Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi (nev’i değişikliği) ve anonim şirket olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır

Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi (nev’i değişikliği) ve anonim şirket olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır:

EVREN ÖZMEN

Kooperatif genel kurulları nasıl yapılır

 

Yakın zamana kadar kooperatiflerin ticari şirketlere dönüşümüne (nev’i değişikliği) izin verilmediği halde, 27.01.1999 tarihli Sanayi ve Ticaret Bakanlığı oluru ile aşağıdaki şartların yerine getirilmesi halinde kooperatiflerin anonim şirkete dönüşmesine izin verilmeye başlanmıştır. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Sayı: B. 14. 0.İTG. 0.10.00.01. – Onay No: 1998/12)

STB’nın yapı kooperatiflerinin anonim şirkete dönüşmesi için amacını gerçekleştirmiş olması koşulunu aramamaktadır. Bu nedenle kitabın yapı kooperatiflerinin inşaatı tamamlamasından sonra geçebilecekleri hukuki statüsünün neler olabileceği konusundaki çalışmalar kapsamında belirtilmiş olmasına rağmen, yapı kooperatiflerinin inşaatını tamamlamadan önce, hatta inşaata başlamadan anonim şirkete dönüşmesi olanaklıdır. Ancak, bu durumda A.Ş.’ye dönüşme gerekçesinin A.Ş.’nin kuruluşuna izin veren STB İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce uygun görülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yapı kooperatifleri inşaatını tamamladıktan sonra A.Ş.’ye dönüşebilecekleri gibi inşaatı tamamlamadan önce A.Ş.’ye dönüşebilmeleri olanaklıdır.

STB İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce kooperatiflerin anonim şirket olarak nev’i değişikliği yapabilmesi için yerine getirilmesini istediği iş ve işlemler aşağıda belirtilmiştir.

 

Arabuluculuk hizmetlerinin dövizli Sözleşmelerin Türk Lirası olarak revize edilmesi noktasında faydaları nelerdir ? Sözleşmeler Altına endekslenebilir mi ?

Bilindiği üzere 13 Eylül 2018 tarih ve 30534 Sayılı Resmi Gazete ’de “Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ile Türkiye’deki döviz ile yapılan tüm sözleşmelerin Türk Lirası olarak düzenlenmesine, mevcut olanların ise  revize edilmesine, uyarlanmasına karar verildi. Sözleşmelerin revize edilmesi için son tarih bir değişiklik olmaz ise 13 Ekim olarak gözüküyor.

Bu kapsamda bir çok kesimde itirazlar gelince, Hazine ve Maliye Bakanlığı uygun görülen bazı hallerin istisna tutulabileceğini açıkladı. Ama henüz hangi hallerin olacağı tam olarak net değil.

Bu noktada son günlerde gözlemlediğim iki gelişmeden bahsetmek istiyorum.

Bu gelişmelerden birincisi , bazı sözleşmelerin altına endekslenmeye başlaması. Benim karşılaştığım sözleşmeler daha çok kira sözleşmeleri ama başka sektörlerde de uygulanabilirliğine bir engel bulunmamakta, ancak kısa zaman içinde altına da kısıtlama gelebilir.

Gözlemlediğim diğer bir husus ise şirketin, ilişkili yurtdışı şirkete kiralama yapılması ve yurtdışı şirketinde alt kira sözleşmesi ile gerçek kiracı ile sözleşme yapması. Bu durumda taraflardan biri yurtdışı olacağı için yine döviz ile kiralama yapılabiliyor. Devamında da alacağın temliki borcun nakli sözleşmesi yapılıyor.

İkinci gelişme ise ; sözleşmelerin revize edilmesi noktasında arabuluculuk hizmetlerinden yararlanılması,

Uyarlama davası açılmasına gerek kalmadan, nispeten daha az harç ödenerek , ilam niteliğinde olan arabuluculuk tutanağı tutuluyor ve taraflar bu tutanağa istinaden kira sözleşmelerini devam ettiriyorlar.

Yakın zamanda çok fazla kişinin arabuluculara başvurarak daha az maliyet ile sözleşmelerini revize edeceklerini düşünüyorum.

Saygılarımla

 

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE PROJE DANIŞMANLIĞI KOOPERATİFİ AMAÇ VE FAALİYET KONULARI NELERDİR ?

Kooperatifin amacı; ortaklarının, bilgi birikimleri ve mesleki çalışmalarından somut projeler üretmelerini sağlamak üzere her türlü danışmanlık hizmeti vermek ve ortaklarının projelerinden doğacak her türlü fikri mülkiyet haklarını; hukuki ve ekonomik menfaatlerini korumaktır.

group of people having a meeting
Photo by rawpixel.com on Pexels.com

Bu amaçla kooperatif;

1- Ortakları ile tüzel kişiliği adına her türlü projenin geliştirilmesi, desteklenmesi ve yürütülmesi için faaliyette bulunur. Projelere ortak olur, projeleri gerekirse satar ya da satın alır.

2- Ortakları ya da tüzel kişiliği tarafından yürütülen projelerin finansmanı için ulusal ve uluslararası hibe, teşvik ve fonları araştırır, yatırım olanaklarının altyapısını sağlar ve başvuru süreçleri hakkında danışmanlık hizmeti verir.

3- Tüzel kişilik olarak taahhüt etmiş olduğu projelerin hayata geçirilmesi çalışmalarında ortakların birikimlerinden yararlanabilir.

4- Üretilen projelerle ilgili her türlü fikri mülkiyet haklarını kendisi, ortakları veya üçüncü şahıslar adına tescil ettirir. Hukuki uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda ortaklarının haklarını korumak için gerekli çalışmaları yürütür.

5- Ortaklarının projelerinin serbest piyasa koşulları çerçevesinde rekabet edebilir projeler haline gelmesine katkıda bulunur, danışmanlık yapar.

6- Ortaklarının yaptığı çalışmaların ve yürüttüğü projelerin haksız rekabet hükümleri çerçevesinde korunmasını sağlayıcı tedbirler alır.

7- Fikir ve Sanat Eserleri, Telif Hakları, Marka ve Patent mevzuatı gibi entelektüel mülkiyet hakları öncelikli olmak üzere ortaklarına her türlü hukuki koruma hizmeti verir, yol gösterici çalışmalarda bulunur.

8- Gerçek veya tüzel kişilerle iş ya da proje ortaklığı yapabilir. Bu kişilerin fikirlerini projelendirebilir. Fizibilite çalışması yapabilir. Finansman sağlayabilir. İlgili kurum ve kuruluşlarla görüşme yapar. Gerçek veya tüzel kişiliklere işin konusu ile ilgili her türlü danışmanlık hizmeti sunabilir.

9-Ortaklarının projelerinde kullanacakları araç-gereç ve her türlü ihtiyaç maddelerini iç ve dış piyasadan temin eder ve uygun fiyatlarla ya da ortaklarına intikal ettirir. 10- Üretim amaçlı oluşturulan projeler kapsamında üretim tesisleri kurar, işletir, işletilmesini sağlar, satın alır ve gerektiğinde satar.

11- Projelerin hayata geçirilmesinin ardından piyasaya arz edilecek ürünlerin kalitelerinin bozulmamasını sağlar. Toplam kalite standartları, çevre, moral, etik, mesleki kural ve teamüllere, bilimsel kriterlere uyar. Ulusal ve uluslararası standartlara uygunluk ve toplumun farklı kesimlerinin dini, ahlaki, örfi değerlerine karşı sorumluluk duygusu ile hareket eder.

12- Projelerin uygulanmasında karşılaşılacak olan fiyat, kalite ve konjonktürel dalgalanmalara ve muhtemel risklere karşı tedbirler alır.

13- Sosyal tesisler, bakım ve tamir tesisleri, irtibat büroları, ofisler, iş platformları kurar, kiralar, devralır, ortak olur, işletir ve işletilmesini sağlar.

14- Ortaklarının verimlilik ve etkinliklerini, katma değerlerini artırmak için eğitim verir ve ortaklar arasında oryantasyon, optimizasyon, senkronizasyon sağlar.

15- Ortaklarına yeni imkânlar sağlamak için, ulusal ve uluslararası kurum veya kuruluşların fonlarını takip ederek bu konularda ortaklarını bilgilendirir, yararlanmasını sağlar ve projelere yönelik organizasyonlar düzenler.

16- Ulusal projelerin ve çalışmalarının tanıtımı, evrensel değerlerin korunması, kamu yararı ile ilgili olan sosyal sorumluluk projelerine ortak olabilir.

17- Ortaklarının moral, etik, mesleki kural ve teamüllere uymaları konusunda her türlü tedbiri alır.

18- Amacına uygun kooperatif ve diğer kuruluşlarla işbirliği yapar, ortak tesisler kurar. Bunlarla birlik oluşturabilir, var olan birlik ve kuruluşlara ortak olabilir.

19-Ortakların bankalar ve diğer müesseselerden alacakları kredi ve fon destekleri için gerektiğinde teminat karşılığı garanti verir

20- Kooperatifin kendi ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredi ve fon desteğinin zamanında ve maksadına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirleri alır.

21- Şubeler açar.

22- Amacı doğrultusunda menkul, gayrimenkul değer ve mallar ile işletmeler satın alır, kiralar, gerektiğinde satabilir. Bunları teminat gösterebilir ve bunlar üzerinde diğer hukuki tasarruflarda bulunabilir.

23- Gerçek ve tüzel kişiliklerle iş ortaklığı kurabilir.

24- Ortaklarının kooperatif konusu ile ilgili sigorta ihtiyaçlarına aracı olabilir.

25- Gerektiğinde konusu ile ilgili eğitim, süreli-süresiz yayın, araştırma ve benzeri faaliyetlerde bulunabilir. Bu maksatla Üniversiteler ve diğer kamu kurumları ile işbirliği yapabilir.

26- Sponsorluk sözleşmeleri yapabilir. Yarışma ve araştırma projelerini hayata geçirebilir.

27- Fonlar oluşturabilir. Personel istihdam edebilir.

Konu: Yeni Araç Alımlarında Özel Tüketim Vergisi Matrahlarının Yeniden Belirlenmesi hakkında

Konu: Yeni Araç Alımlarında Özel Tüketim Vergisi Matrahlarının Yeniden Belirlenmesi hakkında

24 Eylül 2018 Tarihli resmi gazetede yayınlanan 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa Ekli (II) Sayılı Listede Yer Alan Bazı Malların Özel Tüketim Vergisi Oranlarına Esas Özel Tüketim Vergisi Matrahlarının Yeniden Tespiti Hakkında Karar ile yeni araçlarda özel tüketim vergisi matrahları yeniden belirlenmiştir.

Matrahların eski ve yeni tutarlarını hazırlamış olduğumuz tablodan görebilirsiniz. Saygılarımızla

24.09.2018

Ekran Resmi 2018-09-24 06.39.45.png

Sulama kooperatifine yapılan inşaat işinde KDV oranı

Sayı

:

63611781-130[28-2018/5]-E.8940

10.07.2018

Konu

:

Sulama kooperatifine yapılan inşaat işinde KDV oranı

 

İlgi

:

28/03/2018 tarihli özelge talep formunuz

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …. Sulama Kooperatifi ile malzeme ve işçilik Şirketinize ait olmak üzere hizmet binası yapım işi için sözleşme imzaladığınız belirtilmekte ve bu sözleşme kapsamında yapacağınız inşaat taahhüt işi için uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı sorulmaktadır.

KDV oranları, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % l, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % l8 olarak belirlenmiştir.

Söz konusu Karar eki (I) sayılı listenin 12 nci sırasında, “Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” sayılmış ve bu hizmetin % 1 oranında KDV’ ye tabi tutulması öngörülmüştür.

Bu durumda, indirimli KDV oranı (% 1) uygulanabilmesi için;

– Kooperatifin münhasıran konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

– İşin inşaat işi olması ve

– Taahhüde dayanması

şartlarının bir arada sağlanması gerekmektedir.

Buna göre, konut yapı kooperatifi statüsünde olmayan ….. Sulama Kooperatifi’ne yapılan inşaat taahhüt işi 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin 12 inci sırası kapsamında olmadığından, bu hizmetin genel oranda (% 18) KDV’ ye tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif hissesinin satışında vergilendirme 2018

Nakliyat ambarı kooperatif hissesinin satışında vergilendirme.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; yurt dışında yaşadığınızı, Türkiye’ye zaman zaman geldiğinizi, ……….. Kooperatifinde bulunan 2001 yılında satın aldığınız hissenizi satmak istediğinizi belirterek, bu hisse satışından elde edeceğiniz gelirin değer artış kazancı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olanlar ile resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşlarının tam mükellef olduğu belirtilerek bu kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesinde ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı, geçici ayrılmaların Türkiye’de oturma süresini kesmeyeceği, 6 ncı maddesinde de Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmıştır.

Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süre yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının  elde ettikleri kazanç ve iratların vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yapıldığı 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de söz konusu Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından  dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerektiği, bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanların ise tam mükellefiyet esasında vergilendirilecekleri açıklamalarına yer verilmiştir.

Anılan Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde;

Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

            ………

            4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

            …..

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

            Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6000 (2014 takvim yılı için 9.700 TL) Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.”

hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanunun “Münferit Beyannamenin Verilmesi” başlıklı 101 inci maddesinde de;

Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:

            …

            2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı,

            …

            Yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

            Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir. “

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ……….. Kooperatifinde bulunan hissenizin devri karşılığında elde edeceğiniz kazanç, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine göre değer artışı kazancı niteliğinde olup, söz konusu kooperatif hissesinin elden çıkarıldığı dönemde altı aydan fazla süreyle Türkiye’de bulunmamanız durumunda değer artışı kazancının ilgili yıla ilişkin istisna tutarını (2014 yılı için 9.700 TL.) aşan kısmını, Gelir Vergisi Kanununun 101 inci maddesi gereği münferit beyanname ile beyan etmeniz gerekmektedir.

İlgili dönemde Türkiye’de altı aydan fazla süreyle bulunmanız durumunda ise, tam mükellefiyet esasında vergilendirilmeniz gerekeceğinden, söz konusu gelirin istisna tutarını aşan kısmının aynı döneme ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği tabiidir.

Site Yönetimine makbuz kesilirken stopaj olacak mıdır ?

Apartmanın yönetimini ve muhasebe işlerini yürütmek üzere görevlendirilen serbest muhasebeci mali müşavire bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemenin ne kadarının yönetim hizmeti karşılığı, ne kadarının muhasebe hizmeti karşılığı olarak yapıldığının belirlenerek, adı geçen kişiye yönetim hizmeti karşılığı olarak belirlenen ve ücret ödemesi kapsamında değerlendirilen tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre, muhasebe hizmeti karşılığı yapılan ve serbest meslek ödemesi kapsamında değerlendirilen tutar üzerinden ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması,

SANAYİ SİTELERİ KOOPERATİFLERİ VE ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNE YAPI KAYIT BELGESİ İLE İLGİLİ BÜYÜK İMKAN-EVREN ÖZMEN

Aşağıda yazdığım sorun nedeni ile başvurular çok az olarak gerçekleşmekteydi. Ancak yazının altında bulunan değişiklik ile başvuruların artacağını düşünüyorum

Saygılarımla

Evren ÖZMEN

 

Turizm, Hastane ve Sanayi Binalarında başvurunun az olmasının sebebi nedir ?

Belirtilen yapıların özellikleri gereği tek bağımsız bölüm olmaları nedeni ile (634 sayılı kat mülkiyeti kanunu madde 10 )İskanlı olmasına rağmen, ruhsatsız olarak ek imalat yapıldığında bütün alan üzerinden bedel hesaplanması ve oranın % 5 olması nedeni ile başvurular istenilen düzeyde değildir.

Bu durumda ilgili yapıların iskanının  olmasının bir anlamı kalmamaktadır. Sanki iskan yokmuş gibi yapı kayıt bedeli ödenmektedir. Bu konuda bakanlığa gerekli öneriler il müdürlükleri tarafından sunulduğu bilinmektedir.

 

“c) Yapı kullanma iznine göre tek bağımsız bölüm olarak kullanılan; alışveriş kompleksi, hastane, otel, fabrika, imalathane ve benzeri yapılardaki aykırılıklarda, yapı yaklaşık maliyet bedeli aykırılıktan dolayı meydana gelen alan üzerinden hesap edilir. Yapılan aykırılık neticesinde herhangi bir alan kazanılmamış ise veya kazanılan alan 1000 m2 ve/veya bu miktarın altında ise yapı yaklaşık maliyet bedeli 1000 m2’den hesap edilir.”

YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI.-KARŞILAŞTIRMALI TABLO-EVREN ÖZMEN

YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARDA

DEĞİŞİKLİK YAPILDI.

 Hazırlayan : Evren ÖZMEN

20 Eylül 2018 Tarih 30541 sayılı resmi gazete ile yapı kayıt belgesinin verilmesine ilişkin usul ve esaslarda değişiklik yapılmıştır.

Buna göre;

  Eski Hali Yeni Hali
MADDE 1 – 6/6/2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasların 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

 

(5) Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir.

 

(5) Yapı Kayıt Belgesi; yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılarda yapının tamamı için yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık hangi bağımsız bölümde/bölümlerde yapılmış ise o bağımsız bölümler için ayrı ayrı veya yapının tamamı tek bir malike ait ise ve aykırılık bütün bağımsız bölümlerde yapılmış ise yapının tamamı için düzenlenir.”

 

MADDE 2 – Aynı Usul ve Esasların 5 inci maddesinin;

a) Birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı fıkranın (b) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) bendine aşağıdaki alt bentler ile bu bendin sonuna aşağıdaki cümle ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

 

 

a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.

 

“a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır. Arsa emlak vergi değeri hesaplanırken;

1) Hazineye ve belediyelere ait taşınmazlar üzerinde inşa edilmiş yapılar için yapının oturum alanına karşılık gelen arsa payı üzerinden,

2) Parsel üzerinde birden fazla yapı bulunması durumunda, sadece Yapı Kayıt Belgesi müracaatında bulunulan yapıya isabet eden arsa payı üzerinden,

3) Hisseli taşınmazlarda, yapı malikine ait hisse oranı üzerinden,

hesaplama yapılır.”

 

a) Birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı fıkranın (b) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) bendine aşağıdaki alt bentler ile bu bendin sonuna aşağıdaki cümle ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

 

6) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) 100.000 TL/MW

esas alınmak suretiyle hesap yapılır.

 

“6) Enerji üretim tesisleri için 2.000.000 TL/MW,”

“7) İskele, liman, tersane için 1500 TL/m2,”

“8) İstinat duvarı, dolgu alanı, havuz, spor sahaları ve benzeri bina niteliğinde olmayan yapılar için 150 TL/m2,”

“Binanın katları hesap edilirken bodrum katlar da hesaba katılır.”

“ç) İbadethaneler ile merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin ticari maksatla kullanılmayan yapıları için belge bedeli alınmaz.”

 

 

b) İkinci fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesi aşağıdaki şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

 

b) Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dahil olmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır. Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılık hangi bağımsız bölüm/bölümler ile ilgili ise o bölüm/bağımsız bölümlerin yapı maliklerinin, kendi bağımsız bölümleri için ödenmesi gereken bedeli ödemeleri durumunda aykırılığı olan bağımsız bölüm belirtilerek Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Bağımsız bölümünde aykırılık olmasına rağmen kendi bağımsız bölümüne düşen bedeli ödemeyen ve aykırılığı olan bağımsız bölümünü gösteren Yapı Kayıt Belgesi almayanlar aynı binada başka bir bağımsız bölüm için düzenlenen Yapı Kayıt Belgesinden faydalanmaz.

 

“Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dâhil olmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca kendi bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümler için hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır.”

 

ve bu fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.   “c) Yapı kullanma iznine göre tek bağımsız bölüm olarak kullanılan; alışveriş kompleksi, hastane, otel, fabrika, imalathane ve benzeri yapılardaki aykırılıklarda, yapı yaklaşık maliyet bedeli aykırılıktan dolayı meydana gelen alan üzerinden hesap edilir. Yapılan aykırılık neticesinde herhangi bir alan kazanılmamış ise veya kazanılan alan 1000 m2 ve/veya bu miktarın altında ise yapı yaklaşık maliyet bedeli 1000 m2’den hesap edilir.”

c) Üçüncü fıkrasında yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresi “Hazine ve Maliye” olarak değiştirilmiştir.

 

MADDE 3 – Aynı Usul ve Esasların 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi ile aynı fıkranın bu bendin devamında gelen cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,

ile birlikte ilgili tapu müdürlüğüne müracaatta bulunulur ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur.

 

“d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren ve tescil sayfasını da içeren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,

ile birlikte kadastro müdürlüğüne müracaatta bulunulur. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur. Bu sorumluluk gereğince kadastro müdürlüğü tarafından resen zemin tespit tutanağının sadece büro kontrolleri yapılmakla yetinilerek tescil için ilgili tapu müdürlüğüne gönderilir ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra ilgili tapu müdürlüğünce ilgili vergi dairesi müdürlüğüne ibraz edilmek üzere, Yapı Kayıt Belgesine konu yapıya (Mahalle/Sokak/Bina No-Ada/Parsel/Pafta No) ve söz konusu yapıdaki bağımsız bölümler veya sair tesisler ile maliklerine ait bilgileri içeren bir yazı düzenlenerek başvuru sahibine verilir ve ilgili vergi dairesince söz konusu yapıya ilişkin olarak cins değişikliği harcının tahsil edilmesi üzerine tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır.”

 

Aynı Usul ve Esasların 8 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

 

“(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.”

 

MADDE 6 – Aynı Usul ve Esasların 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

 

 

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

(3) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan husus Yapı Kayıt Belgesi bedelinin eksik olarak hesaplanması neticesini doğurmuş ise, eksik alınan bedel ilgilisinden alınır. Eksik alınan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir ve daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez.

 

“(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan beyanda bulunulması durumunda;

a) Yapı Kayıt Belgesi bedeli eksik olarak ödenmiş ise müracaat sahibince e-Devlet üzerinden gerekli düzeltme işlemi yapılması ve eksik olan meblağın ödenmesi sağlanarak, duruma uygun yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Eksik olan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez ve yalan beyanda bulunan hakkında 5237 sayılı Kanunun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

b) Yapı Kayıt Belgesi bedeli fazla ödenmiş ise, fazla ödenen kısmın iadesi için Müdürlüğe başvurulur. Müdürlükçe yapı mahallinde inceleme yapılarak Bakanlık resmi internet sitesinden yayımlanan düzeltme formu iki nüsha olarak doldurulmak suretiyle müracaat sahibine iade edilecek tutar belirlenir. Düzeltme formunun bir nüshası müracaat sahibinin talep dilekçesi ile birlikte resmi yazı ekinde iade işlemi yapılmak üzere il defterdarlık muhasebe müdürlüğüne gönderilir. İade işleminden sonra yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmez. Düzeltme formunun onaylı ikinci nüshası, fazla ödenen bedele göre verilen Yapı Kayıt Belgesinin ayrılmaz parçası kabul edilir ve Yapı Kayıt Belgesi bu form ile birlikte hüküm ifade eder.”

 

 

KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININ ÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARA İLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ

19 Eylül 2018 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 30540
TEBLİĞ
Sermaye Piyasası Kurulundan:

KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININ

ÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARA

İLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ

(II-16.2)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, pay sahibi sayısı en az beş yüz olan kooperatifler ile kendisine ortak olan kooperatiflerin pay sahibi sayısı tek başına ya da toplam olarak en az beş yüz olan kooperatif birliklerinin, paylarının çoğunluğuna sahip olduğu anonim ortaklıkların sermaye piyasası mevzuatına ilişkin yükümlülüklerine ve muafiyetlerine ilişkin esasları düzenlemektir.

(2) Bu Tebliğe tabi bir kooperatif veya kooperatif birliği tarafından doğrudan bir anonim ortaklığın sermayesini temsil eden paylarının yüzde elli ve üzerine veya yönetim kontrolüne sahip olunması durumunda söz konusu anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş kabul edilir.

(3) İkinci fıkra kapsamına giren anonim ortaklıklarla ilgili olarak; pay sahibi kooperatif veya kooperatif birliği aynı olmak koşuluyla, her bir anonim ortaklık için ayrı ayrı veya ortaklıkların tamamı bakımından yıllık en az elli milyon Türk Lirası net satış hasılatı yapmış olma şartı aranır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Kısaltma ve tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Finansal raporlar: Finansal tablolar, yönetim kurulu faaliyet raporları ve sorumluluk beyanlarından oluşan raporları,

b) Finansal tablolar: 13/6/2013 tarihli ve 28676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan II-14.1 sayılı Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği uyarınca hazırlanmış konsolide veya bireysel yıllık finansal tabloları,

c) Halka açık ortaklık, anonim ortaklık: Payları halka arz edilmiş olan veya Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıkları,

ç) Kanun: 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu,

d) Kooperatif: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun birinci maddesinde tanımlanan ortaklıkları,

e) Kooperatif birliği: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda düzenlenen kooperatif birlikleri ile kooperatifler merkez birliklerini,

f) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu,

g) TMS/TFRS: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yürürlüğe konulmuş olan Türkiye Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları ile bunlara ilişkin ek ve yorumları,

ğ) TTK: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

h) Yönetim kontrolü: Kanunun 26 ncı maddesinde tanımlanan kontrol gücünü,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanun Kapsamına Alınma

Satış hasılatının tespitine ilişkin esaslar

MADDE 4 – (1) Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen net satış hasılatının tespitinde;

a) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun düzenlemeleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi anonim ortaklıklar için, bağımsız denetimden geçmiş yıllık finansal tablolar,

b) (a) bendi kapsamına girmeyen anonim ortaklıklar için, TTK’nın 397 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Ticaret Bakanlığı düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanan finansal tablolar,

dikkate alınır.

(2) Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında hem konsolide hem de konsolide olmayan finansal tabloların bulunması durumunda, konsolide finansal tablolar esas alınır.

(3) TMS/TFRS’nin isteğe bağlı olarak uygulanması durumunda TMS/TFRS kapsamında hazırlanan finansal tablolar esas alınır.

(4) Aynı kooperatif veya kooperatif birliği tarafından birden fazla anonim ortaklığın paylarının çoğunluğuna sahip olunması durumunda, ortaklıkların tamamı bakımından yıllık net satış hasılatının tespitinde; bu ortaklıkların her birinin yıllık net satış hasılatı tutarlarının toplamı dikkate alınır. Söz konusu ortaklıkların birbirlerine yaptıkları satışlardan elde edilen hasılat tutarları, mükerrer hesaplamayı engelleyecek biçimde mahsup edilir.

Kurula başvuru

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ kapsamına giren anonim ortaklıkların, şartların sağlandığının kesinleşmesinden itibaren Ek-1’de yer alan belgelerle on iş günü içinde Kurula başvurmaları zorunludur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Yükümlülükler ve Muafiyetler

Genel esaslar

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıkların sermaye piyasası mevzuatından kaynaklanan ve bu Tebliğde yer almayan yükümlülük ve muafiyetleri için, payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar için geçerli olan hükümler ilgisi nispetinde kıyasen uygulanır.

(2) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, paylarının işlem görmesi için borsaya başvurmak zorunda değildir.

Finansal raporlar ve bağımsız denetim

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, 13/6/2013 tarihli ve 28676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği (II-14.1) ile 12/6/2006 tarihli ve 26196 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ (Seri:X, No:22)’in uygulaması bakımından, ihraç ettiği sermaye piyasası araçları bir borsada ve/veya teşkilatlanmış diğer pazar yerlerinde işlem gören işletme olarak kabul edilir.

(2) Birinci fıkrada anılan Tebliğler uyarınca kamuya açıklanacak bilgi ve belgeler Kurula iletilir. Kurul, bu bilgi ve belgeleri internet sitesinde kamuya açıklar.

Kurumsal yönetim

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, 3/1/2014 tarihli ve 28871 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’ni, söz konusu Tebliğ uyarınca belirlenen birinci gruptaki ortaklıklar için geçerli olan hükümler çerçevesinde uygulamakla yükümlüdür. Kurumsal Yönetim Tebliğinde işlem fiyatına bağlı olarak belirlenmiş oranlar dikkate alınmaz.

(2) Kurumsal Yönetim Tebliği uyarınca kamuya açıklanacak bilgi ve belgeler Kurula iletilir. Kurul, bu bilgi ve belgeleri internet sitesinde kamuya açıklar.

Kanun kapsamından çıkma

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki şirketlerin Kanun kapsamından çıkma başvuruları, 30/12/2013 tarihli ve 28867 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ortaklıkların Kanun Kapsamından Çıkarılması ve Paylarının Borsada İşlem Görmesi Zorunluluğuna İlişkin Esaslar Tebliği (II-16.1) çerçevesinde sonuçlandırılır.

(2) Kanun kapsamından çıkma koşullarının sağlanmasında (II-16.1) nolu Tebliğin 6 ve 7 nci maddelerinde belirtilen koşullar kooperatifler için; aynı Tebliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sermayesinin yüzde ellisinden fazlasının doğrudan ve/veya dolaylı olarak il özel idarelerine, belediyelere veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olması” ifadesi ile 7 nci maddesinde belirtilen koşullar  ise kooperatif birlikleri için dikkate alınır. Söz konusu maddelerdeki şartların sağlanması sonucunda Tebliğ kapsamına giren anonim ortaklıklar Kurul tarafından Kanun kapsamından çıkarılabilir.

(3) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, (II-16.1) nolu Tebliğin 8 ve 9 uncu maddelerinde belirtilen koşulların sağlanması durumunda da Kurul tarafından Kanun kapsamından çıkarılabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Diğer Hükümler

Sorumluluk

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıkların bu Tebliğde düzenlenen usul ve esaslara uyumundan ortaklıkların yönetim kurulları sorumludur.

Kurul ücreti

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıkların sermayesini temsil eden paylarının nominal değeri üzerinden binde iki oranında Kurul ücreti alınır.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen düzenleme yürürlüğe girinceye kadar, vergi mevzuatı çerçevesinde hazırlanan ve ilgili vergi dairesine beyan edilen yıllık hesap dönemine ait gelir tabloları dikkate alınır.

(2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun düzenlemeleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi anonim ortaklıklar için, Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının yürürlüğe girmesinden sonraki ilk yıllık hesap dönemine ait bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolarda yer alan net satış hasılatı tutarları dikkate alınır.

Yürürlük

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinden otuz gün sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.

 

Eki için tıklayınız.

 

DÖVİZ CİNSİNDEN DÜZENLENEN SÖZLEŞMELERİN OTUZ GÜN İÇİNDE TÜRK LİRASINA ÇEVRİLMESİ İLE İLGİLİ HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI DUYURUSU

BASIN DUYURUSU

Bilindiği üzere, 13.09.2018 tarihli 30534 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 07.08.1989 tarihli ve 32 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Karar’da (32 sayılı Karar) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında yapacakları sözleşmelere yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır.

Söz konusu düzenlemelerin kapsamı değerlendirilirken öncelikle dikkat edilmesi gereken husus, yapılan düzenlemelerin yalnızca 32 sayılı Karar’da tanımlanan Türkiye’de yerleşik kişiler arasında yapılan sözleşmeleri içermesidir.

Diğer taraftan, Geçici Madde 8 uyarınca bu kararın (85 sayılı CB kararı) yayımından önce bedelleri döviz cinsinden belirlenmiş ancak yeniden Türk Lirası olarak belirlenecek mevcut akdedilmiş sözleşmelerin kapsamı oluşturulurken, yine sözleşmenin akdedilme tarihinde her iki tarafın da Türkiye’de yerleşik kişi olması hususunun göz önüne alınması gerekmektedir.

Öte yandan, bahse konu düzenlemede yer alan her iki madde hükmü ile, yeni yapılacak veya mevcut akdedilmiş sözleşmelerle ilgili olarak, Bakanlığımızca uygun görülen bazı hallerin istisna tutulabileceği de hüküm altına alınmıştır.

Bakanlığımızca istisna tutulacak hallerin kapsamı belirlenirken, döviz cinsinden girdi maliyetler veya yükümlülükler değerlendirmeye alınacak hususların başında gelmektedir. Örneğin, 32 sayılı Karar’ın döviz kredilerinin kullanımını düzenleyen 17 ve 17/A maddeleri uyarınca herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın döviz kredisi kullanabilen ve dolayısıyla döviz cinsinden yükümlülük altına giren Türkiye’de yerleşik kişilerin yaptığı sözleşmeler, bu kapsamda dikkate alınacaktır.

Bu itibarla, söz konusu düzenlemeye ilişkin kapsam, ekonomik faaliyeti sıkıntıya sokmayacak şekilde, ilgili kamu kurumlarımızın ve diğer paydaşların görüşleri de dikkate alınarak en kısa süre içerisinde belirlenecek ve Bakanlığımız tarafından duyurulacaktır.

bank-note-euro-bills-paper-money-63635.jpeg
Photo by Pixabay on Pexels.com

Kamuoyuna duyurulur.

İmar Barışında Güncel Konular-EVREN ÖZMEN

İmar Barışında Güncel Konular

 Merhaba, bu yazıda soru cevap olarak imar barışı ile ilgili güncel konularda bilgi vermeye çalışacağım. Umarım faydalı olur.

Turizm, Hastane ve Sanayi Binalarında başvurunun az olmasının sebebi nedir ?

 

Belirtilen yapıların özellikleri gereği tek bağımsız bölüm olmaları nedeni ile (634 sayılı kat mülkiyeti kanunu madde 10 )İskanlı olmasına rağmen, ruhsatsız olarak ek imalat yapıldığında bütün alan üzerinden bedel hesaplanması ve oranın % 5 olması nedeni ile başvurular istenilen düzeyde değildir.

 

Bu durumda ilgili yapıların iskanının olmasının bir anlamı kalmamaktadır. Sanki iskan yokmuş gibi yapı kayıt bedeli ödenmektedir. Bu konuda bakanlığa gerekli öneriler il müdürlükleri tarafından sunulduğu bilinmektedir.

 

Ferdileşmemiş Kooperatiflerde yapı kayıt belgesi başvurusu nasıl ve kimin adına yapılır ?

 

Ferdileşmemiş kooperatiflerde yönetim kurulu başkanı veya yetki verilen danışmanı kendi e –devlet şifresi ile başvuru yapabilir. Ancak kooperatiflerde yapı kayıt belgesi bedeli kooperatifin mevcut kaynaklarından değil, ortaklardan toplanacak ise ilgili husus kooperatifler kanunu ve kooperatif anasözleşmesine göre genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkiler arasında sayılması nedeni ile mutlaka genel kurul yapılması gerekmektedir. Benim şahsi görüşüm kooperatifin mevcut kaynakları yapı kayıt bedelini ödemeye yeterli olsa bile genel kurul yapılıp, bu husus ile ilgili tahmini bütçe ortakların onayına sunulmalıdır.

 

Ferdileşmiş Kooperatiflerde ve/veya Site Yönetimlerinde Yapı Kayıt belgesi başvurusu nasıl ve kimin adına yapılır ?

 

Bilindiği üzere ferdileşmiş kooperatiflerde kat irtifak veya kat mülkiyet tapuları ortaklara dağıtılmış bulunmaktadır. Aynı şekilde kooperatif eliyle yapılaşmamış, yüklenici firmanın inşaa etmiş olduğu sitelerde de maliklerin tamamının bireysel tapuları mevcut bulunmaktadır.

 

Site yönetimlerinin tapular üzerinde bir tasarruf hakkı bulunmaması nedeni ile

Tereddüt edilen husus; bireysel tapusu olan maliklerin yapı kayıt belgesi başvuruları blok bazında mı yapılacaktır ? Yoksa site yönetim kurulunun belirlediği kişi veya kişiler tarafından yapılabilmesi mümkün olabilecek midir ? Örnek olarak aynı veya bitişik parseller üzerinde yapılaşmasını tamamlanmış olan bir sitede 50 den fazla blok var ise, her bloktan bir temsilci seçilerek ilerlenmesi yerine kat malikleri veya kooperatif olağan üstü genel kurulunda alınan karar doğrultusunda site veya kooperatif yönetim kurulu başvuruyu yapabilir mi ? Çevre ve Şehircilik bakanlığının site veya kooperatif yönetimi tarafından belirlenen bir kişi üzerinden yapılan ( blok bazında değil ) başvuruları kabul ettiğini bilmekle beraber, uygulamada daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek adına görüş alınarak ilerlenmesini uygun bulmaktayım.

 

Bu noktada site yönetimlerinin tüzel kişiliği bulunmaması ancak yapı veya işletme kooperatiflerinin üzerlerine gayrimenkul edinmeleri mümkün olması ayrıca tüzel kişilikleri bulunması nedeni ile imar barışı sürecinde daha avantajlı olduklarını düşünmekteyim.

 

 

Sitelerde veya Kooperatiflerde Sosyal Tesisler ile ilgili olarak yapı kayıt başvurusu kimin tarafından ve nasıl yapılmalıdır ?

 

Bu noktada sosyal tesislerin tapu sicil tüzüğüne nasıl kayıt edildiği büyük önem arz etmektedir. Tapu sicil tüzüğünün 26.maddesinde ortak yerler başlı başına kullanıma ayrılmış, kendine ait arsa payı verilen şekilde kayıt edilmiş ise ( müşterek medhal ) olarak site yönetim kurulu kararı ile belirlenen kişi başvuru yapılabileceğini düşünmekteyim.

 

6306 Sayılı Kanun kapsamında riskli alan ilan edilen yerlerde yapı kayıt belgesi başvuru yapılabilir mi ?

 

Tebliğde yapı kayıt belgesine başvurulamayacak durumlar bellidir. Başvurulmayacak yerler ile ilgili bölümde 6306 sayılı kanun ile riskli alan ilan edilen yerler sayılmamıştır. Taslakta başvurulmayacak yerler ile ilgili riskli alanlar bulunmakta iken ancak yayınlanan da riskli alanlar çıkarılmıştır.

 

 

Hangi yıkım kararları iptal edilecektir ?

 

Sadece 3194 Sayılı kanunun 32 ve 42.maddeleri kapsamında alınan yıkım kararları iptal edilecektir. Çünkü geçici 16.madde imar kanununa eklenmiş ve bu kanun kapsamında yıkım iptal edilecektir denilmiştir. Boğaziçi kanunu ve kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanunu ile ilgili yıkım kararlarının iptal edilip, edilmeyeceği net değildir.

 

31.12.2017 den sonra yapılan imara aykırılıklar ile ilgili yapılacak işlemler nedir ?

 

Geçici 16.madde 31.12.2017 den önceki imara aykırı imalatları kapsamaktadır. Ancak 31.12.2017 den sonra ruhsatsız ve ruhsat eklerine aykırı imalat yapanlar için belediyeler imar kanunun 32 ve 42.maddesini işleteceklerdir.

 

Karma Kullanımlar ile ilgili yapı kayıt bedeli nasıl hesaplanacaktır ?

 

Karma kullanımlı yapılarda konut ve ticari olarak kullanılan alanlar ayrı ayrı ve arsa payları da dikkate alınarak belirtilen kat sayı ile çarpılarak bulunacaktır.

 

 

 

 

İmar Barışı ile uzatılması söz konusu mudur ?

 

Bakanlar kurulu bir yıl kadar uzatmaya yetkili olup, hali hazırda bu konuda bir gelişme bulunmamaktadır. Ancak başvuru sayıları ve mevcut ekonomik süreç göz önüne alındığında 31.12.2017 sonrası ruhsatsız imalatlara engel olunabilecek ise uzatılmasının faydası olacağını düşünmekteyim.

 

Belediyelerden sokak rayicini öğrenmek için emlak vergisi borcu olmaması zorunlu mudur ?

 

Hayır zorunlu değildir. Web sitelerinden de öğrenebilirsiniz

 

 

Tahsisi yapılamayan sosyal donatı alanı olarak belirlenen yerler için başvuru yapılabilir mi ?

 

İmar planı yapılmış ise , örnek olarak eğitim alanı olarak belirlenmiştir ve Milli Eğitim bakanlığına tahsis edilmiştir ve üzerinde yapı vardır. Bu alana başvuru geçersizdir.

 

Ancak imar planı yapılmıştır. Uygulama görmemiş ve herhangi bir tahsis işlemi yapılmamış ve üzerine bina bulunmamaktadır. Bu alanlara başvuru yapılmasına engel bir durum bulunmamaktadır.

 

Saygılarımla

Sözleşmelerin Türk Lirasına çevrilmesi için ilgili firmalara yazı örneği

Hazırlayan: [email protected]                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           15.11.2018

 

Sayın …… Limited Şirketi

Muhasebe Birim Başkanlığı’na

  13 Eylül 2018 Tarihli ve 30534 Sayılı Resmî Gazete yayımlanan Türk Parası Kıymetini Korumu Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair cumhurbaşkanı kararına istinaden döviz cinsinden düzenlenen sözleşmelerin otuz gün içinde Türk lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmaktadır.

 Bu kapsamda tarafımızla düzenlenen …. tarihli sözleşmenizin … tarihli kur ile revize edilerek gönderilmesini rica ederiz.

Saygılarımızla

blur cash close up dollars
Photo by Burst on Pexels.com

 

 

Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı -Kimler Başvurabilir ?- Başvuru Konuları Nelerdir ?-Hibe Tutarı Ne kadardır ? ( İnfografikli Anlatım )

Teknogirişim Sermayesi Desteği Programına  Başvuru Konuları nelerdir ?

  1. Akıllı Ulaşım
  2. Enerji ve Temiz Teknolojiler
  3. Sanayide Dijital Dönüşüm
  4. İletişim ve Sayısal Dönüşüm
  5. Sağlık ve İyi Yaşam
  6. Sürdürülebilir Tarım ve Beslenme

Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı Zaman cetveli

Ekran Resmi 2018-09-15 14.56.39.png

  • Ön başvuruların alınması: 16 Kasım 2018
  • 1. Aşama faaliyetleri: 30 Kasım 2018
  • 2. aşama başvurularının alınması: 1 Aralık — 14 Aralık 2018
  • Girişimcilere ait belgelerin TÜBİTAK’a ulaştırması için son tarih: 24 Aralık 2018
  • Eksik başvuru belgelerin tamamlanması: 25 Aralık 2018–8 Ocak 2019
  • 2. aşama panel değerlendirmeleri: Ocak 2019 — Mart 2019
  • Desteklenmeye hak kazanan girişimcilerin duyurulması: Nisan 2019
  • Şirket kurulumu ve sözleşme imzalanması: Mayıs 2019
  • Destek başlangıç tarihi: 1 Haziran 2019

 

Teknogirişim Sermayesi Desteği Programına Başvuru Koşulları nelerdir ?

Programa ön başvuru tarihi itibariyle örgün öğrenim veren üniversitelerin;

  • Herhangi bir lisans programından bir yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenci,
  • Yüksek lisans veya doktora öğrencisi,
  • Lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini en çok 10 yıl önce almış kişi,

Akıllı ulaşım, enerji ve temiz teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, iletişim ve sayısal dönüşüm, sağlık ve iyi yaşam, sürdürülebilir tarım ve beslenme.” 

Başvurusu kabul edilen adaya 200.000 TL’ye kadar destek 1 Haziran 2019 itibariyle verilecektir.

Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı.png

Detaylı Bilgi : [email protected]

SERMAYESİNİ KAYBETMİŞ VEYA BORCA BATIK FİRMALAR BİRLEŞEBİLİR Mİ ?-EVREN ÖZMEN

Esas alınacak finansal tablolar

MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

Sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında birleşmeye katılma

MADDE 14 – (1)  Sermaye kaybı veya borca batık durumda olan bir şirket, kaybolan sermayeyi karşılayabilecek tutarda serbestçe tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir.

(2) Birleşmeye taraf olan bir şirketin, sermayesiyle kanuni yedek akçeleri kaybolmuş veya borca batık durumda olması halinde; birleşmeye taraf olan diğer şirketin kaybolan sermayeyi veya borca batıklık durumunu karşılayacak miktarda serbestçe tasarruf edebileceği özvarlığa sahip bulunduğu ve buna ilişkin tutarların, hesap şekli de gösterilerek doğrulandığı veya belirtilen durumların mevcut olmadığının doğrulandığı yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile ortaya konulur. Devrolunan şirketlerin denetime tabi olması halinde bu rapor, denetime tabi şirketin denetçisi tarafından da hazırlanabilir.

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması

Sermaye ile Kanuni Yedek Akçeler Toplamının Tamamının Karşılıksız Kalması

Borca batık olma durumu

(1) Borca batık olma durumu, şirketin aktiflerinin borçlarını karşılayamaması halidir.

(2) Borca batık durumda olmanın işaretleri, yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının belirlemelerinden ortaya çıkabilir.

(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim organı, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır.

(4) Yönetim organı, hem işletmenin devamlılığı esasına hem de aktiflerin muhtemel satış değerlerine göre çıkarılan ara bilânço üzerinden aktiflerin şirket alacaklarını karşılamaya yetmediğine karar vermesi ve 7 nci maddede belirtilen tedbirleri almaması halinde şirketin iflası için mahkemeye başvurur.

Borca Batık Şirketlerde Genel Kurul Hiç Bir Tedbir almaz ise ne olur ? EVREN ÖZMEN

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde, toplantıya çağrılan genel kurul;

a) Sermayenin üçte biri ile yetinilmesine ve Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımıyapılmasına,

b) Sermayenin tamamlanmasına,

c) Sermayenin artırılmasına,

karar verebilir.

Böyle bir karar vermez ise ;

Genel kurulun gerekli tedbirlerden birini almaması

 (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurulun, 7 nci maddede belirtilen tedbirlerden birine karar vermemesi halinde şirket kendiliğinden sona erer. Bu şekilde sona eren şirketin tasfiye işlemleri, Kanunun 536 ncı ve devamı maddelerine göre yürütülür.

group of people having a meeting
Photo by rawpixel.com on Pexels.com

Borca Batık Şirketlerde Sermayenin artırılmasına karar alınması halinde yapılacak işlemler nelerdir ?-EVREN ÖZMEN

Sermayenin artırılması

MADDE 10 – (1) Genel kurul tarafından;

a) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında artırılan sermayenin en az dörtte birinin ödenmesi şarttır.

b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında sermayenin en az yarısını karşılayacak tutarın tescilden önce ödenmesi zorunludur.

photo of city skyline during dusk
Photo by Bruno Glätsch on Pexels.com

Borca Batık Şirketlerde Genel Kurul Sermayenin Tamamlanmasına karar alır ise yapılacak işlemler nelerdir ?-EVREN ÖZMEN

Sermayenin tamamlanması

 (1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.

(2) Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.

(3) Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir.