NARGİLELİK TÜTÜN MAMULÜ İÇİLEN İŞYERİNE AİT ALAN/ALANLARA SUNUM UYGUNLUK BELGESİ VERİLMESİ İLE BU YERLERİN İŞLETİLMESİNDE UYULMASI GEREKLİ HUSUSLAR HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

8 Ekim 2013 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 28789

TEBLİĞ

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığından:

NARGİLELİK TÜTÜN MAMULÜ İÇİLEN İŞYERİNE AİT ALAN/ALANLARA

SUNUM UYGUNLUK BELGESİ VERİLMESİ İLE BU YERLERİN

İŞLETİLMESİNDE UYULMASI GEREKLİ HUSUSLAR

HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1 – 19/2/2013 tarihli ve 28564 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Nargilelik Tütün Mamulü İçilen İşyerine Ait Alan/Alanlara Sunum Uygunluk Belgesi Verilmesi ile Bu Yerlerin İşletilmesinde Uyulması Gerekli Hususlar Hakkında Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“a) Örgün eğitim kurumları, dershaneler ve öğrenci yurtlarına kapıdan kapıya en az 100 (yüz) metre mesafede bulunması,”

“(2) Birinci fıkrada belirtilen şartların uygunluğu, nargilelik tütün mamulü içimi yapılacak işyerlerinin faaliyete geçmesi için gerekli olan işyeri açma ve çalışma ruhsatını vermeye yetkili merci tarafından tespit edilerek belgelendirilir.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“g) Nargilelik tütün mamulü ile tütün ihtiva etmeyen ancak nargile aparatında nargilelik tütün mamulünü taklit eder tarzda tüketilen ürünler, Nargilelik Tütün Mamulü Sunum Uygunluk Belgesi alınan iş yerlerinin açık alanları dışında tüketime sunulamaz.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 7 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 7 – (1) Bu Tebliğe konu ürünlerin, Nargilelik Tütün Mamulü Sunum Uygunluk Belgesi alınan iş yerlerinin varsa kapalı alanlarında tüketime sunulması halinde, 4207 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre idarî para cezası verilir. Söz konusu fiilin bir yıllık dönemde tekerrürü halinde aynı maddenin onaltıncı fıkrası hükmü uygulanır.

(2) Bu Tebliğe konu ürünleri, Nargilelik Tütün Mamulü Sunum Uygunluk Belgesi alınan iş yerlerinin varsa kapalı alanlarında tüketen kişilere, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 39 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre idarî para cezası verilir.

(3) Bu Tebliğe konu ürünleri onsekiz yaşını doldurmamış kişilere satanlara veya tüketimlerine sunanlara, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 194 üncü maddesi hükmüne göre yaptırım uygulanır.

(4) Bu Tebliğin diğer hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında ise 4207 sayılı Kanun, 4733 sayılı Kanun ve 4703 sayılı Kanun hükümleri kapsamında gerekli idarî yaptırımlar uygulanır.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğe aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 1 – (1) Tütün ihtiva etmeyen ancak nargile aparatı ile nargilelik tütün mamulünü taklit eder tarzda tüketime sunulan ürünler, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hariç olmak üzere bu Tebliğ hükümlerine tabidir.

(2) Tütün ihtiva etmeyen ancak nargile aparatı ile nargilelik tütün mamulünü taklit eder tarzda tüketilen ürünlerin piyasaya arz edilebilmesi için Kurumdan izin alınması zorunludur. Piyasa arz izni bulunmayan bu ürünler satılamaz ve tüketime sunulamaz.”

MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı yürütür.

Toptan yumurta satışlarında yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmayacağı

Başlık Toptan yumurta satışlarında yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmayacağı hk.
Tarih 03/09/2013
Sayı 63611781-195-[1-2013-1]-32
Kapsam

T.C.

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

63611781-195-[1-2013-1]-32

03.09.2013

Konu

:

Toptan yumurta satışlarında yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; firmanız tarafından seyyar pos cihazı ile yapılan toptan satışlarınız için yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanıp kullanmayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

426 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında, “Mezkûr hükümlerle Bakanlığa (Maliye Bakanlığı) tanınan yetkiye istinaden, satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanma mecburiyeti getirilmiştir.” denilmektedir.

Anılan Tebliğin 4 numaralı bölümünde;

“…a) 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatına göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT- POS cihazı kullananların 01.10.2013 tarihinden (427 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu ile değişen tarih) itibaren yeni nesil ödeme kaydedici cihazlardan EFT- POS özellikli cihazları kullanmak zorundadırlar. Kapsama dâhil olan mükelleflerin, mezkûr tarihten sonra kullandıkları tüm seyyar EFT- POS cihazlarının yeni nesil ödeme kaydedici cihaz özelliği bulunmalıdır. Mükellefler bu tarihten önce de söz konusu yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabilirler…” açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, toptan satış yapmanız sebebiyle ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetiniz olmadığından seyyar EFT- POS cihaz kullanıyor olsanız dahi EFT- POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetiniz bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Başlık Motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarımı faaliyetlerinde yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı hk

Başlık Motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarımı faaliyetlerinde yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı hk.
Tarih 23/08/2013
Sayı 11395140-105[Mük 257-2012/VUK-1- . . .]-1324
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[Mük 257-2012/VUK-1- . . .]-1324

23/08/2013

Konu

:

Seyyar EFT-POS cihazı kullanan mükellefin seyyar EFT-POS özelliği olan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve dilekçenizin incelenmesinden; motorlu kara taşıtlarının genel bakım ve onarımı faaliyeti ile iştigal etmekte olduğunuz ve seyyar EFT-POS cihazı kullandığınız belirtilerek, EFT-POS özelliği olan yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğunuz bulunup bulunmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında Vergi Usul Kanununun mükerrer 257′ nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye dayanılarak “… satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanma mecburiyeti getirilmiştir.” denilmektedir.

Anılan Kanunla ilgili olarak yayımlanmış bulunan 38 Seri No.lu Genel Tebliğde “Yedek parça satışı yapmayan oto sanatkarları”nın (motorlu kara taşıtlarının bakım ve onarımı ile uğraşanlar) Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura veya perakende satış fişlerini düzenlemeleri şartıyla ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti dışında bırakılmaları uygun görülmüştür.

Bu nedenle, yedek parça satışı yapmayan oto sanatkarları (motorlu kara taşıtlarının bakım ve onarımı ile uğraşanlar) 426 sıra no.lu Genel Tebliğin 2 numaralı bölümü kapsamına girmediğinden, anılan faaliyete istinaden Vergi Usul Kanununa göre fatura veya perakende satış fişlerininin düzenlenmesi şartıyla yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

EK :

Özelge Talep Formu

Başlık Toptan ve perakende satışlarda yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı hk.

Başlık Toptan ve perakende satışlarda yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı hk.
Tarih 21/08/2013
Sayı 53445970-195[1-2013/65-2]-80
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ VE USUL MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

53445970-195[1-2013/65-2]-80

21/08/2013

Konu

:

Oto yedek parça satışlarında EFT-POS özelliği olan Yeni Nesil ökc. kullanımı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, oto yedek parça ürünleri satışı yapıldığı, satış anında müşteriye fatura veya ÖKC fişi verildiği, tahsilat için müşteriye gidildiğinde seyyar EFT-POS cihazı ile tahsilat yapıldığı, seyyar satış yapılmadığı sadece tahsilat amacıyla seyyar EFT-POS cihazı kullanıldığından yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanıp kullanmayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

426 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında Vergi Usul Kanununun mükerrer 257′ nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye dayanılarak “… satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanma mecburiyeti getirilmiştir.

Anılan Genel Tebliğin 4 numaralı bölümünde;

“…a) 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatına göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar 01.10.2013 tarihinden (427 Sıra No.lu VUK.Tebliği ile belirlendi) itibaren yeni nesil ödeme kaydedici cihazlardan EFT-POS özellikli cihazları kullanmak zorundadırlar. Kapsama dâhil olan mükelleflerin, mezkûr tarihten sonra kullandıkları tüm seyyar EFT-POS cihazlarının yeni nesil ödeme kaydedici cihaz özelliği bulunmalıdır. Mükellefler bu tarihten önce de söz konusu yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabilirler….” açıklamaları yer almaktadır.

Öte yandan, Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Teknik Kılavuzları (1) ve (2) nin 17/e bendinde, faturaların, gerek EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazlara bağlı fatura yazıcıları kullanılmak suretiyle gerekse başka fatura düzenleyici cihazlar kullanılarak veya elle düzenlenmesi halinde de satış işleminin yeni nesil ödeme kaydedici cihazda başlaması ve cihazda buna dair kayıt oluşturulması gerektiği ve fatura numarası girilmeden satış işleminin sonlandırılamayacağı açıklanmaktadır.

Ayrıca yapılan satışlara ilişkin fatura düzenlendikten sonra tahsilat işleminin daha sonra yapılması vergisel açıdan bir hüküm içermemektedir.

Buna göre, sözü edilen seyyar EFT-POS cihazlarının, perakende teslim ve hizmet bedellerinin tahsilinde değil, münhasıran satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlara gerçekleştirilen teslim ve hizmet (toptan satışların) bedellerinin tahsilinde kullanılması hâlinde, Tebliğin 4/a bölümü kapsamına girmediğinden, bu tahsilatlarda EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Hem perakende hem toptan satış yapılması durumunda, perakende olarak gerçekleştirilen kısımlara ilişkin tahsilatın seyyar EFT-POS cihazı ile gerçekleştirilmesi halinde bu tahsilat için EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanılması gerekmektedir.

Faturası önceden düzenlenmiş olan perakende mal satışı veya hizmet ifası ile ilgili olarak bilahare seyyar EFT POS’lar (banka POS’ları) kullanılmak suretiyle yapılan tahsilatlarda da EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar kullanılacaktır. Bu şekildeki kullanımlarda, Teknik Kılavuzun 17/e maddesinde açıklandığı gibi önceden düzenlenen fatura bilgileri (fatura tarih ve no) EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihaza kaydedilmek suretiyle işlem sonlandırılacaktır

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Başlık Satışlarının tamamına fatura düzenleyen mükelleflerin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanıp kullanmayacağı hk

Başlık Satışlarının tamamına fatura düzenleyen mükelleflerin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanıp kullanmayacağı hk.
Tarih 20/08/2013
Sayı 64597866-195[10-2013]-135
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

64597866-195[10-2013]-135

20/08/2013

Konu

:

Yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar ile fatura düzenlenip düzenlenemeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; her türlü spor ayakkabıları, kıyafetleri ve aksesuarlarının ithalat, ihracat ve satışı işiyle iştigal ettiğiniz, perakende satış mağazalarınızın bilgisayar sistemi ile organize edildiği, satış faturalarının bilgisayarlardan düzenlendiği işletmenizde ödeme kaydedici cihaz bulunduğu halde kullanılmadığı belirtilerek, bu durumda yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinizin olup olmadığı ile işletmenizde yeni nesil ödeme kaydedici bulundurmakla beraber bilgisayardan fatura düzenlemeye devam edip edemeyeceğiniz sorulmaktadır.

Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunun 1/1. maddesinde, “Satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, bu Kanuna göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetindedirler.” hükmüne yer verilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde ise “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2. Serbest meslek erbabına,

3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,

4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

5. Vergiden muaf esnafa,

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (01/01/2013 tarihinden geçerli olmak üzere) 800 TL’ yi geçmesi veya bedeli 800 TL’ den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.” denilmiştir.

Buna göre, perakende ticaretle uğraşan birinci ve ikinci tacirlerin Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde Bakanlığımızca onaylanmış olan ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetleri bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 70 Seri No.lu ödeme kaydedici cihaz Genel Tebliğinde 3100 sayılı Kanun kapsamına giren mükelleflere kademeli olarak yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma yükümlülüğü getirilmiş, 1/1/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, malî hafızaları dolan ödeme kaydedici cihazlara, yeni malî hafıza takılmayacağı ve söz konusu cihazların 15/5/2004 tarihli ve 25463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 60 Seri No.lu Genel Tebliğin dördüncü bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde hurdaya ayrılacağı, cihazı hurdaya ayrılan mükelleflerin ise yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almak suretiyle kanuni yükümlülüklerini yerine getirebilecekleri açıklanmıştır.

Bu nedenle, bütün satışlarınızda bilgisayar üzerinden fatura düzenliyor olmanız yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinizi kaldırmamakta, perakende olarak gerçekleştirdiğiniz ve Vergi Usul Kanununa göre fatura düzenleme zorunluluğu olmayan satışlarınızı belgelendirmek üzere 70 seri No.lu Genel Tebliğde belirtilen tarihler itibariyle yeni nesil ödeme kaydedici cihaz alarak kullanmanız gerekmektedir.

Diğer taraftan Başkanlığımızın http://www.gib.gov.tr/index.php?id=1355 adresli internet sitesinde yayımlanan Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Teknik Kılavuzları 1 ve 2′ nin, 17. maddelerinde de belirtildiği üzere perakende mal satışı yapılan işletmenizdeki EFT-POS (banka posları) cihazlarının, bilgisayar bağlantılı yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarınızla uyumlu çalışması zorunlu olup, kredi kartı ile yapılan ödemelerde fatura düzenlenmiş olsa dahi satış işleminin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz üzerinden sonlandırılması, diğer bir ifade ile fatura bilgilerinin (tarih, sayı, tutar vb.) yeni nesil ödeme kaydedici cihaza girilerek kaydedilmesini metakiben ödeme kaydedici cihazın banka pos cihazına onay göndermesi, banka pos cihazının da banka nezdinde yapacağı sorgulamayı(provizyonu) tamamlayıp bu onayı aldıktan sonra satış işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Başlık Kooperatifin Üyelerine Mazot Tesliminde ÖKC Kullanıp Kullanmayacağı hk.

Başlık Kooperatifin Üyelerine Mazot Tesliminde ÖKC Kullanıp Kullanmayacağı hk.
Tarih 17/08/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.54.15.01-195[2-2012-2]-50
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.54.15.01-195[2-2012-2]-50

17/08/2012

Konu

:

Kooperatifin Üyelerine Mazot Tesliminde ÖKC Kullanıp Kullanmayacağı

İlgide kayıtlı yazınızda, kooperatif üyelerinize hizmet etmek amacıyla petrol şirketlerinden alacağıınız mazotu, kooperatifiniz bünyesinde kurulacak sabit pompalı depodan üyelerinize kar amacı gütmeden satmak istediğiniz belirtilerek ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinizin olup olmadığı sorulmaktadır.

3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin 1 numaralı bendinde; satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, bu Kanuna göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetindedirler” denilmiştir.

Anılan Kanunla İlgili 58 Seri No.lu Genel Tebliğde ise taşıtlara perakende olarak (LPG, doğalgaz ve benzerleri de dahil) akaryakıt satışı yapan birinci ve ikinci sınıf tacirlere, işletmelerindeki bütün pompalarını ödeme kaydedici cihazlara bağlatma ve yaptıkları satışlarını, akaryakıt verme işleminin sonunda bu cihazlardan otomatik olarak çıkacak fişlerle belgelendirme zorunluluğu getirilmiştir.

Buna göre, kooperatifiniz üyelerine ait araçların mazot ihtiyacını karşılamak amacıyla kuracağınız depoya bağlı akaryakıt pompalarını ödeme kaydedici cihazlara bağlatma ve yapılacak akaryakıt satışlarını bu cihazlardan otomatik olarak çıkacak fişlerle belgelendirme mecburiyetiniz bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Lokanta işletmelerinde EFT-POS özellikli Yeni Nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı hk.

Başlık Lokanta işletmelerinde EFT-POS özellikli Yeni Nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı hk.
Tarih 27/08/2013
Sayı 97338759-195.01[2013-03]-71
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

97338759-195.01[2013-03]-71

27.08.2013

Konu

:

Lokanta işletmelerinde EFT-POS özellikli Yeni Nesil ödeme kaydedici cihaz kullanımı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda Başkanlığımız … Vergi Dairesinin … vergi numaralı mükellefi olduğunuz, 10.04.2013 tarihinden itibaren AVM içerisinde restoran işletmesi faaliyetine başlayarak perakende müşterilere hizmet verdiğiniz, işletmenizde seyyar özellikli pos cihazları ile masada hesap alma işlemi de yaptığınız, işletmeniz kurulurken yapacağınız iş koluna uygun olarak almış olduğunuz ödeme kaydedici cihaz ile birlikte restoran işletmelerinin özelliklerini taşıyan yazılım programının da birlikte alındığı, bu bilgisayar bağlantı programının stok kontrolü ve adisyonlu fiş ve fatura kesme özelliğinin bulunduğunu, bu özellikleri taşıyan yeni nesil ödeme kaydedici cihazların henüz üretilerek piyasaya sürülmediğini belirterek yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinizin başlama tarihi hakkında Başkanlığımızdan bilgi talep edilmiştir.

426 Sıra No’ lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257′ nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları kullanma mecburiyeti getirilmiştir.

Anılan Genel Tebliğin 4 numaralı bölümünün (a) bendinde de, “3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatına göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananların 01.10.2013 tarihinden itibaren yeni nesil ödeme kaydedici cihazlardan EFT-POS özellikli cihazları kullanmak zorunda oldukları, kapsama dâhil olan mükelleflerin, mezkûr tarihten sonra kullandıkları tüm seyyar EFT-POS cihazlarının yeni nesil ödeme kaydedici cihaz özelliğinin bulunmasının gerektiği, mükelleflerin bu tarihten önce de söz konusu yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabilecekleri açıklanmıştır.

Bu açıklamalara göre, perakende ticaretle uğraşan veya hizmet ifa eden, birinci ve ikinci sınıf tacir kapsamına giren ve faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı (Banka POS’ u) kullanan mükelleflerin 427 Sıra No’ lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen 01.10.2013 tarihine kadar bahse konu seyyar EFT-POS’ ların (Banka POS’ u) yerine EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazları almaları ve fatura tarihinden itibaren en geç 90 gün (30/12/2013 tarihini geçmemek üzere) içerisinde vergi dairesine kayıt ettirerek kullanmaya başlamaları gerekmektedir. Ayrıca, EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazların teslimine kadar geçen süre içerisinde (90 günlük sürede) mevcut ödeme kaydedici cihazların ve banka POS cihazlarının kullanımına devam edilebileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Faturası önceden düzenlenen satışlara ilişkin tahsilâtların Yeni Nesil ödeme kaydedici cihaz uygulaması hk.

Başlık Faturası önceden düzenlenen satışlara ilişkin tahsilâtların Yeni Nesil ödeme kaydedici cihaz uygulaması hk.
Tarih 27/08/2013
Sayı 12436462-195.01[162]-80982
Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Sayı

:

12436462-195.01[162]-80982

27.08.2013

Konu

:

Faturası önceden düzenlenen satışlara ilişkin tahsilâtların Yeni Nesil ödeme kaydedici cihaz uygulaması hk.

Dilekçeniz incelendi.

426 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında, “Mezkûr hükümlerle Bakanlığa (Maliye Bakanlığı) tanınan yetkiye istinaden, satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanma mecburiyeti getirilmiştir.” denilmektedir.

Anılan Tebliğin 4 numaralı bölümünün (a) bendinde ise 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatına göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olan mükelleflerden, faaliyetlerinde seyyar EFT-POS cihazı kullananlar (427 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile değişen tarih) 01.10.2013 tarihinden itibaren yeni nesil ödeme kaydedici cihazlardan EFT-POS özellikli cihazları kullanmak zorundadırlar. Kapsama dâhil olan mükelleflerin, mezkûr tarihten sonra kullandıkları tüm seyyar EFT-POS cihazlarının yeni nesil ödeme kaydedici cihaz özelliği bulunmalıdır. Mükellefler bu tarihten önce de söz konusu yeni nesil ödeme kaydedici cihazları alarak kullanabilecekleri belirtilmiştir.

Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Teknik Klavuzu 17/e bendinde açıklandığı üzere faturaların, gerek EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazlara bağlı fatura yazıcıları kullanılmak suretiyle gerekse başka fatura düzenleyici cihazlar kullanılarak veya elle düzenlenmesi halinde de satış işleminin yeni nesil ödeme kaydedici cihazda başlaması ve cihazda buna dair kayıt oluşturulması gerektiği ve fatura numarası girilmeden satış işleminin sonlandırılamayacağı açıklanmaktadır.

Ayrıca yapılan satışlara ilişkin fatura düzenlendikten sonra tahsilât işleminin daha sonra yapılması vergisel açıdan bir hüküm içermemektedir.

Buna göre, faturası önceden düzenlenmiş olan perakende mal satışı veya hizmet ifasına ilişkin bilahare seyyar EFT-POS’ lar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilâtlarda da EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar kullanılacaktır. Bu şekildeki kullanımlarda, Teknik Kılavuzun 17/e maddesinde açıklandığı gibi önceden düzenlenen fatura bilgileri (fatura tarih ve no) EFT-POS özellikli yeni nesil ödeme kaydedici cihaza kaydedilmek suretiyle işlem sonlandırılacaktır.

Serbest meslek sahibi mükellefin yeni nesil ökc kullanıp kullanamayacağı hk.

Başlık Serbest meslek sahibi mükellefin yeni nesil ökc kullanıp kullanamayacağı hk.
Tarih 30/09/2013
Sayı 12436462-195.01[171]-95500
Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Sayı

:

12436462-195.01[171]-95500

30.09.2013

Konu

:

Serbest meslek sahibi mükellefin yeni nesil ökc kullanıp kullanamayacağı

Dilekçenizde, serbest muhasebeci mali müşavirlik faaliyetinde bulunduğunuz belirtilerek seyyar POS kullanımından dolayı yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti kapsamına girmediğinize dair görüş talep edilmektedir.

Talebiniz, 28/08/2010 tarihli ve 27686 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mükelleflerin İzahat Taleplerinin Cevaplandırılmasına Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre özelge kapsamına girmektedir. Bu sebeple, mezkur yönetmeliğin 10 uncu maddesine göre bağlı olduğunuz vergi dairesi başkanlığına müracaat etmeniz gerekmektedir. Ancak özelge mahiyetinde olmayan izahata aşağıda yer verilmektedir.

426 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları kullanma mecburiyeti getirilmiştir.

2001/1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında İç Genelgede, yeminli mali müşavir, avukat, mimar, mühendis, doktor gibi kişilerin serbest meslek erbabı olmaları sebebiyle 3100 sayılı Kanun kapsamına girmediklerinden ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetlerinin bulunmadığı açıklanmış bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236 ncı maddesinde, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde serbest meslek faaliyetiniz dolayısıyla, mesleki faaliyetinize ilişkin yapacağınız her türlü tahsilat için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz zorunlu olup, 426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamına girmemeniz sebebiyle, seyyar POS kullanımından dolayı yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetiniz bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Başkan a.

Gelir İdaresi Grup Başkanı

Organize sanayi bölgesi adına altyapı hizmetlerinin tamamlanabilmesi için kullandırılan kredilerde BSMV uygulaması hk.

Başlık Organize sanayi bölgesi adına altyapı hizmetlerinin tamamlanabilmesi için kullandırılan kredilerde BSMV uygulaması hk.
Tarih 02/03/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-273
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-273

02/03/2012

Konu

:

Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Muafiyeti

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, bankalardan organize sanayi bölgesi adına altyapı hizmetlerinin tamamlanabilmesi için kullanılan kredilerin, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesi uyarınca banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutulması gerektiği belirtilerek konu hakkındaki Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinde, “Banka ve sigorta şirketlerinin 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.” hükmü ve aynı Kanunun mükellefi belirleyen 30 uncu maddesinde ise banka ve sigorta muameleleri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirketlerinin ödeyeceği hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 4562 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde; “OSB tüzel kişiliği, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü bulunmaktadır. Bu düzenleme ile Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğine tanınan muafiyet, vergi, resim ve harç mükellefiyeti doğrudan doğruya bu tüzel kişiliğe terettüp eden mükellefiyetle ilgilidir. Daha açık bir ifade ile Organize Sanayi Bölgelerinin verginin mükellefi olması halinde söz konusu muafiyetin uygulanma imkanı bulunmaktadır.

Bu olayda banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefi kredi kullandırma işlemini yapan bankalardır. Bankaların kredi işlemlerinin söz konusu muafiyet kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Buna göre, söz konusu kredi işlemleri dolayısıyla bankalar tarafından lehe alınan paraların banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Belediyeden takas yoluyla edinilen taşınmazların iktisap tarihinin belirlenmesi hk.

Başlık Belediyeden takas yoluyla edinilen taşınmazların iktisap tarihinin belirlenmesi hk.
Tarih 26/08/2010
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-329
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-329

26/08/2010

Konu

:

Belediyeden takas yoluyla edinilen taşınmazlarda iktisap tarihinin belirlenmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 1957 yılında almış olduğunuz taşınmazı Belediyeye ait olan taşınmazla takas etmeniz durumunda iktisap tarihinin hangi yıl olacağı ve söz konusu taşınmazı 5 yıl içinde satmanız halinde değer artış kazancı olarak vergilendirilip vergilendirilmeyeceği hususunda bilgi verilmesi talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı Mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde; İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl (5615 sayılı Kanunla değişik.01/01/2007’den geçerli olmak üzere beş yıl) içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.) değer artış kazancı olarakvergiye tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği belirtilmiş, üçüncü fıkrasında da “Bir takvim yılında elde edilen değer artış kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 2010 gelirlerine uygulanmak üzere 7.600 TL) Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır…” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, aynı Kanunun “Safi değer artışı” başlıklı mükerrer 81 inci maddesinde “Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkartma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanunun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.

Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek bedel kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer alınır.

Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsü’nce belirlen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.(5281 sayılı Kanunu’nun 27 inci maddesiyle eklenen cümle) (01/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere) Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının %10 veya üzerinde olması şarttır” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 ve 705 inci maddelerine göre taşınmaz mülkiyetinin konusuna giren gayrimenkulün mülkiyetinin kazanılması, tapuya tescille doğacağından “iktisap tarihi” olarak, tapu tescil tarihinin esas alınması gerekir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 1957 yılında iktisap ettiğiniz gayrimenkulünüzün Belediyeden takas yoluyla başka bir gayrimenkulle değiştirilmesi halinde, ilk iktisaptan itibaren 4 yıllık süre dolmuş olacağından, takas dolayısıyla değer artışı kazancı doğmayacaktır.

Diğer taraftan, takas neticesinde iktisap edilecek gayrimenkulün, iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde satılması durumunda elde edilecek kazancın, 193 sayılı kanunun mükerrer 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tutarı aşması halinde, değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı a.

Grup Müdürü

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İki tam yıldan uzun süredir kayıtlı taşınmazın bağışlanmasının vergi kanunları karşısındaki durumu hk. Tarih 10/05/2013

Başlık İki tam yıldan uzun süredir kayıtlı taşınmazın bağışlanmasının vergi kanunları karşısındaki durumu hk.
Tarih 10/05/2013
Sayı 61504625-19183-16
Kapsam

T.C.

KÜTAHYA VALİLİĞİ

Defterdarlık KÜTAHYA DEFTERDARLIĞI GELİR MÜDÜRLÜĞÜ

ÇOK İVEDİ

Sayı

:

61504625-19183-16

10/05/2013

Konu

:

iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı taşınmazın bağışlanmasının vergi kanunları karşısındaki durumu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzla, şirketiniz aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı taşınmazın Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okul yapılması için Kütahya İl Özel İdaresi tarafından kamulaştırıldığı ve şirketiniz tarafından kamulaştırma bedelinin tahsil edilmeyerek taşınmazın bağışlandığı belirtilmekte ve söz konusu işlemin kurumlar vergisi ve katma değer vergisi karşısındaki durumunun bildirilmesi istenilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; “Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı.

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır.

Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır.

Menkul kıymet veya taşınmaz ticaret ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.”

hükmüne verilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.” bölümünde istisnanın uygulanmasına yönelik ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup, Tebliğin, “5.6.2.4.1 Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” başlıklı bölümünde,

“İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.

Kat karşılığında arsa devrinde olduğu gibi, bir mal veya hakkın başka bir mal veya hak ile değiştirilmesini ifade eden trampa işlemlerinde de söz konusu istisna hükmü uygulanmayacaktır.

Bu tür kıymetlerin mevcut borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla devredilmesi işlemleri ile kamulaştırma işlemleri ise kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

…”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Özelge talep formu ve ekinde yer alan belgelerin incelenmesi neticesinde, şirketinizin aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı bulunan taşınmazın bir bölümünün Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okul yapılması için Kütahya İl Özel İdaresi adına kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin ise tahsil edilmeyerek Milli Eğitim Bakanlığına okul yapılması amacıyla bağışlandığı anlaşılmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kamulaştırma işlemleri de söz istisna kapsamında olmakla birlikte, istisnadan faydalanılabilmesi için kamulaştırma bedelinin tahsil edilmesi ve kurumların mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir.

Dolayısıyla, şirketiniz tarafından kamulaştırma bedelinin tahsil edilmeyerek Milli Eğitim Bakanlığına okul yapılması amacıyla bağışlanması nedeniyle anılan istisnadan faydalanmanız mümkün olmayıp kamulaştırma bedelinin gelir olarak dikkate alınması ve elde edilen kazancın kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamının kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.3.2 Bağış ve yardımlar” başlıklı bölümünde de yer verilmiş olup “10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi” başlıklı alt bölümde de “Ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekli ve yeterlidir.” denilmiştir.

Buna göre, aktifinizde kayıtlı bulunan ve Kütahya İl Özel İdaresince okul yapımı için kamulaştırılan arsaya ilişkin belirlenen kamulaştırma bedelinin tamamının; okul yapımı için bağışlanması nedeniyle, nakdi olarak bağış yaptığınızın kabul edilmesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ç maddesi uyarınca kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahından indirilmesi mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ (KDV) KANUNU YÖNÜNDEN :

KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV den istisna olduğu; istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV nin, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, şirketinizin aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı bulunan taşınmazın bir bölümünün Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okul yapılması için …. İl Özel İdaresi tarafından kamulaştırılması, sonrasında kamulaştırma bedelinin ise tahsil edilmeyerek Milli Eğitim Bakanlığına okul yapılması amacıyla bağışlanması nedeniyle taşınmazın kamulaştırma işlemi KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV den istisna olacaktır.

Söz konusu taşınmazın iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV nin, indirim hesaplarından çıkarılarak teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Tarım Kredi Kooperatifinizin başka bir tarım kredi kooperatifi ile birleşmesi sonucu gayrimenkullerin devri sırasında tapuda yapılacak tescil işleminden alınacak harç hk. Tarih 21/05/2013

Başlık Tarım Kredi Kooperatifinizin başka bir tarım kredi kooperatifi ile birleşmesi sonucu gayrimenkullerin devri sırasında tapuda yapılacak tescil işleminden alınacak harç hk.
Tarih 21/05/2013
Sayı 37009108-140[ 57.MD-2012]-48
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KONYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

37009108-140[ 57.MD-2012]-48

21/05/2013

Konu

:

Tapu Harcı

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, Tarım Kredi Kooperatifinizin … sayılı Tarım Kredi Kooperatifi ile birleşmesi sonucu gayrimenkullerin devri sırasında tapuda yapılacak tescil işleminde alınacak harç hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde, “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir.” denilmekte, anılan tarifenin I-20/a fıkrasında da; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu harç oranı 22.09.2012 tarih ve 28419 No’lu Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3735 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla binde 20 olarak belirlenmiştir.

Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde ise; “Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmaz.” hükmü bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 19 uncu maddesinin (B) fıkrasında,

“Bu kanuna göre kurulacak ve kurulmuş sayılan kooperatifler, bölge ve merkez birlikleri,

a) Kurumlar, gider, gayrimenkul kıymet artışı, intikal ve diğer vergilerden ve icra makamları, resmi daireler ve mahkemeler nezdinde yapacakları takip ve tahsillerle açacakları tazminat davaları ile ilgili her nevi talep, tebliğ ve kararlar her türlü masraf, vergi, resim ve harçlardan,

b) Sermaye ve yedek akçeleri ile taşınmaz malları ve bunların gelirleri, kendi ihtiyaçları için satın aldıkları ve alacaklarının tahsili gayesiyle mülk edindikleri taşınmaz malları ve bunların 15 inci madde hükmüne göre sahiplerine geri verilmesi işlemi, bütün vergi, resim ve harçtan,

c) Yapacakları kredi işlerine ilişkin bütün senet, belge, kağıt, defter ve hesap özetleri, taşınmaz mallara ait ipotek ve taşınır mallara ait rehin işlemleri, vekaletnameler, taahhütnameler vesair evrak, bütün resim ve harçtan muaftır” denilmektedir.

Kanun maddesinin incelenmesinden de görüleceği üzere, tarım kredi kooperatiflerine ait gayrimenkullerin devrine ilişkin tapu işlemlerinden harç alınmayacağına dair herhangi bir istisna hükmü bulunmamaktadır.

Buna göre, Tarım Kredi Kooperatifinizin … sayılı Tarım Kredi Kooperatifi ile birleşmesi sonucu gayrimenkullerin devri sırasında tapuda yapılacak tescil işleminde devir eden ve devir alanlardan ayrı ayrı binde 20 oranında tapu harcı tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Münhasıran ortaklarına sigortacılık faaliyetinde bulunmak üzere kuruan ve kar amacı gütmediği belirtilen kooperatifin, 492 sayılı Harçlar Kanunu\’na bağlı (8) sayılı tarifenin \”XI-Finansal faaliyet harçları\” başlıklı bölümünün 8/a bendinde yer alan \”Sigorta şirketleri kuruluş izin belgeleri\” harcından muaf olup olmadığı hk. Tarih 22/05/2013

Başlık Münhasıran ortaklarına sigortacılık faaliyetinde bulunmak üzere kuruan ve kar amacı gütmediği belirtilen kooperatifin, 492 sayılı Harçlar Kanunu\’na bağlı (8) sayılı tarifenin \”XI-Finansal faaliyet harçları\” başlıklı bölümünün 8/a bendinde yer alan \”Sigorta şirketleri kuruluş izin belgeleri\” harcından muaf olup olmadığı hk.
Tarih 22/05/2013
Sayı 97895701-140[108-2013/18]-761
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

97895701-140[108-2013/18]-761

22/05/2013

Konu

:

Kooperatifin sigorta şirketleri kuruluş harcından muaf olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, münhasıran ortaklarına sigortacılık faaliyetinde bulunmak üzere kurulduğunu ve kar amacı gütmediğini belirttiğiniz kooperatifinizin, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (8) sayılı tarifenin “XI-Finansal faaliyet harçları” başlıklı bölümünün 8/a bendinde yer alan “Sigorta şirketleri kuruluş izin belgeleri” harcından muaf olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 108’inci maddesinde, imtiyazname, ruhsatname ve diplomalardan 492 sayılı Kanun’a bağlı (8) sayılı tarifede yazılı olanların harca tabi olduğu; 109’uncu maddesinde, imtiyazname, ruhsatname ve diploma harçlarını kendilerine bu belgeler verilen kişilerin ödemekle mükellef olduğu; 113’üncü maddesinde ise söz konusu harçların peşin olarak alınacağı, yıllık harçların her yıl ocak ayının başında yıllık olarak tahakkuk ettirilmiş sayılacağı, tahakkuk ettirilen harçlar ayrıca mükellefe tebliğ olunmayacağı ve ocak ayı içerisinde ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

Kanun’a bağlı (8) sayılı tarifenin sayılı tarifenin “XI- Finansal faaliyet harçları” başlıklı bölümünün 8/a bendinde sigorta şirketleri kuruluş izin belgelerinden (her yıl) (2013 yılı için 105.529,50 TL) harç alınacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanun’un 123’üncü maddesinde ise özel Kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Muaflıklar” başlıklı 93’üncü maddesinde, “Kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği;

a) Birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar ile ortaklarına kefalet etmeleri dolayısıyla bunlardan aldıkları paralar, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden,

b) Her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesi her nevi Harçtan ve Damga Vergisinden,

c) Kiraya verilmediği veya irat getirmeyen bir cihete tahsis edilmediği müddetçe sahip oldukları gayrimenkul mallar üzerinden alınacak her türlü vergilerden,

d) Ortakların temlik edecekleri gayrimenkuller her türlü vergi ve harcından,

Muaftır.

e) 13’üncü madde gereğince verilecek bildiri Damga Vergisine, diğer harç ve resimlere tabi değildir.” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 3’üncü maddesinde, Türkiye’de faaliyet gösterecek sigorta şirketleri ile reasürans şirketlerinin anonim şirket veya kooperatif şeklinde kurulmuş olmasının şart olduğu; 4’üncü maddesinde ise, kooperatiflerin, üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi yapabilmesinin, bu hususun ana sözleşmelerinde açıkça yer alması şartıyla Hazine Müsteşarlığının iznine tabi olduğu ve kooperatif üyeleri dışındaki kişilerle sigorta sözleşmesi yapılabilmesi için kooperatiflerin sermayelerini, Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek miktara yükseltmesinin zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, 492, 1163 ve 5684 sayılı Kanunlarda, kooperatiflerin münhasıran ortaklarına sigortacılık faaliyetinde bulunmak üzere almış oldukları sigorta şirketleri kuruluş izin belgeleri için ödemeleri gereken harçtan muaf olacaklarına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, kooperatifiniz adına düzenlenecek sigorta şirketleri kuruluş izin belgesi için 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (8) tarifenin XI-8/a bendine göre her yıl harç ödenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.