Resmi belgede sahtecilik 2012 Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Resmi belgede sahtecilik

MADDE 204 – (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya SAHTE RESMİ BELGEYİ KULLANAN KİŞİ, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

Kooperatif Kuruluş Tescilinde İstenilen Evraklar 2012

Kooperatif Kuruluş Tescilinde İstenilen Evraklar
• Dilekçe (Ekte mevcut)
• Taahhütname (Ekte mevcut)
• Oda Kayıt Beyannamesi (Ekte mevcut)
• Bakanlık İzin Yazısı
• Kooperatif Ana Sözleşme Kitapçığı (noter onaylı 5 adet)
Sözleşmenin Tescil Süresi Noter Tasdiğinden İtibaren 15 gün’dür.
• Görev Taksimine ait Yönetim Kurulu Kararı – (Noter Tasdikli 2 Asıl – 2 Fotokopi)
• İmza Beyannamesi – (Noter Tasdikli 2 Asıl – 1 Fotokopi)
(Yetkililerin sıfatları ile hazırlanmış olup, kooperatif unvanı yazılmış olacak)
• Kurucuların Nüfus ve ikametgah Suretleri –1’er adet
(Muhtarlıktan veya Nüfus Müdürlüğünden)

• Kooperatif Anasözleşme İlan Özeti – 1 adet (Noter onayı aranmaz)
NOT: VEKALETNAME İLE İŞLEM YAPILACAKSA; “TİCARET SİCİL MEMURLUĞUNDA İŞLEM YAPMAYA YETKİLİDİR” İBARESİ VEKALETNAMEDE BULUNMALIDIR.
İlan Özeti’nde Anasözleşmelerin noter tasdik tarihi ile ilgili Bakanlığın kuruluş onay tarihi ve sayısı belirtilecektir.
Yapı Kooperatifleri​: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-92-93-94 ile kurucu ortaklar
Tüketim Kooperatifleri​: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-81-82-83 ile kurucu ortaklar
Mot.Taş. Kooperatifleri​: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-81-82-83 ile kurucu ortaklar
Tarımsal Kalkınma Koop.​: 1-2-3-4-5-6-7-26-27-28-29-31-32-59-69-70-86 ile kurucu ortaklar
ve geçici Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Sulama Koop.​: 2-3-4-5-6-7-23-24-25-27-30-60-71-87 ile kurucu ortaklar ve geçici
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Su Ürünleri Koop.​: 2-3-4-5-6-7-14-15-41-52-67 ile kurucu ortaklar ve geçici Yönetim
Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Pancar Ekicileri Koop.​: 1-2-3-4-15-16-17-28-39-55 ile kurucu ortaklar ve geçici Yönetim
​ Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Kooperatif Birlikleri (Tarım,​: 1-2-3-14-15-16-17-20-43-52-53-54-58-59-73-74-75 ile geçici
Ormancılık, Hayvancılık, ​ Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Su Ürünleri, Sulama ve

KOOPERATİFLER İÇİN BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE DE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİ HAFTA İÇİ 34,50 TL- HAFTA SONU 69 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR

KOOPERATİFLER İÇİN BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE DE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİ HAFTA İÇİ 34,50 TL- HAFTA SONU 69 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR.**

d) Posta veya Elden Tebliğ Listesi
e) En son seçilen Yönetim Kurulunun yayınlandığı(Tescil Edildiği) Ticaret Sicil Gazetesi
f ) Yevmiye Defterinin 2010 yılı tasdikli kapanışı

Genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce ..; Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.

2012 yilinda yapilacak kooperatif genel kurullarinda temsilci gorevlendirilmesi-YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARINDA BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ
GENEL KURUL TOPLANTILARINDA
BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ

Yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarınca, genel kurul toplantıları için Bakanlık
Temsilcisi görevlendirilmesi isteminde bulunulması zorunludur.

1) Bakanlık Temsilcisi Görevlendirilmesi Başvuru için;
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edilir.(EK-1)
Dilekçe ekinde;

a) Çağrı için alınan kararın örneği (yönetim kurulu, denetim kurulu veya tasfiye memurları, üst birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
b) Çağrıyı yapanların yetkili olduklarını gösteren belge (Başvuru sahipleri, ticaret sicil memurluğundan kooperatifi temsile yetkili son yönetim kurulu üyeleri olduklarını gösterir yazı alacaklardır. Ticaret sicil memurluklarınca verilecek bu yazıda, başvuru sahiplerinin kooperatifin temsili konusunda yetkili oldukları, yetkilerinin başlangıç tarihi, yetki süreleri dolmuşsa yetkinin bitiş tarihi vb. hususlara yer vereceklerdir. Azlık tarafından çağrı yapılmakta ise çağrı iznini veren kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
c) Toplantı gündemi
ç) Vezne alındısı (Bakanlık Temsilcisi ücreti Muhasebe Yetkilisi-Mutemedi Alındısı – İzmir Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü 1. Katında bulunan Saymanlık servisine yatırılmaktadır.)

Kooperatife ait yapi ruhsatinin yenilenmesi 2012

1-3194 sayılı İmar Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre yapı ruhsatının yenilenmesi gerekir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına göre; “Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir.”
1163 sayılı sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre; “Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır…”
1163 sayılı sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre; “Kooperatif: 1. Anasözleşme gereğince, 2. Genel Kurul kararı ile, 3. İflasın açılmasıyla, 4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine, 5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle, 6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde, 7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla, dağılır.
Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.”
Sorunuzdan söz konusu inşaatların bir kooperatife ait olduğu, kooperatifin dağılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kooperatif yönetim kurulunun yetkili olduğu ve yapı ruhsatı yenileme işlemlerinin kooperatif yönetim kurulu adına yürütülebileceği, yenileme ruhsatının kooperatif adına düzenleneceği, kat irtifakı sahibi üyeler adına ruhsat düzenlenemeyeceği düşünülmektedir.
2- 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre; “Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.
Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır:..” Kaçak inşaata 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesinde açıklandığı şekilde hesaplanan para cezası verilecektir. Ancak maddede belirtilen şekilde hesaplanan ceza beşyüz Türk Lirasından az ise beşyüz Türk Lirası ceza(2011 yılında 550,35 TL) uygulanacaktır. İnşaatın durumuna göre hesaplanan ceza beşyüz Türk Lirasından fazla ise hesaplama sonucu bulunan miktarda ceza verilecektir.
Kaçak inşaatın yapı ruhsatına bağlanmış veya 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32’nci maddesine göre işlem yapılmış olması 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre işlem yapılmasını engellemez. Yapı ruhsata bağlanmış veya ruhsata aykırılık giderilmiş olsa bile kişinin imar mevzuatına aykırı davranmış olması idari para cezası uygulanmasını gerektirir. Belediye encümeninin ceza verip vermemekte takdir hakkı bulunmamaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde para cezası verilmesi gerektiğinden yapı durdurma tutanağının para cezası kararı verilmesi için bu on günlük süre bitmeden önce belediye encümenine gönderilmesi gerekir. Yıkım kararının ise bir aylık süre içerisinde yapı ruhsata bağlanmadığı takdirde alınması gerekir. Bir aylık süre içerisinde yapı ruhsata bağlanmadığı halde konuyu encümene sunmayan İmar ve Şehircilik Müdürü ve Belediye Başkanının hukuki sorumlulukları doğar.

Yapı Kooperatiflerinde Tapu İşlemleri 2012-Kooperatif Danışmanı Mali Müşavir Kemal ÖZMEN

2012-Kooperatiflerin taşınmaz mal tasarrufları hakkındaki talepleri sırasında; 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 2 nci maddesi gereğince ticaret sicil memurluğundan alınması gerekli yetki belgesinin içeriği ile kooperatiflere ilişkin diğer hususlarda yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve uygulamada birliğin sağlanması amacıyla aşağıdaki açıklamalara ihtiyaç duyulmuştur.

1 Kooperatiflerin Taşınmaz Tasarrufları:

24.04.1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42 nci maddesinin ikinci fıkrasına, 06.10.1988 tarihli ve 3476 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesiyle eklenen, 6 ncı bentte, “Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulun niteliğini, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulun asgari fiyatını belirlemek,” yetkisi kooperatif genel kurulunun yetkileri arasına alınmıştır.

Buna göre, taşınmaz mal alım ve satımı için öncelikle kooperatif genel kurulunca karar verilmiş olması gerekmektedir. Genel kurul, bu yetkisini devir ve terk edemeyeceği gibi 1163 sayılı Kanun’un 59 uncu maddesine 3476 sayılı Kanun ile eklenen “Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.” sekizinci fıkrası hükmü uyarınca yönetim kurulunun böyle bir yetkiyi kullanması hukuken mümkün değildir.

Diğer taraftan, 1163 sayılı Kanun’un 59 uncu maddesine 3476 sayılı Kanun’un 15 inci maddesiyle eklenen 4 üncü fıkrası, “Kooperatiflerce alınması kararlaştırılan gayrimenkullerin alımının, tapu devri veya tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile yapılması şarttır.”, 5 inci fıkrası ise “Alınacak gayrimenkulun kooperatifin amacına uygun olması gerekir.” hükmüne amirdir.

Bu nedenle, kooperatif temsilcilerince taşınmaz mal alımı, satımı veya satış vaadi sözleşmelerinin tapu siciline şerhi için talepte bulunulması halinde, 2644 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi uyarınca ticaret sicil memurluğundan alınıp ibraz edilen yetki belgesinde;

a) Kooperatifi temsile yetkili kişi veya kişilerin kimler olduğu,

b) Genel kurulca, tapu kaydı gözetilerek hangi taşınmaz malın satın alınacağının
belirlenmesinin gerekmediği, yalnızca taşınmaz malın niteliği (konut yapımına elverişli olması vb.) ve yeri (belirlenen bir il, ilçe veya bölge sınırları içinde olmak gibi) konusunda belirtme yapılmasının yeterli olduğu, mutlak surette ada ve parsel numaralarının belirtilmesinin zorunlu olmadığı,

c) Genel kurulca; il, ilçe veya bölge sınırlaması yapılan taşınmaz malın azami olarak hangi fiyatla satın alınabileceği, ya da kooperatifin kayden maliki bulunduğu hangi taşınmazın asgari hangi fiyatla satılabileceği ile alım veya satımda takip edilecek usul konusunda kooperatif yönetim kuruluna yetki verildiğine ilişkin bilgilerin olup olmadığının araştırılması gerekmekte olup, bu bilgilerin bulunması halinde talebin karşılanması gerekmektedir.

Ayrıca, yetki belgesinde, genel kurulca alınmış karardan bahsedilmemesi halinde ise, noterden tasdikli genel kurul kararına istinaden talebin karşılanması, aksi halde reddi gerekmektedir.

Emlak vergisi uygulaması bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların yükümlülükleri önem arz etmektedir

Emlak vergisi uygulaması bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların yükümlülükleri önem arz etmektedir. Emlak Vergisi Kanunu’nun “mükellef” başlığını taşıyan 3 ve 13. maddelerinde, bina ve arazi vergisini bina ve arazinin malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa bina ve araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyecekleri hükme bağlanmıştır.
Burada bir konuya açıklık getirmekte fayda vardır. 3194 sayılı İmar Kanununun 31. maddesine göre inşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Ancak, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre, bina vergisi mükellefiyetinin doğması için yapı ve yapı kullanma izni bulunması zorunluluğu olmayıp, kısmen veya tamamen kullanılmaya başlanılmış bir binanın bulunması yeterlidir. Danıştay 9. Dairesinin 12/02/1976 tarih ve Esas No: 1975/2226 ve Karar No: 1976/433 sayılı Kararında; arsaları üzerinde başkalarına ait gecekondular bulunsa bile mükelleflerin gecekonduların emlak vergisini ödemekle yükümlü olduğuna karar verilmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinde; Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesinin zorunlu olduğu,
Bildirimlerin;
a) Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde,
b) Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde,
Yukarıdaki fıkralarda yazılı haller bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulduğu takdirde bildirimin, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde,
Emlakin bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verileceği,
Hükümlerine yer verilmiş,
Emlak Vergisi Kanunu’nun 33. maddesinde de, vergi değerini tadil eden sebepler; 1. fıkrasında yeni bina inşa edilmesi, 6. fıkrasında da, bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi şeklinde sıralanmıştır.
Bu hükümler karşısında emlak vergisi mükellefiyeti bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir. Kooperatifin bina inşa etmek amacıyla temin ettiği arsa nedeniyle satın alınan tarih itibariyle süresinde emlak vergisi (arsa) bildirgesini vermek suretiyle mükellefiyet tesis ettirmesi gerekmektedir. Arsa üzerine bina inşa ettirmekle birlikte bu inşaatlar henüz tamamlanmamışsa kooperatifçe arsa vergisi ödenmesine devam edilecektir.
Ortakların bina vergisi mükellefiyeti ise, tapu devirleri de aynı tarihte yapılmak şartıyla inşaatların bitiş tarihini takip eden bütçe yılından itibaren başlayacaktır. İnşaatlar bittiği halde ortaklara tapu yoluyla devir edilmemişse kooperatif için bina vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Kooperatif ortaklarının, binaları adlarına tapu tescil işleminin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar, tapu tescil işlemi bütçe yılının son üç ayı içinde yapılmışsa üç ay içinde ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi vermesi gerekir. Emlak (bina) vergisi mükellefiyetlerinin ise adlarına tapu tescil işleminin yapıldığı tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlaması gerekmektedir. Dolayısıyla ortakların verecekleri emlak (bina) vergisi bildirgesinin “Bina Bildirimi” bölümündeki “İktisap Tarihi” kısmına tapunun verildiği tarihin yazılması gerekmektedir.
Kooperatifin bina inşa etmek amacıyla temin ettiği arsa üzerine inşa edilen binalar ortaklar adına tapuda devir yapılmadıkça malik olarak kooperatif mükellef durumundadır. Tapuların ortaklara devredilmesi ile birlikte ortakların mükellefiyeti başlamaktadır. Bu husus mükellefin değişmesi olarak ortaya çıkmakta, her bir ortak tarafından ayrı ayrı emlak vergisi bildirimi verilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak; kooperatifler tarafından inşa edilen, ancak ortaklar (iştirakçiler) adına tapuları verilmeyen binalar için tapu devri yapılıncaya kadar bina vergisi mükellefi ilgili kooperatiflerdir. Bu nedenle, söz konusu binalara ait bildirimlerin kooperatiflerce verilmesi ve verginin de kooperatiflerce ödenmesi gerekir.
Ortakların bina vergisi mükellefiyeti ise, adlarına tapu verildiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacaktır. Ancak, kooperatifler tarafından yaptırılan ve ortaklara dağıtılmakla beraber mülkiyeti henüz kooperatif uhdesinde bulunan binalar için ortaklarca bildirim verilmiş ise verilen bildirimlerin kooperatiflerce verilmiş kabul edilerek ortaklar adına yapılan tarhiyatın terkini ve tahakkukun kooperatif adına düzeltilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre; bina vergisi mükellefiyetinin doğması için yapı ve yapı kullanma izni bulunması veya kat mülkiyetine geçilmesi zorunluluğu olmayıp, kısmen veya tamamen kullanılmaya başlanılmış bir binanın bulunması yeterlidir.

Kooperatiflerde Kanunun 42. ve Anasözleşmenin 23.maddelerinde sayılanların dışında muhtelif maddelerinde genel kurula ait olduğu belirtilen görev ve yetkiler 2012 Kooperatif danismani mali musavir Kemal Ozmen


01-Anasözleşmenin yeni çıkarılan bir yasaya intibakı gerekiyor ise, (3476 sayılı kanun gibi)
02-OSB organlarında kooperatifi temsil edecek kişilerin seçimi,
03-Kamu kurum ve idareleri, yapılan işlerle ilgili genel kurul kararı istiyor ise,
04-KK’nun 46/2 ve Anasözleşmenin 31.maddesine göre 4 ortaktan az olmamak üzere, en az ortak sayısının 1/10’u tarafından müşterek ve noterden gönderilen genel kurul gündem maddesi,
05-Yeni alınan ortaklardan farklı bir ödeme isteniyorsa,
06-Çıkan veya çıkarılan ortaklara yapılacak ödeme, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği nedeniyle üç yılı aşmamak üzere geciktirilmek isteniyorsa, (KK 17)
07-Sabit bedelle veya ödemesiz ortak alınmak isteniyorsa, (Gerekçe ve ortağın adı)
08-Bazı ortaklara tercihli tahsis yöntemiyle işyeri verilecek ise, (Gerekçe ve ortağın adı)
09-Borçlu ortaklarla ilgili karar alınmak isteniyorsa.
10-Çekilecek kur’a da özellik gösteren bir husus var ise, (Yanyana gelme gibi)
11-Gelir-gider farkının ortaklara dağıtılması isteniyorsa,
12-Bağış yapılması isteniyorsa, (Bağışın miktarı, kooperatifin bünyesini sarsmaması)
13-Kamu kurum ve idarelerine taahhüt veya teminat verilmesi gerekiyorsa,
14-Tapuda yapılması gereken hertürlü işlem, genel kurul kararını gerektirir.
15-Bakanlıkça görüşülmesi istenilen konular, (açık ve anlaşılır bir şekilde)
16-Kooperatifin feshi veya başka bir kooperatifle birleşmesi gerekiyor ise,
17-Kooperatif amaç ve tür değişikliği yaparak işletme kooperatifine dönüşmek isteniyorsa,
18-Haklarında kamu davası açılmış yönetim kurulu üyelerinin göreve devam edip etmeyecekleri konusu, (KK 56)
19-Uzlaşma, ibralaşma, bir alacaktan vazgeçme gibi işler sözkonusu ise,
20-Yönetim kurulu ve denetim kurulunca gerek görülen herhangi bir konu,

Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği görev ve yetkiler-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği görev ve yetkiler
-KK’nun 42. ve Anasözleşme 23.maddelerinde sayılanlar.
​-Kanun:
1-Anasözleşmeyi değiştirmek,
2-Yönetim kurulu, denetim kurulu ve tasfiye memurlarını seçmek,
3-Bilanço ve gerektiğinde, gelir-gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak,
4-Yönetim kurulu üyelerini ve denetçileri ibra etmek,
5-Kanun veya anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek,
6-Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usül ile fiyatı hakkında karar vermek,
7-İmalat ve inşaat işlerinin yapılma yöntemini belirlemek,
8-Yapı kooperatiflerinde orak sayısı ile işyeri veya konut sayısını belirlemek,

Genel kurullarda bütün ortakların hazır bulunması-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

5-Genel kurullarda bütün ortakların hazır bulunması
-KK’nun 47.maddesinin uygulanması ile ilgili olarak bütün ortakların veya temsilcilerin hazır bulunması ve bir itirazın olmaması halinde çağrı hakkındaki hükümlere uyulmadan genel kurulun yapılması mümkün olabilmektedir.

Genel kurullarda oy hakkı ve temsil-2018-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Genel kurullarda oy hakkı ve temsil

DETAYLI BİLGİ İÇİN [email protected]
01-Her ortağın genel kurula katılma, oy kullanma, seçme ve seçilme hakkı vardır.
02-Oy hakkı, ortağın temel haklarından biri olup, devredilemez ve sınırlandırılamaz. Bu konuda herhangi bir sözleşme yapılamaz. Yapılsa bile geçersizdir.
03-Genel kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir.

özmen-2
Evren ÖZMEN-Mesleki yayınlar

04-Ortak sayısı 1000’e kadar olan kooperatiflerde, bir ortak başka bir ortağı veya eş ve birinci derecede akrabasını temsilci tayin edebilir. Ortak sayısı 1000’i geçen kooperatiflerde, temsil sayısı 9’a kadardır. Ancak ortak sayısı 500’ü geçen kooperatiflerde organ seçiminde bir vekalet kullanılabilmektedir.

20121216-224032.jpg
Kooperatif genel kurul işlemleri-Kitap

05-Vekalet, yazılı olarak verilmelidir. Şekil şartı yoktur. Noterden olması gerekmemektedir. Asıl nüsha olmalıdır. Faks ve fotokopi kabul edilmemektedir.
06-Bir işyerine birden çok ortak kayıtlı ise, bunlardan biri temsilci olarak oy hakkını kullanır. Şirketlerde de gerçek kişi, şirketi temsil eder.
07-Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile kooperatifi temsile yetkili kişiler vekaleten oy kullanamazlar.
08-Kooperatifin işlerinin görülmesine katılmış olanlar da, yönetim kurulu ibrasında oy kullanamazlar. Ayrıca ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı,kocası, yahus usul furüg ile kooperatif arasındaki şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamazlar.
09-Avukatlık ilişkisi, genel kurulda temsil hakkı doğurmaz.
10-Oylamalar, kural olarak el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak genel kurulca gizli oya başvurulabilir.
11-Ortak sayısı 500’ü geçen kooperatiflerde organ seçimlerinin gizli yapılması şarttır.

Detaylı sorularınız ve mali müşavirlik hizmet talepleriniz için

[email protected]

Genel kurullarda nisap (çoğunluk)-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

ekran-resmi-2016-10-22-19-29-31

Genel kurullarda nisap (çoğunluk)
1-Bütün genel kurullarda toplantı çoğunluğu 1/4
2-Karar sayısı, genel kurulda mevcut oyların yarıdan fazlasıdır.
3-Anasözleşme değişikliği, dağılma ve birleşmede çoğunluk, mevcudun 2/3’ü dür.
4-Şahsi sorumlulukların ağırlaştırılmasında ve ek ödeme yükümlülüğü getirilmesinde çoğunluk, bütün ortakların 3/4’ü dür.

Hata: İletişim formu bulunamadı.

Genel kurula çağrı zamanı, şekli ve süresi-2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Genel kurula çağrı zamanı, şekli ve süresi
1-Olağan genel kurulun, yılın ilk altı ayı içinde yapılması,
2-Anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplanır.
3-Çağrının toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok iki ay içinde yapılması gerekmektedir.
4-Birinci toplantıda çoğunluk olmaz ise, yapılan çağrıda ikinci toplantının tarihi, saati ve yeri yazılmak suretiyle yeni bir bildirime gerek kalmaksızın toplantı yapılabilir.
5-İki toplantı arasında en az 7 ve en fazla 30 gün süre bulunması gerekir.
6-Sürelerin hesabında duyuru ve toplantı günleri dahil değildir.
7-KK’nun 47.maddesine göre yapılan genel kurullarda çağrı hakkındaki hükümlere uyulmayabilir.
8-Bakanlık temsilcisi için genel kuruldan en az 15 gün önce başvuruda

Kooperatiflerde Genel kurul yapmaya yetkili olanlar 2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

1-Genel kurul yapmaya yetkili olanlar
1-Yönetim kurulu,
2-Denetçiler,
3-Ortağı olduğu üst birlik,
4-Tasfiye memurları,
5-İlgili Bakanlık,
6-Dört ortaktan az olmamak üzere ortak sayısının enaz 1/10’unun Mahkemeden alacağı karar üzerine genel kurulu çağrıya yetkilidir.

Kooperatifin arsasını hisseleri oranında ortaklarına devir etmesi işleminin muafiyeti etkileyip etkilemeyeceği 2012 tarihli kooperatifler hakkinda muktezahk.-Kooperatif Danışmanı Mali musavir Kemal OZMEN

KANUNLAR GEREKÇELER B.K.K. YÖNETMELİKLER TEBLİĞLER İÇ GENELGELER GENEL YAZILAR ÖZELGELER SİRKÜLER

Kanun Son güncelleme:19/01/2012
Madde:

Başlangıç: / / Bitiş: / /

Başlık Kooperatifin arsasını hisseleri oranında ortaklarına devir etmesi işleminin muafiyeti etkileyip etkilemeyeceği hk.
Tarih 29/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-2145
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 4-2145

29/11/2011

Konu

:

Kooperatifin arsasını hisseleri oranında ortaklarına devir etmesi.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, muhtasar yönünden …… Vergi Dairesinin ……. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu ve üye sayınızın azalması ve çıkan diğer sorunlar nedeniyle tasfiyeyi düşündüğünüzü belirterek, aktifinizde bulunan arsayı tasfiye nedeniyle ortaklarınıza hisseleri oranında devretmeniz halinde bu durumun; Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu kapsamında değerlendirilmesi yönünde Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

Konuyla ilgili 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başılıklı bölümünde, kooperatif muafiyeti ile ilgili olarak ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup “4.13.1. Muafiyet Şartları” başlıklı bölümünde de, kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

– Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

– Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

– Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına,

– Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara fiilen uyulması gerektiği, ayrıca bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatiflerin, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiştir.

Tebliğin “4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde ise “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir. Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatifinizin tasfiyeye tabi tutularak sahibi olduğu arsayı üyelerine hisseleri oranında devretmesi, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemlerin ortak dışı işlem sayılması nedeniyle, bu işleminiz muafiyet şartının ihlali olarak değerlendirilecek ve bu şartın ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilerek kurumlar vergisine tabi tutulmanız gerekmektedir.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde ise; iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir ve kurumlar vergilerine mahsubun tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup, anılan maddenin (6/b-i) bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) % 15 tevkifat yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, kooperatifinizin ortaklarından topladığı aidatların iade edilen tutarları üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmayacaktır. Ancak, kooperatifin sahip olduğu arsayı ortaklara hisseleri oranında devretmesi halinde dağıtımı yapılacak arsanın emsal bedeli ile ortaklardan toplanan aidatlar arasındaki olumlu fark üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (6-b-i) bendine göre %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması ve muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN:

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1 maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, vergiye tabi olduğu,

17/4-r maddesinde ise; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin istisna olduğu,

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamında yer almadığı, İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı

hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, kooperatifiniz tarafından 2002 yılında iktisap edilen ancak, konut elde etme amacının gerçekleşmemesi nedeniyle üyelere devredilen arsa, en az iki tam yıl süreyle kooperatifin aktifinde bulunmuş olması kaydıyla KDV’den istisna olacaktır.

III- HARÇLAR KANUNU AÇISINDAN:

492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde, “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanuna ekli (4) sayılı tarifenin I/20-a fıkrasında; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şüyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı binde 16,5 oranında tapu harcı aranılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, kooperatifiniz tarafından konut yapmak amacıyla 2002 yılında iktisap edilen arsaların, kooperatifinizin tasfiye edilmesi nedeniyle üyelere devredilmesinden, 492 Sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı tarifenin I/20-a fıkrası uyarınca devir eden ve devir alandan binde 16,5 oranında tapu harcı alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Kooperatif üyeleri kat malikleri arasından seçildiği zaman ücretlerden tevkifat yapılıp yapılmayacağı

Soru: Kooperatif üyeleri kat malikleri arasından seçildiği zaman ücretlerden tevkifat yapılıp yapılmayacağı

Cevap: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakla, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almış olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasının dördüncü bendinde ise; yönetim ve denetim kurulları başkan ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatlar dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 94′ üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” denilmiş aynı maddenin 1. bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104′ üncü maddelere göre tevkifat yapılması gerektiği açıklanmıştır.

Bu açıklamalara göre, KOOPERATİFİN yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenen aylık ücretlerden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104. maddelerine göre tevkifat yapılması gerekmektedir.

Kooperatifler hakkinda

20120116-135449.jpg

Kooperatif Ortaklarının aidat ödemelerinde uyulacak usul ve esaslar-Kooperatif Yonetim Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Bu çalışmada, kısmi yapılan ödemelerin BK’nun 84.maddesi gereği, önce vade farkına, yani faiz borcuna mahsup edilmesi gerekmektedir. Ancak baştan beri kooperatifte bir uygulama teammül haline gelmişse, ortaklar arasında hak ve yükümlülüklerde eşitlik gereği (KK 23), uygulamada teammül haline gelen bu esasa göre borç hesaplanmalıdır. Bu husus, kooperatif yöneticileri nezdinde araştırılarak var olup olmadığı öğrenilmelidir. Yok ise, kısmi ödemelerin önce vade farkından, yani faizden düşülmesi gerekmektedir. Ayrıca aylık faiz oranı günlüğe dönüştürülerek hesaplama yapılmalı ve kesinlikle bileşik faiz uygulaması, yani faize faiz hesaplaması yapılmamalıdır.

3/7/2009 tarihinden önce veya sonra kurulan konut yapı kooperatifleri adına bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmeyeceği belirtilmiştir

03/7/2009 tarihinden önce veya sonra kurulan konut yapı kooperatifleri adına bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmeyeceği belirtilmiştir.

Konut yapı kooperatifinin kurumlar vergisi, kurum geçici vergi ve katma değer vergisi mükellefiyeti ile Ba-Bs bildirim formu düzenleme-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen

Başlık Konut yapı kooperatifinin kurumlar vergisi, kurum geçici vergi ve katma değer vergisi mükellefiyeti ile Ba-Bs bildirim formu düzenleme zorunluluğu hk.
Tarih 13/06/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük.257-7682-404
Kapsam

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük.257-7682-404

13/06/2011

Konu

:

S.S. Kardeşler Teknik Konut Yapı Koop.

İlgi dilekçenizde; Kooperatifinizin … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğu, adına kayıtlı herhangi bir arsa, inşaat yapımı veya kat karşılığı sözleşmesi bulunmadığı, bununla birlikte üst birliğe kayıtlı olmadığından, Ba-Bs Formu, 0015-Katma Değer Vergisi, 0033-Kurum Geçici Vergisi ve 0010-Kurumlar Vergisi yönünden mükellefiyet kaydının bulunduğu ve yasal süreleri içerisinde bütün beyanname ve bildirimlerin verildiği belirtilerek, söz konusu beyanname ve bildirimlerin verilip verilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talebinde bulunulmuştur.

Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmıştır.

Aynı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi ile de tüketim ve taşımacılık kooperatifleri dışında kalan kooperatifler belirli şartlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş olup bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatiflerin muafiyet hükümlerinden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “4.13.1. Muafiyet Şartları” başlıklı bölümünde; “Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

– Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,

– Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,

– Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına,

– Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir.

Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.” denilmiş, aynı Tebliğ’in “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümünde de; yapı kooperatiflerinde muafiyetten yararlanabilmek için yukarıda belirtilen şartlara ilaveten;

– Kuruluşlarından, yapı inşaatlarının sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, sözkonusu inşaat işini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13’üncü maddesine göre bunlarla ilişkili kişilere veya işçi işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi,

– Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına olması

gerektiği belirtilmiş, henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartların aranmayacağı ifade edilmiştir.

Aynı Tebliğ’in “4.13.1.4.3. Yapı kooperatiflerinde ortak dışı işlemler” başlıklı bölümünde, bazı kooperatiflerin ana sözleşmelerinde, “ortakların sosyal, kültürel, ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tesisleri kurmak, işletmek veya kiraya vermek…” hükmünün yer alabileceği, ana sözleşmelerinde söz konusu hüküm olsa dahi fiilen söz konusu tesislerin kurulup bizzat işletilmesi veya kiraya verilmesinin ortak dışı işlem olarak değerlendirileceği, bu hükmün ana sözleşmede yer almasının tek başına mükellefiyet için yeterli olmayacağı ifade edilmiştir.

Buna göre, yukarıda belirtilen şartların sağlanması halinde Kooperatifinizin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.

Dolayısıyla, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanacak kooperatifler tarafından kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesine göre, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.

Aynı Kanunun 17nci maddesinin 4 üncü fıkrasına 4369 sayılı Kanun ile eklenen (k) bendinde ise, konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yapacakları konut teslimleri 1/8/1998 tarihinden itibaren istisna kapsamına alınmıştır.

Ancak Kanunun 17/4-k maddesinde yer alan “… konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” hükmü, 3/7/2009 tarihinden geçerli olmak üzere, 5904 sayılı Kanunun 13/b maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanunun 16 ncı maddesiyle 3/7/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV Kanununa eklenen geçici 28 inci maddesinde; ” Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince üyelerine yapılan konut teslimleri KDV’den müstesnadır.” hükmüne yer verilerek, 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri KDV den istisna edilmiştir.

Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin A/4 bölümünde, 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatifleri adına, bina inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren KDV mükellefiyeti tesis edileceği, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi sözü edilen konut yapı kooperatifleri tarafından takvim yılının üçer aylık dönemleri itibariyle KDV beyannamesi verileceği, ancak 3/7/2009 tarihinden önce veya sonra kurulan konut yapı kooperatifleri adına bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre, üzerinde kayıtlı herhangi bir arsa ve inşaat ruhsatı bulunmadığı anlaşılan Kooperatifiniz adına, bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak 17/08/2006 tarihli ve 26262 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 362 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilerek bildirimde uygulanacak usul ve esaslar belirlenmiş; 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile mal ve hizmet satışlarının 2008 yılı ve müteakip yıllarda bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadlerine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

362 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, bildirim verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerin belirtilen hadlerin altında kalması sebebiyle bildirilecek alım satımları bulunmasa dahi bu bildirim formlarını vermek mecburiyetindeoldukları açıklanmış, 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “1.2. Bildirimlere İlişkin Hadler” başlıklı bölümünde ise; “1.2.1. 2008 yılı ve takip eden yıllara ilişkin mükelleflerin mal ve/veya hizmet alımları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 8.000 YTL(Yeni Türk Lirası ) olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 8.000 YTL (Yeni Türk Lirası) ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alımları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 8.000 YTL (Yeni TürkLirası) ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirilecektir. Limitin altında kalan alış ve satış bedelleri toplamı ise “Diğer Mal ve Hizmet Bedeli Toplamı” ( Tablo III ) bölümüne yazılacaktır (Ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle yapılan satışların toplamı KDV hariç tutarlar olarak Tablo III’e dahil edilecektir).

1.2.2. Bildirim verme yükümlülüğünde olan, ancak, tüm alış ve satışları belirtilen hadlerin altında kalan mükellefler, söz konusu formları Tablo II dışındaki tüm bilgileri doldurmak suretiyle vermek zorundadırlar. Bu bildirimlerinde limit altında olan tüm alışları için Ba formunun, limit altında olan tüm satışları için de Bs formunun Tablo III bölümünde yer alan “Diğer Mal ve Hizmet Bedeli Toplamı” alanları doldurulacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu çerçevede, 362 Sıra No. lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, Ba-Bs bildirim formlarının verilmesi zorunluluğu bilanço esasına göre defter tutmaya bağlandığından, kooperatifler tarafından söz konusu tebliğde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Form Ba-Bs bildirimlerinin verilmesi gerekmektedir.

Ancak, 381 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “4-DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” başlıklı bölümünün (4.13.) numaralı bendinde yer alan düzenlemeye göre, kurumlar vergisinden muaf olanlar 2007 yılı ve takip eden yıllarda Form Ba ve Bs bildiriminde bulunmayacaklarından Kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf olması durumunda, 2007 yılı ve müteakip yıllar için Form Ba ve Bs bildiriminde bulunulmayacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.