Kapalı Fatura Takibe konulur mu ?

Alıntıdır. Emsal.co

Özet: Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır. Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödemeler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir. Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00 TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

T.C.Yargıtay19. Hukuk DairesiE: 2017/1797 K: 2018/6209 K.T.: 29.11.2018MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü– KARAR –Davacı vekili, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayalı sattığı ve teslim ettiği mallara ilişkin düzenlenen iki adet fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafa borçlu olmadıklarını, davacının fatura bedellerinin alacaklarına mahsup edildikten sonra bakiye borcun çek ve elden ödeme ile kapatıldığını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalının ödeme iddiasına dayanak teşkil eden çek bedellerinin ödenmiş olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davalının davacıya borçlu olmadığı, davacının alacak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairemizin 23.12.2014 tarih ve 2014/14053 E. ve 2014/18616 K sayılı ilamı ile’’Taraflar arasında mal alım satımı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının fatura tarihlerinden önceki ödemelerin avans ödemesi olduğunu ve malın daha sonra teslim edildiği itirazında toplanmıştır. Davacı 12/01/2009 tarihli 38.491 TL bedelli ve 01/07/2009 tarihli 84.324,90 TL bedelli faturalara dayalı olarak icra takibi yapmış, davalı ödeme savunmasında bulunmuştur. Davalının ödeme savunmasına dayanak çeklerin çoğunun keşide tarihinin 2007-2008 olduğu görülmüştür. Kural olarak çek ödeme vasıtası olup mevcut borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Ancak davalı, ödemelerin sektörel olarak teamül gereği avans verildiğini ve malın sonra gönderildiğini iddia ettiğinden davalı bu yöndeki savunmasını kanıtlamalıdır. Ayrıca fatura tarihlerinden sonra 4.664,91 TL ve 4.000 TL olmak üzere toplam 8.664,91 TL elden ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de bu ödemelere ilişkin belgeler dava dosyası içinde bulunmadığından varsa ödeme belgelerinin dosyaya ibrazı sağlanarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dairemizin bozma kararına uyulmuş ancak bozma kararı yanlış değerlendirilmiştir. Dairemiz bozma kararında, davalının savunmasında geçen ve borcundan mahsup ettiğini ileri sürdüğü cari hesap alacağı yönünden değerlendirme yapılmasına işaret edilmiştir. Bu bağlamda, bilirkişi tarafından davalı ticari defterlerinde kanıtlanmış ödemeler arasında yer alan 8.864,91 TL’lik 2 adet elden ödeme belgesinin olmadığı saptanmış ve davalının bu belgeleri ibrazına imkan verilmesi ve sonucuna göre inceleme yapılması istenmiştir.Davalı elden ödeme belgelerini ibraz edemediğinden, davalının mahsup savunmasının 8.864,91 TL’si ispatlanamamıştır.Ancak davalı defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesinde yapılan elden ödeme ler dışındaki sair ödemelerin dayanaklarının bulunduğu belirtilmiştir.Ayrıca davacının takibe konu ettiği 38,491,00TL’lik faturanın dosya içerisindeki fotokopisinden kapalı fatura olduğu anlaşılmıştır. Kapalı fatura bedeli ödenmiş fatura kabul edilip bu hususunda değerlendirilmesi gerekirken ,eksik inceleme ve yanlış gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kitapta Katma Değer Vergisi Sıfırlandı mı ?

Yürürlük Tarihi 01.02.2019 Tarihi olan bu uygulama düşünülenden farklı olarak sadece yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayın teslimlerini kapsıyor.

Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesinde yeni gelişme

Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

Kooperatiflerde iktisadi işletmelerin sonu mu geldi ?

Bilindiği üzere 2018 yılı itibari ile ortak dışı işlem yapan kooperatiflerin kurumlar vergisi mükellefiyeti açık ise mükellefiyetlerinin kapatmaları ve iktisadi işletme kurmaları gerekliydi. Bence etkileri çok iyi değerlendirilmeden yürürlüğe konulan bu uygulama ile bir çok belirsizlik ortaya çıktı. Maalesef bu belirsizliklerin bir çoğu halen daha devam ediyor.

Bu süreçte yaşanan sıkıntılardan ilk aklıma gelenler, kooperatiflere ait iktisadi işletmelerin kuruluşunda yaşandı. Şaka gibi bir süreçte kurumlar vergisi kapanışı yaparak iktisadi işletme açmak istendiğinde vergi daireleri uygulama yapmaktan çekindi, devamında ticaret sicilden kuruluş yapılması gerektiği belirtildi. Ticaret sicil müdürlüğü tescile gerek yok, ayrı bir tüzel kişiliği yok dendi. Vergi dairesine geri dönülerek zor bela vergi dairesi nezdinde kuruluşlar gerçekleştirildi. Daha sonrasında kuruluşu yapılan bu iktisadi işletmelerin defter tasdiklerinde noterlerde ayrı çileler çekildi. Bankalarda kooperatiflerin kira ve diğer reklam v.b. gelirlerinin tahsilatı için hesap açtırılırken türlü zorluklar devam etti. Muhasebe hesap planı kapsamında gider dağıtım anahtarları tamamen afaki olarak bir çok kooperatifte tamamen yoruma dayalı olarak belirlendi.

Kooperatif ana sözleşmelerinde iktisadi işletme kelimesinin i’si yok iken genel kurullarda ortaklardan cevaplanması zor haklı sorular geldi. Kooperatifin tapulu kendi mülklerinden elde ettiği gelirler için iktisadi işletmeden kooperatife aktarım sırasında stopaj doğması söz konusu oldu. Açıkçası sıkıntılar hala daha devam ediyor.

Son gelişme ise ; numaralı kurumlar vergisi genel tebliğ seri-1 de değişiklik yapılmasına ilişkin 17 seri numaralı tebliğ ile oldu ( Yazı hazırlanırken henüz resmi gazetede yayımlanmamıştı)

Metnin eski ve yeni hali ektedir.

Eski Yeni
Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatifler, ortak dışı işlemlerine ilişkin hesap ve kayıtlarını kooperatif hesaplarıyla ilişkilendirmeksizin iktisadi işletme adına tasdik ettirecekleri ayrı defterlerde izleyeceklerdir.   “Kurumlar vergisinden muaf olan kooperatiflerce, ortak dışı işlemlerden doğan kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.”  

Şimdi bu değişikliği yapanlardan çok rica ediyorum, bu değişiklik ile amaçlanan nedir ? Sıkıntıların çözümünün bu şekilde mi çözüleceği düşünülmüştür. Ayrıca iktisadi işletme kurulmadan mı devam edilecektir ? Risturn istisnasına benzer bir uygulama mı yapılmaya çalışılmıştır ? İktisadi işletmenin ayrı defteri olmayacak ama beyannamesi kooperatifin kayıtlarından mı yapılacaktır ?

Kooperatiflerde iktisadi işletmelerin sonu mu ?

Umarım kooperatiflerin vergisel durumu yakın zamanda daha da karıştırılmaz ve bu konuda yıllardır emek harcamış bir çok meslektaşımız ve kooperatifler belirsizliklerle mağdur edilmez.

Saygılarımla

Kooperatiflerde Yıl Sonu İşlemleri

Kooperatiflerde Yıl Sonu İşlemleri

MuhasebeBirim Başkanlığı’na                      Özü  : Yıl sonu işlemleri hk.

Yıl sonu işlemleri kapsamında Aralık/2018 ayı sonuna kadar  muhasebe birimi yapılması gereken iş ve işlemler özetle aşağıdadır.

1-2019 yılına ait defterlerin açılış tasdiki yaptırılacaktır. (*)

2-Cari hesap mutabakatları yapılacak ve banka ekstreleri  alınacaktır.

3-Envanter işlemleri yapılacaktır.

4-Amortisman  kayıt ve  listesi oluşturulacaktır.

5-Dönemsellik ilkesine uygun olarak gerekli dönem sonu düzeltme kayıtları yapılacaktır.

6-Vergi ve SGK  hesaplarının kontrolü yapılacaktır.

7-Değerleme işlemleri yapılacak ve varsa şüpheli alacaklar belirlenecek, şartları oluşmuş ise karşılık  ayrılacaktır.

8-Nazım hesaplardaki  kayıtlar  kontrol edilecektir.

9-Temel mali tablolar (bilanço ve kar/zarar hesabı) çıkarılacaktır.

10-E-defter ve e-fatura zorunluluk kapsamına dahil olup olmadığı kontrol edilerek, dahil olduğu görüldüğü taktirde gerekli işlemler yapılacaktır.

1-2019 yılına ait defterlerin açılış tasdikinin yaptırılması:

31/12/2018 tarihine kadar tasdiki gereken defterler:

1.a-Yevmiye defteri,

1.b-Defter-i Kebir,

1.c-Envanter defteri,

1.d-Günlük kasa defteri, (**)

1.e-Yönetim kurulu karar defteri.

Genel kurul karar defteri ile ortaklar defteri dönemsellik kuralına tabi olmayıp, mevcut defterin dolması halinde yeni defter kullanılmaya başlamadan önce notere tasdik ettirilmelidir.

Onaya tabi defterlerin hesap dönemi içinde dolması halinde, bunları kullanmaya başlamadan önce açılış onayı yaptırılmak zorundadır.

2018 yılı defter sayfalarının yeterli olup olmadığı kontrol edilip, gerekli olduğu durumda noterde ara tasdik işlemi yaptırılmalıdır.

2-Cari hesap mutabakatları yapılacak ve banka ekstrelerinin   alınması:

Bilançonun aktif ve pasifinde yer alan alacak ve borç kalanı (bakiyesi) veren hesapların karşılıklı yazışma yöntemiyle ve 31/12/2018 tarihi itibariyle mutabakatı yapılmalı ve bu mutabakat yazıları “2018 yılı cari hesap mutabakatları” dosyasında düzenli bir şekilde muhafaza edilmelidir.

Cari hesap mutabakatları ile doğrulanan bakiyelerden ters bakiye veren hesaplar varsa bu tutarlar ilgili hesaplara virman yapılmalıdır.

Yıl sonu itibariyle mevduat, fon, kredi, kredi kartı ve tahsildeki çek senet bakiyelerinin alınan banka yazılarıyla doğrulanması gerekmektedir.

3-Envanter işlemlerinin yapılması:

31/12/2018 tarihi itibariyle mevcutlar (kasa, portföydeki çekler ve senetler, stoklar, demirbaşlar, binalar, taşıtlar ve aktifte yer alan vb) tek tek sayılarak muhasebe kayıtlarıyla  kontrol edilmeli, envanter defterine yada envanter listesine yazılmalıdır. Bu kapsamda  kasa sayım tutanağı düzenlenerek, kasa sorumlusu yönetim kurulu muhasip üyesi ve bir denetçi tarafından imzalanmalıdır.

Fiili sayım sonucu tespit edilen bilgilerin muhasebe kayıtlarını doğrulaması gerekmektedir. Bütün sayımların sonuçları, çift imzalı tutanakla belgelendirilmelidir.

4-Amortisman  kayıt ve  listesinin oluşturulması:

Kooperatifin  aktifinde yer alan  binalar, demirbaşlar, makine ve techizat gibi  sahip olduğu varlıkların  Vergi Usul Kanunu hükümleri  gözönünde tutularak  Amortisman Defterinde veya  listesinde  amortisman  hesabı  yapılmalı ve bu  hesaba göre  muhasebe kaydı  oluşturulmalıdır.

5-Dönemsellik ilkesine uygun olarak gerekli dönem sonu düzeltme kayıtlarının yapılması:

Borç ve alacak  bakiyesi  vermesi  gerektiği halde,  bu kurala uygun olmayan  hesapların  bakiyelerinin  ilgili  hesaplara  alınarak  muhasebe kurallarına uygun hale  getirilmesi gerekmektedir.

Önümüzdeki döneme ait gelir ve giderlerin, gelir ve gider hesaplarından alınarak gelecek  yıla ait gelir ve gider  hesaplarına  alınmalıdır.

Aktif ve pasif hesaplardaki bakiyelerin dönemlerine (kısa veya uzun dönemli) göre sınıflanması yapılmalıdır.

6-Vergi ve SGK  hesaplarının kontrolünün yapılması:

360-Ödenecek Vergi ve Fonlar hesapları ve 190-Devreden KDV hesaplarının 31/12/2018 tarihi itibariyle Aralık ayı beyannamelerini doğruluyor olması gerekmektedir. Benzer  şekilde 361-Ödenecek Sigorta Primleri Hesabının da Aralık ayı sigorta tahakkuk fişleri ile kontrolü yapılmalıdır. 

Vergi affı ve  yapılandırmadan faydalanılması  söz konusu ise,  bu doğrultuda  kayıtların yapıldığı  kontrol edilmelidir. Yapılmadı ise,  yıl sonuna kadar yapılmalıdır.

7-Değerleme işlemlerinin yapılması ve varsa şüpheli alacakların belirlenmesi   ve yasal şartları oluşmuş ise karşılık  ayrılması:

Sene sonu itibariyle varsa döviz kasa, banka, alacak, borç, kredi, avans  ve teminat hesaplarının yıl sonu kuru ile değerlenerek, değerleme sonucunda oluşan farkın kar-zarar hesaplarına kaydının yapılması gerekmektedir.

Varsa tahsilinde sıkıntı çekilen ve dava aşamasındaki alacaklar için avukattan ilgili davaların son durumunu açıklayan yazı alınması ve müşavirliğimizle paylaşılması gerekmektedir.

8-Nazım hesaplardaki  kayıtların kontrol edilmesi:

Kooperatifin  iş ve hizmet ilişkileri gereği, alınan ve verilen banka teminat mektubu  ve diğer  nakit olmayan  teminatlar, nazım hesaplarda  izlenmeli ve nazım hesaplarda yer alan  kayıtların  fiili durumu doğruladığı  sayım yapılarak ve tutanak düzenlenerek  kontrol  edilmelidir.

9-Temel mali tabloların (bilanço ve kar/zarar hesabı) çıkarılması:

Cari hesap mutabakatları ve envanter işlemleri ile muhasebe mevzuatı yönünden yapılması gereken gelir ve gider hesaplarının kapatılması, amortisman, karşılık, yedek akçe vs ayrılma işlemlerinin de  tamamlanmasından sonra bilanço ve kar-zarar hesabı çıkarılmalıdır.

Bu kapsamda, kanunen kabul edilmeyen giderler (KKEG) listesi  oluşturulmalıdır. Banka  mevduatlarından  kesilen  vergilerin, banka  yazıları ile doğrulaması yapılmalıdır.

10-E-defter ve e-fatura zorunluluk kapsamına dahil olup olmadığı kontrol edilerek, gerekli başvuruların yapılması:

         2017 hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflere 01/01/2019 tarihinden itibaren  e-Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçme zorunluluğu getirilmiştir. Böyle bir durumda mali mühür, e-defter ve e-fatura başvuruları yapılarak, mevcut faturalama ve muhasebe sistemlerini uygun hale getirme çalışmalarına başlanmalıdır.

EBu işlemler sırasında tereddütedilen konular ile ilgili müşavirliğimizle iletişime geçmenizi ve mümkünse  tereddüt ettiğiniz  konuyu özetle yazılı olarak sormanızı ricaederiz.

Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.

Danışman Evren ÖZMEN

Notlar:

(*) e-defter kullananların Yevmiye ve Defter-i Kebir tasdikleri hariç.

(**) Herne kadar  Kasa Defteri  tutulması zorunluluğu kaldırılmış ise de,  kooperatiflerde  Kasa Defteri’nin tutulması bir çok yönü ile  uygun düşmektedir.

Öneri:

Mali tabloların  mevzuata uygun olarak düzenlenmesi  ve fiili durumun ilgili yılın bütçesi ile  karşılaştırılmasının  temini  için  Aralık/2018 ayına ait  ücret, huzurhakkı ve benzeri  ödemelerin  tahakkuk ve ödemelerinin mali imkanlara göre  31/12/2018 tarihine kadar  yerine getirilmesi bir çok yönü ile uygun olmaktadır.

Kooperatif Ortaklarına Tahsis (Ferdileşme) ve üyeler adına tescil işlemi için gerekli belgeler

Kooperatif Ortaklarına Tahsis (Ferdileşme) ve üyeler adına tescil işlemi için gerekli belgeler:

Ferdileşme /üye adına tescil işleminin yapılabilmesi için tapuda taşınmazın cinsinin tashihinin yapılması ve kat mülkiyetine çevrilmiş olması gerekmektedir.

Ferdileşme ile ortaklar adına tescil kooperatif temsilcilerinin talebi ile işlem sonuçlandırılmaktadır.

Kooperatifin yetki belgesi (Tapu Kanunu 2 . maddesine göre verilen belge) kooperatif temsilcilerinin nüfus cüzdanları,

Hangi iş yerinin (bağımsız bölümün) hangi üyeye tahsis edildiğini gösterir yönetim kurulunca onanmış ferdileşme listesi,

Listede tahsisi yapılan üyenin nüfus cüzdan fotokopisi,

Tapu senetlerine fotoğrafı yapıştırılacak ise üyelerin birer adet vesikalık fotoğrafı

En çok sorulan sorulardan biri; işyerinin birden fazla üyeye tahsisinin mümkün olup olmadığı hususudur.

Birden fazla üyeye tahsis mümkün olup tapu müdürlüğünün bu hususları irdeleme yetkisi bulunmamaktadır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 2013/7 sayılı Genelgesi ile “bir bağımsız bölümün birden fazla üye adına tahsisi ile tapu verilmesinin mümkün olacağını bütün tapu sicil müdürlüklerine bildirilmiştir.

İşyeri Yapı Kooperatif ortaklarının birden fazla pay sahibi olması ve aynı ortağı kooperatif tarafından birden fazla bağımsız bölüm tahsisi kooperatifin bir iç ilişkisi olduğundan doğrudan tapu müdürlüğünce değerlendirilecek bir husus değildir. Bu nedenle kooperatifin düzenleyeceği ferdileşme listesinde bağımsız bölüm paylı olarak tahsis edilebileceği gibi bir ortağa birden fazla bağımsız bölüm tahsis edilmesi mümkündür. (TKGM Tasarruf İşlemleri Daire Başkanlığı 30/02/1992 tarih, 18021-47-1344 sayılı talimatı TKGM 2013/7 sayılı Genelgesi)

Çeşitli nedenlerle (kooperatif ödentisinin yapılmaması vb) bazı üyeleri ferdileşme tescili dışında tutarak diğer üyeler adına tescilin sağlanması mümkündür. Bu husus kooperatifin iç ilişkisi olacağından tapu müdürlüğü işlem için verilen ferdileşme tescil listesinde belirtilen üyeler adına tescil yapacaktır. Diğer üyelerin daha sonra yeniden düzenlenecek ferdileşme tescil listelerine göre adlarına tescil mümkündür.

Bilgilerinize sunarım.

Saygılarımla,

Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra 3194 sayılı İmar Kanunun Geçici 16. Maddesi (İmar Barışı) uyarınca yapılacak olan işlemler;

Yapı Kayıt Belgesi alındıktan sonra 3194 sayılı İmar Kanunun Geçici 16. Maddesi (İmar Barışı) uyarınca yapılacak olan işlemler;

ZEMİN TESPİT TUTANAĞI:

Lisanslı Harita ve Kadastro Mühendislik Bürolar (LİHKAB) ve Serbest Harita Kadastro Mühendislik ve Müşavirlik Büroları (SHKMMB) Tarafından yapılacak işlemler:

LİHKAB/ SHKMMB’ larca zemin tespit tutanağı düzenlenmesi için;

İmar Planlarında Umumi Hizmet Alanlarına denk gelen alanların terk edildiğine ilişkin ilgili belediyeden alınan belge aranacaktır.

Taşınmazların imar planında umumi hizmet alanlarına (Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve orta öğretim kurumları, park yol, meydan, yeşil alan otopark ibadet yeri ve karakol vb) denk gelen kısımların bulunması halinde belediye terk edilmeden belge vermemektedir.

LİHKAB/SHKMMB e yapılan başvurularda istenecek belgeler:

1.   Yapı Kayıt Belgesi

2.   LİHKAB/SHKMMB tarafından imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların bulunduğunun tespit edilmiş olması halinde bu kısımların terk edildiğine ilişkin ilgili belediyesinden alınan belge

Umumi Hizmet alanlarına denk gelen alan yoksa zemin tespit tutanağının uygun bir yerinde bu yönde gerekli belirtme yapılarak imzalanacaktır.

3.   Tapu Senedi – Tapu Kaydı ve Kimlik Belgesi

4.   LİHKAB/SHKMMB’ lara yapılan zemin tespit tutanağı başvurularına ilişkin hizmet sözleşmesi/ tip sözleşme düzenlenecek olup (LİHKAB lar bunu aynı anda fen kaydına alacaklardır.) Düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı için LİHKAB’ lara ödenecek olan ücret lisanslı büro hizmet ücretleri tarifesine göre belirlenecektir.

5.   Zemin tespit tutanağı tapu kütüğünde değişik işlemi gerektirdiğinden (cins tashihi ve kat mülkiyeti tesis edileceğinden) Buna göre düzenlenecektir. (Zemin tespit tutanağının kroki kısmında;  işleme konu yapıların ve eklentilerinin proje ile zemin durumu dikkate alınarak yapı ve eklentileri ile parsel köşe noktalarının kontrol noktalarına dayalı biçimde ölçülerek teknik mevzuata uygun olarak hesaplanan (kadastro paftasının koordinat sistemi ile uyumlu) koordinatlarını, yapıların birbirlerine göre ve parsele göre konumlarının yapı cephelerini, kat adedini, yapı cinsini ve varsa tecavüz şekli ve miktarı gösterecek şekilde hazırlanması zorunludur)

Zemin tespit tutanağı, düzenleyen mühendis ve talepte bulunan yapı maliki tarafından imzalanarak başvuru belgeleri ile birlikte kadastro müdürlüğüne sunulacaktır.

KADASTRO MÜDÜRLÜKLERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

1.   İstemde bulunanın kimlik belgesi

2.   İstemde bulunan temsilci ise temsilci belgesi

3.   Yapı Kayıt Belgesi

4.   Zemin tespit tutanağı

5.   LİHKAB/SHKMMB tarafından umumi hizmetlere denk gelen kısımların olmadığına ve dolayısıyla terk edilecek Kısımın olmadığına ilişkin ilgili belediyeden alınacak belge

6.   Tapu Maliki ile LİHKAB/SHKMMB arasında düzenlenmiş olan hizmet sözleşmesi/tip sözleşme ve fatura

7.   Sözleşmeye ilişkin tahakkuk eden damga vergisinin ödendiğine dair makbuz ibraz edilmesi gerekmektedir.

Başvuru sonrası Kadastro Müdürlüğünce öncelikle gerekli kontrollük ve teknik belge hizmet bedeli tahsili sonrasında işlem fen kaydına yapılacaktır.

Kadastro Müdürlüklerince başvuru konusu olan parselin zemin tespit tutanağındaki köşe koordinatlarının kadastro teknik evrakına uygunluğu, yapının tersimat kontrolü ve parsel içerisindeki konum kontrolü yapılarak Zemin Tespit Tutanağının Tescil Sayfası kısmına “Tescil sayfası 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. Maddesi uyarınca isteğime uygun olarak düzenlenmiştir.” İbaresi yazılarak kontrol ve onay ve imzaları tamamlandıktan sonra Zemin tespit tutanağı üst yazısı ile fiziksel olarak ekleri (3 ve 5 numaralı belgeler) taranarak sistem üzerinden güvenli elektronik ortamda Tapu Müdürlüğüne gönderilecektir.

Zemin tespit tutanağının incelenmesi sonucunda, zemin tespit tutanağının aykırı düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda başvuruya ilişkin belgeler LİHKAB / SHKMMB ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilir. Söz konusu aykırılıkların giderilmesi halinde işlemlere devam edilir.

Zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumlu olduklarından Kadastro Müdürlüğünce sadece büro kontrolü yapılmakla yetinilinir.

TAPU MÜDÜRLÜKLERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

Zemin tespit tutanağı ve eklerinin Kadastro Müdürlüğünce kontrolü yapılarak Tapu Müdürlüğüne intikali sağlandıktan sonra Tapu Müdürlüğünce;

1.   Kadastro Müdürlüğü tarafından gönderilen yapı kayıt belgesi, Zemin tespit tutanağı ve hizmet alanlarına denk gelen alanların bulunmadığına ilişkin ilgili BELEDİYEDEN ALINAN BELGE,

2.   Mevcut yapıların veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı arsa payları, işyeri nevi ile bunların 1 den başlayıp sıra ile giden numarası ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı ve yapı maliklerini gösteren ve mimar tarafından yapılan ve ana gayrimenkulün yapı maliki tarafından imzalanan ve elektronik ortamda 200 dpi çözünürlükte siyah beyaz olarak taranmış olarak (üzerinde mimarın kaşesi ve imzası bulunan aktif formatında düzenlenmiş CD) Tapu Müdürlüğüne BELEDİYE ONAYI ALINMAKSIZIN İBRAZ EDİLEN PROJE

3.   Bağımsız bölümlerin kullanış tarzına bağımsız bölümlerin özelliğine göre hazırlanmış kat mülkiyetini kuran yapı maliki tarafından imzalanmış YÖNETİM PLANI

4.   ZORUNLU DEPREM SİGORTASI

5.   Yapı kayıt belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin yatırıldığının TAKBİS üzerinden tespit edilmesi

6.   492 sayılı kanuna bağlı 4 sayılı tarifenin 1-13 a fıkrasında belirtilen harcın tahsil edildiğine ilişkin 59 seri nolu harçlar kanunu genel tebliğ ekinde yer alan belge

7.   Tapu Müdürlüğünce işleme ilişkin döner sermaye hizmet bedeli tahsil edilerek tapu sicilinde gerekli tescil işlemi gerçekleştirilir.

Tapu Müdürlüğünce tescil sonrası zemin tespit tutanağı üst yazı ile Kadastro Müdürlüğüne gönderilir. Tescil sonrasında değişiklik beyannamesi Kadastro Müdürlüğü tarafından paftasına ve fen klasörüne işlenir.

KONUT VEYA İŞYERİ ALARAK TÜRK VATANDAŞLIĞI KAZANILMASINDA YENİ GELİŞME

Kat irtifakı veya Kat Mülkiyeti kurulmuş yapılarda tapu devri yapılmasa dahi , 250.000 usd peşin ödendiği takdirde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ekinde noterden düzenlenmiş üç yıl boyunca satış veya devir yapılmayacağına dair taahhütname alınması Türk Vatandaşlığına başvuru için yeterli olacaktır.

Kat irtifakı veya Kat Mülkiyeti kurulmuş yapılarda tapu devri yapılmasa dahi , 250.000 usd peşin ödendiği takdirde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ekinde noterden düzenlenmiş üç yıl boyunca satış veya devir yapılmayacağına dair taahhütname alınması Türk Vatandaşlığına başvuru için yeterli olacaktır.

Konut Kira Sözleşmelerinde artış oranı artık üfe-tüfe ortalaması olarak belirlenemeyecek

Evren ÖZMEN-Mali Müşavir

Bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun ile 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 344 . maddesinde kira artış oranı artık üretici fiyat endeksini değil tüketici fiyat endeksini aşamayacaktır.

Tüketici fiyat endeksi, Üretici fiyat endeksinden daha düşük olduğu için, artık konut kira sözleşmelerine üfe-tüfe ortalaması alınacaktır yazılamayacaktır.

 

6098 Sayılı Borçlar Kanunu Eski Hali 6098 Sayılı Borçlar Kanunu Yeni Hali
II. Belirlenmesi

MADDE 344 – Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.

Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.

Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.

 

II. Belirlenmesi

MADDE 344 – Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır.

Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.

Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, 20.02.1930 tarihli ve 1567 Sayılı Türk parasını kıymetini koruma   hakkında kanunun hükümleri saklı kalmak kaydı ile beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.

 

apartment blinds cabinets chairs
Photo by Skitterphoto on Pexels.com

​​​​​​​​​​​​​​​​​​​​​​​TÜFE (​​%) ÜFE (%)
2018 Yılı
Ay Aylık Yıllık Ay Aylık Yıllık
Ocak 1,02 10,35 Ocak 0,99 12,14
Şubat 0,73 10,26 Şubat 2,68 13,71
Mart 0,99 10,23 Mart 1,54 14,28
Nisan 1,87 10,85 Nisan 2,60 16,37
Mayıs 1,62 12,15 Mayıs 3,79 20,16
Haziran 2,61 15,39 Haziran 3,03 23,71
Temmuz 0,55 15,85 Temmuz 1,77 25,00
Ağustos 2,30 17,90 Ağustos 6,60 32,13
Eylül 6,30 24,52 Eylül 10,88 46,15
Ekim 2,67 25,24 Ekim 0,91 45,01

Kooperatiflerde Ortaklık Devir Süreci- Adım Adım Yapılması Gereken İşlemler

Kooperatiflerde Ortaklık Devir Süreci- Adım Adım Yapılması Gereken İşlemler- İnfografik

[email protected]

Kooperatiflerde Ortaklık Devir Süreci.png

Kooperatiflerde Ortaklığa Kabul Süreci- Adım Adım Yapılacak İşlemler-İnfografik

Kooperatiflerde Ortaklığa Kabul Süreci- Adım Adım Yapılacak İşlemler- İnfografik

Mali Müşavir Evren Ö[email protected]

2.png

 

Kooperatiflerde Ortaklıktan İstifa Süreci-Adım Adım Yapılacak işlemler Nelerdir ?-İnfografik

Kooperatiflerde Ortaklıktan İstifa Süreci-Adım Adım Yapılacak işlemler Nelerdir ?-İnfografik

Detaylı Bilgi için: [email protected]

Evren ÖZMEN

Kooperatiflerde ortaklıktan istifa süreci.png

Kooperatifin Kira Getirmeyen Kendi Hizmet Binaları Daimi olarak emlak vergisinden muaftır.

p) (Ek : 17/7/1972 – 1610/1 md.) Tarım kredi, tarım satış kooperatifleri, 1163 sayılı Kanuna uygun olarak teşekkül eden kooperatifler ve bu kooperatiflerin kuracağı kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve Türk Kooperatifçilik Kurumunun sahip oldukları kendi hizmet binaları.

Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi (nev’i değişikliği) ve anonim şirket olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır

Yapı kooperatiflerinin amaç ve tür değişikliği yaparak anonim şirkete dönüşmesi (nev’i değişikliği) ve anonim şirket olarak faaliyetini sürdürmesi olanaklı bulunmaktadır:

EVREN ÖZMEN

Kooperatif genel kurulları nasıl yapılır

 

Yakın zamana kadar kooperatiflerin ticari şirketlere dönüşümüne (nev’i değişikliği) izin verilmediği halde, 27.01.1999 tarihli Sanayi ve Ticaret Bakanlığı oluru ile aşağıdaki şartların yerine getirilmesi halinde kooperatiflerin anonim şirkete dönüşmesine izin verilmeye başlanmıştır. (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Sayı: B. 14. 0.İTG. 0.10.00.01. – Onay No: 1998/12)

STB’nın yapı kooperatiflerinin anonim şirkete dönüşmesi için amacını gerçekleştirmiş olması koşulunu aramamaktadır. Bu nedenle kitabın yapı kooperatiflerinin inşaatı tamamlamasından sonra geçebilecekleri hukuki statüsünün neler olabileceği konusundaki çalışmalar kapsamında belirtilmiş olmasına rağmen, yapı kooperatiflerinin inşaatını tamamlamadan önce, hatta inşaata başlamadan anonim şirkete dönüşmesi olanaklıdır. Ancak, bu durumda A.Ş.’ye dönüşme gerekçesinin A.Ş.’nin kuruluşuna izin veren STB İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce uygun görülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yapı kooperatifleri inşaatını tamamladıktan sonra A.Ş.’ye dönüşebilecekleri gibi inşaatı tamamlamadan önce A.Ş.’ye dönüşebilmeleri olanaklıdır.

STB İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nce kooperatiflerin anonim şirket olarak nev’i değişikliği yapabilmesi için yerine getirilmesini istediği iş ve işlemler aşağıda belirtilmiştir.

 

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE PROJE DANIŞMANLIĞI KOOPERATİFİ AMAÇ VE FAALİYET KONULARI NELERDİR ?

Kooperatifin amacı; ortaklarının, bilgi birikimleri ve mesleki çalışmalarından somut projeler üretmelerini sağlamak üzere her türlü danışmanlık hizmeti vermek ve ortaklarının projelerinden doğacak her türlü fikri mülkiyet haklarını; hukuki ve ekonomik menfaatlerini korumaktır.

group of people having a meeting
Photo by rawpixel.com on Pexels.com

Bu amaçla kooperatif;

1- Ortakları ile tüzel kişiliği adına her türlü projenin geliştirilmesi, desteklenmesi ve yürütülmesi için faaliyette bulunur. Projelere ortak olur, projeleri gerekirse satar ya da satın alır.

2- Ortakları ya da tüzel kişiliği tarafından yürütülen projelerin finansmanı için ulusal ve uluslararası hibe, teşvik ve fonları araştırır, yatırım olanaklarının altyapısını sağlar ve başvuru süreçleri hakkında danışmanlık hizmeti verir.

3- Tüzel kişilik olarak taahhüt etmiş olduğu projelerin hayata geçirilmesi çalışmalarında ortakların birikimlerinden yararlanabilir.

4- Üretilen projelerle ilgili her türlü fikri mülkiyet haklarını kendisi, ortakları veya üçüncü şahıslar adına tescil ettirir. Hukuki uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda ortaklarının haklarını korumak için gerekli çalışmaları yürütür.

5- Ortaklarının projelerinin serbest piyasa koşulları çerçevesinde rekabet edebilir projeler haline gelmesine katkıda bulunur, danışmanlık yapar.

6- Ortaklarının yaptığı çalışmaların ve yürüttüğü projelerin haksız rekabet hükümleri çerçevesinde korunmasını sağlayıcı tedbirler alır.

7- Fikir ve Sanat Eserleri, Telif Hakları, Marka ve Patent mevzuatı gibi entelektüel mülkiyet hakları öncelikli olmak üzere ortaklarına her türlü hukuki koruma hizmeti verir, yol gösterici çalışmalarda bulunur.

8- Gerçek veya tüzel kişilerle iş ya da proje ortaklığı yapabilir. Bu kişilerin fikirlerini projelendirebilir. Fizibilite çalışması yapabilir. Finansman sağlayabilir. İlgili kurum ve kuruluşlarla görüşme yapar. Gerçek veya tüzel kişiliklere işin konusu ile ilgili her türlü danışmanlık hizmeti sunabilir.

9-Ortaklarının projelerinde kullanacakları araç-gereç ve her türlü ihtiyaç maddelerini iç ve dış piyasadan temin eder ve uygun fiyatlarla ya da ortaklarına intikal ettirir. 10- Üretim amaçlı oluşturulan projeler kapsamında üretim tesisleri kurar, işletir, işletilmesini sağlar, satın alır ve gerektiğinde satar.

11- Projelerin hayata geçirilmesinin ardından piyasaya arz edilecek ürünlerin kalitelerinin bozulmamasını sağlar. Toplam kalite standartları, çevre, moral, etik, mesleki kural ve teamüllere, bilimsel kriterlere uyar. Ulusal ve uluslararası standartlara uygunluk ve toplumun farklı kesimlerinin dini, ahlaki, örfi değerlerine karşı sorumluluk duygusu ile hareket eder.

12- Projelerin uygulanmasında karşılaşılacak olan fiyat, kalite ve konjonktürel dalgalanmalara ve muhtemel risklere karşı tedbirler alır.

13- Sosyal tesisler, bakım ve tamir tesisleri, irtibat büroları, ofisler, iş platformları kurar, kiralar, devralır, ortak olur, işletir ve işletilmesini sağlar.

14- Ortaklarının verimlilik ve etkinliklerini, katma değerlerini artırmak için eğitim verir ve ortaklar arasında oryantasyon, optimizasyon, senkronizasyon sağlar.

15- Ortaklarına yeni imkânlar sağlamak için, ulusal ve uluslararası kurum veya kuruluşların fonlarını takip ederek bu konularda ortaklarını bilgilendirir, yararlanmasını sağlar ve projelere yönelik organizasyonlar düzenler.

16- Ulusal projelerin ve çalışmalarının tanıtımı, evrensel değerlerin korunması, kamu yararı ile ilgili olan sosyal sorumluluk projelerine ortak olabilir.

17- Ortaklarının moral, etik, mesleki kural ve teamüllere uymaları konusunda her türlü tedbiri alır.

18- Amacına uygun kooperatif ve diğer kuruluşlarla işbirliği yapar, ortak tesisler kurar. Bunlarla birlik oluşturabilir, var olan birlik ve kuruluşlara ortak olabilir.

19-Ortakların bankalar ve diğer müesseselerden alacakları kredi ve fon destekleri için gerektiğinde teminat karşılığı garanti verir

20- Kooperatifin kendi ihtiyaçlarını karşılamak maksadı ile finansman kuruluşlarına başvuruda bulunur, borçlanır, açılan kredi ve fon desteğinin zamanında ve maksadına uygun kullanılmasını sağlayıcı tedbirleri alır.

21- Şubeler açar.

22- Amacı doğrultusunda menkul, gayrimenkul değer ve mallar ile işletmeler satın alır, kiralar, gerektiğinde satabilir. Bunları teminat gösterebilir ve bunlar üzerinde diğer hukuki tasarruflarda bulunabilir.

23- Gerçek ve tüzel kişiliklerle iş ortaklığı kurabilir.

24- Ortaklarının kooperatif konusu ile ilgili sigorta ihtiyaçlarına aracı olabilir.

25- Gerektiğinde konusu ile ilgili eğitim, süreli-süresiz yayın, araştırma ve benzeri faaliyetlerde bulunabilir. Bu maksatla Üniversiteler ve diğer kamu kurumları ile işbirliği yapabilir.

26- Sponsorluk sözleşmeleri yapabilir. Yarışma ve araştırma projelerini hayata geçirebilir.

27- Fonlar oluşturabilir. Personel istihdam edebilir.

Sulama kooperatifine yapılan inşaat işinde KDV oranı

Sayı

:

63611781-130[28-2018/5]-E.8940

10.07.2018

Konu

:

Sulama kooperatifine yapılan inşaat işinde KDV oranı

 

İlgi

:

28/03/2018 tarihli özelge talep formunuz

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …. Sulama Kooperatifi ile malzeme ve işçilik Şirketinize ait olmak üzere hizmet binası yapım işi için sözleşme imzaladığınız belirtilmekte ve bu sözleşme kapsamında yapacağınız inşaat taahhüt işi için uygulanması gereken katma değer vergisi (KDV) oranı sorulmaktadır.

KDV oranları, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % l, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % l8 olarak belirlenmiştir.

Söz konusu Karar eki (I) sayılı listenin 12 nci sırasında, “Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri” sayılmış ve bu hizmetin % 1 oranında KDV’ ye tabi tutulması öngörülmüştür.

Bu durumda, indirimli KDV oranı (% 1) uygulanabilmesi için;

– Kooperatifin münhasıran konut yapı kooperatifi statüsünde olması,

– İşin inşaat işi olması ve

– Taahhüde dayanması

şartlarının bir arada sağlanması gerekmektedir.

Buna göre, konut yapı kooperatifi statüsünde olmayan ….. Sulama Kooperatifi’ne yapılan inşaat taahhüt işi 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin 12 inci sırası kapsamında olmadığından, bu hizmetin genel oranda (% 18) KDV’ ye tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kooperatif hissesinin satışında vergilendirme 2018

Nakliyat ambarı kooperatif hissesinin satışında vergilendirme.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; yurt dışında yaşadığınızı, Türkiye’ye zaman zaman geldiğinizi, ……….. Kooperatifinde bulunan 2001 yılında satın aldığınız hissenizi satmak istediğinizi belirterek, bu hisse satışından elde edeceğiniz gelirin değer artış kazancı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olanlar ile resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşlarının tam mükellef olduğu belirtilerek bu kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesinde ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanların Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı, geçici ayrılmaların Türkiye’de oturma süresini kesmeyeceği, 6 ncı maddesinde de Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmıştır.

Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süre yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının  elde ettikleri kazanç ve iratların vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yapıldığı 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde de söz konusu Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından  dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerektiği, bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanların ise tam mükellefiyet esasında vergilendirilecekleri açıklamalarına yer verilmiştir.

Anılan Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde;

Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

            ………

            4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

            …..

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

            Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6000 (2014 takvim yılı için 9.700 TL) Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.”

hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanunun “Münferit Beyannamenin Verilmesi” başlıklı 101 inci maddesinde de;

Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:

            …

            2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı,

            …

            Yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

            Bu kazanç ve iratlardan serbest meslek faaliyetlerine ilişkin olanların beyannamelerinin bu faaliyetlerin sona erdiği bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili beyannamelerin ise bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir. “

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ……….. Kooperatifinde bulunan hissenizin devri karşılığında elde edeceğiniz kazanç, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendine göre değer artışı kazancı niteliğinde olup, söz konusu kooperatif hissesinin elden çıkarıldığı dönemde altı aydan fazla süreyle Türkiye’de bulunmamanız durumunda değer artışı kazancının ilgili yıla ilişkin istisna tutarını (2014 yılı için 9.700 TL.) aşan kısmını, Gelir Vergisi Kanununun 101 inci maddesi gereği münferit beyanname ile beyan etmeniz gerekmektedir.

İlgili dönemde Türkiye’de altı aydan fazla süreyle bulunmanız durumunda ise, tam mükellefiyet esasında vergilendirilmeniz gerekeceğinden, söz konusu gelirin istisna tutarını aşan kısmının aynı döneme ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği tabiidir.

Site Yönetimine makbuz kesilirken stopaj olacak mıdır ?

Apartmanın yönetimini ve muhasebe işlerini yürütmek üzere görevlendirilen serbest muhasebeci mali müşavire bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemenin ne kadarının yönetim hizmeti karşılığı, ne kadarının muhasebe hizmeti karşılığı olarak yapıldığının belirlenerek, adı geçen kişiye yönetim hizmeti karşılığı olarak belirlenen ve ücret ödemesi kapsamında değerlendirilen tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre, muhasebe hizmeti karşılığı yapılan ve serbest meslek ödemesi kapsamında değerlendirilen tutar üzerinden ise Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılması,

SANAYİ SİTELERİ KOOPERATİFLERİ VE ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNE YAPI KAYIT BELGESİ İLE İLGİLİ BÜYÜK İMKAN-EVREN ÖZMEN

Aşağıda yazdığım sorun nedeni ile başvurular çok az olarak gerçekleşmekteydi. Ancak yazının altında bulunan değişiklik ile başvuruların artacağını düşünüyorum

Saygılarımla

Evren ÖZMEN

 

Turizm, Hastane ve Sanayi Binalarında başvurunun az olmasının sebebi nedir ?

Belirtilen yapıların özellikleri gereği tek bağımsız bölüm olmaları nedeni ile (634 sayılı kat mülkiyeti kanunu madde 10 )İskanlı olmasına rağmen, ruhsatsız olarak ek imalat yapıldığında bütün alan üzerinden bedel hesaplanması ve oranın % 5 olması nedeni ile başvurular istenilen düzeyde değildir.

Bu durumda ilgili yapıların iskanının  olmasının bir anlamı kalmamaktadır. Sanki iskan yokmuş gibi yapı kayıt bedeli ödenmektedir. Bu konuda bakanlığa gerekli öneriler il müdürlükleri tarafından sunulduğu bilinmektedir.

 

“c) Yapı kullanma iznine göre tek bağımsız bölüm olarak kullanılan; alışveriş kompleksi, hastane, otel, fabrika, imalathane ve benzeri yapılardaki aykırılıklarda, yapı yaklaşık maliyet bedeli aykırılıktan dolayı meydana gelen alan üzerinden hesap edilir. Yapılan aykırılık neticesinde herhangi bir alan kazanılmamış ise veya kazanılan alan 1000 m2 ve/veya bu miktarın altında ise yapı yaklaşık maliyet bedeli 1000 m2’den hesap edilir.”

YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI.-KARŞILAŞTIRMALI TABLO-EVREN ÖZMEN

YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLARDA

DEĞİŞİKLİK YAPILDI.

 Hazırlayan : Evren ÖZMEN

20 Eylül 2018 Tarih 30541 sayılı resmi gazete ile yapı kayıt belgesinin verilmesine ilişkin usul ve esaslarda değişiklik yapılmıştır.

Buna göre;

  Eski Hali Yeni Hali
MADDE 1 – 6/6/2018 tarihli ve 30443 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasların 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

 

(5) Her yapı için sadece bir Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir.

 

(5) Yapı Kayıt Belgesi; yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılarda yapının tamamı için yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık hangi bağımsız bölümde/bölümlerde yapılmış ise o bağımsız bölümler için ayrı ayrı veya yapının tamamı tek bir malike ait ise ve aykırılık bütün bağımsız bölümlerde yapılmış ise yapının tamamı için düzenlenir.”

 

MADDE 2 – Aynı Usul ve Esasların 5 inci maddesinin;

a) Birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı fıkranın (b) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) bendine aşağıdaki alt bentler ile bu bendin sonuna aşağıdaki cümle ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

 

 

a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır.

 

“a) Yapının bulunduğu arsanın emlak vergi değeri, ilgili belediyesinden temin edilen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerleri esas alınmak suretiyle hesaplanır. Arsa emlak vergi değeri hesaplanırken;

1) Hazineye ve belediyelere ait taşınmazlar üzerinde inşa edilmiş yapılar için yapının oturum alanına karşılık gelen arsa payı üzerinden,

2) Parsel üzerinde birden fazla yapı bulunması durumunda, sadece Yapı Kayıt Belgesi müracaatında bulunulan yapıya isabet eden arsa payı üzerinden,

3) Hisseli taşınmazlarda, yapı malikine ait hisse oranı üzerinden,

hesaplama yapılır.”

 

a) Birinci fıkrasının (a) bendi ile aynı fıkranın (b) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (b) bendine aşağıdaki alt bentler ile bu bendin sonuna aşağıdaki cümle ve aynı fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

 

6) Güneş Enerjisi Santralleri (GES) 100.000 TL/MW

esas alınmak suretiyle hesap yapılır.

 

“6) Enerji üretim tesisleri için 2.000.000 TL/MW,”

“7) İskele, liman, tersane için 1500 TL/m2,”

“8) İstinat duvarı, dolgu alanı, havuz, spor sahaları ve benzeri bina niteliğinde olmayan yapılar için 150 TL/m2,”

“Binanın katları hesap edilirken bodrum katlar da hesaba katılır.”

“ç) İbadethaneler ile merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin ticari maksatla kullanılmayan yapıları için belge bedeli alınmaz.”

 

 

b) İkinci fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesi aşağıdaki şeklinde değiştirilmiş ve bu fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.

 

b) Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dahil olmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır. Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılık hangi bağımsız bölüm/bölümler ile ilgili ise o bölüm/bağımsız bölümlerin yapı maliklerinin, kendi bağımsız bölümleri için ödenmesi gereken bedeli ödemeleri durumunda aykırılığı olan bağımsız bölüm belirtilerek Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Bağımsız bölümünde aykırılık olmasına rağmen kendi bağımsız bölümüne düşen bedeli ödemeyen ve aykırılığı olan bağımsız bölümünü gösteren Yapı Kayıt Belgesi almayanlar aynı binada başka bir bağımsız bölüm için düzenlenen Yapı Kayıt Belgesinden faydalanmaz.

 

“Yapı kullanma izni bulunan yapılardaki aykırılıklarda, aykırılıktan dolayı meydana gelen alan da dâhil olmak üzere, kendi bağımsız bölümünün alanının, bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümlerin alanının toplamına oranının birinci fıkranın (c) bendi uyarınca kendi bağımsız bölümü ile aynı kullanıma sahip bölümler için hesaplanan Yapı Kayıt Belgesi bedeli ile çarpılması suretiyle hesap edilen bedeli ödemek zorundadır.”

 

ve bu fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir.   “c) Yapı kullanma iznine göre tek bağımsız bölüm olarak kullanılan; alışveriş kompleksi, hastane, otel, fabrika, imalathane ve benzeri yapılardaki aykırılıklarda, yapı yaklaşık maliyet bedeli aykırılıktan dolayı meydana gelen alan üzerinden hesap edilir. Yapılan aykırılık neticesinde herhangi bir alan kazanılmamış ise veya kazanılan alan 1000 m2 ve/veya bu miktarın altında ise yapı yaklaşık maliyet bedeli 1000 m2’den hesap edilir.”

c) Üçüncü fıkrasında yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresi “Hazine ve Maliye” olarak değiştirilmiştir.

 

MADDE 3 – Aynı Usul ve Esasların 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi ile aynı fıkranın bu bendin devamında gelen cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,

ile birlikte ilgili tapu müdürlüğüne müracaatta bulunulur ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur.

 

“d) Yapı Kayıt Belgesi ile zemin ve mimari proje uyumunu gösteren ve tescil sayfasını da içeren özel harita mühendislik büroları veya Lisanslı Harita Kadastro Büroları (LİHKAB) tarafından düzenlenmiş olan zemin tespit tutanağı,

ile birlikte kadastro müdürlüğüne müracaatta bulunulur. Bu fıkranın (b) bendinde belirtilen projeyi hazırlayan mimar ile (d) bendinde belirtilen zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgelerin içeriklerinin doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumludur. Bu sorumluluk gereğince kadastro müdürlüğü tarafından resen zemin tespit tutanağının sadece büro kontrolleri yapılmakla yetinilerek tescil için ilgili tapu müdürlüğüne gönderilir ve daha evvel Yapı Kayıt Belgesi için ödenen meblağ kadar bir bedelin genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığının merkez muhasebe birimi hesabına yatırılmasından sonra ilgili tapu müdürlüğünce ilgili vergi dairesi müdürlüğüne ibraz edilmek üzere, Yapı Kayıt Belgesine konu yapıya (Mahalle/Sokak/Bina No-Ada/Parsel/Pafta No) ve söz konusu yapıdaki bağımsız bölümler veya sair tesisler ile maliklerine ait bilgileri içeren bir yazı düzenlenerek başvuru sahibine verilir ve ilgili vergi dairesince söz konusu yapıya ilişkin olarak cins değişikliği harcının tahsil edilmesi üzerine tapu müdürlüğünce belirtilen işlemler yapılır.”

 

Aynı Usul ve Esasların 8 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrası uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

 

“(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenemeyecek yapılar için bu belgenin düzenlendiğinin tespit edilmesi durumunda, Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, bu belgenin sağlamış olduğu haklar geri alınır, Yapı Kayıt Belgesi bedeli olarak yatırılmış olan bedel iade edilmez ve belge düzenlenmesi safhasında yalan beyanda bulunan müracaat sahibi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.”

 

MADDE 6 – Aynı Usul ve Esasların 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

 

 

(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan ve yanlış beyanda bulunanlar hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” başlıklı 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

(3) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında yalan ve yanlış beyanda bulunulan husus Yapı Kayıt Belgesi bedelinin eksik olarak hesaplanması neticesini doğurmuş ise, eksik alınan bedel ilgilisinden alınır. Eksik alınan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir ve daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez.

 

“(2) Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmesi safhasında e-Devlet sistemi üzerinden veya kurum ve kuruluşlara yapılan müracaatta yalan beyanda bulunulması durumunda;

a) Yapı Kayıt Belgesi bedeli eksik olarak ödenmiş ise müracaat sahibince e-Devlet üzerinden gerekli düzeltme işlemi yapılması ve eksik olan meblağın ödenmesi sağlanarak, duruma uygun yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenir. Eksik olan meblağın ilgilisince ödenmemesi halinde verilmiş olan Yapı Kayıt Belgesi iptal edilir, daha önce yatırılmış olan bedel iade edilmez ve yalan beyanda bulunan hakkında 5237 sayılı Kanunun 206 ncı maddesi uyarınca suç duyurusunda bulunulur.

b) Yapı Kayıt Belgesi bedeli fazla ödenmiş ise, fazla ödenen kısmın iadesi için Müdürlüğe başvurulur. Müdürlükçe yapı mahallinde inceleme yapılarak Bakanlık resmi internet sitesinden yayımlanan düzeltme formu iki nüsha olarak doldurulmak suretiyle müracaat sahibine iade edilecek tutar belirlenir. Düzeltme formunun bir nüshası müracaat sahibinin talep dilekçesi ile birlikte resmi yazı ekinde iade işlemi yapılmak üzere il defterdarlık muhasebe müdürlüğüne gönderilir. İade işleminden sonra yeni Yapı Kayıt Belgesi düzenlenmez. Düzeltme formunun onaylı ikinci nüshası, fazla ödenen bedele göre verilen Yapı Kayıt Belgesinin ayrılmaz parçası kabul edilir ve Yapı Kayıt Belgesi bu form ile birlikte hüküm ifade eder.”

 

 

KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININ ÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARA İLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ

19 Eylül 2018 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 30540
TEBLİĞ
Sermaye Piyasası Kurulundan:

KOOPERATİF VE KOOPERATİF BİRLİKLERİNİN PAYLARININ

ÇOĞUNLUĞUNA SAHİP OLDUĞU ANONİM ORTAKLIKLARA

İLİŞKİN ESASLARA DAİR TEBLİĞ

(II-16.2)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, pay sahibi sayısı en az beş yüz olan kooperatifler ile kendisine ortak olan kooperatiflerin pay sahibi sayısı tek başına ya da toplam olarak en az beş yüz olan kooperatif birliklerinin, paylarının çoğunluğuna sahip olduğu anonim ortaklıkların sermaye piyasası mevzuatına ilişkin yükümlülüklerine ve muafiyetlerine ilişkin esasları düzenlemektir.

(2) Bu Tebliğe tabi bir kooperatif veya kooperatif birliği tarafından doğrudan bir anonim ortaklığın sermayesini temsil eden paylarının yüzde elli ve üzerine veya yönetim kontrolüne sahip olunması durumunda söz konusu anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş kabul edilir.

(3) İkinci fıkra kapsamına giren anonim ortaklıklarla ilgili olarak; pay sahibi kooperatif veya kooperatif birliği aynı olmak koşuluyla, her bir anonim ortaklık için ayrı ayrı veya ortaklıkların tamamı bakımından yıllık en az elli milyon Türk Lirası net satış hasılatı yapmış olma şartı aranır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Kısaltma ve tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Finansal raporlar: Finansal tablolar, yönetim kurulu faaliyet raporları ve sorumluluk beyanlarından oluşan raporları,

b) Finansal tablolar: 13/6/2013 tarihli ve 28676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan II-14.1 sayılı Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği uyarınca hazırlanmış konsolide veya bireysel yıllık finansal tabloları,

c) Halka açık ortaklık, anonim ortaklık: Payları halka arz edilmiş olan veya Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca halka arz edilmiş sayılan anonim ortaklıkları,

ç) Kanun: 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu,

d) Kooperatif: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun birinci maddesinde tanımlanan ortaklıkları,

e) Kooperatif birliği: 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda düzenlenen kooperatif birlikleri ile kooperatifler merkez birliklerini,

f) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu,

g) TMS/TFRS: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yürürlüğe konulmuş olan Türkiye Muhasebe/Finansal Raporlama Standartları ile bunlara ilişkin ek ve yorumları,

ğ) TTK: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu,

h) Yönetim kontrolü: Kanunun 26 ncı maddesinde tanımlanan kontrol gücünü,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanun Kapsamına Alınma

Satış hasılatının tespitine ilişkin esaslar

MADDE 4 – (1) Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen net satış hasılatının tespitinde;

a) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun düzenlemeleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi anonim ortaklıklar için, bağımsız denetimden geçmiş yıllık finansal tablolar,

b) (a) bendi kapsamına girmeyen anonim ortaklıklar için, TTK’nın 397 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Ticaret Bakanlığı düzenlemeleri çerçevesinde hazırlanan finansal tablolar,

dikkate alınır.

(2) Birinci fıkranın (a) bendinin uygulanmasında hem konsolide hem de konsolide olmayan finansal tabloların bulunması durumunda, konsolide finansal tablolar esas alınır.

(3) TMS/TFRS’nin isteğe bağlı olarak uygulanması durumunda TMS/TFRS kapsamında hazırlanan finansal tablolar esas alınır.

(4) Aynı kooperatif veya kooperatif birliği tarafından birden fazla anonim ortaklığın paylarının çoğunluğuna sahip olunması durumunda, ortaklıkların tamamı bakımından yıllık net satış hasılatının tespitinde; bu ortaklıkların her birinin yıllık net satış hasılatı tutarlarının toplamı dikkate alınır. Söz konusu ortaklıkların birbirlerine yaptıkları satışlardan elde edilen hasılat tutarları, mükerrer hesaplamayı engelleyecek biçimde mahsup edilir.

Kurula başvuru

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ kapsamına giren anonim ortaklıkların, şartların sağlandığının kesinleşmesinden itibaren Ek-1’de yer alan belgelerle on iş günü içinde Kurula başvurmaları zorunludur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Yükümlülükler ve Muafiyetler

Genel esaslar

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıkların sermaye piyasası mevzuatından kaynaklanan ve bu Tebliğde yer almayan yükümlülük ve muafiyetleri için, payları borsada işlem görmeyen ortaklıklar için geçerli olan hükümler ilgisi nispetinde kıyasen uygulanır.

(2) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, paylarının işlem görmesi için borsaya başvurmak zorunda değildir.

Finansal raporlar ve bağımsız denetim

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, 13/6/2013 tarihli ve 28676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği (II-14.1) ile 12/6/2006 tarihli ve 26196 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ (Seri:X, No:22)’in uygulaması bakımından, ihraç ettiği sermaye piyasası araçları bir borsada ve/veya teşkilatlanmış diğer pazar yerlerinde işlem gören işletme olarak kabul edilir.

(2) Birinci fıkrada anılan Tebliğler uyarınca kamuya açıklanacak bilgi ve belgeler Kurula iletilir. Kurul, bu bilgi ve belgeleri internet sitesinde kamuya açıklar.

Kurumsal yönetim

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, 3/1/2014 tarihli ve 28871 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’ni, söz konusu Tebliğ uyarınca belirlenen birinci gruptaki ortaklıklar için geçerli olan hükümler çerçevesinde uygulamakla yükümlüdür. Kurumsal Yönetim Tebliğinde işlem fiyatına bağlı olarak belirlenmiş oranlar dikkate alınmaz.

(2) Kurumsal Yönetim Tebliği uyarınca kamuya açıklanacak bilgi ve belgeler Kurula iletilir. Kurul, bu bilgi ve belgeleri internet sitesinde kamuya açıklar.

Kanun kapsamından çıkma

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki şirketlerin Kanun kapsamından çıkma başvuruları, 30/12/2013 tarihli ve 28867 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ortaklıkların Kanun Kapsamından Çıkarılması ve Paylarının Borsada İşlem Görmesi Zorunluluğuna İlişkin Esaslar Tebliği (II-16.1) çerçevesinde sonuçlandırılır.

(2) Kanun kapsamından çıkma koşullarının sağlanmasında (II-16.1) nolu Tebliğin 6 ve 7 nci maddelerinde belirtilen koşullar kooperatifler için; aynı Tebliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sermayesinin yüzde ellisinden fazlasının doğrudan ve/veya dolaylı olarak il özel idarelerine, belediyelere veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olması” ifadesi ile 7 nci maddesinde belirtilen koşullar  ise kooperatif birlikleri için dikkate alınır. Söz konusu maddelerdeki şartların sağlanması sonucunda Tebliğ kapsamına giren anonim ortaklıklar Kurul tarafından Kanun kapsamından çıkarılabilir.

(3) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıklar, (II-16.1) nolu Tebliğin 8 ve 9 uncu maddelerinde belirtilen koşulların sağlanması durumunda da Kurul tarafından Kanun kapsamından çıkarılabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Diğer Hükümler

Sorumluluk

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıkların bu Tebliğde düzenlenen usul ve esaslara uyumundan ortaklıkların yönetim kurulları sorumludur.

Kurul ücreti

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamındaki anonim ortaklıkların sermayesini temsil eden paylarının nominal değeri üzerinden binde iki oranında Kurul ücreti alınır.

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen düzenleme yürürlüğe girinceye kadar, vergi mevzuatı çerçevesinde hazırlanan ve ilgili vergi dairesine beyan edilen yıllık hesap dönemine ait gelir tabloları dikkate alınır.

(2) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun düzenlemeleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi anonim ortaklıklar için, Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının yürürlüğe girmesinden sonraki ilk yıllık hesap dönemine ait bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolarda yer alan net satış hasılatı tutarları dikkate alınır.

Yürürlük

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinden otuz gün sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sermaye Piyasası Kurulu yürütür.

 

Eki için tıklayınız.