Anonim ve Limited şirketlerin yeni Türk ticaret kanunu kapsamında sermayelerini yükseltmeleri için son tarih ne zaman ?-Kemal özmen

MADDE 7 – (1) Sermayeleri ellibin Türk Lirasının altında olan anonim şirketler ile onbin Türk Lirasından az olan limited şirketlerin sermayelerini, 14/2/2014 tarihine kadar bu miktarlara yükseltmeleri gerekmektedir.

(2) Sermayelerini, 1/7/2012 tarihine kadar, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 272 ve 507 nci maddeleri uyarınca Bakanlar Kurulunun 2001/3500 sayılı Kararı ile anonim ve limited şirketler için öngörülen asgari sermaye tutarına yükseltmeyen anonim ve limited şirketlerin de, birinci fıkra hükmü çerçevesinde sermayelerini yükseltmeleri gerekmektedir.

(3) Birinci ve ikinci fıkra kapsamında olan ve belirlenen süre içerisinde sermayelerini öngörülen tutarlara yükseltmeyen şirketler, bu sürenin sonunda infisah etmiş sayılırlar.

ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERİN SERMAYELERİNİ YENİ ASGARİ TUTARLARA YÜKSELTMELERİNE VE KURULUŞU VE ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ İZNE TABİ ANONİM ŞİRKETLERİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ-Kemal özmen 15 Kasım 2012 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28468

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

ANONİM VE LİMİTED ŞİRKETLERİN SERMAYELERİNİ YENİ ASGARİ

TUTARLARA YÜKSELTMELERİNE VE KURULUŞU VE ESAS

SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ İZNE TABİ ANONİM

ŞİRKETLERİN BELİRLENMESİNE

İLİŞKİN TEBLİĞ

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı;

a) Kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığının iznine tabi olan anonim şirketleri belirlemek ve bu şirketlerde izin alınmasına,

b) Anonim ve limited şirketlerin sermayelerinin yeni asgari tutarlara yükseltilmesine,

ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Bakanlık iznine tabi olan anonim şirketler ile sermayeleri ellibin liranın altında olan anonim şirketleri ve sermayeleri onbin liranın altında olan limited şirketleri kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu, 333 ve 453 üncü maddeleri ile 14/1/2011 tarihli ve 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen:

a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

b) Genel Müdürlük: İç Ticaret Genel Müdürlüğünü,

c) Şirket: Bakanlık iznine tabi anonim şirketleri,

ifade eder.

Kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği işlemleri Bakanlık iznine tabi olan şirketler

MADDE 5 – (1) Bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, tüketici finansmanı ve kart hizmetleri şirketleri, varlık yönetim şirketleri, sigorta şirketleri, anonim şirket şeklinde kurulan holdingler, döviz büfesi işleten şirketler, umumi mağazacılıkla uğraşan şirketler, tarım ürünleri lisanslı depoculuk şirketleri, ürün ihtisas borsası şirketleri, bağımsız denetim şirketleri, gözetim şirketleri, teknoloji geliştirme bölgesi yönetici şirketleri, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi şirketler ile serbest bölge kurucusu ve işleticisi şirketlerin kuruluşları ve esas sözleşme değişiklikleri Bakanlığın iznine tabidir. Ancak, kayıtlı sermaye sistemine kabul edilen Sermaye Piyasası Kanununa tabi halka açık anonim şirketlerin kayıtlı sermaye tavanı içinde yapacakları sermaye artışlarında Bakanlık izni aranmaz.

Bakanlık izni alınması

MADDE 6 – (1) 5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan şirketlerin kurulabilmesi için aşağıda belirtilen belgelerle başvurularak Genel Müdürlükten izin alınması zorunludur:

a) Kurucuların imzaları noter tarafından onaylanmış esas sözleşme,

b) Kuruluşu, diğer resmi kurumların uygun görüşünü veya iznini gerektiren şirketler için uygun görüş veya izin yazısı.

(2) 5 inci maddenin birinci fıkrasında sayılan şirketlerin, esas sözleşme değişikliklerinin genel kurulda görüşülebilmesi için aşağıda belirtilen belgelerle başvurularak Genel Müdürlükten izin alınması zorunludur:

a) Esas sözleşme değişikliğine ilişkin yönetim kurulu kararının noter onaylı örneği,

b) Esas sözleşmenin değişen maddesinin/maddelerinin yeni metni,

c) Esas sözleşme değişikliği diğer resmi kurumların uygun görüşünü veya iznini gerektiren şirketler için uygun görüş veya izin yazısı,

ç) Sermaye artırımına ilişkin esas sözleşme değişikliğinde;

1) Sermayenin tamamının ödendiğine, karşılıksız kalıp kalmadığına ve şirket özvarlığının tespitine ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu,

2) Sermaye artırımının iç kaynaklardan yapılması halinde, iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu, denetime tabi şirketlerde ise denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu,

3) Konulan ayni sermaye ile sermaye artırımı sırasında devralınacak işletmeler ve ayınların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişi tarafından hazırlanmış değerleme raporları,

4) Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına dair ilgili sicilden alınacak yazı,

5) Ayni sermaye olarak konulan taşınmazın, fikri mülkiyet haklarının ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh verildiğini gösteren belge.

d) Sermayenin azaltılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliğinde; sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifin şirkette mevcut olduğunun belirlenmesine ilişkin yeminli mali müşavir raporu, denetime tabi şirketlerde ise denetçinin bu tespitlere ilişkin raporu.

(3) Bakanlık izninin, şirketin kuruluşunda ticaret sicili müdürlüğüne tescil başvurusundan önce, esas sözleşme değişikliklerinde ise genel kurul tarihinden önce alınması gerekir. Bakanlık izni alınmadan kuruluş ve esas sözleşme değişikliği işlemleri ticaret sicili müdürlüğüne tescil edilemez.

Sermayenin asgari tutarlara yükseltilmesi

MADDE 7 – (1) Sermayeleri ellibin Türk Lirasının altında olan anonim şirketler ile onbin Türk Lirasından az olan limited şirketlerin sermayelerini, 14/2/2014 tarihine kadar bu miktarlara yükseltmeleri gerekmektedir.

(2) Sermayelerini, 1/7/2012 tarihine kadar, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 272 ve 507 nci maddeleri uyarınca Bakanlar Kurulunun 2001/3500 sayılı Kararı ile anonim ve limited şirketler için öngörülen asgari sermaye tutarına yükseltmeyen anonim ve limited şirketlerin de, birinci fıkra hükmü çerçevesinde sermayelerini yükseltmeleri gerekmektedir.

(3) Birinci ve ikinci fıkra kapsamında olan ve belirlenen süre içerisinde sermayelerini öngörülen tutarlara yükseltmeyen şirketler, bu sürenin sonunda infisah etmiş sayılırlar.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 8 – (1) 25/7/2003 tarihli ve 25179 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anonim ve Limited Şirketlerin Kuruluş ve Ana Sözleşme Değişikliği İşlemlerine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: İç Ticaret 2003/3) yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) 24/8/2002 tarihli ve 24856 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Miktarlara Yükseltme Sürelerinin Uzatılmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: İç Ticaret 2002/4) yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

Yeni borçlar kanununa göre personele imzalatılacak ibraname -Kemal özmen

V. Ceza koşulu ve ibra
MADDE 420- Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.
İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.
denilerek, bir yandan, tek taraflı olarak sadece işçi aleyhine konulan cezai şartın geçersiz olduğu vurgulanırken, diğer yandan da, ibranamenin, yazılı olması, iş ilişkisinin sona ermesinden en az bir ay sonra imzalanmış olması, ibraya konu alacak türü ve miktarının açıkça belirtilmesi ve ödemenin banka hesabına yapılması şartları getirilmiştir.

Kooperatiflerin 2012 Aralık ayında yapacagı muhasebe işlemleri-Kemal özmen

İnfo@ozmconsultancy.com

20121114-222847.jpg

2013 yılında kooperatiflerin genel kurullarını yaparken dıkkat edecekleri hususlar -Kemal özmen

20121114-222529.jpg

Kooperatifler kanunu, Kooperatiflerde genel kurul işlemleri 2013-Kemal özmen

20121114-222329.jpg

Kooperatifler ve ilan reklam vergisi-Kemal özmen

Aşağıda sayılan ilan ve reklamlardan vergi alınmaz.
1. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından yayınlanan ve yapılan ilan ve reklamlar,

2. Her türlü gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlar,

3. Gerçek kişilerin ikametgahlarının iç veya dışkapılarına konan ve kimliklerini gösteren levhalar,

4. İşletmelerin iştigal veya imal konusu maddelerinin ambalajları üzerinde bulunan ve kendi işlerine ait ilan ve reklamları ile ambalaj muhtevasından olan prospektüs ve tarifnameler,

5. Gerçek veya tüzel kişilere ait işyerlerinin içine veya dışına asılan iş sahibinin kimliği ile işin mahiyetini gösteren ve alanı 1/2 metrekareyi aşmayan ışıksız levhalar, (Alanı 1/2 metrekareyi aşan levhalar, aşan kısım üzerinden vergiye tabidir.)

6. Genel ve katma bütçeli idareler ile il özel idarelerinin, belediyelerin, köylerin ve bunların kuracakları birliklerin ve Posta-Telgraf-Telefon ve T.C. Devlet Demiryolları İşletmelerinin yapacakları her türlü ilan ve reklamlar,

7. Siyasi Partiler Kanununa göre, siyasi partilerin siyasi faaliyet sınırları içinde yapacakları ilan ve reklamlar,

8. Altıncı bentte yazılı idarelerle, kooperatifler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından ülke ürünlerinin ve turizminin reklamını yapmak ve herhangi bir ticari ve sınai kuruluşa ait olmamak üzere hazırlanan her türlü levha ve afişlerle, aynı kuruluşlar tarafından Türkiye’deki ticaret, sanayi, tarım ve mesleki müesseselerinin isim ve ticaret ünvanları ile ad ve adreslerini ihtiva etmek üzere yayınlanacak kitap, broşür, katalog ve dergiler,

9. Umumi mahallere reklam amacı ile konulacak sıra, bank ve benzeri gereçler üzerindeki ilan ve reklamlar,

10. Sinema ve tiyatroların kendi programlarına ilişkin olarak gösterinin yapıldığı binanın içinde ve dış yüzünde yaptıkları ilan ve reklamlar.

Yapı Kooperatifine ait yapılacak olan inşaatın inşaat harçlarından muaf olup olmayacağı hakkında…-Kemal özmen

Başlık Yapı Kooperatifine ait yapılacak olan inşaatın inşaat harçlarından muaf olup olmayacağı hakkında…
Tarih 23/03/2009
Sayı B.07.1.GİB.0.02.66/6609-627/31885
Kapsam

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Sayı :B.07.1.GİB.0.02.66/6609-627/31885 23.3.2009

Konu :

………………………….. BELEDİYE BAŞKANLIĞINA

(…………….. Müdürlüğü)

İlgi: ……………….. tarih ve ……………. sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızda, ilçeniz sınırları içerisinde bulunan …………… Kooperatifine ait yapılacak olan inşaatın 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerine göre inşaat harçlarından muaf olamayacağı belirtilmektedir.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil) inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek madde 6 da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir.” hükmü yer almakta ve bina inşaat harcına ilişkin istisna hükümlerini düzenleyen Ek 2 nci maddesinde 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerine göre yapılacak inşaatların bina inşaat harcından istisna tutulacağına dair herhangi bir hükme yer verilmemiştir.

Aynı Kanunun imarla ilgili harçlara ilişkin hükümleri düzenleyen 80 inci maddesinde;

“İmar mevzuatı gereğince aşağıda belirtilen harçlar belediyece tahsil olunur.

a) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanunu’na göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemleri “Parselasyon Harcına”, (Teşvik belgesini haiz organize sanayi bölgeleri hariç olmak üzere)

b) Verilecek ifraz ve tevhit kararları “İfraz ve Tevhit Harcına”,

c) Proje tasdik işlemleri “Plan ve Proje Tasdik Harcına”,

d) Zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesi “Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcına”,

f) Yapı kullanma izni verilmesi işlemi “Yapı Kullanma İzni Harcına” tabidir.

7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan harçlardan müstesnadır.

Organize Sanayi Bölgeleri ile Sanayi ve Küçük Sanat Sitelerinde Yapılan Yapı ve Tesisler Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından müstesnadır.”

hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 775 sayılı Gecekondu Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun hükümlerine dayanılarak yapılan ivazlı veya ivazsız devir, temlik, kamulaştırma, alım, satım, kira, geri alma, geri verme, ifraz, tevhit, tescil, cins değişikliği, rehin tesis ve terkini, ıslah, değişiklik, onarım inşa ve ikmal gibi her türlü işlemler, sözleşmeler, beyannameler ve benzerleri, tasarruf bonosundan ve her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu durumda, ilçeniz sınırları içerisinde Gecekondu Önleme Bölgesinde konut yapı kooperatifleri tarafından yapılacak olan inşaatların 775 sayılı Gecekondu Kanununun 33 üncü maddesi hükmüne göre, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda yer alan bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlardan istisna tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Başkan a.

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Veraset ve İntikal Vergisine uygulanıp uygulanmayacağı hk-Kemal özmen

Başlık Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Veraset ve İntikal Vergisine uygulanıp uygulanmayacağı hk.
Tarih 19/09/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.35.17.02-160[12-2012/9]-861
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.35.17.02-160[12-2012/9]-861

19/09/2012

Konu

:

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının Veraset ve İntikal Vergisine uygulanıp uygulanmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Alman vatandaşı … 27/7/2008 tarihinde Almanya’da vefatı üzerine yine Alman vatandaşı eşi … ann’a intikal eden Akbank Cumhuriyet Bulvarı/İzmir şubesindeki 76.933,91-Euro mevduat dolayısıyla Almanya’da mirasçılık vergisinin ödendiği belirtilerek Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması çerçevesinde söz konusu mevduattan veraset ve intikal vergisinin aranıp aranmayacağı hususundaki Başkanlığımızın görüşü sorulmaktadır.

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinin (b) bendinde ise mal tabirinin; mülkiyete konu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen diğer bütün hakları ve alacakları ifade ettiği; 7 nci maddesinde de “veraset yoluyla veya sair suretle ivazsız mal iktisap edenler iktisap ettikleri malları … bir beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.”, hükümleri yer almıştır.

Bu hükümlere göre, veraset yoluyla veya ivazsız olarak herhangi bir şekilde vukubulacak mal intikallerinin veraset ve intikal vergisinin konusuna girebilmesi için muris veya tasarrufu yapan (bir başkası lehine bağışta bulunan) kişinin, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunması ya da intikale konu malların Türkiye’de bulunması şarttır.

Diğer taraftan; 24/1/2012 tarih ve 28183 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi ve vergi kaçakçılığını önleme anlaşmasının “Kapsanan Vergiler” başlıklı 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasında; bu anlaşmanın ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir akit devlet, eyalet veya politik alt bölümleri ya da mahalli idareleri adına gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacağı, 3 üncü fıkrasında da, bu anlaşmanın uygulandığı vergiler sayılmış, bu vergiler arasında veraset ve intikal vergisine yer verilmemiştir.

Buna göre; Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında akdedilen çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, veraset ve intikal vergisini kapsamına almadığından, müvekkilinize intikal eden 76.933,91-Euro mevduatı Türkiye’de bulunan mallar kapsamına girdiğinden veraset ve intikal vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Konut Üretim Yapı Kooperatifler Birliğinin mal ve hizmet alımları nedeniyle yükleniciler ile arasında düzenlediği sözleşmelere ilişkin damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığı hk-Kemal özmen

Başlık Konut Üretim Yapı Kooperatifler Birliğinin mal ve hizmet alımları nedeniyle yükleniciler ile arasında düzenlediği sözleşmelere ilişkin damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığı hk.
Tarih 06/10/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.17.02-HÇ:123.MD-2010-146-838
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı :B.07.1.GİB.4.06.17.02-HÇ:123.MD-2010-146-838 06/10/2011

Konu : Konut Üretim Yapı Kooperatifler Birliğinin

mal ve hizmet alımları nedeniyle yükleniciler

ile arasında düzenlediği sözleşmelere ilişkin

damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığı hk.

… KONUT ÜRETİM YAPI KOOPERATİFLER BİRLİĞİ

İlgi : … tarih ve … evrak giriş sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Birliğinizin girişimcisi ve sahibi bulunduğu düşük yoğunluklu yeni yerleşim projelerinde, birim kooperatiflerin kendi başlarına yapamadıkları ada dışı altyapılar, yol, su deposu, isale hatları, arıtma, taşkın önleme betonarme işi ve yatırımları ile mal ve hizmet alımlarının, sözleşmeye dayalı olarak yüklenicilere yaptırılmakta olduğu belirtilerek, bu sözleşmelere ilişkin damga vergisi ve harçlardan muaf olup olmadığınız hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; anılan Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılan kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.

492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde ise, noter işlemlerinden ilgili kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harcına tabi olduğu hükme bağlanmış olup, kooperatiflere ilişkin herhangi bir muafiyet veya istisna hükmüne yer verilmemiştir.

Diğer taraftan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 13 üncü maddesinde, yönetim kurulunun, ana sözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınması durumunda, ortak tarafından çıkma dileğinin noter aracılığı ile kooperatife bidirileceği; 93 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde, kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği’nin her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesinin her nevi harçtan ve damga vergisinden muaf olacağı; aynı fıkranın (e) bendinde ise, 13 üncü madde gereğince verilecek bildirinin damga vergisine, diğer harç ve resimlere tabi olmayacağı hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 1163 sayılı Kanuna tabi konut yapı kooperatiflerine tanınan muafiyet, defter ve ana sözleşmeleri ile açılış tasdikleri ile ortaklıktan ayrılma bildirimine ilişkin olup, damga vergisinden istisna edilen kağıtların yer aldığı Kanuna ekli (2) sayılı tabloda konut yapı kooperatifleri ve birlikleri ile ilgili olarak herhangi istisna ve muafiyet hükmü yer almamaktadır.

Buna göre, özelge talep formunuzda belirtilen işlere ilişkin olarak, yüklenicilerle aranızda düzenlenecek sözleşmeler damga vergisi ve noter harcına tabi olup, Birliğinizin damga vergisi ve harç yönünden muafiyeti bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Hasılat paylaşımında faturayı kim keser ?-Kemal özmen

1.8.2. Uygulamada “hasılat paylaşımı”, “gelir paylaşımı” vb. şekillerde düzenlenen sözleşmeler uyarınca yapılan işlerde, inşa edilen bağımsız birimler yerine bunların hasılatı paylaşılmakta olup, bu tür sözleşmeler gereğince yapılan işlerin de 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde düzenlenen “arsa karşılığı inşaat” olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu çerçevede;

– Bağımsız birimlerin üçüncü şahıslara satışında, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte sadece müteahhit tarafından üçüncü şahıslara fatura düzenlenecek, faturada gösterilen toplam bedel üzerinden bağımsız birimin niteliğine göre % 1 veya % 18 oranında KDV hesaplanarak beyan edilecektir.

– Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih itibariyle hasılattan kendisine kalan pay için müteahhide arsa satış faturası düzenleyecek, fatura bedeli üzerinden genel esaslara göre KDV hesaplayarak beyan edecektir. Arsa tesliminin, KDV’nin konusuna girmemesi veya KDV’den istisna edilmiş olması halinde bu teslimde KDV hesaplanmayacaktır.

Şirket aktifinde kayıtlı arsanın hasılat paylaşımı yöntemi ile verilmesi-Kemal özmen

Özelge talep formunuzun incelenmesinden, şirketinizin aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı bulunan ve üzerinde üretim tesislerinizin de yer aldığı arsayı “hasılat paylaşımı” modeliyle, bir inşaat şirketine satmayı düşündüğünüz, bu modelde şirketiniz adına inşaat ruhsatının alınacağı ve bağımsız bölümlerin kat irtifakının kurulacağı, kat irtifaklarının nihai alıcıya her bir satışta ayrı ayrı olmak üzere tapu devirlerinin şirketiniz tarafından yapılacağı, tapu devirleri sonrasında inşaat şirketine hasılat paylaşımına göre arsa faturası kesileceği belirtilmiştir.

Şirket aktifinde kayıtlı bulunan arsanın hasılat paylaşımı yöntemiyle satışından elde edilen kazancın KV ve KDV’den istisna edilip edilemeyeceği hk.

Başlık Şirket aktifinde kayıtlı bulunan arsanın hasılat paylaşımı yöntemiyle satışından elde edilen kazancın KV ve KDV’den istisna edilip edilemeyeceği hk.
Tarih 18/04/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-e-102
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-5/1-e-102

18/04/2012

Konu

:

Şirket aktifinde kayıtlı bulunan arsanın hasılat paylaşımı yöntemiyle satışından elde edilen kazancın KV ve KDV’den istisna edilip edilemeyeceği hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı bulunan ve üzerinde üretim tesislerinin de yer aldığı arsayı “hasılat paylaşımı” modeliyle, bir inşaat şirketine satmayı düşündüğünüzü belirterek; satış sonrası oluşacak gayrimenkul satış kazancının, kurumlar vergisinden ve arsa tesliminin katma değer vergisinden istisna olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden;

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmının kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı bentte, istisnanın uygulanmasına ilişkin şartlar sayılmış olup, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir.

İstisnanın uygulanmasına ilişkin açıklamalar, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde yapılmış bulunmaktadır.

Özelge talep formunuzun incelenmesinden, şirketinizin aktifinde iki tam yıldan uzun süredir kayıtlı bulunan ve üzerinde üretim tesislerinizin de yer aldığı arsayı “hasılat paylaşımı” modeliyle, bir inşaat şirketine satmayı düşündüğünüz, bu modelde şirketiniz adına inşaat ruhsatının alınacağı ve bağımsız bölümlerin kat irtifakının kurulacağı, kat irtifaklarının nihai alıcıya her bir satışta ayrı ayrı olmak üzere tapu devirlerinin şirketiniz tarafından yapılacağı, tapu devirleri sonrasında inşaat şirketine hasılat paylaşımına göre arsa faturası kesileceği belirtilmiştir.

Bu durumda, her ne kadar firmanızca yapılan arsa tesliminde inşaa edilen bağımsız bölümler yerine bunların satışından elde edilen hasılattan pay alınmış olsa da, aslında yapılan işin arsa karşılığı inşaat olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, arsa satışında uygulayacağınız hasılat paylaşımı modeliyle, taşınmaz ticareti yapmış olacağınızdan, bu satış nedeniyle oluşacak kazanca, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnanın uygulanması mümkün değildir.

Katma Değer Vergisi Yönünden;

Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-r maddesinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna tutulmuş; istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisseleri teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir.

Bu hüküm gereğince, şirketinizce inşaat şirketine hasılat paylaşım modeli kapsamında arsa satış işlemi ticari faaliyet olarak değerlendirileceğinden, satış işleminde Kanunun 17/4-r maddesindeki “en az iki tam yıl süreyle mülkiyette bulunan taşınmazların satışı” na ilişkin istisna hükmünden, aynı bendin ikinci fıkrası gereğince faydalanmanız mümkün değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

ARSA SAHİBİNE DÜŞEN DAİREYİ, MÜTEAHHİT SATAMAZ. BU SATIŞ GEÇERSİZDİR.

4-MÜTEAHHİTİN KİŞİSEL HAK EDİNMESİ KOŞULU :
MÜTEAHHİT, KİŞİSEL HAK KAZANMADIĞIN-DA, MÜTEAHHİTTEN ADİ YAZILI SÖZLEŞME İLE DAİRE ALAN DA, HAK SAHİBİ OLAMAZ. 14 HD., 27.5.2003 T., 2384/4341).

5-ŞAHSİ HAK (=ADİ YAZILI SÖZLEŞME), AYNİ HAK (TAPUDAN SATIN ALMAK), ÇATIŞTIĞINDA, AYNİ HAK, “ÜSTÜN” TUTULUR. (14 HD., 1.11.2002 T., 6933/7742).

6-TEMLİKİN TEMLİKİ :
TEMLİKİN, TEMLİKİ GEÇERLİDİR.
YANİ, MÜTEAHHİTTEN, ADİ YAZILI SÖZLEŞME İLE DAİRE ALAN ALICI A ŞAHSI, ADİ YAZILI SÖZLEŞME İLE, DAİREYİ İKİNCİ ALICI B ŞAHSINA SATABİLİR. (14 HD., 16.2.2001 T., 730/1159)

7-EKSİK İŞ BEDELİ :
MAHKEME KARARI İLE, “KESİNLEŞEN” EKSİK İŞ BEDELİ, MÜTEAHHİT TARAFINDAN ÖDENMEMİŞTİR.
BU HALDE, MÜTEAHHİTTEN, ADİ YAZILI SÖZLEŞME İLE DAİRE ALAN A ŞAHSI, EKSİK İŞLER BEDELİNİ, ÖDEMESİ KOŞULU İLE, KENDİSİNE, “TESCİL” OLANAĞI TANINIR. (14 HD., 11.2.2000 T., 430/811).

8- ARSA SAHİBİNE DÜŞEN DAİREYİ, MÜTEAHHİT SATAMAZ. BU SATIŞ GEÇERSİZDİR. (14 HD., 17.11.1992, 7172/9872)

9-KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN, HÜKMEN, “İPTALİ” :
“-…KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ, HÜKMEN, İPTAL EDİLMİŞTİR.
BU DURUMDA, MÜTEAHHİT KİŞİSEL HAK SAHİBİ OLAMAZ.
MÜTEAHHİTİN, HALEFİ OLARAK SATIN ALAN KİŞİDE, MÜLKİYETİN NAKLİNİ İSTEYEMEZ.

10-YAP-SATÇI KİMDİR ?
YAP-SATÇI = MÜTEAHHİT İLE ARSA SAHİBİNİN AYNI KİŞİ OLMASIDIR.

11-KAT MÜLKİYETİ VEYA KAT İRTİFAKI KURULAMADI.
BU DURUMDA ÇEKİŞMELİ DAİREYE, TAHSİS EDİLECEK “ARSA PAYI” UZMAN BİLİRKİŞİ ARACILIĞI İLE BELİRLENEREK, “ARSA PAYI”, DAVACI ADINA TESCİL EDİLMELİDİR. (14 HD., 3.4.2001, 1851/2213).

Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi

1-SÖZLEŞMENİN FESHİ :
SÖZLEŞMENİN “FESHİ” HALİNDE, MÜTEAHHİTTEN ADİ YAZILI SÖZLEŞME İLE DAİRE ALAN ALICI, “TESCİL” İSTEYEMEZ.
MÜTEAHHİTTEN DAİRE ALAN, ARSA SAHİBİNDEN, “TAZMİNAT” İSTEYEMEZ. (14 HD., 31.1.2000 T., 933/368).

2-DAİRE ALAN, MÜTEAHHİTTEN, BK m. 61 GEREĞİNCE HAKSIZ İKTİSAP KURALLARINA GÖRE, SATIŞ BEDELİNİ, DENKLEŞTİRİCİ ADALET İLKESİ GEREĞİNCE İSTEYEBİLİR.

3-MÜTEAHHİT, ARSA SAHİBİNE AİT DAİREYİ SA-TA-MAZ. BU NOKTA ÇOK ÖNEMLİDİR. (14 HD., 30.5.2003, 2677/4467).

KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ, HÜKMEN, “İPTAL” OLUNDUĞUNDA, YÜKLENİCİDEN DAİRE ALAN KİŞİ, DAİRENİN MÜLKİYETİNİ VE TESCİLİNİ İSTEYEBİLİR Mİ

10.SORU :
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ, HÜKMEN, “İPTAL” OLUNDUĞUNDA, YÜKLENİCİDEN DAİRE ALAN KİŞİ, DAİRENİN MÜLKİYETİNİ VE TESCİLİNİ İSTEYEBİLİR Mİ?

10.CEVAP :
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ, HÜKMEN, “İPTAL” EDİLMİŞTİR.
MÜTEAHHİT, “İPTAL” HALİNDE, HAK SAHİBİ OLAMAZ.
MÜTEAHHİT’İN, HALEFİ OLARAK, MÜTEAHHİTTEN DAİRE ALAN KİŞİDE, MÜLKİYETİN NAKLİNİ İSTEYEMEZ.