Birden Fazla Cadde veya Sokağa Cephesi Olan Taşınmazın
Vergisinde Hangi Cadde veya Sokağın Esas Alınacağının Tespitinde
1626. Emlak vergisinde bina veya arsaların vergileri tarh edilirken üzerinde bulundukları
cadde veya sokağa takdir komisyonu tarafından takdir edilen asgari
birim değeri esas alınarak verginin matrahı saptanmaktadır. Bir taşınmazın
birden fazla cadde veya sokağa cephesi varsa, bunlardan hangisinin matrah
için esas alınabileceği hususu sorun teşkil ederse, bu durumun çözü-
mü yapılan yoklama ile sağlanabilir.
1627. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin995 15’inci maddesinde parsel cephesi;
Parselin üzerinde bulunduğu yoldaki cephesi olarak tanımlanmış ve
köşe başına rastlayan parsellerde geniş yol üzerindeki kenar, parsel cephesi,
İki yolun genişliklerinin eşit olması halinde dar kenar, parsel cephesi
olarak belirtilmiştir.996
1628. Emlak vergisi mevzuatında birden çok cadde veya sokağa cepheli bulunan
arsalar ile bu arsalar üzerine inşa edilen binalarla ilgili olarak verilecek arsa
veya bina vergisi bildirimlerinde en uzun cadde veya sokağın esas alınaca-
ğına dair bir hüküm bulunmamaktadır.997 Bununla birlikte birden fazla yola
cephesi olan taşınmaz, numaratajı hangi yoldan alırsa alsın binanın girişi
kullanım amacı doğrultusunda yapılan mimarı plandaki bir tercih olduğundan,
asgari ölçüde emlak vergisi hesaplamasında inşaat nizamı daha fazla
olan sokak veya bölgeden değer alması gereklidir.998 Bu nedenle bu hususların
tespiti bakımından yoklama yapılması da söz konusu olabilir.
994 Danıştay 9. Dairesi’nin 13.12.2007 tarih ve E:2007/2145, K:2007/4981 sayılı kararı; belediye
ve mücavir alan sınırları dışında bulunan arsanın kiraya verildiği veya ticari, sınaî ve turistik faaliyetlerde
kullanıldığı yolunda herhangi bir iddia ve tespit bulunmaması karşısında, taşınmazın
mevcut haliyle yasa’da daimi muafiyet için öngörülen şartları taşıdığı, bu nedenle de emlak
vergisinden daimi muaf tutulması gerektiği sonucuna varıldığından, söz konusu verginin tahsili
amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali gerekirken aksi yönde verilen mahkeme kararının
kanun yararına bozulması gerektiği, yönündedir. Ve yine, Danıştay 9. Dairesi’nin 22.05.2008
tarih ve E: 2007/3817, K:2008/2257 sayılı kararı; davacıya ait belediye ve mücavir alan sınırları
dışında bulunan arsanın kiraya verildiği veya ticari, sınai, turistik faaliyetlerde kullanıldığı
yolunda bir iddia ve tespitte bulunulmaması karşısında taşınmazın Emlak Vergisi Kanunu’nda
daimi muafiyet için öngörülen şartları taşıdığı, bu nedenle aksi yönde verilen mahkeme kararı-
nın kanun yararına bozulması gerektiği, yönündedir.
995 02.11.1985 tarih ve 18916 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
996 Benzer tanımlamalar, İstanbul, Ankara ve İzmir İmar Yönetmeliklerinde de vardır.
997 Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 05.01.2005 tarih ve 14332 sayılı özelgesi.
998 Danıştay 9. Dairesi’nin 20.10.1998 tarih ve E:1997/5048, K:1998/3726 sayılı kararı.