…manevi zarar bir kimsenin şahsı varlığına vaki haksız bir tecavüz sonucu duyduğu fizikî ve normal acı, elem ve ızdırap sebebiyle yaşama zevkinden meydana gelen bir azalmadan ibarettir. Bundan dolayıdır ki, manevî zarara uğrayan bir kimsenin malvarlığında maddi bir kıymet eksilmesi olmamıştır. Ancak mağdur sosyal ve ruhi bakımlardan şahsiyetinden manevi kıymetler kaybederek fizikî ve moral sarsıntılara maruz kalmıştır. Hemen belirtelim ki, sözkonusu fiziki ve moral sarsıntılar gerek nitelik gerekse süre yönünden önemli ve sürekli olmalıdır. Yoksa fizik’ ve moral huzuru bozmayan, önemsiz ve geçici olan elem, ızdırap ve manevi acılar tazminata hak vermez. (Ünal, Mehmet, OSER, H./SCHÖNENBERGER, W.: Borçlar Hukuku, II. Kısım çeviren: Recai SEÇKİN), Ank. 1950, m. 47, N. 13; BELGESAY, M. Reşit: Mahkeme İçtihatları ve Manevî Tazminat, İBD. 1940, C. XIV, N. 11 (Belgesay, Manevî Tazminat), s. 654; HGK. 25/5/1965-787/225 ve 25/6/1965-807/253 (Karahasan, s. 870 vd.): Y 15