Yeni işe alınan kişilerde sigorta prim desteği
“Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği tarihi takip eden ayın yirmi dördüncü günü sonuna kadar ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar tarafından ise Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenecek vergi dairesine beyan edilerek aynı ayın sonuna kadar ödenir. Katılım payının süresinde beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin tespiti halinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilir. Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının beyan edilmesi gereken son günden ödendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanarak aynı Kanuna göre tahsil edilir. Bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar genel bütçeye gelir kaydedilir.”
Taşınmaz Yolu ile Vatandaşlık Sürecinde Vekaletnamelerde üç yıl satmayacağına yönelik taahhüt belirtmesinin yapılmasına ilişkin bir ifade aranmasına gerek bulunmamaktadır.
EVREN ÖZMEN
Vekaletnamelerde taşınmaz ediniminin yanında gerek bu edinimin Türk
Vatandaşlığı kanunundan yararlanmak amacıyla olduğunun belirtilmesi ve gerekse Türk Vatandaşlığı Kanununu ve ilgili mevzuat çerçevesinde vatandaşlık başvurusu ve işlemlerine yönelik yetki verilmesi hallerinde ayrıca siciline taşınmazı üç yıl satmayacağına yönelik taahhüt
belirtmesinin yapılmasına ilişkin bir ifade aranmasına gerek bulunmamaktadır.
Diğer taraftan 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60 ıncı maddesi gereğince Noterlerde düzenlenen satış vaadi sözleşmelerinin düzenleme şeklinde yapılacağı aynı kanunun 89 uncu maddesinde hüküm altına alınmış olup taraflardan birisinin istemi halinde tapu kütüğünün şerhler
sütununa kaydedilebilmektedir.
Bu kapsamda vatandaşlık edinimi amaçlı yapılan satış vaadi sözleşmelerinin içerisinde bu sözleşmenin vatandaşlık edinimi amacıyla yapıldığına ilişkin bir ifadenin bulunması halinde ilgi (a) genelge ile ilgi (b) talimatlarda yer alan hususların yerine getirilmiş olması kaydıyla vaat
borçlusu tarafından vaat alacaklısının bu bağımsız bölümü bu amaçla almak istediği bilinmiş varsayılacağından ayrıca taşınmaz sahibinin (Vaat borçlusunun) muvafakatini aramaksızın vaat alacaklısının (Yabancı gerçek kişi veya vekilinin) talebi ile söz konusu belirtmenin işlenmesi,
sözleşmede yukarıda belirtilen ifadelerin yer almadığı durumlarda ise her iki tarafında tescil istem
belgesine talep ve imzalarının alınması suretiyle vaade ilişkin belirtmelerin yapılması
gerekmektedir
Kooperatiflere Ait İktisadi İşletmelerin Bilançosu Genel Kurulda Ayrı mı Oylanacaktır ?
Evren ÖZMEN- Mali Müşavir
Kooperatiflerin Genel kurullarında iktisadi işletme için ayrı bir gündem maddesi yapılarak ayrıca oylama yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Saygılarımla
Resmi Gazete Web Sayfası Değişti
Resmi gazetenin web sayfası artık daha kullanışlı
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDEDEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
20 Şubat 2019 ÇARŞAMBAResmî GazeteSayı : 30692TEBLİĞHazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDEDEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ(SERİ NO: 24)MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (IV/A) kısmında yer alan “4.YMM KDV İadesi Tasdik Raporuna Dayalı İadeler” bölüm başlığından sonra gelmek üzere “4.1. Genel Olarak” bölüm başlığı eklenmiş ve bu bölümden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.“4.2. KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna Dayalı İade UygulamasıAşağıdaki şartları sağlayan mükelleflerin, Ocak/2019 ve sonrasındaki işlemlerinden kaynaklanan, Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan ve işlem türü itibariyle YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile talep edilebilen nakden iade talepleri; standart iade talep dilekçesi, YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile Tebliğin ilgili bölümlerinde iade taleplerine ilişkin aranan belgelerin tamamının ibraz edilmesi kaydıyla KDVİRA sistemi tarafından sorgulanır. Sorgulama sonucunda üretilen “KDV İadesi Ön Kontrol Raporu”na göre iade talebinin olumsuzluk tespit edilmeyen kısmının %50’si KDV İadesi Ön Kontrol Raporunun oluşturulmasından itibaren on iş günü içinde mükellefe iade edilir.a) En az 24 dönem (vergilendirme dönemi 3 aylık olanlar için en az 8 dönem) KDV beyannamesi vermiş olması,b) Daha önce en az üç vergilendirme dönemine ilişkin iade talebinin sonuçlanmış olması,c) Kendisi, ortakları, ortaklıkları ve kanuni temsilcilerinin;- Özel esaslara tabi olmaması, – Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda bireysel olarak veya organize bir şekilde sahte belge düzenleme tespiti nedeniyle incelemeye sevk edilmemiş olması,- Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince iade taleplerinin riskli iade kapsamında incelemeye sevk edilmemiş olması,ç) Tebliğin (IV/A-6.) bölümünün birinci paragrafının (iv) ayrımı ve üçüncü paragrafı kapsamında iade taleplerinin incelemeye sevk edilmemiş olması. KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna göre iade yapılmasını müteakip, iade talebinin tamamına yönelik olarak KDVİRA sistemi tarafından üretilen KDV İadesi Kontrol Raporuna ilişkin kontroller, YMM KDV İadesi Tasdik Raporuna ilişkin kontroller ile vergi dairesince yapılması gereken diğer kontroller genel usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. Mükellefin kalan iade tutarı bu kontrol ve değerlendirmeler sonucuna göre yerine getirilir.HİS ve İTUS sahibi mükelleflerin bu uygulamadan yararlanması mümkündür. Ancak bu uygulamadan faydalanmak için başvuran mükelleflerin, KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna göre iade edilecek/edilen tutardan sonra kalan iade tutarına ilişkin olarak HİS, İTUS, ATU ve teminat karşılığı iade uygulamalarından faydalanmaları mümkün değildir. HİS, İTUS, ATU ve teminat karşılığı iade talep ettikten sonra bu iade taleplerinden vazgeçilerek aynı iade talebi için bu uygulamadan faydalanılması da mümkün değildir.”MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihini izleyen ay başından itibaren yürürlüğe girer.MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür. |
İşyeri Kiralamalarında da Artışlara Üst Sınır Geldi.
Evren ÖZMEN
Bilindiği üzere Borçlar Kanununa göre iş kiralamalarında kira artışları ile ilgili üst sınır 1 temmuz 2020 yılına kadar ertelenmişti. Ancak 7161 Sayılı Torba Kanun ile getirilen yeni düzenleme ile, tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranının esas alınacağına ilişkin hükmün, kiracısının tacir olduğu işyeri kira sözleşmelerinin yenilenmesinde de uygulanacağı düzenlendi.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi hakkında mevzuat değişikliği
……………………………. Kooperatifi Muhasebe Birim Başkanlığı’na
Konu: Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi hakkında mevzuat değişikliği
15.02.2019 Tarih 30687 Sayılı Resmi gazete ile yayımlanan kurumlar vergisi genel tebliğde yapılmasına dair 17 seri numaralı tebliğ ile “Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.”
Buna göre kooperatifiniz muhasebe hesap planında yer alan ortak içi ve ortak dışı gelirlerinizi 21.02.2019 Tarihine kadar tarafımıza gönderilmesini rica ederiz.
Saygılarımızla
Kooperatifler Hesap Planını Değiştirecek
15 Şubat 2019 Tarihli değişiklikten sonra iktisadi işletmesi olan kooperatifler hesap planında gelir hesaplarını ortak içi ve ortak dışı olarak 2 ye ayırması gerekmektedir.
Ortak içi gelirler aidat gelirleri, ortak dışı gelirler ise kira, faiz , işgaliye v.b. dir.
Sorularınız için [email protected]
15 Şubat 2019 CUMA | Resmî Gazete | Sayı : 30687 |
TEBLİĞ | ||
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)ndan:KURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)’NDEDEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ(SERİ NO: 17) MADDE 1 – 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nin “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” başlıklı bölümünün beşinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.“Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.” |
OCAK-ŞUBAT DÖNEMLERİNİN BEYANLARININ MART DÖNEMİ BEYANI İLE AYNI SÜREDE 15 NİSAN’DA ALINMASI VE ÖDEMELERİN 30 NİSAN’DA YAPILMASI ÖNERİLDİ
OCAK-ŞUBAT DÖNEMLERİNİN BEYANLARININ MART DÖNEMİ BEYANI İLE AYNI SÜREDE 15 NİSAN’DA ALINMASI VE ÖDEMELERİN 30 NİSAN’DA YAPILMASI
GEÇİCİ MADDE 1 – 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2019 yılının Ocak ve Şubat ayına ilişkin verilmesi gereken beyannameler 15 Nisan 2019 tarihine (bu tarih dahil) kadar verilir ve bu beyanlar üzerine ödenmesi gereken geri kazanım katılım payları 30/4/2019 tarihi mesai saati bitimine kadar ödenir.
GEREKÇE- 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 nci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik ile geri kazanım katılım paylarının beyan edildikleri ayda ödenmesi esası getirilmiştir. Bu kapsamda, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin payların ödeme süresinin de değişikliğe uyumlu hale getirilmesi ve ilk uygulama dönemi olduğu dikkate alınarak; 2019 yılı Ocak ve Şubat ayına ilişkin beyanların Mart ayına ilişkin beyanın yapılacağı 15 Nisan 2019 tarihine kadar, ödemelerin ise Mart ayına ilişkin ödemenin yapılacağı 30 Nisan 2019 tarihine kadar yapılabilmesine imkân sağlanması amaçlanmıştır.
Kapalı Fatura Takibe konulur mu ?
Alıntıdır. Emsal.co
Özet: Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır. Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödemeler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00 TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
T.C.Yargıtay19. Hukuk DairesiE: 2017/1797 K: 2018/6209 K.T.: 29.11.2018MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü– KARAR –Davacı vekili, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayalı sattığı ve teslim ettiği mallara ilişkin düzenlenen iki adet fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafa borçlu olmadıklarını, davacının fatura bedellerinin alacaklarına mahsup edildikten sonra bakiye borcun çek ve elden ödeme ile kapatıldığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalının ödeme iddiasına dayanak teşkil eden çek bedellerinin ödenmiş olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olmadığı, davacının alacak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizin 23.12.2014 tarih ve 2014/14053 E. ve 2014/18616 K sayılı ilamı ile’’Taraflar arasında mal alım satımı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının fatura tarihlerinden önceki ödemelerin avans ödemesi olduğunu ve malın daha sonra teslim edildiği itirazında toplanmıştır. Davacı 12/01/2009 tarihli 38.491 TL bedelli ve 01/07/2009 tarihli 84.324,90 TL bedelli faturalara dayalı olarak icra takibi yapmış, davalı ödeme savunmasında bulunmuştur. Davalının ödeme savunmasına dayanak çeklerin çoğunun keşide tarihinin 2007-2008 olduğu görülmüştür. Kural olarak çek ödeme vasıtası olup mevcut borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Ancak davalı, ödemelerin sektörel olarak teamül gereği avans verildiğini ve malın sonra gönderildiğini iddia ettiğinden davalı bu yöndeki savunmasını kanıtlamalıdır. Ayrıca fatura tarihlerinden sonra 4.664,91 TL ve 4.000 TL olmak üzere toplam 8.664,91 TL elden ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de bu ödemelere ilişkin belgeler dava dosyası içinde bulunmadığından varsa ödeme belgelerinin dosyaya ibrazı sağlanarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dairemizin bozma kararına uyulmuş ancak bozma kararı yanlış değerlendirilmiştir. Dairemiz bozma kararında, davalının savunmasında geçen ve borcundan mahsup ettiğini ileri sürdüğü cari hesap alacağı yönünden değerlendirme yapılmasına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, bilirkişi tarafından davalı ticari defterlerinde kanıtlanmış ödemeler arasında yer alan 8.864,91 TL’lik 2 adet elden ödeme belgesinin olmadığı saptanmış ve davalının bu belgeleri ibrazına imkan verilmesi ve sonucuna göre inceleme yapılması istenmiştir.Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır.Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödeme ler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir.Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken ,eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kitapta Katma Değer Vergisi Sıfırlandı mı ?
Yürürlük Tarihi 01.02.2019 Tarihi olan bu uygulama düşünülenden farklı olarak sadece yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayın teslimlerini kapsıyor.
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesinde yeni gelişme
Evren ÖZMEN-Mali Müşavir
Kooperatiflerde iktisadi işletmelerin sonu mu geldi ?
Bilindiği üzere 2018 yılı itibari ile ortak dışı işlem yapan kooperatiflerin kurumlar vergisi mükellefiyeti açık ise mükellefiyetlerinin kapatmaları ve iktisadi işletme kurmaları gerekliydi. Bence etkileri çok iyi değerlendirilmeden yürürlüğe konulan bu uygulama ile bir çok belirsizlik ortaya çıktı. Maalesef bu belirsizliklerin bir çoğu halen daha devam ediyor.
Bu süreçte yaşanan sıkıntılardan ilk aklıma gelenler, kooperatiflere ait iktisadi işletmelerin kuruluşunda yaşandı. Şaka gibi bir süreçte kurumlar vergisi kapanışı yaparak iktisadi işletme açmak istendiğinde vergi daireleri uygulama yapmaktan çekindi, devamında ticaret sicilden kuruluş yapılması gerektiği belirtildi. Ticaret sicil müdürlüğü tescile gerek yok, ayrı bir tüzel kişiliği yok dendi. Vergi dairesine geri dönülerek zor bela vergi dairesi nezdinde kuruluşlar gerçekleştirildi. Daha sonrasında kuruluşu yapılan bu iktisadi işletmelerin defter tasdiklerinde noterlerde ayrı çileler çekildi. Bankalarda kooperatiflerin kira ve diğer reklam v.b. gelirlerinin tahsilatı için hesap açtırılırken türlü zorluklar devam etti. Muhasebe hesap planı kapsamında gider dağıtım anahtarları tamamen afaki olarak bir çok kooperatifte tamamen yoruma dayalı olarak belirlendi.
Kooperatif ana sözleşmelerinde iktisadi işletme kelimesinin i’si yok iken genel kurullarda ortaklardan cevaplanması zor haklı sorular geldi. Kooperatifin tapulu kendi mülklerinden elde ettiği gelirler için iktisadi işletmeden kooperatife aktarım sırasında stopaj doğması söz konusu oldu. Açıkçası sıkıntılar hala daha devam ediyor.
Son gelişme ise ; numaralı kurumlar vergisi genel tebliğ seri-1 de değişiklik yapılmasına ilişkin 17 seri numaralı tebliğ ile oldu ( Yazı hazırlanırken henüz resmi gazetede yayımlanmamıştı)
Metnin eski ve yeni hali ektedir.
Eski | Yeni |
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı defterlerde izleyeceklerdir. | “Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.” |
Şimdi bu değişikliği yapanlardan çok rica ediyorum, bu değişiklik ile amaçlanan nedir ? Sıkıntıların çözümünün bu şekilde mi çözüleceği düşünülmüştür. Ayrıca iktisadi işletme kurulmadan mı devam edilecektir ? Risturn istisnasına benzer bir uygulama mı yapılmaya çalışılmıştır ? İktisadi işletmenin ayrı defteri olmayacak ama beyannamesi kooperatifin kayıtlarından mı yapılacaktır ?
Umarım kooperatiflerin vergisel durumu yakın zamanda daha da karıştırılmaz ve bu konuda yıllardır emek harcamış bir çok meslektaşımız ve kooperatifler belirsizliklerle mağdur edilmez.
Saygılarımla
Doktorlar Ücret Almadığı Ameliyatlar için Makbuz Düzenleyecek mi ?
213 sayılı Vergi Usul Kanununun Kanunun; 227 nci maddesinde, bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 236 ncı maddesinde de, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre;
– Serbest meslek kazancının tespitinde tahsil esası geçerli olduğundan, verilen ameliyat hizmeti dolayısıyla nakden veya aynen tahsil edilen bir tutar söz konusu olmadığı takdirde elde ettiğiniz bir serbest meslek kazancından söz edilemeyecektir.
– Bedel almadan verilen ameliyat hizmetinin emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması ve beyan edilmesi gerekmektedir.
– Bedel alınmadan ifa edilen ameliyat hizmeti karşılığı emsal bedel üzerinden serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak, nakden veya aynen tahsil edilen bir tutar olmadığından düzenlenecek makbuzun, sadece KDV tutarına yer verilerek “….TL mal teslimine / hizmet yapılmasına ilişkin olup bedeli tahsil edilmemiştir.” şeklinde not yazılarak düzenlenebileceği tabiidir.
Organize Sanayi Bölgeleri Yönetmeliği Güncellendi
2 Şubat 2019 Tarihli Resmi Gazete ile Osb Uygulama Yönetmeliği güncellenmiştir. Değişiklikler ve Son Haline aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Evren ÖZMEN-Mali Müşavir
YENİ | ESKİ |
Genel kurulda oy hakkı ve temsil MADDE 19 – (1) Genel kurul yapma hakkını elde etmiş OSB’lerde yapı kullanma izni almış olan her katılımcı, kendisi veya temsil ve ilzama yetkili bir temsilcisi ile genel kurulda temsil edilir. Katılımcılardan gerçek kişi olanların kendisi, tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişiler ise temsil ettikleri tüzel kişinin yılı içinde alınmış ticaret sicil tasdiknamesini ibraz etmeleri halinde genel kurula iştirak eder. | Genel kurulda oy hakkı ve temsil MADDE 29 – (1) Genel kurul yapma hakkını elde etmiş OSB’lerde yapı kullanma izni almış olan her katılımcı, kendisi veya temsil ve ilzama yetkili bir temsilcisi ile genel kurulda temsil edilir. Katılımcılardan gerçek kişi olanların kendisi, tüzel kişi temsilcisi olan gerçek kişiler ise temsil ettikleri tüzel kişinin ticaret sicil tasdiknamesini ibraz etmeleri halinde genel kurula iştirak eder. Tüzel kişilik temsilcisinin OSB organlarına seçilebilmesi için tüzel kişiliğin temsil ve ilzamına yetkili olması gerekir. |
Götürü Gider Uygulamasından Kimler Yararlanabilir?
Götürü Gider Uygulamasından Kimler Yararlanabilir?
Götürü gider uygulamasından;
- İhracat,
- Yurt dışında inşaat,
- Yurt dışında onarma,
- Yurt dışında montaj ve teknik hizmetler,
- Uluslararası taşımacılık
faaliyetinde bulunan, dar mükellefiyet esasında vergilendirilenler de dahil olmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilir.
Götürü Gider Kaydedilebilecek Azami Tutar Nedir?
Belgelendirilemeyen giderlere karşılık olmak üzere, götürü olarak gider kaydedilebilecek tutar, ihracat ve yurt dışında yapılan inşaat, onarma, montaj, teknik hizmetler ile taşımacılık faaliyetlerinden döviz olarak elde edilen hasılatın binde beşini aşamayacaktır. Sözü edilen hasılat kavramı içinde değerlendirilecek dövizlerin, kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye’ye getirilme şartı aranılmayacaktır:
Götürü Gider Uygulamasında Dikkate Alınacak İhracat Hasılatı Neyi İfade Eder?
Her türlü ihracat ve yurt dışı taşımacılıktan döviz cinsinden sağlanan hasılat, götürü gider kaydına esas azami tutarın hesaplanmasında dikkate alınabilecektir. Türk Lirası karşılığı yapılan ihracat hasılatı azami gider tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Ancak, Kuzey Kıbrıs Türk Cuhmuriyeti’ne Türk Lirası karşılığı yapılmış ihracat, döviz cinsinden hasılat olarak kabul edilecektir.
KOOPERATİFLERİN YENİ TÜRK TİCARET KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMU
KOOPERATİFLERİN YENİ TÜRK TİCARET KANUNU KARŞISINDAKİ DURUMU
Kooperatifler, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tabi olup, iş ve işlemlerini Kooperatifler Kanunu ve Kooperatifler Kanunu’nun 88. maddesine göre Bakanlıkça hazırlanan örnek (tip) anasözleşme hükümlerine göre yürütmektedirler.
Ancak Kooperatifler Kanunu’nun “Anonim şirket hükümlerine atıf” başlığını taşıyan 98. maddesinde “Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle kooperatiflerde önce kendi kanunu olan 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu incelenmeli, bu kanunda hüküm olmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu’na bakılmalıdır.
Mali Müşavir Evren ÖZMEN
ETSY, Internet Üzerinden Yapılan Satışlara Vergi Muafiyeti ve Kadın Kooperatifleri
ETSY, Internet Üzerinden Yapılan Satışlara Vergi Muafiyeti ve Kadın Kooperatifleri
Bilindiği üzere ETSY dünya çapında el emeği üretilen ürünlerin yerel üreticiler tarafından satılmasına imkan sağlayan çok önemli bir e-ticaret sitesi. Aslında el emeği ürünlerin Amazonu dersek yanlış olmaz.
Belirttiğim internet sitesi sayesinde Türkiye’den bir çok yerli üretici ürünlerini dünya pazarına açabiliyor, (her ne kadar paypall ülkemizde faaliyet veremese de) iyzico, shopier gibi firmalar aracılığı tahsilatlarını düzenli olarak yapabiliyorlar. El emeği ürünlerin dünya çapında satılması ile ilgili olarak tek e ticaret sitesi etsy değil, ama en bilineni olması nedeni ile başlıkta bu sitenin ismine yer verdim. Diğer e-ticaret sitelerine de bakmak isterseniz Artfire, Zibbet, ArtYah ilk aklıma gelenler.
Bu noktada önemli bir değişiklik hakkında yeni bir bilgi vermek istiyorum. 30.01.2019 Tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve gelir vergisi kanununda değişiklik yapan 7162 Sayılı kanun ile artık evinde kendi ürettiği ürünleri internet üzerinden satan kişiler belli bir tutara kadar vergi mükellefi olmak zorunda kalmayacak ve esnaf muafiyeti kapsamında değerlendirilecek
Kimler Bu Kanundan yararlanabilir ?
Kendi evinde üretmiş olduğu el ürünü imalatları internet üzerinden satış yapan kişiler bu gelirleri için vergi mükellefi olmak zorunda kalmayacak.
Hangi ürünleri üretenler bu kapsamda ?
Havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünler
Ne kadara kadar esnaf muaflığından faydalanılabilir ?
Yıllık Asgari Ücretin Brüt Tutarına kadar satışlar için vergi ödenmesine gerek bulunmuyor. Yani 2019 için 30.700,80 TL.
Hangi mecralardan satış bu kapsamda ?
Satışlar kendi internet siteleri üzerinden veya instagram v.b. hesaplarından olmak zorunda da değil, bir e-ticaret sitesi (etsy v.b. ) üzerinden de olabilir.
Kadın veya Küçük Sanat Kooperatifleri bu işin neresinde ?
Bilindiği üzere kooperatifler sayesinde gelir dağılımı tabana doğru yayılarak, gelir adaletsizliği de büyük ölçüde engellenmiş olmaktadır. Kooperatifler aracılığı ile ülke ekonomileri sadece büyümez ayrıca kalkınır. Kooperatifler bir çok yönü ile topluma faydalı örgütlenmelerdir. Bugün dünyada bir çok kalkınmış, gelir adaletsizliği olmayan ülkede kooperatiflerin toplam gayrisafi milli hasıla içindeki payı azımsanamayacak kadar yüksektir. Japonya’daki çiftçilerin % 91’inin kooperatif ortağı olması bu açıdan bakınca pek de şaşırtıcı değildir.
Etsy ile Küçük Sanat ve Kadın Kooperatiflerinin bağlantısı nedir ?
Benim görüşüme göre mutlaka el emeği ürün üreten küçük sanat ve kadın kooperatiflerine eski adı ile Gümrük ticaret yeni adı ile sadece Ticaret bakanlığı tarafından ürünlerinin internet ortamında dünya ile buluşturulabilmesi için amaca odaklı eğitimler verilmelidir. Bu eğitimler ürünlerin nasıl fotoğraflarının çekileceği, hangi açıklamalar ile konulacağından, satış, kargo ve tahsilat yöntemleri hakkında bilgi verilerek, bu siteler üzerinde dükkanlarının açmaları sağlanmalı ve ilk satış sürecini tamamlana kadar bu kooperatiflere destek olunmalıdır. Ayrıca bu eğitim video ve sunumlar ile desteklenmeli, eğitime katılamayanlar için internet ortamında bulunabilir hale getirilmelidir.
Kooperatiflere verilen bu eğitim ne sağlayacaktır ?
Kooperatif ortağı kadınların ürünlerinin dünya ile buluşturabilmesi ve ülkemize döviz kazandırılması sayesinde toplumsal refah tabana yayılması sağlanacaktır. Kadınların ülkemizdeki iş gücüne katılım oranında sağlanacak ufak bir artışın bile bir çok alanda ne kadar fark yarattığını gözlemlemenin zor olmadığını düşünüyorum.
Saygılarımla
Kooperatif Nedir ?
Kooperatif Nedir ?
İnsanlar doğumdan itibaren gereksinimlerinin karşılanması uğraşını verirler. Çünkü genelde insanlar gereksinimlerinin karşılanması oranında huzurlu ve mutlu olmaktadırlar. Ancak bu sayede çağdaş ve düzenli bir yaşam sürdürebilirler. Genelde insanların temel gereksinimleri: beslenme, barınma ve örtünmedir. İstisnalar hariç, kişiler yaşam süreci içinde olanakları ve yeteneği ölçüsünde gereksinimlerini karşılarlar.
Ancak, insanların olanakları ve yeteneği tek başına bu gereksinimlerin karşılanması için yeterli olmayabilir, ya da yeterli olmakla birlikte, o işin birlikte yapılmasında daha fazla yararı olabilir. İşte kooperatifçiliğin doğma gerekçesi bu iki nedene dayanmaktadır. Yani kişiler tek başına o işi yapamamaktadırlar, ya da o işi birlikte yapmalarında daha fazla yararı bulunmaktadır. Bu sayede kişilerin tek başına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri, en iyi şekilde ve maliyet fiyatına yapmak üzere gönüllü olarak oluşturdukları ve demokratik bir şekilde yönetecekleri ekonomik ve sosyal ortaklıklara kooperatif denilmektedir.
Kooperatifçiliğin temelinde ortaklaşa çalışma ve birlikte iş yapma düşüncesi bulunur. Latince kökenli bir sözcük olan kooperatif, “iş birliği yapmak” anlamına gelmektedir.
Kooperatiflerde bireysel menfaatlerden çok toplu menfaatler ön plandadır. Kooperatifler kar amacı gütmedikleri gibi asıl gayeleri ortaklarının refah seviyelerini artırmaktadır. Bu kapsamda diğer ticaret şirketlerinden ayrılırlar. Bireylerin tek başına ulaşamadıkları ekonomik refah seviyesine, kooperatifler sayesinde beraber hareket ederek ulaşabilmeleri mümkündür.
Kooperatifler sayesinde gelir dağılımı tabana doğru yayılarak, gelir adaletsizliği de büyük ölçüde engellenmiş olmaktadır. Kooperatifler aracılığı ile ülke ekonomileri sadece büyümez ayrıca kalkınır.
Tanım olarak kooperatif 1163 Sayılı kooperatifler kanununda aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ortaklıklardır.
Kooperatifler sermaye ortaklıkları değildir. Ticaret şirketlerinde olduğu gibi temsil sermaye payı üzerinden değildir. Kooperatiflerde ortakların sermaye tutarları eşit olduğu gibi hak ve vecibelerde de ortaklar arasında farklılık bulunmamaktadır.
Sonuç olarak kooperatifler bir çok yönü ile topluma faydalı örgütlenmelerdir. Bugün dünyada bir çok kalkınmış, gelir adaletsizliği olmayan ülkede kooperatiflerin toplam gayrisafi milli hasıla içindeki payı azımsanamayacak kadar yüksektir. Umarız ülkemizde de kooperatifler, bağlı bulundukları bakanlıklar tarafından gerekli hassasiyetler gösterilerek, toplumsal kalkınmada bulunması gereken noktaya ulaşır.
Mali Müşavir Evren ÖZMEN
Mali Müşavirler için İçerik Pazarlamasının Önemi
Mali Müşavir Evren ÖZMEN- [email protected]
Mali müşavirlerin meslek yasasına aykırı olmamak kaydı ile içerik pazarlaması ( content marketing ) faaliyetinde bulunması mümkündür.
İçerik pazarlaması diğer pazarlama faaliyetlerinden farklı olarak daha çok bilgi vermeye odaklıdır.İçerik pazarlaması genel olarak düzenli blog, video makale v.b. içerik üretilmesi faaliyetlerini içermektedir.
İçerik pazarlamasında hedef kitle ile sıkı bir bağ kurabilmek için tutarlılık ve süreklilik son derece önemlidir. Örnek olarak şirket kuruluşu noktasında sanal ofis firmalarının ya da ofis malzemeleri satan firmaların örnek içerik pazarlaması kapsamında çalışmaları mevcuttur. Ancak gerek avukatlardan gerek mali müşavirler tarafından bu şekilde yapılan çalışmalar son derece azdır.
İçerik pazarlamasında amaç direk satış değil bilgi verilmesidir. Hazırlanacak içerikler ( makale, video v.b. ) ilgili hedef kitlenin önem verdiği konulardan oluşmalıdır.
Mali müşavirler ve Avukatlar için içerik pazarlamasının önemi henüz tam anlaşılamamış olsa da önümüzdeki dönemde daha çok bu konuda gelişme olacağını düşünüyorum.
Örnek Makalelerim
Konu ile ilgili soru ve talepleriniz için bana ulaşabilirsiniz.
https://www.linkedin.com/in/cpa-i%CC%87stanbul/
Saygılarımla