Kooperatif ile üye arasında olmayan davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmalıdır

KOOPERATİFİN TARAF OLDUĞU DAVA •

DAVADA GÖREV ÖZET: Kooperatif ile üye arasında olmayan davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmalıdır. Y. 23 HD., E. 2017/1308, K. 2017/1631, T. 31.5.2017 Davacı vekili, müvekkilinin kooperatifte ödemesiz daire sahibi olduğunu, bu bağımsız bölümün kullanılmasına rağmen kooperatif ortak giderlerine katılmadığını, giderlerin ödenmesi için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını; ancak davalı tarafın haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, davalı tarafın haksız itirazının iptali ile %20 oranında icra inkâr tazminatının ödenmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; dava, kooperatif ile üyesi arasındaki ortak giderlere katılım payının ödenmesine ilişkin dava olmakla, Kooperatifler Kanunundan kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 114/1,c hükmüne göre görev konusu dava şartı olup HMK’nın 115. madde hükmüne göre dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştırması gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesine göre “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanundan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü karşısında davanın ticari dava niteliğini taşıdığı, 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesine göre ticari davaların Ticaret Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki dava, üye ile kooperatif arasında değildir. Davacının talebikooperatiften bedelini peşin ödeyerek satın alınan iki konut nedeniyle davalının sorumlu olduğu genel giderlerden payına düşen tutara ilişkin olup bu durumdakooperatif ile davalı arasında üyelik ilişkisi bulunmadığından, davaya bakma görevinin mahkemece düşünüldüğünün aksine Ticaret Mahkemesi olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik kararı yerine işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir