayan mükelleflerin, ilgili vergi dairesine müracaatla cihazlarının hafızalarında kayıtlı olan mali bilgileri tutanakla tespit ettirecekleri ve bunu müteakip cihazlarını bir torbanın içine koyup görevli memura mühürlettirecekleri açıklanmıştır.

Buna göre, şirketlerin ve ortaklıkların, fesih, iflas ve tasfiye hallerinde, ödeme kaydedici cihaz kullanmayı gerektiren bir işle uğraşılmaması ve cihazın bir başkasına satılmaması durumunda; şirketin veya ortaklığın temsilcileri tarafından ilgili vergi dairesine müracaatla 50 Seri No.lu Genel Tebliğin “A/2-a” bölümünde belirtildiği şekilde cihazın hafızasında kayıtlı olan mali bilgiler tutanakla tespit ettirilecektir. Yapılan tespiti müteakip cihaz, bir torbanın içerisine konulup görevli memura mühürlettirilecektir. Torbalanıp mühür altına alınan ödeme kaydedici cihazlar, Vergi Usul Kanununa göre düzenlenecek bir belgeye istinaden, şirkete veya ortaklığa ait defter ve belgeleri muhafaza etmekle yükümlü olan kişiye verilecektir. Ödeme kaydedici cihazı muhafaza eden kişi, bilahare cihazı satmak istemesi halinde vergi dairesine müracaatla cihazın mühürünü açtıracak ve 50 Seri No.lu Genel Tebliğin A/2 bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde satış işlemini gerçekleştirecektir.

Dileyen mükelleflerin cihazlarını, torbalatıp mühürletme yerine hurdaya ayırmaları da mümkün bulunmaktadır. Bu takdirde şirketin veya ortaklığın temsilcileri tarafından ilgili vergi dairesine müracaatla cihaz hafızasında kayıtlı mali bilgiler tutanakla tespit ettirilecektir. Yapılan tespiti müteakip yetkili servise müracaat edilerek cihazın mali hafızası söktürülecek, diğer parçaları ise bir daha yazar kasa olarak kullanılamayacak şekilde hurdaya ayrılacaktır. Sökülen mali hafıza, şirket veya ortaklığın defter ve belgelerini muhafazayla yükümlü olan kişi tarafından saklanacaktır.

2-Ödeme Kaydedici Cihaz Ruhsatnamelerini ve Levhalarını Kaybeden ve Yenisini Çıkarttırmak İçin Vergi Dairesine Müracaat Eden Mükelleflere Ceza Uygulanmaması:

3100 sayılı Kanuna 3482 sayılı Kanunla eklenen Mükerrer 8/2. maddede “Maliye Bakanlığınca belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymayan…mükellefler hakkında; her bir tespit için ayrı ayrı olmak üzere, Vergi Usul Kanununa bağlı “Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel”de yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katı uygulanır.” denilmiştir.

Anılan maddeye açıklık getiren 20 Seri No.lu Genel Tebliğin 2/d bölümünde “Cihazlarla ilgili ruhsatname, kullanma kılavuzu, levha, günlük kapanış raporu ve kayıt rulolarının usulüne uygun olarak muhafaza edilmemesi” fiilini işleyen mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununa bağlı “Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel”de yer alan birinci derece usulsüzlük cezalarının beş katı tutarında ceza kesileceği açıklanmıştır.

Buna göre, ödeme kaydedici cihazlarla ilgili ruhsatname veya ödeme kaydedici cihaz levhasını usulüne uygun olarak muhafaza etmediği tespit edilen mükelleflere, birinci derece usulsüzlük cezasının beş katı tutarında ceza kesileceği tabiidir.

Ancak, idarece herhangi bir tespit yapılmadan, vergi dairesine müracaatla, ruhsatname veya ödeme kaydedici cihazlara ait levhayı kaybettiğini ve yerine yenisini çıkarttıracağını bildiren mükelleflere, 3100 sayılı Kanuna göre bir ceza kesilmemesi gerekmektedir.

3-Elektrik Bağlantısı Olmayan Ekmek Büfelerinde Ödeme Kaydedici Cihaz Yerine Fatura veya Perakende Satış Fişlerinin Kullanılması:

Bakanlığımıza yapılan müracaatlarda, halka ucuz ekmek satmak amacıyla şehirlerin muhtelif yerlerinde dağınık olarak kurulan ekmek büfelerine, elektrik bağlanmasının zor ve pahalı olduğu, yapılarının özelliği itibariyle (plastik, fiber vb.) ödeme kaydedici cihazların güvenli bir şekilde muhafazasına elverişli olmadığı, ayrıca her büfeye birer ödeme kaydedici cihaz koymanın mükelleflere büyük maddi külfet getirdiği belirtilerek, buralardan yapılacak ekmek satışlarının belgelendirilmesinde perakende satış fişlerinin kullanılmasına izin verilmesi istenilmektedir.

Bilindiği üzere, 3100 sayılı Kanunun 2/3. maddesinde, “Maliye Bakanlığı belirleyeceği esaslar dahilinde, gerekli şartları taşımayan cihazlar kullanılarak veya elle doldurularak satış fişi düzenlenmesine izin verebilir.” hükmü yeralmaktadır.

Anılan hükümle, Bakanlığımıza tanınan yetkiye dayanılarak, şehirlerin muhtelif yerlerinde dağınık olarak kurulan ekmek büfelerinde, elektrik bağlanmamış olması ve münhasıran ekmek satışı ile uğraşılması şartıyla, ödeme kaydedici cihaz yerine Vergi Usul Kanununda belirtilen fatura veya perakende satış fişlerinin kullanılması uygun görülmüştür.

Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.

Bakan a.

Mali müşavir avukat doktor mühendis yeni nesil yazar kasa pos alacak mı?

KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDAİÇ GENELGE SERİ NO : 2001/1

Tarih 16/01/2001
Sayı B.07.0.GEL.0.65/6503-13-02561
Kapsam
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
ANKARA

SAYI : B.07.0.GEL.0.65/6503-13
KONU :

KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ
CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDA
İÇ GENELGE
SERİ NO: 2001/1

……………….. VALİLİĞİ
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğüne)

Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, yeminli mali müşavir, avukat, mimar ve mühendis gibi serbest meslek erbabı kişilerin şirket veya ortaklık şeklinde örgütlenmeleri halinde doktorlarda olduğu gibi ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinin dışında bırakılıp bırakılmayacakları hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunla, perakende mal satan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tacirlere ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti getirilmiştir.

Bu hükme göre, yeminli mali müşavir, avukat, mimar, mühendis, doktor gibi kişilerin serbest meslek erbabı olmaları sebebiyle 3100 sayılı Kanun kapsamına girmediklerinden ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetleri bulunmamaktadır. Gelir vergisi kanununa göre serbest meslek erbabı sayılan anılan kişilerin şirket şeklinde teşkilatlanmaları halinde elde ettikleri kazançlar kurum kazancı olmaktadır. Serbest meslek faaliyeti yapan doktorların, şirket kurmaları halinde farklı bir uygulamaya tabi tutulmamaları amacıyla, 43 Seri No.lu Genel Tebliğ ile “Şirket veya ortaklık şeklinde teşkilatlanan Tabiplerin (Diş, Kulak, Burun, Boğaz ve Göz Doktoru gibi)” ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetinin dışında oldukları açıklanmıştır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında yeminli mali müşavir, avukat, mimar ve mühendis gibi gelir vergisi kanununa göre serbest meslek erbabı sayılan kişilerin de şirket şeklinde teşkilatlanmaları halinde doktorlarda olduğu gibi ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetleri bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.

Bakan a.