Kooperatifler aidatlar için fatura düzenleyecek mi?

Kooperatif üyelerinden alınan bedellerin Kurumlar Vergisi ve KDV karşısındaki durumu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ana sözleşmesinizde belirtilen amaç ve konuları gerçekleştirmek üzere kooperatif üyelerinin ürettiği gıda, el sanatları vb. malları kooperatif aracılığıyla pazarlama faaliyetinde bulunacağınızı, kooperatifin genel giderlerini karşılamak için üyeler adına satılan mallar üzerinden belirli oranda katkı payı (komisyon) tahsil edeceğinizi belirterek, yapacağınız bu işlemlerin Katma Değer Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden değerlendirilmesi hususunda Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun; 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) hükümlerine yer verilmiştir.

 

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13. Kooperatifler” başlıklı bölümünde, muafiyet şartları detaylı olarak açıklanmış, takip eden bölümlerde ise ortak dışı işlemler kooperatif türlerine göre ayrıntılı olarak örneklendirilmiş olup Tebliğin;

 

– “4.13.1.4. Sadece ortaklarla iş görülmesi” başlıklı bölümünde, “Kooperatifler ortaklarının belirli ekonomik çıkarlarının ve özellikle meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarının sağlanıp korunmasını amaçladıkları için faaliyetin normal olarak sadece ortaklarla sınırlı olması gerekmektedir. Bu nedenle, bir kooperatifin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için ana sözleşmesinde sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hüküm bulunması ve fiilen de bu hükme uyulması gerekmektedir.

 

Ortak dışı işlemler, sadece ortak olmayanlarla yapılan işlemleri değil, ortaklarla kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda yapılan işlemleri de kapsamaktadır.

 

…”,

 

– “4.13.1.4.1. Üretim kooperatiflerinde ortak dışı işlemler” başlıklı bölümünde, “Üretim kooperatiflerinin, ortaklarından aldığı ürünleri, niteliğinde herhangi bir değişiklik yapmadan üçüncü kişilere satmaları ortak dışı işlem sayılmamaktadır. Ortaklardan alınan ürünlerin bir takım işlemlerden geçirildikten sonra niteliği değiştirilmiş olarak üçüncü kişilere satılması ise ortak dışı işlem sayılmaktadır.

 

Örnek 1: Ortaklardan alınan sütlerin niteliği değiştirilmeksizin üçüncü kişilere satılması ortak dışı işlem sayılmazken, bu sütlerin işlendikten sonra peynir olarak ortaklara veya üçüncü kişilere satılması halinde, bu satış işlemi ortak dışı işlem sayılmaktadır.

 

Örnek 2: Ortaklardan alınan zeytinlerin ayıklanma ve temizlenme gibi işlemlerle sofralık zeytin haline getirilerek üçüncü kişilere satılması ortak dışı işlem sayılmazken, bu zeytinlerin çeşitli işlemlere tabi tutarak zeytinyağı şeklinde ortaklara veya üçüncü kişilere satılması halinde, bu satış işlemi ortak dışı işlem sayılacaktır.

 

…”,

 

– “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” başlıklı bölümünde, “7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına gerekli kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

 

…”,

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kooperatiflerin üyelerinden aldığı ürünleri herhangi bir değişiklik yapmadan satması ortak dışı işlem sayılmayacaktır. Bu nedenle, faaliyetlerinin bu işlemlerle sınırlı olması ve diğer şartlarında sağlanması kaydıyla, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bu bağlamda, kooperatif genel giderlerini karşılamak için üyeler adına satılan mallar üzerinden belirli oranda alınan katkı paylarının (komisyon) kooperatifiniz amaçları doğrultusunda harcanması durumunda, yapılan bu işlemler ortak dışı işlem sayılmayacak ve kurumlar vergisi muafiyetinizi etkilemeyecektir.

 

Ancak, alınan katkı paylarının üyelerinize, yönetim kurulu başkan ve üyelerine dağıtılması halinde, kurumlar vergisi muafiyet şartlarından olan “sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması” şartı ihlal edilmiş olacağından, bu şartın ihlal edildiği tarih itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekeceği tabiidir.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

– 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

 

– 4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

– 20/1 inci maddesinde, vergi matrahının teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

 

– 20/2 nci maddesinde, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

 

– 24/c maddesinde ise, vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Buna göre, üyelerinizce üretilen gıda, el sanatları vb. ürünlerin Kooperatifiniz aracılığıyla pazarlanmasına yönelik Kooperatifinizce sunulan aracılık hizmetinin karşılığı olarak satılan mallar üzerinden belirli bir oranda tahsil ettiğiniz katkı payları (komisyon) üzerinden genel esaslar çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Kooperatife Verilen Hibe Desteğinin Vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda… Vergi Dairesi Müdürlüğünde … vergi kimlik numarası ile … Kooperatifi olarak mükellefiyet kaydınızın bulunduğu, Ticaret Bakanlığınca 2021 yılı içerisinde kadın girişimi kooperatiflerini desteklemek için verilen hibe desteklerinden yararlandığınızı, alınan hibe desteği ile kooperatifinizde kullanılmak üzere makine ve teçhizat aldığınızı belirterek, kooperatif olarak elde edilen hibe desteğinin kurumlar vergisine tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde kooperatiflerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu, 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatiflerin 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa veya özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile benzer nitelikteki yabancı kooperatifleri ifade ettiği, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise;

 

“Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri. (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.)”

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

Diğer yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 38 inci maddesinin birinci fıkrasında ise;

 

“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

 

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

 

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

 

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”

 

hükmüne yer verilmiştir.

 

Yine aynı Kanunun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Kurumlar vergisi mükelleflerine kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan her türlü destek ve hibe ödemeleri ilgili dönemde kurum kazancına dahil edilmekte ve bu tutarlardan yapılan harcamalar da gider olarak kurum kazancından indirim konusu yapılmaktadır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, tüketim ve taşımacılık kooperatifi olarak kurulanlar hariç, çeşitli amaçlarla kurulan kadın kooperatiflerinin; ana sözleşmelerinde, sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmamasına ve sadece ortaklarla iş görülmesine yönelik hükümlerin bulunması, bu hükümlere fiilen uyulması ve ortak dışı işlemde bulunulmaması kaydıyla kurumlar vergisi muafiyetinden faydalanmaları mümkündür.

 

Diğer taraftan Başkanlığımız kayıtlarının tetkikinden kooperatifinizin kurulduğu günden bu yana kurumlar vergisi mükellefi olduğu ve muafiyetinizin bulunmadığı anlaşılmış olup, Ticaret Bakanlığınca KOOPDES Programı kapsamında kooperatifinize yapılan hibe destek tutarının kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu destek ile yapılan harcamaların ise niteliğine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacağı tabiidir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde Ortak Dışı Satış-Vergilendirme

Kooperatifin Ortak Dışı Satış Yapan Personelinin Ücret Giderlerinin İktisadi İşletme Bünyesinde Verilen Kurumlar Vergisi Matrahından İndirim Konusu Yapılıp Yapılamayacağı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Kooperatifinizin satış mağazalarında hem ortak dışı hem de ortak içi işlem kabul edilen ürünlerin satıldığı belirtilerek, satış mağazalarında çalışan personelinizin ücret giderlerinin, kooperatifinizin iktisadi işletmesinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı, gider olarak dikkate alınabilmesi durumunda gider yazılabilecek tutarın nasıl hesaplanacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun “Safî kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan Kanunun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez. …” hükmü yer almakta olup, Kanunun “İşverenin Tarifi” başlıklı 62 nci maddesinde ise “İş verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir. …” denilmiş ve aynı Kanun’un “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde, tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.

 

Diğer taraftan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi” alt başlıklı bölümünde,

 

“7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak, ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu olmayacaktır.

 

Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına gerekli kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

Öte yandan, ortak dışı işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet kayıtları sonlandırılacaktır. Bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.

 

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

 

…”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, ortak dışı işlemleri sebebiyle 01.01.2018 tarihinden önce kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin bu mükellefiyetleri anılan tarih itibarıyla kapatılacak ve bu tarih itibarıyla kooperatife bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme adına ayrı bir kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.

 

Öte yandan, ortak dışı işlemlerden doğan ve kooperatif bünyesinde oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme bünyesinde vergilendirilecek olan kazancınızın ve kurumlar vergisi matrahının tespit edilebilmesi için ortak dışı işlemlerinize ait hesap ve kayıtların, kooperatifin defterlerinde ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve giderlerin ayrı ayrı izlenmesine imkan verecek şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kooperatifinizin satış mağazalarında görev yapmakta olan personelin ücret giderlerinin; bu mağazalarda yapılan ve ortak dışı işlem olarak kabul edilen ürün satışlarından elde edilen hasılatın bu mağazadaki toplam ürün satış hasılatı içindeki oranına isabet eden kısmının, kooperatifinize bağlı iktisadi işletmenizin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatiflerde Genel Kurul Süreci: Güncel Düzenlemeler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kooperatiflerde Genel Kurul Süreci: Güncel Düzenlemeler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yapı ve işletme kooperatiflerinde genel kurul çalışmaları

Genel kurulun yapılması ile ilgili iş ve işlemlerin süreci aşağıdaki gibidir.

A-GENEL KURUL HAZIRLIK ÇALIŞMALARI:

1-Yönetim kurulu tarafından karar alınması:

Yönetim kurulu kararında olağan genel kurulun hangi yılla ilgili olduğu, toplantının tarihi ve saati ile toplantı yerinin açık olarak kararda yer alması ve bu toplantıda yasal çoğunluk olmadığı taktirde ikinci toplantının yine hangi tarihte, saati ile toplantı yerinin belirtilerek kararın genel kuruldan en az 32 gün önce ve en fazla 2 ay içinde alınması gerekmektedir.

Kararda ve çağrı yazısında ikinci toplantı ile ilgili karar alınması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak ikinci toplantı ile ilgili de karar alınması halinde, birinci toplantı ile ikinci toplantı arasında en az 7, en fazla 30 gün süre bulunması gerekmektedir.

Her ne kadar ikinci toplantı ile ilgili karar alınması ve gündemin davet bölümünde yazılması zorunlu değilse de, işletme kooperatiflerinin anasözleşmelerinde ikinci toplantıda çoğunluk aranmayacağına dair hüküm yer almakta ise, bu doğrultuda işletme kooperatifleri için yapılan uygulama yararlı olacaktır.

Bu durumda birinci toplantıda yasal nisap oluşmadığı taktirde ikinci toplantının yapılabilmesi için çağrı prosedürünün yenilenmesi gerekmektedir. Ancak kararda birinci ve ikinci toplantı ile ilgili bilgiler verildiği halde, birinci toplantıda nisap oluşmadığı taktirde, ortaklara tekrar çağrı yapılmaksızın toplantı yapılmakta, sadece Bakanlık temsilcisi için başvuru işlemi yenilenmektedir.

2-Genel kurul gündeminin hazırlanması:

Genel kurul gündeminin hazırlanmasında, Ana sözleşmenin 31.maddesi gözönünde tutularak, Kooperatifler Kanunu’nun 42. ve Ana sözleşmenin 23.maddesinde genel kurulun devir ve terk edemeyeceği iş ve işlemler ile kooperatifin genel kurul kararını gerektiren diğer işleri ve yönetim kurulunun gerek gördüğü işleri gündem konusu yapılmalıdır.

Ayrıca intibak ve mevzuat değişiklikleri gereği gündeme madde konulması gerekiyor ise, bu hususlarda dikkate alınmalıdır.

3-Ortaklara çağrı (duyuru) yapılması:

Çağrının taahhütlü mektupla veya ana sözleşme değişikliği yapılmışsa bu değişiklikteki uygulama göz önünde tutularak yapılması ve bu çağrıda gündemle birlikte genel kurulun yapılacağı tarih, saat ve yerin açık olarak belirtilerek genel kuruldan en az 32 gün önce yapılması zorunludur. (Çağrı ile birlikte, raporların ve bilanço ile gelir-gider farkı hesabının gönderilmesi zorunlu olmayıp, isteyenlere birer örneğinin verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Koop-Bis Yönetmeliği uygulaması göz önünde tutulmalıdır.)

4-Gündemde yer alan raporların ve diğer belgelerin hazırlanması:

4.a-Yönetim kurulu yıllık çalışma raporunun hazırlanması:

Bu raporun Ticaret Bakanlığı’nın 11/Haziran/2008 tarih ve 26903 sayılı ResmiGazete’de yayımlanan Tebliğine ve formatına göre hazırlanması zorunludur. Genel kuruldan en az 15 gün önce kooperatif merkezinde hazır bulundurulması ve isteyen ortaklara birer örneğinin verilmesi zorunludur. Bu Tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen yönetim kurulu yıllık çalışma raporları, genel kurullarda görüşülemez ve kabul edilemez. (Bu kapsamda Koop-Bis Yönetmeliği uygulaması gözönünde tutulmalıdır.)

4.b-Denetim kurulu raporunun hazırlanması:

Bu raporun Ticaret Bakanlığı’nın 11/Haziran/2008 tarih ve 26903 sayılı ResmiGazete’de yayımlanan Tebliğine ve formatına göre hazırlanması zorunludur. Bu Tebliğdeki esaslara uygun olarak düzenlenmeyen denetim kurulu raporları, genel kurullarda görüşülemez ve kabul edilemez. Denetim kurulu raporunun genel kuruldan en az 15 gün önce düzenlenerek yönetim kuruluna teslim edilmesi ve teslimden sonra da raporda herhangi bir değişiklik yapılmaması gerekmektedir. Bu kapsamda Koop-Bis Yönetmeliği uygulaması göz önünde tutulmalıdır.)

4.c-Bilanço, envanter ve gelir-gider farkı hesaplarının hazırlanması:

Bilançonun genel kuruldan en az 15 gün önce kooperatif merkezinde ortakların incelemesine hazır tutulması ve isteyen ortaklara birer örneğinin verilmesi zorunludur. Kooperatif ana sözleşmesine göre, bilançonun genel kuruldan en az 1 ay önce denetim kurulu üyelerine verilmesi, denetim kurulu üyelerinin de incelemesini 10 gün içinde yaparak raporunu yönetim kuruluna teslim etmeleri, bilançonun genel kuruldan 15 gün önce kooperatif ortaklarının incelemelerine sunulması ve isteyen ortaklara birer örneğinin verilmesi gerekmektedir.

4.d-Çalışma programı ve tahmini bütçenin hazırlanması:

Yapılacak işlerin neler olduğu ve parasal tutarlarını içeren bütçenin genel kurula sunularak, bu kapsamda ortakların yapacakları ödemelerin miktar, zaman ve ödeme esaslarının genel kurulca belirlenmesi zorunludur.

4.e-Yönetim ve denetim kurulu seçimi varsa, hazırlık yapılması:

Ortak sayısı 500’ü geçen kooperatiflerde seçimin gizli oy açık tasnif esasına göre yapılması zorunlu olduğundan, bu doğrultuda hazırlık yapılmalıdır. (KK. 48)

4.f-Gündemde yer alan diğer konularla ilgili hazırlık yapılması:

Gündemde yer alan konunun durumuna göre hazırlık yapılarak, genel kurulun bilgilendirilmesi ve alınan kararın bu bilgi çerçevesinde alınması gerekmektedir. Bu kapsamda işletme kooperatifine dönüş, yada anasözleşmedeğişikliği varsa genel kuruldan önce İl Müdürlüğünden yada Bakanlıktan izin yazısının alınması zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi halde gündemde yer alan bu maddenin görüşülerek karar alınması mümkün değildir.

5-Bakanlık temsilcisi görevlendirilmesi için İl Müdürlüğüne müracaat edilmesi:

Yapı kooperatiflerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne, işletme kooperatiflerinde ise Ticaret İl Müdürlüğü’ne genel kuruldan en az 15 gün önce yazılı olarak müracaat edilmesi ve müracaat dilekçesinde yönetim kurulunun genel kurulla ilgili almış olduğu kararın noter onaylı örneği, Mersis Sistemi üzerinden online ortamda alınan ticaret sicil tasdiknamesi, toplantı gündemi ve vezne alındısının eklenmesi gerekmektedir.

6-Ortaklar cetvelinin hazırlanması:

Kooperatif ana sözleşmesinde belirtildiği şekilde ortaklar cetvelinin (haziruncetvelinin) hazırlanması gerekmektedir. (Genel kurul tarihine kadar ortaklık bilgilerinin elektronik ortamda kaydına dair 14 Ocak 2022 tarih ve 31719 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Koop-Bis Yönetmeliği hükümlerine göre çalışmaların tamamlanıp ortaklar cetvelinin bu esasa göre hazırlanması gerekmektedir.)

7-Genel durum bildirim formunun hazırlanması:

Bakanlığın formatına göre bildirim formunun hazırlanması ve bir örneğinin Bakanlık temsilcisine verilmesi gerekmektedir.

B-GENEL KURUL GÜNÜ YAPILAN ÇALIŞMALAR

1-Çoğunluğun oluşmasının beklenmesi:

Kooperatif genel kurullarında toplantı çoğunluğu ¼’tür. Toplantının açılabilmesi için asıl ve vekil ortakların sayılarının bu sayıya ulaşması zorunludur.

2-Oy hakkı ve temsil:

Genel kurulda her ortağın bir oy hakkı bulunmaktadır. Bir ortak başka bir ortağa veya eş ve birinci derecede akrabasını yazılı vekalet vermek suretiyle temsilci tayin edebilir. 1000 kişiyi geçen kooperatiflerde vekalet sayısı 9’dur. Yönetim kurulu kendi ibrasında oy kullanamaz.

3-Açılış ve Bakanlık tebliğinin temsilci tarafından okuması:

¼ sayıya ulaşıldığında, genel kurulun açılışı başkan veya görevlendirdiği kişi tarafından yapılır.

4-Divan başkanı ve divan kurulu üyelerinin seçimi:

Ortaklar veya kooperatifin bağlı olduğu üst kurul temsilcileri divan kurulunda görev alırlar. Seçimde en çok oy alan divan kuruluna seçilir.

5-Önerge verilmesi: (var ise)

Bu husus kooperatif ana sözleşmesinin 31. ve Kooperatifler Kanunu’nun 46.maddesinde hüküm altına alınmıştır.

6-Gündem konularının görüşülmesi, oylanması ve karar alınması:

Kooperatiflerde gündeme bağlılık esas olup, gündemde olmayan konular görüşülemez. Seçimler hariç, diğer konularda hazirun cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile karar alınır. (istisnalar hariç)

7-Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçilmesi: (gündemde var ise)

500’e kadar ortağı olan kooperatiflerde seçimler açık oylama, yani el kaldırmak suretiyle yapılır. Ancak genel kurulca gizli yapılmasına karar alındığı taktirde, bu karara uyularak işlem yapılır. Ortak sayısı 500’ü geçen kooperatiflerde seçimlerin gizli oy açık tasnif esasına göre yapılması zorunludur. Uygulama ile ilgili kooperatif ana sözleşmesine bakılmalıdır.

8-Genel kurul tutanağının yazılması, muhalefet şerhi varsa konulması ve tutanağın imzalanması:

Seçilen Divan ve Bakanlık Temsilcisi, genel kurul kararlarını içeren tutanağı imzalaması gerekmektedir. Tutanakta söz alan ortakların isimleri, yaptığı konuşma veya sorusu ile alınan kararın kaç oyla alındığı (kabul, red ve çekimser) yazılır.

9-Belgelerin Bakanlık Temsilcisine teslimi ve görev yazısının alınması:

Genel kurulu müteakip, Bakanlık temsilcisine Yevmiye Defteri’nin kapanış tasdikini içeren sayfası ile birlikte diğer belgelerin verilerek görev yazısının alınması gerekmektedir.

C-GENEL KURULDAN SONRA YAPILACAK ÇALIŞMALAR:

1-Tutanağın tescili ve ilanı ile seçim var ise, yönetim kurulu görev bölümü, temsil — ilzam ve imza beyannamesinin tescili:

Genel kurul tutanağının ve seçim var ise, yönetim kurulu görev bölümü ile temsil ve ilzam kararı ile yeni yönetimin imza beyannamesinin ticaret Sicili Memurluğuna ibraz edilerek tescil edilmesi gerekmektedir.

2-Yönetim kurulu üyelerinin mal bildiriminde bulunması:

Yeni seçilen yönetim kurulu üyeleri ile birlikte görevi sona eren yönetim kurulu üyelerinin bir ay içinde kooperatifin bağlı olduğu İl Müdürlüğüne mal beyanında bulunması gerekmektedir.

 

Kooperatiflerde Dış denetçinin yetkileri Nelerdir ?

Dış denetçinin yetkileri nelerdir ?

 Dış denetçi;

a) Kooperatif yönetim kurulundan ve bu kurulun bilgisi dâhilinde diğer kooperatif görevlilerinden, denetim için gerekli olan elektronik ortamdakiler dâhil olmak üzere bütün bilgilerin kendilerine verilmesini ve dayanak oluşturabilecek belgelerin sunulmasını isteme,

b) Kooperatif yönetim kurulunca düzenlenip onaylanan finansal tablolar ile yıllık faaliyet raporunun gecikilmeksizin kendisine ibrazını talep etme,

c) Kooperatifin defterlerini, yazışmalarını, belgelerini, varlıklarını, yükümlülüklerini, kasasını, kıymetli evrakını ve envanterini inceleme,

ç) Kooperatifin yönetim kurulundan, denetim çerçevesinde gerekli imkânların sağlanmasını isteme,

d) Denetim çerçevesinde üçüncü kişilerden fiziki, elektronik veya başka bir ortamda bilgi isteme,

yetkilerine sahiptir.

(2) Dış denetçinin bu Yönetmelikte yer alan denetim yetkileri sınırlandırılamaz.

Dış denetçi, denetlenen kooperatif tarafından bu yetkilerin sınırlandırılması ya da haklı bir sebebin varlığı halinde, dış denetim sözleşmesini feshedebilir.

Sözleşmenin feshi yazılı ve gerekçeli olmak zorundadır.

Kooperatiflerde Dış Denetçinin Nitelikleri Nelerdir ?

Dış denetçinin nitelikleri

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca dış denetim faaliyeti yürütebilmek için;

a) Türk vatandaşı olmak ve medeni hakları kullanma ehliyetine sahip bulunmak,

b) Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak,

c) Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da 1163 sayılı Kanun hükümlerine göre mahkûm olmamak,

ç) En az lisans düzeyinde diploma sahibi olmak kaydıyla 3568 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ilgili meslek odasına kayıtlı serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir unvanına sahip olmak veya bu unvanları haiz olma koşulu hariç bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen diğer niteliklere sahip olmak koşuluyla denetim yetkisi verilen birlik/merkez birliğinde denetimle görevli personel olmak,

d) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetçiler hariç olmak üzere dış denetçi eğitimini tamamlamış olmak,

e) Görevi süresince, dış denetim işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamelesi bulunmamak,

f) Kooperatif ile ortaklık ilişkisi bulunmamak,

g) Son 5 yıl içinde gerçekleştirdikleri kooperatif dış denetimlerinde bu Yönetmelik hükümlerine üç seferden fazla aykırı davranışlarda bulunmamış olmak,

ğ) Görevi süresince, dış denetçiler ve bunların boşanmış olsalar dahi eşleri ile üçüncü dereceye kadar (üçüncü derece dâhil) kan ve kayın hısımları veya dış denetçi tarafından denetlenen kooperatif veya denetlenen kooperatif ile ilgili olanlarla doğrudan veya dolaylı olarak menfaat, ortaklık, kilit yönetici sıfatıyla iş, olağan ekonomik ilişkiler dışında borç veya alacak ilişkilerine girmemiş olmak,

h) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından bağımsız denetçi olarak yetkilendirilmişse, faaliyet izinlerinin iptal edilmemiş veya askıya alınmamış olması ya da bağımsız denetim resmi sicilinde gayri faal olarak gösterilmemiş olması,

şarttır.

(2) Dış denetçi, görevini yürütürken bu Yönetmelik hükümlerine ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareket edemez. Ayrıca dış denetçinin 38 inci ve 39 uncu maddelere uygun denetim raporu hazırlaması, süresi içinde tamamlaması ve hazırladığı raporu usulüne uygun olarak sunması gerekir.

(3) Dış denetçi ile denetim yapılacak kooperatif arasında, denetçinin tarafsızlığını ortadan kaldıran bir nedenin varlığı halinde, denetçi bu kooperatifte denetim yapamaz.

Hangi Kooperatifler Dış Denetim Yaptırmak Zorundadır ?

Dış denetime tabi kooperatifler ve dış denetim yaptırmamanın sonuçları

MADDE 15 – (1) Aşağıdaki şartlardan birini sağlayan faal kooperatifler dış denetime tabidir:

a) Tarım satış, tarım kredi, esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet, pancar ekicileri kooperatifleri.

b) Yapı ruhsatı alınmış ve ortak sayısı 100 veya daha fazla olan yapı, turizm geliştirme ve gayrimenkul işletme konularında faaliyet gösteren kooperatifler.

c) Faaliyet konusuna bakılmaksızın 30 milyon Türk lirası ve üstü net satış hasılatı olan kooperatifler.

ç) Faaliyet konusuna bakılmaksızın 2.000 ve daha fazla ortağı bulunan kooperatifler.

(2) Kooperatifler art arda iki hesap döneminde birinci fıkranın (c) bendindeki şartı sağlamaları durumunda, müteakip hesap döneminden itibaren dış denetime tabidir. Kooperatiflerin yıllık net satış hasılatı hesaplanırken vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan son iki hesap dönemine ilişkin bilanço ve gelir tablosu dikkate alınır. Art arda iki hesap döneminde yıllık net satış hasılatı birinci fıkranın (c) bendinde belirlenen rakamın altında kalan kooperatifler müteakip hesap döneminden itibaren dış denetim kapsamından çıkarılır. Ancak müteakip dönemde bu şartı sağlaması durumunda bir sonraki dönemde dış denetim kapsamına dahil olur.

(3) Kooperatiflerin yıllık net satış hasılatının hesaplanmasında varsa bağlı ortaklıkların ve iştiraklerin yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır.

(4) Kanuni yükümlülükleri nedeniyle 6102 sayılı Kanunun ilgili hükümleri kapsamında bağımsız denetim yaptıran kooperatifler, bu Yönetmelik uyarınca yaptırmaları gereken dış denetimden muaftır.

(5) Bu Yönetmelik uyarınca dış denetime tabi olduğu halde söz konusu denetimi yaptırmayan kooperatiflerin finansal tabloları, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ve ibra konularında alınan genel kurul kararları geçersizdir

Kooperatiflerde Dış denetim yapabilecekler kimlerdir ?

Kooperatiflerde Dış denetim yapabilecekler

MADDE 14 – (1) 15 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen kooperatiflerin dış denetimi;

a) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen bağımsız denetçiler,

b) 3568 sayılı Kanuna tabi meslek mensupları,

c) İlgili Bakanlıkça dış denetimle yetkilendirilen, bağlı olunan merkez birlikleri veya merkez birliği kurulamamışsa bağlı olunan birlikler,

tarafından yapılabilir.

(2) Dış denetime tabi olan kooperatiflerin genel kurullarında, dış denetimi yapmak üzere birinci fıkrada sayılanlardan biri seçilir.

Kooperatiflerde Dış denetimin konusu ve kapsamı nedir ?

Dış denetimin konusu ve kapsamı

MADDE 13 – (1) Kooperatiflerin finansal tablolarının; kooperatiflerin tabi olduğu 1163 sayılı Kanun, 6102 sayılı Kanun, 213 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatına göre hazırlanıp hazırlanmadığı, gelir ve giderlerinin dayanağını oluşturan belgelerin ilgili mevzuata uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, gelir ve gider hesapları ile bilanço hesaplarının defter, kayıt ve belgelerle uyumlu olup olmadığı hususları dış denetimin konusunu oluşturur.

(2) Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu içerisinde yer alan finansal bilgiler de dış denetimin kapsamı içindedir.

(3) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından bağımsız denetçi olarak yetkilendirilenler, ilgili Bakanlıkça dış denetimle yetkilendirilen birlik veya merkez birlikleri nezdinde gerçekleştirdikleri denetimler dışındaki denetim faaliyetlerini, bu Yönetmelik kapsamında yürütür.

Kooperatifin boşta duran gayrimenkullerini kiraya vermesi ve ortaklarından aldığı aidat, gecikme faizlerinin vergilendirilmesi.

Kooperatifin boşta duran gayrimenkullerini kiraya vermesi ve ortaklarından aldığı aidat, gecikme faizlerinin vergilendirilmesi.

İlgi

:

.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; kooperatifinizin ticari amaç gütmediği, amaçları doğrultusunda konut inşa ettiği ve kooperatif ortaklarının kullanımına sunduğu ancak henüz iskan işlemleri tamamlanmadığından konutların mülkiyetinin kooperatifiniz bünyesinde yer aldığı,

Kooperatifiniz bünyesinde yer alan gayrimenkuller nedeni ile emlak vergisi mükellefiyetinin Kooperatifiniz adına olduğu, genel kurulda alınan karar gereğince, kooperatifinizin emlak vergisini ödeyebilmesi için her ortaktan hak sahibi olduğu konuta isabet eden tutarda aidat tahsil edilip kooperatifinizin emlak vergisi borcunun ödendiği ve kooperatifiniz mülkiyetinde olan ve boşta duran gayrimenkullerin kiraya verilerek kira geliri elde edildiği belirtilmiş olup,

Kooperatifinizin emlak vergisi ödemesi için genel kurul kararı doğrultusunda ortaklardan topladığı aidatlar ile ortakların aidat ödemelerini zamanında yapmaması durumunda genel kurul kararı doğrultusunda ortaklara yansıtılarak tahsil edilecek gecikme faizlerinin kurumlar vergisi ve katma değer vergisine tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Diğer taraftan, … kayıtlarımızın tetkiki sonucunda, kooperatifinizin … tarihinden itibaren .. Vergi Dairesi Müdürlüğünde kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydının bulunduğu ve … hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde, … TL ticari bilanço karı beyan ederek beyannamenizi … tarihinde… hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde … TL ticari bilanço karı beyan ederek söz konusu beyannameyi ise … tarihinde verdiğiniz görülmüş olup; Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

 

I-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) kurumlar vergisinden muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun “Beyan esası” başlıklı 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, her mükellefin vergiye tabi kazancının tamamı için bir beyanname vereceği, beşinci fıkrasında; kooperatiflerin gelirlerinin vergi kesintisine tâbi tutulan taşınmaz kira gelirlerinden ibaret olması halinde, bu gelirler için beyanname verilmeyeceği, hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun ” Vergi Kesintisi” başlıklı 15 inci maddesinde;

(1) Kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, ziraî kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler;kurumlara avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben % 15 oranında kesinti yapmak zorundadırlar:

 

b) Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri.

…”

hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan 03/04/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin,

– “14.5 Kooperatif gelirlerinin sadece taşınmaz kira gelirlerinden ve mevduat faizlerinden oluşması halinde beyan” başlıklı bölümünde;

 

“Kooperatiflerin taşınmazlarını kiraya vermeleri ortak dışı işlem olarak değerlendirileceğinden, kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul edilen iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir. Ancak, bu iktisadi işletmelerin başkaca gelir getirici faaliyetinin bulunmaması ve gelirlerinin sadece vergi kesintisine tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile vergi kesintisine tabi tutulan mevduat faizlerinden ibaret olması halinde, kurumlar vergisi beyannamesi (geçici vergi beyannameleri dahil) vermelerine gerek bulunmamaktadır. Yapılan vergi kesintileri nihai vergileme olacaktır.

 

Kesintiye tabi tutulmuş taşınmaz kira gelirleri ile mevduat faizleri yanında ortak dışı başkaca işlemlerden doğan gelirleri de bulunan kooperatif tüzel kişiliğine bağlı iktisadi işletmeler, kurumlar vergisi beyannamesi vermek zorunda olduklarından, taşınmaz kira gelirlerini ve mevduat faizlerini de bu beyannameye dahil edeceklerdir. Ancak, kira gelirleri ile mevduat faizleri üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesi uyarınca kesinti yoluyla ödenmiş olan vergiler, hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.

 

Öte yandan, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bu iktisadi işletmelerin beyanname verme dışında mükellefiyetle ilgili diğer ödevlerini yerine getirecekleri tabiidir.

“15.3.2. Taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri” başlıklı bölümünün “Taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri” başlıklı “15.3.2.1” alt bölümünde ise söz konusu kira ödemeleri üzerinden yapılacak vergi kesintisinde, kooperatifin türü, mükellef veya muaf olup olmamasının bir öneminin bulunmadığı

açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan, mezkur Kanunun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde;

 

“(1) Kurumlar Vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

(2) Safı kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır. ...”

hükmüne yer verilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise, ticari kazancın tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmü yer almıştır.

Kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde, safi kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (6) numaralı bendinde, işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan Kooperatifiniz tarafından mülkiyetinizde bulunan ve boşta duran gayrimenkullerin kiraya verilmesi sonucu elde edilen kira gelirleri ve fiilen ortaklara teslim edilmesine rağmen iskan alınamaması sebebiyle inşa edilen bağımsız bölümlere ilişkin emlak vergisi ödemeleri için ortaklardan toplanan aidatlar ile ortakların aidatları zamanında ödememesi nedeniyle tahsil edilecek olan gecikme faizi bedellerinin kurum kazancının bir unsuru sayılarak vergiye tabi kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Bununla birlikte, kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderlerin indirim konusu yapılacağı ise tabiidir.

Öte yandan, … tarihi itibarıyla kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı bulunan kooperatifinizin bu mükellefiyetinin ortak dışı işlemlerde bulunmanız nedeniyle tesis edilmiş ise, muafiyete ilişkin diğer şartları da taşıyor olmanız kaydıyla, 01/01/2018 tarihi itibarıyla kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefiyet kaydı sonlandırılacak olup 01/01/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirdiğiniz ortak dışı işlemlerinize ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek suretiyle bu işlemlerden elde ettiğiniz kazançlarınız vergilendirilecektir.

 

II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyetler ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

20/1 inci maddesinde, vergi matrahının teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

20/2 nci maddesinde ise, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

24/c maddesinde vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu,

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-2.1.2.3. Kiralama İşlemleri” başlıklı bölümünde kiralama işlemlerinde KDV uygulamasına ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir.

60 No.lu KDV Sirkülerinin “1.3. Aidatlar” başlıklı bölümünde; üyelerden veya katılımcılardan alınan aidatların, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmemek şartıyla KDV nin konusuna girmediği, ancak kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bir kooperatifin ticari nitelikteki teslim ve hizmetlerinin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemelerinin KDV ye tabi tutulacağı, örneğin tüketim ve taşımacılık kooperatifleri gibi kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kooperatiflerin üyeleri tarafından yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemelerinin KDV ye tabi olduğu, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kooperatifin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği aidatların ise ticari mahiyet arz etmediğinden KDV ye tabi tutulmayacağı belirtilmiştir.

Buna göre, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan Kooperatifiniz tarafından ortaklardan alınan ve kurum kazancının unsuru olan aidatlar KDV’ye tabi olup ortaklarınızın aidatlarını zamanında ödememesi nedeniyle hesaplanan faiz tutarları 3065 sayılı Kanunun 24/c maddesine göre KDV matrahına dahil edilecektir.

Öte yandan, Kooperatifiniz mülkiyetinde bulunan ve boşta duran taşınmazların kiraya verilmesi işlemi 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV ye tabidir.”

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Konut Yapı Kooperatiflerinin Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi karşısındaki durumu.

Konut Yapı Kooperatiflerinin Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi karşısındaki durumu.

 

 

İlgi

:

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

 

– Kooperatifinizin, üyelerinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla … tarihinde kurulduğu ve bu amaçla arsa satın aldığı,

 

– Mülkiyetindeki arsalar üzerinde yapı müteahhidi … ile sözleşme imzalanarak “İnşaat Ruhsatı”nda yapı sahibi Kooperatifiniz olacak şekilde ilk olarak … ada, … sayılı parsel üzerindeki … bloktan oluşan meskenler için … tarihli ve … sayılı yapı ruhsatlarının alındığı,

 

– Diğer parsellerin yapı ruhsatı alım sürecinin ise devam ettiği

 

belirtilmiş olup,

 

-Üyelerinize konut yapımı ile ilgili yapı ruhsatının alınıp inşaatın başlamasıyla Kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf olup olmayacağı,

 

– Sadece üyeleriniz için yaptırılacak konutlara ilişkin yapı müteahhidi firma tarafından yapılacak inşaat malzemesi alımlarında ve konutların yapımı sürecinde hem Kooperatifinizin, hem de müteahhit firmanın KDV istisnasına tabi olup olmayacağı,

 

– İstisna uygulanacaksa “KDV İstisna Belgesinin” tarafınıza verilmesi, istisna uygulanmayacak ise konutların yapılışı amacıyla malzeme alışı, işçilik faturası düzenlenmesi ve benzeri hallerde uygulanacak KDV oranı ile ilgili müteahhit firmanın Kooperatifinize keseceği faturalarda uygulanacak KDV oranının ne olacağı

 

hususlarında Defterdarlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 

A) Kurumlar Vergisi Kanunun Yönünden Değerlendirme;

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Buna göre, yapı kooperatiflerinin muafiyetten yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

 

– Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,

– Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi,

– Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması,

– Sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.)

 

ilişkin hükümler bulunması ve bu hükümlere fiilen uyulması gerekmektedir.

 

Öte yandan, yapı kooperatiflerinde yukarıda belirtilen şartların yanı sıra; kuruluşundan, inşaatın sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya sayılan bu kişiler ile işçi – işveren ilişkisi bulunan kişilere yer vermemesi ve yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması şartları da aranmaktadır.

 

Konuyla ilgili olarak ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümünde “…Yapı kooperatiflerinin yapı ruhsatı veya arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına bulunmadığı durumlarda da muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Örneğin, inşaatı üstlenen müteahhit adına düzenlenecek bir yapı ruhsatı, yapı kooperatifinin muafiyetten yararlanmasını engelleyecektir. Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır…” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kooperatifinizin ana sözleşmesinde söz konusu hükümlere yer verilmiş olup, inşaatın sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya sayılan bu kişiler ile işçi – işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi ve yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması şartlarının da sağlanması kaydıyla Kooperatifiniz Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi uyarınca kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır.

 

Ayrıca, arsa tapuları Kooperatifiniz tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelinmemiş olması halinde inşaat ruhsatına ilişkin şartın aranmayacağı tabiidir.

 

B) Katma Değer Vergisi Yönünden Değerlendirme;

 

Katma Değer Vergisi (KDV) Genel Uygulama Tebliğinin;

 

– “Konut Yapı Kooperatiflerine Yapılan İnşaat Taahhüt İşlerinde İstisna/İndirimli Oran Uygulaması” başlıklı (II/G-4.2.) bölümünde,

 

“3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den istisna edilmiştir. Bu madde çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatı 29/7/1998 tarihinden önce alınmış ise KDV’den istisna tutulur. Bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa söz konusu işlere (% 1) oranında KDV uygulanır.

 

Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için;

 

– Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

– İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

-Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması

gerekir.

 

Diğer taraftan, konut yapı kooperatiflerinin emanet usulüyle inşaat işi yaptırmaları halinde, taşeron ve müteahhitler tarafından konut yapı kooperatiflerine yapılan malzeme hariç işçilik hizmetlerinde, yalnızca işçilik hizmetlerine istisna veya indirimli oran uygulanır. Bunun dışında inşaatta kullanılmak üzere piyasadan satın alınan mal ve hizmetler ise genel hükümler çerçevesinde vergiye tabi tutulur.”

 

– “Konut Yapı Kooperatiflerine Verilen İnşaat Taahhüt İşlerinde İndirimli Oran Uygulaması” başlıklı (III/B-2.1.2.) bölümünde,

 

“3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesinde, 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri 1/1/1998 tarihinden geçerli olmak üzere KDV’den istisna edilmiştir. Bina inşaat ruhsatını 29/7/1998 tarihinden sonra almış konut yapı kooperatiflerine yapılacak inşaat taahhüt işleri ise 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listenin 12 nci sırası uyarınca (% 1) oranında KDV’ye tabi bulunmaktadır.”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için işin konut yapı kooperatifine yapılmış olması hususuna ilişkin şartın gerçekleşip gerçekleşmediği, yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olmasına (bir başka deyişle, ruhsatın “yapı sahibi” bölümünde yalnızca konut yapı kooperatifinin adına yer verilmiş olmasına) göre belirlenecektir.

 

Buna göre, … tarihinden sonra Kooperatifiniz adına inşaat ruhsatı alındığından, müteahhit tarafından Kooperatifinize verilen inşaat taahhüt hizmetleri için (%1) oranında KDV uygulanması mümkün bulunmaktadır.

 

Kooperatifiniz tarafından emanet usulüyle inşaat işi yaptırılması halinde, müteahhit tarafından Kooperatifinize yapılan malzeme hariç işçilik hizmetlerinde (%1) oranında KDV uygulanması, inşaatta kullanılmak üzere Kooperatifiniz veya müteahhit tarafından piyasadan mal ve hizmet alımları ise genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olması gerekmektedir.

 

Kooperatifler Reklam Verebilir mi ? Reklam verirken dikkat etmeleri gereken konular nelerdir ?

Konu: Kooperatifler mevzuatı kapsamında reklam harcamalarının değerlendirilmesi

Bilindiği üzere kooperatifler iş ve işlemlerini gerçekleştirirken öncelikle 1163 Sayılı kooperatifler kanunu ve tip kooperatif ana sözleşmesi hükümlerine uymak ile mükelleftirler.

Ayrıca kooperatifler kanun ve ana sözleşmeye uygun şekilde alınmış genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile de iş ve işlemleri yürütürler.

Bu kapsamda kooperatifler tarafından ortak sayısını artırmak amacı ile verilecek televizyon ve diğer reklamlar ile ilgili olarak;

a-) Kooperatifin tahmini yıllık bütçesinde böyle bir harcama için yetki alınmış olup, olmadığı

b-) Reklam harcamasının kooperatifin amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirmesi için zorunlu olup, olmadığı

c-) Çeşitli mecralarda yayımlanacak olan reklamların kooperatif ana sözleşmesinin ilan ve reklamlar başlıklı 89. maddesinde yer alan reklam yasağı hükümlerine aykırı olup, olmadığı

a-) Kooperatifin tahmini yıllık bütçesinde böyle bir harcama için yetki alınmış olup, olmadığı

Bilindiği üzere her yıl kooperatifler genel kurullarında bir sonraki yıl için yapacakları harcamaların ve tahsil edecekleri gelirlerin tahmini bir bütçesini genel kurula sunarlar. Bütçe tahmini olup, yeni fasıllar açılması veya bütçe dışı harcamalar yapılması kanuna aykırılık teşkil etmez.

Ancak tahmini bütçede en azından kooperatif reklam giderleri adı altında bir bütçe kalemi bulunması daha sağlıklı olacaktır.

b) Harcamanın kooperatifin amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirmesi için zorunlu olup, olmadığı

Gerek reklam harcaması gerek diğer harcamaların kooperatifin amaç ve faaliyetlerini gerçekleştirmesi için zorunlu veya gerekli olup, olmadığının yönetim kurulu tarafından her kooperatifin mevcut yapısı göz önüne alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yapı Kooperatiflerinin amacı ana sözleşmenin 6.maddesinde yazıldığı üzere ortaklarının konut ihtiyacını karşılamaktadır.

Bu kapsamda kooperatifin yeni ortaklar edinerek finansman sağlanması her ne kadar kooperatifin amacını gerçekleştirmesi yönünde bir işlem gibi gözükse de kooperatiflerde temel finansman modeli mevcut ortakların ödemeleri ile ortaklar cetveline kayıtlı ortakların konut ihtiyacının karşılanması şeklinde olmasıdır.

Ancak mevcut ekonomik gelişmelerin ve satın alma gücündeki azalmanın bütün toplumu etkilediği gibi kooperatif ortaklarını ve kooperatifin finansal yapısını da etkilemesi nedeni ile finansman sağlanması amacı ile yeni ortak kaydı kooperatifin amacına uygundur.

Bu kapsamda yapılacak reklamların kooperatifin bütçe disiplinine uygun şekilde gerçekleştirilmesi ve mümkün ise bu konuda bir üst limit belirlenerek gerekçeli yönetim kurulu kararı alınması uygun olacaktır.

Uygulamada inşaat şirketlerinin reklam bütçelerinin karşılığında inşaatını gerçekleştirdiği konutlar ile barter yaptığı bilinmek ile beraber kooperatiflerde bu işlemin yapılabilmesi için genel kurul kararı gereklidir.

 c-)Çeşitli mecralarda yayımlanacak olan reklamların kooperatif ana sözleşmesinin ilan ve reklamlar başlıklı 89. maddesinde yer alan reklam yasağı hükümlerine aykırı olup, olmadığı

Kooperatif ana sözleşmesinin ilan ve reklamlar başlıklı 89.maddesinde “Kooperatifçe tanıtım ve ortak kaydı amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi yanıltıcı bilgi ve unsurları taşıyamaz” hükmü bulunmaktadır.

Bu nedenle kooperatif tarafından gerek televizyon, radyo gerek online ortamda yapılacak reklamlarda genel kurul kararlarına ve ana sözleşmenin ilgili maddesine aykırı olmayacak şekilde metinler ve görseller kullanılmalıdır.

Reklamda konutun fiziksel, sosyal ve ekonomik özellikleri ön plana çıkarılırken reklam veren tüzel kişiliğin kooperatif olduğu bilgisinin potansiyel ortaklara sunulması ayrıca taahhüt altına sokacak kesin ifadelerden kaçınılması gerekmektedir.

Bu kapsamda eğer genel kurul tutanağında bulunmayan bir taahhüt söz konusu ise ilk genel kurulda bu konuda karar alınması uygun olacaktır.

Genelde birçok inşaat firmasının yaptığı gibi sosyal olanaklar, bölgenin gelişimi ve taahhüt altına kooperatifi sokmayacak yaşam ile ilgili ifadelerin kullanılması sonrasında bilgi talep eden kişilere detaylı bilgilendirme yapılması uygun olacaktır.

Bilgilerinize Sunarız

Saygılarımızla

İlgili Mevzuat:

Kooperatif ana sözleşmesi madde 89: Kooperatifçe tanıtım ve ortak kaydı amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi yanıltıcı bilgi ve unsurları taşıyamaz

TCK 164: Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar, kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek veya verdirtecek olurlarsa altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.

Alev Akgökçe :Kanun koyucunun bu düzenlemeyi yapmaktaki amacı, kooperatife ilişkin ilan ve reklamlarda gerçeğin dışına çıkılmasını ve ortak olmak isteyenlerin kandırılmasını önlemektir. Uygulamada bazı kooperatif yöneticilerinin özellikle konut yapı kooperatiflerinde, kooperatife henüz arsa alınmadan arsası alınmış, plan ve projeleri çizilmiş gibi gösterebilmektedir. Ya da denizle alakası olmadığı halde satın alınan arsanın denize çok yakın olduğu vs. gibi gerçeğe aykırı broşürler bastırarak yanlış ve yanıltıcı reklamlarla ortak kaydetmeye çalıştıklarına rastlanmaktadır. Bu reklam ve ilanları esas alarak kooperatife ortak olanlar mağdur olmaktadır.

Eksik veya gerçeğe aykırı ya da yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşıyan ilan ve reklam neticesinde kimse aldanmasa ve kimsenin zararına bir sonuç veya bir kimsenin yararına bir durum ortaya çıkmasa dahi bu ilanı, açıklamayı ya da reklamı yapan yönetim kurulu üye ve memurları suçtan ceza alabileceklerdir

 

KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARININ USUL VE ESASLARI İLE BU TOPLANTILARDA BULUNDURULACAK BAKANLIK TEMSİLCİSİNİN NİTELİK VE GÖREVLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

14 Ocak 2022 CUMA Resmî Gazete Sayı : 31719
YÖNETMELİK
Ticaret Bakanlığından:

KOOPERATİF VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARININ

USUL VE ESASLARI İLE BU TOPLANTILARDA BULUNDURULACAK

BAKANLIK TEMSİLCİSİNİN NİTELİK VE GÖREVLERİ

HAKKINDA YÖNETMELİK

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; kooperatif ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarının Kanuna, ilgili mevzuata ve anasözleşmeye uygun olarak yapılmasına nezaret etmek üzere genel kurul toplantılarında görevlendirilecek Bakanlık temsilcilerinin nitelikleri, görevleri, yetkileri ve ücretleri ile temsilci görevlendirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa tabi kooperatifler ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantıları ve bu genel kurul toplantılarında görevlendirilen Bakanlık temsilcileri ile Bakanlık temsilcisi görevlendirilmesi talebinde bulunacak kooperatifler hakkında uygulanır.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 86 ncı ve 87 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Orman Bakanlığını; yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını; diğer kooperatifler ve üst kuruluşları için Ticaret Bakanlığını,

b) Faal kooperatif: 1163 sayılı Kanunun 81 inci maddesine göre dağılmayan kooperatif ve üst kuruluşlarını,

c) Genel Müdürlük: Tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım Reformu Genel Müdürlüğünü; yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünü; diğer kooperatifler ve üst kuruluşları için Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünü,

ç) İl Müdürlüğü: Tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Orman İl Müdürlüğünü; yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünü; diğer kooperatifler ve üst kuruluşları için Ticaret İl Müdürlüğünü,

d) İl Müdürü: Tarımsal amaçlı kooperatifler ve üst kuruluşları için Tarım ve Orman İl Müdürünü; yapı kooperatifleri ve üst kuruluşları için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürünü; diğer kooperatifler ve üst kuruluşları için Ticaret İl Müdürünü,

e) Kanun: 1163 sayılı Kanunu,

f) Kooperatif: 1163 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatif, kooperatif birliği, kooperatif merkez birliği ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğini,

g) Kooperatif Bilgi Sistemi (KOOPBİS): Kanunun ek 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca oluşturulan bilgi sistemini,

ğ) Temsilci: 1163 sayılı Kanunun 87 nci maddesi uyarınca kooperatif, kooperatif birliği, kooperatif merkez birliği, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği genel kurullarında bulundurulması gereken Bakanlık temsilcisini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Başvuru Süreci ve Temsilci ile İlgili Hususlar

Temsilci talebi

MADDE 5 – (1) Kooperatiflerce genel kurul toplantıları için temsilci görevlendirilmesi talebinde bulunulması zorunludur.

(2) Temsilci görevlendirilmesi başvurularında;

a) Bu Yönetmelik ekinde yer alan başvuru formu (Ek:1),

b) Çağrı için alınan kararın örneği (görev süresi sona ermiş olsa bile kooperatifi temsil ve ilzamla yetkili son yönetim kurulu, denetim kurulu, anasözleşme ile bu hususta yetkili kılınan diğer bir organ veya tasfiye memurları, varsa ortağı olduğu birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşmiş mahkeme kararı),

c) Toplantı gündemi,

ç) Bakanlık temsilcisi ücretinin yatırıldığını gösterir belge,

genel kurul toplantı tarihinden en az on beş gün önce İl Müdürlüğüne teslim edilir.

Çağrıya yetkililerin incelenmesi

MADDE 6 – (1) İl Müdürlüğünce, Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS), elektronik ortamdaki Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, KOOPBİS kayıtları ve ilgili kooperatif dosyasındaki kayıtlar incelenerek, çağrıyı yapanların genel kurulu toplantıya çağırmaya yetkili olup olmadıkları belirlenir.

(2) Yapılan incelemelerde sonuca ulaşılamadığı takdirde, ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünden ivedi olarak bilgi alınır.

Başvuruların değerlendirilmesi

MADDE 7 – (1) Genel kurulun yetkisiz kişilerce toplantıya çağrılması veya sunulması gereken belgelerde eksiklik bulunması veyahut başvuru ile genel kurul tarihi arasında on beş gün süre bulunmaması halinde temsilci görevlendirilmez. Ancak, geçerli bir mazeret nedeniyle süresinde yapılamayan başvurulardan; kamu yararı, hizmetin etkin, ekonomik ve verimli yürütülmesi ilkeleri kapsamındaki değerlendirmede uygun görülenlere temsilci görevlendirilebilir.

(2) Genel kurul toplantılarının yoğun olduğu dönemlerde temsilci görevlendirilmesinde bir aksaklığa yol açılmaması için toplantıya çağrı işlemlerine başlanmadan önce gün alınması hususunda Genel Müdürlük/İl Müdürlükleri düzenleme yapmaya yetkilidir.

(3) Kanunun 47 nci maddesi kapsamında yapılan genel kurul toplantıları için de temsilci görevlendirilmesi başvurusunda bulunulması zorunludur. Ancak, bu başvurularda süre şartı aranmaz.

(4) Üç yıl üst üste genel kurul yapmadığından, kanunen dağılmış sayılan kooperatiflerce temsilci başvurusunda bulunulursa, toplantı gündeminde münhasıran tasfiye kararı alınmasına dair madde veya kooperatif faaliyetlerinin sürdüğüne dair mahkeme kararının bulunması halinde temsilci görevlendirilir.

(5) Anasözleşmede hüküm bulunması halinde, genel kurul toplantısı kooperatif merkezinin bulunduğu mülki idare birimi sınırları dışında başka bir yerde yapılabilir. Bu durumda, temsilci görevlendirilmesi toplantının yapılacağı İl Müdürlüğünce yapılır. Ayrıca, toplantıyla ilgili belgeler de toplantının yapıldığı yerdeki İl Müdürlüğünce saklanır ve bir nüshası kooperatif merkezinin bulunduğu İl Müdürlüğüne gönderilir.

(6) Belge eksikliği halinde ilgililere bildirilerek tamamlanması istenir.

(7) Bu Yönetmelik hükümlerine uygun bulunmayan başvurular yazılı olarak reddedilir.

Temsilci sayısı

MADDE 8 – (1) Genel kurul toplantılarının yoğun olduğu dönemlerde, temsilci görevlendirilmesi başvurularının değerlendirilmesinde; başvuruda bulunan kooperatiflerin ortak sayıları, amaç ve faaliyet konuları, genel kurul gündemindeki hususların önemi, evvelce yaşanmış ihtilaflar, genel kurul toplantısının yapılacağı yer ile İl Müdürlüğünde temsilci olarak görevlendirilebilecek personel sayısı gözetilerek, öncelikle temsilci gönderilmesi zorunlu görülenlerin talepleri karşılanır.

(2) Kooperatiflerin genel kurul toplantılarında görevlendirilecek temsilcilerin sayılarına ilişkin usul ve esaslar, ortak sayısı ve kooperatifin durumu dikkate alınarak Bakanlıkça belirlenir.

Temsilcinin niteliği

MADDE 9 – (1) Temsilcinin aşağıda sayılan niteliklere sahip olması gerekir:

a) Genel Müdürlükte veya il müdürlüğünde asli memur ya da sözleşmeli personel olarak çalışıyor olmak.

b) Üçüncü fıkrada öngörülen eğitime katılmak ve yapılan sınavda başarılı olmak.

c) En az lise mezunu olmak.

(2) Elektronik ortamda yapılacak genel kurul toplantılarında görevlendirilecek Bakanlık temsilcilerinin birinci fıkradaki niteliklere ilave olarak, elektronik genel kurul sisteminin işleyişi ve kullanımına ilişkin Bakanlıkça yapılacak eğitime katılması gerekir. Bu amaçla düzenlenecek eğitimler hizmet satın almak suretiyle de yapılabilir.

(3) Temsilci olarak görevlendirilecek personele, içeriği Bakanlıkça belirlenen eğitim verilir ve bu eğitimin sonunda Bakanlıkça sınav yapılır. Temsilci olarak görevlendirilen personelin yeterliliğinin sürdürülebilmesi amacıyla, Bakanlıkça belirli sürelerde yeterliliğin korunması eğitimleri verilebilir, sınavlar yapılabilir. Bu sınavlarda başarısız olanlar, Bakanlık temsilcisi olarak görevlendirilemez. Bakanlık temsilcilerinin bu sınavlarda başarılı olanlar arasından görevlendirilmesi esastır. Bakanlık temsilcisi olarak görevlendirilecek kişilerin belirlenmesi için yapılacak sınavlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

(4) Genel Müdürlükte, daire başkanı ve üstü kadrolarında bulunanlar ile il müdürleri için birinci fıkranın (b) bendinde yer alan sınav şartı aranmaz.

Temsilci görevlendirilmesi

MADDE 10 – (1) Temsilci görevlendirmeleri, hakkaniyete uygun şekilde yapılır.

(2) Temsilci görevlendirilmesinde aşağıdaki sıralama esas alınır:

a) Bakanlık temsilcisi eğitimine katılan ve sınavda başarılı olanlar.

b) (a) bendi kapsamında görevlendirme yapılamaması durumunda, temsilci eğitimine katılan, ancak sınava giremeyen veya sınavda başarılı olamayanlar arasından İl Müdürü tarafından temsilci olarak görevlendirilmesi uygun görülenler.

(3) Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin genel kurul toplantılarına Ticaret Bakanlığı merkez teşkilatında görev yapan ve 9 uncu maddedeki şartları haiz olanlardan Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünce görevlendirme yapılır.

(4) Merkez birliklerinin genel kurul toplantılarına Bakanlık merkez teşkilatında görev yapan ve 9 uncu maddedeki şartları haiz olanlardan Genel Müdürlükçe temsilci görevlendirmesi yapılır.

(5) Gerekli görülen hallerde de 9 uncu maddedeki şartları haiz merkez teşkilatı personelinden Genel Müdürlükçe görevlendirme yapılabilir.

(6) Kınama veya daha ağır disiplin cezası alanlar, bir yıl süre ile genel kurul toplantılarında temsilci olarak görevlendirilmez.

(7) Yardımcı hizmetler sınıfında bulunan memur, genel kurul toplantılarında temsilci olarak görevlendirilmez.

İl Müdürünün görevlendirilmesi

MADDE 11 – (1) İl Müdürü sadece gündeminde önemli hususlar yer alan ya da evvelce yaşanmış ihtilafları bulunan kooperatiflerin genel kurul toplantılarına temsilci olarak görevlendirilebilir.

(2) Ticaret İl Müdürlerinin esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ve bunların birliklerinin genel kurul toplantılarında temsilci olarak görevlendirilmesinde birinci fıkrada yer alan şartlar aranmaz.

(3) İl Müdürleri Valilik makamının onayı ile temsilci olarak görevlendirilirler.

Temsilci ücretleri

MADDE 12 – (1) Mesai saatleri içerisinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında görevlendirilecek temsilcilere, her yıl Bütçe Kanununun (H) cetvelinin (I-B) bendi ile tespit edilen Devlet memurlarına ödenen en yüksek yurt içi gündelik tutarının iki katı; mesai saatleri dışında görevlendirilecek temsilcilere ise üç katı ücret net olarak ödenir. Bu ücret kooperatiflerce genel kurul öncesinde ilgili muhasebe birimi hesabına yatırılır.

(2) Usulüne uygun olarak temsilci talebinde bulunulup çoğunluk sağlanamaması sebebiyle gerçekleştirilemeyen genel kurul toplantısına ait çağrı davetinde bir sonraki toplantının tarihi, saati ve yerinin belirtilmiş olması durumunda, bu toplantı için de temsilci ücretinin yatırılması ve temsilci ücretinin yatırıldığını gösterir belge il Müdürlüğüne iletilerek temsilci görevlendirilmesinin talep edilmesi zorunludur. Ancak, ilk toplantıya temsilcinin katılmamış olması durumunda ikinci kez temsilci ücreti yatırılmaz.

(3) Fazla yatırılan temsilci ücretleri iade edilir.

Ticaret sicili müdürlüğüne bildirilecek hususlar

MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde temsilci talebinde bulunmayan fakat genel kurul toplantısını gerçekleştiren kooperatifler, İl Müdürlüğünce, ticaret sicil müdürlüğüne bildirilir.

(2) İl Müdürlüğünce, temsilcinin katıldığı veyahut usulüne uygun olarak temsilci görevlendirilmesi talebinde bulunulmasına rağmen temsilci görevlendirilemeyen ya da temsilci görevlendirildiği halde katılımın sağlanamadığı genel kurul toplantılarına ait ortaklar listesi ile genel kurul toplantı tutanağının bir örneği, 17 nci ve 20 nci maddeler kapsamında, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 30 uncu maddesinde belirlenen süreler dikkate alınmak suretiyle ticaret sicili müdürlüğüne gönderilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Genel Kurul Toplantısı Hazırlığı ve Açılış

Temsilcinin toplantı öncesi görev, yetki ve sorumlulukları

MADDE 14 – (1) Temsilci, görevlendirildiği toplantılara Devlet memuruna yakışır kılık ve kıyafetle zamanında gider.

(2) Toplantı açılmadan önce temsilci tarafından aşağıdaki işlemler yapılır:

a) Toplantı çağrısının Kanuna ve anasözleşme hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığını incelemek.

b) Ortaklar listesinin Kanunun 45 inci maddesinin altıncı fıkrasına uygun olarak KOOPBİS’ten alınıp alınmadığını incelemek.

c) Ortaklar listesini imzalayanların; kimlik, ortaklık ve varsa temsile ilişkin belgelerini ibraz edip etmediklerini incelemek.

ç) Toplantıya katılma hakkına sahip ortakları gösterir listenin, ortaklar veya temsilcisi tarafından imzalanıp imzalanmadığını incelemek.

d) Temsilci tarafından imzalanan listenin görünür şekilde asılıp asılmadığını incelemek.

e) 6102 sayılı Kanunun 407 nci maddesi gereği en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunup bulunmadığını incelemek.

f) Toplantıya asaleten ve vekâleten katılanların sayısının rakamla ve yazıyla toplantı tutanağında yer alıp almadığını incelemek.

(3) Toplantı yeter sayısı, ilan edilen toplantı saatinden sonra makul bir süre beklenmesine rağmen sağlanamamışsa, temsilci genel kurulu toplantıya çağrıya yetkili olanlardan en az biri ile erteleme tutanağı düzenleyerek toplantı yerinden ayrılır.

(4) Temsilci, imza sırasında ortakların ya da temsilcilerinin kimliklerinin ve temsil belgelerinin ibrazı işlemini takip eder ve gerektiğinde uyarılarda bulunur. Ancak, şikâyet veya ihbar olduğunda ya da kuşku duyulduğunda kimlik denetimini bizzat yapar. Ayrıca, temsile ilişkin hükümleri açıklayarak, ıslak imzası bulunmayan temsil belgelerinin geçersiz olduğunu ve temsil edilenin aynı genel kurul için farklı kişilere temsil yetkisi vermesi halinde ise temsil edilemeyeceğini belirtir.

(5) Temsil belgesinde; temsil yetkisi veren ortağın adı, soyadı ve imzası, temsilcinin adı ve soyadı, temsilci ortaklık sıfatına haiz değilse; ortağın birinci derece kan ve kayın hısmı (ortağın eşi, annesi, babası, çocuğu gibi) olduğuna dair bilgi, temsil belgesinin ait olduğu genel kurul bilgileri ve temsil yetkisinin kapsamı yer alır.

(6) Ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmalarının sağlanmış olması ve bir temsilciyi üç ay içinde veraset ilamı ile birlikte kooperatife bildirmeleri halinde ortaklığa ilişkin hak ve vecibeler temsilci aracılığıyla yürütülür.

(7) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların hak ve yükümlülükleri devam ettiğinden genel kurula katılma, seçme ve seçilme haklarını kullanmaları sağlanır.

(8) Genel kurul toplantı yönetiminin, ortaklar veya üst kuruluş tarafından görevlendirilen temsilcilerinden seçilen başkan ve üyeler tarafından yürütülmesine dikkat edilir ve toplantı heyetinin seçimi titizlikle izlenir. Temsilci, genel kurul toplantısının sevk ve idaresine müdahalede bulunmaz, ancak gerektiğinde toplantı başkanını ve genel kurulu uyarıp yol gösterir ve açıklamalarda bulunur.

(9) Genel kurul toplantısı için birden fazla temsilcinin görevlendirilmesi halinde, toplantının temsilcilerin huzurunda açılması ilke olmakla birlikte temsilcilerin aynı anda gelememesi durumunda, makul bir süre beklenir. Bu süre içinde de gelmediği takdirde toplantı mevcut temsilcinin gözetiminde açılır. Toplantının açılmasından sonra gelen temsilci toplantıya katılamaz ve kendisine temsilci ücreti ödenmez.

(10) Kanunun 87 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bir saatlik süre beklendikten sonra toplantının temsilci olmadan açılması durumunda, bu toplantılara temsilciler sonradan katılamaz ve kendilerine temsilci ücreti ödenmez.

Konuşma metni

MADDE 15 – (1) Temsilci, toplantı açılışını müteakiben, kendisini tanıtarak, görev ve yetkilerini belirten bir bilgilendirmede bulunur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Gündem Maddelerinin Görüşülmesi, Kararların Alınması ve Tutanağın Yazılması

Temsilcinin toplantı sırasındaki görev, yetki ve sorumlulukları

MADDE 16 – (1) Temsilci; genel kurulda, toplantıyla ilgili olarak kendisine sorulan soruları cevaplandırır, toplantının ilgili Kanunlar, anasözleşmeler ve diğer mevzuata uygun olarak yürütülmesini sağlamak üzere gereken açıklamaları yapar.

(2) Kanunun 46 ncı maddesine göre, dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az yirmi gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme alınması zorunludur. Gündem ortaklara duyurulduktan sonra başvuru yapıldığı takdirde, başvuruya konu hususlar yine de gündeme eklenir. Dörtten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’u tarafından genel kurul toplantısından en az yirmi gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme alınmasına ilişkin zorunluluğa yönetim kurulunun uymaması halinde toplantı başkanının konuyu gündeme alması sağlanır. Ancak, bu durumda istemde bulunan 1/10 ortağın, yasal başvuruyu zamanında yaptığını kanıtlaması gerekir.

(3) Gündemin görüşülmesine geçilmeden önce, Kanunun 46 ncı maddesinde sayılan konularla sınırlı kalmak üzere gündeme madde eklenmesi hususunda teklif bulunup bulunmadığının genel kurulun bilgilendirilmesi hususunda toplantı başkanlığı uyarılır.

(4) Tartışmanın yoğun olarak yaşandığı genel kurul toplantılarında açıklama ve uyarılar kısa, açık, kesin ve uygun bir dille yapılır. Tereddütlü ifadeler kullanılmaz. Karmaşık ya da tartışmalı konularda ilgili mevzuat ve anasözleşme hükmü yüksek sesle okunur.

(5) Toplantı heyeti üyeleri ve ortaklar ile tartışmadan kaçınılır, toplantıyı terk etme gibi bir davranışa kesinlikle gidilmez.

(6) Toplantı başkanı ve kâtip üyeler toplantıyı yönetebilecek ve tutanağı yazabilecek bilgi ve yeteneğe sahip değilse, temsilci toplantı heyetine yardımcı olur ve tutanağı bizzat yazmayıp, yapılan konuşmaların ve alınan kararların tutanağa yazılmasına nezaret eder.

(7) Genel kurul toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yerde yazılıp imzalanması zorunlu olup tutanağın toplantı yerinde, genel kurul toplantı heyetince düzgün ve okunaklı biçimde yazdırılmasına temsilci yardımcı olur. Toplantı tutanağının, toplantının yapıldığı yer ve zamanda yazılıp imzalanmaması durumunda temsilci, tutanağa şerh düşüp imzalar, raporunda bu hususa yer verip, toplantıda alınan kararlardan raporunda kısaca bahseder. Şerhli tutanak İl Müdürlüğü tarafından acele olarak ticaret sicil müdürlüğüne intikal ettirilir ve genel kurul toplantı tutanağının tescil edilmemesi istenir.

(8) Temsilciler, Kanunun 49 uncu maddesi gereği anasözleşmesinde hüküm bulunan ve ortak sayısı 1000’in üstünde olan kooperatiflerde asaleten ve temsilen (bir ortağın dokuz ortağı temsil etmesiyle) genel kurul toplantısında var olan nisabın organ seçimlerine gelindiğinde korunması şartıyla, yeni bir toplantı nisabı aranmaksızın her ortağın seçimlerde en fazla bir ortağı temsilen oy kullanacağı hususuna dikkat eder.

(9) Temsilciler, genel kurul toplantısında ilgili kanunlar ve her kooperatifin anasözleşmesinde öngörülen toplantı ve karar nisaplarına dikkat eder. Temsilciler genel kurul toplantısında ilgili kanunlara ve anasözleşmelere aykırı karar alındığı veya karar nisabı bulunmadığının sayısal olarak tespit edildiği durumlarda, kararların geçerli olmayacağı yönünde gerekli uyarılarda bulunur. Buna rağmen karar alınmışsa, alınan kararlar hakkındaki şerhini tutanakta ve temsilci raporunda belirtir. Tutanak ve temsilci raporu, İl Müdürlüğü tarafından acele olarak ticaret sicili müdürlüğüne gönderilir ve şerh kapsamındaki konuların tescil edilmemesi istenir.

(10) Temsilci, genel kurul tutanağında, görüşmelerin içeriği, söz alanların kimler olduğu, sorulan sorular, verilen cevaplar, kimlerin alınan kararlara karşı muhalefet şerhi düştükleri ve muhalefet sebepleri, lehte, aleyhte ve çekimser oyların sayıları ile bilinmesi gerekli diğer hususlar açıkça belirtilir. Toplantı sırasında önerge verilmesi durumunda, önergelerden özetle söz edilip alınan kararlar açıkça yazılır, önergelerin özetlenemeyecek kadar uzun ve karmaşık olması gibi durumlarda tutanağa geçirilmekle birlikte, önergelerin tüm sayfalarının altları toplantı heyeti (toplantı başkanlığı) ve temsilci tarafından imzalanır ve önergeler tutanağa ek yapılır. Süre darlığı ya da başka bir toplantıya yetişebilme gibi nedenlerle yükümlülükler aksatılmaz.

(11) Bakanlık müfettiş veya kontrolörlerince yapılan denetim veya incelemeler ile İl Müdürlüğünce yapılan incelemeler sonucunda kooperatife gönderilen talimatların bir örneği temsilcide bulunur. Talimatlar gündeme alınmış ise ilgili gündem maddesinde görüşülmesine nezaret edilir, gündeme alınmamış ise yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin gündem maddesinde söz konusu talimatlarla ilgili olarak temsilci tarafından genel kurula ayrıntılı bir şekilde açıklama yapılır.

(12) Gündemde anasözleşme değişikliği varsa, temsilci, Bakanlıkça izin verilip verilmediğini araştırır, izin alınmamışsa genel kurula gerekli uyarılarda bulunur.

(13) Anasözleşmelerinde ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilemeyecekleri hükmü yer alan kooperatiflerde, ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin aday olamayacakları konusunda toplantı başkanı ve genel kurul uyarılır.

(14) Genel kurul toplantısında, yönetim ve denetim kurulu raporları ile bilanço ve gelir tablosunun mutlaka okunması konusunda gerekli uyarılar yapılır.

(15) Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri hariç olmak üzere, ortak sayısı 500’den fazla olan kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarındaki yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimlerinin, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılması sağlanır. Ortak sayısı 500’den az olan kooperatiflerde ise yönetim ve denetim kurulu üyelikleri seçimine geçilmeden önce verilen yazılı önergenin genel kurulda kabul edilmesi halinde seçimler gizli oy açık tasnif ile yapılabilir.

(16) Yönetim ve denetim kurulları üyeliklerine seçilme koşullarına ilişkin Kanunun 56 ncı ve ek 3 üncü maddeleri ve anasözleşmelerin ilgili hükümlerinin, seçimlere geçilmeden önce gerektiğinde genel kurula okunması ve üyelerin kaç yıl için seçildiğinin tutanakta belirtilmesi sağlanır.

(17) Tutanakta yanlış yazılan kelime, rakam ve satırlar karalanmaz, okunacak biçimde ortasından tek çizgiyle çizilerek iptal edilir, yanına parantez içinde (çizildi) denilerek doğrusu yazılır. Ay adları, bir ve iki basamaklı sayılar, rakamla değil yazıyla yazılır; tutanakta sonradan ilaveler yapılmasına imkân verebilecek boşluklar bırakılmaz. Tutanağın başlangıç kısmına, genel kurul toplantısının başlama saati ve tutanağın son kısmına da genel kurulun bitiş tarihi ve saati mutlaka yazılır.

(18) İlgili kanunlar, anasözleşmeler ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak yapılan işlemler hakkında temsilci tarafından tutanağa şerh düşülür.

(19) Tutanakta sırasıyla; giriş bölümü, genel kurulda her bir gündem maddesine ilişkin yapılan açıklamalar ya da alınan kararlar ve tutanağın bitiş bölümü toplantı başkanınca kâtiplere eş zamanlı olarak yazdırılır.

(20) Kanun ve anasözleşmede yer alan toplantı nisabının kalmadığı sayım sonucu tespit edilmişse, toplantıya devam edilmemesi yönünde gerekli uyarılarda bulunulacak ve durum tutanağa bağlanacaktır. Düzenlenecek bu tutanakta toplantı nisabına ilişkin olması gereken ortak sayısı ile toplantı mahallinde bulunan mevcut ortak sayısı ayrıca belirtilecektir.

(21) Kooperatif unvanı; toplantı tutanağına ve temsilci raporuna, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen şekliyle tam olarak yazılır.

(22) Toplantı nisabı kaybedilmemekle birlikte, genel kurulun sevk ve idare edilemez hale gelmesi ve benzeri nedenlerle toplantının tamamlanamaması hallerinde; Kanunun 45 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmünden hareketle, toplantı başkanı tarafından toplantı ertelenebilir. O ana kadar alınan kararlar tutanağa bağlanır.

(23) Temsilci, genel kurul toplantı tutanağını ve ortaklar listesini imzalar. Bunların dışındaki genel kurul evrakı görüldü şerhi düşülerek imzalanır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Toplantının Sona Ermesi

Toplantı sonrası yapılacak işlemler ve rapor düzenlenmesi

MADDE 17 – (1) Toplantıya temsilci katılmış ise genel kurul tutanağı ve ortaklar listesinin sadece birer nüshası temsilci tarafından toplantı bitiminde alınıp genel kurul toplantısına ilişkin belgelerin nelerden ibaret olduğunu belirten temsilci raporu ile İl Müdürlüğüne teslim edilir. Bu belgeler kooperatif yetkililerinden ayrıca istenmez.

(2) Temsilci raporunda, muhalefet şerhi ile diğer önemli hususları belirtir. Ayrıca, toplantı tutanağının taraflarca düzenlenememesi ya da imzalanamaması gibi durumlarda bu hususlara raporda mutlaka yer verilecektir. Bu gibi hususlar söz konusu değilse raporda, toplantıda önemli bir hususun olmadığının belirtilmesi ile yetinilir.

ALTINCI BÖLÜM

Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliklerinin Genel Kurullarında

Temsilcinin İlave Görevleri

Tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin genel kurullarına ilişkin özel hususlar

MADDE 18 – (1) Tarım satış kooperatif birliklerinde, 1/6/2000 tarihli ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun 5 inci maddesi kapsamındaki birlikler için bağımsız denetçi seçilir. Bu seçimde, yönetim kurulunca veya genel kurulda önerilen isimler arasından açık oylama ile seçim kuralına uyulup uyulmadığına dikkat edilir.

(2) Genel kurula katılma hakkı olan ortakların/temsilcilerin yarısından fazlasının toplantıda hazır bulunması ve ortaklar listesini imzalamaları halinde toplantı açılabilir. İlk toplantıda toplantı nisabı sağlanamadığı takdirde, ikinci toplantı için en az toplantı heyetini ve yönetim kurulu asıl ve yedek üye sayısını oluşturacak sayıda genel kurula katılma hakkına sahip ortak/temsilcinin bizzat hazır bulunması ve ortaklar listesini imzalaması gerekir. Temsilci belirtilen hususlara uygunluğu kontrol eder.

(3) Yönetim kurulu üyelerinin ibrası, bunlara yapılacak ödemeler ile diğer iç düzenlemeler ve düzenleyici işlemlerin kabulü veya değiştirilmesi; iç düzenlemelerde genel kurulun yetkisinde tanımlanan gayrimenkul alımı ve satımı ile gayrimenkullerin değerlendirilmesi, kredi kullanımı, yatırım, imalat ve inşaat iş ve işleri, alacakların terkini, şube açılması ve işletme kurulması, şirket ve diğer teşekküllere iştirak etme veya çıkma kararlarının alınabilmesi için her halükarda birliklerde temsilcilerin en az 1/4’ünün; kooperatiflerde ise ortakların en az 1/10’unun (genel kurula katılma hakkına sahip ortak sayısı 1.000’in üzerinde ise 1/20’sinin) bizzat toplantıda bulunması ve ortaklar listesini imzalaması gerektiğinden genel kurul toplantılarında bu hususlara riayet edilmesi takip edilir.

(4) Yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri dolmadan azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususlar; genel kurula katılma hakkına sahip olanların beşte üçünün gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı olarak talepte bulunması hali ile haklarında Kanunda sayılan ve göreve seçilmelerine engel teşkil eden suçlar veya görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle adli makamlarca dava açılması, Bakanlıkça Kanunun 90 ıncı maddesi gereği görevlerine tedbiren son verilmesi, denetim sonucunda düzenlenen raporda ibra edilmemeleri yönünde görüş belirtilmesi halleri dışında, genel kurul toplantısı gündemine alınıp görüşülemeyeceğinden, yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesine ilişkin kararların ancak bu hususların varlığı halinde, ortaklar listesinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyuyla alınması gerektiğinden genel kurul toplantılarında bu hususa azami ölçüde dikkat edilir.

(5) Genel kurulca seçilecek birlik yönetim kurulu üyelerinin, 4572 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği en az ikisinin dört yıllık yükseköğrenim görmüş kişilerden olması, aynı Kanunun 7 nci maddesi uyarınca hazırlanan Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Örnek Anasözleşmesinde belirtilen niteliklere sahip olması ve temsilciler ile genel kurula katılma hakkına sahip kooperatif ortakları dışından yükseköğretim kotasından seçilecek kişiler hakkında genel kurul öncesinde Bakanlığın uygun görüşünün alınıp alınmadığı hususlarına dikkat edilir.

(6) Birlik genel toplantılarında dört yıllık yükseköğretim kurumu mezunu üyelik kotası için yapılacak seçimlerde, bu adayların isimlerinin karşısına “Yükseköğretim Kotasından” ibaresinin yazılması zorunlu olduğu hususuna dikkat edilir ve bu konularda gerekli hallerde toplantı başkanlığı uyarılır.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Düzenlenecek formlar

MADDE 19 – (1) Uygulamada birlik sağlanması amacıyla, genel kurul toplantıları için çalışma konusuna göre ekte yer alan Ek-2 ilâ Ek-6 formları kullanılır.

Toplantı sonrası kooperatif dosyasına konulacak belgeler

MADDE 20 – (1) Toplantı sonrasında, gündem, genel kurul toplantı çağrısına ilişkin belgeler, varsa gazete ilanı, toplantı tutanağı, yönetim kurulu ve denetleme organı yıllık çalışma raporları, genel kurula katılan ortaklarca imzalanmış ortaklar listesi, bilanço, gelir-gider tablosu, genel durum bildirim formu, kooperatif dış denetime tabi ise dış denetim raporu, bağımsız denetime tabi ise bağımsız denetim raporu ve temsilci tarafından hazırlanan rapordan birer adet olmak üzere alınarak dosyasına konulur.

Yönetim kurulu ve denetleme organınca hazırlanacak yıllık çalışma raporları ile dış denetim raporu

MADDE 21 – (1) Yönetim kurulunca ve denetleme organı üyelerince hazırlanacak yıllık çalışma raporları mevzuata uygun olarak tanzim edilir.

(2) Dış denetime tabi kooperatiflerde, dış denetimin Kanun ve ilgili Yönetmelik hükümlerine göre yapılıp dış denetim raporunun hazırlanması gerektiğinden bu konulara da dikkat edilmesi gerekir.

(3) Bağımsız denetime tabi kooperatiflerde denetim raporunun bulunup bulunmadığına bakılır.

(4) Mevzuata uygun olarak hazırlanmayan raporlar, genel kurul toplantılarında görüşülemez. Görüşülmesi halinde görevli temsilcilerce toplantı tutanağına gerekli şerh düşülür. Yönetim kurulu ve denetleme organı yıllık faaliyet raporları ile dış denetim raporunun mevzuat hükümlerine uygun olmaması nedeniyle görüşülememesi, yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmedikleri anlamına gelmez.

Suç duyurusu

MADDE 22 – (1) Genel kurulu yasal süresinde toplanacak şekilde çağıran ancak, İl Müdürlüğüne yapılan temsilci görevlendirilmesi talebinde süreye uymayan ya da temsilci talebine yönelik başvuruda belge eksikliği bulunan kooperatiflerin yöneticileri hakkında çağrıyı süresinde yapmış olmaları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmaz.

(2) Olağan genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan faal kooperatiflerin yönetim kurulu üyeleri hakkında Kanunun ek 2 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, İl Müdürlüğünce Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Bakanlık tarafından yapılan sınavlar

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce ilgili Bakanlıkça yapılan Bakanlık Temsilciliği Sınavında başarılı olanlar, kooperatif genel kurul toplantılarında temsilci olarak görevlendirilmeye devam ederler.

Genel kurul toplantısına katılma hakkını haiz ortakları gösteren mevcut listeler

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bakanlık temsilcisine 14 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi ile verilen görev KOOPBİS’in yayına alınmasından sonra hüküm ifade eder. KOOPBİS yayına alınıncaya kadar geçecek sürede kooperatifler ve üst kuruluşları, genel kurul toplantısına katılma hakkını haiz ortakları gösteren listeleri bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önceki usullere göre almaya devam ederler.

Yürürlük

MADDE 23 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız

 

Kat Mülkiyeti Kanunu Sorunları ve Çözümleri

Kat Mülkiyeti Kanunu Neden Yetersiz Kalıyor? Kooperatifler Kanunu Hangi Noktalarda Örnek Alınabilir?

634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu Neden Günün İhtiyaçlarına Cevap Vermiyor?

Mali Müşavir Evren ÖZMEN

[email protected]

Bilindiği üzere 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun en az 8 bağımsız bölümden fazla olan yapılarda uygulanması kanunun amir hükmüdür. Ancak her ne kadar 2007 yılında bazı güncellemeler olsa da 1965 Yılında yasalaşan Kat Mülkiyeti Kanunu toplu yapılar başta olmak üzere günümüzün temel yaşam standartlarına ve ihtiyaçlarına cevap verememektedir.

1965 Yılının Türkiye’si ile 2021 Yılının Türkiye’si arasındaki yapılaşma anlamındaki farkları anlatmamıza gerek olmamasına rağmen sadece nüfus ve köy/ kent yaşama oranlarının değişimi Kat Mülkiyeti Kanunu’nun neden güncellenmesi gerektiğinin en net nedenidir.

1965 yılında Kat Mülkiyeti Kanunu yürürlüğe girdiğinde İstanbul’un nüfusu 1 milyon 700 bin, Türkiye’nin nüfusu 30 milyon iken şu an sayılar İstanbul için 16 milyon Türkiye’nin ise 84 milyon olmuştur. Kentte yaşama oranı ise %93’e ulaşmıştır.

Site yönetim planları ile de bazı düzenlemeler yapılmaya çalışılsa da Kat Mülkiyeti Kanununun genel hükümlerine aykırı site yönetim planı hazırlanması mümkün olmadığı için yönetim planları ile tam istenilen sonuçlara ulaşılamamaktadır.

Aşağıdaki maddelerde Kat Mülkiyeti Kanunu ile ilgili en çok dikkat çeken problemleri sıralamak ve Kat Mülkiyet Kanununda yapılacak düzenlemelere temel olmak üzere Kooperatifler Kanunu ile bazı karşılaştırmalar yapmak istedim.

1- Kat Mülkiyeti Kanununda Yönetici ve denetçilerin seçimi ile ilgili eğitim, sabıka kaydı gibi kriterlerin bulunmaması

Kat Mülkiyeti Kanununa göre site yöneticinizin daha önce mali suçlardan hüküm giymiş bir kişi olması durumunda dahi yönetici olarak seçimine engel bir husus bulunmaktadır.

Hatta denetçinizin gerek mali gerek hukuki anlamda hiçbir bilgisinin bulunmasına da gerek bulunmamaktadır. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre gerek seçim öncesi gerek seçim sonra adli sicil kayıtlarının gerek kat maliklerine gerek idari olarak bir kuruma sunulma zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Kat Mülkiyeti Kanununa göre yönetici ve denetçilerin seçilme yeterlilik şartları noktasında 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu son derece güzel bir örnektir.

  • Kooperatiflerde devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…) (1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkûm olmayanlar kooperatif yöneticisi olabilir.
  • Ayrıca kooperatiflere 7339 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler ile yönetici ve denetçiler için eğitim şartı da getirilmiştir.
  • Ek olarak kooperatif yönetici ve denetçileri için göreve geldikleri dönemde ve ayrıldıkları dönemde mal bildirim formu verilmesi zorunlu iken sitelerde bu zorunlulukta yoktur.
  • Ayrıca Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif personeli ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz iken sitelerde ticari muamele ve bağdaşmayan görev yasağı konusunda herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır.
  • Yukarıdaki eksiklere ek olarak Kooperatiflerde genel kurul toplantıları, bilindiği üzere Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder. Temsilci, toplantının kanunlara, ana sözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesine nezaret eder.
  • Ancak kat malikleri toplantısına kooperatiflerde olduğu gibi resmi bir bakanlık temsilcisi katılmadığı için hazirun kontrolü, tutanak kontrolü, toplantı nisabı ve karar nisaplarının kontrolü noktasında önemli hatalar yapılmaktadır.
  • Tutanak kontrolü noktasında yetkili belirlenmiş bir kişi veya bakanlık temsilcisi olmadığı için site toplantılarında toplantı tutanağına şerhinizin yazılmaması nedeni ile Sulh Hukuk Mahkemesinde dava hakkını kaybedilmesi de söz konusu olabilmektedir.
  • Toplantı düzeninin sağlanmasında zorluklar yaşanmakta, evrakların kontrol edilmesi için belirlenmiş bir kişi olmadığı ve anonim bir sorumsuzluk hali ortaya çıkabilmesi muhtemel olduğu için art niyetli kişiler tarafından bu bilgi ve belgelerde tahrifatlar da sonradan yapılabilmektedir.
  • Ancak kooperatiflerde tutanak ve diğer evraklar bakanlık temsilcisi tarafından kontrol edilir ve bir nüshası teslim alınır taranarak Bakanlığın sistemine eklenir.
  • Site yönetimlerinde şikâyet merciinin kim olacağı belli değildir. Kooperatiflerde bir ortağın herhangi bir maliyete katlanmadan Cimer üzerinden yaptığı başvuru ile kooperatiflerin ilgili bakanlık tarafından hızlıca denetlenmesi mümkün ise sitelerde böyle bir merci bulunmamaktadır.
  • Bu durumun en somut örneği pandemi döneminde kooperatiflerin bağlı olduğu bakanlıklar tarafından gerekli önlemler alınıp genel kurul toplantıları uzatılırken, siteler ile ilgili bir düzenleme yapılmadığı için birçok site yönetimi ya risk alarak toplantı yapmış ya da yetki ile ilgili bankalarda ve diğer kurumlarda imza sirküleri noktasında problemler yaşamışlardır. Kooperatifler için getirilen düzenlemeyi kıyasen uygulamak zorunda kalmışlardır.

Zaman zaman basında gördüğümüz “Neden Türkiye’nin en büyük sanayi sitelerini hala kooperatifler ile yönetiliyor” sorusuna cevap olarak herhalde “organize sanayi bölgeleri içinde veya dışında yer alan ülke ekonomisine katkı veren bu tip değerli sanayi sitelerinin kaos ve karmaşa yaratacak, özellikle denetim ve toplantı noktasında yeterli düzenleme olmayan bir kanun ile verimsiz bir şekilde yönetilmemesi gerektiği için” diye cevap verilebilir.

Ayrıca örnek olarak kooperatif ortakları tarafından kooperatif eli ile yapılaşmış sanayi sitelerinde bütün ortakların dişinden tırnağında artırarak elde etmiş oldukları kendi gayrimenkulleri dışındaki taşınmazları (örneğin otel veya onlarca dükkan) kiralanması ile ilgili yetkiyi herhangi bir seçilme kriteri aranmayan, dolandırıcılık yönünden sabıkası olup olmadığı kanunen kontrol edilemeyen yöneticilere verilmesi mi yoksa bu yerlerin tapusunun kooperatif adına çıkartılarak her yıl bakanlık denetimine tabi olup, yıllarca ortaklarının aidat ödememesini ve kar payı almasını sağlayacak yapılara mı emanet etmek isteyecekleri hususunun cevabı bellidir.

Şu anda bu şekilde faaliyetlerini sürdüren hem İkitelli hem de Dudullu Bölgesinde Sanayi Siteleri bulunmaktadır. Bu tip yapıların yönetimi noktasında best practice’ in kooperatif şeklinde örgütlenme olduğu her yönden çok nettir.

2-Kat Mülkiyeti Kanununa göre Yönetim Kurulu Seçimlerinin çoğunun kanunda aranan nisabın bulunmadan gerçekleştirilmesi

Bilindiği üzere 634 Sayılı Kat mülkiyeti kanununun 30.maddesine göre Kat malikleri kurulu, kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından yarısından fazlası ile toplanır ve oy çokluğuyla karar verir.

Yeter sayının sağlanamaması nedeniyle ilk toplantının yapılamaması halinde, ikinci toplantı, en geç on beş gün sonra yapılır. Bu toplantıda karar yeter sayısı, katılanların salt çoğunluğudur.

Genelde; özellikle toplu yapılarda ilk toplantıda nisap sağlanamaması nedeni ile ve ikinci toplantıda karar yeter sayısının katılanların salt çoğunluğu olduğu için birçok karar çok son derece düşük nisap ile alınmaktadır.

Ancak 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34.Maddesine göre Yönetici, kat maliklerinin hem sayı hem arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından atanmaktadır.

Yönetici seçiminde Kat Mülkiyeti Kanununda ilk veya müteakip toplantılarda da aynı yeter sayı aranmaktadır.

Ancak uygulamada yöneticisini ikinci toplantıda seçen birçok site yönetiminin toplantıda kat maliklerinin yarıdan fazlasının bulunmaması nedeni ile aslında yönetim kurulu seçimi geçersizdir. 

Çünkü toplantının yapılması için nisap bulunsa dahi yönetim kurulu seçimi için nisap olmaması muhtemeldir.

Bu nedenle Kat Mülkiyeti Kanununun Yöneticinin atanması başlıklı 34.maddesinin güncellenmesi gerekmektedir.

3-Sitelerin ve Toplu Yapıların Tüzel Kişiliği bulunmazken Kooperatiflerin Tüzel kişiliğinin bulunması

3500 Konutluk bir site yönetimi motosiklet bile satın alamazken yedi kişilik kooperatiflerin bile tüzel kişiliği bulunması nedeni ile her türlü taşınmaz, taşınır alımı yapabilmektedir.

Bu noktada site adına taşıt alınamadığı için birçok site müdürünün veya yöneticisinin üzerine araç alınmak zorunda kalındığını görülmektedir.

Ayrıca işin özüne girilmeyen bazı mahkeme süreçlerinde site yöneticiliğinin tüzel kişiliğinin ve bu nedenle taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davalının husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği durumlar da olabilmektedir.

4-Muhasebe Usulü, Yönetim ve Denetim Kurulu Raporlarının, Mali Tablolarının Standardının Bulunmaması

Kat Malikleri kuruluna sunulacak mali tabloların, denetim ve yönetim kurulu raporları için belirlenmiş hiçbir standart bulunmamaktadır. Bir site yönetimi sayfalarca tam tasdik raporuna benzer rapor hazırlatırken başka bir sitede denetçi hesaplar ile ilgili kanaatim olumludur yazıp raporunu teslim edebilir.

Bu noktada da sitelere kooperatiflere benzer bir düzenlemenin getirilmesi en azından kat maliklerine sunulacak raporun içinde bulunacak asgari bilgilerin netleştirilmesi belirsizliği ve suiistimalleri azaltacaktır.

5-Temsilde Adaletsizlik. Kat Mülkiyeti Kanununda fazla konutu olanın daha fazla söz hakkı olması

Kooperatifler Kanunu’na göre kooperatifte kaç adet işyeri veya konutunuz olursa olsun yönetim ve denetim seçimlerinde tek oy hakkınız var iken Kat Mülkiyeti Kanununda Ana gayrimenkulde birden fazla bağımsız bölümü olan kat maliki, her bağımsız bölüm için bazı sınırlamalar dahilinde ayrı bir oy hakkına sahiptir. 

Bu noktada Kat Mülkiyeti Kanunundaki adaletsizliği arsa sahibinin apartmandaki konutların yarısına sahip olduğu veya müteahhittin henüz üzerindeki konutları devretmediği yerlerde oturan kişiler tek kişinin çoğunluğa nasıl tahakküm ettiğini daha yakından bileceklerdir.

Sonuç olarak; bu yazıya eklenebilecek birçok madde bulunsa da sıkıcı olmamak adına burada tamamlamak istiyorum. Umarım Kat Mülkiyeti Kanununda da Kooperatifler Kanunu’nda yapılan (Koop-Bis, Elektronik Genel Kurul vb.) Kooperatiflerin günün şartlarına uyum sağlamasını sağlayan benzer düzenlemeler yapılır.

Yoksa Kat Mülkiyeti Kanunu bu hali ile seçme, seçilme ve denetleme noktalarında bırakın kooperatifleri birçok site hatta apartman yönetimleri için bile son derece yetersizdir.

Kooperatif Genel kurul toplantısına elektronik ortamda katılım için Ana Sözleşme Değişikliği Maddesi

Kooperatif Genel kurul toplantısına elektronik ortamda katılım için Ana Sözleşme Değişikliği Maddesi

Genel Kurula Katılmaya ve Oy Vermeye İlişkin Anasözleşme Hükmü Örneği

Genel kurul toplantısına elektronik ortamda katılım

Kooperatifin genel kurul toplantılarına katılma hakkı bulunan ortakları bu toplantılara, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 45 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca elektronik ortamda da katılabilir. Yönetim kurulu tarafından karar alınması veya genel kurul tarihinden 20 gün önce 4’ten az olmamak üzere ortakların en az 1/10’unun yazılı olarak talep etmesi halinde genel kurul toplantısı elektronik ortamda yapılır. Kooperatif, 14/1/2022 tarihli ve 31719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kooperatiflerde Elektronik Ortamda Yapılacak Genel Kurullara İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca ortaklarının genel kurul toplantılarına elektronik ortamda katılmalarına, görüş açıklamalarına, öneride bulunmalarına ve oy kullanmalarına imkan tanıyacak elektronik genel kurul sistemini kurabileceği gibi bu amaç için oluşturulmuş sistemlerden de hizmet satın alabilir. Yapılacak tüm genel kurul toplantılarında anasözleşmenin bu hükmü uyarınca, kurulmuş olan sistem üzerinden ortakların ve temsilcilerinin, anılan Yönetmelik hükümlerinde belirtilen haklarını kullanabilmesi sağlanır.

Konut Yapı Kooperatiflerinin Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi karşısındaki durumu.

Sayı

:

E-42152853-125-19386

15.12.2021

Konu

:

Konut Yapı Kooperatiflerinin Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi karşısındaki durumu.

 

 

İlgi

:

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

 

– Kooperatifinizin, üyelerinin konut ihtiyacını karşılamak amacıyla … tarihinde kurulduğu ve bu amaçla arsa satın aldığı,

 

– Mülkiyetindeki arsalar üzerinde yapı müteahhidi … ile sözleşme imzalanarak “İnşaat Ruhsatı”nda yapı sahibi Kooperatifiniz olacak şekilde ilk olarak … ada, … sayılı parsel üzerindeki … bloktan oluşan meskenler için … tarihli ve … sayılı yapı ruhsatlarının alındığı,

 

– Diğer parsellerin yapı ruhsatı alım sürecinin ise devam ettiği

 

belirtilmiş olup,

 

-Üyelerinize konut yapımı ile ilgili yapı ruhsatının alınıp inşaatın başlamasıyla Kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf olup olmayacağı,

 

– Sadece üyeleriniz için yaptırılacak konutlara ilişkin yapı müteahhidi firma tarafından yapılacak inşaat malzemesi alımlarında ve konutların yapımı sürecinde hem Kooperatifinizin, hem de müteahhit firmanın KDV istisnasına tabi olup olmayacağı,

 

– İstisna uygulanacaksa “KDV İstisna Belgesinin” tarafınıza verilmesi, istisna uygulanmayacak ise konutların yapılışı amacıyla malzeme alışı, işçilik faturası düzenlenmesi ve benzeri hallerde uygulanacak KDV oranı ile ilgili müteahhit firmanın Kooperatifinize keseceği faturalarda uygulanacak KDV oranının ne olacağı

 

hususlarında Defterdarlığımızdan görüş talep edilmektedir.

 

A) Kurumlar Vergisi Kanunun Yönünden Değerlendirme;

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmüyle kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olmakla beraber aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklar ile iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Buna göre, yapı kooperatiflerinin muafiyetten yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

 

– Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması,

– Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi,

– Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması,

– Sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.)

 

ilişkin hükümler bulunması ve bu hükümlere fiilen uyulması gerekmektedir.

 

Öte yandan, yapı kooperatiflerinde yukarıda belirtilen şartların yanı sıra; kuruluşundan, inşaatın sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya sayılan bu kişiler ile işçi – işveren ilişkisi bulunan kişilere yer vermemesi ve yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması şartları da aranmaktadır.

 

Konuyla ilgili olarak ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.2. Yapı kooperatiflerinin muafiyetinde özel şartlar” başlıklı bölümünde “…Yapı kooperatiflerinin yapı ruhsatı veya arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına bulunmadığı durumlarda da muafiyetten yararlanılması mümkün değildir. Örneğin, inşaatı üstlenen müteahhit adına düzenlenecek bir yapı ruhsatı, yapı kooperatifinin muafiyetten yararlanmasını engelleyecektir. Henüz arsa temini veya inşaat aşamasına gelmemiş bulunan dolayısıyla, işyeri veya konut teminine yönelik faaliyeti bulunmayan kooperatifler için bu şartlar aranmayacaktır. Örneğin, arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelmemiş bulunan konut yapı kooperatifinden inşaat ruhsatına ilişkin şart aranmayacaktır…” açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kooperatifinizin ana sözleşmesinde söz konusu hükümlere yer verilmiş olup, inşaatın sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya sayılan bu kişiler ile işçi – işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi ve yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması şartlarının da sağlanması kaydıyla Kooperatifiniz Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi uyarınca kurumlar vergisinden muaf tutulacaktır.

 

Ayrıca, arsa tapuları Kooperatifiniz tüzel kişiliğine ait olmakla birlikte, henüz inşaat aşamasına gelinmemiş olması halinde inşaat ruhsatına ilişkin şartın aranmayacağı tabiidir.

 

B) Katma Değer Vergisi Yönünden Değerlendirme;

 

Katma Değer Vergisi (KDV) Genel Uygulama Tebliğinin;

 

– “Konut Yapı Kooperatiflerine Yapılan İnşaat Taahhüt İşlerinde İstisna/İndirimli Oran Uygulaması” başlıklı (II/G-4.2.) bölümünde,

 

“3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV’den istisna edilmiştir. Bu madde çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatı 29/7/1998 tarihinden önce alınmış ise KDV’den istisna tutulur. Bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa söz konusu işlere (% 1) oranında KDV uygulanır.

 

Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için;

 

– Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

– İşin konut yapı kooperatifine yapılması,

-Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması

gerekir.

 

Diğer taraftan, konut yapı kooperatiflerinin emanet usulüyle inşaat işi yaptırmaları halinde, taşeron ve müteahhitler tarafından konut yapı kooperatiflerine yapılan malzeme hariç işçilik hizmetlerinde, yalnızca işçilik hizmetlerine istisna veya indirimli oran uygulanır. Bunun dışında inşaatta kullanılmak üzere piyasadan satın alınan mal ve hizmetler ise genel hükümler çerçevesinde vergiye tabi tutulur.”

 

– “Konut Yapı Kooperatiflerine Verilen İnşaat Taahhüt İşlerinde İndirimli Oran Uygulaması” başlıklı (III/B-2.1.2.) bölümünde,

 

“3065 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesinde, 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri 1/1/1998 tarihinden geçerli olmak üzere KDV’den istisna edilmiştir. Bina inşaat ruhsatını 29/7/1998 tarihinden sonra almış konut yapı kooperatiflerine yapılacak inşaat taahhüt işleri ise 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listenin 12 nci sırası uyarınca (% 1) oranında KDV’ye tabi bulunmaktadır.”

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli KDV oranı (%1) uygulanabilmesi için işin konut yapı kooperatifine yapılmış olması hususuna ilişkin şartın gerçekleşip gerçekleşmediği, yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olmasına (bir başka deyişle, ruhsatın “yapı sahibi” bölümünde yalnızca konut yapı kooperatifinin adına yer verilmiş olmasına) göre belirlenecektir.

 

Buna göre, … tarihinden sonra Kooperatifiniz adına inşaat ruhsatı alındığından, müteahhit tarafından Kooperatifinize verilen inşaat taahhüt hizmetleri için (%1) oranında KDV uygulanması mümkün bulunmaktadır.

 

Kooperatifiniz tarafından emanet usulüyle inşaat işi yaptırılması halinde, müteahhit tarafından Kooperatifinize yapılan malzeme hariç işçilik hizmetlerinde (%1) oranında KDV uygulanması, inşaatta kullanılmak üzere Kooperatifiniz veya müteahhit tarafından piyasadan mal ve hizmet alımları ise genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatifler İçin KOOPBİS Yol Haritası

Kooperatifler İçin KOOPBİS Yol Haritası

Kooperatifler İçin KOOPBİS Yol Haritası

 Mali Müşavir Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde denetim, istatistik üretme, hizmetlerde otomasyonu arttırma, ülke kooperatifçiliğinin geliştirilmesi ve kooperatif ortaklarının haklarının korunması amacıyla kurulan KOOPBİS-Kooperatif Bilgi Sistemi uygulamada birçok farklılık getirmektedir.

Ana hatları ile KOOPBİS sistemi ile getirilen yeni düzenlemeler; hazirun cetvellerinin sistemden hazırlanması, genel kuruldan en az 15 gün önce mali tabloların ve raporların KOOPBİS sistemine yüklenmesi, ortaklara aydınlatma metninin imzalatılması ile genel kurul sonrası gündem dahil birçok belgenin en geç 15 gün içinde KOOPBİS sistemine yüklenmesi olarak özetleyebiliriz.

KOOPBİS sistemi henüz kullanıma hazır olmayıp, kullanıma açıldıktan sonra en geç altı ay içinde kooperatifler tarafından KOOPBİS yetkilisinin belirlenip cezai sorumluluk söz konusu olmaması için yönetmelikte belirlenen bilgi ve belgelerin yüklenmesi gerekmektedir.

KOOPBİS Nedir? (Kooperatif Bilgi Sistemi)

Tüm kooperatif ve üst kuruluşlar ile kooperatif ortaklarının, kooperatifçilik hizmetlerine elektronik ortamda eriştiği ve merkezî veri tabanının yönetildiği sisteme KOOPBİS -Kooperatif Bilgi Sistemi denir.

Kooperatifler tarafından hangi işlemler yapılacaktır?

1-Kooperatif yönetim kurulu tarafından KOOPBİS yetkilisi belirlenmesi

KOOPBİS yetkilisi: Kooperatif yönetim kurulu üyelerini ve/veya kooperatif yönetim kurulunun KOOPBİS işlemlerini yürütmek için yetki verilen kişiyi/kişileri ifade eder.

 

KOOPBİS yetkilisi kim veya kimler olabilir?

Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin her biri KOOPBİS üzerinde işlem gerçekleştirmeye yetkilidir.

  • Kooperatif yönetim kurulu üyelerine ek olarak, kooperatif ortağı olma şartı aranmaksızın, KOOPBİS işlemlerini yürütecek bir KOOPBİS yetkilisi atanabilir.

Kooperatif personel veya personelleri de KOOPBİS yetkilisi olabilir

  • KOOPBİS yetkilisi atanmış olması yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
  • KOOPBİS yetkilisinin belirlendiği yönetim kurulu kararının fiziki veya dijital bir nüshası ile yetkilendirilen kişinin TCKN’si ve iletişim bilgileri İl Müdürlüğüne iletilerek yetki tanımlama talebi gerçekleştirilir. Bu süreç KOOPBİS yetkilisinin değişikliği ve iptalinde de uygulanır.

 

2-KOOPBİS’te kooperatiflerin hangi bilgileri yer alacaktır?

KOOPBİS’te,

  • Kooperatiflerin ticaret sicili kayıtları,
  • Finansal tabloları,
  • Gayrimenkul durumları,
  • Yönetim kurulu ve denetçi raporları,
  • Genel kurul toplantı evrakı ve ortakların bilgileri kayıt altına alınır.

Kooperatife ve ortaklarına ilişkin bilgi, belge ve evrakın KOOPBİS’e tam ve zamanında işlenmesi ile bunların güncelliğinin sağlanmasından kooperatif yönetim kurulu üyeleri sorumludur.

3-Belirlenen KOOPBİS yetkilisinin görevleri ve sorumlulukları nelerdir?

KOOPBİS yetkilisi;

  • Yeni ortakların kimlik, iletişim, pay ve ödemelerine ilişkin bilgilerini, ortaklığa kabule dair yönetim kurulu kararının alındığı tarihten itibaren, ortağın genel kurul toplantısına katılmasını engellemeyecek şekilde en geç on beş gün içinde KOOPBİS’e kaydetmek,
  • Kooperatif ortaklarına ilişkin bilgi güncellemelerini KOOPBİS’te ilgili alanlara en geç on beş gün içinde işlemek,
  • Genel kurul toplantısına katılmaya hak kazanmış olan ortakları gösteren listeyi KOOPBİS üzerinden almak,

Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunu, bilançoyu, gelir gider farkı hesaplarını ve denetleme organı ile dış denetçilerin raporlarını, toplantı gündemini genel kurulun yıllık toplantısından en az on beş gün önce KOOPBİS’e işlemek,

  • Genel kurul toplantılarından sonra toplantıya ilişkin tutanak, gündem, imzalı hazırun cetveli, genel durum bildirim formu gibi belgeleri, toplantıyı takip eden on beş gün içerisinde KOOPBİS’e yüklemek,
  • Organlarında, hukuki durumlarında ve kooperatif künyesinde meydana gelen değişikliklere ilişkin gerekli güncellemelerin yapılabilmesi için taleplerini, tescil ve ilanı gerçekleşen bir husus varsa ilgili sicil müdürlüğü, MERSİS numarası ve gazete ilan tarihi bilgileri ile birlikte, değişikliğin gerçekleştiği tarihten itibaren en geç on beş gün içinde İl Müdürlüğüne bildirmek,

 

Kooperatif Ortakları İçin Aydınlatma Metni ile ilgili yapılması gerekenler

KOOPBİS’ten de erişilebilen, kişisel verilerin KOOPBİS ile işlendiğini belirten aydınlatma metnini, en geç ortaklığa kabul tarihinden sonra yapılacak ilk genel kurul toplantı tarihine kadar, KOOPBİS ile bu metinleri görüntülememiş ortaklarına okutmak, imzalatmak ve arşivlemek KOOPBİS yetkilisinin görevleri kapsamındadır. ( Örnek Aydınlatma Metni kitapçığın sonunda mevcuttur)

4-KOOPBİS sistemine en geç ne zamana kadar giriş yapılması gerekmektedir ? Giriş yapılmaması halinde cezai sorumluluklar nelerdir ?

KOOPBİS’in kurulmasını müteakip altı ay içinde

  • Ticaret sicili kayıtlarını,
  • Finansal tablolarını,
  • Faaliyet raporlarını
  • Genel kurul toplantı evrakını
  • Ortakların kimlik, iletişim, pay ve ödemeleri
  • Gayrimenkul durumlarına ilişkin bilgileri

Gerekli tüm bilgileri KOOPBİS’e aktarmamaları halinde, aktarımı gerçekleşmeyen her bir kalem için ayrı ayrı olmak üzere bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılır.

KOOPERATİF ORTAKLARI İÇİN ÖRNEK AYDINLATMA METNİ

Ticaret Bakanlığı Kooperatif Bilgi sistemi kullanıcılarının ad-soyadı, doğum yeri, doğum tarihi, ana baba adı, T.C.Kimlik No, yerleşim yeri, iletişim bilgisi ve kooperatif ortaklık bilgileri gibi kişisel verilerini

  1. a) Kooperatifçilik hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması ve otomasyonun artırılması
  2. b) Genel kurul belgelerin elektronik ortamda üretilmesi

c)Kooperatif ortaklarının haklarının kurulması

d)Denetim faaliyetlerinde kullanılması

  1. e) Devlet desteklerinin ve ekonomik politikaların koordinasyonunda kullanılması
  2. f) Ülke kooperatifçiliğinin gelişmesi

Amaçları ile sınırlı olarak işlenmektedir.

Bu kişisel veriler yukarıda sayılan amaçlar doğrultusunda yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşılmaktadır.

Bu kişisel veriler

1163 Sayılı Kanununun 24’üncü ve ek 5. maddeleri ile 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 453’üncü maddesi kapsamında,

6698 Sayılı Kanununun 5 inci maddesinde belirtilen kanunlarda açıkça öngörülmesi hukuki sebebine dayalı olarak

Kooperatif yöneticilerinin elektronik veya fiziki ortamda doldurduğu formlar, genel kurul toplantılarında üretilen belgelerin taranarak sisteme yüklenmesi veya diğer kamu kurumları ile gerçekleştirilen veri paylaşımı entegrasyonları üzerinden otomatik olarak işlenmektedir.

6698 sayılı Kanunun, kişisel verisi işlenen kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki taleplerinizi dilekçe yoluyla Ticaret Bakanlığı’nın “Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar Bulvarı No 151 PK 06800 Çankaya/Ankara” adresine yazılı olarak iletebilirsiniz.

Tarih-İsim, Soyad-İmza

İletişim-Özmen Mali Müşavirlik

[email protected]

www.ozmconsultancy.com

 

Kooperatiflere üye/ortak olurken imzalanacak aydınlatma metni- Kişisel Verileri Koruma Kanunu Kapsamında

KOOPERATİF ORTAKLARI İÇİN AYDINLATMA   METNİ

Ticaret Bakanlığı Kooperatif Bilgi sistemi kullanıcılarının ad-soyad, doğum yeri, doğum tarihi, ana baba adı, T.C.Kimlik No, yerleşim yeri, iletişim bilgisi ve kooperatif ortaklık bilgileri gibi kişisel verilerini

a) Kooperatifçilik hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması ve otomasyonun artırılması

b)Genel kurul belgelerin elektronik ortamda üretilmesi

c)Kooperatif ortaklarının haklarının kurulması

d)Denetim faaliyetlerinde kullanılması

e)Devlet desteklerinin ve ekonomik politikaların koordinasyonunda kullanılması

f) Ülke kooperatifçiliğinin gelişmesi

amaçları ile sınırlı olarak işlenmektedir.

Bu kişisel veriler yukarıda sayılan amaçlar doğrultusunda yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşılmaktadır.

Bu kişisel veriler

1163 Sayılı Kanununun 24 üncü ve ek 5. maddeleri ile 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 453 üncü maddesi kapsamında,

6698 Sayılı Kanununun 5 inci maddesinde belirtilen kanunlarda açıkça öngörülmesi hukuki sebebine dayalı olarak

Kooperatif yöneticilerinin elektronik veya fiziki ortamda doldurduğu formlar, genel kurul toplantılarında üretilen belgelerin taranarak sisteme yüklenmesi veya diğer kamu kurumları ile gerçekleştirilen veri paylaşımı entegrasyonları üzerinden otomatik olarak işlenmektedir.

6698 sayılı Kanunun, kişisel verisi işlenen kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki taleplerinizi dilekçe yoluyla Ticaret Bakanlığı’nın “Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar Bulvarı No 151 PK 06800 Çankaya/Ankara” adresine yazılı olarak iletebilirsiniz.

Tarih-İsim,Soyad-İmza

Kooperatifinizi kurduktan sonra genel kurul yapmadan sakın ortak kayıt etmeyin

Kooperatif yönetim kurullarının genel kurul kararı olmadan kooperatife ortak kaydetmesi veya genel kurulun belirlediği ortak sayısından fazla ortak kaydetmesi suç teşkil etmekte olup,  Bu nedenle kooperatifler kanununun 3476 sayılı kanununun 26.maddesi ile eklenen ek 2/1 ‘de Kooperatifler kanununun 8/3 maddesine aykırı hareket eden kooperatif yöneticilerinin cezalandırılacağı öngörülmüştür.