Kooperatif aktifine kayıtlı gayrimenkullerin kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme yapılmayacağı hk.

Kooperatif aktifine kayıtlı gayrimenkullerin kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme yapılmayacağı hk.
Tarih 24/01/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.16.16.02-300-10-41-9
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.16.16.02-300-10-41-9

24/01/2011

Konu

:

Kooperatif aktifine kayıtlı gayrimenkullerin kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı dilekçenizde; 4572 sayılı Kanuna göre kurulan Birliğinize ait depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin, 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun 4 üncü maddesi gereğince, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulacak olan anonim şirkete ayni sermaye olarak konulacağından bahisle, söz konusu işlemin kısmi bölünme kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, kısmi bölünme kapsamında değerlendirilmesi halinde katma değer vergisi, damga vergisi ve harçlar yönünden yükümlülüğünüzün doğup doğmayacağı; işlemin kısmi bölünme sayılmaması halinde, cins tashihi öncesi aktife kayıtlı taşınmazların kayıtlı değer üzerinden devrinin; kurumlar, katma değer ve damga vergileri ile harca tabi olup olmadığı konularında bilgi verilmesi istenilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:

Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Devir, bölünme ve hisse değişimi” başlıklı 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde; “Kısmi bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimi temsilcisinin bilânçosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmi bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre; kısmi bölünme, sermaye şirketlerine (anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) veya bu nitelikteki yabancı kurumlara yönelik bir kavramolup, sermaye şirketi niteliği bulunmayan kooperatiflerin kısmi bölünme hükümlerine tabi tutulması söz konusu değildir. Dolayısıyla, Birliğinizin aktifine kayıtlı üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin mevcut veya yeni kurulacak olan bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması işleminin, Birliğiniz açısından satış hükmünde değerlendirilmesi gerekir.

Ancak, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, bu Kanuna göre kurulmuş bulunan kooperatifler ve birliklerin; birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar, birbirleri ya da üçüncü şahıslarla yaptıkları her türlü gayrimenkul alım satımı (üçüncü şahıslara terettüp eden vergi, resim ve harçlar hariç), ayrıca üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin satışı, bağış ve diğer ivazsız iktisapları ile bütün işleri için düzenlenecek senet, beyanname, taahhütname, sözleşme, vekaletname ve lehlerine yapılacak ipotek ve rehinleri kurumlar vergisi ve damga vergisi de dahil olmak üzere her türlü vergi, resim ve harçtan muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, 4572 sayılı Kanuna göre kurulan Birliğinizin depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin satışından doğan kazancın anılan Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinin konusunu oluşturmaktadır.

Aynı Kanunun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendi uyarınca;

Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.

İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.

Buna göre; kısmi bölünme hükümlerine tabi tutulması söz konusu olmayan Birliğinize ait depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin, kurulacak olan anonim şirkete devri işleminin, bahse konu taşınmazların en az iki tam yıl süreyle Birliğiniz aktifinde yer alması şartıyla, anılan madde hükmü uyarınca katma değer vergisinden müstesna tutulması mümkün bulunmaktadır.

HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN:

492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.” hükmü bulunmaktadır.

Buna göre, Birliğinize ait taşınmazların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulacak anonim şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin yapılacak işlemlerin, 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesine göre harçlardan istisna tutulması gerekmektedir.

DAMGA VERGİSİ YÖNÜNDEN:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 9 uncu maddesinde, Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

Mezkur Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” bölümünün 16 numaralı fıkrası ile anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.

Diğer taraftan, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun “Muafiyetler ve istisnalar” başlıklı 6 ncı maddesinde, “Bu Kanuna göre kurulmuş bulunan kooperatifler ve birliklerin faaliyetlerinde;

c)Birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar, birbirleri ya da üçüncü şahıslarla yaptıkları her türlü gayrimenkul alım satımı (üçüncü şahıslara terettüp eden vergi, resim ve harçlar hariç), ayrıca üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin satışı, bağış ve diğer ivazsız iktisapları ile bütün işleri için düzenlenecek senet, beyanname, taahhütname, sözleşme, vekâletname ve lehlerine yapılacak ipotek ve rehinler kurumlar vergisi ve damga vergisi de dahil olmak üzere her türlü vergi, resim ve harçtan,

müstesnadır.” hükmüne yer verilerek, söz konusu kooperatif ve birliklerin madde kapsamındaki işlemleri nedeniyle düzenlediği kağıtlara damga vergisi istisnası sağlanmıştır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Birliğinize ait depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin kurulacak olan anonim şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin olarak düzenlenecek kağıtların, 488 sayılı Kanuna ekli 2 sayılı Tablonun IV/16 fıkrası ve 4572 sayılı Kanunun 6/c maddesi uyarınca damga vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü tarafından yüklenicilere yapılacak hakediş ödemelerinden dolayı damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk. 2012-Mali Musavir Kemal Ozmen

T.C.

BOLU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı :B.07.4.DEF.0.14.10.00-DVK/680–41 26/09/2011

Konu : Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü tarafından

yüklenicilere yapılacak hakediş ödemelerinden

dolayı damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk.

İlgi : … tarih ve … sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünüzce, müteahhit firma … San. Tic. Ltd. Şti.ne yapılacak hakediş ödemelerinden dolayı damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında da, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olacağı, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin noksan ödenmesini gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği, ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların da müteselsilen sorumlu olacağı hükümleri yer almaktadır.

Mezkur Kanuna ekli (I) sayılı tablonun “IV-Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında, “Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli bir parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış ve açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar”ın damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere nispi damga vergisi oranı, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a fıkrasındaki kağıtlar için binde 8,25 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesinde, Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğinin bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesi ile Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğine bu Kanunun uygulanmasına dair işlemler yönünden muafiyet tanınmış olup, Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliği ile 488 sayılı Kanuna göre kişi konumunda bulunanlar arasında düzenlenen ve Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtların damga vergisine tabi tutulması ve verginin tamamının kişi konumunda bulunanlarca ödenmesi, verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde ise Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü çerçevesinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğinin de müteselsilen sorumlu tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, resmi daire sayılmayan kişi ve kuruluşlarca diğer kişi ve kuruluşlara yapılan mal ve hizmet bedeli ödemesine ilişkin düzenlenen kağıtlar Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlardan olmadığından, 488 sayılı Kanuna göre kişi konumunda bulunan Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünüzce yine kişi konumunda bulunan müteahhit firmaya yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a fıkrasına göre damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Defterdar

İşçilere ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar ile takip eden ayda yıllık izin ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların damga vergisi hk.

Başlık İşçilere ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar ile takip eden ayda yıllık izin ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların damga vergisi hk.
Tarih 27/09/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.26.15.01-DMG-62-2-11-85
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ESKİŞEHİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı :B.07.1.GİB.4.26.15.01-DMG-62-2-11-85 27/09/2011

Konu : İşçilere ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup

edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle

düzenlenen kağıtlar ile takip eden ayda yıllık izin

ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların

damga vergisi hk.

İlgi : … tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; şirketiniz işçilerine İş Kanunu hükümlerine istinaden yıllık izne başlamadan önce talep edenlere yıllık izin ücretine mahsuben izin avansı ödendiği ve takip eden ayda da bu yıllık izin ücretinden mahsuben izin ücreti tahakkuku yapıldığı, yıllık izin avansından ve tahakkuk ettirilen yıllık izin ücretinden damga vergisi kesintisi yapıldığı belirtilerek her iki ödemeden de damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait damga vergisini kişilerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, “Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar”ın binde 6 nispetinde damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasındaki kağıtlara ilişkin damga vergisi oranı binde 6,6 olarak belirlenmiştir.

Yukarıda yer alan kanun maddeleri uyarınca, şirketinizce işçilerinize ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların binde 6,6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması, takip eden ayda yıllık izin ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların ise, damga vergisine tabi tutulan avans miktarının mahsup edilmesinden sonra kalan kısmına binde 6,6 nispetinde damga vergisi uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde ettiği kazancının vergilendirilmesi

Başlık Kooperatifin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde ettiği kazancının vergilendirilmesi hk.
Tarih 23/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/9]-1052
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/9]-1052

23/11/2011

Konu

:

Kooperatifin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde ettiği kazancının vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; kooperatifinizin ../../1978 tarihinde 40 üye ile … kurulduğu ve 1979 yılında arsa alındığı ancak arsa üzerine inşaat yaptırılmadan önce bu arsadan bağımsız olarak bir müteahhitten bedel karşılığı olmak üzere 40 üyeye 40 adet daire satın alındığı, söz konusu arsanın ise 2007 yılında kat karşılığı 7,75 daire karşılığında başka bir müteahhide verilerek teslim alınan dairelerden bir kısmının satıldığı ve elde edilen gelirin de 40 üyeye dağıtılacağı belirtilerek bu dağıtımdan dolayı kooperatifinizin herhangi bir vergi sorumluluğunun olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

Kooperatifinize ilişkin olarak Başkanlığımız kayıtlarının incelenmesinden 1999 yılından itibaren kurumlar vergisi mükellefi olduğunuz tespit edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşacağı; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Menkul Sermaye İradı” başlığı altındaki 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, “İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b/i) alt bendinde ise tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) %15 tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, kooperatifinizin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde edilen kazancın, satışın yapıldığı hesap döneminin kurum kazancı olarak beyan edilmesi gerekmekte olup dairelerin satışı nedeniyle elde ettiğiniz kazancın üyelerinize dağıtılması halinde, dağıtılan kazançlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b/i) alt bendi gereğince kooperatifiniz tarafından tevkifat yapılması ve tevkif edilen gelir vergisinin muhtasar beyanname ile beyan edilerek süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatiflerde ortaklik devri 2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

2012–kooperatif anasözleşmesinin 17.maddesinde “Ortaklığın Devri” başlığı altında hüküm altına alınmıştır. Bu madde anasözleşmede aynen “Ortaklık, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek suretiyle 10’ncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebilir.
Yönetim Kurulu, bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz.
Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez.” şeklindedir.

Resmi belgede sahtecilik 2012 Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Resmi belgede sahtecilik

MADDE 204 – (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya SAHTE RESMİ BELGEYİ KULLANAN KİŞİ, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

Kooperatif Kuruluş Tescilinde İstenilen Evraklar 2012

Kooperatif Kuruluş Tescilinde İstenilen Evraklar
• Dilekçe (Ekte mevcut)
• Taahhütname (Ekte mevcut)
• Oda Kayıt Beyannamesi (Ekte mevcut)
• Bakanlık İzin Yazısı
• Kooperatif Ana Sözleşme Kitapçığı (noter onaylı 5 adet)
Sözleşmenin Tescil Süresi Noter Tasdiğinden İtibaren 15 gün’dür.
• Görev Taksimine ait Yönetim Kurulu Kararı – (Noter Tasdikli 2 Asıl – 2 Fotokopi)
• İmza Beyannamesi – (Noter Tasdikli 2 Asıl – 1 Fotokopi)
(Yetkililerin sıfatları ile hazırlanmış olup, kooperatif unvanı yazılmış olacak)
• Kurucuların Nüfus ve ikametgah Suretleri –1’er adet
(Muhtarlıktan veya Nüfus Müdürlüğünden)

• Kooperatif Anasözleşme İlan Özeti – 1 adet (Noter onayı aranmaz)
NOT: VEKALETNAME İLE İŞLEM YAPILACAKSA; “TİCARET SİCİL MEMURLUĞUNDA İŞLEM YAPMAYA YETKİLİDİR” İBARESİ VEKALETNAMEDE BULUNMALIDIR.
İlan Özeti’nde Anasözleşmelerin noter tasdik tarihi ile ilgili Bakanlığın kuruluş onay tarihi ve sayısı belirtilecektir.
Yapı Kooperatifleri​: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-92-93-94 ile kurucu ortaklar
Tüketim Kooperatifleri​: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-81-82-83 ile kurucu ortaklar
Mot.Taş. Kooperatifleri​: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-81-82-83 ile kurucu ortaklar
Tarımsal Kalkınma Koop.​: 1-2-3-4-5-6-7-26-27-28-29-31-32-59-69-70-86 ile kurucu ortaklar
ve geçici Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Sulama Koop.​: 2-3-4-5-6-7-23-24-25-27-30-60-71-87 ile kurucu ortaklar ve geçici
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Su Ürünleri Koop.​: 2-3-4-5-6-7-14-15-41-52-67 ile kurucu ortaklar ve geçici Yönetim
Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Pancar Ekicileri Koop.​: 1-2-3-4-15-16-17-28-39-55 ile kurucu ortaklar ve geçici Yönetim
​ Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Kooperatif Birlikleri (Tarım,​: 1-2-3-14-15-16-17-20-43-52-53-54-58-59-73-74-75 ile geçici
Ormancılık, Hayvancılık, ​ Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Su Ürünleri, Sulama ve

KOOPERATİFLER İÇİN BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE DE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİ HAFTA İÇİ 34,50 TL- HAFTA SONU 69 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR

KOOPERATİFLER İÇİN BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE DE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİ HAFTA İÇİ 34,50 TL- HAFTA SONU 69 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR.**

d) Posta veya Elden Tebliğ Listesi
e) En son seçilen Yönetim Kurulunun yayınlandığı(Tescil Edildiği) Ticaret Sicil Gazetesi
f ) Yevmiye Defterinin 2010 yılı tasdikli kapanışı

Genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce ..; Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.

2012 yilinda yapilacak kooperatif genel kurullarinda temsilci gorevlendirilmesi-YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARINDA BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ
GENEL KURUL TOPLANTILARINDA
BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

Yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarınca, genel kurul toplantıları için Bakanlık
Temsilcisi görevlendirilmesi isteminde bulunulması zorunludur.

1) Bakanlık Temsilcisi Görevlendirilmesi Başvuru için;
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edilir.(EK-1)
Dilekçe ekinde;

a) Çağrı için alınan kararın örneği (yönetim kurulu, denetim kurulu veya tasfiye memurları, üst birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
b) Çağrıyı yapanların yetkili olduklarını gösteren belge (Başvuru sahipleri, ticaret sicil memurluğundan kooperatifi temsile yetkili son yönetim kurulu üyeleri olduklarını gösterir yazı alacaklardır. Ticaret sicil memurluklarınca verilecek bu yazıda, başvuru sahiplerinin kooperatifin temsili konusunda yetkili oldukları, yetkilerinin başlangıç tarihi, yetki süreleri dolmuşsa yetkinin bitiş tarihi vb. hususlara yer vereceklerdir. Azlık tarafından çağrı yapılmakta ise çağrı iznini veren kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
c) Toplantı gündemi
ç) Vezne alındısı (Bakanlık Temsilcisi ücreti Muhasebe Yetkilisi-Mutemedi Alındısı – İzmir Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü 1. Katında bulunan Saymanlık servisine yatırılmaktadır.)

Kooperatife ait yapi ruhsatinin yenilenmesi 2012

1-3194 sayılı İmar Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre yapı ruhsatının yenilenmesi gerekir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına göre; “Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir.”
1163 sayılı sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre; “Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır…”
1163 sayılı sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre; “Kooperatif: 1. Anasözleşme gereğince, 2. Genel Kurul kararı ile, 3. İflasın açılmasıyla, 4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine, 5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle, 6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde, 7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla, dağılır.
Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.”
Sorunuzdan söz konusu inşaatların bir kooperatife ait olduğu, kooperatifin dağılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kooperatif yönetim kurulunun yetkili olduğu ve yapı ruhsatı yenileme işlemlerinin kooperatif yönetim kurulu adına yürütülebileceği, yenileme ruhsatının kooperatif adına düzenleneceği, kat irtifakı sahibi üyeler adına ruhsat düzenlenemeyeceği düşünülmektedir.
2- 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre; “Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.
Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır:..” Kaçak inşaata 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesinde açıklandığı şekilde hesaplanan para cezası verilecektir. Ancak maddede belirtilen şekilde hesaplanan ceza beşyüz Türk Lirasından az ise beşyüz Türk Lirası ceza(2011 yılında 550,35 TL) uygulanacaktır. İnşaatın durumuna göre hesaplanan ceza beşyüz Türk Lirasından fazla ise hesaplama sonucu bulunan miktarda ceza verilecektir.
Kaçak inşaatın yapı ruhsatına bağlanmış veya 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32’nci maddesine göre işlem yapılmış olması 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre işlem yapılmasını engellemez. Yapı ruhsata bağlanmış veya ruhsata aykırılık giderilmiş olsa bile kişinin imar mevzuatına aykırı davranmış olması idari para cezası uygulanmasını gerektirir. Belediye encümeninin ceza verip vermemekte takdir hakkı bulunmamaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde para cezası verilmesi gerektiğinden yapı durdurma tutanağının para cezası kararı verilmesi için bu on günlük süre bitmeden önce belediye encümenine gönderilmesi gerekir. Yıkım kararının ise bir aylık süre içerisinde yapı ruhsata bağlanmadığı takdirde alınması gerekir. Bir aylık süre içerisinde yapı ruhsata bağlanmadığı halde konuyu encümene sunmayan İmar ve Şehircilik Müdürü ve Belediye Başkanının hukuki sorumlulukları doğar.

Yapı Kooperatiflerinde Tapu İşlemleri 2012-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN

2012-Kooperatiflerin taşınmaz mal tasarrufları hakkındaki talepleri sırasında; 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 2 nci maddesi gereğince ticaret sicil memurluğundan alınması gerekli yetki belgesinin içeriği ile kooperatiflere ilişkin diğer hususlarda yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve uygulamada birliğin sağlanması amacıyla aşağıdaki açıklamalara ihtiyaç duyulmuştur.

1 Kooperatiflerin Taşınmaz Tasarrufları:

24.04.1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42 nci maddesinin ikinci fıkrasına, 06.10.1988 tarihli ve 3476 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesiyle eklenen, 6 ncı bentte, “Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulun niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulun asgari fiyatını belirlemek,” yetkisi kooperatif genel kurulunun yetkileri arasına alınmıştır.

Buna göre, taşınmaz mal alım ve satımı için öncelikle kooperatif genel kurulunca karar verilmiş olması gerekmektedir. Genel kurul, bu yetkisini devir ve terk edemeyeceği gibi 1163 sayılı Kanun’un 59 uncu maddesine 3476 sayılı Kanun ile eklenen “Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.” sekizinci fıkrası hükmü uyarınca yönetim kurulunun böyle bir yetkiyi kullanması hukuken mümkün değildir.

Diğer taraftan, 1163 sayılı Kanun’un 59 uncu maddesine 3476 sayılı Kanun’un 15 inci maddesiyle eklenen 4 üncü fıkrası, “Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır.”, 5 inci fıkrası ise “Alınacak gayrimenkulun kooperatifin amacına uygun olması gerekir.” hükmüne amirdir.

Bu nedenle, kooperatif temsilcilerince taşınmaz mal alımı, satımı veya satış vaadi sözleşmelerinin tapu siciline şerhi için talepte bulunulması halinde, 2644 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi uyarınca ticaret sicil memurluğundan alınıp ibraz edilen yetki belgesinde;

a) Kooperatifi temsile yetkili kişi veya kişilerin kimler olduğu,

b) Genel kurulca, tapu kaydı gözetilerek hangi taşınmaz malın satın alınacağının
belirlenmesinin gerekmediği, yalnızca taşınmaz malın niteliği (konut yapımına elverişli olması vb.) ve yeri (belirlenen bir il, ilçe veya bölge sınırları içinde olmak gibi) konusunda belirtme yapılmasının yeterli olduğu, mutlak surette ada ve parsel numaralarının belirtilmesinin zorunlu olmadığı,

c) Genel kurulca; il, ilçe veya bölge sınırlaması yapılan taşınmaz malın azami olarak hangi fiyatla satın alınabileceği, ya da kooperatifin kayden maliki bulunduğu hangi taşınmazın asgari hangi fiyatla satılabileceği ile alım veya satımda takip edilecek usul konusunda kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiğine ilişkin bilgilerin olup olmadığının araştırılması gerekmekte olup, bu bilgilerin bulunması halinde talebin karşılanması gerekmektedir.

Ayrıca, yetki belgesinde, genel kurulca alınmış karardan bahsedilmemesi halinde ise, noterden tasdikli genel kurul kararına istinaden talebin karşılanması, aksi halde reddi gerekmektedir.

Emlak vergisi uygulaması bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların yükümlülükleri önem arz etmektedir

Emlak vergisi uygulaması bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların yükümlülükleri önem arz etmektedir. Emlak Vergisi Kanunu’nun “mükellef” başlığını taşıyan 3 ve 13. maddelerinde, bina ve arazi vergisini bina ve arazinin malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa bina ve araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyecekleri hükme bağlanmıştır.
Burada bir konuya açıklık getirmekte fayda vardır. 3194 sayılı İmar Kanununun 31. maddesine göre inşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Ancak, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre, bina vergisi mükellefiyetinin doğması için yapı ve yapı kullanma izni bulunması zorunluluğu olmayıp, kısmen veya tamamen kullanılmaya başlanılmış bir binanın bulunması yeterlidir. Danıştay 9. Dairesinin 12/02/1976 tarih ve Esas No: 1975/2226 ve Karar No: 1976/433 sayılı Kararında; arsaları üzerinde başkalarına ait gecekondular bulunsa bile mükelleflerin gecekonduların emlak vergisini ödemekle yükümlü olduğuna karar verilmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinde; Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesinin zorunlu olduğu,
Bildirimlerin;
a) Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde,
b) Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde,
Yukarıdaki fıkralarda yazılı haller bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulduğu takdirde bildirimin, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde,
Emlakin bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verileceği,
Hükümlerine yer verilmiş,
Emlak Vergisi Kanunu’nun 33. maddesinde de, vergi değerini tadil eden sebepler; 1. fıkrasında yeni bina inşa edilmesi, 6. fıkrasında da, bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi şeklinde sıralanmıştır.
Bu hükümler karşısında emlak vergisi mükellefiyeti bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir. Kooperatifin bina inşa etmek amacıyla temin ettiği arsa nedeniyle satın alınan tarih itibariyle süresinde emlak vergisi (arsa) bildirgesini vermek suretiyle mükellefiyet tesis ettirmesi gerekmektedir. Arsa üzerine bina inşa ettirmekle birlikte bu inşaatlar henüz tamamlanmamışsa kooperatifçe arsa vergisi ödenmesine devam edilecektir.
Ortakların bina vergisi mükellefiyeti ise, tapu devirleri de aynı tarihte yapılmak şartıyla inşaatların bitiş tarihini takip eden bütçe yılından itibaren başlayacaktır. İnşaatlar bittiği halde ortaklara tapu yoluyla devir edilmemişse kooperatif için bina vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Kooperatif ortaklarının, binaları adlarına tapu tescil işleminin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar, tapu tescil işlemi bütçe yılının son üç ayı içinde yapılmışsa üç ay içinde ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi vermesi gerekir. Emlak (bina) vergisi mükellefiyetlerinin ise adlarına tapu tescil işleminin yapıldığı tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlaması gerekmektedir. Dolayısıyla ortakların verecekleri emlak (bina) vergisi bildirgesinin “Bina Bildirimi” bölümündeki “İktisap Tarihi” kısmına tapunun verildiği tarihin yazılması gerekmektedir.
Kooperatifin bina inşa etmek amacıyla temin ettiği arsa üzerine inşa edilen binalar ortaklar adına tapuda devir yapılmadıkça malik olarak kooperatif mükellef durumundadır. Tapuların ortaklara devredilmesi ile birlikte ortakların mükellefiyeti başlamaktadır. Bu husus mükellefin değişmesi olarak ortaya çıkmakta, her bir ortak tarafından ayrı ayrı emlak vergisi bildirimi verilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak; kooperatifler tarafından inşa edilen, ancak ortaklar (iştirakçiler) adına tapuları verilmeyen binalar için tapu devri yapılıncaya kadar bina vergisi mükellefi ilgili kooperatiflerdir. Bu nedenle, söz konusu binalara ait bildirimlerin kooperatiflerce verilmesi ve verginin de kooperatiflerce ödenmesi gerekir.
Ortakların bina vergisi mükellefiyeti ise, adlarına tapu verildiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacaktır. Ancak, kooperatifler tarafından yaptırılan ve ortaklara dağıtılmakla beraber mülkiyeti henüz kooperatif uhdesinde bulunan binalar için ortaklarca bildirim verilmiş ise verilen bildirimlerin kooperatiflerce verilmiş kabul edilerek ortaklar adına yapılan tarhiyatın terkini ve tahakkukun kooperatif adına düzeltilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre; bina vergisi mükellefiyetinin doğması için yapı ve yapı kullanma izni bulunması veya kat mülkiyetine geçilmesi zorunluluğu olmayıp, kısmen veya tamamen kullanılmaya başlanılmış bir binanın bulunması yeterlidir.

Kooperatiflerde Kanunun 42. ve Anasözleşmenin 23.maddelerinde sayılanların dışında muhtelif maddelerinde genel kurula ait olduğu belirtilen görev ve yetkiler 2012 Kooperatif danismani mali musavir Kemal Ozmen


01-Anasözleşmenin yeni çıkarılan bir yasaya intibakı gerekiyor ise, (3476 sayılı kanun gibi)
02-OSB organlarında kooperatifi temsil edecek kişilerin seçimi,
03-Kamu kurum ve idareleri, yapılan işlerle ilgili genel kurul kararı istiyor ise,
04-KK’nun 46/2 ve Anasözleşmenin 31.maddesine göre 4 ortaktan az olmamak üzere, en az ortak sayısının 1/10’u tarafından müşterek ve noterden gönderilen genel kurul gündem maddesi,
05-Yeni alınan ortaklardan farklı bir ödeme isteniyorsa,
06-Çıkan veya çıkarılan ortaklara yapılacak ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği nedeniyle üç yılı aşmamak üzere geciktirilmek isteniyorsa, (KK 17)
07-Sabit bedelle veya ödemesiz ortak alınmak isteniyorsa, (Gerekçe ve ortağın adı)
08-Bazı ortaklara tercihli tahsis yöntemiyle işyeri verilecek ise, (Gerekçe ve ortağın adı)
09-Borçlu ortaklarla ilgili karar alınmak isteniyorsa.
10-Çekilecek kur’a da özellik gösteren bir husus var ise, (Yanyana gelme gibi)
11-Gelir-gider farkının ortaklara dağıtılması isteniyorsa,
12-Bağış yapılması isteniyorsa, (Bağışın miktarı, kooperatifin bünyesini sarsmaması)
13-Kamu kurum ve idarelerine taahhüt veya teminat verilmesi gerekiyorsa,
14-Tapuda yapılması gereken hertürlü işlem, genel kurul kararını gerektirir.
15-Bakanlıkça görüşülmesi istenilen konular, (açık ve anlaşılır bir şekilde)
16-Kooperatifin feshi veya başka bir kooperatifle birleşmesi gerekiyor ise,
17-Kooperatif amaç ve tür değişikliği yaparak işletme kooperatifine dönüşmek isteniyorsa,
18-Haklarında kamu davası açılmış yönetim kurulu üyelerinin göreve devam edip etmeyecekleri konusu, (KK 56)
19-Uzlaşma, ibralaşma, bir alacaktan vazgeçme gibi işler sözkonusu ise,
20-Yönetim kurulu ve denetim kurulunca gerek görülen herhangi bir konu,

Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği görev ve yetkiler-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği görev ve yetkiler
-KK’nun 42. ve Anasözleşme 23.maddelerinde sayılanlar.
​-Kanun:
1-Anasözleşmeyi değiştirmek,
2-Yönetim kurulu, denetim kurulu ve tasfiye memurlarını seçmek,
3-Bilanço ve gerektiğinde, gelir-gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak,
4-Yönetim kurulu üyelerini ve denetçileri ibra etmek,
5-Kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek,
6-Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usül ile fiyatı hakkında karar vermek,
7-İmalat ve inşaat işlerinin yapılma yöntemini belirlemek,
8-Yapı kooperatiflerinde orak sayısı ile işyeri veya konut sayısını belirlemek,

Genel kurullarda bütün ortakların hazır bulunması-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

5-Genel kurullarda bütün ortakların hazır bulunması
-KK’nun 47.maddesinin uygulanması ile ilgili olarak bütün ortakların veya temsilcilerin hazır bulunması ve bir itirazın olmaması halinde çağrı hakkındaki hükümlere uyulmadan genel kurulun yapılması mümkün olabilmektedir.

Genel kurullarda oy hakkı ve temsil-2018-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Genel kurullarda oy hakkı ve temsil

DETAYLI BİLGİ İÇİN [email protected]
01-Her ortağın genel kurula katılma, oy kullanma, seçme ve seçilme hakkı vardır.
02-Oy hakkı, ortağın temel haklarından biri olup, devredilemez ve sınırlandırılamaz. Bu konuda herhangi bir sözleşme yapılamaz. Yapılsa bile geçersizdir.
03-Genel kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir.

özmen-2
Evren ÖZMEN-Mesleki yayınlar

04-Ortak sayısı 1000’e kadar olan kooperatiflerde, bir ortak başka bir ortağı veya eş ve birinci derecede akrabasını temsilci tayin edebilir. Ortak sayısı 1000’i geçen kooperatiflerde, temsil sayısı 9’a kadardır. Ancak ortak sayısı 500’ü geçen kooperatiflerde organ seçiminde bir vekalet kullanılabilmektedir.

20121216-224032.jpg
Kooperatif genel kurul işlemleri-Kitap

05-Vekalet, yazılı olarak verilmelidir. Şekil şartı yoktur. Noterden olması gerekmemektedir. Asıl nüsha olmalıdır. Faks ve fotokopi kabul edilmemektedir.
06-Bir işyerine birden çok ortak kayıtlı ise, bunlardan biri temsilci olarak oy hakkını kullanır. Şirketlerde de gerçek kişi, şirketi temsil eder.
07-Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kişiler vekaleten oy kullanamazlar.
08-Kooperatifin işlerinin görülmesine katılmış olanlar da, yönetim kurulu ibrasında oy kullanamazlar. Ayrıca ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı,kocası, yahus usul furüg ile kooperatif arasındaki şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamazlar.
09-Avukatlık ilişkisi, genel kurulda temsil hakkı doğurmaz.
10-Oylamalar, kural olarak el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak genel kurulca gizli oya başvurulabilir.
11-Ortak sayısı 500’ü geçen kooperatiflerde organ seçimlerinin gizli yapılması şarttır.

Detaylı sorularınız ve mali müşavirlik hizmet talepleriniz için

[email protected]

Genel kurullarda nisap (çoğunluk)-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

ekran-resmi-2016-10-22-19-29-31

Genel kurullarda nisap (çoğunluk)
1-Bütün genel kurullarda toplantı çoğunluğu 1/4
2-Karar sayısı, genel kurulda mevcut oyların yarıdan fazlasıdır.
3-Anasözleşme değişikliği, dağılma ve birleşmede çoğunluk, mevcudun 2/3’ü dür.
4-Şahsi sorumlulukların ağırlaştırılmasında ve ek ödeme yükümlülüğü getirilmesinde çoğunluk, bütün ortakların 3/4’ü dür.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Genel kurula çağrı zamanı, şekli ve süresi-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Genel kurula çağrı zamanı, şekli ve süresi
1-Olağan genel kurulun, yılın ilk altı ayı içinde yapılması,
2-Anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplanır.
3-Çağrının toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok iki ay içinde yapılması gerekmektedir.
4-Birinci toplantıda çoğunluk olmaz ise, yapılan çağrıda ikinci toplantının tarihi, saati ve yeri yazılmak suretiyle yeni bir bildirime gerek kalmaksızın toplantı yapılabilir.
5-İki toplantı arasında en az 7 ve en fazla 30 gün süre bulunması gerekir.
6-Sürelerin hesabında duyuru ve toplantı günleri dahil değildir.
7-KK’nun 47.maddesine göre yapılan genel kurullarda çağrı hakkındaki hükümlere uyulmayabilir.
8-Bakanlık temsilcisi için genel kuruldan en az 15 gün önce başvuruda

Kooperatiflerde Genel kurul yapmaya yetkili olanlar 2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

1-Genel kurul yapmaya yetkili olanlar
1-Yönetim kurulu,
2-Denetçiler,
3-Ortağı olduğu üst birlik,
4-Tasfiye memurları,
5-İlgili Bakanlık,
6-Dört ortaktan az olmamak üzere ortak sayısının enaz 1/10’unun Mahkemeden alacağı karar üzerine genel kurulu çağrıya yetkilidir.

Kooperatifin arsasını hisseleri oranında ortaklarına devir etmesi işleminin muafiyeti etkileyip etkilemeyeceği 2012 tarihli kooperatifler hakkinda muktezahk.-Kooperatif Danışmanı Mali musavir Kemal OZMEN

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:19/01/2012
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Kooperatifin arsasını hisseleri oranında ortaklarına devir etmesi işleminin muafiyeti etkileyip etkilemeyeceği hk.
Tarih 29/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-2145
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-2145

29/11/2011

Konu

:

Kooperatifin arsasını hisseleri oranında ortaklarına devir etmesi.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, muhtasar yönünden …… Vergi Dairesinin ……. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu ve üye sayınızın azalması ve çıkan diğer sorunlar nedeniyle tasfiyeyi düşündüğünüzü belirterek, aktifinizde bulunan arsayı tasfiye nedeniyle ortaklarınıza hisseleri oranında devretmeniz halinde bu durumun; Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu kapsamında değerlendirilmesi yönünde Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

Konuyla ilgili 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başılıklı bölümünde, kooperatif muafiyeti ile ilgili olarak ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup “4.13.1. Muafiyet Şartları” başlıklı bölümünde de, kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

– Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

– Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

– Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına,

– Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara fiilen uyulması gerektiği, ayrıca bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatiflerin, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiştir.

Tebliğin “4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde ise “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir. Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifinizin tasfiyeye tabi tutularak sahibi olduğu arsayı üyelerine hisseleri oranında devretmesi, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemlerin ortak dışı işlem sayılması nedeniyle, bu işleminiz muafiyet şartının ihlali olarak değerlendirilecek ve bu şartın ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilerek kurumlar vergisine tabi tutulmanız gerekmektedir.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir ve kurumlar vergilerine mahsubun tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, anılan maddenin (6/b-i) bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) % 15 tevkifat yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, kooperatifinizin ortaklarından topladığı aidatların iade edilen tutarları üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Ancak, kooperatifin sahip olduğu arsayı ortaklara hisseleri oranında devretmesi halinde dağıtımı yapılacak arsanın emsal bedeli ile ortaklardan toplanan aidatlar arasındaki olumlu fark üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (6-b-i) bendine göre %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, vergiye tabi olduğu,

17/4-r maddesinde ise; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin istisna olduğu,

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamında yer almadığı, İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, kooperatifiniz tarafından 2002 yılında iktisap edilen ancak, konut elde etme amacının gerçekleşmemesi nedeniyle üyelere devredilen arsa, en az iki tam yıl süreyle kooperatifin aktifinde bulunmuş olması kaydıyla KDV’den istisna olacaktır.

III- HARÇLAR KANUNU AÇISINDAN:

492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde, “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanuna ekli (4) sayılı tarifenin I/20-a fıkrasında; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şüyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı binde 16,5 oranında tapu harcı aranılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, kooperatifiniz tarafından konut yapmak amacıyla 2002 yılında iktisap edilen arsaların, kooperatifinizin tasfiye edilmesi nedeniyle üyelere devredilmesinden, 492 Sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin I/20-a fıkrası uyarınca devir eden ve devir alandan binde 16,5 oranında tapu harcı alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.