EMLAK VERGİSİ BEYANNAMELERİ |
Emlak beyanları, emlakın bulunduğu ilgili belediyenin Emlak Servisi’ ne verilir. Emlak Vergesi; tapu Kütüğünün adına tescilli emlak veya emlakların Devlet veya Devlet kurumlarına her yıl belirleyen tutarın yatırılması işlemidir.
Emlak Vergileri Üç Bölüme Ayrılır; A) BİNA B) ARSA C) ARAZİ Binalar : İkamet edilen müstakil evler, villalar, apartmanlar, apartman daireleri ve işyerleri olarak , fabrikalar, dükkanlar, hanlar, otel, motel,vs Arsalar : imar planı ile değişikliğe uğramış gerekli parçalara ayrılmış, üzerine yapı yapılabilen alanlardır. Bunların her biri için ayrı ayrı sütununa doldurmak kaydı getirilmiştir. İmar ve ifraz planlarında olabilecek değişiklik beyanı verilir. Araziler: İmar planları dışında ekilip biçilen alanlardır. Araziler Kendi Aralarında Üçe Ayrılır; A) Kıraç B) Taban C) Sulak Beyan dönemlerinde komisyon tarafından araziler özelliklerine göre bulundukları mıntıkaya ve mevkiiye göre metrekare beyan değeri tesbit edilir. Bu değerlere göre beyan hesaplamaları yapılır. Tarım arazileri bulundukları bölge ve mevkiiye göre kısıtlamaya tabi olabilirler, bu tür yerler vergiden muaf yerlerdir. Köylerde bulunan bina, arsa ve araziler köy beyan defterine kaydedilir. bölge ve mevkisine göre vergiden muaftırlar. Müstakil binalarda kaç adet ve akçe kat var ise her biri beyannamenin sütunlarına ayrı ayrı yazılmalıdır. tek bina halinde yazmak hatalıdır. BEYANLARDA GEREKLİ OLAN EVRAK VE BİLGİLER Tapu Veya Tapular Nüfus Bilgilere Arsa ve Arazinin Metrekare Birim Değerleri İnşaatın Birim Metrekare Maliyeti( İlgili Belediyeden Öğrenilir. Binanın Dıştan Dışa Yüz Ölçümü Bina Arsa Alanı Ve Dairenin Arsa Payında Dolayı Metrekaresi İnşaatın Türü sınıfı (lüks,1,2,3,sınıfı gibi) binanın yaşı kalorifer ya da asansör olup olmadığı hisseli ya da tam oluşuGerekli bilgiler ve evraklar tamamlandıktan sonra emlak beyanı dolduruluyor. Yeni alınan bir emlaka tapunun bir fotokopisinin de eklenmesi gerekmektedir. Daha önce ilgili belediye sınırları içerisinde emlakımız var ise bundan dolayı bize verilen sicil numarası yeni vereceğimiz beyanın ilgili kısmına yazılmalıdır. Bu belediyede emlakımız yok ise bize bundan dolayı da bize ait yeni bir sicil numarası verilir. Beyannamemizden muhakkak bir adet arkalı önlü fotokopi almamız gerekir. İlerde bize yönünden olacaktır. İlgili tahakkuk fişine göre vergilerimizi öderiz. Emlak beyanlarında arsa,arazi ve binaları aynı beyanına yazamayız. Nitelik ve cinslerine göre beyanlar ayrıdır. Bu durumdu ilgili bayanlara yazmak zorundayız. Emlak beyanlarımızı bulunduğumuz mali yıl içerisinde son üç ayına isabet eden zamanda vermemiz gerekir, aksi halde cezalı duruma düşeriz. Köylerden aldığımız emlakları muhtar vasıtası ile köy beyan defterine kayıt ettirmemiz gerekir. Ekilen biçilen emlaklar emlak vergisinden muaftır. (bu sadece mücavir saha dışında, imarsız alanda kalan köylerde geçerlidir.) MİRAS YOLUYLA EDİNMELERDE Emlak beyanı doldurduktan sonra iki adet fotokopi çekilmesi gerekir. Bir tanesi kendinde kalmak suretiyle, değerini de belediyeden aslı gibidir diye tastik ettirmek gereklidir. Bu beyanı verirken gerekli evraklar; Tapu fotokopileri Veraset ilamı Varislerin isim listesiBu evraklar Emlak Beyanına eklemek sureti ile ilgili belediyeye verirken beyanın ön yüzüne ………………… varisleri diye yazmak gerekir. Bunun yanında varislerinden bir kişiyi de vergi mükellefi olarak belirtmek gerekir. Bu işlem İŞTİRAK HALİNDE verilen beyan işlemidir. MİRAS YOLUYLA EDİNMELERDE İNTİKAL İŞLEMİ Varisler İŞTİRAK HALİNDE Emlak beyanlarını verdikten sonra intikal işlemine geçebilirler. Yani MÜŞTEREK MÜLKİYET’e dönüştürülürler. Her varisin tapu kütüğüne isimleri ve hisseleri yapılır. Bu işleme İNTİKAL İŞLEMİ denir. Bu tür işlemlerden sonra her hissedar bir sicil numarası alır. Emlak vergilerini buna göre öder. ZİLLİYETLİ YERLERDE BEYAN DURUMU Bu tür yerlerde genellikle beyanlar köy beyan defterine tabidir ve kadastro geçmemiştir. Buna mukabil Belediye’ye bağlı yerlerde Emlak beyanı verme zorunluluğu vardır. Köy beyan defterine kayıtlı gayrimenkullerin tapuya tescil anında 5 yıl geriye giderek belediyeye emlak vergilerini yatırma zorunluluğu vardır. Eğer zilliyetlikten doğan haktan dolayı kadastro veya tescil yapılma anında Emlak Vergilerinin ödenmiş veya ödenmemiş hali işlemin tamamlanmasından rol oynar. |
Emlak vergisi ne zaman beyan edilir ve ödenir-Kemal ÖZMEN
33 üncü maddenin (1) ilâ (7)33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde, vergi değerini tadil eden sebep yılın son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte, numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde, vergi değerini tadil eden sebep yılın son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte,
Tek Meskene sahip olan emekliler emlak vergisi öder mi ?-KEMAL ÖZMEN
Türkiye sınırları içinde tek meskeni olup, bu meskenlerinde bizzat oturanlardan gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıklardan ibaret bulunanların bu meskenlerine ait vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin bizzat oturmaları şartıyla tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde, hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Emekliler Emlak vergisi ödermi ? (2012)–MALİ MÜŞAVİR KEMAL ÖZMEN
4962 sayılı Kanunun 15′ inci maddesiyle değişen fıkra Yürürlük; 07.08.2003)Bakanlar Kurulu, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere
hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların,
gazilerin, (5378 sayılı Kanunun 22′ nci maddesi ile eklenen ibare Yürürlük; 07.07.2005)
özürlülerin,
şehitlerin dul ve yetimlerinin
Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır. Muayyen zamanda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz. Geliri olmadığını belgelemenin usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Yeni inşa edilen bina veya binaların vergisi, arsasının (veya arsa payının) vergisinden az olamaz. (4962 sayılı Kanunun 15′ inci maddesiyle eklenen cümle Yürürlük; 07.08.2003)Bu hüküm binaların inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren dört yıl uygulanır.
Emlak vergisinin hesaplanacağı matrah nedir ?-KEMAL ÖZMEN
Matrah
|
Kanun Ad | EMLAK VERGİSİ KANUNU | |
Madde No | 7 | |
Kapsam | ||
|
f) (3365 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle eklenen fıkra) Organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.
f) (3365 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle eklenen fıkra) Organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.
1319 Sayılı Emlak vergisi kanununa göre kooperatifler geçici süre ile emlak vergisinden muaf mıdır ?-KEMAL ÖZMEN
Kooperatifler Emlak vergisi öder mi ? Bize Ulaşın -KEMAL ÖZMEN
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
1319 Sayılı Emlak vergisi kanunun 4. maddesine göre emlak vergisinden daimi muaf olan binalar nelerdir ?-MALİ MÜŞAVİR KEMAL ÖZMEN
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Paylı Mülkiyette Emlak vergisi nasıl hesaplanır ? El birliği ile mülkiyette emlak vergisinin mükellefi kimdir ?-KEMAL ÖZMEN
Bir binaya (4751 sayılı Kanunun 6/B maddesiyle değişen ibare Yürürlük: 9.4.2002) paylı mülkiyet(*) halinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. (4751 sayılı Kanunun 6/B maddesiyle değişen ibare Yürürlük: 9.4.2002) Elbirliği mülkiyette(**) malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar.
1319 Sayılı Emlak vergisi kanununa göre emlak vergisinin mükellefi kimdir ?-MALİ MÜŞAVİR KEMAL ÖZMEN
Mükellef
|
Kanun Ad | EMLAK VERGİSİ KANUNU | |
Madde No | 3 | |
Kapsam | ||
|
1319 Sayılı Emlak vergisi kanununa göre Bina Nedir Ne değildir ?-KEMAL ÖZMEN
Kapsam | ||
|
1319 Sayılı Emlak vergisi kanunun konusu ( mevzu ) nedir ?-KEMAL ÖZMEN
Kanun Ad | EMLAK VERGİSİ KANUNU | |
Madde No | 1 | |
Kapsam | ||
|
Kooperatif Ortaklığından Men Mümkün müdür ?
SANIĞIN 1163 SAYILI YASAYA AYKIRILIK OLUŞTURAN EYLEMİ NEDENİYLE “SANIĞIN 6 AY KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN MEN’İNE” ŞEKLİNDE HÜKMOLUNAN TEDBİRİN 647 SAYILI KANUNUN 4/4. MADDESİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİNE YASAL OLANAK BULUNMADIĞI NAZARA ALINMADAN KARAR VERİLMESİ YASAYA AYKIRIDIR.
“İçtihat Metni”
1163 sayılı Kanuna muhalefetten sanık Ahmet hakkında yapılan duruşma sonunda; hükümlülüğüne ve ertelemeye dair (Ihsan gazi Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 22.10.2001 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 169530 sayılı tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
647 sayılı Kanunun 4/4. maddesinde kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar için bir yılı geçmemek kaydıyla muayyen bir yere gitmekten, bazı faaliyetleri veya meslek ve sanatı icradan men’e çevrilmesinden söz edildiği konular yasaklılığın suçluyu ıslah edeceği kanısını vermesi koşulu ile uygulanması mümkün olduğu cihetle sanığın 1163 sayılı Yasaya aykırılık oluşturan eylemi nedeniyle “sanığın 6 ay kooperatif üyeliğinden men’ine şeklinde hükmolunan tedbirin bu ölçüler içinde değerlendirilmesine yasal olanak bulunmadığı nazara alınmadan yazılı sekide karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak (BOZULMASINA), bozmanın niteliği gereği hükmü temyiz etmeyen sanıklar Celal ile Kemal’e teşmiline 1.5.2003 günü oybirliğiyle karar verildi.
Üzerinde inşa halinde bina bulunan arsaya ait hissenin satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi hk. Tarih 06/01/2012
Üzerinde inşa halinde bina bulunan arsaya ait hissenin satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi hk.
Tarih 06/01/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-45
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-45
06/01/2012
Konu
:
Üzerinde inşa halinde bina bulunan arsaya ait hissenin satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi
İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formu ve ilgi (b)’de kayıtlı dilekçenizde; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, 05/09/1996 tarihinde ağabeyiniz … tarafından iktisap edilen tarlanın üzerine fabrika binası inşaatı yapıldığı, inşaatın 5 kat imar izninin bulunduğu, 4 katı biten inşaatın halen devam ettiği, bu arada, ağabeyinize ait tarla vasıflı arazinin % 50 hissesini 23/12/2008 tarihinde satın aldığınızı ancak, tarla üzerindeki inşaatı devam eden binanın ağabeyinize ait ve maliyetinin 100.000,00 TL olduğu, tapuda cins tashihi işleminin yapılmadığı, bahse konu tarladaki % 50 hissenizi satmanız halinde matrah tespitinde dikkate alınacak tutarın % 50 tarla hissesinin satışından elde edilecek bedelin olması gerektiği belirtilerek, elde edilen kazancın gelir vergisi karşısındaki durumu hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer artışı kazançları” başlıklı mükerrer 80’inci maddesinde;
“Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazançlarıdır.
…
6- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin 1 inci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.) Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000.TL.’si (278 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2011 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 8.000 TL) gelir vergisinden müstesnadır…” hükmü yer almakta olup aynı Kanun’un mükerrer 81’inci maddesinde safi değer artışının tespitine yönelik hükümlere yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3’üncü maddesinde,
“…
B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.
İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” hükmü yer almakta olup aynı Kanun’un 8‘inci maddesinde ise “Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz.”
hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki hükümlere göre, söz konusu tarlanın % 50 hissesinin iktisap edilmesi, bu tarla üzerinde inşa edilecek fabrika binasının % 50 hissesinin de tarafınızca iktisap edilmesi anlamına gelecektir.
Bu itibarla, anılan tarla hissesini iktisap ettiğiniz tarih ile bu hissenizin satışını yapacağınız tarih arasında beş yıldan az bir süre geçmesi halinde sözü edilen hisseyi bir defada bir kişiye satmanız durumunda bu satıştan elde edeceğiniz kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu tarla hissesinin satışı aynı zamanda bahsi geçen binadaki % 50 hissesinin de satışı anlamına gelecektir. Dolayısıyla, değer artışı kazancınıza ilişkin matrahınızın tespitinde hâsılat tutarı için tarladaki hissenizin satış bedelinin yanı sıra binada bulunan % 50 hissesinin satış bedeli de aranılacaktır.
Öte yandan, tapuda cins tashihi işleminin yapılmasından sonra binanın satılması durumunda ise tapuda cins tashihinin yapıldığı tarih iktisap ettiğiniz tarih olarak kabul edileceğinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinde belirtilen süre içerisinde elden çıkarılması halinde değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
kooperatiflerde muhasebe kayıtları-Mali Musavir Kemal OZMEN
Kooperatif yoneticilerin cezai sorumluluğu -Kemal OZMEN
Cezai sorumluluk
Ek Madde 2 – (3476 Sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile ek)
1. 8 inci maddenin üçüncü fıkrasına, 16 ncı maddenin beşinci fıkrasına, 56 ncı maddenin altıncı fıkrasına, 59 uncu maddenin dördüncü, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkralarına ve 90 ıncı maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve memurları fiilin önem ve mahiyetine göre üç aydan iki yıla kadar hapis ve yüzbin liradan birmilyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
2. Genel kurulu olağan toplantıya çağırmayan yönetim kurulu üyeleri ile 2 nci maddenin dördüncü fıkrasına, 8 inci maddenin ikinci fıkrasına, 16 ncı maddenin birinci fıkrasına, 66 ncı maddenin ikinci fıkrasına ve 90 ıncı madde-nin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının yö-netim kurulu üyeleri fiilin önem ve mahiyetine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve ellibin liradan beşyüzbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
3. 56 ncı maddenin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 66 ncı maddeye ve 67 nci maddeye aykırı hareket eden kooperatif ve üst kuruluşlarının denetim kurulu üyeleri fiilin önem ve mahiyetine göre bir aydan altı aya kadar hapis ve ellibin liradan beşyüzbin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
4. (12.6.1997 günlü 4274 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır).
Bu maddede öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez.
İlgili bakanlık, kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile memurları hakkında görevlerine ilişkin olarak işledikleri suçlardan dolayı açılan kamu davalarına müdahale talebinde bulunabilir.
kooperatifin feshi davası-Kemal OZMEN
G. DAVALARIN NİTELİĞİ VE MUHAKEME USULÜ
Madde 99 – Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
Bu davalarda basit muhakeme usulü uygulanır.
Kooperatifin tasfiyesi -Kemal OZMEN
A. DAĞILMA SEBEPLERİ (3476 sayılı kanunun 20’nci maddesi ile değişik)
Madde 81 – Kooperatif:
1. Anasözleşme gereğince,
2. Genel Kurul kararı ile,
3. İflasın açılmasıyla,
4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine,
5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle,
6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde,
7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla,
dağılır.
Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.
Mahkemece veya genel kurulca tasfiye memurları seçilmediği takdirde tasfiye işlerini yönetim kurulu yapar. Tasfiye kurulu üyelerine, atamayı yapan merci tarafından tespit edilecek miktarda ücret ödenir.
Anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Kararlar oy çokluğu ile verilir.
Tasfiye kurulunun görevleri anasözleşmede gösterilir.
Tasfiye kurulu üyeleri, tasfiye işlerinin biran önce bitirilmesi için çalışmakla yükümlüdür.
56 ncı maddenin 1 inci fıkrasının 3 üncü bendi ile 62 nci madde hükümleri tasfiye kurulu üyeleri hakkında da uygulanır.
B. TİCARET SİCİLİNE BİLDİRME
Madde 82 – İflastan gayrı hallerde kooperatifin dağılması, yetkili organlar tarafından Ticaret Siciline tescil ile ilan ettirilir. Yetkili organların kimler olacağı Anasözleşmede gösterilir.
C. TASFİYE MAMELEKİNİN PAYLAŞTIRILMASI
Madde 83 – Tasfiye haline giren kooperatifin bütün borçları ödendikten ve ortak pay bedelleri geri verildikten sonra kalan mallar ancak Anasözleşmede bu husus öngörülmüş olduğu takdirde, ortaklar arasında paylaştırılır.
Anasözleşmede başka bir hal tarzı kabul edilmiş olmadıkça paylaştırma, dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında eşit olarak yapılır.
Ortaklara paylaştırma yapılacağına dair Anasözleşmede açıklama olmadığı takdirde tasfiye neticesinden arta kalan miktar, kooperatifleşme amacına uygun olarak harcanmak üzere Türkiye Milli Kooperatifler Birliğine bırakılır.
(Dördüncü fıkra, 3.3.2001 günlü mükerrer 24335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 21.2.2001 günlü 4629 sayılı kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
D. BİRLEŞME SURETİYLE DAĞILMA
Madde 84 – Bir kooperatif bütün aktif ve pasifleriyle diğer bir kooperatif tarafından devralınmak suretiyle dağıldığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır:
1. Devralan kooperatifin yönetim kurulu, dağılan kooperatifin tasfiye hakkındaki hükümlerine göre alacaklarını bildirmeye çağırır.
2. Dağılan kooperatifin mameleki, borçları tediye veya teminata bağlanıncaya kadar ayrı olarak idare edilir. Yönetimi devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri üzerine alır.
3. Devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri alacaklılara karşı yönetimin ayrı olarak yürütülmesinden şahsan ve zincirleme sorumludurlar.
4. Mameleki ayrı olarak yönetildiği süre içinde, dağılan kooperatife karşı açılacak davalara dağılmadan önceki yetkili mahkeme bakar.
5. Dağılan kooperatif alacaklılarının devralan kooperatif ve onun alacaklıları ile olan münasebetlerinde, devralınan mallar aynı süre içinde dağılan kooperatife ait sayılır. Devralan kooperatifin iflası halinde ise bu mallar ayrı bir masa teşkil eder. Gerekirse yalnız dağılan kooperatifin borçlarının ödenmesinde kullanılır.
6. Her iki kooperatifin mameleki, ancak dağılan kooperatifin malları üzerinde tasarruf etmek caiz olduğu andan itibaren birleştirilebilir.
7. Kooperatifin dağılmasının tescili Ticaret Sicili memurluğundan istenir. Borçları ödendikten veya teminata bağlandıktan sonra kooperatifin kaydı sildirilir.
8. Kooperatifin dağılmasının tescili ile ortakları da bütün hak ve borçları ile birlikte devralan kooperatife katılmış olurlar.
9. Mameleki ayrı idare edildiği sürece dağılan kooperatifin ortakları yalnız onun borçları için ve o zamana kadar sorumluluklarının bağlı olduğu esaslar dairesinde takip olunabilirler.
10. Aynı süre esnasında, dağılan kooperatifin ortaklarının sorumlulukları veya ek ödeme yükümlülükleri birleşme neticesinde hafiflemeye uğradığı ölçüde, bu hafifleme dağılan kooperatifin alacaklılarına karşı ileri sürülemez.
11. Birleşme neticesinde dağılan kooperatifin ortakları için şahsi sorumluluk veya ek ödeme yükümlülüğü doğduğu veya ağırlaştığı takdirde birleşme kararı, ancak bütün ortakların 3/4 ünün çoğunluğu ile verilebilir. Sorumluluğa ve ek ödeme yükümlülüğüne mütedair hükümler birleşme kararına katılmamış olan ve bundan başka kararın ilanı tarihinden başlamak üzere üç ay içinde kooperatiften çıkacağını bildiren ortaklara uygulanmaz.
E. BİR KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ TARAFINDAN DEVRALINMAK
Madde 85 – Bir kooperatifin varlığı, belediye, ekonomik bir Devlet kuruluşu, kamu müessesesi veya kamuya yararlı dernek veya cemiyetler tarafından da devralınabilir. Bu takdirde genel kurulca alınacak kararın dağılmaya ait hükümlere göre tescil ve ilan ettirilmesi gerekir.
Bu gibi kooperatif varlığının, Devlete ait bir ekonomik kuruluş veya herhangi bir ekonomik kuruluş veya herhangi bir dernek veya cemiyet tarafından devralınması hallerinde genel kurul tasfiye yapılmamasına karar verebilir.
Devir kararının ilan edildiği tarihten itibaren kooperatifin aktif ve pasifi devralana intikal etmiş olur. Dağılan kooperatifin adı ticaret sicilinden sildirilir. Bu husus ayrıca ilan ettirilir.
Birleşen müessese ile kooperatifin alacaklılarından her biri ilan tarihinden itibaren üç ay içinde yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle birleşmeye itiraz edebilir. İtiraz hakkından vazgeçilmedikçe yahut bu husustaki itirazın reddine dair mahkemece verilen karar kesinleşmedikçe veyahut mahkemece takdir edilecek teminat, müessese veya kooperatif tarafından verilmedikçe birleşme hüküm ifade etmez.
kooperatifin feshi-Kemal OZMEN
A. DAĞILMA SEBEPLERİ (3476 sayılı kanunun 20’nci maddesi ile değişik)
Madde 81 – Kooperatif:
1. Anasözleşme gereğince,
2. Genel Kurul kararı ile,
3. İflasın açılmasıyla,
4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine,
5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle,
6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde,
7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla,
dağılır.
Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.
Mahkemece veya genel kurulca tasfiye memurları seçilmediği takdirde tasfiye işlerini yönetim kurulu yapar. Tasfiye kurulu üyelerine, atamayı yapan merci tarafından tespit edilecek miktarda ücret ödenir.
Anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Kararlar oy çokluğu ile verilir.
Tasfiye kurulunun görevleri anasözleşmede gösterilir.
Tasfiye kurulu üyeleri, tasfiye işlerinin biran önce bitirilmesi için çalışmakla yükümlüdür.
56 ncı maddenin 1 inci fıkrasının 3 üncü bendi ile 62 nci madde hükümleri tasfiye kurulu üyeleri hakkında da uygulanır.
B. TİCARET SİCİLİNE BİLDİRME
Madde 82 – İflastan gayrı hallerde kooperatifin dağılması, yetkili organlar tarafından Ticaret Siciline tescil ile ilan ettirilir. Yetkili organların kimler olacağı Anasözleşmede gösterilir.
C. TASFİYE MAMELEKİNİN PAYLAŞTIRILMASI
Madde 83 – Tasfiye haline giren kooperatifin bütün borçları ödendikten ve ortak pay bedelleri geri verildikten sonra kalan mallar ancak Anasözleşmede bu husus öngörülmüş olduğu takdirde, ortaklar arasında paylaştırılır.
Anasözleşmede başka bir hal tarzı kabul edilmiş olmadıkça paylaştırma, dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında eşit olarak yapılır.
Ortaklara paylaştırma yapılacağına dair Anasözleşmede açıklama olmadığı takdirde tasfiye neticesinden arta kalan miktar, kooperatifleşme amacına uygun olarak harcanmak üzere Türkiye Milli Kooperatifler Birliğine bırakılır.
(Dördüncü fıkra, 3.3.2001 günlü mükerrer 24335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 21.2.2001 günlü 4629 sayılı kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.)
D. BİRLEŞME SURETİYLE DAĞILMA
Madde 84 – Bir kooperatif bütün aktif ve pasifleriyle diğer bir kooperatif tarafından devralınmak suretiyle dağıldığı takdirde aşağıdaki hükümler uygulanır:
1. Devralan kooperatifin yönetim kurulu, dağılan kooperatifin tasfiye hakkındaki hükümlerine göre alacaklarını bildirmeye çağırır.
2. Dağılan kooperatifin mameleki, borçları tediye veya teminata bağlanıncaya kadar ayrı olarak idare edilir. Yönetimi devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri üzerine alır.
3. Devralan kooperatifin yönetim kurulu üyeleri alacaklılara karşı yönetimin ayrı olarak yürütülmesinden şahsan ve zincirleme sorumludurlar.
4. Mameleki ayrı olarak yönetildiği süre içinde, dağılan kooperatife karşı açılacak davalara dağılmadan önceki yetkili mahkeme bakar.
5. Dağılan kooperatif alacaklılarının devralan kooperatif ve onun alacaklıları ile olan münasebetlerinde, devralınan mallar aynı süre içinde dağılan kooperatife ait sayılır. Devralan kooperatifin iflası halinde ise bu mallar ayrı bir masa teşkil eder. Gerekirse yalnız dağılan kooperatifin borçlarının ödenmesinde kullanılır.
6. Her iki kooperatifin mameleki, ancak dağılan kooperatifin malları üzerinde tasarruf etmek caiz olduğu andan itibaren birleştirilebilir.
7. Kooperatifin dağılmasının tescili Ticaret Sicili memurluğundan istenir. Borçları ödendikten veya teminata bağlandıktan sonra kooperatifin kaydı sildirilir.
8. Kooperatifin dağılmasının tescili ile ortakları da bütün hak ve borçları ile birlikte devralan kooperatife katılmış olurlar.
9. Mameleki ayrı idare edildiği sürece dağılan kooperatifin ortakları yalnız onun borçları için ve o zamana kadar sorumluluklarının bağlı olduğu esaslar dairesinde takip olunabilirler.
10. Aynı süre esnasında, dağılan kooperatifin ortaklarının sorumlulukları veya ek ödeme yükümlülükleri birleşme neticesinde hafiflemeye uğradığı ölçüde, bu hafifleme dağılan kooperatifin alacaklılarına karşı ileri sürülemez.
11. Birleşme neticesinde dağılan kooperatifin ortakları için şahsi sorumluluk veya ek ödeme yükümlülüğü doğduğu veya ağırlaştığı takdirde birleşme kararı, ancak bütün ortakların 3/4 ünün çoğunluğu ile verilebilir. Sorumluluğa ve ek ödeme yükümlülüğüne mütedair hükümler birleşme kararına katılmamış olan ve bundan başka kararın ilanı tarihinden başlamak üzere üç ay içinde kooperatiften çıkacağını bildiren ortaklara uygulanmaz.
E. BİR KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ TARAFINDAN DEVRALINMAK
Madde 85 – Bir kooperatifin varlığı, belediye, ekonomik bir Devlet kuruluşu, kamu müessesesi veya kamuya yararlı dernek veya cemiyetler tarafından da devralınabilir. Bu takdirde genel kurulca alınacak kararın dağılmaya ait hükümlere göre tescil ve ilan ettirilmesi gerekir.
Bu gibi kooperatif varlığının, Devlete ait bir ekonomik kuruluş veya herhangi bir ekonomik kuruluş veya herhangi bir dernek veya cemiyet tarafından devralınması hallerinde genel kurul tasfiye yapılmamasına karar verebilir.
Devir kararının ilan edildiği tarihten itibaren kooperatifin aktif ve pasifi devralana intikal etmiş olur. Dağılan kooperatifin adı ticaret sicilinden sildirilir. Bu husus ayrıca ilan ettirilir.
Birleşen müessese ile kooperatifin alacaklılarından her biri ilan tarihinden itibaren üç ay içinde yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle birleşmeye itiraz edebilir. İtiraz hakkından vazgeçilmedikçe yahut bu husustaki itirazın reddine dair mahkemece verilen karar kesinleşmedikçe veyahut mahkemece takdir edilecek teminat, müessese veya kooperatif tarafından verilmedikçe birleşme hüküm ifade etmez.