1163 Sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca, ihraç edilen ortağın hak ve yükümlülükleri ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam edeceğinden, davacının ortaklığı süresince aidat ödeme yükümlülüğü söz konusudur.

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/2300

K. 2009/7000

T. 8.6.2009

• KOOPERATİFTEN KONUT TAHSİS EDİLMEMESİ

ÖZET : Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen kendisine konut teslim edilmediğini iddia ederek alacak; birleşen davada ise ihraç kararının iptali talebinde bulunmuştur. İhraç edilen ortağın hak ve yükümlülükleri ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam eder. Konut tahsis edilmemesi parasal yükümlülüklerin yerine getirilmesine engel teşkil etmez. Konut tahsis edilmeyen ortak kooperatiften tazminat talep edebilir. Ancak, ortaklık devam ettiği sürece kooperatiften konut verilmemesine dayalı olarak tazminat talep edilebilir. Tazminat davası süresince de ortaklığın devam etmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, birleştirilen ihraç kararının iptali davası esas davadan ayrılmalı ve ihraç kararının iptali davasının neticesi beklenmeli, davacının ortaklığı devam ettiği takdirde tazminat davası karara bağlanmalıdır.

KARAR : Davacı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, parasal yükümlülüklerini yerine getirdiği halde müvekkiline tahsis edilen konutun teslim edilmediğini ileri sürerek, B Blok … Kat, … nolu dairenin müvekkili adına tescilini talep etmiş, ıslahla konut tahsis edilmeyeceği anlaşıldığı gerekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 120.000,00.- YTL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, birleşen 2007/150 H. sayılı dosyada, müvekkili hakkında alınan 12.01.2007 tarih 1 nolu ihraç kararının iptalini talep etmiş, birleşen 2006/108 E. sayılı dosyada da dava konusu taşınmazın davalı Muhammed adına düzenlenen tapusunun iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Kadıköy 4’üncü Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/286 E., 20071736 K. sayılı dosyası ile tespit edilen borcun davacı tarafça ödenmediği için hakkında alınan ihraç kararının yerinde olduğunu, ihraç kararı alındığı için daire tahsis edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, konut tahsis edilmeyen davacının açtığı tazminat davası devam ederken ihtarname gönderip konut tahsis edilecekmiş gibi davacıdan aidat talep edilip sonucunda da ihraç kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tazminat alacaklısı olan davacının konut sahibi olarak ortaklar gibi aidat ödemesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacı hakkında alınan ihraç kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dairenin rayiç değerinin 150.000,00.- YTL olarak hesaplandığı; davacının talep edebileceği tazminat hesabının Yargıtay’ca benimsenen formüle göre yapılan hesaplama sonunda 123.574,00.- YTL olduğu, davacı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmediği ve bu miktarın davacı yönünden müktesep hak oluşturduğu, davalı tarafın itirazı üzerine alınan raporda ise tazminat miktarının 246.503,35.- YTL olarak hesaplandığı, davalı vekili bu rapora da itiraz etmiş ise de normal bir ortağın en fazla kazancının daire bedeli olduğuna göre, eşitlik ilkesi uyarınca daire sahibi olamayan davacı ortağın elde edebileceği menfaatin en fazla diğer ortakların elde ettiği menfaat olan konutun bedeli kadar olması gerektiği, bu bedelin de itiraz edilmeyen raporda belirlenen 150.000,00.- YTL olduğu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının bu meblağı geçemeyeceği, rayiç bedel ve davacının müktesep hakkı olan bedel göz önüne alındığında ek rapor alınması neticeyi değiştirmeyeceğinden davacının talebi ile bağlı kalınarak 120.000,00.- YTL tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 120.000,00.- YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline, birleşen 2007/150 E. sayılı dosyada davanın kabulü ile 12.01.2007 tarih 1 nolu ihraç kararının iptaline, birleşen 2006/108 E. sayılı dosyada davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.

1- 1163 Sayılı Yasanın 16. maddesi uyarınca, ihraç edilen ortağın hak ve yükümlülükleri ihraç kararı kesinleşinceye kadar devam edeceğinden, davacının ortaklığı süresince aidat ödeme yükümlülüğü söz konusudur. Davacıya konut tahsis edilmemiş olması, bunun yerine kooperatiften tazminat talep etme hakkı bulunan davacının parasal yükümlülükleri yerine getirmesine engel teşkil etmez. Bu itibarla, mahkemece öncelikle davacı hakkında daha önce alınan ihraç kararının iptali davasının akıbeti araştırılıp, bilahare birleşen davada ihtarların usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, kendisine konut tahsis edilmeyen ortaktan aidat istenemeyeceği gerekçesiyle ihraç kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2- Asıl dava ıslah edilmiş şekli ile konut verilmemesine dayalı tazminat, birleşen 2007/150 E. sayılı dava ise davacı hakkında alınan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı, ortaklığı devam ettiği sürece kooperatiften konut verilmemesine dayalı olarak tazminat talep edebileceğinden, tazminat davası süresince de davacının ortaklığının devam etmesi gerekir. Bu itibarla, mahkemece davacı hakkında açılmış bulunan ve işbu dava ile birleştirilen ihraç kararının iptali davası, esas davadan ayrılarak ihraç kararının iptali davasının akıbeti beklenmek ve o davanın neticesine göre davacının ortaklığı devam ettiği takdirde tazminat davası karara bağlanmak gerekirken, anılan husus nazara alınmadan tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir