Tasfiyesi tamamlanmış bir kooperatifin kapanış genel kurulunda, genel kurul gündemine alınması zorunlu olan hususlar aşağıda belirtilmiştir.
Kooperatif Davalari 2012
DAVACI ÖNCEDEN İHRAÇ EDİLMİŞSE DE SONRADAN VERİLEN KARAR İLE ÜYELİĞE ALINMIŞ OLDUĞUNDAN ESKİ KARARIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇMASINDA HUKUKİ YARARI YOKTUR.
Tarih: 18/02/1991 Esas No: 1989 / 9568 Karar No: 1991 / 974
Özü :
DAVACI ÖNCEDEN İHRAÇ EDİLMİŞSE DE SONRADAN VERİLEN KARAR İLE ÜYELİĞE ALINMIŞ
OLDUĞUNDAN ESKİ KARARIN İPTALİ İÇİN DAVA AÇMASINDA HUKUKİ YARARI YOKTUR.
DAVA :
Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine
verilen 23.10.1989 tarih ve 1052-894 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı
vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin yönetim ile
arasında çıkan anlaşmazlık sonucu 3.4.1982 tarihinde ihraç edildiğini, yasal
bir işlem yapılmadan bu defa 11.12.1983 tarihinde yeniden üyeliğe kabul
edildiğini ancak sonradan bu kararda tahrifat yapıldığını belirterek
3.4.1982 tarihli çıkarma kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yasal sürede açılmadığına, davacının ortaklığa kabul
kararının gerçekleşmediğini, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve ilgili belgelere göre 23.2.1983 tarihinde
davacının üyeliğe kabul edildiği bu kararın geçerli olduğu ve daha önceki
tarihli ihraç kararının iptalini istemekle davacının hukuki bir yararı
bulunmamakta olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere
delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin
bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz
itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA
aşağıda yazılı bakiye 4200 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden
alınmasına, 18.2.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.******
Tel : 0 216 352 29 61 – ext 21
Fax : 0 216 371 07 46
Web:www.ozmconsultancy.com
ü Please consider the environment before printing this email
Isletme surecinde kooperatifler
Site yönetimi tarafından yapılan ücret ödemelerinin Gelir Vergisi ve belge düzeni.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1676
29/09/2011
Konu
:
Site yönetimi tarafından yapılan ücret ödemelerinin Gelir Vergisi ve belge düzeni.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda site müdürü, güvenlik görevlisi ve temizlik hizmetlerinde çalışan personele ödenen ücretlerin gelir vergisinden istisna olup olmadığı ve vergiden muaf esnafa yapılan ödemelere ilişkin belge düzeni hakkında görüş talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61 inci maddesinde; “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almış olup, aynı maddenin 4 üncü bendinde ise; Yönetim ve denetim kurulları başkanı ve üyeleriyle tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatlerin de ücret olarak vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34 üncü maddesinde yönetici tarif edildikten sonra, 35-38 inci maddelerinde bunların görevleri ve sorumlulukları belirtilmiş; 40 ıncı maddesinde ise “…Yönetici yönetim planında veya kendisiyle yapılan sözleşmede bir ücret tayin edilmemiş olsa bile kat maliklerinden uygun bir ücret isteyebilir.
Kat malikleri kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa, ne oranda katılacağını kararlaştırır. Bu yolda, bir karar alınmamış ise, yönetici yönetim süresince kendisine düşen normal yönetim giderlerinin yarısına katılmaz.” hükmü yer almıştır.
Buna göre, yönetici ve denetçilerin kat malikleri dışından seçilmesi halinde, kendisine yönetim planında ya da sözleşmede saptanan ücret ödemesinin, gerçek ücret olarak kabul edileceği doğaldır. Ancak, yönetici ve denetçilerin kat malikleri arasından seçilmesi halinde, bunlara sağlanan menfaatler, yukarıda belirtilen görev ve sorumlulukların külfeti ve bu görevin yerine getirilmesinde yapılması gerekli olan masrafların karşılığı niteliğinde olması nedeniyle, bunların vergilendirilmemesi gerekir. Yönetim giderlerinin üstünde bir ödeme yapılması halinde ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirileceği tabiidir.
Diğer taraftan, aynı kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “(3946 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle değişen madde. Yürürlük; 1/1/1994) Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almakta olup, aynı fıkranın 1 inci bendinde; hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, aynı fıkranın 2/b bendinde ise serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinde kimlerin tevkifat yapmaya mecbur oldukları sayılmış olup, aynı maddenin 13 üncü fıkrasında; “Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları karşılığında yapılan ödemelerden,
…
d) Diğer Hizmet alımları için ( “a”, “b”, “c” alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de bu kapsamdadır) %10 vergi tevkifatı yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bununla birlikte, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Gider Pusulası” başlıklı 234 üncü maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, anılan site yöneticiliğine bağlı olarak çalıştırılan ve kat malikleri arasından seçilen yönetici ve deneticilere yönetim giderlerine katılmama oranında yapılan ödemelerin gerçek ücret olarak kabul edilmemesi nedeniyle gelir vergisi tevkifatına tabi tutulmaması gerekmekte olup, bu kişilere yönetim giderlerinin üzerinde bir ödeme yapılması durumunda ise fazla kısmın ücret olarak vergilendirilmesi gerektiğinden bu tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.
Ancak, kat malikleri dışından yönetici ve denetçi seçilmesi halinde ise, bu kişilere yapılan ödemelerden, Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Aynı Kanun’un müteferrik istisnaları düzenleyen bölümünün “Ücretlerde” başlıklı 23 üncü maddesinde; “(2361 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle değişen madde) Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir:
…
6. Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.) (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir);
…” hükmü yer almıştır.
Bu hükme göre; ücretleri vergiden istisna edilmesi öngürülen hizmetçiler; özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde çalıştırılan orta hizmetçisi, bahçıvan, kapıcı, kaloriferci gibi hizmet erbabıdır.
Buna göre, sitenizde çalıştırılan temizlik ve güvenlik görevlilerinin hizmetçi kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmadığından bu kişilere yapılan ücret ödemelerinden Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Ayrıca vergiden muaf esnafa yaptırılan işler için gider pusulası düzenlenmesi ve 94 üncü madde kapsamında tevkifat yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında Kooperatif adına tahsis edilen arsa üzerinde inşaası tamamlanan konutlar için yapılacak cins tashihi ve ferdileşme işlemlerinden ne şekilde harç aranılacağı hk.
775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında Kooperatif adına tahsis edilen arsa üzerinde inşaası tamamlanan konutlar için yapılacak cins tashihi ve ferdileşme işlemlerinden ne şekilde harç aranılacağı hk.
Tarih 02/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.35.17.02-032-592
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ KDV VE DİĞER VERGİLER GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı
:
.4.35.17.02-032-592
02/11/2011
Konu
:
Tapu Harcı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve ekli yazınızın incelenmesinden, 775 sayılı Gecekondu Kanunu gereğince … Gecekondu Önleme Bölgesinde Kooperatifinize tahsis edilen arsa üzerinde inşa edilen konutların tamamlandığı belirtilerek, konutların cins değişikliği ve tapularının ferdileşme işlemlerinin harçtan istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 inci maddesinde; tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu belirtilmiş, 58 inci maddesinde de tapu ve kadastro harçlarının mükellefleri sayılmıştır.
Aynı Kanunun 123 üncü maddesinde ise; özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hükme bağlanmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin “Tapu İşlemleri” başlıklı I inci bölümünün 13/a fıkrasında; “Arsa ve arazi üzerine inşa olunacak bina vesair tesislerin tescilinde (Her bir bağımsız bölüm vesair tesis için)” maktu, aynı tarifenin 15 nci fıkrasında ise; “Yapı kooperatiflerinin ortaklarına dağıtacağı gayrimenkullerin ortaklar adına tescilinde kayıtlı değer üzerinden ” nispi harç aranılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 775 Sayılı Gecekondu Kanununun 33 üncü maddesinde; “Bu kanun hükümlerine dayanılarak yapılan ivazlı veya ivazsız devir, temlik, kamulaştırma, alım, satım, kira, geri alma, geri verme, ifraz, tevhit, tescil, cins değişikliği, rehin tesis ve terkini, ıslah, değişiklik, onarım, inşa ve ikmal gibi her türlü işlemler, sözleşmeler, beyannameler ve benzerleri, tasarruf bonosundan ve her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.” hükmü yer almaktadır.
775 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 33 üncü maddesi hükümlerinden yararlanılabilmesi için, konut inşa edilecek arsa veya arazinin bu Kanun hükümlerine göre tahsis edilmiş olması gerekmektedir.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan tapu kayıt örneğinin incelenmesinden; söz konusu konutların inşa edildiği arsa vasıflı taşınmazın 775 sayılı Kanun hükümleri uyarınca … tarihinde Kooperatifiniz adına tahsis işleminin yapıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre; 775 sayılı Gecekondu Kanunu kapsamında Kooperatifiniz adına tahsis edilen arsa üzerinde inşaası tamamlanan konutlar için yapılacak cins tashihi işlemlerinin ve müteakiben yapılacak ferdileşme işlemlerinin harçtan müstesna tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kooperatifin Emlak Vergisi ile Belediye Gelirleri ve Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf olup olmadığı hk 2012
Başlık Kooperatifin Emlak Vergisi ile Belediye Gelirleri ve Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf olup olmadığı hk.
Tarih 11/10/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1786
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1786
11/10/2011
Konu
:
Kooperatifin Emlak Vergisi ile Belediye Gelirleri ve Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan muaf olup olmadığı hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, kooperatifinizin emlak vergisi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınan parselasyon harcı, ifraz ve tevhit harcı, plan ve proje tasdik harcı, zemin açma izni ve toprak hafriyatı harcı ve yapı kullanma izni harcı ile bu Kanun uyarınca alınacak diğer vergi ve harçlar ile 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan satış harcı, cins değişikliği harcı, ifraz ve tevhid harcı ve diğer tapu ve kadastro harçlarından muaf olup olmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
1- EMLAK VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu Kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu; 4 üncü maddesinin (p) fıkrasında da; tarım kredi, tarım satış kooperatifleri, 1163 sayılı Kanuna uygun olarak teşekkül eden kooperatifler ve bu kooperatiflerin kuracağı kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve Türk Kooperatifçilik Kurumunun sahip oldukları kendi hizmet binalarının kiraya verilmemek şartıyla bina vergisinden daimi olarak muaf olacakları hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 12 nci maddesinde Türkiye sınırları içinde bulunan arazi ve arsaların bu Kanun hükümlerine göre arazi vergisine tabi olduğu belirtilmiş olup kooperatiflerin arazi vergisinden muaf tutulacağına dair bu Kanunda herhangi bir hükme yer verilmemiştir.
Bu itibarla, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan Kooperatifinizin sahip olduğu hizmet binalarının kiraya verilmemek şartıyla bina vergisinden muaf tutulması, hizmet binaları dışındaki binaları ile arazilere ait emlak vergisinin ise ödenmesi gerekmektedir.
2- BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU YÖNÜNDEN
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 2 nci maddesinin (e) fıkrasında, kooperatifler eliyle, ana sözleşmelerine uygun olarak yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşılarına ait inşaatlar bina inşaat harcından, 80 inci maddesinin son fıkrası ile de organize sanayi bölgeleri ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde yapılan yapı ve tesisler bina inşaat harcı ve yapı kullanma izni harcından müstesna tutulmuştur.
Bu itibarla, Kooperatifiniz eliyle, ana sözleşmenize uygun olarak yapılan sanayi ve küçük sanat siteleri ile esnaf çarşılarına ait bina inşaatlarının 2464 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinin (e) fıkrası uyarınca bina inşaat harcından müstesna tutulması, söz konusu bina inşaatının organize sanayi bölgesi ile sanayi ve küçük sanat sitelerinde bulunmuş olması halinde aynı Kanunun 80 inci maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca yapı kullanma izni harcından da müstesna tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, Kooperatifinizin bina inşaat harcı ve yapı kullanma izin harcı dışında 2464 sayılı Kanunda belirtilen vergi ve harçlardan istisna tutulması mümkün bulunmamaktadır.
3- HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN
492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I/6-a fıkrasında ifraz veya taksim veya birleştirme işlemlerinde kayıtlı değerler üzerinden nisbi; aynı tarifenin I/13-a fıkrasında, arsa ve arazi üzerine inşa olunacak bina ve sair tesislerin tescilinde (Her bir bağımsız bölüm ve sair tesis için) maktu; I/20-a fıkrasında da, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı nisbi harç alınacağı hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun harçtan müstesna tutulan işlemler başlığı altındaki 59 uncu maddesinde, kooperatiflerin harçtan muaf olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 93 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında “Kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği,
a)- Birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar ile ortaklarına kefalet etmeleri dolayısıyla bunlardan aldıkları paralar, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisinden,
b)-Her nevi defterlerin ve ana sözleşmelerin tasdiki ve açılış tasdiklerinde sayfalarının mühürlenmesi her nevi harçtan ve damga vergisinden,
c)-Kiraya verilmediği veya irat getirmeyen bir cihete tahsis edilmediği müddetçe sahip oldukları gayrimenkul mallar üzerinden alınacak her türlü vergilerden,
d)-Ortakların temlik edecekleri gayrimenkuller her türlü vergi ve harcından, muaftır.
e)- 13 üncü madde gereğince verilecek bildiri Damga Vergisine, diğer harç ve resimlere tabi değildir.” hükmü ile aynı maddenin 4 üncü fıkrasında da “Kooperatifler, kooperatif birlikleri ve kooperatifler merkez birlikleri faaliyete geçen üst kuruluşlara girmedikleri takdirde, bu maddenin 1 no.lu fıkrasının (b) bendi ile 2 no.lu fıkrasından gayri fıkralarında yazılı muaflıklardan istifade edemezler.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, … Kooperatifleri Birliği’ne üye olan kooperatifinizin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 93 üncü maddesinin (d) bendi kapsamında yapacağı işlemden dolayı tapu harcından muaf tutulması gerekir. Bununla beraber, kooperatifiniz tarafından tapuda yapılacak ifraz, tevhit, cins değişikliği ve satış işlemleri nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifede yer alan hükümlere göre tapu harcı aranılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kooperatif adına kayıtlı kısıtlı arsa üzerine yapılan binaların ortaklarına devri halinde tecil edilen emlak vergilerinin tahsili hk. 2012
Başlık Kooperatif adına kayıtlı kısıtlı arsa üzerine yapılan binaların ortaklarına devri halinde tecil edilen emlak vergilerinin tahsili hk.
Tarih 20/01/2012
Sayı B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1889
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.34.18.01-006.01-1889
25/10/2011
Konu
:
Kooperatif adına kayıtlı kısıtlı arsa üzerine yapılan binaların ortaklarına devri halinde tecil edilen emlak vergilerinin tahsili hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Belediyesi sınırları içerisinde yer alan kooperatifiniz adına kayıtlı arsanın imar planı kesinleşmeden önce tasarrufunun kısıtlı olduğu, imar planının çıkması sonucunda söz konusu taşınmazın kısıtlılığının kaldırıldığı ve 3 yıldır tam vergi ödendiği, kısıtlılığın sona ermesinden sonra söz konusu arsa üzerine inşa edilen binaya ait bağımsız bölümlerin kooperatif ortaklarına tapuda tescil edilmesi esnasında kısıtlı olduğu dönemde tecil edilen emlak vergisinin 9/10 oranındaki kısmının adı geçen belediyece tahsil edilmesi gerektiğinin bildirildiği belirtilerek söz konusu kooperatif ortakları adına yapılan işlemin Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesi hükmü kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesinde, kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisinin kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10’u oranında tahsil olunacağı, kısıtlamanın kaldırılması halinde kaldırılma tarihini takip eden bütçe yılından itibaren emlakın vergisinin tüm vergi değeri üzerinden ödeneceği, kısıtlamanın devam ettiği sürece tecil edilen verginin 9/10’unun bina, arsa veya arazinin satılması, istimlakı veya hibe yoluyla başka şahıslara devir ve temliki halinde tahsilat zamanaşımına uğramamış olanlarının muaccel hale geleceği hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla, kooperatifiniz adına kayıtlı arsa üzerine inşa edilen binaya ait bağımsız bölümlerin kooperatif ortaklarına tapuda tescil edilmesi işlemi Kanunda belirtilen satış, istimlak veya hibe yoluyla başkasına devir ve temlik kapsamında olmadığından mezkûr arsanın tasarrufunun kısıtlı olduğu dönemlerde tecil edilen vergilerin tahsil edilmesine imkan bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kooperatif aktifine kayıtlı gayrimenkullerin kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme yapılmayacağı hk.
Kooperatif aktifine kayıtlı gayrimenkullerin kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme yapılmayacağı hk.
Tarih 24/01/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.16.16.02-300-10-41-9
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.16.16.02-300-10-41-9
24/01/2011
Konu
:
Kooperatif aktifine kayıtlı gayrimenkullerin kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme yapılıp yapılmayacağı.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; 4572 sayılı Kanuna göre kurulan Birliğinize ait depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin, 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun 4 üncü maddesi gereğince, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulacak olan anonim şirkete ayni sermaye olarak konulacağından bahisle, söz konusu işlemin kısmi bölünme kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, kısmi bölünme kapsamında değerlendirilmesi halinde katma değer vergisi, damga vergisi ve harçlar yönünden yükümlülüğünüzün doğup doğmayacağı; işlemin kısmi bölünme sayılmaması halinde, cins tashihi öncesi aktife kayıtlı taşınmazların kayıtlı değer üzerinden devrinin; kurumlar, katma değer ve damga vergileri ile harca tabi olup olmadığı konularında bilgi verilmesi istenilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:
Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Devir, bölünme ve hisse değişimi” başlıklı 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde; “Kısmi bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimi temsilcisinin bilânçosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmi bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre; kısmi bölünme, sermaye şirketlerine (anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) veya bu nitelikteki yabancı kurumlara yönelik bir kavramolup, sermaye şirketi niteliği bulunmayan kooperatiflerin kısmi bölünme hükümlerine tabi tutulması söz konusu değildir. Dolayısıyla, Birliğinizin aktifine kayıtlı üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin mevcut veya yeni kurulacak olan bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması işleminin, Birliğiniz açısından satış hükmünde değerlendirilmesi gerekir.
Ancak, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, bu Kanuna göre kurulmuş bulunan kooperatifler ve birliklerin; birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar, birbirleri ya da üçüncü şahıslarla yaptıkları her türlü gayrimenkul alım satımı (üçüncü şahıslara terettüp eden vergi, resim ve harçlar hariç), ayrıca üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin satışı, bağış ve diğer ivazsız iktisapları ile bütün işleri için düzenlenecek senet, beyanname, taahhütname, sözleşme, vekaletname ve lehlerine yapılacak ipotek ve rehinleri kurumlar vergisi ve damga vergisi de dahil olmak üzere her türlü vergi, resim ve harçtan muaf oldukları hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, 4572 sayılı Kanuna göre kurulan Birliğinizin depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin satışından doğan kazancın anılan Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca kurumlar vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisinin konusunu oluşturmaktadır.
Aynı Kanunun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendi uyarınca;
Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.
İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre; kısmi bölünme hükümlerine tabi tutulması söz konusu olmayan Birliğinize ait depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin, kurulacak olan anonim şirkete devri işleminin, bahse konu taşınmazların en az iki tam yıl süreyle Birliğiniz aktifinde yer alması şartıyla, anılan madde hükmü uyarınca katma değer vergisinden müstesna tutulması mümkün bulunmaktadır.
HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN:
492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler dahil) bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.” hükmü bulunmaktadır.
Buna göre, Birliğinize ait taşınmazların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulacak anonim şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin yapılacak işlemlerin, 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesine göre harçlardan istisna tutulması gerekmektedir.
DAMGA VERGİSİ YÖNÜNDEN:
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 9 uncu maddesinde, Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
Mezkur Kanuna ekli (2) sayılı tablonun “IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” bölümünün 16 numaralı fıkrası ile anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.
Diğer taraftan, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanunun “Muafiyetler ve istisnalar” başlıklı 6 ncı maddesinde, “Bu Kanuna göre kurulmuş bulunan kooperatifler ve birliklerin faaliyetlerinde;
…
c)Birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar, birbirleri ya da üçüncü şahıslarla yaptıkları her türlü gayrimenkul alım satımı (üçüncü şahıslara terettüp eden vergi, resim ve harçlar hariç), ayrıca üretim tesislerinin ve bu tesislere ilişkin gayrimenkullerin satışı, bağış ve diğer ivazsız iktisapları ile bütün işleri için düzenlenecek senet, beyanname, taahhütname, sözleşme, vekâletname ve lehlerine yapılacak ipotek ve rehinler kurumlar vergisi ve damga vergisi de dahil olmak üzere her türlü vergi, resim ve harçtan,
…
müstesnadır.” hükmüne yer verilerek, söz konusu kooperatif ve birliklerin madde kapsamındaki işlemleri nedeniyle düzenlediği kağıtlara damga vergisi istisnası sağlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Birliğinize ait depolama tesisi ile diğer bazı tesislerin kurulacak olan anonim şirkete ayni sermaye olarak konulmasına ilişkin olarak düzenlenecek kağıtların, 488 sayılı Kanuna ekli 2 sayılı Tablonun IV/16 fıkrası ve 4572 sayılı Kanunun 6/c maddesi uyarınca damga vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü tarafından yüklenicilere yapılacak hakediş ödemelerinden dolayı damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk. 2012-Mali Musavir Kemal Ozmen
T.C.
BOLU VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı :B.07.4.DEF.0.14.10.00-DVK/680–41 26/09/2011
Konu : Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü tarafından
yüklenicilere yapılacak hakediş ödemelerinden
dolayı damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk.
…
İlgi : … tarih ve … sayılı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünüzce, müteahhit firma … San. Tic. Ltd. Şti.ne yapılacak hakediş ödemelerinden dolayı damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında da, birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumlu olacağı, bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunmasının damga vergisinin noksan ödenmesini gerektirmeyeceği, damga vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamının kişiler tarafından ödeneceği, ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumların da müteselsilen sorumlu olacağı hükümleri yer almaktadır.
Mezkur Kanuna ekli (I) sayılı tablonun “IV-Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında, “Resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli bir parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış ve açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtlar”ın damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere nispi damga vergisi oranı, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a fıkrasındaki kağıtlar için binde 8,25 olarak belirlenmiştir.
Öte yandan, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesinde, Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğinin bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 21 inci maddesi ile Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğine bu Kanunun uygulanmasına dair işlemler yönünden muafiyet tanınmış olup, Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliği ile 488 sayılı Kanuna göre kişi konumunda bulunanlar arasında düzenlenen ve Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtların damga vergisine tabi tutulması ve verginin tamamının kişi konumunda bulunanlarca ödenmesi, verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde ise Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü çerçevesinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğinin de müteselsilen sorumlu tutulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, resmi daire sayılmayan kişi ve kuruluşlarca diğer kişi ve kuruluşlara yapılan mal ve hizmet bedeli ödemesine ilişkin düzenlenen kağıtlar Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlardan olmadığından, 488 sayılı Kanuna göre kişi konumunda bulunan Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünüzce yine kişi konumunda bulunan müteahhit firmaya yapılan hakediş ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a fıkrasına göre damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Defterdar
İşçilere ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar ile takip eden ayda yıllık izin ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların damga vergisi hk.
Başlık İşçilere ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar ile takip eden ayda yıllık izin ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların damga vergisi hk.
Tarih 27/09/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.26.15.01-DMG-62-2-11-85
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ESKİŞEHİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı :B.07.1.GİB.4.26.15.01-DMG-62-2-11-85 27/09/2011
Konu : İşçilere ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup
edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle
düzenlenen kağıtlar ile takip eden ayda yıllık izin
ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların
damga vergisi hk.
…
İlgi : … tarihli özelge talep formu.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan; şirketiniz işçilerine İş Kanunu hükümlerine istinaden yıllık izne başlamadan önce talep edenlere yıllık izin ücretine mahsuben izin avansı ödendiği ve takip eden ayda da bu yıllık izin ücretinden mahsuben izin ücreti tahakkuku yapıldığı, yıllık izin avansından ve tahakkuk ettirilen yıllık izin ücretinden damga vergisi kesintisi yapıldığı belirtilerek her iki ödemeden de damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait damga vergisini kişilerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, “Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtlar”ın binde 6 nispetinde damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasındaki kağıtlara ilişkin damga vergisi oranı binde 6,6 olarak belirlenmiştir.
Yukarıda yer alan kanun maddeleri uyarınca, şirketinizce işçilerinize ödenecek yıllık izin ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılan avans ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların binde 6,6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması, takip eden ayda yıllık izin ücretlerinin ödenmesi sırasında düzenlenen kağıtların ise, damga vergisine tabi tutulan avans miktarının mahsup edilmesinden sonra kalan kısmına binde 6,6 nispetinde damga vergisi uygulanması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Kooperatifin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde ettiği kazancının vergilendirilmesi
Başlık Kooperatifin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde ettiği kazancının vergilendirilmesi hk.
Tarih 23/11/2011
Sayı B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/9]-1052
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı
:
B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[4-11/9]-1052
23/11/2011
Konu
:
Kooperatifin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde ettiği kazancının vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; kooperatifinizin ../../1978 tarihinde 40 üye ile … kurulduğu ve 1979 yılında arsa alındığı ancak arsa üzerine inşaat yaptırılmadan önce bu arsadan bağımsız olarak bir müteahhitten bedel karşılığı olmak üzere 40 üyeye 40 adet daire satın alındığı, söz konusu arsanın ise 2007 yılında kat karşılığı 7,75 daire karşılığında başka bir müteahhide verilerek teslim alınan dairelerden bir kısmının satıldığı ve elde edilen gelirin de 40 üyeye dağıtılacağı belirtilerek bu dağıtımdan dolayı kooperatifinizin herhangi bir vergi sorumluluğunun olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
Kooperatifinize ilişkin olarak Başkanlığımız kayıtlarının incelenmesinden 1999 yılından itibaren kurumlar vergisi mükellefi olduğunuz tespit edilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, kurum kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşacağı; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Menkul Sermaye İradı” başlığı altındaki 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, “İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b/i) alt bendinde ise tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) %15 tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, kooperatifinizin arsa karşılığı sahip olduğu dairelerin satılması nedeniyle elde edilen kazancın, satışın yapıldığı hesap döneminin kurum kazancı olarak beyan edilmesi gerekmekte olup dairelerin satışı nedeniyle elde ettiğiniz kazancın üyelerinize dağıtılması halinde, dağıtılan kazançlar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b/i) alt bendi gereğince kooperatifiniz tarafından tevkifat yapılması ve tevkif edilen gelir vergisinin muhtasar beyanname ile beyan edilerek süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
Kooperatiflerde ortaklik devri 2012-Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen
2012–kooperatif anasözleşmesinin 17.maddesinde “Ortaklığın Devri” başlığı altında hüküm altına alınmıştır. Bu madde anasözleşmede aynen “Ortaklık, yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek suretiyle 10’ncu maddedeki ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebilir.
Yönetim Kurulu, bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamaz.
Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez.” şeklindedir.
Resmi belgede sahtecilik 2012 Kooperatif Danismani Mali Musavir Kemal Ozmen
Resmi belgede sahtecilik
MADDE 204 – (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya SAHTE RESMİ BELGEYİ KULLANAN KİŞİ, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
Kooperatif Kuruluş Tescilinde İstenilen Evraklar 2012
Kooperatif Kuruluş Tescilinde İstenilen Evraklar
• Dilekçe (Ekte mevcut)
• Taahhütname (Ekte mevcut)
• Oda Kayıt Beyannamesi (Ekte mevcut)
• Bakanlık İzin Yazısı
• Kooperatif Ana Sözleşme Kitapçığı (noter onaylı 5 adet)
Sözleşmenin Tescil Süresi Noter Tasdiğinden İtibaren 15 gün’dür.
• Görev Taksimine ait Yönetim Kurulu Kararı – (Noter Tasdikli 2 Asıl – 2 Fotokopi)
• İmza Beyannamesi – (Noter Tasdikli 2 Asıl – 1 Fotokopi)
(Yetkililerin sıfatları ile hazırlanmış olup, kooperatif unvanı yazılmış olacak)
• Kurucuların Nüfus ve ikametgah Suretleri –1’er adet
(Muhtarlıktan veya Nüfus Müdürlüğünden)
• Kooperatif Anasözleşme İlan Özeti – 1 adet (Noter onayı aranmaz)
NOT: VEKALETNAME İLE İŞLEM YAPILACAKSA; “TİCARET SİCİL MEMURLUĞUNDA İŞLEM YAPMAYA YETKİLİDİR” İBARESİ VEKALETNAMEDE BULUNMALIDIR.
İlan Özeti’nde Anasözleşmelerin noter tasdik tarihi ile ilgili Bakanlığın kuruluş onay tarihi ve sayısı belirtilecektir.
Yapı Kooperatifleri: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-92-93-94 ile kurucu ortaklar
Tüketim Kooperatifleri: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-81-82-83 ile kurucu ortaklar
Mot.Taş. Kooperatifleri: 1-2-3-4-5-6-7-8-9-24-25-28-42-46-52-81-82-83 ile kurucu ortaklar
Tarımsal Kalkınma Koop.: 1-2-3-4-5-6-7-26-27-28-29-31-32-59-69-70-86 ile kurucu ortaklar
ve geçici Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Sulama Koop.: 2-3-4-5-6-7-23-24-25-27-30-60-71-87 ile kurucu ortaklar ve geçici
Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Su Ürünleri Koop.: 2-3-4-5-6-7-14-15-41-52-67 ile kurucu ortaklar ve geçici Yönetim
Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Pancar Ekicileri Koop.: 1-2-3-4-15-16-17-28-39-55 ile kurucu ortaklar ve geçici Yönetim
Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Kooperatif Birlikleri (Tarım,: 1-2-3-14-15-16-17-20-43-52-53-54-58-59-73-74-75 ile geçici
Ormancılık, Hayvancılık, Yönetim Kurulu Üyeleri’nin adı ve soyadı
Su Ürünleri, Sulama ve
KOOPERATİFLER İÇİN BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE DE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİ HAFTA İÇİ 34,50 TL- HAFTA SONU 69 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR
KOOPERATİFLER İÇİN BAKANLIK TEMSİLCİ ÜCRETLERİ MÜDÜRLÜĞÜMÜZDE DE TAHSİL EDİLMEKTE OLUP, TEMSİLCİ ÜCRETİ HAFTA İÇİ 34,50 TL- HAFTA SONU 69 TL OLARAK YATIRILMASI GEREKMEKTEDİR.**
d) Posta veya Elden Tebliğ Listesi
e) En son seçilen Yönetim Kurulunun yayınlandığı(Tescil Edildiği) Ticaret Sicil Gazetesi
f ) Yevmiye Defterinin 2010 yılı tasdikli kapanışı
Genel kurul toplantı tarihinden en az 15 gün önce ..; Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekmektedir.
2012 yilinda yapilacak kooperatif genel kurullarinda temsilci gorevlendirilmesi-YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ GENEL KURUL TOPLANTILARINDA BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ
YAPI KOOPERATİFLERİ VE ÜST KURULUŞLARININ
GENEL KURUL TOPLANTILARINDA
BAKANLIK TEMSİLCİSİ GÖREVLENDİRİLMESİ
Yapı kooperatifleri ve üst kuruluşlarınca, genel kurul toplantıları için Bakanlık
Temsilcisi görevlendirilmesi isteminde bulunulması zorunludur.
1) Bakanlık Temsilcisi Görevlendirilmesi Başvuru için;
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edilir.(EK-1)
Dilekçe ekinde;
a) Çağrı için alınan kararın örneği (yönetim kurulu, denetim kurulu veya tasfiye memurları, üst birlik yönetim kurulu kararı ya da kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
b) Çağrıyı yapanların yetkili olduklarını gösteren belge (Başvuru sahipleri, ticaret sicil memurluğundan kooperatifi temsile yetkili son yönetim kurulu üyeleri olduklarını gösterir yazı alacaklardır. Ticaret sicil memurluklarınca verilecek bu yazıda, başvuru sahiplerinin kooperatifin temsili konusunda yetkili oldukları, yetkilerinin başlangıç tarihi, yetki süreleri dolmuşsa yetkinin bitiş tarihi vb. hususlara yer vereceklerdir. Azlık tarafından çağrı yapılmakta ise çağrı iznini veren kesinleşme şerhli mahkeme kararı),
c) Toplantı gündemi
ç) Vezne alındısı (Bakanlık Temsilcisi ücreti Muhasebe Yetkilisi-Mutemedi Alındısı – İzmir Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü 1. Katında bulunan Saymanlık servisine yatırılmaktadır.)
Kooperatife ait yapi ruhsatinin yenilenmesi 2012
1-3194 sayılı İmar Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre yapı ruhsatının yenilenmesi gerekir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasına göre; “Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir.”
1163 sayılı sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre; “Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır…”
1163 sayılı sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 81’inci maddesine göre; “Kooperatif: 1. Anasözleşme gereğince, 2. Genel Kurul kararı ile, 3. İflasın açılmasıyla, 4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine, 5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle, 6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde, 7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla, dağılır.
Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. Ancak tescil tarihinden itibaren 6 ay içerisinde usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirilmesi halinde dağılmaya ilişkin hüküm uygulanmaz. Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya işyeri çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamaz; ancak, bu eski ortaklar daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılırlar. Konut kooperatiflerinde yapı kullanma izninin alınmasını müteakip en geç bir yıl içinde ortakların Kat Mülkiyeti Kanununa göre ferdi münasebet işleri sonuçlandırılır.”
Sorunuzdan söz konusu inşaatların bir kooperatife ait olduğu, kooperatifin dağılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kooperatif yönetim kurulunun yetkili olduğu ve yapı ruhsatı yenileme işlemlerinin kooperatif yönetim kurulu adına yürütülebileceği, yenileme ruhsatının kooperatif adına düzenleneceği, kat irtifakı sahibi üyeler adına ruhsat düzenlenemeyeceği düşünülmektedir.
2- 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre; “Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.
Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır:..” Kaçak inşaata 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesinde açıklandığı şekilde hesaplanan para cezası verilecektir. Ancak maddede belirtilen şekilde hesaplanan ceza beşyüz Türk Lirasından az ise beşyüz Türk Lirası ceza(2011 yılında 550,35 TL) uygulanacaktır. İnşaatın durumuna göre hesaplanan ceza beşyüz Türk Lirasından fazla ise hesaplama sonucu bulunan miktarda ceza verilecektir.
Kaçak inşaatın yapı ruhsatına bağlanmış veya 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32’nci maddesine göre işlem yapılmış olması 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre işlem yapılmasını engellemez. Yapı ruhsata bağlanmış veya ruhsata aykırılık giderilmiş olsa bile kişinin imar mevzuatına aykırı davranmış olması idari para cezası uygulanmasını gerektirir. Belediye encümeninin ceza verip vermemekte takdir hakkı bulunmamaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42’nci maddesine göre imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde para cezası verilmesi gerektiğinden yapı durdurma tutanağının para cezası kararı verilmesi için bu on günlük süre bitmeden önce belediye encümenine gönderilmesi gerekir. Yıkım kararının ise bir aylık süre içerisinde yapı ruhsata bağlanmadığı takdirde alınması gerekir. Bir aylık süre içerisinde yapı ruhsata bağlanmadığı halde konuyu encümene sunmayan İmar ve Şehircilik Müdürü ve Belediye Başkanının hukuki sorumlulukları doğar.
Emlak vergisi uygulaması bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların yükümlülükleri önem arz etmektedir
Emlak vergisi uygulaması bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların yükümlülükleri önem arz etmektedir. Emlak Vergisi Kanunu’nun “mükellef” başlığını taşıyan 3 ve 13. maddelerinde, bina ve arazi vergisini bina ve arazinin malikinin, varsa intifa hakkı sahibinin, her ikisi de yoksa bina ve araziye malik gibi tasarruf edenlerin ödeyecekleri hükme bağlanmıştır.
Burada bir konuya açıklık getirmekte fayda vardır. 3194 sayılı İmar Kanununun 31. maddesine göre inşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Ancak, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre, bina vergisi mükellefiyetinin doğması için yapı ve yapı kullanma izni bulunması zorunluluğu olmayıp, kısmen veya tamamen kullanılmaya başlanılmış bir binanın bulunması yeterlidir. Danıştay 9. Dairesinin 12/02/1976 tarih ve Esas No: 1975/2226 ve Karar No: 1976/433 sayılı Kararında; arsaları üzerinde başkalarına ait gecekondular bulunsa bile mükelleflerin gecekonduların emlak vergisini ödemekle yükümlü olduğuna karar verilmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinde; Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde (geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesinin zorunlu olduğu,
Bildirimlerin;
a) Yeni inşa edilen binalar için, inşaatın sona erdiği veya inşaatın sona ermesinden evvel kısmen kullanılmaya başlanmış ise her kısmın kullanılmasına başlandığı bütçe yılı içerisinde,
b) Bu Kanunun 33 üncü maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde, değişikliğin vuku bulduğu bütçe yılı içerisinde,
Yukarıdaki fıkralarda yazılı haller bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulduğu takdirde bildirimin, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde,
Emlakin bulunduğu yerdeki ilgili belediyeye verileceği,
Hükümlerine yer verilmiş,
Emlak Vergisi Kanunu’nun 33. maddesinde de, vergi değerini tadil eden sebepler; 1. fıkrasında yeni bina inşa edilmesi, 6. fıkrasında da, bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi şeklinde sıralanmıştır.
Bu hükümler karşısında emlak vergisi mükellefiyeti bakımından kooperatif tüzel kişiliği ile ortakların durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir. Kooperatifin bina inşa etmek amacıyla temin ettiği arsa nedeniyle satın alınan tarih itibariyle süresinde emlak vergisi (arsa) bildirgesini vermek suretiyle mükellefiyet tesis ettirmesi gerekmektedir. Arsa üzerine bina inşa ettirmekle birlikte bu inşaatlar henüz tamamlanmamışsa kooperatifçe arsa vergisi ödenmesine devam edilecektir.
Ortakların bina vergisi mükellefiyeti ise, tapu devirleri de aynı tarihte yapılmak şartıyla inşaatların bitiş tarihini takip eden bütçe yılından itibaren başlayacaktır. İnşaatlar bittiği halde ortaklara tapu yoluyla devir edilmemişse kooperatif için bina vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Kooperatif ortaklarının, binaları adlarına tapu tescil işleminin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar, tapu tescil işlemi bütçe yılının son üç ayı içinde yapılmışsa üç ay içinde ilgili belediyeye emlak vergisi bildirimi vermesi gerekir. Emlak (bina) vergisi mükellefiyetlerinin ise adlarına tapu tescil işleminin yapıldığı tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlaması gerekmektedir. Dolayısıyla ortakların verecekleri emlak (bina) vergisi bildirgesinin “Bina Bildirimi” bölümündeki “İktisap Tarihi” kısmına tapunun verildiği tarihin yazılması gerekmektedir.
Kooperatifin bina inşa etmek amacıyla temin ettiği arsa üzerine inşa edilen binalar ortaklar adına tapuda devir yapılmadıkça malik olarak kooperatif mükellef durumundadır. Tapuların ortaklara devredilmesi ile birlikte ortakların mükellefiyeti başlamaktadır. Bu husus mükellefin değişmesi olarak ortaya çıkmakta, her bir ortak tarafından ayrı ayrı emlak vergisi bildirimi verilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak; kooperatifler tarafından inşa edilen, ancak ortaklar (iştirakçiler) adına tapuları verilmeyen binalar için tapu devri yapılıncaya kadar bina vergisi mükellefi ilgili kooperatiflerdir. Bu nedenle, söz konusu binalara ait bildirimlerin kooperatiflerce verilmesi ve verginin de kooperatiflerce ödenmesi gerekir.
Ortakların bina vergisi mükellefiyeti ise, adlarına tapu verildiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren başlayacaktır. Ancak, kooperatifler tarafından yaptırılan ve ortaklara dağıtılmakla beraber mülkiyeti henüz kooperatif uhdesinde bulunan binalar için ortaklarca bildirim verilmiş ise verilen bildirimlerin kooperatiflerce verilmiş kabul edilerek ortaklar adına yapılan tarhiyatın terkini ve tahakkukun kooperatif adına düzeltilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre; bina vergisi mükellefiyetinin doğması için yapı ve yapı kullanma izni bulunması veya kat mülkiyetine geçilmesi zorunluluğu olmayıp, kısmen veya tamamen kullanılmaya başlanılmış bir binanın bulunması yeterlidir.